TOKYO CAMİİ CUMA HUTBESİ 23 Ocak 2015 İSLAM’DA CAN GÜVENLİĞİ Muhterem Müslümanlar! Keremi, rahmet ve mağfireti bol olan Rabbimiz, insana akıl vermiş, kılavuz olarak peygamberler göndermiştir. Yüce dinimiz, Cenâb-ı Hakk’ın en güzel şekilde yarattığı insanın can, mal, akıl, din ve namus güvenliğini ‘dokunulmaz’ olarak kabul etmiştir. Ünlü İslâm âlimi İmam Mâverdi bundan yaklaşık olarak bin sene önce yazdığı bir kitabında “güvenlik en mutlu hayat, adalet en güçlü ordudur” der. İnsan, her şeyden önce kendisinin ve sevdiklerinin can güvenliğinin olmasını ister. İnsanların helakini değil hidayetini esas alan yüce dinimiz, iyi müslümanı “başkasına emniyet bahşeden, elinden ve dilinden müslümanın zarar görmediği, şerrinden emin olunan insan” şeklinde tarif eder. [1] Kıymetli Kardeşlerim! İslam hiçbir şeklide başkalarının haklarına tecavüze izin vermemiş, zulüm ve şiddeti tasvip etmemiştir. Bu prensibin bir gereği olarak dinimiz, insanların can emniyetini tehlikeye atmayı ve fitne fesat çıkarmayı büyük günahlardan saymıştır. Kur’an-ı Kerim bir insanın haksız yere öldürülmesini bütün insanlığın öldürülmesi olarak kabul etmiştir.[2] Konuya dair bir ayette şu ifadeler yer alır: “Müminler o kimselerdir ki, Allah ile beraber başka bir ilâha dua etmezler, Allah’ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar, zina etmezler. Kim bunları yaparsa günahının cezasını bulur, kıyamet gününde azabı kat kat verilir ve onlar aşağılanmış olarak devamlı azapta kalırlar!”[5] Peygamber Efendimiz (a.s) ise bu hususta şöyle buyurur: “İnsanlara merhamet etmeyene Allah da merhamet etmez!”[6] “Allah nezdinde, bir müslümanın öldürülmesi dünyanın yok olmasından daha vahim bir hadisedir.[7] “Bize karşı silah çeken bizden değildir”[8]. ‘Hiç şüphesiz ki kanlarınız, mallarınız, namuslarınız dokunulmazdır. Benden sonra birbirinin boynunu vuran/cana kıyan kafirler (gibi) olmayın!’ [9] Aziz Cemaat! Ayet ve hadislerde görüleceği üzere insan yeryüzünün en muhterem ve saygın varlığıdır. Düşüncesi, rengi, ırkı ne olursa olsun, neticede hepsi Allah’ın kuludur. İnsanların insan olmaları hasebiyle kendilerine bahşedilen haklarını tehdit edici her türlü faaliyet fitne ve fesat olarak görülmüş, fitnenin ise cana kıymaktan daha büyük günah olduğu ifade edilmiştir.[10] Bu açıdan Peygamber Efendimizin (as) şu hadisi ne kadar dikkat çekicidir: “Helak edici yedi şeyden uzak durun. Bunlar, Allah’a şirk koşmak, büyü yapmak, haksız yere cana kıymak, tefecilik yapma, yetim malı yemek, savaştan kaçmak, namuslu kadınlara zina iftirası atmaktır.[11] Değerli Müminler! Peygamberimiz (s.a.v), “siz yeryüzündekilere merhamet ediniz ki göktekiler de size merhamet etsin” buyurmuştur. [12] Bu noktada bize düşen görev, “ben müminim” dedikten sonra, İslam’ın tarif ettiği yolda istikamet üzere yaşamaktır. Yüce Rabbimiz, malımızı, canımızı ve bütün değerlerimizi tehdit edenlere karşı cümlemizi muhafaza eylesin. Ülkemizi ve İslam alemini kargaşa, fitne ve fesattan korusun!