KUL HAKKI Muhterem Müslümanlar! Dinimiz hak kavramına büyük

advertisement
aklından çıkarmaz. Çünkü bilir ki, her hak
sahibi mutlaka hakkını alacaktır.
Değerli Mü'minler!
KUL HAKKI
Muhterem Müslümanlar!
Dinimiz hak kavramına büyük değer
vermiştir. Hakların kaybolmaması için de
gereken tedbirleri almıştır. Bu hakların
içerisinde üzerinde en çok durulanı da
şüphesiz kul haklarıdır. O halde insan,
mutlaka kendi hakkının sınırını bilmeli ve
başkalarının hakkına saygılı olmalıdır. Zira
bu husus Dinimizde çok önemli bir temel
teşkil etmektedir.
Muhterem Müslümanlar!
Sevgili Peygamberimiz, "Her Müslümanın
diğer Müslümana malı, ırzı ve kanı
haramdır."(1) buyurmuşlardır. Bu hadis-i
şerif bizlere, insanların mallarının,
canlarının, şeref ve haysiyetlerinin her
türlü tecavüzden korunmuş olduğunu,
İslam'ın insan haklarına ne büyük değer
verdiğini göstermektedir. İnsanın değeri
bilinmeden onun hak ve hukukunun
anlaşılması veya ona gereken değerin
verilmesi mümkün değildir. Cenab-ı Hak,
"Gerçekten biz insanı, en güzel bir
biçimde
yarattık."(2)
buyurmuştur.
Kendisine bu üstünlük verilen insan ise
Allah'ın
emirlerine
uymak
ve
yasaklarından da sakınmakla yükümlü
tutulmuştur. Gerçek Müslüman, herkesin
hakkına saygı gösterir. Kimsenin hakkına
tecavüz etmez. Hak yemez. Başkalarına
zulmetmez. Karşılıklı anlaşma olmadan
kimsenin malına el uzatmaz. Haksızlığın
ve hırsızlığın ağır vebalini düşünür,
Ahiretteki hesabının şiddetini ve zorluğunu
AlışĞverişte,
ölçü-tartıda
yapılan
hilekarlık, her türlü aldatmalar, dinimizce
yasaklanmış, kul haklarının korunmasına
dikkat çekilmiş, insanlar uyarılmıştır.
Ahiret hayatına inanan bir Müslüman nasıl
olur da kul hakkına tecavüz eder? Üzerinde
kul hakkı bulunan kimse hak sahibiyle
helalleşmedikce tövbesi kabul olunmaz.
Kıymetli Kardeşlerim!
İslam Dini, insan haklarının ayaklar altına
alındığı ve haysiyetinin hiçe sayıldığı bir
zamanda, ona layık olduğu şerefi iade
etmek için gelmiştir. Dinimiz insanlara
renk, soy-sop, zenginlik ve fakirliklerine
göre muamele etmeyi yasaklamıştır. Allah
katında
bunların
üstünlük
vasıtası
olamayacağını,
üstünlüğün
takvada
olduğunu
(3)
bildirmiştir.
Netice olarak, Allah haklarına riayet
etmekle emrolunduğumuz gibi; kul
haklarına da dikkat etmek zorundayız.
İnsanları huzursuz edecek fitne ve fesattan,
kendimize yapılmasını istemediğimiz
şeyleri başkalarına yapmaktan son derece
sakınmalıyız. Bütün insanların malını,
kanını, namus ve şerefini kendimizinki
kadar kutsal tanımalıyız. İnsanlara hakaret
etmekten, maddî ve manevî haklarını
zedelemekten,
yalan
ve
iftiralarla
insanların şahsiyetleri ile oynamaktan
her zaman uzak durmalıyız.
1- Seçme Hadisler, s. 88.
2-Tin, 4.
3-Riyâzü's-Sâlihin, c.1, s. 202.
Download