î : 77 6.6. ruİü§un<İa bilhassa TEK ,gM örnek ve çok (teknik bir müessesenin dimağ vazifesini gö­ rebilecek, sevk ve idare vazifesini ifa edecek tek­ nik eleman adedinin, çokluğunu derpiş ettik ve âmir hüküfnı halinde idare meclisini teşkil edecek insanlar umumiyetle elektrik mühendisi olacak, tecrübe sahibi olacak diye kayıt koy­ duk. İktisadi Devlet Teşekküllerinin ana ka­ nununda idare meclisleri âzalarının ne ıgufbi has­ letlere sahip bulunması esasen âmir hükümler halinde mevcudolmasma rağtoıen, biz burada tekrar ettik. Umum Müdür ve muavinlerinin elektrik mühendisi olup olmaması mevzuunu tesbit etmedik, işin icabına göre elektrik mü­ hendisi olduğu gibi, icabına göre elektrik müL hendisi olmıyan fakat ıbu işi sevk ve idare edebi­ lecek ve bu işlerde tecrübeli olan iktisatçı, ma­ liyeci de olabileceği mülâhazasiyle bu işi Iböylece Hükümete bıramış 'olduk arkadaşlar. REİS — Sanayi Vekili. SANAYİ VEKÎL VEKİLÎ SEBATÎ ATA­ MAN (Zonguldak) — Muhterem arkadaşlarım, bu kanun lâyihası ile ilgili olmamakla beraber bir İktisadi Devlet Teşekkülünün başında bulu­ nan bir arkadaşımız hakkında Sadettin Yalım arkadaşımızın söylediği söze cevap vermek lüzu­ munu hissediyorum. Mevzuubahsettikleri arkada­ şın vaziyeti kanunlara uygun bulunmaktadır. Bütçe Encümeninde de aynı şeyi arz etmiş idim. Bu maddeye gelince, burada yüksek tahsil kaydı, muayyen bir mesleki yüksek tahsil olması zarureti aşikârdır. Çünkü bu, muazzam bir idare­ dir, iktisadi mahiyeti vardır. Elektrik mühendisi değildir. Fakat böyle büyük bir idarenin başında bulunma vasfına haizdir. Elektrik mühendisinin böyle bir idarenin basında bulunması şayanı ar­ zudur. Ama, elektrik mühendisi olmayıp başka bir yüksek tahsil sahibi olan ve gerekli vasıflara haiz bulunan her hangi bir zatın da bu idarenin başında bulunması mümkündür ve olabilir. Ben şimdi arka daşlarıma arz edeyim, meselâ 1950 den beri enerji '-yolunda' sarf ve katettiğimiz yolun gerçekleşmesinde hakikaten büyük gayret­ leri ve hizmeti geçen ve Elektrik İdaresinin ba­ şında bulunan arkadaş elektrik mühendisi değil­ dir. Uzun senelerden beri bu İdarenin başında ha­ len de bu idarenin elektrik etüd işlerinin başında bulunan zat elektrik mühendisi değildir ve bu iş­ te, hakikaten huzurunuzda iftiharla arz edebileğim, büyük muvaffakiyetler göstermiştir. Onun im d: i için burada yüksek tahsil veya her hangi bir şeVle takyidetmenin muvafık olmadığı kanaatinde­ yiz. Dünyanın her yerinde bu böyledir. Madde­ nin aynen kabulünü istirham ederim. Şimdi tekrar Sadettin Yalım arkadaşıma şu­ nu arz edeyim: Bu arkadaşın vaziyetinin kanun­ ların lâfzına uygun olduğunu arz etmek istiyo­ rum ve bunun münakaşasının yerinin de burası olmadığını takdir ediyorum, bu kadar arz etmekle iktifa ediyorum. Umum Müdür vazifesi görecek olanın, Umum Müdürlüğe tâyin edilenlerin yük­ sek tahsili olması lâzımdır. Umum Müdürlüğü vekâletle idare edenler veya Umum Müdürlüğü tedvire memur olanların yüksek tahsil sahibi ol­ maları mecburiyeti hakkında kanunda bir kayıt yoktur. Bu arkadaş, o kayıttan istifade edilerek uzun müddetten beri bu vazifeyi tedvir etmekte bulunmuş ve halen de bulunmaktadır. Bu arka­ daşımızın vaziyeti budur. REÎS — Sadettin Bey, madde ile alâkası ol­ mamakla beraber bir noktaya temas buyurdu­ nuz; ben de müsamaha ettim. Çok rica ederini, maddenin esası üzerinde kalalım, Selüloz Sanayi­ inin münakaşasını burada, yapmıyalım. SADETTİN YALIM (Kocaeli) — Efendim, ben bunun münakaşam için söz istemiyorum, 8 nei madde üzerinde konuşmak istiyorum. REİS — O halde buyurun. SADETTİN YALIM (Kocaeli) — Muhte­ rem arkadaşlarım, görüşülmekte olan kanu,nun 8 nei maddesi Selüloz Sanayiine ait Kanu­ nun 11 nei maddesinin aynıdır. Büyük Millet Meclisinde kanunu tedvin eden siz arkadaşla­ rımızın 3 sene evvel kabul etmiş olduğunuz kanunun 8 nei maddesi buraya aynen konmuş­ tur. Ben 11 nei madde tatbik edilmiyor, diyo­ rum. Bu ifadem zannediyorum ki, îâfziyle uy­ gun bir ifadedir. • Sayın Vekil evvelâ verdikleri cevapta, va­ ziyeti uygundur, elediler, bilâhare lâfızdan bahsettiler. Ben burada Kâğıt Fabrikası Umum Müdürünü teşhir etmiş de değilim. Kanunu ya­ pan sizsiniz, çıkarmış olduğunuz kanunların memlekette tatbikatına ait mebus olarak, bir şöz hakkımız vardır. Vekil Bey Encümende cevap verdim diyorlar. Kendilerine encümende sor­ dum cevap tenezzülünde bulunmadılar. Onun için eğer maksat İzmit'teki gibi bir tatbikat meydana getirmekse bu sekizinci maddenin tayyını teklif ediyorum. Encümen de taraftardır