Avrasya Hospital Sa€l›k Dergisi Genç Avrasya Hospital Y›l:15 - Say›:52 - www.avrasyahospital.com 15 Yıldır Sağlık ve Sevgi Sunuyoruz! • H3N2 Gribine Dikkat! • Kanser’de Işın Tedavisinin Yeri ve Önemi • Saç Dökülmesi • Ani Kardiyak Ölüm • Suyun Faydaları • Hastalıklarla Savaşı Nasıl Kazanabiliriz? • Zatürre ve Tedavi Yöntemleri BÖLÜMLERİMİZ TEŞHİS VE TEDAVİ ÜNİTELERİMİZ HASTANEMİZİ FARKLI KILAN ÖZELLİKLER Temelden itibaren hastane olarak projelendirilip, inşa edilen ülkemizin ender özel hastanelerinden biridir. Avrasya Hospital; 51 yoğun bakım olmak üzere 135 nitelikli hasta yataklarına sahiptir. 6 adet üstün teknolojik donanımlı ameli- yathane, 3 doğumhane, 3 küçük cerrahi müdahale odası mevcuttur. Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi, Koroner Yoğun Bakım Ünitesi, KVC Yoğun Bakım Ünitesi, Cerrahi ve Dahili Yoğun Bakım Üniteleri, Onkoloji Merkezi (Radyasyon Onkolojisi, Medikal Onkoloji Ünitesi) bulunmaktadır. 50 adet modern poliklinik odası, yüksek teknolojisi ve deneyimli kadrosu, 4200 m2’lik kapalı, 1000 m2’lik açık otoparkı ile 7 gün 24 saat hizmet veren bir sağlık kuruluşudur. BÖLÜMLERİMİZ • 24 Saat Acil Hizmet • Genel Cerrahi • Onkoloji • Kad›n Hastal›klar› ve Do€um • Çocuk Sa€l›€› ve Hastal›klar› • ‹ç Hastal›klar› • Kulak Burun ve Bo€az • Nöroloji • Beyin, Omurilik ve Sinir Cerrahisi (Nöroflirurji) • Gö€üs Hastal›klar› • Gö€üs Cerrahisi • Kardiyoloji • Kalp ve Damar Cerrahisi • Göz Hastal›klar› • Difl Sa€l›€› • Ortopedi ve Travmatoloji • Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon • Üroloji • Estetik-Plastik Cerrahisi • El ve Mikro Cerrahi • Psikiyatri • Cilt Hastal›klar› • Beslenme ve Diyet • Eriflkin Yo€un Bak›m • Koroner Yo€un Bak›m • Yeni Do€an Yo€un Bak›m TEŞHİS VE TEDAVİ ÜNİTELERİ Onkoloji Merkezi Kanser Teflhis ve Tedavisi Radyasyon Onkolojisi Kemoterapi Ifl›n Tedavisi Lineer Akseleratör (Linak) Kobalt Ayg›t› Simülatör Üç Boyutlu (3D) Tedavi Planlama Onkoloji Yo€un Bak›m› Genel Cerrahi Acil Cerrahi Kanser Cerrahisi Endoskopik Cerrahi Sünnet Endoskopi Ünitesi Gastroskopi Duodenoskopi E.R.C.P. Kolonoskopi Rektoskopi Gö€üs Hastal›klar› Bronkoskopi Transtorasik ‹€ne Aspirasyonu Plevral Biyopsi Torasentez Plörodesiz Solunum Fonksiyon Testleri Allerji Testleri Kardiyoloji Koroner Anjiyografi 128 Kesit BT Anjiyo MR Anjiyo Damarlar›n Doppler Tetkiki Periferik Anjiyografi Kalp Anjiyografisi Balon Anjiyoplasti Stent Tak›lmas› ASD VSD PDA Kapat›lmas› Valvüloplasti DSA ile Damarlar›n Tetkiki Kal›c› Kalp Pili Tedavisi Periferik Anjiyografi (Alt-ÜstEkstremite-Karotis-Renal-Beyin Anjiyografisi) Ekokardiyografi Eforlu EKG EKG Stres Eko Holter Tansiyon Holter Kardiovasküler Cerrahi Eriflkin Koroner Arter BYPASS Kalp Kapak Cerrahisi Do€ufltan (Konjentinal) Kalp Hastalıkları Cerrahisi Büyük Aort Damarı Cerrahisi Bacak Atardamarları ve Varis Karotis (fiahdamarı) Ameliyatları Nöroloji EEG A€r› Tedavisi Göz Ünitesi FFA (Göz Anjiyosu) Görme Alan› Belirleme Ünitesi Argon Laser Yag Laser Kontakt Lens Üroloji Böbrek Tafl› K›rma Ünitesi (ESWL) Pnömatik Tafl K›rma Sistoskopi Üreteroskopi Renoskopi Sünnet Dermatoloji (Cildiye) Laser Uygulama Ünitesi Kal›c› Epilasyon Cilt Gençlefltirme Varis Tedavisi Elektrokoterizasyon Krioterapi Radyoloji Emar-MR (Manyetik Rezonans) Multislice Tomografi 128 Kesit Tomografi (Dijital Anjiyo) Ultrason Renkli Doppler Mamografi Fluoroskopi Konvansiyonel Röntgen Laboratuvar Biyokimya CHEK-UP Mikrobiyoloji Patoloji Laboratuvar› Histopatoloji Sitoloji Frozen ‹nceleme Hasta Bafl› Giriflimler MİSYONUMUZ VİZYONUMUZ DEĞERLERİMİZ Nitelikli uzman kadrolar›m›z ile bireylerin teflhis, tedavi , bak›m ve koruyucu sa€l›k hizmetlerini kapsayan uygulamalar›m›z›, etik de€erlere ba€l›, hasta haklar›na sayg›l›, dil, din, ›rk ve cinsiyet ayr›m› gözetmeksizin kaliteli ve ekonomik olarak sunmakt›r. Ça€dafl bir yönetim sistemi, t›bbi uygulamalar› ve teknolojisi ile örnek gösterilen, toplumun beklentileri ile hastalar›m›z›n tüm sa€l›k gereksinimlerini karfl›layan ve bu özellikleri ile öncelikle tercih edilen, güvenilir, standart, kurumsal, sayg›n bir sa€l›k kuruluflu olmakt›r. De€iflim ve geliflime aç›kl›k fiefkat ve güleryüzlülük Çevreye ve insana sayg› Tak›m çal›flmas›na olan inanç Güvenilirlik HASTANEMİZ SGK, BANKALAR VE ÖZEL SAĞLIK SİGORTALARI İLE ANLAŞMALIDIR. 2 Op. Dr. Hüseyin URLU Yön. Kur. Başk. K-Q TSE-ISO-EN 9000 15. YILIMIZDAYIZ İTO Kurumlar Vergisi Ödülü 2009-2012 Op. Dr. Hüseyin URLU Yön. Kur. Baflk. 1999 yılında zamanın Cumhurbaşkanı tarafından hastanemiz açılmıştı. Açılışındaki samimiyet ve heyecan duygularımızı kaybetmeden 15 yıldır halkımıza beklenen kaliteli sağlık hizmetini şifa kapısı sloganı ile en iyi şekilde vermeye devam ediyoruz. Hastanemiz genç bir hastane, fakat deneyimli ve tecrübeli çalışanlarımız ile tüm ileri tetkik ve tedavi imkânlarına sahiptir. Açıldığından bu yana yüz binlerce muayene, tetkik ve tedavi uygulayan, onbinlerce ameliyat ve doğum gerçekleştiren bir hastaneyiz. Hastalarına ekonomik kaliteli, güvenilir ve etik sağlık hizmetini ulaşılabilir kılan Avrasya Hospital sizlerin teveccühü ile nice 15 yıllara ulaşacaktır. Yeni yatırımlarımız ile Avrasya Hospital kalitesini ve deneyimini yeni kurulacak hastanemiz ile önümüzdeki yıllarda daha da genişletecektir. 15 yıldır “ Hiçbir şey insan ve sağlık kadar önemli değildir.” sloganı ile Zeytinburnu ilçemizde 1.Çevre yoluna yakın konumda hizmet verirken, şimdi Gaziosmanpaşa’da (2.çevre yoluna)yakın bir konumda yeni bir Avrasya Hospital olarak hizmet verecek, 2. Hastanemiz olacaktır. Temelini atmış, kaba inşaatı bitmek üzeredir. Bir, bir buçuk senede hastanenin açılışını yapmayı hedefliyoruz. Amacımız orada da etik değerlerE bağlı, güvenilir, standart, ekonomik , hizmet kalitemizi sürdürmek ve daha da arttırmaktır. 15 yıl içinde hastanemize hizmet veren birçok değerli hoca ve uzmanlarla çalışma imkânı bulduk. Bazıları ile hala çalışmaya devam ediyoruz. Hastanemiz ilk kuruluş aşamasında Onkoloji bölümümüzün kurucusu ve büyük emektarı, değerli aile dostumuz Prof. Dr. Gökhan Töre bu dergi yayına hazırlanırken aramızdan ayrıldı. Acımız büyük. Savaştığı kanser hastalığından kaybettiğimiz değerli hocamız Prof. Dr. Gökhan Töre’nin ailesine, sevenlerine ve hastalarına başsağlığı diliyor, hastanemize verdiği çok değerli katkılarından dolayı teşekkür ediyor minnetle anıyoruz. Kendisini hiç unutmayacağız. Bizim gibi kurumları var eden, yaşatan ve büyüten siz değerli halkımızdır. Tercihi, beğenisi ve tavsiyesi ile bizi siz büyütüyorsunuz. İyi hizmetler vermeye dost olmaya devam edeceğiz. Sizlere daha çok hizmet etmek sağlık ve mutluluk sunmak şifa kapısı olmaya devam etmek için nice 15 yılları görmek dileğiyle sevgiyle kalın, hoşcakalın… Ocak - Şubat - Mart, 2014 Ad›na Sahibi : Op. Dr. Hüseyin Urlu Genel Yay›n Yönetmeni: Op. Dr. Tamer Sözen Yaz› ‹flleri Müdürü: Ömer Urlu Yay›n Koordinatörü: ‹brahim Urlu Bilgi ‹fllem ve ‹letiflim: Güner Mollao€lu - Gülay Tunçel YAYIN KURULU Uz. Dr. Ahmet Altun Op. Dr. Ali Güven Ak›nc› Doç. Dr. Ali Rıza Cenal Uz. Dr. Ali Vardar Op. Dr. Arman Çitçi Uz. Dr. Ayflegül Navdar Uz. Dr. Banu Altoparlak Op. Dr. Bülent Öztürk Uz. Dr. Celal Gölgeci Doç. Dr. Cenk Tataroğlu Doç. Dr. Çetin A. Evliyaoğlu Op. Dr. Coşkun Görmüş Uz. Dr. Deniz Yardımcı Uz. .Dr. Ebru Öztürk Op. Dr. Ebru Topuz Uz. Dr. Ersin Sar› Prof. Dr. Esat Akıncı Dt. Eylem Uslu Op. Dr. Ferhat O€uz Op. Dr. Fuat Kurflun Op. Dr. Gamze Baykan Dr. Hakan Oğurlu Uz. Dr. Handan Yaflar Op. Dr. Hasan Lice Op. Dr. Hüseyin Urlu Uz. Dr. Ifl›l Soysal Op. Dr. ‹stepan Suna Prof. Dr. H. Kadircan Keskinbora Op. Dr. Kemal Y›ld›r›m Doç. Dr. Mahmut İlhan Prof. Dr. Mehmet Meriç Op. Dr. Mehmet Koç Uz. Dr. M. Ali Talay Uz. Dr. Melek fialc›o€lu Uz. Dr. Murat Ulusoy Uz. Dr. Nilgün Demirba€ Dr. Nur Arslan Op. Dr. Nurcan Dalan Op. Dr. Özgür Çetiner Op. Dr. Özgür Odabafl Op. Dr. Özgür Ortak Uz. Dr. Suzan Uzan Uz. Dr. fienay S›ld›r Op. Dr. Tamer Sözen Dr. Türkan Kasabal› Uz. Dr. Türkan Zeybel Uslu Uz. Dr. Züleyha Ö. Kadehçi Baflhemflire: Gülay Aziret YAYIN DANIfiMA KURULU Prof. Dr. Ayan Gülgönen - Prof.Dr. Bülent Ergun Op.Dr. Halil Önsoy - Op.Dr. Halil Toplamao€lu Prof.Dr. Kürflat Bozkurt - Prof.Dr.Lemi ‹brahimo€lu Doç. Dr. Rafet Yi€itbafl› - Prof.Dr. Türker Özkan Prof.Dr. Hasan Serdaro€lu ‹LET‹fi‹M: Befltelsiz Mahallesi Seyit Nizam Caddesi 101. Sk. No:107 Zeytinburnu - ‹stanbul Tel:(0212) 665 50 50 (pbx) Fax: (0212) 665 50 60 www.avrasyahospital.com.tr - [email protected] Grafik, Tasarım ve Baskı: Litros Yolu Fatih Sanayi Sitesi No: 129-130 Topkap›-‹stanbul Tel: (0212) 565 21 12 - 544 16 83 E-mail: [email protected] 3 AVRASYA HOSPITAL HABERLER Sanatçı Selami Şahin’den Teşekkür Ziyareti... Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Esat Akıncı, Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cenk Tataroğlu tarafından, sanatçı Selami Şahin’in abisi İbrahim Şahin’in Bypass ameliyatı gerçekleşti. Sizin ve tüm ekibinizin emeklerinize sağlık, allah sizleri başımızdan eksik etmesin, gerçekten de Avrasya Hospital adı gibi Şifa Kapısı, herkese şifa dağıtıyorsunuz... Şahin ailesi olarak bizlerde sizlerin sayesinde şifa kapısından faydalandık” dedi. Başarılı geçen ameliyat sonrasında Avrasya Hospital Yön. Kur. Başk. ve Gen. Cerrahi Uzm. Op. Dr. Hüseyin Urlu, Genel Koordinatör İbrahim Urlu’yu ziyaret ederek teşekkürlerini sundular. Prof. Dr. Akıncı ve Doç. Dr. Tataroğlu’ndan ameliyata ilişkin bilgileri alan sanatçı Selami Şahin ve ailesi tekrar tekrar tokalaşıp teşekkürlerini sundular. Prof. Dr. Akıncı’dan ameliyata ilişkin abisi hakkında bilgi alan Şahin Ailesi, “Esat Hocam sizlerin hakkınızı ne kadar ödesek azdır,.. Şu andan itibaren siz ne derseniz... Bizler sözünüzü dinleyip abimiz için, kurallara uyacağız.. Avrasya Hospital ailesi olarak geçmiş olsun dileklerimizle acil şifalar diliyoruz.. AVRASYA HOSPITAL’DE TEDAVİ GÖREN GÖKHAN GÜNEYİN OĞLU SELİM GÜNEY TABURCU OLDU. Hiç bir şey insan ve sağlık kadar önemli değildir... Taburcu sonrası Genel Koordinatörümüz İbrahim Urlu’yu ziyaret eden sanatçı Güney, “tedavi sürecinde oğlu Selim’e emeği geçen bütün ekipten çok memnun kaldığını dile getirerek teşekkürlerini sundu. Hiç bir şey insan ve sağlık kadar önemli değildir. Avrasya Hospital olarak Güney Ailesine geçmiş olsun dileklerimiz ile sağlıklı günler diliyoruz. DÜNYA SAĞLIK TURİZMİ PROFESYONELLERİ FUARI ARAMIZA YENİ KATILANLAR Prof. Dr. Ali BAYRAM Kardiyoloji ve İç Hastalıkları uzmanı 19-22 Aralık 2013 tarihleri arasında devam eden Sağlık Turizm Fuarının 2. günü tüm coşkusuyla devam ediyor.. Uluslararası fuarda birçok katılımcıların arasında, Avrasya Hospital dikkatleri çekmeye devam ediyor.Çeşitli ülkelerin sağlık temsilcileri ile görüşmeler devam ederken Avrasya ailesi uzman ekibiyle misafirlerini ağırlamaya ve görüşmelerini sürdürüyor.. ‘Hiç Bir Şey İnsan Ve Sağlık Kadar Önemli Değildir’ sloganıyla yola çıkarak 4 tüm Ülkelere sesimizi duyurmaya ve hizmet vermeye devam ediyoruz. 1957 yılında Trabzon’da doğdu. İlk ve Orta öğrenimini Trabzon’da tamamladı. 1979’da Erzurum Atatürk Üniv. Tıp Fak. mezun oldu. İç Hastalıkları Uzmanlığını aynı fakültede, Kardiyoloji İhtisasını Konya Selçuk Üniv. Tıp Fak.’de tamamladı. 1987’de Doçent, 1993’de Profesör oldu. Trabzon Karadeniz Teknik Üniv. Konya Selçuk Üniv. Öğretim Üyeliği Manisa Celal Bayar Üniv. Tıp Fak. Kurucu Dekanlığı yapmıştır. Trabzon Numune Eğit. ve Arş. Hastanesi Kardiyoloji Kliniği kurucu şefliği, Ahi Evren Göğüs, Kalp Damar Cerrahisi Eğit. ve Arş. Hast. Kardiyoloji Kliniği Şefliğini yürütmüştür. İyi derecede ingilizce bilmektedir. 2013 yılı itibariyle Prof. Dr. Ali Bayram Avrasya Hospital’de Görev yapmaktadır. Prof. Dr. Ali Bayram 2 torun sahibidir. AVRASYA HOSPITAL HABERLER Domuz Kapakçığıyla Kalp Sağlığına Kavuştu ve Hayata Tutundu... Sinan Pınar 13 yaşında 2 kez kalp ameliyatı oldu. Erken teşhis hayat kurtardı... Sinan Pınar’ın şikayetleri farkedilmeseydi, kalp yetmezliğinden hayatını kaybetme riski çok yüksekti. En sağlıklı sonuç, domuzdan alınarak işlenen kapakçık takılmasıydı. 13 Yaşında 2. Kez kalp ameliyatı olan Sinan Pınar yaşıtlarına göre 1,5 yaşındayken çabuk yorulma, nefes darlığı ve parmaklarda morarma şikayeti ile ailesi tarafından çocuk hastalıkları uzmanına götürüldü. Samsun’da çocuk doktorları tarafından yapılan tetkikler sonucunda Kardiyoloji Uzmanına yönlendirilerek anjiyosu yapıldı. Anjiyo sonrasında ameliyat kararı çıkınca, Samsun’da yaşayan aile çocuklarının ameliyatının İstanbul’da olmasını istedikleri için Baba Mustafa Pınar, Samsun’dan İstanbul’a gelip Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Esat Akıncı’yı buldu. Baba Mustafa Pınar, Prof. Dr. Akıncının tüm erişkin kalp damar ameliyatları ile 1 yaşından büyük konjenital kalp ameliyatı yaptığını da araştırmalarımızda bildiğimiz için Prof. Akıncıya güvenimiz tamdı. Bilindiği gibi Dünya’daki ölüm sebeplerinin ilk sıralarında yer alan kalp hastalıkları çoğalarak dikkat çekiyor. Son yıllarda özellikle çocukların ve gençlerin kalp hastalıklarıyla birlikte gelen kalp krizleri yine kalp hastalıklarını gündeme getiriyor . Avrasya Hospital Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Esat Akıncı, kalp hastalıklarına ve kapak ameliyatına ilişkin şunları anlattı. Kalp Kapağı Hastalığı Nedir? “Kalp kapakları, kanın kalp içinde doğru yönde ilerlemesini ve başka yönlere gitmemesini sağlayan, tek yönlü açılan kapılardır. Kalpte dört kapakçık görev yapmaktadır. Bunlar, Mitral, Aortik, TriKüspid, Pulmoner kapaklardır. Kapakların doğuştan veya sonradan edinilen hastalıkları vardır.” Sinan’ın İki ameliyatını Prof. Dr. Esat Akıncı gerçekleştirdi. Baba Mustafa Pınar “Evimizin neşesi olan, Sinan oğlumuzun bu ameliyatında ise, domuzdan alınarak ve özel işlemlerden geçirilerek yapılan kalp kapakçığı takıldı. Bizler ve oğlumuz adına yeni bir umut ve yeni bir hayat başlangıcı oldu. Mutluluğumuzu kelimelerle tarifi mümkün değil.. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyoruz” dedi. Sinan’ın bu olayı ileride bir daha yaşama ihtimali var mı? Var ama şöyle diyelim: %5-10 ihtimal tekrarlayabilir. Tekrar ameliyat gerekebilir. Çünkü taktığımız kapakta dejenerasyon olma ihtimali var. Tabii ki bu sadece bir ihtimal.Bunu da göz önünde bulunduruyoruz. Dejenerasyon olduğu takdirde biz o kapağı tekrar değiştireceğiz. AVRASYA HOSPITAL’IN ACI KAYBI... Prof. Dr. Gökhan Töre 1943 İzmit’te doğmuş, liseyi Edirne’de okumuş, 1967’de İstanbul Tıp fakültesini bitirmiş, İstanbul Tıp Fakültesinde Kadın Doğum uzmanlığını, daha sonra onkoloji’de radyoterapi uzmanlığını almıştır. Aynı kürsüde 1988’de profosörlüğe kadar yükselen Radyasyon onkoloji derneği başkanlığı da yapmış olan, Prof. Dr. Gökhan Töre jinekolojik onkoloji konusunda yoğun çalışmalar sürdürmüştür. 1997’de Avrasya Hospital’in planlamasında onkoloji merkezinin kuruluşunda ve faaliyetinde büyük katkıları olmuştur. Çok donanımlı bir insandı. Her konuda bilgi sahibi, çok kitap okuyan, gerek kanser konusunda gerek tıbbi konularda, gerek genel konularda çok derin bilgilere sahipti. Çok öğrencinin uzmanın, hocaların yetişmesinde katkıları olmuştur. Bilgisinden her yerde her insan istifade etmiştir. Çevresiyle iletişimi mükemmeldi. Girdiği yere huzur ve mutluluk verir, ışık saçardı. Hastanemizin her bölümünde onu görmek onunla konuşmak sohbet etmek mutluluktu. Seyahati çok severdi. Yurt içi, yurt dışı seyahatleri olurdu. Dünyanın en ücra köşelerine seyahat ederdi. Seyahate birlikte gittiği grup arkadaşları vardı. Onunla seyahat etmekte bir ayrıcalıktı. Prof. Dr.Gökhan Töre’yi 24.01.2014 tarihinde yakalanmış olduğu amansız bir hastalıktan kaybettik.Acımız büyüktür.Ailesine, yakınlarına ve hastalarına başsağlığı ve sabırlar diliyoruz. 1999 yılından beri Avrasya Hospital Onkoloji Merkezinin Kuruculuğunu ve Onkoloji merkezinin koordinatörlüğünü yaptı. 5 Op. Dr. Galip Arda PELEN K.B.B. H3N2 Gribine Dikkat! H3N2 salgının en büyük özelliği şikayetlerin azaldığı dönemde bile geçmeyen, 2-3 hafta daha devam eden kuru öksürük. Önceki salgınlardan en büyük farkı da bu öksürüğün tedavi edilmezse, yoğun balgamla birlikte bronşite ve zatürreye çevirerek özellikle yaşlılarda ve bebeklerde ölümcül olabilmesi. Gribin tedavisinde antibiyotikler etkisizdir, antiviral tedavinin ilk 48 saat içinde kullanılması gerekmektedir. Eğer bakteriyel bir enfeksiyon eklenmişse antibiyotik tedavisi doktor tarafından B u kış mevsiminde nur topu gibi yeni bir virüsümüz oldu. Geçen yıllarda kitlesel salgınlar yapıp bir çok kişinin hayatını kaybet- Op. Dr. Galip Arda PELEN K.B.B. 1979 Balıkesir doğumlu.2004 yılında İst. Üni. Tıp Fak. mezun oldu. Göztepe Eğit. Araş. Hast. K.B.B. İhtisası yaptı. 2013 Mayıs ayı itibari ile Avrasya Hospital’da görev yapmaktadır. Muayene Saatleri: 08:00 - 14:30 Cumartesi : 11.30 - 15.00 Dahili Tel: 1133 Tedavinin en önemli aşaması gripten korun- mesine neden olan, domuz gribi olarak bilinen maktır. Bu sebeple gribe yakalanmamak için H1N1 virüsü gitti yerine H3N2 diye adlandırı- bazı önlemler almak, gribi tedavi etmekten çok lan ve en az domuz gribi kadar etkili olan yeni daha kolay uygulanabilir. Grip virüsünden ko- bir virüs salgını başladı. Avrasya Hospital Kulak runmak için, hastalık taşıyan kişilerle, hastalık Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Galip Arda Pelen süresince, yakın ilişkilerde bulunmamak, hijyen H3N2 Gribine ilişkin şöyle bilgiler veriyor. kurallarına dikkat etmek ve bağışıklık sistemini Virüsler yapısı gereği her sene kendilerini yenileyerek, geçirdikleri mutasyonlarla yeni bir ya- güçlendirecek besinler tüketmek, bol sıvı almak bizi grip virüsünden büyük ölçüde koruyacaktır. pıya bürünürler. Oluşan yeni virüs çoğu zaman Özellikle sağlık çalışanları, 65 yaş ve üzerin- bir önceki yılın salgın yapan virüsünden çok deki kişiler, yaşlı bakımevi ve huzurevinde kalan daha dirençli ve güçlü olur. Bu sene de durum kişiler, astım dahil kronik akciğer ve kalp-damar farklı olmadı ve havaların soğumasıyla çevremizde- sistemi hastalığı olanlar, şeker hastaları, kronik ki birçok kişide görülen, yüksek ateş,halsizlik,eklem böbrek yetmezliği olanlar, kan hastalığı olanlar, ağrısı ve öksürükle kendini gösteren salgının nedeni H3N2 virüsü olarak saptandı. 6 tedaviye eklenmelidir. H3N2 virüsüne karşı risk altında. Bu kişilerin kendilerine daha çok dikkat etmeleri ve hastalı- Sanılanın aksine domuz gribinden daha ağır ğa yakalanmadan grip aşısı yaptırmaları gerek- geçirilen bu grip türü, özellikle çocuklar ve yaşlı- mektedi. Her sene virüs kendini değiştirdiğin- lar için tehdit oluşturuyor. Burun akıntısı, halsiz- den bir önceki yıl aşı yaptırmış olmak gribe karşı lik gibi klasik soğuk algınlığıyla başlayan, daha korumaz, her yıl tekrar o seneki virüse karşı aşı sonra yüksek ateş, boğaz ağrısının eklendiği yaptırılmalıdır. Op. Dr. Tamer SÖZEN Kadın Hastalıkları ve Doğum GENÇ AVRASYA HOSPITAL A lbert Einstein izafiyet teorisinin alt yapısını oluşturup ilk çizimlerini yaptığında on beş yaşındaydı. Mustafa Kemal Atatürk 26 Temmuz 1896’da askeri mektepte arkadaşlarına Osmanlı İmparatorluğu’nun gelecek yüzyılda yıkılacağını ve yeni bir ülke için uygun yönetim şeklinin cumhuriyet olabileceğini söylediğinde on beş yaşını yeni bitirmişti. Benjamin Franklin daha sonraki yıllarda icat edeceği paratonerin çizimini yaptığında on beş yaşını doldurmuştu. Lionel Messi on beş yaşında yıldızlar liginde otuz yedi gol atarak Barcelona’da rekor kırmıştı. Ludving Van Beethoven on beş yaşındayken yayınladığı beste sayısı yirmiyi geçmişti. Örnekler çoğaltılabilir... On beş yıl hayatımızın kabaca beşte biri ama; ilk onbeş yılımız hayata merhaba dediğimiz; sonra tanımaya çalıştığımız, akabinde bazılarına güvenip nihayetinde pek çok şeyi öğrenmeye ve uygulamaya başladığımız dönem. Bir buçuk dekatten söz ediyoruz. Pek çok ülkenin yıkılıp kurulduğu, kaderinin değiştiği, önemli sanatçıların unutulmaz eserlerini yarattıkları bir süre belki... Avrasya Hospital da bu yıl onbeşinci yılını bitiriyor. 1999’da açıldığında minicik bir bebekti. Etrafına bakıyor, hayatı tanımaya ve çevresini öğrenmeye çalışıyordu. Kısa sürede büyüdü, sayısız dost edindi. Onlara güvendi ve sonrasında da güven verdi. Her yere uzattı kolunu, tüm zorluklara ulaştırdı ayağını ve tüm güç toplumsal olaylarda ve sosyal sorumluluklarda koydu en ağır taşların altına elini. İşte o el şimdi yumruk halinde havaya kalkıyor ve zaferini kutluyor. Çünkü ergenlik dönemini bitirmiş yıldızı parlayan ve gelecek için umut saçan bir genç artık. Avrasya Hospital! Öyle bir genç ki birçok ağabeyleri, yaşlı büyükleri de O’nu çok iyi biliyor, tanıyor ve rakip olsalar da güveniyor ve takdir ediyorlar. Öyle bir genç ki ışıltısı gözleri kamaştırıyor ama İstanbul’un dört bir yanından, Türkiye’nin her köşesinden hastalara şifa sunmaya devam etmekle kalmıyor; beş kıtadan hasta kabulünü başarıyor. Öyle bir genç ki; kadrosunu hem genişletiyor hem büyütüyor hem de zenginleştiriyor. Öyle bir genç ki; hasta memnuniyetini %90’lara, personel memnuniyetini %95’lere taşıyor. Op. Dr. Tamer SÖZEN Kadın Hastalıkları ve Doğum ‹stanbul’da do€du. 1991 y›l›nda ‹stanbul T›p Fakültesinden mezun oldu. 1992-1996 y›l›nda ‹st. T›p Fak. Kad›n Hast. Do€um Ana Bilim Dal›’nda ihtisas yapt›. Bir y›l süreyle Alman Hastanesi’ne ba€l› olarak çal›flt›. 2000 y›l›ndan beri Avrasya Hospital’de görev yapmaktad›r. Evli ve 2 çocuk babas›. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Öyle bir genç ki; teknolojik alt ya- Dahili Tel: 1123 - 1138 pısını sürekli yeniliyor ve geliştiriyor. İşte bu ışıltılı ve geleceği daha da parlak olan genç Avrasya Hospital 15. yılında ikinci bir kardeş hastaneyi müjdeliyor bizlere ve sizlere. Yeni bir kardeş, yeni bir bebek 20. yüzyıl biterken kurulan hastanemizin performansını belki de 22. yüzyıla taşıyacak yeni bir arkadaş. Ama şımarmadan, ama kıskanmadan ama dost olarak yürüdüğü; hastalarının kattığı güçle başarısını görkemli bir 15. yıl ile kutlayarak taçlandırmak istiyor. Ve daha 15 yaşındayız! Yolun başındayız. Atılımlarımız, heyecanlarımız ve planlarımız gelişerek büyüyor. Projeler, yaratıcı fikirler tükenmiyor. Hep daha iyisini istiyoruz.O nedenle önce olduğumuz yeri ikiye katladık, şimdi de başka yerlere kanatlandık. Bizi şimdi ve sonrasında daima genç kılacak tüm sevenlerimize teşekkür ediyor ve güçlenerek yola devam diyoruz. 7 Uz. Dr. Züleyha Ö. Kadehçi Radyasyon Onkoloji KANSER’de Işın Tedavisinin Yeri ve Önemi Uz. Dr. Züleyha Ö. KADEHÇİ Radyasyon Onkolojisi 1974 Lüleburgaz’da do€du. Trakya Üniversitesi T›p Fakültesi mezunu ‹stanbul Üniversitesi Çapa T›p Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Ana Bilim Dal›nda ihtisas›n› tamamlad›. Avrasya Hospital’da Onkolog olarak çal›fl›yor. Evli ve iki çocuk sahibi. Muayene Saatleri: 09:00 - 16:00 Dahili Tel: 3078 - 3079 Kanser Nedir? K anser, Latincede yengeç anlamına gelen “Crab” sözcüğünden türetilmiştir. Yunanlı hekim Hipokrat, hastalığın başladığı bölgeden diğer organlara yayılmasını gözlemleyerek bu tanımlamayı yapmıştır. Kanser vücuttaki bir hücre grubunun farklılaşarak, aşırı ve kontrolsüz şekilde çoğalması sonucu meydana gelmektedir. Normalde hücrelerin büyümesi ve çoğalması bir düzen içerisinde olmaktadır. Buna paralel olarak doku ve organlar da görevlerini normal olarak yapabilmektedirler. Ancak bu hücreler anormal şekil ve hızda büyümeye ve çoğalmaya başlarlarsa, tümör adı verilen kitle oluşumuna yol açarlar. Radyoterapi Nedir? Radyoterapi iyonizan ışın ya da atom partikülle8 rinin kanser ve nadiren kanser dışı hastalıkların tedavisinde kullanılan bir tedavi yöntemidir. Bu tedavi yöntemini inceleyen ve uygulayan bilim dalı Radyasyon Onkoloji bilim dalıdır. Radyasyonlar madde ve biyolojik ortamdan geçerken çarpıştığı atom ve molekülleri iyonize ederek biyolojik,ve fiziksel etki gösterirler. İyonizan radyasyonların tümör ve diğer hücreleri öldürücü veya bölünmeleri sırasında öldürücü etküleri olması nedeniyle modern kanser tedavisinde kullanılan temel taşlardan biridir. Avrasya Hastanesinde Onkolojide Özellikle Rasyasyon Onkolojinde Gelişmeler Nelerdir? Avrasya Hastanesi Onkoloji Bölümü ilk ruhsatlandırılmış özel hastanedir. Onbeş yıldır onkoloji hastalarına hizmet vermektedir. Bu sürede 10 Uz. Dr. Züleyha Ö. Kadehçi Radyasyon Onkoloji bine yakın hasta tedavi edilmiştir.Bu sürede teknolojik gelişmelere paralel olarak hastanemiz de Onkoloji bölümünü geliştirmiştir. Kurulduğu ilk yıllarda Co60 cihazıyla hastalarımızı tedavi ederken şimdi Lineer Akseleratör cihazı, IMRT tekniğini uygulayacak Tedavi Planlama Sistemi, tedavinin doğruluğunu kontrol edecek Portal Görüntüleme Sistemi kullanmayız. Radyoterapi Bölümünde Ekip Kimlerden Oluşur? Radyasyon Onkoloji Uzmanı, Tıbbi Radyofizik Uzmanı, Radyoterapi Teknikerleri IMRT Nedir? Tedavide Bu Tekniğin Kullanılmasının Yararları Nelerdir? Yoğunluk ayarlı radyoterapi tekniğidir. Bunun anlamı tedavi edilmesi gereken hedef tümörlü dokuya yüksek dozda ışın verip, tümörlü dokunun hemen yakınındaki kritik organlara(korunması gereken çok az ışın dozu vermemiz gereken) en az doz verip hastaları tedavi etmektir. Bu şekilde sağlıklı dokuları ışından koruyup hastalıklı dokulara maksimum ışın dozu vermekteyiz. Erken Teşhis ve Kanserden Korunmada Nelere Dikkat Etmeliyiz? Kanser hastalığının görülme sıklığı cinsiyetlere göre değişir. Erkeklerde sırasıyla akciğer kanseri, kolorektal kanserler, prostat kanseridir. Kadınlarda meme kanseri, tiroid kanseri, kolorektal kanserler ve akciğer kanseridir. Kadınlarda sigara kullanımının artmasıyla akciğer kanseri görülme sıklığı artma eğilimine girmiştir. Serviks Kanserinin(rahim ağzı) görülme sıklığı 8. sırada iken erken teşhis edilmediğinde hastalığın tedavi edilme oranı düşer. Kanserden korunmada yıllık rutin muayenelerimizi yaptırmalıyız. Meme kanserinin görülme sıklığı kadınlarda birinci sırada olduğundan 40 yaşından sonra doktor gözetiminde yıllık MAMOGRAFİ çekimi yapılmalıdır. Rahim Ağzı Kanseri görülme sıklığı 8. Sırada iken erken teşhis edilmesi hastalıktan korunmayı sağlar. PAP SMEAR TESTİ jinekolojik muayene sırasında uygulanan rahim ağzındaki hücresel değişiklikleri gösteren testtir. Cinsel yaşama adımını atmış her kadına yılda bir kez jinekolojik muayene sırasında uygulanması gerekiyor. Sigara kullanmaktan ve sigara içilen ortamda bulunmaktan(pasif içicilik) kaçınmalıyız. Stresten uzak olmalıyız. Spor yapmalıyız. Beslenmemize dikkat etmeliyiz. Yazlık sebze ve meyveleri yazın, kışlık sebze ve meyveleri kışın yemeliyiz. Şeker içeriği fazla olan gıdalardan uzak durmalıyız. Ailesinde kanser öyküsü olanlar daha sıkı kontrol altında olmalıdırlar. Radyoterapi Gören Hastaların SIKÇA SORDUĞU SORULAR Kanser hastalığı bulaşıcı mı? Etkisini direk hedef organa verir. Enerjisini hedef organın hücresindeki çekirdeğin DNA’sına verir. Kanser bir enfeksiyon hastalığı olmadığından bulaşıcı değildir. Radyoterapi gören hastalar, birlikte yaşadığı aile bireylerinden uzak kalmasına gerek var mı? Kesinlikle hayır. Yakınlarından ayrı bir yerde yaşamasına gerek yoktur. Çünkü iyonize radyasyon kan yoluyla taşınmaz. Radyoterapi süresi ne kadardır? Tedavi süresi hastalığın yerleşim yerine göre değişir. Bu süre iki hafta ile sekiz hafta arası değişir. Tedaviye haftasonu cumartesi ve pazar günü ara verilir. Hastanın tedavi cihazında kaldığı süre 5 ile 30 dakika arası değişir. 9 Uz. Dr. Züleyha Ö. KADEHÇİ Radyasyon Onkoloji Cep Telefonlarımızı Kullanırken Dikkat Etmemiz Gereken Hususlar • Acil durumlar hariç çocuklara cep telefonu kullandırtılmamalı, onların yakınında tutmamalı. • Cep telefonu görüsmeleri çocuklardan mümkün olduğunca uzakta yapılmalı. • Hamilelikte cep telefonu acil durumlar dışında kullanılmamalı. Hamilelik süresince evdeki cep telefonları kapalı tutulmalı. • Cep telefonunu gün içinde vücudunuzdan olabildiğince uzakta, çantada; çantanız yoksa, en dış cepte taşımalı. • Çevreye dağılan radyasyon, cep telefonu çaldığında ve aranan numaranın bağlandığı anlarda yoğunlaşıyor.Telefona ilk sinyal geldiğinde hemen açılarak kulağa götürülmemeli,aksi halde kulağa götürülen telefonla vücut yüzde 50 daha fazla enerji saldırısına maruz kalmaktadır.Telefondaki çağrıyı onayladıktan ya da karşıya bağlandıktan 1-2 saniye sonra cihazı kulağa yaklaştırmak sağlık açısından çok önemli. • Cep telefonlarının insanları en savunmasız zamanda yakalayacağı vakit gece uykudayken. Geceleri cihazı kapatma 10 alışkanlığı kazanılmalı. • Cep telefonlarını elektromanyetik fren sistemli taşıtlarda, petrol istasyonlarında ve hastanelerde kullanmamalı. • Cep telefonunu kalp, beyin ve cinsel organlara yakın yerde taşınmamalı. • Aradığınız numara düşmüyorsa ısrar etmeyin. Çünkü her aramada elektrik yüklemesine maruz kalırsınız. • Asansör ve otomobil gibi dar ve kapalı alanlarda cep telefonu ile görüşme ya- pılmamalı. (Cihaz çekmediği için görüşmenin gerçeklesmesi baz istasyonunun daha fazla elektromanyetik radyasyon iletmesini gerektirir.) • Yolculuk sırasında da cep telefonunu kullanmayın. Baz istasyonu değiştikçe, vücuda yüzde 50 daha fazla enerji yüklemesi olur. • Cep telefonuyla görüşmeler mümkün olduğunca kısa tutulmalı, gereksiz konuşmalardan kaçınmalı. Yakında sabit hat varsa o tercih edilmeli. Uzun görüşmelerde beyin sıvısının sıcaklığı 0.1 santigrat derece artar. • Yatarken cep telefonunuzu size yakın ve sürekli şarjda bırakmayın. • Kulağımızın neredeyse içine sokup beynimize bu kadar yakın tuttuğumuz, elektromanyetik radyasyon yayan baska bir cihaz yok ve diğer aletlerin kullanımında aldığımız zararı, vücut kendini yenileyerek bertaraf edebiliyor. Ancak cep telefonunu yoğun kullandığımız için buna fırsat vermiyoruz.Telefonun beyine yakınlığı da oldukça önemli hayati risk taşıyor. Kablolu kulaklık kullanmak çok daha iyi.(Bu, zararı bütünüyle önlemez, çünkü kulaklıkla da radyasyon beyne ulaşır. Ancak zararı azaltır.) • Konuşma dışında cep telefonunun ekstra özelliklerini kullanmaktan kaçınmalı. (Bir çalar saat, gece boyunca başucunuzda durarak biyolojik ritminizi altüst edecek cep telefonuyla aynı işlevi görecektir.) • Kısa bilgi gönderiminde sesli görüşmek yerine kısa mesaj kullanılmalı. • SAR değeri daha düşük cep telefonlarını tercih etmek daha az radyasyona maruz kalmak demektir. SAR değeri mümkün mertebe düşük cep telefonları tercih edilmeli. Uz. Dr. Deniz YARDIMCI Cildiye (Dermatoloji) Saç Dökülmesi S aç dökülmeleri erkek ve bayanda sık olarak görülen şikayetlerden biridir. Saç dökülmesi deride kızarıklık, yanma, kabuklanma ile beraber olabilir. Ciltte hiçbir bulgu olmadan saç dökülmesi şeklinde olabilir. En sık görülen saç dökülme tipleri telojen, efluvium denilen saçın gelişme fazının süresinin kısalarak diğer evrelerin süresinin uzamasıdır. Bunlar saçlarda yaygın seyrelme yapar. Doğum, doğum kontrol hapının kesilmesi, sıkı diyet nedeniyle kadınlarda daha yaygındır. Tepeden açılmayla giden saç dökülmesinde sonra en yaygın ikinci saç dökülme sebebidir. SEBEPLERİ: Hormanal: Troid bezinin çok veya az çalışması, doğum sonrası, menapoz sonrası Beslenme: B vitamini, çinko, demir eksiklikleri, sıkı diyetler İlaçlar: Kemoterapi ilaçları, tansiyon ilaçları, kan pıhtılaşmasını önleyen ilaçlar, sinir sistemi ilaçları, akne ilaçları, doğum kontrol ilaçları Kansızlık Ameliyatlar Sistemik Ağır Hastalıklar Psikolojik Stres Nedeni Bilinmeyenler Normalde saç derisinde saçların %80-%90 gelişme fazında, %5 i yıkım fazında; %15 dökülme fazındadır. Günde 50-100 saç teli dökülerek yerine yenisi gelir. Telojen eflivium bu dökülme çok daha fazladır. Tetikleyen olaydan 6-16 hafta sonra dökülme başlar. Sebep ortadan kalkarsa sonraki birkaç ayda dökülme durur. Saçların eski hale gelmesi 6-12 ay sürebilir. Muayenede saçı hafif çekmeyle çok sayıda saç gelir. Dökülme saçın her yerinde yaygındır.Çeşitli kan tahlilleriyle yapan sebep araştırılır. Yukarıda sayılan nedenlere bağlı tetkikler yapılır. Saptanan nedene yönelik tedavi başlanır. Gerekirse diğer branşlarla beraber takip edilir. Erkeklik Hormonuna Bağlı Saç Dökülmesi (Androjenik) çın tam yok olmadığı durumlarda tedavi verilir. Kıl köklerine erkeklik hormonuna etkisiyle olan yaygın ilerleyici saç dökülmesidir. Erkeklerde tepeden başlayarak saçlar incelir ve azalır. Giderek genişler. Erkek tipi kellik adını alır. Genetik yatkınlık büyük rol oynar. Başlangıç erkekte ergenlik sonrası herhangi bir zamanda olabilir. Genellikle 40 yaşa denk devam eder. Kadında daha geç başlar. En belirgin halini 50-60 yaşlarda alır. Çoğu hastada saçların giderek seyrelmesi olur. Erkeklerde özellikle ön saç çizgisinde çekilme olur. Sonra tepede açık alan görülür. Kadınlar da özellikle tepeden açılma şeklinde olur. Her ikisi de kozmetik olarak kötü görüntü oluşturur. Kadınlardaki dökülmeler yüzde akneler ve kıllanma gibi hormonal problemlerle bir arada olabilir. Saç Kıran Yukarıdaki şikayetlerle gelen hastalarda saçlar dikkatle incelenmeli, kanda demir, vitaminler ve guatr testlerine ve hormon testlerine bakılmalıdır. Elde edilen sonuçlarına göre hem ağızdan kullanılan, hem de sürülerek kullanılan ilaçlar verilir. Saç mezoterapisi ile saçı besleyen ilaçlar cilt altına verilir. Cerrahi tedavi olarak saç ekimi yapılabilir. Erkeklik hormonuna (Androjenik) duyarsız saç bölgelerinden alınan saçları, dökülen bölgeye ekilir. Hastanemizde de saç ekimleri gayet başarılı sonuçlarla yapılmaktadır. Kıllı bölgelerde deride herhangi bir kızarma kaşıntı olmadan yuvarlak alanlar şeklinde sınırlı bir saç dökülmesidir. En sık saçlı deri tutulur. Bunun dışında sakallarda saç kirpik veya vücut kıllarında da olabilir. Çocukluktan itibaren her yaşta olabilir. Nedeni bilinmemektedir. Vücut kendi kıl köklerine karşı saldırmaktadır. Bazen stres sonrası olabilir.Haftalar, aylarca sürebilir. İlk oluşanlar sabit kalıp bir süre sonra kapanabilir.Veya giderek büyüyerek tüm saç ve kıllı bölgeyi tutabilir.Ciltte kıl dökülmesi dışında herhangi bir değişiklik yoktur. Beraberinde guatr hastalıkları olabilir. Yeni çıkan saçlar ince ve sıklıkla beyazdır. Bu hastalığın gidişinde seyir değişik olabilir. Kendiliğinden düzelme görülebilir. Erken yaşta başlamışsa ve çok yaygınsa daha kötü gidişli ve inatçıdır. Hastalar başlangıçtan sonra 1-2 ayda düzelme yoksa cilt doktoruna başvurmalıdır. Duruma göre sürerek, ağızdan veya iğne tedavisi yapılır. Kıl Kökü Harabiyeti İle Olan Saç Dökülmesi Bazı saç dökülmeleri kıl kökünün yok olması ile beraberdir. Bunlarda tedavi ile herhangi bir geri dönüş olmaz. Bazı cilt hastalıklarının liken, lupus gibi saçı tutmaları buna sebep olabilir. Beslenmesi kötü olan kişilerdeki ağır mantar hastalıklarının tedavisi gecikirse saç kökünün yok olmasına yol açabilir. Mikrobik hastalıklar,ağır yanıklar saçtaki derin iltihaplı hastalıklarda neden olabilir. Tanı ciltten ufak parça alınıp patolojik inceleme yapılmasıyla konur. Sonuca göre sa- Uz. Dr. Deniz YARDIMCI Cildiye (Dermatoloji) 1987 İstanbul Tıp Fakültesi mezunu olan Deniz YARDIMCI, Haseki Eğitim Araştırma Bölümünde Dermatolog İhtisasını tamamlayarak 1992 yılında Uzman Dermatolog ünvanını aldı, 3 yıllık mecburi hizmet görevini Niğde Devlet Hastanesinde sürdürdü. Haseki Eğitim Araştırma Hastanesinde 2011 yılına kadar çalıştı. 2011 yılından sonra istanbul 29 Mayıs Hastanesinde mesleğine devam etti, 2013 itibariyle Avrasya Hospital’de görevini sürdürmektedir. Evli 2 çocuk annesidir. Görev Saati: 09:00 - 16:00 Dahili Tel: 1105 11 Op. Dr. Hüseyin URLU Yön. Kur. Baflkan› 1950 Dörtyol/Hatay’da do€du. 1973 ‹st. T›p Fak.’nden mezun oldu. 1980 y›l›nda Vak›f Gureba Hast. Genel Cer. Uzm. E€itimi ald›. B.Evler Erdem Yügen Klini€i’nde çal›flt›. 19921998 y›llar› aras›nda Özel Çaml›k Hastanesi’nin Baflhekimli€ini yapt›. 1998’den itibaren Avrasya Hospital’da Yön. Kur. Baflk. ve Genel Cerrahi Uzmanl›€› görevini yürütmektedir. Dahili Tel: 1020 - 1122 Op. Dr. Tamer SÖZEN Uz. Dr. Türkan USLU Baflhekim - Nöroloji ‹stanbul do€umlu. Uluda€ Üniversitesi T›p Fakültesi’nden 1990 Y›l›nda mezun oldu. Bak›rköy Ruh ve Sinir Hastal›klar› Hastanesi’nde Nöroloji ihtisas›n› tamamlad›. 1999 y›l›ndan itibaren Nöroloji Uzman› olarak görev yapmaktad›r. 2008 y›l›ndan beri Avrasyo Hospital’da Baflhekim olarak görev yapmaktad›r. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1112 - 1122 Op. Dr. Nurcan DALAN Kad›n Hastalıkları ve Do€um Kad›n Hastalıkları ve Do€um ‹stanbul’da do€du. 1991 y›l›nda ‹stanbul T›p Fakültesinden mezun oldu. 1992-1996 y›l›nda ‹st. T›p Fak. Kad›n Hast. Do€um Ana Bilim Dal›’nda ihtisas yapt›. Bir y›l süreyle Alman Hastanesi’ne ba€l› olarak çal›flt›. 2000 y›l›ndan beri Avrasya Hospital’de görev yapmaktad›r. Evli ve 2 çocuk babas›. 1967’de Tekirda€’da do€du. ‹lk ve orta e€itimini Tekirda€ fiarköy’de tamamlad›. Lise e€itimini Kandilli K›z Lisesinde, T›p e€itimini de Uluda€ Ün. T›p Fakültesi’nde tamamlad›. Uzmanl›k e€itimini Osmangazi Üniversitesi’nde tamamlad›. Lüleburgaz SSK ve K›rklareli SSK Hast. 7 y›l görev yapt› Halen Avrasya Hospital’da Kad›n Hast. ve Do€um Uzman› olarak görev yapmakta ... Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1128 - 1136 Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1123 - 1138 Op.Dr. Mehmet KOÇ Kad›n Hastalıkları ve Do€um Tüp Bebek ve Reprodüktif Endokrinoloji 05.07.1972 yılında Kırşehirde doğdu.1996 yılında Atatürk Üniv. Tıp Fak. bitirdi. Kadın Hast. ve Doğum uzmanlığı eğitimini Şişli Etfal E.A. hastanesinde yaptıktan sonra 2003-2007 özel bir sağlık kuruluşunda çalıştı. 2007 yılında İ.Ü. Çapa Tıp Fak. Perinatoloji (2. Düzey USG eğitimi aldı. 2008 yılında yurtdışında Laparaskopi(kapalı ameliyat) eğitimi aldı.2008 Kasım ayından itibaren hastanemizde çalışmaktadır. 2009-2010 yılları arasında İ.Ü. Çapa Tıp Fak. Yard. Üreme Teknikleri Merkezinden Tüp Bebek eğitimi almıştır.Tüp bebek uzmanlığını İ.Ü. Çapa Tıp Fak. 2010 yılında aldı.Yurt içi ve yurt dışında bir çok kongreye katıldı. Evli ve 1 çocuk babası. Muayene saatleri:08:00-18:00 Dahili Tel: 1114 Op. Dr. Gamze BAYKAN Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1122 Genel Cerrahi Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Op.Dr. Özgür ODABAfi 1974 Razgart’da do€du. 1997 y›l›nda ‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T›p Fakültesi’nden mezun oldu. Aral›k 2002’de Haseki Araflt›rma ve E€itim Hastanesi’nde Genel Cerrahi ‹htisas›n› tamamlad›. Avrasya Hospital’da Genel Cerrahi Uzman› olarak çal›flmakta. 1971 y›l›nda Trabzon’da do€du. 1989 y›l›nda ‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fakültesi ‹ngilizce program›n› kazand›. 1995 y›l›nda Haseki Hastanesi’nde Genel Cerrahi ‹htisas›na bafllad›. Mart 2000’de Cerrahi Uzman› oldu. fiu an Avrasya Hospital’da Endoskopi ERCP ve Genel Cerrahi ünitesinde görev yapmaktad›r. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 2051 - 2053 ‹stanbul’da do€du. 1992 y›l›nda ‹st. T›p Fakültesi’nden T›p Doktoru olarak mezun oldu. 1999 y›l›nda ‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fakültesi’nde Üroloji ihtisas›n› tamamlad›. 1999-2000 y›llar›nda Erciyes Üniversitesi T›p Fakültesi Üroloji A.B.D.’da ö€retim görevlisi olarak çal›flt›. 2000 y›l›ndan beri Avrasya Hospital’da üroloji uzman› olarak görev yapmaktad›r. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 2052 - 2046 Op. Dr. Ebru TOPUZ K.B.B. 1974 ‹stanbul do€umlu. ‹lk, Orta, Lise ö€renimini ‹stanbul’da tamamlad›ktan sonra, Uluda€ Üniv. T›p Fakültesi’ne girdi. 1997 y›l›nda mezun olduktan sonra fiiflli Etfal E€itim ve Araflt›rma Hastanesinde 4 y›l K.B.B. ihtisas›n› yapt›. 2 y›l ayn› hastanede uzman olarak çal›flt›. Evli ve iki çocuk annesi. Muayene Saatleri 09:00 - 17:00 Dahili Tel: 1117 - 1138 Uz. Dr. Ersin SARI Genel Cerrahi Uz.Dr. Banu ALTOPARLAK Gö€üs Hastal›klar› Erzurum’da do€du 1997 y›l›nda Ankara Gazi Üniversitesi T›p Fakültesi’nden mezun oldu. Uzmanl›k e€itimini ‹stanbul Yedikule Gö€üs Hastalıkları ve Gö€üs Cerrahisi E€itim ve Araflt›rma Hastanesi’nde tamamlad›. 2005 y›l›ndan beri Avrasya Hospital’de görev yapmaktad›r. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1015 - 1012 Op. Dr. Ferhat O⁄UZ Op. Dr. Özgür ÇET‹NER Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1134 Uz. Dr. Celal GÖLGEC‹ Kardiyoloji 1970 y›l›nda Gaziosmanpafla – ‹stanbul’da do€du. 1996 y›l›nda ‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T›p Fakültesinden mezun oldu. 2009 y›l›nda ‹stanbul Üniversitesi T›p Fakültesinde Kardiyoloji uzmanl›€›n› tamamlad›. Ocak 2010 tarihinden itibaren Avrasya Hospital’da Kardiyoloji uzman› olarak çal›flmaktad›r. Muayene Saatleri: 08:00 - 17:00 Dahili Tel: 1126 Op. Dr. Özgür ORTAK Ortopedi ve Travmatoloji 1976 Bornova do€umlu. Ege Üniv. T›p Fakültesinden 2000 Y›l›nda mezun oldu. 2005 y›l›nda Vak›f Gureba Araflt›rma ve E€itim Hastanesinde Ortopedi ve Travmatoloji ihtisas›n› tamamlad›. Evli ve 1 çocuk babası. Halen Avrasya Hospital’da çal›fl›yor. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1011 - 1012 Op. Dr. Fuat KURfiUN Plastik-Rekonstruktif ve El Cer. 1966 ‹stanbul do€umlu. 1990 ‹stanbul Üniv. T›p Fakültesi’nden mezun oldu. 2000 y›l›nda uzmanl›k e€itimini tamamlad›. 2006 y›l›nda Avrasya Hospital’da çal›flmaya bafllayan Op. Dr. Fuat Kurflun El Cerrahisi alan›nda Amerika Birleflik Devletleri Columbia University Newyork Hand Department of Orthopedic Surgery de bir y›l çal›flt›ktan sonra 2008 Eylül’ünde tekrar aram›za kat›ld›. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1138 K.B.B. Op. Dr. Galip Arda PELEN Mersin’de do€du. ‹lkokul-Lise ö€renimini Mersin’de tamamlad›. 1988 y›l›nda ‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T›p Fakültesine girdi. 1996-1999 yılları arasında aynı fakültede uzmanlık eğitimini tamamladı. 1999 yılında Avrasya Hospital’de göreve başladı. 1979 Balıkesir doğumlu.2004 yılında İst. Üni. Tıp Fak. mezun oldu. Göztepe Eğit. Araş. Hast. K.B.B. İhtisası yaptı. 2013 Mayıs ayı itibari ile Avrasya Hospital’da görev yapmaktadır. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1009 - 1012 Muayene Saatleri: 08:00 - 14:30 Cumartesi : 11.30 - 15.00 Dahili Tel: 1133 Uz. Dr. M. Ali TALAY Çocuk Sa€lığı ve Hastalıkları Çocuk Sa€lığı ve Hastalıkları Eskiflehir do€umlu. Marmara Üniversitesi ‹ngilizce T›p Fakültesi’nden mezun oldu. Eskiflehir Osmangazi T›p Fakültesi’nde uzmanl›€›n› tamamlad›. Van Ercifl’de do€du. 1988 - 1994 y›llar›nda Çapa T›p Fakültesi’nde t›p e€itimini ald›. Ayn› fakültede 1999 y›l›nda Çocuk Hastal›klar› ve Sa€l›€› Uzman› oldu. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1113 - 1122 Muayene Saatleri: 08:30 - 17:00 Dahili Tel: 1109 - 1122 Dahili Tel: 1017 Op. Dr. Bülent ÖZTÜRK Üroloji 1956 Yozgat do€umlu. 1981 ‹stanbul Çapa T›p Fakültesi mezunu, fiiflli Etfal Hastanesi’nde Kad›n Hastal›klar› ve Do€um ihtisas›n› 1996 y›l›nda tamamlad›. Evli ve iki çocuk babas›d›r. 1977 ‹skenderun’da do€du. 2000 yılında Cerrahpafla Tıp Fakültesi’den mezun oldu. Kadın Hastalıkları ve Do€um Uzmanlı€ı e€itimini fiiflli Etfal E€itim ve Arafltırma Hastanesinde yaptı. 2011 Kasım ayından itibaren Avrasya Hospital’da Kadın Hastalıkları ve Do€um Uzmanı olarak çalıflmaktadır. Evli ve 2 çocuk Annesi. 1967 yılında İstanbul’da doğdu. 1993’de Çapa Tıp Fak. mezun oldu. 1994-1998 yılları arasında Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesinde asistanlık yaptı. 1998-2012 yılları arasında Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 2. Cerrahi Kliniğinde Genel Cerrahi, Kanser Cerrahisi, Laparoskopi Cerrahisi ve Endoskopi alanlarında teşhis ve terapatik çözümler konusunda hizmet verdi. Evli ve 2 çocuk babası. Op. Dr. Arman Ç‹TÇ‹ Op.Dr. ‹stepan SUNA Kad›n Hastalıkları ve Do€um 1973 Tokat do€umlu. ‹lk, orta, lise ve üniversite e€itimini ‹stanbul’da tamamlad›. ‹stanbul T›p Fakültesinden mezun olduktan sonra Taksim E€itim ve Araflt›rma Hastanesinde ihtisas›n› tamamlad›. Bir süre serbest doktorluk yapt›. Halen Avrasya Hospital’da Kad›n Hastal›klar› ve Do€um Uzman› olarak çal›flmaktad›r. 1977 İstanbul’da doğdu, 2001 yılında Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun oldu. 2002-2007 yılları arsında Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesinde ihtisas yaptı. 2009-2010 yılları arasında Van Özalp Devlet Hastanesi, 2010-2012 yılları arasında Bilecik Bozüyük Devlet Hastanesinde çalıştı. 2012 Mart Ayından itibaren Avrasya Hospital’de görev yapmaktadır. Evli ve 1 çocuk babasıdır. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1017 Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 2053 - 2051 Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1136 Kad›n Hastalıkları ve Do€um Op. Dr. Hasan LİCE Genel Cerrahi Gaziantep 1970 do€umlu. Gaziantep Anadolu Lisesinden mezun oldu. ‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fakültesini 1994 y›l›nda bitirdi. Yedikule Gö€üs Cerrahisi Merkezinde uzmanl›k e€itimi ald›ktan sonra, Kastamonu Devlet Hast. mecburi hizmetini tamamlayarak, Özel Ordu Umut Hast. çal›flt›ktan sonra, 2007 y›l›nda Avrasya Hospital bünyesine kat›ld›. Evli ve iki çocuk babası. Kad›n Hastalıkları ve Do€um Op.Dr. Coşkun GÖRMÜŞ Genel Cerrahi Op. Dr. Ali Güven Akıncı Başhekim Yard. - Göğüs Cerrahisi Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1008 - 1012 K.B.B. Uz. Dr. Handan YAfiAR Çocuk Sa€lığı ve Hastalıkları Malatya’da do€du. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun oldu. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Çocuk Sa€lı€ı ve Hastalıkları ihtisasını yaptı. Evli ve 2 kız çocuk annesi. 1 Aralık 2011 tarihinden itibaren Avrasya Hospital’de çalıflmaktadır. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1013 Prof. Dr. Mehmet MERİÇ Kardiyoloji Bölüm Baflkan› 1949’da Antalya’da do€du. 1973’de ‹stanbul Tıp Fakültesi’ni bitirdi. Aynı sene, ‹stanbul Tıp Fakültesi ‹ç Hast. Anabilim Dalında ihtisasa baflladı. 1995-1998 yılları arasında Alman Hastanesi’nde, 1998-1999 yılları arasında Academic Hospital’da çalıfltı, 2000-2006 y›llar› aras›nda fiafak Hastanesinde Kardiyoloji Bölüm Baflkanı olarak kalp kateterizasyon laboratuvarında çalıfltı. 2006 yılından itibaren JFK hastanesi’nde çalıfltı. A€ustos 2010’dan 2011 yılı sonuna kadar Özel Avrupa fiafak Hastanesinde çalıfltı. 1 fiubat 2012 tarihinden itibaren Özel Avrasya Hospital’de Kardiyoloji Bölüm Baflkanı olarak çalıflmaya baflladı. ‹ngilizce ve Almanca bilmekte olup, iki çocuk babasıdır. Prof. Dr. Esat AKINCI Kalp Damar Cerrahisi Bölüm Bşk. 1961 yılında Denizli-Acıpayam’da doğdu. A.Ü. Tıp Fak. 1985 yılında mezun oldu. Koşuyolu Kalp ve Araştırma Hast. Kalp ve Damar Cerrahisi ihtisasını 1993 yılında tamamladı. Koşuyolu Kalp Hast. baş asistanlık görevine atandıktan sonra 1998 yılında Doçent 1999 yılında klinik şefi olarak aynı hastanede görevine devam etti. 2005 yılında başladığı Avrupa Şafak Hastanesinde K.V.C. bölüm başkanlığı görevine 2011 yılına kadar devam etti. 2011-2012 yıllarında Universal grup Çamlıca hastanesinde bölüm başkanlığı görevini yürüttü, aynı yıl profesör unvanını aldı. Ağustos 2012’den beri Avrasya Hospital Kalp ve Damar Cerrahisi bölüm başkanlığı görevini yürütmektedir. Doç. Dr. Ali Rıza CENAL Prof. Dr. H.Kadircan KESKİNBORA Göz Hastalıkları Uzmanı 1959 yılında Mardin’de doğdu. Yüksek öğrenimini Hacettepe Tıp Fak. tamamladı. Göz Hast. konusunda 1987 yılında Uzman, 1999’da Doçent, 2007’ de Profesör olan Keskinbora, hekimlik görevini yurdun çeşitli yerlerinde sürdürdü. Ulusal veya uluslararası bilimsel, sosyal ve sivil toplum kuruluşlarından bazılarına da üye olan Keskinbora İngilizce, Almanca ve Arapça bilir. Evli ve iki çocuk babasıdır. Halen Avrasya Hospital’de Göz Hastalıkları Uzmanı olarak görevini yürütmektedir. Dahili Tel: 1127 Kalp Damar Cerrahisi 1968 İstanbul doğumlu. Kadıköy Anadolu Lisesi ve Hacettepe Tıp Fakültesi (İngilizce Tıp) mezunu (1992). Koşuyolu Kalp ve Araştırma Hastanesinde Uzmanlık eğitimini aldı. Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesinde Öğretim Görevlisi olarak çalıştı. 2006 yılından beri özel sektörde çalışıyor. 11.10.2012 tarihinde Doçentlik Ünvanını aldı. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili:4007 Uz. Dr. Ali VARDAR ‹ç Hastal›klar› 1963 ‹zmir do€umlu. 1987 y›l›nda GATA T›p Fakültesi’nden mezun oldu. 1990 – 1994 aras› Gata Haydarpafla E€itim Hastanesi’nde ‹ç hastal›klar› ihtisas›n› yapt›. 1994–2007 y›llar› aras› Deniz Kuvvetlerinin çeflitli hastanelerinde klinik flefli€i yapt›. 2008 y›l›ndan itibaren Avrasya Hospital’da ‹ç hastal›klar› uzman› olarak çal›flmaktad›r. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1016 Uz. Dr. Meral ÖZER Reanimasyon ve Anestezi Mardin do€umlu. 1985’de ‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla Tıp Fakültesini bitirdi. Kofluyolu Kalp ve Arafltırma Hastanesinde Anesteziyoloji ve Reanimasyon ihtisasını tamamladı. 2012 Ocak ayından bu yana Avrasya Hospital’da görev yapıyor. Görev Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 4105 1966 yılında Sivas-Divri€i’de do€du. 1991 yılında istanbul Tıp Fakültesinden mezun oldu.1992-1998 tarihleri arasında Kofluyolu Kalp E€itim ve Arafltırma Hastanesinde ihtisasını yaptı. 1 yıl bu hastanede uzman doktor olarak çalıfltı. 2001-2011 yılları arasında Özel Avrupa fiafak hastanesinde ve 2011 y›l›nda Çamlıca Alman Hastanesinde görev yaptı. 2012 y›l›nda Avrasya Hospital’de göreve bafllam›flt›r. 1966 Ağrı doğumlu.1989 yılında Erzurum Tıp Fakültesini bitirdi.1995 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve 2000 yılında aynı fakülteden Medikal Onkoloji dalında uzmanlığını aldı. 2006 yılında Doçentlik ünvanı aldı. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1118 Doç. Dr. Çetin Ayhan EVLİYAOĞLU Radyoloji 1963 Elbistan Do€umlu. Çukurova Üniversitesi Mezunu. ‹htisas›n› Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Radyoloji Ana Bilim Dal›nda, Radyasyon Onkoloji Rotasyonunu ‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fakültesi’nde tamamlad›. Halen Avrasya Hospital’da Radyoloji Uzman› olarak görev yapmaktad›r. Görev Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 2052 - 2046 Uz. Dyt. Meryem AKBEN Op. Dr. Kemal YILDIRIM Göz Hastal›kları Malatya do€umlu. ‹st. Üniv. ‹st. T›p Fakültesi 1988-1994 mezunu. 1994-1998 ‹st. Üniv. ‹st. T›p Fakültesi Göz Hastal›klar› Ana Bilim Dal›’nda ihtisas yapt›. 2001 itibaren Avrasya Hospital’da Göz Hastal›klar› Uzman› olarak çal›flmaktad›r. Uz.Dr. Ayflegül NAVDAR Uz.Dr. Ebru ÖZTÜRK Rize do€umlu. 1996 y›l›nda ‹st. Ünv. Cerrahpafla T›p Fakültesinden mezun oldu. 1996- 2001 aras›nda Haseki E€itim ve Araflt›rma Hastanesinde ‹ç Hastal›klar› Uzmanl›k E€itimi ald›. Evli ve 2 çocuk annesi. 2001 yılından itibaren Avrasya Hospital’da görev yapmaktadır. 1997 Yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesinden mezun oldu, 2002 Yılından beri iç hastalıkları uzmanı olarak görev yapmaktadır. İyi derece de İngilizce biliyor. Birçok dergilerde yayınlanmış çalışmaları vardır. 2013 itibariyle Avrasya Hospital’de İç Hastalıkları Uzmanı olarak görevini sürdürmektedir. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1111 - 1122 Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili:1129 Uz.Dr. Züleyha Ö.KADEHÇ‹ Uz. Dr. H. Deniz YARDIMCI Cildiye (Dermatoloji) 1974 Lüleburgaz’da do€du. Trakya Üniversitesi T›p Fakültesi mezunu ‹stanbul Üniversitesi Çapa T›p Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Ana Bilim Dal›nda ihtisas›n› tamamlad›. Avrasya Hospital’da Onkolog olarak çal›fl›yor. Evli ve iki çocuk sahibi. 1987 İstanbul Tıp Fakültesi mezunu olan Deniz YARDIMCI, Haseki Eğitim Araştırma Bölümünde Dermatolog İhtisasını tamamlayarak 1992 yılında Uzman Dermatolog ünvanını aldı, 3 yıllık mecburi hizmet görevini Niğde Devlet Hastanesinde sürdürdü. Haseki Eğitim Araştırma Hastanesinde 2011 yılına kadar çalıştı. 2011 yılından sonra istanbul 29 Mayıs Hastanesinde mesleğine devam etti, 2013 itibariyle Avrasya Hospital’de görevini sürdürmektedir. Evli 2 çocuk annesidir. Görev Saati: 09:00 - 16:00 Dahili Tel: 1105 Muayene Saatleri : 08:00 - 17:00 Dahili Tel: 1132 - 1136 Muayene Saatleri : 08:30 - 14:00 Dahili Tel: 1140 - 1136 ‹ç Hastal›klar› Radyasyon Onkoloji Muayene Saatleri: 09:00 - 16:00 Dahili Tel: 3078 - 3079 Uz.Dr. Ifl›l SOYSAL Reanimasyon ve Anestezi ‹stanbul Do€umlu. 1992 Trakya Üniversitesi T›p Fakültesi’den mezun oldu. Avrasya Hospital’da çal›fl›yor. Evli ve bir çocuk babas›. Uz. Dr. fienay SILDIR Uz. Dr. Ahmet ALTUN Muayene Saatleri : 08.00 - 18.00 Dahili Tel: 4806 1964 Ankara doğumlu.1988 Ankara Üni. Tıp Fak. mezun oldu.1995 yılında Ankara Numune Eğit. Araşt. Hast. Nöroşirurji ihtisasını tamamladı. 1997-1998 yılları arası Boston Harvard Üni. Brigham Women’s Hospitalda Nöroonkoloji research followluğu yaptı.1996-2001 yılları arası Kocaeli Üni. ve 2001-2009 yılları arasında Kırıkkale Üni. akademik çalışmalarını devam ettirdi. 2005 Doçentlik ünvanı aldı. 2006-2009 yılları arası anabilim dalı başkanlığı yaptı. İngilizce ve Almanca bilmektedir. Evli ve iki çocuk babasıdır. ‹ç Hastal›klar› Uz. Dr. Tülay UYANIK Reanimasyon ve Anestezi 1967 yılında İstanbul’da doğdu. 1991 yılında Uludağ Üni.mezun oldu. Uzmanlığını İst. Eğit. Araş. Hastanesinde tamamladı. 2.5 yıl Moskova’da El Cerrahisi eğitimi aldı. 2013 yılı itibariyle Avrasya Hospital’de görev yapmaktadır. Görev Saati: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1108 Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Muayene Saatleri : 08.00 - 17.00 Dahili Tel: 1119-1138 Doç. Dr. Mahmut İLHAN Med. Onk. ve Kemoterapi Uzm. Görev Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 2065 1947 K›br›s’ta do€du. 1972’de ‹stanbul Çapa T›p Fakültesinden mezun oldu.1978 y›l›nda Okmeydan› Hastanesinde Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon ihtisas›n› tamamlad›. Evli ve üç çocuk annesi. Ekim 2007 tarihinden itibaren Avrasya Hospital’da FTR uzman› olarak çal›fl›yor. 1957 yılında Trabzon’da doğdu. İlk ve Orta öğrenimini Trabzon’da tamamladı. 1979’da Erzurum Atatürk Üniv. Tıp Fak. mezun oldu. İç Hastalıkları Uzmanlığını aynı fak., Kardiyoloji İhtisasını Konya Selçuk Üniv. Tıp Fak.’de tamamladı. 1987’de Doçent, 1993’de Profesör oldu. Trabzon Karadeniz Teknik Üniv. Konya Selçuk Üniv. Öğretim Üyeliği Manisa Celal Bayar Üniv. Tıp Fak. Kurucu Dekanlığı yapmıştır. Trabzon Numune Eğit. ve Arş. Hast. Kardiyoloji Kliniği kurucu şefliği, Ahi Evren Göğüs, Kalp Damar Cerrahisi Eğit. ve Arş. Hast. Kardiyoloji Kliniği Şefliğini yürütmüştür. İyi derecede ingilizce bilmektedir. 2013 yılı itibariyle Prof. Dr. Ali Bayram Avrasya Hospital’de görev yapmaktadır. Kalp Damar Cerrahisi Beyin ve Sinir Cerrahisi Doç. Dr. Cenk TATAROĞLU Prof. Dr. Ali BAYRAM Kardiyoloji ve İç Hastalıkları Uzmanı Uz.Dr.Hasan Murat DİKMEN Radyoloji 1964 yılında İstanbul’da doğdu. İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fak. bitirdikten sonra TUS sınavını kazanarak Önce Prof.Dr. Siyami Ersek ve Haydarpaşa Numune Hast.’de Radyoloji asistanı olarak çalıştı. Daha sonra tekrar TUS sınavına girdi ve Marmara Üniv. Radyodiagnostik Ana Bilim Dalın’nda ihtisas yaptı. İhtisas sonrası sırasıyla StarMar Görüntüleme Merkezi, Acıbadem İnternatinal Hospital, Memorial Hastanesi Şişli, Medikal Park Bahçelievler ve en son Özel Gaziosmanpaşa hastanelerinde 5 yıl Radyoloji uzmanı olarak görev yaptı. Ağustos 2012 tarihinde Avrasya Hospital da göreve başladı. Dt. Eylem USLU Diş Hekimi Ardahan do€umlu. 1998 y›l›nda Hacettepe Difl Hekimli€i Fakültesi mezunu. Halen Avrasya Hospital’da difl hekimi olarak görev yapmaktad›r. Muayene Saatleri: 10:00 - 18:00 Dahili Tel: 1010 - 1012 Dahili Tel: 2071 Uz. Dr. Murat ULUSOY Radyoloji 1957-İstanbul’da doğdu. 1980 İstanbul Tıp Fak. mezun oldu. 1982-1985 İstanbul Bezmi Alem Vakıf Gureba hastanesinde Radyoloji Uzmanlığı eğitimini tamamladı. 1986-2006 Sinop Atatürk Hastanesi, Taksim Hast. ve Haseki Hast. çalıştı. 2006 yılında Haseki Hast. radyoloji Klinik Şefliğinden kendi isteği ile emekli olup serbest çalışmaya başlamıştır. Haziran 2013’den itibaren Avrasya Hospital’de görev almaktadır. Görev Saati: 08:00 - 14:00 Dahili Tel: 2071 Uz. Dr. Suzan UZAN Beslenme ve Diyet Biyokimya ve Klinik Biyokimya 1988 yılında ‹ngiltere’de do€du. Baflkent Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü mezunu. Yüksek lisans e€itimini ‹ngiltere’de Chester Üniversitesinde tamamladı. fiubat 2012 tarihinden itibaren Avrasya Hospital’de Beslenme ve Diyet Uzmanı olarak çalıflmaktadır. 1968 y›l›nda Kocaeli’de do€du. 1991 y›l›nda ‹st. Üniv. Cerrahpafla T›p Fakültesi’nden T›p Doktoru olarak mezun oldu. 1998 y›l›nda ‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fakültesi’nde Biyokimya ve Klinik Biyokimya ihtisas›n› tamamlad›. Evli ve bir çocuk annesi. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1126 Görev Saatleri: 09:00 - 17:00 Dahili Tel: 2044 Uz. Dr. Nilgün DEM‹RBA⁄ Patoloji 1963 y›l›nda Bolu’da do€du. 1986 y›l›nda Ege Üniversitesi T›p Fakültesinden mezun oldu. Uzmanl›k e€itimini Haseki E€itim ve Araflt›rma Hastanesi’nde tamamlad›. Avrasya Hospital’da Patoloji Uzman› olarak görev yapmaktad›r. Evli ve iki çocuk annesi. Görev Saatleri : 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 2047 Uz. Dr. Melek fiALCIO⁄LU Mikrobiyoloji 1960 y›l›nda Antalya’da do€du. 31.01.1984 tarihinde fakülteden mezun oldu. 1992 tarihinde uzmanl›k e€itimini tamamlad›. ‹stanbul Üniversitesi Çocuk Sa€l›€› Enstitüsü ve ‹stanbul T›p Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dal›’nda uzman olarak görev yapt›. May›s 2008’den itibaren hastanemizde görev yapmaktad›r. Prof. Dr. Ali BAYRAM Kardiyoloji ve İç Hast. Uzmanı Ani Kardiyak ÖLÜM Prof. Dr. Ali BAYRAM Kardiyoloji ve İç Hast. Uzmanı 1957 yılında Trabzon’da doğdu. İlk ve Orta öğrenimini Trabzon’da tamamladı. 1979’da Erzurum Atatürk Üniv. Tıp Fak. mezun oldu. İç Hastalıkları Uzmanlığını aynı fak., Kardiyoloji İhtisasını Konya Selçuk Üniv. Tıp Fak.’de tamamladı. 1987’de Doçent, 1993’de Profesör oldu. Trabzon Karadeniz Teknik Üniv. Konya Selçuk Üniv. Öğretim Üyeliği Manisa Celal Bayar Üniv. Tıp Fak. Kurucu Dekanlığı yapmıştır. Trabzon Numune Eğit. ve Arş. Hast. Kardiyoloji Kliniği kurucu şefliği, Ahi Evren Göğüs, Kalp Damar Cerrahisi Eğit. ve Arş. Hast. Kardiyoloji Kliniği Şefliğini yürütmüştür. İyi derecede ingilizce bilmektedir. 2013 yılı itibariyle Prof. Dr. Ali Bayram Avrasya Hospital’de görev yapmaktadır. A ni kardiyak ölüm, tüm toplumu ilgilendiren önemli bir sağlık sorunudur. Amerika Birleşik Devletleri’nde her yıl 500.000 ani ölüm görülmektedir. Gelişmiş ülkelerde kalp hastalıklarına bağlı ölümlerin yarısı “ani ölüm ”şeklindedir. Ani ölüm’ e yol açan kalp hastalıklarının başında % 88 oranı ile “koroner arter hastalığı” gelmektedir. Tanı konulmuş koroner kalp hastalıklarında ani ölüm oranı 6-10 kat daha sıktır. Koroner kalp hastalığının ilk belirtisi çoğu zaman ani kardiyak ölümdür. Ani ölümler çoğunlukla, ölümcül ritim bozuklukları nedeniyle kalbin aniden durması sonucu gelişir. Ani kardiyak ölümlerin % 85-90’ında ölümcül ritim bozukluklarının ilk kez olduğu saptanmıştır. Doğal ölümlerin de % 12‘si ani ölüm şeklinde olmaktadır. Ani ölümlerin çoğu hastane dışında olduğundan resüsitasyon, yani “ kardiyak canlandırma ” olanağı çok düşüktür. Hastane dışındaki ani ölüm 14 olgularının ancak % 1-3’ ü hayata döndürülebilmektedir. Ani Kardiyak Ölüm’ün Tanımı ve Görülme Sıklığı Ani kardiyak ölüm; kardiyak nedenlerden dolayı, belirtilerin başlangıcından sonraki ilk 1 saat içinde gelişen ölüm şeklinde tanımlanır. Ani kardiyak ölümün başlıca özellikleri , ölüm olayının : • Ani • Beklenmedik ve • Doğal şekilde olmasıdır. Ani kardiyak ölümün görülme sıklığı yaşlanmakla , koroner arter hastalığı ve kalp fonksiyonlarında bozulma ile büyük ölçüde artış gösterir. 20 yaşın altındaki insanlarda görülen ani ölümlerin % 20’ si “ ani kardiyak ölüm “ şeklindedir. Yine Prof. Dr. Ali BAYRAM Kardiyoloji ve İç Hast. Uzmanı de; bebeklerde, çocuklarda, büluğ çağındakilerde (ergen) ve genç erişkinlerde ani kardiyak ölüm oranı düşüktür. Toplumda yaşam süresi ve buna paralel olarak koroner kalp hastalığı sıklığı giderek arttığından, ani kardiyak ölüm giderek daha sık görülmektedir. Ani kardiyak ölümlerin % 70-90 ‘ı erkeklerde görülür. Ancak, kadınlarda koroner arter hastalığı erkeklere kıyasla daha gizli seyrettiğinden, yani belirti vermediğinden, hastane dışındaki ani ölümlerin çoğu kadınlarda görülmektedir. 45 yaş altında görülen ani ölümlerin %10-15’ inde herhangi bir kalp anormalliğine rastlanmamıştır. Ani kardiyak ölüme yol açan başlıca risk faktörleri şunlardır: • Koroner arter hastalığı • Koroner arter hastalığı için ciddi risk faktörlerinin varlığı • Geçirilmiş miyokart infarktüsü • Sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonunda azalma (kalbin kasılma gücünde azalma) • Ventriküler aritmi öyküsü (kalbin karın cıklarından kaynaklanan ritim bozukluğu) • Sigara kullanımı • Fiziksel ve özellikle ruhsal stres • Göğse alınan darbeler Ani kardiyak ölümlerin %80’i evde meydana gelmektedir. Olguların %40’ı şahitsiz olarak gerçekleşir. Hastaneye ulaştırılan veya hastanede meydana gelen ani kardiyak ölüm olgularında başarılı resüsitasyon oranı % 15 civarındadır. Koroner Arter Hastalığı Ani Kardiyak Ölümün Nedenleri ve Başlıca Risk Faktörleri ölüm için bağımsız risk faktörleridir : Ani kardiyak ölümün en önemli nedeni koroner arter hastalığıdır. Koroner arter hastalığı hem iskemi hem de ritim bozukluğuna neden olarak ani kardiyak ölüme yol açmaktadır. Herhangi bir belirti olmaksızın meydana gelen ani kardiyak ölüm hastalarının yarısında anjiyografik olarak koroner arterlerde tam tıkanma saptanmıştır. 45 yaş altında görülen ani ölümlerin % 10-15’ inde herhangi bir kalp anormalliğine rastlanmamıştır. 40 yaşın altındakilerde koroner arter hastalığı daha az görülmekte, bunlarda yapısal kalp hastalıkları ve ritimiletim bozuklukları ön plana çıkmaktadır. Aritmi kaynaklı ani kardiyak ölümlerin % 5-15’ inde kalp normal bulunmuştur. Koroner arter hastalığı ani ölüme yol açan nedenlerin başında geldiğinden, infarktüsün ardından hastada risk sınıflaması yapılmalıdır. İnfarktüs geçiren hastalarda aşağıdaki durumlar, ani kardiyak • • • • Taburculuk sonrasında ani kardiyak ölüm çoğunlukla bir yıl içerisinde (sıklıkla bir ay içerisinde) görülmektedir. Kalp Yetersizliği Kalp yetersizliği, mortaliteyi ve ani kardiyak ölüm insidansını artırmaktadır. Kalp yetersizliği olan hastalarda ani kardiyak ölüm insidansı olmayanlara göre 5 kat daha yüksek bulunmuştur. Kalp yetersizliği olan hastaların % 30-50’ sinde ölüm nedeni ani kardiyak ölümdür. Kardiyomiyopatiler Dilate Kardiyomiyopati Dilate kardiyomipati’ li hastalarda yıllık ölüm oranı % 10-50 olup, hastaların % 10-20’ sinde ani kardiyak ölüm görülmektedir. Sık prematüre ventriküler atımlar (saatte 10’ dan fazla) Nonsustained ventriküler taşikardi Sol ventriküler ejeksiyon fraksiyonunun düşük olması (% 40’ dan az) Dijital kullanımı 45 yaş altında görülen ani ölümlerin % 10-15’ inde herhangi bir kalp anormalliğine rastlanmamıştır. Ani kardiyak ölüme neden olabilecek ölümcül aritmilerin gelişimi infarktüsün tipi ve süresi ile yakından ilişkilidir. Araştırmalarda; ST yükselmeli miyokard infarktüsünde ventriküler taşiaritmi riski % 10.2 olup hastaların % 85’ inde ilk 48 saat içerisinde ventriküler taşikardi veya ventriküler fibrillasyon geliştiği gösterilmiştir. ST yükselmesiz miyokard infarktüsünde ventriküler taşiaritmi riski % 2.1 olup, ortalama aritmi gelişimi süresi 78 saattir. Hipertrofik Kardiyomiyopati Hipertrofik kardiyomiyopati sıklığı 1/500 civarında olup otozomal dominant geçişli genetik bir hastalıktır; sol 15 Prof. Dr. Ali BAYRAM Kardiyoloji ve İç Hast. Uzmanı Konjenital koroner arter anomalileri, özellikle egzersizle ilgili ölümlerde % 30 oranlarına kadar görülmektedir. Konjenital Kalp Hastalıkları Yapılan çalışmalarda, aşağıdaki konjenital hastalıklarda ani kardiyak ölüm riski yüksek bulunmuştur: 1. Fallot tetralojisi 2. Büyük arterlerin transpozisyonu 3. Aort stenozu 4. Pulmoner vasküler obstrüksiyon Fallot Tetralojisi nedeniyle düzeltme operasyonu yapılan hastalarda 20 yaşından önce ani kardiyak ölüm oranı % 6 civarındadır. Atletlerde Ani Kardiyak Ölüm ventrikül miyokardında özellikle de interventriküler septumda kalınlaşma ile karakterizedir. Hipertrofik kardiyomiyopatili olgularda ani kardiyak ölüm insidansı erişkinlerde yıllık % 2-4 çocuklarda ve adolesanlarda % 4-6 civarındadır. Yapılan çalışmalarda hipertrofi derecesi ile ani kardiyak ölüm arasında yakın ilişki olduğu gösterilmiştir. Hipertrofik kardiyomiyopatide ani ölüm ile ilişkili başlıca risk faktöreleri şunlardır: • Önceden geçirilmiş kardiyak arrest • Ailede ani kardiyak ölüm öyküsü senkop • Ciddi sol ventrikül hipertrofisi (> 3 cm) • Dökümante süreksiz ventriküler taşikardi Bir çalışmada; sol ventrikül duvar kalınlığı 30 mm’ den fazla olan hastalarda 20 yıllık sürede ani kardiyak ölüm oranının % 40’ lara yaklaştığı bildirilmiştir. Ani ölüm her yaşta görülebilirse de 10 yaşından önce nadirdir. Hipertrofik kardiyomiyopatili genç atletlerde spor sırasında ani ölümler görülebilmektedir ve gençler arasında sportif egzersize bağlı gelişen ölümlerin birinci nedenidir. Ani ölüm genellikle sabah erken saatlerde görülür ve aşırı egzersizden hemen sonra veya istirahat halinde iken ortaya çıkan VENTRİKÜLER FİBRİLLASYON’ a bağlıdır. Genetik Bozukluklar Brugada Sendromu Brugada Sendromu, kalpte yapısal olarak herhangi bir patoloji saptanmayan genç bireylerde ani ölüm ve senkopa ne- 16 den olabilen ve otozomal dominant kalıtım gösteren bir hastalıktır. Erkeklerde 9 kat daha sıktır. Brugada Sendromu olanların 1/3’ ünde ilk belirti ani kardiyak ölümdür. İdiopatik Ventriküler Taşikardi İdiopatik ventriküler taşikardi, ventriküler taşikardi olgularının % 10’ unu oluşturmaktadır. Bu hastalarda yaş ortalaması 40 civarındadır. İdiopatik ventriküler taşikardi antiaritmik tedaviye daha iyi yanıt vermekte, uzun dönemde prognozu daha iyi olmakta ve kateter ablasyonla tedavi olanağı bulunmaktadır. Kalp Kapak Hastalıkları Aort kapak hastalığı bulunan hastalar semptomatik olmadıkça ani kardiyak ölüm riski düşüktür. Mitral kapak prolapsusu olanlarda da ani kardiyak ölüm oranı düşüktür. Konjenital Koroner Anomalileri Arter Anormal aortik orijinli koroner arter anomalisi sıklığı % 0.64 olarak tahmin edilmektedir. Konjenital koroner arter anomalisi olan hastalar genellikle genç olup, özellikle de angina pektoris, senkop ya da presenkopla sağlık kurumlarına başvurmaktadır. Ne yazık ki olguların çoğunda ilk belirti ani kardiyak ölümdür. Sol ana koroner arterin sağ sinus valsalvadan çıktığı veya büyük arterler arasından geçtiği durumlar yüksek risk taşır. Akut kardiyak ölüm için yüksek riskli hastalarda en etkin tedavi şekli cerrahidir. Yarışmalı sporlar sırasında ani kardiyak ölüm görülebilir. Bunların büyük çoğunluğu genç ve kardiyak problemi olmayan kişilerdir. Atletlerde meydana gelen ani kardiyak ölümlerden sıklıkla malign aritmiler, özellikle ventriküler taşikardi veya ventriküler fibrillasyon sorumlu tutulmaktadır. Profesyonel olarak yarışmalı sporlar yapanlarda uzun sürede kalp odacıklarının genişlemesi ani kardiyak ölüme yeden olabilir. Yarışmalı sporlarla uğraşan kişilerde ani kardiyak ölüm insidansı 10-20 yıllık periyotlarda 1/50 000 ile 1/3000 000 arasındadır. Yoğun fiziksel aktivite sırasında nörokardiyojenik (vazovagal) senkop da gelişebileceği için bu hastalarda detaylı anamnez alınmalı, aile öyküsü dikkatle sorgulanmalı, EKG çekilmeli ve ayrıntılı bir fizik muayene yapılmalıdır. 35 yaşın altındaki ani kardiyak ölümlerde en sık nedenin “ yapısal kalp hastalığı ” olduğu gösterilmiştir. Otopsi çalışmalarında; yapısal kalp hastalığı olan atletlerde en sık ölüm nedenlerinin şunlar olduğu saptanmıştır: Hipertrofik obstrüktif kardiyomiyopati, Koroner arter anomalisi, Aritmojenik sağ ventrikül displazisi. İlaçlar ve Toksik Ajanlar Kokain ve Alkol Günümüzde, özellikle gelişmiş ülkelerde kokain kullanımında ciddi artış- Prof. Dr. Ali BAYRAM Kardiyoloji ve İç Hast. Uzmanı lar görülmektedir. Kokain, ani kardiyak ölüme neden olabilir. Özellikle 35 yaşın altında görülen ani kardiyak ölümlerde kokain kullanımı mutlaka sorgulanmalıdır. Kokain , koroner vazokonstrüksiyon yapar, kardiyak sempatik aktiviteyi artırır ve kardiyak aritmileri ağırlaştırır. İşin kötü tarafı, kokainin bu etkileri alınan miktar ve altta yatan kalp hastalığından bağımsızdır. Alkol, özellikle de kokain ile birlikte kullanıldığında ortaya çıkan kokain metabolitlerinden dolayı tehlikeli aritmiler ortaya çıkabilir. Elektrolit Bozuklukları Ani kardiyak ölüm gelişen hastalarda elektrolit anomalilerine sık olarak rastlanır; bunların başında hipopotasemi gelir. Özellikle, Digoksin kullananlarda hipopotasemi daha tehlikelidir. Ani kardiyak ölüme yol açan bir diğer elektrolit bozukluğu hipomagnezemi’ dir. Tedavi Ani kardiyak ölümün önlenmesinde başlıca tedavi seçenekleri farmakolojik, cerrahi, kardiyak cihaz ve kateter ablasyonu şeklinde sınıflandırılabilir. Farmakolojik Tedavi (İlaç Tedavisi) Beta Blokerler Beta blokerler, ani kardiyak ölüme neden olan koroner kalp hastalarında mortalitenin önlenmesinde en etkin ilaç grubudur. Geniş çaplı araştırmalarda, miyokard infarktüsü geçiren hastalarda beta blokerlerin ani kardiyak ölümü % 30 oranında azalttığı gösterilmiştir. Anjiotensin Dönüştürücü Enzim (ACE) İnhibitörleri Kalp yetersizliği olan veya olmayan tüm miyokard infarktüsü geçiren hastalarda Anjiotensin Dönüştürücü Enzim (ACE) İnhibitörlerinin ani kardiyak ölümü azalttığı gösterilmiştir. Amiodaron Amiodaron genel olarak aritmi insidansını azaltmakla birlikte mortalite üzerine etkisi net değildir. Sol ventrikül fonksiyonu bozuk hastalarda antiaritmik ajan olarak amiodarone ilk seçenek olmalıdır. Cihaz Tedavisi İmplante Edilebilir Kardiyoverter Defibrilatörler (ICD) İnsanlarda Mirowski tarafından uygulanan ilk ICD implantasyonunun üzerinden 25 yıla yakın zaman geçmiştir. ICD , ani kardiyak ölümün primer ve sekonder proflaksisinde önemli bir yere sahiptir. ICD’ lerin implantasyon işlemi basitleşmiştir. Önceleri torakotomi yoluyla yapılan implantasyon işlemi, günümüzde endokardiyal kalıcı kalp pili yerleştirilmesi işlemi gibi yapılmaktadır.Günümüzde gelişen teknoloji ile son jenerasyon ICD’lere ; * düşük enerji düzeyleriyle şoklama, * ventriküler taşikardi sırasında şoktan önce “ antitaşikardik pacing ” , bradikardi sırasında “ pacing ” özellikleri kazandırılmış, * geniş bir kayıt depolama özelliği ile *altta yatan aritminin saptanması ve uygun tedavi gibi özellikler kazandırılmıştır. numsal stabilizasyon sağlanmalıdır. Daha sonra, kardiyak ölümün nedenini, tekrarlama ihtimalini saptamak için yoğun çaba gösterilmelidir. Kardiyak ölümün, ani solunum ve dolaşım yetmezliği sonucu mu olduğu mutlaka belirlenmelidir. Öncelikle; ani ölümün ardındaki kalp hastalığı araştırılmalıdır. Sol ventrikül fonksiyonunun, segmenter duvar hareket kusurunun, kalp kapak hastalıklarının ve kardiyomiyopatilerin saptanmasında EKOKARDİYOGRAFİ çok yararlıdır. Koroner arterlerin incelenmesi amacıyla koroner anjiyografi sıklıkla yapılmalıdır. Radyonükleer incelemeli, manyetik rezonans görüntüleme ve kardiyak biyopsi yapılabilir. Hastaların çoğunda , yapılan araştırma ve incelemeler sonucu kalp hastalığı saptanır. Ani kardiyak ölümün “düzeltilebilir nedenleri“ olup olmadığı mutlaka belirlenmelidir. Örneğin; kalp damarlarında tıkanma olup olmadığı, tıkanma varsa revaskülarizasyon işlemlerinin yapılması çok önemlidir. Yapılan çalışmalarda, hipertrofik kardiyomiyopatili hastalarda görülen ve ani kardiyak ölüme neden olan aritmilerin sonlandırılmasında İmplante Edilebilir Kardiyoverter Defibrilatörler (ICD) ‘ lerin etkili olduğu gösterilmiştir. Ani Kardiyak Ölüm Riskinin Belirlenmesi Klinik belirtileri ve aile öyküsü olmayan Brugada Sendromlu hastalarda yakın takip yeterli iken, ailede şüpheli ölüm öyküsü , senkop ve indüklenebilir ventriküler aritmileri olan hastalara semptomatik olup olmadığına bakılmaksızın İmplante Edilebilir Kardiyoverter Defibrilatörler (ICD) takılmalıdır. Kateter Ablasyonu * Ayrıntılı tıbbi anamnez alınmalıdır: * Devamlı olmayan ventriküler taşikardi ve senkop ( bayılma ) olup olmadığı araştırılmalıdır. *Elektrokardiyografi *Ekokardiyografi * Sinyal ortalamalı EKG, kalp hızı değişkinlikleri, barorefleks duyarlılığının araştırılması Kateter ablasyonu, supraventriküler aritmilerin tedavisisinde kullanılmakta ise de, bazı özgül ventriküler aritmilerde de etkili olabilmektedir. İnvaziv elektrofizyolojik incelemeler; iskemik kardiyomiyopatili hastaların ani kardiyak ölüm riski altında olduklarını göstermiştir. Antiaritmik Cerrahi Ani kardiyak ölüme yol açan ventriküler taşikardinin sonlandırılmasında ; subendokardiyal rezeksiyon ve sol kardiyak sempatik denervasyon kullanılmaktadır. Ani Kardiyak Ölüm veya Kalp Durması Geçiren Hastaların Değerlendirilmesi Başarılı kardiyak canlandırmanın ardından öncelikle hemodinamik ve solu- Ani kardiyak ölüm riskinin belirlenmesinde aşağıdaki hususlar önemlidir: İnvaziv elektrofizyolojik inceleme sırasında indüklenebilir ventriküler taşikardi saptanması önemlidir. İndüklenebilir ventriküler taşikardi ile ani kardiyak ölüm gelişmesi arasında yakın ilişki olduğu saptanmıştır. Maalesef tüm bu incelemeler “ ölümcül tehdit “ altındaki kişileri belirlemede kesin sonuç vermemektedir. Halen en güvenilir belirteç; sol ventrikül fonksiyon bozukluğu’ dur. 17 Uz. Dr. Ali VARDAR İç Hastalıkları SUYUN FAYDALARI Uz. Dr. Ali VARDAR Vücudumuzun %75’i sudan meydana gelmiştir. Beynin %85’i, kanın %90’ı, kasların %75’i, böbreklerin %82’si ve kemiklerin %22’si sudur. Kuru bir kağıtta bile %2 su vardır. Eğer yeterli miktarda sıvı almazsak, hücreler dolaşım sisteminden yani kandan sıvı çekerler. Bu da kalbin zorlanmasına sebep olur. Aynı zamanda böbrekler suyu iyi süzemez. Böyle bir durumda böbreğin görevini karaciğer ve diğer organlar üstlenir ve bu durum organlarda şiddetli tahribata neden olur. Vücudumuzdaki suyun %2 oranında azalması bile yakın geçmiş unutkanlığı, basit matematik işlemlerinde zorlanma, küçük yazıları okumada konsantre olamama gibi “susuz kalma” sinyalleri verir. Gün içinde yorgunluk hissinin en önemli nedenlerinden biri de susuz kalmaktır. İç Hastalıkları 1963 ‹zmir do€umlu. 1987 y›l›nda GATA T›p Fakültesi’nden mezun oldu. 1990 – 1994 aras› Gata Haydarpafla E€itim Hastanesi’nde ‹ç hastal›klar› ihtisas›n› yapt›. 1994–2007 y›llar› aras› Deniz Kuvvetlerinin çeflitli hastanelerinde klinik flefli€i yapt›. 2008 y›l›ndan itibaren Avrasya Hospital’da ‹ç hastal›klar› uzman› olarak çal›flmaktad›r. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1016 18 • Su eklemlerin çevreleyen sıvıları oluşturur. • Su terleme yoluyla vücudun ısısını ayarlar. • Su yiyecek atıklarını bağırsak yolunda iterek kabızlığa engel olur, en yararlı detoks içeceğidir. • Su metabolizmayı regüle eder. • Suyun kayganlaştırma özelliği vardır. • Su tükürüğün oluşturan ana maddedir. Her gün solunumla, terlemeyle, idrarla ve dışkı ile sıvı kaybı yaşanır. Vücuttan yaklaşık olarak Uz. Dr. Ali VARDAR İç Hastalıkları günlük 10 su bardağı (2,5 lt) sıvı kaybı olur. İdrar ile 4-6 su bardağı, terleme ile 2-4 su bardağı, solunum ile 1,5 su bardağı, dışkı ile 2/3 su bardağı su kaybederiz. Susuz kalmak başka nelere neden olur? Kuruluk, yapışkan ağız, uyku hali, yorgunluk, susama hissi, idrar yapmada azalma, ağlarken az veya hiç gözyaşı olmaması, kaslarda zayıflık, başağrısı, baş dönmesi, bayılma hissine neden olur. Su ihtiyacı hangi durumlarda artar? Egzersiz: Egzersiz veya herhangi bir aktivite durumunda terleme durumu oluşacağından dolayı ekstra su ihtiyacı oluşur. Yaklaşık olarak 400-600 ml ekstra su ihtiyacı oluşur. Eğer egzersiz süresi bir saatten daha fazla olursa (örneğin koşmak gibi) su ihtiyacı da buna göre artar. Çevre/ iklim: İklimin sıcak veya nemli olması ve kişinin terleme durumuna göre sıvı ihtiyacı değişir. Örneğin; kışın bir evin içinin çok sıcak olması ciltte çok fazla nem kaybına neden olur. Hastalıklar: Çeşitli hastalıklar örneğin kusma ve ishal gibi problemler vücuttan çok fazla sıvı kaybına neden olurlar. İdrar yolları enfeksiyonları, üriner sistemde oluşan taşlar, bazı kalp sorunlarında, sıvı ihtiyaçları artmaktadır. Hamilelik ve emzirme: Araştırmacılar hamilelere 2.5 lt; emzirme döneminde olanlara ise 3 lt sıvı alımı önermektedir. Ne zaman su içmeliyiz? Suyun yemekle içilmemesi, 1 bardaktan fazla suyun bir defada içilmesinin yanlış olduğu, günde 6-7 litre içilirse zayıflanacağı gibi birçok yanlış bilgileri hepimiz duymuşuzdur. Suyun ne zaman içildiği önemli değildir, yemekten önce, esnasında, sonrasında, aralarda, istediğiniz zaman içebilirsiniz. Yeter ki, su için. Aşırı su içmek zayıflatmaz, özellikle günde 4-5 litrenin üzerinde tüketilen suyun yapılan araştırmalara göre böbrekleri yorduğu saptanmıştır. Eğer yoğun fiziksel aktivite yapıyorsanız miktar arttırılabilir. Gün içerisinde idrar miktarı ve renginin kontrolü de önemlidir. İdrar rengi koyulaşıyorsa içtiğiniz su miktarını artırınız ve idrarınızın açık sarı renkte olmasını sağlayınız. Zayıflama diyetlerinde de suyun önemi sürekli vurgulanır. Yemek esnasında alınan su, mide hacmini artıracağından doygunluk sağlar, vücudun temizlenmesine yardımcı olur. nedeni yeteri kadar su içmemeleridir. Vücut panik yapar ve kendini korumak için su tutar, aynen kıtlıkta olduğu gibi. Bunu önlemenin tek yolu bol su içmektir. Öneriler: • Her yemek arasında mutlaka su için. • Egzersiz sonrasında mutlaka su tüketin. • Şişeden içecekseniz mutlaka temiz olduğuna dikkat edin. Gün içerisinde çay, kahve kola tüketip, bunların da sıvı ihtiyacını karşıladığını düşünmek yanlıştır. Bu tür içecekler tam tersi vücuttan suyun atılmasına sebep olur, yani sıvı tüketimi yerine geçmez. İçtiğimiz her bardak çay, kahve ve kola için bir bardak su içmek atılan suyun yerine geçecektir. Benim için ne kadar su yeterli? Vücudunuz için gerekli su miktarı ağırlığınızla doğru orantılı. Basit bir hesaplama için vücut ağırlığınızı 32 gram ile çarpabilirsiniz. Çıkan miktar günde içmeniz gereken su miktarıdır. Su tutmayı önlemek için daha çok su için! Kadınlar sürekli su tuttuklarından ve şiş olduklarından şikayet ederler, bunun 19 Uz. Dr. Ebru ÖZTÜRK İç Hastalıkları Hastalıklarla Savaşı Nasıl Kazanabiliriz? H Uz. Dr. Ebru ÖZTÜRK İç Hastalıkları 1997 Yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesinden mezun oldu, 2002 Yılından beri iç hastalıkları uzmanı olarak görev yapmaktadır. İyi derece de İngilizce biliyor. Birçok dergilerde yayınlanmış çalışmaları vardır. 2013 itibariyle Avrasya Hospital’de İç Hastalıkları Uzmanı olarak görevini sürdürmektedir. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili:1129 20 avaların soğumaya başlamasıyla birlikte, biz hekimler giderek daha fazla sayıda soğuk algınlığı, gribal enfeksiyonlar ve zaman zaman daha şiddetli (zatürre gibi) solunum yolu hastalıklarıyla karşılaşabilmekteyiz. Vücut direnci güçlü olanlarımız ve önceden tedbir alıp aşı yaptırmış olanlarımız, gribi daha kolay atlatabilirken, çoğumuz o kadar şanslı olamıyor; çeşitli şiddet ve şekilde hastalık bulgularıyla baş başa kalıyoruz. Geçmişte bağışıklığımızı tehdit eden etkenlerin ve mikrop çeşitlerinin azlığından olsa gerek, gribal enfeksiyonların şiddeti de daha hafifti ve basit tedbirlerle daha çabuk düzelebiliyorduk. Mesela, yatak istirahati, ıhlamur-adaçayı-zencefil-tarçınlimon kabuğu (şarkısı bile var) karışımı mucize çayları tüketmek, ayaklarımızı sıcak tutmak, tavuk suyuna çorba ( bol karabiber, naneli) kimileri için tarhana çorbası (bol baharatlı, sarımsaklı) içmek bizi çabucak düzeltirdi. Zaten oldukça bilinen bir söylem de vardı:’ Grip ilaçsız on günde, ilaçla bir haftada düzelir’ denirdi. Peki şimdi ne oldu da, günlerce ateşimiz düşmüyor, haftalarca yataktan kalkacak gücü bulamıyoruz, her gün başka bir yerimiz ağrıyor? Bu sorunun çok çeşitli cevapları var: Şu an yaşadığımız hayatta maruz kaldığımız, stres; doğal olmayan-sağlıksız gıdalarla beslenme; hareketsiz yaşam tarzı; kilo; daha fazla radyasyona – manyetik ortamlara maruz kalma; hava kirliliği…olarak listeyi uzatmak mümkün. Fakat karşılaştığımız tüm bu olumsuz faktörlere karşı elimizde bazı silahlarımız var elbette. Yapılacaklar listesinde en önemlisi mikropla temastan kaçınmak. Bunu kişisel hijyenimize dikkat ederek, hasta kişilerle temastan uzak durarak, kalaba- Uz. Dr. Ebru ÖZTÜRK İç Hastalıkları lık-havasız ortamlardan uzak durarak, yaşadığımız ortamı havalandırarak, grip sezonundan önce aşılarımızı yaptırarak, mevsim sebze-meyvelerini bolca tüketerek, hekimimizin kontrolünde gribe karşı bağışıklığımızı destekleyen bazı ürünler kullanarak sağlayabiliriz. Besinler konusunu biraz daha açmak gerekirse; daha önce bahsettiğimiz çorbalara ilaveten, portakal-mandalinalimon gibi C vitamininden zengin turunçgiller, kivi-ayva-elma-nar gibi hem antioksidan etkili, hem vitamin içeriği yüksek meyveler, kuşburnu, keten tohumu, zencefil, zerdeçal, ekinezya, sarımsak-soğan, karnabahar, kereviz, enginar, lahana gibi toksin arıtıcı etkilerinden de bahsedilen gıdaların tüketimini artırmak, probiotik dediğimiz vücudumuzun bakteri ortamını düzenleyen organizmaları içeren yoğurt-kefir-turşu gibi besinleri daha fazla tüketmek şüphesiz ki direncimizi artıracaktır. Ancak bazı insanlarımız ne yazık ki iş ve yaşam koşullarının gereği, yeterince düzenli beslenemez. Bu kişilere destek amaçlı A-B-C-E vitaminleri, çinko, selenyum, beta glukan, beta karoten, pellargonıum ekstresi, omega-3 içeren ürünler doktor gözeti- minde olmak şartıyla önerilebilir. Sözü edilen vitaminlerden örneğin, A-B-E vitamini gereğinden fazla dozda alınırsa vücutta toksik etki gösterebileceğinden, bu ürünlerde doktor tavsiyesi ve takibi gereklidir. Gribal enfeksiyonlar yaşlılarda ve çocuklarda daha ağır seyreder. Etkenler çoğunlukla virüslerdir ve çoğunlukla basit tedbirlerle atlatılabilir. Ancak bazı durumlarda bakteriler tabloya eklenirse (son zamanlarda bu tür vakaları daha sıklıkla görüyoruz) oldukça istenmeyen sinüsit, orta kulak iltihabı, zatürre, menejit hatta sepsis dediğimiz tüm vücuda enfeksiyonun yayıldığı durumlarla karşılaşabilmekteyiz. Yapılacak olan gecikmeden, uygun antibiyotik, bazen antivirallerle tedaviye yön vermektir. 21 Uz. Dr. Banu ALTOPARLAK Göğüs Hastalıkları Zatürre ve Tedavi Yöntemleri Z Uz. Dr. Banu ALTOPARLAK Göğüs Hastalıkları Erzurum’da do€du 1997 y›l›nda Ankara Gazi Üniversitesi T›p Fakültesi’nden mezun oldu. Uzmanl›k e€itimini ‹stanbul Yedikule Gö€üs Hastalıkları ve Gö€üs Cerrahisi E€itim ve Araflt›rma Hastanesi’nde tamamlad›. 2005 y›l›ndan beri Avrasya Hospital’de görev yapmaktad›r. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1015 - 1012 22 atürre, bakterilerin yol açtığı, yüksek ateş, öksürük ve koyu balgamla kendini belli eden bir hastalıktır. Bu bakterilerin neden olduğu her 100 zatürreden 5’i ölümle sonuçlanır. Ayrıca bu bakterilerin kanda görülmesi ve bütün vücuda yayılması ciddi rahatsızlıklara yol açar. Bunların başında menenjit gelir. Belirtileri aniden ortaya çıkabileceği gibi, kronik ve uzun süreli bir seyirde gösterebilir. Küçük çocuklarda ve yaşlılarda şiddetli seyreder ve ölüme yol açabilir. Zatürrenin Belirtileri Nelerdir? Zatürre hastasının ateşi 39-40 dereceye kadar yükselmiştir. Bu ateş, şiddetli bir titre- meden sonra yükselebilir. Hastanın rengi solmuştur ve sık sık hırıltılı bir şekilde öksürür ve balgam çıkarır. Hastada yorgunluk, halsizlik vardır ve vücut direnci zayıf düşmüştür. Endişeli bir ruh hali görülür. Ayrıca hastanın dudakları morumsu bir renktedir ve dili kurumuştur. Yaşlılarda zatürreyle birlikte vücut ısısı düşebilir. Sonuçta şok denen durum ortaya çıkar. Öksürük ve ateş yükselmesi olmayabilir.Bunların dışında da düzeltilmesi gereken, dikkat çekici bazı bulgular vardır. Göğüs ağrısı artar ve sırta, kürek kemiğine doğru yayılır. • Şiddetli baş ağrısı ile baş dönmesi • Hızlı solunum, endişelenme ve bayılacağını hissetme Uz. Dr. Banu ALTOPARLAK Göğüs Hastalıkları • • • • • • Boğazda, kaslarda ağrı olması Nefes alıp verirken sırtta batma tarzında bir ağrı Dudakların morarması ve dudaklarda uçuk tarzı yaralar meydana gelmesi Dalgın ve yorgun bir halde olma söylenenleri algılamada zorluk çekme Çok fazla su içme isteği ve idrar miktarının azalması Çok şiddetli ve ilerlemiş vakalarda koma hali görülür. Bu belirtilerin hepsinin birarada olması gerekmez. Bunlardan bir kaçının olması, zatürre olma ihtimalini gösterir. Vakit kaybetmeden doktora başvurulmalıdır. Zatürre Nasıl Bulaşır? Zatürreye neden olan bakteriler, yakın temas sonucu, solunumla beraber vücuda alınır. Üst solunum yollarında, burun ve ağzın birleştiği yerde yerleşip çoğalırlar. Burada gruplar halinde yer alırlar. Kalabalık yerler, kapalı alanlar, insanların toplu halde yaşadığı yurtlar, askeriye ve okullar zatürrenin bulaşma ihtimalinin fazla olduğu yerlerdir. Salgın şeklinde ortaya çıkabilir fakat soğuk algınlığı kadar bulaşıcı değildir. Bulaşması için en uygun ortam bir arada yaşayan ailedir. Özellikle küçük çocuklar arasında yaygındır. Zatürre Tanısı ve Tedavisi Hastanın şikayetleri ve yapılacak fiziki muayene sonrası büyük ölçüde tanı konur. Doktor, akciğerleri dinlediğinde, solunumun anormal olduğunu anlar. Solunum sırasındaki ses değişmiştir. Bunun dışında akciğerin filminin çekilmesi tanı için önemlidir. Ayrıca, yapılacak kan sayımı, kanda bakterinin araştırılması, bazı testler kesin tanı konmasını sağlar. Zatürrenin tedavisi hastalığın şiddetine göre değişmektedir. Hastalığın hafif seyrettiği hastalarda antibiyotik kullanımı ve balgam yumuşatıcılarla hem hastalık tedavi edilir, hem de hasta rahatlar. İlaçlar, enjeksiyon yoluyla ya da ağızdan verilerek uygulanır. 2-3 gün sonra yapılacak kontrollerle hastalığın seyri hakkında bilgi elde edilir. olanlar, 60 yaşın üzerindeki kişiler için uygulanmalıdır. Bağışıklık sistemi zayıf olan hastalarda da mutlaka uygulanmalıdır. Bu kişilerin hastalığa yakalanması kolaydır. Özellikle HIV virüsünü taşıyanların aşı olması gerekir. Hastalığın ağır seyrettiği durumlarda, kişinin hastaneye yatırılması gerekir. Yaklaşık 10 gün süren bir tedavi uygulanır. Hastanın durumuna göre bu tedavinin süresi uzatılır ya da kısaltılır. Gerekirse oksijen desteği ile hastanın solunumu kolaylaştırılır. Damardan antibiyotik ya da sıvı verilir. Zatürre Aşısı Zatüre hastalığı ölüme yol açan tehlikeli bir hastalık olduğundan bu hastalığın tedavisi kadar zatürreden korunmak da çok önemlidir. Yapılan aşıyla hastalığa, neden olan mikroplara karşı bağışıklık kazanılır. Bu bağışıklık yıllar sürebilir. 5-6 yıl sonra aşının tekrarlanmasında fayda vardır. Bebek doğduktan iki ay sonra uygulanabilir. Özellikle risk grubundaki kalp hastaları, alkol ve sigara kullananlar, şeker hastaları, bazı kalp hastalıkları 23 0212 ve TBMM 665 50 50 DUR