Genç Avrasya Hospital 15 Yıldır Sağlık ve Sevgi Sunuyoruz!

advertisement
Avrasya Hospital Sa€l›k Dergisi Genç Avrasya Hospital
Y›l:15 - Say›:52 -
www.avrasyahospital.com
15 Yıldır Sağlık ve Sevgi Sunuyoruz!
• H3N2 Gribine Dikkat! • Kanser’de Işın Tedavisinin Yeri ve Önemi • Saç Dökülmesi • Ani Kardiyak Ölüm • Suyun Faydaları
• Hastalıklarla Savaşı Nasıl Kazanabiliriz? • Zatürre ve Tedavi Yöntemleri
BÖLÜMLERİMİZ
TEŞHİS VE TEDAVİ ÜNİTELERİMİZ
HASTANEMİZİ FARKLI KILAN ÖZELLİKLER
Temelden itibaren hastane olarak projelendirilip, inşa edilen ülkemizin ender
özel hastanelerinden biridir. Avrasya Hospital; 51 yoğun bakım olmak üzere 135
nitelikli hasta yataklarına sahiptir.
6 adet üstün teknolojik donanımlı ameli-
yathane, 3 doğumhane, 3 küçük cerrahi
müdahale odası mevcuttur. Yenidoğan
Yoğun Bakım Ünitesi, Koroner Yoğun
Bakım Ünitesi, KVC Yoğun Bakım Ünitesi,
Cerrahi ve Dahili Yoğun Bakım Üniteleri,
Onkoloji Merkezi (Radyasyon Onkolojisi,
Medikal Onkoloji Ünitesi) bulunmaktadır.
50 adet modern poliklinik odası, yüksek
teknolojisi ve deneyimli kadrosu, 4200
m2’lik kapalı, 1000 m2’lik açık otoparkı
ile 7 gün 24 saat hizmet veren bir sağlık
kuruluşudur.
BÖLÜMLERİMİZ
• 24 Saat Acil Hizmet
• Genel Cerrahi
• Onkoloji
• Kad›n Hastal›klar› ve Do€um
• Çocuk Sa€l›€› ve Hastal›klar›
• ‹ç Hastal›klar› • Kulak Burun ve Bo€az
• Nöroloji
• Beyin, Omurilik ve Sinir
Cerrahisi (Nöroflirurji)
• Gö€üs Hastal›klar›
• Gö€üs Cerrahisi
• Kardiyoloji
• Kalp ve Damar Cerrahisi
• Göz Hastal›klar›
• Difl Sa€l›€›
• Ortopedi ve Travmatoloji
• Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
• Üroloji • Estetik-Plastik Cerrahisi
• El ve Mikro Cerrahi
• Psikiyatri
• Cilt Hastal›klar› • Beslenme ve Diyet
• Eriflkin Yo€un Bak›m
• Koroner Yo€un Bak›m
• Yeni Do€an Yo€un Bak›m
TEŞHİS VE TEDAVİ ÜNİTELERİ
Onkoloji Merkezi
Kanser Teflhis ve Tedavisi
Radyasyon Onkolojisi
Kemoterapi
Ifl›n Tedavisi
Lineer Akseleratör (Linak)
Kobalt Ayg›t›
Simülatör
Üç Boyutlu (3D) Tedavi Planlama
Onkoloji Yo€un Bak›m›
Genel Cerrahi
Acil Cerrahi
Kanser Cerrahisi
Endoskopik Cerrahi
Sünnet
Endoskopi Ünitesi
Gastroskopi
Duodenoskopi
E.R.C.P.
Kolonoskopi
Rektoskopi
Gö€üs Hastal›klar›
Bronkoskopi
Transtorasik ‹€ne Aspirasyonu
Plevral Biyopsi
Torasentez
Plörodesiz
Solunum Fonksiyon Testleri
Allerji Testleri
Kardiyoloji
Koroner Anjiyografi
128 Kesit BT Anjiyo
MR Anjiyo
Damarlar›n Doppler Tetkiki
Periferik Anjiyografi
Kalp Anjiyografisi
Balon Anjiyoplasti
Stent Tak›lmas›
ASD
VSD
PDA Kapat›lmas›
Valvüloplasti
DSA ile Damarlar›n Tetkiki
Kal›c› Kalp Pili Tedavisi
Periferik Anjiyografi (Alt-ÜstEkstremite-Karotis-Renal-Beyin
Anjiyografisi)
Ekokardiyografi
Eforlu EKG
EKG
Stres Eko
Holter
Tansiyon Holter
Kardiovasküler Cerrahi
Eriflkin Koroner Arter BYPASS
Kalp Kapak Cerrahisi
Do€ufltan (Konjentinal) Kalp
Hastalıkları Cerrahisi
Büyük Aort Damarı Cerrahisi
Bacak Atardamarları ve Varis
Karotis (fiahdamarı) Ameliyatları
Nöroloji
EEG
A€r› Tedavisi
Göz Ünitesi
FFA (Göz Anjiyosu)
Görme Alan› Belirleme Ünitesi
Argon Laser
Yag Laser
Kontakt Lens
Üroloji
Böbrek Tafl› K›rma Ünitesi
(ESWL)
Pnömatik Tafl K›rma
Sistoskopi
Üreteroskopi
Renoskopi
Sünnet
Dermatoloji (Cildiye)
Laser Uygulama Ünitesi
Kal›c› Epilasyon
Cilt Gençlefltirme
Varis Tedavisi
Elektrokoterizasyon
Krioterapi
Radyoloji
Emar-MR (Manyetik Rezonans)
Multislice Tomografi
128 Kesit Tomografi (Dijital
Anjiyo)
Ultrason
Renkli Doppler
Mamografi
Fluoroskopi
Konvansiyonel Röntgen
Laboratuvar
Biyokimya
CHEK-UP
Mikrobiyoloji
Patoloji Laboratuvar›
Histopatoloji
Sitoloji
Frozen ‹nceleme
Hasta Bafl› Giriflimler
MİSYONUMUZ
VİZYONUMUZ
DEĞERLERİMİZ
Nitelikli uzman kadrolar›m›z ile
bireylerin teflhis, tedavi , bak›m ve
koruyucu sa€l›k hizmetlerini kapsayan
uygulamalar›m›z›, etik de€erlere ba€l›,
hasta haklar›na sayg›l›, dil, din, ›rk ve
cinsiyet ayr›m› gözetmeksizin kaliteli ve
ekonomik olarak sunmakt›r.
Ça€dafl bir yönetim sistemi, t›bbi uygulamalar› ve teknolojisi ile örnek gösterilen,
toplumun beklentileri ile hastalar›m›z›n
tüm sa€l›k gereksinimlerini karfl›layan ve
bu özellikleri ile öncelikle tercih edilen,
güvenilir, standart, kurumsal, sayg›n bir
sa€l›k kuruluflu olmakt›r.
De€iflim ve geliflime aç›kl›k
fiefkat ve güleryüzlülük
Çevreye ve insana sayg›
Tak›m çal›flmas›na olan inanç
Güvenilirlik
HASTANEMİZ SGK, BANKALAR VE ÖZEL SAĞLIK SİGORTALARI İLE ANLAŞMALIDIR.
2
Op. Dr. Hüseyin URLU
Yön. Kur. Başk.
K-Q
TSE-ISO-EN
9000
15. YILIMIZDAYIZ
İTO Kurumlar
Vergisi Ödülü
2009-2012
Op. Dr. Hüseyin URLU Yön. Kur. Baflk.
1999 yılında zamanın Cumhurbaşkanı tarafından hastanemiz açılmıştı. Açılışındaki samimiyet ve heyecan duygularımızı kaybetmeden
15 yıldır halkımıza beklenen kaliteli sağlık hizmetini şifa kapısı sloganı
ile en iyi şekilde vermeye devam ediyoruz.
Hastanemiz genç bir hastane, fakat deneyimli ve tecrübeli çalışanlarımız ile tüm ileri tetkik ve tedavi imkânlarına sahiptir.
Açıldığından bu yana yüz binlerce muayene, tetkik ve tedavi uygulayan, onbinlerce ameliyat ve doğum gerçekleştiren bir hastaneyiz. Hastalarına ekonomik kaliteli, güvenilir ve etik sağlık hizmetini ulaşılabilir
kılan Avrasya Hospital sizlerin teveccühü ile nice 15 yıllara ulaşacaktır.
Yeni yatırımlarımız ile Avrasya Hospital kalitesini ve deneyimini yeni
kurulacak hastanemiz ile önümüzdeki yıllarda daha da genişletecektir.
15 yıldır “ Hiçbir şey insan ve sağlık kadar önemli değildir.” sloganı ile
Zeytinburnu ilçemizde 1.Çevre yoluna yakın konumda hizmet verirken,
şimdi Gaziosmanpaşa’da (2.çevre yoluna)yakın bir konumda yeni bir
Avrasya Hospital olarak hizmet verecek, 2. Hastanemiz olacaktır. Temelini atmış, kaba inşaatı bitmek üzeredir. Bir, bir buçuk senede hastanenin açılışını yapmayı hedefliyoruz. Amacımız orada da etik değerlerE
bağlı, güvenilir, standart, ekonomik , hizmet kalitemizi sürdürmek ve
daha da arttırmaktır.
15 yıl içinde hastanemize hizmet veren birçok değerli hoca ve uzmanlarla çalışma imkânı bulduk. Bazıları ile hala çalışmaya devam
ediyoruz. Hastanemiz ilk kuruluş aşamasında Onkoloji bölümümüzün
kurucusu ve büyük emektarı, değerli aile dostumuz Prof. Dr. Gökhan
Töre bu dergi yayına hazırlanırken aramızdan ayrıldı. Acımız büyük.
Savaştığı kanser hastalığından kaybettiğimiz değerli hocamız Prof. Dr.
Gökhan Töre’nin ailesine, sevenlerine ve hastalarına başsağlığı diliyor,
hastanemize verdiği çok değerli katkılarından dolayı teşekkür ediyor
minnetle anıyoruz. Kendisini hiç unutmayacağız.
Bizim gibi kurumları var eden, yaşatan ve büyüten siz değerli halkımızdır. Tercihi, beğenisi ve tavsiyesi ile bizi siz büyütüyorsunuz. İyi
hizmetler vermeye dost olmaya devam edeceğiz.
Sizlere daha çok hizmet etmek sağlık ve mutluluk sunmak şifa kapısı olmaya devam etmek için nice 15 yılları görmek dileğiyle sevgiyle
kalın, hoşcakalın…
Ocak - Şubat - Mart, 2014
Ad›na Sahibi :
Op. Dr. Hüseyin Urlu
Genel Yay›n Yönetmeni:
Op. Dr. Tamer Sözen
Yaz› ‹flleri Müdürü:
Ömer Urlu
Yay›n Koordinatörü:
‹brahim Urlu
Bilgi ‹fllem ve ‹letiflim:
Güner Mollao€lu - Gülay Tunçel
YAYIN KURULU
Uz. Dr. Ahmet Altun
Op. Dr. Ali Güven Ak›nc›
Doç. Dr. Ali Rıza Cenal
Uz. Dr. Ali Vardar
Op. Dr. Arman Çitçi
Uz. Dr. Ayflegül Navdar
Uz. Dr. Banu Altoparlak
Op. Dr. Bülent Öztürk
Uz. Dr. Celal Gölgeci
Doç. Dr. Cenk Tataroğlu
Doç. Dr. Çetin A. Evliyaoğlu
Op. Dr. Coşkun Görmüş
Uz. Dr. Deniz Yardımcı
Uz. .Dr. Ebru Öztürk
Op. Dr. Ebru Topuz
Uz. Dr. Ersin Sar›
Prof. Dr. Esat Akıncı
Dt. Eylem Uslu
Op. Dr. Ferhat O€uz
Op. Dr. Fuat Kurflun
Op. Dr. Gamze Baykan
Dr. Hakan Oğurlu
Uz. Dr. Handan Yaflar
Op. Dr. Hasan Lice
Op. Dr. Hüseyin Urlu
Uz. Dr. Ifl›l Soysal
Op. Dr. ‹stepan Suna
Prof. Dr. H. Kadircan Keskinbora
Op. Dr. Kemal Y›ld›r›m
Doç. Dr. Mahmut İlhan
Prof. Dr. Mehmet Meriç
Op. Dr. Mehmet Koç
Uz. Dr. M. Ali Talay
Uz. Dr. Melek fialc›o€lu
Uz. Dr. Murat Ulusoy
Uz. Dr. Nilgün Demirba€
Dr. Nur Arslan
Op. Dr. Nurcan Dalan
Op. Dr. Özgür Çetiner
Op. Dr. Özgür Odabafl
Op. Dr. Özgür Ortak
Uz. Dr. Suzan Uzan
Uz. Dr. fienay S›ld›r
Op. Dr. Tamer Sözen
Dr. Türkan Kasabal›
Uz. Dr. Türkan Zeybel Uslu
Uz. Dr. Züleyha Ö. Kadehçi
Baflhemflire: Gülay Aziret
YAYIN DANIfiMA KURULU
Prof. Dr. Ayan Gülgönen - Prof.Dr. Bülent Ergun
Op.Dr. Halil Önsoy - Op.Dr. Halil Toplamao€lu
Prof.Dr. Kürflat Bozkurt - Prof.Dr.Lemi ‹brahimo€lu
Doç. Dr. Rafet Yi€itbafl› - Prof.Dr. Türker Özkan
Prof.Dr. Hasan Serdaro€lu
‹LET‹fi‹M:
Befltelsiz Mahallesi Seyit Nizam Caddesi 101. Sk. No:107
Zeytinburnu - ‹stanbul
Tel:(0212) 665 50 50 (pbx) Fax: (0212) 665 50 60
www.avrasyahospital.com.tr - [email protected]
Grafik, Tasarım ve Baskı:
Litros Yolu Fatih Sanayi Sitesi No: 129-130
Topkap›-‹stanbul Tel: (0212) 565 21 12 - 544 16 83
E-mail: [email protected]
3
AVRASYA HOSPITAL
HABERLER
Sanatçı Selami Şahin’den Teşekkür Ziyareti...
Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Esat Akıncı,
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cenk Tataroğlu
tarafından, sanatçı Selami Şahin’in abisi İbrahim Şahin’in Bypass ameliyatı gerçekleşti.
Sizin ve tüm ekibinizin emeklerinize sağlık, allah sizleri
başımızdan eksik etmesin, gerçekten de Avrasya Hospital adı
gibi Şifa Kapısı, herkese şifa dağıtıyorsunuz... Şahin ailesi olarak
bizlerde sizlerin sayesinde şifa kapısından faydalandık” dedi.
Başarılı geçen ameliyat sonrasında Avrasya Hospital Yön.
Kur. Başk. ve Gen. Cerrahi Uzm. Op. Dr. Hüseyin Urlu, Genel
Koordinatör İbrahim Urlu’yu ziyaret ederek teşekkürlerini sundular.
Prof. Dr. Akıncı ve Doç. Dr. Tataroğlu’ndan ameliyata ilişkin
bilgileri alan sanatçı Selami Şahin ve ailesi tekrar tekrar
tokalaşıp teşekkürlerini sundular.
Prof. Dr. Akıncı’dan ameliyata ilişkin abisi hakkında bilgi alan
Şahin Ailesi, “Esat Hocam sizlerin hakkınızı ne kadar ödesek
azdır,.. Şu andan itibaren siz ne derseniz... Bizler sözünüzü dinleyip abimiz için, kurallara uyacağız..
Avrasya Hospital ailesi olarak geçmiş olsun dileklerimizle
acil şifalar diliyoruz..
AVRASYA HOSPITAL’DE
TEDAVİ GÖREN
GÖKHAN GÜNEYİN
OĞLU SELİM GÜNEY
TABURCU OLDU.
Hiç bir şey insan ve sağlık kadar önemli değildir...
Taburcu sonrası Genel Koordinatörümüz İbrahim
Urlu’yu ziyaret eden sanatçı Güney, “tedavi sürecinde oğlu Selim’e emeği geçen bütün ekipten
çok memnun kaldığını dile getirerek teşekkürlerini
sundu.
Hiç bir şey insan ve sağlık kadar önemli değildir.
Avrasya Hospital olarak Güney Ailesine geçmiş
olsun dileklerimiz ile sağlıklı günler diliyoruz.
DÜNYA SAĞLIK TURİZMİ PROFESYONELLERİ FUARI
ARAMIZA YENİ KATILANLAR
Prof. Dr. Ali BAYRAM
Kardiyoloji ve
İç Hastalıkları uzmanı
19-22 Aralık 2013 tarihleri arasında
devam eden Sağlık Turizm Fuarının
2. günü tüm coşkusuyla devam ediyor..
Uluslararası fuarda birçok katılımcıların
arasında, Avrasya Hospital dikkatleri
çekmeye devam ediyor.Çeşitli ülkelerin
sağlık temsilcileri ile görüşmeler devam
ederken Avrasya ailesi uzman ekibiyle
misafirlerini ağırlamaya ve görüşmelerini
sürdürüyor..
‘Hiç Bir Şey İnsan Ve Sağlık Kadar
Önemli Değildir’ sloganıyla yola çıkarak
4
tüm Ülkelere sesimizi duyurmaya ve
hizmet vermeye devam ediyoruz.
1957 yılında Trabzon’da doğdu. İlk ve Orta
öğrenimini Trabzon’da tamamladı. 1979’da
Erzurum Atatürk Üniv. Tıp Fak. mezun oldu.
İç Hastalıkları Uzmanlığını aynı fakültede,
Kardiyoloji İhtisasını Konya Selçuk Üniv. Tıp
Fak.’de tamamladı.
1987’de Doçent, 1993’de Profesör oldu. Trabzon Karadeniz Teknik Üniv. Konya Selçuk
Üniv. Öğretim Üyeliği Manisa Celal Bayar
Üniv. Tıp Fak. Kurucu Dekanlığı yapmıştır.
Trabzon Numune Eğit. ve Arş. Hastanesi Kardiyoloji Kliniği kurucu şefliği, Ahi Evren Göğüs, Kalp Damar Cerrahisi Eğit. ve Arş. Hast.
Kardiyoloji Kliniği Şefliğini yürütmüştür.
İyi derecede ingilizce bilmektedir.
2013 yılı itibariyle Prof. Dr. Ali Bayram Avrasya Hospital’de Görev yapmaktadır.
Prof. Dr. Ali Bayram 2 torun sahibidir.
AVRASYA HOSPITAL
HABERLER
Domuz Kapakçığıyla Kalp Sağlığına
Kavuştu ve Hayata Tutundu...
Sinan Pınar 13 yaşında 2 kez kalp ameliyatı oldu. Erken teşhis hayat kurtardı... Sinan Pınar’ın şikayetleri farkedilmeseydi, kalp
yetmezliğinden hayatını kaybetme riski çok yüksekti. En sağlıklı sonuç, domuzdan alınarak işlenen kapakçık takılmasıydı.
13 Yaşında 2. Kez kalp ameliyatı olan Sinan Pınar yaşıtlarına
göre 1,5 yaşındayken çabuk yorulma, nefes darlığı ve parmaklarda
morarma şikayeti ile ailesi tarafından çocuk hastalıkları uzmanına
götürüldü. Samsun’da çocuk doktorları tarafından yapılan tetkikler
sonucunda Kardiyoloji Uzmanına yönlendirilerek anjiyosu yapıldı.
Anjiyo sonrasında ameliyat kararı çıkınca, Samsun’da yaşayan
aile çocuklarının ameliyatının İstanbul’da olmasını istedikleri için
Baba Mustafa Pınar, Samsun’dan İstanbul’a gelip Kalp ve Damar
Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Esat Akıncı’yı buldu.
Baba Mustafa Pınar, Prof. Dr. Akıncının tüm erişkin kalp damar
ameliyatları ile 1 yaşından büyük konjenital kalp ameliyatı yaptığını
da araştırmalarımızda bildiğimiz için Prof. Akıncıya güvenimiz tamdı.
Bilindiği gibi Dünya’daki ölüm sebeplerinin ilk sıralarında yer
alan kalp hastalıkları çoğalarak dikkat çekiyor. Son yıllarda özellikle
çocukların ve gençlerin kalp hastalıklarıyla birlikte gelen kalp krizleri
yine kalp hastalıklarını gündeme getiriyor .
Avrasya Hospital Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr.
Esat Akıncı, kalp hastalıklarına ve kapak ameliyatına ilişkin şunları anlattı.
Kalp Kapağı Hastalığı Nedir?
“Kalp kapakları, kanın kalp içinde doğru yönde ilerlemesini ve
başka yönlere gitmemesini sağlayan, tek yönlü açılan kapılardır.
Kalpte dört kapakçık görev yapmaktadır. Bunlar, Mitral, Aortik, TriKüspid, Pulmoner kapaklardır. Kapakların doğuştan veya sonradan
edinilen hastalıkları vardır.”
Sinan’ın İki ameliyatını Prof. Dr. Esat Akıncı gerçekleştirdi.
Baba Mustafa Pınar “Evimizin neşesi olan, Sinan oğlumuzun bu
ameliyatında ise, domuzdan alınarak ve özel işlemlerden geçirilerek
yapılan kalp kapakçığı takıldı. Bizler ve oğlumuz adına yeni bir umut
ve yeni bir hayat başlangıcı oldu. Mutluluğumuzu kelimelerle tarifi
mümkün değil.. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyoruz” dedi.
Sinan’ın bu olayı ileride bir daha yaşama ihtimali var mı?
Var ama şöyle diyelim: %5-10 ihtimal tekrarlayabilir. Tekrar
ameliyat gerekebilir. Çünkü taktığımız kapakta dejenerasyon olma
ihtimali var. Tabii ki bu sadece bir ihtimal.Bunu da göz önünde bulunduruyoruz. Dejenerasyon olduğu takdirde biz o kapağı tekrar
değiştireceğiz.
AVRASYA HOSPITAL’IN ACI KAYBI...
Prof. Dr. Gökhan Töre 1943 İzmit’te doğmuş, liseyi Edirne’de okumuş, 1967’de İstanbul Tıp fakültesini bitirmiş, İstanbul Tıp Fakültesinde Kadın Doğum uzmanlığını, daha sonra onkoloji’de radyoterapi
uzmanlığını almıştır. Aynı kürsüde 1988’de profosörlüğe kadar yükselen Radyasyon onkoloji derneği
başkanlığı da yapmış olan, Prof. Dr. Gökhan Töre jinekolojik onkoloji konusunda yoğun çalışmalar
sürdürmüştür. 1997’de Avrasya Hospital’in planlamasında onkoloji merkezinin kuruluşunda ve faaliyetinde büyük katkıları olmuştur. Çok donanımlı bir insandı. Her konuda bilgi sahibi, çok kitap okuyan,
gerek kanser konusunda gerek tıbbi konularda, gerek genel konularda çok derin bilgilere sahipti. Çok
öğrencinin uzmanın, hocaların yetişmesinde katkıları olmuştur. Bilgisinden her yerde her insan istifade
etmiştir. Çevresiyle iletişimi mükemmeldi. Girdiği yere huzur ve mutluluk verir, ışık saçardı. Hastanemizin her bölümünde onu görmek onunla konuşmak sohbet etmek mutluluktu.
Seyahati çok severdi. Yurt içi, yurt dışı seyahatleri olurdu. Dünyanın en ücra köşelerine seyahat
ederdi. Seyahate birlikte gittiği grup arkadaşları vardı. Onunla seyahat etmekte bir ayrıcalıktı. Prof.
Dr.Gökhan Töre’yi 24.01.2014 tarihinde yakalanmış olduğu amansız bir hastalıktan kaybettik.Acımız
büyüktür.Ailesine, yakınlarına ve hastalarına başsağlığı ve sabırlar diliyoruz. 1999 yılından beri Avrasya
Hospital Onkoloji Merkezinin Kuruculuğunu ve Onkoloji merkezinin koordinatörlüğünü yaptı.
5
Op. Dr. Galip Arda PELEN
K.B.B.
H3N2 Gribine Dikkat!
H3N2 salgının en büyük
özelliği şikayetlerin azaldığı dönemde bile geçmeyen, 2-3 hafta daha devam
eden kuru öksürük. Önceki
salgınlardan en büyük farkı da bu öksürüğün tedavi
edilmezse, yoğun balgamla birlikte bronşite ve zatürreye çevirerek özellikle
yaşlılarda ve bebeklerde
ölümcül olabilmesi. Gribin
tedavisinde antibiyotikler
etkisizdir, antiviral tedavinin ilk 48 saat içinde kullanılması
gerekmektedir.
Eğer bakteriyel bir enfeksiyon eklenmişse antibiyotik
tedavisi doktor tarafından
B
u kış mevsiminde nur topu gibi yeni bir
virüsümüz oldu. Geçen yıllarda kitlesel salgınlar yapıp bir çok kişinin hayatını kaybet-
Op. Dr. Galip Arda PELEN
K.B.B.
1979 Balıkesir doğumlu.2004 yılında
İst. Üni. Tıp Fak. mezun oldu. Göztepe
Eğit. Araş. Hast. K.B.B. İhtisası yaptı. 2013 Mayıs ayı itibari ile Avrasya
Hospital’da görev yapmaktadır.
Muayene Saatleri: 08:00 - 14:30
Cumartesi : 11.30 - 15.00
Dahili Tel: 1133
Tedavinin en önemli aşaması gripten korun-
mesine neden olan, domuz gribi olarak bilinen
maktır. Bu sebeple gribe yakalanmamak için
H1N1 virüsü gitti yerine H3N2 diye adlandırı-
bazı önlemler almak, gribi tedavi etmekten çok
lan ve en az domuz gribi kadar etkili olan yeni
daha kolay uygulanabilir. Grip virüsünden ko-
bir virüs salgını başladı. Avrasya Hospital Kulak
runmak için, hastalık taşıyan kişilerle, hastalık
Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Galip Arda Pelen
süresince, yakın ilişkilerde bulunmamak, hijyen
H3N2 Gribine ilişkin şöyle bilgiler veriyor.
kurallarına dikkat etmek ve bağışıklık sistemini
Virüsler yapısı gereği her sene kendilerini yenileyerek, geçirdikleri mutasyonlarla yeni bir ya-
güçlendirecek besinler tüketmek, bol sıvı almak
bizi grip virüsünden büyük ölçüde koruyacaktır.
pıya bürünürler. Oluşan yeni virüs çoğu zaman
Özellikle sağlık çalışanları, 65 yaş ve üzerin-
bir önceki yılın salgın yapan virüsünden çok
deki kişiler, yaşlı bakımevi ve huzurevinde kalan
daha dirençli ve güçlü olur. Bu sene de durum
kişiler, astım dahil kronik akciğer ve kalp-damar
farklı olmadı ve havaların soğumasıyla çevremizde-
sistemi hastalığı olanlar, şeker hastaları, kronik
ki birçok kişide görülen, yüksek ateş,halsizlik,eklem
böbrek yetmezliği olanlar, kan hastalığı olanlar,
ağrısı ve öksürükle kendini gösteren salgının nedeni
H3N2 virüsü olarak saptandı.
6
tedaviye eklenmelidir.
H3N2 virüsüne karşı risk altında. Bu kişilerin
kendilerine daha çok dikkat etmeleri ve hastalı-
Sanılanın aksine domuz gribinden daha ağır
ğa yakalanmadan grip aşısı yaptırmaları gerek-
geçirilen bu grip türü, özellikle çocuklar ve yaşlı-
mektedi. Her sene virüs kendini değiştirdiğin-
lar için tehdit oluşturuyor. Burun akıntısı, halsiz-
den bir önceki yıl aşı yaptırmış olmak gribe karşı
lik gibi klasik soğuk algınlığıyla başlayan, daha
korumaz, her yıl tekrar o seneki virüse karşı aşı
sonra yüksek ateş, boğaz ağrısının eklendiği
yaptırılmalıdır.
Op. Dr. Tamer SÖZEN
Kadın Hastalıkları ve Doğum
GENÇ AVRASYA HOSPITAL
A
lbert Einstein izafiyet teorisinin alt yapısını oluşturup ilk
çizimlerini yaptığında on beş yaşındaydı. Mustafa Kemal
Atatürk 26 Temmuz 1896’da askeri mektepte arkadaşlarına Osmanlı İmparatorluğu’nun gelecek yüzyılda yıkılacağını
ve yeni bir ülke için uygun yönetim şeklinin cumhuriyet olabileceğini söylediğinde on beş yaşını yeni bitirmişti. Benjamin
Franklin daha sonraki yıllarda icat edeceği paratonerin çizimini
yaptığında on beş yaşını doldurmuştu. Lionel Messi on beş yaşında yıldızlar liginde otuz yedi gol atarak Barcelona’da rekor
kırmıştı. Ludving Van Beethoven on beş yaşındayken yayınladığı beste sayısı yirmiyi geçmişti.
Örnekler çoğaltılabilir... On beş yıl hayatımızın kabaca beşte
biri ama; ilk onbeş yılımız hayata merhaba dediğimiz; sonra
tanımaya çalıştığımız, akabinde bazılarına güvenip nihayetinde pek çok şeyi öğrenmeye ve uygulamaya başladığımız dönem. Bir buçuk dekatten söz ediyoruz. Pek çok ülkenin yıkılıp
kurulduğu, kaderinin değiştiği, önemli sanatçıların unutulmaz
eserlerini yarattıkları bir süre belki... Avrasya Hospital da bu
yıl onbeşinci yılını bitiriyor. 1999’da açıldığında minicik bir bebekti. Etrafına bakıyor, hayatı tanımaya ve çevresini öğrenmeye çalışıyordu. Kısa sürede büyüdü, sayısız dost edindi. Onlara
güvendi ve sonrasında da güven verdi. Her yere uzattı kolunu,
tüm zorluklara ulaştırdı ayağını ve tüm güç toplumsal olaylarda
ve sosyal sorumluluklarda koydu en ağır taşların altına elini.
İşte o el şimdi yumruk halinde havaya kalkıyor ve zaferini
kutluyor. Çünkü ergenlik dönemini bitirmiş yıldızı parlayan ve
gelecek için umut saçan bir genç artık.
Avrasya Hospital!
Öyle bir genç ki birçok ağabeyleri, yaşlı büyükleri de O’nu çok
iyi biliyor, tanıyor ve rakip olsalar da güveniyor ve takdir ediyorlar.
Öyle bir genç ki ışıltısı gözleri kamaştırıyor ama İstanbul’un dört bir
yanından, Türkiye’nin her köşesinden hastalara şifa sunmaya devam
etmekle kalmıyor; beş kıtadan hasta
kabulünü başarıyor.
Öyle bir genç ki; kadrosunu hem
genişletiyor hem büyütüyor hem de
zenginleştiriyor.
Öyle bir genç ki; hasta memnuniyetini %90’lara, personel memnuniyetini %95’lere taşıyor.
Op. Dr. Tamer SÖZEN
Kadın Hastalıkları ve Doğum
‹stanbul’da do€du. 1991 y›l›nda ‹stanbul T›p Fakültesinden mezun oldu.
1992-1996 y›l›nda ‹st. T›p Fak. Kad›n
Hast. Do€um Ana Bilim Dal›’nda ihtisas yapt›. Bir y›l süreyle Alman
Hastanesi’ne ba€l› olarak çal›flt›.
2000 y›l›ndan beri Avrasya Hospital’de
görev yapmaktad›r. Evli ve 2 çocuk
babas›.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Öyle bir genç ki; teknolojik alt ya- Dahili Tel: 1123 - 1138
pısını sürekli yeniliyor ve geliştiriyor.
İşte bu ışıltılı ve geleceği daha da parlak olan genç Avrasya
Hospital 15. yılında ikinci bir kardeş hastaneyi müjdeliyor bizlere ve sizlere. Yeni bir kardeş, yeni bir bebek 20. yüzyıl biterken
kurulan hastanemizin performansını belki de 22. yüzyıla taşıyacak yeni bir arkadaş.
Ama şımarmadan, ama kıskanmadan ama dost olarak yürüdüğü; hastalarının kattığı güçle başarısını görkemli bir 15. yıl
ile kutlayarak taçlandırmak istiyor.
Ve daha 15 yaşındayız! Yolun başındayız. Atılımlarımız, heyecanlarımız ve planlarımız gelişerek büyüyor. Projeler, yaratıcı
fikirler tükenmiyor. Hep daha iyisini istiyoruz.O nedenle önce olduğumuz yeri ikiye katladık, şimdi de başka yerlere kanatlandık.
Bizi şimdi ve sonrasında daima genç kılacak tüm sevenlerimize teşekkür ediyor ve güçlenerek yola devam diyoruz.
7
Uz. Dr. Züleyha Ö. Kadehçi
Radyasyon Onkoloji
KANSER’de
Işın Tedavisinin
Yeri ve Önemi
Uz. Dr. Züleyha Ö. KADEHÇİ
Radyasyon Onkolojisi
1974 Lüleburgaz’da do€du. Trakya
Üniversitesi T›p Fakültesi mezunu
‹stanbul Üniversitesi Çapa T›p Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Ana Bilim
Dal›nda ihtisas›n› tamamlad›. Avrasya
Hospital’da Onkolog olarak çal›fl›yor.
Evli ve iki çocuk sahibi.
Muayene Saatleri: 09:00 - 16:00
Dahili Tel: 3078 - 3079
Kanser Nedir?
K
anser, Latincede yengeç anlamına gelen
“Crab” sözcüğünden türetilmiştir. Yunanlı
hekim Hipokrat, hastalığın başladığı bölgeden diğer organlara yayılmasını gözlemleyerek
bu tanımlamayı yapmıştır. Kanser vücuttaki bir
hücre grubunun farklılaşarak, aşırı ve kontrolsüz
şekilde çoğalması sonucu meydana gelmektedir. Normalde hücrelerin büyümesi ve çoğalması bir düzen içerisinde olmaktadır. Buna paralel
olarak doku ve organlar da görevlerini normal
olarak yapabilmektedirler. Ancak bu hücreler
anormal şekil ve hızda büyümeye ve çoğalmaya
başlarlarsa, tümör adı verilen kitle oluşumuna
yol açarlar.
Radyoterapi Nedir?
Radyoterapi iyonizan ışın ya da atom partikülle8
rinin kanser ve nadiren kanser dışı hastalıkların
tedavisinde kullanılan bir tedavi yöntemidir. Bu
tedavi yöntemini inceleyen ve uygulayan bilim
dalı Radyasyon Onkoloji bilim dalıdır.
Radyasyonlar madde ve biyolojik ortamdan geçerken çarpıştığı atom ve molekülleri iyonize
ederek biyolojik,ve fiziksel etki gösterirler. İyonizan radyasyonların tümör ve diğer hücreleri
öldürücü veya bölünmeleri sırasında öldürücü
etküleri olması nedeniyle modern kanser tedavisinde kullanılan temel taşlardan biridir.
Avrasya Hastanesinde Onkolojide
Özellikle Rasyasyon Onkolojinde
Gelişmeler Nelerdir?
Avrasya Hastanesi Onkoloji Bölümü ilk ruhsatlandırılmış özel hastanedir. Onbeş yıldır onkoloji
hastalarına hizmet vermektedir. Bu sürede 10
Uz. Dr. Züleyha Ö. Kadehçi
Radyasyon Onkoloji
bine yakın hasta tedavi edilmiştir.Bu sürede teknolojik gelişmelere paralel olarak hastanemiz de Onkoloji bölümünü
geliştirmiştir. Kurulduğu ilk yıllarda Co60
cihazıyla hastalarımızı tedavi ederken
şimdi Lineer Akseleratör cihazı, IMRT
tekniğini uygulayacak Tedavi Planlama
Sistemi, tedavinin doğruluğunu kontrol
edecek Portal Görüntüleme Sistemi kullanmayız.
Radyoterapi Bölümünde
Ekip Kimlerden Oluşur?
Radyasyon Onkoloji Uzmanı, Tıbbi Radyofizik Uzmanı, Radyoterapi Teknikerleri
IMRT Nedir? Tedavide Bu
Tekniğin Kullanılmasının Yararları Nelerdir?
Yoğunluk ayarlı radyoterapi tekniğidir.
Bunun anlamı tedavi edilmesi gereken
hedef tümörlü dokuya yüksek dozda ışın
verip, tümörlü dokunun hemen yakınındaki kritik organlara(korunması gereken
çok az ışın dozu vermemiz gereken) en
az doz verip hastaları tedavi etmektir. Bu
şekilde sağlıklı dokuları ışından koruyup
hastalıklı dokulara maksimum ışın dozu
vermekteyiz.
Erken Teşhis ve Kanserden
Korunmada Nelere Dikkat
Etmeliyiz?
Kanser hastalığının görülme sıklığı
cinsiyetlere göre değişir. Erkeklerde sırasıyla akciğer kanseri, kolorektal kanserler, prostat kanseridir. Kadınlarda meme
kanseri, tiroid kanseri, kolorektal kanserler ve akciğer kanseridir. Kadınlarda
sigara kullanımının artmasıyla akciğer
kanseri görülme sıklığı artma eğilimine
girmiştir. Serviks Kanserinin(rahim ağzı)
görülme sıklığı 8. sırada iken erken teşhis edilmediğinde hastalığın tedavi edilme oranı düşer.
Kanserden korunmada yıllık rutin
muayenelerimizi yaptırmalıyız.
Meme kanserinin görülme sıklığı kadınlarda birinci sırada olduğundan 40
yaşından sonra doktor gözetiminde yıllık
MAMOGRAFİ çekimi yapılmalıdır.
Rahim Ağzı Kanseri görülme sıklığı 8. Sırada iken erken teşhis edilmesi hastalıktan korunmayı sağlar. PAP SMEAR TESTİ
jinekolojik muayene sırasında uygulanan
rahim ağzındaki hücresel değişiklikleri
gösteren testtir. Cinsel yaşama adımını
atmış her kadına yılda bir kez jinekolojik
muayene sırasında uygulanması gerekiyor.
Sigara kullanmaktan ve sigara içilen ortamda bulunmaktan(pasif içicilik) kaçınmalıyız.
Stresten uzak olmalıyız.
Spor yapmalıyız.
Beslenmemize dikkat etmeliyiz. Yazlık
sebze ve meyveleri yazın, kışlık sebze ve
meyveleri kışın yemeliyiz.
Şeker içeriği fazla olan gıdalardan uzak
durmalıyız.
Ailesinde kanser öyküsü olanlar daha
sıkı kontrol altında olmalıdırlar.
Radyoterapi Gören Hastaların
SIKÇA SORDUĞU SORULAR
Kanser hastalığı bulaşıcı mı?
Etkisini direk hedef organa verir. Enerjisini hedef organın hücresindeki çekirdeğin DNA’sına verir.
Kanser bir enfeksiyon hastalığı olmadığından bulaşıcı değildir.
Radyoterapi gören hastalar, birlikte yaşadığı aile
bireylerinden uzak kalmasına gerek var mı?
Kesinlikle hayır. Yakınlarından ayrı bir yerde yaşamasına gerek yoktur. Çünkü iyonize radyasyon kan yoluyla taşınmaz.
Radyoterapi süresi ne kadardır?
Tedavi süresi hastalığın yerleşim yerine göre değişir. Bu süre
iki hafta ile sekiz hafta arası değişir. Tedaviye haftasonu cumartesi ve pazar günü ara verilir. Hastanın tedavi cihazında
kaldığı süre 5 ile 30 dakika arası değişir.
9
Uz. Dr. Züleyha Ö. KADEHÇİ
Radyasyon Onkoloji
Cep Telefonlarımızı Kullanırken Dikkat Etmemiz Gereken Hususlar
• Acil durumlar hariç çocuklara cep telefonu kullandırtılmamalı, onların yakınında tutmamalı.
• Cep telefonu görüsmeleri çocuklardan
mümkün olduğunca uzakta yapılmalı.
• Hamilelikte cep telefonu acil durumlar dışında kullanılmamalı. Hamilelik
süresince evdeki cep telefonları kapalı
tutulmalı.
• Cep telefonunu gün içinde vücudunuzdan olabildiğince uzakta, çantada; çantanız yoksa, en dış cepte taşımalı.
• Çevreye dağılan radyasyon, cep telefonu çaldığında ve aranan numaranın
bağlandığı anlarda yoğunlaşıyor.Telefona ilk sinyal geldiğinde hemen açılarak
kulağa götürülmemeli,aksi halde kulağa
götürülen telefonla vücut yüzde 50 daha
fazla enerji saldırısına maruz kalmaktadır.Telefondaki çağrıyı onayladıktan ya
da karşıya bağlandıktan 1-2 saniye sonra cihazı kulağa yaklaştırmak sağlık açısından çok önemli.
• Cep telefonlarının insanları en savunmasız zamanda yakalayacağı vakit gece
uykudayken. Geceleri cihazı kapatma
10
alışkanlığı kazanılmalı.
• Cep telefonlarını elektromanyetik fren
sistemli taşıtlarda, petrol istasyonlarında
ve hastanelerde kullanmamalı.
• Cep telefonunu kalp, beyin ve cinsel organlara yakın yerde taşınmamalı.
• Aradığınız numara düşmüyorsa ısrar
etmeyin. Çünkü her aramada elektrik
yüklemesine maruz kalırsınız.
• Asansör ve otomobil gibi dar ve kapalı
alanlarda cep telefonu ile görüşme ya-
pılmamalı. (Cihaz çekmediği için görüşmenin gerçeklesmesi baz istasyonunun
daha fazla elektromanyetik radyasyon
iletmesini gerektirir.)
• Yolculuk sırasında da cep telefonunu
kullanmayın. Baz istasyonu değiştikçe,
vücuda yüzde 50 daha fazla enerji yüklemesi olur.
• Cep telefonuyla görüşmeler mümkün
olduğunca kısa tutulmalı, gereksiz konuşmalardan kaçınmalı. Yakında sabit
hat varsa o tercih edilmeli. Uzun görüşmelerde beyin sıvısının sıcaklığı 0.1 santigrat derece artar.
• Yatarken cep telefonunuzu size yakın
ve sürekli şarjda bırakmayın.
• Kulağımızın neredeyse içine sokup
beynimize bu kadar yakın tuttuğumuz,
elektromanyetik radyasyon yayan baska
bir cihaz yok ve diğer aletlerin kullanımında aldığımız zararı, vücut kendini
yenileyerek bertaraf edebiliyor. Ancak
cep telefonunu yoğun kullandığımız için
buna fırsat vermiyoruz.Telefonun beyine
yakınlığı da oldukça önemli hayati risk
taşıyor. Kablolu kulaklık kullanmak çok
daha iyi.(Bu, zararı bütünüyle önlemez,
çünkü kulaklıkla da radyasyon beyne
ulaşır. Ancak zararı azaltır.)
• Konuşma dışında cep telefonunun ekstra özelliklerini kullanmaktan kaçınmalı.
(Bir çalar saat, gece boyunca başucunuzda durarak biyolojik ritminizi altüst
edecek cep telefonuyla aynı işlevi görecektir.)
• Kısa bilgi gönderiminde sesli görüşmek
yerine kısa mesaj kullanılmalı.
• SAR değeri daha düşük cep telefonlarını tercih etmek daha az radyasyona
maruz kalmak demektir. SAR değeri
mümkün mertebe düşük cep telefonları
tercih edilmeli.
Uz. Dr. Deniz YARDIMCI
Cildiye (Dermatoloji)
Saç
Dökülmesi
S
aç dökülmeleri erkek ve bayanda sık
olarak görülen şikayetlerden biridir.
Saç dökülmesi deride kızarıklık, yanma, kabuklanma ile beraber olabilir. Ciltte hiçbir bulgu olmadan saç dökülmesi
şeklinde olabilir. En sık görülen saç dökülme tipleri telojen, efluvium denilen
saçın gelişme fazının süresinin kısalarak diğer evrelerin süresinin uzamasıdır.
Bunlar saçlarda yaygın seyrelme yapar.
Doğum, doğum kontrol hapının kesilmesi, sıkı diyet nedeniyle kadınlarda daha
yaygındır. Tepeden açılmayla giden saç
dökülmesinde sonra en yaygın ikinci saç
dökülme sebebidir.
SEBEPLERİ:
Hormanal: Troid bezinin çok veya az çalışması, doğum sonrası, menapoz sonrası
Beslenme: B vitamini, çinko, demir
eksiklikleri, sıkı diyetler
İlaçlar: Kemoterapi ilaçları, tansiyon
ilaçları, kan pıhtılaşmasını önleyen
ilaçlar, sinir sistemi ilaçları, akne ilaçları,
doğum kontrol ilaçları
Kansızlık
Ameliyatlar
Sistemik Ağır Hastalıklar
Psikolojik Stres
Nedeni Bilinmeyenler
Normalde saç derisinde saçların
%80-%90 gelişme fazında, %5 i yıkım
fazında; %15 dökülme fazındadır. Günde
50-100 saç teli dökülerek yerine yenisi
gelir. Telojen eflivium bu dökülme çok
daha fazladır. Tetikleyen olaydan 6-16
hafta sonra dökülme başlar. Sebep ortadan kalkarsa sonraki birkaç ayda dökülme durur. Saçların eski hale gelmesi
6-12 ay sürebilir. Muayenede saçı hafif
çekmeyle çok sayıda saç gelir. Dökülme
saçın her yerinde yaygındır.Çeşitli kan
tahlilleriyle yapan sebep araştırılır. Yukarıda sayılan nedenlere bağlı tetkikler
yapılır. Saptanan nedene yönelik tedavi
başlanır. Gerekirse diğer branşlarla beraber takip edilir.
Erkeklik Hormonuna Bağlı Saç
Dökülmesi (Androjenik)
çın tam yok olmadığı durumlarda tedavi
verilir.
Kıl köklerine erkeklik hormonuna etkisiyle olan yaygın ilerleyici saç dökülmesidir. Erkeklerde tepeden başlayarak saçlar
incelir ve azalır. Giderek genişler. Erkek tipi
kellik adını alır. Genetik yatkınlık büyük rol
oynar. Başlangıç erkekte ergenlik sonrası
herhangi bir zamanda olabilir. Genellikle
40 yaşa denk devam eder. Kadında daha
geç başlar. En belirgin halini 50-60 yaşlarda alır. Çoğu hastada saçların giderek
seyrelmesi olur. Erkeklerde özellikle ön saç
çizgisinde çekilme olur. Sonra tepede açık
alan görülür. Kadınlar da özellikle tepeden
açılma şeklinde olur. Her ikisi de kozmetik
olarak kötü görüntü oluşturur. Kadınlardaki
dökülmeler yüzde akneler ve kıllanma gibi
hormonal problemlerle bir arada olabilir.
Saç Kıran
Yukarıdaki şikayetlerle gelen hastalarda saçlar dikkatle incelenmeli, kanda
demir, vitaminler ve guatr testlerine ve
hormon testlerine bakılmalıdır. Elde edilen sonuçlarına göre hem ağızdan kullanılan, hem de sürülerek kullanılan ilaçlar
verilir. Saç mezoterapisi ile saçı besleyen
ilaçlar cilt altına verilir.
Cerrahi tedavi olarak saç ekimi yapılabilir. Erkeklik hormonuna (Androjenik)
duyarsız saç bölgelerinden alınan saçları,
dökülen bölgeye ekilir. Hastanemizde de
saç ekimleri gayet başarılı sonuçlarla yapılmaktadır.
Kıllı bölgelerde deride herhangi bir
kızarma kaşıntı olmadan yuvarlak alanlar şeklinde sınırlı bir saç dökülmesidir.
En sık saçlı deri tutulur. Bunun dışında
sakallarda saç kirpik veya vücut kıllarında da olabilir. Çocukluktan itibaren her
yaşta olabilir. Nedeni bilinmemektedir.
Vücut kendi kıl köklerine karşı saldırmaktadır. Bazen stres sonrası olabilir.Haftalar,
aylarca sürebilir. İlk oluşanlar sabit kalıp
bir süre sonra kapanabilir.Veya giderek
büyüyerek tüm saç ve kıllı bölgeyi tutabilir.Ciltte kıl dökülmesi dışında herhangi bir değişiklik yoktur. Beraberinde guatr
hastalıkları olabilir. Yeni çıkan saçlar ince
ve sıklıkla beyazdır.
Bu hastalığın gidişinde seyir değişik
olabilir. Kendiliğinden düzelme görülebilir. Erken yaşta başlamışsa ve çok
yaygınsa daha kötü gidişli ve inatçıdır.
Hastalar başlangıçtan sonra 1-2 ayda
düzelme yoksa cilt doktoruna başvurmalıdır. Duruma göre sürerek, ağızdan
veya iğne tedavisi yapılır.
Kıl Kökü Harabiyeti İle Olan
Saç Dökülmesi
Bazı saç dökülmeleri kıl kökünün yok
olması ile beraberdir. Bunlarda tedavi
ile herhangi bir geri dönüş olmaz. Bazı
cilt hastalıklarının liken, lupus gibi saçı
tutmaları buna sebep olabilir. Beslenmesi kötü olan kişilerdeki ağır mantar
hastalıklarının tedavisi gecikirse saç kökünün yok olmasına yol açabilir. Mikrobik hastalıklar,ağır yanıklar saçtaki derin
iltihaplı hastalıklarda neden olabilir. Tanı
ciltten ufak parça alınıp patolojik inceleme yapılmasıyla konur. Sonuca göre sa-
Uz. Dr. Deniz YARDIMCI
Cildiye (Dermatoloji)
1987 İstanbul Tıp Fakültesi mezunu
olan Deniz YARDIMCI, Haseki Eğitim
Araştırma Bölümünde Dermatolog
İhtisasını tamamlayarak 1992 yılında
Uzman Dermatolog ünvanını aldı, 3
yıllık mecburi hizmet görevini Niğde
Devlet Hastanesinde sürdürdü. Haseki
Eğitim Araştırma Hastanesinde 2011
yılına kadar çalıştı. 2011 yılından sonra
istanbul 29 Mayıs Hastanesinde mesleğine devam etti, 2013 itibariyle Avrasya
Hospital’de görevini sürdürmektedir.
Evli 2 çocuk annesidir.
Görev Saati: 09:00 - 16:00
Dahili Tel: 1105
11
Op. Dr. Hüseyin URLU
Yön. Kur. Baflkan›
1950 Dörtyol/Hatay’da do€du. 1973
‹st. T›p Fak.’nden mezun oldu. 1980
y›l›nda Vak›f Gureba Hast. Genel
Cer. Uzm. E€itimi ald›. B.Evler Erdem Yügen Klini€i’nde çal›flt›. 19921998 y›llar› aras›nda Özel Çaml›k
Hastanesi’nin Baflhekimli€ini yapt›.
1998’den itibaren Avrasya Hospital’da
Yön. Kur. Baflk. ve Genel Cerrahi Uzmanl›€› görevini yürütmektedir.
Dahili Tel: 1020 - 1122
Op. Dr. Tamer SÖZEN
Uz. Dr. Türkan USLU
Baflhekim - Nöroloji
‹stanbul do€umlu. Uluda€ Üniversitesi T›p Fakültesi’nden 1990 Y›l›nda
mezun oldu. Bak›rköy Ruh ve Sinir
Hastal›klar› Hastanesi’nde Nöroloji
ihtisas›n› tamamlad›. 1999 y›l›ndan
itibaren Nöroloji Uzman› olarak görev
yapmaktad›r. 2008 y›l›ndan beri Avrasyo Hospital’da Baflhekim olarak görev
yapmaktad›r.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1112 - 1122
Op. Dr. Nurcan DALAN
Kad›n Hastalıkları ve Do€um
Kad›n Hastalıkları ve Do€um
‹stanbul’da do€du. 1991 y›l›nda ‹stanbul T›p Fakültesinden mezun oldu.
1992-1996 y›l›nda ‹st. T›p Fak. Kad›n
Hast. Do€um Ana Bilim Dal›’nda
ihtisas yapt›. Bir y›l süreyle Alman
Hastanesi’ne ba€l› olarak çal›flt›.
2000 y›l›ndan beri Avrasya Hospital’de
görev yapmaktad›r. Evli ve 2 çocuk
babas›.
1967’de Tekirda€’da do€du. ‹lk ve orta
e€itimini Tekirda€ fiarköy’de tamamlad›. Lise e€itimini Kandilli K›z Lisesinde, T›p e€itimini de Uluda€ Ün. T›p
Fakültesi’nde tamamlad›. Uzmanl›k
e€itimini Osmangazi Üniversitesi’nde
tamamlad›. Lüleburgaz SSK ve
K›rklareli SSK Hast. 7 y›l görev yapt›
Halen Avrasya Hospital’da Kad›n
Hast. ve Do€um Uzman› olarak görev
yapmakta ...
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1128 - 1136
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1123 - 1138
Op.Dr. Mehmet KOÇ
Kad›n Hastalıkları ve Do€um
Tüp Bebek ve Reprodüktif Endokrinoloji
05.07.1972 yılında Kırşehirde doğdu.1996 yılında
Atatürk Üniv. Tıp Fak. bitirdi. Kadın Hast. ve Doğum
uzmanlığı eğitimini Şişli Etfal E.A. hastanesinde
yaptıktan sonra 2003-2007 özel bir sağlık kuruluşunda çalıştı. 2007 yılında İ.Ü. Çapa Tıp Fak.
Perinatoloji (2. Düzey USG eğitimi aldı. 2008 yılında
yurtdışında Laparaskopi(kapalı ameliyat) eğitimi
aldı.2008 Kasım ayından itibaren hastanemizde çalışmaktadır. 2009-2010 yılları arasında İ.Ü. Çapa Tıp
Fak. Yard. Üreme Teknikleri Merkezinden Tüp Bebek eğitimi almıştır.Tüp bebek uzmanlığını İ.Ü. Çapa
Tıp Fak. 2010 yılında aldı.Yurt içi ve yurt dışında bir
çok kongreye katıldı. Evli ve 1 çocuk babası.
Muayene saatleri:08:00-18:00
Dahili Tel: 1114
Op. Dr. Gamze BAYKAN
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1122
Genel Cerrahi
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Op.Dr. Özgür ODABAfi
1974 Razgart’da do€du. 1997 y›l›nda
‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T›p
Fakültesi’nden mezun oldu. Aral›k
2002’de Haseki Araflt›rma ve E€itim
Hastanesi’nde Genel Cerrahi ‹htisas›n›
tamamlad›. Avrasya Hospital’da Genel
Cerrahi Uzman› olarak çal›flmakta.
1971 y›l›nda Trabzon’da do€du. 1989
y›l›nda ‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fakültesi ‹ngilizce program›n› kazand›.
1995 y›l›nda Haseki Hastanesi’nde
Genel Cerrahi ‹htisas›na bafllad›.
Mart 2000’de Cerrahi Uzman› oldu.
fiu an Avrasya Hospital’da Endoskopi ERCP ve Genel Cerrahi ünitesinde görev yapmaktad›r.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 2051 - 2053
‹stanbul’da do€du. 1992 y›l›nda ‹st.
T›p Fakültesi’nden T›p Doktoru olarak mezun oldu. 1999 y›l›nda ‹.Ü.
Cerrahpafla T›p Fakültesi’nde Üroloji ihtisas›n› tamamlad›. 1999-2000
y›llar›nda Erciyes Üniversitesi T›p
Fakültesi Üroloji A.B.D.’da ö€retim
görevlisi olarak çal›flt›. 2000 y›l›ndan
beri Avrasya Hospital’da üroloji uzman› olarak görev yapmaktad›r.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 2052 - 2046
Op. Dr. Ebru TOPUZ
K.B.B.
1974 ‹stanbul do€umlu. ‹lk, Orta, Lise
ö€renimini ‹stanbul’da tamamlad›ktan
sonra, Uluda€ Üniv. T›p Fakültesi’ne
girdi. 1997 y›l›nda mezun olduktan sonra fiiflli Etfal E€itim ve Araflt›rma Hastanesinde 4 y›l K.B.B. ihtisas›n› yapt›. 2
y›l ayn› hastanede uzman olarak çal›flt›.
Evli ve iki çocuk annesi.
Muayene Saatleri 09:00 - 17:00
Dahili Tel: 1117 - 1138
Uz. Dr. Ersin SARI
Genel Cerrahi
Uz.Dr. Banu ALTOPARLAK
Gö€üs Hastal›klar›
Erzurum’da do€du 1997 y›l›nda Ankara Gazi Üniversitesi T›p Fakültesi’nden
mezun oldu. Uzmanl›k e€itimini ‹stanbul Yedikule Gö€üs Hastalıkları ve
Gö€üs Cerrahisi E€itim ve Araflt›rma
Hastanesi’nde
tamamlad›.
2005
y›l›ndan beri Avrasya Hospital’de görev yapmaktad›r.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1015 - 1012
Op. Dr. Ferhat O⁄UZ
Op. Dr. Özgür ÇET‹NER
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1134
Uz. Dr. Celal GÖLGEC‹
Kardiyoloji
1970 y›l›nda Gaziosmanpafla – ‹stanbul’da do€du.
1996 y›l›nda ‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T›p
Fakültesinden mezun oldu. 2009 y›l›nda ‹stanbul Üniversitesi T›p Fakültesinde Kardiyoloji
uzmanl›€›n› tamamlad›. Ocak 2010 tarihinden
itibaren Avrasya Hospital’da Kardiyoloji uzman›
olarak çal›flmaktad›r.
Muayene Saatleri: 08:00 - 17:00
Dahili Tel: 1126
Op. Dr. Özgür ORTAK
Ortopedi ve Travmatoloji
1976 Bornova do€umlu. Ege Üniv. T›p Fakültesinden 2000 Y›l›nda mezun oldu. 2005 y›l›nda
Vak›f Gureba Araflt›rma ve E€itim Hastanesinde Ortopedi ve Travmatoloji ihtisas›n› tamamlad›. Evli ve 1 çocuk babası. Halen Avrasya
Hospital’da çal›fl›yor.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1011 - 1012
Op. Dr. Fuat KURfiUN
Plastik-Rekonstruktif ve El Cer.
1966 ‹stanbul do€umlu. 1990 ‹stanbul Üniv. T›p
Fakültesi’nden mezun oldu. 2000 y›l›nda uzmanl›k
e€itimini tamamlad›. 2006 y›l›nda Avrasya
Hospital’da çal›flmaya bafllayan Op. Dr. Fuat Kurflun
El Cerrahisi alan›nda Amerika Birleflik Devletleri
Columbia University Newyork Hand Department of
Orthopedic Surgery de bir y›l çal›flt›ktan sonra 2008
Eylül’ünde tekrar aram›za kat›ld›.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1138
K.B.B.
Op. Dr. Galip Arda PELEN
Mersin’de do€du. ‹lkokul-Lise ö€renimini
Mersin’de tamamlad›. 1988 y›l›nda
‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T›p
Fakültesine girdi. 1996-1999 yılları
arasında aynı fakültede uzmanlık eğitimini tamamladı. 1999 yılında Avrasya Hospital’de göreve başladı.
1979 Balıkesir doğumlu.2004 yılında İst.
Üni. Tıp Fak. mezun oldu. Göztepe Eğit.
Araş. Hast. K.B.B. İhtisası yaptı. 2013 Mayıs
ayı itibari ile Avrasya Hospital’da görev
yapmaktadır.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1009 - 1012
Muayene Saatleri: 08:00 - 14:30
Cumartesi : 11.30 - 15.00
Dahili Tel: 1133
Uz. Dr. M. Ali TALAY
Çocuk Sa€lığı ve Hastalıkları
Çocuk Sa€lığı ve Hastalıkları
Eskiflehir do€umlu. Marmara Üniversitesi ‹ngilizce T›p
Fakültesi’nden mezun oldu.
Eskiflehir
Osmangazi
T›p
Fakültesi’nde uzmanl›€›n› tamamlad›.
Van Ercifl’de do€du. 1988 - 1994
y›llar›nda Çapa T›p Fakültesi’nde
t›p e€itimini ald›. Ayn› fakültede
1999 y›l›nda Çocuk Hastal›klar›
ve Sa€l›€› Uzman› oldu.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1113 - 1122
Muayene Saatleri: 08:30 - 17:00
Dahili Tel: 1109 - 1122
Dahili Tel: 1017
Op. Dr. Bülent ÖZTÜRK
Üroloji
1956
Yozgat do€umlu. 1981 ‹stanbul
Çapa T›p Fakültesi mezunu, fiiflli Etfal
Hastanesi’nde Kad›n Hastal›klar› ve Do€um
ihtisas›n› 1996 y›l›nda tamamlad›. Evli ve iki
çocuk babas›d›r.
1977 ‹skenderun’da do€du. 2000 yılında
Cerrahpafla Tıp Fakültesi’den mezun oldu.
Kadın Hastalıkları ve Do€um Uzmanlı€ı
e€itimini fiiflli Etfal E€itim ve Arafltırma Hastanesinde yaptı. 2011 Kasım ayından itibaren
Avrasya Hospital’da Kadın Hastalıkları ve
Do€um Uzmanı olarak çalıflmaktadır. Evli ve
2 çocuk Annesi.
1967 yılında İstanbul’da doğdu. 1993’de
Çapa Tıp Fak. mezun oldu. 1994-1998 yılları arasında Taksim Eğitim ve Araştırma
Hastanesinde asistanlık yaptı. 1998-2012
yılları arasında Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 2. Cerrahi Kliniğinde
Genel Cerrahi, Kanser Cerrahisi, Laparoskopi Cerrahisi ve Endoskopi alanlarında teşhis ve terapatik çözümler konusunda hizmet verdi. Evli ve 2 çocuk babası.
Op. Dr. Arman Ç‹TÇ‹
Op.Dr. ‹stepan SUNA
Kad›n Hastalıkları ve Do€um
1973 Tokat do€umlu. ‹lk, orta, lise ve
üniversite e€itimini ‹stanbul’da tamamlad›. ‹stanbul T›p Fakültesinden
mezun olduktan sonra Taksim E€itim
ve Araflt›rma Hastanesinde ihtisas›n›
tamamlad›. Bir süre serbest doktorluk yapt›. Halen Avrasya Hospital’da
Kad›n Hastal›klar› ve Do€um Uzman›
olarak çal›flmaktad›r.
1977 İstanbul’da doğdu, 2001 yılında
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesinden
mezun oldu. 2002-2007 yılları arsında
Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesinde ihtisas yaptı. 2009-2010 yılları
arasında Van Özalp Devlet Hastanesi, 2010-2012 yılları arasında Bilecik
Bozüyük Devlet Hastanesinde çalıştı.
2012 Mart Ayından itibaren Avrasya
Hospital’de görev yapmaktadır. Evli ve
1 çocuk babasıdır.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1017
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 2053 - 2051
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1136
Kad›n Hastalıkları ve Do€um
Op. Dr. Hasan LİCE
Genel Cerrahi
Gaziantep 1970 do€umlu. Gaziantep Anadolu
Lisesinden mezun oldu. ‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fakültesini 1994 y›l›nda bitirdi. Yedikule Gö€üs Cerrahisi Merkezinde uzmanl›k e€itimi ald›ktan sonra, Kastamonu Devlet Hast. mecburi hizmetini
tamamlayarak, Özel Ordu Umut Hast. çal›flt›ktan
sonra, 2007 y›l›nda Avrasya Hospital bünyesine kat›ld›.
Evli ve iki çocuk babası.
Kad›n Hastalıkları ve Do€um
Op.Dr. Coşkun GÖRMÜŞ
Genel Cerrahi
Op. Dr. Ali Güven Akıncı
Başhekim Yard. - Göğüs Cerrahisi
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1008 - 1012
K.B.B.
Uz. Dr. Handan YAfiAR
Çocuk Sa€lığı ve Hastalıkları
Malatya’da do€du. Ege Üniversitesi Tıp
Fakültesinden mezun oldu. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Çocuk Sa€lı€ı ve
Hastalıkları ihtisasını yaptı. Evli ve 2 kız çocuk annesi. 1 Aralık 2011 tarihinden itibaren
Avrasya Hospital’de çalıflmaktadır.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1013
Prof. Dr. Mehmet MERİÇ
Kardiyoloji Bölüm Baflkan›
1949’da Antalya’da do€du. 1973’de ‹stanbul Tıp Fakültesi’ni
bitirdi. Aynı sene, ‹stanbul Tıp Fakültesi ‹ç Hast. Anabilim
Dalında ihtisasa baflladı. 1995-1998 yılları arasında Alman Hastanesi’nde, 1998-1999 yılları arasında Academic
Hospital’da çalıfltı, 2000-2006 y›llar› aras›nda fiafak Hastanesinde Kardiyoloji Bölüm Baflkanı olarak kalp kateterizasyon laboratuvarında çalıfltı. 2006 yılından itibaren JFK
hastanesi’nde çalıfltı. A€ustos 2010’dan 2011 yılı sonuna
kadar Özel Avrupa fiafak Hastanesinde çalıfltı. 1 fiubat 2012
tarihinden itibaren Özel Avrasya Hospital’de Kardiyoloji Bölüm Baflkanı olarak çalıflmaya baflladı. ‹ngilizce ve Almanca
bilmekte olup, iki çocuk babasıdır.
Prof. Dr. Esat AKINCI
Kalp Damar Cerrahisi Bölüm Bşk.
1961 yılında Denizli-Acıpayam’da doğdu. A.Ü. Tıp Fak. 1985
yılında mezun oldu. Koşuyolu Kalp ve Araştırma Hast. Kalp
ve Damar Cerrahisi ihtisasını 1993 yılında tamamladı.
Koşuyolu Kalp Hast. baş asistanlık görevine atandıktan
sonra 1998 yılında Doçent 1999 yılında klinik şefi olarak
aynı hastanede görevine devam etti. 2005 yılında başladığı
Avrupa Şafak Hastanesinde K.V.C. bölüm başkanlığı görevine 2011 yılına kadar devam etti. 2011-2012 yıllarında
Universal grup Çamlıca hastanesinde bölüm başkanlığı
görevini yürüttü, aynı yıl profesör unvanını aldı. Ağustos
2012’den beri Avrasya Hospital Kalp ve Damar Cerrahisi
bölüm başkanlığı görevini yürütmektedir.
Doç. Dr. Ali Rıza CENAL
Prof. Dr. H.Kadircan KESKİNBORA
Göz Hastalıkları Uzmanı
1959 yılında Mardin’de doğdu. Yüksek öğrenimini
Hacettepe Tıp Fak. tamamladı. Göz Hast. konusunda 1987 yılında Uzman, 1999’da Doçent, 2007’ de
Profesör olan Keskinbora, hekimlik görevini yurdun
çeşitli yerlerinde sürdürdü. Ulusal veya uluslararası
bilimsel, sosyal ve sivil toplum kuruluşlarından bazılarına da üye olan Keskinbora İngilizce, Almanca ve
Arapça bilir. Evli ve iki çocuk babasıdır. Halen Avrasya
Hospital’de Göz Hastalıkları Uzmanı olarak görevini
yürütmektedir.
Dahili Tel: 1127
Kalp Damar Cerrahisi
1968 İstanbul doğumlu. Kadıköy Anadolu Lisesi
ve Hacettepe Tıp Fakültesi (İngilizce Tıp) mezunu
(1992). Koşuyolu Kalp ve Araştırma Hastanesinde
Uzmanlık eğitimini aldı. Düzce Üniversitesi Tıp
Fakültesinde Öğretim Görevlisi olarak çalıştı. 2006
yılından beri özel sektörde çalışıyor. 11.10.2012
tarihinde Doçentlik Ünvanını aldı.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili:4007
Uz. Dr. Ali VARDAR
‹ç Hastal›klar›
1963 ‹zmir do€umlu. 1987 y›l›nda GATA T›p
Fakültesi’nden mezun oldu. 1990 – 1994 aras›
Gata Haydarpafla E€itim Hastanesi’nde ‹ç
hastal›klar› ihtisas›n› yapt›. 1994–2007 y›llar›
aras› Deniz Kuvvetlerinin çeflitli hastanelerinde
klinik flefli€i yapt›. 2008 y›l›ndan itibaren Avrasya Hospital’da ‹ç hastal›klar› uzman› olarak
çal›flmaktad›r.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1016
Uz. Dr. Meral ÖZER
Reanimasyon ve Anestezi
Mardin do€umlu. 1985’de ‹stanbul Üniversitesi
Cerrahpafla Tıp Fakültesini bitirdi. Kofluyolu
Kalp ve Arafltırma Hastanesinde Anesteziyoloji ve Reanimasyon ihtisasını tamamladı. 2012
Ocak ayından bu yana Avrasya Hospital’da görev yapıyor.
Görev Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 4105
1966 yılında Sivas-Divri€i’de do€du. 1991 yılında istanbul Tıp Fakültesinden mezun oldu.1992-1998 tarihleri arasında Kofluyolu Kalp E€itim ve Arafltırma
Hastanesinde ihtisasını yaptı. 1 yıl bu hastanede
uzman doktor olarak çalıfltı. 2001-2011 yılları
arasında Özel Avrupa fiafak hastanesinde ve 2011
y›l›nda Çamlıca Alman Hastanesinde görev yaptı.
2012 y›l›nda Avrasya Hospital’de göreve bafllam›flt›r.
1966 Ağrı doğumlu.1989 yılında Erzurum Tıp
Fakültesini bitirdi.1995 yılında Cerrahpaşa Tıp
Fakültesi İç Hastalıkları ve 2000 yılında aynı
fakülteden Medikal Onkoloji dalında uzmanlığını aldı. 2006 yılında Doçentlik ünvanı aldı.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1118
Doç. Dr. Çetin Ayhan EVLİYAOĞLU
Radyoloji
1963 Elbistan Do€umlu. Çukurova Üniversitesi
Mezunu. ‹htisas›n› Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Radyoloji Ana Bilim Dal›nda, Radyasyon Onkoloji Rotasyonunu ‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fakültesi’nde
tamamlad›. Halen Avrasya Hospital’da Radyoloji
Uzman› olarak görev yapmaktad›r.
Görev Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 2052 - 2046
Uz. Dyt. Meryem AKBEN
Op. Dr. Kemal YILDIRIM
Göz Hastal›kları
Malatya do€umlu. ‹st. Üniv. ‹st. T›p Fakültesi
1988-1994 mezunu. 1994-1998 ‹st. Üniv. ‹st. T›p
Fakültesi Göz Hastal›klar› Ana Bilim Dal›’nda
ihtisas yapt›. 2001 itibaren Avrasya Hospital’da
Göz Hastal›klar› Uzman› olarak çal›flmaktad›r.
Uz.Dr. Ayflegül NAVDAR
Uz.Dr. Ebru ÖZTÜRK
Rize do€umlu. 1996 y›l›nda ‹st. Ünv.
Cerrahpafla T›p Fakültesinden mezun
oldu. 1996- 2001 aras›nda Haseki E€itim
ve Araflt›rma Hastanesinde ‹ç Hastal›klar›
Uzmanl›k E€itimi ald›. Evli ve 2 çocuk
annesi. 2001 yılından itibaren Avrasya
Hospital’da görev yapmaktadır.
1997 Yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesinden
mezun oldu, 2002 Yılından beri iç hastalıkları uzmanı olarak görev yapmaktadır. İyi
derece de İngilizce biliyor. Birçok dergilerde
yayınlanmış çalışmaları vardır. 2013 itibariyle Avrasya Hospital’de İç Hastalıkları
Uzmanı olarak görevini sürdürmektedir.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1111 - 1122
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili:1129
Uz.Dr. Züleyha Ö.KADEHÇ‹
Uz. Dr. H. Deniz YARDIMCI
Cildiye (Dermatoloji)
1974 Lüleburgaz’da do€du. Trakya Üniversitesi T›p Fakültesi mezunu ‹stanbul Üniversitesi
Çapa T›p Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Ana
Bilim Dal›nda ihtisas›n› tamamlad›. Avrasya
Hospital’da Onkolog olarak çal›fl›yor. Evli ve iki
çocuk sahibi.
1987 İstanbul Tıp Fakültesi mezunu olan Deniz
YARDIMCI, Haseki Eğitim Araştırma Bölümünde
Dermatolog İhtisasını tamamlayarak 1992 yılında
Uzman Dermatolog ünvanını aldı, 3 yıllık mecburi
hizmet görevini Niğde Devlet Hastanesinde
sürdürdü. Haseki Eğitim Araştırma Hastanesinde
2011 yılına kadar çalıştı. 2011 yılından sonra
istanbul 29 Mayıs Hastanesinde mesleğine devam
etti, 2013 itibariyle Avrasya Hospital’de görevini
sürdürmektedir. Evli 2 çocuk annesidir.
Görev Saati: 09:00 - 16:00
Dahili Tel: 1105
Muayene Saatleri : 08:00 - 17:00
Dahili Tel: 1132 - 1136
Muayene Saatleri : 08:30 - 14:00
Dahili Tel: 1140 - 1136
‹ç Hastal›klar›
Radyasyon Onkoloji
Muayene Saatleri: 09:00 - 16:00
Dahili Tel: 3078 - 3079
Uz.Dr. Ifl›l SOYSAL
Reanimasyon ve Anestezi
‹stanbul Do€umlu. 1992 Trakya Üniversitesi T›p Fakültesi’den mezun oldu. Avrasya
Hospital’da çal›fl›yor. Evli ve bir çocuk babas›.
Uz. Dr. fienay SILDIR
Uz. Dr. Ahmet ALTUN
Muayene Saatleri : 08.00 - 18.00
Dahili Tel: 4806
1964 Ankara doğumlu.1988 Ankara Üni. Tıp Fak. mezun
oldu.1995 yılında Ankara Numune Eğit. Araşt. Hast. Nöroşirurji ihtisasını tamamladı. 1997-1998 yılları arası Boston
Harvard Üni. Brigham Women’s Hospitalda Nöroonkoloji
research followluğu yaptı.1996-2001 yılları arası Kocaeli
Üni. ve 2001-2009 yılları arasında Kırıkkale Üni. akademik
çalışmalarını devam ettirdi. 2005 Doçentlik ünvanı aldı.
2006-2009 yılları arası anabilim dalı başkanlığı yaptı. İngilizce ve Almanca bilmektedir. Evli ve iki çocuk babasıdır.
‹ç Hastal›klar›
Uz. Dr. Tülay UYANIK
Reanimasyon ve Anestezi
1967 yılında İstanbul’da doğdu. 1991 yılında
Uludağ Üni.mezun oldu. Uzmanlığını İst.
Eğit. Araş. Hastanesinde tamamladı. 2.5 yıl
Moskova’da El Cerrahisi eğitimi aldı. 2013
yılı itibariyle Avrasya Hospital’de görev
yapmaktadır.
Görev Saati: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1108
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
Muayene Saatleri : 08.00 - 17.00
Dahili Tel: 1119-1138
Doç. Dr. Mahmut İLHAN
Med. Onk. ve Kemoterapi Uzm.
Görev Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 2065
1947 K›br›s’ta do€du. 1972’de ‹stanbul Çapa
T›p Fakültesinden mezun oldu.1978 y›l›nda Okmeydan› Hastanesinde Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon ihtisas›n› tamamlad›. Evli ve üç çocuk
annesi. Ekim 2007 tarihinden itibaren Avrasya
Hospital’da FTR uzman› olarak çal›fl›yor.
1957 yılında Trabzon’da doğdu. İlk ve Orta öğrenimini
Trabzon’da tamamladı. 1979’da Erzurum Atatürk Üniv.
Tıp Fak. mezun oldu. İç Hastalıkları Uzmanlığını aynı
fak., Kardiyoloji İhtisasını Konya Selçuk Üniv. Tıp Fak.’de
tamamladı. 1987’de Doçent, 1993’de Profesör oldu.
Trabzon Karadeniz Teknik Üniv. Konya Selçuk Üniv. Öğretim Üyeliği Manisa Celal Bayar Üniv. Tıp Fak. Kurucu
Dekanlığı yapmıştır. Trabzon Numune Eğit. ve Arş. Hast.
Kardiyoloji Kliniği kurucu şefliği, Ahi Evren Göğüs, Kalp
Damar Cerrahisi Eğit. ve Arş. Hast. Kardiyoloji Kliniği
Şefliğini yürütmüştür. İyi derecede ingilizce bilmektedir.
2013 yılı itibariyle Prof. Dr. Ali Bayram Avrasya
Hospital’de görev yapmaktadır.
Kalp Damar Cerrahisi
Beyin ve Sinir Cerrahisi
Doç. Dr. Cenk TATAROĞLU
Prof. Dr. Ali BAYRAM
Kardiyoloji ve İç Hastalıkları Uzmanı
Uz.Dr.Hasan Murat DİKMEN
Radyoloji
1964 yılında İstanbul’da doğdu. İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fak. bitirdikten sonra TUS sınavını kazanarak Önce Prof.Dr. Siyami
Ersek ve Haydarpaşa Numune Hast.’de Radyoloji asistanı olarak çalıştı. Daha sonra tekrar TUS sınavına girdi ve Marmara
Üniv. Radyodiagnostik Ana Bilim Dalın’nda ihtisas yaptı. İhtisas
sonrası sırasıyla StarMar Görüntüleme Merkezi, Acıbadem İnternatinal Hospital, Memorial Hastanesi Şişli, Medikal Park
Bahçelievler ve en son Özel Gaziosmanpaşa hastanelerinde 5
yıl Radyoloji uzmanı olarak görev yaptı. Ağustos 2012 tarihinde
Avrasya Hospital da göreve başladı.
Dt. Eylem USLU
Diş Hekimi
Ardahan do€umlu. 1998 y›l›nda Hacettepe
Difl Hekimli€i Fakültesi mezunu. Halen
Avrasya Hospital’da difl hekimi olarak görev
yapmaktad›r.
Muayene Saatleri: 10:00 - 18:00
Dahili Tel: 1010 - 1012
Dahili Tel: 2071
Uz. Dr. Murat ULUSOY
Radyoloji
1957-İstanbul’da doğdu. 1980 İstanbul Tıp Fak. mezun
oldu. 1982-1985 İstanbul Bezmi Alem Vakıf Gureba
hastanesinde Radyoloji Uzmanlığı eğitimini tamamladı. 1986-2006 Sinop Atatürk Hastanesi, Taksim Hast.
ve Haseki Hast. çalıştı. 2006 yılında Haseki Hast. radyoloji Klinik Şefliğinden kendi isteği ile emekli olup serbest çalışmaya başlamıştır. Haziran 2013’den itibaren
Avrasya Hospital’de görev almaktadır.
Görev Saati: 08:00 - 14:00
Dahili Tel: 2071
Uz. Dr. Suzan UZAN
Beslenme ve Diyet
Biyokimya ve Klinik Biyokimya
1988 yılında ‹ngiltere’de do€du. Baflkent Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü mezunu. Yüksek
lisans e€itimini ‹ngiltere’de Chester Üniversitesinde
tamamladı. fiubat 2012 tarihinden itibaren Avrasya Hospital’de Beslenme ve Diyet Uzmanı olarak
çalıflmaktadır.
1968 y›l›nda Kocaeli’de do€du. 1991 y›l›nda
‹st. Üniv. Cerrahpafla T›p Fakültesi’nden T›p
Doktoru olarak mezun oldu. 1998 y›l›nda ‹.Ü.
Cerrahpafla T›p Fakültesi’nde Biyokimya ve Klinik Biyokimya ihtisas›n› tamamlad›. Evli ve bir
çocuk annesi.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1126
Görev Saatleri: 09:00 - 17:00
Dahili Tel: 2044
Uz. Dr. Nilgün DEM‹RBA⁄
Patoloji
1963 y›l›nda Bolu’da do€du. 1986 y›l›nda
Ege Üniversitesi T›p Fakültesinden mezun
oldu. Uzmanl›k e€itimini Haseki E€itim ve
Araflt›rma Hastanesi’nde tamamlad›. Avrasya Hospital’da Patoloji Uzman› olarak görev
yapmaktad›r. Evli ve iki çocuk annesi.
Görev Saatleri : 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 2047
Uz. Dr. Melek fiALCIO⁄LU
Mikrobiyoloji
1960 y›l›nda Antalya’da do€du. 31.01.1984 tarihinde fakülteden mezun oldu. 1992 tarihinde
uzmanl›k e€itimini tamamlad›. ‹stanbul Üniversitesi Çocuk Sa€l›€› Enstitüsü ve ‹stanbul T›p
Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji
Ana Bilim Dal›’nda uzman olarak görev yapt›.
May›s 2008’den itibaren hastanemizde görev
yapmaktad›r.
Prof. Dr. Ali BAYRAM
Kardiyoloji ve İç Hast. Uzmanı
Ani Kardiyak
ÖLÜM
Prof. Dr. Ali BAYRAM
Kardiyoloji ve İç Hast. Uzmanı
1957 yılında Trabzon’da doğdu. İlk ve
Orta öğrenimini Trabzon’da tamamladı. 1979’da Erzurum Atatürk Üniv.
Tıp Fak. mezun oldu. İç Hastalıkları
Uzmanlığını aynı fak., Kardiyoloji İhtisasını Konya Selçuk Üniv. Tıp Fak.’de
tamamladı. 1987’de Doçent, 1993’de
Profesör oldu. Trabzon Karadeniz Teknik Üniv. Konya Selçuk Üniv. Öğretim
Üyeliği Manisa Celal Bayar Üniv. Tıp
Fak. Kurucu Dekanlığı yapmıştır. Trabzon Numune Eğit. ve Arş. Hast. Kardiyoloji Kliniği kurucu şefliği, Ahi Evren
Göğüs, Kalp Damar Cerrahisi Eğit. ve
Arş. Hast. Kardiyoloji Kliniği Şefliğini
yürütmüştür. İyi derecede ingilizce
bilmektedir.
2013 yılı itibariyle Prof. Dr. Ali Bayram
Avrasya Hospital’de görev yapmaktadır.
A
ni kardiyak ölüm, tüm toplumu ilgilendiren önemli bir sağlık sorunudur. Amerika
Birleşik Devletleri’nde her yıl 500.000 ani
ölüm görülmektedir. Gelişmiş ülkelerde kalp
hastalıklarına bağlı ölümlerin yarısı “ani ölüm
”şeklindedir. Ani ölüm’ e yol açan kalp hastalıklarının başında % 88 oranı ile “koroner arter
hastalığı” gelmektedir. Tanı konulmuş koroner
kalp hastalıklarında ani ölüm oranı 6-10 kat
daha sıktır. Koroner kalp hastalığının ilk belirtisi
çoğu zaman ani kardiyak ölümdür. Ani ölümler
çoğunlukla, ölümcül ritim bozuklukları nedeniyle
kalbin aniden durması sonucu gelişir. Ani kardiyak
ölümlerin % 85-90’ında ölümcül ritim bozukluklarının ilk kez olduğu saptanmıştır. Doğal ölümlerin
de % 12‘si ani ölüm şeklinde olmaktadır.
Ani ölümlerin çoğu hastane dışında olduğundan
resüsitasyon, yani “ kardiyak canlandırma ” olanağı çok düşüktür. Hastane dışındaki ani ölüm
14
olgularının ancak % 1-3’ ü hayata döndürülebilmektedir.
Ani Kardiyak Ölüm’ün Tanımı ve
Görülme Sıklığı
Ani kardiyak ölüm; kardiyak nedenlerden dolayı, belirtilerin başlangıcından sonraki ilk 1 saat
içinde gelişen ölüm şeklinde tanımlanır. Ani kardiyak ölümün başlıca özellikleri , ölüm olayının :
• Ani
• Beklenmedik ve
• Doğal şekilde olmasıdır.
Ani kardiyak ölümün görülme sıklığı yaşlanmakla , koroner arter hastalığı ve kalp fonksiyonlarında bozulma ile büyük ölçüde artış gösterir. 20
yaşın altındaki insanlarda görülen ani ölümlerin
% 20’ si “ ani kardiyak ölüm “ şeklindedir. Yine
Prof. Dr. Ali BAYRAM
Kardiyoloji ve İç Hast. Uzmanı
de; bebeklerde, çocuklarda, büluğ çağındakilerde (ergen) ve genç erişkinlerde
ani kardiyak ölüm oranı düşüktür.
Toplumda yaşam süresi ve buna paralel
olarak koroner kalp hastalığı sıklığı giderek arttığından, ani kardiyak ölüm giderek daha sık görülmektedir. Ani kardiyak
ölümlerin % 70-90 ‘ı erkeklerde görülür.
Ancak, kadınlarda koroner arter hastalığı
erkeklere kıyasla daha gizli seyrettiğinden, yani belirti vermediğinden, hastane dışındaki ani ölümlerin çoğu kadınlarda görülmektedir. 45 yaş altında görülen
ani ölümlerin %10-15’ inde herhangi
bir kalp anormalliğine rastlanmamıştır.
Ani kardiyak ölüme yol açan başlıca
risk faktörleri şunlardır:
• Koroner arter hastalığı
• Koroner arter hastalığı için ciddi risk
faktörlerinin varlığı
• Geçirilmiş miyokart infarktüsü
• Sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonunda azalma
(kalbin kasılma gücünde azalma)
• Ventriküler aritmi öyküsü (kalbin karın
cıklarından
kaynaklanan ritim bozukluğu)
• Sigara kullanımı
• Fiziksel ve özellikle ruhsal stres
• Göğse alınan darbeler
Ani kardiyak ölümlerin %80’i evde
meydana gelmektedir. Olguların %40’ı
şahitsiz olarak gerçekleşir. Hastaneye
ulaştırılan veya hastanede meydana
gelen ani kardiyak ölüm olgularında
başarılı resüsitasyon oranı % 15 civarındadır.
Koroner Arter Hastalığı
Ani Kardiyak Ölümün Nedenleri ve Başlıca Risk Faktörleri
ölüm için bağımsız risk faktörleridir :
Ani kardiyak ölümün en önemli nedeni koroner arter hastalığıdır. Koroner
arter hastalığı hem iskemi hem de ritim bozukluğuna neden olarak ani kardiyak ölüme yol açmaktadır. Herhangi
bir belirti olmaksızın meydana gelen
ani kardiyak ölüm hastalarının yarısında anjiyografik olarak koroner arterlerde
tam tıkanma saptanmıştır. 45 yaş altında görülen ani ölümlerin % 10-15’ inde
herhangi bir kalp anormalliğine rastlanmamıştır. 40 yaşın altındakilerde koroner
arter hastalığı daha az görülmekte, bunlarda yapısal kalp hastalıkları ve ritimiletim bozuklukları ön plana çıkmaktadır.
Aritmi kaynaklı ani kardiyak ölümlerin %
5-15’ inde kalp normal bulunmuştur.
Koroner arter hastalığı ani ölüme yol
açan nedenlerin başında geldiğinden,
infarktüsün ardından hastada risk sınıflaması yapılmalıdır. İnfarktüs geçiren hastalarda aşağıdaki durumlar, ani kardiyak
•
•
•
•
Taburculuk sonrasında ani kardiyak ölüm
çoğunlukla bir yıl içerisinde (sıklıkla bir
ay içerisinde) görülmektedir.
Kalp Yetersizliği
Kalp yetersizliği, mortaliteyi ve ani
kardiyak ölüm insidansını artırmaktadır.
Kalp yetersizliği olan hastalarda ani kardiyak ölüm insidansı olmayanlara göre 5
kat daha yüksek bulunmuştur. Kalp yetersizliği olan hastaların % 30-50’ sinde
ölüm nedeni ani kardiyak ölümdür.
Kardiyomiyopatiler
Dilate Kardiyomiyopati
Dilate kardiyomipati’ li hastalarda yıllık ölüm oranı % 10-50 olup, hastaların
% 10-20’ sinde ani kardiyak ölüm görülmektedir.
Sık prematüre ventriküler atımlar
(saatte 10’ dan fazla)
Nonsustained ventriküler taşikardi
Sol ventriküler ejeksiyon fraksiyonunun düşük olması (% 40’ dan az)
Dijital kullanımı
45 yaş altında görülen ani ölümlerin
% 10-15’ inde herhangi bir kalp anormalliğine rastlanmamıştır.
Ani kardiyak ölüme neden olabilecek
ölümcül aritmilerin gelişimi infarktüsün tipi ve süresi ile yakından ilişkilidir.
Araştırmalarda; ST yükselmeli miyokard
infarktüsünde ventriküler taşiaritmi riski
% 10.2 olup hastaların % 85’ inde ilk 48
saat içerisinde ventriküler taşikardi veya
ventriküler fibrillasyon geliştiği gösterilmiştir. ST yükselmesiz miyokard infarktüsünde ventriküler taşiaritmi riski % 2.1
olup, ortalama aritmi gelişimi süresi 78 saattir.
Hipertrofik Kardiyomiyopati
Hipertrofik kardiyomiyopati sıklığı
1/500 civarında olup otozomal dominant geçişli genetik bir hastalıktır; sol
15
Prof. Dr. Ali BAYRAM
Kardiyoloji ve İç Hast. Uzmanı
Konjenital koroner arter anomalileri,
özellikle egzersizle ilgili ölümlerde % 30
oranlarına kadar görülmektedir.
Konjenital Kalp Hastalıkları
Yapılan çalışmalarda, aşağıdaki konjenital hastalıklarda ani kardiyak ölüm riski
yüksek bulunmuştur:
1. Fallot tetralojisi
2. Büyük arterlerin transpozisyonu
3. Aort stenozu
4. Pulmoner vasküler obstrüksiyon
Fallot Tetralojisi nedeniyle düzeltme
operasyonu yapılan hastalarda 20 yaşından önce ani kardiyak ölüm oranı % 6
civarındadır.
Atletlerde Ani Kardiyak Ölüm
ventrikül miyokardında özellikle de interventriküler septumda kalınlaşma ile
karakterizedir. Hipertrofik kardiyomiyopatili olgularda ani kardiyak ölüm insidansı erişkinlerde yıllık % 2-4 çocuklarda
ve adolesanlarda % 4-6 civarındadır.
Yapılan çalışmalarda hipertrofi derecesi
ile ani kardiyak ölüm arasında yakın ilişki olduğu gösterilmiştir. Hipertrofik kardiyomiyopatide ani ölüm ile ilişkili başlıca
risk faktöreleri şunlardır:
• Önceden geçirilmiş kardiyak arrest
• Ailede ani kardiyak ölüm öyküsü
senkop
• Ciddi sol ventrikül hipertrofisi (> 3 cm)
• Dökümante süreksiz ventriküler
taşikardi
Bir çalışmada; sol ventrikül duvar kalınlığı 30 mm’ den fazla olan hastalarda
20 yıllık sürede ani kardiyak ölüm oranının % 40’ lara yaklaştığı bildirilmiştir.
Ani ölüm her yaşta görülebilirse de 10
yaşından önce nadirdir.
Hipertrofik kardiyomiyopatili genç atletlerde spor sırasında ani ölümler görülebilmektedir ve gençler arasında sportif
egzersize bağlı gelişen ölümlerin birinci
nedenidir. Ani ölüm genellikle sabah erken saatlerde görülür ve aşırı egzersizden hemen sonra veya istirahat halinde
iken ortaya çıkan VENTRİKÜLER FİBRİLLASYON’ a bağlıdır.
Genetik Bozukluklar
Brugada Sendromu
Brugada Sendromu, kalpte yapısal
olarak herhangi bir patoloji saptanmayan
genç bireylerde ani ölüm ve senkopa ne-
16
den olabilen ve otozomal dominant kalıtım gösteren bir hastalıktır. Erkeklerde 9
kat daha sıktır. Brugada Sendromu olanların 1/3’ ünde ilk belirti ani kardiyak
ölümdür.
İdiopatik Ventriküler Taşikardi
İdiopatik ventriküler taşikardi, ventriküler taşikardi olgularının % 10’ unu
oluşturmaktadır. Bu hastalarda yaş ortalaması 40 civarındadır. İdiopatik ventriküler taşikardi antiaritmik tedaviye daha
iyi yanıt vermekte, uzun dönemde prognozu daha iyi olmakta ve kateter ablasyonla tedavi olanağı bulunmaktadır.
Kalp Kapak Hastalıkları
Aort kapak hastalığı bulunan hastalar
semptomatik olmadıkça ani kardiyak
ölüm riski düşüktür. Mitral kapak prolapsusu olanlarda da ani kardiyak ölüm
oranı düşüktür.
Konjenital Koroner
Anomalileri
Arter
Anormal aortik orijinli koroner arter
anomalisi sıklığı % 0.64 olarak tahmin
edilmektedir. Konjenital koroner arter
anomalisi olan hastalar genellikle genç
olup, özellikle de angina pektoris, senkop ya da presenkopla sağlık kurumlarına başvurmaktadır. Ne yazık ki olguların
çoğunda ilk belirti ani kardiyak ölümdür.
Sol ana koroner arterin sağ sinus valsalvadan çıktığı veya büyük arterler arasından geçtiği durumlar yüksek risk taşır.
Akut kardiyak ölüm için yüksek riskli
hastalarda en etkin tedavi şekli cerrahidir.
Yarışmalı sporlar sırasında ani kardiyak ölüm görülebilir. Bunların büyük
çoğunluğu genç ve kardiyak problemi
olmayan kişilerdir. Atletlerde meydana
gelen ani kardiyak ölümlerden sıklıkla
malign aritmiler, özellikle ventriküler
taşikardi veya ventriküler fibrillasyon sorumlu tutulmaktadır.
Profesyonel olarak yarışmalı sporlar
yapanlarda uzun sürede kalp odacıklarının genişlemesi ani kardiyak ölüme
yeden olabilir. Yarışmalı sporlarla uğraşan kişilerde ani kardiyak ölüm insidansı
10-20 yıllık periyotlarda 1/50 000 ile
1/3000 000 arasındadır. Yoğun fiziksel
aktivite sırasında nörokardiyojenik (vazovagal) senkop da gelişebileceği için
bu hastalarda detaylı anamnez alınmalı,
aile öyküsü dikkatle sorgulanmalı, EKG
çekilmeli ve ayrıntılı bir fizik muayene
yapılmalıdır.
35 yaşın altındaki ani kardiyak ölümlerde en sık nedenin “ yapısal kalp hastalığı ” olduğu gösterilmiştir. Otopsi çalışmalarında; yapısal kalp hastalığı olan
atletlerde en sık ölüm nedenlerinin şunlar olduğu saptanmıştır:
Hipertrofik obstrüktif kardiyomiyopati,
Koroner arter anomalisi,
Aritmojenik sağ ventrikül displazisi.
İlaçlar ve Toksik Ajanlar
Kokain ve Alkol
Günümüzde, özellikle gelişmiş ülkelerde kokain kullanımında ciddi artış-
Prof. Dr. Ali BAYRAM
Kardiyoloji ve İç Hast. Uzmanı
lar görülmektedir. Kokain, ani kardiyak
ölüme neden olabilir. Özellikle 35 yaşın
altında görülen ani kardiyak ölümlerde
kokain kullanımı mutlaka sorgulanmalıdır. Kokain , koroner vazokonstrüksiyon
yapar, kardiyak sempatik aktiviteyi artırır
ve kardiyak aritmileri ağırlaştırır. İşin kötü
tarafı, kokainin bu etkileri alınan miktar ve
altta yatan kalp hastalığından bağımsızdır.
Alkol, özellikle de kokain ile birlikte
kullanıldığında ortaya çıkan kokain metabolitlerinden dolayı tehlikeli aritmiler
ortaya çıkabilir.
Elektrolit Bozuklukları
Ani kardiyak ölüm gelişen hastalarda
elektrolit anomalilerine sık olarak rastlanır; bunların başında hipopotasemi gelir.
Özellikle, Digoksin kullananlarda hipopotasemi daha tehlikelidir. Ani kardiyak
ölüme yol açan bir diğer elektrolit bozukluğu hipomagnezemi’ dir.
Tedavi
Ani kardiyak ölümün önlenmesinde
başlıca tedavi seçenekleri farmakolojik,
cerrahi, kardiyak cihaz ve kateter ablasyonu şeklinde sınıflandırılabilir.
Farmakolojik Tedavi
(İlaç Tedavisi)
Beta Blokerler
Beta blokerler, ani kardiyak ölüme
neden olan koroner kalp hastalarında
mortalitenin önlenmesinde en etkin ilaç
grubudur. Geniş çaplı araştırmalarda, miyokard infarktüsü geçiren hastalarda beta
blokerlerin ani kardiyak ölümü % 30 oranında azalttığı gösterilmiştir.
Anjiotensin Dönüştürücü
Enzim (ACE) İnhibitörleri
Kalp yetersizliği olan veya olmayan tüm
miyokard infarktüsü geçiren hastalarda
Anjiotensin Dönüştürücü Enzim (ACE) İnhibitörlerinin ani kardiyak ölümü azalttığı
gösterilmiştir.
Amiodaron
Amiodaron genel olarak aritmi insidansını azaltmakla birlikte mortalite üzerine
etkisi net değildir. Sol ventrikül fonksiyonu bozuk hastalarda antiaritmik ajan
olarak amiodarone ilk seçenek olmalıdır.
Cihaz Tedavisi
İmplante Edilebilir Kardiyoverter Defibrilatörler (ICD)
İnsanlarda Mirowski tarafından uygulanan ilk ICD implantasyonunun üzerinden 25 yıla yakın zaman geçmiştir. ICD ,
ani kardiyak ölümün primer ve sekonder
proflaksisinde önemli bir yere sahiptir.
ICD’ lerin implantasyon işlemi basitleşmiştir. Önceleri torakotomi yoluyla yapılan implantasyon işlemi, günümüzde
endokardiyal kalıcı kalp pili yerleştirilmesi işlemi gibi yapılmaktadır.Günümüzde gelişen teknoloji ile son jenerasyon
ICD’lere ;
* düşük enerji düzeyleriyle şoklama,
* ventriküler taşikardi sırasında şoktan
önce “ antitaşikardik pacing ” ,
bradikardi sırasında “ pacing ” özellikleri kazandırılmış,
* geniş bir kayıt depolama özelliği ile
*altta yatan aritminin saptanması ve uygun tedavi gibi özellikler kazandırılmıştır.
numsal stabilizasyon sağlanmalıdır. Daha
sonra, kardiyak ölümün nedenini, tekrarlama ihtimalini saptamak için yoğun
çaba gösterilmelidir. Kardiyak ölümün,
ani solunum ve dolaşım yetmezliği sonucu mu olduğu mutlaka belirlenmelidir.
Öncelikle; ani ölümün ardındaki kalp
hastalığı araştırılmalıdır. Sol ventrikül
fonksiyonunun, segmenter duvar hareket kusurunun, kalp kapak hastalıklarının
ve kardiyomiyopatilerin saptanmasında
EKOKARDİYOGRAFİ çok yararlıdır. Koroner
arterlerin incelenmesi amacıyla koroner
anjiyografi sıklıkla yapılmalıdır. Radyonükleer incelemeli, manyetik rezonans
görüntüleme ve kardiyak biyopsi yapılabilir. Hastaların çoğunda , yapılan araştırma ve incelemeler sonucu kalp hastalığı
saptanır.
Ani kardiyak ölümün “düzeltilebilir nedenleri“ olup olmadığı mutlaka belirlenmelidir. Örneğin; kalp damarlarında
tıkanma olup olmadığı, tıkanma varsa
revaskülarizasyon işlemlerinin yapılması
çok önemlidir.
Yapılan çalışmalarda, hipertrofik kardiyomiyopatili hastalarda görülen ve ani
kardiyak ölüme neden olan aritmilerin
sonlandırılmasında İmplante Edilebilir
Kardiyoverter Defibrilatörler (ICD) ‘ lerin
etkili olduğu gösterilmiştir.
Ani Kardiyak Ölüm Riskinin
Belirlenmesi
Klinik belirtileri ve aile öyküsü olmayan Brugada Sendromlu hastalarda
yakın takip yeterli iken, ailede şüpheli
ölüm öyküsü , senkop ve indüklenebilir ventriküler aritmileri olan hastalara
semptomatik olup olmadığına bakılmaksızın İmplante Edilebilir Kardiyoverter
Defibrilatörler (ICD) takılmalıdır.
Kateter Ablasyonu
* Ayrıntılı tıbbi anamnez alınmalıdır:
* Devamlı olmayan ventriküler
taşikardi ve senkop ( bayılma ) olup olmadığı araştırılmalıdır.
*Elektrokardiyografi
*Ekokardiyografi
* Sinyal ortalamalı EKG, kalp hızı
değişkinlikleri, barorefleks duyarlılığının araştırılması
Kateter ablasyonu, supraventriküler aritmilerin tedavisisinde kullanılmakta ise
de, bazı özgül ventriküler aritmilerde de
etkili olabilmektedir.
İnvaziv elektrofizyolojik incelemeler;
iskemik kardiyomiyopatili hastaların ani
kardiyak ölüm riski altında olduklarını
göstermiştir.
Antiaritmik Cerrahi
Ani kardiyak ölüme yol açan ventriküler
taşikardinin sonlandırılmasında ; subendokardiyal rezeksiyon ve sol kardiyak
sempatik denervasyon kullanılmaktadır.
Ani Kardiyak Ölüm veya Kalp
Durması Geçiren Hastaların
Değerlendirilmesi
Başarılı kardiyak canlandırmanın ardından öncelikle hemodinamik ve solu-
Ani kardiyak ölüm riskinin belirlenmesinde aşağıdaki hususlar önemlidir:
İnvaziv elektrofizyolojik inceleme
sırasında indüklenebilir ventriküler taşikardi saptanması önemlidir. İndüklenebilir ventriküler taşikardi ile ani kardiyak
ölüm gelişmesi arasında yakın ilişki olduğu saptanmıştır.
Maalesef tüm bu incelemeler “ ölümcül tehdit “ altındaki kişileri belirlemede
kesin sonuç vermemektedir. Halen en
güvenilir belirteç; sol ventrikül fonksiyon
bozukluğu’ dur.
17
Uz. Dr. Ali VARDAR
İç Hastalıkları
SUYUN
FAYDALARI
Uz. Dr. Ali VARDAR
Vücudumuzun %75’i sudan meydana gelmiştir. Beynin %85’i, kanın %90’ı, kasların %75’i, böbreklerin %82’si ve kemiklerin %22’si sudur. Kuru bir kağıtta bile %2 su vardır. Eğer yeterli miktarda
sıvı almazsak, hücreler dolaşım sisteminden yani kandan sıvı çekerler. Bu da kalbin zorlanmasına
sebep olur. Aynı zamanda böbrekler suyu iyi süzemez. Böyle bir durumda böbreğin görevini karaciğer ve diğer organlar üstlenir ve bu durum organlarda şiddetli tahribata neden olur. Vücudumuzdaki
suyun %2 oranında azalması bile yakın geçmiş unutkanlığı, basit matematik işlemlerinde zorlanma,
küçük yazıları okumada konsantre olamama gibi “susuz kalma” sinyalleri verir. Gün içinde yorgunluk
hissinin en önemli nedenlerinden biri de susuz kalmaktır.
İç Hastalıkları
1963 ‹zmir do€umlu. 1987 y›l›nda GATA
T›p Fakültesi’nden mezun oldu. 1990 –
1994 aras› Gata Haydarpafla E€itim
Hastanesi’nde ‹ç hastal›klar› ihtisas›n›
yapt›. 1994–2007 y›llar› aras› Deniz
Kuvvetlerinin çeflitli hastanelerinde
klinik flefli€i yapt›. 2008 y›l›ndan itibaren Avrasya Hospital’da ‹ç hastal›klar›
uzman› olarak çal›flmaktad›r.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1016
18
• Su eklemlerin çevreleyen sıvıları oluşturur.
• Su terleme yoluyla vücudun ısısını ayarlar.
• Su yiyecek atıklarını bağırsak yolunda iterek kabızlığa engel olur, en yararlı detoks
içeceğidir.
• Su metabolizmayı regüle eder.
• Suyun kayganlaştırma özelliği vardır.
• Su tükürüğün oluşturan ana maddedir.
Her gün solunumla, terlemeyle, idrarla ve dışkı ile sıvı kaybı yaşanır. Vücuttan yaklaşık olarak
Uz. Dr. Ali VARDAR
İç Hastalıkları
günlük 10 su bardağı (2,5 lt) sıvı kaybı
olur. İdrar ile 4-6 su bardağı, terleme
ile 2-4 su bardağı, solunum ile 1,5 su
bardağı, dışkı ile 2/3 su bardağı su kaybederiz.
Susuz kalmak başka nelere
neden olur?
Kuruluk, yapışkan ağız, uyku hali,
yorgunluk, susama hissi, idrar yapmada
azalma, ağlarken az veya hiç gözyaşı
olmaması, kaslarda zayıflık, başağrısı,
baş dönmesi, bayılma hissine neden
olur.
Su ihtiyacı hangi durumlarda artar?
Egzersiz: Egzersiz veya herhangi bir
aktivite durumunda terleme durumu
oluşacağından dolayı ekstra su ihtiyacı
oluşur. Yaklaşık olarak 400-600 ml ekstra su ihtiyacı oluşur. Eğer egzersiz süresi
bir saatten daha fazla olursa (örneğin
koşmak gibi) su ihtiyacı da buna göre
artar.
Çevre/ iklim: İklimin sıcak veya nemli olması ve kişinin terleme durumuna
göre sıvı ihtiyacı değişir. Örneğin; kışın
bir evin içinin çok sıcak olması ciltte çok
fazla nem kaybına neden olur.
Hastalıklar: Çeşitli hastalıklar örneğin
kusma ve ishal gibi problemler vücuttan
çok fazla sıvı kaybına neden olurlar. İdrar
yolları enfeksiyonları, üriner sistemde
oluşan taşlar, bazı kalp sorunlarında, sıvı
ihtiyaçları artmaktadır.
Hamilelik ve emzirme: Araştırmacılar hamilelere 2.5 lt; emzirme döneminde olanlara ise 3 lt sıvı alımı önermektedir.
Ne zaman su içmeliyiz?
Suyun yemekle içilmemesi, 1 bardaktan fazla suyun bir defada içilmesinin yanlış olduğu, günde 6-7 litre içilirse
zayıflanacağı gibi birçok yanlış bilgileri
hepimiz duymuşuzdur. Suyun ne zaman
içildiği önemli değildir, yemekten önce,
esnasında, sonrasında, aralarda, istediğiniz zaman içebilirsiniz. Yeter ki, su için.
Aşırı su içmek zayıflatmaz, özellikle günde 4-5 litrenin üzerinde tüketilen suyun
yapılan araştırmalara göre böbrekleri
yorduğu saptanmıştır. Eğer yoğun fiziksel
aktivite yapıyorsanız miktar arttırılabilir.
Gün içerisinde idrar miktarı ve renginin
kontrolü de önemlidir. İdrar rengi koyulaşıyorsa içtiğiniz su miktarını artırınız ve
idrarınızın açık sarı renkte olmasını sağlayınız.
Zayıflama diyetlerinde de suyun önemi sürekli vurgulanır. Yemek esnasında
alınan su, mide hacmini artıracağından
doygunluk sağlar, vücudun temizlenmesine yardımcı olur.
nedeni yeteri kadar su içmemeleridir.
Vücut panik yapar ve kendini korumak
için su tutar, aynen kıtlıkta olduğu gibi.
Bunu önlemenin tek yolu bol su içmektir.
Öneriler:
• Her yemek arasında mutlaka su için.
• Egzersiz sonrasında mutlaka su
tüketin.
• Şişeden içecekseniz mutlaka temiz olduğuna dikkat edin.
Gün içerisinde çay, kahve kola tüketip, bunların da sıvı ihtiyacını karşıladığını
düşünmek yanlıştır. Bu tür içecekler tam
tersi vücuttan suyun atılmasına sebep
olur, yani sıvı tüketimi yerine geçmez.
İçtiğimiz her bardak çay, kahve ve kola
için bir bardak su içmek atılan suyun yerine geçecektir.
Benim için ne kadar su yeterli?
Vücudunuz için gerekli su miktarı ağırlığınızla doğru orantılı. Basit bir hesaplama için vücut ağırlığınızı 32 gram ile çarpabilirsiniz. Çıkan miktar günde içmeniz
gereken su miktarıdır.
Su tutmayı önlemek için
daha çok su için!
Kadınlar sürekli su tuttuklarından ve
şiş olduklarından şikayet ederler, bunun
19
Uz. Dr. Ebru ÖZTÜRK
İç Hastalıkları
Hastalıklarla
Savaşı Nasıl
Kazanabiliriz?
H
Uz. Dr. Ebru ÖZTÜRK
İç Hastalıkları
1997 Yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesinden mezun oldu, 2002 Yılından beri
iç hastalıkları uzmanı olarak görev
yapmaktadır. İyi derece de İngilizce
biliyor. Birçok dergilerde yayınlanmış
çalışmaları vardır. 2013 itibariyle Avrasya Hospital’de İç Hastalıkları Uzmanı olarak görevini sürdürmektedir.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili:1129
20
avaların soğumaya başlamasıyla birlikte,
biz hekimler giderek daha fazla sayıda soğuk algınlığı, gribal enfeksiyonlar ve zaman
zaman daha şiddetli (zatürre gibi) solunum yolu
hastalıklarıyla karşılaşabilmekteyiz. Vücut direnci
güçlü olanlarımız ve önceden tedbir alıp aşı yaptırmış olanlarımız, gribi daha kolay atlatabilirken,
çoğumuz o kadar şanslı olamıyor; çeşitli şiddet ve
şekilde hastalık bulgularıyla baş başa kalıyoruz.
Geçmişte bağışıklığımızı tehdit eden etkenlerin
ve mikrop çeşitlerinin azlığından olsa gerek, gribal enfeksiyonların şiddeti de daha hafifti ve basit
tedbirlerle daha çabuk düzelebiliyorduk. Mesela,
yatak istirahati, ıhlamur-adaçayı-zencefil-tarçınlimon kabuğu (şarkısı bile var) karışımı mucize
çayları tüketmek, ayaklarımızı sıcak tutmak, tavuk
suyuna çorba ( bol karabiber, naneli) kimileri için
tarhana çorbası (bol baharatlı, sarımsaklı) içmek
bizi çabucak düzeltirdi. Zaten oldukça bilinen bir
söylem de vardı:’ Grip ilaçsız on günde, ilaçla bir
haftada düzelir’ denirdi. Peki şimdi ne oldu da,
günlerce ateşimiz düşmüyor, haftalarca yataktan
kalkacak gücü bulamıyoruz, her gün başka bir
yerimiz ağrıyor? Bu sorunun çok çeşitli cevapları
var: Şu an yaşadığımız hayatta maruz kaldığımız,
stres; doğal olmayan-sağlıksız gıdalarla beslenme; hareketsiz yaşam tarzı; kilo; daha fazla
radyasyona – manyetik ortamlara maruz kalma;
hava kirliliği…olarak listeyi uzatmak mümkün. Fakat karşılaştığımız tüm bu olumsuz faktörlere karşı elimizde bazı silahlarımız var elbette. Yapılacaklar listesinde en önemlisi mikropla temastan
kaçınmak. Bunu kişisel hijyenimize dikkat ederek,
hasta kişilerle temastan uzak durarak, kalaba-
Uz. Dr. Ebru ÖZTÜRK
İç Hastalıkları
lık-havasız ortamlardan uzak durarak,
yaşadığımız ortamı havalandırarak, grip
sezonundan önce aşılarımızı yaptırarak,
mevsim sebze-meyvelerini bolca tüketerek, hekimimizin kontrolünde gribe
karşı bağışıklığımızı destekleyen bazı
ürünler kullanarak sağlayabiliriz.
Besinler konusunu biraz daha açmak
gerekirse; daha önce bahsettiğimiz çorbalara ilaveten, portakal-mandalinalimon gibi C vitamininden zengin turunçgiller, kivi-ayva-elma-nar gibi hem
antioksidan etkili, hem vitamin içeriği
yüksek meyveler, kuşburnu, keten tohumu, zencefil, zerdeçal, ekinezya, sarımsak-soğan, karnabahar, kereviz, enginar,
lahana gibi toksin arıtıcı etkilerinden de
bahsedilen gıdaların tüketimini artırmak,
probiotik dediğimiz vücudumuzun bakteri ortamını düzenleyen organizmaları
içeren yoğurt-kefir-turşu gibi besinleri
daha fazla tüketmek şüphesiz ki direncimizi artıracaktır. Ancak bazı insanlarımız ne yazık ki iş ve yaşam koşullarının
gereği, yeterince düzenli beslenemez.
Bu kişilere destek amaçlı A-B-C-E vitaminleri, çinko, selenyum, beta glukan,
beta karoten, pellargonıum ekstresi,
omega-3 içeren ürünler doktor gözeti-
minde olmak şartıyla önerilebilir. Sözü
edilen vitaminlerden örneğin, A-B-E vitamini gereğinden fazla dozda alınırsa
vücutta toksik etki gösterebileceğinden,
bu ürünlerde doktor tavsiyesi ve takibi
gereklidir.
Gribal enfeksiyonlar yaşlılarda ve
çocuklarda daha ağır seyreder. Etkenler çoğunlukla virüslerdir ve çoğunlukla
basit tedbirlerle atlatılabilir. Ancak bazı
durumlarda bakteriler tabloya eklenirse
(son zamanlarda bu tür vakaları daha
sıklıkla görüyoruz) oldukça istenmeyen
sinüsit, orta kulak iltihabı, zatürre, menejit hatta sepsis dediğimiz tüm vücuda
enfeksiyonun yayıldığı durumlarla karşılaşabilmekteyiz. Yapılacak olan gecikmeden, uygun antibiyotik, bazen antivirallerle tedaviye yön vermektir.
21
Uz. Dr. Banu ALTOPARLAK
Göğüs Hastalıkları
Zatürre ve
Tedavi Yöntemleri
Z
Uz. Dr. Banu ALTOPARLAK
Göğüs Hastalıkları
Erzurum’da do€du 1997 y›l›nda Ankara Gazi Üniversitesi T›p Fakültesi’nden
mezun oldu. Uzmanl›k e€itimini ‹stanbul Yedikule Gö€üs Hastalıkları ve
Gö€üs Cerrahisi E€itim ve Araflt›rma
Hastanesi’nde tamamlad›. 2005
y›l›ndan beri Avrasya Hospital’de görev yapmaktad›r.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1015 - 1012
22
atürre, bakterilerin yol açtığı, yüksek ateş,
öksürük ve koyu balgamla kendini belli
eden bir hastalıktır. Bu bakterilerin neden
olduğu her 100 zatürreden 5’i ölümle sonuçlanır. Ayrıca bu bakterilerin kanda görülmesi ve
bütün vücuda yayılması ciddi rahatsızlıklara yol
açar. Bunların başında menenjit gelir. Belirtileri
aniden ortaya çıkabileceği gibi, kronik ve uzun
süreli bir seyirde gösterebilir. Küçük çocuklarda
ve yaşlılarda şiddetli seyreder ve ölüme yol
açabilir.
Zatürrenin Belirtileri Nelerdir?
Zatürre hastasının ateşi 39-40 dereceye
kadar yükselmiştir. Bu ateş, şiddetli bir titre-
meden sonra yükselebilir. Hastanın rengi solmuştur ve sık sık hırıltılı bir şekilde öksürür ve
balgam çıkarır. Hastada yorgunluk, halsizlik
vardır ve vücut direnci zayıf düşmüştür. Endişeli bir ruh hali görülür. Ayrıca hastanın dudakları morumsu bir renktedir ve dili kurumuştur.
Yaşlılarda zatürreyle birlikte vücut ısısı düşebilir. Sonuçta şok denen durum ortaya çıkar. Öksürük ve ateş yükselmesi olmayabilir.Bunların
dışında da düzeltilmesi gereken, dikkat çekici
bazı bulgular vardır. Göğüs ağrısı artar ve sırta,
kürek kemiğine doğru yayılır.
• Şiddetli baş ağrısı ile baş dönmesi
• Hızlı solunum, endişelenme ve bayılacağını hissetme
Uz. Dr. Banu ALTOPARLAK
Göğüs Hastalıkları
•
•
•
•
•
•
Boğazda, kaslarda ağrı olması
Nefes alıp verirken sırtta batma
tarzında bir ağrı
Dudakların morarması ve dudaklarda uçuk tarzı yaralar meydana gelmesi
Dalgın ve yorgun bir halde olma
söylenenleri algılamada zorluk çekme
Çok fazla su içme isteği ve idrar
miktarının azalması
Çok şiddetli ve ilerlemiş vakalarda koma hali görülür.
Bu belirtilerin hepsinin birarada olması gerekmez. Bunlardan bir kaçının olması, zatürre olma ihtimalini gösterir. Vakit
kaybetmeden doktora başvurulmalıdır.
Zatürre Nasıl Bulaşır?
Zatürreye neden olan bakteriler, yakın temas sonucu, solunumla beraber vücuda alınır. Üst solunum yollarında, burun ve
ağzın birleştiği yerde yerleşip çoğalırlar. Burada gruplar halinde
yer alırlar. Kalabalık yerler, kapalı alanlar, insanların toplu halde
yaşadığı yurtlar, askeriye ve okullar zatürrenin bulaşma ihtimalinin fazla olduğu yerlerdir. Salgın şeklinde ortaya çıkabilir
fakat soğuk algınlığı kadar bulaşıcı değildir. Bulaşması için en
uygun ortam bir arada yaşayan ailedir. Özellikle küçük çocuklar
arasında yaygındır.
Zatürre Tanısı ve Tedavisi
Hastanın şikayetleri ve yapılacak fiziki muayene sonrası
büyük ölçüde tanı konur. Doktor, akciğerleri dinlediğinde, solunumun anormal olduğunu anlar. Solunum sırasındaki ses değişmiştir. Bunun dışında akciğerin filminin çekilmesi tanı için
önemlidir. Ayrıca, yapılacak kan sayımı, kanda bakterinin araştırılması, bazı testler kesin tanı konmasını sağlar.
Zatürrenin tedavisi hastalığın şiddetine göre değişmektedir.
Hastalığın hafif seyrettiği hastalarda antibiyotik kullanımı ve
balgam yumuşatıcılarla hem hastalık tedavi edilir, hem de hasta rahatlar. İlaçlar, enjeksiyon yoluyla ya da ağızdan verilerek
uygulanır. 2-3 gün sonra yapılacak kontrollerle hastalığın seyri
hakkında bilgi elde edilir.
olanlar, 60 yaşın üzerindeki kişiler için uygulanmalıdır. Bağışıklık sistemi zayıf olan hastalarda da mutlaka uygulanmalıdır. Bu
kişilerin hastalığa yakalanması kolaydır. Özellikle HIV virüsünü
taşıyanların aşı olması gerekir.
Hastalığın ağır seyrettiği durumlarda, kişinin hastaneye yatırılması gerekir. Yaklaşık 10 gün süren bir tedavi uygulanır. Hastanın durumuna göre bu tedavinin süresi uzatılır ya da kısaltılır.
Gerekirse oksijen desteği ile hastanın solunumu kolaylaştırılır.
Damardan antibiyotik ya da sıvı verilir.
Zatürre Aşısı
Zatüre hastalığı ölüme yol açan tehlikeli bir hastalık olduğundan bu hastalığın tedavisi kadar zatürreden korunmak da çok
önemlidir. Yapılan aşıyla hastalığa, neden olan mikroplara karşı
bağışıklık kazanılır. Bu bağışıklık yıllar sürebilir. 5-6 yıl sonra
aşının tekrarlanmasında fayda vardır. Bebek doğduktan iki ay
sonra uygulanabilir. Özellikle risk grubundaki kalp hastaları, alkol ve sigara kullananlar, şeker hastaları, bazı kalp hastalıkları
23
0212
ve
TBMM
665 50 50
DUR
Download