cuma evrâdı

advertisement
CUMA EVRÂDI
1
CUMA GÜNÜ EVRÂDI
Hamd(Övme ve Şükür) Âyetleri
Bismillâhirrahmânirrahîm
1- Rahman ve Rahîm Allah adıyla
2- Hamd olsun âlemlerin Rabbi Allah’a,
3- O Rahmândır ve Rahîmdir,
4- Din gününün tek sâhip ve hâkimidir.
5-Yalnız Sana kulluk eder, yalnız Senden yardım dileriz.
6- Bizi O doğru yola ilet
7- Nimet verdiklerinin yoluna. Gazâbına uğrayan ve
sapıtanların yoluna değil. (Fâtiha, 1-7)
2
Hani, Rabbin meleklere, “Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım”
demişti. Onlar da, “Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi
yaratacaksın? Oysa biz daima Sana hamd ediyor ve Seni yüceleyerek
kutsuyoruz.” demişler, Allah da, “Sizin bilmediğinizi Ben bilirim” demişti.
(Bakara, 30)
Bismillâhirrahmânirrahîm
(Rahmân ve Rahîm Allah adıyla)
Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıklarla aydınlığı var eden Allah’a
dır. Ne var ki o inkârcılar hala bunları Rablerine denk tutuyorlar.
(En’âm, 1)
Böylece o zalim toplumun kökü kesildi. Âlemlerin Rabbi Allah’a Hamd
olsun. (En’âm, 45)
Biz onların kalplerindeki kinin hepsini söküp attık. Altlarından da
ırmaklar akar. “Bizi buna eriştiren Allah’a Hamdolsun. Eğer Allah bizi
yönlendirmeseydi, doğru yola eremezdik. Rabbimizin peygamberleri
aslında bize gerçeği getirmişler” derler. Onlara, “İşte yaptıklarınızın (iyi
işler) karşılığı mirasçısı kılındığınız cennet!” denilir. (A’râf, 43)
Bunların oradaki duâları, “Allahım Seni her türlü noksandan uzak
tutarız.“ aralarındaki esenlik dilekleri, “selâm”;
3
… duâlarının sonu ise, “âlemlerin Rabbi Allah’a Hamdolsun” sözleridir.
(Yunus, 10)
Gök gürlemesi, hamd ederek, Melekler de, korku ile O’nu yücelerler. O
yıldırımlar gönderip dilediğini çarpar. Onlar ise hale Allah’la ilgili tartışıp
duruyorlar. O’nun, azâbı ise çok şiddetlidir. (Ra’d, 13)
“İyice yaşlanmış halimde bana İsmâil ile İshak’ı veren Allah’a
Hamdolsun. Şüphesiz Rabbim duâyı işitendir.” (İbrâhim, 39)
O halde Rabbini hamd ile yücelt ve secde edenlerden ol. (Hicr, 98)
Ölüm sana gelinceye kadar da Rabbine kulluk et. (Hicr, 99)
Allah, başkasının malı olup hiçbir şeye gücü yetmeyen bir köle ile,
kendisine verdiğimiz güzel rızıktan gizli ve açık olarak Allah yolunda
harcayan bir kimseyi örnek verir. Hiç bu ikisi bir olur mu? Allah’a
Hamdolsun. Ne var ki onların çoğu bilmezler. (Nahl, 75)
Yedi kat gök, yer ile bunların içinde bulunanların hepsi Allah’ı hamd ile
O’nu yücelerler. Ne var ki; siz onların yücelemelerini algılayamazsınız.
O, Halîm
(hemen cezalandırmayıp, mühlet veren) ve çok
bağışlayandır.. (İsrâ, 44)
4
Allah’ın sizi (kabirlerinizden) kaldıracağı, sizin de,(kabirlerinizde) pek
az kaldığınızı sanarak, O’na hamd ile emrine hemen uyacağınız o
günü hatırla! (İsrâ, 52)
“Çocuk edinmeyen, mülkünde ortağı olmayan, ancak zillet ve âcizliğin
gerektirdiği bir yardımcıya ihtiyaç duymayan, Allah’a Hamdolsun” de,
ve O’nu ululayarak yücelt. (İsrâ, 111)
Bismillâhirrahmânirrahîm
(Rahmân ve Rahîm Allah adıyla)
(İnanmayanları) katından gelecek şiddetli bir azap ile korkutmak, güzel
davranışlı mü’minleri, parlak bir ödül (cennet) ile müjdelemek için
içinde hiçbir eğrilik olmadan o Kitab’ı (Kur’an’ı) kuluna; dosdoğru
indiren Allah’a Hamdolsun. (Kehf, 1-2-3)
O halde, söylediklerine sabret ve güneşin doğuş ve batışından önce
Rabbini hamd ederek yücele. Gecenin derinliklerinde ve gündüzün
uçlarında da O’nu yücele ki, Rizasına erişesin. (Tâhâ, 130)
Sen ve beraberindekiler gemiye binince “bizi o zalim kavmin elinden
kurtaran Allah’a Hamd olsun” deyin. (Mü’minûn, 28)
5
Sen, O ölümsüz ve her zaman diri olana (Allah’a) güven ve dayan. Her
türlü övgüyle O’nu yücelterek an. Kullarının günahlarından hakkıyla
haberdar olarak O yeter! (Furkan, 58)
Andolsun! Biz Davut’a ve Süleyman’a ilim verdik. Onlar da, “ Bizi
mü’min kullarının birçoğuna üstün kılan Allah’a hamd olsun” dediler.
(Neml, 15)
(Ey Muhammed!) De ki: “Hamdolsun Allah’a. Seçtiği kullarına da selâm
olsun.” Allah mı daha hayırlı yoksa onların ortak koştukları mı? (Neml,
59)
De ki: “Hamdolsun Allah’a. O âyetlerini size gösterecek ve siz de onları
tanıyacaksınız. Rabbin yaptıklarınızdan habersiz değildir.” (Neml, 93)
O, Allah’tır. O’ndan başka hiçbir ilah yoktur. Dünyada da âhirette de
hamd O’nadır. Hüküm yalnızca O’nundur. Kesinlikle O’na
döndürüleceksiniz. (Kasas, 70)
Andolsun, onlara “Gökten yağmuru indirip de ölümünden sonra
yeryüzüne hayat veren kimdir?” diye sorsan, kesin olarak, “Allah”
diyecekler. De ki: “Hamdolsun Allah’a.” Fakat onların çoğunun aklı
ermez. (Ankebût, 63)
Gökler ve yerde hamd O’nadır. Gündüzün sonunda ve öğle vaktine
girdiğinizde Allah’ı yüceleyin. (Rûm, 18)
6
Andolsun, Eğer onlara, “Gökleri ve yeri kim yarattı?” diye sorsan, kesin
“Allah” diyecekler. De ki, “Hamd Allah’adır.” Nevar ki onların çoğu bunu
bilmezler. (Lokman, 25)
Bizim âyetlerimize ancak, kendilerine bu âyetlerle öğüt verildiği zaman
secdeye kapanan ve büyüklenmeden Rablerine hamd edip O’nu
yüceleyenler inanırlar. (Bu âyet okununca secde edilecektir.) (Secde,
15)
Bismillâhirrahmânirrahîm (Rahmân ve Rahîm Allah adıyla)
Gökler ve yerdeki her şeyin kendisine ait olduğu Allah’a Hamdolsun.
Ahirette de Hamd O’na dır. O, hüküm ve hikmetin sahibi ve (her
şeyden) hakkıyla haberdardır. (Sebe’, 1)
Bismillâhirrahmânirrahîm (Rahmân ve Rahîm Allah adıyla)
Gökleri ve yeri yaratan, melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler
yapan Allah’a Hamdolsun. Yaratmada O dilediği gibi artırır. Allah’ın
gücü kuşkusuz her şeye hakkıyla yeter. (Fâtır, 1)
Şöyle derler: “bizden hüznü gideren Allah Hamd olsun. Kuşkusuz
Rabbimiz çok bağışlayan ve şükrün karşılığını verendir.” (Fâtır, 34)
Senin; kudret ve şeref sahibi Rabbin, onların nitelendirdiği şeylerden
uzak ve yücedir. (Sâffât, 180) Gönderilen Peygamberlere selâm olsun.
(Sâffât, 181) Âlemlerin Rabbi Allah’a Hamd olsun. (Sâffât, 182)
7
Allah, ortak sahipleri birbiriyle çekişip duran bir (köle) kimse ile sadece
bir kişiye ait olan bir (köle) kimseyi örnek verdi. Bu iki adamın durumu
hiç bir olur mu? Hamd Allah’adır. Fakat çoğu bilmezler. (Zümer, 29)
Derler ki; “Bize olan sözünü yerine getiren ve bizi cennetten dilediğimiz
yere yerleşmek üzere bu yurda varis kılan Allah’a Hamdolsun. Güzel
amel işleyenlerin ödülü ne de güzelmiş!” (Zümer, 74) Melekleri de,
Rablerini hamd ile yücelterek Arş’ın etrafını kuşatmış halde görürsün.
Artık kulların arasında adâletle hüküm verilmiş ve “âlemlerin Rabbi
Allah’a Hamd olsun” denilmiştir. (Zümer, 75)
Arş’ı taşıyanlar ve onun çevresinde bulunanlar (melekler) Rablerini
hamd ederek yücelerler, O’na inanır ve inananlara da (şöyle diyerek)
bağışlanma dilerler: “Ey Rabbimiz! Senin rahmetin ve ilmin her şeyi
kuşatmıştır. O halde tevbe edip Senin yoluna girenleri bağışla ve onları
cehennem azâbından koru.” (Mü’min, 7)
(Ey
Muhammed)
Sabret!
Allah’ın
verdiği
söz
kuşkusuz
gerçekleşecektir. Günahının bağışlanmasını dile. Akşam-Sabah
Rabbine hamd ederek O’nu yücele. (Mü’min, 55)
O diridir. O’ndan başka ilâh yoktur. O halde sadece Allah’a (içtenlikle)
itaat ile kulluk edin, âlemlerin Rabbine Hamd olsun.(Mü’min, 65)
8
Gökler (onun yüceliğinden) neredeyse tepelerinden çatlayacak.
Melekler ise, Rablerini hamd ile O’nu yüceleyip yeryüzündekilere
bağışlanma dilerler. İyi bilin ki Allah, çok bağışlayan ve çok merhamet
edendir. (Şûrâ, 5)
Göklerin Rabbi, yerin Rabbi ve evrenin Rabbi Allah’a Hamd olsun.
(Câsiye, 36)
Göklerde ve yerde ululuk O’nundur. O, mutlak güç, hüküm ve hikmetin
sahibidir. (Câsîye, 37)
Artık onların söylediklerine sabret ve güneşin doğuş ve batışından
önce Rabbine hamd ederek O’nu yücele. (Kâf, 39) Gecenin bir
kısmında ve secdelerin ardından da O’nu yücele. (Kâf, 40)
Rabbinin hükmüne sabret. Çünkü sen gözlerimizin önündesin, her
kalkışında Rabbini hamd ile yücele (Tur, 48). Gecenin bir kısmında ve
yıldızların batışı sırasında O’nu yücele. (Tûr, 49)
Bismillâhirrahmânirrahîm (Rahmân ve Rahîm Allah adıyla)
Gökler ve yerdeki her şey Allah’ı yüceler. Mülk ancak O’nun, hamd de
yalnız O’nadır. O, her şeye hakkıyla güç yetirendir. (Tegâbün, 1)
Bismillâhirrahmânirrahîm (Rahmân ve Rahîm Allah adıyla)
1-Allah’ın yardımı ile fetih gelipte,
2-İnsanların Allah’ın dinine akın, akın katıldığını gördüğünde;
3-Hemen Rabbini, hamd ile yücele. O’ndan bağışlanma dile. Tevbeleri
en çok kabul eden, hiç kuşkusuz O’dur. (Nasr, 1-3)
9
Hamd ve Şükür Bölümü
Bütün övgüler Sana’dır! Hamdolsun Sana Allah’ım!
Senden başka bir ilah yok, Hamdolsun Sana Allah’ım!
Senden başka bir Malik yok Hamdolsun Sana Allah’ım!
Senden başka Tek olan yok; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Senden başka bir Sahip yok, Hamdolsun Sana Allah’ım!
Senden başka Yaratan yok, Hamdolsun Sana Allah’ım!
Senden başka Rızk-veren yok; Hamdolsun Sana Allah’ım!!
Senden başka da Sultan yok; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Senden başka Cebbâr yok; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Senden başka Kadir yok; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Senden başka Gören yok; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Senden başka Duyan yok; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Sensin göklerin Hâkimi; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Sensin Rahmân, Sensin Rahîm ; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Sensin üstün Yaratıcı; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Sensin yüce Bağışlayan; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Sensin en üstün Mirasçı; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Sensin o en üstün Fâtih; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Sensin gönüller döndüren; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Sensin yol gösteren, yeten; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Sensin örneksiz yaratan; Hamdolsun Sana Allah’ım!
10
Geceyi güne katarsın; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Günü geceye katarsın; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Duâyı kabul edensin; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Gözleyip Hesap soransın; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Tövbeyi kabul edensin; Hamdolsun Sana Allah’ım!.
Evrenin Efendisisin; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Sebepleri yaratansın; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Sahiplerin Sâhibisin; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Sensin Derece Yükselten; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Sensin gökleri yaratan; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Sensin dirilten ve vâris; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Sensin destek ve yardımcı;Hamdolsun Sana Allah’ım!.
Sensin en güçlü Yaratan; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Sensin galip ve kahreden; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Sensin Tek ve Bir tane olan; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Sensin muhtaç olunan Tek; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Sensin şerefli olan da; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Sensin doğru yol gösteren; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Sensin seven ve sevilen; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Sensin nimet veren ilâh; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Görünüp, Görünmeyensin; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Alîm de Hakîm de Sensin; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Bağışlar, Ödül verirsin; Hamdolsun Sana Allah’ım!
11
Sensin övülen şerefli; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Sensin acıyan şefkatli; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Sensin Kerim, Sensin Halim ; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Sensin Ezelî, Ebedi; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Sensin bize İzzet veren; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Sensin Yüce, Sensin Azîz ; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Sensin Melik, Sensin Kuddûs ; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Cömertsin, Cömert edersin; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Köleyi âzat edensin; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Bulutu yaratan Sensin; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Rahmet ve ihsanın çoktur; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Hâlimi Bilen de Sensin; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Lütuf, ihsân Sahibisin; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Yüceltir, îcat edersin; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Faydayla Yücelten Sensin; Hamdolsun Sana Allah’ım!.
Mülkün Sahibi de Sensin; Hamdolsun Sana Allah’ım!
Görünmeyeni Bilensin; Hamdolsun Sana Allah’ım!
İlâhî, Sen Yüce Allah’sın;
Kendisinden başka ilâh olmayan Allah O’dur. Görünemeyen ve
görünen âlemi O bilir. Rahmân ve Rahîm’dir. Kendisinden başka ilâh
olmayan Allah O’dur. Mülkün gerçek ve asıl sahibidir. O; Kutsal (her
türlü eksiklikten uzak), barış ve esenliğin kaynağı, güvenlik veren,
12
gözetip koruyan, mutlak gücün sahibi, düzeltip iyileştiren, dilediğini
yaptıran ve büyüklüğünde eşsiz olan Allah’tır. Allah, onların ortak
koştuğu her şeyden uzaktır. O, yaratan, yoktan var eden ve
biçimlendiren Allah’tır. En güzel isimler O’nundur, Göklerde ve
yerdekilerin hepsi O’nu yücelerler. O mutlak güç, hüküm ve hikmetin
sahibidir. (Haşr, 22-24)
Kararını verip azmettin mi, artık Allah’a güven ve dayan. Şüphesiz
Allah, kendine güvenip dayananları sever. (Ali İmran 159)
Eğer yüz çevirirlerse de ki: “Bana Allah yeter. O’ndan başka ilah
yoktur. Ben ancak O’na güvenip dayandım. O, yüce Arşın sahibidir
(Tevbe 129)
Allah’a güvenip dayanana Allah yeter. Allah emrini gerçek ulaştırıcıdır.
Allah her şey için bir ölçü koymuştur. (Talak 3)
Allah dilediğini takdir edicidir. Güç ve kuvvet ancak Yüce ve Ulu
Allah’ın yardımı iledir.
Ey âlemlerin Rabbi, Ey sadece kendisine kulluk edip sadece
kendisinden yardım dilediğimiz! İşlerimizi kolaylaştır, durumumuzu
iyileştir, bize verdiğini bereketlendir. Bizi, anamızı, babamızı, îmanlı ve
Müslüman erkek ve kadınların hepsini bağışla. Bütün ihtiyaçlarımızı
karşıla. Senden başka ilâh yok. Ey Diri, Evreni ayakta tutan, Celâl ve
İkrâm Sahibi olan! (Allahım).
13
Hamd hakkında Hadîs-i Şerifler
Allah’ım! Yarattıklarına verdiğin sınav ve ihsan için Sana hamd olsun.
Ailemize verdiğin sınav ve nimetler için Sana hamd olsun.
Özellikle bize verdiğin sınav ve ihsan için Sana hamd olsun.
Bizi yönlendirdiğin doğru yol için Sana hamd olsun.
İkrâmların için Sana hamd olsun.
Örttüğün ayıplarımız için Sana hamd olsun.
Kur’ân-ı Kerîm için Sana hamd olsun.
Bize verdiğin âile, evlat ve mal için Sana hamd olsun.
Verdiğin âfiyet için Sana hamd olsun.
Sen bizden hoşnut oluncaya kadar ve bizden hoşnut olduğun zaman
da Sana hamd olsun.
Ey Takvâ ve Bağışlama odağı Allah’ım; Sen hoşnut oluncaya kadar
Sana hamd ederiz. Sen hoşnut olduktan sonra da hamdımız ancak
Sana’dır. Sana her zaman hamd olsun. Sana (sürekli) hamd ederiz.
Allah’ım! Nimetlerin, ihsanların, lütuf ve ihsânların için Sana tüm
zerreler sayısı kadar, milyonlarca kere hamd ederiz. Allah’ım!
Nimetlerin, ikrâmların, lütuf ve ihsânların için Sana yine; pek çok, tüm
zerreler sayısınca, milyonlarca kere şükrederiz. Yüce Allah, Efendimiz
Muhammed’e, O’nun yakınları ve arkadaşlarının hepsine rahmet
eylesin. Alemlerin Rabbine hamdolsun.
14
Hamd olsun, yüceliği önünde her şeyin haddini bildiği, Allah’a.
Hamd olsun, hükümranlığına her şeyin boyun eğdiği, Allah’a,
Hamd olsun, İzzeti karşısında her şeyin alçaldığı, Allah’a.
Hamd olsun, gücüne her şeyin teslim olduğu, Allah’a.
Rabbimizin hoşuna gittiği ve O’na yaraşır güzel ve bereketli bir şekilde,
Allah’a çok, çok Hamd olsun.
Allah’ım! Sonsuzluklarının ölçüsünde Sana hamd olsun. İlminin
ölçüsüyle Sana sonsuz hamd olsun. Dileklerinin ölçüsüyle Sana
sonsuz hamd olsun. Senin hoşnutluğunu kazanıncaya kadar,
durmadan Sana hakkıyla hamd eden kimsenin hamd ettiği gibi Sana
hamd ederiz.
Allah’ım, Hamd’in tümü Sanadır. Mülk’ün hepsi Senindir. Yaratılanların
hepsini Yaratan Sensin. Bütün işler Sana döner, hayrın
15
hepsini Senden isterim. Şerrin hepsinden de Sana sığınırım.
Yarattıklarının sayısınca Hamd olsun Allah’a.
Yarattıklarının dolusunca Hamd olsun Allah’a.
Gökte ve yerdekilerin sayısınca Hamd olsun Allah’a.
Gökte ve yerdekilerin dolusunca Hamd olsun Allah’a.
Kitabının saydıklarının sayısınca Hamd olsun Allah’a.
Kitabının saydıklarının dolusunca Hamd olsun Allah’a.
Yarattıklarının sayısınca Hamd olsun Allah’a.
Yarattıklarının dolusunca Hamd olsun Allah’a.
Göklerinin ve yerinin dolusunca Hamd olsun Allah’a.
Varlıklarının sayısınca Hamd olsun Allah’a.
Her şey için Hamd olsun Allah’a.
Bunlar (yukarıdakiler) kadar yücelerim Allah’ı.
Bunlar kadar da ulularım Allah’ı.
Ya Rab, Yüce Zât’ının ve Saltanat’ının gerektirdiği gibi Sana
Hamd olsun. Bütün bu hallerde de, en güzel ve bereketlenmiş
bütün hamdler âlemlerin Rabbinedir. Allah’a O’nun nimetlerine denk
16
ve arttırmasına yetecek kadar hamd ederiz. Allah’ım! Hamdin hepsi
Sanadır. Mülkün hepsi Senindir. Hayrın hepsi ancak Senin elindedir.
Gizli, açık bütün işler Sana döner. Hamdlerin hepsi Sanadır. Sen
elbette her şeye Kâdirsin.
Ey Allahım; Geçmiş günahlarımı bağışla, kalan ömrümde de beni (kötü
şeylerden) koru. Benden hoşnut olacağın güzel amelleri bana nasip et.
Tevbe mi kabul buyur; Ey merhametlilerin en merhametlisi.
17
Sultan Abdülkâdir Geylânî’nin duâsı
Bismillâhirrahmânirrahîm
(Rahmân ve Rahîm Allah adıyla)
Âlemlerin Rabbi Rahmân ve Rahîm Allah’a, hamd olsun, O Din
gününün tek sahip ve hâkimidir. Allah’ım, yalnız Sana kulluk eder ve
yalnız Senden yardım dileriz. Bizi Nimet verdiklerinin O doğru yoluna
ilet, Gazâb ettiğin ve sapıtmışlarınkine değil.
Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber’e salât ediyorlar. Ey îman
edenler! Siz de O’na salât ve selâm edin.
Allah’ım, Efendimiz Muhammed’e, ve O’nun yakınlarına
arkadaşlarına salât ve selâm et ve onları bereketlendir.
Senin Rabbin; kudret ve şeref sahibi olup, yücedir. Onların
nitelendirdikleri şeylerden uzaktır. Gönderilen Peygamberlere selâm
olsun. Âlemlerin Rabbi Yüce Allah’a Hamdolsun.
18
ve
Salât ve selâm Sana, Ey Allah’ın Resulü.
Salât ve selâm Sana, Ey Allah’ın Sevgilisi
Salât ve selâm Sana, Ey Allah’ın Peygamberi.
Salât ve selâm Sana, Ey Allah’ın Yakın Dostu
Salât ve selâm Sana, Ey Allah’ın Temiz Kulu.
Salât ve selâm Sana, Ey Allah’ın Velisi.
Salât ve selâm Sana, Ey Allah’ın Yarattığı en Hayırlı.
Salât ve selâm Sana, Ey Allah’ın Arşının Nuru.
Salât ve selâm Sana, Ey Allah’ın Vahyinin Emini,
Salât ve selâm Sana, Ey Allah’ın Zinetlendirdiği.
Salât ve selâm Sana, Ey Allah’ın Şereflendirdiği.
Salât ve selâm Sana, Ey Allah’ın Keremlendirdiği.
Salât ve selâm Sana, Ey Allah’ın Yücelttiği.
19
Salât ve selâm Sana, Ey Allah’ın Yetiştirdiği.
Salât ve selâm Sana, Ey Allah’ın Salim Kıldığı.
Salât ve selâm Sana, Ey Allah’ın Seçtiği.
Salât ve selâm Sana, Ey önceki ve sonrakilerin Efendisi.
Salât ve selâm Sana, Ey günahkârların Şefaatçisi.
Salât ve selâm Sana, Ey Nebîlerin sonuncusu.
Salât ve selâm Sana, Ey Âlemlere Rahmet.
Salât ve selâm Sana, Ey Sakınanların Önderi
Salât ve selâm Sana, Ey Kâinatın Rabbinin Elçisi.
Allah’ın, Meleklerinin, Nebîlerinin, Resûllerinin, Arşını taşıyanların ve yarattıklarının
hepsinin salâtı, Efendimiz Muhammed’in, O’nun yakınları ve bütün arkadaşlarının
üzerine olsun.
20
Allah’ım, Efendimiz Muhammed’e, Âdem’e, Nûh’a, İbrâhim’e, Mûsâ’ya, Îsâ’ya ve
bunlar arasında gelen nebî ve resûllere rahmet et. Allah’ın salât ve selâmı onların
hepsinin üzerine olsun.
Allah’ım, ruhlar içerisinde Efendimiz Muhammed’in rûhuna rahmet et. Cesetler
içerisinde Efendimiz Muhammed’in cesedine rahmet et. Kabirler içerisinde Efendimiz
Muhammed’in kabrine rahmet et. Onun yakınlarına ve arkadaşlarına rahmet et ve
kendilerini selâmette kıl.
Allah’ım, öncekiler ve sonrakiler içinde ve Mele-i A’lâ’ da efendimiz Muhammed’e din
gününe (kıyamet) kadar rahmet et.
Allah’ım, selâm ve tazimlerimizi O’nun ve ev halkının (ehl-i beyt) ruhlarına ulaştır.
Ey kalplerin hekimi ve ilacı, bedenlerin esenlik ve şifâsı, gözlerin nûru ve ışığı olan
Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e rahmet eyle. O’nun yakınları ve arkadaşlarına da
salât ve selâm et.
21
Bismillâhirrahmânirrahîm
(Rahmân ve Rahîm Allah adıyla)
Allah’ım! (Aşağıda) isimleri (anılan) Efendimize salât ve selâm et ve O’nu
mübârek kıl:
Muhammed, Mahmûd, Ahmed, Hâmid, Kâsım Dağıtan, bölüştüren, Âkib
İzleyen, Hâtem En sonuncu, Mâh Küfrün kökünü kazıyan, Dâi Davet eden,
Sirâc Işık Kaynağı, Münîr Aydınlatan, Hâşir Toplayan, Mübeşşir
Müjdeleyen, Nezîr Uyaran, Münzir Şiddetli uyarıcı, Rasûl, Mürsel, Nebî,
Mehdî Hidâyete ermiş, Mühtedi Hidâyete kavuşturulmuş, Halîl Dost, Habîb
Sevgili, Tabîb Derde devâ, Tâhâ, Yâsîn , Mustafa Seçilmiş, Müctebâ
Tercih edilmiş, Mürtezâ Kendisinden hoşnut olunan, Nûrun Mübîn Apaçık
Nur, Bürhân Açık Delil, Nâsır Yardımcı, Kâim Hakkı Hâkim kılan, Hâfız
Koruyucu, Şâhid Delil, Şehîd , Âdil Adâletli, Âlim, Halîm Yumuşak huylu,
Safî Temiz ,Pak, Hüccet Delil, Beyân, Mutî İtaatkâr, Mezkûr, Adı geçen,
Anılan, Vâiz Öğüt veren,
22
Sâhib Arkadaş, Nâtık Konuşan, Sâdık Doğru, Bağlı, Musaddık Tasdik eden,
Muzaffer Başarılı Kılınmış Mekkî Mekke’li, Medenî Medine’li, Ebtahî Ebtah
Kabilesinden, Kureyşî Kureyşli, Arabî Arap, Hâşimî Hâşim soyundan, Azîz
Kafirlere karşı Gâlip kılınan, Harîs Çok Bağlı ve Düşkün, Raûf Acıma duyan,
Yumuşak, Rahîm Çok Merhametli, Cevâd Cömert, Ganî Muhtaç olmayan,
Zengin, Fettâh Açan, Alîm, Münîb Yönelen, Hatîb Güzel Konuşan, Fasîh
Açık konuşan, Reşîd Doğru görüşlü, Tâhir Kusurları temizleyen, Mutahhar
Arındırılmış, İmâm Önder, Emîr Komutan Mutevessit Orta Yolu Tutan,
Sâbikun Öne Geçmişlerden, Muktesid Tutumlu, Evvel, Âhir , Zâhir Açık
İlimleri olan, Bâtın Mânevî ilimleri olan, Şâf’i Şefaat Eden, Müşeffe’ Şefaat
Edilen, Hâdi Hidayete Kavuşturan, Muhallil Çözen, Ayıran, Muharrim
Haram Kılan, Âmir Emreden, Nâhi Meneden, Yasaklayan, Hakîm Her işi
yerli yerince olan, Karîb Yakın, Şâkir Çok şükreden, Şekûr Şükrü devamlı
olan, Sabûr Çok Sabırlı, Rakîb Gözeten, Müzzemmil Örtünen, Müddessir
Örtüye bürünen, Muallâ Yüce, Müzekkâ Temizlenmiş, Müşfik Şefkatli,
Muhsin İhsân eden, Mütemmim Tamamlayan,
23
Allah’ım, Efendimiz ve mevlâmız Muhammed’e ve O’nun yakınlarına ve arkadaşlarına
Kur’ân’ın harfleri sayısınca rahmet, selâmet ve bereket ver. Ve her harf için milyon
kere saf, saf meleklerin saflarının sayısı kadar ve her saf için milyon kere ve zerre,
zerre kumların sayısı kadar ve her zerre için milyon kere ve Senin ilminin kapsadığı ve
kaleminin yazdığı şeylerin ve karada, denizde ve Senin diğer yaratıklarında hükmünün
geçtikleri sayısınca ve vâcip, câiz ve muhal olanlardan Senin kadîm ilminin içine
aldıkları sayısınca, (Efendimiz Muhammed’e, O’nun yakınlarına ve arkadaşlarına
bereket ve selâmet ver). Ey Allah’ım, Efendimiz, sahibimiz Muhammed’e O’nun
yakınlarına ve arkadaşlarına bunun bir misli daha rahmet, bereket ve selâmet eyle.
24
Ebubekir es-Sıddık (ra)’ın Kasîdesi.
Bismillâhirrahmânirrahîm
(Rahmân ve Rahîm Allah adıyla)
Lütfunla rızık ver Ya Rab, bu azığı kıt olana,
Gerçekten iflas edipte, keremine sığınana.
Günahı da çok büyüktür, kerem eyleyip bağışla
Çok garip bir kişi olan, o günahkâr, zelil kula
Onun işi her dem hata, unutmalarla isyanlar,
Seninki yüce ihsanla, ölçüye sığmaz bağışlar.
Gönlü der ki: “Günahlarım, ne kadar çok kumlar gibi,
Eyleyip en güzel bağış, affeyle Ya Rab hepsini!
Nola halim? Ey ilahi! Güzel işler yapamadım
İşimin çoğu hayırsız, pek de az kulluk azığım.
Bu kulun hasta kalbiyle, Sen “Şafi” den derman diler.
Kabul buyurup niyazım, hastalıklarımı gider.
Yakmasın beni cehennem, göğe çıkan ateşiyle,
Nasıl yanmadıysa Halil, “Ateş; Soğuk ol” emrinle.
Dertlerime şifa Sensin, her işime yeten Sensin.
Vekil eyledim Seni ben, Rabbim de, hasbim de Sensin.
İşlerimde vekilim ol, gönlümün yap her dileğin.
İhsan haznenden ver bana, Sen hibeci bir cömertsin.
Mahşerin kadısı Sensin, Cebrail de mübaşirin.
Yüce mülkünden bağışla, kıl bizi korkudan emin,
Nerde Nuh Nebiyle Musa? Nerdeler İsa’yla Yahya?
Suçlusun ey asi Sıddık, tevbe et, yüce Mevlâya
25
KASÎDE-İ BÜRDE-Cuma
Evreni yoktan var eden; Yüce Allah’a hamdolsun.
Sonra da O’nun ezelde seçtiğine salât olsun.
Sonsuz salât ve selâmlar, eyleriz Mevlâ’m dâimâ
En hayırlı yarattığın, O mübarek Habîbine
Bismillâhirrahmânirrahîm (Rahmân ve Rahîm Allah adıyla)
1- Ne karıştırdı bu kanları, gözünden akan yaşlara,
Gönül yakan o hasret mi? Selem’1deki komşulara.
2- Serin esen rüzgârlar mı? Yoksa Kazime2 yönünden
Belki de çakan şimşekler, İdam3 dağı zulmetinden.
3- Neler oldu gözlerine? “Ağlama” dersen coşuyor.
“Sakin ol” dendikçe gönlün, aşkla kendinden geçiyor.
4- Zannediyor mu o âşık, kalacak sevdası gizli?
Kanlı akarken gözyaşı, aşkla yanıyorken kalbi.
5- Olmasaydı bu aşk eğer, ağlar mıydın haraplıkta?
Kaçırır mıydın uykunu? “Ban”4la “Âlem”5 anıldıkta.
6- Nasıl inkâr edersin ki? Tutku dolu aşkını sen,
Hastalığın ve gözyaşın, iki adil şahitlerken.
7- Aşkın ateş ve elemi, iki yanağına çekti
Bahar çiçekleri gibi, sarı ve al çizgileri,
8- Evet, uykularım kaçtı, yârin hayali gelince,
Bu karasevda yüzünden, zevkler oldu hep işkence.
9- Ey beni daim kınayan, Üzre6 aşkımın yüzünden,
Biraz adil davransaydın, özrümü hoş görürdün sen,
10- Tüm hallerimi öğrendin, yok artık hiç sırrım, gizlim,
Gammazlar bile biliyor; ne çaresiz benim derdim.
1
Resûlüllah’ın Medine’de sık ziyaret ettiği bir yer
Medine’nin bir diğer adı
3
Medine yakınında bir dağ
4
Güzel kokulu bir ağaç
5
Nur Dağı
6
“Uzre”: Fertleri kara sevda düşkünü çok iffetli Yemenli bir kabile
2
26
11- Ne yazık ki duyamadım, o candan öğütlerini,
Benim gibi mecnun âşık, duyar mı hiç söyleneni?
12- Ak saçın uyarısına, olumsuz gözle bakardım
Meğer o candan öğütler, olmalıymış hep ilk adım.
13- Benim bu emmare nefsim, ne ders aldı, ne de ibret
Yaşımdan ve ak saçımdan, nedeni kara cehalet
14- Özen dolu çabalarla, yeter hazırlık yapmadan,
“Benim Yaşlılık Konuğum”, misafir geldi ansızdan.
15- Ona layık bir ikramın, olmayacağın bilseydim
Eseri olan ak saçları, boyayarak hep gizlerdim.
16- Serkeş atlar zapt olunur, dizginleri çekilerek,
Bu azgın nefsimi benim, kimler yola getirecek?
17- Günah ve isyanla sakın, şehveti kırarım sanma,
Bol yemekle kamçılanır, şehvet ve arzu, daima.
18- O nefis çocuk gibidir! Durmaz ister emzirirsen.
Zamanında ayırırsan, vaz geçer meme emmeden.
19- Sen nefsine sakın uyma, yoksa hükmeder o sana!
Hükümran olunca heva; Seni eyler rezil rüsva.
20- Çobanı ol sen nefsinin, güzel işlerinde bile,
Hırsla dalarsa otlağa, durdur onu dizginiyle.
21- Öldürücü yiyeceği, nefis çekici gösterir
Nasıl bilsin ki o insan? Zehir tatlı aşla gelir.
22- Çok açlıkla, çok yemenin, kandırmalarından sakın,
Aşırı açlık zararı; Aşırı yemekten aşkın
23- Haram dolmuş gözleri kıl, gözyaşı, tevbeyle, temiz,
Her an kollayıp kendini, eyle pişmanlıkla perhiz.
27
CUMA GÜNÜ DUÂSI
Bismillâhirrahmânirrahîm
(Rahmân ve Rahîm Allah adıyla)
En büyük Allah’dır. Ululuk ve Yüceliğin sahibi, Büyüklüğün ve İzzetin
Şahikasıdır. Yağmur ve Rahmetin Dostu, dünya ve âhiretin Hükümdarı,
efendilerin Rabbi ve sebeplerin Tek Sebebidir. İlâhların tek İlâhı, zorluların
en Zorlusudur. Gizlileri oluşturan da, Sırları açıklayan da O’dur. Melekûtu pek
yüce, Ceberûtu çok şiddetli ve dilediğine de Lütufkârdır. Her şeyin en Öncesi
de, en Sonrası da O’dur. O’ndan başka ilâh yoktur. Kalpler O’nun korkusuyla
titrer. İşlerde O’ndan başkası hükmetmez. İşlerin niceliğini O takdir eder.
O’nsuz hiç bir şey tamam olmaz. (O), Kudret, Hilim, Lütuf ve Kerem sahibidir.
Yüce ve Ulu Allah’ı, (O’na lâyık olmayan) bütün sıfatlardan arındırırım. O’nun
şânı ne yücedir! O’nun Gücü ne şiddetlidir! Yaratılanların hepsi O’ndan
korkar, O’na yalvarır ve O’nu övgü ile yücelerler. O’nun ilmi her şeyi kapsar.
Her şeyin sayısını O bilir. Hayırlı işlerin hepsine; Bismillâh (Allahın adı) ile
başlarım, şerlerin hepsine de: Eüzü Billâh (Allaha sığınırım) derim,
28
Her korkuda; Lâ ilâhe İllâllah (Allah’dan başka ilah yok), her hüzün ve
kederde; Maşâallah (Allah’ın dilediği olur), her günah’a; Estağfirullah(Allah’ım
bağışla), her musîbet için; İnnâ Lillah (Hepimiz Allah içiniz), her nimette;
Elhamdülillah (Hamdlerimiz Allah’a dır), her bolluğa; Eşşükrü Lillah
(Şükürlerimiz Allah’a dır), her şaşılacak şey için; Sübhanallah (Allahı
yücelerim), her darlık için; Hasbiyallah (Allah bana yeter), her kazâ ve kadere;
Tevekkeltü Alellah (Allaha güvendim ve dayandım), her itâat ve isyanda; “Lâ
havle ve lâ kuvvete illâ billah-il aliyyil azîm” (Yüce ve Ulu Allah’ınkinden gayri
yoktur hiçbir güç ve kudret). Derim.
29
Download