DIŞĐŞLERĐ BAKANI AHMET DAVUTOĞLU ESTONYA’DA YAPILAN NATO DIŞĐŞLERĐ BAKANLARI TOPLANTISINA KATILDI 22–23 Nisan tarihlerinde Estonya’nın başkenti Tallin’de düzenlenen NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’na Türkiye’yi temsilen Ahmet Davutoğlu katıldı. Toplantıda genel olarak Afganistan’da yerel yönetime geçiş sorunu, Bosna - Hersek’in Üyelik Eylem Planı’na (MAP) alınması ve üye ülkelerin nükleer silahsızlanma konuları ele alındı. Estonya’da ikili temaslarda da bulunan Davutoğlu ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ve Bosna – Hersek Dışişleri Bakanı Sven Alkalaj'la da görüştü. Afganistan’daki NATO Uluslararası Güvenlik Destek Gücü (ISAF) birliklerinin geri çekilmesi ve bölgenin yerel güçlere bırakılması konusunda konuşan NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, NATO’nun aktif rolden destekleyici role geçeceğini ve bu sürecin 2011 yılında şartlar elverdiği sürece hızlandırılabileceğini açıkladı. Bosna - Hersek’in NATO Üyelik Eylem Planı’na alınması konusunda açıklama yapan Davutoğlu, Türkiye’nin yıllardan beri bir destek güç olarak Bosna-Hersek’in yanında bulunduğunu ve Boşnak, Hırvat ve Sırp halklar arasında bölünmüş, merkezi kuvvetin zayıf olduğu bir ülkenin NATO üyeliği altında güçlenebileceğini belirtti. NATO’nun üye devletlerin toprak bütünlüğünü koruduğunu belirten Davutoğlu, Đttifak üyeliğinin aynı zamanda Bosna-Hersek’in AB üyeliği yolunda da elini güçlendireceğini söyledi. Toplantıda ele alınan bir başka önemli konu ise nükleer silahsızlanmaydı. Nükleer silahların kontrolünün kolaylaştırılması açısından sayılarının asgariye indirilmesi ve bu silahların sadece savunma amaçlı kullanımına izin verilmesi konularına dikkat çeken Rasmussen, Soğuk Savaş döneminden kalan silahların ABD’ye geri gönderilmesi gerektiğini belirtti. Đttifaka üye ülkelerin bu konuda tek başına karar veremeyeceğini söyleyen Rasmussen, ortaklık çerçevesi içinde hareket edilmesi gerektiğini ifade etti. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ise füze kalkanı sistemi çerçevesinde, üye ülkelerde bulunan nükleer silahların geri çekilmesinin ancak Rusya’dan benzer bir adım atıldığı takdirde mümkün olabileceğini açıkladı.