Kapitalist sömürü ve köleliğe, ırkçı-faşist kudurganlığa, emperyalist saldırganlık ve savaşa karşı, 1 Mayıs’ta alanlara, sosyalizm için mücadeleye! Dünya işçilerinin birlik, dayanışma ve mücadele günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu yılki 1 Mayıs’ı, bütün dünyada daha derin, daha şiddetli ve tüm sonuçlarıyla daha yıkıcı yeni bir kriz beklentisinin olduğu koşullarda karşılayacağız. Bu 1 Mayıs’ta da dünyanın her yerinde işçi ve emekçiler alanlara çıkacak, bir sömürü ve soygun düzeni olan kapitalizme karşı tepkilerini ortaya koyacak, sosyalizme özlemlerini dile getirecekler. İşçiler, emekçiler, Emperyalist dünya burjuvazisi, yıllardır dünya işçi sınıfı ve emekçilerine her defasında biri diğerinden de ağır faturalar ödettiği halde, boylu boyunca içine yuvarlandığı bunalımı atlatamıyor. Kapitalist ekonomi adeta rayından çıkmıştır. Kapitalizm sömürüye ve kâra doymuyor. Sosyal hak gasplarının ardı arkası gelmiyor. Fransa’daki gibi yeni iş yasaları türü yasalarla işçi ve emekçilere tam bir kölelik dayatılıyor. İşsizlik nüfustan daha hızlı büyüyor. Yoksulluk bulaşıcı bir hastalık misali toplum ölçüsünde yayılıyor. Servet sefalet kutuplaşması tam bir uçuruma dönüşmüş bulunuyor. Bunları, demokratik hak ve özgürlüklere dönük haçlı seferleri izliyor. Toplumun güvenliği yalanı ile OHAL yasaları çıkartılıyor. Polis devleti uygulamaları giderek olağan hale getiriliyor. Kapitalizmin ve emperyalist büyük devletlerin kaynağı olduğu kitlesel mülteci dalgaları günümüz Avrupa’sının bir diğer gerçeğidir. Yaşlı kıta Avrupa iktisadi krizin yanı sıra bir de “mülteci krizi” ile boğuşmaktadır. Bir insanlık dramı olan bu sorun her zamanki gibi ırkçı-faşist saldırganlığın bahanesi yapılmaktadır. Almanya’da NPD ve AfD, Fransa’da Mari Le Pen ve Sarkozy, İngiltere’de UKİP, Amerika’da Donald Trump bu saldırganlığın başını çekmektedirler. Düne kadar demokrasinin kalesi olarak sunulan Avrupa, günümüzde ırkçı-faşist saldırganlığın kalesine dönüşmüştür. Neonazi çeteler yeniden sokaklara salınmış olup, faşizm yeniden yakın bir tehlike haline gelmiştir. Bütün bunları, çığırından çıkmış bir militarizm, çılgınlık derecesinde bir silahlanma yarışı, her geçen gün daha da kızışan ve yeni boyutlar kazanan emperyalistler arası nüfuz mücadeleleri, gitgide tırmanan emperyalist saldırganlık ve savaş tamamlamaktadır. Tüm faturası mazlum halklara çıkartılan bölgesel savaşlarla karakterize olan “hegemonya krizi” sürekli derinleşmektedir. Kapitalist sitemin tüm bünyesini saran ahlaki ve kültürel çürüme ile gezegenimizin geriye dönüşü mümkün olmayan yıkımı, insan soyunu ve doğayı uçuruma doğru sürüklemektedir. Emekçiler, 1 Mayıs işçi sınıfının kapitalist sömürü, baskı ve kölelik düzenine karşı ayağa kalkma günüdür. 1 Mayıs özgürlük, eşitlik ve kardeşlik dünyası olan sosyalizm için kavgaya atılma günüdür. 1 Mayıs tüm dünya işçilerine bu amaç ve hedefler çerçevesinde yapılmış enternasyonal bir çağrıdır. Günümüz dünyasının koşulları öyledir ki, dünya işçilerinin ve emekçilerinin 1 Mayıs’ın çağrısına sahip çıkmaktan, kapitalist sömürü, yağma ve kölelik düzenine, bir haçlı seferi gibi yürütülen ırkçı-faşist saldırganlığa, tüm Avrupa’da gitgide büyüyen faşizm tehlikesine, emperyalist saldırganlık ve savaşa karşı ayağa kalkmalarından, özgür, eşit, kardeşçe bir dünya için sosyalizmin kızıl bayrağını yükseltmelerinden başka bir seçenekleri kalmamıştır. “Ya kapitalist-emperyalist barbarlık içinde tükeniş ya da sosyalizm!” Bu çağrı her zamankinden daha güncel ve daha yakıcı hale gelmiştir. TKİP Yurtdışı Örgütü olarak işçi sınıfını tarihsel sorumluluğuna sahip çıkmaya, emekçi kitleleri, gençliği ve kadınları, yaşamı onlar için çekilmez hale getiren kapitalizme karşı işçi sınıfının devrimci bayrağı altında toplanmaya ve sosyalizm mücadelesi için seferberliği büyütmeye çağırıyoruz. Yaşasın 1 Mayıs! Bijî Yek Gulan! Yaşasın proletarya devrimi ve sosyalizm! Yaşasın proletarya enternasyonalizmi! TKİP Yurtdışı Örgütü Nisan 2016