Sağlığın Tanımı

advertisement
BCAL
-GENEL TÜRK TARİHİ
Ders Öğretmeni: Vedat AKBULAK
Göktürk Kitabesinde Türk Hakanı Bilge Kağan, şöyle seslenmektedir: „Türk beyleri Türk adını terk etti. Babam kağan,
Türk töresini terk eden milleti ecdadımızın töresince eğitmiş ve yetiştirmiştir. Ey Türk budunu! (milleti): Üste gök
yıkılmadıkça, altta yer yarılmadıkça ilini, töreni kim bozabilir?“
GENEL TÜRK TARİHİ
Türk Adının Anlamı ve Kökeni
Wambery (Vamberi)’ye göre Türk adı “türemek” filinden çıkmış ve
anlamı ise yaratılmak, dünyaya gelmek, çoğalmak demektir.
Kaşgarlı Mahmut Divan-ı Lügati’t Türk’de “Olgunluk Çağı”
G. Doerfer (Dorfer) ise “devlete bağlı halk” anlamında olduğu
Ziya Gökalp’e göre; töreli (töre) kanun, nizam anlamına gelir.
Türk kelimesi devlet olarak tarihte ilk defa Göktürkler ad olarak
kullanmışlardır.
Orhun Kitabelerinde Tük adı Türük şeklinde geçmektedir ve tarihte
siyaset adı olarak Kök Türk Devleti tarafından kullanılmıştır. Türk, adı
zaman içinde Törük, Türük ve Türk şekline dönüşmüştür.
Ayrıca zirveye çıkmış, yiğit, güç, kuvvet, kudret, olgunluk anlamına
gelmektedir.
Türk adı bugünkü şekliyle ilk kez MÖ 318 yılında Çinlilerle yapılan
antlaşmada yer almıştır.
Coğrafi olarak ilk kez Türkiye adı Türkhia şeklinde Bizans
kaynaklarında Orta Asya için kullanılmıştır.
Türkiye adı coğrafi bir bölge olarak ilk defa IX ve X. yüzyıllarda Bizans
Asya’nın batısından Orta Avrupa’ya kadar olan bölgeye Türkiye adını
vermiştir.
Avrupalılar da XII. Yüzyıldan sonra Anadolu için Türkiye adını
kullanmışlardır.
Ünlü İtalyan seyyah Marco Polo, Anadolu’ya “Küçük Türkiye”, Orta
Asya’ya ise “Büyük Türkiye” demiştir.
İslâm kaynaklarına göre; Nuh Peygamber’in torunlarından birinin
adı (Yafes’in oğlu) Türk’tür.
Türklere; Çinliler Tukyu, Tibetliler Duruggu, Hintliler
Turukha veya Turuşka, Macarlar Török, Ruslar Tork ve Torki
demişlerdir.
Türklerin İlk Anayurdu:
Yapılan kazılar sonucunda ortaya çıkartılan buluntulara göre
Türkler 6500 yıl öncesinde gelişmiş bir medeniyet kurmuşlardır. Türk
tarihi zamanımızdan MÖ 4500 yıl önce Orta Asya’da başlamıştır.
Türklerin ilk ana yurdu Orta Asya’dır. Ural-Altay Dağları ve Hazar
Denizi arasında kalan bölgede yer almaktadır.
Türklerin ana yurdu olan Orta Asya; kuzeyde Sibirya stepleri,
doğuda Kingan dağları, batıda Hazar denizi, güneyde ise
Himalaya, Pamir ve Hindukuşdağları ile çevrilidir.
Orta Asya’da İlk Yerleşim Yerleri:
Çin’in kuzey-doğusunda bulunan Mançurya, Altay ve Tanrı
dağlarının etekleri, Baykal gölü çevresi, Şansi ve Kansu bölgeleri, Wei
(Wey) ırmağı vadisi ve Tibet sahası gelmektedir. Saydığımız bu
yerlerde çoğalan kavimler, zaman içinde çeşitli özellikler kazanarak
değişik isimler almışlardır.
Bölgenin ana akarsuları Amu Derya, Siri Derya’dır. Ana su
kaynakları Aral Gölü, Balkaş Gölü ve Hazar Denizi’dir.
Konar-göçer bir hayat tarzı süren Türklerin en önemli geçim
kaynakları havancılıktır.
Orta Asya Türk Göçlerinin Sebepleri
1. İklim Şartları: Orta Asya ikliminin değişmesi; aşırı sıcak ve
soğuklar, kuraklık, göllerin kuruması, otlak ve meraların azalması
2.Sosyal ve Siyasi Faktörler:
boylar arasındaki; hâkimiyet mücadelesi
dış baskılar; Çin Kitan ve Moğolların baskıları
-Türklerin bağımsızlıklarına düşkün olmaları
-yeni yurtlar bulma düşüncesi
- Ekonomik Faktörler:
- Nüfus artışı
-hayvan hastalıkları
-toprakların yeterli olmaması ve miras yoluyla giderek azalmaya
başlaması
Göçlerin Sonuçları
*Türk tarihinin belli bir coğrafyada incelemek zorlaştı
*Birçok uygarlık ve kültürel etkileşim de bulundular.
*Göç ettikleri bölgede birçok yeni devletler kurdular
*Değişik uygarlıklarla yapılan kültürel etkileşim sonucu Türk boyları
arasında siyasi sosyal dini ve ekonomik farklılıklar ortaya çıktı.
*Orta Asya'dan göç etmeyeyim Anayurt'ta kalan Türkler Asya Hun,
Göktürk ve Uygur adı ile devletlerinin kurdular.
İLK TÜRK DEVLETLERİ
(İslâmiyet’ten Önce Kurulan Başlıca Türk Devletler)
-İskitler (Sakalar)
-Asya Hun Devleti
-Avrupa Hun Devleti
-Göktürk Devleti
-II.Göktürk Devleti
-Uygur Devleti
ASYA HUN (BÜYÜK HUN) DEVLETİ
Tarihte bilinen, Türklerin Kurduğu ilk devlet Asya Hun
Devletidir. Büyük Hun Devleti, Orhun ve Selenga nehirleri
arasında Merkezi Ötiken olan bölgede kuruldu.
Çin kaynaklarında Asya Hunlarının adı tarihte ilk olarak MÖ
318 yılında Hiyong-nu adını verdikleri Hunlar, Kuzey Şansi
Savaşı’nda ve bu savaşın sonucunda yapılan antlaşmada geçer.
Hunlarla ilgili tarihte bilinen ilk yazılı belge bu antlaşmadır.
Teoman (Tu-Man) Dönemi
(MÖ 220-MÖ209)
Hunların bilinen ilk hükümdarı; Teoman’dır. Teoman MÖ
220’de başa geçerek dağınık Türk boylarını topladı ve Çine’e
akınlar düzenledi.
Teoman, Orhun ve Selenga ırmakları ile Ötüken çevresi ve
Karakurum bölgelerinde dağınık durumda yaşayan Hun boylarını
bir yönetim altında toplamış, Ötüken’i merkez yapmıştır. Çin’in
iç karışıklıklarından yararlanarak bu ükeye akınlar düzenlemiştir.
Yaptığı akınlar sonucunda Çin topraklarının bir kısımını ele
geçirmiştir.
Çinliler MÖ 214 yılında Hun akınlarını önlemek için Çin Seddi’ni
tamamlamışlardır. Çin seddinin boyu 9 metre ve kuleler ise 12
Metredir. Çin Seddi Çin’in doğusundaki Sarı Deniz kıyılarından
balayış Orta Asya içlerine kadar doğu-batı doğrultusunda 2400
km boyunca uzanan bir duvardır.
Çinli bir tarihçi “Çin Seddi’nin inşasında binlerce esir, köle ve
sürgünün çalıştırıldığını ve bunlarının çoğunluğunun ağır çalışma
baskısı altında hayatını kaybettiğini yazmıştır.
Bilgi Notu:
224’te İran’da Sasani Devleti kuruldu.
271’de Çin’de manyetik pusula kullanılmaya başlandı.
285’te Konfüçyüsculuk Japonya’ya yayıldı.
300’de Asya Hun Devleti Çin İmparatorluğu’nun egemenliğine
girdi.
Mete Han Devri; (209-I74)
Mete Han babası Teoman ile girdiği taht mücadelesinde babasını
yenerek tahtı ele geçirdi. Mete Han, zamanında, Hun Devleti en
parlak dönemini yaşamıştır. Tanhu (Şan-yu) unvanıyla devleti
yöneten Mete, Moğol kökenli Tunguzlar ve Yüeçiler ile mücadele
ederek doğu sınır güvenliğini sağlamıştır. Çin’i yenerek İpek Yolu’nun
kontrolünü eline geçirdi. Mete (Oğuz), Çin İmparatorluğunu yenilgiye
uğratarak Çin’in isteği üzerine (MÖ 200) bir antlaşma yaptı. Bu
antlaşmaya göre;
1. Çin kuzeydeki bir kısım bozkır toprakları Hunlara verildi.
2. Çin Hunlara vergi vermeyi kabul etti.
3. Savaş tazminatı olarak yiyecek ve ipek vermeyi kabul
etmiştir.
BCAL
-GENEL TÜRK TARİHİ
Antlaşmanın önemi: Bu anlaşma Doğu Asya tarihinde bilinen
ilk resmi antlaşmadır.
Mete’nin üç hedefi vardı:
-Çin’i sürekli baskı altında tutmak
-Askeri teşkilatlanmayı kurmak.
-İdâri ve siyasi alanda güçlü bir devlet kurmak
Not: Dünyada ilk defa onluk sisteme göre askeri teşkilatlanma
Mete(Oğuz) tarafından kurulmuştur.
Mete, Çin’in dışarıdan yönetilemeyeceğini anladığı için böyle bir
yolu uygun bulmuştur.
Mete Han kısa zamanda Asya’daki bütün Türk boylarını bir bayrak
altında topladı. Böylece Türkler Orta Asya’da ilk kez siyasi birlik hâline
geldi. Ülkenin sınırları doğuda Kore’ye (Atlas Okyanusu) , Batıda
Ders Öğretmeni: Vedat AKBULAK
Aral Gölü ve Hazar Denizi’ne, kuzeyde Sibirya, güneyde Tibet,
Himalya ve Karakurum dağlarına kadar uzanıyordu.
Mete Han Türk kavmine millet olma şuurunu kazandırdı.
Ki-Ok Dönemi (MÖ 174-160)
Mete’nin ölümünden sonra yerine oğlu Ki-ok geçti (MÖ 174-160).
Ki-Ok’un Çinli prenslerle evlenme istekleri yüzünden tavizler vermiştir.
Çinliler ipek yolunun kontrolünü ele geçirmek için; içten bölmeye
çalışmışlardır. Ho-hanyeh, Çin imparatorunun yardımıyla hükümdar
oldu. Kardeşi Çi-Çi onun hükümdarlığını tanımadı. Taht mücadelelerini
kışkırtmaları sonucunda MS 48’de Güney ve Kuzey olmak üzere ikiye
bölündü. Güney Hunları MS 150 Batı hunları ise MS 216’da Çinler
tarafından yıkılmışlar.
TÜRKLERDE DEVLET VE TOPLUM YAPISI GELENEĞİ:
-Türkler tarih boyunca ordu-millet özelliğini taşımışlardır.
-Tarihte ilk onlu sisteme dayalı ordu Mete Han tarafından
kurulmuştur.
-Savaşlarda Turan-Bozkır Hilal Taktiği kullanılmıştır.
-Türkler, devlete barış anlamına gelen “il” adını vermişlerdir.
-Bağımsızlığa önem vermişler ve bağımsızlıklarını kaybettiklerinde
göç
ederek
bağımsızlıklarını
yaşayabilecekleri
topraklara
yönelmişlerdir.
Unvanlar: -Türk hükümdarları; “han, hakan, kağan, tanhu ilteber,
idikut, şanyü” gibi unvanlar kullanmışlardır.
Kut İnancı: -Devleti yönetme yetkisi Tanrı tarafından hükümdara
verildiğinden bu yönetme yetkisine “kut” denirdi. Bu kan yoluyla
erkek çocuklarına geçerdi. Buna “veraset sistemi” denmiştir.
-Veraset sisteminden dolayı taht kavgaları çıkmış kurulan devlet
kısa sürede yıkılmıştır.
Kutun Geri Alınması İnancı:
-Hükümdarın çıkan isyanları bastıramaması, yaptığı savaşlarda
yenilmesi veya döneminde çıkacak kıtlık nedeniyle “kut” geri
alındığına inanılır ve bu yüzden hükümdar kurultay tarafından tahtan
indirilirdi.
Devleti meydana getiren temel unsurlar; bağımsızlık, hülk
(millet), ülke (vatan), teşkilatlanma
1. Bağımsızlık; Türkler bağımsızlıklarına son derece düşkündürler.
Bağımsızlık duygusunun oluşmasında bozkır kültürünün etkisi büyük
olmuştur.
2. Halk; Sosyal sınıflara ayrılmamıştı. Her türlü ekonomik, sosyal ve
siyasi faaliyetler içerisinde bulunma hakkı vardı. Hükümdür halkın;
huzur, refah ve güvenliğini sağlamak zorundaydı.
3. Ülke; sınırları belli olan toprak parçasına ülke olarak
adlandırmışlardır. Ülke topraklarını kutsal saydıklarından Vatan olarak
benimsemişlerdir.
4. Teşkilatlanma.
Devletin başında bulunan hükümdar; han, kağan, il-teber gibi
unvanlarla devleti yönetmiştir.
Hükümdara danışmanlık yapan bir kurultayı vardı. Kadın erkek
farkı gözetilmeksizin herkes asker sayılırdı. Bu nedenle Türklere ordumillet tabirini kullanmışlardır. Yine devlet ikili bir şekilde yönetilmiştir.
Hükümdar doğu kutsal sayıldığından doğuda oturur. Hükümdarın
güvendiği en yakınındaki oğlu veya kardeşi ise Batı kanadını
yönetmekteydi.
Yabgu: Devletin batı kanadı hükümdara yakın biri tarafından
yönetilirdi, buna yabgu denilmiştir. Yani devlet yönetiminde
hükümdardan sonra en yetkili yöneticiye yabgu denilmiştir.
Tekin (tigin): Hükümdar çocuklarına tekin veya tigin denir ve boy
veya oymaklara yönetici olarak gönderilirdi.
Aygucu: Hükümdar olmadığında kurultaya başkanlı eden devlet
yöneticisi
Katun (Hatun):
Hükümdar eşlerine katun denirdi ve Hatun devlet yönetiminde
hükümdara yardımcı olurdu. Hatunun ayrı sarayı ve askerleri vardı.
Hükümdar sefere çıktığında elçileri kabul eder devletle ilgili meseleleri
çözer ve şehrin güvenliğini sağlardı. Eski Türklere göre Han ile Hatun
gök ve yerin evladıdır. Kadının yeri yedinci kat göktür.
Türk destanlarında “Ak Ana” adı ile anılan katının ilham verdiği
anlatılmaktadır.
Ünlü Arap gezgini İbn-i Batuda; Türklerin kadınlara erkeklerden
daha çok önem verdiği vurgulanmaktadır.
Türklerde Sosyal Hayat
Türklerde sınıf farklılığı görülmez toplumun en küçük yapı taşına
-Oğuş (aile) denirdi. Ayrıca ailelerin bir araya gelmesiyle
-Urug (Sulale)
-Boy
-Bodun (Millet) ten oluşurdu.
Töre (Sözlü Hukuk) : İlk Türk Devletlerinde toplumsal ilişkiler,
sözlü hukuk kuralları olan törelere göre düzenlenmiştir.-Ülke
hükümdar tarafından “töre”ye göre (Gelenek-görenek) yönetilmiştir.
Türkler konar-göçer ve atlı-göçebe tarzı bir yaşam sürmekteydiler.
Yazın yaylaklarda kışın ise daha sıcak yerler olan vadi ve ovalarda
yaşamlarını sürdürdükleri yerlere kışlak denirdi.
Gıda ve Beslenme:
Kısrak sütünden içtikleri kımız, süt, yoğurt, peynir, at ve koyun eti ile
beslenirlerdi. Konserve ve kurumuş et de Türklerin tükettiği
besinlerdendi.
Giyecek:
Yün, deri, kürk gibi hayvan ürünlerinden yapılan giysiler giyerlerdi.
Hükümdarın Görev ve Yetkileri:
Töreye göre hükümdarın görevi;
-adaletli olmak,
-halkı huzur ve refaha kavuşturmak
-ülkenin bayındırlığını ve güvenliğini sağlamaktı.
-Eski Türk toplumunda sosyal yaşamın en önemli öğesi aile idi. Tek
eşle evlilik geleneği vardı. Kadın-erkek eşit haklara sahipti.
Devlet Yönetiminde İkili Teşkilat:
Türkler ilk devlet teşkilatlanmasını Asya Hun Devletinde Mete Han
tarafından düzenlenmiştir. Ülke doğu, batı veya sağ sol şekilde farklı
iki idari birime ayrılarak yönetilmiştir.
Eski Türklerde Dini İnanç:
-Türkler ölümden sonra yaşama inanmışlardır. Bu nedenle ölüleri ve
değerli eşyaları ile birlikte gömmüşlerdir.
-Türkler ölen insanlar için “yuğ” adı verilen tören düzenlemişlerdir.
-Türkler mezarlarının başına “balbal” adı verilen taşlar dikmişler. Bu
taşlar savaşta öldürdüğü düşman sayısını temsilen dikilmiştir.
BCAL
-GENEL TÜRK TARİHİ
-Pazrık Kurganı’nda dünyanın en eski halısı bulunmuştur. Yine bir
kurgandan Altın Elbiseli Adam heykeli bulunmuştur.
-Nevruz geleneği ile İlkbahar’ın gelişi ve tabiatın yeniden dirilişi
bayram olarak kutlanmıştır.
Türklerin Tarih Boyunca Yayıldıkları Bölgeler:
Türkler, MÖ. 1700’den itibaren değişik zamanlarda orta Asya’dan
çeşitli yönlere göç etmeye başladırlar. Türklerin orta Asya’dan göçleri
kuzey, güney, doğu ve batı yönlerine olmuştur. M.Ö. 1700’ten
itibaren başlayan göçler M.Ö. 1100 yıllarında daha da yoğunlaşmıştır.
Bu tarihte Bir kısım Türk boyları; Çin’in Kansu ve Ordos bölgesine, bir
kısmı da batıya; Tanrı Dağları ve Kazakistan ile Aral gölünün güneyine
kadar ilerlediler.
Yakut ve Çavuşlar, Sibirya’ya doğru göç ederken Çuvaşlar ise Ural
dağlarının güneyine yerleştiler.
Milâttan sonraki göçler ise daha çok güneye (–Çin’e-) ve batıya
(Avrupa ve Balkanlara) doğru olmuştur. Hunlar, Avarlar, Bulgarlar,
Macarlar, Peçenekler, Kumanlar ve Oğuzlar Batıya doğru göç
etmişlerdir.
Göçlerden Sonra Anayurdun Durumu:
Türk topluluklarının çeşitli bölgelere, yönlere yaptığı ve uzun bir
dönem devam eden göçlere Türk boylarının hepsi katılmadı. Ana
yurtta kalan Türler; İrtiş, Selenga ve Orhun ırmakları ile Baykal gölü
dolaylarında varlıklarını sürdürdüler ve burada büyük devletler
kurarak Türk kültürünü devam ettirdiler. (Hunlar, Göktürk ve Uygur
Devletleri)
KAVİMLER GÖÇÜ:
Asya Hun Devleti’nin yıkılmasından sonra önce Aral gölü dolaylarına,
daha sonra Ural ve Volga ırmakları arasına yerleşen Hunlar IV. Yüzyıl
ortalarında tekrar batıya doğru göçe başladılar.
MÖ 54 yılında Hunların bir kısmı, Çi-çi Han ile batıya kayarak
Türkistan bölgesine yerleşmişti. MS 48 yılında ise Büyük Hun Devleti,
Kuzey ve Güney Hun devletleri olmak üzere ikiye ayrılmıştı. Kuzey
Hun Devleti MS 150 yıllarında yıkılmıştı. Toprakları işgal edilen Kuzey
Hunları tekrar batıya göç etmişlerdi. Çi-çi ile batıya gelen Hunların
bulundukları, Aral gölünün doğusu ile güney Kazakistan'a
yerleşmişlerdi. Bölgedeki diğer Türk kavimleriyle karışıp kaynaşan bu
Türkler Asya Hunlarının torunları idiler. Onlar, zamanla çoğalarak
güçlerini artırdılar. IV. yüzyılda Aral gölü ile Hazar denizi arasında
yaşayanların topraklarını ele geçirdiler.
Hunların yurtlarını niçin bırakıp, batıya göç ettiklerini kesin
sebebini bilemiyoruz. Ancak bizler Türk tarihinin eski devirlerini;
onların komşu oldukları ülkelerdeki kaynaklardan takip etmekteyiz. Bu
kaynaklar doğuda; Çin, batıda ise Roma kaynaklarıdır. Batıya göç
eden Hunlar, Çin'den uzaklaşmış olduklarından Çin kaynaklarında
onlar hakkında kayıtlar yoktur. Yine Hunların bu dönemde Bizans ve
Roma ile de ilişkileri olmamıştır. Bu yüzden onların kaynaklarında da
Hunlara ait bilgiler bulunmamaktadır. Batı kaynakları 374 yılından
itibaren Hunlardan bahsetmektedir.
Hunlar; Balamir'in idaresinde Volga'dan batıya doğru ilerlemeye
başladılar (374). O tarihlerde Kuzey Karadeniz'den Macaristan'a kadar
olan yerlerde Cermen (Germen) asıllı kavimler oturuyorlardı. Bunlar
Ostrogotlar (Doğu Gotları), Vizigotlar (Batı Gotları), Vandallar ve
Gepidler idi. Ayrıca İran ve İslav kabileleri de vardı.
Hunlar önce Ostrogotları dağıttılar (374). Daha sonra
Vizigotları yenip, onların topraklarına girdiler. Doğudan batıya
uzanan bu Hun akını, birçok kavmi yerinden oynattı. Batıya giden bu
kavimler, Roma imparatorluğu'nun topraklarını alt üst ettiler. Kuzey
Karadeniz'den İspanya'ya kadar her taraf Hun akınından etkilendi.
Avrupa’nın etnik coğrafyasını değiştiren bu büyük olaya tarihte
Kavimler Göçü dendi (375).
Kavimler Göçünün Sonuçları:
Kavimler Göçü, Avrupa tarihinin dönüm noktalarından birini
teşkil etti. Bunlar Avrupa'ya, etnik, politik, sosyal, askerî ve sanat
alanlarında etki yaptılar.
Avrupa, Cermen (Germen) kavimlerinin istilası ile uzun süre
karışıklık içinde kaldı. Hunların önünden kaçan Cermen (Germen)
kavimler gittikleri yerlerde birbiriyle kaynaştılar. Yeni topluluklar
oluşturdular. Böylece Avrupa'nın etnik çehresi değiştirerek, bu günkü
Avrupa'nın temeli atıldı.
Ders Öğretmeni: Vedat AKBULAK
Kavimler Göçü, Roma İmparatorluğu'nu da temelinden sarstı.
Uzun süre karışıklar içinde kalan Roma İmparatorluğu, ikiye ayrıldı
(395).
Bazı araştırmacılara göre; ilk Çağ'ın sonu Orta Çağ'ın başlangıcı
kabul edilen ve Batı Roma'nın yıkılışını hızlandıran olay, yine Kavimler
Göçü oldu.
Hunlar savaş veya dostluk yoluyla, Avrupa toplumlarıyla çeşitli
ilişkiler kurdular. Bunun sonucunda Avrupa'ya kültür alanında etki
yaptılar. Avrupa, Hun ordularının donanım ve savaş taktiklerinden
etkilendi. Avrupa'daki Hun etkisi bütün Orta Çağ boyunca devam etti.
Kavimler Göçü, Türk tarihini de etkiledi. Hunların Avrupa'ya
göçleri ile açtıkları Batı yolu, kendilerinden sonra gelen Türkler
tarafından da kullanıldı. Ana yurdu terk eden Türkler Avrupa'da çeşitli
adlarla devletler kurdular.
KAVİMLER GÖÇÜNÜN SONUÇLARI:
Roma İmparatorluğu doğu (Bizans), batı olmak üzere ikiye
bölündü (375). Batı Roma bir süre sonra yıkıldı.
Avrupa’nın siyasi ve etnik yapısı değişti.
Avrupa’da feodalite (derebeylik) yönetimleri ortaya çıktı.
Kilise ve papalık önem kazandı ve skolastik düşünce yaygınlaştı.
Türk kültürü Avrupa’da yayıldı.
Avrupa’da çeşitli adlarla devlet kuruldu.
3. AVRUPA HUN DEVLETİ (375-469)
Balamir'le batıya akın eden Hunlar Kavimler Göçü'ne sebep
olmuşlardı.
IV. yüzyılın sonunda Hunların başında, Balamir'in oğlu veya
torunu olduğu sanılan Uldız vardı. Avrupa Hun Devleti'nin ağırlığı ise
Hazar denizi ile Volga dolaylarında idi. Bu dönemde Hunlar, batıda
Tuna'yı geçerek Balkanlara indiler. Daha çok sayıda olan Hunların bir
kısmı ise, komutanları Barsık ve Kursık idaresinde doğuda
Kafkaslardan Anadolu'ya girdiler. Urfa ve Antakya'yı kuşatan Hunlar,
Suriye'ye girip oradan Kudüs'e yöneldiler (395 -396). Hunlar bu
akınlardan hemen sonra, aynı yolu takip ederek Azerbaycan
üzerinden ülkelerine döndüler. Bu hızlı Hun akını, her tarafta onlar
hakkında akıl almaz hikâyelerin anlatılmasına sebep oldu.
Batıda ise Uldız, Atilla'nın son zamanlarına kadar uygulanacak
olan Hun dış siyasetini belirledi. Balamir’den sonra başa geçen Uldız
zamanında Hunlar, Karpat dağlarını aşarak Macaristan’a girdiler.
Uldız'ın belirlediği Hun dış siyasetine göre;
- Doğu Roma (Bizans) baskı altında tutulacaktı.
- Barbar kavimlere karşı Batı Roma ile iyi ilişkiler
kurulacaktı.
Uldız, daha sonra Tuna'yı geçerek Bizans'a Hun baskısının kaybolmadığını gösterdi. Barış görüşmeleri için yanına gelen Bizans'ın
Trakya valisine meydan okuyarak "Güneşin battığı yere kadar her
yeri zaptedebilirim" dedi.
Uldız'ın 410 tarihinde ölümünden sonra, Hun tahtına Karaton
geçti. Karaton'dan sonra başa geçen Rua zamanında, Bizans, yıllık
vergiye bağlandı (422). Roma İmparatorluğu üzerindeki siyasî ve
askeri Hun baskısı iyice arttı.
4. ATTÎLLA (434 - 453)
Avrupa Hun hakanı Rua'nın 434 yılında ölmesi üzerine devletin
başına Attila geçti. Attila, Rua'nın kardeşlerinden Muncuk'un oğlu idi.
Rua'nın yanında yetişmiş, seferlere katılmıştı. Devlet idaresini, Hun iç
ve dış siyasetinin esaslarını öğrenmişti. Devlet yönetiminde, Attila'nın
kardeşi Bleda da yetki sahibiydi. Ama asıl idare ve kudret Attila'nın
elindeydi.
Avrupa Hun Devleti, Attila zamanında en parlak dönemini
yaşadı. Hunlar Volga'nın doğusundan, bu günkü Fransa'ya ve Mânş
denizine kadar olan topraklara hâkim oldular.
.
Attila döneminde Bizans ilişkileri:
Attila, Bizans'a karşı baskıyı artırdı. Kendisiyle görüşmeye gelen
Bizans elçilik heyetine, isteklerini barış şartları olarak yazdırdı (434).
Konstantia veya Margos Barışı denilen bu antlaşmanın başlıca
maddeleri şunlardı:
• Bizans artık Hunlara bağlı kavimlerle yardım antlaşmaları
yapmayacak,
• Hunlardan Bizans ülkesine kaçanlar kabul edilmeyecek,
• Bizans'ın elinde bulunan Hun esirleri iade edilecek,
BCAL
-GENEL TÜRK TARİHİ
• Hun-Bizans ticarî ilişkileri belirli kasabalarda devam edecek,
• Bizans'ın ödemeyi kabul ettiği vergi iki katına çıkarılacaktı.
Bizans kendisini devamlı baskı altında tutup vergiye bağlayan
Hunlardan kurtulmak istiyordu. Bu yüzden Hunlar arasına, nifak
sokma yolunu denedi. Hun beylerini Bizans'a davet edip, onları
yüksek makamlara getirdi. Attila'ya karşı kendilerine yardım vaatleri
yaptı. Bunun üzerine Attila, Bizans üzerine harekete geçti.
Makedonya üzerinden Trakya’ya girip, Büyük Çekmece
önlerine kadar geldi. İmparator Teodosyüs, barış istemek zorunda
kaldı. Yapılan Anatolyos Antlaşması’na göre:
1. Doğu roma (Bizans), Tuna’nın güneyinde asker
bulunduramayacaktı.
2. Savaş tazminatı ödeyecekti.
3. Yıllık vergi üç katına çıkacaktı.
Attila’nın Seferleri:
I. Balkan Seferi
Daha sonra ordusuyla Trakya'ya girdi (441). Attila'nın I. Balkan
seferi, Batı Roma İmparatorluğu'nun yardımıyla durduruldu. Bizans,
Margos Antlaşması'nın şartlarına uymayı kabul etti. Yapılan yeni
anlaşma ile Bizans’ın ödediği vergi üç katına çıkarıldı.
445 yılında Bleda'nın ölümü ile Attila tek basına Hun hakanı
oldu. Attila’nın amacı; büyük bir devlet kurmak, Batı ve Doğu
Roma imparatorluğunu egemenliği altına almaktı.
II. Balkan Seferi:
Bu arada Bizans'ın yıllık vergisini ödememesi ve Hun kaçaklarının
iade etmekte yavaş davranması, Attila'nın ikinci Balkan seferine
sebep oldu. 447 yılındaki ikinci Balkan seferiyle, Bizans artık Hunların
karşısında iyice zayıf bir devlet haline geldi.
Bizans, Hunlara ödediği yıllık vergiyi ödemekte güçlük çekiyordu.
Bu yüzden Bizans imparatoru, tek kurtuluş yolu olarak Atilla'yı
ortadan kaldırmaya karar verdi. Attila'ya gönderilen Bizans heyeti
vasıtasıyla, Attila öldürülecekti.
Ancak Attila, yaptığı sorgulama ile suikastı ortaya çıkardı.
Bizanslıların hiçbirine dokunmadı. Bizans imparatoruna gönderdiği
mektupta şöyle dedi:
“Theodosios (Teodosyüs), Attila gibi, asil bir babanın
oğludur. Attila babası Muncuk'tan aldığı asaleti muhafaza
etmiş, fakat Teodosyüs, Attila'nın haraç-güzârı olmakla köle
durumuna düşmüştür. Teodosyüs kölelik haysiyetini de
koruyamamıştır. Çünkü efendisi olan Attila'nın canına
kıymak istemiştir."
Bu olay Attila'nın Bizans ile son çatışması oldu. Bundan sonra
Bizans, Atilla'nın ölümüne kadar herhangi bir güçlük çıkarmadı.
Yapılan Anatolyus Antlaşması ile Bizans’ın ödediği vergi üç katına
çıkarıldı.
Batı Roma (Galya) Seferi
Attila, Bizans'tan sonra Batı Roma imparatorluğu üzerine
yapacağı sefer için hazırlanmaya başladı. Doğu Roma üzerinde kesin
bir hâkimiyet kurduğuna inanan Attila; Batı Roma’ya yöneldi. Batı
Roma üzerine yapacağı sefere geçerli bir sebep ararken daha önce
İmparator Valentien’in kız kardeşi Honori’nin kendisine yaptığı
evlenme teklifini hatırladı. Rama’ya elçiler göndererek Honori’nin
teklifini kabul ettiğini ve çeyiz olarak da Roma topraklarının yarısını
istedi. Bu isteğinin kabul edilmemesi üzerine 451 yılında harekete
geçen Attila Galya Seferini başlattı. Roma kumandanı Aetius
(Aetyüs)'da, Hun tarzında birlikler kurarak güçlü bir ordu ile hazırlık
yapmıştı. Hunların önünden kaçan Cermen (Germen) kavimlerinden
de ordusuna asker almıştı. Aetyüs 200 000 kişilik ordusuyla Galya (bu
günkü Fransa)'ya girdi (451). Burada Gotlarla birleşti. Attila'nın
karşısında Orleans (Orlean) şehri yakınlarında Campus Mauriacus
(Kampus Mavriyakus) mevkiinde durdu. Katalon ovasında her iki
ordu karşılaştılar. Bütün gün yapılan savaşta, iki taraf da ağır
kayıplar verdiler. Fakat savaşı kimin kazandığı belli olmadı. Romalılar
ve müttefikleri gece savaş alanından çekildiler. Attila da onları takip
etmedi.
Ders Öğretmeni: Vedat AKBULAK
Attila, ordusuna çeki-düzen verdikten bir yıl sonra tekrar güçlü
bir orduyla Alpleri aştı. Roma üzerine yürüyerek İtalya seferini
başlattı. Po Ovası’na girdiğinde, halk korku ve panik içindeydi.
Romalılar beklenmedik bu saldırı karşısında korku ve telaşa düştüler.
Roma senatosu barıştan yanaydı. İmparator; papa I. Leo’yu elçi
olarak Attila’ya gönderdi. Barış heyetinin başındaki papa bizzat
Attila'nın huzuruna çıktı. Roma'nın kendisine boyun eğdiğini söyledi
ve tüm Hıristiyan dünyası adına Roma’yı bağışlamasını istedi. Attila,
Balkan seferleri sonucunda İstanbul'u tahrip etmekten kaçındığı gibi,
Roma için de aynı şeyi yaptı. Bu eski medeniyet merkezini korudu.
Bunun üzerine Attila Papa ile görüştükten sonra geri döndü.
ATİLLA’NIN ÖLÜMÜ VE AVRUPA HUN DEVLETİNİN
YIKILIŞI
Attila, 453 yılında bir düğün yemeğinde zehirlenerek öldü.
Attila’yı ziyaret eden Romalı tarihçi Priscus (Piriskus) şöyle
söylemektedir:
“O, tüm dünyanın ondan ürkmesi için doğmuş ve tüm kavimleri
sarsmıştır. Herkes onun hakkında duyacağı dehşet verici bir haberin
kendisine ulaşacağı korku ile yaşamıştır. Attila misafirleri altın ve
gümüş tabaklarda, kendisi ise ahşap tabakta yemek yerdi.”
Avrupa Attila’yı Tanrı’nın kırbacı olarak görmüştür. Tanrı
tarafından kendilerini cezalandıran bir kişi olarak görmüşlerdir.
Almanların ünlü Nibelungen destanı Attila’dan bahsetmektedir.
O, sert tabiatı yanında kurnazlığı ile ünlüydü. Sadeliği sever
gösterişten hoşlanmazdı. Tarih kayıtları Attila’yı, iyiliksever, adaletli ve
mütevâzi bir hükümdar olarak tanıtmaktadır Onun hatırası etrafında
tüm Avrupa’da dilden dil dolaşan efsaneler üretilmiştir.
Attila’nın ölümünden sonra yerine geçen çocukları Hun devleti
bütünlüğünü koruyamadı. Attila’nın yerine sırasıyla oğulları İlek,
Dengizik ve İrne geçti. Fakat Cermen (Germen)) kavimleri ile
yaptığı bir savaşta öldü (4519). Dengizik, birliği tekrar sağlamak için
çalıştı. Ancak o da Bizans ile savaşırken yenilerek esir düştü ve
öldürüldü. Böylece Avrupa Hun Devleti dağıldı (469).
Attila’nın diğer oğlu İrnek, ise artık Avrupa’da tutunmanın zor
olduğunu anlamıştı. Hunların büyük kısmı ile Karadeniz’in batı ve
kuzeyindeki geniş düzlüklere çekildi. Hunların bir kısmı buradan Orta
Asya’ya geri döndü. Bir kısmı ise Avrupa’ya yapılan akınlarla Avarlara
katıldı. İrnek idaresindeki bu Hun topluluğu daha sonraları
Bulgarlarla, Macarların devlet olarak ortaya çıkmalarında rol
oynadılar.
AKHUNLAR: (EFTALİTLER)
350 yıllarında, Altaylardan batıya göç eden Hunların soyundan
olan Akhunlar; Afganistan’ın batısına ve İran’ın güneyine inerek
burada yerleştiler. V. Yüzyıldan itibaren Eftal adındaki hükümdar
sülâlesi Akhunların başına geçtiğinden, Akhunlara Eftalitler de
denmiştir.
Akhunlar 360 yıllarında İran’daki Sasanîlere baskı yaptılar,
ancak daha sonra Sasaniler ile yaptıkları savaşı kaybettiler.
Akhunlar daha sonra Sasanilerin iç işlerine karıştılar. Sasani
tahtında hak iddia eden Firuz, Akhun hükümdarı Kün Han’a sığındı.
Firuz, Akhunlardan aldığı yardımla kardeşini yenerek Sasani tahtına
geçti (459) Bu tarihten sonra Akhunlar hâkimiyetlerini kuzey
Hindistan’a kadar genişlettiler.
Ak Hunlar ve Mazdek İsyanı:
484 yılında Sasanî hükümdarı Firuz, Akhunlara savaş açtı. Fakat
yenildi. Merv ve Herat Akhunların eline geçti. Sasanîler yıllık vergiye
bağlandılar.
Bu sırada Sasanîler dinî ve sosyal bir sarsıntı içine düştüler.
Mazdek isimli birisi, insanların huzurunu bozan iki şey olarak servet
ve kadını gösteriyordu. Bunların, herkesin ortak malı olması halinde
huzursuzluğun biteceğini söylüyordu. Ekonomik açıdan zor durumda
olan halkı kurtarmayı amaç göstererek, bu düşüncelerini yaymaya
başladı. Halk, Mazdek ve taraftarları tarafından ayaklandırıldı. Mazdek
isyanı olarak tarihe geçen bu isyanda din adamları öldürüldü, her
taraf yağmalandı. Sasanî hükümdarı Şah Kavad, Akhunlara sığınmak
zorunda kaldı (496). Akhun hükümdarı, Mazdek isyanını bastırması
için Şah Kavad'a asker verdi. Böylece isyan Akhunların yardımıyla
bastırıldı (498 - 499). Mazdek ve taraftarları yakalanarak öldürüldü.
BCAL
-GENEL TÜRK TARİHİ
Akhunlar, Mazdek isyanından sonra Sasanîler üzerinde nüfuz sahibi
oldular.
Ak Hun Devletı'nın Zayıflaması ve Yıkılışı:
Sasanî Devleti'nin başına geçen Anüşîrvan, Akhun nüfuz ve
baskısından kurtulmak için çareler aramaya başladı. Bu sırada Orta
Asya'da 552 yılında Göktürk Devleti kurulmuştu. Göktürklerin Batı
bölgelerini idare eden istemi Yabgu da, Sasanî Devleti ile Akhun
Devleti'nin sınırlarına dayanmıştı. Bölgedeki ipek ticareti Akhunların
elinde olduğundan istemi Yabgu, Anûşirvân ile ittifak yaptı. Akhun
Devleti yıkılarak toprakları, Göktürk ve Sasaniler arasında paylaşıldı
(557).
Göktürkler, kısa süre sonra Sasanîlere düşen Akhun topraklarını
da ele geçirdiler. Bölgede Türk hâkimiyeti yeniden sağlandı.
DEĞERLENDİRME SORULARI:
1. Hunların bilinen ilk hükümdarı kimdir? Balamir
2. Hun dış siyaseti kim zamanında belirlendi:
Ders Öğretmeni: Vedat AKBULAK
Ulduz.
3. Hunlar dış siyasette nasıl bir politika izlemişlerdir.
4. Batı Roma ile iyi geçinmek, Doğu Roma’yı baskı altında tutmak.
5. Asya Hunlarının bilinen ilk hükümdarı kimdir? Teoman
6. Asya Hunları en parlak dönemine kim zamanında ulaştı
Mete Han
Kavimler Göçü’nün sonuçlarını yazınız?
1. Roma İmparatorluğu zayıflamış ve 395’te Doğu ve Batı olmak
üzere ikiye ayrılmıştır. 476’da Batı Roma İmparatorluğu yıkılmıştır.
2. Avrupa’da yaklaşık yüzyıl karışıklık devri yaşanmıştır.
3. Feodalite ve derebeylik rejimi otaya çıkmıştır. Milletler ortaya
çıkmıştır. (İngilizler, İspanyollar)
Not: Günümüz Avrupa devletlerinin birçoğunun temelleri bu
dönemde atılmıştır.
4. Kavimler Göçü (375) İlkçağın sonu ve Ortaçağın başlangıcı olarak
kabul edilmiştir.
5. Barbar kavimler arasında Hıristiyanlık yayılmıştır.
6. Avrupa’ya gelen Hunlar, Avrupa Hun Devleti’ni kurmuşlar.
( ) 1. Kavimler Göçü sonucunda Avrupa'da Hun Devleti kurulmuştur.
( ) 2.Türklerin Konar göçer yaşamaları başka bölgelere göç etmelerini kolaylaştırmıştır.
( ) 3 Hunların bilinen ilk hükümdarı Mete’dir.
( ) 4. İlk Türk devletlerinde en yaygın inanış mani inancıdır.
( ) 5. Avrupa'nın bugünkü etnik yapısının oluşmasında Kavimler Göçü etkili olmuştur.
( ) 6. Türk devletlerinde hükümdar eşi olan Hatun gerektiğinde Hakan adına Devleti yönetir, elçileri kabul eder ve devlet
meclisine katılırdı.
( ) 7. Türk devletlerinde devlet yönetim açısından iki bölgeye ayrılırdı. Hükümdar ülkenin kutsal kabul edilen Doğu kanadını
kardeşi ise Batı kanadını yönetirdi.
( ) 8. Atilla, Batı Roma İmparatorluğu üzerine Galya ve İtalya'ya seferlerini düzenlemiştir.
( ) 9. Hunların bilinen ilk hükümdarı Teomandır.
( ) 10. Onlu sistem ilk kez Mete Han tarafından kurulmuştur.
1-D, 2-D, 3-Y, 4-Y, 5-D, 6-D, 7-D, 8-D, 9-D, 10-D
1. Ilk Türk devletlerinde devlet işleyişi……………………ile düzenlenmiştir.
(Töre)
2. Bilinen teşkilatlı ilk Türk devleti………………………….Devleti’dir.
(Asya Hun)
3. Türkler savaşlarda ……………………. adı verilen savaş taktiğini kullanmışlardır.
(Turan)
4. Avrupa Hunlarının en parlak dönemi…… …………… ile başlamıştır.
(Attila)
5. Avrupa Hun Devleti Bizans ile …………………. Ve …………………….anlaşmalarını imzalanmıştır.
( Margos ve Anatolyus )
6. Türklerin Orta Asya'dan göç etmelerine…………………………….alanındaki gelişmeler etkili olmuştur.
(Siyasi ve ekonomik )
7. Metehan'ın Çin'e yerleşmemesinde ……………………………..koruma düşüncesi etkili olmuştur.
( Türklerin Milli Benliği )
8. Avrupa'da kurulan ilk Türk devleti …………………………………devletidir.
(Avrupa Hun)
9. Avrupa'da feodalitenin ortaya çıkmasında………………………… etkili olmuştur.
( Kavimler Göçü )
10. Eski Türklerde ölen kişinin eşyaları ……………………….adı verilen mezara konulmuştur.
(Kurgan )
BCAL
-GENEL TÜRK TARİHİ
Ders Öğretmeni: Vedat AKBULAK
I. ve II. GÖKTÜRK DEVLETLERİ
Sasani Bizans savaşları her iki devletin de zayıflamasına neden
oldu. Bu durumdan faydalanan İstemi Yabgu ülkesinin
topraklarını Büyük Okyanus’tan Volga (İtil) Nehri’ne kadar
genişletti.
Sasanilerin bu savaşta yıpranarak zayıflamaları nedeniyle bir
süre sonra Müslüman Arapların saldırması sonucu yıkılarak bu
topraklar Müslümanların eline geçti.
Ta-Po Kağan Dönemi (572-581)
A. I. GÖKTÜRK DEVLETİ (552-659):
Başlıca bu devletin hükümdarları
Doğu Kanadı
Batı Kanadı
Bumin
İstemi (552 – 576)
Kolo (553)
Tardu (576-603)
Mu-Kan (553-572)
Tapo
İşbara
Ortaçağda Müslümanlıktan önce kurulan Türk Devletlerinin en
büyüdür. Bu devleti-kuran Oğuzlar; Göktürk imparatorluğu
kuruluncaya kadar kendilerini gösterememişler ve silik bir hayat
yaşamışlar. Önce Ergenekon'da sonra Altay dağlan bölgesine
yerleşmişler. Devlet kurulmadan önce demircilikle uğraşmışlardı.
535 yılında iyice güçlenmişlerdi. Avar hâkimiyetindeki Töleslerin
ayaklanmasını,
Avar Hükümdarının isteği üzerine bastıran
Bumin, bunun karşılığında kızını kendisine eş olarak ister. İsteği
kabul olmayınca ayaklanarak Avarları yenerek merkezi Ötüken
olmak üzere 552 'de I. Göktür Devletini kurdu. Böylece; Orta
Asya'da pek çok devlet kuran Türkler Tarihte ilk kez milli
adımızla söylenen Göktür İmparatorluğu Devleti’ni Kurmuşlar. I.
Göktürk devletinin kurucusu Bumin Handır. Bumin Kağan,
kendisine büyük destek ve yardım eden kardeşi İstemi'yi
Yabgu unvanıyla batı kanadına getirdi. Ve aynı yıl içinde öldü.
Göktürkler; Çin, Akhun, Sasani ve Bizans ile mücadele
etmişlerdir.
Mukan Kağan Dönemi (553-572)
Bumin’den sonra yerine önce Ko-lo; daha sonra da Mukan
kağan oldu.
Mukan Kağan döneminde Göktürk devleti en parlak
dönemini yaşadı. Bu dönemde Avar devletine son verildi,
Kitanlar ve Kırgızlar egemenlik altına alındı. En büyük
düşmanları Çinlilerdi ve Çinlilere Göktürklerin üstülüğünü kabul
ettirildi. Mukan Kağan doğuda bu başarıları kazınırken amcası
İstemi Yabgu da batıda Hazar Denizi’ne kadar uzanan bölgeyi ve
buradan geçen İpek Yolu’nun kontrolünü ele geçirdi.
Mukan Kağan devletin geleceğini güvence altına almak için
kızını Çin imparatoru ile evlendirdi. Ancak sonraki dönemlerde
Türk kağanlarının Çinli prenslerle evlenmesi Çinlilerin kışkırtması
nedeniyle ülkede iç karışıklıklar çıktı.
İstemi Yabgu Dönemi (552-576)
Doğu’da, Mukan Kağan’ın ölümünden sonra yerine Ta-Po
Kağan geçti. Ancak Ta-Po’nun yanlış politikaları yüzünden devlet
zayıfladı. Ta-Po Kağan önce Göktürk inancına uygun olmayan
Manihaizm dinini benimsedi. Dış politikada Çin’in etkisinde kaldı.
Çinlilere ait lüks tüketim mallarının ülkesine girmesine izin
vermesi nedeniyle Göktür halkının gözünden düşmesine neden
oldu.
Mukan Kağan ve İstemi Yabgu'nun ölümü üzerine
Göktürkler zayıflamış ve Çin entrikalarıyla da 582 yılında Doğu
ve Batı olmak üzere ikiye ayrılmıştır. İstemi yabgunun ölümü
üzerine yerine geçen oğlu Tardu doğu kanadıyla anlaşamayınca
ülkede taht kavgaları başladı ve ülke ikiye bölündü (582)
Batı Köktürk Devleti (552-659)
-Doğu Göktürk Devleti ile hâkimiyet mücadelesine girişti
-Çin üzerine seferler düzenledi ancak başarılı olunamadı
-Tardu’nun ölümünden sonra çıkan taht kavgaları ve iç
karışıklıklar yüzünden Çin egemenliğine girdi 559.
Doğu Göktürk Devleti (552-630)
-Çin’nin Türk töresini yok etmek istemesine karşı direnseler
de başarılı olamadılar
-Ülkede çıkan kıtlık ve salgın hastalıklar Devleti yıprattı
-Çin baskılarına daha fazla dayanamayan Doğu Göktürk
Devleti 630 yılında yıkıldı.
Not:
Doğu Göktürkler 630, Batı Göktürkler de 659 da Çin
hâkimiyetine
girerek
devletlerini
ve
bağımsızlıklarını
kaybetmişlerdir.
Bilgi Notu: Kronoloji
476 Ostragotlar İstanbul’u kuşattı
477 Budizm Çinin Resmi dini haline geldi
571 Hz. Muhammed (s..) Mekke'de doğdu
582 Göktürk Devleti doğu ve Batı Göktürk devleti olarak ikiye
ayrıldı
590 Avarlar Romanya’da devlet kurdu
595 Hindistan’da ondalık sistemi icat edildi
609 Sasaniler İstanbul’u kuşattı
610 Hz. Muhammed (s..) 'e ilk vahiy indi
619 Avarlar Sasanilerle birlikte İstanbul”u kuşattı
622 Hz. Muhammed (s..) hicret etti ve Medine’de İslâm
Devleti’nin temelini attı.
630 Mekke Fethedildi.
630 Büyük Bulgar krallığı kuruldu
630 Doğu Gök Türk Devleti yıkıldı.
632. Hz. Muhammet (s..) vefat etti.
639 Hz Ömer komutasındaki ordular Kazakistan'ı ele geçirdi
645 Budizm Tibet'te yayıldı
657 İslam devletinin başkenti Medine’den Kufe’ye taşındı
659 Batı Göktürk Devleti Çin egemenliğine girdi
666 Emeviler İstanbul’u kuşattı
692 Kudüs'te mescidi aksa camii tamamlandı
694 Emevi halifesi I.Aabdülmelik tarafından ilk İslam parası
bastırıldı
699 Göktürk Devleti Türgişleri egemenliği altına aldı
İstemi Yabgu, İpek Yolu’nun denetimini eline geçirmek için
Sasanilerle anlaşarak Akhun devletine saldırarak bu devletin
topraklarını aralarında paylaştılar (557).
Sasanilerin İpek yolu üzerinde hâkimiyet kurmak istemeleri
üzerine bu defa da Bizans ile anlaşarak Sasanilere saldırdılar.
B. II. GÖKTÜR DEVLETİ (KUTLUK DEVLETİ)
(682-774)
BCAL
-GENEL TÜRK TARİHİ
Başlıca Hükümdarlar
1. Kutluk Kağan (İlteriş)
2. Kapgan Kağan
3. Bilge ve Kültigin
681 yılına kadar Çin egemenliğinde yaşayan Doğu Göktür
Devleti, Kutluk zamanında isyan ederek Çinlileri yenilgiye
uğrattı ve II. Göktür devletini (Kutluk Devleti) kurdu. Uygurları
ve Kırgızları egemenliğine aldı. 682 yılında Ötüken'i ele geçiren
Kutluk "İlteriş" unvanım aldı. Çin7e karşı 46 başarılı sefer
düzenleyen İlteriş Kağan 692 yılında ölünce yerine Kapgan
Kağan oldu.
Kapgan Kağan Dönemi (692-716)
İlteriş Kağan öldüğünde çocukları Bilge ve Kül Tigin küçük
olduğundan devletin başına kardeşi Kapgan geçti.
Kapgan II. Göktürk devletinin dış politikası şu esaslar üzerine
oturtmuştur.
1.Çin içinde yaşayan Türklerin Ötüken’e dönmesini
sağlamak
Çin’i sürekli baskı altında tutmak
3. Orta Asya'da Tüm Türk boylarını Göktürk
egemenliğinde toplamak
Kapgan Kağan bu isteklerinizi gerçekleştirmek amacıyla Çin
üzerine 25 sefer düzenledi
Çin’i baskı altında tuttu ancak Çin'in kışkırttığı Türk boylarının
ayaklanmasını bastırmaya çalışırken öldürüldü.
Bu dönemde Kök Türk Devleti eski sınırlarına ulaşmıştır.
Bilge Kağan Dönemi: (716-734)
Kapgan Kağan’ın ölümü üzerine taht kavgaları ile devlet
sarsıldı. Bilge ve Kül Tigin kardeşler Kapagan'ın yerine geçen
oğlu İnal'ı bir ihtilal ile ortadan kaldırarak tahtı ele geçirdiler.
Kül Tigin’in isteği üzerine Bilge kağan olmuştur. Kül Tigin ise
Ordu komutanı olmuştur. Vezir Tonyukuk eski danışmanlık
görevini yürütmüştür.
Göktürkler devleti en parlak dönemini Bilge Kağan
zamanında yaşadı. Bu dönemde bütün Türk boyları Köktürklerin
egemenliği altına girdi. Çin vergiye bağlandı.
Devletin Yıkılışı:
Her üç dönemde Tonyukuk vezirlik görevini yapmıştır. 725'te
Tonyukuk, 731'de Kül Tigin ve 735'te Bilge Kağanın ölümüyle
yerine geçenler ülkeyi iyi yönetemediler. İç karışıklıklar çıktı. İç
karışıkları fırsat bilen Basmiller, Karluklar ve Uygurlar
birleşerek Göktürkleri yıktılar.
Göktürklerin yerine Uygurlar
sahneye çıkmışlar ve aynı topraklara hâkim olmuşlardır.
Bu dönemde ilk kez Türkler hem tarihlerini hem de sosyal
yaşamlarını dile getiren zengin yazılı kitabeler bırakmışlar.
Bunlar Türk Dilinin ve tarihinin geçmişini bize
tanıtmakta yardımcı olmaktadır.
Günümüze ulaşan önemli Eserler:
Köktürk Kitabeleridir. Orhun Kitabeleri adı ile de bilinen
bu dikili taşlar; II. Göktürk Devleti döneminde; Vezir
Tonyukuk (725), Kül Tigin (732), Bilge Kağan (735) adına
dikilmiştir.
Çinlilerle münasebetler Türk milleti ve hükümdarlarına
öğütler, dönemin siyasi ve kültürel özellikleri gibi konular yer
almaktadır.
Yuluğ Tigin tarafından yazılmıştır.
1893 yılında Danimarkalı W. Thamson tarafından
okunmuştur.
Türk- tarihine; ait ilk yazılı belgelerdir.
Türklerde sosyal devlet anlayışının ipuçlarını vermesi
bakımından önemlidir.
Köktürkler, Bizanslılarla çeşitli ticari antlaşmalar yaptılar. O
dönemin en önemli ticaret yollarından olan İpek Yolu ve bu
yolun kuzeyinden paralel olarak uzanan Kürk Yolu, en önemli
ticaret yolları idi. İpek yolu hâkimiyeti yüzünden Çinliler ile
Türkler arasında uzun süreli savaşlar yaşanmıştır.
Ders Öğretmeni: Vedat AKBULAK
Yine yapılan araştırmalarda Köktürk Dönemi’ne ait madeni
paraların bulunması, Türklerin ticarette gelişmiş olduklarının en
önemli kanıtıdır.
Gök Türklerin Türk tarihindeki Önemi
1. İlk kez Türk adını taşıyan Türk devletini kurmuşlar.
2. İslâm öncesi kurulan Türk devletleri içerisinde en geniş
sınırlara ulaşanı ve en güçlü olanıdır.
3. Yazı ve takvimi kullanmışlardır. En eski yazılı Türk belgeleri
Göktürklere aittir. Orhun Kitabelerini hazırlayarak Türk tarihinin
ve edebiyatının ilk yazılı örneklerini ortaya koymuşlardır.
4. Ticari faaliyetlerde parayı kullanan ilk Türk devletidir.
5. Milliyetçilik anlayışı bu dönemde büyük gelişme göstermiştir.
6. Batı Türkistan bu dönemde hızla Türkleşmiştir.
7. Çadır hayatı sürmelerine rağmen gelişmiş bir yazı ve takvim
kullanmışlardır.
Not: Göktürler döneminde belirgin şekilde ulusçu bir politika
izlenmiştir. Bu durumun ortaya çıkmasında Türlerin uzun süre
Çin esaretinde kalmalarının etkili olmuştur.
Örnek Test:
Kök
Türk Devleti
aşağıdaki
Türk
devletlerinren hangisini
yenilgiye uğratarak kurulmuştur?
A) Kırgızlar
B) Uygurlar
D) Avarlar
E) Asya Hunları
C) Hazarlar
Doğru Cevap: D
C. UYGURLAR (744 -840)
Kök Türklere bağlı olarak Orhun ve Selenge ırmaklarından
Aral Gölü’ne kadar uzanan bölgede yaşayan Uygurlar, 744
yılında Karluk ve Basmillerle birlikte Kök Türkleri yıktılar ve
Ötüken başkent olmak üzere bir devlet kurdular. Daha sonra
Ordu Balkı (Ordu Kenti) denilen Karabalgasun’u bakent yaptılar.
İlk kağanları Kutluk Bilge Kül Kağan’dır.
Kutluk Bilge Kül’den sonra yerine oğlu Moyen-Çur Kağan
oldu.
Moyen-Çur Dönemi (747-759)
Bu dönemde önce batıdaki Türgişler, sonra kuzeydeki Kırgızlar
devlete bağlandı. Böylece Türk boylarını hakimiyeti altına aldı.
751 yılında Çin Talas savaşında Araplara yenilince karışıklık
içine girdi. Bundan faydalanarak hakimiyet sahasını genişletti.
Ama Uygurlar bu dönemde bile Çin ili iyi ilişkiler kurdu, Çin
İmparatorluğunun isteği üzerine çıkan isyanları bastırmada Çin’e
yardımcı oldu. Çin İmparatoru Uygurların yardımlarını karşılıksız
bırakmayarak ekonomik yardımda bulundu ve ayrıca kızını Uygur
kağanı ile evlendirdi.
Bögü Kağan Dönemi (759-780)
Moyen-Çur’dan sonra yerine oğlu Bögü Kağan geçti. Bu
dönemde de Çin’de meydana gelen karışıklıkların bastırılmasında
Çin imparatorluğuna yardım edilmiştir. Bögü Kağan dönüşte
Çin’den getirdiği rahipler vasıtasıyla Maniheizm dinin yayılmasını
sağladı.
Maniheizm dininin Türkler arasında yayılması Türklerin
yaşantısında büyük değişikliklere neden oldu.
Bu dinin etkisiyle:
-Türkler yerleşik hayata geçtiler
-Bilim, sanat, edebiyat ve ticarette önemli gelişme ve
değişiklikler oldu.
-Dini hoşgörü Uygurlar arasında yayıldı.
-Ayrıca ticarete de önem verdiler. Uygurlar ticaret ve ziraat
sayesinde zenginleştiler.
Çin’e sefer düzenleme konusunda veziri Baga Tarkan ile
anlaşmazlığa düştü. Bu yüzden Baga Tarkan tarafından
öldürüldü.
Baga Tarkan Dönemi (780-789)
BCAL
-GENEL TÜRK TARİHİ
Bu dönemde ülke içerisinde iç isyanlar çıktı. Yine salgın
hastalık ve kıtlıklar yüzünden Uygurlar iyice zayıfladı. Bu
durumdan yararlanan Kırgızlar 840 yılında Uygur ülkesine
girdiler. Kırgızlar; Ordu-Balık şehrini ele geçirerek Uygur
devletine son verdiler. Uygur Devleti’nin yıkılmasından sonra
Uygurların çoğunluğu Karluk ülkesine, Çin’in Kansu bölgesine,
bir kısmı Doğu Türkistan, Beşbalık ve Turfan dolaylarına
yerleştiler.
Kansu Uygurları: (Sarı Ugurlar, 847-1226)
Uygurlar, Kırgızlara yenildikten sonra yurtlarını terk ederek
Çin’in kuzeyindeki Kansu bölgesine gelip yeni bir devlet
kurmuşlardı.
Çin’in Kansu bölgesine yerleşen Uygurlar, Çin’e bağlı olarak
varlıklarını devam ettirdiler. Uygurların yerleştikleri Kansu
bölgesinde Budizm oldukça etkindi. Bu nedenle Uygurlar, eski
dinleri olan Mani dinini burada uzun süre koruyamadılar.
Siyasi ve askeri yönden bir varlık gösteremeyen Kansu Uygurları,
daha çok Çin ile ticari ilişkilerde bulundular. Kansu Uygurları 940
yılında Kitanların, 1028 yılında Tangutlar, 1226’da Moğolların
egemenliğine girdiler ve Moğol yönetiminde önemli görevler
yaptılar. Uygur yazısı Moğollar tarafından kullanılmıştır.
Kansu Uygurları günümüzde de Çin’in Kuzey bölgelerinde
yaşamaktadırlar.
Not: Kansu şehrinin İpek Yolu üzerinde olması Uygurların
ticaretini geliştirmiştir.
Doğu Türkistan
(Turfan) Uygur Devleti:
Batıya doğru göç eden Uygurların büyük kısmı Tanrı Dağları
çevresine yerleştiler ve 9. yüzyıl ortalarında burada bağımsız bir
devlet kurdular. Uygurlar, yerleştikleri bölgenin özellikleri gereği
tarım ve ticaretle uğraştılar. Bu sırada Mani dininin yanı sıra
Budizm de Uygurlar arasında yayılmaya başladı.
Karahanlıların İslâmiyet’i, Uygurların Budizm’i yaymak
istemeleri, iki Türk devleti arasında uzun savaşlara neden oldu.
1209’da Moğol egemenliği altına giren Uygurlar, Moğol
İmparatorluğu’nda memur, kâtip, yönetici gibi önemli görevlere
geldiler. Kültür ve uygarlık yönünden Moğolları etkileyen
Uygurlar, Moğolların bir kısmının Türkleşmesini (Çağatay ve
Özbek Türkleri gibi) sağladılar.
Doğu Türkistan Uygurları, günümüzde Çin’in Sincan Uygur
Özerek Bölgesi’nde yaşamaktadır.
Not: Göktürklerin çoğunluğu göçebe Türkler teşkil ederken
Uygurların çoğunluğu şehir ve kasabalarda yerleşmiş, tarım ve
sanatla uğraşan insanlardan teşkil ediyordu. Yaşadıkları yeri
bayındır hale getirmişler. Kanallar açarak Tarımı geliştirmişlerdir.
Moğolistan'da iken Mani dinini daha sonra ise Buda dinini kabul
ettiler.
Ders Öğretmeni: Vedat AKBULAK
Uygurlar, Bögü Kağan döneminde Manihaizm dininin etkisiyle
yerleşik hayata geçtiler.
Türeyiş ve göç destanları Uygurlara aittir.
Mani dini hayvan eti yemeyi, yasaklıyordu. Bu durum
Uygurların savaşçılık yeteneklerini zayıflattığı gibi, aynı zamanda
siyasi, askeri ve sanat hayatları üzerinde de etkili olmuştur.
Uygurların Zayıflamasının Nedenleri:
-Mani dinin hayvani gıdaları yemeyi yasaklaması sonucunda
Uygurların mücadeleci ve savaşçı özelliklerin kaybetmesi
-Çin’in Uygurlar aleyhine olumsuz politikalar izlemesi
-Ülkede hanedan değişikliğinin yaşanması
Ağır kış şartlarının etkisiyle çok sayıda hayvanın telef olması ve
ekonomik sorunların ortaya çıkması Uygurların zayıflanmasında
etkili unsurlar olmuştur.
Uygurların Genel Özellikleri:
-Orta Asya'da kurulan Türk devletleri içinde ilk defa göçebe
hayattan yerleşik hayata geçmişler. Uygurların yerleşik hayata
geçmesinde Mani dininin önemli etkisi olmuştur.
-Uygurlar şehirler kurarak Türk mimarisinin gelişmesine katkı
sağlamışlardır.
-Çinliler ile olan ilişkileri sonucunda Türk devletleri arasında ilk
kez kağıt ve matbaayı kullanmışlardır.
-Bilim ve sanat alanlarında önemli eserler vermişlerdir. Mimarlık,
resim ve heykel sanatında gelişmeler görülür. Türk mimari
sanatında kubbeyi ilk Uygurlar kullanmıştır.
-Çeşitli inançları benimsemişlerdir. Ancak kabul ettikleri dinlere
ait terimleri Türkçeleştirerek ulusal benliklerini korumaya
çalışmışlardır.
-Siyasi alandan çok kültürel alanda varlık göstermişlerdir.
-Uygurlar zamanına göre hukuk alanında çok ilerlemişlerdir. Mal
edinme, satış protokolü, malı ve eşyayı kiraya verme, ortaklık
kurma, evlatlık verme, iş sözleşmesi, köle satışı, vakıfname,
vasiyetname, ipotek senedi…gibi dönemden kalan belgeler ele
geçmiştir.
Uygurlarda Yazı ve Dil:
Uygur alfabesi 3 sesli 15 sessiz olmak üzere 15 harften
oluşur.
Uygurlar alfabeyi tüccar olan Soğdalardan alıp geliştirmişlerdir.
Uygur yazısı sağdan sola yazılır ve okunur.
Kağıt ve matbaayı kullanan Turfan (Doğu Türkistan)
Uygurları, Moğolların Türkleşmesinde, teşkilatlanmasında ve
devlet yönetiminde etkili olmuşlardır. Bu devlet sayesinde Uygur
yazısı Moğol yazısı haline gelmiş ve birçok Türkçe kelime Moğol
diline girmiştir.
Göç ve Türeyiş Destanı Uygurlara aittir.
Uygurlar kendilerinden önce kurulan Türk devletleriyle devlet
yönetimi ve ordu teşkilatını oluşturma yönleriyle benzer özellikler
taşırlar. Ancak dini, ekonomik ve sosyal yönlerden onlardan
ayrılır.
DİĞER TÜRK DEVLETLERİ
AVARLAR:
Köktürklerin Apar olarak adlandırdıkları Avarlara Çin
kaynaklarında Juan-Juan, Batılılar ise Avar demişlerdir. Gök
Türkler tarafından yıkıldıktan sonra Orta Avrupa’da bir devlet
kurmuşlardır (552).
Bayan Kağan döneminde en güçlü zamanlarını yaşadılar.
619 ve 626 yıllarında Sasanilerle birlikte İstanbul’u kuşattılar.
Avarlara 805 yılında Frank Krallığı tarafından son verildi.
BULGARLAR: (583-665)
VI. yüzyılda bir devlet kurdular. Hazarların saldırıları ile ikiye
bölündüler Tuna ve İtil (Volga) Bulgarları. Zamanla
Hıristiyanlığı benimsediler. Bulgarlar XI. Yüzyılda Bizans’ın XIV.
Yüzyılda ise Osmanlıların egemenliğine girdiler. 1908 yılında
Osmanlılardan ayrılarak bağımsız oldular.
Tuna Bulgar Devleti (679-864)
Büyük Bulgar Devleti'nin dağılmasından sonra bir kısım Bulgar
Kubrat'ın oğlu Asparuh önderliğinde Tuna boylarına gelerek
burada Tuna Bulgarlar devletini kurdular.
Sılavları
hakimiyetleri altına aldılar. En parlak dönemlerini Kurum Han
zamanında yaşadılar. Bu dönemde İstanbul'u kuşattılar, ancak
Boris Han döneminde Hristiyanlığı kabul ettiler ve bir süre
sonra Slav toplulukları içerisinde asimile oldular.
BCAL
-GENEL TÜRK TARİHİ
İTİL (VOLGA) BULGARLARI (890-1237)
Büyük Bulgar Devleti’nin dağılmasından sonra Hazarların
hâkimiyetine girmek istemeyen Bulgarlar; İtil Nehri civarına
göç ederek bu bölgede İtil Bulgar Devleti’ni kurdular.
Yaşadıkları toprakların verimliliği ve yaptıkları ticaret sayesinde
güçlü bir devlet haline geldiler. Almış Han döneminde
Müslümanlığı kabul ettiler Bu yüzden bazı tarihçiler ilk
Müslüman Türk devleti olarak itil Bulgar Devleti’ni kabul
ederler.
Bu devlete Altın Orda Devleti 1237 yılında son verdi.
Günümüz Rus Federasyonu’ndaki Tataristan ve Başkurdistan
Özerk Cumhuriyetleri halkı İtil Bulgarlarının soyundan
gelmektedir.
MACARLAR:
IX. Yüzyılda Peçeneklerin baskıları sonucunda Macaristan’a
gelerek yerleştiler. Zamanla Hıristiyanlaştılar. Almanlara
yenilmelerine rağmen uzun süre mücadele ederek Almanların
Balkanlara inmesine engellemişlerdir.
PEÇENEKLER: X. Ve XI. Yüzyıllarda yer yer varlık gösteren
Türk boylarından olan Peçenekler Bizans ordusunda paralı
askerlik yapmışlardır. Alpaslan ile Bizans’ın Malazgirt savaşında
Türklerin tarafına geçerek Bizans’ın yenilmesine neden
olmuşlardır.
Çaka Bey ile birlikte İstanbul kuşatmasına
katıldılar (1009). Peçenekler Slavların Karadeniz’e inmelerini
önlediler.
BAŞKIRTALR (BAŞKURTLAR)
Köken olarak Kıpçak Türklerinden gelen Başkırtlar IV. Ve X.
Yüzyıllar arasında Ural-Altay Dağlarında çeşitli Türk boylarına
bağlı olarak yaşadılar. XIII. Yüzyılda Rusların egemenliğine
girdiler. Ruslara karşı uzun süre bağımsızlık mücadelesi
verdilerse de Ruslar bu bağımsızlık mücadelelerini kanlı bir
şekilde bastırmıştır.
SSCB’nin dağılmasından sonra Rus federasyonuna bağlanarak
özerk bir şekilde bağımsızlıklarını sürdürmektedirler.
TÜRGİŞLER: Batı Kök Türklerinin bir kolu olan Türgişler, Kök
Türklerin yıkılmasından sonra Orta Asya’da Çu Irmakları ile
Isık Gölü çevresinde yaşıyorlardı. Türgişlerin bilinen ilk
hükümdarı Baga Tarkan’dır. Kök Türklerden sonra kendi
adına para bastıran hükümdardır. Bu dönemde Araplarla
mücadele edildi ve bu toprakların Arapların eline geçmesi
önlendi.
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
(
(
(
(
(
(
(
(
(
Ders Öğretmeni: Vedat AKBULAK
Sulu Kağan’ın bir ihtilal ile Baga Tarkanı ortadan
kaldırarak yerine geçmesi nedeniyle iç karışıklıklar yaşandı ve
bir süre sonra Araplarla yapılan mücadelede Sulu Kağan
yenilerek öldürüldü. Türkgişler VIII. Yüzyılda Karlukların
saldırıları ile yıkıldı.
HAZARLAR
Hazarlar, itil ile Don ırmakları çevresine hâkim oldular. VII.
Yüzyılda İran’ı ele geçiren Araplar Kafkasya’da Hazarlar
tarafından durdurdular. Uzak Doğu ile Bizans’ı, İslam ülkeleri
ile kuzeydeki Slav topraklarını birleştiren ticaret yollarının
denetimini ellerinde bulunduran Hazarlar, bu yüzden ekonomik
olarak çok güçlü hale geldiler.
Bizans, Sasani ve Müslüman Araplarla siyasi ve ticari
ilişkilerde bulundular. Bizans-Sasani mücadelesinde Bizans’ın
yanında yer alarak Sasani Devleti’nin zayıflamasında etkili
oldular. Bu durum, Hz. Ömer döneminde Sasanilerin İslam
Devleti tarafından ortadan kaldırılmasına neden oldu.
İran, Müslüman Arapların hâkimiyetine girdi. Böylece
Hazarlar ile Müslüman Araplar komşu oldular. Müslüman
Arapların bölgede daha fazla ilerlemesine Hazarlar engel oldu.
Emeviler döneminde yapılan savaşlarda Emeviler geri
püskürtüldü. Böylece Arap orduları geri çekilmek zorunda
kaldılar.
Bir süre sonra bir grup Yahudi isyancı Bizans’ın önünden
kaçarak Hazarlara sığındılar. Bizans bu Yahudi isyancıları geri
istedi. Hazarlar bu isyancıları vermeyince her iki devlet
arasında savaş başladı. Fakat yapılan savaşta istenilen sonuç
elde edilemedi. Hazarlar bir süre sonra bu Yahudilere devlet
kademesinde önemli görevler verdiler. Bunların etkisiyle
yönetim kadrosu Yahudiliği benimsedi. Yahudiler devlet
yönetiminde iç karışıklıklar yarattı. Bu durum devletin merkezi
yönetimin zayıflamasına ve bir süre sonra yıkılmasına neden
oldu.
Hazarlarda hoşgörü vardı. İslamiyet, Hıristiyanlık,
Musevilik, dinleri Hazarlar arasında yayıldı.
-Yahudiliği benimseyen tek Türk devletidir.
Din konusunda hoşgörülü olmuşlardır. Bu nedenle Hazar
Devleti’nin egemen olduğu VII.-IX. Yüzyıllar Hazar Barış Çağı
olarak adlandırılır. Hazar Devleti X. Yüzyılda Rusların saldırıları
sonucu yıkıldılar.
Not: Türkler tarih boyunca Kök Türk, Uygur, Arap ve Latin
alfabeleri kullanmışlardır.
Aşağıda Doğrul olanlara “D”, ve yanlış olanlara ise “Y” yazınızı.
) Gök Türklerin merkezi Ötüken’dir
) Hazarlar, Museviliği benimseyen ilk ve tek Türk topluluğudur.
) Avarlar, Emevilerle mücadele ederek İslamiyet’in Orta Asya’ya girmesini engellemiştir.
) Kök Türk Devleti’nin yıkılmasından sonra dağınık halde bulunan Orta Asya Türk Topluluklarını Kırgızlar yeniden toplamıştır.
) Turfan Ugurları Moğolların bir kısmının Türkleşmesini sağlamışlardır.
) Karluklar, Talas Savaşı’nda Arapların yanında yer alarak Çinlilerin yenilmesini sağlamışlardır.
) Avarlar, Avrupa’nın siyasi ve kültürel yapısının değişmesinde etkili olmuşlardır.
) Uygurların Mani dinini kabul etmeleri yerleşik hayat geçmelerinde etkili olmuştur.
) II. Kök Türk Devleti en güçlü dönemini Bilge Kağan zamanında yaşamıştır.
1-D, 2-D, 3-Y, 4-Y, 5-Y, 6-D, 7-D, 8-D, 9-D, 10-D
BCAL
-GENEL TÜRK TARİHİ
Ders Öğretmeni: Vedat AKBULAK
T E S T -11) İslâmiyet'ten önce Türk devletlerinde uzun süren hapis cezaları
8) İslamlık öncesi Türk devletlerinde,
görülmemiştir.
l. komşu devletler île ticaret antlaşmaları yapılması,
Bu durum,
I. Türklerin değişik dinleri benimsemesi,
II. yazılı kanunların olmaması,
III. göçebe hayatın yaygın olması gelişmelerinden hangileriyle
açıklanabilir?
A) Yalnız l
B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) l ve II
E) II ve III
II. Gök Tanrı inancının benimsenmesi,
III. bulunan yazılı eserlerin büyük bir çoğunu hukuk metinlerinin
oluşturması
durumlarından hangileri ticari çıkarların önemsendiğinin
göstergesidir?
A) Yalnız l
B) Yalnız II
D) ll ve III
E) I,II ve III
C) Yalnız III
2) I- Uygurların Mani dinini yaymak amacıyla çalışmalar yapması
II- Göktürklerin ve Uygurların kendilerine özgü alfabeler
kullanmaları
III- Göktürklerin Çin'deki Türkleri esaretten kurtarmak amacıyla
çalışmalar yapması
durumlarından hangileri Türklerin ulusçu bir anlayış
benimsediklerini gösterir?
A) Yalnız l B) Yalnız II C) Yalnız III
D) l ve II E) II ve III
9) l. Türk hükümdarlarının Çinli prenseslerle evlenmesi
II. Çin'e yerleşilmemesi
III. İpek Yolu'nun kontrol altında tutulması
politikalarından hangileri Türklerin çıkarlarına aykırı
sonuçlar ortaya çıkarmıştır?
A) Yalnız l
B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) II ve III
E) l, II ve III
3) I-Üzerinde Uygur hanlarının mührü bulunan ve alışverişte para
yerine kullanılan bez parçaları Moğollarda da geçerli olmuştur.
II- Moğollar, Uygur alfabesini kullanmışlardır.
III-. Moğollar, kavun ve karpuz yetiştirmeyi Turfan Uygurlarından
öğrenmişlerdir.
Yukarıdaki gelişmelerden hangileri, Uygurların Moğollar
üzerinde etkili olduklarına kanıt olarak gösterilebilir?
A) Yalnız l
B) Yalnız II
C) l ve II
D) II ve III
E) l, II ve III
Bu durumun ortaya çıkmasında;
l. Uzak Doğu ile Bizans'ı, İslâm ülkeleri ile Slav uluslar arasındaki
ticaret yollarının Hazarların denetiminde olması,
II. Hazarların bağlı kavimlerden vergi alması,
III. Hazarlarda çeşitli dinlere mensup insanların bir arada yaşamaları,
IV. Hazarların topraklarından geçen ticaret kervanlarından vergi
alması
4) Göktürklerde sosyo - ekonomik hayat, avcılık ve hayvancılığa
dayanıyordu. Vezir Tonyukuk kendi kitabesinde, geyik ve tavşan
avlayıp yediklerinden söz etmektedir.
Bu bilgilere göre Göktürklerin hayat tarzıyla ilgili olarak,
l. Gök Tanrı inancını benimsemeleri
II. tarımsal faaliyetlerin gelişmesi,
III. göçebe yaşamın yaygın olması durumlarından hangileri
savunulabilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) l ve II
E) II ve lll
5) Göktürklerden sonra Orta Asya'ya hakim olan Uygurlar, siyasi ve
askeri alanlarda zayıf kalmışlardır.
Bu durumun Orta Asya'da,
l. Türk egemenliğinin zayıflaması,
II. İpek Yolu ticaretinin önemini kaybetmesi,
III. Gök Tanrı inancının yaygınlaşması
sonuçlarından hangilerine ortam hazırladığı savunulabilir?
A) Yalnız l
B) Yalnız II
C) l ve II
D) II ve III
E) l, II ve III
6) Türklerin
• hayvanları evcilleştirmeleri,
• tekerleği kullanmaları
aşağıdakilerin hangisinde kolaylaştırıcı bir rol oynamıştır?
A) Göçlerde
B) Devlet kuruluşunda
C) Yerleşik hayata geçilmesinde
D) Tarım faaliyetlerinde
E) Boyların birleşmesinde
7) İslâmiyet’ten önce Türklerin,
I. boylar halinde yaşamaları,
II. Balkanlara ve Çin'e göç etmeleri,
III. miras hukukuna göre topraklarını en küçük oğla verilmesi
faaliyetlerinden hangilerinin Türklerde farklı kültürlerin
etkilerinin görülmesine ortam hazırladığı savunulabilir?
A) Yalnız l
B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) l ve II
E) l ve 111
10) Hazarlarda devletin ana gelir kaynağını ticaret oluşturmuştur.
gelişmelerinden hangileri etkili olmuştur?
A) l ve II
B) l ve IV
C) II ve II
D) II ve IV
E) III ve IV
11) Karadeniz ve Azak Denizi kıyılarında eski Yunan şehir harabeleri,
dağlarda ise İskit kabilelerine ait kurganlar (mezar) bulunmuştur.
Yunanlılara ait harabelerde metal eşya, para, sanat eserleri ve
Yunanca yazılar, İskit kurganlarında savaş aletleri ve değerli
madenler bulunmuştur.
Bu bilgilere göre,
l. Yunanlılar Ege bölgesi dışındaki yerlerde de varlık göstermişlerdir.
II. Karadeniz kıyılarında birden fazla medeniyet yaşamıştır.
III. İskitler Yunanlılar tarafından yıkılmıştır. yargılarından
hangilerine ulaşılamaz?
A)Yalnız.l
B),Yalnız ll
C) Yalnız lll
D) l ve II
E) l, II ve III
12) Altay ve Orhun bölgesinde yapılan kazılarda halı ve kilim
parçalarına rastlanmıştır.
Bu durum Türklerin,
l. dokumacılık,
II. resim,
III. mimari
alanlarının hangilerinde ilerlediklerini gösterir?
A) Yalnız l
B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) l ve II
E) II ve III
Test 1 Cevap Anahtarı:
1-c, 2-e, 3-e, 4-c, 5-a, 6-a, 7-b, 8-a, 9-a, 10-b, 11-c, 12-a
BCAL
-GENEL TÜRK TARİHİ
Ders Öğretmeni: Vedat AKBULAK
TEST -2-
1) Tarih öncesi devirler; taş devri ve Maden Devri olarak iki ana
bölümde incelenir. Bu sınıflama yapılırken neye dikkat edilerek böyle
bir sınıflama yapılmıştır?
A) insanların kullandıkları araç ve gereçlerin özelliklerine
B) İnsanların Kültürlerine
C) gelenek ve göreneklere
D) hangi dili konuştuklarına
E) Yaşam biçimlerine
2) Kitabeler bilgisidir. Taşlar, yapılar üzerine kazınmış veya işlenmiş
yazıların okunması ve değerlendirilmesi ile ilgilenen bilime ne denir?
(Tarihe yardımcı olan bilimlerden hangisinin tarifidir?)
A) Epigrafya
B) Nümizmatik
C) Kronoloji
D) Etnografya
E) Paleografya
3. Aşağıdakilerden hangisi İyonyalılara ait önemli
şehirlerden biri değildir?
A) Millet B) Efes C) Alaşehir D) Foça E) İzmir
4) -Tarımsal faaliyetler
-Köleliğin doğuşu
-Ticaret faaliyetleri
-Köylerin Kurulması
Yukarıdaki sosyal olaylar, aşağıdaki devirlerden hangi dönemde
oluşmaya başlamıştır?
A) Eski Taş Çağ
B) Orta Taş Çağı
C) Taş Bakır Çağı D) Maden Devri
E) Yeni Taş Devri (Neolitik)
5) Aşağıdakilerden hangisinde “Hititler” ile ilgili bir yanlışlık vardır?
A) M.Ö 1800’de Hattuşaş (Boğazköy) ‘ta kuruldu
B) Hitit Devletinin kurucusu Hattuşuli’dir.
C) Mısırlarla Kadeş savaşını yapmışlardır.
D) Anadolu’da ilk defa siyasi birlik Hititler tarafından kurulmuştur.
E) Hititler, Persler ile Anadolu egemenliği yüzünden (İssos Savaşı)
savaşmışlar.
C) Tufan, Yaratılış ve Gılgamış destanlarının yaratıcılarıdır.
D) Başkenti Sardes şehri kültür ve sanat merkezi durumundaydı. Bu
devlete M.Ö. 516' da Persler son vermiştir.
E) Ticaret önemli gelir kaynağıydı. Mezopotamya ve Ege Havzası
arasında var olan ve Asurların da kullandığı ticaret yolunu işlek hale
getirdiler.
9) Aşağıdakilerden hangisi, Tarih Öncesi Maden Çağı’nın
özelliklerinden biri değildir?
A) Devlet anlayışının doğması
B) Hayvanın evcilleştirilmesi
C) Madenin işlenmesi
D) Yazının bulunması
E) Takvimin bulunması
10) Roma imparatorluğu döneminde Hıristiyanlık hangi ferman ile
Avrupa’da serbest edilmiştir?
A) Milano
B) Bitinya
C) Zeus
D) Fibula
E) Ortostad
11) İbraniler en güçlü dönemlerini aşağıdakilerden hangisinin
zamanında yaşadılar?
A) Kreusus
B) Hz. Davut
C) Hattuşuli
D) Hz. Musa
E) Hz. Süleyman
12) Mezopotamya’da tapınaklar hangi isimle adlandırılırdı?
A) Patesi B) Ziggurat
C) Anu
D) Enlil
E) Zeus
13) Eski Türklerde “Yuğ“ ne demektir?
A) dini tören
B) mezara dikilen taş C) elçi
D) din adamı
E) mezar
14) Aşağıdakilerden hangisi bir Türk topluluğu değildir?
A) Vandallar
D) Karluklar
B) Kıpçaklar
E) Avarlar
C) Hazarlar
6) Frigya Devleti kim tarafından kurulmuştur?
A) Giges B) Krezüs C) Sardes
D) Lidyaüs
E) Gordios
15) Hunların bilinen ilk hükümdarı kimdir?
A) Teoman
B) Mete C) Kao-ti
D) Kiyok E) İşbara
7) Aşağıdakilerden hangisi Hitit toplumunu oluşturan sosyal bir sınıf
değildir?
A) rahipler
B) narmalar
C) köleler
D) yöneticiler
E) katipler
16. Aşağıdakilerden Hangisi Avrupa Hun Devleti’nin Hakanlarından
biri değildir?
A) Balamir B) Uldız C) İşbara D) Rua E) Atilla
8) Aşağıdakilerden hangisinde Lidyalılar ile ilgili bir yanlışlık vardır?
A) Gediz ve Menderes nehri arasında yaşayan Lidyalılar önceleri
Hititlerin sonra Friglerin egemenliğinde yaşadılarB) Friglerin yıkılmasından sonra Giges adlı bir kral, Lidya devletini
kurdu (687). Lidyalıların en güçlü dönemi Krezüüs zamanına rastlar.
17. Cemel Vakası, Sifin Savaşı ve Nehrevan Savaşı Aşağıdaki
halifelerin hangisi zamanında yapılmıştır?
A) Hz. Ali B) Hz. Ebubekir
C) Hz. Ömer
D) Hz. Osman
E) Emeviler Dönemi
Test 2 Cevap Anahtarı:
1-A, 2-A, 3-C, 4-E, 5-E, 6-E, 7-E, 8-C, 9-D, 10-A, 11-E,
12-B, 13-A, 14-A, 15-A, 16-C, 17-A
Boşluk Doldurma:
1………….VIII ve IV. Yüzyıllarda Doğu Avrupa’nın en güçlü devleti
haline gelmişlerdir.
Hazarlar
2………………, Sulu Kağan zamanında Emeviler ile mücadele ederek
Müslümanların ilerlemesine engel olmuşlardır.
Türgeşler
3. Büyük Selçuklu, Anadolu Selçuklu ve Osmanlı Devleti’ni kuran Türk
boyu…………. dir.
Oğuzlar
4. Orta Asya’dan Bizans’a ilk kez ………………… Devleti zamanında
elçilik heyeti gitmiştir.
Kök Türk
5……………ve …………………… devletleri Müslümanlarla mücadele
etmiştir.
Hazar ve Türgeş
6. Malazgirt Savaşı’nda Bizans Ordusunda yer alan ………….ve
……………………kuvvetleri daha sonra Selçuklu tarafına geçmişlerdir.
Peçenek-Oğuz
7. ……………………… İstanbul’u kuşatan ilk Türk devletidir.
Avarlar
8. …………madeni para basıp kullanmışlardır. ( Türgeşler)
9. Müslüman olan ilk Türk boyu……………..dir. (Karluklar)
10. I. Kök Türkler…………………..hakimiyeti için……………………………ile
ittifak yaparak …………..Devlet’ini yıkmışlardır.
İpek Yolu, Sasaniler-Akhun
BCAL
-GENEL TÜRK TARİHİ
Ders Öğretmeni: Vedat AKBULAK
TEST 3
1. İslâmiyet'ten önce kurulan Türk devletlerinden hangisinde
devletin kurucusu yanlış verilmiştir?
A) Avrupa Hun - Balamir
B) Göktürk-Bümin
C) Uygurlar- Bilge Kül Kağan
D) II. Göktürk-Kutluk
E) Asya Hun – Mete
2. İslamiyet öncesi Türk devletlerinde görülen ordu
teşkilatlanmasında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Ordu millet ahlayışı hâkimdir.
B) Paralı askerlik görülmez.
C) Ordunun temeli süvarilere dayanır.
D) Orduda Çin örnek alınmıştır.
E) İlk teşkilatlanma Mete Han döneminde gerçekleşmiştir.
3. Asya Hun İmparatorluğu'nda;
I. İlk ordu ve devlet teşkilatı oluşturuldu.
II. Çin etkisiyle parçalanmıştır.
III. Göktürkler tarafından siyasi hakimiyetlerine son verildi.
meydana gelen gelişmelerin hangilerinden kesin olarak
bahsedilemez?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III
4.Türklerin ilk takvimi olan “On iki Hayvanlı Türk
Takvimlinin özelliklerinden;
I. Güneş yılı esasına dayanır.
II. Her gün bir hayvan adıyla anılır.
III. Türklerden başka Çinliler, Tibetliler ve Hintliler de
kullanmıştır.
hangileri yanlış olarak verilmiştir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) İve II E) II ve III
5. Aşağıdakilerden hangisi İslamiyet öncesinde
kurulan Türk devletlerinin ortak özelliklerinden biri
değildir?
A) Ordularının güçlü olması
B) Taht kavgalarının yaşanması
C) Ülkenin hanedanın ortak malı sayılması
D) Kut anlayışının geçerli olması
E) Teokratik yönetimin geçerli olması
İslamiyet’i kabul eden ilk Türk devletidir.---->KARAHANLILAR
Türklere ait ilk yazılı eserleri bırakmışlardır.--->GÖKTÜRKLER
(Orhun kitabeleri)
Dinsel hoşgörüye sahiptirler.--->HAZARLAR
Hunlara ait bir özellik verilmemiştir.
8. Uygurlar ile ilgili hukuk alanında bilgilerin çok
olması , devletin daha çok hangi özelliğine bağlıdır?
A) Yerleşik yaşama geçmiş olması
B) Mimari alanda ilerlemiş olması
C) Kültürel alanda ilerlemesi
D) Çin ile ticari ilişkilerin gelişmesi
E) Maniheizm ve Budizm dinlerinin benimsenme
9. Aşağıdakilerden hangisi Göktürk kitabelerinin
özellikleri arasında gösterilemez?
A) Türk adının geçtiği ilk Türkçe metindir.
B) Bir yüzü Göktürkçe, diğer yüzü Arapça yazılmıştır.
C) Türklerin sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasi hayatları
hakkında bilgi verir.
D) Tonyukuk kitabesini kendi yazmış, Kültigin ve Bilge
Kağan’a ait olanları Yolluğ Tigln yazmıştır. E) 1893'de
Danimarkalı Thomsen tarafından okunmuştur.
10. Kavimler Göçü'nden sonra Avrupa'ya geçen Türk
kavimler’nin Hıristiyanlığı kabul etmelerinin en büyük sonucu
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Hıristiyanlığın Avrupa'ya yayılmasını sağlamışlardır.
B) Asimile olarak milli benliklerinin kaybetmişlerdir.
C) Bizans İmparatorluğunu vergiye bağlamışlardır.
D) Kilise mimarisinde ilerlemişlerdir.
E) Orta Asya kültürünün Avrupa'ya taşınmasını sağlamışlardır.
11. İslamiyet öncesi Türk devletlerinde yazışmaları
gerçekleştiren ve kurultay katipleri olarak da bilinen
devlet görevlileri aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tudun B) Şad C) Ayguci D) Bitigci E) Ulak
12. Aşağıdakilerden hangisi Avrupa'da kurulan ve bu
kıtada İslamiyet’i kabul eden ilk Türk boyudur?
A) İtil Bulgarları
B) Hazarlar C) Macarlar
D) Avarlar
E) Avrupa Hun imparatorluğu
6.
I. Kam
II. Kut anlayış
III. Tabiat Kültürü
Yukarıda kilerden hangileri İslamiyet'ten önceki Türk
devletlerinde dinsel alanla doğrudan ilgili değildir?
A) Yalnız II B) Yalnız III C) I ve II D) I ve III E) II ve III
13. Aşağıdakilerden hangisi Türklerin Anayurttan ilk
göçlerin nedenleri arasında yer almaz?
A) Büyük kuraklıkların yaşanması
B) Nüfusun artması
C) Salgın hastalıkların meydana gelmesi
D) Türklerin İslamiyet’i kabul etmesi
E) Otlakların yetersiz hale gelmesi
7. - Matbaayı kullanan ilk Türk devletidir.
- Orta Asya’da kurulan Türk devletleri arasında
İslamiyet’i kabul eden ilk Türk devletidir.
- Türklere ait ilk yazılı eserleri bırakmışlardır.
- Dinsel hoşgörüye sahiptirler.
Aşağıda verilen devletlerden hangisiyle ilgili bir özellik
verilmemiştir?
A) Hazarlar B) Göktürkler C) Karahanlılar D) Hunlar E)
Uygurlar
14. Türk kavimlerinin istedikleri anda çok uzaklara
gidebilmesinde;
I. Deniz ve göllere olan merakları
II. Batı ülkelerinin zenginliği
III. Atı evcilleştirip, tekerlekli arabalar yapmaları
nedenlerinden hangilerinin daha etkili olduğu söylenebilir?
Çözüm:
Matbaayı kullanan ilk Türk devletidir.---> UYGURLAR
CEVAP ANALTARI:
A)
B)
C)
D)
E)
Yalnız I
I ve II
Yalnız II
II ve III
Yalnız III
1-E, 2-D, 3-C, 4-B, 5-E, 6-A, 7-D, 8-A, 9-B, 10-B, 11-D 12-A, 13-D, 14-E
Download