KONU 9 Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nda mutlakiyet ve modernleflme (1876-1908) II. Abdülhamit dönemi Tanzimat’›n olgunluk evresidir. Reformlar›n ivme kazand›¤›, imparatorluk bünyesindeki cemaatler aras›nda milliyetçi hareketlerin gittikçe güçlendi¤i ve emperyalizm k›skac›n›n gün geçtikçe darald›¤› bu dönemde toplumsal yaflam alan›nda önemli de¤iflimler yaflanm›fl, Cumhuriyet’i kuracak kuflak yetiflmifltir. n II. Abdülhamit rejiminin çeliflkili yönleri nelerdir? n II. Abdülhamit döneminin Osmanl›-Türk modernleflmesindeki yeri nedir? KONUNUN PLANI I. II. III. IV V. Büyük kriz (1875-1878) Siyaset ve ulusçuluk Mutlakiyet rejimi Modernleflmede süreklilik Jön Türkler • Konunun özeti / Yöntem • Dosya : Sansür uygulamas› 23 Aral›k 1876 Kanun-› Esasi’nin ilan› Nisan 1877 Mart 1878 Osmanl›-Rus Savafl› 1882 M›s›r’›n ‹ngiltere taraf›ndan iflgali Mart 1878 Ayastefanos Antlaflmas› Temmuz 1878 Berlin Antlaflmas› 1870 1889 ‹ttihad-› Osmani Cemiyeti’nin kuruluflu 1880 19 Mart 1877 14 fiubat 1878 Meclis-i Umumi 166 1888 Ziraat Bankas›’n›n kuruluflu 1881 Tunus’un Fransa taraf›ndan iflgali, Düyûn-› Umûmiye’nin kurulmas› 1894 -1896 Ermeni olaylar› / Ahmet R›za’n›n Meflveret dergisini yay›mlamaya bafllamas› 1890 1885 Do¤u Rumeli’nin Bulgaristan’la birleflmesi Haziran 1908 ‹ngiliz kral› ve Rus çar› aras›nda Reval Görüflmesi 1900 Hicaz Demiryolu’nun inflas›na bafllanmas› 1897 Osmanl›-Yunan savafl› 1902 1. Jön Türk Kongresi 1903 Makedonya sorununun bafllamas› 1900 1891 Hamidiye Alaylar›’n›n kuruluflu 1905 1899 Abdülhamit’e Ba¤dat suikast Demiryolu giriflimi projesinin Almanlara verilmesi 1910 3 Temmuz 1908 Resne’de ayaklanman›n bafllamas› 23 Temmuz 1908 Meflrutiyet’in yeniden ilan› 1 Sultan II. Abdülhamit. Frans›z Le Petit Journal gazetesinin 21 fiubat 1897 tarihli nüshas›n›n kapa¤›. 2 Kanun-› Esasi’nin ilan›, 23 Aral›k 1876. The Illustrated London News, 6 Ocak 1877. 167 I. Büyük kriz (1875-1878) S Ö Z L Ü K * Panslavizm Sultan V. Murat. Le Monde illustré, 1 Haziran 1876. Avrupa kamuoyunda tepki. Bu karar Fransa ve ‹ngiltere ahâlisine pek fazla a¤›r geldi¤inden, senet sahipleri sefîrlerimizi tahkîre bafllad›klar› gibi, gazeteler de fliddetli meâlde f›kralar yay›nlayarak, "Türkler bizi doland›r›p alt›nlar›m›z› sefâhat u¤runda yok ettiler, bunlar›n bekas› Avrupa’ya zararl›d›r" nidâlar›yla dünyan›n kulaklar›n› doldurdular. ‹ngiltere parlamentosunda Gladstone gibi muhâliflerin en fliddetlisi uzun uzun nutuklar atarak, umûmî efkâr› Osmanl› taraftarl›¤›ndan ç›kard›lar […] Fâiz indirimi kararnâmesi ‹ngiltere ve Fransa gibi Osmanl›lar›n dostu olan iki büyük millet ferdlerinin en mühim ve en nâzik bir vakitte Osmanl› Devleti’nden so¤umalar›na sebep olmufl ve bu durum da Ruslar›n arad›klar› neticelerin ç›kmas›na yard›mc› olmufltur. Mahmut Celalettin Pafla, Mir‘at-› Hakîkat, cilt I (‹stanbul, 1979 [‹lk bask› 1908-1909]). Faiz indirimi karar›n›n ne tür olumsuz sonuçlar› olmufltur? 168 Belge 2 ve 4 n 5 Ekim 1875 tarihinde Osmanl› Devleti, befl y›l süreyle d›fl borçlar›n›n faizlerinin ancak yar›s›n› ödeyebilece¤ini aç›klad›. Bu ödeme k›s›nt›s› karar› Avrupa kamuoyunda büyük bir flaflk›nl›k ve öfke yaratt›. Osmanl› Devleti’ne verilen borç için ç›kar›lan tahvilleri ellerinde tutan gruplar özellikle Birleflik Krall›k’ta hükümet üzerinde ciddi bir bask› oluflturdular (bkz. s. 28). Bu bask›, Balkan Krizi’nde Osmanl› Devleti’nin diplomatik yaln›zl›¤›n›n en önemli sebeplerinden biri olacakt›. n 1875 yaz›nda Bosna ve Hersek’te artan vergiler ve bir önceki hasat mevsiminin kötü geçmifl olmas› nedeniyle bir köylü ayaklanmas› bafllam›flt›. 1876 flubat›nda Osmanl› ordusunun sert bir flekilde müdahalesi sonras›nda binlerce H›ristiyan›n S›rbistan, Karada¤ ve Avusturya-Macaristan topraklar›na kaçmas›yla bölgedeki gerginlik t›rmand›. Haziran 1876’da S›rbistan ve Karada¤, Osmanl› Devleti’ne savafl ilan ettiler. Balkanlarda panslavizm* rüzgar› esiyor, S›rp ordular›na Rus generali Çernayef komuta ediyordu. Savafl›n beklenenin aksine Osmanl› ordular›n›n ezici bir üstünlü¤üne sahne olmas› üzerine ‹stanbul’daki Rus büyükelçisi ‹gnatyef, Osmanl› Devleti’nin 48 saat içinde ateflkes ilan etmemesi halinde Rusya’n›n da savafla kat›laca¤›n› bildirdi. Osmanl› Devleti’nin ateflkes ilan etmesinden sonra ‹stanbul’da, Rusya, Birleflik Krall›k, Fransa, AvusturyaMacaristan, Almanya, ‹talya ve Osmanl› temsilcilerinin kat›laca¤› uluslararas› bir konferans toplanmas› için haz›rl›klara baflland›. 1 2 A. Malî iflas ve Balkan Krizi n 23 Aral›k 1876’da Tersane Konferans›’n›n aç›l›fl› s›ras›nda duyulan top sesleri Kanun-› Esasi’nin ilan›n›n müjdecisiydi. Osmanl› temsilcisi, padiflah›n anayasay› yürürlü¤e koydu¤unu belirterek art›k toplant›ya gerek olmad›¤›n› söyledi. Balkanlar’daki gerginli¤i gidermek ve sorunlar› çözmek için yürürlü¤e giren anayasan›n güvencesi yeterliydi. Ancak yabanc› delegeler ayn› fikirde de¤ildi. Çetin tart›flmalar sonras›nda Osmanl› Devleti’ne bir ›slahat tasla¤› sunulmas›yla konferans sona erdi. 15 Ocak 1877’de Osmanl› Devleti bu istekleri kabul etmedi¤ini bildirdi. Rusya’yla savafl kap›dayd›. B. II. Abdülhamit’in tahta ç›k›fl› Belge 1, 3 ve 5 n Balkanlar’daki krizle eflzamanl› olarak ‹stanbul’da da siyasal bir kriz yaflanm›flt›. Hüseyin Avni Pafla, Midhat Pafla ve Süleyman Pafla’n›n düzenledikleri bir saray darbesiyle 30 May›s 1876’da Sultan Abdülaziz tahttan indirilip yerine Yeni Osmanl›lar hareketine yak›nl›¤›yla tan›nan V. Murat padiflah ilan edilmiflti. Ancak, birkaç gün sonra Abdülaziz’in Feriye Saray›’nda ölü bulunmas›, haziran ortas›nda da birkaç kabine üyesinin Midhat Pafla’n›n kona¤›nda toplant› halindeyken suikaste kurban gitmeleri gibi olaylar›n etkisiyle yeni sultan›n ruh sa¤l›¤› ciddi bir flekilde bozuldu. Tahta ç›kan her sultan gibi Eyüp’te Osman Gazi’nin k›l›c›n› kuflanma merasimine kat›lacak, kalabal›k önüne ç›kacak durumda de¤ildi. Ramazan yaklaflmaktayd›. Yeni sultan›n Ramazan’da da halk›n önüne ç›kamamas› söylentileri artt›racak, siyasal iktidar›n simgesel aç›dan üstesinden gelemeyece¤i bir krize yol açacakt›. Saray darbesinin arkas›ndaki en önemli amaç olan anayasa ilan›n› gerçeklefltirmek için yeni bir yol bulundu. Aklî dengesinin yerinde olmad›¤›na dair fleyhülislamdan al›nan fetva sonras›nda V. Murat tahttan indirildi ve anayasa ilan etmeyi kabul eden Veliaht Abdülhamit, 31 A¤ustos 1876’da Sultan II. Abdülhamit olarak tahta ç›kt›. n Kas›m 1876 bafl›nda, aralar›nda Yeni Osmanl›lar›n önemli isimlerinden Nam›k Kemal ve Ziya Pafla’n›n yan›s›ra Cevdet Pafla gibi muhafazakar kiflilerin de bulundu¤u 28 üyeden oluflan komisyon, bir anayasa tasla¤› haz›rlamak için çal›flmaya bafllad›. Haz›rlanan iki tasla¤›, yetkilerinin daha genifl tutulmas›nda ›srar eden Sultan reddetti. Anayasay› Tersane Konferans›’n›n aç›l›fl›na yetifltirme telafl›nda olan Midhat Pafla, yak›n çevresinin karfl› ç›kmas›na ra¤men, 113. maddesi padiflaha istedi¤i kiflileri sürgüne gönderme yetkisi veren üçüncü bir anayasa tasla¤›n› Sultana sundu. Bu son metin, baz› küçük de¤iflikliklerle, 23 Aral›k’ta Kanun-› Esasi olarak ilan edildi. 3 V. Murat’›n tahttan indirilmesine yol açan ruhsal dengesizli¤i. [T]ahttan indirme ve tahta geçirme gibi epeyce bir zamandan beri benzeri görülmemifl, ola¤anüstü bir olay›n maddî ve manevî etkisiyle zay›fl›¤› artm›fl olan Sultan Murat Han’a, rahmetli Abdülaziz Han’›n can›na k›yd›¤› haberi, yemek sofras›nda bulundu¤u s›rada verilmiflti [...] kendisine bafl dönmesi ve bayg›nl›k gibi bir fley gelerek hemen sofradan kalk›p kusmufltu. Bu hâl, amcas›n›n u¤rad›¤› kötü sondan ne kadar etkilenmifl oldu¤unu göstermekteydi. Bu hâle bir de Midhat Pafla kona¤›ndaki feci olay eklenmiflti. Çerkes Hasan taraf›ndan Hüseyin Avni Pafla ve Raflit Pafla ve baflka kiflilerin flehit edilip yaralanma gecesi bu suikast›n niteli¤i anlafl›lmad›¤›ndan –Allah korusun- Y›ld›z Saray›’nda bulunan padiflaha da bir kötülük dokunur diye koruma alt›na almak için baz› askerî tedbirler al›nm›flt›. Gece vakti telaflla her taraf›n sar›l›p kuflat›ld›¤›n› gören padiflaha, bunun ard›ndan suikast olay› da anlat›l›nca, olay›n ani ve büyük etkilerine dayanamay›p [...] fenalaflt›kça fenalaflm›flt›. U¤rad›¤› hastal›¤›n ilerlemifl olmas› yüzünden Sultan Murat Han’› Cuma selaml›klar›na ancak bir iki defa ç›karabildiler [...] Daha sonra hastal›¤› daha da art›nca bu da mümkün olamad› ve padiflah›n s›rt›nda büyük bir ç›ban ç›kt›¤› ve elbise giymesini engelle- 4 Tersane Konferans›’na kat›lan yabanc› delegeler. Sa¤dan sola oturanlar: Kont Zichy (Avusturya-Macaristan Büyükelçisi), Baron Werther (Almanya Büyükelçisi), General ‹gnatiyef (Rusya Büyükelçisi), Sir Henry Elliott (Büyük Britanya Büyükelçisi), Kont Bourgoing (Fransa Büyükelçisi), Kont Corti (‹talya’n›n ola¤anüstü elçisi); ayaktakiler: Kont Chaudordy (Fransa’n›n ola¤anüstü elçisi), Marki Salisbury (Büyük Britanya’n›n Hindistan ‹flleri Bakan› ve ola¤anüstü elçisi), Kont Calice (Avusturya-Macaristan’›n ola¤anüstü elçisi); ad› bilinmeyen, ayakta, en soldaki kifli delege de¤ildir. di¤i fleklinde sahte bir söylenti ç›kar›ld›. Ahmet Midhat, Üss-i ‹nk›lâp, cilt I (‹stanbul, 2004 [ilk bask› 1877]). B 5 ‹ Y O G R A F ‹ II. Abdülhamit (1842-1918) 34. Osmanl› padiflah›. 1876-1909 aras›nda 33 y›l süren saltanat›yla en uzun süre tahtta kalan Osmanl› padiflahlar›ndan biri olmufltur. 11 yafl›nda annesini kaybeden, sarayda ketum ve tutumlu kiflili¤iyle bilinen Abdülhamit’in kaderi 1876 ortas›nda de¤iflir. Sultan Abdülaziz’i tahttan indirip yerine Veliaht Murat’› geçiren Midhat Pafla ve arkadafllar› yeni sultan›n ruhsal dengesizli¤inin gittikçe artmas›yla zor durumda kal›nca o güne kadar hep arka planda kalm›fl olan fiehzade Abdülhamit’i padiflah yapmay› düflünürler. Anayasa ilan etmeyi taahhüt eden Abdülhamit, 31 A¤ustos 1876’da II. Abdülhamit olarak tahta ç›kar. Saltanat›n›n ilk y›llar› 1875’te bafllayan Balkan krizi ve 1877-1878 Osmanl›-Rus savafl›yla son derece buhranl› bir ortamda geçer. 1878’e gelindi¤inde anayasa ask›ya al›nm›fl, meclis kapat›lm›fl, baflta Midhat Pafla olmak üzere kendisini tahta ç›karan grubun üyeleri mahkemeler ve sürgünlerle baflkentten uzaklaflt›r›lm›fl, sarayda sultana sad›k bir devlet adamlar› toplulu¤unun ilk nüveleri oluflmaya bafllam›flt›r. II. Abdülhamit mutlakiyetçi yönetiminin temellerini yavafl yavafl atmaktad›r: Çeflitli yollarla nüfuzlu kiflilerin sultana sadakati sa¤lan›r; Bâb-› Âlî’nin bertaraf edilmesiyle saray yönetimin merkezi haline gelir; hafiye teflkilat›, jurnalcilik ve sansür uygulamas› ile zaman›n teknik koflullar› düflünüldü¤ünde etkileyici bir bask› rejimi yarat›l›r. Bu bask› rejiminin ortaya ç›kmas›nda sultan›n kuruntulu kiflili¤inin de hayli pay› oldu¤u unutulmamal›d›r. Özellikle, halefi V. Murat’›n hayatta oluflu, sultan›n üzerinde büyük bir bask› olmufltur. II. Abdülhamit’in, uluslararas› konjonktür aç›s›ndan da pek flansl› oldu¤u söylenemez: Saltanat› emperyalizmin doruk noktas›na ulaflt›¤› y›llara denk düfltü¤ünden d›fl politika alan›nda hayli zor günler yaflam›fl, Osmanl› Devleti’nin her geçen gün daralan hareket kabiliyetini dengeli bir diplomasi izlemeye çal›flarak artt›rmaya çal›flm›flt›r. Yine saltanat› s›ras›nda öne ç›kan Ermeni sorunu kanayan bir toplumsal yara olarak Jön Türk dönemine miras kalm›fl, II. Abdülhamit de 1890’l› y›llarda yaflanan kanl› olaylar nedeniyle Avrupa kamuoyunda K›z›l Sultan damgas›n› yemifltir. Saltanat› boyunca Tanzimat’la bafllayan reform hareketini özellikle e¤itim alan›nda devam ettirmifltir. Abdülhamit rejimini y›kacak olan kuflaklar da onun kurdu¤u ya da gelifltirdi¤i modern devlet okullar›nda yetiflmifltir. 1908 Devrimi’nin ard›ndan 31 Mart Vakas›’na kadar tahtta kalm›fl, ayaklanman›n bast›r›lmas›n›n ard›ndan 27 Nisan 1909’da tahttan indirilip Selanik’e sürgüne yollanm›flt›r. Balkan Savafllar› s›ras›nda Selanik’in düflmesiyle geri geldi¤i ‹stanbul’da 10 fiubat 1918’de ölmüfltür. 169 S Ö Z L Ü K * 93 Harbi * Âyân * Mebusan C. "93 Harbi": Büyük bozgun Belge 1, 2, 3, 4 ve 5 n Rusya’n›n tehditkâr tavr›, 23 Nisan 1877’de savafl ilan›yla sonuçland›. Osmanl› ordusunun seferber etti¤i asker say›s› 280.000’in biraz üstünde, Rus ordusununki ise 450.000 kadard›. Osmanl› ordusu silah ve cephaneden yana iyi donan›ml›, ancak subay kadrosu ve lojistik destek aç›lar›ndan hayli zay›ft›. Kamuoyu ise savafl yanl›s›yd›. Rusya’n›n tehditleri heyecan yaratm›flt›. Bas›n da Osmanl› ordusunun gücünü hayalî rakamlarla abart›yordu. Osmanl›lar›n bafllang›çtaki baz› baflar›lar›n›n ard›ndan Ruslar üstünlü¤ü ele geçirip Osmanl› topraklar›nda h›zla ilerlemeye bafllad›lar. Temmuzda Rus ordular› durduruldu. Ahmet Muhtar Pafla’n›n Kars, Osman Pafla’n›n da Plevne’deki baflar›l› savunmalar›n›n yan›s›ra Süleyman Pafla da etkileyici bir harekâtla Rus ordular›n›n Balkanlar’daki ilerleyiflini durdurmay› baflarm›flt›. Ancak, sonuç de¤iflmedi. Bafllad›ktan dokuz ay sonra Osmanl› ordular›n›n kesin yenilgisiyle biten 93 Harbi*, Balkanlar ve Kafkasya’dan yüzbinlerce Müslüman›n Osmanl› topraklar›na göç etmesiyle sonuçlanan bir felaket olmufl, haf›zalarda "büyük bozgun" olarak yer etmifltir. n Osmanl›lar, 1877 aral›¤›nda Plevne’nin düflmesinden sonra bar›fl yapmak için diplomatik giriflimlere bafllam›fllard›. Kesin bir yenilgiye u¤rayan ve arad›¤› diplomatik deste¤i bulamayan Osmanl› Devleti, 3 Mart 1878’de çok a¤›r flartlar içeren ve panslavizmin zafer belgesi olarak nitelenebilecek Ayastefanos Antlaflmas›’n› imzalad›. Do¤u Sorunu’nu tamamen Rusya’n›n istekleri do¤rultusunda çözen bu antlaflma, Avusturya-Macaristan ve Birleflik Krall›k’›n ç›karlar›na ters düfltü¤ü için ölü do¤mufltu. Yeni bir bar›fl antlaflmas› haz›rlamak için haziran ay›nda Berlin’de Almanya, Avusturya-Macaristan, Rusya, Birleflik Krall›k, ‹talya, Fransa ve Osmanl› temsilcilerinin kat›ld›¤› bir kongre topland›. Kongre öncesinde yap›lan görüflmeler sonucunda, diplomatik destek aray›fl›ndaki Osmanl› Devleti K›br›s’› "geçici olarak" Birleflik Krall›k, Bosna-Hersek’i de Avusturya-Macaristan yönetimine verdi. Kongre bitiminde ortaya ç›kan Berlin Antlaflmas›, Osmanl› Devleti aç›s›ndan Ayastefanos Antlaflmas›’ndan daha hafif flartlar içerse de büyük bir y›k›m›n belgesiydi: Osmanl›lar, Balkanlar ve Kafkasya’daki büyük toprak kay›plar›n›n yan›s›ra nüfusun da beflte ikisini kaybettiler. D. Kanun-› Esasi ve meclis 1 Gazi Osman Pafla (1832-1900). 2 Gazi Ahmet Muhtar Pafla (1839-1919). 170 Belge 6 ve 7 n Kanun-› Esasi, biçimsel ve hukukî aç›dan, padiflah›n tek yanl› iradesiyle do¤mufl bir ferman anayasa örne¤idir. Halk›n temsilcileri taraf›ndan haz›rlanmayan ve halkoyuna sunulmadan yürürlü¤e giren bu tür anayasalar›n 19. yüzy›l Avrupas›’nda pek çok örne¤i vard›r. Kanun-› Esasi, Tanzimat ve Islahat Fermanlar›’yla bafllam›fl olan hukukî de¤iflimin yeni bir aflamas›d›r. Bu Anayasa’n›n siyasal ideolojisi Osmanl›l›k, yani mezhep fark› olmadan tüm Osmanl› uyruklar›n›n kanun önünde eflitli¤i ilkesidir. Siyasal iktidar›n dünyevîleflmesi, özellikle malî konularda halk›n temsilcilerinden oluflan meclisin de söz sahibi olmas›, yarg› ba¤›ms›zl›¤›nda sa¤lanan geliflmeler ve kiflisel hak ve özgürlüklerin korunmas› aç›s›ndan Kanun-› Esasi, Osmanl› anayasal gelifliminde önemli bir ilerlemedir. Buna karfl›l›k, Anayasa’da sultan›n hak ve yetkilerinin pek s›n›rland›r›lmad›¤› ve meclisin yasama faaliyetindeki rolünün son derece k›s›tl› oldu¤u söylenebilir. n Biri Âyân*, di¤eri Mebusan* olmak üzere iki meclisten oluflan Meclis-i Umumi 19 Mart 1877’de aç›ld›. 40 kifliden oluflmas› öngörülen Âyân Meclisi’nin üyeleri padiflah taraf›ndan atanm›fl, 130 sandalyelik Mebusan Meclisi üyeleriyse vilayet meclisleri üyeleri aras›ndan seçilmifllerdi. Romanya, S›rbistan, Karada¤, M›s›r, Tunus, Lübnan ve Girit gibi özel statüye sahip bölgelerin temsilci göndermemesi nedeniyle 71 Müslüman, 44 H›ristiyan ve 4 Yahudi olmak üzere 119 üyeden oluflan Mebusan Meclisi’nin ilk devresinde (20 Mart-28 Haziran 1877) malî durum, idarenin yeniden yap›land›r›lmas›, gayrimüslimlerin askere al›nmas› gibi konular görüflülmüfl, bütçe, vilayet, bas›n, seçim ve s›k›yönetim gibi konularda yasama faaliyetinde bulunulmufl, Karada¤ sorunu ve Osmanl›Rus savafl› gibi güncel sorunlarda hükümetin izledi¤i siyaset tart›fl›lm›flt›r. 13 Aral›k 1877’de ikinci devre çal›flmalar›na bafllayan Meclis, Sultan taraf›ndan kapat›lana kadar daha çok göçmenler meselesiyle ilgilenmifltir. 3 Osmanl› ordusunun eksikleri. [C]ivar köyler ve bütün Kars kazalar›, bir kere düflman istilas›na u¤ram›fl bulunduklar›ndan mahsullerinden hay›r kalmam›flt›. Kalanlar› ise, yar›n›n ne olaca¤›n› bilmeyen ahali ihtiyat olarak saklam›flt›. Bu ifli güçlefltiriyordu. Fakat onlar da tamamen haks›z de¤ildi. Bu civar ahalisi vaktiyle ordu nam›na ne vermifllerse, bedelini alamam›fllard› […] Hatta halk›n elinde tâ geçen harpten, yani K›r›m harbinden kalma birtak›m alacak senetleri beklemekte idi… Köylülere müracaat edilince "Yoktur!" cevab› al›n›yordu […] Kars’ta depolanm›fl olan zahireye de el konulam›yordu. Çünkü yar›n bir muharebe olup da ordunun geri çekilmesi icap ederek Kars yine kuflatma alt›na düflerse orada haz›r anbara konmufl olan zahire halka laz›m olacakt›. Aksi halde pek kötü akibete düflülürdü. Mehmet Arif, Bafl›m›za Gelenler, cilt II (‹stanbul, t.y. [‹lk bask› 1897]). 4 93 Harbi’nden sonra Balkan muhacirleri. 7 2 4 3 5 6 7 1 5 Berlin Kongresi (1878). A. von Werner’in ya¤l›boya tablosu, Berlin, Ulusal Galeri. 1) 3) 5) 6) 7) Rus D›fliflleri Bakan› Gorçakov, 2) Birleflik Krall›k Baflbakan› Disraeli, Avusturya Macaristan D›fliflleri Bakan› Andrassy, 4) Almanya fiansölyesi Bismarck, Rusya’n›n Londra Büyükelçisi ve Çar’›n gizli diplomasi bürosu baflkan› fiuvalov, Osmanl› Devleti’nin Berlin Büyükelçisi Sadullah Bey, Birleflik Krall›k D›fliflleri Bakan› Salisbury, 8) Karatodori Pafla, 9) Mehmet Ali Pafla. 6 Osmanl› Mebusan Meclisi. 8 9 Meclis’te hükümete yöneltilen elefltiriler Hükümetin yenilgilerden sorumlu tutulmas›n› isteyen çok net ifadeler kullan›yorlard›. Örne¤in Yanya Mebusu Mustafa Bey Plevne’de, Kars’ta, Ardahan’da gerekli önlemlerin al›nmad›¤›n› aç›kça ifade ederken ‹brahim Bey (Bosna-Hersek) Nikflin’te gerekli cephane ve yiyecek oldu¤u halde Karada¤l›lar›n herhangi bir direnmeyle karfl›laflmadan buray› iflgal etmelerinin nedenlerinin araflt›r›lmas›n›, askerlerin kaçmalar›nda suçlu olanlar›n saptanmas›n› istiyordu. Hükümet yanl›s› Nafi Efendi ise, Meclis’in önce bir konuyu incelemesini ondan sonra flikâyet etmesinin uygun olaca¤›n› […] tüm hükümet üyeleri yerine sorumlu olanlar›n içtüzük hükümlerine göre meclise ça¤›r›p sorgulanmas›n›n uygun oldu¤unu belirtmifltir. […] Hükümet ordunun ihtiyaçlar›n› karfl›lamak için Meclis’ten bir istekte bulunmufltur (3 Ocak 1878). Bunun üzerine Yeniflehirlizâde Ahmet Efendi geçen y›l istenen 15 milyon liran›n 600.000 asker için istendi¤ini oysa silah alt›nda 300.000 asker oldu¤unu belirterek, toplanan paralar›n nerelere harcand›¤›n›n hükümetçe aç›klanmas›n› istemifltir. Maliye Naz›r› Yusuf Pafla, seraskerlikte harcamalar›n tümünü gösterir defterlerin oldu¤unu söylemifl ise de, mebuslar› pek ikna edememifltir. Yeniflehirlizâde Ahmet Efendi, "Hesaplar› görmeliyiz. Çünkü bizi buraya nasbedip gönderen adamlar› da temin etmeliyiz" diyerek, eski dönemin sona erdi¤ini, meflrutî sistemde her fleyin halka aç›klanmas›n›n zorunlu oldu¤u mesaj›n› vermifltir. ‹hsan Günefl, Türk Parlamento Tarihi. Meflrutiyete Geçifl Süreci: I. ve II. Meflrutiyet, cilt I (Ankara, 1995). 171 II. Siyaset ve ulusçuluk A. Meflrutî rejimin sonu B ‹ Y O G R A F ‹ 1 Midhat Pafla (1822-1884). Osmanl› devlet adam› ve reformcusu. 1835’ten itibaren çeflitli memuriyetlerde bulundu, Arapça, Farsça ve Frans›zca ö¤rendi. 1861’ de yeni kurulan Nifl valili¤inde gösterdi¤i ola¤anüstü baflar›lar parlak bir idareci kariyerinin bafllang›c› oldu. 1864’te Nifl, Silistre ve Vidin vilayetlerinin birlefltirilmesiyle oluflturulan Tuna vilayetinin valili¤ine getirildi; 1868’de yeni kurulan fiura-y› Devlet’in bafl›na geçti; 1869’da Ba¤dat valisi ve 1872’de ilk kez sadrazam oldu; sonras›nda Adliye naz›rl›¤› ve Selanik valili¤i yapt›. Tüm bu görevleri s›ras›nda pek çok modern kurumun temelini att›. 1876’da Abdülaziz’in tahttan indirilmesi, veliaht Murat’›n tahta ç›kar›lmas› ve bir süre sonra indirilip yerine Abdülhamit’in padiflah yap›lmas›, Kanun-› Esasi’nin haz›rlanmas› ve ilan›nda bafl rolü oynad›. Parlak devlet adaml›¤› kariyeri ve tüm bu olaylarda oynad›¤› etkin rolden çekinen II. Abdülhamit’le girdi¤i mücadeleyi kazanamad›: 1877 fiubat›’nda sürgüne gönderilmesiyle bafllayan süreç 1884’te Taif’te bir zindanda bo¤durulmas›yla son buldu. 172 Belge 1 ve 2 n 23 Aral›k 1876’da Anayasa’n›n ilan›yla bafllay›p 14 fiubat 1878’de Meclis’in kapat›lmas›yla sona eren meflrutî rejimin kurulmas›nda bafl rolü Midhat Pafla oynam›flt›. Abdülaziz ve V. Murat’› tahttan indiren grubun önderi olan Midhat Pafla, II. Abdülhamit’in tahta ç›kmas›nda da büyük pay sahibiydi. Sultan, gittikçe artan popülaritesi nedeniyle paflay› kendi iktidar›na en büyük tehlike olarak görüyordu. Anayasa’n›n ilan›ndan k›sa bir süre sonra, 5 fiubat 1877’de Midhat Pafla Avrupa’ya sürgüne gönderildi. Paflaya yak›nl›klar› bilinen Yeni Osmanl›lar grubundan Nam›k Kemal ve Ziya Pafla da çeflitli memurluklara tayin edilerek baflkentten uzaklaflt›r›ld›lar. Ancak, Avrupa’da kalmas› tehlikeli görülen Midhat Pafla bir süre sonra Sultan taraf›ndan affedildi. Yurda döndü¤ünde önce Suriye ard›ndan da Ayd›n valiliklerine atand›. Ne var ki, II. Abdülhamit, Midhat Pafla’dan temelli kurtulmak niyetindeydi. Y›ld›z Saray›’nda yap›lan düzmece bir mahkeme sonucunda pafla önce idama mahkum edildi ve Sultan taraf›ndan müebbet sürgüne çevrilen cezas›n› çekmek üzere gönderildi¤i Taif’te 1884’te bo¤ularak öldürüldü. Mutlakiyet rejiminin önündeki en önemli engellerden biri kalkm›flt›. n Mutlakiyet rejiminin önündeki as›l engel ise Mebusan Meclisi’ydi. Savafltaki baflar›s›zl›¤›n hesab›n›n hükümet ve komutanlardan sorulmas› gerekti¤i yönünde Meclis’te geçen tart›flmalar hükümet kadar Sultan› da rahats›z etmiflti. fiubat 1878 bafl›nda, Rus ordular›n›n Trakya’da ilerledi¤i ve ‹ngiliz donanmas›n›n Marmara’ya girdi¤i günlerde, Y›ld›z’da toplanan ola¤anüstü bir meclise ça¤r›lan befl mebustan biri do¤rudan do¤ruya Sultan› elefltirerek savafl s›ras›nda Meclis’in devre d›fl› b›rak›ld›¤›n›, bu yüzden yenilginin sorumlulu¤unun savafl› saraydan yönetenlere ait oldu¤unu dile getirdi. Bu olay› izleyen günlerde Meclis’te ateflli tart›flmalar yafland›. Meclis’le Saray aras›ndaki gerginlik artt›. Sonunda Meclis 14 fiubat 1878’de kapat›ld› ve baflkentte s›k›yönetim ilan edildi. Elefltirileriyle dikkat çekmifl olan baz› mebuslar sürgüne gönderilmifl, Osmanl› Devleti’nin bir y›ldan biraz fazla süren ilk meflrutî rejim deneyimi sona ermiflti. B. Daralan s›n›rlar Belge 3 ve 4 n II. Abdülhamit’in saltanat›n›n özellikle ilk y›llar›nda imparatorluk topraklar› çeflitli nedenlerle küçülmeye devam etti. Berlin Kongresi’nden önce yap›lan anlaflmalarla K›br›s Birleflik Krall›k, Bosna ve Hersek vilayetleri de Avusturya-Macaristan yönetimine verilmiflti. Berlin Antlaflmas›’yla da S›rbistan ve Karada¤’›n ba¤›ms›zl›klar› tan›nd› ve baz› bölgeler bu ülkelere terkedildi. Kars, Ardahan ve Batum Rusya’ya b›rak›l›rken Osmanl› Devleti’ne vergi verecek özerk bir Bulgaristan Prensli¤i kuruldu. Ayastefanos Antlaflmas›’nda "Büyük Bulgaristan" s›n›rlar› içinde kalmas› öngörülen, Berlin Antlaflmas›’nda ise özerk olmakla birlikte askerî aç›dan Osmanl› egemenli¤inde bulunmas› kabul edilen Do¤u Rumeli de, birtak›m geliflmelerden sonra 1885’te Bulgaristan Prensli¤i’ne kat›ld›. n Osmanl› Devleti’nin Kuzey Afrika’daki topraklar›n›n büyük bir bölümü de yine bu dönemde imparatorluktan ayr›ld›. ‹mparatorlu¤a 16. yüzy›lda kat›lan bu bölgeler merkezden uzak olmalar› nedeniyle zamanla özerk bir nitelik kazanm›fllard›. 1830’da Cezayir’in Fransa taraf›ndan iflgali ve 1830’larda Kavalal› Mehmet Ali Pafla’n›n valili¤indeki M›s›r’›n imparatorluktan fiilî olarak ba¤›ms›z hale geldi¤i sürecin diplomatik yoldan çözülmesinden sonra, Osmanl› Devleti Tunus, Trablusgarp ve M›s›r vilayetlerini merkeze daha s›k› bir biçimde ba¤lama yolunda giriflimlerde bulunmufltu. Ancak 1880’lere gelindi¤inde uluslararas› konjonktür de¤iflmifl, sömürgeci güçlerin mücadelesi Osmanl› topraklar›na da s›çram›flt›. 1881’de Fransa Tunus’u, 1882’de de Birleflik Krall›k M›s›r’› iflgal etti. Osmanl› Devleti bu iki iflgali resmen tan›mad› ama, fiilî olarak Kuzey Afrika’da Osmanl› egemenli¤i alt›nda sadece Trablusgarp kalm›flt›. 2 Meclisin kapat›lmas›. Serbest bir seçimle meclise gelmemifl olsalar bile halk› temsil ettiklerine inanan mebuslar, ülkenin gündemindeki ve tüm ülke halk›n› ilgilendiren Osmanl›-Rus savafl›n› yak›ndan izlemifller, zaman zaman meclis gündemine getirmekten çekinmemifllerdir. Osmanl› ordusunun sürekli y›pranmas›ndan, Ruslar›n ‹stanbul’a do¤ru ilerlemesinden endifle duymufllar, yönetimin buna bir çare bulmas›n› istemifllerdir. Padiflah ise çözümü Meclis-i Mebusan’›n d›fl›nda aramay› tercih etmifltir. Y›ld›z Saray›’nda eski, yeni hükümet üyelerinden, Âyân ve Mebusan Meclisi baflkanlar›ndan, bu meclislerden seçilen ikifler üyeden, ulema ve komutanlardan 43 kiflinin topland›¤› özel bir meclis oluflturulmufltur. Bu s›rada bir ‹ngiliz filosu da ‹stanbul’a gelmifltir. ‹flte bu kar›fl›k ortamda toplanan mecliste sadrazam, Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun örs ile çekiç, yani ‹ngilizlerle Ruslar aras›nda kalm›fl oldu¤unu belirterek, "al›nm›fl kararlar›" kabul edip etmediklerini sormufltur. Meclise kat›lanlar›n ço¤u sadrazam› onaylarken, Meclis-i Mebusan temsilcisi olarak bu toplant›ya kat›lan Ahmet Efendi aya¤a kalkarak: "Siz bizim fikrimizi pek geç soruyorsunuz. Felaketin önünü almak mümkün oldu¤u zaman bize suret-i ciddiyede [ciddi flekilde] müracaat etmeliydiniz. Meclis-i Mebusan kendi malumat› haricinde olarak husulüne sebebiyet verilen bir halden [bilgisi d›fl›nda ortaya ç›kan bir durumdan] dolay› mesuliyeti asla kabul etmez […]" diyerek padiflah› do¤rudan elefltiren bir konuflma yapm›flt›r […] Bunun üzerine padiflah Said Pafla’ya, "fiu herife bir cevap ver; heyet iflitsin" […] demifl ve daha sonra da "Ceddim Sultan Mahmut’un yolunu takip edece¤im" diyerek meclisi terketmifltir. 14 fiubat 1878’de hükümet […] Kanun-› Esasi’nin, Meclis-i Umumi’nin zaman›ndan önce aç›l›p kapat›lmas›, çal›flma süresinin uzat›lmas› konusunda padiflaha yetki verdi¤ini belirterek, Meclis-i Umumi’nin geçici olarak kapat›lmas›n› padiflaha önermifltir. Bu öneriye uygun olarak padiflah bir irade-i seniyye imzalayarak Meclis-i Mebusan’a göndermifltir. ‹hsan Günefl, Türk Parlamento Tarihi. Meflrutiyete Geçifl Süreci: I. ve II. Meflrutiyet, cilt I (Ankara, 1995). 1. II. Abdülhamit "Sultan Mahmut’un yolunu takip edece¤im" derken ne kastediyor? 2. Meclisin kapat›lmas› sürecinde hükümetin tavr› nas›l de¤erlendirilebilir? 3 II. Abdülhamit ve M›s›r meselesi. RUSYA Abdülhamit’in Tunus meselesinde fazla ›srarc› olmamas›n›n nedenlerinden biri her aç›dan daha önemli bir sorun olan M›s›r meselesiyle u¤rafl- AVUSTURYA-MACAR‹STAN mak zorunda kalmas›d›r […] M›s›r, her fleyden önce, imparatorlu¤un merkezine Tunus beyli¤ine göre çok daha yak›nd›r. M›s›r ve Bâb-› Âlî aras›nda da daha s›k› bir iliflki vard›r. Ayn› Tunus beyli¤i gibi özel statülü bir vilayet olan M›s›r, her y›l Osmanl› hazinesine hiç de yabana at›lmayacak Bosna Hersek ROMANYA SIRB‹STAN bir katk› sa¤lamaktad›r. Kuflkusuz, hidiv ailesi de önemli ölçüde özerklik kazanm›flt›r, ancak, hidiv Bâb-› Âlî’yle iliflkilerinde her zaman sayg›l› davranmakta, ‹smail Pafla yaz aylar›n› düzenli olarak Bo¤az’da geçirmektedir BULGAR‹STAN KARADA⁄ […] Üstelik, M›s›r, Arap dünyas›nda merkezî bir konuma sahiptir; Süveyfl OSMA Kanal›’n›n aç›lmas› bu durumu daha da belirginlefltirmifltir. Kahire, Sina yar›madas›n› aflm›flt›r; orda yaflanan her fley etkilerini tüm Arap dünyas›nda göstermektedir. K arade niz Do¤u Rumeli NLI ‹M Tesalya […] ‹ngilizler’i M›s›r’dan ç›kartmak, saltanat›n›n sonuna kadar sultan›n ka- PA RA TO RL U ⁄ U fas›ndaki en önemli meselelerden biri olmufltur […] ‹ngilizler’in M›s›r’a hakim olmalar› Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun jeopolitik konumu aç›s›ndan da bir dönüm noktas›d›r. K›br›s’› ve Süveyfl Kanal›’n› elinde tutan ‹ngiltere Hindistan yolunu kontrol etti¤inden bo¤azlar›n ak›betiyle eskisi kadar ilgilen- YUNAN‹STAN A k d e n i z meyecektir. 250 km François Georgeon, Abdulhamid II, le sultan calife (Paris, 2003). Sultan›n M›s›r meselesindeki ›srar›n›n en önemli nedeni sizce nedir? Osmanl› Devleti’nin 4 93 Harbi’nden sonra kaybetti¤i topraklar. 1878’de AvusturyaMacaristan yönetimine Özerk Karada¤ Prensli¤i/ Ba¤›ms›z Karada¤ Prensli¤i (1878) 1881’de Yunanistan’a Özerk S›rbistan Prensli¤i/ Ba¤›ms›z S›rbistan Prensli¤i (1878) 1878’de özerk Bulgaristan Prensli¤i Özerk Romanya Prensli¤i/ Ba¤›ms›z Romanya Prensli¤i (1878) Özerk Do¤u Rumeli Vilayeti (1885’te Bulgaristan’a) 173 S Ö Z L Ü K * Demografik 1 Dönemin Zaptiye Naz›r›n›n kaleminden ‹stanbul’da 1895 olaylar›. Eylülün yirminci Çarflamba günü de geçmifl, akflam olmufltu; ortal›k da görece sakindi; tek tük silah at›l›yor, önemsiz say›labilecek yaralama vakalar› oluyordu; ancak gece yats› vakitlerinde Kas›mpafla’da Hac› Hasan Han›nda elli kadar silahl› Ermeni havaya birkaç el silah att›ktan sonra gaz lambas›n› soka¤a f›rlatt›lar ve […] karfl›daki kahvede oturan Kürtlerin üzerine kurflun ya¤d›rma¤a bafllarlar. Olay gittikçe büyüyerek, gittikçe iki tarafa da kuvvetler kat›larak bir çarp›flma fleklini ald›. Zaten tetik üzerinde bulunan zab›ta vaktinde yetiflerek güçlükle Kürtleri da¤›tma¤a ve Ermenileri de eskisi gibi kiliselerine s›¤›nmaya mecbur etti. Ayn› zamanda bu taraflarda Lazlarla, Kürtlerden ve Acemlerden oluflan bir toplulu¤un Ermeni evlerini basacaklar›n› haber ald›m. Gerek bunlar› ve gerek ‹stanbul’da uygunsuz ifllere girifleceklerini haber ald›¤›m birçok Türkleri tutuklatt›m. Bu flekilde […] hapsettirdi¤im Müslümanlar›n say›s› 145’e yaklaflm›flt›. […] Al›nan tedbirler sonucunda sükunetin geri gelece¤i tahmin olunurken Polis Müdürlü¤ünden, Beyo¤lu Mutasarr›fl›¤›ndan, Ermeni ve Müslüman ahalinin birbirlerine giriflti¤ine ve iflin ciddili¤ine dair raporlar gelmeye bafllad›. Fakat Zaptiye Kap›s›na geleli ve bu raporlar› okuyal› henüz befl dakika olmam›flt› ki bir süvari çavuflu gelerek: "Sultanahmet Meydan›nda medreseliler ile ahaliden befl binden fazla bir kalabal›k Kumkap› Ermeni Kilisesine hücum için haz›rland›", dedi. Hüseyin Naz›m Pafla, Hat›ralar›m (‹stanbul, 2003 [‹lk bask› 1931]). 174 C. Etnik gerginlikler ve ulusçu hareketler Belge 2 ve 3 ■ 19. yüzy›l›n son çeyre¤i Osmanl› Devleti’ndeki ulusçu hareketlerin merkezî iktidarla oldu¤u kadar birbirleriyle de amans›z bir mücadeleye girifltikleri bir dönemdir. Bu dönemde ulusçu ak›mlar gayrimüslim cemaatler aras›nda daha da yayg›nlaflm›fl, Arap ve Arnavut ulusçuluklar›n›n tohumlar› da bu y›llarda at›lm›flt›r. ■ Toprak taleplerini Berlin Kongresi’ne tafl›yan, ama istedi¤i sonucu elde edemeyen Yunanistan’la Osmanl› Devleti, 1886’da savafl›n efli¤ine geldiler. Diplomatik yolla afl›lan bu krizin ard›ndan, 1860’lardan beri isyanlar ve uygulanamayan ›slahat programlar›yla kaynayan bir kazan durumundaki Girit’te 1896 sonunda cemaatler aras› çat›flmalarla gerginlik artt›. Kamuoyunda esen ulusçu havan›n bask›s› alt›ndaki Yunan hükümeti, 1897 bafl›nda aday› ilhak etti¤ini aç›klad›. Tesalya ve Epir’de üç hafta süren bir savafl sonunda Osmanl› ordular› Yunan ordular› karfl›s›nda ezici bir zafer kazand›lar. Bu baflar› II. Abdülhamit’e kamuoyunda ve Müslüman dünyas›nda prestij kazand›rm›fl, ordunun modernlefltirilmesinde bafl rolü oynayan Alman uzmanlar›n sayg›nl›¤› ve imparatorluktaki Alman nüfuzu artm›flt›r. Bu savafl s›ras›nda Yunan ordusunda gönüllü olarak savaflan Osmanl› uyru¤undaki baz› Rumlar›n memleketlerine dönmeleri cemaatler aras› gerginli¤e yol açm›fl, bu kiflilerin Osmanl› topraklar›na dönmelerine karfl› ç›kan Padiflah, uluslararas› bask› karfl›s›nda geri ad›m atmak zorunda kalm›flt›r. ■ Ulusçu hareketlerin en fliddetli mücadelesine sahne olan bölge ise Makedonya’yd›. Çeflitli etnik ve dinî gruplar›n kar›fl›k bir halde yaflad›klar› bu bölge S›rp, Arnavut, Yunan, Bulgar ve Romen ulusçular›n›n en büyük çat›flma sahas›yd›. Her grubun bölge üzerinde hak iddias›n› dayand›rd›¤› tarihî, kültürel, iktisadî ya da demografik* kan›tlar› vard›. 1890’larda devrimci örgütlerin kurulmas›yla mücadele de¤iflik bir renk ald›. Osmanl› hükümeti uzun süre söz konusu ulusçu hareketleri birbirine karfl› denge unsuru olarak kullanm›fl, yavafl yavafl uluslararas› bir sorun haline gelen Makedonya sorununu egemenlik haklar›na en az zarar verecek flekilde çözme yolunda baflar›s›z reform giriflimlerinde bulunmufltur. D. Ermeni sorunu Belge 1 ve 4 ■ Ermeni sorunu san›ld›¤›n›n aksine II. Abdülhamit döneminde ortaya ç›km›fl de¤ildir. 1830 ve 1840’larda Osmanl› hükümetinin Kürt afliretlerini yerleflik düzene geçmeye zorlamas› s›ras›nda do¤u vilayetlerinde yaflanan ve etnik ya da dinî kökenli olmaktan çok yerleflik ve göçebe toplumsal yap›lar aras›ndaki gerilimden kaynaklanan asayifl sorununun yaratt›¤› huzursuzluk, 1877-1878 Osmanl›-Rus savafl›yla artm›flt›r. Savafl s›ras›nda Osmanl› ordusuna hizmet eden ve ço¤unlu¤u Kürt ve Çerkes süvarilerinden oluflan düzensiz birliklerin bafl›na buyruk davran›fllar›, savafl s›ras›nda ve sonras›nda Kafkasya’dan Osmanl› topraklar›na kaçan muhacirlerin ve savafl koflullar›n›n yaratt›¤› genel s›k›nt›lar ve baz› Ermeni militanlar›n savafl s›ras›nda Rus ordusunda görev yapmalar› gibi geliflmeler, sözkonusu asayifl sorununu daha da ciddilefltirdi. Osmanl› Devleti, Berlin Antlaflmas›’n›n 61. maddesiyle Ermenilerin yaflad›¤› vilayetlerde gereken reformlar› gecikmeden gerçeklefltirme ve Ermenilerin Kürt ve Çerkesler karfl›s›nda güvenli¤ini sa¤lama taahhüdünü vererek bu asayifl sorununun uluslararas›laflmas›na giden yolu açm›fl oldu. ■ 1887’de Cenevre’de H›nçak ve 1890’da Tiflis’te Daflnak Ermeni devrimci örgütlerinin kurulmalar›yla denklem daha da karmafl›klaflt›. Osmanl› yönetiminin bir türlü çözemedi¤i asayifl sorunu Ermeni toplumunun Jön Türkleri olarak tan›mlanabilecek bu gruplar›n eylemleriyle Avrupa kamuoyuna tafl›nmaya bafllad›. 1890 temmuzunda H›nçak militanlar›n›n ‹stanbul’da düzenledikleri gösteri kanl› bir flekilde durduruldu. 18941896 y›llar› aras›nda ise Ermeni sorunu iyiden iyiye kendini hissettirdi. Önce, 1894’te Sasun’da ç›kan bir ayaklanma kanl› bir flekilde bast›r›ld›. Ard›ndan, 1895 sonunda Anadolu’nun pek çok yerinde yaflanan sald›r›larda çok say›da Ermeni öldürüldü ve mallar› ya¤maland›. Bu aflamadan sonra Ermeni sorunu uluslararas› kamuoyu önünde II. Abdülhamit’in en büyük endifle kayna¤› olmufl ve kendisine bu kanl› olaylara gönderme yap›larak "K›z›l Sultan" s›fat› yak›flt›r›lm›flt›r. 4 2 1897 Osmanl› - Yunan Savafl›. “Hücum” (Dömeke Meydan Muharebesi), Fausto Zonaro (1897), TBMM Milli Saraylar Koleksiyonu. 3 Edirne’de etnik mahalle kavgalar›. [Ç]etecilik oyunlar›n›n en heyecanl›s›, bizim mahallenin çocuklar›yla, bitiflik H›ristiyan mahalle çocuklar› aras›nda yap›lanlar›yd›. Bunlar gerçek bir çete çat›flmas› gibi geçerdi. Hiç beklenmedik bir zamanda patlard›. Derhal duyulurdu. Bu art›k bir oyun de¤ildi. S›n›r mahalleler aras›nda bir kavgayd›. Bütün bunlar, ayn› devletin uyru¤u, fakat yüzy›llardan beri birbiriyle kaynaflmayan ›rklar›n çocuklar› aras›nda, ilerde olacak kanl› hesaplaflmalar›n küçük haz›rl›¤›yd›. Bu gibi kavgalar, ya Rum veya Bulgar mahallesinden geçen bir Müslüman çocu¤un tafla tutulmas›, yahut da Müslüman mahallesine giren bir H›ristiyan çocu¤una dayak at›lmas›yla bafllard›. ‹ki taraf›n da tan›nm›fl elebafl›lar›, gözü pek savaflç›lar› vard›. Bunlar kendi mahallelerinin, âdeta talim görmüfl çocuklar›n› tak›m tak›m etraflar›na toplarlard›. fiehrin kenar›na se¤irtirler savafla sürerlerdi. fiehir kenar›ndaki s›rtlarda genifl Müslüman ve H›ristiyan mezarl›klar› vard›. Her iki taraf, arkas›n› kendi mahallesine, kendi mezarl›¤›na vermeye çal›fl›rd›. [...] E¤er bu çarp›flmalar büyük çocuklar›n evlerinden duyulup, iki taraf›n kad›nlar›, erkekleri mezarl›klara koflmazlarsa, ba¤r›flmalar, sö¤üflmeler aras›nda sert bir kavgaya dönerdi. Tafllar ya¤ard›. Sopalar savrulurdu. Gö¤üs gö¤üse bir bo¤uflma bafllard›. Hele ifl uzarsa iki tarafa da imdat yetiflirdi. O zaman kavgac›lar› ay›rmak çok zor olurdu. fievket Süreyya Aydemir, Suyu Arayan Adam (Ankara, 1959). Do¤u’daki asayifl sorunu üzerine Sadettin Pafla’n›n güncesinden notlar. 8 fiubat 1896, Cumartesi Vali Pafla hazretleriyle Ferik Pafla gizlice görüflmek üzere gece Vali Kona¤›’na gelmemi teklif ettiler. Gittim. Kürtler hükümeti dinlemiyor, davet edildikleri zaman gelmeyip, "Biz Hamidiye Alay› (bkz. s.184) amirlerindeniz, askeriz. Valilerin, mutasarr›flar›n, kaymakamlar›n kumandas› alt›nda de¤iliz" diyorlarm›fl. A¤alar birleflip Van kasabas›n› basmaya, mallar›n› ya¤ma ve ileri gelenlerini öldürtmeye karar vermifller. Sonra da Devlet kendilerini terbiyeye kalk›fl›rsa ‹ran’a geçmeyi göze al›rlarm›fl […] Mesela ilk önce Makuri aflireti taraf›ndan ya¤ma edilen bir köyün mal›n› geri almak üzere hükümet taraf›ndan Mustafa Efendi ad›nda eflraftan biri görevlendirilmifl. Mustafa Efendi, afliret bölgesine giderek gasp edilen mallar› geri istemifl. Afliret a¤as›, "Peki efendim, yar›n toplar veririm" demifl. Ancak o gün kumandanl›ktan, "Gasp edilen mallar›n geri al›nmas›nda padiflah askeri istihdam edilemez" emri ç›km›fl. Bu emrin köylerde bulunan ve hiç okuma yazmas› olmayan müfreze kumandanl›klar›na kadar yay›mland›¤› haberi yay›l›nca afliret a¤as› verdi¤i sözden dönmüfl ve memura da kulak asmadan çekip gitmifltir. A¤a art›k bir daha ne o görevliyi, ne de hükümeti sallamam›flt›r. Bu olay› delil sayan Kürtler, yapt›klar›n›n yanlar›na kâr kalaca¤›n› anlayarak öbür köylerin de ya¤mas›na girifltiler. Bu arada ya¤mac›l›klar›n› engelleyen olmad›¤› için ifli büyütüp katliam da yapmaya bafllad›lar. Sami Önal, Sadettin Pafla’n›n An›lar› (‹stanbul, 2003). Al›nt›dan, devletin çeflitli kurumlar› aras›ndaki iliflkiye dair nas›l bir izlenim ediniyorsunuz? 175