Hasan El - Davet Mektebi Dergisi

advertisement
Hasan ElBenna’nın fikir ve
sözleri her insanın
anlayacağı
kadar kolay,
fakat çoğunun
söyleyemeyeceği
kadar zordur.
Üstad’a kendisini
tanımlanması
istendiğinde
şunları söylemiştir:
‘Ben gerçeği
arayan bir izci,
insanların içinde
insanlığın izlerinin
araştıran bir
insan, vatanı
için yüce İslam’ın
sancağı altında
özgürlük, istikrar
ve güzel bir
hayat isteyen
bir yurttaşım.
Ben varlığının
sırrını bu çağrıda
bulan biriyim.
De ki ‘Şüphesiz
benim namazım,
ibadetlerim,
hayatım ve
ölümüm alemlerin
Rabbi olan Allah
içindir. O’nun
hiçbir ortağı
yoktur. Ben böyle
emrolundum ve
ben Müslüman
olanların ilkiyim.’
Ben buyum. Peki,
sen kimsin?
10
Şubat 2015 / Sayı 1
davetmektebi.com
Rabbi Allah içindir. O’nun
hiçbir ortağı yoktur. Ben
böyle emrolundum ve ben
Müslüman olanların ilkiyim.’ Ben buyum. Peki, sen
kimsin?’ Kendisi hakkında
yaptığı bu tanımlamayla
genel olarak insanlığın
anlamını üzerinde taşıdığı,
ülkesinin sorunlarını dert
edindiği, kalkınmanın hedefleriyle uğraştığı, insanın evrendeki yerini ve hayattaki önemini anladığı
ve İslam’ın güzel bir hayat
sağlayacağına inandığı
anlaşılmaktadır.
Fakat ne yazık ki ümmetin birçok nesli ile Hasan
El Benna’nın fikirlerini ve
davasını tanıma arasına setler çekilmiştir. Genç
kuşak ile, Üstad Hasan el
Benna’nın çizdiği sağlam
yolda yürümek arasına
engeller koymak için çabalayanların sayısı da
oldukça fazladır. Çeşitli
yerlerde Hasan el Benna’nın davasından ve fikirlerinden kurtulmak isteyen bazı hasta düşünceler
yeşermiştir. Bu sebepten
dolayı bu nesillerin hakkı,
Üstad el Benna’yı tanımak
ve hakkıyla tanıtmaktır.
Davetçiler İmamı olarak
da anılan Üstad El Benna,
kurduğu Müslüman Kardeşler Cemaatini bilinenin
aksine silahlı bir direniş örgütü olarak değil, Islah Hareketi olarak kurmuştur. İslam’ı hakim kılmanın yolunun
tabandan tavana ıslah temelli bir davet ve İman hakikatlerini yayma çalışmasından geçtiğini savunmuştur.
Kardeşlerin hedeflerini; Müslüman fert, Müslüman aile,
Müslüman toplum, Müslüman devlet ve İslami Hilafet
olarak belirleyen Hasan el Benna, ‘Gayemiz Allah, Önderimiz Resulullah, Yolumuz Cihad, Anayasamız Kuran,
Allah yolunda şehitlik en yüce arzumuzdur’, prensipleriyle temellendirmiştir. Ehli Sünnet Vel Cemaat çizgisini
benimseyen El Benna, farklı düşüncelere ve fıkhi ihtilaflarla ‘İttifak ettiğimiz konularda yardımlaşırız, İhtilaf ettiğimiz konularda ise birbirimizi mazur görürüz’ diyerek
hoşgörü çizgisini oluşturmuştur. İttihad-ı İslam’dan yana
duruşu ve tekfircilikten uzak duruşu vasat (orta) bir yol
izlemesini sağlamıştır.
Osmanlı Devleti’nin yıkılması ve akabinde Hilafetin
kaldırılması ile İslam Beldelerine kümelenen sömürgeci
hareketler ortaya çıkmıştır. Kuzey Amerika ve Avrupa’nın
kendilerini özne, dünyanın geri kalanını nesne olarak
gördüğü bu sömürgen düzene karşı Hasan el Benna,
‘Gevşemeyin, üzülmeyin, ümidinizi kesmeyin, boyun eğmeyin. Yeryüzü ne Amerika’nın, ne Rusya’nın, ne İngiltere’nin, ne de Fransa’nındır. Bütün yeryüzü Allah’a aittir.
O’nun istediği kullarına verir. Zalimlere, haddi aşanlara
ve haklara tecavüz edenlere değil iyi son, Allah’a karşı
sorumluluk bilinci taşıyanlara hazırlanmıştır. Sözünden
dönmeyecek olan Allah’ın vaadine güvenin.’ diyerek,
dünyaya meydan okuyan batılı küresel soyguncu ve
Download