Şimdiki nâr-ı teessüfle muhterik bir ruh olsun

advertisement
Sorularlarisale.com
"Şimdiki nâr-ı teessüfle muhterik bir ruh olsun, onların
bedduasıyla Cehennemde yansın; o teessüf ateşini
içinden çıkarmakla vicdan, maksattan bir firdevs
tazammun ettiği gibi, hayal dahi emelden bir cenneti
teşkil edecektir." cümlesini izah eder misiniz?
"Kaldı ki, hayat-ı uhreviye ile tehdit ediyorlar. Ondan da hiç minnet
çekmem. Şimdiki nâr-ı teessüfle muhterik bir ruh olsun, onların
bedduasıyla Cehennemde yansın; o teessüf ateşini içinden
çıkarmakla vicdan, maksattan bir firdevs tazammun ettiği gibi,
hayal dahi emelden bir cenneti teşkil edecektir. Umumun malûmu
olsun ki: İki elimde iki hayatımı tutmuşum, iki hasım için iki meydanı mübarezede iki harple meşgulüm. Tek hayatlı olan adam
meydanıma çıkmasın."(1)
Aşiretin ileri gelenleri, Üstad Hazretlerine, "Sen içinde çok evliyaların da bulunduğu
şeyhleri tenkit ediyorsun; ama bunun dünyevi ve uhrevi riskleri var." diyerek, Üstad
Hazretlerine tabiri yerinde ise aba altından sopa gösteriyorlar.
Üstad Hazretleri de bu zimmi tehdide cevap veriyor. Cevabın birinci bölümü dünya
hayatı açısından, ikinci bölümü de uhrevi hayat açısındandır.
İslam’a büyük zararları dokunan o liyakatsiz şeyh ve mürşitlerin vaziyeti, zaten
Üstad Hazretlerinin ruhunda büyük bir üzüntü ateşi oluşturmuş ve onu yakmaktadır.
Üstelik bu liyakatsizlerin bedduası ile cehenneme girmek uzak bir ihtimaldir. Ama
onları tenkit ederek hakikatleri özgür bırakmak üzüntü ateşi ile yanan ruhumu
manevi cehennemden kurtarmak ve firdevsi bir cennet haletine girmem demektir.
Yani o liyakatsiz ve köhne şeyhleri tenkit etmemi; dünya ve ahiret hayatının riskleri
engelleyemez, bu benim alimlik vazifem demek istiyor.
(1) bk. Münazarat, Sualler ve Cevaplar.
page 1 / 1
Powered by TCPDF (www.tcpdf.org)
Download