DiYANET iSLERI BASKANLIGI DERGiSi

advertisement
DiYANET iSLERI BASKANLIGI
DERGiSi
1
1
DİNİ, iLMi, EDEBi, MESLEKi AYLlK DERGi
Cilt : XIII
Sayı
: 2
MART- NİSAN
·.
,•
«IYI BiLiNiZ Ki, DÜNYA HAYATI
OYUN, EGLENCE, SÜSLEME, BiRBiRiNiZE
KARŞI ÖGÜNME VE MAL, ÇOLUK ÇOCUK ÇOGALTMAK HUSÜSUNDA BiRBiRiNiZLE YARIŞMADAN iBARETTiR. BÜTÜN
BUNLAR BiR YAGMUR GiBiDiR; BiTiR-.
DiGi OT KAFiRLERiN HOŞUNA GiTTiKTEN SONRA KURUR DA SEN ONU SARARMlŞ, DAHA SONRA BiR
SAMAN
GÖRÜRSÜN.
KIRINTISINA • DÖNMÜŞ
(DÜNYAYA ALDANANLAR iÇiN)
AHiREIDE ŞiDDETLi AZAB VARDlR. (AHiRE·
Ti iHTİY AR EDENLER HAKKINDA)
ALLAH'IN MAGFiRETi VE RIZASI VARDlR.
DÜNYA HAYATI iNSANI OYALAYAN BiR
METADAN iBARETTiR."
SÜRE : 57 (HADİD), AYET: 20
İmtiyaz Sahibi ve Yazı İşierini
Fiilen İdare Eden Sorumlu Müdür
M. SAİM YEPREM
Diyanet İşleri Başkanlığı
Derleme ve Yayın Müdürü
Emel
Matbaacılık
Sanayi Ltd.
Şti.
Ankara
Kur' an-ı. Kerim'de Vatan
Müdataası
-III-
Abdullah AYDEMİR
HARPTE DiSiPLiN VE iTAAT
Sık sık söylendiği
ruhunun
esasını
iki
gibi askerlik
eder:
şey teşkil
1 -- itaat,
2 - Disiplin
(nizam ve intizam). Cenab-ı Hak bu iki esası, iki
ayetinde şöylece açıklamıştır :
«İman
edenler,
(Cihad
hakkında) bir süre indirilmeli değil
miydi? derler (di). Fakat hiikınü
baaki bir süre indirilip te içinde
nınharebe zikrolununca, kalplerinde
maraz bulunanların· ölüm (zamanında) üstlerine
baygınlık gelmiş
olanların bakışı. gibi . sana bakmakta olduklarını gördün. Hay (o korktukları) başlarına gelesi adamlar!
(Onların vazifesi) itaatti, güzel söz
söylemek (tatlı dil kullanmak) dı.
Bunun için oıılar, iş ciddileşinceı
derhal Allah'a (verdikleri sözde) sa·
dakat gösterselerdi, kendileri için
elbet hayırlı olurdu.» ( 48)
1-
2 - <<Şüphesiz ki, Allah, kendi
yolunda,
biribirine kenetlenmiş
(yekpare ve müstalıkem). bir bina
gibi, saf(lar) bağlayarak çarpışan­
Ian sever·'' ( 49)
3 - Bir olay münasebetiyle Hz.
Peygamber (s.a.v.)'in sadık arkadaş­
ları olan sahabe,
ölünceye kadar
müşrik Mekke'lilerle· çarpışacakları­
na ct.:iir söz verdiler. Hudeybiyye de(48)
(49)
(50)
94
Muhammed (el-Kıtı!ıl) süresi, 47/20-21.
es-Saff, 61/4.
el-Feth •. 48/!8-18.
nilen mevkide bir ağaç altında ya·
pılan bu b'latten
Kur'an-ı Kerim
şöyle bahseder :
<<Aııdolsun ki Allah, mü'minlerden • seninle o ağacm altında bi'at
ederlerken · razı olmuştur da, kalpIerindekini bilerek üzerlerine ma'·
nevi kuvveti indirıniş ve onları yakın bir fetlı ile ve alacakları bir çok
gaııiınetlerle
mukafatlandırmıştır.
Allah mutlak saahiptir, biricik hükiim ve hikmet sahibidir.» (50)
HARPTE YASAK OLAN FİİLLER
Harp olmasına rağmen düşman
şahıslar ve onların malları hakkın­
da aşağıda zikredilen fiiller, İslam
ordusuna yasak edilmiştir:
1-
Lüzumsuzcasına
zulüm ve
işkerıce ederek adam öldürmek. Hz. Peygamber (s.a.v.)
bu münasebetle şöyle buyurmuştur: «Doğruluk her
hususta Allah
tarafından
eınredilmiştir. Eğer öldiirecek olursanız, doğru bir şe­
kilde öldürünüz; öldürmeyi
güzel yapınız».
2 -- Bizzat savaşa iştirak etmeyenler öldürülmez. Muharipler, yalnız fizik bakımından
savaşa kabiliyyetli' olanlardır.
Kadınlar,
çocuklar,
efendilerine refakat etmek.
le beraber bilfiil harbe işti·
ABDULLAH AYDEMİR
rak etmeyen hizmetçiler ve
köleler, körler, keşişler, tarik.i dünyalar, pek ihtiyarlar, vücutca harbe kabiliyyetli olmayanlar, delilcr,
çılgınlar bunların muteber
misalleridir. (51)
3 - İslam hukukuna göre esir,
esir sıfatıyla
öldüri.ilmez.
Esirler hakkında tatbik edilecek beş türlü muamele
tarzı vardır :
a - Esirlerin köle edinilınesi;
b - Fidye karşılığında salınına­
sı kadar bir para ödemeye
. mecburdur). Ve bu para,
umumi ganimetiere ilave
edilir.
10 - Düşınandan alınan rehineler öldürülmez. Hatta müslümanların rehineleri
düş­
ınan tarafından öldürülmüş
olsa ve bu konuda misilleme yapılarak, düşman rehinelerinin katline dair hasseten bir anlaşma dahi olsa.
ll
ları;
c -
Müslüman esir!erle mübadele;
d - Hiçbir karşılık gözetıneden
ıneccanen salıverıne;
e 4 -
Boyunlarını
vurma.
Gerek insanların ve gerekse
hayvanların uzuvları kesilınez.
S-
Hiyanet edilmez, ahde vefasızlık gösterilınez.
6-
Hasatlar tahrip ve imha
edilmez. Lüzuınsuz yere ağaç
lar kesilınez.
7 - Gıda ihtiyacından fazla miktarda hayvan boğazlanınaz.
8 - Taşkınlık ve babaset yapıl­
maz.
9 - Zina edilmez. Esir bile olsalar, kadınlarla gayr-i meş­
ru münasebette bulunulınaz.
Hür olan düşınan bir kadı­
na tecavüz eden kimse. evli veya bekar olduğuna göre ya ölünceye kadar taşla­
mr veya kırbaçlanır. Lakin
kadın hür değil de esir. ise,
bunun cezası takdire bağlı­
dır ve ınütecaviz bir ınehr-i
misl vermeye mecburdur
(yani kendi en yakın akrabasından biri evienirken kocasından aldığı düğün para·
(51)
·Harp meydanlarında ölmüş
olan düşmanlardan bazıları­
nın başının kesilmesi
ve
yüksek makamlara gönderilmesi yakışık almaz. Bu
hareket mekruh sayılmıştır.
Birinci halife Hz. Ebu Bekir, bu kabil hareketleri yasak eden emirler çıkarmış­
tır.
12 -
Hz. Peygamber
düşmanı
zamanında
mağlüp
ettikten
sonra, yahut bir başka suretle bir mahalli işgal ettikten sonra, katliam yapılına­
sına müsaade eelilcliğine dair hiçbir misal yoktur. Bu
konuda Mekke'nin fethi mükemmel bir örnektir. Müslümanların
Mekke'li müş­
riklerin ellerinden çe h. tikleri o sayısız bedeni işkence­
ler V<- mal zararlarından
sonra, Peygamber (s.a.v.)
Mekke'yi fethettiği zaman,
yarım
düzine kadar olan
malum ve muayyen bir gnı­
. bu, bilhassa hariç tutaı;ak
umumi af ilan etmiştir. Af.
tan hariç tutulan bu insanlar kanun dışı ilan edilmiş
ve nerede ele geçederse he·
men öldürülmeleri için emir
verilmişti. Bunlar; kati, irtidad, ve benzeri bir takım
cinayetleri irtikap etmiş,
İbn Kesir, Tefsfr, l/401; İsliim Peygamberi, II 244-45; Hz. Peygaınbcorin Savaşları, s. 53
95
KUR'AN-I KERİM'DE VATAN MÜDAFAASI·
devlet mücrimleri idiler.
Sonra bunlardan " Hz. Peygambere sorulmadan öldürülen üçü hariç - geriye kalanlar bile affedilmiştir.
Düşman saflarında ve gayr-i
mUslim dahi olsalar, kat'i
bir meşru müdMaa müstes·
na olmak üzere ebeveyni ve
akrabayı öldürmek yasaktır.
Bir çok vak'alar vardır ki,
Hz. Peygamber, İslam'a gösterdikleri husumet ve düş­
manlıktan dolayı kendi gayr-i müslim akrabasım öldürmek için müsaade . isteyen
şahısları bundan men etmiş­
tir.
14 -- Harbin neticesi' kendilerini
ilgilendirmeyen ve harp etmeyen· çiftçileri öldürmek
de yasaktır.
18 -
13 -
JS -
17 -
tarafından
Müslümanların
etmemişlerdir.
19 -
arasında imzalanmış
muaya.
saklanmış olan fiiller de irtikab edilemez. Şurası bilinmelidir ki, muahedelerle
yasak edilen fiiller, yalnız
muahedelerin devam ettiği
müddetçe yasak olurlar. Diğer yasak olan fiiller, İslam
hukukunun emirlerini teş·
kil ederler ve «mukabele-i
n1isl» de dahi yapılmaları
yasaktır. l\1es'ul olarak na·
. zar-ı i'tibara alınacakJar,
süri.ilmez. Bu korkakca ha·--------
doğrudan doğruya ınücrim
onların
yurttaş­
ları qeğildir.
Kur'an'ın
yahüdllere atı'en beyan
ve orta çağlarda papalarca
çıkarılan
emirnamelerde
tekrar
edildiği şekilde, «Dinimizden olmayanlara karşı sözümüzü tutmaya
mecbur değiliz» gibi sözler müslü·
manların şi'arı olamaz (52).
ettiği
HARPTE MÜSAADE
OLUNAN FİİLLER
1-
Muharrip düşmanları öldürmek ( 53) yaralamak ( 54).
(S2) İsliimda Devlet İdtıresi, s. 166·69, 175.
(53) Mnhamrm;d (el-Kıta!) Süresi, 47/4; el:En.faal, 8/12.
(54) Aynı yerler.
96
anlaşmalarla
olanlardır;
aldıkları
karşı savaşa
İki veya daha fazla devlet
hede ve
esirler kendi öz millet ve
dindaşlarına
kullanılmaması
sebebiyle, bu konuya temas
Tikir, esnaf, müteahhid ve
benzerleri, harbe fiilen işti·
rak etmemişlerse kendilerine dokunulmaz.
16 -- Esir alınan bir adamı veya
ele geçirilen bir hayvanı yakmak suretiyle öldürmek de
keza yasaktır. Bir kerre Hz.
Peygamber (s.a.v.) bir suçluyu tutmak ve diri diri
yakmak talimatiyla bir takım insanları suçlunun peşinden gönderdi. Fakat hemen akabinde gönderdiği
kimseleri geri çağırdı ve
mücrimi yakmamalarını, yalnız öldürmelerini
emretti.
«Çünkü, dedi, yakmak suretiyle ceza yalnız Allah'a
mahsusdur.»
reketten İslam ve onun adı­
na · asırlardan beri savaşan­
lar münezzehtir.
Maliki mezhebi hukukcula.
rından «Muhtasar-ı Halil»
isimli eserin müellifi, zehirli okların muharebedc kul.
lanılmasını hassaten gayr-i
kanuni olarak ilan eder.
Ona göre böyle bir şey dinimizde haramdır. Diğer mezheplerin hukukcuları, belki
de yaşadıkları muhitlerde
bu türlü silahlarm düşman
ABDULLAH AYDEMIR
takip etmek (55) ve esir etmek (56) di.izdir. Muharip
olmayan düşmanlar, yalnız
meşru müdafaa halinde öldürillebilirler; başka türlü
bir tasarruf uygun değildir.
Abbasiler devrinde yetişen
3 =- Harpte
serbesttir. Bilindiği gibi; bu arneliyye ayrı bir idareye ihtiyaç
gösterir.· Hz. Peygamber
(s.a.v.) zaırianırida, duşıi1a. nın muhtelif· kısiıiılarıyla
müttefikleri · arasına nifak
sokmak, düşmanın· cesareti·
ni kırmak maksadıyla yanlış haberler yayınak, yahut
düsmandan
bazı
mehfaatler
'
.
'.,' '
elde etmek için, gizii ajanlar gönderildiği olmuştur.
Bir defasında Mekke'de açlık hüküm sürerken Peygamber Efendimiz yardım maksadıyla SOO altın gibi güzel
bir para gönderdi: Mekke'nin müşrik reisieri bu para' yı red ve iadeye cesaret edc·
medilerse. de, bu işin <<Mekke gençleriniıi. muhabbetini
kazaıi.mak için» müthiş bir
propaganda silahı olduğu.
nun derhal farkına vardılar.
bazı İslam hukukcuları; ço-
ve ihtiyarlık
veya diğer bir
sebeple harbedecek bir durumda olmayan erkeklerden
bir istisna yaparlar. Bunlar
derler ki, «Eğer onlar, hükümdar veya kumandan veyahutta tabiye (taktik) veya sevku'l-ceyş ismi verilen
strateji'de mütehassıs iseler
ve onların ölümlerinin düş­
man üzerinde ma'kus te'sir
.icra edeceğine inanılırsa o
takdirde öldürülebilirler. Ba
zı def'alar Kur'an'ın; «Eğer
alıidierinden sonra yine and·
larını
bozarlar ve dininize
saldırırlarsa, küfrün önder·
lerine hemen öldürün.>> ( 57)
ayetindeki <<elebaşı ve ön
derler» den bu saydığımız
zümreler anlaşılmıştır. Bu
hukuki ictihadın mesnedi,
bu ayettir.
cuklar,
kadınlar
dolayısiyle
2-
Harpte hileye başvurulabi­
lir. Hz. Peygamber (s.a.v.)'harp için sefere çıkışların­
da, düşmanı korkuya düşür­
mek için müphem ifadeler
kullanarak zahirde yanlış
yollara sevkedecek şeylere
çokca müracaat ettiği rivayet olunur. <<Harp bir hiledir» cümlesi İslam asker!
literatüründe Hz. Peygambere atfedilen ınühim ve
meşhur bir sözdür. (58)
propağanda
'
Kur'an'ın İslami bütçe ile ilgili
olan
meşhur
ayeti de, gelirin bir
kısmını bu tür propağandaya tahsis eder. Bütün diğerleri meyanın­
da, Ebu Ya'la el-F.erra el-Hanbeli
(ö. 458)'nin bu «Müellefe-i Kulub» le
ilgili tefsiri çok hoştur. Ona göre
ayetin bu fıkrası dört zümreyi ihti·
va eder:
a -- Kalpleri,
müslümanlara
yardım etmeye kazanılacak
olanlar,
b - Müslümanlara karşı haksız­
lık yapmaktan vazgeçirilecek olanlar
c - İslam'ı kabüle teşvik edilenler,
d -.Kendileri vasıtasıyla diğer­
lerine şcvk ve gayret verile-
(55) en-Nisa, 4/104; Al-i fmran, 3/172.
(56) Muhammed (El-Kıta!) Süresi, 47/4; el-Eııfi\1, 8/12.
(57) et-Tevbe, 9/12.
(SS) el-Buhilri, K. Cihad, bab.· 157. .. ;: Müslim, K. Cihad, No. 18, 19 ... ; EbU Davud K.
Cihad, bab. 97 ... ; et-Tirmizi, K. Cilıad, bab. 5; İbn Mace, K. Cihild, bab. 28 ...
91
KUR'AN·I KERİM'DB VATAN MÜDAFAASI
cek olanlar. Şüphesiz ki, bu
insanlardan bir çokları gay·
r.ı müslimlerden olacaktır.
4-
her çeşit silahla
hücum edilebilir. Bu konuda, gemilere ve kalelere aynı
gözle bakılır. Lüzumsuz yere kan akltınaktan şüphesiz
kaçınılır. Hz. Peygamber zamanında İslam ordusunda;
yeni teşkilata, müdafaada
yeni metodlara, üstün bir
stratejiye tesadüf olunur.
O devir muharebelerinde
(hendek)'ten faydalanmak
bilinen bir şey değildi. Kan
dökülmesini azaltan ve tes·
!imi kolaylaştıran baskınlar
mümkün olduğu kadar çok
yapılırdı. Halife Hz. Mu'aviye, deniz savaşlarında yan·
gın çıkaran malzeme kullanırdı. İspanya müslümanları Hicret'in yedinci asrında
ibtidfti bir top denebilecek
bir şey kullanmışlardır.
Haçlı
seferleri esnasında
müslümanlar, bir nevi deniz mayını kullanıyorlardı.
Yine o tarihlerde Selillıadini
Eyylı.bi
güverteye domuz
yerleştirerek ve gemicilere
hristiyan denizcilerinin giydikleri elbisele.ri giydirerek
muhasara edilmiş limanlara
gemi göndermek çarelerini
buldu. Bir çok asırlar önce
yaşamış bir İslam bilgini
muharebelerde zehirli gaz·
lardan bile bahseder. Bazı
İslami kaynaklarda zehirli
gazların istihsiHi için müteaddit formüller bile verilmiştir.
Dumanla hücum,
zında
hücumlara, kalelerjn
yakılmasına, düşmanın suda boğulmasına müsaade
eder. Korkunç ve keskin sesler çıkaran aletler de, harplerde bir çok müslüman
devletler tarafından kulla·
nılmıştır.
Muharip düşma­
nın içeceği şeylere kan, pislik ve zehir katmak müslümanlara yasak değildir. (59)
Düşmana
Burhanü'd-Din
el-Merginfuıi
(v. 616 H) tarafından zikredilmiş ve iltizam olunmuş­
tur. eş-Şeybani, baskın tar-
5-
Düşmanı
öldürmek. İslam
hukukunda katle, ekseriyya
daha çok miktarda kan dökülmesini önlemek ve nifakı
azaltmak gayesiyle müsaade edilmiştir. Hz. Peygamberin hayatında bunun müteaddit ve açık örnekleri
vardır.
6-
Gece baskınıarına ait misal·
ler de, Hz. Peygamber devrinde eksik değildir. İslam
tarihçileri bu vesileler!e kullanılan parolaları bile kaydetınişlerdir .
7-
Biraz evvel, meşru müdafaa
hali hariç, hangi çeşit insanların öldürülmeyeceği izah
edilmişti. Bir gece baskını­
nın
kargaşalığında, hasım
tarafın
harbe girmeyen fertleri kaza eseri öldürülürse
veya mancınık ve benzeri
harp vasıtalarının kullanıl­
ması sebebiyle görülmeyen
veya sütre gerisinde olan
hedeflerde öldürülmemesi
lazım gelenler
hayatlarını
kaybederlerse, bir kasda
bağlı olmayan bu tür ölümlerden dolayı kimse cezaya
çarptırılmaz.
Ama bu gibi
ahvalde, şayet mümkünse
askerin böyle insanlar veya
onların meskı1n olduğu yer-
(59) Bu son hüküm, yukarıda geçtiği üzere Milliki fakahasından olan Ha11I'in, harplerde
zehirli ok kullanmayı tecviz etmeyen görüşüne uymaz (İst. Dev. İdaresi, S. 182 v.d.)
!98
<\BDULLAH AYDEMİR
lesme
merkezlerine
nişan
leketten temin edilebilir.
Hz. Peygamber tarafından
gönderilen İslam müfrezelerinin aldıkları işe yarar her
şeyin parasını ödemek adetleri idi. Bu müfrezeler bazan askeri hareketler yapmak ve kendilerine lüzumlu
olan şeyleri para karşılığın·
da dahi kendilerine satmak
istemeyen bir oymak veya
kavm içinden geçmek mec-
al~amaları tenbih edilmelidir.
8-
9-
Bazan, meseHi muhasalarda, derin hedeflerde.. düş­
mana karşı uzaktan ateş etmek lüzılmu hasıl olur. Ek·
seriyya muhasara edilmiş
şehirlerde, yalnız gayr-i muharipler değil, fakat bltaraflar, seyyahlar ve hatta esir
sıfatıyla
müslüman teba'a
bile bulunabilir. Bütün bu
hallerde müslüman askerlere sadece, muharip ve muhasım olmayanlara nişan almamaları tenb !h edilir.
bılriyyetinde
Bunun içindir ki, Hz. Peygamber (s.a.v.) : <<Eğer sat·
mayı
reddederler ve kuv·
vetten başka bir şeye boyun
eğınezlerse, o halde siz de
kuvvet kullanın» diye erriir
verdi (et-Tirmizi).
Yerine göre düşman malı
tahrip veya zapdolunur.
10 -
Düşmana
giden su yolları
kesilebilir. Hz. Peygamber
(s.a.v.) Bedir ve Hayber
muharebelerinde harp devam ettiği müddetçe suyu
kesmiş ve bunun te'siri büyük olmuştur.
ll -
Gıda maddeleri ve hayvan
yemleri. düşman bir mem-
kalıyorlardı.
· 12 -
Tek tek fertler veya bir köy
ve kasabanın halkı, işgal
kuvvetlerine karşı gösterdikleri itaatsizlikten veya
düşmanlıktan
dolayı toplu
bir halde para cezasına çarptırılır veya münasip şekilde
başka bir
ceza ile tecziye
olunurlar (60).
(Devamı
var)
(60) Bütün bu yazıların tamamı için bak. İslamda Devlet idaresi, S. 166·85
99
·
Download