4. Cari Denge 2011 yılında GSYH`nin yüzde 9`una - Memur-Sen

advertisement
4. Cari Denge
2011 yılında GSYH’nin yüzde 9’una kadar ulaşan cari açık, devam eden dönemde uygulanan
makroihtiyati tedbirler ve kredilerdeki yavaşlama neticesinde azalma eğilimine girmiştir (Grafik-4.1).
Bunun yanında, 2014 yılı başından itibaren petrol fiyatlarında görülen düşüş, cari açıktaki düşüş trendini
artırmış ve 2016 yılı üçüncü çeyrekte cari açığın GSYH’ye oranı yüzde -3,8 seviyesine gerilemiştir. Son 10
yıllık persptektifte bakıldığında bu 2006 yılından beri gözlenen düşük seviyedir. Cari açığın toplam değeri
ise 2016 Kasım ayı verilerine göre 33,6 milyar ABD doları olarak gerçekleşmiştir. 2016 yılında turizm
sektöründe görülen ciddi daralma ve ihracattaki durgun seyir cari açığın daha düşük düzeyde
gerçekleşmesini engelleyen faktörler arasındadır. İhraç edilen ürünlerin içindeki ithal girdi oranının fazla
olması son dönemdeki kur gelişmelerinin alım gücündeki azalma üzerinden cari açığı azaltma yönünde
etkisini sınırlı kılmaktadır.
Grafik-4.1: Cari Açığın GSYH’ye Oranı (%)
0
-2
-4
-6
-8
07-16
12-15
05-15
10-14
03-14
08-13
01-13
06-12
11-11
04-11
09-10
02-10
07-09
12-08
05-08
10-07
03-07
08-06
01-06
-10
Kaynak: TÜİK
Grafik-4.2’de dış ticaretin GSYH’ye oranı toplam olarak ve ihracat ile ithalat ayrımında verilmiştir.
Buna göre, 2012 yılı başından itibaren dış ticaretin GSYH’ye oranında görülen daralma 2016 yılında da
devam etmiştir. Bu orandaki küçülme daha çok ithalatın GSYH’ye oranındaki küçülmeden
kaynaklanmıştır. Bu durumu etkileyen temel faktörler arasında petrol fiyatlarındaki düşüş ve hanehalkı
tüketimindeki azalma bulunmaktadır. Bu dönemde ihracatın GSYH’ye oranı ise nispeten daha yatay
kalmıştır. Son gelişmeler çerçevesinde, ihracatın ithalatı karşılama oranı da 2012 yılı başında yüzde
61’den 2016 üçüncü çeyrekte yüzde 78 düzeyine çıkmıştır (Grafik -4.3). Bu oran tarihsel perspektifte
bakıldığında 2008 finansal krizinde yaşanan ekonomik durgunluk sürecinde gözlemlenen seviyededir.
2001 ekonomik krizi sırasında ise bu oran yüzde 90'ların üzerine çıkmıştır.
Grafik -4.2: Dış Ticaretin GSYH’ye Oranları
50
45
40
35
30
25
20
15
10
5
dis ticaret/gshy
ithalat/gsyh
07-16
12-15
05-15
10-14
03-14
08-13
01-13
06-12
11-11
04-11
09-10
02-10
07-09
12-08
05-08
10-07
03-07
08-06
01-06
0
ihracat/gsyh
Kaynak: TÜİK
Grafik-4.3: İhracatın İthalatı Karşılama Oranı
100
90
80
70
60
50
Kaynak: TÜİK
05-16
06-15
07-14
08-13
09-12
10-11
11-10
12-09
01-09
02-08
03-07
04-06
05-05
06-04
07-03
08-02
09-01
10-00
11-99
12-98
40
Türkiye'de mevcut cari açık bir dış finansman sorununu da beraberinde getirmektedir. Buna göre
dış borç ödemelerine ek olarak cari açık ödemeleri için de -çoğunlukla döviz cinsinden olarak- borç
alınması gerekmektedir. Bunu ödeyebilmek için yabancıların Türkiye'de doğrudan yatırım yapması, veya
tahvil, hisse senedi, kredi gibi yollarla borçlanılması gerekmektedir. Cari açık zaman zaman mevcut
rezervlerin harcanması yoluyla da finanse edilmektedir. Grafik -4.4'te bu finansman yolları yıllık olarak
gösterilmiştir. Buna göre Türkiye'nin mevcut cari açığı 2010 yılından itibaren devam eden dönemde
çoğunlukla portföy yatırımları (hisse senedi ve tahvil) ve büyük çoğunluğu yabancı kaynaklı kredilerden
oluşan diğer yükümlülükler yoluyla finanse edilmiştir. 2015 yılında TCMB önemli oranda rezerv satarak
bu finansmana katkıda bulunmuştur. 2016 yılı Kasım ayı itibarıyla yabancıların portföy girişlerinde ve
kredilerde artış olmuş, ayrıca burada bahsettiğimiz kalemler dışında kalan net hata noksan terimi de
2015 yılında olduğu gibi 2016 yılında da yüksek çıkarak cari açığın finansmanına yardımcı olmuştur.
Grafik-4.4: Cari Açığın Finansmanı (Milyar Dolar)
75
75
65
65
55
55
45
45
35
35
25
25
15
15
Net Hata ve Noksan
Rezerv Kaybı
Diğer Yükümlülükler
Portföy Yatırımları
Doğrudan Yatırım
Cari Açık
2016
2015
2014
2013
2012
2011
2010
2009
2008
2007
2006
2005
-25
2004
-15
-25
2003
-15
2002
-5
2001
5
2000
5
-5
Kaynak: TCMB
Cari dengenin her sene açık vermesi bu açığın finanse edilebilmesi için ilave bir borçlanma
ihtiyacını beraberinde getirmektedir. Buna ek olarak bankalar ve finans dışı şirketler global kredi
piyasasındaki uygun şartları değerlendirerek döviz cinsinden borçlanmaktadır. Bütün bu faktörler
neticesinde Türkiye'nin brüt borç stoku son 15 yılda hızlı bir artış trendi içindedir (Grafik -4.5). 2016 yılı
üçüncü çeyrek verilerine göre özel ve kamu toplam dış borç stoku 417 milyar ABD doları seviyesine
ulaşmıştır. Son dönem itibarıyla bunun yaklaşık yüzde 70'i özel banka ve şirketlerin borçlarından
oluşmaktadır. Kamunun borcu (hükümet ve kamu bankaları) artmakla beraber 2002 yılından beri toplam
içindeki payları azalmıştır. 2015 yılı üçüncü çeyreğinden bu yana finans dışı özel şirketlerin ve kamu
bankalarının dış borcu sırasıyla 18 ve 6 milyar dolar artarken özel bankaların borçlarında 14 milyar
azalma olmuştur. Toplamda Türkiye'nin brüt dış borcu bir yıl öncesi değerlere göre 9,6 milyar dolar
artmıştır.
Grafik-4.5: Türkiye Brüt Dış Borç Stoku (Milyar Dolar)
450
400
350
300
250
200
150
100
50
2002 Ç1
2002 Ç4
2003 Ç3
2004 Ç2
2005 Ç1
2005 Ç4
2006 Ç3
2007 Ç2
2008 Ç1
2008 Ç4
2009 Ç3
2010 Ç2
2011 Ç1
2011 Ç4
2012 Ç3
2013 Ç2
2014 Ç1
2014 Ç4
2015 Ç3
2016 Ç2
0
Özel Finans Dışı Şirketler
Özel Finansal Kuruluşlar
TCMB
Kamu Banka Dışı Kurumlar
Kamu Bankaları
Kamu Genel Yönetim
Kaynak: Hazine Müsteşarlığı
Son olarak Grafik -4.6'da Türkiye'nin brüt dış borcunun GSYH'ye oranı verilmektedir. Buna göre
tarihsel dönem içinde dış borcun GSYH'ye oranı 1998'den 2001'e kadar hızlı bir artış göstermiş, bu
tarihte meydana gelen ekonomik krizin ardından alınan tedbirlerle 2005 yılına kadar hızlı bir düşüş
yaşamıştır. Devam eden dönemde ise dış borcun büyümesi genellikle ekonominin büyümesinden hızlı
olmuş ve 2016 yılı üçüncü çeyreği itibarıyla toplam dış borcun GYSH'ye oranı yüzde 50'ye yaklaşmıştır.
Grafik-4.6: Türkiye Brüt Dış Borç Stokunun GYSH'ye Oranı (yüzde)
1998 Ç4
1999 Ç4
2000 Ç4
2001 Ç4
2002 Ç4
2003 Ç4
2004 Ç4
2005 Ç4
2006 Ç4
2007 Ç4
2008 Ç4
2009 Ç4
2010 Ç4
2011 Ç4
2012 Ç4
2013 Ç4
2014 Ç4
2015 Ç4
60
55
50
45
40
35
30
Kaynak: Hazine Müsteşarlığı
Download