EKZOTİK TÜRLERİN AKUATİK EKOSİSTEMLERE

advertisement
EKZOTİK TÜRLERİN AKUATİK EKOSİSTEMLERE ETKİLERİ
Öznur DİLER
Behire Işıl DİDİNEN
Süleyman Demirel Üniversitesi Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi, Eğirdir-ISPARTA
ÖZET:
Dünyadaki büyük göllerin pek çoğu, ekzotik türlerin aşılanmasına maruz kalmıştır.
Aşılanan türlerin, ekolojik etkileri farklıdır. Aşılamada başarılı olmuş populasyonların,
predasyon, habitat değişiklikleri ve rekabet ekosistemdeki olumsuz etkileri
oluşturmuştur. Predatörlerin aşılanması, doğal türleri olumsuz etkilemiştir (Victorya
Gölü’ndeki Nil levreği, Lates niloticus, Eğirdir gölündeki sudak, Sander lucioperca,
Gatun Gölündeki levrek, Cichla ocellaris). Besin zincirinin alt basamakları dikkate
alınarak yapılan aşılamalar, besin zincirinde değişikliklere neden olmuştur (Kariba ve
Kivu göllerindeki sardalya, Limnothrissa miodon, Kanada göllerindeki Osmerus mordax). Dünyadaki büyük göllerde yer alan ekzotik türler, balık türleri ile sınırlı değildir.
Bitkiler (Baykal ve Biwa gölleri), omurgasızlar (Ladoga gölü), parazit ve patojenler
(Titicaca gölü) de söz konusudur. Ekzotik türlerin sosyo-ekonomik sistemde de olumlu (Viktorya, Titicaca, Kivu, Kariba ve Laurentian Büyük Gölleri) ve olumsuz (Viktorya,
Titicaca ve Laurentian Büyük Gölleri) etkileri vardır. Ekzotik türlerin aşılanması ve
yayılması global bir sorun olarak devam etmektedir.
Anahtar Kelimeler: Ekzotik tür, aşılama, göller
ABSTRACT:
The Impact of Exotic Species in Aquatic Ecosystems
Many of the lakes of the world have been exposed to the introduction of exotic
species. The ecological effects of introduced species varied. Successful populations had
major impacts upon the ecosytems of these lakes, including predation, disturbance,
habitat modification and competition. Introduction of predators negatively impacted
native species (Nile perch, Lates niloticus in lake Victoria, pike perch, Sander lucioperca in Eğirdir Lake, peacock bass, Cichla ocellaris in Lake Gatun). The species which
introduced to lower trophic levels affected fisheries and altered food structure sardine
(Limnothrissa miodon) in Lakes Kariba and Kivu, rainbow smelt (Osmerus mordax) in
Canadian Lakes. Exotic species in large lakes of the world were not limited to fish
species: plants( Lakes Baikal and Biwa), invertebrates (in Lakes Ladoga), parasites and
pathogens (in Lake Victoria, Titicaca, Kivu and Kariba and the Laurentian Great Lakes)
and negative (in lake Victoria, Titicaca and the Laurentian Great Lakes). The introduction and spread of exotic species will continue to threaten lakes of the world as a global problem.
Keywords: Exotic species, introduction, lakes
95
EKZOTİK TÜRLERİN AKUATİK EKOSİSTEMLERE ETKİLERİ
DİLER, DİDİNEN
1. GİRİŞ
Dünyadaki göllerin pek çoğu ekzotik balık türlerinin aşılanmasına maruz kalmıştır (1,
2, 3, 4) (Tablo 1). Dünyadaki büyük göllerde ekzotik türlerin yayılmasında insan
aktiviteleri, tercihleri ve kararları etkili olmuştur. Laurentian büyük göllerinin durumunda
olduğu gibi demiryolu, kanal ve deniz yolu taşımacılığı, ekzotik türlerin yayılmasında en
önemli faktördür ve çok sayıda yeni türün göle girmesine neden olmuştur. Laurentian
Büyük göllerine istenmeyen organizmaların girişinde, esas taşıyıcı unsur gemi balast
sularıdır. Bu nedenle, söz konusu göl sisteminde istenmeyen organizmaları kontrol altına
alabilmek için 1993 yılında Amerika ve Kanada’da gemilerin balas sularını bırakmayacakları şeklinde kanuni düzenleme getirilmiştir. Bazı ekzotik türler, örneğin; Pasifik salmonu
planlı bir şekilde Laurentian büyük göllerine bırakılmıştır. Pasifik salmonu Laurentian
büyük göllerine bir başka ekzotik türü elemine etmesi için atılmıştır. Viktorya gölünde ise
Nil levreği(Lates niloticus) istenmeyen bazı balıkların örneğin; Haplochromine çikletlerin
elemine etmek üzere stoklanmıştır. Çünkü Nil levreği, büyük, avcılığı kolay, tercih edilen
tür özelliğini taşır (1).
Tüm dünyada, akuatik ekosistemlere ekzotik türlerin girişi farklı nedenlerle
gerçekleşmiştir. Bunlar:
1. Sularda sportif amaçlı türleri oluşturmak için (örn; salmonidler, levrekgiller).
2. Akuakültür
3. Doğal stokların ekolojik manuplasyonu ve geliştirilmesi için (Balık topluluklarındaki
boş alanları (niş) doldurma ya da ticari olarak türlerin yer değiştirmesi).
4. İstenmeyen organizmaların kontrolü (vektör organizmalar).
5. Kazara transferler; farklı su yollarından ya da kanallardan taşımacılık sırasında
bırakılan sularla, ekzotik yavru balıkların sulara karışması.
Dünyada bir çok ülkedeki akuatik sistemlere ekzotik türler aşılanmıştır. FAO
tarafından, bazı crustacealar ve iç su balık türlerinin transferi kayıtlı olarak yapılır. Yapılan
bir araştırmaya göre 1960’lardan itibaren ekzotik balıkların ve crustaceaların uluslar arası
aşılamalarında azalma olmuştur. Coğrafik olarak bu aşılamalar, çoğunlukla Güney
Amerika, Avrupa ve Afrika’da gerçekleşirken, daha az sayıda Orta Doğu ve Kuzey
Amerika’da uygulanmıştır. Ekzotik türlerin sucul ekosistemdeki etkilerini şöyle özetleyebiliriz (Tablo 2, Tablo 3):
1. Balık ve bitkilerin neden olduğu habitat değişiklikleri.
2. Yem ve habitat için rekabet ve predasyon sonucunda türlerin azalması.
3. Hastalık ve patojenleri taşıma riski.
4. Hibridizasyon, gen havuzunun değişmesi (Bölgedeki balıklar ile istenmeyen hibritler
oluşturma).
Biyolojik ve ekolojik etkilere ilave olarak ekzotik türler sucul ekosistemlerde güçlü bir
sosyo-ekonomik etki yaparlar. Bunlar, önleme ve kontrol maliyeti ve balıkların yaşam
döngülerindeki kopmalardır. Ekzotik türler sucul ve karasal ekosistemlerin yapısını ve
fonksiyonunu sadece direkt olarak değil, indirekt olarak da etkiler. Ekonomik etkilere
96
I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETİMİ SEMPOZYUMU 7 - 9 ŞUBAT 2006, ANTALYA
sebep olurlar, gıda kaynaklarını ve insan sağlığını etkileyebilirler. Gelişmelerinin önlenmesi ve kontrolü aşırı derecede pahalı olabilir. Ekzotik balık türlerinin ekonomik maliyeti
önemlidir. Yapılan bir araştırmada Amerika’daki ekzotik balık türlerinin ekonomik
maliyetinin yıllık olarak 1 milyon dolardan fazla olduğu belirtilir. Dreissena polimorpha,
asya tarağı (Corbicula flumnea) ve Avrupa yeşil yengeci (Littorina littorea)’nın kontrolü için
yıllık harcanan maliyet 4,4 milyon amerikan doları olmuştur (1).
İnsan aktiviteleri yoluyla hem isteyerek hem de kazara Osmerus mordaxi Kanada’daki
göllere örneğin; Winnipeg, Mannitoba ve Winnipegosis girmiştir. Peru, Bolivia ve ABD’de,
sportif balıkçılık fikriyle salmonidleri göllere aşılamışlardır. İnsan aktiviteleriyle direk ve
indirek yolla Elodea canadensis Baykal gölüne, Gmelinoides fasciatus Laduga gölüne
yayılmıştır.
Ekzotik türlerin aşılanmasının, ekolojik sonuçları çeşitli durum tespit araştırmalarında
incelenmiştir. Örneğin; Titicaca gölünde kahverengi alabalığın balıkçılık amaçlı aşılanması
amacına ulaşmamıştır. Çünkü bu tür göle başarılı olarak yerleşememiştir. Viktorya gölündeki Nil levreği (Lates niloticus) ve Gatun gölündeki peacock levrek (Cichla ocellaris)
aşılamalarının olumsuz sonuçları görülmüştür (1).
Bir tür yerleştiği göl ekosistemine önemli etkiler yapar. Bu etkiler predasyon, dağılım,
habitat değişikliği ve türler arası rekabettir. Gatun gölündeki peacock levrekleri besin zincirini etkilemiştir. Geniş ağızlı levrekler (Micropterus nuttalii) ve mavi solungaçlı güneş
balığı (Lepomis gibbosus), aşılanmış oldukları Biwa gölündeki littoral balık kommunitesini
değiştirmişlerdir. Viktorya gölündeki Nil levreği (Lates niloticus) ekzotik bir balık olarak
etkileri çok iyi bilinen bir örnektir. Nil levreği, 200’den fazla çiklet türünü elemine ederek
göldeki mevcut balık türünü 3’e indirmiştir. İtalya’daki Umbria gölüne, predatör levrek
(Micropterus salmonides) aşılanması, göldeki endemik turna populasyonunun azalmasına
neden olarak göle uyum sağlamıştır (3).
Türlerin aşılanması, büyük göllerin ekosistemlerindeki trofik düzeyi etkileyerek beslenme seviyelerinin azalmasına neden olur. Kiwu ve Kariba göllerinde pelajik zoplankton
kommuniteleri, Limnothrissa miodon’dan önemli ölçüde etkilenmiştir. Winnipeg gölünde
Osmerus mordax, gölde bulunan Coregonus clupeaformis ve Coregonus artedii, hem predatör hem de rekabet etkisi yapmış ve besin zincirini değiştirmiştir. Limnothrissa miodon’a
benzer bir şekilde Osmerus mordax, Kanada’nın büyük ve küçük göllerine bilerek olduğu
kadar kazara da yayılmıştır. Nil levreği (Lates niloticus) de Viktorya gölünde ciddi ölçüde
limnolojik değişiklikler yaparak besin zincirinin dramatik bir şekilde değişmesine neden
olmuştur. Beyaz levrek (Morone americana), Erie kanalıyla Laurentian Büyük Göllerine girerek, hem doğal balıklar, hem de kommunite stabilliği üzerinde değiştirici etkiler
yapmıştır. Salmonidlerin aşılanması, ya sportif balıkçılığı geliştirmek amaçlı isteyerek ya
da istenmeden yapılmıştır. Fakat pembe salmon (Oncorhynchus gorbusca)’nun
aşılanmasının çok önemli ekolojik (doğal salmonidleri ve diğer balıklardaki predatör etkisi, parazit ve hastalıkları getirmesi) ve genetik etkileri (doğal balıklarla üreme yapması)
olmuştur. Son zamanlarda bu ekosistemler, Avrupa amfipodu (Echinogammarus ishnus)
tarafından istilaya uğramıştır. Bu organizma son olarak, Erie Gölünde bulunmuştur.
Ekzotik türler balık türleri ile sınırlı değildir. Hem Baykal hem de Biwa gölünde ekzotik
bitki türleri dominant makrofitler haline gelmişler ve doğal türlerin ortadan kalkmasına
neden olmuşlardır. Elodena nuttallii ve Egeria densa Biwa gölünde littoral zonda bazı limnolojik değişikliklere sebep olmuşlardır. Bir amfipod olan Gmelinoides fasciatus, Ladoga
gölüne yerleştirildikten sonra besin zincirini etkilemiş ve doğal amfipod türleri üzerinde
etkin olmuştur. Parazit ve patojenler örn; I. multifilis, ekzotik türlerle taşınmıştır ve bu
97
EKZOTİK TÜRLERİN AKUATİK EKOSİSTEMLERE ETKİLERİ
DİLER, DİDİNEN
parazit Titicaca gölündeki balıklarda kitle halinde ölüme neden olmuştur (1).
Güney Amerika orijinli Gambusia affinis, oportunistik bir omnivor olup, algleri, crustacea’ları, böcek ve kurbağaların yanı sıra, küçük balıkları (Cyprinidont) tüketmesi
suretiyle doğal faunayı elemine eder ya da büyük ölçüde tüketir. Havuzlarda yapılan
deneysel bir çalışmada, Gambusia affinis’in Kaliforniya karidesi (Linderiella occidentalis)’in
azalmasına neden olduğu tespit edilmiştir (2).
Ekosisteme etkiye ilave olarak ekzotik türler sosyo-ekonomik sistemleri etkilerler. Bu
etki pozitif ve negatif anlamda düşünülebilir. Viktorya gölünde Nil levreği (Lates niloticus),
sosyo-ekonomik yönden balıkçılık üzerinde pozitif etkiler yaratmıştır. Ayrıca dumanlanmış Nil levreği (Lates niloticus) elde etmek için de ağaçlar tahrip edilerek önemli bir
çevre etkisi ortaya çıkmıştır. Titicaca gölünde kısa süreli gökkuşağı alabalığı avcılığı da
yararlı olmuştur. Bununla birlikte Kivu ve Kariba göllerine Limnothrissa miodon’un
aşılanması pelajik balıkçılığı yaratmıştır (1).
Tablo 1. Büyük göllerde belirlenen ekzotik ve istilacı türlerin sayıları(1)
Zaman dilimi
Bal›klar
1810-1849
1850-1899
1900-1949
1950-1997
Toplam
Yüzde
1
6
7
12
26
18
Omurgas›zlar
Patojenler, parazitler
4
8
21
33
23
Algler
Bitkiler
Toplam
6
18
24
17
9
23
18
9
59
40
10
33
40
62
145
100
1
2
3
2
Tablo 2. Plansız olarak Göllere Giren Türlerin Büyük Göl Ekosistemlerine Etkileri(1)
Ekzotik tür
Köken
Yerleflme
a
zaman› Da€›l›m
Mekanizmab
Habitat
Rekabet Predasyon
modifikasyonu
Lamprey
Atlantik
1830
A
X
Mor kam›fl
Avrasya
1869
A
XX
XX
XX
Chinook salmon
Atlantik
1873
A
X
XX
X
Gökkufla€› alabal›€›
Pasifik
1876
A
X
XX
X
Adi sazan
Pasifik
1879
A
XX
X
Kahverengi alabal›k
Asya
1883
A
X
XX
Aeromonas
salmonicida
Avrupa
1902
A
Osmerus mordax
Bilinmiyor
1912
A
Coho salmon
Atlantik
1933
A
Morone americana
Pasifik
1950
A
Avrasya
civanperçemi
Atlantik
1952
A
Glugea hertwigi
Avrasya
1960
A
Dreissena spp.
Avrasya
1988
A
Avrasya
1990
A
Kaya bal›€›
98
Hastal›k ve
Parazitler
X
XX
X
XX
X
X
XX
X
XX
X
X
XX
X
XX
X
X
?
I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETİMİ SEMPOZYUMU 7 - 9 ŞUBAT 2006, ANTALYA
Tablo 3. Bazı Göllerde Ekzotik Türlerin Aşılanması ve Sonuçları İle İlgili Çalışmaların Özeti
Göl, Ülke
Afl›lanan tür ve afl›land›€›
y›l
Afl›lanma
nedenleri
Etkileri
Sudak (Sander lucioperca),
1955
M
Baz› do€al cyprinid türlerinin ortadan
kalkmas›na neden oldu.
Carasius auratus gibelio,
1990’l› y›llar›n bafl›
U
2000-2001 y›llar›nda populasyonu art›fl gösterdi.
Fakat günümüzde ayn› yo€unlukta bulunmamaktad›r.
S,M
Do€al çiklet türlerinin (400’den fazla) azalmas›.
Bal›kç›l›kta çöküfl.
Besin zincirinde de€iflimler: çikletlerin yerine
geçmesi. Cyanobacteria patlamalar› ve
hipolimnionda oksijensiz periyotlar.
Lokal orman tahribat›
M
O. niloticus do€al O. Esculentis ile yer de€ifltirdi.
O. leucosticus düflük oksijenli bölgelerde art›fl
gösterdi. T. zilli yumurtlama alanlar› için do€al O.
Variabilis ile rekabete girdi.
Kariba Gölü
Limnothrissa miodon,
1958-1960
M
Pelajik bal›kç›l›€› oluflturdu.
Zooplankton communitesini (tür da€›l›m›, ortalama büyüklük ve biomas) de€ifltirdi.
Brycinus lateralis ile muhtemel bir rekabet.
Chora Basa gölüne yay›ld›.
Kiwu Gölü
(Congo ve
Rwanda)
L. miodon
(Stolonthrissa anganicae)
M
Pelajik bal›kç›l›€› oluflturdu.
Zooplankton communitesini (tür da€›l›m›, ortalama büyüklük ve biomas) de€ifltirdi.
N
Predatörler için av oldu, fakat bal›k piscivorlar
taraf›ndan civa al›m›n› art›rd›.
Do€al bal›klar›n (özellikle Coregonus clupeaformis ve Coregonus artedii) larvalar›
üzerinde predatör etki gösterdi.
Muhtemelen besin zincirini de€ifltirdi.
E€irdir
Gölü(Türkiye)
Nil levre€i Lates niloticus,
1950’ler ve 1960’lar›n bafl›
Viktorya gölü
(Kenya, Uganda
ve Tanzanya)
Tilapialar
Oreochromis nilotica,
O. leucosticus ve Tilapia
zillii
Winnipeg,
Manitoba ve
Winnipegosis
Gölleri
Osmerus mordax,
1990’lar›n bafl›
Titicaca Gölü
(Peru, Bolivia)
Gökkufla€› alabal›€› ve
kahverengi alabal›k, 1935
S,M
Gatun
Gölü(Panama)
Basilichthys bonariensis,
1955’den önce
U
Cichla ocellaris
N,S
Baykal
Gölü(Rusya)
Makrofit Elodea canadensis, 1970lerin ortalar›,
1980’lerin bafllar›
Ladoga Göl
(Rusya)
Amhipod türü, Gmelinoides
fasciatus
N,(M)
Biwa
Gölü(Japonya)
Makrofit Elodena nuttallii ve
Egeria densa, s›ras›yla
1961 ve 1969
U
Genifl a€›zl› levrek
(Micropterus salmonides)
ve (Lepomis gibbosus)
N,
N,S
H›zl› yay›l›m gösterdi ve gökkufla€› alabal›€›
avc›l›€› çöktü; konseve endüstrisini gelifltirdi,
1969’da kapand›.
Pelajik zondaki bal›k türlerini azaltt›(sadece iki tür,
Orestias ispi ve ekzotik tür B. Bonariensis, kald›)ve
O. Cuveri’nin neslinin tükenmesinde rol ald›.
Protozoan bir parazit olan Ichthyophthirius multifilis salg›nlar›na yol açarak, bal›kç›l›€›(özellikle
Orestias agassii) etkiledi.
Gökkufla€› alabal›€› fingerlinglerine predatör
etki gösterdi ve besin kaynaklar› için rekabete
girdi.
6 yayg›n türü elemine etti. Bir türün de azalmas›na neden oldu.
Besin zincirini de€ifltirdi( zooplankton tüketicilerini, 3. tüketicileri, birincil tüketicileri ve muhtemelen birincil üreticileri etkiledi).
Pek çok s›€›nacak yerin taban›n› ve s›€ koylar›
kaplad›.
Muhtemelen do€al vejetasyonu etkiledi.
Yüksek yo€unlu€a ulaflarak do€la amphipod
Gammarus ve izopod Asellus aquaticus’u olumsuz olarak etkiledi.
Akvaryum bal›klar›na besin olarak kullan›l›rken
muhtemelen di€er göllere de yay›ld›.
Biwa gölünde dominat makrofit oldu. Limnolojik
faktörleri etkiledi (›fl›€› zay›flatt›, nitrojeni fosfor,
B grubu vitaminler, klorofil a ve fitoplankton üretimini etkiledi)
Do€al littoral bal›klar› tüketti.
Muhtemelen do€al littoral bal›klar›n communitesini azaltt›.
S= Sportif yada tekrardan oluştuma , A=Aquakültür, M=Ekolojik manuplasyon ve stokların geliştirilmesi, N=Kazara transferler, C=Control, U; Bilinmiyor.
99
EKZOTİK TÜRLERİN AKUATİK EKOSİSTEMLERE ETKİLERİ
DİLER, DİDİNEN
2. Ekzotik Türlerin Aşılandığı Bazı Akuatik Ekosistemler
2.1. Eğirdir Gölü(Türkiye)
Eğirdir Gölü’ne 1955 yılında ekonomik olmayan balık türlerinin ortadan kalkması
amacıyla aşılanan sudak (Sander lucioperca), bazı doğal cyprinid türlerinin ortadan kalkmasına neden olmuş ve gölde hakim balık türü haline gelmiştir (5, 6). Fakat 1990 yılında
göldeki sudak verimi düşmüş ve bundan dolayı sudaklar dip canlılarına ve kendi yavrularına yönelmiştir (7). 1990’lı yılların başında, Carasius auratus gibelio göle aşılanmış ve
2000-2001 yıllarında gölde populasyonunu artırmıştır (8). Fakat günümüzde aynı
yoğunlukta yakalanmamaktadır.
2.2. Viktorya Gölü(Afrika)
Viktorya Gölü’ne aşılanan Nil levreği (Lates niloticus) ve tilapia türleri Viktorya göl ekosisteminde önemli etkiler yapmıştır. Aşılanmış tilapialar (Oerochromis niloticus, Oerochromis
leucosticus ve Tilapia zilli), iki endemik tilapia türünün (Oerochromis variabilis ve Oerochromis
esculentus) yerine geçmiştir. Tilapia zillii, Oerochromis variabilis ile yumurtlama alanları için
rekabete girmiştir. Oerochromis leucosticus, çözünmüş oksijenin düşük olduğu kıyıya yakın
bölgelerdeki habitatta tutunmuş ve Oerochromis niloticus, Oerochromis esculentus’un bulunduğu kıyıdan uzak bölgelere yerleşerek O. esculentus’un yerine geçmiştir (1).
Nil levreği (Lates niloticus), incelenen örnekler içinde çok tahrip edici bir örnektir. Bu
balığın yoğunluğunun artması ile birlikte 400’den fazla tür yok olmuştur. Tilapia populasyonlarında dikkat çekici bir azalma olmuştur. Çiklet populasyonlarındaki (Haplochromine
çikletler) azalmanın asıl sebebini aşırı avcılık oluşturmuştur. Bu söz konusu baskı littoral
ve sublittoral zonda lokal olarak ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla avcılık, hiçbir zaman doğal
balık türlerinin ortadan kaybolmasına neden olmamıştır. Buna zıt olarak, balıkçılık
baskısının olmadığı yerlerde Nil levreği (Lates niloticus)’nin artması, tüm kommünitenin
ortadan kaybolmasıyla aynı zamanda gerçekleşmiştir. Nil levreğinin predasyonu, doğal
balık türlerinin azalmasının asıl nedenidir. Göle, Nil levreğinin girişi ile 200’den fazla tür
olumsuz yönde etkilenmiştir (1).
Caridina nilotica, Rastrineobola argentea (doğal cyprinid) ve Nil levreği (Lates niloticus)
türleri, Haplochromine çikletler ile yer değiştirdi. Bu durum, Viktorya gölünün besin zinciri değiştirdi. Viktorya Gölünün sublittoral bölgelerinde önceleri, detrivorlar, planktivor
ve zooplanktivor çikletler, demersal balıklardan daha çok yer alırken, bu durum değişti.
Sonuçta gölün bazı bölgelerinde Cyanobacterium patlamaları, Haplochrominlerin
eksilmesine eşlik etmiştir. Böylece gölün besin yükü artmıştır. Tüm bu değişiklikler
Viktorya gölünün besin zincirini basitleştirmiştir. Türlerin azalması yada kaybı Victorya
Gölündeki besin zincirinin kötü bir şekilde etkilenmesi sonucunda ortaya çıktı (1).
Ekzotik türlerin Viktorya Gölüne aşılanmasının sosyo-ekonomik ve balıkçılık düzenlemesi bakımından da önemli etkileri olmuştur. Uganda ve Kenya’da Nil levreği (Lates
niloticus) üzerine endüstriler oluşturulmuştur. Bu balık çok önemli bir tür haline gelmiştir.
Tanzanya’da da Nil levreği(Lates niloticus) sayesinde balıkçılık gelişmiştir. Fakat bu
durum beraberinde, yakalanan balıkların dumanlanması amacıyla ağaç kesimi neticesinde
bölgesel problemlere neden olmuştur (1).
Viktorya Gölündeki ekosistem, pek çok endemik türün kaybolması ve devam eden ötrifikasyondan dolayı habitatların değişmesi nedeniyle restore edilemez. Haplochromine
100
I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETİMİ SEMPOZYUMU 7 - 9 ŞUBAT 2006, ANTALYA
balıkların gelecekteki durumunu kestirmek zordur. Çünkü, ekosistem halen limnolojik ve
ekolojik olarak uygun değildir. Fitoplanktonların, makrofitlerin (Ceratophyllum demersum)
ve ekzotik tür olan ve etkileri bilinmeyen Eichornia crassipes’in, kabukluların ve chirinomidlerin artışı buna kanıttır. Hipolimnionun oksijensiz kalması ve Cyanobacteria patlamaları
ile göldeki büyük balıkların ölümü, dikkat çekici olumsuz değişimlerdir (1).
2.3. Kariba Gölü (Afrika)
Kariba gölü, insan eliyle yapılmış büyük bir göldür. Limnothrissa miodon Tanganika
Gölünden Kariba Gölüne aşılanmış ve 1970’de göle girmiş ve kolonize olmuş ve Zambezi
nehrine ve Canhora Basa rezarvuarına yayılmıştır. 1973’Limnothrissa’nın ekonomik olarak
avcılığı başlanmıştır ve balıkçılık hızla gelişmiştir. Böylece Limnothrissa’nın Kariba gölüne
aşılanması ekonomik gelişim sağlamıştır (1).
Limnothrissa’nın Kariba gölündeki ekonomik faydalarına rağmen, aşılanması göl ekosisitemini etkilemiştir. Plankton tüketici Limnothrissa, Kariba gölünün zooplankton communitesini etkilemiştir. Aşılanmasından önce büyük cladoseranlar örn; Ceriodaphnia ve
Diaphanosoma ve diaptomid copepodlar zooplankton communitesinde dominanttı.
Chaoborus larvaları zooplanktonların ve küçük caladoseraların ve rotiferlerin esas predatörleridir. Chaoborus ‘ların büyük boydaki zooplanktonları seçmesi ile cladoceranlar ve
diaptomidler de hızla azaldı daha küçük türler ve copepod nauplileri önemli oranda arttı.
Böylece zooplankton bioması gölün pelajik bölgeleri boyunca önemli oranda arttı. Kariba
gölünün zooplankton communitesindeki değişiklikler besin düzeyinin düşmesine neden
olmuştur. Dolayısıyla Kariba gölündeki 40 kadar balık türü aşılamadan doğrudan ya da
dolaylı olarak etkilenmiştir (1).
2.4. Kivu Gölü (Afrika)
1958 ve 60’larda çok sayıda Limnothrissa miodon Tanganika gölünden Kivu gölüne
nakledilmiştir. Zaman içinde Limnothrissa miodon Kivu gölündeki ekolojik sistemi
etkilemiştir. Zamanla zooplankton türlerinin sayılarındaki artışa rağmen yıllık biomas
azalmıştır. Bu etkiler Limnothrissa tarafından zooplanktonlar üzerinde büyüklük seçici yoğun
avcılık sonucu olmuştur. 1986’da Limnothrissa stoklarının tahrip olduğu bildirilmiştir (1).
2.5. Tanganyika Gölü (Afrika)
Tanganyika gölünde 287 balık türünden 220’si endemik olup, 172’si çiklet türüdür. Bu
göle 6 pelajik balık yerleştirilmiştir. Bunlardan ikisi Limnothrissa miodon ve Stolothrissia
tanganicae, 4’ü predatör Lates mariae, Lates angustifrons, Lates microlepsis ve Lates stappersi’dir. Balık stoklarının endüstriyel ölçekli kullanılmasıyla bu türlerden sadece Stolothrissia
tanganicae ve Lates stappersi türleri kalmıştır (1).
2.6. Winnipeg Gölü ve Diğer Büyük Kanada Gölleri
Osmerus mordax, Hudson körfezinin drenaj suları ile Kanada’nın büyük göllerine
(Winnipeg, Manitoba, ve Winnipegosis) yayılmıştır. Osmerus mordax, ticari ve sportif
balıkçılık için bir tehdittir (Tablo 3). Osmerus mordax, oportunistik olup çeşitli ekolojik etkilere neden olmuştur. Özellikle larval göl beyaz balığı (Coregonus clupeaformis) ve Coregonus
artedii üzerinde predasyon etkisi muhtemelen önemlidir. Rekabetin varlığı henüz açık
değildir. Osmerus mordax ve doğal türler arasında tahminen habitat ve beslenme bölgeleri
101
EKZOTİK TÜRLERİN AKUATİK EKOSİSTEMLERE ETKİLERİ
DİLER, DİDİNEN
için bir rekabet vardır. Osmerus mordax, göl beyaz balığı (Coregonus clupeaformis) ve
Coregonus artedii’yi yerlerinden etmiştir. Çünkü benzer habitat ve besinleri tercih etmiştir (1).
2.7. Titicaca Gölü(Peru-Bolivia)
Salvelinus namaycus, Coregonus clupeaformis ve Coregonus spp.’un bu göle aşılanması, bu
gölün ekolojik durumunun iyi bilinmemesine rağmen önerilmiştir. Salmonidlerin aşılanması çok kısa ömürlü bir ticari balıkçılığı ortaya çıkarmıştır. Kahverengi alabalık ve özellikle gökkuşağı alabalığının aşılanması biyolojik sonuçlar doğurmuştur. Gökkuşağı alabalığın nispeten sığ su predatörüdür ve gölün doğal balıklarıyla rekabete girmiştir. Ayrıca
her iki alabalık türünün aşılanmasının doğal Orestias türü üzerindeki etkinin ne olduğu
konusunda sürekli bir araştırma olmamakla birlikte, ekzotik balık populasyonları hızlı bir
şekilde azalmaya başlamıştır. Alabalığın üremesindeki başarısızlık ve avcılığın önemli
ölçüde artması çöküşü hızlandırmıştır (1).
Titicaca gölüne ekzotik türlerin girmesi hastalık etkisini de ortaya çıkardı. Örn; I. multifilis, epizootik karakterde bir protozoan salgınına neden oldu. Yakalanmış Orestias agassii’lerin
%93’ünün parazit içerdiği belirlenmiştir. Balıkçılıkta %6 oranında kayıplara sebep oldu.
Pelajik balıklar bu parazitten pek etkilenmedi. Çünkü parazitin yayılması için bentik kistinin
oluşması gerekmektedir. Parazit, göle aşılanmış olan balık türleri ile nakledilmiştir (1).
2.8. Baykal Gölü (Rusya)
Büyük göllerdeki ekzotik türler sadece balıklarla sınırlı değildir. Ekzotik bitkiler de göl
ekosistemini değiştirir ve etkiler. Elodea canadensis, 1970’lerin ortalarında Baykal gölüne
girmiştir. Bu makrofit, Baykal gölünün kıyısal zonundaki makrofit communitesinin
(Potamogeton perfoliatus, Potamogeton pectinatus, Ranunculus trichophyllum, Myriophyllum spicatum, Cladophora spp., Spirogyra spp., Oedogonium spp. ve Mougeotia spp.) yapısını değiştirmesi
muhtemeldir. Elodea rekabetçi bir türdür ve toksinlere direçlidir. Gölde ötrifikasyon ve
kirliliğe neden olabileceği öne sürülmektedir (1).
2.9. Ladoga Gölü (Rusya)
Küçük bir amfipod olan Gmelinoides fasciatus littoral zondaki farklı ortamlara adapte olabilmesi ve yüksek üreme kabiliyeti nedeniyle Ladoga gölüne aşılanmıştır. Yüksek
yoğunluklara ulaşarak doğal Gammarus ve izopod Asaellus aquaticus’a negatif etkisi
olmuştur (1).
2.10. Biwa Gölü, Japonya
Japonya’nın en büyük gölüdür. Elodena nuttalli ve Egeria densa türleri Biwa gölünü
etkileyen ekzotik makrofit türleridir. Elodena 1961’de gölde bulunmuştur ve 1960’ların
sonunda dominant makrofit haline gelmiştir. Egeria ise 1969 da bulunmuş ve hızlı bir
şekilde Elode’nanın yerini almış ve dominant hale geçmiştir. Özellikle Egeria, doğal türlerin bulunduğu ekosistemin ötrifikasyonunu artırmıştır (1).
3. Ekzotik Türler Yolu İle İnfeksiyöz Hastalıkların Nakli
Bir nematod olan Anguillicola crassus, Anguilla japonica’nın zararsız bir parazitidir. 1980
102
I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETİMİ SEMPOZYUMU 7 - 9 ŞUBAT 2006, ANTALYA
yılında yılan balığı nakli ile Avrupaya girmiştir. Anguilla anguilla populayonlarında hızla
yayılmıştır. Günümüzde İtalya, Hollanda, Almanya, Belçika, Danimarka, Fransa ve
İngiltere’de görülmüştür. Düşük mortalite yapmakla birlikte, sekonder enfeksiyonları
artırma riski bulunmaktadır (9).
Pasifik istiridyesi (Crassostrea gigas) Japonya’dan Fransa kıyılarına yoğun bir şekilde
yayılması ile Portekiz istiridyesi Crassostrea angulata populasyonlarında azalmalar ortaya
çıkmıştır. Protozoan bir parazit olan Marteilla refrigus ve diğer bir protozoan parazit olan
Bonemia ostreae’nin neden olduğu epizootiler Avrupa istiridyesi Ostrea edulis populayonlarında ciddi mortaliteya neden olmuştur. Bu eş zamanlı ortaya çıkışta Pasifik
istiridyesinin (C. gigas) önemli rol oynadığı düşünülmektedir. Pasifik istiridyesi ile birlikte Sargassum muticum’un da geldiği, Fransa ve İngiltere kıyılarında yoğun yataklar
oluşturarak kıyı alanlarının kullanılmasına engel olduğu tespit edilmiştir. Undaria pinnatifida istiridyeler yoluyla yayılan bir yosun türüdür (9).
Frunkulosis, obligat bir balık patojeni olan Aeromonas salmonicida’nın neden olduğu sistemik bir bakteriyel hastalıktır. Bu bakteri İngiltere’ye Danimarkadan kahverengi alabalık,
Salmo trutta yolu ile taşınmış ve alabalık çiftliklerine yayılmıştır. Aynı hastalık İskoçyadan
infekte salmon smoltları yolu ile Norveç’e yayılmış ve Norveç salmon yetiştiriciliği
endüstrisinde kayıplara neden olmuştur(9).
Patojenik organizmaların yayılmasına diğer bir örnek monogenean olan Gyrodactylus
salaris’in İsveç’ten salmon smoltları ile Norveçteki heçerilere yayılmasıdır(9).
4. SONUÇ
Dünyadaki tatlı su göl kaynaklarındaki ekzotik türlerin etkisi ve yayılmaları ile ilgili bilgilerimiz sınırlıdır. Bu nedenle göllerdeki araştırma aktiviteleri ile ilgili yayınlar global
olarak yayınlanmalı, araştırmalar güncellenmelidir. Ayrıca ekzotik türlerin etkilediği diğer
göllerde de araştırmalara ihtiyaç bulunmaktadır.
Ekzotik türlerle aşılama öncesinde, ekolojik stabilite, sosyo-ekonomik yararlar ve
maliyetler arasındaki dengelerin tartışılması gerekmektedir. Afrika büyük gölleri,
Laurentian büyük gölü ve Titicaca büyük gölüne ekzotik türlerin aşılanması doğrudan ya
da dolaylı olarak sosyo-ekonomik etkilere sebep olmuştur. Bu etkiler balık avcılığında azalma, Titicaca ve Victorya göllerinde ticari balık ürününün azalması şeklindedir. Özellikle
uzun vadede sosyo-ekonomik maliyetleri çok yüksektir (1).
Ekzotik türlerin aşılanması insan aktiviteleri ve kararları sonucu gerçekleşir. İnsanlar,
türleri kıtalar arasında taşımayı istekli olarak yada kazara gerçekleştirirler. Büyük göller,
ülkeler arası geçiş noktaları özelliği taşıdığı için bir ülkenin yaptığı bir aşılama birkaç
ülkeyi birden etkileyebilir. Dolayısıyla aşılamalarda bir protokol geliştirilmelidir ve her
ülke aynı yolu izlemelidir.
Uluslar arası bir sistem oluşturmak amacıyla, Avrupa İçsular Balıkçılığı Tavsiye
Komisyonu(EIFAC), İndo-Pasifik Balıkçılık Konseyi(IPFC), Latin Amerika İçsu Balıkçılığı
Komisyonu((COPESCAL), Afrika İçsu Balıkçılığı Komitesi(CIFA), Büyük Göller Balıkçılık
Komisyonu(GLFC) gibi organizasyonlar kurulmuştur. Büyük göllerde balıkçılığın yönetimi için stratejik plan hazırlanarak nispeten güçlü organizasyonlar ile uluslar arası konsültasyon işlemleri ile muhtemel zararlı istilacıların yaşam döngüleri, ekolojik ihtiyaçları,
103
EKZOTİK TÜRLERİN AKUATİK EKOSİSTEMLERE ETKİLERİ
DİLER, DİDİNEN
yayılma durumları, kontrol metotları incelenmeli ve bu kaynak dünyadaki alıcı ülkeler için
aydınlatıcı bir rehber olarak kullanılmalıdır (1).
Sonuç olarak; dünyadaki büyük göllerin bazılarında faunada şiddetli değişimler devam
etmektedir. Bu göllerin ekzotik türler ve çevredeki olumsuz etkilerden korunmaya ihtiyacı
vardır. Örneğin; Baykal, Tanganika ve Malawi gölleri, bu durumdadır. Dünyadaki büyük
göllerin korunması, bu sularla sınırı olan ülkelerce de desteklenmelidir. Dünya mirası
alanlar muhafaza altına alınmalıdır.
5. KAYNAKLAR
1. Hall, S.R., Mills, E.L., 2000, Exotic species in large lakes of the world. Aquatic Ecosystem Health and
MAnagement, 3, 105-135.
2. Bionco, P.G. (2000). Conservation and management of native frehwater fish species. The workshop: Chinese
Freshwater Fishes: Reseaerch Priorities in Fish Biology and Informatics at the Aquatic Frontier. ACP-EU
Fisheries Research Report, 88pp.
3. Lorenzoni, M., Dörr, A.J., Dörr, A.J., Erra, R., Giovinazzo, G., Mearelli, M., Selvi, S., 2002, Growth and reproduction of largemouth bass (Micropterus salmonides Lacepede, 1802) in Lake Transimeno-Fisheries
Research, 56, 89-95.
4. Moyle, P., 1976, Fish Introductions in California: History and Impact on native fish. Biological Conservation,
Vol. 9, 101-118.
5. Akşıray, F., 1961. Bazı Türkiye Göllerine aşılanan sudak(Lucioperca sandra) Balıkları Hakkında. İ.Ü.
Hidrobiyoloji Araştırma Enstitüsü, Aliye Sarmaşık Yayınları, Seri A, 104-113.
6. Sarıhan, E., 1970. Eğirdir Gölü’ne Sudak balığı (Lucioperca lucioperca L.) ilave olunduktan sonra meydana
gelen değişiklikler. İ.Ü. Fen Fak. Hane Yayınları, Seri B, Sayfa 33-34.
7. Balık, İ., Çubuk,H., Özkök,R., Uysal,R.,2004. Size Composition, Growth Characteristics and Stock Analysis
of the Pikeperch, Sander lucioperca(L. 1758), Population in Lake Eğirdir, Turk. J. Vet. Anim. Sci. 28:715722.
8. Kuşat, M., Koca, H. U., 2004. Eğirdir Gölü’nde Yaşayan Gümüşi Havuz Balığı Carassius auratus gibelio
(Bloch, 1782)’nın Kondisyon Faktörü, Büyüme Parametreleri, Üreme Dönemi ve Et Veriminin Tespiti.
SDÜ Eğirdir Su Ürünleri Fak. Derg., Cilt 1, Sayı 11, 1-5.
9. Diler, Ö., 1998, Balık Hastalıkları Ders Notları.
104
Download