KAPİTÜLASYONLARIN KALDIRILMASININ YOZGAT’TA KUTLANMASI -BİR DUA VE BİR HAKARET DAVASI Mesut DEMİR1 Özet 1 Ekim 1914’te padişah iradesiyle Memalik-i Osmaniye’de yabancılar elinde bulunan mali, hukuki ve idari kapitülasyonların kaldıracağı duyurulmuş ve İstanbul’da bulunan yabancı elçiliklere de bu haber verilmişti. Kapitülasyonların lağvı özellikle Müslüman tebaada büyük bir sevinç doğurmuştur. Osmanlı İttihat ve Terakki Kulübü önderliğinde başta İstanbul olmak üzere birçok yerde mitingler yapılmıştır. Bunlardan biri de Yozgat’ta yapılan mitingdir. Mitinge Yozgat’taki Müslüman, Hristiyan ve Rum tebaa ile birlikte sancağın adli ve mülkiyesinden üst düzey birçok memur da katılmıştır. Mitingde konuşma yapanlardan Müderris Hoca Mehmet Efendi’nin duasının bir bölümünde “Allahümme kahhir e’dâena ve e’dâi’d-dîn, fensurna ale’lkavmi’l-kâfirîn” (Bizim düşmanlarımızı ve din düşmanlarını kahr eyle ve kâfirlere karşı bize yardım et) dua ve ayetini zikretmiştir. Yozgat İstinaf Müddei-i ‘umûmîsi Tevfik Bey bu duanın yeri ve zamanı olmadığı ve gayr-i Müslüm tebaanın rencide edildiği şeklinde yakınında bulunanlara bazı sözler söylemiştir. İstinaf Mahkemesi eski Başkâtibi Abdullah Efendi tarafından bu sözlerin ahalinin nefretini çektiği ve hocaya hakaret edildiği ifade eden bir ihbar mektubu ile Tevfik Bey’i Ankara Valiliği’ne şikâyet etmiştir. Bu şikâyet üzerine Ankara ve Yozgat Adliye Müfettişliğince mitinge katılan Ermeni murahhası, Yozgat mutasarrıfı, Yozgat müftüsü gibi görevlilere sorular sorularak bir soruşturma yapılmıştır. Yapılan teftiş neticesinde bu ihbarın gerçek olmadığı ortaya çıkmıştır. Anahtar Kelimeler: Yozgat, Kapitülasyonlar, İttihat ve Terakki Cemiyeti. Abstract Celebrations in Yozgat for the abolishment of the capitulations - a Prayer and a Movement CaseIn 1 October 1914, the abolishment of the financial, legal and administrative capitulations held by the foreigners in Ottoman Nation was announced by the imperial decree, and it was reported to the foreign embassies in Istanbul. Abolition of the capitulations welcomed with joy among the Muslim people. Demonstrations were held in lots of places initially in Istanbul under the leadership of Ottoman Committee of Union and Progress. One of the demonstration was held in Yozgat. Muslim, Christian and Rum people, legal and civil government employees participated in this demonstration together. Mudarris Hodja Mehmet Efendi, one of the speakers in the demonstration, said a prayer with a verse of the kuran Allahümme kahhir âdaena ve adai’d-dîn, fensurna ale’l-kavmi’l-kâfirîn (cast our enemies and the enemies of our religion and help us up against the heathens). After the speech, it was presumed allegedly that Yozgat Appeal Public Prosecutor Tevfik Bey said that this prayer was out of place and time. Thereupon the former chief clerk of the appeal court Abdullah Efendi complained with a letter of advice stating that Tevfik Beys statement was leading the people to hatred and insulting the hodja. Upon the complaint, Ankara and Yozgat Judiciary Inspectorships conducted an investigation among the officials who participated in the demonstration like Armenian delegate, Yozgat Governor and Yozgat Mufti. As a result of the investigation, the complaint was appeared to be not true. Araştırmacı, Başbakanlık Osmanlı Arşivi, [email protected] 1 176 1. Giriş Fransızca’da “Capitülation” olarak kullanılan Kapitülasyon2 kelimesi, geçici veya sürekli olarak bir memlekette yaşayan yabancı uyruklu kişilere tek taraflı olarak tanınmış hak ve imtiyazlar3 manasına gelmektedir.4 Osmanlılar ’da yabancı devletlere verilen ticari imtiyazları veya sulh antlaşmalarını ihtiva eden belgelere ahidnâme denirdi. Ahidnâme kelimesi Arapça ahd (vasiyet etmek, ısmarlamak, yemin etmek, aman vermek ve zimmetine almak) ile Farsça nâme (mektup, kitap) kelimelerinden meydana gelmektedir.5 Ticari imtiyazların yani kapitülasyonların verildiği belgelerin diplomatik adıdır. Bu mahiyetteki ahidnâmeler ile müste’min6 adı verilen ahidnâmeli devletler tebaasına Osmanlı toprak ve karasularında seyr ü sefer, ikamet ve ticaretleri sırasında tanınan hakları ve tabi olacakları şartları içermektedir.7 Türkçe’de Kapitülasyonlara uhûd-ı atîka, muahedât-ı atîka, imtiyazât-ı atîka ve imtiyazât-ı ecnebiye isimleri de kullanılmıştır.8 Osmanlı Devleti Yakındoğu’yu, coğrafi keşiflerden önceki gibi Uzakdoğu- Avrupa ticaret yolunun güzergâhı olarak tutabilmek, ayrıca kendi toprakları üzerindeki ticareti de geliştirmek için Anadolu Selçukluları, Bizans ve Memluklular tarafından Ceneviz ve Venediklilere verilmiş olan imtiyazları XIV. Yüzyıldan itibaren yenilemiş ve XVI. Yüzyıldan itibaren de Fransa (1536) İngiltere (1580), Hollanda (1612), Avusturya (1616) başta olmak üzere İsveç (1737), Sicillateyn (1740), Danimarka (1756), Prusya (1761) ve İspanya’ya (1783), Fransa ve İngiltere’ninkilere benzer kapitülasyonlar vermiştir.9 2. Kapitülasyonların Kaldırılma Çabaları Kapitülasyonların zararların anlaşılmaya başlamasıyla bu imtiyazların tümden kaldırılma çabalarının ilki diyebileceğimiz girişim, Osmanlı padişahı III. Ahmet (1703-1730) döneminde sadrazam olan Damat veya Şehid Ali Paşa10 (1713-1716) tarafından gerçekleştirilmeye çalışılmıştır.11 XIX. yüzyıl başlarına kadar imtiyazlı Avrupa devletleri kapitülasyonların karakterini değiştirerek yavaş yavaş Osmanlı ekonomisini Avrupa ekonomisine bağımlı bir hale getirmeye başlamışlardır. Kapitülasyonların bu şekilde istismar edilmesine ilk ciddi tepkiyi ilk defa III. Selim koymaya çalışmış ve kapitülasyonların gerçek anlamda tatbiki için bir mücadeleye girişmiştir.12 Başka bir çaba ise Kırım Savaşı’ndan (1853-1856) sonra Âlî Paşa’nın Paris’teki Barış konferansındaki çabasıdır. Sadrazam Âlî Paşa, savaştan sonra yapılan Paris Barış konferansında Rusya’nın savaşın temel sebeplerinden biri olarak eski bir kapitülasyon imtiyazının bozulmasıyla ilgili iddianın reddini ve Osmanlı Devleti’nin bağımsızlık ve bütünlüğü adına Avrupa devletlerinin garantisini almıştı. Böylece Osmanlı Devleti Avrupa milletler camiasına girecek ve kapitülasyonların lağvı gerçekleşecekti. Ancak Kapitülasyonların lağvı meselesi İstanbul’da ayrı bir konferansta ele alınacaktı. Durum İstanbul’da ciddiye alınmışsa da İstanbul’da yapılacak konferans hiçbir zaman gerçekleşmiş ve kapitülasyonlar teyit edilerek devam etmiştir.13 Kapitülasyon için bakınız. Mehmet Zeki Pakalın, “Kapitülasyon” Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, İstanbul 1993, C. II, 4. Baskı, s.177-181. 3 İmtiyâz: “ayrıcalık ve üstünlük” anlamında gelen bu kelime bir devletin kendi ülkesinde özellikle yabancı kişi, zümre, kurum veya devletlere verdiği iktisadi hak ve ayrıcalıkları ifade eder. Cengiz Kallek, “İmtiyâzât”, DİA, C. XXII, İstanbul 2000, s.242 4 Zekeriya Türkmen, “Osmanlı Devletinde kapitülasyonların Uygulanışına Toplu Bir Bakış”Otam 1995, Sayı:6, s. 326. 5 Mustafa Fayda, “Ahidnâme”, DİA, C.I, İstanbul 1988, s.535; Mübühat Kütükoğlu, “Ahidnâme”,DİA, C. I, İstanbul 1988, s.536 6 Osmanlı ülkesinde oturmalarına ahidnâme ile müsaade olunan yabancı devletler tebaasına denirdi. 7 Mübühat Kütükoğlu, “Ahidnâme”, s.537 8 Zekeriya Türkmen, a.g.m. s.326. 9 M. Kütükoğlu, “Ahidname”, s.537-538. 10 Bakınız. Abdülkadir Özcan, “Şehid Ali Paşa” DİA C.XXXVIII 2010, s.433-434. 11 Mehmet Emin Elmacı, “ I. Dünya Savaşı ve Kapitülasyonların Kaldırılması” Türkler, Ankara 2002, s.381. 12 Ali İhsan Bağış, Osmanlı Ticaretinde Gayri Müslümler, Ankara 1983 s. 16. 13 Halil İnalcık, “Osmanlı’nın Avrupa ile Barışıklığı: Kapitülasyonlar ve Ticaret” Doğu Batı Dergisi, Ankara 2003, sayı:24, s. 74. 2 177 1890 yılında ticari kapitülasyonların yenilenmesi için yapılan müzakereler sırasında da Almanya’nın kapitülasyonların kaldırılmasına razı olması, diğer kapitülasyonlardan faydalanan devletlerin tepkisine yol açmıştı. Ancak Almanya bunu diğer devletlerin de razı olmasına bağladığından buradan da sonuç çıkmamıştır.14 Osmanlı Devleti’nin durumu artık giderek yarı sömürge statüsünden farksız bir hale gelmiş ve bankalar, denizyolları, madenler, gaz, elektrik, liman tesisleri, posta ve telefon gibi önemli kamu hizmetleri artık imtiyazlı Avrupalı şirketlerinin eline geçmiştir.15 Kapitülasyonlarla elde edilen imtiyazlar sonucunda ortaya çıkan istismarlar ve misyoner faaliyetleri, Osmanlı Devleti ve tebaası üzerinde siyasi, askeri, ekonomik ve sosyal bakımından emperyalist devletlerin hareket alanını kolaylaştırmıştır. Vahametin farkında olan Osmanlı kamuoyu kapitülasyonlara şiddetle karşı çıkmış ve 1908’den itibaren her hükümet kapitülasyonların kaldırılmasını hükümet programının başına koymuştur.16 II. Meşrutiyet sonrasında İttihat ve Terakki Cemiyeti ekonomi politikası gereği 1911 kongresinde kapitülasyonların kaldırılması konusunu gündeme getirmiştir. Trablusgarp’ın İtalya tarafında işgal edilmesinden sonra yayınlanan bir talimatname ile İtalyan tebaası hakkındaki kapitülasyonların geçersiz sayılması, kaldırma politikasını uygulamaya başladığını göstermektedir.17 3. Kapitülasyonlar Tek Taraflı Kaldırılıyor İttihat ve Terakki, kapitülasyonları kaldırma politikasındaki her teşebbüsünde yabancı devletlerin itirazları ve protestoları ile birlikte Osmanlı’dan taviz koparma girişimleriyle karşı karşıya kalmıştır. Bu nedenledir ki bu politikanın uygulanmasının anlaşma yolu ile değil bir oldubitti ile kaldırılabileceğinin farkına varılmış ve uygun zaman beklenilmiştir.18 28 Temmuz 1914’te I. Dünya Savaşının başlamasıyla Avrupa’daki savaş ortamı, Osmanlı Hükümeti’ne, kapitülasyonların kaldırılması için fırsat vermişti. Bu ortamı değerlendirmek için önce İngiliz, Fransız ve Rus elçileri nezdinde yapılan teşebbüslerden netice alınmayınca kapitülasyonları tek taraflı kaldırma yoluna gidilmiştir.19 İttihat ve Terakki Kabinesi, 8 Eylül 1914’de yaptığı son toplantıda kapitülasyonların kaldırılması kararını almıştır. 1 Ekim’den itibaren yürürlüğüne gireceği hakkındaki bu karar Sultan V. Mehmet Reşad tarafından onaylanmış ve aynı gün içinde irade çıkmıştır.20Alınan kararın 9 Eylül akşamı da yabancı elçiliklere tebliği kararlaştırılmıştır.21 9 Eylül’de Elçiliklere gönderilecek notanın bir suretinin İstanbul gazetelerine de gönderilmesiyle bu müjdeli haberden dolayı gazete binaları süslenmiş ve sonrasında haber İstanbul halkı arasında yayılmıştır. Halk sokaklara inmiş, her yer bayraklarla donatılmış, İttihat ve Terakki Cemiyeti önünde halk coşkularını göstermiştir.22İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin önderliğinde 10 Eylül’de Sultanahmet Meydanı’nda büyük bir miting düzenlenmiştir.23 H. İnalcık, a.g.m., s.75. H. İnalcık, gös. yer, s.75. 16 Gös. yer, s. 75 17 M. Emin Elmacı, a.g.m., s.381. 18 M. Emin Elmacı, a.g.m., s.382. 19 Muhammet Emin Külünk, Kapitülasyonların Kaldırılması, İstanbul 2011, s. 35. 20 BOA. MV. 236/78 Lef no:2 17 L. 1332/8 Eylül 1914, BOA. ŞD. 2830/70 lef no:2 19 L. 1332/10 Eylül 1914. 21 M. E. Külünk, a.g.e., s.41-46. 22 M. E. Külünk, a.g.e., s. 68-69. 23 M. E. Külünk, a.g.e., s. 73. 14 15 178 4. Yozgat’ta Kapitülasyonların Kaldırılmasının Kutlanması İstanbul halkı, imtiyazlara son verilmesi üzerine gösterdikleri sevinç halleri ve yaptıkları gösterilerden diğer vilayetlerin kendi belediyeleri aracılığıyla da tüm Osmanlı milletinin haberdar edilmesini kendi belediyeleri ve Şehremaneti’nden talep etmişlerdir.24 Şehremaneti, vilayetlere gönderdiği 10 Eylül tarihli telgrafta, Osmanlının senelerden beri inkişafına mani olan imtiyazât-ı ecnebiyyenin ilgasından dolayı payitaht ahalisin sevinç içinde olduklarını ve ahalinin, belediye belediye dolaşarak vilayet ahalisinin de sevinçlerine iştirak etmeleri taleplerinin bildirilmesi temennilerini dile getirmiştir.25 İttihat ve Terakki Cemiyetinin 10 Eylüldeki mitinge katılım için taşradaki şubelerini haberdar etmesi ve Şehremaneti’nin telgrafıyla taşra halkı da böylece kapitülasyonların ilgasından haberdar olmuştur. Buna bağlı olarak İstanbul dışında kapitülasyonların kaldırılmasıyla ilgili kutlamaların yapıldığı yerler arasında İzmir, Şam, Konya, Malatya, Giresun Trabzon, Erzurum, Mamüretü’l-Aziz, Bolu ve Arhavi gibi pek çok şehir ve kasabada coşkulu gösteriler yapılmıştır.26 Ayrıca Musul Valisi Süleyman Nazif, Beyrut Valisi Bekir Sami, Kayseri, Muş ve Tire belediye reisleri ve azalarından, Antep İttihat ve Terakki Cemiyeti ile Dersaadet Ticaret ve Sanayi Odası gibi halkın farklı kesimlerinden tebrik telgrafları başkente çekilmiştir.27 Ülkedeki bu gelişmeye, Yozgat Osmanlı İttihat ve Terakki Kulübü de bir miting düzenleyerek katılmıştır. Mitingin icra edilmesi için bir miting heyeti oluşturulmuştur. Yozgat Osmanlı İttihat ve Terakki Kulübü’nün daveti üzerine Yozgat Bidayet Ceza Reisi Hamza Bey’de miting heyetinde yer almıştır.28 Bu heyet, mitingin yapılacağı yeri ve mitingde konuşma yapacakları belirlemiştir. Yozgat’ta yapılan mitingin tarihi Yozgat Osmanlı İttihat ve Terakki Kulübü’nün ve Yozgat ahalisinin kapitülasyonların kaldırıldığının duyulmasından sonraki günler içinde olduğunu göstermekte ancak kesin bir tarihe de ulaşılamamıştır. Kapitülasyonların kaldırılması münasebetiyle sevinç ve memnuniyetin gösterilmesi için ahaliden ve memurinden birçok kimse Yozgat Hükümet Dairesine gelmiştir. Kapitülasyonların kaldırılmasının amaçları ve faydalarının halka bir kat daha izah edilmesi ve dua edilmesi için ahali hükümet dairesinden hareketle Mekteb-i Sultani yakınlarındaki Atik Kışla karşında kasabanın cirit meydanında toplanmıştır.29 Cirit meydanında yapılan bu mitinge Yozgat’ta yaşayan gayri Müslüm tebaadan Ermeni ve Rum cemaatlerinin papaz ve murahhasları, adli ve mülki sınıftan üst düzey birçok memur da katılmıştır. Mitingde kürsüye nutuk irad etmek ve dua etmek için sırasıyla Mekteb-i Sultani Müdürü Bahaddin Bey, Yozgat Şer‘iyye Mahkemesi Başkatibi İhsanullah Efendi ve Çerkez Bekir Ağa’nın oğlu müderrisinden Hoca Mehmet Efendi çıkmıştır. 25 Ekim 1914’ten önce düzenlendiği görülen Yozgat mitingi hakkında şimdiye kadar yapılan çalışmalarda ve dönemin süreli yayınlarda detaylı bir bilgiye rastlanılmamıştır. Ancak ilginç bir şekilde vuku bulan şikâyet bir mektubu ile Yozgat’ta kapitülasyonların kaldırılması üzerine yapılan mitingden haberdar olmaktayız. 5. Bir Dua ve Bir Hakaret Davası 25 Ekim 1914 tarihinde Ankara Vilayeti’ne, Yozgat İstinaf Mahkemesi eski Başkâtibi Abdullah Efendi tarafından bir şikâyet mektubu gönderilir. Abdullah Efendi mektubunda Yozgat İstinaf Mahkemesi M. E. Külünk, a.g.e., s.77. M. E. Külünk, a.g.e., s. 78’de 117. Dipnot’tan. 26 M. E. Külünk, a.g.e., s. 82. 27 BOA DH. KMS 27/36, lef no:1,8, 10, 11, 15, 17, 30, 31, 33, 29 Şevval 1332 /13 Eylül 1914. 28 BOA. DH. EO 637/144, Lef no:11. 29 BOA. DH. EO. 144/67 Lef no: 9. 24 25 179 Müddei-i ‘umûmîsi30 Tevfik Bey’in, kapitülasyonların kaldırılması nedeniyle Yozgat’ta yapılan mitingde ahalinin sevinç gösterdiği bir sırada mitingde bulunanların nefret ve dikkatini çekecek bir şekilde alanı hızlıca terk ederek ve dua eden hocalara da hakarette bulunduğu yazıyordu.31 7 Kasım’da Ankara Valiliği bu ihbar mektubu üzerine Adliye Müfettişliği’ne soruşturma açtırmıştır. Ankara Valiliği’nin emri üzerine Ankara İstinaf Müddei-i ‘umûmîliği vasıtasıyla Ankara ve Yozgat Adliye Müfettişliği şikâyeti araştırmak için oluşturulan teftiş heyeti 11-12 Kasım günleri bu tahkikatı gerçekleştirmiştir. Ankara ve Yozgat Adliye Müfettişliği Teftiş Heyeti mitinge katılanlardan Ermeni Milleti Murahhası vekiline, Yozgat İstinaf Mahkemesi azasından Yanyalı Avram Efendi’ye, Yozgat Merkez Komiser Muavini Hüseyin Hüsnü Efendi’ye, Yozgat Şer‘iyye Mahkemesi Başkatibi İhsanullah Efendi’ye, İdare Meclisi azasından Şevket Bey’e, Bidayet Müddei-i ‘umûmîsi Lütfü Bey’e, Bidayet Ceza Reisi Hamza Bey’e, Yozgat Mutasarrıfı Mehmet Ali ve Yozgat Müftüsü Es-Seyyid Mehmed Hüsnü efendilerden “Kapitülasyonların ilgâsı hasebiyle tertîb edilen mitingde İstinâf Müddei-i Umûmîsi Tevfik Bey’in huzzârınnazâr-ı nefretlerini câlib bir sûret de mahall-i mezkûrden mütehevviren firâr ve du‘â-gû efendileri tahkîr eylediği ihbâr olunduğundan bu bâbdaki meşhûdât ve ma‘lûmâtınızı zeylen tahrîr ettirmeniz mercûdur efendim. Fî 29 Teşrîn-i Evvel sene 330” şeklinde yazılı olarak ifadelerini istemiştir.32 Bu şikayet hakkında ifadesine başvurulandan ve aynı zamanda kürsüye çıkmış olan Yozgat Şer‘iyye Mahkemesi Başkatibi İhsanullah Efendi, “…mumaileyh İstinâf Mahkemesi Tevfik Bey’de orada idi. Du‘ânın hitâmından sonra du‘ânıza hitâben Hoca Mehmed Efendi denilen zât nutuk ve du‘âda bilâ-tefrîk Devlet-i Aliyye-i Osmaniye’den olan Ermeni ve Rumların papasları ve murahhasları hâzır iken anlarında kahrına du‘â ediyor gibi anlara ifhâm ettirdi. Binâenaleyh bu zât bizi murahhas vekîli ve diğer meclis-i ruhânileri nezdinde mahcûb bırakıyor, umûr-ı hariciyeniz yok mu yollu bendenize hitaben nasihat yollu hiddetle ifâde etti.” şeklinde ifade vermiştir.33 Mitingde bulunan Ermeni tebaadan ve Yozgat İstinaf Mahkemesi azasından Yanyalı Avram Efendi kendisine yöneltilen soruyu “… sultani müdüründen sonra genç bir hoca efendi kürsüye çıkarakimtiyazât-ı ecnebiyenin ilgâsı menâfî‘inden bahs ile onu müte‘âkib bir du‘â okudu. Mûmaileyhin du‘âsında telaffuz ettiği “e’dâ-yı dîn ” kelimesini mahall-i mezkurda Ermeni ve Rum rüesa-yı ruhaniyesi bulunmaları hasebiyle müddei-i umûmî bey fazla görerek bunun sebeb-i içtima ile münasebet olmadığını söylediğini işittim buna dâir başka bir ma‘lûmatım yoktur efendim.”34 şeklinde cevaplamıştır. Mitingin tertip heyetinde yer alanlardan Yozgat Bidayet Mahkemesi Ceza Reisi Hamza Bey ifadesinde ise şöyle demiştir: “… cirid meydanında zevât-ı müntehab canibinden irâd olunan nutk ve du‘â esnâsına İstinâf Müddei-i Umûmîsi Tevfik Bey’in de hâzır bulunduğunu görmüş isem de huzzârın nazar-ı dikkat ve nefretlerini câlib bir güna hareketle firâr ettiğini görmedim. Ma‘mâfih mahall-i mezkûrdan infikâk edildikten sonra du‘â-gu efendinin Arabü’l-ibâre edâ eylediği du‘â esnâsında (Allahümmekahhirâ‘dâenâ ve a‘dâi’d-dîn35 ve fensurnâale’l-kavmi’l-kâfirîn36) kısmı hâzır bulunan Rum ve Ermeni ruhbânın rencide olmamaları için ve du‘ânın zemîn ve zamâna ve mekâna münâsib olması ve Türkü’l-ibare bulunması daha muvâfık olacağını ifade etmiş. Tevfik Bey Efendi’nin bu sûretle kelâmı hiçbir kimse üzerinde su-i zân hâsıl Müddei-i ‘umûmî: Savcı, ‘umûmî haklar adına dava açan hâkim. Ferit Devellioğlu, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, Aydın Kitabevi Yayınları 2013, s.826. 31 BOA. DH. EO. 637/144 Lef no: 2. 32 BOA. DH. EO. 637/144 Lef no: 10. 33 BOA. DH. EO. 637/144 Lefno: 4. 34 BOA. DH. EO. 637/144 Lef no: 4. 35 Ey Allah’ım bizim düşmanlarımızı ve din düşmanlarını kahr eyle. 36 Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et.Ku’rân-ı Kerim Meali, Bakara Süresi 2/286, s.58, 12. Baskı Ankara 2001. 30 180 olmamış olub ve du‘â-gu efendileri ve efrâd-ı sâireyi tahkîr ettiği hakkındaki ihbâr dahi kezb-i mahzdan ibârettir...” 37 Teftiş heyeti, 11-12 Kasım tarihlerinde yaptığı tahkikat ile mitinge katılanlardan isimleri yukarıda zikredilmiş olanların verdiği yazılı beyanları dikkate olarak 21 Kasım 1914’de bir fezleke hazırlamıştır.38 Ankara ve Yozgat Adliye Müfettişliğinin bu fezlekesi ile bu hakaret davasının neticesi gün yüzüne çıkmıştır. Fezlekeye göre, Yozgat’ta kapitülasyonların kaldırılması üzerine yapılan mitingde ahalinin sevinç hallerini göstermek için toplandığı cirit meydanında bulunanlardan Yozgat İstinaf Mahkemesi Müddei-i ‘umûmîsi Tevfik Bey’in akd edilen içtimaının sonuna kadar diğer memurlarla birlikte bulunduğu ve o sırada hiç kimsenin nefretine sebep olacak bir harekete ve kimseye de hakarette bulunmadığı görülmüştür. Hatta Tevfik Bey’in mitingin bitiminden sonra duanın zemin ve zamana uygun şekilde ve halkın anlayabileceği şekilde yapılmasını, yanında bulunanlara hasbihal şeklinde ifade ettiği ortaya çıkmıştır. Şikâyet dilekçesi gönderen İstinaf Mahkemesi eski Başkâtibi Abdullah Efendi’nin bu ihbarı zimmet ve görevi kötüye kullanma suçlarından dolayı Müddei-i ‘umûmî Tevfik Bey tarafından görevinden el çektirilmesi sonucu yapıldığı ve şikâyetin bir husumet eseri olduğu anlaşılmıştır. İhbarın asılsız olduğunun ortaya çıkmasıyla dosya kapatılmış, alınan ifade tutanakları ve fezleke Dâhiliye Nezareti’ne (İçişleri Bakanlığı) gönderilmiştir. 6. Sonuç 1914 yılında Kapitülasyonların kaldırılması gibi Osmanlı Devleti’nin ekonomik bağımsızlığını kazanmasını sağlayacak önemli bir tarihi süreç yaşanmıştır. Kapitülasyonların kaldırılacağının Osmanlı halkı tarafından öğrenilmesiyle birlikte öncelikle başkent İstanbul olmak üzere ülkenin birçok yerinde kutlama mitingleri yapılmış ve halkın birçok kesiminden tebrik telgrafları çekilmiştir. Yozgat’ta yapılan miting ile bu sevince ortak olunmuştur. Yozgat’ta yapılan miting ayrıntıları hakkında daha fazla bilgi edinilememesi yerel bazda süreli yayınların azlığındandır. Yozgat mitinginde konuşmacılardan Hoca Mehmet Efendi’nin sarf ettiği din düşmanları kelimesinden kaynaklı Müddei-i ‘umûmî Tevfik Bey’i bazı hassasiyetleri gözetmeye çalışması ve sonrasında hakkında yapılan şikâyet üzerine yapılan tahkikat neticesinden şikâyetin yalandan ibaret olduğu ortaya çıkmıştır. Bu olay tarihte adi bir vaka olarak geride kalmıştır. Ancak bu olay aynı zamanda geçmişte Yozgat’ta yapılan miting hakkında Yozgat’ın tarihine ışık tutan önemli bir olay olarak da yerini alacaktır. 7. Kaynakça BOA. (Başbakanlı Osmanlı Arşivi) DH. (Dahiliye Nezareti) EO. (Evrak Odası), 637/144. BOA. DH. KMS. (Kalem-i Mahsusa) 27/36. BOA. MV. (Meclis-i Vâlâ) 236/78. BOA. ŞD. (Şura-yı Devlet) 2830/70. Bağış, Ali İhsan, Osmanlı Ticaretinde Gayri Müslümler, Ankara 1983. 37 38 BOA. DH. EO. 637/144 Lef no: 11. BOA. DH. EO. 637/144 Lef no: 3. 181 Devellioğlu, Ferit, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, Ankara 2013. Elmacı, Mehmet Emin, “ I. Dünya Savaşı ve Kapitülasyonların Kaldırılması” Türkler, Ankara 2002 Fayda, Mustafa, “Ahidnâme”, DİA, C.I, İstanbul 1988. İnalcık, Halil, “Osmanlı’nın Avrupa ile Barışıklığı: Kapitülasyonlar ve Ticaret”, Doğu Batı Dergisi Ankara 2003. Kallek, Cengiz, “İmtiyâzât”, DİA, C. XXII, İstanbul 2000. Külünk, Muhammet Emin, Kapitülasyonların Kaldırılması, İstanbul 2011. Ku’rân-ı Kerim Meali, Diyanet İşleri Başkanlığı 12. Baskı, Ankara 2001. Kütükoğlu, Mübühat, “Ahidnâme”, DİA, C. I, İstanbul 1988. Pakalın, Mehmet Zeki, “Kapitülasyon” Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, İstanbul 1993. Özcan, Abdülkadir, “Şehid Ali Paşa” DİAC.XXXVIII, İstanbul2010. Türkmen, Zekeriya, “Osmanlı Devletinde kapitülasyonların Uygulanışına Toplu Bir Bakış” Otam 1995. 8. Ekler: Ek 1: Yozgat İstinaf Mahkemesi eski Başkâtibi Abdullah Ek 2: Ankara ve Yozgat Adliye Müfettişliği’nin 21 Kasım 1914 Efendi’nin ihbar mektubu BOA. DH. EO 637/144 Lef no:2 tarihli Fezlekesi. DH. EO. 144/67 Lef no:3 182