Sinem Eren 21201045 Turk102-24 Deneme1 Gönenç Tuzcu Bir

advertisement
Sinem Eren
21201045
Turk102-24
Deneme1
Gönenç Tuzcu
Bir Kedi Asla Alelade Bir Kitabın Üstünde Uyumaz
Herkesin bir hayat felsefesi vardır. Bunu yazıya dökmesek de ona göre
yaşarız. Federica Sgarbi’den Kedilerin Felsefesi Filozların Kedileri ise bize
kedilerin yaşam felsefesini anlatıyor. Aslında bu kitaba kedilerin yaşam
felsefesini anlatıyor deyip geçmek haksızlık olur. Yazarın asıl anlatmaya,
göstermeye çalıştıkları ise gerçekten paha biçilemez. Kitabın ismine ilk
bakıldığında insanın aklına felsefe tamam da kedilerin felsefesi mi olur?
Sorusunu akla getiriyor. Fakat kitabı okuduktan sonra aklınıza gelen sorular ise
bambaşka oluyor. Örneğin, Hediye olarak evcil hayvan alınır mı? Sokağa bir
kap su ve mama koymak çok mu zor? sorular böyle devam ediyor.
Yapmamız gereken tek şey sadece kendimizi onların yerine koyup bir de
dünyaya öyle bakmak. Hayvanların bir obje olarak görülmesi, gelişen ve değişen
dünyayla birlikte iyice arttı. Eski zamanlarda çöplerimiz hayvanlar için daha
ulaşılabilirken, şimdi metal konteynerlerde oldukları için ulaşmakta daha çok
zorluk çekiyorlar. Belki insanların yaşamı kolaylaşıyor fakat bu dünyada sadece
insanlar yaşamıyor her canlı eşit haklara sahip işte bunu görebilsek belki de
kedilerin felsefesi mi olurmuş? Sorusunu sormayacağız. Son yıllarda ise bir
moda çıkmış, hediye olarak hayvan almak amaç ise mutlu etmek peki ya daha
ilkokula giden bir çocuğa bilinçsizce evcil hayvan almak doğru mu? Kendime bu
soruyu sorduğumda aklıma 7 yaşındaki kuzenime alınan su kaplumbağaları
geliyor. Dikkat ederseniz kaplumbağalar diyorum bir değil 2 tane ve 7 yaşındaki
bir çocuğa 2 tane canlıyı hediye ediyorsunuz. Sonuca bakıldığından ise su
kaplumbağaları için yapılmış plastik ortasında palmiyesi olan kaplar ile çocuğun
palmiyeleri kullanarak kaplumbağaları fırlattığını görüyorsunuz. Çocuk bu deyip
geçiyoruz ama tamam o çocuk bilmiyor nasıl davranacağını ama sen o güzel
aklına dayanarak nasıl gidip alıyorsun ve bir hayvanı hediye olarak görüyorsun?
Federica Sgarbi, Kedilerin Felsefesi Filozların Kedileri kitabında minik
sevimli kedilerin her zaman bir yuva bulabileceğini, diğerlerinin ise sokakta
kalmaya veya barınağa koyulmaya mahkum olduğunu anlatarak aslında bize bir
felsefe olan türcülük karşıtlığını da gönderme yapıyor. Cins kedi veya cins olan
diğer hayvanlara daha çok sevgi gösterip sokaktaki hayvanlara sırf zayıf ve cins
olmadıkları için farklı bir bakış açısıyla bakma düşüncesine karşı olmayı
“türcülük karşıtlığı” olarak tanımlayabiliriz. Sokağa bırakılan her bir kap mama
ve su, sadece sevimli ve güçlü hayvanların iyi bakılıp beslendiğini değil,
sokaktaki zayıf ve güçsüz hayvanlara da ulaşabilmek umudu için çaba
harcandığını göstererek türcülük karşıtlığı felsefesine destek oluyor. Aslında bu
felsefe yayılması gereken bir düşünce ve Federica Sgarbi de Kedilerin Felsefesi
Filozların Kedileri kitabıyla bir bakıma buna yardımcı oluyor.
Federica Sgarbi kitabında hediyelik hayvan, türcülük gibi birçok kavramı
sorgulamamızı sağlayarak yeni bakış açıları ortaya sunmuştur. İnsanların
kendini diğer canlılardan üstün görmesinin ve hayvanları objeleştirerek onlara
hiç acı duymuyormuş gibi davranmasının değişebileceğine olan inancım kitap
sayesinde az da olsa arttı. Hayvanların insanların ihtiyaçları için öldürülüyor ve
sömürülüyor olmasına duyulan insanca rahatsızlığın toplumumuzda da arttığı
görülmekte ve umarım ki birçok üniversitede bu
düşünceyi yaymak adına kulüpler açarak hiç değilse kampüs içindeki hayvanlara
sahip çıkılabileceğini düşünüyorum. Üniversitemizde ise aktif olarak çalışan
Hayvan Dostları kulübü ile bu felsefesinin yayılacağına inanıyorum. Hisseden,
duyguları olan her canlının eşit haklara sahip olduğunu unutmamak gerek ve
belki de feleğin tokadını yemiş kediler ve diğer tüm hayvanlar için sokağa bir
kap su ve mama koymayı hayat felsefemize katmalıyız.
Download