DOĞMAYAN GÜNEŞ: CİZRE, SİLVAN VE LİCE* Ümit Doğan*, Fırat Akman** İnsanlık tarihiyle birlikte paralel gelişen devlet kavramı “toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal bakımdan örgütlenmiş millet veya milletler topluluğunun oluşturduğu tüzel varlıklardır” şeklinde tanımlanmaktadır.Devlet politikalarına karşı örgütlü kitlelerin kendini en net biçimde ifade ettiği alanı -özellikle türkiye yerelinde- sokaklar olarak nitelendirmek mümkündür. Süre gelen zaman içerisinde sokaklar halkların dili, duvarlar ise halkların matbaası olmuştur. Türkiye tarihinin en büyük sorunu olarak nitelendirilen "Kürt Sorunu" nda sona yaklaşıldığını düşünülen ve geçen 2 yıl içerisinde yaşanan seçimlerle birlikte siyasal iktidar tarafından yaşatılanların eski devlet kodlarıyla okunduğunu söyleyebilmek mümkündür. Siyasal iktidar ya da tarafların başlatmış olduğu bu süreç kamuoyuna 2013 yılından itibaren karşılıklı ateşkes ve barış süreci olarak lanse edilen ve bu 2 yıl içerisinde tüm Türkiye halklarına çözüm süreci üzerinden yeni umutlar peşinde koşmuş, barış kelimesini bir nevi somutlaştırmak istenmiştir. Oluşturulan politikalar ile birlikte barış kelimesinin yerini savaş kavramı almıştır. Ülke halkının yeni içinden çıktığı genel seçimin devamında startı verilen savaşın, ülkenin belli bölgesiyle sınırlandırılmakla birlikte güvenlik güçlerinin özellikle bölge halkı üzerinde oluşturduğu tahakkümün yaratmış olduğu tahribatı halk canıyla ve birçok özgürlüğünden dem vurarak nerdeyse ihlallerle yaşamaya çalışmaktadır. Merkezi yönetimin idari kolu olan valilerin, bölgedeki Kürt toplumuna ilan ettiği ve son zamanlarda arttırdığı sokağa çıkma yasağı hüküm olarak 1924 Anayasasının yürürlükte olduğu 1949 yılında çıkarılan 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 11/c maddesini içinde sokağa çıkma yasağına dair herhangi bir söylem ve anlam yer almamasına rağmen dayanak gösterilmektedir. İlan edilen bu yasağın değişik tarihlerde Silopi, Silvan, Lice ve son olarak da 9 gün süre ile Cizre de uygulamaya konulmuştur. Bu yasağın beraberinde getirmiş olduğu çatışma ortamında toplumsal yıkım veya travmayı halk birebir yaşamakta ve bireyin yaşam hakkının önemliliği önemsizleşerek, ifade özgürlüğüne, kişini yerleşme ve seyahat özgürlüğü gibi bireyin Anayasal olarak teminat altına alınan bu hakları ve özgürlükleri elinden alınmakta ve halkın üzerine resmen devlet tarafından ambargo konulmaktadır. Cizre’de 9 gün üst üste süren sokağa çıkma yasağıyla derin dondurucular tabut, soğuk hava depoları mezar konumuna gelmiştir. Siyasal iktidarın coğrafya üzerindeki ayrıştırıcı ve katliam politikaları yeşeren umutların solmasına, halkların kutuplaşmasına neden olmuştur. Ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı politikalar yalnızca halklar üzerinden olmayıp, bölgedeki en güçlü siyasal temsilcilerin barış adına tüm girişimlerine karşılık topyekün biçimde savaş politikası güdülmüştür. Yaşatılan bu tablo 2015 yılının insan hakları çerçevesinde Cizre, Silvan, Lice yerelinde tüm bölgenin başlık açısından adeta labaratuvar konumundadır. Gündem oluşturma sürecinde tüm etkinliğini koruyan gençliğin, izlenilen politikalara karşı geliştirmesi gereken refleksin hangi zeminde olması gerektiği toplumsal ihtiyacın ne olduğuna cevap aranacak önemli sorulardan bir tanesi olacaktır. Esas olarak konu “Sokağa çıkma yasağı ve yaşam hakkı”, “Katliam karşısında yaşatılanların sorumlulukları” çerçevesinde, dayanak gösterilen maddelerin resmi belgeleriyle ve ihlal edilen Anayasal hakların maddelerini en geniş anlamıyla tartışılmasına çalışılacaktır. Konferans sürecinde bölgede yaşananlar resmi raporlar ve görsel materyaller ile birlikte yasakların hukuki zeminde geçerliliğinin ne konumda olduğu aktarılmaya çalışılacaktır. Lice yaşanılan sokağa çıkma yasağı birebir tanıklık ve yaşanmışlık çerçevesinde sunum esnasında paylaşılacaktır. Anahtar kelime: Kürt, sokak, yasak, travma, kutuplaşma *Ümit Doğan , İnönü Üniversitesi , İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi , Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi , 3.Sınıf , [email protected] **Fırat Akman, Kafkas Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi, 2015 mezunu, [email protected]