~. ı rı . rı.. J • slam Konferansı Teşkilatı 'na bağlı olarak çalışmalarını sürdüren Mecmau '1-Fıkhı '1- İslami (İslam Fıkıh Akademisi) 2327 Safer 1418 yani 28 Haziran- 3 Temmuz 1997 tarihleri arasında Cidde'de düzenlenen 10. dönem Toplantısı 'nda 1Od/1199 sayılı karannda "el-İstinsahu 'I-beşe­ ri" başlığıyla insan kopyalanması konusunda şu mutalaalarda bulunmuştur: 9-12 Safer 1418/ 14-17 Haziran 1997 tarihleri arasında Fas Krallığı'nda Akademi'nin de yardımıyla İslam Tıbbi Bilimler örgütü tarafından düzenlenen 9. Tıbbi Fıkıh Toplantısı'nda ortaya konan araştırma, inceleme ve tavsiyeler gözden geçirildikten; fakihlerin ve tıp doktorları­ nın konuyla ilgili yaklaşım ve tartışmalan dinlendikten sonra insan kopyalanması konusunda şu neticelere va- I rılmıştır: Al1ah, insanı en güzel bir biçimde yaratmış, en büyük saygınlığı vermiştir: "And olsun ki, Biz insanoğulları· nı şerefli kıldık, onların karada ve denizde gezmesini sağladık, temiz şeyler­ le onları rızıklandırdık ve onları yarattıklarımızın bir çoğundan üstün kıl­ dık'ı<ı> 881 Dlyanet Aylık Dergi Original akılla süslerniş, Copy araştırma hürriyetini ne enmuhatap kabul gellemiş ne de kısıtlamıştır. etmekle onurlandırmış, yer- Fakat bu, mübahın yürülükyüzünde O'nun adına yönet- te kalması ama, haramın enme ve imar yetkisi vermiş­ gellenmesi için şeriat süzgetir. Fıtratla uyumlu bir bicinden geçirilmeden bilirnçimde elçilik sorumluluğu­ sel araştırma neticelerinin nu ona vererek saygınlığını uygulanma kapısını ilkesiz göstermiştir .(2> İslam; din , açmak anlamına gelmez. Bir can, akıl, nesil ve mal şek­ şeyin, sadece uygulanabilir lindeki beş külli maksadı olması sebebiyle uygulankoruma altına alarak, insan masına izin verilmez, aksine fıtratını muhafaza konusunonun faydalı, insanların da ister sebep ister netice menfaatlarını sağlayıp zararaçısından olsun, onu bozabilarını gideren bir bilim ollecek her türlü değişiklikten ması; insanın saygınlığım, uzak tutma hususunda son Allah'ın onu yaratış hedefini koruması, kobay haline inderece hassas davranrnıştır. Allah , insana bilmediği­ dirgememesi, bireyin şahsi­ ni öğretrrıiş, bir çok ayette: yet ve özelliklerine müdaha"Görmüyorlar mı?", ''Dü- le etmemesi, sosyal bünyeşünmüyorlar mı?", "Akyi, akrabalık ile nesep ve ailetmiyorlar mı?" , "Yarale bağlanın tahrip etmemesi tan Rabb'inin adıyla gerekir. Medyanın ve diğer oku!", "Bunda düşünen, iletişim organlanmn "kopakleden kimseler için işa­ yalama" diye etrafında güretler vardır" gibi vurgurültü kopardığı şey de işte larla ona hitap ederek araş­ bu yeni bilimsel gelişmeler­ tırma ve inceleme yapıp düden birisidir. Konuyla ilgili şüncesini ve kavrayışım haolarak Müslüman uzman ve alimierin mütalaalarını arz rekete geçirmesini emretmiştir. İslam, Allah'ın yaettikten sonra meselenin ratılıştaki sünnetini ortaya şer'! hükmünün beyan edil· çıkaracağı için bilimsel mesi gerekmektedir. Onu kürnlülüğüne yü- Kopyalama nedir? Bilindiği gibi yaratılış konusundaki Sünnetullah, insanın her biri normal bir hücrenin yarısı oranında kromozom taşıyan iki nutfenin (üreme hücresinin) birleşmesinden oluşması yönündedir. Babanın spermi ile annenin yumurtası birleşince, bunlar emşac, nutfe yani zigot olurlar. Zigot, tam bir genetik donamma ve çoğalma kabiliyetine sahiptir. Anne rahmine ekildiğin­ de büyür, gelişir ve Allah'ın izniyle mükemmel bir yaratık olarak doğar. Zigot bu Aralık '2000 187 Din ve Bilim süreçte ikişer, dörder, sekizer bölünerek birbirinin aynısı hücreler biçiminde çoğalır. Bölünme sürekli devam eder ve birbirlerinden aynlıp özelleşecekleri döneme gelirler. Özelleşme döneminden önce zigot hücreleri ikiye ayrılacak olursa tek yumurta ikiz i oluşur. Hayvanlar üzerinde, özelleşmeden önce zigotun dışarıdan müdahale ile yapay olarak bu şekilde bölünmesi gerçekleştirilmiş ve tek yumurta ikizleri elde edilmi ştir. Bu uygulama henüz insan üzerinde denenmemiştir. Birbirinin aynı yavrular elde edildiği ve teknik olarak "bölme yoluyla klonlama" dendiği için böyle bir uygulama bir tür kopyalama olarak algıl an­ mıştır. Tam teşekküllü bir yaratığın kopyalanması için bir ikinci yol daha var. Bu yol , beden hücrelerinden birisinin çekirdeğindeki gen bütününün alınıp DNA 'dan temizlenmiş yumurta hücresine nakledilmesiyle olur ki , 681 Oiyanet Aylık Dervt böylece tüm genetik öze1liklere sahip ve bölünebilen bir zigot oluşur. Daha sonra anne rahmine yerleştirilen bu zigot da gelişir, büyür ve neticede yine Allah'ın izniyle mükemmel bir varlık olarak doğar. Dolly isimli koyunda uygulanan kopyalama türü, çekirdek nakli de denen işte bu kopyalamadır. Fakat burada kopyalanan yaratık, hücresi alınan as1l yaratıkla tıpatıp benzerlik göstermez. Çünkü DNA'dan temizlenmiş anne yumurtası, yine de bazı çekirdek özelliklerine sahiptir ki , bu özellikler vücuttan alınan hücre üzerinde etkili olurlar . Kopyalamanın bu türü de henüz insan üzerinde gerçekleşmemi ştir. Bu bilgilerden anlaşılıyor ki, kopyalama ya DNA'dan arınmış yumurta hücresine herhangi bir vücut hücresinin çekirdeğinin nakli ile ya da zigot hücrelerinin özelleşmesinden önce yumurtanın bölünmesiyle bir veya daha çok canlı varlık elde . edilmesi i şlemidir. Açıktır ki, bu ve benzeri uygulamalar, kısmi veya külll bir yaratma değildir. Yüce Allah şöyle buyurur: "De ki! Göklerin ve yerin Rabbi kim? De ki, Allah'tır! ...yoksa Allah'a, O'nun yarattığı gibi yaratan ortaklar buldular da yaratmaları birbirine mi benzettiler? De ki, her şe­ yi yaratan Allah'tır. O her şeye üstün gelen tek Tan0 rıdır ." ' "Sizi yaratan Biziz, hala tasdik etmez misiniz? Söyleyin, akıttığınız meniden insan yaratan siz misiniz, yoksa Biz mi yaratmaktayız? Ölümü aranız­ da biz tayin ettik, sizi ortadan kaldırıp benzerlerinizi yerinize getirmeyi, sizi bilmediğiniz şekilde var etmeyi dilesek kimse önümüze geçemez! Andolsun ki, ilk yaratmayı bilirsiniz, yine de düşünmez misi• ? " (4) nız. "İnsan, Bizim kendisini nasıl bir nutfeden yarattı­ ğımızı görmedi mi ki, şim­ di apaçık bir hasım kesil- Din ve Bilim di? Kendi yaratılışını unuttu da şu çürümüş kemikleri kim diriltecek? Diyerek bize bir misal verdi. De ki, onları ilk defa yaratan diriltecek. O. her yaratmayı bilir ."<sı · "Andolsun Biz, insanı çamurdan meydana gelen bir süzmeden yarattık. Sonra onu bir nutfe olarak sağlam bir yere yerleştir­ dik. Sonra nutfeyi alakaya (ernbriyoya), onu da bir çiğnemlik ete çevirdik, bir çiğnemlik eti kemiklere çevirdik, kemiklere et giydirdik, sonra onu bambaş­ ka bir yaratık yaptık. Yaratanların en güzeli Allah, ne yücedir!"(6J 1- İsra,70 . 2- Rüm, 30. 3- Ra'd, 16. 4- Vakı'a, 57-62. 5- Yasin, 77-79. 6- Mü'minün, 12-14. 7- Nisa, 83. 8- el-Beyanü'l-Hıtam1 ve'l-Kadirat ve't-Tavsiyat es-Sadira an Meclisi Mecmai '1-Fıkhi 'I-islamı . 1. Yukarıda anlatılan her iki yöntemle veya insan çoğalmasını intac eden başka herhangi bir yöntemle insan kopyalanması ha- tıların düzenlenmesi hususunda, İslam Fıkıh Akademisi ve İslam Tıbbi Bilimler Örgütü ramdır. eşgüdüm 2. Birinci maddede belirlenen şer' i hükme uyulmaz da ihlaller olursa bu durumun neticeleri, şer'i abkaının belirlenmesi için incelemeye alınır. 3. İster ana rahminin kiralanması, ister yumurta ya da erkek sperrninin veya kopyalama için vücut hücresinin alınması yoluyla olsun, kan-koca arasına üçüncü kişilerin girdiği her durum haramdır. 4. Maslahatı sağlayıp rnefsedeti giderecek biçimde şer' i ilkeler dairesinde, bakteriler ve sair mikroskobik canlılada bitkiler ve hayvanlar üzerinde kopyalama teknikleri kullanmak ve genetik mühendislik uygularnaları yapmak şer' an caizdir. 5. İslam ülkelerinin, insanı kopyalama deney lerinin laboratuvarı ve bu ameliyenjn propaganda alanı olmasını önlemek için yerli veya yabancı araştırma kurunarı ve uzmanlannın kullanabilecekleri doğrudan veya dolaylı kapıların kapatılması için İslam ülkeleri, gerekli kanun ve düzenlemeleri yapmak durumundadır. şer'! hükümlerin beyarunm yapılacağı toplan- · halinde çalışılacaktır. 7. İslam ülkelerinde baş vurmak üzere biyoloji alanındaki yaratılış kurallarını tespit etmek amacıyla, uzmanlardan ve din alimlerinden oluşan teknik komisyonlar kurulmalıdır. 8. Biyoloji bilimi ve insan kopyalanması hariç, genetik mühendislik alanlannda İslami ilkeler ışığında araştırmalar yapacak bilimsel kurumlar ve enstitüler kurulmalıdır . Böylece İslam dünyası, başkalarının aleti ve bu sahada taklitçisi olmayacaktır. 9. Bilimsel yeniliklere yaklaşımı, İslam1 bir bakış açısıyla temellendirmek gerekir. Medya, bu tür konulara yaklaşırken iman! bir bakışa sahip olmalı, İslam ile çelişecek biçimde sunmamah ve herhangi bir yargıda bulunmadan önce kamuoyunu bilinçlendirmelidir. Bütün bunlar Yüce Allah'ın "Onlara, güven ve korkuya dair bir haber gelse onu yayarlar. Halbuki onu Peygambere ve aralarındaki yetkili kişilere götürselerdi, içlerinden işin iç yüzünü araştırıp çıkaranlar, onun ne olduğunu bilirlerdi. Eğeır size Allah 'ın lütfu ve rahmeti olmasaydı, pek azı­ ile nız hariç, şeytana uyardınız."< > mealindeki 6. Kopyalama ve bilimsel gelişmeleri bunun terimlerinin tespiti konusunda ve ilgili 7 sözüne uymanın da bir gereğidir.<8> Aralık '2000 189