Bipolar depresyon

advertisement
Uzm. Dr. Sencan Sertçelik
Haydarpaşa Numune Eğitim Araştırma Hastanesi
Psikiyatri Kliniği
Depresyon sözcüğünün Latince kökü “depresus”
dur; aşağı doğru bastırmak, çekmek, bitkin
gamlı-kederli olmak anlamına gelir.
Tıbbi terminolojide “çökkünlük” olarak ifade
edilir.
Depresyon hem ülkemizde, hem de dünyada
önemli bir toplum sağlığı sorunu konumunda
halk sağlığını dünya ölçeğinde en çok tehdit
eden sorunların başında gelmekte
Yüksek yaygınlık dışında tanı güçlükleri
içermesi, kronikleşme riskinin ve intihar
davranışı sıklığının artması, yarattığı yeti yitimi
ve ekonomik sonuçlar depresyon önemini
giderek arttırıyor
Depresyon vakalarının en az yarısı tanı konamadığından dolayı
tedavi edilemez.
Tedavi edilemediğinde depresyon’un şiddeti artabilir ya da
intihar ile sonuçlanabilir.
DSÖ, depresyonun yaygınlığının yetişkin nüfusta %5 civarında
olduğunu belirtmiştir. Bu oran dünyada yaklaşık 350 milyon
kişiye denktir
DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ-GLOBAL
HASTALIK YÜKÜ
1990’da
1)Alt solunum yolu enfeksiyonları
2)AİDS
3)Doğum sonrası hastalıklar
4)İshalle seyreden hastalıklar
5)Major Depresyon
DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ-GLOBAL
HASTALIK YÜKÜ
2020’de
1)İskemik kalp hastalıkları
2)M. Depresyon
3)Trafik kazaları
4)Serebrovasküler hastalıklar
5)KOAH
DEPRESYONLA EŞ ANLAMLI
TANIMLAR/DURUMLAR
 moral bozukluğu
 keyifsizlik
 isteksizlik
 iç sıkıntısı
 üzüntü
 ağlama hali
DUYGU DURUM
BOZUKLUKLARI
 Depresyon başlığı altında tek bir hastalıktan değil, birçok
altgruptan oluşmuş bir hastalık kümesinden söz
etmekteyiz.
 Depresyon şu alt gruplar içersinde değerlendirilmiştir:
1. Majör depresif bozukluk.
2. Distimik bozukluk.
3. Bipolar bozukluk'taki depresyon.
4. Genel bir tıbbi duruma bağlı depresyon.
5. Depresyonlu uyum bozukluğu.
6. Başka türlü adlandırılamayan depresif bozukluk.
a- Premenstrüel disforik bozukluk.
b- Minör depresif bozukluk.
c- Yineleyen kısa depresif bozukluk
TEK KUTUPLU(UNİPOLAR) VE
ÇİFT KUTUPLU(BİPOLAR) DEPRESYON
Unipolar depresyonda; kişi, depresyonun tekrarlayan
ataklarından muzdariptir. Kişi depresyondan çıktıktan
sonra normal duygulanım durumuna döner.
Bipolar depresyonda; ise, mani ve depresyon
periyodları birbirini izler. Kişi, manik dönemde
abartılı şekilde kendini iyi hisseder. Dünyayı
umursamayan bir ruh halindedir. Bu hastalık Bipolar
bozukluk olarak da adlandırılır
DEPRESİF ATAK tanı kriterleri
(DSM-IV-TR)
A.Aşağıdaki belirtilerden en az 5 tanesi 2 hafta süre ile mevcut
olup, daha önceki işlevsellik değişimin olması. Semptomlardan
en az birinin depresif duygudurum ya da ilgi veya istek kaybını
kapsaması gereklidir.
1. çökkün duygu durum
2. normal etkinliklere karşı belirgin bir biçimde azalmış ilgi, zevk
alamama
3. İştah kaybı veya artması
4. insomnia veya hipersomnia
5. psikomotor retardasyon veya ajitasyon
6. yorgunluk, bitkinlik, enerji kaybı
7. değersizlik veya aşırı ya da uygunsuz suçluluk duyguları
8. Düşünme,konsantre olma yeteneğinde azalma veya kararsızlık
9. Tekrarlayan ölüm düşünceleri, intihar girişimi ya da planları
B. Semptomlar mikst epizod kriterlerini karşılamaz
C.Toplumsal, mesleki veya diğer önemli alanlarda işlevsellik
bozulmuştur
D.Madde kullanımına veya GTD’a bağlı değildir
E.Yas reaksiyonu ile açıklanamaz
Manik Atak (DSM-IV-TR)
En az 1 hafta süreyle (ya da hospitilizasyon gerekiyorsa süreye
bakılmaksızın) anormal ve sürekli bir şekilde yükselmiş, öforik ya da
irritabl ayrı bir duygudurum döneminin varlığı
B.
Duygudurum bozukluğu dönemi sırasında aşağıdaki belirtilerden en az
üçünün (duygudurum yalnızca irritabl ise 4 ünün) önemli bir derecede ve
sürekli varlığı
1.
Abartılı yükselmiş benlik değer duygusu ya da grandiyözite
2.
Uyku gereksiniminde azalma, örn. Yalnızca üç saatlik uykuyla
kendini dinlenmiş hissetme
3.
Her zamankinden daha konuşkan olma ya da basınçlı konuşma
4.
Düşünce uçuşması ya da düşüncelerinin çok hızlandığını hissetme
5.
Distraktibilite yani dikkatin önemsiz ya da konu dışı uyaranlara
kolayca çekilerek dağılabilmesi
6.
Amaca yönelik etkinli artışı(sosyal, iş, okul, ya da cinsel aktivite) ya
da psikomotor aktivite
7.
Önemli zararlar yaratabilecek zevk verici etkinliklere aşırı girme,
örn. Aşırı harcama, düşüncesizce cinsel ilişkiler ve iş yatırımları
A.
Unipolar ve Bipolar Depresyon
 Unipolar depresyon
 Bipolar depresyon






















Geç başlangıç
Daha az epizod
Daha yavaş başlangıç
kadın> erkek
PM ajitasyon
Tipik semptomlar
İnsomni
Özkıyım riski düşük
Gençlerde psikotik semptom
nadir
Antidepresanlar daha etkili
Lityum daha az etkili
Soygeçmişte depresyon
Normal serbest intrasellüler Ca




Erken başlangıç
Daha çok epizod
Akut başlangıç
Kadın=erkek
PM retardasyon ve letarji
Atipik semptomlar
Hipersomni
Özkıyım riski yüksek
Gençlerde psikotik semptom
fazla
Antidepresanlar daha az etkili
Lityum çok etkili
Soygeçmişte mani- depresyon
Artmış serbest intrasellüler Ca
 Her yaş ve cinsiyette ve her kesimden insanda;
 Kadın / erkek=2 ;
 Yaşam boyu görülme sıklığı % 17-25;
 Nokta prevelansı: % 4-8

kadınlarda % 5-9, erkeklerde % 2-3)
 puberte öncesi erkeklerde daha fazla
 . Majör depresif bozukluk için yaşam boyu risk erkeklerde %5-12, kadınlarda
%10-25 olarak bulunmuştur.
 Sağlık kurumlarına her hangi bir yakınma ile başvuran hastaların 1/5
inde tedavi edilmesi gereken bir depresif bozukluk bulunmaktadır.
 Ortalama başlangıç yaşı: 29
 Hastaların % 25’i etkili bir tedaviye
ulaşabilmektedir (bazı ülkelerde < %10)
 Etkili tedaviye engel olan etkenler:
 Kaynak yetersizliği
 Yeterince eğitilmiş sağlık personeli
olmayışı
 Psikiyatrik hastalıklarla ilgili toplumda
damgalanma riski.
Depresyon toplum hayatımızı tüm alanlarda
olumsuz yönde etkiler
· Artan intihar olayları
· Konsantrasyon bozulmasına bağlı oluşan ölümcül
kazalar
· Alkol ve uyuşturucu tüketiminin artması
· Verimlilik azalması ve kariyer kaybı
· Okul performans kaybı
· Aile parçalanmaları
· İş kazalarında artış
Depresyon sonucu kalp-damar sistemini ilgilendiren
veya benzeri bedensel (psikosomatik) rahatsızlıklar da
görülür
Depresyon Belirtileri
1. Çökkün duygudurum
2. İlgi, istek azalması ve/veya hiçbir şeyden zevk
alamama
3. Yorgunluk, enerji azalması, bitkinlik
4. Uyku bozukluğu
5. Dikkatini toplamada güçlük ve kararsızlık
6. İştah bozukluğu
7. Ölüm ve İNTİHAR düşünceleri
8. Değersizlik ve suçluluk düşünceleri
9. Hareket ve konuşmalarda yavaşlama ya da ajitasyon
Depresyonun Diğer Belirtileri
Kolay kızma
Tahammülsüzlük
Gürültüden rahatsız olma
Somatik belirtiler
Obsesyonlar
Anksiyete
Ağrı
Cinsel işlev bozuklukları
Sanrı ve varsanılar
ÇOCUKTA BELİRTİLER
 Bedensel yakınmalar
 Sinirlilik
 İşitsel varsanılar
 Kaygı bozukluğu ve fobiler
ERGENLİKTE BELİRTİLER
 Aşırı tedirginlik ve huzursuzluk, öfke patlamaları,
çabuk sıkılma, dikkat dağınıklığı, antisosyal davranış,
madde kötüye kullanımı, okuldan kaçma, okul
başarısızlığı, gelişigüzel cinsel ilişkiler, azalmış hijyen
YAŞLILIKTA BELİRTİLER
 Bilişsel belirtiler (bellek yitimi, yönelim bozukluğu,
konfüzyon)
 Psödodemans
 Apati
 Çelinebilirlik
DEPRESYON İÇİN RİSK ETKENLERİ










Daha önce depresyon geçirmiş olmak
Ailede depresyon öyküsü
Tibbi hastalık
Stresör yaşam olayları:İşsizlik, çok sevilen birinin ani kaybı,
boşanma
Geçmişte intihar girişimi
Kadın cinsiyeti
Çocuk doğurma
Sosyal desteğin kısıtlı olması
Madde kullanımı
Çocuklukta taciz, ebeveyn kaybı
 Bütün araştırmalarda depresyonun kadınlarda erkeklere
göre iki kez daha fazla görüldüğü ortaya çıkmıştır.
Endüstrileşmiş memleketlerde kadın hem anne, hem iş
kadını, hem eş hem de ev hanımı rollerinin hepsini birden
yüklenmek zorunda kalmıştır.
Bir de buna depresif kadınların profesyonel yardım alma
konusunda erkeklerden daha istekli olduğu göz önüne
alındığında, cinsler arasındaki farklılık bu şekilde kısmen
izah edilebilir.
 Depresyon için başlangıç yaşı ortalama 40'tır. Vakaların
büyük çoğunluğunda başlangıç yaşı 20 ila 50 arasındadır.
Araştırmaların çoğu çocuklarda ve yaşlılarda depresyonun
görülme ihtimalinin düşük olduğunu ileri sürmüştür.
Kişiler arası ilişkiler depresyonun ortaya çıkmasında veya
tetiklenmesinde önemli bir role sahiptir.
Depresyon en çok boşanmış ya da ayrılmış kişilerde görülür.
Evli erkekler en düşük risk grubunu oluştururlar. Sırasıyla, evli
kadınlar; yalnız yaşayan ve dul kadınlar; yalnız, dul, boşanmış
erkekler; ayrılmış veya boşanmış kadınlar artan oranda risk
içersindedirler .
DEPRESYONDAKİ HASTALARDA
KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ
 İçedönüklük, kendine güvensizlik, girişken olamama, sosyal
beceriklilikte yetersizlik, bağımlılık, kuruntululuk, kötümserlik
olarak sayılabilir.
AYIRICI TANI(KARIŞAN DURUMLAR)
a. Bedensel hastalıklar:
Depresyon, kronik bedensel hastalıklarda en sık görülen ruhsal
bozukluktur. Prevalansı: % 25-50 arasında değişir.
b. Yas
c.Yaşam olayları:
“ Şiddet, süre, klinik açıdan belirgin bir sıkıntı ve işlevsellikte
bozulma” tanı ölçütleri karşılanmadıkça, depresyon tanısı
konmamalıdır.
d.Demans (bunama)
e. Anksiyete
f. Alkol ve/veya madde kullanım bozuklukları
g. Bipolar duygudurum bozukluğu
DEPRESYONA NEDEN OLAN TIBBİ
DURUMLAR
 Kalp hastalıkları
 Nörolojik hastalıklar
 Kanser:pankreas
 Tiroid hastalıkları
 Şeker hastalığı
 Vitamin, demir eksiklikleri
 Anemi
 Çeşitli ilaçlar:Kanser, kalp, hepatit-B tedavisinde
kullanılan ilaçlar, hormonlar(doğum kontrol hapları)
DEPRESYONLA BİRLİKTE
BULUNABİLEN PSİKİYATRİK
HASTALIKLAR
Depresyon hemen her psikiyatrik hastalığa eşlik
edebilir.
 Yaygın anksiyet bozukluğu
 OKB
 Panik Bozukluğu
 Sosyal anksiyete bozukluğu
 Özgül fobiler
 PTSD
 Alkol/madde
 Demans
 Kişilik bozuklukları
NEDEN DEPRESYONA
YAKALANIRIZ?
NÖROKİMYASAL:
Duygudurum bozukluklarının patofizyolojisinde en
çok üzerinde durulan biyojenik aminler norepinefrin
(NE), dopamin (DA) ve serotonindir. Depresyonda
genel olarak NE, DA ve 5HT2 düzeylerinde
düşmeden, manide ise artıştan söz edilmektedir.
HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER
Duygu durum bozukluklarında hipotalamus-hipofiztiroid ve hipotalamus-hipofiz-adrenal akslarındaki
patolojilerden söz edilmektedir. Özellikle adrenal
akstaki bozukluktur
GENETİK:Birinci derece akrabalarda unipolar
depresyon 2-3 kat, bipolar bozukluk 8-18 kat daha fazla
STRESLİ YAŞAM OLAYLARI
BİLİŞSEL:Olumsuz kendilik görüşü(ben
kötüyüm o yüzden herşey kötü), yaşantının olumsuz
yorumu (herşey herzaman kötüydü), geleceğe ilişkin
olumsuz görüşler(başarısızlık beklentisi)
DEPRESYON ALT TİPLERİ
 Melankolik
 Atipik
 Psikotik
 Doğum sonrası başlayan
 Mevsimsel
 Kronik
MASKELİ DEPRESYON
 Klasik depresif semptomların yerini fiziksel
şikayetlerin (gastrointestinal sorunlar veya kronik ağrı
gibi) ya da ilaç veya alkol bağımlılığının aldığı bir
durumdur.
 Hasta, depresif değil de ajite (çabuk huzursuz
olabilen, aşırı hareketli) ya da anksiyeteli gözükür.
 Klinik uygulamada oldukça sıktır ve kolayca gözden
kaçar.
DEPRESYON GİDİŞ ve
SONLANIMI
 Kronikleşebilir;
 Yineleyebilir;
 Bireyin günlük sorumluluklarını yerine getirme
yetisinde ciddi bozulmalara yol açabilir;
 En kötü sonucu ÖZKIYIM (İNTİHAR)
 %10-15 bipolar bozukluğa dönüşür.
DEPRESYONDA YİNELEMEYİ
ARTTIRAN NEDENLER
 Yetersiz antidepresan tedavi;
 Tıbbi ve psikiyatrik ek hastalıkların olması;
 Çevresel stresörlerin bulunması;
 40 yaşın altında başlamış olması
 Çok sayıda hastalık dönemi
 2. kez yineleme olasılığı %50, 3. kez %75, 4.
kez %90
EN ÖNEMLİ SONUCU İNTİHAR
 İntihar girişimi olanların % 90’ından fazlasının tanı
alabilir bir psikolojik bozukluğu olduğu öngörülüyor
 Depresyon intihar girişimi olasılığını 6 kat bipolar
bozukluk ise 7 kat artırıyor
 İntiharın en iyi yordayıcısı geçmişteki intihar girişimleri
 İntihar oranı yaş artıkça artıyor
 En büyük risk grubu ergenler ve yaşlılar
 15-34 yaş aralığı en riskli dönem
 Kadınlarda intihar girişimlerinin erkeklerde ise ölümle
sonuçlanan girişimlerin sayısı daha yüksek
 Yetişkin erkeklerde ölüm oranı daha yüksek
RİSK FAKTÖRLERİ
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Erkek olmak
Gençlik, yaşlılık
Boşanmış olma
Çocuksuzluk
Nüfus yoğunluğu
İşsizlik
Yer değiştirmeler
Parçalanmış aile
Ailedeki girişimler
Aile içindeki sorunlar
Silahlara yakın olma
•
•
•
•
•
•
•
•
Anne-baba kaybı
Kişilerarası ilişki sorunları
Fiziksel hastalık
Meslekte başarısızlık
(-)Problem çözme becerisi
Psikiyatrik sorunlar
Alkol/Madde bağımlılığı
Manevi inançların
olmayışı
• Düşük sosyal beceriler
• Öfke saldırganlık
• Dürtüsel davranışlar
KORUYUCU FAKTÖRLER












Psikolojik bozukluk olmaması
Çalışıyor olmak
Evde çocuk olması
Aileye karşı sorumluluk duyulması
Gebelik
Kuvvetli dini inanç
Yüksek yaşam doyumu
İşlevsel gerçeklik testi
Olumlu başa çıkma becerileri
Etkili problem çözme becerileri
Algılanan sosyal destek
Olumlu terapötik ilişki
 Kişilik özellikleri arasında intiharın en iyi yordayıcısı
dürtüsellik
 Bilişsel değişkenler içinde intiharla en yakın ilişkisi
olan değişken umutsuzluk
 Anne babası intihar girişiminde bulunan çocukların
intihar girişimi olasılığı 6 kat fazla
 Depresyon yaşamasalar bile serotonin düzeyindeki
düşüşle intihar düşünceleri arasında ilişki olduğu
düşünülüyor.
İNTİHARI ÖNGÖRMEK
 Herhangi bir zamanda intihar edeceğinden söz




etmişse; yazmışsa
İştah ve uyku sorunları varsa; gündelik işlerine karşı
ilgisini kaybetmişse, umutsuzluk ve çaresizlik
duyguları içindeyse
Davranışlarında çok belirgin değişmeler gözleniyorsa
Ailesinden, arkadaşlarından ve sosyal yaşantıdan
uzaklaşmışsa
Uzun süren bir depresyon döneminden sonra
birdenbire bir “iyileşme” içine girmişse
 Bir vasiyetname ya da mal varlığı paylaştırma hazırlığı






içindeyse
Değerli eşyalarını birilerine veriyor ya da dağıtıyorsa
Daha önce bir girişimi varsa
Gereksiz riskler almaya başladıysa
Sürekli ölüm ve ölme üzerine düşünüyor ve konuşuyorsa
Dış görünüşüne ilgi göstermiyorsa; kendisi hakkında
olumsuz şeyler söylüyorsa
Alkol ve ilaç kullanımında artış varsa
YANLIŞ İNANIŞLAR
•
•
•
•
•
•
Birisi intihardan söz ediyorsa intihar etmez.
İntihar dürtüsel ve anlık bir olaydır.
İntiharın nedeni strestir.
İntihara teşebbüs edenler bencil ve zayıf insanlardır.
Başarılı ve düzenli insanlar intihar etmez.
Depresyondaki biriyle intihar hakkında konuşmak intihara
neden olur.
• İntihar düşüncesi olan bir insanı engelleyemezsin.
• İntihara teşebbüs edenler dikkat çekmeye çalışıyordur.
TEDAVİ
 Major Depresyon doğru tedavi ilkelerinin
uygulanması ile tam olarak düzelebilen bir
hastalıktır.
 Tedavide esas amaç remisyona ulaşmaktır
 Ancak yineleme riskini unutmamak gerekir
 Alevli dönem tedavisi kadar, koruyucu tedavi
de önemlidir.
 Orta ve ortanın üstünde şiddette bir depresyon için
yeterli doz ve sürede antidepresan ilaç kullanımı
 Yeterli doz: Kullanılan ilaca göre değişir
 Yeterli süre:
 Etkinin ortaya çıkması: 3-4 hafta
 En az 6 hafta beklemeden ilaç değişikliği yapılmaz
 Tam iyileşme 8-12 hafta alabilir
TEDAVİ İLE İLGİLİ SIK GÖRÜLEN
DAVRANIŞLAR
 “Hastalığı kendi irademle yenebilirim





doktora
gitmeme;
Belirtilerim geçti, artık iyiyim
ilacı kesme
İlaca başladım 1 hafta oldu, hiçbir iyileşme yok
kesme
İlaç midemi bulandırıyor
İlacı kesme
Tedaviye başlayalı 1 yıl oldu, artık iyiyim
İlaç dozunu azaltmadan kesme
ilacı
Download