“Metro`da kırk yıllık bir Kanun Üstadı” “Sanki metroda daha iyi çaldım”

advertisement
“Metro’da kırk yıllık bir Kanun Üstadı”
Bir sonraki durağımız Osmanbey Metrosu. Kanunun o
huzur verici, güzel sesi sarmış metroyu. Kanunu çalan kişi
Sedat Özkan. Altı yaşındayken çiçek hastalığı nedeniyle
gözlerini kaybetmiş. Yanında eşi Candan Hanım; o
anlatıyor bu durumu: “Bir iki ameliyat geçirdi ama onlar
da netice vermedi. Hayatından memnun. Şimdiye kadar
bu durumdan hiç şikâyet etmedi.” Bir arkadaş aracılığıyla
tanışmışlar. Sonra da âşık olup evlenmişler. Kırk beş senedir
beraberlermiş. Sedat Bey Santral memurluğundan emekli
ve Kırk senedir müzikle uğraşıyormuş.
“Sanki metroda daha iyi çaldım”
Daha önce kendisi Kadıköy’de bir barda çalmış. Metroda
müzik yapması için teklifte bulunulmuş. Sedat Bey de
kabul etmiş. Beş senedir metro müzisyenliği yapıyormuş.
“Sanki kırk senedir çaldığım kanunu burada daha iyi
çaldım. Performansım daha da yükseldi. Bu işi severek
yapıyorum.” diyor.
Günlük kazançları ortalama 90-100 TL oluyormuş.
İnsanların tepkisi nasıl oluyor diye soruyoruz: “Müzik güzel
olunca, insanların tepkisi de güzel oluyor. Hiç olumsuz bir
tepki almadık. Hep güzel sözler duyduk. Mesela geçenlerde
bir hanımefendi, elinde cep telefonuyla Bursa’daki
annesine dinletiyordu. Gitti; dayanamadı döndü, bir daha
dinletti. Bir gün hususi gelip, dinleyeceğini söyledi. Bunlar
bizi paradan daha çok mutlu ediyor.”
Sedat Bey’e müzikle ilgili hayallerini soruyoruz. Kendini
bütün dünyaya tanıtmak istiyormuş. “Yurt dışına gitmeyi
çok istiyorum. Avrupa’ya gidenlere oradaki metroları
soruyorum. Ben gitsem oralarda ne yaparım. Nasıl olur.
Bunları hep hayal ediyorum.” diyor. Bu iki güzel insana
teşekkür ediyoruz ve yanlarından ayrılıyoruz.
Download