TIKINIRCASINA YEME BOZUKLUĞU Dr.Armağan Özdemir Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları EAH 28 Eylül 2013 49.Ulusal Psikiyatri Kongresi- İzmir TıKıNıRCASıNA YEME BOZUKLUĞU Esas belirti Tekrarlayıcı yeme dönemlerinin olması Uygunsuz telafi edici davranışların olmaması 1959- Albert Stunkard 1991- Robert L.Spitzer DSM-IV-TR ARAŞTIRMA TANI ÖLÇÜTLERİ 1. A. Yineleyen tıkınırcasına yeme epizodlarının olması. Bir tıkınırcasına yeme epizodu aşağıdakilerden her ikisi ile belirlidir: Aynı zaman diliminde ve benzer koşullarda çoğu insanın yiyebileceğinden hiç tartışmasız çok daha fazla miktarda olan yiyeceği belirli bir zaman diliminde (örn.herhangi bir 2 saatlik süre içinde) yeme 2. Bu epizod sırasında yeme kontrolünün kalktığı duyumunun olması (örn. Yemeyi durduramayacağı ya da ne yediğini ya da ne kadar yediğini kontrol edememe duygusu) DSM-IV-TR ARAŞTIRMA TANI ÖLÇÜTLERİ 1. 2. 3. 4. 5. B. Tıkınırcasına yeme epizodları aşağıdakilerden üçü (ya da daha fazlası) ile ilişkilidir: Normalden çok daha hızlı yeme Rahatsız edici biçimde doyana kadar yeme Fiziksel olarak açlık hissetmez iken büyük miktarlarda yemek yeme Kişinin ne kadar yediği konusunda utanması nedeniyle yalnız başına yemesi Aşırı yeme sonrası kendinden nefret kendini suçlu ya da depresif hissetme etme, DSM-IV-TR ARAŞTIRMA TANI ÖLÇÜTLERİ C. Tıkınırcasına yeme konusunda belirgin sıkıntı hissetme D. Tıkınırcasına yeme ortalama olarak 6 aylık sürede en az haftada 2 gün ortaya çıkar. Not: sıklığı belirleme yöntemi BN’da kullanılandan farklıdır; gelecekteki araştırmalar sıklık eşiğini ayarlamak için yeğlenen yöntemin, tıkınmanın ortaya çıktığı günlerin sayısını sayma ya da tıkınırcasına yeme epizodlarının sayısını sayma olup olmadığı konusuna eğilmelidir. E. Tıkınırcasına yeme uygunsuz dengeleyici davranışların (örn. İshal olma, aç kalma, aşırı egzersiz yapma) düzenli kullanımı ile ilişkili değildir ve sadece AN ya da BN gidişi sırasında ortaya çıkmaz. BTA YEME BOZUKLUKLARI HAKKINDA YANLIŞ BİLİNENLER BTA yeme bozuklukları subklinik düzeydeki hafif şiddette tablolardır. BTA yeme bozuklukları seyrek görülen yeme bozukluğu türleridir. BTA yeme bozuklukları normallik ile hastalık arasındaki bozukluklardır. BTA yeme bozuklukları AN ve BN tablolarına ait ‘prodrom’ dönemleridir. . DSM-IV-TR YEME BOZUKLUKLARI ELEŞTİRİLERİ BTA yeme bozukluğu bazı ileri düzey yeme bozukluğu merkezleri dışındaki ayaktan hasta ünitelerinde en sık konulan yeme bozukluğu tanısıdır (%50-70) (Fairburn ve ark, 2005) BTA yeme bozuklukları için tedavi yaklaşımları nasıl geliştirilecek? Heterojen grup YAYGIN GÖRÜLEN “ATİPİK” TABLOLAR Toplumda en sık görülen BTA yeme bozukluğu tipi Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu Hayat boyu prevalansı yaklaşık %2 (BN’dan daha sık) Tedavi için başvuranlar arasında en sık yeme bozukluğu (Crow ve ark, 2002) DSM-V’E DOĞRU.. DSM’ye girebilme kriterleri Klinik yararlılık ve geçerlilik DSM İÇİN KRİTERLER 1. Blashfield ve arkadaşları (1990) Literatüre giren yayın sayısı? 2007’ye kadar 1000’den fazla yayın, 21 gözden geçirme yazısı 2. Tanı kriterleri açık mı? Değerlendirme araçları var mı? 3. Farklı değerlendiriciler tarafından tanı konduğunda güvenirliliği var mı? 4. Benzer sendromlardan ayrılabiliyor mu? 5. Geçerliliğine dair kanıtlar var mı? TANI KRİTERLERİ AÇIK MI? Belirgin olarak fazla yemek yeme?? Kontrol kaybı?? Belirgin sıkıntı hissi Süreler tartışmalı Toplam süre? Haftada kaç defa? Stabil bir sendrom mu? Ortalama süre 14.4 yıl, kronik gidişat (Pope ve ark, 2006) Stabil değil (Fairnburn ve ark, 2000) Beden algısı bozukluğu kriterlere eklenmeli mi? BENZER SENDROMLARDAN AYRILABİLİYOR MU? TYB VE BN Ortak belirti : TY Ayıran belirti: uygunsuz telafi edici davranışlar TYB- önce TY sonra diyet BN- önce diyet sonra TY Klinik görünüm, eşlik eden hastalıklar, demografik özellikler ve tedaviye yanıt farklı (Holm-Denoma ve ark, 2007) BENZER SENDROMLARDAN AYRILABİLİYOR MU? TYB VE BN Gidişat, eşlik eden tanılar, tedaviye yanıt benzer (Fichter, 2008) Beyaz kadınlarda nispeten az, azınlık gruplarında nispeten fazla Yaş grubu daha büyük- kronikleşmeyle ilgili mi? BKİ – TYB daha yüksek Tıkınma özellikleri farklı; kalori alımı,yiyecek türü vs (Wilfley ve ark, 2003) TYB VE BN-NP Az sayıda çalışma Benzer belirtiler Farklar: TYB- Belirgin sıkıntı hissi BN-NP-Aç kalma ve egzersiz Geçmişte AN hikayesi BN’da sık Kategorik yaklaşımdan ziyade spektrum?? BENZER SENDROMLARDAN AYRıLABILIYOR MU? TYB VE OBEZİTE Genel topluma göre kilolu kişilerde TYB oranı yüksek- %1.5 ve % 2.9 Bariatrik cerrahi için başvuranlarda %47 Obez ve TYB+ daha yüksek kalorili yiyecekler, yeme patolojisi ve psikopatoloji yüksek, aile hikayesi yüksek Stres tepkisi olarak yeme, yemeyi tetikleyenler, işlevsellik TYB daha olumsuz etkileniyor TYB obezite açısından öngörülebilir risk faktörü olabilir TYB VE KOMORBİDİTE Psikiyatrik komorbidite Eksen I: depresyon, MKK (erkeklerde belirgin yüksek), anksiyete boz (OKB erkeklerde yüksek) Eksen II: B ve C kümesi kişilik bozuklukları Bipolar bozukluk %12 (Hudson ve ark, 2007) Komorbidite yaşam boyu psikiyatrik hastalık %73, aynı zamanda % 43 (Grilo ve ark, 2009) Erken yaşta diyete başlama ve yaşam boyu BKİ yüksek olması komorbidite riskini artırıyor Yaşam kalitesinin bozulması Fiziksel sağlığın bozulması İşlevselliğin bozulması (Wilfley ve ark, 2003) DOĞAL GİDİŞAT VE SONUÇLAR 5 yıllık izlem çalışmasında %10 yeme bozukluğu, relaps oranı, tedavi arama düşük , spontan remisyon (Fairnburn ve ark,2000) 1 yıllık izlemde %38 TYB, %55 BTA YB (Crow ve ark, 2002) Kronik gidişat -14 yıl ?? Obezite, tıbbi komplikasyonlar GİDİŞAT Belirleyen faktörler: psikiyatrik eştanı-- beden algısı bozuklukları, cinsel travma, dürtüsellik BN –P tipiyle benzer sonuçlar ve gidişat ve tanısal geçiş (Fichter, 2008) Görünüş/kiloyla ilgili aşırı değer verme hastalık şiddeti ve tedaviyi bırakma açısından risk faktörü TEDAVİ Davranışçı kilo kontrol programları BDT etkili (Grilo ve ark, 2007) Farmakoterapi SSRI Topiramat Atomoksetin Sibutramin TYB DSM-V KRİTERLERİ A. B. C. D. 3 aylık sürede haftada en az bir defa E. DSM-V ELEŞTİRİLERİ Tıkınırcasına yemenin tanımı sorunlu Farmakolojik tedavi- Plasebodan hafif üstün tedavi başarısı (%57-88) Kendiliğinden veya nonspesifik tedavilerle düzelme (ör, davranışsal kilo kontrolü programları, bekleme listesi sırasında telefon görüşmeleri) Gidişatı değişken Stabil bir tanı değil (Fairburn ve ark, 2000) DSM-V ELEŞTİRİLERİ Tanı olmaktan ziyade psikopatoloji belirleyicisi ?? Belirtiler persistan mı? Relaps durumunda aynı belirtiler ortaya çıkıyor mu? (Stunkard ve Allison, 2003) SORU VE KATKILAR...