9 Kasım 2016 – Ekonomi Gündemi Ekonomi Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı Selin SAYEK BÖKE 1. “Türkiye’nin notu tekrar arttı” diyenler doğruyu söylemiyor. Geçtiğimiz hafta uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P Türkiye’nin kredi notunu değiştirmedi. Ancak bir sonraki not değerlendirmesinde notun değişiklik gösterebileceği yöne dair bilgi içeren “görünüm” değerlendirmesini “negatiften” “durağan”a değişti. S&P üç kredi derecelendirme kuruluşu arasında Türkiye’ye en düşük notu veren kurulu. S&P’nin bu notta değişiklik yapmayıp ileride de notun değişmeme ihtimaline yönelik değişiklik yaparken, eş zamanlı olarak da Türkiye’nin büyüme tahminlerini düşürdü. 2017 için hükümetin OVP’de yayınladığı büyüme öngörüsü yüzde 4,4 iken S&P büyümenin yüzde 3,2 olacağını öngörüyor. Peki vatandaşa etkisi ne bu gelişmelerin? Türkiye şu anda uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları tarafından genelde yatırım yapılamaz olarak değerlendiriliyor. Bu durum Türkiye’ye gelen yatırımların kalitesinin bozulmaya devam edebileceği anlamına geliyor. Bu da vatandaşımız için değer kaybeden Türk Lirası, artan faizler anlamına gelecektir. 2. Özgürlükler kısıtlandıkça Türkiye fakirleşiyor. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de internet ekonominin önemli bir parçası, internete gelen kısıtlamalar ve kesintiler hissedilir ekonomik etkiler ortaya çıkartıyor. Geçtiğimiz hafta Türkiye’de haberleşme hakkına yönelik özgürlük kısıtlamaları arttıkça ekonomide hızlı ve somut olumsuz etkiler ortaya çıktı. Brookings Enstitüsü’nün1 6 Ekim 2016 tarihinde yayınladığı bir çalışmasında Temmuz 2015 – Haziran 2016 tarihleri arasında yaşanan internet kesintileri sonucunda Türkiye’nin toplam 35 milyon dolarlık ekonomik zarara uğradığını hesaplıyor. Ancak bu kayıplar yaşanacak vergi kayıpları ve ekonomiye duyulan güvenin azalması sonucunda ortaya çıkacak ticaret hacmi düşüşünü göz önüne almıyor. Bu etkiler de eklendiği takdirde ekonomik zarar çok daha yüksek olacaktır. Çalışmalar internet kesintilerinin küresel imaj kaybı ve yatırımcı endişeleri ile bir araya geldiğinde toplam maliyetin 3 katına kadar çıkabileceğine işaret ediyor, Türkiye için kayıpların son bir yılda 100 milyona erişebilmiş olabileceğine dair bir öngörü ortaya çıkıyor. Sadece ekonomik değil, vatandaşın günlük iletilişim kanalları haline gelmiş olan WhatsApp, Facebook, Twitter, YouTube'a ve bazı haber sitelerine erişimde sıkıntı yaşandı. Bu dahi dolaylı olarak ekonomik kayıpların ortaya çıkmasına sebep oluyor. İnternetteki yavaşlamanın ekonomik olarak özellikle bankacılık, sağlık ve noter işlemlerini etkilediği öngörülüyor. Eczaneler ve bankalar doğrudan hizmet sunumlarında sorun yaşadılar. İnternetteki yavaşlamanın siyaseten yapılış biçimi de Türkiye için son dönemdeki kesintilerin maliyetinin eskisine kıyasla daha yüksek olmasına yol açacaktır. Başbakan Binali Yıldırım, “Güvenlik açısından zaman zaman bu tip tedbirlere başvurulabilir bunlar geçici tedbirlerdir tehlike bertaraf edildikten sonra her şey normale döner” dedi. AKP iktidarının ne zaman tedbir 1 https://www.brookings.edu/wp-content/uploads/2016/10/intenet-shutdowns-v-3.pdf CHP Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı 9 Kasım 2016 1 almak için durumu tehlike olarak tarif edeceğine dair büyük bir belirsizlik olması bu tarz engellemelerin artabileceğine işaret ediyor. Bu belirsizliğin kendisi de ekonomik zararların artması anlamına geliyor. Peki vatandaşa ekonomik etkisi ne bu gelişmelerin? Eczaneden ilaç alamamak vatandaşımızın sağlık sorunlarını arttıracak. Bankalardan olağan hizmetlere erişimin zorlaştığı durumda alışveriş yapmak zorlaşacak. Kredi kartları çalışmadıkça taksitli alışveriş yapmak zorlaşacak. Vatandaşımız fakirleşmeye devam edecek. Son bir yılda yaşanan kesintilerden kaynaklı kayıpların 35-100 milyon dolar arasında olabileceği öngörülüyordu. Geçtiğimiz hafta artan ve yoğunlaşan kesintiler sadece geçtiğimiz hafta benzer bir miktarda kayıp yaşandığına işaret ediyor. 3. TL’de değer kaybı hangi gelişme olursa olsun devam ediyor! 2016 başında dolar/TL 2,9167 düzeyindeyken 9 Kasım 2016 sabahı itibariyle kısa süreli de olsa 3,30 düzeyini aşarak tarihi bir rekor kırdı. Sonrasında 3,20 seviyelerine doğru bir düzelme oldu. Artış son haftalarda hızlanarak devam ediyor. AKP iktidarının kötü ekonomik yönetimi ve ülkede sorunları çözmeye dönük adım atmak yerine gerginliği arttırıcı siyasi adımlar atma tercihi Türk Lirası’nın değer kaybında en önemli etken. Bunun da etkisi ile geçtiğimiz hafta Türk Lirası’nın diğer gelişmekte olan ülke para birimlerinden olumsuz yönde ayrışmaya devam etti. AKP’nin Türkiye’yi kötü yönetiyor olması sonucunda aynı zamanda Türkiye dışında oluşan küresel belirsizliklerden de olumsuz etkilenmesine yol açıyor. Peki vatandaşa etkisi ne bu gelişmelerin? TL değer kaybettikçe vatandaşımızın hayatı pahalanıyor. Dolar bazında ithal edilen ürünlerin TL olarak fiyatı artıyor. Zaten artan petrol fiyatları sadece dolar bazında artmıyor TL olarak da artıyor. O zaman da çiftçinin toprağından kopardığı domatesin pazara taşınmasının maliyeti artıyor, vatandaşın pazara giderken kullandığı ulaşım maliyeti artıyor, domatesin fiyatı artıyor. Kısacası TL dolara karşı değer kaybedince enflasyon artıyor. TL’nin dolara karşı her yüzde 10’luk değer kaybı satın aldığımız mal ve hizmetlerin fiyatının yüzde 1,5 artmasına sebep oluyor. Bir başka deyişle sene başından beri TL’nin değer kaybı enflasyonun yüzde 7 değil de yüzde 8 olmasına yol açacak. TL değer kaybettikçe şirketlerimiz zarar yazıyorlar. Bu zarar iflasları ve işsizliği arttıracaktır. Her 1 kuruşluk değer kaybı şirketlerimizin yaklaşık 1,8 milyar TL zarar yazmasına yol açmaktadır. CHP Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı 9 Kasım 2016 2