2017 STRATEJİ RAPORU

advertisement
İNTEGRAL MENKUL DEĞERLER A.Ş.
2017 STRATEJİ RAPORU
2016 YILINA BAKIŞ VE 2017 YILI BEKLENTİLERİ
2017
STRATEJİ
RAPORU
2016 yılına
bakış ve
2017 yılı
beklentileri
2017 Yılına Girerken Türk Lirasında Beklentiler
TUNCAY TURŞUCU ........................................................................................................... 2
Dünyanın Kuralları Değişiyor, Değişim ABD’den Başlıyor
BESTE NAZ KÖKSAL .......................................................................................................... 6
Avrupa Merkez Bankası 2017 Yılı Para Politikası Yol Haritasını
Belli Etti
SEDA YALÇINKAYA .......................................................................................................... 10
Birleşik Krallık Sallandı Ama Yıkılmadı
EMRE ÇAYIRLI ................................................................................................................... 14
USDJPY 2017 Yılına Ufukta 126 Seviyesi Görünerek Giriyor
AYLİN CEVİZCİ ................................................................................................................. 20
Gelişmekte Olan Ülkeler için Ilımlı Bir Yıl Bekliyoruz
EDA KARADAĞ ................................................................................................................. 24
Altın Tahtını Endeks ve Faizlere Kaptırdı 2017 İlk Çeyreğinde
Genel Görünüm Zayıf
BESTE NAZ KÖKSAL ....................................................................................................... 28
2017 Petrolde Yükseliş Yılı Olacak, 60-70.0$ Aralığı
Görülebilir
BESTE NAZ KÖKSAL ....................................................................................................... 30
Borsa 2017 Yılına Cazip ve Fırsat Veren Bir Seviyede Giriyor
TUNCAY TURŞUCU ........................................................................................................ 32
Model Portföyümüz ......................................................................................................... 34
Hisse Önerileri ................................................................................................................... 35
Yabancı Yatırımcıların Hisse Senedi ve Tahvil Alımları .............................................. 38
BİST 50 Şirketleri Temel Veriler Tablosu ...................................................................... 39
BİST 30 Şirketlerinin Konsensüs Hedef Değer Tablosu ............................................. 40
Bankaların Konsensüs Hedef Değer Tablosu .............................................................. 40
ESTE NAZ KÖKSAL
SEDA YALÇINKAYA
EMRE ÇAYIRLI
AYLİN CEVİZCİ
Araştırma Uzmanı
Araştırma Uzmanı
Araştırma Uzmanı
Analist
BESTE NAZ KÖKSAL
SEDA YALÇINKAYA
TUNCAY TURŞUCU
EMRE ÇAYIRLI
EDA KARADAĞ
Analist
AYLİN CEVİZCİ
EDA KARADAĞ
TUNCAY TURŞUCU
Araştırma Direktörü
2017 Yılına
Girerken
Türk
Lirasında
Beklentiler
Türk varlıkları açısından zor bir yılı geride bırakıyoruz.
AB’ye yönelik dağılma senaryoları, Brexit, 15 Temmuz
darbe girişimi, anayasa değişikliğinin gündeme gelmesi
ile siyasi sahnenin yeniden ısınması, başkanlık tartışmaları, ABD seçimlerinden çıkan sürpriz sonuç ve ABD
Doları’ndaki güçlenme gibi küresel ve yerel boyutta etkili olan pek çok badireyi yaşadık. Türkiye’nin 2016 yılını
yaklaşık %2.4 büyüme, %7.5-8 arasında bir enflasyon,
%11.3 işsizlik ve milli hasılanın %4.2’sinde oluşacak 3435 milyar dolar civarında bir cari açık ile kapatacağız
görünüyor. Bunlardan enflasyon ve cari açık konusunda görünüm başarılı olarak ifade edilebilir. Uzun zamandan beri ilk defa hedefe yakın bir enflasyon ile yılı
kapatacağız görünüyor. Cari açıkta ise son aylarda gerileme dursa bile %4.2-%4.5 seviyeleri sürdürülebilir seviyeler. Bununla birlikte işsizlik ve büyüme konusunda
beklentilerin gerisinde kalıyoruz. Her ikisinde de global
ekonomik gelişmeler, sermaye akışlarının yavaşlaması
gibi küresel faktörler etkili olurken, içeride Türkiye’ye
özgü nedenler etkili oldu.
2017 Yılına Aktarılanlar
2017 yılına aktardığımız konuların başında
Fed, AB ve referandum konuları geliyor.
Yeni yılda yine bol bol Fed konuşacağız.
Faiz artırımlarının hızı küresel piyasaları
etkilemeye devam edecek. AB‘de seçim
yılı olurken, çıkacak sonuçlar AB’nin
geleceğini
masaya
yatıracak.
İçeride
ise Nisan ya da Mayıs ayında beklenen
başkanlık referandumu piyasaların üzerinde baskı yaratabilir ve bekle gör süreci
etkili olabilir.
3
TL 2016 Yılında Negatif Ayrıştı
Bütün bunların içerisinde TL kendisine yol bulacak.
2016 yılında Arjantin Pezosu dışında Dolar’a karşı en
fazla değer kaybeden para birimi TL oldu. Türk Lirası
Dolar karşısında 2016 yılı başından, 14 Aralık tarihine
kadar %16 seviyesinde değer kaybetti. En fazla değer
kaybeden para birimi %18.4 ile Arjantin Pezosu olurken,
bizim ardımızdan %15 ile Meksika Pezosu geldi. Dördüncü ülkenin değer kaybı %6 ile Polonya Zlotisi oldu.
Görüldüğü gibi ilk üçün ardından değer kayıpları çok
yüksek değil. Arjantin ve Meksika’nın para birimlerindeki değer kayıplarının arkasında ABD’nin yeni başkanı
Trump’ın söylemleri oldukça etkili oldu. Başka deyişle
Türk Lirası kendisi ile aynı sepette olan diğer ülke para
birimlerine karşı ciddi oranda negatif ayrıştı. Bizimle
aynı sepette bulunan Rus Rublesi, Brezilya Reali ve G.
Afrika Randı ise 2016 yılını Dolar’a karşı güçlenerek bitiriyorlar.
Gelişmekte Olan Ülke Para Birimlerinin
Dolara Karşı Performansı, 31.12.2015 14.12.2016
Büyük Resimde USDTRY Paritesi
Türkiye’de yaşanan gelişmeler elbette Türk Lirasındaki
değer kaybının ölçüsüz bir şekilde oluşmasında etkili
oldu diyebiliriz. Son olarak USDTRY kurunun gördüğü
3.60 seviyesinin en kötü beklentilerin yansıtıldığı bir
seviye olduğu söylenebilir. Bu aşağıdaki uzun vadeli
USDTRY grafiğinde daha net görünüyor. Grafikte görüldüğü gibi USDTRY yaklaşık 2014 yılı başlarından beri
yükselen paralel kanalın içerisinde yükseliş trendine sahip bulunuyor. Grafiğin paralel kanalın üst çizgisini test
ettiği anlar en kötü beklentilerin Dolar kuruna yansıtıldı-
MSCI Gelişmekte olan kur endeksi de 2016 yılında %4.3
değer kazandı. Sonuç olarak 2016 yılı gelişen ülkeler
açısından kötü bir yıl gibi görünmüyor. Ancak Türk Lirası açısından oldukça kötü bir yıl olarak geride kalacak.
.4$*(FMJěNFLUF0MBO˜MLFMFS,VS&OEFLTJ:##
1600
1550
1500
1450
1400
ğı anlar olarak kabul edilebilir. Bu anlardan ilk baştaki 28
Ocak 2014 tarihi diğeri ise Eylül 2015 tarihinde oluşmuş
durumda. Her ikisinde de Türkiye’de ki siyasi gündemin
Türk Lirası üzerinde büyük etkisi olduğu görülüyor. Yine
son olarak geldiğimiz 3.60 seviyesinde de global gelişmelerin yanında içerideki siyasi gündem etkili oldu.
Bu çerçeveden bakarsak kanalın üst sınırı olan 3.60 seviyelerini en kötümser beklentilerin yansıtıldığı bir fiyat
düzeyi olarak alabiliriz. Tabii şimdilik.
USDTRY Uzun Vadeli Grafik
2017 yılında ise USDTRY paritesinin, uzun vadeli grafikteki kırmızı kanalın içindeki seyrini sürdürmesini bekliyoruz. Ancak bu seyrin bu kanalın üst sınırına yakın
seviyelerde mi yoksa grafiğin alt çizgisine doğru gerilemeler olacak mı bunu göreceğiz. Grafiğin alt çizgisi
şimdilik 3.07 seviyesinden geçiyor ve sürekli yükseliyor. Yıl içerisinde bu alt sınır yükselecek, burada kalmayacak. Yani 2017 yılın ilk çeyreğinin sonunda alt sınır
3.20 seviyelerine kadar gelmiş olacak. Bu açıdan bakıldığında 2017 yılı içerisinde USDTRY kurunda 3.20 seviyelerine yakın noktalara doğru oluşabilecek düşüşler,
uzun vadede iyi bir alım noktası olabilir. Buna ek olarak
üst sınır ise aynı dönemin sonunda 3.75 seviyelerinden
geçecek. USDTRY kurunda 375 seviyesine doğru yükselişlerin oluşması ise iyi bir orta vadeli satım noktası
Japonya merkez bankalarının gevşek politikalarını sür-
olabilir gibi görünüyor.
dürmeleri gelişen ülkeler için ılımlı ortamın devam etmesini sağlayacaktır. Yerel tarafta ise, jeopolitik riskler,
Kurda Düşüş İçin Neler Gerekli?
Peki USDTRY paritesinin bu uzun vadeli kanalı aşağı
yönlü sonlandırması ve artık düşüşe geçmesi için ne
gibi gelişmelerin olması gerekli? Küresel anlamda gelişmekte olan ülkelere yönelik sıcak para girişinin hızlanması USDTRY kurunda aşağı yönlü bir eğimi sağla-
referandum tartışmaları ve siyasi sahnenin ekonominin önünde gitmesi, kredi notumuz ile ilgili gelişmeler
ve TCMB para politikası gibi faktörler USDTRY kuru için
önemli olacak görünüyor. Ancak iç taraftaki gelişmelerin yanında küresel gelişmelerin daha fazla ağırlığı
olabilir.
yabilir. Ancak enflasyonu hızlanması beklenen ve bu
nedenle Fed’in daha hızlı faiz artırabileceği düşünülen
bir ortamda bu ne derece etkili olur söylemesi zor.
Merkez Bankası Kararları Kur Seviyesi
İçin Önemli
Kaldı ki Fed 14 Aralık toplantısında 2017 yılına yönelik 2 faiz artırım beklentisini 3’e yükseltti. Piyasalarda
USDTRY paritesi denilince TCMB’nin para politikasın-
artık daha şahin bir Fed var. Diğer yandan Avrupa ve
dan mutlaka bahsetmekte fayda var. TCMB bilindiği
5
reketlerine devam edecektir. Kurdaki yükselişleri kontrol altına almak için üst banttan fonlamaları artıracaktır
ancak bunun yetmediği ve yetmeyeceği anlaşılırsa bu
durumda faizlerde yeni bir artış görebiliriz. TCMB’nin
politikasında elbette enflasyondaki gelişmeler de
önemli olacak. Enflasyonda kalıcı yükselişlerin gözlenmesi daha sıkı ve faiz artırımına daha yakın bir politika
oluşmasına neden olabilir. Ancak ılımlı giden bir enflasyonda Merkez’de zorunlu olmadıkça faiz artırmayacak görünüyor. Bu arada yeni yılda Merkez Bankası’nın
toplantıları artık her ay değil yılda en az 8 kez olacak
şekilde gerçekleşecek. Bunu da hatırlatalım.
2017 Hedefleri
Orta Vadeli Program (OVP) Hedefleri, %
2016T
2017T
2018T
2019T
Büyüme
3,2
4,4
5
5
Enflasyon
7,5
6,5
5
5
Cari Denge / GSYIH
-4,3
-4,2
-3,9
-3,5
İşsizlik
10,5
10,2
10,1
9,8
Kaynak: Kalkınma Bakanlığı
gibi 24 Kasım tarihli toplantısında politika faizini 50 baz
Yazının başında belirttiğim gibi enflasyon ve cari den-
puan artışla %7.5’den %8 seviyesine ve üst bant faizi-
ge konusunda 2016 yılı hedeflere yakın bir yıl bir ola-
ni ise 25 baz puan artışla %8.25’den %8.50 seviyesine
cak görünüyor. Ancak işsizlik ve büyüme için aynı şeyi
yükseltti. Geç likidite faiz oranını da %10 seviyesine
söyleyemiyoruz. Bu arada belirtmekte fayda var, TUIK
yükseltti. Faiz artırımının USDTRY kuru üzerinde çok
büyüme hesaplarını değiştirdi ve 2010 Avrupa Hesap-
ciddi bir etkisi olduğu söylenemez. Aynı tarihte AB’den
lar sistemine göre hesaplayıp açıklamaya başladı. 2016
gelen haber akışı kararın etkisini bozdu diyebiliriz. 2017
yılının 3Ç büyüme verisi bu hesaba göre açıklandı. An-
yılında TCMB’nin para politikası oldukça belirleyici ola-
cak OVP’deki hedefler eski sisteme göre verildi. Bu
cak. Faiz artırımlarının devam etmesi durumunda US-
nedenle 2017 yılının başlarında hükümetten özellikle
DTRY paritesinde düşüşler oluşabilir ve 3.60 seviyesi
büyüme konusunda OVP’de revizyonlar beklenebilir.
uzun vadeli bir zirve olarak kalabilir. Ancak faizlerde
Bununla birlikte enflasyon konusunda %6.5 hedef kur
artırım olmaz ve gelişmelerin Türk Lirası aleyhine ge-
artışları nedeni ile tehlikeye girmiş görünüyor. Ancak
lişmeye devam ederse USDTRY paritesinde yeniden
kur artışının geçici etkilerinin olması ve gıda fiyatların-
yukarı yönlü seyirler görebiliriz. TCMB muhtemelen
daki ılımlı seyrin 2017 yılında da devam etmesi duru-
yeni yılda döviz likiditesini ayarlayıcı ve sıkılaştırıcı ha-
munda hedefe yaklaşılabilir.
BESTE NAZ KÖKSAL
Araştırma Uzmanı
Dünyanın
Kuralları
Değişiyor,
Değişim
ABD’den
Başlıyor
8 Kasım günü Amerika Birleşik Devletlerinde yapılan
45. Başkanlık seçim yarışının galibi ünlü işadamı Donald Trump oldu. Buraya kadar her şey tamam ama
ayrıca bir konu daha vardı ki oldukça önemli; 538 kişiden oluşan seçici kurul üyesinde en az 270 sayısını
yakalayıp, senato ve temsilciler meclisinde çoğunluğu
elde etmek. Trump 290, Clinton ise 228 kurul üyesi
sokmayı başardı. ABD’de çıkan bu sonuç tahmin edilebileceği üzerine anketlerde gösterilen sonucun tam
tersiydi. Çünkü Clinton’ı görsel ve yazılı basın amansızca destekliyor, sanatçılar Clinton’ın mitinglerinde boy
gösteriyor ve birçok ülke Clinton’ın yanında olduğunun mesajlarını veriyordu. Trump’ın seçilmesi aslında
bizim bildiğimiz ancak onların yeni keşfetmeye başladığı bir şeyi öğretti; mevcut statükonun halkı temsil
etmediği ve milliyetçi akıma yönelik olarak ulusalcı ruhun tekrar yükseldiği…
New York Times’ın haberinden alıntı yaparak Trump’ın
verdiği en zor ve en kolay vaatleri sıralayalım;
2016 yılının en popüler ülkesi kesinlikle
Amerika Birleşik Devletleri’ydi. ABD Merkez Bankası (Fed), faiz artıracak artırmayacak çelişkisi, 8 Kasım’da gerçekleşen Başkanlık seçimlerinde Clinton ve Trump’ın
oy değişimleri derken bir yılı daha geride
bıraktık. ABD, Trump ile birlikte 2017 yılına yeni bir sayfa açtı. Trump’ın vaatlerini
sıralamaya geçmeden önce şunu da belirtelim ki Trump’ın açtığı bu sayfaya dünyanın kuralları tekrardan yazılacak.
En Zor 5 Vaat
1. ABD’li şirketlerin, ABD dışında farklı bir ülkede yatırım yapmalarının önüne geçmek.
2. ABD çelik ve kömür madenciliği sektörlerini tekrardan canlandırmak.
3. ABD’nin büyümesini bir yıl içerisinde %4’e çıkarmak.
4. Altyapı yatırımlarıyla istihdam yaratır hale getirmek.
5. Meksika ile arasına duvar örmek.
7
En kolay 5 Vaat
si hem de ekonomik anlamda yeni bir sayfa açılacak.
Bu durum fiyatlanırken de sert dalgalanmalar ve yeni
seviyelerde normalleşmeler göreceğiz. Örneğin Dolar
endeksine bakıldığında 100.00 seviyesi bir zamanlar
geçilmesi zor olan, tahmin edilemeyen bir yer olurken,
şimdilerde mevcut seviye destek noktamız haline geldi. ABD Doları 2017 yılında yine güçlü kalmaya devam
edecek görünüyor. ABD’de enflasyon artmıyor diye 10
yıllık tahvil faizleri %2’nin altında seyrederken, bir anda
%2.5’li seviyelere yükseldik. ABD endeksleri aralıksız her
gün rekor üstüne rekor kırıyor. Toparlayacak olursak,
yeni dönemde sistem değiştikçe farklı fiyatlamalar da
görüyoruz.
1. Trans-Pasifik anlaşmasını iptal etmek.
2. ABD’deki doğum programını sonlandırmak. (Toprak
hakkına son vermek)
3. Kanada ve ABD arasında yer alan Key Stone petrol
boru hattını daha da ileri götürmek.
4. Şirket ve hane halkının vergi oranlarını düşürmek.
5. Anayasa mahkemesinde atanacak yargıçların değişimi.
2008 krizinin ardından yaralarını saran ABD ekonomisi
bir süredir rölantide seyrediyordu. Büyüme ve enflasyon rakamları yeteri kadar ümit vermiyordu. Başkan
Trump’ın en önemli vaadi ABD ekonomisini bir yıl içerisinde yüzde 4 büyümesini sağlamak oldu. ABD ekonomisi %2.1 büyüdüğünü göz önünde bulundurursak, büyümeyi iki katına çıkaracağını vaat ediyor. Büyümenin
artmasıyla işsizlik azalacak ve enflasyon da daha yüksek
seviyeleri göreceğimiz anlamına geliyor. Bu da iki kat
daha hızlı Fed’in faiz artırımı beklentisi oluşturabilir.
ABD ekonomisi beklentilerden daha hızlı faiz artırımına gitmesi durumunda;
2017 yılına dair enflasyonun artacağı ve Fed’in daha
hızlı faiz artışına gideceği beklentileri, ABD tahvil piyasasını da alt üst etti. Sene içerisinde %1.32 seviyelerine
kadar gerileyen 10 yıllık tahvil faizi, %2.5 ‘lere kadar çıkarak son iki yılın en yüksek seviyesini gördü.
2017 Yılı Fed Toplantı Tarihleri
31 Ocak - 1 Şubat
14 - 16 Mart*
2 - 3 Nisan
13 - 14 Haziran*
ABD Doları 2017 Yılına Güçlü Kalmaya
Devam Edecek Görünüyor
25 - 26 Temmuz
19 - 20 Eylül*
31 Ekim - 1 Kasım
Bundan sonra ne olacak sorusuna ise şu şekilde yanıt verebiliriz; Dünyada, Trump önderliğinde yeni bir
dünyanın kapıları açılıyor. Tabular yıkılacak, hem siya-
12 - 13 Aralık*
* Görüşmelerde Fed Başkanı konuşması gerçekleşecek, ekonomik
projeksiyon yayınlanacak.
2016
2017
2018
2019
Uzun
Dönem
Reel GSYH Değişimi
1.9
2,1
2,0
1,9
1,8
Eylül Tahmini
1,8
2,0
2,0
1,8
1,8
İşsizlik Oranı
4,7
4,5
4,5
4,5
4,8
Eylül Tahmini
4,8
4,6
4,5
4,6
4,8
Kişisel Tüketim Harcamaları Enflasyonu
1,5
1,9
2,0
2,0
2,0
Eylül Tahmini
1,3
1,9
2,0
2,0
2,0
Fed Aralık Ayı Projeksiyonu %
Ekonomik Aktiviteler
Çekirdek KTH Enflasyonu
1,7
1,8
2,0
2,0
Eylül Eylül Tahmini
1,7
1,8
2,0
2,0
Kaynak: Federal Reserve, www.federalreserve.gov/monetarypolicy/fomcprojtabl20150917.htm
2017 Fed Açık Piyasa İşlemleri Komitesinde (FOMC) görev alacak Fed üyeleri, 2016 yılı FOMC komitesine göre
daha güvercin görünümlü (Dowish) diyebiliriz. Ancak
yine de bilmediğimiz yani tarafsız olarak adlandırdığımız üye de çok fazla. Bu nedenle Trump yönetiminde
ekonominin gelişimi üzerine karar değiştirebilecek üye
sayısı da fazla. Son dönemde hızını artıran ABD ekonomisinde daha Trump başa geçmeden 2017 yılında 3
faiz artışı öngörülüyor.
2017 Oy Hakkı Olanlar
New York
William Dudley
Chicago
Charles Evans
Philadelphia
Patrick Harker
Dallas
Robert Kaplan
Minneapolis
Neel Kashkari
Sürekli Oy Hakkı Olanlar
Başkan
Janet Yellen
Başkan Yardımcısı
Stanley Fischer
NY Fed Başkanı
William Dudley
Guvernör
Daniel Tarullo
Guvernör
Jerome Powell
Guvernör
Lael Brainard
Alternatif Üyeler
New York
Michael Strine
Cleveland
Loretta Mester
Richmond
Jeffrey Lacker
Atlanta
Dennis Lockhart
San Francisco
John Williams
Guvernör
Lael Brainard
2017 yılı içerisinde Trump Hükümeti ile Fed Başkanı Yellen arasında soğuk rüzgârlar eseceğe benziyor. Bunu
Janet Yellen’ın Aralık ayı gerçekleştirdiği basın toplantısında da görebildik. Kendisi Trump’ın seçilmesine
rağmen politik belirsizliğin bulunduğuna dair defalarca
vurgu yaptı.
Son söz olarak; Brexit ile başlayan popülist süreç,
ABD’de Trump ile devam ederken, 2016’nın kazananı
Trump kaybedeni ise anketler oldu. Şimdiden oluşmaya başlayan Trump’ın yönetim kabinesi CEO’larla dolarken, hükümet şirket yönetim kuruluna döneceği benziyor. Ancak tüm bunları ABD ekonomisi adına olumlu
buluyor ve ‘American Dream’ yani Amerikan rüyasının
tekrardan oluşmaya başlayacağı ve ABD’nin Trump ile
birlikte daha güçlü köprüler atacağını düşünüyorum.
SEDA YALÇINKAYA
Araştırma Uzmanı
Avrupa Merkez Bankası
2017
Yılı Para
Politikası
Yol
Haritasını
Belli Etti
2016 yılı global merkez bankalarının para politikası değişiklikleriyle şekil buldu. Zayıf küresel büyümenin ön
plana çıktığı bir ortamda Avrupa Merkez Bankası’nın
(ECB) daha fazla genişlemeci yönde adımlar atması
hiç kuşkusuz 2016 yılında Avrupa ekonomisi için en
büyük değişimdi. Zayıf ekonomik aktivite ve enflasyon
yaratma konusunda devam eden aşağı yönlü risklerin
varlığı, Merkez Bankası’nın 10 Mart’ta derinleşen negatif
faiz ortamını ve genişleyen varlık alım programını tercih
etmesine neden oldu. Buna karşın atılan adımlar, deflasyon endişelerini kısmen dengelese de Euro Bölgesi
ekonomilerinde oluşan deflasyon sarmalını iyileştirmeye yeterli olmadı. Bu doğrultuda, başta enflasyon olmak üzere ekonomilerdeki çarkların daha iyi dönmesini
sağlamak amacıyla Avrupa Merkez Bankası (ECB) 2017
yılında da genişleyici para politikası tavrını sürdürmeyi
ve varlık alım programının süresini uzatmayı tercih etti.
DİKKAT!!
Seçim Fırtınası
yaklaşıyor
2017 yılının ilk yarısında Euro Bölgesi’nin kemik ülkeleri seçim savaşlarına konu olacak.
Brexit sonrası (Brexit: İngiltere’nin Avrupa
Birliği’nden ayrılmasına verilen isim) Avrupa
Birliği bütünlüğünün sorgulandığı dönemde gündeme gelecek siyasi belirsizlik, bölge
ekonomilerine ve Euro’nun geleceği konusunda soru işareti yaratacak.
2017 Avrupa Seçim Fırtınası
12 Şubat
15 Mart
23 Nisan 7 Mayıs
11-18 Haziran
FRANSA
Cumhurbaşkanı
Seçimi
ALMANYA
Cumhurbaşkanı
Seçimi
HOLLANDA
Parlemento
Seçimi
FRANSA
Genel
Seçimler
Yılın son toplantısı olan 8 Aralık’ta varlık alım programı
kapsamında daralan manevra alanını genişleten ECB,
mevduat faizi altında faiz oranına sahip varlıkları da satın alacağını ve 1 - 30 yıl vadeli tahvil alımı yapılabileceğini açıkladı. Daha önce tahvil alım programında vade 2
yıldan başlıyordu. Piyasada Avrupa tahvillerinin kalitesi
oldukça sınanmaya başlanmıştı. ECB’nin tahvil alım kıstasları mevduat faizi (-%0.40) altındaki tahvilleri almaya
olanak vermiyordu. Yeni düzenleme tahvil alımlarını
azımsanmayacak büyüklüğe getireceği gibi Almanya
ve Fransa gibi daha nitelikli ve kısa vadeli tahvillerinde
tahvil havuzuna dahil edileceğini gösteriyor.
ECB, tahvil alım kalitesinin sorgulanmasını engellediği
gibi 2017 yılında çokça kısa vadeli eksi faizli tahvil alımının kapısını açmış oldu. Bu işlemler tahvil alım programının etki alanının genişlemesini sağlıyor. Aşağıdaki
11
Euro Bölgesi GSYİH (Yıllık %)
3
2,5
2
1,5
1
0,5
0
-0,5
-1
-1,5
Bankası’nın genişleyici adımlarına rağmen Euro Bölgesi
büyümedeki toparlanmanın zayıf seyrettiğini söylemek
mümkün. Euro Bölgesi’nin 2017 yılı büyüme ivmesini
devam ettirmesi küresel ekonomilerdeki zayıf görünümle paralel doğrultuda olabilir.
grafikte son kararların tahvil alımını ne kadar genişletmiş olduğunu görebilirsiniz. Önceden -%0.402’nin altındaki tahvillerin alınamadığını düşündüğünüzde resim çok dana net görülür.
2017 yılında para politikası açısından hangi yolda yürüyeceğini açık eden Merkez Bankası, gerekmesi halinde
teşviklerin artırılması kapısını da aralık bırakmıştı. Euro
Bölgesi ekonomilerin büyüme ve enflasyon yaratma
konusunda beklenen katkıyı gösterememesi halinde
Merkez Bankasının temkinli duruşunu koruyarak ek genişleme adımlarına ihtiyaç duyabileceğini düşünüyoruz. Bu nokta Euro’nun değer kaybını genişletecektir.
(Bu durum yorumum teknik analiz bölümündeki kötü
senaryoya uymaktadır.)
Avrupa’da Ilımlı - Zayıf Büyüme Devam
Ediyor
2016 yılında Euro Bölgesi büyümesi ılımlı ancak zayıf
seyrini sürdürdü. Yıl genelinde her üç çeyrekte %1.7 büyüyen Euro Bölgesi ekonomisi için 2016 yıl sonu büyüme hedefi yine %1.7’yi işaret ediyor. Avrupa Merkez
Enflasyon Hedeflerin Altında Seyrediyor
Yıl genelinde enflasyonda en büyük baskıyı düşük seyreden petrol fiyatları oluşturdu. Enerji kaleminin negatif
katkısı Şubat-Mayıs döneminde -%8’lere kadar ulaştı.
Arz-talep dengesi konusunda yapılan anlaşmalar sonucu enerji kaleminin oluşturduğu negatif görünüm
yavaşlasa da Euro Bölgesi ekonomileri enflasyon yaratma konusunda başarılı olamıyor. Bilindiği üzere Avrupa
Merkez Bankası’nın birincil hedefi enflasyonu %2’lik hedefine ulaştırmak. Her ne kadar 2016 yılının son çeyreğinde enflasyonda ılımlı bir toparlanma gerçekleşse de
henüz yeterli bir iyileşme sağlanmış değil. 2017 yılı Euro
Bölgesi enflasyon görünümü petrol fiyatlarının seyrine
bağlı kalmaya devam edecek gibi görünüyor.
&OŤBTZPOEB&OFSKJ.BMJZFUJ:íMMíL
0
-2
-4
-6
-8
-10
Enerji
İmalat Sektörü Genişliyor Ancak
Hizmetler Sektöründe Sorunlar Var
Euro Bölgesi’nin can damarı olan özel sektör genişlemesi 2016 yılının üçüncü çeyreğinden sonra toparlan-
ma emareleri gösterse de yıl genelinde hizmetler sektöründe zayıf seyrin devam ettiğini söylemek mümkün.
Özellikle hizmet sektöründe yaşanan daralma dikkat
çekmekte. Her iki PMI verisi eşik olarak kabul görmüş
50 eşik seviyesinin üzerinde seyretse de, hizmet sektöründe yaşanan yavaşlama ekonomik büyüme üzerinde
baskı kurmaya devam edebilir. Buna karşın imalat sektöründe yılın ikinci yarısından itibaren ılımlı bir genişleme olduğunu belirtmekte fayda var.
&VSP#²MHFTJìNBMBU)J[NFUMFS
1.*
56
54
52
50
Oca.15
Şub.15
Mar.15
Nis.15
May.15
Haz.15
Tem.15
Ağu.15
Eyl.15
Eki.15
Kas.15
Aralık
Oca.16
Şub.16
Mar.16
Nis.16
May.16
Haz.16
Tem.16
Ağu.16
Eyl.16
Eki.16
Kas.16
Ara.16
48
İmalat PMI
Hizmet PMI
Avrupa Merkez Bankası (ECB) Hedefleri, %
Büyüme
Enflasyon
İşsizlik
2016T
2017T
2018T
1.70%
1.70%
1.60%
0,20
1,30
1,50
10,10
9,90
9,60
Kaynak: Bloomberg
2017 Yılı Avrupa Merkez Bankası (ECB) Para
Politikası Toplantı Tarihleri
19.01.2017
27.04.2017
20.07.2017
26.10.2017
09.03.2017
08.06.2017
07.09.2017
14.12.2017
Teknik Görünüm Ne Diyor?
Bütün bu gelişmeler ışığında Euro’nun Dolar karşısındaki akıbetini değerlendirelim. 2017 yılında yukarıda belirtilen birçok belirsizlik göz önünde bulundurulduğunda iki senaryodan bahsetmek gerekecek. Bunları da iyi
senaryo ve kötü senaryo olarak adlandıralım.
Kötü senaryomuzda; Euro Dolar karşısında en son
2002 yılında gördüğü 1.03 seviyelerine geriliyor. Bu
senaryonun gerçekleşmesi için ise;
• ECB, 2017 yılında mevcut genişleyici para politikasına ek genişleyici önlemler getirmesi,
• Fed’in 2017 yılı içerisinde üçten fazla faiz artırması,
• Amerika Başkanı Trump’ın attığı adımlarda Dolar’ın ve
ABD ekonomisinin küresel anlamda değerini güçlendirmesi,
• Avrupa’da gerçekleşecek seçimlerde Avrupa Birliği
bütünlüğünün sorgulanması,
• Euro Bölgesi ekonomik aktivitelerin hedeflerin altında kalması,
• Petrol fiyatının enflasyon üzerinde negatif baskısının
artması gibi unsurların Euro aleyhine çalışması durumunda teknik analiz bize hiç iyi şeyler söylemiyor.
Teknik olarak, 2015 yılından bu yana devam eden yatay
kanal aşağı yönde kırıldığında kanalın genişliği kadar
aşağı yönde gitme hedefi bulunuyor. Aşağıdaki grafikte kırmızı ile belirtilen 1,0500 bandının altına sarkmış
durumdayız. “X” ile yatay kanalın hedef boyu kadar aşağıya çizdiğimizde “XB” hedefi 0,9500 seviyesini göstermekte. Yalnız belirtmekte fayda var ki 2015 yılı başlarından bu yana 1,1450 - 1,0500 seviyeleri arasında devam
eden yatay kanal bant ancak 23 ay sonra kırıldı. Özetle,
teknik analizin belirttiği 0,95 hedefi ani bir hızla değil
kademeli olarak gerçekleşme olasılığı oldukça yüksektir. Yıl genelinde kendine yer arayışı içerisinde olacak
EUR/USD paritesi yeniden 1.05 seviyesinin üzerine yerleşmedikçe kendine yeni aşağı yönlü bir trend çizmiş
olacak.
İyi senaryomuzda Euro, Dolar karşısında yükselişini
sürdürüyor. Peki bunun için gerekli şartlar nedir?
• ECB, yeni ek genişleme politikası gütmeyecek ve
hatta mevcut genişlemeci politikasını sonlandırma
kararı alacak (tapering).
• Fed’in 2017 yılı içerisinde üç faiz artırımında daha az
faiz artırması,
• Amerika Başkanı Trump’ın alacağı aksiyonların ABD
ekonomisinde olumlu sonuçlar doğurmaması,
• Avrupa’da gerçekleşecek seçimlerin sorunsuz geçmesi,
• Euro Bölgesi ekonomik hedeflerin karşılanması,
• Petrol fiyatlarının ılımlı seyretmesi ve Euro Bölgesi
enflasyon oranına pozitif katkıda bulunması gibi unsurların gerçekleşmesi halinde iyi senaryomuz çalışacaktır.
Teknik olarak grafikte belirtilen yeşil çizgi 1,1450 seviyesini göstermektedir. 2015 yılından bu yana devam eden
yatay kanal yukarı yönde kırılması durumunda gerçekleşecek hedef boyu “XA” olarak gösterilmiştir. “XA” boyunun teknik analizde karşılığı ise 1,24 seviyesine denk
13
gelmektedir. İyi senaryonun çalışması durumunda ise
2017 yılı ya da daha uzun bir sürede 1,1450 - 1,2400
kanalı içerisinde dalgalanma yaşamamız muhtemeldir.
Ancak bunun için öncelikle paritenin 1.05 seviyesinin
üzerine yerleşmesi ve 1.1450 direncine kadar pozitif bir
trend oluşturması gerekmektedir.
borsalarında başlayan ralliler DAX endeksinin de tarihi
rekor seviyelere yükselmesini sağladı. DAX endeksi
yaklaşık bir yıldır süren ve mavi çizgiyle gösterilen
11500 seviyesinden geçen yükselen trendi yukarı
yönde kırması halinde 2017 yılı için yeni bir trend
başlangıcından bahsetmek mümkün olacak. Bu
noktada 12900 seviyesine dek yükselme potansiyeli
taşıyan DAX endeksi için küresel borsalardaki seyir de
fiyat hareketi açısından önemli olacak. Buna karşın DAX
endeksinin 11500 seviyesini geçmekte başarısız kalması
durumunda kâr satışları görülebilir ve 2017 yılında bu
ana kanal içerisinde geri çekilmeler görebiliriz. Trend
kanal içinde kalmaya devam edebilir.
Alman DAX Endeksi Uzun Vadeli Grafik
DAX Teknik Görünüm
Euro Bölgesi’nin lokomotif ülkesi olan Almanya
borsası DAX endeksi analiz edildiğinde, 2016 yılı
Şubat ayından bu yana devam eden yükselen trendin
11500 seviyesinden geçen üst bandın yukarı yönde
zorlanmaya başlandığı görülüyor. DAX endeksinde
uzun zamandır 10800 seviyesinden gelen kar satışları
hakimiyetinde 10800 - 10500 aralığında bir seyir
izleniyordu. Fed toplantısı öncesi ABD ve Avrupa
EMRE ÇAYIRLI
Araştırma Uzmanı
Birleşik
Krallık
Sallandı
Ama
Yıkılmadı
Birleşik Krallık’ta yılın ilk altı ayı Brexit’e (İngiltere’nin
AB’den ayrılmasına verilen isim) yönelik duyulan endişeyle geçti. 2016 yılına Brexit haberleriyle başlayan İngiltere’de Ocak ayında açıklanan makroekonomik veriler İngiliz ekonomisinde yavaşlama olduğunu gösterse
de ekonomi üzerindeki en şiddetli etki Haziran ayının
sonunda yapılan, AB’den ayrılma kararının alındığı referandumu takip eden aylarda yaşandı. Brexit ile oluşan
çalkantıdan finansal sektör kadar etkilenmeyen reel
sektör ise ülkede büyümenin devam etmesini sağladı.
Bu sırada kurda yaşanan gerileme de ihracat üzerinde
pozitif katkı sağladı.
Yıl içinde açıklanan ekonomik verilerin bir iyimser bir
kötümser gelmesi, küresel çapta büyümenin yavaşlaması, ekonomilerde istikrarlı bir gidişatın olmaması
merkez bankalarının, geçen sene gösterdikleri rotalardan gidebilmelerine çok olanak vermedi. Yılın başında
faiz artırımı için uygun ortamın oluşmasını bekleyen
İngiltere Merkez Bankası (BoE) ise yıl içinde para politikasında sıkılaşmaya gitmek şöyle dursun, faiz indirimi
yapıp piyasa dostu gevşek para politikası mesajları vermek durumunda kaldı. Yıl başında, BoE’nin altını sürekli
olarak çizdiği ve uyardığı AB ayrılığının yaşanması sonrasında Ağustos ayında politika faizini 25 baz puan geri
çeken BoE halen %0.25 seviyesinde rekor düşük faiz
Geçtiğimiz on iki aylık süreçte dünya genelinde gerek siyasi alanda gerek finansal
alanda belirsizliklerin gölgesi altında oldukça
fazla çalkantı yaşandı. Seçimlerin ve referandumların topladığı kara bulutların doğurduğu fırtınalı günlerde yatırımcılar çoğunlukla
sığınacak güvenli bir liman arayışına girdi.
Finansal piyasalarda yaşanan oynaklıkların
ve risk algısının artması gelişmekte olan ülke
piyasaları üzerinde olduğu gibi gelişmiş ülke
piyasaları üzerinde de oldukça sarsıcı sonuçlar meydana getirdi.
oranını para politikası aracı olarak kullanmaya devam
ediyor.
2016 yılı İngiltere siyasi tarihi için de oldukça ilginç bir
dönem olarak kayıtlara geçti. 23 Haziran 2016’da yapılan Brexit referandumu sonrasında İngiltere’de yaz
ayları oldukça sıcak geçti. Sıcaklığını hiç kaybetmeyen
yoğun bürokrasi, Brexit depremi sonrasında, Birleşik
Krallık’ta kartların yeniden dağıtılmasına neden oldu. Siyasi kadrolar yeniden şekillendi. 13 Haziran Çarşamba
günü 6 yıldır devam eden görevini bırakan başbakan
David Cameron’ın yerine Theresa May geldi. 1997 yılından bu yana milletvekili ve 2010 yılından beri içişleri
bakanı olan T.May, demir leydi lakaplı Margaret Thatcher’dan sonra İngiltere tarihinde başbakanlık görevini
üstlenen ikinci kadın siyasetçi oldu. T.May aynı zamanda 1892 yılından sonra en uzun içişleri bakanlığı yapan
siyasetçi olarak da tarihteki yerini aldı. Referandum
sürecinde D.Cameron gibi AB’de kalmayı destekleyen
T.May, referandum sonrasında AB’den çıkış için Brüksel
ile yapılacak görüşmeleri başlatacak olan Lizbon Antlaşmasının 50. maddesinin yıl sonuna kadar yürürlüğe
sokulmaması gerektiğini belirtti. (Sonraki aylarda bu tarih Mart 2017’ye ötelendi.) T.May’in başbakan olmasının
ardından Londra eski belediye başkanı olan ve referandum sürecinde kendinden sıklıkla bahsettiren Boris
15
Johnson’da dışişleri bakanlığına getirildi. B.Johnson’un
dışişleri bakanlığı görevine getirilmesi ise ülkede sansasyon yarattı.
Mayıs ayında yapılan yerel seçimde İngiltere’nin meşhur Türk kökenli Londra Belediyesi eski Başkanı yerine,
göreve gelen Müslüman kökenli Sadıq Khan Londra
bölgesi için AB’den özel bir statü talep etti. Birleşik Krallık içinde bulunan Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda gibi
ülkelerin de özerk bir yapı istemesi ve AB’de kalmaya
devam etme arzuları halkın bu konuda hem fikir olmadığını net bir şekilde gösterdi.
Ayrılık kararının ardından Londra havası gibi puslanan
İngiltere ekonomisi için kredi derecelendirme kuruluşları da pek olumlu açıklamalar yapmadı. Moody’s
İngiltere’nin not görünümünü durağandan negatife
çekti ve referandum sonucunun orta vadede ekonomik büyüme üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini
belirtti. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P
ise İngiltere’nin kredi notunu “AAA” seviyesinden “AA”
seviyesine çekti. Benzer bir not indirimi de Fitch’den
geldi. İngiltere’nin notunu AA+ ‘dan AA’ya indiren Fitch,
daha önce %2 olarak açıkladığı büyüme öngörüsünü
%0.9 olarak revize etti.
AB’den ayrılık kararının alınmasının ardından Dolar
karşısında son otuz bir yılın en düşük seviyesine
gerileyen İngiliz Sterlini, 2016 yılının ilk altı ayını 1,38 ile
1,48 aralığında geçirdi. Yıl içinde üç farklı bant içinde
hareket eden ve yıl genelinde çoğu ülkenin para birimi
karşısında değer kaybeden İngiliz Sterlini’ne ilk darbe
AB’den çıkışla birlikte geldi. Referandum öncesinde
1,50 seviyesi üzerini test eden GBP/USD paritesi,
sonuçların netlik kazanmasıyla birlikte bir günde %12
değer yitirdi ve 1.32 bölgesine kadar geriledi.
Paritedeki ikinci darbe ise Ekim ayının başında T.May’in
açıklamaları sonrasında yaşandı. Ekim ayının başında
partisinin Birmingham şehrinde yaptığı yıllık kongre
öncesinde İngiliz televizyon kanalı BBC’de yayınlanan programda İngiltere’nin AB’den ayrılma sürecinin
(Brexit) gelecek yıl Mart ayı bitmeden başlatılacağını
dile getiren T.May’in açıklamaları İngiliz finansal piyasalarında adeta bomba etkisi yarattı. AB’den ayrılık sürecini başlatacak olan Lizbon Antlaşmasının 50. maddesinin ne zaman devreye sokulacağına ilişkin soruya “50.
maddeyi gelecek yıl Mart ayı bitmeden devreye sokacağız. Biz bunu bildirdikten sonra AB üyeleri müzakere sürecine karar verecek.” diyen T.May’in açıklamaları
AB’den çıkış sürecinin bankacılık ve finans piyasasını
rahatlatacak alternatif bir anlaşma yapılmadan gerçekleşebileceğini gösterdi. İngiltere Başbakanı tarafından
yapılan bu değerlendirme de “Hard Brexit” olarak tabir
edilen sürecin yaşanabileceği korkusu yarattı.
İngiltere Başbakanın yaptığı bu değerlenme sonrasında
Brexit sürecinde AB ile müzakereleri yürütmekle görevli
bakan D.Davis’in “Referandum sonucunu tersine çevirecek, çıkış sürecini durduracak ya da İngiltere’yi AB’de
tutmaya çalışacak her türlü girişimi reddedeceğiz” demesi ise İngiltere’nin katiyen geri adım atmayacağını
yavaş yavaş Hard Brexit’e gidildiğini bir kez daha gösterdi. Yıl içinde D.Davis’den gelen açıklamalar genellikle
bu yönde olduysa da İngiltere Parlamentosu Avam Kamarasında açıklamalarda bulunan D.Davis’in “hükümet
Avrupa Pazarına erişmek için gerekirse AB bütçesine
katkı yapmaya devam edecek” demesi Brexit konusunun ne kadar muallak ve değişken bir konu olduğunu
bize gösterdi.
İngiltere siyasetinde yaşanan gelişmeler ise ülke içinde ayrışmanın giderek artmakta olduğu algısı yaratıyor.
Ayrılık sürecinin “Hard Brexit” mi yoksa “Soft Brexit” mi
olacağı henüz netlik kazanmamış bir konu olarak durmaya devam ediyor. Bu kapsamda ülke ekonomisi ve
ekonomik büyüme için oldukça önemli olan Londra
finans merkezinin tanışabilecek olması, Sterlin’de yaşanan değer kaybının belki de en büyük nedeni olarak
görülmekte. AB’den yumuşak çıkış mı yoksa sert çıkış
mı sorusunun yanıtı ise 2017 yılı içinde alınabilir.
Yılın sonuna doğru gelindiğinde İngiltere cephesinde
Kasım ayı BoE toplantısı sonrası yapılan açıklamalar
en kötünün geride kalmış olabileceğini gösterdi. BoE
Kasım ayında yayınladığı enflasyon raporunda 2017 yılı
enflasyon beklentisini %2.0’den %2.7’ye, 2018 beklentisini %2.4’den %2.7’ye yükseltti. 2016 yılı enflasyon beklentisi ise 0.1 puan artışla %1.3’e revize edildi. Ekonomik
büyüme tahmini ise gelecek yıl için yükseltildi. Yayımlanan raporda BoE’nin 2017 yılında İngiliz ekonomisinin
%1,4, 2018 yılında %1,5, 2019 yılında %1,6 büyümesini
beklediği görüldü. Toplantı sonrasında açıklamalarda
bulunan BoE başkanı M.Carney enflasyon beklentilerindeki artışın nedeni olarak zayıf Pound’u işaret etti.
17
Ekonomik Verilerle 2016 Yılı İngiltere
Ekonomisine Bakış
Kamu Desteği Olmadan da Ekonomi
Gücünü Koruyor
AB referandumdan sonra açıklanan verilere göre İngiltere ekonomisi gelecek için ümit vermeye devam etti.
GSYİH’nın yükseliş trendi üzerinde büyümeye devam
etmesi, tüketici harcamalarının ve işletme yatırımlarının devam ediyor olması ve istihdamın rekor düşük
seviyede kalmaya devam etmesi makro alanda işlerin
istenildiği gibi gittiğini gösteriyor. Bu kapsamda İngiltere İstatistik Ofisi’nin (ONS) yayınladığı son yıllık verileri
inceleyeceğim.
Ekonomik büyüme verilerine harcamalar yönetimiyle
bakıldığında, son dönemde özel tüketim öncülüğünde bir artış yaşandığı görülüyor. Aynı zamanda sabit
yatırımlarında da artmış olması ilerisi için oldukça ümit
verici nitelikle denebilir. GSYİH büyümeye devam ederken, devlet tüketiminin payının nispi olarak azalıyor olması ise kamu desteği olmadan da ekonominin istenen rotada gittiğini gösteriyor.
ìISBDBU4BUíěMBSíOíO0SUBMBNB1BZí
ìOHJMUFSF(4:ì)ƒFZSFLMJL"SUíě0SBOí
Diğer imalat ve onarım işleri
1,5
1
0,5
0
-0,5
-1
-1,5
-2
-2,5
Taşıma araçları
Diğer makina ve ekipmanlar
Elektrikli ekipman
Bilgisayar elektronik ve optik ürünleri
Metaller
Kauçuk plastik ve metalik olmayan ürünler
İlaç
Kimyasal maddeler ve ilgili ürünler
Ağaç kağıdı ve baskı
,BZOBL0/4
Tekstil giyim ve deri eşyalar
Yiyecek içecek ve tütün
0,00
Sterlindeki Zayıflama İhracatı
Canlandırdı
2015 Q3 to 2016 Q3
10
8
% Değişim
6
4
2
0
-2
-4
2013 Q2 2013 Q3 2013 Q4 2014 Q1 2014 Q2 2014 Q3 2014 Q4 2015 Q1 2015 Q2 2015 Q3 2015 Q4 2016 Q1 2016 Q2 2016 Q3
Devletin Tüketimi
Sabit Yatırım
Net Ticaret
10,00
20,00
30,00
40,00
50,00
2000 to 2005
60,00
70,00
Kaynak: ONS ìISBDBUWFì£4BUíěMBS$JSPTV&OEFLTJ
Yıl genelinde ılımlı bir büyüme rotası izleyen İngiltere
ekonomisi, yıl içinde yaşanan belirsizliğin sebep olduğu risk artışına ve bu durum borçlanma maliyetlerinde
meydana getirdiği artışa rağmen gelişimini sürdürdü.
Aşağı alanda yer alan grafiklerden de görülebileceği
gibi, kur seviyesinde yaşanan düşüşün özellikle ihracatı
canlandırdığı ve büyümeyi destekleyici nitelikte olduğu
görülmekte. Geçtiğimiz yılın sonunda yıllık bazda %1.7
büyüme kaydeden İngiltere ekonomisi, 2016 yılı içinde yıllık bazda %1.9 / %2.1 / %2.3 seviyelerinde gelişme
kaydetti. 2017 yılı içinde de bu ivmenin korunması milli
gelirde artış, enflasyon ve ekonomik canlanmanın destekleyicisi olmaya devam edecektir.
Özel Tüketim
2010 to 2015
Diğer
GSYİH
Kaynak: ONS
135
130
125
120
115
110
105
100
95
90
2007 JAN
2008 JAN
2009 JAN
İhracat ciro
2010 JAN
2011 JAN
2012 JAN
Yurtiçi ciro
2013 JAN
2014 JAN
2015 JAN
2016 JAN
Toplam üretim cirosu
,BZOBL0/4
İngiltere Ulusal İstatistik Ofisinin yayınladığı verilere
göre derlenen grafikte de görüldüğü gibi 2016 yılında
Sterlinin güç kaybetmesi ihracata pozitif bir katkı yapmış durumda. Bu yıl ilk kez 2012 yılında görülen zirvenin
üzerine çıkan ihracat ciro endeksi, zayıf döviz kurundan olumlu etkilenmiş görülmekte. İhracatta yaşanan
artışta ise ilaç, taşıma araçları, elektrikli ekipmanlar gibi
sektörlerdeki artışın başı çektiği görülmekte. İlerleyen
yıllarda kurun normal seviyesine geri dönmesi, dış pazarda sağlanan bu önemli rekabeti sonlandırabilir. Bununla birlikte iç pazarda istenen canlanma sağlanır ve
bu yıl içinde yaratılan istihdam, ücret artışıyla desteklenirse iç piyasanın desteğiyle ekonomik büyümenin
devam etmesi beklenebilir.
9
75
8
74
7
İşsizlik ve Kazanç
5
72
4
71
3
2
İşgücüne katılım
73
6
70
1
69
0
-1
68
Haftalık ortalama kazanç artış hızı (%)
İşsizlik oranı (%)
4 10 3,5 8 3 6 2,5 2 4 1,5 KONUT (%)
Bu kapsamda 2016 yılında iş gücü piyasasında yaşanan
gelişmelere bakılacak olursa, işsizlik oranının %4.8’e
gerilediği, istihdama katılım oranın %74.5 seviyesine
yükseldiği fakat yıl içinde buranın üzerinde kalamadığını görüyoruz. İşsizliğin azalma eğilimini sürdürmesi
olumlu olsa da yaratılan işlerin ücretlerinde kayda değer bir artış yaşanmaması enflasyon beklentilerini çapalamaya devam ediyor. Yıl içinde Şubat ayından sonra
Haziran ayına kadar önemli bir yükseliş yaşayan haftalık
ortalama kazançlar, Haziran ayından sonra %2.4 etrafında artış gösterdi. Geçtiğimiz yıl ücret artış oranının
%3,2’ye yükseldiğini görmüştük. Özellikte iç tüketim
yoluyla yaratılmak istenen enflasyon artışı ve akabinde
gelmesi beklenen iş yatırımları için ücret artışları oldukça önemli bir kıstas olarak izlenmeli.
içinde yükselme başladığı görülmüştü ancak Brexit kararı sonrasında sektörde yavaşlama olduğu görülmekte. Bunun nedeni, borçlanma maliyetlerinde yaşanan
artış olarak özetlenebilir. İkinci neden ise AB’den çıkılması durumunda ülkede kalıcı olarak ikamet edemeyecek olan AB vatandaşlarının talebinde yaşanan azalma
olduğu da düşünülebilir.
TÜFE (%)
İşsizlik Azalıyor Ancak Ücret Artışları
Güçlenemiyor
2 1 0,5 0 0 -­‐0,5 -­‐2 İngiltere TÜFE Değişim Oranı (%)
İngiltere konut fiyatlarındaki değişim oranı (%)
Kaynak: ONS 2016 yılında yaşananlarla birlikte oldukça hareketli
günler geçiren İngiliz para birimi Sterlin, İngiltere Ulusal İstatistik Ofisi’nin hesaplamalarına göre birçok ülke
para birimi karşısında değer kaybetti. Özellikle Brexit
kararı sonrasında sert değer kaybeden para birimi yılın sonlarına doğru yeniden güç kazanmaya başlamış
görülüyor. 2017 yılında AB’den çıkış sürecine ilişkin görüşmelerin başlaması Sterlin için hareketli günlerin geri
gelmesine neden olabilir.
İşgücüne katılım oranı (%)
4UFSMJO&OEFLTJ
Kaynak: ONS
95
Enflasyon Dipten Döndü
Geçtiğimiz yılın sonunda kıpırdanmaya başlayan ve
yılın son aylarında negatif bölgeden kurtulan İngiltere
enflasyon oranı 2016 yılının ikinci yarısında yeniden artmaya başladı. Yılın ilk altı ayında %0.1 ile %0.5 arasında
kalan TÜFE oranı, yılın sonuna gelindikçe %1.2 seviyesine kadar yükseldi. Özellikle enerji maliyetlerin artması
ve uzun süredir düşük seviyede bulunan enerji maliyetlerinin hesaplamaya pozitif yansımış olması yaşanan bu
iyileşmenin ana unsurları olarak görülmekte.
Brexit Konut Fiyatlarını Yavaşlattı
İngiltere ekonomisi için izlenmesinde yarar bulunan bir
diğer alan ise konut fiyatları. Konut fiyatlarında da yıl
90
85
80
75
70
02 Jan 13.May. 18 Sep
2014
14
2014
27 Jan 08 Jun 13 Oct
2015
2015
2015
19 Feb
2016
30 Jun 04 Nov
2016
2016
Kaynak: ONS İngiltere’nin gerekli ayarlamaları yaparak AB pazarına
ulaşmaya devam edebilmek için yapacağı çeşitli anlaşmalarla, uzun yıllardır devam eden bu birlikteliğin
uzlaşmayla sonlandırması yani Soft Brexit para birimine değer kazandırabilir. Aksi durumundaysa ekonomik
sektörleri zora sokacak olan hızlı bir ayrılık yani Hard
Brexit para biriminde ani ve sert değer kayıplarının devam etmesine neden olabilir.
19
Yaşanan bu gelişmeler ışığında 2017 yılında bizi bekleyen iki farklı senaryonun olduğunu söylemek mümkün. İlk senaryo AB’den çıkış sürecinde gerekli yasal
düzenlemeleri tamamlayan Soft Brexit’e kapı aralayan
bir İngiltere ki böyle bir ortamda Sterlin, başta Dolar
olmak üzere birçok ülkenin para birimine karşı değer
kazanır. Yukarıda belirttiğim gibi yıl içinde üç farklı bant
içinde hareket eden GBP/USD paritesinde, yükselişin
başlaması ise teknik görünümde olası bir senaryo olarak görülmekte. Grafikte gösterdiğim sıkışmayı yukarı
yönde kıran parite, alt bandın üst sınırlarını şimdiden
zorlamaya başlamış durumda. 1.21 / 1.28 arasında süregelen hareketin üst alanı geçmesi durumunda paritenin yeniden 1.28 / 1.35 aralığında yerleşmeye başladığı
görülebilir.
2016 yılı içinde yaşanan düşüsün, altı aylık bir süreçte
oluştuğu göz önünde bulundurulursa yaşanabilecek
bir toparlanmanın bundan daha kısa sürmesini beklemek çok rasyonel olmayacaktır. Bundan dolayı ekonomik toparlanmada olduğu gibi yavaş ve bütün bir yıla
yayılan bir yükselişle 1.35 bölgesine geldiğini görme ihtimalimiz iyimser senaryo için daha olası gözükmekte.
Peki, Hard Brexit yaşanır ve İngiltere ekonomisi dış pazara erişmek için hazırlıksız yakalanırsa, senaryonun
pek de İngilizlerin isteyeceği bir hal almayacağı aşikâr
olacak. Dalgalı suları geride bırakmaya hazırlanan BoE,
Hard Brexit yaşanması durumda faiz indirimlerine devam edebilir. Faiz indirimiyle değer kaybeden Sterlin ise
Dolar karşısında 1.15’li bölgelerde yönelmeye başlayabilir. Öncesinde ise paritenin kırması gereken iki önemli
destek seviyesi olacak. Yakın süreçte izlediğimiz 1.23
alanı ilk ara destek bölgesi olurken 1.21 seviyesi en güçlü desteğin aranacağı nokta olacaktır.
GBP/USD Uzun Vadeli Grafik
İngiltere Merkez Bankası Beklentileri
2016T
2017T
2018T
Büyüme
2,20
1,40
1,50
Enflasyon
1,30
2,80
2,70
İşsizlik
4,90
5,40
5,60
Kaynak: BoE
AYLİN CEVİZCİ
Analist
USDJPY
2017 yılına
Ufukta 126
Seviyesi
Görünerek
Giriyor
Yen 2016’nın İlk Yarısını Güçlü Diğer
Yarısını Zayıf Geçirdi
2016 yılının Ocak ayında negatif faiz oranlarına adım
atan Japonya Merkez Bankası (BoJ), yıl içerisinde faizini
aynı seviyelerde tutmaya devam etti. Ocak ayında aldığı
karar ile hali hazırda sürdürdüğü parasal gevşeme programına (QE), farklı bir politika yolunu da ekleyerek %2
enflasyon hedefine ulaşılması için kolları sıvamış oldu.
Yüzde sıfır seviyesine yakın enflasyonla uğraşan Japonya için uygulanan teşviklerin yılsonuna geldiğimiz
şu günlerde etkili olduğunu söylemek zor. Yıl başında
petrol arzına yönelik oluşan endişeler petrol fiyatlarının
en dip seviye olan 25$ noktasına kadar gerilemesine
neden oldu. Burada buna neden değiniyoruz derseniz,
petrol fiyatlarının düşük seviyelerde seyretmesi petrol
ithalatçısı olan Japonya için enflasyon yaratabilmesi
adına olumsuz bir etki yarattı. Yıl ortalarına gelirken ise
gündem İngiltere referandumu oldu. 23 Haziran’da ya-
Bu Yıl Piyasalar
Sürprize Doymadı
Brexit’in ardından 8 Kasım’da ABD’de yapılan başkanlık seçimlerinde Clinton algısına
karşın, D.Trump çoğunluk oyu alarak 45.
ABD Başkanı olmaya hak kazandı. Bu durum
öncelikle piyasaların pusulayı şaşırmasına
neden olsa da, kısa bir süre içinde piyasaların toparlanmasıyla Dolar endeksi 2 yılın
en yüksek seviyesine ulaştı. Şimdilerde ise
Fed’in Aralık toplantısında 2017 yılı faiz artırım beklentilerini ikiden üçe çıkarmasıyla
şahin duruşunu güçlendirdi ve Dolar endeksi 102 direncini kırarak yükselmeye devam
ediyor. 2017 yılında güçlü Dolar algısı devam
edecek görünüyor.
pılan referanduma yönelik anketler ayrılıkçılara pek ihtimal vermiyordu. Karar hepimizin şaşkınlıkla karşıladığı
‘Brexit’ oldu. Bu durumun piyasalarda yarattığı tedirginlikle güvenli liman talebi ile Yen, Dolar karşısında değerlendi ve 2013 yılı Kasım ayından sonra en dip noktasına
gelerek 99.0 seviyesini test etmesini sağladı.
Dev Teşvikler Fayda Sağlamıyor
Temmuz ayında ise Japonya’da yapılan senato seçimlerinin ardından Liberal Demokrat Parti Lideri olan S.Abe, 121 sandalyeyi alma hakkını elde ederek anayasa
değişikliğine gitmek için yeterli oy oranını elde etmiş
oldu. Zaferin ardından Abe zaman kaybetmeden parlamentoya yetki vererek ekonomi teşvik paketinin hazırlanmasını istedi. Ağustos ayında açıklanan paketin
değerinin belli olmaması ve buna yönelik çok fazla
spekülatif değerlerin konuşulması Yenin o değerli günlerini bir süre geride bırakmasını sağladı. Fakat teşvik
21
ekledi. Banka, getiri eğrisinin kontrolünü yapacağını
açıkladı. Bu kontrol ile kısa vadeli getirileri artırarak pa-
0,1
-0,3
-1,00
QE Devam ediyor
-0,9
1.07.16
1.09.16
1.05.16
1.03.16
1.11.15
1.01.16
1.07.15
1.09.15
1.05.15
1.03.15
1.11.14
1.01.15
1.07.14
1.09.14
-2,00
1.05.14
risinde uygulamalarına Eylül toplantısında bir yenisini
1,00
0,00
1.03.14
rın artmasına olanak sağlamıyor. BoJ’da bu süreç içe-
2,00
1.11.13
Japonya’daki yaşlı nüfusunun fazla olması harcamala-
Negatif faiz oranına geçildi
3,00
1.01.14
enflasyon hedefine ulaşmak için yeterli olmayabilir.
3,7
1.07.13
sından gerekse hükümetten gelen teşvik paketi %2
Enflasyon (Yıllık, %)
4,00
1.09.13
Japonya ekonomisine yönelik gerek Merkez Banka-
Enflasyon son 19 aydır %1 seviyesinin altında…
1.05.13
zançlarını sürdürdü.
Makro Ekonomik Yönden Japonya
1.01.13
durumu bile fırsat bilerek yeniden Dolar karşısındaki ka-
1.03.13
paketi o konuşulanların oldukça altında geldi ve Yen bu
Grafik 1: Enflasyon (Yıllık)
2013 yılından beri devam eden tahvil alım programına
ralel olarak enflasyon beklentilerinin artacağına yönelik
negatif faiz oranlarının da dâhil olmasına karşın bu yıl
algı yaratmaya çalıştı. Kasım ayı toplantısında ise BoJ
içerisindeki yıllık bazda enflasyonda yaşanan değişim
önemli bir adım atmayarak her zamanki söylemlerini
Grafik 1’de görüldüğü gibi yatay bir seyir izliyor. Enflas-
yineledi.
yon, Ekim ayı verisinde %0.1 oranında küçük bir artış
kaydetti. Gelecek yıl ise petrol fiyatlarının artış göstermesi halinde bu durumun enflasyonda da baskı yarata-
IMF Yıllık Japonya Makro Ekonomik Beklentileri
GSYİH (Yıllık)
Enflasyon
(Yıllık)
İşsizlik Oranı
2016
0.5
-0.2
3.2
2017
0.6
0.5
3.2
cağını düşünmekteyiz.
Büyüme 2011 Yılı 3. Çeyrek Döneminden Bu Yana
Düşüş Trendinde
BoJ Yıllık Japonya Makro Ekonomik Beklentileri
(4:ì):íMMíL
8,00
GSYİH (Yıllık)
Enflasyon
(Yıllık)
2016
1.0
0.1
2017
1.3
1.7
5,7
6,00
4,00
İşsizlik Oranı
1,1
2,00
0,00
-2,00
-4,00
-6,00
-8,00
-8,8
2017 Yılında Dolar/Yen Beklentileri Ne
Olmalı?
1.07.16
1.11.15
1.03.16
1.07.15
1.11.14
1.03.15
1.07.14
1.11.13
1.03.14
1.07.13
1.11.12
1.03.13
1.07.12
1.11.11
1.03.12
1.07.11
1.11.10
1.03.11
1.07.10
1.11.09
1.03.10
1.07.09
1.03.09
-10,00
Grafik 2: GSYİH (Yıllık)
Japonya cephesinde çeyreklik bazda ekonomik büyüme verisi son üç çeyrektir %0-1 aralığında gerçekleşiyor. Burada dikkat edilmesi gereken konu GSYİH’da
özel harcamalar kalemindeki büyüme sınırlı kalırken
kamu harcamalarındaki büyüme ise son iki çeyrektir %2
seviyesini aşamıyor. Yazımızda da belirttiğimiz Abe’nin
teşvik paketinin, büyümeye %1.2 oranında katkı sunması bekleniyor. Bu nedenle bu katkının beklenilen şekilde
oluşması durumunda son çeyrek büyüme verisiyle birlikte yıllık bazda büyüme piyasa beklentilerinin üzerinde oluşabilir.
Sanayi Üretiminde Dalgalanma Sürüyor
4BOBZJ˜SFUJNJ:íMMíL
5,00
3,8
4,00
3,00
2,00
1,00
0,00
0,1
-1,00
Öncelikle Dolar/Yen’in durumundan bahsetmeden
önce ABD penceresinde yatırımcıları neler bekliyor kısaca ona değinelim. Fed 2016 yılına dört faiz artırımı
beklentisi ile başladı ve 2016 yılını yalnızca Aralık ayında
25 baz puan artırarak kapattı. 2017 yılına yönelik beklentileri ise iki faiz artırımından üç faiz artırımına yükseltti. Fakat buradaki anahtar konu Trump etkisinin nasıl
devam edeceği. 20 Ocak’ta koltuğuna oturacak olan
yeni başkan için oluşan algı Fed’i hızlı bir faiz artırımına
sokacağı. Açıkçası bu yönde bir algının hızlı olmasını
beklemiyoruz. Çünkü mali politikalarda izleyeceği bir
durumun etkisini anında ABD ekonomisinde hissetmek
yanlış olur. Bunun zamana yayılımını ve orta vadede etkilerini izlemenin daha doğru olacağını düşünüyoruz.
Fed’de bu çerçevede hem ekonomik verileri hem de siyasi cepheden ekonomiye yönelik müdahaleci tavrı izleyerek hamleler atacağını düşünmekteyiz. Bu nedenle
gelecek yıl üç faiz artırımının yanında eğer gerekirse
daha fazla faiz artırımı olabileceği gibi, yine gelişmelere
bağlı olarak belki de üç faiz artırımı da yapılamayabilir.
-2,00
-3,00
-4,00
-5,00
-5,2
1.10.16
1.07.16
1.04.16
1.01.16
1.10.15
1.07.15
1.04.15
1.01.15
1.10.14
1.07.14
1.04.14
1.01.14
1.10.13
1.07.13
1.01.13
1.04.13
-6,00
Grafik 3: Sanayi Üretimi (Yıllık)
Sanayi üretiminde istikrarlı bir yükselişin söz konusu olmayışı paralel olarak GSYİH’ye de katkı sunamıyor. En
son aldığımız Ekim ayı sanayi üretim verisi yıllık bazda %0.1 oranında bir büyüme kaydetse de Mart ayında
gösterdiği o sert yükselişin ardından Japonya sanayi
cephesi toparlanmak yerine düşüşler kaydetti.
USDJPY’de 116 Geçilirken 126 Seviyesi
Ufukta Belirdi
Japonya’da ise 2016 yılına benzer şekilde yetkili ağızlardan parasal gevşeme adımlarına her zaman açık olduklarını sıkça duymaya devam edeceğiz. Çünkü bu yıl
içerisinde BoJ ne yaptı denilirse, yapılanların arasında
en önemlisi negatif faiz oranına geçmek oldu. Bunun
dışında yapılanlar da hükümet yetkilileri ve BoJ başkanı
ve üyelerinden enflasyon hedefi için parasal gevşeme
kapılarının her zaman açık olduğunu dile getirmeleri
23
oldu. Dolayısıyla gevşeme eğilimi ile Dolar karşısında
zayıflığını sürdüren Yen için ek olarak şunu belirtebiliriz;
2017 Yılı Japonya Merkez Bankası (BoJ)
Toplantı Tarihleri
Gelecek yıl Avrupa’da çok fazla seçim gündemi var. Bu
Toplantı
Tarihleri
Toplantı
Tutanaklarının
Özeti
Toplantı
Tutanakları
bunun dışında bir gelişme olmadığı takdirde Japon-
30 - 31 Ocak
8 Şubat
22 Mart
ya’daki parasal gevşeme programları, Fed’in sıkılaştırma
15 - 16 Mart
27 Mart
2 Mayıs
26 - 27 Nisan
10 Mayıs
21 Haziran
15 - 16 Haziran
26 Haziran
25 Temmuz
19 - 20 Temmuz
28 Temmuz
26 Eylül
Fed’in Aralık toplantısı sonrasında güçlenen Dolar’ın
20 - 21 Eylül
29 Eylül
6 Kasım
etkisiyle Dolar/Yen paritesi 116.0 seviyesindeki güçlü
30 - 31 Ekim
9 Kasım
26 Aralık
direncini geçti. Bu seviyenin üzerine paritenin yerleş-
20 - 21 Aralık
28 Aralık
-
durum piyasalarda bir güvenli liman algısı talebi oluşturur ise Yen bu durumdan faydalanmak isteyebilir. Ama
adımları gündemde kaldıkça Dolar/Yen paritesi grafikten de görüldüğü gibi yükseliş eğilimini sürdürecektir.
mesi orta vadede 126.0 direnç seviyesinin kapısının
açılmasına ve 116.0 - 126.0 aralığında bir dalgalanma
görmemize neden olabilir. Buna karşın 2017 yılında risk
algısının yükseldiği ve güçlü bir şekilde güvenli limanları çalıştıracak bir faktörün oluşması durumunda ise
107.00 - 110.0 aralığını destek bölgesi olarak izliyor olacağız. 107.0 seviyesinin kırılması 2016 yılında paritenin
destek olarak çalıştırdığı 99.0 seviyesine doğru baskıların artması beklenebilir.
USDJPY uzun vadeli grafik, haftalık
EDA KARADAĞ
Analist
Gelişmekte
Olan
Ülkeler İçin
Ilımlı Bir Yıl
Bekliyoruz
2016 yılında, gelişmekte olan ülkelerin hemen hemen
hepsinde ayrı bir hikayeye şahit olduk. Brezilya Devlet
Başkanı’yla ilgili yolsuzluk iddiaları, Güney Afrika Maliye
Bakanı’nın istifa edeceği spekülasyonları, Rusya-Türkiye
arasında buzların çözülmesi ve Türkiye’ye yönelik risklerin artıyor olması derken oldukça hareketli bir yıl geçirdik. Bu gelişmelerin yanında Fed rüzgarını unutmak
olmaz. Fed yine başrolü kimseye vermedi ve bütün yıl
sözlü yönlendirmeleriyle piyasalarda oldukça sert rüzgarlar estirdi.
Gelişmekte olan ülkelerde, Brezilya ve Güney Afrika’da
siyasi açıdan işler yoluna girdi sayılır ancak Türkiye için
aynı şeyi söylemek zor. Türkiye’de iç gelişmeler sıcaklığını korumaya devam ediyor. Yıl içerisinde yaşanan terör olayları ve iç karışıklıklar nedeniyle uluslararası kredi
derecelendirme kuruluşları tarafından yakın markaja
alınan Türkiye ne yazık ki iyi bir karneyle yılı kapatamadı.
Türkiye’de 2017 yılında yine iç gelişmelere bağlı olarak
zor bir yıl geçirme ihtimalimiz oldukça yüksek. Konu
TCMB Faiz İndirim Sürecinin
Ardından Yeniden Faiz Artırdı
TCMB, 2016 yılının genelinde toplamda 250
baz puan faiz indirimine gitmesinin ardından
Ekim ve Kasım aylarında indirimleri durdurdu
ve Kasım ayında uzun bir aradan sonra yeniden faiz artırımına gitmeyi tercih etti. Ancak,
teknik olarak MB’den gelen bu hamle doğru
yorumlansa bile etkisinin sınırlı olacağı bekleniyordu. TL üzerindeki baskılar, Merkez
Bankası’nın kontrol edebileceği gelişmeler
değil. Bu nedenle, MB’den gelen hamlelerin etkisi sınırlı hissediliyor. 2017 yılında da,
MB’den TL’yi desteklemek amacıyla hamleler gelebilir. Ancak, şunu unutmamak gerekir, ne zaman Türkiye’ye yönelik risklerde
azalma başlar o zaman TL varlıklarda toparlanma izleyebiliriz.
başlıkları hala çözüme kavuşmuş değil bu nedenle TL
varlıklar üzerinde baskılar sürebilir ve TL, gelişmekte
olan ülke para birimleri arasında bir süre daha negatif
bölgede kalmaya devam edebilir.
Brezilya Siyasetten Sonra Büyüme
Sorunu İle Uğraşıyor
Brezilya Merkez Bankası, 2016 yılında iki kez faiz indirimi gerçekleştirdi. Faiz oranını %14.25’ten %13.75’e düşürdü. Ülke ekonomisinin göstergeleri genel olarak pek
olumlu değil ve bu şartlar altında Merkez Bankasından
gelen faiz indirimi, piyasaları oldukça şaşırttı. Ancak,
Merkez Bankası açıklamalarında, ülkedeki enflasyon
görünümünün iyileşmeye başladığını ve bu nedenle
faizlerde indirime gidildiğine vurgu yaptılar. İlerleyen
dönemde de, enflasyon görünümüne bağlı olarak para
politikasında değişikliğe gidilebileceğinin de sinyalini
verdi. Aslında, Brezilya’nın duruşu da TCMB gibi. Ancak,
global görünüm ve güçlenen Dolar gelişmekte olan
ülke merkez bankalarının seyrini oldukça etkiliyor. Bu
25
nedenle, Brezilya Merkez Bankası 2017 yılında sadece
enflasyon görünümüne bağlı olarak para politikasında
değişikliğe gidemeyebilir. Aslında, Brezilya’da 2016 yılının son dönemlerinde faiz indirimini konuştuk. Öncesinde, 2015 yılında da konuştuğumuz ve 2016 yılında
da devam ettiğimiz Brezilya’nın eski devlet başkanı Dilma Rousseff hakkında çıkan yolsuzluk iddialarıyla Brezilya oldukça zorlu bir yıl geçirdi. En sonunda, Dilma
Rousseff yerine Michel Temer geçerek bir nebze de
olsa siyasi tansiyon azaldı. Brezilya, 2017 yılında siyasi açıdan zorluk çekmeyebilir ancak ekonomi karnesi
başarısız olduğu için ekonomiyle ilgili sıkıntılarla karşılaşması oldukça yüksek. Ülke ekonomisinden daralma
sinyalleri geldiği için 2017 yılında ülke kendisini toparlamak için uğraşacak gibi duruyor.
Endonezya da Faiz İndirimlerini
Durdurdu
Endonezya Merkez Bankası, 2016 yılında totalde 75
baz puan faiz indirimine giderek faiz oranını %5.50’den
%4.75’e düşürdü. Endonezya ekonomisi bu yıl agresif
bir şekilde büyüdü ve en son açıklanan çeyrekte %5.18
büyüme kaydettiği görülmekte. Ancak, yıl içerisinde
yaşanan global dalgalanmalar ve ABD’de faiz artırım
beklentileri Merkez Bankasının biraz mola vermesine
neden olmakta. Bu nedenle, Ekim ayında faiz indirimini yaptığından bu yana faiz oranlarında değişikliğe gitmeyerek, global görünümünü takip etmek istedi. Ocak
ayında, ABD’de Trump koltuğu Obama’dan devraldıktan sonra piyasalar merakla Trump’ın ABD ekonomisine
yönelik hamlelerini takip edecektir ve etkilerini görmek
isteyecektir. Bu nedenle, Endonezya merkez bankası
da 2017 yılında, bir süre piyasaları izlemek isteyecektir.
Güney Afrika’da Maliye Bakanı Sorunu
Çözülmüş Duruyor
Güney Afrika’da 2016 yılında siyasi gelişmeler nedeniyle oldukça hareketli bir yıl geçirdi. Güney Afrika Maliye
bakanına yönelik yolsuzluk iddiaları ülkede iç huzuru
bozdu ve maliye bakanının istifa etmesi yönünde bek-
lentiler bir süre Güney Afrika piyasalarının gündemini
oyaladı. Ancak, yaşanan gelişmelere rağmen, maliye
bakanı istifa etmeyerek görevine devam edeceğini belirtti ve ilk etapta piyasalarda Güney Afrika Randı çok
sert bir şekilde değer kaybetti. Yılın sonlarına doğru,
artık iç gündemdeki tansiyon öncesine göre biraz
durulunca para birimi üzerindeki olumsuz etkilerinde
dağılmasını desteklediğini söyleyebiliriz. Güney Afrika
ekonomisi diğer gelişmekte olan ülke ekonomilerine
göre biraz daha ılımlı durumda. Güney Afrika Merkez
Bankası, küresel piyasalardaki Dolar rallisine rağmen
faiz oranlarında değişikliğe gitmeyerek faiz oranını
%7.00 seviyesinde sabit tutmaya devam etti. Açıkçası,
2017 yılı için Güney Afrika çok mecbur kalmadıkça faiz
oranlarını yılın ilk çeyreğinde sabit tutmak isteyecektir.
Yazının başında da belirttiğim gibi, gelişmekte olan ülke
piyasaları açısından oldukça zor bir yıldı. Yılbaşından
bu yana gelişmekte olan ülkeler borsaları %10.44 ve
kur endeksi %4.26 artış kaydetmiş durumda. Aslında,
yılın geneline bakıldığında oldukça iyimser bir görüntü
diyebiliriz. 2016 yılının ilk çeyreğinde, Fed’in faiz artırmasını ötelemesiyle gelişmekte olan ülkelere yönelik
fon girişleri oldukça güçlüydü ancak yılın ikinci çeyre-
ğinde yavaş yavaş global görünümdeki çatlaklıklar ve
yılın sonlarına doğru Dolar’ın güçlenmeye başlaması
artık gelişmekte olan ülkelere yönelik yatırım cazibesini
azalttı.
Grafik 1: Gelişmekte Olan Ülkeler Borsaları
.4$*(FMJěNFLUF0MBO˜MLFMFS#PSTBMBSí:##
950
900
850
800
750
700
650
1.01.16
1.02.16
1.03.16
1.04.16
1.05.16
1.06.16
1.07.16
1.08.16
1.09.16
1.10.16
1.11.16
Kaynak: Bloomberg
Grafik 2: Gelişmekte Olan Ülkeler Kur Endeksi
.4$*(FMJěNFLUF0MBO˜MLFMFS,VS&OEFLTJ:##
1600
1500
1400
Kaynak: Bloomberg
1.12.16
27
Grafik 3: Carry Trade Performansları (%,YBB)
Grafik 4: Gelişmekte Olan Ülke Para Birimlerinin
ABD Dolarına Karşı Performansı
"#%%PMBSíOB,BSěí1FSGPSNBOT:##
-20
-10
0
10
20
30
-12,26
40
Long: MXN / Short: USD
-8,68
Long: TRY / Short: USD
-5,34
Long: PLN / Short: USD
-6,12
Çin Yuanı
-5,89
Brezilya Reali
18,88
Endonezya Rupisi
-2,75
Long: CZK / Short: USD
-2,57
Long: PHP / Short: USD
Rusya Rublesi
-2,23
Long: CNY / Short: USD
Hindistan Rupisi
-1,87
Long: RON / Short: USD
-1,6
Long: HUF / Short: USD
-0,83
Long: MYR / Short: USD
-0,27
-1,86
Macar Forinti
Polonya Zlotisi
3,71
Güney Afrika Randı
13,22
21,15
-2
-16,31
Türk Lirası
-20
-15
-10
-5
0
5
10
15
20
25
Kaynak: Bloomberg
Long: HKD / Short: USD
-0,23
Long: SGD / Short: USD
0,05
Long: ARS / Short: USD
0,7
Long: KRW / Short: USD
2,15
Long: THB / Short: USD
3,49
Long: TWD / Short: USD
4,06
Long: INR / Short: USD
5
Long: PEN / Short: USD
10,16
Long: IDR / Short: USD
12,37
Long: CLP / Short: USD
13,08
Long: COP / Short: USD
21,13
Long: ZAR / Short: USD
32,73 Long: BRL / Short: USD
32,87 Long: RUB / Short: USD
Kaynak: Bloomberg
Gelişmekte olan ülke para birimlerinin carry trade performanslarında yılın şampiyonu Rus Rublesi olarak karşımıza çıkmakta. Carry Trade anlatmak için şöyle bir
örnek verebiliriz. ABD Doları olarak borçlanıp Rus Rublesi para birimi üzerinden faize yatırılan para, yılın sonunda tekrar ABD Dolarına dönüştürülünce %32.87’lik
bir getiri çıkıyor. Tabloda Türk Lirası ne yazık ki 2016
yılında cazip bir yatırım aracı olamadı ve listede sondan
bir önceki yerini almış durumda. Açıkçası, Türkiye’deki
gelişmeler 2017 yılında da sürmeye devam ederse Türk
Lirasına yönelik yatırım cazibesi git gide azalmaya devam edebilir.
Son olarak, TL ile kıyaslanabilecek şekilde seçtiğimiz
gelişmekte olan ülke para birimlerinin ABD Doları karşısındaki performans tablosunda sürpriz yok. Türk Lirası -%16.31 ile negatif ayrışan para birimi olarak listenin
sonunda yer alıyor. Rus Rublesi de en iyi performansı
göstererek %21.15 ile ilk sıradaki yerini koruyor.
2017 Yılının İlk Çeyreği Gelişmekte Olan
Ülkelerde Sert Rüzgarlar Estirebilir
Fed, 2016 yılının son faiz kararı toplantısında beklenildiği gibi faiz oranını 25 baz puan arttırarak %0.50’den
%0.75’e yükseltti. Ekonomik projeksiyonlarında da
olumlu revizeler mevcut. Piyasalar, 2017 yılında Fed’den
3 faiz artışı beklentisini algılamaya başladı. Fed başkanı Janet Yellen’da 2017 yılına yönelik oldukça iyimser beklentiler içinde olduklarının altını çizdi. Kısacası,
gayet süslü püslü bir Fed var karşımızda. Ancak, 2017
Ocak ayında ABD’nin yeni Başkanı Donald Trump koltuğu Barack Obama’dan devralıyor. Ve vaatleriyle ABD
ekonomisine yeni senaryolarla geliyor. Beklenildiği gibi,
Trump altyapı harcamaları ve vergi indirimlerinde değişiklikler yaparsa bu durum ciddi anlamda ABD ekonomisine olumlu katkı sağlayacaktır. Hazır ABD ekonomisinde işler yolunda giderken Trump desteğiyle daha
güçlü bir ekonomiyle karşı karşıya kalma ihtimalimiz
oldukça yüksek. Dünyanın bir numaralı ekonomisinden
bahsedince ister istemez gelişmekte olan ülke piyasalarını ikinci plana atıyoruz. Ancak, gelişmekte olan ülkelerinde kendine göre yatırım cazibeleri bulunuyor. Her
ne kadar iç gelişmelerden dolayı darbeler alsalar bile
yine de gelişmekte olan ülkelerin ekonomileri her geçen yıl daha da güçleniyor. Bu nedenle, 2016 yılı kadar
güçlü bir başlangıç yapmasalar bile 2017 yılının ikinci
çeyreğinde gelişmekte olan ülkelere yönelik fon girişleri biraz hız kazanabilir. Yılın ikinci çeyreği öncesinde
Trump-Fed ikilisini piyasalar izleyip algılamak isteyecektir. Diğer yandan Avrupa, İngiltere ve Japonya Merkez
Bankalarının gevşek para politikalarını sürdürüyor olmaları, gelişen ülkeler için ılımlı rüzgarın yeni yılda da
korunabileceğini gösteriyor.
BESTE NAZ KÖKSAL
Araştırma Uzmanı
Altın Tahtını Endeks
ve Faizlere Kaptırdı
2017 İlk
Çeyreğinde
Genel
Görünüm
Zayıf
2017, ABD’de Trump yılı olacak. 8 Kasımda gerçekleştirilen ABD başkanlık seçimlerini Trump kazandı.
Trump’ın kazanmasıyla ilgili değerlendirmeleri Strateji Raporumuzun ABD başlığı altında değerlendirdik.
Trump’ın en büyük vaadi; i) ilk 100 günlük acil önlem
planıyla ABD büyümesini %4‘e yükseltmek, ii) ABD’li
şirketlerin vergilerinde büyük oranda indirime gitmek.
Trump’ın vaatlerini yerine getirdiği varsayımı altında
ABD ekonomisinin 2017 senaryosunu oluşturursak;
ilk olarak ABD büyümesi %4’e çıkarsa Fed faiz oranını
Artışa geçen petrol fiyatları enflasyonda yükseliş yaratacağı ve Trump’ın %4’lük büyüme vaadi sebebiyle Fed’in
daha hızlı faiz artırımına gideceği beklentileri ABD tahvil
faizlerini yükselterek 10 yıllık tahvil faizinin %2.5’i aşmasına neden oldu. Öyle ki hem S&P endeksi hem de tahvillerin getirisi birbiriyle yarışmaya başlarken, bu dönem
içerisinde Altın almak çokta mantıklı değildir. Nedeni
ise kupon veya temettü getirisi olmayan Altın bu iki yatırım aracıyla yüksek getiri sağladıkları takdirde ön plana çıkamaz. Bu nedenle Altına göre böyle zamanlarda
daha cazip olurlar.
%1’de tutamaz, çünkü bu durumda düşük faizler nedeniyle ekonomide balon oluşabilir. Diğer yandan ABD’li
şirketlere sağlanacak vergi indirimleri, S&P, Dow Jones
ve Russel gibi ABD’nin önemli endekslerinde işlem gören şirketler için yeni bir hikâye oluşturdu. Bu nedenle
ABD endekslerinde işlem gören şirketlerin genelinde
yaşanan yükselişle birlikte majör endekslerde sürekli
tazelenen rekorların gelmesine neden oldu.
Altın için 2016 yılı kesinlikle ‘altın’ yılıydı. Piyasada başlayan Fed faiz artırmayacak ve ABD resesyona giriyor
spekülasyonları Altın onsunu neredeyse 1400$ seviyesine yaklaştırdı ki bunun balon olduğunu Ağustos sayısı
Ayın Rotası strateji raporumuzda belirtmiştik. Altın onsu
için 2017 yılında tekrardan 1100$ seviyesinin gerisine
gelmesini ve buralarda bir dip oluşturmasını bekliyoruz.
2016 yılından kalan birçok altın kontrat ve fiziki pozis-
29
yonlar devam ediyor. COMEX piyasasındaki altın varlık-
de de satış stratejimizi sonlandırabilir, uzun vadeli alım
ları 2014 yılının dahi üzerinde, CFTC raporlarına baktı-
stratejisine geçebiliriz. Bu stratejide revizyon gerekmesi
ğımızda da net altın pozisyonları da 2015 değerlerinin
üzerinde. Özetle, piyasa elindeki altını satıyor ancak
halen daha yüklü altın pozisyonları devam ediyor. Dolardaki güçlenmeye, diğer yatırım araçlarının getirilerinin artmasıyla altın bir süre daha kaybetmeye mahkûm
halinde Ayın Rotasında ve Analiz Portal uygulamasından sizlere gün içi ve bültenlerle bilgi veriyor olacağız.
Altın Günlük Grafik
görünüyor. Altında 2017 yılı başlarında, 1100$ üzerinde
özellikle 1180-1200$ seviyelerine doğru tepkilerde satıcılı bir strateji izleyeceğiz. 1130$ seviyesi geçmiş alçalan trendin geçtiği nokta. Bu noktanın kırılması halinde
altın için 1100$ seviyeleri devreye girebilir. Ancak 1100$
seviyesinin altına gerilemesiyle birlikte özellikle daha
önceki dip seviyesi olan 1047$ civarına geri çekilmeler
görebiliriz. Fakat bu bölgede tutunma görülmesi halin-
Altın CFTC Pozisyonlar
Altın COMEX Takas Oranı
BESTE NAZ KÖKSAL
Araştırma Uzmanı
2017
Petrolde
Yükseliş Yılı
Olacak,
60-70.0$
Aralığı
Görülebilir
OPEC 2008 yılından bu yana ilk kez üretimi kısma yönünde karar aldı. Ülkeler petrol üretim seviyesini 1 Ocak
2017’den itibaren geçerli olmak üzere günlük 1,2 milyon varil düşürme kararı aldı. OPEC ülkelerinin yanı sıra
OPEC dışı ülkelerle yapılan anlaşmada günlük 558 bin
varil üretimi kısma yönünde anlaşmaya varıldı. Böylece toplamda yaklaşık 1.8 milyon varil günlük üretimde
kısma olacak ki bu rakam Uluslararası Enerji Ajansı’nın
2017 yılında beklediği 2 milyon varil toplam talep ile
hemen hemen eşleşiyor. Böylece yaklaşık 1.8 milyon
varil düzeyinde toplam arz fazlasının ortadan kaybolması hedefleniyor. OPEC ve OPEC dışı ülkelerin anlaşmasıyla petrol üretimi yapan ülkelerin %60’ı anlaşmış
oldu ancak anlaşmada ABD, Kanada, Brezilya, Norveç
gibi büyük oyuncuların olmaması önemli bir eksiklik.
Bu yıl petrol fiyatları yaklaşık 26$ seviyelerinde dip yapmasıyla birlikte tekrardan yükselişe geçerek uzun bir
31
süre 40-50$ aralığında fiyatlandı. Petrol fiyatlarının bu
WTI Petrol grafiği
bant arasında dengelenmesiyle birlikte ABD’li üreticiler
tekrardan devreye girerek üretime başladı. Eylül ayından bu yana yeni üreticilerin pazara girmesiyle üretim
artarken, ulusal stokların talebe bağlı olarak gerilediğini
görüyoruz.
2017 yılında yükselen ivmeli petrol fiyatları göreceğimizi umuyorum. Bunun en büyük nedeni hem ABD hem
de Çin gibi Dünya imalat sektöründe ipleri tutan iki ülkede ekonomik göstergelerde toparlanma var. OPEC
ve OPEC dışı ülkelerin arz kısıtına gitmesi ve dünyada
talep bileşkelerinde toparlanma görülmesiyle birlikte
Petrol fiyatlarında 60-70$ aralığını konuşacağımız bir
döneme girdik. 40-45.0$ bandının Petrol fiyatlarında
dip oluşturduğunu görmekle birlikte 2017 stratejimizi
bu noktalara yoğunlaştırarak, çok bozucu bir etmen
olmadığı sürece geri çekilmeler alım yönünde değerlendirilebilir.
Kaynak:Bloomberg
TUNCAY TURŞUCU
Araştırma Direktörü
Borsa
2017 Yılına
Cazip ve
Fırsat Veren
Bir Seviyede
Giriyor
2016 yılını bitirirken BIST 100 endeksi 77200 direncini
geçmeyi başardı ve 80000 seviyelerine gözünü dikmiş
görünüyor. Teknik göstergeler ise endeksteki bu güçlenmeyi teyit ediyor. Türkiye borsası 9.3x fiyat / kazanç
çarpanı ile işlem görüyor. Bu yüksek bir çarpan değil.
Geçmişe baktığımızda 9x ve aşağısı f/k çarpanları borsa için hep güzel yükseliş fırsatları oluşturmuş. Başka
deyişle BIST fiyatlama açısından makul görünüyor ve
2017 yılına makul bir çarpanla girdiğimizi söyleyebiliriz.
Diğer yandan diğer gelişen ülke borsalarına göre rölatif
olarak bakıldığında BIST endeksinde Mayıs ayından bu
yana önemli bir negatif ayrışma görüyoruz. Aşağıdaki
grafik bunu net bir biçimde gösteriyor. Makul fiyatlamaya ek olarak 2017 yılına oldukça negatif ayrışmış bir
şekilde de giriyor olmamız da başka bir fırsat olarak görülebilir.
Borsa İstanbul açısından 2016 yılını yaklaşık
%8-9 civarında bir getiri ile tamamlayacak
görünüyoruz. İlk bakışta sınırlı bir getiri gibi
görünebilir ancak yıl içinde Şubat ayında
gelişmekte olan ülke piyasalarına para girişlerinin oluşması sonucunda 70000 seviyesinden 87000 sınırına kadar soluksuz
bir şekilde %24 getiri sağlayan üç aylık bir
ralli dönemi yaşadığımızı hatırlatmak isterim. Mayıs ayından itibaren ise hem küresel
piyasalarda yaşanan dalgalanmalar hem de
yurtiçinde yaşadığımız dalgalanmalar sonucunda bu kazançların önemli bir kısmını
geri verdik ve yılın kalanını 72000-80000
aralığında dalgalı bir şekilde tamamladık.
33
BIST / MSCI Gelişen Ülkeler Endeksi,
Rölatif performans
Aşağıdaki grafik ise BIST 100 endeksinin Dolar bazlı grafiği. Grafikten görüldüğü gibi, 2016 yılında Dolar
kurunun yükselmiş olmasından dolayı endeks oldukça
aşağı seviyelere doğru yönelmiş durumda. Özellikle yılın son haftalarında endeksteki Dolar bazlı gerileme iyice hızlanmış görünüyor. Yukarıdakilere ek olarak 2017
yılına Dolar bazında oldukça satış yaşamış bir bölgede
girmekteyiz.
BIST 100 Endeksi Dolar Bazlı Grafik
Bahsettiğim bu üç unsuru ele aldığımızda, yani makul
f/k çarpanı, fazlasıyla negatif ayrışmış endeks ve Dolar
bazında cazibeli seviyeler 2017 yılı için ümitli olmamı
sağlıyor. Aslında gerçekten BIST endeksinin fırsat veren
bir görünüme sahip olduğunu söylemek mümkün. Yıl
içinde Dolar bazlı grafikte 25000$ seviyelerine doğru
oluşabilecek tepki yükselişleri endekste yaklaşık 88000
seviyesine doğru yükseliş anlamına gelebilir. Bu nedenle geldiğimiz yer itibari ile 2017 yılına cazip bir fiyatla ve
fırsat veren bir görünümle giriyoruz.
MODEL PORTFÖYÜMÜZ
Haziran ayında başladığımız Orta vadeli model portföyümüz başladığımız tarih olan 20 Haziran 2016 tarihinden
13 Aralık 2016 tarihine kadar nominal bazda %0.5 değer artışı sağlarken, aynı dönemde Endekse rölatif olarak
%1.3 seviyesinde pozitif getiri var. Getirinin sınırlı seviyede kalmasını değerlendirirken, Haziran ayından Aralık ayına
kadar geçen sürede, darbe girişimi, Moody’s not indirimi, ABD seçimlerinin ardından oluşan baskı, TL’deki değer
kaybı ve jeopolitik risklerin yükselişi gibi çok sert gündemlerin yaşandığını hatırlatmak isteriz. 19 Ağustos tarihinde
revize ettiğimiz portföyümüzde değişiklik mevcut değil ve pozisyonlarımızı koruyoruz. 2017 yılına aynı portföy ile
giriyoruz.
Model Portföy, 13 Aralık 2016 tarihi itibari ile
Milyon TL
Fiyat TL
Hedef
TL
Yükseliş
Pot. %
Sermaye
Piyasa
Değeri
F/K
PD/DD
Temettü
Verimi %
Beta
20,66
26,9
30
676
13.961
11,03
2,69
1,58
0,66
Vestel Beyaz
11,4
14,8
30
190
2.166
6,02
2,49
5,15
1,18
TOASO
Tofaş Fabrika
23,06
30
30
500
11.530
12,27
4,09
2,67
0,89
AYGAZ
Aygaz
11,3
12,24
8
300
3.390
8,21
1,3
7,73
0,61
TTRAK
Türk Traktör
76,35
95
24
53
4.075
10,95
6,28
6,55
0,77
GARAN
Garanti Bankası
7,61
8,9
17
4.200
31.962
6,64
0,93
1,51
1,27
Kod
Şirket
ARCLK
Arçelik
VESBE
Hedef Fiyatlar 12 aylık dönemi kapsamaktadır.
Model portföyümüzün son bir ay ve başladığından bugüne kadar olan performansı aşağıdaki gibidir. Hedef
değerine yaklaşan veya görüşümüzü olumsuza çevirdiğimiz şirketler olması durumunda yeni güncellemelerimizi
gerçekleştireceğiz.
Model Portföy Performansı Son Bir Ay; 17 Kasım - 13 Aralık 2016
Kod
Şirket
Portföye
Giriş Tarihi
Geçen Süre
Gün
Maliyet
Son Fiyat
AYGAZ
Aygaz
20.6.16
177
10,9
ARCLK
Arçelik
19.8.16
117
TTRAK
Türk Traktör
19.8.16
GARAN
Garanti Bankası
VESBE
TOASO
Getiri
Nominal
Relatif
11,9
9,2%
6,7%
20,22
20,66
2,2%
-0,2%
117
76,35
76,35
0,0%
-2,3%
19.8.16
117
7,61
7,61
0,0%
-2,3%
Vestel Beyaz Eşya
19.8.16
117
11,8
11,4
-3,4%
-5,6%
Tofaş Fabrika
19.8.16
117
21,84
23,06
5,6%
3,2%
2,3%
-0,1%
Ortalama
BIST 100 Performansı
75136
76907
2,4%
Başlangıçtan Bugüne Portföy Performansı (20/06/2016)
0,5%
BIST 100 Performansı
-0,8%
1,3%
35
Garanti Bankası-GARAN
Fiyat: 7.61 TL Hedef: 8.90 TL
Garanti Bankası 3.çeyrek dönemde 1.3 milyar TL net
açıkladı ve geçen yıl aynı çeyreğe göre net kârı %151
arttı. Özsermaye kârlılığı anlamında 2.çeyreğe kıyasla
bir düşüş gözleniyor. Ancak faiz marjlarında ise iyileşmeler mevcut. Bunda TCMB’nin faiz indirimlerinin etkisi
var.
2016 yılı 9 aylık dönemde ise banka 3.9 milyar TL net
kâr elde etti ve kârını geçen yıl aynı döneme göre %58
arttırdı. Ortalama özsermaye kârlılığı ise %12’den %16’ye
yükselmiş durumda. Aynı dönemde Bankanın aktifleri
%3 ve özsermayesi ise %22 büyüme gösterdi. Bu büyüme söz konusu dönemde altı büyük banka içerisinde
en yüksek özsermaye büyümesi.
Hükümet’in açıkladığı tedbirlerin ardından kredi büyüme hızında iyileşmeler görülüyor. Diğer yandan bireysel emeklikten gelen gelirin bankalara 1 yıl ve daha
uzun vadeli mevduat olarak yatırılacak olması bankalar
için yeni kaynak yaratacak. Garanti Bankası’nın 2016
yılını 5 milyar TL seviyesinde bir net kârla kapatmasını
bekliyoruz. Banka defter değerinin ve tarihsel f/k çarpanlarının altında işlem görüyor. Hisse için 8.90TL hedef fiyatımızı koruyoruz.
Türk Traktör-TTRAK
Özet Tablolar ve Projeksiyon
Özet Bilanço (milyonTL)
Aktif
Krediler
Türk Traktör 2016 yılı 9 aylık finansallarında geçen
yıl aynı döneme göre net kârını %56 arttırdı ve 276
milyon TL seviyesinde açıkladı. Şirket’in satış gelirleri
aynı dönemde sadece %7 büyüme gösterdi. Net
kârdaki artışın arkasında yükselen kârlılıklar bulunuyor.
Aynı dönemde Brüt kâr marjı %18’den %21 seviyesine
yükselirken, FAVÖK Marjında %13’den %15’e iyileşmeler
mevcut.
Son gelen finansalların ardından Şirket için 2016 yılı
kâr beklentimizi 447 milyon TL’den 358 milyon TL
seviyesine revize ediyoruz.
Şirket için 12 aylık dönemde hedef fiyatımızı 95 TL
olarak belirliyoruz.
9A16
9A15
% Değ.
269.638
260.700
3
172.133
159.579
8
Takipteki Krediler
5.328
3.756
42
Menkul Kıymetler
21.758
21.753
0
150.937
149.358
1
34.466
28.267
22
3.911
2.469
58
1 ay
3 ay
Yılbaşı
-2,7
-5,8
1,12
Mevduat
Özsermaye
Net Kâr
Relatif Performans %
13.12.2016
Piyasa Değeri mn TL
31.878
Son Bir Yıllık Getiri % Nominal
12,6
Takas Saklama Oranı %
48%
Piyasa Çarpanları
F/K
6,57
PD/DD
0,92
Fiyat: 76.35 TL Hedef: 95 TL
Hisse fiyatında yaşanan düşüşler alım fırsatı yaratıyor.
Şirket Ocak-Eylül 2016 döneminde 35.364 adet traktör
üretimi yaptı ve geçen yıla göre üretim %2.8 düştü. Aynı
dönemde ihracatta %8.8 ve müşteriye satışlarda %3.4
düşüş var. Satışlardaki düşüş kâr marjlarındaki artış ile
kompanse edilmiş durumda.
Yükseliş Potansiyeli: %17
Yükseliş Potansiyeli: %24
Özet Tablolar ve Projeksiyon
(mnTL)
2015
2016T
2017T
Satış Gelirleri
3.103
3.320
3.818
Esas Faaliyet Kârı
112
432
458
FAVÖK
416
498
496
Net Kâr
257
358
380
19,5%
21,0%
20,0%
Brüt Kâr Marjı
3,6%
13,0%
12,0%
FAVÖK Marjı
Esas Faaliyet Kâr Marjı
13,4%
15,0%
13,0%
Net Kâr Marjı
8,3%
10,8%
10,0%
F/K
15,8
11,3
10,6
FD/FAVÖK
10,8
9,8
9,9
1,3
1,2
1,1
1 ay
3 ay
Yılbaşı
--7,6
-8,3
Değerleme Çarpanları
F/Satışlar
Relatif Performans %
13.12.2016
Piyasa Değeri mn TL
5,0
3.896
Son Bir Yıllık Getiri %
17,3
Takas Saklama Oranı %
24%
Vestel Beyaz Eşya-VESBE
Fiyat: 11.40 TL Hedef: 14.80 TL
Satış bazında 2016 yılına oldukça iyi başlayan Şirket’in
kârlılığında görülen bu artış marjlarına da yansıdı. Buna
karşılık 3.çeyrekte satış gelir artış hızının yavaşlaması
ile birlikte net kâr beklentilerin altında kalarak 89mn
TL olarak açıklandı. Böylelikle 9 aylık net kâr rakamı
284mn TL oldu. Son finansalların ardından Şirket için
2016 yılı kâr beklentimizi 402mn TL’den 368mn TL’ye
revize etmiş olduk.
Temmuz ayı itibari ile düşüşe geçen tüketici güveni,
kısılan hane halkı harcamaları diğer yandan ise tatil
günlerinin fazla olması gibi faktörlerin kâr rakamı üzerinde etkili olduğunu düşünüyoruz. Fakat 4Ç2016 ve
1Ç2017de satışların 3.çeyreğe göre tekrardan toparlanmasını bekliyoruz.
Vestel Beyaz Eşya’nın 2016 yılını %17 brüt kâr marjı, %13
esas faaliyet kâr marjı ile tamamlamasını öngörmekteyiz. Bunun yanında hisse için 12 aylık hedef fiyatımızı
16TL’den 14.80TL’ye revize ediyoruz. TL’de yaşanan
değer kaybının ihracatçı olan şirketin karlılığını olumlu
etkilemesini bekliyoruz. Teknik olarak ise hissenin 200
günlük hareketli ortalamasının bulunduğu 11.50TL seviyesinde tutunmaya çalışıyor. 10.30TL bölgesinde destek arayan VESBE için buralarda dip oluşturma çabası
görülüyor.
Tofaş Otomotiv-TOASO
Özet Tablolar ve Projeksiyon
(mnTL)
2015
2016T
2017T
Satış Gelirleri
2.524
2.978
3.574
57
387
332
FAVÖK
Esas Faaliyet Kârı
345
477
440
Net Kâr
164
367,8
322
14,8%
17,0%
15,0%
2,3%
13,0%
9,3%
FAVÖK Marjı
13,7%
16,0%
12,3%
Net Kâr Marjı
6,5%
12,4%
9,0%
Brüt Kâr Marjı
Esas Faaliyet Kâr Marjı
Değerleme Çarpanları
F/K
13,1
5,9
6,7
FD/FAVÖK
6,2
4,8
5,2
F/Satışlar
0,9
0,7
0,6
1 ay
3 ay
Yılbaşı
-7,5
-11,7
2,5
Relatif Performans %
13.12.2016
Piyasa Değeri mn TL
2.çeyrekten bu yana kurda yaşanan oynak hareketler
finansal gelir gider kalemi üzerinden net kâr üzerinde
etkisini gösterebilir. Aynı zamanda mecliste onaylanan
taşıtlara yeni ÖTV zammı sonrası yerli üretim Tofaş’a ilgi
artabilir, ayrıca yerli olması nedeniyle de ÖTV indirim
kampanyaları yapabilir. Yeni yıl ve vergi kampanyalarının
geçerli olduğu son çeyrekte Tofaş’ın satışlarında yükseliş bekliyoruz. Ayrıca TL’deki değer kaybının ihracat
gelirlerini pozitif etkilemesini bekliyoruz. Hisse teknik
olarak 20TL seviyesinde dip buldu, 23.80TL ilk direnç
seviyesi. Görünüm olumlu.
Tofaş Oto için 2016 yılını 13.492 mn TL satış geliri, 1.349
mn TL FAVÖK ve 988 mn TL net kâr ile tamamlamasını
bekliyoruz. İNA modelimize göre 12 aylık hedef fiyatımızı 30.00 TL seviyesinde koruyoruz.
2.168
Son bir yıllık getiri %
6,6
Takas Saklama Oranı %
7%
Fiyat: 23.06 TL Hedef: 30.00 TL
Avrupa pazarının toparlanmasına bağlı olarak satışların
üretime paralel gitmesi bekleniyor. 2015 yılı sonunda
sunulan Fiat Egea modelinde görülen performans ile
ihracatta büyüme sağlandı. Tofaş bu anlamda Egea
modeline yönelik yüksek talebi karşılamak amacıyla
yıllık üretim kapasitesini 400bin adetten 450bin adete
çıkarmayı ve 50milyon Euro yatırımla Egea üretim kapasitesini 250bin adete çıkarmayı kararlaştırdı.
Yükseliş Potansiyeli: %30
Yükseliş Potansiyeli: %30
Özet Tablolar ve Projeksiyon
(mnTL)
2015
2016T
2017T
Satış Gelirleri
9.921
13.492
15.786
174
810
1.105
1.069
1.349
1.736
831
988
1.326
12,3%
10,0%
12,0%
1,8%
6,0%
7,0%
FAVÖK Marjı
10,8%
10,0%
11,0%
Net Kâr Marjı
8,4%
7,3%
8,4%
F/K
14,0
11,8
8,8
FD/FAVÖK
12,7
11,0
8,6
1,2
0,9
0,7
1 ay
3 ay
Yılbaşı
4,2
5,8
17,5
Esas Faaliyet Kârı
FAVÖK
Net Kâr
Brüt Kâr Marjı
Esas Faaliyet Kâr Marjı
Değerleme Çarpanları
F/Satışlar
Relatif Performans %
13.12.2016
Piyasa Değeri mn TL
Son bir yıllık getiri %
Takas Saklama Oranı %
11.530
29,6
24
37
Aygaz - AYGAZ
Fiyat: 11.30 TL Hedef: 12.24 TL
Şirket’in kârlılığında da geçen yıl aynı döneme göre 3.79
mn TL iyileşme yaşandı. 3Ç döneminde şirketin brüt kâr
marjı %9,77’den %11,76 seviyesine yükseldi. FAVÖK marjında %4,98’den %5,7 seviyesine iyileşmeler mevcut.
Ortalama kurdan hesaplandığında şirketin dolar bazında
38 mn $ döviz açığı bulunuyor. 2016 yıl sonuna doğru
oluşan global şartlar göz önünde bulundurulduğunda
şirketin döviz açığı konusunda temkinli duruyor ancak
söz konusu döviz açık miktarını şirketi büyük ölçüde etkileneceğini düşünmüyoruz. Diğer yandan şirket düzenli
temettü ödemesi konusunda cazibesini koruyor. Şirket
en son 11.04.2016 tarihinde temettü ödemesi yapmış ve
%8.5 oranında temettü verimi sağlamıştır.
Yükseliş Potansiyeli: %8
Özet Tablolar ve Projeksiyon
(mnTL)
2015
2016T
2017T
Satış Gelirleri
6.420
6.548
7.203
65
327
360
FAVÖK
340
393
432
Net Kâr
418
377
414
10,5%
10,0%
11,0%
1,0%
5,0%
5,0%
FAVÖK Marjı
5,3%
6,0%
6,0%
Net Kâr Marjı
6,5%
5,8%
5,8%
7,9
8,8
8,0
Esas Faaliyet Kârı
Brüt Kâr Marjı
Esas Faaliyet Kâr Marjı
Değerleme Çarpanları
F/K
FD/FAVÖK
Önceki ay Şirket’in 3Ç finansallarına göre revize ettiğimiz
Aygaz hedeflerini global şartların yarattığı koşulları ön
görerek sürdürüyoruz. Buna göre; Aygaz için 2016 yılını
6.612 mn TL olan satış geliri hedefini 6.548 mn TL olarak
revize ediyoruz. Şirket için 12 aylık dönemde 12,24 TL
hedef fiyat hesaplıyoruz. Bu rakam %12 yükseliş potansi-
Relatif Performans %
13.12.2016
10,5
8,7
7,9
0,5
0,5
0,5
1 ay
3 ay
Yılbaşı
2,51
7,15
14,68
Piyasa Değeri mn TL
3.000
Son bir yıllık getiri %
14,41
Takas Saklama Oranı %
yelini işaret etmekte.
Arçelik - ARCLK
F/Satışlar
Fiyat: 20,66 TL
Şirket 2016 yılı 3Ç dönemi finansallarında net kârını bir
önceki yılın aynı dönemine kıyasla %5.3 artırdı ve 4.083
milyon TL olarak açıklamıştır. Şirketin brüt kâr marjı
%33.3’e yükselmesiyle birlikte şirket FAVÖK marjında
hafif olumlu bir iyileşme mevcut.
2016 yılı başlarında devreye giren Tayland fabrikası ve
2018’de bitmesi planlanan Romanya yatırımının katkısıyla, Şirket’in yurtdışı satışlarının toplam içindeki payının yükseleceğini düşünmekteyiz. Bu noktada Şirket’in
duyarlılığını artıracak döviz maliyetleri Şirket’in yumuşak
karnı olabilir. Mevcut durumda Euro’nun Dolar karşısında değer kaybetmesi şirket faaliyetlerine ihracat geliri
açısından hafif olumsuz yansımaktadır. Diğer yandan
Arçelik’in bağlı ortaklığı Arctic’in Romanya’da yapacağı
2 milyon adet/yıllık kapasiteye sahip çamaşır makinası
üretiminin 2018 yılı ilk çeyreğinden itibaren başlaması
bekleniyor.
Bu doğrultuda şirketin satış gelirlerini 16.999 mn TL’den
16.291 mn TL’ye ve net kârını 1.605 mn TL’den 1.238
mn TL’ye revize ediyoruz. Şirket için 12 aylık dönemde
26,9 TL hedef fiyat hesaplıyoruz. Bu rakam %33 yükseliş
potansiyelini işaret etmekte.
Hedef: 26.90 TL
24%
Yükseliş Potansiyeli: %30
Özet Tablolar ve Projeksiyon
(mnTL)
2015
2016T
2017T
Satış Gelirleri
14.166
16.291
19.060
Esas Faaliyet Kârı
277
1.303
1.525
1.456
1.792
2.097
891
1.238
1.449
32,0%
34,0%
31,0%
2,0%
8,0%
8,0%
FAVÖK Marjı
10,3%
11,0%
11,0%
Net Kâr Marjı
6,3%
7,6%
7,6%
F/K
15,3
11,0
9,4
FD/FAVÖK
11,6
9,0
7,7
1,0
0,8
0,7
1 ay
3 ay
Yılbaşı
1,55
0,49
51,24
FAVÖK
Net Kâr
Brüt Kâr Marjı
Esas Faaliyet Kâr Marjı
Değerleme Çarpanları
F/Satışlar
Relatif Performans %
13.12.2016
Piyasa Değeri mn TL
13.988
Son bir yıllık getiri %
32,67
Takas Saklama Oranı %
25%
Yabancı Yatırımcıların
Hisse Senedi ve Tahvil Alımları
TCMB verilerine göre, 2016 yılının 2 Aralık ile biten haftasına kadar geçen sürede yabancılar hisse senedinde
1.206 milyon $ ve tahvil/bonoda ise 456 milyon $ net
alıcılı oldular. Yılın ilk dört ayı yabancıların en yoğun
alımlarına sahne olurken, özellikle Ekim ve Kasım ayları
tahvil ağırlıklı olmak üzere satıcılı geçti. Yabancılar tahvilde daha fazla reaksiyon gösterirken, hisse senedinde
daha savunmacı ve ılımlı bir duruş sergilediler. Yaban-
cıların hisse takasındaki pay ise yıl içerisinde %64.5 seviyelerine ulaşırken, Nisan ayından itibaren gerileyerek
%62 seviyelerine kadar geldi. Bu da yabancıların Nisan
ayından sonra hissede satıcılı olmaya başladığını gösteriyor. Ancak takas seviyesi Ağustos ayındaki geldiği seviye olan %62.2 seviyesinin altına gerilemedi ve Kasım
ayından itibaren yükselişe geçtiği görülüyor.
Yabancı Net Alış-Aylık (mn $)
Yabancı Net Alış-Haftalık (mn $)
Hisse Senedi
DİBS
Hisse Senedi
DİBS
Eyl.15
-37
-726
Eki.15
456
73
19.08.16
-62
-106
26.08.16
-132
556
Kas.15
-1.013
-404
2.09.16
38
-135
Ara.15
-462
-1286
9.09.16
146
34
Oca.16
174
Şub.16
403
-195
16.09.16
48
142
948
23.09.16
28
351
Mar.16
984
686
30.09.16
128
491
Nis.16
555
760
7.10.16
-15
-754
May.16
-712
252
14.10.16
17
-311
Haz.16
-83
-309
21.10.16
284
-189
Tem.16
-199
351
28.10.16
184
96
Ağu.16
-194
451
4.11.16
-12
-107
Eyl.16
387
883
11.11.16
-306
-678
Eki.16
470
-1158
18.11.16
-201
-372
Kas.16
-530
-2126
25.11.16
-11
-969
Ara.16
-48
-85
2.12.16
-48
-85
Yılbaşından bugüne
1.206
Kaynak: TCMB, Fiyat ve kur etkisinden arındırılmış verilerdir.
456
Kaynak: TCMB, Fiyat ve kur etkisinden arındırılmış verilerdir.
39
BİST 50 ŞİRKETLERİ TEMEL VERİLER TABLOSU
Milyon TL
Kod
İsim
AEFES
Anadolu Efes
AFYON
Afyon Çimento
ULKER
Ülker Bisküvi
Net Kâr
Kapanış TL
Sermaye
Piyasa Değeri
2016/09
2015/09
18,27
592,11
10.817,76
364,24
7,75
100
775
14,0
17,19
342
5.879
PD/DD
Temettü
Verimi %
31,29
1,29
1,1
37,49
4,32
--
18,29
3,86
1,4
Değ (%)
2015/12
F/K
-179,19
--
-197,76
7,5
86%
14,2
232,2
170,9
36%
260,3
AKBNK
Akbank
7,75
4.000
31.000
3.681,6
2.222,0
66%
3.229,4
7,12
1,04
1,6
ARCLK
Arçelik
20,74
676
14.015
1.070,5
680,2
57%
891,1
10,94
2,66
1,8
0,3
ASELS
Aselsan
11,19
1.000
11.190
389,3
146,0
167%
212,9
24,53
3,51
BAGFS
Bagfaş
9,20
45
413
1,9
3,8
-51%
233,9
1,78
0,79
--
DOHOL
Doğan Holding
0,66
2.617
1.727
-105,9
-224,8
--
-160,8
-
0,67
--
ECILC
Eczacıbaşı İlaç
EGEEN
Ege Endüstri
3,07
685
2.104
138,3
112,3
23%
67,6
22,48
0,77
8,9
204,50
3
644
63,1
83,4
-24%
102,0
7,88
2,91
ENKAI
5,0
Enka İnşaat
5,06
4.200
21.252
1.385,8
1.133,7
22%
1.439,8
12,56
1,28
EREGL
3,6
Ereğli Demir Celik
5,21
3.500
18.235
977,8
1.088,1
-10%
1.125,9
17,96
1,46
5,0
5,5
FROTO
Ford Otosan
30,12
351
10.569
638,0
557,1
15%
841,9
11,45
3,20
GARAN
Garanti Bankası
7,59
4.200
31.878
3.907,6
2.632,9
48%
3.580,9
6,57
0,92
1,5
GOLTS
Göltaş Çimento
69,25
7
499
23,1
11,8
95%
10,4
23,01
1,71
2,6
GOODY
Good Year
3,44
270
929
18,8
70,6
-73%
72,4
45,08
2,17
6,0
GUBRF
Gübre Fabrik.
4,24
334
1.416
-18,1
47,8
--
89,4
60,23
1,49
2,0
ISCTR
İş Bankası (C)
5,13
4.500
23.085
3.338,4
2.360,6
41%
3.330,5
5,47
0,66
2,8
KCHOL
Koç Holding
13,10
2.536
33.220
2.414,2
2.214,4
9%
3.567,6
8,82
1,34
2,0
4,0
KORDS
Kordsa Global
6,58
195
1.280
105,6
57,6
83%
99,3
8,70
1,25
KRDMD
Kardemir (D)
1,07
780
835
7,6
-92,5
--
-14,6
9,76
0,52
--
MGROS
Migros Ticaret
18,10
178
3.228
-56,9
-455,5
--
-370,5
114,78
6,96
--
OTKAR
Otokar
121,40
24
2.914
33,1
17
100%
79,5
30,33
14,11
2,1
PETKM
Petkim
3,62
1.500
5.430
510,1
503,8
1%
626,4
8,58
1,95
8,1
SAHOL
Sabancı Holding
9,08
2.040
18.527
1.889,9
1.685,8
12%
2.236,3
7,59
0,82
1,4
SISE
Şişe cam
3,59
2.050
7.360
459,8
565,9
-19%
722,8
11,93
0,92
2,9
SODA
Soda sanayi
4,85
750
3.638
330,3
365,7
-10%
434,4
9,12
1,59
5,6
TATGD
Tat Gıda
5,31
136
722
52,4
59,9
-12%
67,3
12,07
1,60
2,0
TCELL
Turkcell
9,15
2.200
20.130
1.161,1
1.485,3
-22%
2.069,9
11,53
1,31
--
THYAO
Türk Hava Yolları
4,81
1.380
6.638
-1.346,0
2.375,0
--
2.993,0
-
0,48
--
TOASO
Tofaş Oto. Fab.
23,06
500
11.530
689,4
573,2
20%
830,8
12,17
4,05
2,9
TRKCM
Trakya Cam
2,88
930
2.678
451,8
102,5
341%
159,3
5,27
0,87
3,0
TSKB
T.S.K.B.
1,35
2.050
2.768
354,7
269,0
32%
407,2
5,75
0,96
1,6
TUPRS
Tüpraş
71,60
250
17.930
990,3
1.735,3
-43%
2.550,2
9,93
2,32
8,4
VESTL
Vestel
6,11
335
2.050
266,4
-81,3
--
59,6
5,03
1,14
--
YKBNK
Yapı ve Kredi Bank.
3,43
4.347
14.910
2.362,8
1.273,6
86%
1.908,7
4,97
0,60
---
BJKAS
Beşiktaş Futbol Yat.
FENER
Fenerbahçe
DOAS
Doğuş Otomotiv
BIMAS
Bim Mağazalar
VAKBN
Vakıflar Bankası
4,09
240
982
38,5
-16,5
--
-58,7
-
-
37,60
28
1.063
7,7
-27,5
--
-116,5
-
-
--
8,50
220
1.870
142,4
296,7
-52%
302,9
12,59
1,74
13,6
48,50
304
14.725
477,7
442,0
8%
583,1
23,79
8,26
0,9
4,41
2.500
11.025
1.973,7
1.292,4
53%
1.948,6
4,28
0,59
0,8
CCOLA
Coca Cola İçecek
33,28
254
8.465
331,7
112,9
194%
117,2
25,20
2,10
0,3
TAVHL
TAV Havalimanları
13,50
363
4.908
359,3
498,6
-28%
632,9
9,94
1,85
6,5
HALKB
T. Halk Bankası
9,26
1.250
11.575
2.165,0
1.566,8
38%
2.318,0
4,07
0,54
1,7
TKFEN
Tekfen Holding
6,43
370
2.379
210,0
153,8
37%
185,5
9,85
1,09
2,1
4,3
TTKOM
Türk Telekom
5,19
3.500
18.165
664,0
-131,5
--
907,4
10,67
3,87
KOZAL
Koza Altın
16,87
153
2.573
-
249,7
--
-
6,34
1,28
--
AKSEN
Aksa Enerji
2,74
613
1.680
-84,0
-236,9
--
-226,6
-
2,56
--
3,06
3.800
11.628
1.525,0
416,8
266%
952,6
5,64
1,11
3,2
12,50
102
1.275
39,0
194,7
-80%
113,1
-
0,79
--
EKGYO
Emlak Konut GMYO
PGSUS
Pegasus
Tablo, kapanış rakamları hariç Milyon TL bazındadır. F/K= Fiyat / Kazanç, PD/DD= Piyasa Değeri / Defter Değeri, Temettü Verimi = Ödenen Net Temettü/Fiyat. Piyasa
verileri ile ilgili veriler 15 Kasım 2016 günü kapanışları ile hesaplanmaktadır. Beşiktaş ve Fenerbahçe özel hesap dönemi olduğundan kâr verileri tablodaki sıraya göre
2006/03, 2015/03 ve 2015/12 dönemine ait verilerdir. Koza Altın bilançosunu henüz açıklamamış ve ek süre talep etmiştir. Temettü Verimi boş olan şirketler kâr payı
ödememiştir.
BİST 30 ŞİRKETLERİNİN KONSENSÜS HEDEF DEĞER TABLOSU
:íMCBěíOEBO#VH¸OF
AKBNK
ARCLK
BIMAS
CCOLA
DOAS
EKGYO
ENKAI
EREGL
FROTO
GARAN
HALKB
ISCTR
KCHOL
KOZAL
KRDMD
OTKAR
PETKM
PGSUS
SAHOL
SISE
TAVHL
TCELL
THYAO
TKFEN
TOASO
TTKOM
TUPRS
ULKER
VAKBN
YKBNK
Son Fiyat
7,81
20,80
49,42
32,20
8,36
3,05
5,09
5,09
29,36
7,58
9,16
5,07
12,97
16,52
1,07
120,00
3,56
12,36
9,09
3,55
13,53
9,03
4,81
6,65
23,30
5,16
71,45
17,10
4,35
3,42
Yüksek
8,94
22,52
62,19
41,86
12,64
3,22
5,07
5,27
39,27
8,78
11,29
5,14
15,21
19,70
1,63
125,8
4,78
18,37
10,33
3,69
18,55
12,45
8
8,6
26,38
6,77
77,05
22,4
5,19
4,37
Düşük
6,33
13,3
46,03
28,62
8,03
2,23
3,64
2,64
27,42
6,75
7,35
4,03
10,32
8,56
0,94
83,43
2,72
11,06
7,3
2,5
10,3
8,78
4,54
3,44
17,64
4,73
55,75
15,51
3,54
3,05
Getiri %
18
52
-4
-10
-14
22
20
84
5
8
-9
16
22,0
37
-2
39
29
-29
11
26
-21
-8
-35
63
26
-1
12
-1
16
4
Relatif %
9
41
-10
-17
-20
13
12
71
-2
1
-16
7
14
28
-9
29
19
-34
3
17
-27
-14
-40
51
17
-8
4
-8
8
-3
Hedef*
9,17
20,91
56,75
41,63
11,77
3,89
5,33
4,76
36,82
9,47
12,18
5,91
14,64
1,44
110,12
4,59
13,33
11,75
3,71
17,46
11,53
6,3
8,17
25,85
6,74
72,84
23,23
5,04
4,27
Yükseliş Potansiyeli
17%
1%
15%
29%
41%
28%
5%
-6%
25%
25%
33%
17%
13%
35%
-8%
29%
8%
29%
5%
29%
28%
31%
23%
11%
31%
2%
36%
16%
25%
F/K x
7,18
10,95
24,24
24,38
12,36
5,64
12,64
17,54
11,19
6,59
4,03
5,41
8,72
6,21
6,14
30,00
8,44
7,62
11,80
9,95
11,42
0,00
10,20
12,25
10,61
9,88
16,99
4,23
4,99
PD/DD x
1,04
2,67
8,41
2,03
1,71
1,11
1,28
1,43
3,13
0,92
0,54
0,65
1,32
1,26
0,52
13,96
1,92
0,79
0,83
0,91
1,85
1,29
0,48
1,12
4,08
3,85
2,31
3,84
0,58
0,60
* Hedef fiyatlar Bloomberg Konsensüs verileridir. 12 Aylık vade için geçerlidir. Relatif getiri BIST 30 endeksine relatif getiridir. Yükseliş Potansiyeli, son fiyat'ın hedef fiyata olan artış/azalış yüzdesidir. Tablo Dönemi: 31 Aralık 2015 - 14 Aralık 2016'dır.
BANKALARIN KONSENSÜS HEDEF DEĞER TABLOSU
:íMCBěíOEBO#VH¸OF
Son Fiyat
AKBNK
GARAN
HALKB
ISCTR
SKBNK
TSKB
VAKBN
YKBNK
7,81
7,58
9,16
5,07
1,14
1,36
4,35
3,43
Yüksek
Düşük
8,94
8,78
11,29
5,14
1,89
1,52
5,19
4,37
6,33
6,75
7,35
4,03
1,05
1,10
3,54
3,05
Getiri %
18
8
-9
16
-31
6
16
4
Relatif %
10
1
-15
8
-36
-1
8
-3
Hedef*
9,17
9,47
12,18
5,91
1,77
5,04
4,27
Yükseliş Potansiyeli
17%
25%
33%
17%
30%
16%
24%
F/K x
7,18
6,59
4,03
5,41
15,41
5,83
4,23
4,99
PD/DD x
1,04
0,92
0,54
0,65
0,54
0,98
0,58
0,60
* Hedef fiyatlar Blooberg Konsensüs verileridir. 12 Aylık vade için geçerlidir. Relatif getiri BIST 100 endeksine relatif getiridir. Yükseliş Potansiyeli, son fiyat'ın hedef fiyata olan artış/azalış yüzdesidir. Tablo Dönemi: 31 Aralık 2015 - 14 Aralık 2016'dır.
2016 yılı 4. çeyrek dönemi itibariyle kâr eden müşteri oranı %18, zarar eden müşteri oranı %82’dir.
Yasal Uyarı Notu: Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsa-mında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar
tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali
durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize
uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu bilgiler ve görüşler önceden haber vermeksizin değiştirilebilir. İntegral Menkul Değerler A.Ş. bilgilerin ve ifade edilen
görüşlerin doğru, eksiksiz ve güncelleştirilmiş olduğuna dair (açıkça ifade edilmiş veya ima edilmiş) hiçbir beyan ve taahhütte bulunmaz. İçerik kesinlikle mali,
hukuki, vergi veya diğer konularda bir tavsiye niteliği taşımadığı gibi, tamamen içeriğe dayalı olarak yatırım yapılmamalı veya karar alınmamalıdır. Herhangi bir
yatırım konulu karar almadan önce bir uzmandan görüş alınmalıdır.
Sorumluluğun Sınırlandırılması: İntegral Menkul Değerler A.Ş. herhangi bir sınırlandırma olmaksızın, dolaylı, direkt veya bir fiilin sonucu olarak ortaya çıkan
zararlar da dâhil olmak üzere her türlü kayıp ve hasarla ilgili sorumluluk kabul etmez.
Çekince: Bu bülten tarafımızca doğruluğu ve güvenilirliği kabul edilmiş kaynaklar kullanılarak hazırlanmış olup yatırımcılara kendi oluşturacakları yatırım
kararlarında yardımcı olmayı hedeflemekte ve herhangi bir yatırım aracını alma veya satma yönünde yatırımcıların kararlarını etkilemeyi amaçlamamaktadır.
Yatırımcıların verecekleri yatırım kararları ile bu bültende bulunan görüş, bilgi ve veriler arasında bir bağlantı kurulamayacağı gibi, söz konusu kararların
neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan kurum çalışanları ile Ulukartal Holding A.Ş. ve İntegral Menkul Değerler A.Ş.’nin herhangi bir sorumluluğu
bulunmamaktadır.
Bu bültendeki her türlü iç ve dış piyasa tablo ve grafikler, bu konularda resmi hizmet veren yetkili üçüncü kişi kurumlardan elde edilmiş olup, İntegral Menkul
Değerler A.Ş. tarafından herhangi bir maddi menfaat beklentisi olmaksızın genel anlamda bilgilendirmek amacıyla hazırlanmıştır. Bu bültende bulunan bilgiler
belli bir gelirin sağlanmasına yönelik olarak verilmemektedir.
www.integralmenkul.com.tr
portal.integralmenkul.com.tr
GENEL MÜDÜRLÜK: Büyükdere Caddesi 59. Sokak Spine Tower No:243 Kat:2 34398 Maslak, Sarıyer - İSTANBUL
ANKARA İRTİBAT OFİSİ: Eskişehir Devlet Yolu 9. Km Dumlupınar Bul. Tepe Prime, B Blok K.6 D.63 Çankaya - ANKARA
Download