ruminant rasyonlarında maya kullanımı ve önemi

advertisement
RUMİNANT
RASYONLARINDA
MAYA KULLANIMI
VE ÖNEMİ
Rumen mikroorganizmaların
(bakteriler,protozoalar ve mayaların)
bir denge içinde çalıştırdığı kusursuz
bir makinedir.
Yüksek et-süt verimi isterken bu
hayvandaki bütün mesele rumendeki
mikroorganizma dengesini iyi
anlayarak ona göre bir bakım,
besleme yöntemi oluşturmaktır.
Rumende sindirim mikroorganizmalar
aracılığıyla yapılır.Çeşitleri birkaç
yüz, sayıları trilyonlarca olan bu
dinamik yapıdaki etkileşimleri tam
olarak çözmek henüz mümkün
olmamıştır.
Rumen ortamı hakkında öğrendiğimiz
önemli bir şey, dışarıdan canlı maya
verildiğinde bu makinenin daha
kusursuz çalıştığıdır.
Canlı maya ürünleri; rumende metabolik
olarak aktif hale geçen ürünlerdir. Rumende
yararlı mikroorganizmaların çoğalmasının
sağlanması ve yem hammaddelerinin absorbe
edilebilir besinlere parçalanmasına yardım
etmesi için, rumende belirli sayıda canlı maya
sunma amacı taşımaktadırlar. Rumen
mikroflorasını olumlu yönde destekleyerek,
verildiği canlıya gerek
sağlık, gerekse verim bakımından olumlu
katkılar sağlarlar.
Yine canlı mayalar da birçok bakteri
ve maya türleri olmakla birlikte en
yaygın olarak hayvan beslemede
tercih edilen bakteri ve maya türleri
Lactobacillus ve Saccharomycess
cerevisiae’nın alt türleridir.Bunlar
canlı organizmalar probiyotikler
olarak adlandırılmaktadır.
Maya esasen rumende zaten var olan
bir canlıdır. Fakat yüksek yem
tüketimi durumunda , rumende
doğal olarak bulunan mayalar bu
dengenin kurulmasında yetersiz
kalmaktadır. Süt ineklerinde süt
verimini artırmak beslemedeki
birçok yaklaşımla mümkündür.
Bunların pek çoğu hayvanın
metabolik süreçlerine ilave yükler
getirir ve bu ilave yük bir başka
sorun olarak karşımıza çıkar.

Bunlar tırnak sorunları,döl tutmama, erken
dönemdeki emriyonik ölümler,asidoz, alkaloz,
ketozis olabilir. Maya kullanmak, verimi
artırabilecek potansiyel bütün uygulamalardan
farklı olarak sindirim ve metabolizma
sürecine ilave yük bindirmek yerine rumen
mekanizmasının daha sorunsuz çalışmasını
sağlayarak verimi ve verimliliği arttırır.
Sindirim sürecini kısaca anlatmak
gerekirse: Rumene gelen besinler
buradaki mikroorganizmalar
tarafından parçalanır. Parçlanan
yemin bir kısmı buradaki
mikroorganizmalar tarafından besin
olarak kullanılırken bir kısmı ileri
işlemler için ince barsağa gider. Yem
hızla parçalanırsa bir yan ürün olarak
fazla miktarda laktik asit açığa çıkar
ve pH’i düşürür.
pH düştüğünde selüloz sindiren
bakterilerin çalışması duracağı için
önce rumen kasılmaları yavaşlar
veya durur.Rumen, kasılmaların
durmasıyla rumen içeriği barsağa
geçemediği için fiziksel olarak
doludur ve yem tüketimi durur.
Sonuçta sistem kilitlenmiş
olur.Rumen mikroflorası dediğimiz
mikroorganizmalar arasındaki denge
bozulur.

Sorun, sadece bakteriler arasındaki sayısal ve
oransal denge bozukluğuyla kalmaz. Rumen
ortamının kimyası ve ileri düzeyde dengesizliklerde
kan kimyası değişir.Bu yarım ve tam kilitlenme,
sahada primer olarak asidoz, timpani, rumen atonisi ;
sekonder olarak tırnak sorunları, topallık, süt
veriminde azalama, süt kalitesinde azalma (düşük
yağ), metabolik ve sistemik hastalıklara
predispozisyon oluşması nedeni ile her türlü hastalık
ve sorunda artış tablosu olarak karşımıza çıkar.
Maya sindirim sistemindeki bu
kilitlenmeyi engeller. Bunu birkaç
yöntemle yapar;
a-Rumendeki toplam bakteri
sayısında ve aktivitesinde artış
sağlayarak:Ruminantlarda sindirim
temel olarak bakteriler
aracılığıyla olur. Toplam bakteri
sayısındaki artış sindirim faaliyetlerini
doğrusal olarak artırır.
Bunun ikinci bir faydası, sayısal
olarak artmış olan bakteriler yaşam
döngülerini tamamladığında ince
barsağa giderek mikrobiyal protein
kaynağı adını alır ve kaliteli bir
protein kaynağı olarak sindirilir.
b-Laktik asidi kullanan bakterileri
sayısal olarak artırarak: Rasyonun
karbonhidrat bileşenlerinin
parçalanma yan ürünü laktik asittir.
Mide asitliğindeki artış selüloz
sindiren bakterilerin çoğalmasını
engeller. Selüloz sindirimi azalır veya
durur. Burada sistem kilitlenir.Mide
hareketleri durduğundan rumen
boşalmaz ve rumen boşalamdığı için
hayvan yem yemez. Maya laktik
asidi dönüştüren bakterilerin
üremesini uyaran bir özelliğe
sahiptir. Kaçınılmaz olarak üretilen
laktik asit, kısa sürede başka bir şeye
dönüştüğü için sistemi kilitlemez.
c-Oksijeni kullanarak:Rumen,
anaerob bir ortamdır. Buradaki
işleyişin kusursuz olması için böyle
olması gerekir. Ancak yem tüketimi
sırasında veya geviş getirmeyle
birlikte eser düzeyde hava ve oksijen
rumen ortamına girer. Çok az da
olsa, bu oksijen rumendeki
bakterilerin üreme hızını yavaşlatır.
Bu sindirimin de yavaşlaması
anlamına gelir. Fakat maya, aerob
bir canlıdır, kendi yaşamlarını devam
ettirmek için rumene girmiş olan eser
düzeydeki oksijeni bulur ve
kullanırlar. Maya böylece hem kendi
yaşamını devam ettirir hem de diğer
yararlı bakterilerin artışına olanak
veren süreci tetikler.

Ruminantlardaki sindirim metabolizmasını
hayvana ilave bir yük getirmeden ondaki doğal
süreçleri destekleyerek geliştiren başka bir
yöntem veya araç yoktur. Bu nedenle
maya modern süt ve besi sığırcılığında en
yaygın ve başarıyla kullanılan bir yem
katkısıdır.
Süt işletmelerinde herhangi bir katkı
maddesini kullanmayı karlı yapan birkaç
temel prensip vardır. Bunlar:
1-Süt verimini artırması
2-Süt bileşenlerini (yağ,protein,kuru
madde) geliştirmesi veya koruması
3-Rumen mikrobiyal verimi artırması
4-Yem/kuru madde tüketimini artırması
5-Potansiyel besleme sorunlarını
azaltması
Bunların tümünü birden
geliştiren bir tek katkı maddesi
vardır:
MAYA KÜLTÜRÜ…

Ticari olarak hayvancılığın hizmetine sunulan
birçok maya kültürü ürünü vardır. Ancak
bunlar rumeni aktive etme kapasiteleri
yönünden ayrıntıda farklı olabilirler. Bu farklar
mayanın suşu, ölü veya canlı olması, maya
yoğunluğu, yem işlemeye(peletleme)
dayanıklılığı, ruhsatlı olması gibi, her biri
duruma göre çok önemli olabilen özelliklerdir.
Dünyanın değişik bölgelerindeki
üniversiteler,araştırma kurumları ve saha
denemelerindeki çalışmalardan hemen
hepsinin vardıkları ortak sonuçları
özetlemek gerekirse;
Yem tüketiminin artması
Süt veriminin artması
Pik süt veriminin uzun süre devam
etmesi
Süt kompozisyonunda gelişme
Rumen asitliğinde (pH) gelişme
Sindirimin gelişmesi
Ağırlık ve besi performansında gelişme
Beslenme hastalıklarında azalma …
Bütün bunlar ruminant beslemesinde
maya kültürü kullanımını vazgeçilmez
yapmaktadır.
TEŞEKKÜRLER
Download