GASPIRALI VE KIRIM dır. Kırım Türkleri

advertisement
dır. Kırım Türkleri tarihindeki aydınların geçmişlerine bakılacak
olursa bir çoğunun İstanbul’da
ilmi ve dini yönden eğitim aldıkları görülecektir. İstanbul’da
alınan bu eğitimler sonucunda
Kırım’a dönen aydınlar Türkçe
olarak bu eğitimlerini yeni nesillere aktarmak suretiyle Osmanlı
Devleti ve Kırım Hanlığı arasında ortak tarih bilinci ve ortak
bir milli şuur kazandırılmıştır. O
dönemlerde atılan bu temel günümüzde halen yaşatılmaktadır.
olacaktı, Ruslar tabii ki Kırım’ın
bağımsızlığını daha sonradan
tanımayarak Kırım Hanlığı’nı sıkıştırmaya devam ettiler. Taht
kavgalarının da sürekli yaşandığı Kırım Hanlığı’nda, taht için
mücadele edenlerden kimi Rus
yanlısı kimi Osmanlı yanlısı davranarak Rus veya Osmanlı desteğinde veya etkisinde mücadelelere devam ettiler. Osmanlı-Kırım ilişkileri de Küçük Kaynarca
Antlaşması’ndan sonra dahi bu
vesilelerle süregeldi.
Avrupa’daki ve Kırımdaki siyasi bulanıklıktan
yararlanan Ruslar 1783
senesinde Kırım Yarımadasını ilhak ettiler. Osmanlı Devleti’nin üç asır
boyunca elinde tutmasına karşın varlığına müdahale etmediği Kırım Hanlığı böylece ortadan kalkmış oldu. Kısa bir süre
içinde Ruslar zalimliklerini
göstererek binlerce Müslüman katletti, mallarına
el koydu, zorlu ve çetin
göçlerle ölümlere sebep
oldu.
tır. 13 Temmuz 1771 de Kırım’ın
tamamının Ruslar tarafından işgal edilmesiyle Kırım Yarımadası
için savaş fiilen sonuçlanmıştır.
21 Temmuz 1774’te imzalanan
Küçük Kaynarca Antlaşması ile Kırım Hanlığı bağımsız bir
devlet olarak tanınmakla birlikte Müslüman halk halifeye tabi
1784’ün Ocak ayında
eli kolu bağlı olan Osmanlı Devleti Rusya ile yapılan
bir görüşme sonunda
Kırım’ın ilhakını resmen
tanıdı ve Kırım Türklerinin,
zorlu yolculuğu insanlığın
bir daha belki de hiç şahit olamayacağı amansız mücadelesi,
bir başına kalmışlığın vermiş olduğu çaresizlikle başladı.
Şimdi
bizler
Kırım’da
Osmanlı’yı, Osmanlı’nın veliahdı
Türkiye’de Kırım’ı, mumla arıyoruz…
Yıl:1 | Sayı:2 | Gökkubbe |
25
DOSYA: GASPIRALI VE KIRIM
Kırım Yarımadası her
dönemde Ruslar için
bir hedef zapt olunması gereken önemli coğrafyalardan birisidir. Bu
nedenle uzun bir süre
Osmanlı-Rus ilişkileri Osmanlı Devleti-Kırım Hanlığı ve Rus ilişkileri olarak
şekillenmiştir. Bu devirde
Osmanlı ile Rus ilişkilerindeki en büyük sıkıntılar
Kırım Hanlığı üzerinden
olmuştur. Rusların sıcak
denizlere inme hayali
Kırım’ı sürekli tehdit edilir
durumda bırakmış ve çeşitli zamanlarda bu tehdit
somut adımlara dönüştüyse de 1736 yılına kadar başarılı olamamıştır.
Ruslar ilk defa bu tarihte
Kırım Yarımadası’nı işgal etmiş, Kırım Hanlığı
merkezi Bahçesaray’ı yakıp yıkmıştır. İlerleyen dönemde Azak
Kalesi’ni de alan Ruslar çeşitli
yerlerde yeni kaleler yaparak
iyiden iyiye Kırım’a yerleşmeye
başlamışlar bu sırada Osmanlı himayesindeki Lehistan’ı da
işgal etmişler ve Müslümanları
katletmişlerdir. Bütün bu durum karşısında Osmanlı Devle-
ti Rusya’ya savaş ilan etmiştir.
Osmanlı’nın eski gücünde olmadığı bu dönemlerde başta
başarılar elde edildiyse de Rusların Kırım Hanı 3. Selim Giray’a
Osmanlı Devleti’nden ayrılması
durumunda Kırım’ı bağımsız bir
devlet olarak tanıyacakları taahhüdünü yapması Kırım kuvvetlerini Osmanlı ve Rus taraftarları
olarak ikiye bölmüştür. Bu durum sonucunda Kırım Hanlığı
savaştan çekilmiştir ve Osmanlı
Devleti savaşta iyice zayıflamış-
Download