DOĞRU KARAR VERMENİN ÖNEMİ Meslek kavramıyla ilk tanışıklığımız daha çocukken, “büyüyünce ne olacaksın” sorusuna, ailemizdeki kişilerin yönlendirmesiyle verdiğimiz cevapla başlar. Küçükken anne babalarımızın söylediklerine göre seçtiğimiz meslek, büyüyünce hayatımızın en önemli kararlarından biri olarak çıkar karşımıza. Çünkü seçtiğimiz meslek, yaşamınızın geri kalanını mutlu geçirip geçiremeyeceğimizi, evleneceğimiz insanı, toplumdaki yerimizi, hayat standardımızı, nerede yaşayacağımızı fazlasıyla etkileyecektir. Meslek kişinin yaşamını sürdürebilmesi için yaptığı faaliyetlerin genel adıdır. Mesleğin genel özellikleri; Devamlı olarak yapılması, Maddi ve manevi doyum sağlaması, Belli bir eğitim, tecrübe ve beceri gerektirmesi, Yaparken kişinin mutlu olması ve Yapılan işte verimli olunmasıdır. Bu özellikleri göz önünde aldığımızda yapacağımız seçimin hayatımızı fazlasıyla etkileyeceğini net bir şekilde görebiliriz. Bu yüzden kişi çeşitli meslekler arasından, beklentilerini en iyi biçimde karşılayacak ve en üst düzeyde doyum sağlayacağına inandığı mesleğe yönelmelidir. İstenmeden yapılan meslek; depresyon, isteksizlik, iş veriminde düşüş, sürekli iş değişikliği, hayal kırıklığı, mutsuzluk ve asabilik hallerini beraberinde getirir. Kişi mesleğinin gereklerini yerine getirmezse kendini değersiz ve işe yaramaz hissedecektir. Hem zaman hem moral kaybına uğramamak için; Kişinin hangi işleri ne derece yapabildiğinin farkında olması, çeşitli konulardaki yeteneklerini doğru, gerçekçi ve ayrıntılı olarak değerlendirebilmesi, Kişinin meslekten neler beklediğini, neler isteyip neler istemediğini, açık ve net bir biçimde ifade etmesi, Mevcut seçenekleri inceleyip, başka seçenekler olup olmadığını araştırması, Seçeneklerin her birinin isteklerine ve koşullarına ne derece uygun olduğunu değerlendirerek; istenilir yönleri en fazla, istenmeyen yönleri en az ve erişme olasılığı en yüksek olana yönelmesi gerekir. MESLEK SEÇİMİNDE ETKİLİ OLAN FAKTÖRLER Sevdiğiniz bir işi meslek edinirseniz, Hayatta bir gün dahi olsa çalışmış olmazsınız. Konfüçyüs KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ; Kişilik, bireyi çevresindekilerden farklı kılan özellikleri kapsar. Atak, girişken, mücadeleci, çekingen, uysal, hırslı, idealist, realist, mantıklı, sinirli, başına buyruk, alçak gönüllü, düzenli, kurallara bağlı vb. birbirinden farklı, birbirine zıt birçok kişilik özelliği mevcuttur. Mesleklerinde gerektirdiği kişilik özellikleri farklı farklıdır. Bireyin ne tür kişilik özelliklerine sahip olduğunu belirlemesi doğru bir seçim yapması açısından oldukça önemlidir. Örneğin; ikna gücü yüksek, dışa dönük kişiler avukat, politikacı, kurallara bağlı, düzenli bireylerin bankacılık, büro memurluğu, gibi mesleklere yönelmeleri isabetli olabilir. Nasıl ki 38 numara ayağımızı 37 numara ayakkabı sıkarsa ya da 38 bedene 40 beden bir kıyafet büyük gelirse kişiye uygun olmayan meslekte kişinin özelliklerine büyük veya küçük gelebilir. Mesleğinizi sevmediğiniz zaman ya sizi sıkar, bunaltır ya da sizin performansınızın üstünde bir gayret gerektirdiği için sizi hayal kırıklığına uğratır. Ancak kişiliğinize uygun mesleği seçebilirseniz mutlu olursunuz. İnsanın gerçek özelliklerini tanıması, kendini doğru değerlendirmesi kolay gerçekleştirilecek bir hedef değildir. Özellikle kendini başkalarının ölçütlerine göre değerlendiren kişi büyük olasılıkla sağlıklı bir değerlendirme yapamayacaktır. Kendinizi en iyi siz tanırsınız başkalarının yanıltıcı yüreklendirmeleri sizi yanıltabilir. Bu yüzden çevrenin beklentilerine ve değerlendirmelerine aşırı derecede duyarlı olmamak gerekir. Maalesef ülkemizde meslek seçimi için ilk adım 10. sınıfta yapılan alan seçimi ile atılmaktadır. 12. sınıfta ise genç ciddi bir karar vererek seçeceği yükseköğretim programları ile meslek seçimini de yapmak durumundadır. Oysa bu dönemde gençlerin deneyimleri yetersizdir. Ergenliğin getirdiği hızlı büyümenin etkisiyle uyum güçlükleri yaşamaktadır. Ergenlik kimliği oluşturma dönemidir. O zamana kadar geçirdiği deneyimler sonucu kendisi hakkında edindiği bir takım yargıları değerlendirme, bunları bütünleştirme, kendisinin kim olduğunu tanımlama ve kendisini kanıtlama çabasındadır. Bu yüzden çevresi tarafından beğenilen, onay gören kişilik özellikleri açısından güçlü olduğu izlenimini uyandırmaya çalışır. Bu durumda genç gerçek ilgi ve yeteneklerini fark edememekte ve zayıf yönlerini görememektedir. Hem bu durumun etkisi hem de ÖSS sisteminde ailelerine, çevrelerine, arkadaşlarına mahçup olmamak, açıkta kalmamak adına seçimlerinde sağlıklı kararlar verememektedirler. Bu yüzden ergenin ilgi, yetenek, kişilik özellikleri ile meslekler hakkında bilgilendirilmeye ihtiyacı vardır. Aksi takdirde öğrencilerin bireysel özelliklerini ve mesleklerin niteliklerini dikkate almadan yaptıkları tercihler, mezuniyetten sonra iş tatminsizliğini beraberinde getirecektir. Ergende kendisini tanımak için objektif bir şekilde, değişik ortamlarda neler yaşadığını, çeşitli durumlar ve olaylar karşısında neler hissettiğini sık sık gözden geçirmeli ve bu yaşantılarının adını koymalıdır. Mesleklerin özelliklerin inceledikten sonra, kişiler kendi özellikleriyle, mesleklerin ortak noktalarını belirleyerek meslek alternatiflerini oluşturabilirler. YETENEKLER : Yetenek kalıtımla getirilen gizilgücün eğitim ve çevre etkisiyle geliştirilmiş kısmını ifade eder. Böylece bir kimsenin belli bir yaşa kadar geliştirdiği becerilere bakarak onun daha sonra göreceği eğitimden ne ölçüde yararlanabileceği hakkında bir tahminde bulunulabilir. Bireyler sahip oldukları yetenekler bakımından farklılık gösterirler. Öğrenilecek davranış zorlaştıkça gerektirdiği yetenek düzeyi de yükselir. Yeteneklerini kullanma imkânı bulamayan kimselerin mutsuz oldukları ve ileri yaşlarında da olsa karşılarına bir fırsat çıktığında yeteneklerini geliştirebilecekleri alanlara yöneldikleri gözlenmektedir Sahip olunan yetenekten farklı yetenek gerektiren bir alana yöneldiğinde; o alanda başarı şansı düşük olacak ve buna bağlı olarak mesleki doyumsuzluk yaşanacaktır. Ölçülebilen yeteneklerden bazıları şunlardır. GENEL AKADEMİK YETENEK Soyut kavramları öğrenebilme, sembollerle akıl yürütebilme gücü. SÖZEL YETENEK Sözel Akıcılık: Zengin bir sözcük bilgisine ve çağrışım zenginliğine sahip olma, duygu ve düşünceleri değişik sözcükler kullanarak etkileyici bir biçimde ifade edebilme, akıcı bir üslupla konuşma ve yazma, sözcüklerle orijinal ve etkileyici kompozisyonlar yaratma gücü. Sözel Akıl Yürütme: Sözcükler ve/veya ifadeler arasındaki benzerlik ve farklılıkları görebilme; okuduğunu anlayabilme, düşünceleri açık ve anlaşılabilir biçimde aktarabilme gücü. SAYISAL YETENEK Hesaplama: Sayılarla dört işleme dayalı hesaplamaları çabuk ve doğru bir biçimde yapabilme, bir işlemdeki hatayı kolayca bulabilme gücü. Sayısal Akıl Yürütme: Matematiksel ilke ve kavramları kullanarak problemleri çözebilme, cebir işlemleri yapabilme gücü. ŞEKİL-UZAY YETENEĞİ Şekil İlişkilerini Görebilme Yeteneği: Nesnelerin, resimlerin veya geometrik şekillerin detaylarını algılama; nesneler, resimler ve şekiller arasında gölge, genişlik, boy vb. özellikler yönünden farklılıkları görebilme gücü. Uzay İlişkileri Görebilme Yeteneği: Bir şeklin düzlem üzerinde ya da bir cismin uzayda döndürülmesi ile alacağı biçimi göz önünde canlandırabilme, açılımı verilmiş bir cismin kapalı halini görebilme veya tersini yapabilme gücü. El Becerisi: Elleri ve kolları kolaylıkla ve ustalıkla hareket ettirebilme: nesneleri kaldırma, döndürme ve yerleştirme hareketlerini çabuk ve düzgün bir biçimde yapabilme gücü. Parmak Becerisi: Parmakları doğru ve hızlı bir biçimde kullanarak küçük objeler üzerinde çalışma; çok ince işleri yapabilme gücü. El-Göz İşbirliği: El ve gözü birbiriyle uyum halinde ve hızlı bir biçimde kullanabilme, ipliği iğne deliğinden geçirme gibi hareketleri çabucak yapabilme gücü. Büro İşleri Yeteneği; Sözel ve sayısal materyaldeki küçük ayrıntıları algılama, tablolardaki, listelerdeki ve yazılardaki farkları algılama gücü. İLGİLER: Herhangi bir mecburiyet ve ödül vaat edilmediği halde bir kimsenin mesleğin gerektirdiği faaliyetleri yapmaktan hoşlanma derecesidir. Bir kimsenin ilgi duyduğu faaliyet alanları genellikle onun yetenekli olduğu bir alandır. Dolayısıyla insanların yetenekli olduğu alanlara ilgi duyacaklarını söylemek yanlış olmaz. İnsan ancak yetenekli olduğu alanda başarılı çalışmalar yapabilir. Güçlü bir yeteneğe dayanmayan ilgilerin geçici bir heves olduğu söylenebilir. Ergenlerin ilgileri konusunda kararsız olmaları, meslek seçimi konusunda karar vermelerini güçleştirir. Bu durumda yapılacak en doğru işlem ergenin ilgilerini değil ilgi alanlarının belirlenmesidir. Örneğin; bir kimsenin doktorluğa mı yoksa diyetisyenliğe mi ilgisi olduğunu belirlemek yerine sağlık alanına mı yoksa teknik alana mı ilgi duyduğunu belirlemek daha doğru sonuçlar verebilir. İlgi alanları şu başlıkla altında toplanabilir. Temel Bilim İlgisi; Fizik, kimya, biyoloji, matematik gibi bilimlerin konusunu incelmeyi, onlarla uğraşmayı ve akıl yürütmeyi faaliyetleri içeren bir ilgi alanıdır. Temel bilim ilgisi yüksek olan kimseler, yukarıda belirtilen temel bilim alanları yanında tıp, veterinerlik ve mühendislik gibi uygulama alanlarda bilimsel çalışma yapmaktan doyum sağlayabilirler. Sosyal Bilim İlgisi; Sosyal olayları incelemek ve nedenlerini araştırmak gibi faaliyetleri içeren bir ilgi alanıdır. Sosyal bilim ilgisi yüksek olan kimseler hukuk siyaset bilimleri, sosyoloji, psikoloji, ilahiyat gibi alanlarda çalışmakla mutlu ve başarılı olabilirler. Canlı Varlık İlgisi; Hayvan ve bitkileri incelemekten, onları yetiştirip üretmekten zevk alma gibi Davranışları içerir. Canlı varlıklara ilgi duyan kimseler açık havada çalışmaktan da zevk alırlar. Bu ilgisi yüksek kişilerin ziraat mühendisliği, veterinerlik gibi çalışma alanlarında doyum sağlayacakları söylenebilir. Mekanik İlgi; Mekanik ilgi, çeşitli alet ve makineler yapmak, işletmek ve onarmak gibi faaliyetlerden hoşlanmaktır. Makine ve elektrik-elektrik mühendisliği gibi teknik alanlarda başarı ve doyum için gereklidir. Ticaret İlgisi; Alım-satım işleriyle uğraşma, ticaret yolu ile kar elde etme, bir ürünün en iyi şekilde tanıtımını yaparak satma gibi faaliyetleri içeren ticaret ilgisi pazarlama ve reklamcılık programları ile yakından ilişkilidir. İş Ayrıntıları İlgisi; Her işi günü gününe yapma, bir yazıyı ya da hesabı inceden inceye kontrol etme, her şeyi düzenli tutma gibi ayrıntılar üzerinde çalışmaktan hoşlanma olarak ifade edilebilir. Bu ilgisi yüksek kişiler için muhasebe ve büro memurluğu uygun eğitim alanlarıdır. Edebiyat İlgisi; Her türlü edebi eserleri inceleme, eleştirme ya da başkalarını kelimelerle etkileyebilme ilgisidir. Edebiyat alanına ilgi duyanların dil-edebiyat ve basın-yayın çalışma alanlarında doyum sağlayacakları söylenebilir. Güzel Sanatlar İlgisi; Resim, heykel gibi plastik sanatlar ve el sanatları ile eserleri incelemek veya bu tür eserler ortaya koymak gibi davranışlarda ifadesini bulur. Güzel sanatlar fakülteleri bu alana ilgi duyan kimseler için uygun eğitim alanları olabilir. Müzik İlgisi; Bir müzik aleti çalma, müzik dinleme ve beste yapma gibi davranışlarda kendini gösteren bir ilgidir. Müziğe yüksek derecede ilgi duyan kimseler için konservatuarların müzik bölümleri en uygun eğitim alanıdır. Sosyal Yardım İlgisi; İnsanlarla ilgilenmeyi, onları anlamaya, sıkıntılarını azaltmaya çalışma isteğini ifade eder. Sosyal hizmetler, tıp, psikoloji, çocuk gelişimi ve eğitim programları sosyal yardım ilgisi yüksek kimseler için çalışma alanları olabilir. Ancak günümüzde meslek tercihleri genellikle ilgilere göre değil ÖSS puanlarına göre yapılmaktadır. Bu durum meslek tatminsizliğini beraberinde getirmektedir. Yaşanan tatminsizlik ise ya üniversite döneminde bölüm değişikliklerine yada iş yaşantısında mezun olunan bölümlerin dışında çalışmaya neden olur. MESLEK DEĞERLERİ İnsanlar hayatlarının yaklaşık üçte birini kapsayan meslek faaliyetleri sonucunda, çeşitli ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırlar. Meslek faaliyetlerinin sonunda beklenen doyum, genellikle "Meslek Değeri" olarak adlandırılır. Değerler kişinin bu ihtiyaçlarını karşılayacak davranış tarzlarını ve hedeflerinin önem sırasına konmasına yardım eden fakir ve düşünce ve duyguları ifade eder. Mesleki değerler; para kazanma, ün sahibi olma, üreticiliğini geliştirme, bağımsız olma, topluma hizmet, düzenli bir hayat sürme, toplumsal saygınlık gibi nitelikler olabilir. MESLEKLER HAKKINDA BİLGİ EDİNİRKEN; Mesleğin Niteliği; bu mesleği yapan kişilerin ne tür faaliyetleri yapmakla yükümlü olduğunu ifade eder. Çalışılan Ortam; Mesleğin nasıl bir ortamda (makinelerle mi ,insanlarla mı, oturarak mı ayakta mı, açık havada mı kapalı mekanda mı çalışıldığı vb.) ve nasıl bir çevrede ( coğrafi koşullar, iklim koşulları, nem seviyesi vb.) yapıldığını ifade eder. Mesleğe Hazırlık; Mesleği öğrenmek için gereken eğitim süresi, gereken özel bir yetenek alanın olup olmadığı, gereken eğitimi aldıktan sonra özel bir hazırlık ya da tecrübe gerektirip gerektirmediğini ifade eder. Mesleğin Olumlu ve Olumsuz Yanları; Mesleğin cazip tarafları ile hoşa gitmeyen yönleri, mesleğin itibarı, sosyal güvenliği, tatil zamanlarını içerir. Mesleğe Girmek İçin Aranan Özellikler; mesleği yapmak için aranan boy, kilo, yaş, cinsiyet, kişilik yapısı, yabancı dil bilme, dış görünüşle ilgili şartlar olup olmadığı ve meslekle ilgili bir araç becerisi gerekip gerekmediğini ifade eder. Mesleğe Olan Talep; meslekte iş bulma şansı, önümüzdeki yıllarda o alanda insan gücüne ihtiyaç olup olmadığı, talebin mevsimlere ve bölgelere göre değişip değişmediğini ifade eder. İşe Giriş Koşulları; Başvurunun nasıl yapıldığı, kamu kuruluşlarında mı yoksa özel kuruluşlarda mı? Çalışıldığı, tayinle mi sınavla mı mülakatla mı işe girildiği, sözleşmeli mi kadrolu mu çalışıldığını ifade eder. Meslekte Yükselme; Mesleğin Getirdiği Kazanç; Meslekte çalışanların ortalama kazançları ne kadar, mesleğin kazancı mevsime göre değişiyor mu? Kazanç günlük mü haftalık mı aylık mı? Kazanç istenilen hayat standardı için yeterli mi? sorularına cevap aranır. Emeklilik Koşulları; Emekli olmak için kaç yıl çalışmak gerekiyor? Emeklilikten sonraki dönemde aylık kazanç ne kadar? Emekliliği sağlayan kurum hangisi gibi sorulara cevap aranır. Bu soruların cevapları mesleklerle ilgili yazılı materyallerden, istenilen mesleğin yapıldığı işyerlerini ziyaret ederek, meslekten olan kişilerle görüşerek bireysel olarak ya da meslek odalarına, sendikalara, sanayi ve ticaret odalarına danışarak bulunabilir. Aranan cevaplar bulunduktan sonra yapılacak iş, bilgilerin değerlendirilmesi, istenilir yönleri en fazla, istenmeyen yönleri en az ve erişme olasılığı yüksek seçeneğin bulunmasıdır. MESLEK SEÇİMİNDE ANNE BABALARIN ROLÜ Her anne baba çocuğuna iyi bir gelecek hazırlamak için gayret gösterir. Gençler meslek seçimi aşamasına geldiklerinde ise o zamana kadar gösterdikleri gayretin, yaptıkları fedakârlıkların karşılığını almak adına kendi istedikleri meslekleri seçmesi konusunda çocuklarını yönlendirmeye çalışırlar. Aileler genellikle o dönemde popüler olan ya da kendilerinin erişemediği mesleği seçme konusunda gençlere baskı yaparlar. Oysa kendi isteklerinin çocuklarının isteklerine, yeteneklerine, ilgilerine uygun olup olmadığını düşünmezler. Anne babalar her konuda olduğu gibi meslek seçimi konusunda da doğru kararlar vermesini istiyorlarsa onları yönlendirmek yerine erken dönemden itibaren yeteneklerini, ilgilerini tanıma, karar verme becerisi edinme, sorumluluklarını bilme, gibi gelişim görevlerini yerine getirebilmesi için ortamlar sağlamalıdır. Sevgili gençler; bu yaşam sizin, mesleğinizi yapmaya başladığınızda yanınızda ne aileniz, ne arkadaşlarınız ne de öğretmenleriniz olacak o mesleği siz yapacaksınız. Çevrenizin deneyimlerini de kulak verin ancak son karar size ait olsun.