dıyanet dergısı

advertisement
DIYANET
IŞLERI BAŞKANLJ(ji
DERGISI
DINI, A.HLA.KI, EDEBI, MESLEKI AYLIK DERGI
3. Cilt
Mayıs-
1964
5.
Sayı
İÇİNDEKiLER
Sayla
·ruRiZM SEZONUNUN BAŞLAMASI DOLAYlSİYLE; S4-YIN DİYANET ݧLERl BAŞK.A.NIMIZIN, TEŞKİLATIMIZ
ELEMANLARINA öNEMLI: BiR GENELGEıSİ .............. .
131
3 MÜŞAVERE KURULU KARARıi . . .. . .. . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . .
132
SABİT FİKİR VE KALB HUZURU
133
. . . . . . o •••• : • • o •••••• o •• o ~ o •
Sadeddin EVItİN
KAN DA.V .AI.tA:RI
136.
MAYISLARDA YAŞIYAN RUH ................................ .
Ahmet Y1JZENDA~
FATİH'İN CİHAD-I EKBER'! VE C!HAD-I ASGAR'I
IlaJim Baki KUNTER
13S
İSTANBUL'U FET.HEDEN YEN!ÇE.R1'YE GAZEL ..•.•....
Yahya. Kemal BEYA'l'LI
ölümünün Yıldönümü Dolayısiyle :
ELMALI'LI KOÇüK HAMD! EF'ENDİ
....................... .
MÜSLüMANLIK DA!MA iLERLE::M:IDYt EMRED:mR. .....•
H. Şevki ÖZMEN
141
142
144
146
SORUMLULTJK, DUYGUSU, .AHLAK GtlZELI..Ji:ı.t VE İYİ­
NiYET
148
Veli ERTAN
12 İMAM TEF'RİKASI HAKKINDA ...... ~....................
tsL.AMDA Y.AltDIMLAŞMANIN İNOIDI...İKLERİ .........•.•
Abdullah GtrvENÇ
150
1~2
OSMAN'LI ŞEYHOL:tSLAMLARININ TERActM-! AHVALİ
!bn-i Kemal Ahmed .ŞEIMSÜ'D-DİN EFEıNDİ . . . . • . . . • .
FETVA EMİNLElRİ (Geçen sayıc:Iı:uı. devam)
M.
.... ,..... ........
154
lM
Vtlımk Şükrü ALTINBAŞ
BAŞARILI MESLEKD.AŞLARIMIZ .............................•
Dış Basın
-
TAYİNLER
İç Basın
-
Teşkilat Haberlerı
160
:i'
'
SORUl\'ILULUK DUYGUSU AHLAK GÜZELLİGİ VE NİYET
Veli ERTAN
Her insan, yapmış olduğu iyi veya kötü işlerden sorumludur. Bu sorumluluk şüphesiz muhtar ve ô:kil olanlar içindir. Yani yaptığı herhangi bir işin
:iyiliğini veya fenahğmı temyiz edebilecek bir kaabiliyette bulunmasına bağ­
lıdır. İşte bu vasıfları taşıyan bir kimse, yapmış olduğu iyi işlerinden dolayı
mükdfat, kötü işlerinden dolayı da ceza görecektir.
Cenô:b-ı Hak, Kur'an-ı Kerim'de meô:len :,_«Her kim bir zerre miktarı hayır yaparsa onu görecektir. Her kim de bir zerre miktarı şer işlerse onu bulacaktır.>> (1 l buyurmuştur.
İşte bu ô:yet-i celileye göre sorumluluğun en küçük derecesi beşer için
,en küçük bir ölçü ile ifô:de olunmuştur. En cüz'i bir haynn veya en cüz'i bir
-şerrin bile Cenô:b-ı Hakk'ın yanında zô:yi olmıyacağına şüphesiz bir delildir.
Evet, bir kimse gerçekte hayır işlediğine kaani ise bu işine devam eder,
sevap kazauroağa çalışır. Aksini yaparsa tabialiyle şerri hayra tercih etmiş
-olur.
Meselô:, hi rmahkeme huzurunda bir dô:vanın rüyetinde şahitlik vazife"'
·sini yapan bir adam hakikatı ifô:de etmişse elbette hayır işlemiştir. Böyle
yapmayıp da hakikatten inhiraf etmişse elbette bu suçtan dolayı mô:nevi bir
ızdırabın iÇine girmiştir. Çünkü bu hareketiyle ahlô:k ile telifi kaabil olmayan kötülenniiş bir suçu işlemiştir.
Mert ve dürüst olan, her hikmetin başı Allah korkusudur, diyen, bir kimsenin ihtiyaçları ne kadar çağalırsa çoğalsın, maddi ·bir menfaat karşısında
asiô: kötü hallere kendini kaptırmaz, doğruluktan aslô: şaşmaz.
Merhum Ziya
Paşa'nın
da «Terklb-i Bend» bölümünde
dediği
gibi:
«İnsana .sadô:kat yakışır görse de ikrô:h,
Yardımcısıdır doğruların
Hazret-i Allah.»
İşte hakiki saô:dete ulaşmanın tek çaresi sorumluluk duygusunun hak-
..
::
kiyle idrak
edilmiş olmasıdır.
Arnelde de hiç
şüphesiz
ihlô:s ve hüsnüniyet
oesastır.
· Resul-i Ekrem bir hadis-i şerifinde : «Amellerin kıymeti niyetiere bağlı~
.dır. Herkesin niyet ettiği .ne ise eline geçecek olan da odur.» (2) buyurmuş­
·:tur. Bütün omellerin oluşu ve kıymet kazanması, şüphesiz evvel& içimizdeki
148
/
gizli olan niyetierimize göredir. Sonra da zCrhir olarak azanın fiil ve hare-ketlerine istinad eder. Yine diğer bir hadis-i şenilerinde de : «Cenab-t Hakk"
sizin lalık kıyafetinize ve suretierinize değil, kalbierinize bakar.ıı (3) buyurmuşlardır.
Evet, bir işten maksat ne ise, hüküm ona göredir. Yukarıda zikredilen.
hadis-i şeriflerden mülhem olarak bu fıkhi kaidede az sözle çok man& ilade
edilmiştir. Niyetin de önemi ve lüzumu açıkça belirtilmiştir.
'
İnsanlığın tek&mül seyrini din yönünden incelediğimiz zaman görürüz
ki, cemiyetler, müntesibi bulundukları dinlerine, örf ve adetlerine bağlı kaldık­
ları müddetçe uzun zaman varlıklarını muhafaza etmişlerdir. Müslümanlarm
zaferden zafere ulaşmaları, şan ve şeref kazanmaları da hiç şüphesiz İslfuı.-ı
ahlakına samirniyetle içten bağlanınalariyle mümkün olmuştur.
Büyük Türk milletinin yüzyıllar boyunca Dünya tarihinde tanınmalan
ve şeref kazanmaları, Viyana kapılarına kadar dayanmalan ve Büyük Salı­
ra'ya kadar uzanmaları İslam Dinine ve Ahlakına sımsıkı sarılmakla kaabil
olabilmiştir.
Dünyanın
son ve en mütek&mil dini, intis&biyle şeref duyduğumuz İslam
Dini'dir. Bu olgun dinin de gayesi güzel ahl&ktır.
Islam Dini, bizi kötü şeyleri işiemekten menetmiş ve iyi şeylerin de ya~
pılmasını emretmiştir. Bu suretle İslam ahlakı da şCrhikasına ulaşmıştır. İlme
teşvik ve terglb eden İslam Dini, insanlığı z.ulmetten nura; hur&fattan hakikata ve dal&letten hid&yete ulaştırm.ıştır.
Güzel ahlak her şeyden önce hakikatın teceilisine yardım etmiştir. Yü'-'
ce Peygamberimiz bir hadis-i şerifinde : «islam, güzel ahlaktan ibô:rettir.» (4).
diğer bir hadis-i şeriflerinde de:
«Ben ancak en güzel ve yüksek ablakı
(huyları} tamamlamak için g_önderildim.» (5) buyurmuşlardir.
Cen&b-ı Hakk, Kur'an-ı Kerim'de Resul-i Ekrem için: «Şüphesiz (ya Muhammed} ahlak güzelliğinin en yüksek mertebesini baizsin:» (6) buyurmuştur.
İşte İslam Dini'nin gayesi, güzel ahlak ve kalb temiZli.ğidfr. Yapmış o1duğu işlerin iyiliği ve kötülüğünden duyduğu sorumluhıktur.
Genç, ihtiyar, kadın ve erkek her Müslüman bu güzel ahlô:ka ulaşmanın
yollarını ancak, Cen&b-ı Hakk'ın emirlerini yerine getiimaR ve nehyettilde~
rinden kaçınınakla b.ulabilecektir.
3-
56-
Download