Bölüm 9 OBSTETRİK TRAVMA

advertisement
Bölüm 9
OBSTETRİK TRAVMA
D. G. Evans, C. B-Lynch
İ. C. Evrüke, B. Özbakır Dülger
AKUT UTERUS İNVERSİYONU
uterus nazikçe yukarıya ve geriye hareket ettirilir.
Günümüzde kontrollü kordon traksiyonu, doğumun
üçüncü evresi için standart uygulamadır.
Uterusun ters yüz olması ile ifade edilen akut uterus
inversiyonu doğumun üçüncü evresine ait nadir ve
ciddi bir komplikasyondur. Tahmini insidansı, 20–
25.000 doğumda 1’dir1–3. Sonraki çalışmalar 1/2.0004
olduğu sonucuna vardıysa da, gerçek insidans
belirsizdir çünkü bazı hafif formları kendiliğinden
düzelmekte ve bu nedenle rapor edilmemektedirler.
Diğer etiyolojik faktörler uterus atonideyken
fundustan güçlü basınç uygulayarak plasentayı
çıkartmaya çalışmak ve uterus gevşek iken
fundusa yerleşmiş plasentanın göbek kordonundan
traksiyonunu içerir. Ayrıca fundusta bölgesel atoni
ve uterusun geri kalan kısmında kontraksiyonlar ile
de oluşabilir. Diğer etiyolojik faktörler makrozomi,
polihidramnios, çoğul gebelik, primiparite ve
oksitosin uygulanmasıdır. Oysa diğer durumlarda
inversiyon öksürme, hapşırma veya kasılma gibi ani
abdominal basınç artışı ile oluşur.
Sınıflama
Uterus inversiyonu fundusun serviksten geçip
geçmemesine bağlı olarak komplet veya inkomplet
olabilir5. Uterus inversiyonu doğumdan sonraki ilk
24 saat içerisinde gelişirse akut olarak adlandırılır.
İlk 24 saatten sonra ve doğum sonu ilk 4 hafta
içerisinde oluşan inversiyon subakut adını alır.
Nadir kronik inversiyon da doğum sonu 4 haftadan
sonra oluşur.
Kronik inversiyon fark edilmemiş bir akut
inversiyonun veya serviksten prolabe olan bir
submüköz myomun bir sonucu olabilir. Plasentanın
bir kotiledonunun retansiyonu ile oluşan plasental
polip de aynı duruma neden olabilir.
Etiyoloji
Plasentanın atılması doğa tarafından, yerçekimi
kuvvetlerinin ve dışkılama ile aynı amaçla yapılan
çömelme pozisyonundaki anne ile sağlanır. Oysa
üçüncü evre dorsal pozisyonda gerçekleştiğinde
plasentanın çıkışı için yardım gerekebilir. Akut
uterus inversiyonu etiyolojisinde doğumun üçüncü
evresinin uygun olmayan yönetimi sıklıkla söz
konusudur. Hatta birçok ebelik ders kitabında ve eski
obstetrik ders kitaplarında bahsi geçen, plasentanın
Crede metodu ve kontrolsüz kordon traksiyon ile
doğurtulması, akut uterus inversiyonu riskini daha
da arttırmaktadır. Güçlü bir şekilde kasılan uterus,
plasentayı dışarıya atmak için piston görevi görür.
Pelvik girim aksına el ayası ile plasentayı alt genital
kanaldan çıkartmak amacıyla aşağıya ve arkaya
doğru kuvvet uygulanır. Maalesef uterus kasılmadan
yapılan Crede manevrası akut inversiyona neden
olabilir. Diğer yandan standart ebelik ve obstetrik ders
kitaplarında belirtilen Brandt Andrews manevrası,
Aristoteles’in plasentanın doğumunda kordonun
traksiyonu metodunun bir modifikasyonudur.
Gerginlik oluşturulması önerilmekle beraber
traksiyon önerilmez ve uygulamada bir el göbek
kordonunu tutarken diğer el batına yerleştirilerek
Tanı
Semptomlar akut ve belirgindir. Genellikle anne
aşağıya doğru inen bir şeyin farkındadır ve bu
durum beklenmeyen bir hızla, belirgin bir şok ile
devam eder. Uterus vajinanın dışında introitusta
görülebilir ve fundus artık batından palpe edilemez.
İnkomplet inversiyonda uterus fundusu aşağıya
inmekle beraber, serviksten geçmemis olabilir.
Böyle durumlarda uterus hem batından palpe
edilemez, hem de vulvadan görülemez. Vajinal
muayene ile uterusun ters yüz olmuş gövdesi ve
üzerinde onu saran servikal halka tespit edilir. Tüm
durumlarda muhtemelen infundibulopelvik bağlar
ve diğer organların gerilimine bağlı olarak şiddetli
ağrı olur.
Şok göze çarpan bulgudur ve organların gerilimine
bağlı olarak kısmen nörojenik, kanama ve
hipovolemiye bağlı olarak da kısmen hipovolemiktir.
Şokun derecesi plasentayı çıkartmak için herhangi
bir girişim uygulanmasına göre değişen kan kaybı
ile orantılıdır. Plasenta uterus duvarına tamamen
yapışık değilse bir miktar kanama her zaman
66
destekler.
Yerine itme başarısız olursa tedavinin ikinci
basamağı olan servikal retraksiyon halkasının
gevşetilmesi
yöntemlerine
geçilmelidir.
Betamimetikler veya amil nitrit inhalasyonu
servikal halkanın uterusun yerine itilmesine izin
verecek kadar gevşemesini sıklıkla sağlar9. Benzer
bir etki halotan anestezisi ile de sağlanabilir. Ama
maalesef bu ajanın yeterli dozda kullanımı uterus
atonisi, hipotansiyon ve ciddi kanama gibi, hayatı
tehdit edici komplikasyonlara neden olabilir. Bu ve
diğer nedenlerle halotan artık kullanılmamaktadır.
Hipotansif hastada servikal kontraksiyon halkasını
gevşetmek için 2 g magnezyum sülfat intravenöz
bolus olarak (stabil hastada 0,25 mg intravenöz
terbutalin) kullanılabilir10. Sık kullanılmasa da
intavenöz nitrogliserin denenebilir.
olur. Uterusu yerine yerleştirmeden plasentanın
çıkartılmasına yönelik her girişimin ciddi kanama ile
sonuçlanacağının bilinmesi önemlidir5, 6. Dünyanın
gelişmemiş kısımlarında doğum geleneksel ebe
tarafından yaptırılıyorsa bu durum özel bir risk
oluşturur.
Yönetim
Akut uterus inversiyonu gerçek bir obstetrik
acildir6. Ciddi doğum sonu kanamaya neden olabilir.
Resüsitasyon ve protokol tedavisi için destek takımı
çağırılmalıdır. Uterotonik ajanlar, eğer başlandıysa,
kesilmeli ve yeterli ve uygun anesteziyi takiben
uterusun elle yerine itilmesi girişimi sonrası plasenta
çıkartılmalı ve oksitosin tekrar başlanmalıdır7.
Doğum masası veya yatağın ayak kısmının
yükseltilmesi viseral gerginliği, ağrı ve şoku
azaltabilir. Geniş çaplı damar yolundan sıvılar
vererek acil resüsitasyon yapılmalıdır. Yerine itme
öncesi yeterli analjezi sağlanmış olmalıdır ve
mesaneye kateter yerleştirilmelidir. Antibiyotik
profilaksisi önerilir.
Uterusun yerine yerleştirilmesi ile ilgili daha ileri
girişimler ameliyathanede genel anestezi altında,
laparotomi yapabilecek şartlar ve malzemeler varken
denenmelidir. Ayrıca laparotomiye başvurulmadan
önce denenmiş ve test edilmiş O’Sullivan hidrostatik
tekniği denenmelidir11. Burada öncelikli olarak
hastanın yaşamsal bulgularını düzeltmek için yeterli
kan hacmi ve basıncı sağlanmalıdır. Obstetrik ekip
ve anestezist bir araya gelir.
Aşağıdaki girişimler yapılmadan önce yeterli
anestezi şarttır:
Her gecikme uterusun yerine yerleştirilmesini
zorlaştırdığından, oradaki ilk sağlık uzmanı
yerleştirme girişimini yapmalıdır. Rejiyonel
anestetikler, işlemin uygulanmasını kolaylaştırır8.
Plasenta yerinde bırakılmalı, çıkarma girişiminde
bulunulmamalıdır. Uterusun aşağıya en son inen
kısmı yukarıya ilk çıkmalıdır. Bu alt segmentin
ilk, fundusun sonra yerleştirilmesini ifade eder.
El hibitane krem ile (veya mevcut başka bir
antiseptik ile) kayganlaştırılır ve vajina içerisine
yerleştirilir. Servikal halka çevresinde parmaklarla
nazik manevralar yaparak ve elin ayası ile de
yukarıya eş zamanlı basınç uygulayarak, uterus
yavaş yavaş yerine itilir. İncelmiş alt segment
yırtılıp yaralanabileceğinden kuvvet uygulanması
tehlikelidir. Bazı vakalarda vajinal kubbe zaten
yırtılmıştır. Uterus yerine yerleştirilmedikçe şokun
derecesi azalmaz. Olguların çoğunluğunda bu yol
kullanılarak başarı sağlamak mümkündür9. Eğer
yerleştirme başarılı olduysa, ergometrin veya
oksitosin infüzyonu yapılıp, plasenta çıkartılmalıdır.
Gelişmemiş ülkelerde veya evde doğumda
kaynatılmış ve tolere edilebilir ısıya getirilmiş su
kullanılarak temiz havlu veya bezler ıslatılır ve bu
malzeme itme ve vajinayı toparlamada yardımcı
olarak kullanılır. Bu yerine yerleştirme girişimlerini
destekleyebilir ve daha fazla kan kaybının önüne
geçebilir. Fundusun iki elle masajı da kontraksiyonu
1.
2.
3.
4.
67
Uterus gevşetici kullanılmadan yerine
yerleştirmenin denenmesi
Yanıt sağlanamazsa veya sağlansa da devam
ettirilemezse, anestezist yerine yerleştirmeyi
desteklemek için uterus gevşemesini
sağlamak için ve uterotonik ajanları
uygulamak için bulunmalı
Obstetrik anestezist tarafından uygulanan
genel anestezi tercih edilir. Parmakla yerine
itme, uterusta yeterli kas tonusu sağlanarak
desteklenmeli
Arka fornikse yerleştirilen lastik bir tüp
vasıtası ile vücut ısısında 1–2 litre salin
solüsyonu vajinaya verilmelidir. Bu sırada
doğum hekimi el ile introitusu kapatmalıdır.
Vajinal duvarlar genleştikçe, uterusun
fundusu yükselir ve inversiyon genellikle
hemen düzelir. Bir kez başarı sağlandıktan
sonra, uterus fundusu desteklenerek sıvının
yavaşça vajinadan çıkmasına izin verilir.
İnversiyonun derinliğini
gösteren alet
Sol ve sağ ligamentum
rotundumlar
Şekil 1a: Akut uterus inversiyonu,
Şekil 1d: Akut uterus inversiyonu. Kısmi iskemi ile
redüksiyon
Sol ve sağ eller
Şekil 1b: Akut uterus inversiyonu. Parmak uçları,
redüksiyonu desteklemek amacıyla uterus fundusu
altına yerleştirilmiş
Şekil 1e: Akut uterus inversiyonu. Normal
klinik özellikler ile komplet redüksiyon ve
revaskülarizasyon. (Laparotomide B-Lynch tekniği
ile enstrümental olmayan akut uterus inversiyonu
redüksiyonu. © Copyright’05)
O’Sullivan bu tekniği ilk tarif ettiğinde solüsyonu
iletmek için duş başlığı ve geniş bir lastik tüp
kullanmıştı. Günümüzde steril solüsyonu vajina
içerisine doldurmak için silastik bir vakum kap
kullanılmaktadır12. Yerine yerleştirme sağlanana
kadar ılık hipertonik solüsyon ile ıslatılmış ve ters
yüz olmuş uterusa sarılan havlular kaçınılmaz bir
şekilde oluşan ödemi azaltır ve uterusun yerine
yerleştirilmesini hızlandırır. Çok zor vakalarda
orta hat laparatomi gerekebilir. Hasta silinmeli,
Lloyd Davis (kurbağa şeklinde duran bacaklar)
pozisyonunda katlanmalı ve baş aşağı eğimde
(Trendelenburg) yerleştirilir. Hastaya kalıcı kateter
Şekil 1c: Akut uterus inversiyonu. Kanlanmanın
geri dönüşü
68
ödem ve dokuların zayıf yapısı nedeniyle kronik
inversiyonun düzeltilmesi oldukça zordur. Akut
inversiyonu düzeltmek amacıyla kullanılan
teknikler bu kronik durumda yardımcı değildir.
Yatak istirahati, yatağın ayaklarının yükseltilmesi,
antibiyotik proflaksisi ve kayganlaştırıcı maddeler
ile vajinal temizlik yapılması ödemin çözülmesine
ve varsa enfeksiyonların tedavisine yardımcı olabilir.
Ancak sonuçta histerektomi yapılması gerekebilir.
Kronik inversiyonun nedeni bir myom ya da
plasental bir polip ise inversiyona uğramış uterusun
düzeltilmesini kolaylaştırmak için tabana en yakın
yerinden bağlayıp kesilerek polip çıkartılmalıdır.
ve geniş spektrumlu antibiyotikler uygulanır.
Bağırsakların uterustan uzağa ve yukarıya doğru
paketlenmesini takiben doğum hekimi ellerini alt
segmentin önüne ve arkasına yerleştirir. Ayrıca
parmak uçları ters yüz olmuş fundusun seviyesinin
arası ile aşağısındadır. Her iki elin parmak uçları ile
yukarı iten bir basınç uygulanır. Zamanla yükselen
uterus sayesinde internal çukur kaybolur (Şekil
1a-e)13. Uterusta nabız basıncının sağlanmasıyla
dolaşım yeniden başlar.
Bu teknik başarısız olursa orta hat abdominal
insizyon yukarıya doğru büyütülebilir. Ters yüz
olmuş uterus bir huni görünümündedir ve uterusu
dışarıya çıkartmak en doğrusudur. Ligamentum
rotundumlar bilateral Allis veya ring forseps
kullanılarak yukarı çekilir. Bu esnada asistan
inversiyon gelişen kısımlara vajinadan yukarıya
doğru basınç uygular. Bu manevraya Huntington
tekniği denir14, 15.
UTERUS RÜPTÜRÜ
Uterus rüptürü yüksek ciddi hastalık ve ölüm riski
olan önemli bir obstetrik komplikasyondur. Gelişmiş
ülkelerde primiparlarda baş-pelvis uygunsuzluğu,
fetal sıkıntı veya preeklampsi nedeniyle yapılan
sezaryen sayısının artması sonucunda sezaryen
ilişkili uzun dönem komplikasyonların, özellikle de
uterus rüptürü riski ve insidansının artması dikkat
çekicidir. Kaynakları az olan ülkelerde hem kısa,
hem uzun dönem riskler daha da artmıştır.
Bu evrede başarısızlık Haultain tekniğini
uygulamayı gerektirir. Batından serviksin arkasına
dikine bir kesi uygulanır ve bu seviyedeki kasılmayı
gevşetmek için huni kılavuz olarak kullanılır.
Asistan redüksiyon ve yerine yerleştirme amacıyla
vajinadan yukarıya doğru basınç uygular16.
Yırtık periton boşluğuna uzanırsa uterus rüptürü
komplet olarak adlandırılırken, seroza sağlam
kalırsa inkomplet olarak adlandırılır. Rüptür spontan,
travmatik veya skar ayrılması sonucu olabilir.
Gebelik esnasında, travayın erken döneminde veya
uzamış travayı takiben oluşabilir17.
Uterusun normal pozisyonuna dönmesi ile plasenta
vajinadan elle çıkartılmalıdır ve batından iki elle
uterusun kasılı kalmasının devamlılığı sağlanmalıdır.
Ergometrin, intravenöz oksitosin infüzyonu veya
mizoprostol uygulanmalıdır. Açıldıysa uterus arka
duvarı katman katman onarılmalı ve batın geleneksel
yöntemle kapatılmalıdır. Hasta yoğun bakım ünitesi
veya devamlı takip edilebileceği bir ünitede 24 saat
monitörize edilmelidir.
Gelişmiş ülkelerde uterus rüptürünün en sık nedeni
önceki alt segment transvers sezaryen skarının
ayrılmasıdır. Klasik skarın ayrılma riski önceki alt
segment insizyonunkinden sekiz kat daha fazladır.
Travay esnasından ziyade öncesinde görülmesi daha
olasıdır. Önceki skar rüptürü öyküsü, bir sonraki
skarın rüptürü olasılığını 10–20 kat arttırır18, 19.
Subakut inversiyon benzer bir şekilde yönetilir ama
uterus involüsyonu olduğunda kendiliğinden de
düzelebilir4.
Uterus rüptürü genellikle aniden oluşur ve tabloya
ciddi karın ağrısını takiben dolaşım yetmezliği eşlik
eder. Oysa çoğu olguda önceki sezaryeni takiben
olan vajinal doğum sırasında ayrılma kademe
kademe olur. Bu sırada meydana gelen uterus
retraksiyonuyla yara yerinden kanama durur ve
ayrılma asemptomatik olarak kalır.
Kronik inversiyonda uterus ters yüz olmuş halde
involüsyona uğrar ve vajinada yumuşak, ödemli,
dokunulduğunda kolaylıkla kanayan ve yüzeyel
ülserasyon alanları gösteren bir doku olarak
izlenir. Uzamış inversiyonda, kolumnar epitel
ile döşeli uterus duvarının çok katlı skuamöz
epitele dönüşmesi izlenebilir. Kısmen var olan
Özellikle kadınların eğitimli sağlık personeli
yokluğunda doğum yaptıkları gelişmekte olan
69
segmentin artmış retraksiyonu sonucu Bandl halkası
oluşmasına neden olan, doğumun takılmasına
bağlıdır. Yırtık uterus alt segmentinden başlar ve
fundusa kadar çıkabilir. Aşağıda vajinaya doğru
inebilir veya lateral olarak ligamentum latuma
doğru ilerleyebilir. Eğer yırtık arkadaysa forniksten
Douglas boşluğuna ulaşabilir (kolporeksis)20. Eğer
rüptür öndeyse mesane alt segmente tutunduğu
yerden sıyrılır. Periton bütün kaldığından rüptür
inkomplet olarak adlandırılır. Travayı takılmış
olan multipar hastada uterus rüptürü gelişene kadar
tetanik kontraksiyonlar olmaya devam eder. Oysa
primipar hastada travay genellikle durur. Multipar
bir hastada rüptürün klasik klinik bulguları dramatik
olabilir. Ağrı ve kontraksiyonlar devamlıdır. Önce
sadece kısa zaman aralıkları varken, daha sonra
kasılmalar sürekli hal alır. En son aşamadaysa Bandl
halkası oluşumunun ardından rüptür ve dolaşım
yetmezliği gelişir. Daha sonrasında kontraksiyonlar
genellikle durur, fetus peritoneal boşluğa atılır, fetal
parçalar kolaylıkla palpe edilebilir ve uterus farklı
bir hal alır20–22.
ülkelerde, spontan uterus rüptürünün en sık nedeni
uzamış travaydır. Rüptür anne veya fetusa ait
nedenlerle (genellikle makrozomi) oluşabilir.Anneye
ait nedenlere örnek olarak gelişimsel, yapısal veya
besinsel nedenlerle oluşan pelvis darlığı ile başpelvis uygunsuzluğu gelişmesi, omuz gelişi, makat
veya alın geliş, inatçı mentoposterior yüz gelişi gibi
geliş bozuklukları, transvers duruş, fetusta anomali,
hidrosefali, tümör, asit, yapışık ikizler, annede
tümörler, servikal lezyonlar, myomlar veya tümör,
kilitlenmiş ikizler ve inkarsere retrovert olmuş
uterus gibi nadir durumlar ve patolojik anteversiyon
gösterilebilir. Ayrıca grand multiparite, travayı
indüklemek veya desteklemek amacıyla uterotonik
ilaç kullanımı, plasenta perkreata ve intrauterin
manevraların da uterus rüptürüyle ilişkili olduğu
gösterilmiştir19, 20.
Gebelik süresince oluşan rüptürün en sık nedeni
önceki sezaryeni takiben oluşan zayıf bir skardır.
Nadiren önceki zor doğumda fark edilmemiş bir
uterus hasarını takiben rüptür oluşabilir. Ani, ciddi
karın ağrısı ve dolaşım yetmezliği gelişebildiği gibi,
rüptür skar ayrılmasına bağlı oluştuysa, semptomlar
kademe kademe de gelişebilir. Eğer başlangıç
yavaşsa karında ağrı hafiftir ve sadece fetal kalp
atımında değişimler, annede taşikardi ve çok az
vajinal kanamanın eşlik ettiği bir durum olduğundan
tanı koymak zor olabilir. Daha sonra bu triadı
hastanın dolaşımının devre dışı kalması, fetal hareket
kaybı ve eğer fetus tamamen peritoneal boşluğa
çıktıysa fetal yapıların kolay palpasyonu takip eder.
Hasta hastanede ise ve bu durum başlangıcında fark
edilirse, sonuç bebeğin güvenli doğumu ve uterusun
onarımı olmalıdır. Diğer yandan hasta hastanede
değilse durum, ölü bir çocuk ve anne gibi korkunç
sonuçlar doğurur.
Uterus rüptürü nadiren gebelik esnasında veya
önceden kornual ektopik gebelik öyküsü olan
hastalarda travay esnasında görülebilir. Bu durumda
rüptür dramatiktir. Rüptür ektopik gebeliğin
onarıldığı yerde gelişir ve fundusta bir patlama
görüntüsü ile karakterizedir. Uterus fundusu
üzerinde hissedilen ani ve şiddetli ağrıyı takiben
dolaşım yetmezliği gelişir.
Daha önceden skar oluşmamış uterusun rüptürü
genellikle fetusun ölümü, uterusun ileri derecede
hasarı ve kan kaybına bağlı anne ölüm riskini oldukça
arttıran çok kötü bir durumdur. Uterus hasarı o kadar
ciddi olabilir ki histerektomi gerekebilir. Gelişmiş
ülkelerde skar olmayan uterusun yırtılma insidansı
yaklaşık olarak 1/10.00022 doğumdur; gelişmemiş
ülkelerde veriler bilinmemektedir. Geçirilmiş
sezaryen skarı olan uterusun yırtılma insidansı
% 1’dir22, 23. Geçirilmiş sezaryeni takiben normal
doğum denenmesi, elektif sezaryene göre daha
fazla perinatal ölüm ve uterus rüptürü riski taşır.
Kanada’da yapılan büyük bir çalışmada, geçirilmiş
sezaryeni takiben normal doğum denenmesi, elektif
sezaryene göre uterus rüptüründe artış (% 0,56) ve
anne ölümde azalma (100.000’de 1,6’ya 5,6) ile
ilişkili bulunmuştur19.
Travay esnasında uterus rüptürü gelişmesi sıklıkla
önceki sezaryen skarının ayrılmasına bağlıdır. Ani
ve ardından ciddi ağrı ile dolaşım yetmezliği gelişir.
Grand multiparlarda uterus duvarı elastik değildir ve
önceki skar veya zor doğum öyküsü bulunmasa da
travayın erken döneminde rüptür gelişebilir. Ancak
bu durum önceden skar oluşmuş uterustaki rüptür
kadar sık değildir. Oysa bu durumda az miktarda
kanamayla başvuran hastada bulgular gözden
kaçabilir ve tanı zor olabilir.
Uzamış travay sonrasında gelişen rüptür sıklıkla
alt segmentin belirgin olarak incelmesi ve üst
Daha az gelişmiş ülkelerde uterus rüptürü % 1,4
70
hem de kolporeksis gözden kaçabilir. Eğer böyle bir
durum oluşmuş ise kanama devam edebilir.
ile % 25 arasında değişkenlik göstermekte olup,
Etiyopya’da takılmış travay olması durumunda
bu oran % 25’tir. Uterus rüptürüne bağlı anne
ölümü Hindistan’daki bir çalışmada % 9,3; Güney
Afrika’daki bir çalışmadaysa % 6,2 bulunmuştur24.
Uterus rüptüründen şüphelenildiğinde laparotomi
yapılmalıdır. Hastaya anestezi verilir, temizlenir,
örtülür ve kalıcı bir sonda ile mesane boşaltılır.
Gerekirse yukarıya doğru olarak büyütülebilmesi
için orta hat insizyon kullanılmalıdır. Fetus hemen
doğurtulmalı ve kanamayı kontrol altına almak,
durumu değerlendirmek için uterusu insizyondan
dışarıya çıkartılmalıdır. B-Lynch (destek) sütürünün
başarı ile kullanıldığını rapor eden uluslararası
1.300’ün üzerinde seride, 25 vakaya uterus rüptürü
onarımını takiben gelişen inatçı uterus atonisi
nedeniyle bu sütür kullanılmıştır. Bu vakalarda
başarılı kanama kontrolü sağlanmıştır (CBL uluslar
arası iletişim www.CBLynch.com)25.
KÜNT BATIN TRAVMASI
Gebelikte ciddi künt batın travmasının üç ana nedeni
motorlu araç kazaları, düşmeler ve evde yaşayanlar
veya cinsel partner tarafından uygulanan fiziksel
şiddettir. Gelişmiş dünyada künt batın travmasının
en sık nedeni motorlu araç kazalarıdır. Daha az
gelişmiş ülkelerde evde yaşayanlar veya cinsel
partner tarafından uygulanan fiziksel şiddet oranı
% 13,5 kadar yüksek olabilir. Gelişmiş ülkelerde
bu problem önemsenmese de Amerika Birleşik
Devletleri’nde gebelik esnasında şiddet görme
prevalansını araştıran geniş çalışmalar bu oranın
% 0,9 ile % 20,1 olduğunu göstermektedir27–29. Bu
çalışmalarda şiddet, duygusal, fiziksel ve cinsel
şiddetin tamamını kapsamaktadır30.
Histerektomi gerekli olabilir. Overleri çıkartmak
gerekli değildir. Geç travayda uygulanmış sezaryen
histerektomisinde olduğu gibi, serviks artık ayrı
ve yuvarlak solid bir yapıda değildir. Kolaylıkla
ayrılabilir ve vajinal klemplerin yerleştirilmesine
olanak sağlar. Akut durumda hemostazın sağlanması
ve daha fazla diseksiyonun önüne geçilmesi esastır ve
distal serviksin çıkartılması önemli değildir. En güç
cerrahi durum rüptürün ligamentum latum içerisine
ilerlemesidir. Bu durumda anatomiyi bozan masif
bir hematom oluşur ve kanama odaklarını bulmak
zorlaşır. Burada, hematom alanını paketlemek ve
paketin ucunu uterus onarımı içerisinde bir boşluk
ile birleştirmek gerekebilir20. İlerlemiş tamponatta
B-Lynch (destek) sütürü uygulanmış olup
olmamasına bakılmaksızın hafif traksiyonla balon
kateter uygulaması yapılabilir26.
Karna yumruk veya tekme ile yapılan travma kötü
gebelik sonucu riskini arttırmaktadır. Kötü sonuçlar
motorlu araç kazalarından ziyade, fiziksel saldırı
durumlarında daha sık görülür29,30. Partner tarafından
uygulanan sömürü tekrarlayıcı olma eğilimindedir
ve bu durum fetus açısından daha risklidir31. Bazı
ülkelerde partner tarafından kadınlara uygulanan
sömürü ve şiddet kültürün bir parçası olarak kabul
görmektedir. Bu nedenle rapor edilen vaka sayısı az
olmaktadır. Batı kültürünün aksine Hong Kong’daki
Çin kültüründe bir kadının eşine boyun eğmesi ve
ailesini bir arada tutabilmek için aşağılanmaya
katlanması nadir görülen bir durum değildir.
Böyle gebelere yardım sağlamada gelişmeler
sağlanmaktadır32.
Motorlu araç kazaları künt travma vakalarının
% 60-75’ini oluşturmaktadır. Yaralanmaların
çoğunluğu ufaktır. Ama ABD’de her yıl 1.300 ila
3.900 arasında gebe kadın motorlu araç kazalarında
bebeğini kaybetmektedir27, 28. Çoğu yaralanma küçük
olmasına rağmen fetus her zaman risk altındadır ve
motorlu araç kazasında oluşmuş tüm künt travma
vakalarında dikkatli değerlendirme yapılmalıdır.
Değerlendirmeler sık sık tekrarlanmalı ve bu tür
kazaların ardından sık görülen durumlara yönelik
özel dikkat gösterilmelidir. Bu durumlar plasenta
ayrışması, erken doğum, uterus rüptürü, fetomaternal
kanama, fetal yaralanma ve fetal kayıptır33.
Diğer koruyucu cerrahiler, örneğin yırtığın basit
onarımının histerektomiye tercih edilebileceği bazı
durumlarda, uygun olabilir. Ön bölümün rüptüründe,
mesane de yırtığa iştirak edebilir. Bu durumda
hematüri varlığı neredeyse patognomoniktir.
Onarım yapılır ve mesane 2 hafta süresince sondalı
kalır. Arka forniks rüptürü (kolporeksis) onarımı
kısmen daha kolaydır. İnkomplet rüptür doğum
gerçekleşene kadar genellikle belirgin değildir ve
genellikle intrapartum veya doğum sonu kanama
ile kendini gösterir. Bu durum fetusun doğumunu
takiben elle yapılan değerlendirme ile dışlanmalıdır.
Değerlendirme yapılmazsa hem mesane yırtığı,
Bir otomobil kazasını takiben oluşan yaralanma
71
esnasında oluşan basıncın on katı kadar yüksek
olabilir. Künt travma uterusun sıkışıp genleşmesine
ve plasentanın uterus duvarından ayrılmasına neden
olabilir. Ayrılmanın seviyesi travmanın seviyesi ile
hiç ilişkili olmayabilir. Annenin maruz kaldığı çok
az travma bile ayrıştırma oluşturabilir. Bu durum
genellikle, ama her zaman değil, travmanın hemen
sonrasında oluşur.
emniyet kemeri sıkışması tipine bağlıdır. Bağlı
olmayan bir şoför veya yolcu genellikle araçtan
fırlar veya aracın içerisinde bir yere çarpmaya bağlı
yaralanır. Yaralanmalar genellikle yüz, kafa, göğüs,
karın ve pelvis bölgesine olur. Omuz ve karında
kemer sıkışmalarında kaburga, sternum ve klavikula
kırıkları sık görülür. Oysa emniyet kemerinin sadece
bel bölgesine takılması durumunda, lumbar omurga,
spinal sıvı yaralanmaları daha sık görülür. Kişinin
üzerindeki kıyafetin ceplerindeki sivri cisimler
ek yaralanmalara neden olabilir. Bir dolmakalem
akciğerleri veya kalbi perfore edebilir. Hatta kaba dış
mekan koruyucu giysileri de tehlike yaratır. Kalın
kıyafetler giyildiğinde kişinin vücudu ile emniyet
kemeri arasındaki mesafe çok azalır. Çarpma
anında, vücut ağırlığı ileriye doğru bir hızlanmaya
neden olur. Kişi ile kemer arasındaki temasın hızı
vücutta oluşan hasarı arttırabilir.
Plasenta ayrışmasının klasik bulguları vajinal
kanama, karın ağrısı, artmış uterus tonusu, uterus
hassasiyeti, yüksek frekanslı kontraksiyonlar ve
anormal fetal kardiyotokografidir. Arka duvara
yerleşmiş bir plasentada şiddetli bel ağrısı ve
vajinal kanama ana semptomlar olabilir. Kanama
dışarıya doğru olabileceği gibi uterus içerisinde
de gizli kalabilir. Uterus içerisinde gizli kaldığı
ciddi durumlarda uterus tahta sertliğine ulaşır.
Bu durum Couvelaire olarak adlandırılan, kanın
uterus duvarının içerine dolmasıdır. Fetal yapılar
hissedilemez ve hastanın durumu hipovolemi ve
ağrıya bağlı olarak hızla kötüleşir.
İlk üçayda uterus pelvis içerisinde iyi korunmaktadır
ve künt travmada çok az hasar görür. Oysa gebelik
ilerledikçe uterus karın içi organ halini alır ve
travmaya daha kolay maruz kalır. Gebelik ilerledikçe
pelvise olan kan akımı belirgin olarak artar ve hayatı
tehdit edebilecek retroperitoneal bir kanama riski
oluşur. Gebeliğin ilerleyen döneminde bağırsaklar
batında daha üst bölümleri kapladığından, daha
hareketli bir yapıdadır ve travma hattında değildir.
Bu nedenle bağırsak yaralanmaları daha nadir
görülür.
Plasenta ayrışmasına yaklaşım ayrışmanın şiddeti,
yaralanmanın genel yapısı, fetusun durumu ve
gebeliğin süresine bağlıdır. Travma cerrahı ve
doğum hekimi hastaya yaklaşımda birlikte karar
vermelidir. Geniş bir damar yolu sağlanması
gereklidir. Hematolog da hastayı değerlendirmelidir.
Trombofili taraması istenmelidir ve hem taze
donmuş plazma, hem uygun kan hazırlanmalıdır.
Klinik bulgular başlangıçta belirsiz olabildiğinden
travmanın boyutlarını değerlendirmek zor olabilir.
Durumdaki değişiklikleri tespit etmek için hasta sık
değerlendirilmelidir. Kemik yaralanmaları, batın
içi kanama şüphesini akla getirmelidir: kaburga
kırıklarına karaciğer ve dalak yaralanması eşlik
edebilir ve pelvis kırıklarına retroperitoneal kanama
ve genitoüriner sistem yaralanmaları eşlik edebilir.
Asıl zor olan peritoneal boşluğa olan az miktardaki
kanamaları tespit edebilmektir. Kan sonografik
değerlendirmede dikkat çekebilir. Tomografi fetusun
yüksek dozda radyoaktivite maruziyetine neden
olur. Bu nedenle laparotomiye geçiş kararı sadece
klinik değerlendirmeye bağlıdır.
Etkilenmemiş preterm bir fetus en az 6–12 saat
devamlı kardiyotokografi veya daha az gelişmiş
toplumlarda Pinard stetoskop ile izlenmelidir. Eğer
gebelik 34 haftanın altında ise, prematüritenin
akciğer olgunlaşmasındaki kötü etkilerini azaltmak
için anneye kortikosteroid uygulanmalıdır. Eğer fetus
yaşamsal gelişimi tamamlamışsa ve etkilenmişse,
anne için en güvenlisi vajinal doğumdur.
Plasenta ayrışması gelişen term ve etkilenmemiş
bir fetus için vajinal doğum bir seçenektir. Oysa
etkilenmiş fetusta sezaryen ile doğum önerilir.
Diğer yandan fetus ölmüş ise, doğum indüksiyonu
ile vajinal doğum anne için uygun ve güvenlidir.
Ölümcül olmayan kazalarda fetus ölümüne neden
olan en sık neden plasenta ayrışmasıdır. Ufak
yaralanmalarda insidans % 1–5 iken, büyük
travmada insidans % 30’a kadar çıkabilir. Darbe
anında uterus içi basınç, doğum kontraksiyonu
Künt travma kanın myometrium içerisine dolması
ile uterus kontraksiyonlarını uyararak erken travayı
tetikleyebilir. Prostaglandin salınması uterusta
aktiviteyi uyarabilir. Künt travmayı takiben tokoliz
72
kadar erken oluşabilir. Fetomaternal kanamanın
miktarını değerlendirmek ve buna göre Anti-D
immünoglobülin dozunu ayarlamak için Kleihauer–
Betke testi gereklidir.
uygulanmasını gerektiren vaka oranı % 10-30’dur.
Ama 34 haftanın altında doğum % 1’den azdır.
Tokolitikler dikkatli kullanılmalıdır, çünkü ayrışma
bulgularını maskeleyebilirler. Künt travma sonrası
oluşan kontraksiyonlar vakaların % 90’ında tedavisiz
geriler. Doğum hekiminin de bilmesi gerektiği
gibi tüm tokolitiklerin yan etkileri mevcuttur.
Betamimetikler taşikardiyi indükler ve ayrışmanın
erken bulgularını maskeleyebilir. Steroid olmayan
inflamasyon giderici ilaçlar (non-steroidal antiinflamatory drug [NSAID]) trombosit ve böbrek
fonksiyonlarını etkiler, kalsiyum kanal blokerleri
hipotansiyona neden olur. Fetal kalp hızı ve uterus
kontraksiyonları devamlı takip edilmelidir34.
Tüm künt yaralanmalarda fetal değerlendirme
öncelikli öneme sahiptir. Kardiyotokografi acil
fetal değerlendirmenin en hassas metodudur.
Ultrasonografi ile ayrışma vakalarının ancak
% 40’ına tanı konabilir. Künt travmayı takiben
ayrışma ön tanısı koymada en hassas belirteç
uterus aktivitesidir. Sık kontraksiyonlar fetal sonuç
üzerinde kötü etkiye sahiptir.
Kural olarak künt travma yaşamış hastalarda batında
hassasiyet, vajinal kanama ve kontraksiyonlar yoksa
6–12 saat süresince 2 saatte bir değerlendirilmelidir.
Batında hassasiyet, vajinal kanama ve kontraksiyon
varlığında ise takip sürekli olmalıdır43, 44.
Künt travmada uterus rüptürü nadir bir olaydır (%1).
Oluştuğunda genellikle kırık bir pelvis kemiğine
eşlik eder. Rüptürün yeri sıklıkla uterusun fundusu
veya önceki uterus skarıdır. Bu durumda fetal
mortalite % 100’dür ve anne ölümü % 10’dur35–38.
Müphem ağrı, uterus hassasiyeti, ama rahatlıkla
hissedilebilen fetal yapılar ve fetal kalp atımının
kardiyotokografide çok zayıf olması veya olmaması
bulguları ile teşhisi zor olabilen bir durumdur.
Fetal kayıp ve annede şok daha dramatik bir klinik
haldir.
Kaynaklar
1.
Spain AW. Acute inversion of the uterus. J
Obstet Gynaecol Br Empire 1946;53:219
2.
Das P. Inversion of the uterus. J Obstet
Gynaecol Br Empire 1940;47:525–48
3.
Fahmy M. Acute inversion of the uterus.
Int J Surg 1977;62:100
4.
Watson P, Besch N, Bowes WA. Management of acute and subacute puerperal inversion of
the uterus. Obstet Gynecol 1980;55:12
5.
Brar HS, Greenspoon JS, Platt LD, Paul
RH. Acute puerperal uterine inversion. J Reprod
Med 1989;34:173–7
6.
Wendel PJ, Cox SM. Emergent obstetric
management of uterine inversion. Obstet Gynecol
Clin N Am 1995;22:261–74
7.
Abouleish E, Ali V, Joumaa B, et al.
Anaesthetic management of acute puerperal uterine
inversion. Br J Anaesth 1995;75:486–7
8.
Catanzarite VA, Moffitt KD, Baker ML,
et al. New approach to the management of acute
puerperal uterine inversion. Obstet Gynecol 1986;
68(Suppl):7–10
9.
Clark SL. Use of ritodrine in uterine
inversion. Am J Obstet Gynecol 1984;151:705
10.
Grossman RA. Magnesium sulphate for
uterine inversion. J Reprod Med 1981;26:261–2
11.
O’Sullivan JV. Acute inversion of the
uterus. Br Med J 1945;ii:282–3
12.
Ogueh O, Ayida G. Acute uterine inver-
Şüphelenildiğinde travma cerrahı varlığında
laparotomi yapılmalıdır. Uterus onarımı ancak
hasta hemodinamik olarak stabil ise düşünülmelidir.
Eğer hasta iyi durumda değil ise histerektomi
uygulanmalıdır.
Fetal yaralanma künt travmayı takiben çok nadir
oluşan bir durumdur. En sık yaralanma uzun
kemiklerde veya kafatasında kırıktır ve vakaların
yaklaşık % 1’inde görülür. Eğer fetus streste ise
doğum hemen gereklidir. Preterm ve etkilenmemiş
fetusta doğum ertelenebilir; ancak sıkı takip
önerilir39,40.
Künt travma vakalarının % 30’unda, özellikle
plasenta ön yerleşimli ise, fetomaternal kanama
oluşur. Fetusların çoğunda normal gelişim devam
eder. Ancak fetomaternal kanamanın miktarına
bağlı olarak anemi, supraventriküler taşikardi ve
fetal kayıp oluşabilir41, 42. Künt travma mağduru
mutlaka Rhesus faktör yönünden taranmalı
ve tüm Rhesus negatif annelere duyarlanmayı
önlemek amacı ile Anti-D immünoglobülin
uygulanmalıdır. Duyarlanma gebeliğin 5. haftası
73
sion: a new technique of hydrostatic replacement.
Br J Obstet Gynaecol 1997;104,951–2
13.
B-Lynch C. Non instrumental atraumatic
stepwise reduction of acute uterine inversion. In
press
14.
Huntington JL. Acute inversion of the
uterus. Boston Med Surg J 1921;184:376–80
15.
Huntington JL, Irving PC, Kellogg PS.
Abdominal reposition in acute inversion of the puerperal uterus. Am J Obstet Gynecol 1928;15:34–
40
16.
Haultain FWN. The treatment of chronic
uterine inversion by abdominal hysterotomy with a
successful case. Br Med J 1901;ii:974
17.
Schrinsky DC, Benson RC. Rupture of the
pregnant uterus: a review. Obstet Gynaecol Surv
1978;33:217–32
18.
Ritchie EH. Pregnancy after rupture of the
pregnant uterus. J Obstet Gynaecol Br Commonwealth 1971;78:642–8
19.
Aguero O, Kizer S. Obstetric prognosis of
the repair of uterine rupture. Surg Gynaecol Obstet
1968;127:528–30
20.
Hudson CN. Obstructed labour and its
sequelae. In Lawson JB, Harrison KA, Bergstrom
S, eds. Maternity Care in Developing Countries.
London: RCOG Press, 2001
21.
Wen SW, Rusen ID, Walker M, et al.
Comparison of maternal mortality and morbidity between trial of labor and elective Caesarean
among women with previous caesarean delivery.
Am J Obstet Gynecol 2004;19:1263–9
22.
Miller DA, Goodwin TM, Cherman RB,
Oaul RH. Intrapartum rupture of the unscarred
uterus. Obstet Gynecol 1997;89:671–3
23.
Gaym A. Obstructed labour in a district
hospital. Ethiop Med J 2002;40:11
24.
Rajaram P, Agarwal A, Swain S. Determinants of maternal mortality: a hospital based
study from South India. Ind J Matern Child Health
1995;6:7–10
25.
B-Lynch C. Persistent uterine atony after
successful repair of ruptured uterus treated by
Brace suture, world-wide reports and personal
communication. www.cblynch.com
26.
Danso D, Reginald P. Intrauterine balloon
catheter with B-Lynch suture. Br J Obstet Gynaecol 2002;109:963
27.
Esposito TJ, Gens DR, Smith IG, Scorpio
R, Buchman T. Trauma during pregnancy. A review
of 79 cases. Arch Surg 1991;126:1073–8
28.
Hoff WS, D’Amelio LF, Tinkoff GH, et
al. Maternal predictors of fetal demise in trauma
during pregnancy. Surg Gynecol Obstet 1991;172:
175–80
29.
Valladares E, Pena R, Oersson LA,
Hogberg U. Violence against pregnant women:
prevalence and characteristics. A populationbased study in Nicaragua. Br J Obstet Gynaecol
2005;112:1234–48
30.
Gazmararian JA, Lazorick S, Spitz AM,
Ballard TJ, Saltzman LE, Marks JS. Prevalence of
violence against women: a review of the literature.
JAMA 1996;275:1915–20
31.
Godwin TM, Breen MT. Pregnancy outcome and feto-maternal hemorrhage after non catastrophic trauma. Am J Obstet Gynecol 1990;162:
665–71
32.
Tiwari A, Leung WC, Leung TW, Humphreys J, Parker B, Ho PC. A randomised controlled trial of empowerment training for Chinese
abused pregnant women in Hong Kong. Br J
Obstet Gynaecol 2005;112:1249–56
33.
Connolly A, Katz VL, Bash KL, McMahon MJ, Hansen WF. Trauma and pregnancy. Am J
Perinatol 1997;14:331–6
34.
Elliott M. Vehicular accidents and pregnancy. Aust NZ J Obstet Gynaecol 1966;6:279–86
35.
Williams JK, McClain L, Rosemurgy
AS, Colorado NM. Evaluation of blunt abdominal
trauma in the third trimester of pregnancy: maternal, and fetal considerations. Obstet Gynecol
1990;75: 33–7
36.
American College of Obstetricians and
Gynecologists. Trauma during pregnancy. ACOG
Technical Bulletin No. 161, November 1991,
Washington DC
37.
Mighty H. Trauma in pregnancy. Crit Care
Clin 1994;10:623–34
38.
Dahmus MA, Sibai BN. Blunt abdominal trauma. Are there any predictive factors for
abruptio placentae or maternal-fetal distress. Am J
Obstet Gynecol 1993;169:1054–9
39.
Lavin JP, PolSky SS. Abdominal trauma
during pregnancy. Clin Perinatol 1983;10:423–38
40.
Goodwin TM, Breen MT. Pregnancy
outcome and feto-maternal hemorrhage after noncatastrophic trauma. Am J Obstet Gynecol 1990;
162:665–71
41.
Pearlman MD, Tintinalli JE, Lorenz RP.
A prospective controlled study of outcome after
trauma during pregnancy. Am J Obstet Gynecol
74
1990;162:1502–10
42.
Rose PG, Strohm PL, Zuspan FP. Fetomaternal hemorrhage following trauma. Am J Obstet
Gynecol 1985;153:844–7
43.
Pearlman MD, Phillips ME. Safety
belt use during pregnancy. Obstet Gynecol
1996;88:1026–9
44.
Pearlman MD, Tintinalli JE, Lorenz RP.
Blunt trauma during pregnancy. N Engl J Med
1991;323:1609–13
75
Download