T›bbi Malpraktis

advertisement
‹.Ü Cerrahpafla T›p Fakültesi Sürekli T›p E¤itimi Etkinlikleri
Yeni Yasalar Çerçevesinde Hekimlerin Hukuki ve Cezai Sorumlulu¤u,
T›bb› Malpraktis ve Adli Raporlar›n Düzenlenmesi
Sempozyum Dizisi No: 48 • fiubat 2006 • s.31-42
T›bbi Malpraktis
Prof. Dr. Gürsel ÇET‹N
Malpraktis ve T›bbi Malpraktis Kavramlar›:
Malpraktis, Latince “Male” ve “Prakxis” kelimelerinden türemifl olup,
“kötü, hatal› uygulama” anlam›ndad›r. Uygulamada; bir meslek mensubunun, mesle¤ini uygulad›¤› esnada ortaya ç›kan hatal›, kusurlu hareketleri
olarak kullan›l›r. “T›bbi Malpraktis” kavram› ise; t›p mesle¤i mensuplar›n›n ayn› flekildeki hareketleri sonucu ortaya ç›kar. Dünya Tabipler Birli¤i
malpraktisi; “Hekimin tedavi s›ras›nda standart güncel uygulamay› yapmamas›, beceri eksikli¤i veya hastaya tedavi vermemesi ile oluflan zarar’’ fleklinde tan›mlamaktad›r.
T›bbi uygulama hatalar›, “Hizmetleri sunan hekim, hemflire ve ilgili yasaya göre hastaya müdahale yetkisi bulunan fizyoterapist, psikolog veya
diyetisyen gibi sa¤l›k personelinin, öneri ve/veya uygulamalar› sonucu,
hastal›¤›n normal seyrinin d›fl›na ç›karak, iyileflmesinin gecikmesinden
hastan›n ölümüne kadar genifl bir yelpazedeki flartlar›n” tamam›n› içermektedir.
T›bbi malpraktis, ancak nadiren tek bir nedene ba¤l› olarak meydana
gelebilmektedir. Genellikle insan faktörü (bilgisizlik, zihinsel muhakeme
hatalar›, dikkatsizlik gibi), çevresel faktörler ve t›bbi cihazlar gibi hata
oluflmas› riskini artt›ran çeflitli faktörler mevcuttur. Bu faktörler, tek bafl›na da t›bbi malpraktis oluflmas›na neden olabilir. Ancak t›bbi bak›m, bir
ekip ifli oldu¤undan hata oluflumunda söz konusu faktörler, genellikle iç içe
geçmifl durumda karfl›m›za ç›kmaktad›r.
T›bbi Malpraktis Davalar›ndaki Art›fl:
Son y›llarda t›bbi malpraktis ile ilgili gerek ceza gerekse tazminat davalar›nda önemli bir art›fl sözkonusudur. Bu art›fl; gerek mahkemelerin arflivlerinde yap›lan, gerekse bu davalarda mahkemelerce bilirkifli olarak görevlendirilen veya bafll› bafl›na araflt›rma yapan kurum ve kurulufllarda yap›lan istatistiksel çal›flmalarda çok aç›k biçimde göze çarpmaktad›r. Yüksek Sa¤l›k fiuras›, Adli T›p Kurumu, Tabip Odalar›, Sa¤l›k Müdürlükleri
bu kurum ve kurulufllar›n bafl›nda gelmektedir.
T›bbi malpraktis ile ilgili flikayetlerin artmas›n›n çok çeflitli sebepleri
vard›r. Hastalar›n genel olarak sa¤l›k sisteminden ve bireysel olarak sa¤l›k
çal›flanlar›ndan beklentilerinin artm›fl olmas›, medya organlar›n›n konunun
üzerine fazlaca gitmesi nedeni ile toplumun hassasiyetinin artmas›, do¤al
31
Prof. Dr. Gürsel ÇET‹N
sonuç olarak baz› avukatlar›n bu tür davalar› özel ilgi ve çal›flma alan› olarak seçmeleri, en baflta say›labilecek sebepler aras›ndad›r.
T›bbi malpraktis davalar›ndaki h›zl› art›fl, sa¤l›k çal›flanlar› üzerinde
ileri derecede tedirginlik yaratm›flt›r. Yeni Türk Ceza Yasas›n›n bu konuda sa¤l›k çal›flan›na daha fazla sorumluluk yükledi¤i inanc› da bu tedirginli¤in daha da fazla artmas›na ve bir panik havas› yaflanmas›na neden olmufltur.
Sözleflmeden Do¤an Sorumluluk:
T›p mesle¤i mensubunun bir hastaya nas›l davranmas› gerekti¤i, bu konuda kendisinden ne beklendi¤i, neleri yapmas›, neleri yapmamas› gerekti¤i; ulusal ve uluslar aras› t›bbi etik ve deontolojik kurallar, sözleflmeler,
bildirgeler, yasalar, yönetmelikler gibi yaz›l› metinler yan›nda; genel ahlak
kurallar›, örfler, adetler ve ananeler gibi yaz›l› olmayan kurallar ile de belirlenmifltir. Ancak bu konuda önemli belirleyicilerden biri; t›p mesle¤i
mensubu ile hasta aras›ndaki varsay›msal sözleflmedir. Hasta, hekimin karfl›s›na geçip anamnez vermeye, hekim de bu anamnezi dinlemeye bafllad›¤›ndan itibaren aralar›nda bir sözleflme imzaland›¤› varsay›l›r.
Asl›nda uygulamada bu sözleflmenin, hastan›n bir sa¤l›k kuruluflunun
kap›s›ndan girdi¤i anda bafllad›¤› söylenebilir. Bu sözleflme, vekâlet sözleflmesi tarz›nda olup, hekim bu sözleflme ile sonucun iyi olaca¤›n› taahhüt
etmez. Bir baflka söyleyifl ile; hastan›n iyi olaca¤›, yak›nd›¤› dertlerinden
kesinlikle kurtulaca¤› garantisini vermifl olmaz. Ancak bu sözleflme ile hekim; hastas›n›n sa¤l›¤›n› korumak veya düzeltmek için elinden geleni yapaca¤›na, ona özen, içten ba¤l›l›k ve sadakat gösterece¤ine, tüm bilgi ve
becerisini onun yarar›na kullanaca¤›na, s›rlar›n› saklayaca¤›na, kay›tlar›n›
düzgün olarak tutaca¤›na ve tedavisini sürdürece¤ine dair garanti vermifl
olur.
Burada dikkat edilmesi gereken bir husus; plastik cerrahiyi ilgilendiren
baz› ameliyatlarda yap›lan varsay›msal sözleflmenin vekâlet sözleflmesi de¤il, eser sözleflmesi niteli¤inde olmas›d›r. Eser sözleflmesinin özelli¤i, sonucun garanti edilmesidir. Örne¤in bir burun ameliyat›nda plastik cerrahtan beklenen; ortalama bir cerrah›n performans› de¤il “taahhüt etti¤i burnu” ortaya ç›kartabilmek olacak, aksi halde t›bbi malpraktis suçlamas› ile
karfl› karfl›ya kalacakt›r.
Hekimin yapt›¤› t›bbi müdahale ve giriflimleri hukuka uygun hale getiren iki unsur vard›r. Bunlardan birincisi; hekimin t›p sanat›n› uygulama
hak ve yetkisine sahip olmas›, ikincisi ise; hastan›n muayene için onam›n›n, yap›lacak her türlü di¤er uygulama ve giriflim için ise ayd›nlat›lm›fl
onam›n›n bulunmas›d›r. Hekime anamnez veren bir hastan›n, muayene için
onam›n›n da var oldu¤u kabul edilir. Yap›lacak giriflimler için al›nmas› ge-
32
T›bbi Malpraktis
reken ayd›nlat›lm›fl onam ise son derece önemli olup, ilgili bölümlerde de¤inilecektir.
Hekim ve Di¤er Sa¤l›k Personelinde Standart:
Ortaya ç›kan önemli bir sorun; hekimden beklenen veya hekimin garanti etti¤i varsay›lan bu davran›fllar›n ne ölçüde veya hangi seviyede yerine
getirilmesi gerekti¤idir. Hekim, ne kadar özen, ne kadar dikkat, ne kadar
beceri göstermek zorundad›r? Burada “ortalama” bir hekimden bahsedilmektedir. Hekimden, bir olgu karfl›s›nda en bilgili, en becerili, en özenli
meslektafl›n›n gösterece¤i performans de¤il, ayn› koflullarda, ayn› uzmanl›k alan›ndaki ortalama bir meslektafl›n›n gösterece¤i performans beklenmektedir. ‹flte hekim, bu ortalama performans›n alt›na indi¤i ve bu nedenle hasta zarar gördü¤ü zaman, hekimin “kusurlu” bir davran›flta bulundu¤u
yani t›bbi malpraktisin ortaya ç›kt›¤› kabul edilmektedir. Ayn› durum di¤er
sa¤l›k personeli için de geçerlidir.
Öyle ise önemli noktalardan biri de “ortalama” bir hekimin ne oldu¤udur. Böyle bir k›yaslamay› yapmak için kullan›labilecek kesin kriterler hiçbir zaman mevcut olmayacakt›r. Ancak hiç olmazsa bir k›lavuz oluflturmas› aç›s›ndan her uzmanl›k alan›nda, belirli flartlardaki minimum standartlar›n belirlenmifl olmas› gereklidir. Tabii ki bu standartlar günün koflullar›na
göre sürekli olarak yenilenmek zorundad›r. Kanaatimizce bu belirlemeyi
ve yenilemeyi yapmas› gereken en uygun kurulufllar Uzmanl›k Dernekleridir. Her uzmanl›k derne¤i, ülkenin içinde bulundu¤u olanaklar ve sa¤l›k
kurulufllar›n›n flartlar›n› da göz önüne alarak kendi minimum standartlar›n›
belirlemelidir. Ayn› flekilde pratisyen hekimler ile hekim d›fl›ndaki sa¤l›k
personelinin de çal›flt›klar› sa¤l›k kurulufllar›n›n flartlar›na göre minimum
standartlar›n›n belirlenmesi gerekmektedir.
Komplikasyon ve Kabul Edilebilir Risk Kavramlar›:
Sa¤l›k mesle¤i, belki de en riskli mesleklerden biri olup, sa¤l›k mesle¤i mensubunun “kusur” olarak kabul edilebilecek bir hareketi olmasa bile
en hafifinden en a¤›r›na kadar her türlü zararl› sonuç ortaya ç›kabilir. Bu
flekilde ortaya ç›kan ve t›bbi uygulamada “komplikasyon” ad› verilen istenmeyen durumlar, hukuk aç›s›ndan da makul karfl›lanarak “kabul edilebilir risk” olarak nitelendirilmekte ve t›bbi malpraktis olarak kabul edilmemektedir. Ancak burada önemli bir nokta vard›r. Hasta yap›lacak olan tedavi ve/veya giriflimler konusunda ayd›nlat›l›rken, ortaya ç›kabilecek
komplikasyonlar aç›s›ndan da bilgilendirilmelidir. Aksi halde ayd›nlatma
yükümlülü¤ünün yerine getirilmemesinden ötürü bir sorumluluk ortaya ç›kabilir. Ayd›nlat›lm›fl onam bahsinde daha fazla bilgi verilece¤i için, bu
konunun ayr›nt›s›na girilmeyecektir.
33
Prof. Dr. Gürsel ÇET‹N
T›bbi malpraktisten söz edebilmek için, sa¤l›k personelinin “kusurlu”
bir hareketinin olmas› flartt›r. Ancak bu durumda hekim veya yard›mc› sa¤l›k personelinin ceza veya tazminat hukuku aç›s›ndan sorumlulu¤u ortaya
ç›kabilecektir. Böyle bir kusurlu hareket karfl›s›nda hastan›n yaz›l› veya
sözlü olarak vermifl oldu¤u onam, hiçbir zaman sa¤l›k personelini koruyucu bir fonksiyon tafl›mayacakt›r. Çünkü ayd›nlat›lm›fl onam, sadece yap›lan kusursuz bir ifllemi hukuka uygun hale getirir. Kusurlu bir ifllem karfl›s›nda hastan›n hukuksal haklar›n› ortadan kald›rmaz.
Kusur Kavram›:
Sürekli olarak bahsedilen “kusur” kavram› üzerinde de durmak gerekir. T›bbi kusur; o günkü genel kabul görmüfl t›bbi uygulama standartlar›
çerçevesinde ortalama bilgi düzeyi, beceri, dikkat ve özene sahip bir hekimin göstermesi gereken davran›fl fleklinin gösterilmemesidir. Hekim d›fl›ndaki sa¤l›k personeli için de ayn› tan›mlama yap›labilir. Bu güne kadar
ortaya ç›kan t›bbi malpraktis davalar›na ait istatistiklere bak›ld›¤›nda, gerek hekimler gerekse di¤er sa¤l›k personeli aç›s›ndan en fazla flikayetin
“Özen yükümlülü¤ünü yerine getirmemek” iddias› ile yap›ld›¤› dikkati
çekmektedir.
Böyle bir kusurun varl›¤›n›n saptanmas›nda hukukçu, teknik bir konu
oldu¤u için “bilirkifli” yard›m› alacak ve usul yasalar› çerçevesinde konuyu yine hekimlerin önüne getirecek, ald›¤› görüfller çerçevesinde bir hüküm kurma yoluna gidecektir. Yeni Ceza Muhakemesi Kanunu ile kusurun
saptanmas›nda sadece mahkemenin saptad›¤› bilirkifli sistemi ile de yetinilmemifl, taraflara “uzman görüflü” alma ve gerekti¤inde kendi uzman›n›
mahkemede dinletme, çapraz sorgu sistemi ile aç›klama yapt›rma hakk› da
verilmifltir.
Dikkat edilirse tan›mlamada sadece tan›, tedavi, çeflitli cerrahi giriflimler, ilaç uygulamas›, bak›m gibi t›bbi uygulamalar esnas›nda ortaya ç›kmas› muhtemel kusurlardan bahsedilmektedir. Asl›nda bunlar›n d›fl›nda kusurlu hareketler de olabilir. Örne¤in bir ülke yasalar›nda t›bbi endikasyonlar d›fl›nda on haftal›ktan büyük gebeliklerin küretaj yolu ile sonland›r›lmas›n›n yasak oldu¤u belirtilmifl ise, böyle bir küretaj› yapan hekimin hareketi de kusurlu olacakt›r. Bu tür kusurlara genellikle “paramedikal kusurlar”
ad› verilmektedir.
De¤iflen fiartlar Karfl›s›nda Kusurluluk:
Herhangi bir t›bbi malpraktis iddias›nda, kusurlu bir davran›fl›n olup
olmad›¤› de¤erlendirilirken; sa¤l›k personelinin içinde bulundu¤u durum
ve flartlar ile olgunun kendine has özellikleri de dikkate al›nmaktad›r. Örne¤in bir hekime zorunlu olarak olmas› gerekenin çok üzerinde poliklinik
34
T›bbi Malpraktis
hastas› yüklenmifl ise, bu hekimin standart hizmeti sunmas› mümkün olmayabilir.
Bir ebenin, büyük bir flehrin ortas›nda, bir sa¤l›k kuruluflunda yapt›rd›¤› do¤umdaki sorumluluklar› ile, yollar› kardan kapanm›fl bir da¤ köyünde
yapt›rd›¤› do¤umdaki sorumluluklar› çok farkl› olacakt›r. Birincisinde,
hastadan sorumlu olan hekimler ile birlikte hareket etmesi, bilgi vermesi,
dan›flmas› gerekecek, bunlar› yapmad›¤› veya eksik yapt›¤› zaman zararl›
sonuç ortaya ç›kmam›fl olsa bile kusurlu bir hareket yapm›fl olacakt›r. Oysa ikincisinde, tek bafl›na yüklenece¤i sorumluluklar artacak, asl›nda hastan›n sevki gerekse bile baz› riskleri göze alarak do¤umu kendisi sonuçland›rmak zorunda kalacak ve bu davran›fllar› kusurlu bir hareket oluflturmayacakt›r.
Kar›n bölgesinde bir adet b›çak yaras› bulunan bir hastan›n barsa¤›ndaki tek bir delinmeyi atlayan cerrah›n sorumlulu¤u ile, ayn› bölgede çok say›da b›çak yaras› ve barsaklarda çok say›da delinme olmas› halinde deliklerden bir tanesini atlayan cerrah›n sorumlulu¤u yine çok farkl› olacakt›r.
Birinci durumda, elinden gelen tüm çabay› harcam›fl olsa bile, gösterdi¤i
performans›n ayn› flartlardaki di¤er hekimlerin gösterece¤i performanstan
düflük oldu¤u tart›fl›labilecek, biraz daha dikkat gösterilmesi, yaran›n trajesinin iyi takip edilmesi halinde; barsaktaki deli¤in atlanmayaca¤›, dolay›s›yla dikkat ve özen kusurunun bulundu¤u söylenebilecektir. Oysa ikinci
durumda, yaral›n›n durumu ve yara say›s› itibar› ile hangi hekim olursa olsun ve ne kadar dikkat edilirse edilsin, baz› yaralar›n atlanabilece¤i, dolay›s›yla bunun kusurlu bir hareket oluflturmad›¤› belirtilecektir.
Böyle ve benzer durumlarda ortaya ç›kan kusurlu hareket de¤erlendirilirken, sa¤l›k personelinin bu flartlarda gösterdi¤i iyi niyet ve çaba ile hastan›n durumu dikkate al›nmakta, içinde bulunulan flartlar gözard› edilmemektedir.
Genel ‹flleyiflten Kaynaklanan Kusurlar:
Daha önce de belirtti¤imiz gibi; hastada ortaya ç›kan zarara neden olan
kusurlu hareket, tek bir kiflinin kusuru olabilece¤i gibi, birden fazla kiflinin,
kurumun, sistemin kusuru da olabilir. Böyle olunca; t›bbi malpraktis olgular›nda kusurun tespit edilmesi oldukça güçlükler arzeder. Ortaya ç›kan fikirler de önemli derecede farkl›l›k gösterebilir. Bu nedenle bu tür olgular›n
mümkün oldu¤unca fazla tart›fl›lmas›, detayl›, çeflitli aç›lardan ve ayr›nt›l›
olarak ele al›nmas›nda büyük fayda vard›r.
Sa¤l›k personelinin en çok flikayet etti¤i konu, sa¤l›k kuruluflundan veya genel iflleyiflten kaynaklanan kusurlar›n, bireysel olarak kendilerine maledilmesidir. Asl›nda yukar›da verdi¤imiz örnekler do¤rultusunda iyi ve
do¤ru bir de¤erlendirme yap›ld›¤›nda, böyle bir fleyin söz konusu olmama35
Prof. Dr. Gürsel ÇET‹N
s› gerekir. E¤er böyle bir de¤erlendirme hatas› olduysa bunun da ilk sorumlusu, konunun mant›¤›n› tam olarak anlayamam›fl ve teknik bir konuda meslektafl› hakk›nda hatal› de¤erlendirme yapan ve hukukçuyu yanl›fl
yönlendiren sa¤l›k mensubu veya mensuplar› olacakt›r.
Hastada ortaya ç›km›fl olan zararl› sonuç, bireysel hatadan, ekibin hatas›ndan, sa¤l›k kuruluflunun hata ve eksiklerinden veya sistemin hata ve eksiklerinden kaynakland›¤›nda, kusurun de¤erlendirilmesinde de farkl›l›k
ortaya ç›kacakt›r. Prensip olarak herkes kendi hatas›ndan sorumludur. Bu
hata hafif veya a¤›r olabilir. Ancak burada sözkonusu olan bir kusurun
paylaflt›r›lmas› de¤ildir. Birçok kifli a¤›r veya tam kusurlu olabilece¤i gibi,
birçok kifli hafif veya az kusurlu da olabilir. Ortaya ç›km›fl olan zarardan,
herkes kusuru oran›nda sorumlu olacakt›r.
T›bbi malpraktis davalar›nda yaflanan önemli s›k›nt›lardan biri de; sa¤l›k kuruluflundaki bir tak›m eksiklerden kimin sorumlu olaca¤›d›r. Örne¤in
ameliyathanedeki aspiratörün yeterli güçle vakum yapamamas›na ba¤l›
olarak ortaya ç›kan bir zararl› sonuçtan kim sorumlu olacakt›r? Elbette ki
burada ilk sorumlu tutulacak olan, ameliyat ekibidir. Hastane yönetiminin
sorumlu duruma düflmesi için; bu aspiratörü kullanan ekibin, aspiratörün
yetersiz veya ar›zal› oluflu, yenisinin al›nmas› veya bak›m›n›n-tamirat›n›n
yap›lmas› ile ilgili bir talebinin veya uyar›s›n›n olmas› gereklidir. ‹spat
edebilmek aç›s›ndan bu tür taleplerin yaz›l› olarak yap›lmas›nda büyük yarar vard›r.
Önemli sorun yaflanan hallerden biri de nöbetlerdir. Genelde acil nöbetçi hekimin veya nöbetçi ekibin baflvuran çok say›daki olguya cevap verememesi sonucu hastan›n kabul edilmemesi veya zorunlu olarak geç müdahale edilmesinden kaynaklanan sorunlar ortaya ç›kmaktad›r. Böyle bir durumda gerekli gayreti gösteren görevli hekimlerin sorumlulu¤u ortadan
kalkabilir. Ancak sa¤l›k kuruluflunun personel say›s›na göre yeterli say›da
nöbetçi görevlendirmeyen baflhekimlik sorumlu duruma düflebilir.
Yeterli uzman hekimin bulunmad›¤› hallerde uygulanan “icapç› uzman” nöbetlerinde de s›kl›kla sorunlar yaflanabilmektedir. Böyle bir halde
icapç› olarak nöbet tutan hekimin ulafl›labilir olmas› ve ça¤r›ld›¤›nda göreve gitmesi zorunludur. Aksi halde uzmanl›k alan› ile ilgili olarak ortaya ç›kacak olan sorunlar ve zararlardan sorumlu olacakt›r.
Kusursuz Sorumluluk:
Ceza davalar› flahsidir. Ancak tazminat davalar›nda, müflterek ve müteselsilen bir sorumlulu¤un ortaya ç›kabilece¤i de unutulmamal›d›r. Özel bir
hastanede yap›lan bir ameliyat esnas›nda cerrah›n kusurlu hareketi sonucu
ortaya ç›kan bir ölüm olay›nda, tazminat talebinde bulunan ölenin yak›n›,
cerrah aleyhine dava açabilece¤i gibi, hastane yönetimi veya Sa¤l›k Ba-
36
T›bbi Malpraktis
kanl›¤› aleyhine de dava açabilir. Ayn› flekilde bir ameliyatta hemflirenin
kusurundan ötürü bir zarar ortaya ç›km›fl olabilir. Ancak bu zarardan ekibin bafl› olarak cerrah sorumlu tutulabilir. Bu flekildeki sorumlulu¤a “Kusursuz Sorumluluk” ad› verilmektedir. Böyle bir durumda kusuru olmayan
ancak müflterek ve müteselsilen sorumlulu¤u bulunan cerrah, tazminat›
ödedikten sonra as›l kusurlu olan hemflireye rücû (dönme) davas› açabilir.
Hiyerarflik Sorumluluk:
Özellikle E¤itim Hastanelerinde hiyerarflik bir sorumlulu¤un söz konusu olaca¤› ak›ldan ç›kar›lmamal›d›r. Uzmanl›k alanlar›na ait poliklinik ve
servis hizmetinin verilmesi esnas›nda hastaya verilecek olan sa¤l›k hizmeti, uzman seviyesinde olmak zorundad›r. E¤itim ifllevi de bu esnada yürütülecektir. Bu durumda e¤itim gören ve uzman olmayan bir asistan›n yetki
ve sorumlulu¤u ancak bir pratisyen hekim kadar olacakt›r. Verilen hizmet
sürecinde bir asistan, pratisyen hekimin yapabilece¤i her türlü giriflim ve
tedaviyi tek bafl›na yapabilir. Ancak o alan ile ilgili uzmanl›k s›n›rlar›na girildi¤inde, asistan hekimin ö¤renmek amac› ile giriflimlere kat›lmas›, ancak
uzman nezaretinde ve denetiminde mümkün olabilecektir. Elbetteki asistan›n k›deminin artmas› ile bu giriflimlere daha fazla kat›lmas› do¤ald›r. Ancak yasal aç›dan yetki ve sorumlulu¤u, uzmanl›k belgesini al›ncaya kadar
ayn› kalacakt›r.
E¤itim hastanelerinde asistan hekim sorumlulu¤unun afl›lmas› ile ilgili
problemler, en fazla konsültasyonlarda karfl›m›za ç›kmaktad›r. Genel beden travmas›na u¤ram›fl ve bir hastanenin aciline getirilen bir olguyu düflünelim. Acilde görevli olan genel cerrahi uzman›, nöroflirürji servisinden
konsültasyon istemifl ve bu servis asistanlar›ndan biri de konsültasyona gitmifl olsun. fiimdi böyle bir durumda nöroflirürjik aç›dan ortaya ç›kacak
olan bir kusurdan kim sorumlu olacakt›r? Asistan›n sorumlulu¤unun ancak
pratisyen hekim kadar olaca¤›n› söylemifltik. Oysa genel cerrahi uzman›,
müdavi hekim olarak konsültasyonlardan da sorumludur. Böyle bir durumda baflka bir uzmanl›k alan›nda sadece kendisi kadar yetkili birinin görüflü
veya müdahalesi ile yetinmifl olmas›, bafll› bafl›na bir özen kusuru olarak
kabul edilecektir. Asistan›n kusuru, kendi uzmanlar›n› bilgilendirmesine
ve onlardan ne tür direktifler ald›¤›na göre de¤iflecektir. Ayn› flekilde nöroflirürji uzmanlar›n›n sorumlulu¤u da asistana ne gibi bir direktif verdiklerine ba¤l› olarak belirlenecektir.
Tan› Kusurlar›:
Hastan›n hekimden ilk beklentisi, hastal›¤›n›n tan›s›n› do¤ru olarak
koymas› olacakt›r. Bunun için birtak›m muayenelerin, tetkiklerin yap›lmas› ve sonra bunlar›n de¤erlendirilmesi gerekecektir. ‹flte kusurun ortaya ç›37
Prof. Dr. Gürsel ÇET‹N
kabilece¤i ilk aflama buras› olabilir. Hastan›n flikayetleri do¤rultusunda yap›lan muayenenin yeterli, elde edilen muayene bulgular›n›n do¤ru olmas›
gerekir. Bunlardan elde edilen sonuçlara göre birtak›m tetkikler istenecekse, yine amaç do¤rultusunda istenen tetkiklerin yeterli olmas› gereklidir.
Aksi halde eksik araflt›rma yap›lm›fl olur ve kusurlu bir davran›fl ortaya ç›kar. Bir kafa travmas›nda kafa grafisi çekilmemesi nedeniyle kafatas›ndaki çökme k›r›¤›n›n saptanamadan hastan›n evine gönderilmesi, buna örnek
teflkil eder.
Burada yap›lacak olan asl›nda s›radan ve gereksiz bir sürü tetkikin istenmesi olmamal›d›r. Ancak hekimlerin baz› fleyleri atlamaktan afl›r› derecede ürkmeleri nedeniyle, bu konuda afl›r›ya kaçabildikleri, tüm ülkelerde
müflahade edilmektedir. Yukar›daki örne¤e devam edilecek olursa; hekimden beklenen her basit kafa travmas› olgusuna kafa grafisi çekmek de¤ildir. Kald› ki hiçbir bulgusu olmayan basit bir kafa travmas›nda böyle bir
k›r›k, kafa grafisi çekilmedi¤i için atlansa bile, bu hata kabul edilebilir risk
s›n›rlar› içerisinde de¤erlendirilebilir. Ayn› kafa grafisinin, kafas›na sert
bir cisimle vurulmas› sonras›nda fluur kayb› tan›mlayan, bulant› ve kusmas› olan bir hastada çekilmemifl olmas› halinde ise bir kusur ortaya ç›kacakt›r.
Son aflamada s›ra, elde edilen bulgular›n ve tetkiklerin de¤erlendirilmesine gelecektir. Bu aflamada da yanl›fl de¤erlendirmeler yap›lmas› söz konusu olabilir. Dolay›s› ile tan› konamayabilir veya yanl›fl tan› konabilir.
Yukar›da bahsedilen hastada grafi çekilmifl olmas›na ra¤men çökme k›r›¤›n›n görülememifl olmas› böyle bir duruma örnektir. Elbette ki burada da
kusur de¤erlendirilirken çok çeflitli durumlar sözkonusu olabilir. Çekilen
grafideki k›r›k, kolayca görülebilecek nitelikte ise; bunun atlanm›fl olmas›
a¤›r bir kusur oluflturacakt›r. Atlanabilir nitelikte ise, ya kusur oluflturmayacak, veya hafif bir kusur oluflturacakt›r. Ancak ve ancak çok dikkatli ve
çok tecrübeli bir hekimin atlamayabilece¤i nitelikte ise kusur oluflturmayacakt›r. Çünkü yukar›da belirtildi¤i gibi; hekimden beklenen “ortalama” bir
hekimin dikkat, bilgi ve becerisini göstermesidir.
Burada unutulmamas› gereken nokta, bu ifllemlerin her aflamas›nda
hastan›n bilgilendirilmesinin gerekti¤idir. Hangi tetkiklerin ne amaçla yap›ld›¤› ve ne sonuçlar elde edildi¤i, anlayaca¤› biçimde kendisine anlat›lmal›d›r.
Tan› aflamas›nda kusur olarak nitelendirilebilecek bir husus, gerekli
olan konsültasyonlar›n istenmemifl olmas›d›r. Bu durum eksik araflt›rma
olarak kabul edilebilece¤i gibi, özen kusuru olarak da kabul edilebilir. Bu
nedenle gerekli konsültasyonlar istenmeli ve bu konuda da hasta bilgilendirilerek r›zas› al›nmal›d›r.
38
T›bbi Malpraktis
Tedavi Kusurlar›:
Kusurlu davran›fl›n ortaya ç›kabilece¤i ikinci aflama, tedavi aflamas›d›r.
Tan› do¤ru konmufl olmas›na ra¤men tedavi eksik veya yanl›fl uygulanabilir. Burada da genel kurallardan ve standartlardan ne kadar sap›lm›fl oldu¤u önemlidir. Tedavi kusurlar›na genellikle cerrahi branfllarda rastlanmaktad›r. Seçilen tedavi yöntemi kusurlu olabilece¤i gibi yöntemin uygulan›fl›
esnas›nda da kusur olabilir.
Genel olarak hekim, tedavi yöntemini seçmekte serbesttir. Ancak bunu
hastaya anlatarak ve r›zas›n› alarak yapmal›d›r. Özellikle daha az riskli
yöntemler varken, daha fazla riskli yöntemler seçilecekse, bunun gerekçeleri iyi konmal› ve hastaya da yeterli ayd›nlatma yap›lmal›d›r. Aksi halde
komplikasyon olarak ortaya ç›kan baz› zararlar nedeniyle de sorumluluk
sözkonusu olabilir. Laparaskopik cerrahi yöntemlerin kullan›lmaya baflland›¤› dönemlerde bu tür sorunlar çok say›da hastada ortaya ç›km›flt›r. Örne¤in basit bir safra kesesi ameliyat› esnas›nda a¤›r zararlara u¤rayan hastalar, kendilerine riskler konusunda bilgi verilmedi¤ini, bu yöntemler konusunda yeterince tecrübe sahibi olunmad›¤›n›n söylenmedi¤ini, söylenmifl
olmas› halinde bu yöntemi tercih etmeyeceklerini belirtmifllerdir.
Özellikle cerrahi tedaviler ve giriflimler esnas›nda “beceri kusurlar›” da
ortaya ç›kabilir. Ancak bir cerrah›n operasyon esnas›nda ortaya ç›kabilecek her zarardan dolay› bu kusur türü ile suçlanarak ceza almas› sözkonusu olamaz. Nitekim t›bbi malpraktis davalar›nda beceri kusurlar›n›n oran›
çok yüksek de¤ildir.
Kay›t Tutma Yükümlülü¤ü:
Bir t›bbi malpraktis iddias›nda de¤erlendirme yap›l›rken, esas al›nacak
olan belgeler, sa¤l›k personeli taraf›ndan düzenlenen ve saklanan belgeler
olacakt›r. Bu nedenle yukar›da bahsedilen varsay›msal sözleflmeden kaynaklanan bir yükümlülük olarak, hekimin kay›t tutma zorunlulu¤u vard›r.
Uygulamada ço¤u kez bu kay›tlar›n gerekti¤i gibi düzenlenmedi¤i ve arflivlenmedi¤i görülmektedir. Böyle bir durum, bafll› bafl›na hukuksal sorumluluk anlam›na gelmektedir. Kay›tlar›n, ayr›nt›l› biçimde, tarihler belirtilerek, günlük olarak tutulmas›, istenen konsültasyonlarda konsültan hekimin notlar›n›n ve imzas›n›n bulunmas› gereklidir.
Bazen, bir problem ortaya ç›kt›¤›nda önceden tutulmufl olan kay›tlar›n
üzerine eklenmeler yap›ld›¤› veya de¤ifltirildi¤i tespit edilmektedir. Bu son
derece yanl›fl bir harekettir. Önem tafl›masa ve iyi niyetle yap›lsa dahi bu
tür de¤ifltirme ve eklemeler, sahtecilik olarak de¤erlendirilebilir. Bu durumda iflin boyutlar› çok de¤iflebilir. Kay›tlar zaman›nda tutlmal›, sonradan
ekleme ve de¤ifltirme yap›lmamal›d›r.
39
Prof. Dr. Gürsel ÇET‹N
Yaz›l› kay›tlar kadar, laboratuar sonuçlar› ve radyolojik tetkikler gibi
tan› ve tedavi esnas›nda kullan›lan belgelerin saklanmas› da önemlidir.
Bunlar›n hepsi, bir t›bbi malpraktis iddias›nda delil olarak kullan›lacakt›r.
Maalesef uygulamada bu tür belgelerin saklanmad›¤› ve genellikle hastan›n kendisine verildi¤i izlenmektedir. Baz› hallerde özellikle grafilerin hastaya verilmesi gerekebilir. Özellikle tedaviye baflka bir kuruluflta devam
edilecek olan hallerde bu gerekebilir. Ancak bu durumda verilen grafilerin
ne oldu¤u, kaç adet oldu¤u, çekilifl tarihi ve protokol numaras› yaz›larak
düzenlenen bir belge hastaya imzalat›lmal›d›r.
S›r Saklama Yükümlülü¤ü:
Hekimin hastas›na karfl› yükümlülüklerinden biri de onun s›rlar›n› saklamakt›r. Bu nedenle hastas›n›n kendisine söyledi¤i ve s›r niteli¤i tafl›yabilecek hiçbir bilgiyi, onun iznini almadan bir baflkas›na aç›klamamal›d›r.
Konsültasyonlar dahi bu aç›dan önem tafl›r. Hasta s›rr›n› kendi baflvurdu¤u
bir hekime, kendi iradesi ile aç›klam›flt›r. Bunun bir ikinci hekime aç›klanmas› da iradesi dahilinde olmal›d›r. Aksi halde hukuksal sorumluluk ortaya ç›kacakt›r.
Genellikle tart›flma yaratan bir konu, hekimin mahkemede yapaca¤›
aç›klamalar›n s›r saklama yükümlülü¤ünü ihlal anlam›na gelip gelmeyece¤idir. Burada olay›n iki boyutunun oldu¤u unutulmamal›d›r. Hekim sadece yasalar ile de¤il, t›bbi etik ve deontolojik kurallar ile de ba¤l›d›r. Mahkemede yap›lan aç›klamalar, s›r saklama yükümlülü¤ünü ihlal say›lmaz.
Ancak hekim, hastas›n›n r›zas› yoksa bu aç›klamalar› yapmaktan çekinebilir. Bu çekinme, kendisine yasal olarak bir sorumluluk yüklemez.
Tedaviyi Sürdürme Yükümlülü¤ü:
Hekim, varsay›msal sözleflme ile tedavisini üstlendi¤i hastas›n›n bu tedavisini, o istedi¤i müddetçe sürdürece¤ine dair de garanti vermifl olur.
Hekimin tedaviyi tek tarafl› olarak sonland›rmas›, bunu hastas›n› bilgilendirerek yapsa bile hukuksal sorumluluk do¤uracakt›r. E¤er hekim tedaviyi
sürdürmek istemiyorsa, gerekçeli olarak bunu hastas›na anlatmal›, onun r›zas›n› ald›ktan sonra tedaviyi b›rakmal›d›r. Tedavinin k›sa bir süre kesilmesinin dahi tehlike yarataca¤› durumlarda, r›zan›n yaz›l› olarak al›nmas›nda fayda vard›r. Genellikle bu aflamada tedaviyi bir baflka hekimin sürdürmesi ve bu hekimin kim olaca¤› konusunda da fikir birli¤ine var›lm›fl
olmas› gerekir.
Türk Ceza Kanunu’ndaki Kavramlar›n Yans›mas›:
Yeni Türk Ceza Kanunu ile birlikte, t›bbi malpraktis ile ilgili olarak,
özellikle hekimlerde adeta bir panik havas› yaflanm›flt›r. Bunun nedeni; as40
T›bbi Malpraktis
l›nda bir önceki yasada da var olan “Bilinçli taksir” ve yeni eklenen “‹hmali davran›flla ölüme sebebiyet verme” kavramlar›d›r. Bilinçli taksir, t›bbi malpraktis durumunda verilecek olan cezalar› belirleyen “Taksirle ifllenen suçlar” bölümündeki cezalar› art›rmakta, “‹hmali davran›fl” ise olaya
baflka bir boyut getirmektedir. Bu kavramlar yukar›daki hukuk ile ilgili bölümlerde ayr›nt›l› olarak anlat›lm›flt›r. Asl›nda duyulan endifle ve yaflanan
panik havas› gereksiz olup, bu kavramlar bir hekimin uygulamalar› esnas›nda s›k olarak içine düflmeyece¤i, içine düfltü¤ünde de di¤er hekim arkadafllar›n›n “Pes do¤rusu, bu kadar da olmaz!” gibi bir duygu ve düflünceye
kap›laca¤› kavramlard›r.
Bilinçli Taksirde; hekim, yapt›¤› hareketin zararl› bir sonuca yol açabilece¤ini öngörmesine ra¤men, “‹nflallah bir fley olmaz” mant›¤› ile bu harekete devam edecektir. Örne¤in hasta ›srarla “Kendisinin neredeyse tüm
a¤r› kesici ilaçlara karfl› alerjisi oldu¤unu, bu ilaçlardan herhangi birini ald›¤›nda yüzünün-gözünün fliflti¤ini, nefes almakta zorland›¤›n›” ifade ederken, hekimin; “Korkma, bir fley olmaz inflallah” gibi bir yaklafl›mla hiçbir
önlem almadan analjezi¤i uygulamas› ve hastan›n alerjik bir reaksiyon ile
yaflamsal tehlike geçirmesi veya ölmesi, bilinçli taksir olarak de¤erlendirilebilir. Böyle bir davran›fl sergileyen bir hekimin hareketinin mazur görülmesi mümkün müdür?
Cezas› çok a¤›r olan ve müebbet hapse kadar ç›kabilen ihmali davran›flla ölüme sebebiyet verme ise daha da a¤›r bir durumdur. Bir sa¤l›k kuruluflunda resmi olarak nöbetçi olan bir hekimin, acil olarak getirilen bir hastaya, geçerli bir mazereti olmamas›na ra¤men bakmak istememesi, televizyon seyretti¤i odadan telefonla, baflka bir sa¤l›k kurulufluna götürülmesini
istemesi, hastan›n hayat›n›n tehlikeye düflebilece¤ini öngörmesine ra¤men
“Ölürse ölsün” fleklindeki bir düflünce tarz› ile hareket etmesi ve hastan›n
yolda ölmesi durumunda, ihmali davran›fltan sözedilebilir. Böyle bir davran›fl sergileyen meslektafl›n›n daha a¤›r bir ceza almas› gerekti¤ini düflünmeyen bir hekim olabilir mi? Nitekim bu tür davran›fllar, uygulamada çok
nadir olarak görülmektedir.
Sonuç Olarak;
Ne kadar risk alt›nda olunursa olunsun, t›bbi malpraktis davalar› sa¤l›k
çal›flanlar›n› y›ld›ran, bezdiren, mesleklerinden so¤utan bir durum olmamal›d›r. Herkes mesle¤ini flartlar çerçevesinde en iyi flekilde yapmaya çal›flmal›, bu esnada yasal sorumluluklar›n› bilmeli ve bu konuda hassasiyet
göstermelidir. Baz› eski al›flkanl›klarda ›srar etmek yerine, bunlardan kurtulmak ve günümüz gereklerine göre hareket etmek flartt›r. Hasta, sa¤l›k
personelinin hasm›, ona zarar vermeye çal›flan potansiyel bir tehlike de¤ildir. Hasta, derdi olan, karfl›s›ndaki sa¤l›k personelinden yard›m bekleyen,
41
Prof. Dr. Gürsel ÇET‹N
medet uman biridir. Bu yard›m› en üst seviyede ve flartlar›n elverdi¤i en
yüksek kalitede istemek de hakk›d›r. Do¤al olarak bir baflka hakk› da; en
de¤erli varl›¤› olan sa¤l›¤› üzerinde yap›lan giriflimler esnas›nda bir flekilde hata yap›ld›¤›n› düflündü¤ünde, yasal yollardan bunun hesab›n› sormak
olacakt›r. Buna kimsenin itiraz etmemesi gerekir. Sonuçta sa¤l›k personeli de insand›r. Sa¤l›k personeli de bir zamanda hasta olmakta ve gerekli
gördü¤ünde kendi meslektafllar› hakk›nda ayn› giriflimlerde bulunabilmektedir. Mesle¤in güçlükleri, y›prat›c›l›¤›, risklerinin büyüklü¤ünü gözard›
etmek, büyük haks›zl›k olur. Ancak bunlara paralel olarak meslek uygulamalar›nda zaman zaman karfl›lafl›lan üst seviyedeki vurdumduymazl›k,
dikkatsizlik, özensizlik, hatta beceriksizlikler gözard› edilebilir mi? Zaman
zaman bu yasal giriflimler sadece iyi niyet çerçevesinde kalmayacak, sadece baz› ç›karlar elde etmek amac›yla, kötü niyetle de yap›labilecektir. Bu
tür davran›fllar, her toplumda, her dönemde olmufltur ve olmaya da devam
edecektir. Bunlara da haz›rl›kl› olunmal›d›r.
Sa¤l›k personeli, t›bbi malpraktis davalar›nda meslek olarak sadece san›k veya daval› de¤il, ayn› zamanda bilirkifli ve uzman konumundad›r.
‹kinci görevini yerine getirirken elbette ki görevinin meslektafl›n› ne korumak ne de zarar vermek de¤il, bilgisi, görgüsü, tecrübesi ve vicdan› do¤rultusunda sadece ve sadece do¤ruyu bulmak ve hukukçuya bu do¤rultuda
yol göstermek oldu¤unun bilincinde olacakt›r. Bu nedenle t›bbi malpraktis
konular›nda kendini e¤itmeli, iflin mant›¤›n› iyi anlamal›d›r. Bu esnada
hem asli görevini yaparken muhtemel baz› hatal› davran›fllardan uzak durabilecek, hem de bilirkifli görevini yaparken daha sa¤l›kl› sonuçlara varabilecektir.
KAYNAKLAR:
1. Aflç›o¤lu Ç. T›bbi Yard›m ve El Atmalardan Do¤an Sorumluluklar.
Ankara, 1993
2. Çankaya H. Hekimlerin Hukuki ve Cezai Sorumlulu¤unun Temel
Prensipleri ve Hekim Sorumlulu¤unda Kusurun De¤erlendirilmesi.
Adli T›p Kurumu Baflkanl›¤›, Uzmanl›k tezi, ‹stanbul, 1992.
3. Koç S,Yorulmaz C. Hekimin Yasal Sorumluluklar›, Adli T›p Cilt 1.
(Ed. Soysal Z, Çakal›r C.) ‹. Ü. Bas›mevi ve Film Merkezi, ‹stanbul, 1999: 45-59.
4. Polat O. T›bbi Uygulama Hatalar›: Klinik-Sosyal-Hukuksal-Etik
boyutlar› I. Bask›. Seçkin yay›nc›l›k. Ankara, 2005.
5. Hanc› ‹.H., Özdemir M.H. Hekim Hatalar› ve Yüksek Sa¤l›k fiüras›.
III: Adli Bilimler Kongresi Bildiri Özet Kitab›14-17 Nisan 1998
6. Hanc› ‹.H., Malpraktis: T›bbi Giriflimler Nedeniyle Hekimin Ceza ve
42
Download