dinin anlaşılmasında sünnetin önemi

advertisement
ÖZEL EGE LİSESİ
DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ
DİNİN ANLAŞILMASINDA SÜNNETİN ÖNEMİ
ETKİN UÇAR
12/C 420
İzmir, 2014
Dinin anlaşılmasında sünnetin önemi nedir? Hz. Muhammed’in davranışlarının yerel ve
evrensel boyutunu açıklayınız.
İslamiyet’te peygamberimizin yaptığı veya onay verdiği işlere sünnet denmektedir.
Günlük hayatımızda yaptığımız bazı eylemlerde peygamberimizin gösterdiği veya önerdiği
gibi davranışlarda bulunmak bize doğru yolu gösterir. Örneğin; Namaz kılmak dinimizce
farzdır. Ayrıntılarını hadisleri okuyarak biliriz. Namazın rekât sayısı kılma biçimini sünnete
bakarak bilebiliriz. Dinimizde Kur’an-ı Kerimden sonra ki kaynak sünnettir. Peygamberimizin
güzel ahlakı ve yaşam biçimindeki eylemlerini uygulayarak dinimizi doğru yaşayabiliriz. Hz
Muhammed’in örnek alınacak kişiliği üstün nitelikleri yaşadığı dönemde de daha sonrada
tarih boyunca başka kimsede toplanmamış. . İslamiyet en son bildirilen en eksiksiz
günümüze gelen dindir. Sünnet eylemleri Kur’an ve onun uygulamasının açıklaması olarak
kabul edebiliriz. Yaşamımızdaki her türlü sorunu çözebilmek, inanç ve davranış birliğini
sağlamak için sünnetten faydalanabiliriz. Günlük hayatta makul kabul etmek istemediğimiz
sünnet eylemlerini hemen reddetmemeli yaşanan dönem ve şartları göz önüne alarak
yorumlamalıyız. Böylece sünnet eylemlerine daha iyi anlar ve uygulayabiliriz. Unutulmaması
gereken sünnetin temeli gerçekliğe, esnekliğe yani uygulanabilme kolaylığına ve evrensel
oluşuna dayanır. Bütün bunlar aynı zamanda İslam’ında özelliğidir.
Hz. Muhammed peygamberlik sıfatına erişmeden öncede nitelikli temiz bir geçmişe
sahipti, Mekkeliler kendisine “El-Emin” diyerek O’na güvenlerini dile getirmişlerdir. Bu durum
Peygamberimizin Kur’an’ın belirttiği ahlaka uygun olduğunun en güzel örneğidir.
Peygamberliği sırasında da; İslâm"ın evrensel bir mesajı olarak O"nun şahsında bütün
insanlara, “Emr olunduğun gibi dosdoğru ol” (Hud-11/12), ifadesinin gelmesi tesadüf değildir.
Biliyoruz ki; İyi bir müslüman olabilmek için önce iyi bir insan olmak şarttır. İyi insan
olmak için ise bir modele ihtiyaç vardır. İşte bu model İslamiyetin yayılması sırasında
peygamberimizde hayat bulmuştur. Öyle ki, model alınan kişi ile uygulayıcılar arasında
imkânsızlıklar ve hayata geçirme aşamasında sorunlar oluşmamıştır.
Bu durum Hz. Muhammedin şahsiyet özelliklerinin evrensel boyutlarda bulunduğunun
göstergesidir. Çünkü, model olan insan olarak davranışları, eylemeri bulunduğu dönem ve
toplumdan daha üst seviyede ve evrensel özellikler taşımaktadır. Başka bir deyişle; böyle bir
insan, zaman ve zemine göre değeri değişmeyen, fakat farklı zamanlarda bile vazgeçilmez
kabul edilen esaslarla örtüşen bir şahsiyete sahiptir.(1)
Hz. Peygamberin, sünnetinin evrensel olmasının bir başka şekilde açıklarsak,
Peygamberimiz kendisine farklı zamanlarda sorulan aynı soruları farklı tavsiyelerle
cevaplamıştır. Bunun nedeni, her insanın dini algılama ve uygulama gücü aynı değildir.
İnsanlara akıllarının anlayabileceği, güçlerinin yeteceği amelleri tavsiye etmiştir. Kesin
çizgiler taşıyan katı kurallar, insan tabiatını zorlayarak nefret ettirmekten başka işe yaramaz.
Ona yöneltilen; “Allah katında hangi amel daha makbuldür?” şeklindeki soruları; soran kişinin
şahsî özelliğini, o andaki psiko-sosyal durumunu, bilgi seviyesini göz önünde bulundurarak
cevaplamıştır. Bu farklı cevaplar; hem dinin uygulanması sırasında insan olma özelliğimizin
ön planda tutulması gerçeğini, hem de dinî hayatın insana nefes aldırmayan bunaltıcı bir
kurallardan olmadığını ortaya koymaktadır. Yaşamıyla örnek olan Hz. Muhammed, bunu
tavsiyeleriyle de desteklemiştir. Örneğin; insanlığa doğru ile yalanın durumunu göstermek
için:
“Doğruluk, insanın içinde huzur ve emniyet hissi hâsıl eder. Yalansa, iç buruntusu ve
bulantıdır”
“Doğruluktan ayrılmayınız. Doğruluk sizi iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Kişi doğru
olur ve daima doğruyu araştırırsa, Allah katında sıddıklardan yazılır. Yalandan sakınınız.
Yalan insanı kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür. Kişi durmadan yalan söyler ve yalanı
araştırırsa, Allah katında yalancılardan yazılır”. demiştir. Peygamberimizin hadisleri okunup
incelendiğinde anlaşılan şudur ki yaşantısı ile sözleri birebir örtüşmekte ve hadisleri ile
inananlara doğruyu her çağda uyabilecekleri ve uygulayabilecekleri biçimde göstermektedir.
KAYNAKÇA
1- A.Hümeyra ASLANTÜRK: HZ.MUHAMMED’İN ŞAHSİYETİNİN VE DAVRANIŞLARININ
KUR’ÂN’A UYGUNLUĞU AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
2-Ahmet ARSLAN: Hz. Muhammed’i Anlama
3- Din Kültür Ahlak Bilgisi Ders Kitabı 12. sınıf
4-Sünnetin Evrensel Bütünlüğü: www.enfal.de
Download