Güleç Öyekçin ve ark. 281 _____________________________________________________________________________________________________ Baş ağrısı tipi ile psikiyatrik eş tanı, depresyon ve anksiyete düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesi Demet GÜLEÇ ÖYEKÇİN,1 Özyıl SARIKAYA,2 Meltem DURAKLI,3 Almıla EROL4 _____________________________________________________________________________________________________ ÖZET Amaç: Baş ağrısı çok sık görülen, toplumun büyük bir bölümünü etkileyerek rahatsızlığa yol açan, günlük yaşam etkinliklerini olumsuz etkileyen bir durumdur. Bu çalışmada baş ağrısı ile psikiyatrik bozuklukların birlikteliğinin araştırılması, baş ağrısı tipi ile depresyon ve anksiyete düzeyleri arasındaki ilişkinin saptanması amaçlanmıştır. Yöntem: Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi Nöroloji Kliniği’ne baş ağrısı yakınması ile başvuran 60 hasta çalışmaya alınmıştır. Olgular International Headache Society Classification ölçütleri kullanılarak değerlendirilmiş ve baş ağrısı tipi belirlenmiştir. DSM-IV Eksen I Bozuklukları için Yapılandırılmış Klinik Görüşme ile psikiyatrik tanı saptanmış, olguların sosyodemografik özellikleri kaydedilmiş, anksiyete ve depresyon düzeyleri için Hastane Anksiyete Depresyon Ölçeği uygulanmıştır. Sonuç: Çalışmamızda tüm hastalarda en sık görülen psikiyatrik bozukluk majör depresif bozukluk olarak bulunmuştur. Migren ve gerilim tipi baş ağrısı grupları arasında eşlik eden psikiyatrik bozukluklar açısından istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık saptanmamıştır. (Anadolu Psikiyatri Dergisi 2007; 8:281-286) Anahtar sözcükler: Baş ağrısı, migren, gerilim tipi baş ağrısı, depresyon, anksiyete, eş tanı The evaluation of the association between headache type and psychiatric comorbidity, depression and anxiety levels ABSTRACT Objective: The headache which affects daily activities negatively is the most frequent complaint observed in general population. The aim of this study was to investigate the comorbidity of headache and psychiatric disorders; to determine the association between headache type and depression and anxiety levels. Methods: Sixty subjects who admitted to neurology outpatient clinic of Ataturk Education Hospital with headache complaint were included in the study. The type of headache was diagnosed according to the criteria of the International Headache Society. Psychiatric disorders were diagnosed with Structural Clinical Interview for Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders. Depression and anxiety disorders were measured by The Hospital Anxiety and Depression Scale. Sociodemographic data was also collected. Results: In this study, the most frequent psychiatric disorder was found to be major depressive disorder. The frequency of psychiatric disorders was different in both groups, but the difference did not reach statistically significant levels. (Anatolian Journal of Psychiatry 2007; 8:281-286) Key words: headache, tension type headache, migraine, depression, anxiety, comorbidity _____________________________________________________________________________________________________ 1 Uzm.Dr., Erzincan Devlet Hastanesi Psikiyatri Kliniği, ERZİNCAN 4 Arş.Gör.Dr., Uzm.Dr., Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Kliniği, İZMİR 3 Arş.Gör.Dr., Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Kliniği, İZMİR Yazışma adresi: Dr. Demet GÜLEÇ ÖYEKÇİN, Erzincan Devlet Hastanesi Psikiyatri Kliniği, ERZİNCAN E-posta: [email protected] 2 Anadolu Psikiyatri Dergisi 2007; 8:281-286 282 Baş ağrısı tipi ile psikiyatrik eş tanı, depresyon ve anksiyete düzeyleri … _____________________________________________________________________________________________________ GİRİŞ Baş ağrısı değişik formları bulunan, nüfusun büyük bölümünü etkileyerek rahatsızlığa, günlük etkinliklerin olumsuz etkilenmesine neden olan bir durumdur. İnsanların %90’dan fazlası yaşamları boyuncaen az bir kez baş ağrısından etkilenir.1 Yineleyici baş ağrıları kişileri, ailelerini ve toplumu olumsuz yönde etkileyebilir.2,3 Ekonomik açıdan topluma maliyeti yüksektir.4 Baş ağrısı intra ve ekstra kranial ağrıya duyarlı yapıların değişik neden ve şekillerde uyarılmaları sonucu oluşur.5 Baş ağrısının sınıflandırılması, tanısı ve tedavisi açısından birincil ve ikincil tiplerinin ayırt edilmesi önemlidir. Baş ağrılarının %90’a yakını birincil baş ağrılarıdır. Migren ve gerilim tipi baş ağrıları tüm baş ağrılarının %90’lık bir bölümünü oluşturur. Birincil baş ağrısında organik bir neden belirlenemez ve bu durum olasılıkla merkezi sinir sistemindeki intrensek fizyolojik olaylarla bağlantılıdır. Birincil baş ağrıları arasında migren, epizodik gerilim tipi, kronik gerilim tipi, küme tipi baş ağrıları sayılabilir. İkincil baş ağrısında ise organik nedenler söz konusudur, ağrı patolojik sürecin belirtilerinden biridir.5 İkincil baş ağrıları, etiyolojik etken olarak bir organik bozukluk ve tanı için koşul olarak bu bozukluk ile zamansal ilişki içinde olan baş ağrılarıdır.6 Migren birincil tipte bir baş ağrısıdır. Çocuk ve ergenlerde yaygınlığı %3-10,7,8 erişkinlerde %10-189 arasındadır. Çok küçük yaşlardan ileri yaşlara kadar her zaman ortaya çıkabilir, ancak en sık 30-50 yaşlar arasında görülür. Migreni olan bazı kişiler düzelme dönemleri olmaksızın yineleyici nöbetler yaşarken, bazı kişiler birkaç yıl süren belirtisiz dönem yaşar, üçüncü bir grup yaşamlarının geri kalanında herhangi bir nöbet 10 geçirmez. Migren gastrointestinal, nörolojik ve otonomik değişikliklerin bir arada olması ile karakterizedir ve birçok psikiyatrik bozuklukla ilişkili olduğu bilinmektedir. Kronik migren tanısı konan hastalarda bedensel yakınmalar oldukça sık görülür ve bu yakınmalar bir çalışmada anksiyete ve 11 depresyon düzeyleri ile ilişkili bulunmuştur. Migren hastalarında stres ve anksiyete düzeyleri kontrol grubuna göre daha yüksek düzeyde saptanmıştır. Birçok çalışmada stres, migren nöbetlerini tetikleyen önemli bir risk etkeni ola12 rak tanımlanmaktadır. Majör depresyon ve migren birlikteliği sık görülmektedir. Migren hastalarında majör depresyon riski üç kat daha yüksek olup depresyonu olan Anatolian Journal of Psychiatry 2007; 8:281-286 hastalarda migren sıklığının normal popülasyona göre üç kat arttığı bildirilmektedir.13 Türk toplumunda da migren tanısı konan grupta yaşam boyu majör depresyon yaygınlığı genel olarak toplumdaki oranlardan 3 kat yüksek bulunmuştur.14 Migrenli hastalarda anksiyete bozukluğu ve majör depresif bozukluğun %30 oranında saptandığını gösteren çalışmalar vardır.15 Daha şiddetli ve uzun süreli depresif bulguları olan majör depresif bozukluk saptanan kadın hastalarda gerilim tipi baş ağrısı ve migren görülme olasılığı yüksek bulunmuştur.16 Birçok insanda migren ve gerilim tipi baş ağrısı farklı zamanlarda birlikte görülebilir. Migren hastalarının %62’si aynı zamanda gerilim tipi baş ağrısından, gerilim tipi baş ağrısı hastalarının %25’i de migrenden yakınmaktadır.17 Gerilim tipi baş ağrısı, birincil baş ağrılarının en sık rastlanan ve önemli tiplerinden biridir. Avrupa ve ABD’de toplum çalışmalarındaki yaygınlık oranı %30-80 arasında değişmektedir.18 Kadınlarda erkeklerden daha sık görülür ve yaş arttıkça oran düşer.19 Belirgin bir sağlık sorunu ve sosyoekonomik sorun oluşturmaktadır. Toplumda en sık görülen baş ağrısı tipi olmasına karşın, hastaların çoğu hekime başvurmaz.20 Gerilim tipi baş ağrısında sürekli, lokalize olmayan, künt bir ağrı tanımlanır. Bu duruma nörolojik görüngüler eşlik etmez. Gerilim tipi baş ağrısında epizodik ve kronik tiplerin birbirinden ayrımında baş ağrısı sıklığı kullanılmaktadır. Ayda 15 günden az olursa ‘epizodik gerilim tipi baş ağrısı’, ayda 15 günden fazla olursa ‘kronik gerilim tipi’ baş ağrısı olarak tanımlanır. Kronik gerilim tipi baş ağrısı epizodik gerilim tipi baş ağrısından gelişmektedir.21 Kronik gerilim tipi baş ağrısında psikolojik ve psikiyatrik etkenler önemli rol oynar.22 Psikososyal stres etkenleri ve psikiyatrik bozukluklar gerilim tipi baş ağrısının fizyopatolojisine katkıda bulunan etkenler arasında yer alır. Kronik gerilim tipi baş ağrısı ile depresyon birlikteliği baş ağrısı oluşmasını kolaylaştıran bir durumdur.23 Kronik gerilim tipi baş ağrısı hastalarında sağlıklı kontrollere göre Beck Depresyon Ölçeği puanlarında belirgin yükselme olduğunu gösteren çalışmalar vardır; bu bulgular gerilim tipi baş ağrısında depresyon sıklığının arttığını gösterir.24 Bu çalışmada, Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Polikliniği’ne baş ağrısı yakınması ile başvuran ve migren ve/veya gerilim tipi baş ağrısı tanısı konan hastaların psikiyatrik tanı, depresyon ve anksiyete düzeyleri açısından karşılaştırılması, psikiyatrik eş tanı açısından farkların saptanması amaçlanmıştır. Güleç Öyekçin ve ark. 283 _____________________________________________________________________________________________________ YÖNTEM Örneklem Çalışmaya Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Polikliniği’ne 01 Ocak 2004-31 Aralık 2004 tarihleri arasında baş ağrısı yakınması ile başvuran hastalar alınmıştır. Hastalar önce bir nöroloji hekimi tarafından International Headache Society Classification (IHS)25 ölçütleri kullanılarak değerlendirilmiş ve baş ağrısı tipi belirlenmiştir. Yaş, cinsiyet ve eğitim açısından eşleştirilen migren tanısı konan 30 ve kronik gerilim tipi baş ağrısı tanısı konan 30 hasta (toplam 60) çalışmaya alınmıştır. Baş ağrısı yakınması nedeniyle daha önce herhangi bir tedavi başvurusunda bulunmama, 18-65 yaşları arasında olma, en az ilkokul mezunu olma ve son bir aydır psikotrop ilaç kullanmama çalışmaya alınma ölçütleri olarak belirlenmiştir. Baş ağrısına neden olabilecek başka nörolojik bir hastalığının olması, zeka geriliği, organik mental bozukluk ise dışlama ölçütleri olarak belirlenmiştir. Hastalar ağrı tipini bilmeyen bir psikiyatrist tarafından Structural Clinical Interview for Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders DSM-IV (SCID) ile değerlendirilmiş ve psikiyatrik tanı konanlar kaydedilmiştir. Bir başka psikiyatrist tarafından Hastane Anksiyete Depresyon Ölçeği uygulanmıştır. Hastalardan yazılı onam formu ve hastaneden etik kurul onayı alınmıştır. Gereç Structured Clinical Interview for DSM-IV/DSMIV Eksen I Bozuklukları İçin Yapılandırılmış Klinik Görüşme (SCID-I): DSM-IV sınıflandırmasına uygun olarak geliştirilmiş, birinci eksende yer alan psikiyatrik bozuklukların tanılarını koyma olanağı sağlayan yapılandırılmış bir 26 görüşme yöntemidir. Türkçe uyarlaması 27 Çorapçıoğlu ve ark. tarafından yapılmıştır. Hastane Anksiyete Depresyon Ölçeği-HADÖ (The Hospital Anxiety and Depression Scale): HADÖ, bedensel hastalığı olanlarda anksiyete ve depresyonu taramak üzere Zigmond ve 28 Snaith tarafından geliştirilmiştir. HADÖ’nin Türkçe formunun kesme noktaları anksiyete alt ölçeği için 10, depresyon alt ölçeği için 7 olarak saptanmıştır. HADÖ’nin Türkçe formunun geçerlilik ve güvenilirlik çalışması Aydemir ve ark. tarafından yapılmıştır.29 Değerlendirme İki grubun anksiyete ve depresyon düzeylerinin karşılaştırılmasında bağımsız değişkenler için Student t testi kullanılmıştır. Anlamlılık düzeyi olarak p<0.05 kabul edilmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde Statistical Program for Social Sciences (SPSS) for Windows 10.0 paket programı kullanılmıştır. BULGULAR Çalışmaya alınan 60 hastanın %90’ı (n=54) kadın, %10’u (n=6) erkekti. Hastaların ortalama yaşı 36.3±11.2, ortalama eğitim süresi 6.1±3.25 yıldı; %83.3’ü (n=50) evli, %16.7’si (n=10) bekardı. Hastaların ortalama baş ağrısı süresi 54.9±76.0 aydı. Hastaların %71.7’sinde (n=47) herhangi bir bedensel hastalık bulunmazken, %28.3’ünde (n=13) eşlik eden bedensel hastalık vardı. SCID-I uygulamasına göre hastaların %53.2’sine (n=32) herhangi bir tanı konmadı; %30.0’ına (n=18) majör depresif bozukluk, %8.3’üne (n=5) yaygın anksiyete bozukluğu, %3.3’üne (n=2) depresif duygudurum ile giden uyum bozukluğu, %3.3’sine (n=2) panik bozukluğu, %1.6’sına (n=1) konversiyon bozukluğu tanısı kondu. Migren ve kronik gerilim tipi baş ağrısı tanılı gruplar yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi açısından eşitti. Migren grubunun ortalama yaşı 35.9±9.7, gerilim tipi baş ağrı grubunun 36.57±12.6 yıl; ortalama eğitim süresi migren grubunda 6.20± 3.2, gerilim tipi baş ağrısı grubunda 6.03±3.3 yıl; migren grubunun %93.3’ü (n=28) kadın, %6.7’si (n=2) erkek, gerilim tipi baş ağrısı grubunun %86.7’si (n=26) kadın, %13.3’ü (n=4) erkekti. Hastaların %35.0’ının (n=21) özgeçmişinde majör depresif bozukluk, %3.3’ünde (n=2) yaygın anksiyete bozukluğu, %1.7’sinde (n=1) depresif duygudurum ile giden uyum bozukluğu, %1.7’sinde (n=1) panik bozukluğu, %1.7’sinde (n=1) konversiyon bozukluğu öyküsü saptanırken; %56.7’sinin (n=34) özgeçmişinde herhangi bir psikiyatrik bozukluk saptanmadı. Hastaların özgeçmişlerinde saptanan psikiyatrik bozukluklar Tablo 1’de gösterilmiştir. Olguların %6.7’sinin (n=4) soygeçmişinde majör depresif bozukluk, %6.7’sinde (n=4) psikotik bozukluk öyküsü saptanırken; %86.7’sinde (n=52) herhangi bir psikiyatrik bozukluk öyküsü saptanmadı. Migren hastalarının %36.6’sında (n=11) majör depresyon, %6.6’sında (n=2) yaygın anksiyete bozukluğu, %6.6’sında (n=2) depresif duygudurum ile giden uyum bozukluğu saptandı; 50.2’sinde (n=15) ise bir psikiyatrik bozukluk saptanmadı. Kronik gerilim tipi baş ağrısı hastalarının Anadolu Psikiyatri Dergisi 2007; 8:281-286 284 Baş ağrısı tipi ile psikiyatrik eş tanı, depresyon ve anksiyete düzeyleri … _____________________________________________________________________________________________________ Tablo 1. Hastaların özgeçmişlerindeki psikiyatrik tanılarının dağılımı _____________________________________________________________________________________________________ Migren grubu Psikiyatrik tanı Sayı % Gerilim tipi grubu Sayı % Toplam Sayı % _____________________________________________________________________________________________________ Majör depresif bozukluk 13 43.3 8 26.8 21 35.0 Yaygın anksiyete bozukluğu 1 3.3 1 3.3 2 3.3 Konversiyon bozukluğu 0 0 1 3.3 1 1.7 Panik bozukluğu 0 0 1 3.3 1 1.7 Depresif duygudurumla giden uyum boz. 0 0 1 3.3 1 1.7 Tanı konmadı 16 53.3 18 60.0 34 56.6 Toplam 30 100 30 100 60 100 _____________________________________________________________________________________________________ Tablo 2. Hastaların psikiyatrik tanılarının dağılımı _____________________________________________________________________________________________________ Migren grubu Psikiyatrik tanı Sayı % Gerilim tipi grubu Sayı % Toplam Sayı % _____________________________________________________________________________________________________ Majör depresif bozukluk 11 36.6 7 23.3 18 30.0 Yaygın anksiyete bozukluğu 2 6.6 3 10 5 8.3 Konversiyon bozukluğu 0 0 1 3.3 1 1.6 Panik bozukluğu 0 0 1 3.3 1 1.6 Depresif duygudurumla giden uyum boz. 2 6.6 0 0 2 3.3 Tanı konmadı 15 50.2 17 56.7 32 53.3 Toplam 30 100.0 30 100.0 60 100.0 _____________________________________________________________________________________________________ %23.3’üne (n=7) majör depresif, %10’una (n=3) yaygın anksiyete, %6.7’sine (n=2) panik, %3.3’üne (n=1) konversiyon bozukluğu tanısı kondu; %56.7’sına (n=17) bir psikiyatrik bozukluk tanısı konmadı. Psikiyatrik bozuklukların dağılımı açısından iki grup arasında istatistiksel yönden anlamlı bir fark bulunmadı (p>0.05). Psikiyatrik tanılarının dağılımı Tablo 2’de gösterilmiştir. Migren grubunun anksiyete alt ölçeği puanı 9.87±5.1, gerilimi tipi baş ağrısı grubunun 10.00±3.8; migren grubunun depresyon alt ölçeği puanı 9.37±4.1, gerilim tipi baş ağrısı grubunun 8.90±4.0 olarak bulundu. İki grubun HADÖ anksiyete ve depresyon puanları arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı (p>0.05). Anatolian Journal of Psychiatry 2007; 8:281-286 Ağrı süresi ile psikiyatrik bozukluklar (depresyon ve anksiyete) arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmadı (p>0.05). Bu çalışmada en sık önerilen tedaviler sırasıyla analjezik %91.7 (n=55), seçici serotonin gerialım inhibitörleri (SSRI) %60 (n=36), antiemetik %29.3(n=17), trisiklik antidepresanlar (TCA) %20 (n=12), triptan %13.3 (n=8) ve b-blokördü %13.3 (n=8). SSRI, TCA ve analjezik tedavisi başlanan hastalarda migren ve gerilim tipi baş ağrısı tanıları açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmazken (p>0.05); triptan, antiemetik ve b-blokör başlanan hastalardan migren tanısı konan grup istatistiksel olarak anlamlı oranda yüksekti (p<0.05). Güleç Öyekçin ve ark. 285 _____________________________________________________________________________________________________ Tüm olguların %71.7’si (n=43) birden çok ilaç kullanırken, %28.3’ü (n=17) bir ilaç kullanmaktaydı. Birden çok ilaç kullanan grubunun %44.2’sine (n=19) depresif bozukluk, %9.3’üne (n=4) anksiyete bozukluğu, %4.7’sine (n=2) uyum bozukluğu ek tanısı konmuş; %41.8’sine (n=18) herhangi bir ek tanı konmamıştır. Bir ilaç kullanan grubunun %88.2’sine (n=15) herhangi bir ek tanı konmazken, %11.8’ine (n=2) anksiyete bozukluğu tanısı konmuştur. Önerilen ilaç sayısı açısından iki grubun ek psikiyatrik tanı dağılımı arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p=0.003). Migren tanısı konan hastaların %73.3’ü (n=22) kombine tedavi, %26.7’si (n=8) monoterapi; gerilim tipi baş ağrısı tanısı konan hastaların %70.0’ı (n=21) kombine tedavi, %30’u (n=9) bir ilaç kullanmaktaydı. Bir ilaç ve birden çok ilaç kullanma yönünden iki grup arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı (p>0.05). TARTIŞMA Baş ağrısı hastalarında psikiyatrik eş tanı sık görülen bir durumdur. Bu nedenle baş ağrısı hastalarının tedavi ve izlenmesinde, psikiyatrik değerlendirme ve tedavinin yeri önemlidir. Türk toplumunda yapılan bir çalışmada kronik migren tanısı konan hastalarda depresyon ve anksiyete risk etkeni olarak gösterilmiştir.30 Kronik gerilim tipi baş ağrısı hastalarında depresyon yaygınlığı %33.7 oranında saptanmış,31 migren hastalarının %78’inde, kronik gerilim tipi baş ağrısı hastalarının %64’ünde psikiyatrik bozukluk olduğu gösterilmiştir. Bu çalışmada iki tanı grubunda da psikiyatrik bozukluk oranı görece daha düşük bulunmuştur.32 Örneklem sayısı en önemli sınırlayıcı etkenlerden biridir. Çalışmamızda tüm baş ağrısı hastalarında en sık görülen psikiyatrik bozukluk majör depresif bozukluk olarak saptandı. Gruplar arasında psikiyatrik bozuklukların dağılımı açısından ise istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmadı. Yapılan çalışmalarda anksiyete bozuklukları, özellikle panik bozukluğu migren hastalarında topluma göre daha yüksek oranda bulunmuştur.33 Çalışmamızda gerilim tipi baş ağrısı hastalarında panik bozukluğu saptanmış, migren hastalarında saptanmamıştır. Daha geniş örneklem grubu ile yapılacak çalışmalarda bu oranların daha farklı olabileceği düşünüldü. Çalışmaya katılan kadın sayısının erkek sayısından çok olması, ‘Erkekler baş ağrısından daha mı az yakınıyor, daha mı az başvuruda bulunuyor?’ sorusunu akla getirebilir. Kadınlar baş ağrısından hem daha çok yakınmakta, hem de bu yakınmalarına daha çok psikiyatrik bozukluk eşlik etmektedir. Kronik ve epizodik gerilim tipi baş ağrısı saptanan kadınlarda hastalıkla olumsuz başa çıkma yöntemlerinin daha sık kullanıldığını belirten çalışmalar vardır.34 Bu çalışmadaki toplam hasta sayısı göz önüne alındığında, kadın hastaların baş ağrısı yakınması ile daha sık başvurduğu görüşünü desteklekmektedir. Bu çalışmadaki hastalarda en sık önerilen ilaçlar analjezik ve antidepresanlardır. Çalışmamızda birden çok ilaç kullanma oranı yüksek bulunmuştur. Psikiyatrik eş tanıların varlığı birden çok ilaç önerilmesiyle ilgilidir. Sonuç olarak bu çalışmada migren ve gerilim tipi baş ağrısına eşlik eden psikiyatrik eş tanılar açısından anlamlı bir fark saptanmamıştır. İki grupta da en sık majör depresif bozukluk eş tanısı konmuştur. İki grupta da çoklu tedavi yaklaşımı yüksek oranda bulunmuştur. Çoklu tedavi kullanan hastalarda bir ilaç kullanan hastalara göre psikiyatrik eş tanı anlamlı oranda daha yüksektir. Psikiyatrik eş tanı varlığının birden çok ilaç kullanılmasında belirleyici bir etken olduğu düşünülmüştür. Bu çalışmada örneklemin küçük olması çalışmanın sınırlılıklarındandır. Daha geniş bir örneklem grubu ile yapılacak çalışmalar bu konu hakkında daha ayrıntılı bilgi verebilir. KAYNAKLAR 1. Ramussen BK. Epidemiology of headache. Cephalalgia 1995; 15:45-68. 2. Pryse-Phillips W, Findlay H, Tugwell P, Edmeads J. A Canadian population survey on the clinical, epidemiological and societal impact of migraine and tension type headache. Can J Neurol Sci 1992; 19:333-339. 3. Stewart WF, Lipton RB, Simon D. Work-related disability: results from the American Migraine Study. Cephalalgia 1996; 16:231-238. 4. Pesa J, Lage MJ. The medical costs of migraine and comorbid anxiety and depression. Headache 2004; 44:562-570. Anadolu Psikiyatri Dergisi 2007; 8:281-286 286 Baş ağrısı tipi ile psikiyatrik eş tanı, depresyon ve anksiyete düzeyleri … _____________________________________________________________________________________________________ 5. Lance JW. Mechanism and Management of Headache. Oxford, BH, 1998, p.158-175. medical services: a Danish population study. J Epidemiol Comm Health 1992; 46:443-446. 6. Olsen J, Tfelt-Hansen P, Welch KMA. The Headaches. New York, Raven Press, 1993, p.437543. 21. Bentsten L. Central sensitization in tension-type headache-possible pathophysiological mechanisms. Cephalagia 2000; 20:486-509. 7. Abu-Arefe I, Russell G. Prevalence of headache and migraine in school children. Br Med J 1994; 309:765-769. 22. Jensen R, Sandrini G. Chronic tension-type headache. J Olsen, P Tfelt-Hansen, KMA Welch (eds.), The Headaches, New York, Raven Press, 1993, p.503-508. 8. Ozge A, Bugdayci R, Sasmaz T, Kaliagası H, Kurt O, Karakelle H, et al. The sensitivity and specifity of the case definition criteria in diagnosis of headache: a school based epidemiological study of 5562 children in Mersin. Cephalalgia 2002; 22:791-798. 9. Rasmussen BA. Epidemiology of headache. Cephalalgia 2001; 21:774-777. 10. Bille B. A 40-year follow up of school children with migraine. Cephalalgia 1997; 17:488-491. 11. Maizels M, Burchette R. Somatic symptoms in headache patients: the influence of headache diagnosis, frequency, and comorbidity. Headache 2004; 44:983-993. 12. Wacogne C, Lacoste JP, Guillibert E, Hugues FC, Le Jeunne C. Stress, anxiety, depression and migraine. Cephalalgia 2003; 23:451-455. 13. Houy-Schaufer S, Grotemeyer KH. Shmerz 2004; 18:104-108. 14. Kececi H, Dener S, Analan E. Co-morbidity of migraine and major depression in the Turkish population. Cephalalgia 2003; 23:271-275. 15. Torelli P, D’ Amico D. An updated review of migraine and co-morbid psychiatric disorders. Neurol Neurosci Sci 2004; 25(Suppl.3):234-235. 16. Hung CI, Wang SJ, Hsu KH, Juang YY, Liu CY. Risk factors associated with migraine or chronic daily headache in out-patients with major depressive disorder. Acta Psychiatr Scand 2005; 111:310-315. 17. Solomon S, Newman CL. Epizodic tension type headache. SD Silberstein, RB Lipton, DJ Dalessio (eds.), Wolff’s Headcahe and Other Head Pain, seventh ed., New York, Oxford University Press, 2001, p.238-246. 18. Rasmussen BK, Jensen R, Schroll M, Olsen J. Epidemiology of headache in a general population - a prevalence study. J Clin Epidemiol 1991; 44:1147-1157. 19. Rasmussen BK. Tension type headache, cluster headache and miscellaneous headaches, epidemiology. J Olsen, P Tfelt-Hansen, KMA Welch (eds.), The Headaches, New York, Raven Press, 1993, p.439. 20. Rasmussen BK, Jensen R, Olsen J. Impact of headache on sickness absence and utilisation of Anatolian Journal of Psychiatry 2007; 8:281-286 23. Janke EA, Holroyd KA, Romanek K. Depression increases onset of tension-type headache following laboratory stress. Pain 2004; 111:230238. 24. Holroyd KA, Stensland M, Lipchik GL, Hill KR, O’Donnell FS, Cordingley G. Psychological correlates and impact of chronic tension type headaches. Headache 2000; 40:3-16. 25. Headache Society. Headache Classification Committee of the International Classification and diagnostic criteria for headache disorders, cranial neuralgias and facial pain. Cephalalgia 1988; 8 (Suppl.7):1-96. 26. First MB, Spitzer RL, Gibbon M. Structured Clinical Interview for DSM-IV Axis I Disorders (SCID-I). Clinical Version. Washington D.C., American Psychiatric Press, Inc. 27. Çorapçıoğlu A. SCID-I Klinik Versiyon. Ankara, Hekimler Yayın Birliği Matbaası, 1999. 28. Zigmond AS, Snaith RP. The Hospital Anxiety and Depression Scale. Acta Psychiatr Scand 1983; 67:361-370. 29. Aydemir Ö, Güvenir T, Küey L, Kültür S. Hastane Anksiyete ve Depresyon Ölçeği Türkçe formunun geçerlilik ve güvenilirliği. Türk Psikiyatri Dergisi 1997; 8:280-287. 30. Karakurum B, Soylu O, Karatas M, Giray S, Tan M, Arlier Z, et al. Personality, depression, and anxiety as risk factors for chronic migraine. Int J Neuroscience 2004; 114:1391-1399. 31. Serrano-Duenas M. Chronic tension-type headache and depression. Rev Neurol 2000; 30:822826. 32. Breslau N, Davis GC, Andreski P. Migraine, psychiatric disorders, and suicide attempts: an epidemiologic study of young adults. Psychiatr Res 1991; 37:11-23. 33. Breslau N, Schultz LR, Stewart WF, Lipton R, Welch KMA. Headache types and panic disorder: directionality and specificity. Neurology 2001; 56:350-354. 34. Rollnik JD, Karst M, Piepenbrock S, Gehrke A, Dengler R, Fink M. Gender differences in coping with tension-type headaches. Eur Neurol 2003; 50:73-77.