Cilt:2 Sayı:11 Kasım 2015 Türkiye Akılcı İlaç Kullanımı Bülteni Cilt 2; Sayı 11; Kasım 2015 EDİTÖR Yayın Kurulu Bilimsel Danışma Kurulu Uzm. Ecz. Elif SARIGÖL Prof. Dr. İrfan ŞENCAN Prof. Dr. Ahmet AKICI ÇEVİRİ Prof. Dr. Özkan ÜNAL Ecz. Emre Umut GÜRPINAR Uzm. Dr. Muhammet Ali ORUÇ DÜZELTMEN Dr. Ali ALKAN Uzm. Dr. Kubilay ORANSAY Ecz. Mesil AKSOY Dr. Dyt. Pınar GÖBEL Bio. Züleyha YAVUZ Uzm. Dr. Fatma İŞLİ İLETİŞİM ADRESİ: Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, Söğütözü Mahallesi 2176. Sok. No:5 PK 06520 Çankaya/ANKARA Tel:+90 (312) 218 30 00 F:+90 (0312) 218 34 60 Soru ve önerilerinizi [email protected] e-posta adresine gönderebilirsiniz. 1 Türkiye Akılcı İlaç Kullanımı Bülteni Cilt 2; Sayı 11; Kasım 2015 İçindekiler Editörün Önsözü …………………………………….......................................................3 Diyabette Metforminin Güvenli Bir Şekilde Reçetelenmesi..…………………...….…4 Peter Davoren (Aust Prescr 2014;37:2–5) Çeviren: Ecz. Emre Umut GÜRPINAR 2 Türkiye Akılcı İlaç Kullanımı Bülteni Cilt 2; Sayı 11; Kasım 2015 Editörün Önsözü Metformin Tip 2 diyabetin farmakolojik tedavisinde ilk sırada tercih edilen ve kan glikoz seviyesinin kontrol altında tutulmasında kullanılan önemli bir ilaçtır ancak her ilaçta olduğu gibi metforminin de uygun olmayan kullanımında ciddi advers etkileri bulunmaktadır. Akılcı İlaç Kullanımı Bülteni’nin Kasım 2015 sayısında çevirisi yapılmış olan makalede metforminin güvenli bir şekilde reçetelenmesi için dikkat edilmesi gereken önemli hususlar ele alınmıştır. Avustralya kökenli bir dergiden yapılan bu çeviri incelenirken metforminin gebelik kategorisinin Avustralya’da C, Türkiye’de ise B olduğunun ve metin içerisinde geçen önerilen değişikliklerin sadece birer tavsiye olduğunun akılda tutulması ise önemlidir. 3 Türkiye Akılcı İlaç Kullanımı Bülteni Cilt 2; Sayı 11; Kasım 2015 Diyabette Metforminin Güvenli Bir Şekilde Reçetelenmesi (Australian Prescriber dergisinin izniyle orijinal metinden çevrilmiştir.) Orijinal makaleye aşağıdaki bağlantı üzerinden ulaşılabilir. Peter Davoren, Safe prescribing of metformin in diabetes (Aust Prescr 2014;37:2– 5) http://www.australianprescriber.com/magazine/37/1/article/1476.pdf Özet Metformin, tip 2 diyabetin farmakolojik tedavisinde ilk sırada tercih edilecek ilaçtır. Diyabeti olan hastalarda, mortaliteyi azalttığı gösterilen oral glikoz-düşürücü tek ilaçtır. En sık görülen advers (karşıt) etki ise gastrointestinal bozukluklardır. Düşük dozda başlamak ve giderek dozu arttırmak bu riski azaltmaktadır. Metforminin yemekle beraber alınması da, bu konuda yardımcı olabilmektedir. Metformin kullanımı konusunda, renal fonksiyonların azalması gibi birçok kontrendikasyon, ürün bilgisi kısmında listelenmiştir. Bu önerilere sıkı sıkıya bağlı kalmak ise, birçok hastanın değerli bir ilaca erişiminin engellenmesi anlamına gelebilir. Anahtar Kelimeler: biguanidler, laktik asidoz, tip 2 diyabet Giriş Metformin, hem açlık hem de tokluk kan glikoz seviyesini düşürür. Metformin, hepatik glikoz çıkışını azaltır1, periferal glikoz alımını yükseltir ve intestinal glikoz absorbsiyonunu geciktirebilir. Kullanımı, kilo alımıyla ilişkilendirilememiştir ve tek başına kullanıldığında hipoglisemi görülme olasılığı son derece düşüktür. Metformin, trigliserit konsantrasyonlarını düşürür ve total ve yüksek dansiteli lipoprotein kolestrolü üzerine, küçük ama yararlı etkileri vardır. 4 Türkiye Akılcı İlaç Kullanımı Bülteni Cilt 2; Sayı 11; Kasım 2015 Farmakokinetik Metformin, gastrointestinal sistemden absorbe olmaktadır ve oral biyoyararlanımı % 50-60 civarındadır. Metformin, geniş ölçüde dokulara dağılmaktadır. Plazma proteinlerine önemli ölçüde bir bağlanma göstermez ve kararlı durum konsantrasyonuna 24-48 saat içerisinde ulaşır. Plazma yarı ömrü 3,5 saattir. Metformin karaciğer metabolizmasına uğramaz ve ilacın % 90’ından fazlası değişmeden idrarla atılır. Klinik Kullanımı “Birleşik Krallık Prospektif Diyabet Çalışması”nda; metforminin diyabet ilişkili ve tüm nedenlere bağlı mortaliteyi azalttığı ve birinci sıra tedavi olarak kullanıldığında tip 2 diyabetli obez hastalarda miyokard enfarktüsünü azalttığı gösterilmiştir. Aynı zamanda mikrovasküler komplikasyon riskini de azaltmıştır ancak insülinlerden veya sülfonilürelerden daha etkili bulunmamıştır.2 ABD’de yapılan retrospektif kohort bir çalışmada; sülfonilürelerle kıyaslandığında metforminin, tip 2 diyabette birinci sıra tedavi olarak kullanıldığında, miyokard enfarktüsü ve inmeye bağlı hastaneye yatış ve ölüm oranının daha düşük olduğu gösterilmiştir. 3 Metformin diğer glikoz düşürücü ilaçlarla kullanıldığında etkilidir. Standart salım (3000 mg/gün, maksimum doz) ve uzatılmış salım (2000 mg/gün, maksimum doz) metformin preparatları piyasada mevcuttur. Uzatılmış salım preparatı günde bir kez alınabilmektedir. Kontrendikasyonlar ve Dikkat Edilmesi Gerekenler Metformin hakkında bilinenler arttıkça, alınan birçok önlemin güncelliğini yitirdiği görülmüştür. Hâlihazırdaki kontrendikasyonlara yönelik teklif edilen değişiklikler Tablo 1’de gösterilmiştir. Ürün bilgisine göre metformin, kreatinin klirensi 60 mL/dk’dan az olan, orta-ağır kalp yetmezliği olan, akut miyokard enfarktüsü olan ve majör bir ameliyat geçirecek olan kişilerde kontrendikedir. Metformin kullanımının güvenli olmadığı renal fonksiyon seviyesi net olarak bilinmemektedir. Birçok hekim, bozulmuş renal fonksiyonu olan hastalarda metformin kullanmaktadır. Kreatinin klirensinin 30 mL/dk’nın altında olduğu durumlar, ilaç kullanımına son vermeye uygun bir seviye olarak düşünülebilir, buna karşın daha düşük renal fonksiyona 5 Türkiye Akılcı İlaç Kullanımı Bülteni Cilt 2; Sayı 11; Kasım 2015 sahip bazı hastalar düşük dozları tolere edebilmektedir. Renal fonksiyon bozukluğu olan hastalarda kusma, ateşli hastalık, ishal veya doku perfüzyon bozukluğu görülmesi durumunda metformin alımı kesilmelidir. Laktik asidoz riskini tahmin etmede yetersiz kalması nedeniyle metforminin güvenliliğine karar vermek için serum laktat seviyesini rutin olarak ölçmeye gerek yoktur.4 Kanıtlar göstermektedir ki metformin hiç değilse kalp yetmezliği olan hastalarda yararlı olabilmektedir. 5 Kalp yetmezliğinin derecesi, elde edilecek yararın olasılığını belirlemez. Glikoz kontrol hedeflerinin mobil hastalardan daha farklı olduğu, dinlenme halinde veya minimal eforla kalp yetmezliği semptomları gelişen hastalarda, metformin reçete edilmemelidir. Bunun dışında, renal hastalık, kalp hastalığı veya altta yatan başka bir komorbidite olsa da sağlıklı sayılabilecek bireylerde metformin kullanılabilir. Komorbiditenin ağırlık durumuna göre, metformin dozunda azaltma yapılabilir ve hastalar doku perfüzyon bozukluğuna veya dehidratasyona zemin hazırlayan akut hastalıklar geçirdiklerinde, ilacı bırakmaları konusunda uyarılmalıdırlar. Metforminin, ameliyat planlandığında ve hastaneye yatmayı gerektiren diğer akut hastalıklarda kullanılması, mevcut duruma, renal bozukluklara ve enfeksiyona göre belirlenmelidir. Bu durumlarda, metforminin geçici süre kullanılmaması gerekebilir. Hamilelik Metforminin gebelik kategorisi C* olmasına karşın, edinilen veriler konjenital anomaliler açısından güven uyandırıcıdır.6,7 Ürün bilgisi, bu durumlarda metforminin değiştirilmesini önermektedir. Ancak, veriler bunu desteklememektedir. *(ÇN: insülinle Avustralya menşeili bir dergiden yapılan bu çeviri incelenirken metforminin gebelik kategorisinin Avustralya’da C, Türkiye’de ise B olduğunun akılda tutulması önemlidir.) Hiperglisemi bilinen bir teratojendir ve hamilelikte metforminin kesilmesi (insüline başlansa da başlanmasa da) sıklıkla önemli bir hiperglisemiyle sonuçlanmaktadır; bu da metformine devam edilmesinden daha tehlikeli bir durumdur. Metformin kullanımına, insülin dozu ayarlanırken devam edilebilir. Diyabet tedavisini düzenleyen birçok hekim, metformin kullanımına hamilelik boyunca devam etmekte ve sadece preeklampsi geliştiğinde ilacı kesmektedir. 6 Türkiye Akılcı İlaç Kullanımı Bülteni Cilt 2; Sayı 11; Kasım 2015 Gestasyonel Diyabet Büyük ölçekte yapılan randomize klinik bir araştırmada, metforminin gestasyonel diyabette insülinlere alternatif olabileceği gösterilmiştir. Perinatal sonuçlar benzerdir ancak bu araştırma perinatal mortalite açısından farkları belirleyecek şekilde yapılmamıştır.8 Laktasyon Ürün bilgisi, metforminin laktasyon boyunca kullanımını önermemektedir. Buna karşın, hamilelikte olduğu gibi, elde edilen veriler emziren kadınlarda metforminin kesilmesini desteklememektedir. Eğer anne emziriyorsa, yeni doğanlar yaklaşık olarak metforminin vücut ağırlığına göre hesaplanmış dozunun % 0,2’sini almış olurlar. Anne sütündeki metformin konsantrasyonu göreceli olarak aynı seviyededir ve emzirirken yapılan doz zamanlaması büyük ihtimalle maruziyeti değiştirmemektedir. 9 Gastrointestinal Karşıt Etkiler Bulantı, kusma, abdominal şişkinlik, diyare, anoreksi ve abdominal ağrı metformin kullanımında en çok görülen karşıt etkilerdir. Semptomlar çoğu zaman kendini sınırlar; ancak bazı hastalarda inatçıdır. Metformin kullanımına düşük dozlarda başlanmalı (500 mg/gün) ve gastrointestinal karşıt etki riskini azaltmak için daima yemekle birlikte alınmalıdır. Doz yavaş bir şekilde arttırılmalıdır. Metformini yıllar boyunca tolere edebilmiş hastalarda, gastrointestinal karşıt etkiler geliştirmesi nadir görülen bir durum değildir. Gastrointestinal rahatsızlık geliştiren hastalarda, nedenin metformin olup olmadığını anlamak için metformin kullanımının kesilmesi uygun olacaktır. Retrospektif bir çalışmaya göre, uzatılmış salımlı metformin kullanıldığında gastrointestinal etkilerin meydana gelme olasılığı, standart metformine oranla yarı yarıya düşüktür. 10 7 Türkiye Akılcı İlaç Kullanımı Bülteni Cilt 2; Sayı 11; Kasım 2015 Tablo Metforminin ürün bilgisi için önerilen değişiklikler** Halihazırda Ürün Bilgisinde Bulunan Bilgi Kontrendikasyonlar - Renal yetmezlik veya renal disfonksiyon (kreatinin klirensi <60 mL/dk) - Dehidratasyon, ağır enfeksiyon, şok, iyotlu kontrast maddelerin intravasküler uygulanması gibi renal fonksiyonlarda potansiyel değişikliğe neden olabilecek akut durumlar - Kardiyak yetmezlik, yakın zamanda geçirilmiş miyokard enfarktüsü, solunum yetmezliği, pulmoner embolizm, şok, akut ciddi kan kaybı, sepsis, gangren, pankreatit, gibi doku hipoksisine yol açabilecek akut veya kronik hastalıklar - Elektif major cerrahi Önerilen Değişiklik - Kreatinin klirensinin 30-60 mL/dk olduğu durumlarda doz azaltılması - Seçilmiş hastalarda kreatinin klirensinin <30 mL/dk olduğu durumlarda dikkatli bir şekilde ve yakından takip ederek kullanın - Dehidratasyon, ağır enfeksiyon, şok, iyotlu kontrast maddelerin intravasküler uygulanması (normal renal fonksiyonu olan hastalarda >100 ml’den fazla kontrast madde)gibi renal fonksiyonlarda potansiyel değişikliğe neden olabilecek akut durumlarda hastanın durumu stabil olana kadar metformin kullanımını bırak - Dokuda hipoksi, pulmoner emboli, şok, akut ve belirgin kan kaybı, sepsis, gangren, pankreatit durumlarında hastanın durumu stabil olana kadar metformin bırakılmalıdır - Kardiyak yetmezlik ve kronik solunum yetmezliği kontrendikasyonlardan çıkarılmalıdır - Renal fonksiyonlar stabil ise perioperatif kullanımı sürdürülebilir - Akut komplikasyon gelişirse bırak Uyarılar - Laktasyon - Hamilelik (kategori C) Hasta hamile kalmaya karar verdiğinde ve hamilelik boyunca diyabet, metforminle tedavi edilmemelidir ancak anormal kan glikoz seviyelerinden kaynaklanabilecek fetal malformasyon riskini azaltmak amacıyla insülin, kan glikoz seviyesini mümkün olan en normal seviyede tutmak için kullanılmalıdır - Kullanımı güvenlidir - Anormal kan glikoz seviyelerinden kaynaklanan fetal malformasyonlar, kan glikoz seviyesini iyi şekilde kontrol etmekle önlenir. Eğer metformin bunu sağlayacak en iyi ilaçsa, kullanılabilir. - Metforminin hamilelikte ansızın kesilmesinin, kan glikoz kontrolünde ani bozulmalara yol açtığı tespit edilmiştir. **(ÇN: Tablo’da gösterilen kontrendikasyonlar hali hazırda metforminin ülkemizdeki KÜB-KT bilgilerinde de yer almaktadır ancak yazarların belirttiği önerilen değişikliklerin sadece birer tavsiye olduğu unutulmamalıdır.) 8 Türkiye Akılcı İlaç Kullanımı Bülteni Cilt 2; Sayı 11; Kasım 2015 Vitamin B12 Malabsorbsiyonu Metformin bazı hastalarda, B12 vitamini malabsorbsiyonuna neden olmaktadır. Plasebo kontrollü bir çalışmada, metformin kullanan hastaların % 18.2’sinde referans değerin altında B12 seviyesi ve hastaların % 10’unda B12 yoksunluğu (4 yıl kullanım sonrasında) görülmüştür. Kontrol grubunda yer alan hastalardaki seviyenin oldukça yüksek olduğu saptanmıştır.11 Metformin kullanan hastalarda, yıllık olarak B12 seviyesinin ölçülmesi ve referans değerin altında değerlere sahip olan hastalarda B12 reçetelenmesi akılcı olacaktır. Laktik Asidoz Laktik asidoz, enerji yetmezliğinde hücrelerin hayatta kalabilmesi için vücut tarafından verilen adaptif fizyolojik bir yanıttır. Hastalarda hipoksemi geliştiğinde veya doku perfüzyonu azaldığında, laktat üretilir ve vücudun dengeleyici cevabı olarak asidoz meydana gelir. Metformin, benzer bir ilaç olan ve yıllar önce laktik asidoz sebebiyle piyasadan çekilen fenformin ile olan ilişkilendirilmesinden dolayı lekelenmiş, mağduriyet yaşamıştır.12 Fenforminin, periferal glikoz oksidasyonunu azalttığı ve böylece laktat sirkülasyonunu arttırdığı düşünülmüştür ancak bu durum metformin için geçerli değildir.13 Bir araştırma makalesinde, metformin kullanan hastalardaki tahmin edilen laktik asidoz insidansının üst limiti 100.000 hasta-yıl’da 4,3 olgudur. Bu sayı diğer tedavi grupları uygulanan hastalarda ise 100.000 hasta-yılda 5,4 olgu olarak belirtilmiştir. 14 Birçok yayın, metforminin sıklıkla kontrendikasyonlarına sahip hastalara reçete edildiğini vurgulamaktadır. Buna karşın, elde bulunan fatal laktik asidoz raporlarının sıklığı aralıklıdır. Bu ölümler neredeyse her zaman radyolojik araştırmalar için kullanılan intravasküler iyotlu kontrast maddelerle ilişkilendirilmiştir. Bu hastalarda, çoğu zaman altta yatan renal hastalıklar bulunmakta ve kontrast madde kullanımına bağlı olarak akut renal yetmezlik gelişmektedir. Daha sonrasında ise bu hastalarda işaretlenmiş metforminin birikimi meydana gelmektedir. 15 Radyolojik araştırma için metformin kullanımının geçici olarak kesilmesi, laktik asidoz riskini ortadan kaldırmaktadır. Buna karşın, takip edilecek olan uygun program konusunda birçok anlaşmazlıklar bulunmaktadır***.16 “The Royal Australian” ve “New Zealand College of Radiologists” dernekleri, eğer hastanın renal fonksiyonları normalse ve kontrast madde dozu 100 mL’ye kadarsa metforminin kesilmesini gerekli görmemektedirler. Renal fonksiyon 9 Türkiye Akılcı İlaç Kullanımı Bülteni Cilt 2; Sayı 11; Kasım 2015 bozuklukları olan hastalar ise işlemden 48 saat önce metformin alımını kesmelidirler ve renal bozukluk olmadığına ilişkin test yapıldıktan sonra tekrar başlamalıdırlar.17 Acil olarak radyolojik araştırma geçirmesi gereken hastalarda ise renal fonksiyonları korumak adına yeterli biçimde intravenöz hidrasyon yapılmalıdır. Metformin yoksunluğunun uzaması durumunda hiperglisemi oluşabilir ve dehidratasyon gelişebilir. Bu da daha önce renal hastalığı bulunan ve diyabetli hastaların renal fonksiyonlarında akut bir bozulmaya sebep olabilir. ***(ÇN: Metforminin ülkemizdeki KÜB-KT bilgilerine göre; iyotlu kontrast maddelerin intravasküler uygulanması, metformin birikimi ve laktik asidoz riskinde artış ile sonuçlanan böbrek yetmezliğine neden olabilmektedir. Metformin kullanımı intravasküler olarak uygulanan iyotlu kontrast maddelerin uygulanmasından 48 saat önce veya uygulama sırasında kesilmeli ve ancak 48 saat sonra böbrek fonksiyonlarının yeniden değerlendirilip, normal bulunmasını takiben yeniden başlanmalıdır.) Prediyabet Randomize bir çalışmaya göre, yüksek riskli hasta grubunda, metformin tip 2 diyabet gelişimini % 30 oranında azaltmıştır. Ancak aynı çalışmada, diyet ve egzersizle yapılan müdahalelerin metformine oranla diyabetten korunmada 2 kat daha etkili olduğu bulunmuştur. 18 Sonuç Tip 2 diyabette hipergliseminin yönetiminde, metformin ilk sıra tercih edilecek ilaçtır. Diyabetli obez hastalarda mortalite oranını düşürür. Gastrointestinal karşıt etki riski ise çok yaygındır. Diyabetli hastalarda, metformin kullanan hastalardaki laktik asidoz riskinin, kullanmayan kişilerden yüksek olmadığı görülmektedir. Ancak, intravasküler iyotlu kontrast maddelerin metforminle beraber kullanılması laktik asidoz riskini çok arttırmaktadır. Eğer doz azaltılırsa ve hasta akut hastalığı esnasında ilaç alımını keserse, ürün bilgisinde yer alan bazı kontrendikasyonlara karşın, hastalarda metformin kullanılabilir. Metforminin, hamilelikte ve emziren annelerde kullanımına ilişkin uyarılar ise yeniden gözden geçirilmelidir. 10 Türkiye Akılcı İlaç Kullanımı Bülteni Cilt 2; Sayı 11; Kasım 2015 Kaynaklar 1. Stumvoll M, Nurjhan N, Perriello G, Dailey G, Gerich JE. Metabolic effects of metformin in non-insulin-dependent diabetes mellitus. N Engl J Med 1995;333:550-4. 2. UK Prospective Diabetes Study (UKPDS) Group. Effect of intensive blood-glucose control with metformin on complications in overweight patients with type 2 diabetes (UKPDS 34). Lancet 1998;352:854-65. 3. Roumie CL, Hung AM, Greevy RA, Grijalva CG, Liu X, Murff HJ, et al. Comparative effectiveness of sulphonylurea and metformin monotherapy on cardiovascular events in type 2 diabetes mellitus. Ann Intern Med 2012;157:601-10. 4. Seidowsky A, Nseir S, Houdret N, Fourrier F. Metformin-associated lactic acidosis: a prognostic and therapeutic study. Crit Care Med 2009;37:2191-6. 5. Eurich DT, McAlister FA, Blackburn DF, Majumdar SR, Tsuyuki RT, Varney J, et al. Benefits and harms of antidiabetic agents in patients with diabetes and heart failure: systematic review. BMJ 2007;335:497. 6. Hague WM. Metformin in pregnancy and lactation. Aust Prescr 2007;30:68-9. 7. Gilbert C, Valois M, Koren G. Pregnancy outcome after first-trimester exposure to metformin: a meta-analysis. Fertil Steril 2006;86:658-63. 8. Rowan JA, Hague WM, Gao W, Battin MR, Moore MP; MiG Trial Investigators. Metformin versus insulin for the treatment of gestational diabetes. N Engl J Med 2008;358:2003-15. 9. Gardiner SJ, Kirkpatrick CM, Begg EJ, Zhang M, Moore MP, Saville DJ. Transfer of metformin into human milk. Clin Pharmacol Ther 2003;73:71-7. 10. Blonde L, Dailey GE, Jabbour SA, Reasner CA, Mills DJ. Gastrointestinal tolerability of extended-release metformin compared to immediate-release metformin tablets: results of a retrospective cohort study. Curr Med Res Opin 2004;20:565-72. 11. de Jager J, Kooy A, Lehert P, Wulffele MG, van der Kolk J, Bets D, et al. Long term treatment with metformin in patients with type 2 diabetes and risk of vitamin B-12 deficiency: randomised placebo controlled trial. BMJ 2010;340:c2181. 12. Shenfield G. Metformin: myths, misunderstandings and lessons from history. Aust Prescr 2013;36:38-9. 13. Marchetti P, Benzi L, Cechetti P, Giannarelli R, Boni C, Ciociaro D, et al. Plasma biguanide levels are correlated with metabolic effects in diabetic patients. Clin Pharmacol Ther 1987;41:450-4. 14. Salpeter S, Greyber E, Pasternak G, Salpeter E. Risk of fatal and non-fatal lactic acidosis with metformin use in type 2 diabetes mellitus. Cochrane Database Syst Rev 2010;CD002967. 15. Thomson KR, Varma DK. Safe use of radiographic contrast media. Aust Prescr 2010;33:19-22. 16. Goergen SK, Rumbold G, Compton G, Harris C. Systematic review of current guidelines, and their evidence base, on risk of lactic acidosis after administration of contrast medium for patients receiving metformin. Radiology 2010;254:261-9. 17. Royal Australian and New Zealand College of Radiologists. RANZCR guidelines for iodinated contrast administration. 2009. www.ranzcr.edu.au/quality-a-safety/resources/guidelines [cited 2014 Jan 7] 18. Knowler WC, Barrett-Connor E, Fowler SE, Hamman RF, Lachin JM, Walker EA, et al; Diabetes Prevention Program Research Group. Reduction in the incidence of type 2 diabetes with lifestyle intervention or metformin. N Engl J Med 2002;346:393-403. 11