halepli bir osmanlı mellahzâde mehmed mer`i paşa hayatı ve

advertisement
HALEPLİ BİR OSMANLI
MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA
HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Yazar
: Murat Dursun TOSUN
Düzeltmeler
: Murat Dursun TOSUN
Yayıma Hazırlayan
: Murat Dursun TOSUN
Kapak Tasarımı
: Murat Dursun TOSUN
1.Baskı
: Ocak 2016
1.Baskı olarak 100 adet basılmıştır.
ISBN
: 978-605-65187-8-2
Sertifika No
: 29474
Yayın Hakları
: Murat Dursun TOSUN
Haberleşme
: Murat Dursun TOSUN
[email protected]
Baskı
: RIHTIM Dijital Matbaa
Osmanağa Mah. Kırtasiyeci Sok.
No: 17 Kadıköy / İstanbul
TLF: 0 216 346 07 45- 46
FAKS: 0 216 346 07 06
[email protected]
HALEPLİ BİR OSMANLI
MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA
HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
SAYFA NO
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ……………………………………………………………………………………
GİRİŞ………………………………………………………………………………………
AMAÇ VE KAPSAM…………………………………………………………………
METODOLOJİ…………………………………………………………………………
ÖZET …………………………………………………………………………………….
1.BÖLÜM
MELLAHZÂDE MEHMED MER’i PAŞA…………………………………….
2.BÖLÜM
MER’İ PAŞA’NIN SİCİL-İ AHVAL’DE ANLATILAN SECERESİ………
3.BÖLÜM
SİCİL-İ AHVAL’İ DESTEKLEYEN DİĞER BELGELER…………………….
4.BÖLÜM
MUHTELİF BELGELERDE OLAYLARIN AKIŞI…………………………….
Mellahzâde Mehmed Mer’i Efendi’nin taltifi…………………………..
Mellahzâde Mehmed Mer’i Efendi’nin taltifi…………………………..
Mellahzâde Mehmed Mer’i Efendi’nin taltifi…………………………..
Halepli tüccarların Mer’i Efendi’nin terfisinden dolayı
memnuniyet telgrafı göndermesi…………………………………………..
Mehmed Mer’i Efendi aleyhindeki şikâyetin dikkate
alınmaması talebiyle Sadâret’e yazı yazılması………………………
Mehmet Mer’i Efendi’nin desteklenmesi……………………………..
Kolizade Receb'in Mehmed Mer’i Efendi hakkındaki
şikayetlerinin tahkiki……………………………………………………………
Mehmed Mer’i Efendi hakkındaki şikayetlerinin devam ettiği
Mahkeme üyelerinin Mehmed Mer’i Efendi’ye destek olması
Musa Menşi ve arkadaşları tarafından yollanan destek telgrafı
Kilis’in Karamel köyü halkından bazılarının şikâyeti………………..
Şeyho bin Haso’nun şikâyeti…………………………………………………
I
2
3
4
4
5
6
8
21
34
34
35
37
38
40
41
42
44
45
46
47
49
Mehmed Mer’i Efendi hakkındaki şikâyetin tahkiki………………
Mehmed Mer’i Efendi’nin Bağdad’a tayini…………………………….
Bağdad ve Haleb Ticaret Mahkemeleri Reisleri Sabri ve Mer'i
Efendilerin becayişleri Karşılıklı yer değiştirmeleri)……………….
Mellahzâde Mehmed Mer’i Efendi’nin terfii…………………………..
Mellahzâde Mehmed Mer’i Efendi’nin mal sandığına
bıraktığı emanet akçesi………………………………………………………….
Mellahzâde Mehmed Mer’i Efendi’nin mal sandığına
bıraktığı emanet akçenin ödenmesi……………………………………….
Mellahzâde Mehmed Mer’i Efendi’nin emanet akçenin
ödenmesi için mahkeme kararı alınması………………………………..
Milli Aşireti Reisi İbrahim Paşa soruşturması………………………….
Milli Aşireti Reisi İbrahim Paşa soruşturması için harcirah
ödenmesi……………………………………………………………………………….
Milli Aşireti Reisi İbrahim Paşa soruşturması için mahalline
hareket edilmesi tebliği………………………………………………………….
Mellahzâde Mehmed Mer’i Efendi’nin Paşa olması………………..
Mer’i Paşa’nın İskenderun bataklığı meselesinde soruşturma
komisyonu üyesi olarak atanması………………………………………….
Mer’i Paşa’nın İskenderun bataklığı meselesinde soruşturma
komisyonu üyesi olmasının sorun olması……………………………….
Mer’i Paşa’nın İskenderun bataklığı meselesinde komisyon
üyeliğiyle birlikte diğer görevde bulunmasının sorun olması…
Mer’i Paşa’nın Urfa mutasarrıf vekilliği………………………………….
Mer’i Paşa Urfa mutasarrıflığı’na atanmaz ise Siirt eski
mutasarrıfının atanmasının önerilmesi………………………………….
Mellahzâde Mehmed Mer’i Efendi’nin taltifi…………………………
Mellahzâde Mehmed Mer’i Efendi’nin taltifi…………………………
Necid mutasarrıfı tarafından Mer’i Paşa’nın övülmesi…………..
Mer’i Efendi’nin Meclis çalışmasına bir örnekler…………………..
Mellahzâde Mehmed Mer’i Efendi’nin mal sandığına
bıraktığı emanet akçesini alamadığı..…………………………………….
Mehmed Mer’ Paşa’nın mebusluktan istifa etmesi………………..
Mer’i Paşa’nın Antep’de bulunan Kavlık Suyu meselesiyle
İlgilenmesi…………………………………………………………………………….
II
50
52
56
57
58
63
66
68
69
72
74
75
77
80
83
85
86
92
88
94
95
101
106
Mer’i Paşa’nın Kudüs’de soruşturma komisyonunda
görevlendirilmesi…………………………………………………………………
112
Mer’i Paşa’nın işsizlik maaşı talep etmesi…………………………….
116
Halep'den Zor'a gelen Şerif Nasır b. Ali'nin icraatı
hakkında Mer’i Paşa’nın şikayeti…………………………………………
133
5.BÖLÜM
MEHMED MER’İ PAŞA’NIN OĞLU ABDÜLKADİR NASİH BEY…
136
Sicil-i Ahval’de Abdülkadir Nasih Bey………………………………….
137
Ziraat Bankası çalışanı Abdülkadir Nasih Bey………………………
140
Haleb Vilayeti Tahsilat Müdüriyeti'ne Nasih Bey’in tayini……
142
Abdülkadir Nasih Efendi’nin İstanbul müsakkafat
komisyonu azalığından istifa etmesi…………………………………..
145
Abdülkadir Nasih Bey’in jandarma tarafından dövülmesi……
152
Abdülkadir Nasih Bey’in gazeteciliği……………………………………
155
Sultan Mehmed Reşad’ın Çanakkale Gazeli ve Abdülkadir
Nasih Bey’in yazdığı tahmis…………………………………………………
155
6.BÖLÜM
BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞIYLA BİRLİKTE SURİYENİN DURUMU…
159
Şerif Hüseyin’in yayınladığı beyanname……………………………..
161
Türklerde ay ve yıldızın anlamı…………………………………………..
169
Hazreti Ali’ye hizmet ettiği için Ermeni cerrah’ın akrabalarına
vergi muafiyeti tanınması…………………………………………………..
172
Şerif Hüseyin Paşa'nın Mekke Emiri olarak tayini……………….
175
Şerif Nasır Paşa’nın terfisi…………………………………………………..
177
Şerif Nasır bin Hamid'in damadı Şerif Ahmed Mendili Efendi'nin
maaşına zam yapılması………………………………………………………
178
Hindistan'ı dolaşarak Batavya'ya giden Şerif Nasır Bey'in
İngiliz siyaset adamlarıyla olan münasebeti……………………….
179
Şerif Nasır Efendi'nin maaşının artırılması talebi………………..
181
Şerif Mendil b. Şerif Nasır El-Mendili’nin elbise parası……….
182
Şerif Hüseyin'in Mekke Emiri olarak tayin olabileceği………..
184
Şerif Hüseyin Paşa'nın padişahın huzuruna kabulü.……………
186
Şerif Hüseyin'in Padişah huzuruna kabulü………………………….
187
Şerif Nasır Bey'in Der-saadet'e gönderilmesi………………………
188
Ayandan Şerif Nasır’ın huzura kabulü için davet edilmesi…..
189
III
Şerif Nasır Efendi’nin Mecidi Nişanı'yla taltifi……………………..
Şerif Nasır Paşa'nın Babıali'ye daveti…………………………………
Şerif Nasır Bey'in ayan azalığına tayini esnasında kesilen
şerafet maaşının oğullarına bağlanması talebi……………………
Şerif Abdülmuttalib'in biraderzadesi Muhammed Nasır'ın
Mekke Emiri Şerif Hüseyin Paşa hakkındaki şikayeti…………..
Şerif Nasır Bey ile Mekke Emirinin uzlaştırılması………………..
Ayandan Şerif Nasır Bey'in, oğullarına tahsisini evvelce talep
etmiş olduğu maaş hakkında verdiği arzuhal……………………….
Şerif Nasır Bey'e birinci ve mahdumu Cemil Bey'e ikinci
rütbeden Mecidi Nişanı itası………………………………………………..
Mekke Emiri Şerif Hüseyin Paşa’nın kızından boşalan maaşın
diğerlerine tahsisi…………………………………………………………………
Müteveffa Şerif Nasır Bey'den münhal maaşın ailesine tahsisi
Şerif Ali Paşa'nın kızından boşalan maaşın biraderi
Şerif Nasır Bey’e tahsisine dair……………………………………………..
Şerif Nasır Bey'e ikinci rütbeden Nişan-ı Mecidi ihsanı………….
Şerif Ali Paşa'nın mahdumu (oğlu) Şerif Nasır Bey'in terfii…….
Şerif ailesine ait soy ağacı……………………………………………………..
Bahriye Nazırı Cemal Paşa’nın Suriye ve garbi Arabistan
ordu grubu kumandanlığına tayini………………………………………..
Suriye havalisinde isyan eden Arapların vaziyeti hakkında……
Cemal Paşa hakkında bilgiler………………………………………………..
Arapların durumu hakkında…………………………………………………
Mellahzâde Mehmed Mer’i Paşa’nın durumu………………………
Mellahzâde Mehmed Mer’i Paşa’nın madalyaları………………..
SONUÇ………………………………………………………………………………..
KAYNAKÇA…………………………………………………………………………..
DİZİN……………………………………………………………………………………
IV
190
191
193
195
198
200
202
204
206
209
212
215
216
219
220
223
227
242
257
259
261
266
KISALTMALAR
a.g.e
: Adı Geçen Eser
BOA.
: Başbakanlık Osmanlı Arşivi
DH.SAİD.d.
: Dahiliye Sicill-i Ahval İdare-i Umumiyesi
İ..DH..
: İrade Dahiliye
İ..HUS.
: İrade Hususi
HR.TO.
: Hariciye Nezaret Tercüme Odası
DH.MKT.
: Dahiliye Mektûbî Kalemi
BEO.
: Bâb-ı Âlî Evrak Odası
ŞD.
: Şûrâ-yı Devlet
İ..ML..
: İrade Maliye
İ.TAL.
: İrade Taltifat
İ..MMS.
: İrade Meclis-i Mahsus
DH.KMS.
: Dahiliye Nezâreti Kalem-i Mahsus Müdüriyeti
DH.MUİ.
: Dahiliye Muhaberat-ı Umumiye Dairesi
Y.EE.KP.
: Yıldız Esas Kâmil Paşa Evrakı
MF.MKT.
: Maarif Nezâreti Meclis-i Kebir-i Maarif
HR. SYS.
: Hariciye Nezâreti Siyasi Kısım
Y..A...HUS.
: Yıldız-Sadaret Hususi Maruzat
Hû
: Belgelerde geçen Hû, Allah’ın zâtına delâlet eden
ve ism-i a’zam ve ism-i celâl de denen Allah isminin kısaltılmış şeklidir.
V
VI
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
HALEPLİ BİR OSMANLI
MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA
HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
1
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
ÖNSÖZ
Birkaç ay önce Mehmed Mer’i Paşa’nın torunlarından Amr
Mallah’ın benimle İnternet ortamında bağlantı kurarak dedesine ait birkaç
belgeyi okumamı rica etmesiyle başlayan çalışma, nihayetinde bir kitaba
dönüştü.
Sürecin bu şekilde işlemesindeki başlıca etken Mehmed Mer’i
Paşa’nın çalışkan, dürüst ve görev üstlenmekten çekinmeyen, üstlendiği
görevi de layıkıyla yapmaya çalışan bir kişiliğe sahip olmasının beni
etkilemiş olmasıdır.
Mehmed Mer’i Paşa’nın hayatını incelerken okuduğum son belge
başka bir konunun da araştırılmasına vesile oldu. Bu konu da Arabistan’ın
ve Suriye’nin kaybıyla ilgili olarak Şerif Hüseyin merkezli olarak Osmanlıya
karşı takınılan tavrın işleyen sürecidir. Bu itibarla Mehmed Mer’i Paşa’nın
belgelerinden sonra bahsedilen hususlara ait belgeler incelenecek ve o
günlerde yaşananlar anlanmaya ve anlatılmaya çalışılacaktır.
Bu nedenle kitabın yazılmasına vesileyle olan Mehmed Mer’i
Paşa’nın torunu Amr Mallah’a ve belgelerin okunmasındaki katkılarından
dolayı Osmanlıca Tarih Edebiyat Grubu üyelerinden Hüseyin Dağ, Zafer Şık,
Mehmet Kahramanoğlu, Mustafa Demirel, Aşiyan Sahaf Etem Çoşkun,
Abdülkerim Satuk Buğra Karahan, Turan Kılıçaslan, Ersin Üçdemir,
Ömer Faruk Gedik, Zeki Özkan, Fırat Çağlayan, Yılmaz Akçaalan, Yunus
Emre Yıldız, Süleyman Köse, Muhammed Özler, Nihat Özyılmaz, İnci
Abaroğlu, Nazan Olgun, Melek Uzun, Hafize Bozkurt, Mahire Yazar
Kiremitçi, Ayşe Kaviloğlu, Şule İyigönül Atasagun ve Rümeysa Odabaş’a ve
Osmanlı Arşivi’nde görev yapan dostlarım Dursun Kayabaşı ile Ali Toköz’e
çok teşekkür ederim.
Murat Dursun Tosun
23 Aralık 2015
2
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Halep Meb’usu Mer’i Paşa (Müstafi)
GİRİŞ
Mehmed Mer’i Paşa’nın hayatı, aldığı eğitimine bağlı olarak
liyakatli, dürüst ve çalışkan olmasının katkısıyla önünün nasıl açıldığını ve
vezaret sahibi yapılarak daha önemli mevilerde kendisinden istifade
edilmeye çalışıldığını göstermektedir.
Mehmed Mer’i Paşa, bu konuda sadece bir örnektir. Osmanlı’nın
kontrolünde olan bölgelerde bulunan ve ayan diye de tabir edilen yörenin
ileri gelenlerini verdikleri görevlerle denedikleri başarılı olanları ise taltif
ederek, ödüllendirerek terfi ettirdikleri ve başka şekillerde hizmetlerinden
istifade yoluna gidildiği bilinmektedir.
Mehmed Meri Paşa’da bu nevi bir şahsiyettir. Küçük çaplı bir
memuriyetle başladığı memuriyet görevinden Paşalığa yükselmiş, Meclisi Mebusan’da görev yapmış, bunun yanında sayısız görev icra etmiş
birisidir. Bu nedenle hayatı incelenmeğe ve anlatılmaya değer
bulunmuştur.
3
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
AMAÇ VE KAPSAM
Giriş bölümünde de kısmen değinildiği gibi Osmanlı’da liyakat
sahibi memurların, gayerli olmaları ve dürüst çalışmaları halinde önlerinin
açık olduğunu gösteren örneklerden biri olması nedeniyle incelenmeye
değer bulunmuştur.
Elbette bu yol dümdüz değildir. Çalışılan süre içinde muhtelif
zorluklarla karşılaşılmış, rakipler oluşmuş, kıskançlıklar yaşanmış,
şikâyetler söz konusu olmuştur. Bunların hepsinin üstesinden gelebilmek
için önce adaletli olmak, sonra tevekkülle gayret etmenin gerekliliği bir kez
daha anlaşılmaktadır. Bu nedenledir ki çalışmadaki başlıca amaç örnek bir
durum olması nedeniyle nerede nasıl davranıldığını, nasıl çalışıldığını ve ne
sonuçlar alındığını ortaya koymaktır.
Başlangıçta sadece bir biyografı çalışması olarak başlayan kitap
yazımı, ilerleyen süreçte okunan belgelerin yön vermesiyle farklı bir tarafa
meyletmiş ve Arabistan toplumunun Osmanlı ile son dönem ilişkilerinin de
bir yönüyle incelenmesi sonucuna neden olmuştur.
METODOLOJİ
Çalışmada metod olarak benimsenen başlıca husus Başbakanlık
Osmanlı Arşivi’nde bulunan belgelerden yararlanmak olmuştur. Bunun
haricinde meclis tutanakları ve dönemin gazetelerinden de istifade
edilmiştir. Bunun yanında hiç şüphesiz konuyla ilgili literatürler de
taranarak daha önce yapılan araştırmalardan ve yayınlanan makale ve
kitaplardan da yararlanılmıştır.
Ancak en çok istifade edilen kaynaklar arşiv belgeleridr. Arşiv
belgelerinin konuya yön vermesiyle de meseleler daha geniş bir
perspektifde ele alınmaya çalışılmıştır. Buna bağlı olarak pek çok kez arşive
gidilerek belge taraması yapılmış ve günler süren okuma çalışmalarıyla
belgelerin transkripsiyonları satır satır, kelime kelime kontrol edilerek
çıkartılmıştır.
4
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
ÖZET
Mehmed Mer’i Paşa 26 Mart 1853 yılında Halep’de doğdu. Babası
tüccar ve ziraatçi Hacı Salih Ağa’dır. Mehmed Mer’i Paşa, Arapça ve
Osmanlı Türkçesini okuyup yazabildiği gibi Bedevi dillerine de hakimiyeti
bulunmaktadır. Çok iyi bir eğitim almıştır. Aldığı bu eğitim ve kişisel
becerisi sayesinde memuriyete girerek üstlendiği görevlerde başarılı
olmuştur.
İlk memuriyetine 24 yaşında iken 4 Mayıs 1876 tarihinde
başlamıştır. 40 seneye yakın değişik görevlerde bulunarak devlete hizmet
etmiştir. Hicaz Demiryolu ve 2. rütbeden Nişân-ı Âlî Osmanî Madalyası
sahibidir.
Halep merkezli birçok komisyonda yer alarak görev yapmış,
güvenilir ve çalışkan olduğundan hep aranılan isim olmuştur.
Hicaz Demir Yolu’nun yapımında gayretleri vardır. Mali konularda
hiçbir usulsüzlüğü olmamıştır. Bu nedenle sicili temizdir. Kendi parasını
bile devletin mal sandığına emaneten vermiş, senelerce alamamıştır.
Dikkat çeken balıca görevleri Halep Ticaret Mahkemesi Başkanlığı,
Halep Ziraat Bankası Meclis Yönetimi Üyeliği, Rum İli (Rumeli) Beylerbeyi,
Mekke-i Mükerreme “Ayn-i Zübeyde” su yollarının tamiri çalışmaları için
yardım toplanması, Urfa mutasarrıflığı vekâleti, Halep Belediye Reisliği,
Meclis-i Mebusan üyeliği ve Halep Evkaf Müdürlüğüdür.
Birinci Dünya Savaşı’nı da gören Mehmed Mer’i Paşa, Arabistan ve
Suriye’nin kaybı sürecini yaşadı. Yılların birikimi olan tecrübesiyle durumu
idare etmeye çalıştı. Her zaman Osmanlıya sadık kaldı ve kendisini bir
Osmanlı gibi hissetti. Suriye’nin kaybından ve yeni Türkiye’nin
kurulmasından sonra Suriye ile ilişkilerin yeniden kurulması sürecinde
arabulucu rolü üstlendi.
5
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
1.BÖLÜM
MELLAHZÂDE MEHMED MER’i PAŞA
Mellahzâde lakabının nereden gelmiş olabileceğiyle ilgili olarak
Osmanlıca sözlüklerde yapılan aramada ilginç sonuçlarla karşılaşılmıştır.
Mellah sözlük anlamı olarak farklı anlamlar içermektedir. Bunlar
şöyledir:
Mellah: (Mellâhân-Mellâhin-Mellâhun) Gemici. Kaptan. Denizci.
Mellah: Dalkavukluk eden, yaltaklanan. Tez tez yürüyen, hızlı yürüyen.1
Diğer bir sözlükde ise, sadece bir anlamı alınmıştır.
i. (Ar.milâhat “denizcilik”ten mellâh) Denizci, gemici, kaptan: Giryân olup
oldu Nûh-ı nevvâh / Deryâ-yı melâhatinde mellâh (Şeyh Gâlib’den). Olur
fermânına dil-beste hükm-i rûzigâr elbet / Eğer mellâh nâmın yazsa levh-i
bâdbân üzre (Ziyâ Paşa’dan). Babası, Avustralya açıklarında gemisiyle
birlikte
kaybolmuş
bir
mellâh… (Hâlit
Z.
Uşaklıgil’den).
● Mellâhan – Mellâhin i. (Fars. çoğul eki-ān ve Ar. çoğul eki іn ile) Gemiciler, denizciler, kaptanlar.2
Amr Mallah ile yaptığımız görüşmede atalarının tuz tüccarı
olduklarını, 18 ve 19. yüzyıllarda Halep yakınlarındaki Jabboul Tuz
Gölü'nün mültezimi olarak Osmanlı yetkilileri tarafından tayin edildiklerini
belirtmiştir. Ayrıca Mellahzâdelerin iyi bilinen Dulaim asimli bir Irak
kabilesine mensup olduklarını belirtmiştir. Dulaim kabilesi Irak’ın en büyük
ve en güçlü sünni kabilesi olarak da bilinmektedir.
Mehmed Mer’i Paşa 1853 doğumlu doğumdudur ve 1930’da vefat
etmiştir. Öldüğünde Suriye'deki son kıdemli Osmanlı paşası olma özelliğini
1
2
http://www.osmanlicaturkce.com/?k=mellah&t=%40
http://kubbealtilugati.com/sonuclar.aspx?km=MELL%C3%82H&mi=0
6
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
taşımaktaydı. Suriye’nin kaybından sonra, Suriye
kurulmasında katkısı olduğu da rivayet edilmektedir.
ile
ilişkilerin
Mehmed Mer’i Paşa, hayatının son günlerine kadar (Hamidi Fes)
olarak bilinen Sultan II. Abdülhamid tarafından giyilen fesi başından
çıkarmamıştır.
Mehmet Mer’i Paşa’nın 1927’de çektirdiği Fotoğraf
Mer’i ise, sıf. ve i. (Ar. ri‘āyet “gözetmek, korumak, yönetmek”ten mer‘і)
1. Yürürlükte bulunan, hükmü geçerli ve cârî olan (şey, özellikle kānun)
2. eski. Saygı gösterilen, riâyet edilen, mûteber (kimse) demektir.
Birleşik kelime yapıldığında “Mer’iyyü’l-hâtır: Hatırı sayılır, îtibarlı: Bir zat”
anlamına gelmektedir.3
Bu cümleden olarak Mehmed Mer’i Paşa da mer’iyyül-hâtır bir
insandır, sözü dinlenen birisidir. Üstlendiği işi sürüncemede bırakmama ve
olabildiğince en kısa zamanda en iyi sonucu alma çabası içinde olmuştur.
3
http://kubbealtilugati.com/sonuclar.aspx?km=MER%E2%80%99%C3%8E&mi=
0
7
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
2.BÖLÜM
MEHMED MER’İ PAŞA’NIN SİCİL-İ AHVAL’DE ANLATILAN SECERESİ
Bu konuyla ilgili daha önce incelediğim belgeler içerisinde
Mehmed Mer’i Paşa’nın seceresi en zenginidir diyebilirim. Sağlı sollu
olmak üzere yazılan görevlerine ek olarak ayrıca bir bir sayfa daha
düzenlenmiştir.
Kaydedilen bilgilerine göre Mehmed Mer’i Paşa 26 Mart 1853
yılında Halep’de doğmuştur. Babası tüccar ve ziraatçi Hacı Salih Ağa’dır.
Arapça ve Osmanlı Türkçesini okuyup yazabilen Mehmed Mer’i Paşa çok
iyi bir eğitim almıştır. 4 Mayıs 1876 tarihinde 24 yaşında iken ilk
memuriyetine başlamıştır.
Mehmed Mer’i Paşa Halep ve civarında kurulan çalışma
komisyonlarının neredeyse tamında görev almış, özellikle komisyonda
bulunması istenmiştir. Bu onun güvenilirliğinin ve çalışkanlığının bir
göstergesidir.
1892 yılında Hicaz Demir Yolu’nun yapımı için gösterdiği
gayretlerden ve yardım toplanmasındaki başarılı çalışmalarından dolayı
Hicaz Demiryolu Madalyası ile ödüllendirilmiştir. Yaptığı çalışmalarla
hazineye 45.000 kuruş ek gelir kazandırarak ve bunu hazineye terkederek
sadakatini göstermiştir.
Halep Ticaret Mahkemesi Başkanlığı yaptı. 26 Haziran 1905’de
Ziraat Bankası Meclis Yönetimine girdi. 5 Eylül 1905’de Rum İli Beylerbeyi
payesi verildi. 21 Haziran 1906’da Mekke-i Mükerreme’de bulunan “Ayn-i
Zübeyde” su yollarının tamiri için4 yardım topladı. Bir süre Urfa
4
Abbasi Halifesi Harun Reşid’in zevcesi Zübeyde Hanım tarafından yaptırılan su
yolları zamanla kullanılmaz hale geldiğinden kanun-i Sultan Süleyman’ın kızı
Mihrimah sultan tarafından gerekli masraf karşılanarak onarttırılmıştı. Zamanla
yine kullanılmaz hale geldiği anlaşılmaktadır.
http://www.yuzaki.com/content/view/2598/33/
8
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
mutasarrıflığı vekâletinde bulundu. 2. Rütbeden Nişân-ı Âlî Osmanî ile
ödüllendirildi. 20 Ağustos 1908’de 3. defa olmak üzere Halep Belediye
reisliğine getirildi. Meclis-i Mebusan’a seçildi. Akabinde Halep Evkaf
Müdürü oldu.
Arşiv Fon Kodu: DH.SAİD.d. Dosya No: 150, Gömlek No: 419,
Tarihi: 29 Zilhicce 1269, Konusu: Mehmed Mer'i Efendi; 1269 Haleb
doğumlu, Çiftçi Hacı Salih Ağa'nın oğlu bk. 18/111
Mellahzâde Mehmed Mer’i Efendi: Tüccar ve zürra’dan (ziraatci,
çifçi) müteveffa Hacı Salih Ağa’nın oğludur.
Binikiyüzatmışdokuz senesi Cemaziye’l-ahiresinin onbeşinde (26
Mart 1853) Halep’de tevellüt etmiştir.
Mekatib-i adidede mukaddimat-ı ulumu ba’det’-tahsil muallimin-i
mahsusadan Arabî ve Fıkh-i Şerif ile İbn Haldun ve İbnu’l-esir ve Ebu’l-Fida
ve Cevdet ve Naima gibi kütüb-i meşhûre-i tarihiyeyi ve teracim-i ahvâl
9
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
(hal tercümeleri) umur-ı maba’di (bundan sonraki işleri) ve Arabî ve Türkî
kütüb-i luğaviye ile edebiyat ve felsefe ve funûn-ı cedîde-i nâfiayı
okumuştur. Türki ve Arabî tekellüm (konuşur) ve kitâbet eder (yazar).
Binikiyüzdoksanüç senesi Rebiü’l-ahirinin dokuzunda (4 Mayıs
1876) yirmidört yaşında olduğu halde Halep Sancağı dahilinde Cebelüt-İsa
Çiftlik-i Hümâyununun faaliyet-i mahsusası mucebince ru’yet-i
muhasebesiyle idare-i haliyesinin tahkikine Hazine-i Hassa-i Şâhâne
Nezâret-i Celilesinden me’mur Salih Efendi’nin taht-ı riyasetinde teşekkül
eden komisyon a’zalığına ta’yin olunarak dört ay sonra istifa etmiştir.
Doksanyedi senesi şehr-i Ramazan-ı şerifinin yirmi beşinde (31 Ağustos
1880) fevkalade komiserlik me’muriyetiyle Halep vilayetine i’zam
buyrulmuş olan (gönderilen) Devletlü Said Paşa Hazretlerinin teşkil
eyledikleri ıslahat komisyonu fahri a’zalığına bi’t-tayin komisyon-ı
mezkûrun hitam-ı müddeti olan doksan sekiz senesi Saferinin yirmi
üçünde (25 Ocak 1881) bi’t-tabi münfail olub (bir şeye gücenib, etkilenip)
iki gün sonra vilayet-i mezbûre ticaret mahkemesinin muvakkat ve fahri
a’zalığına ve sene-i merkûme Rebiü’l-evveli gurresinde (1 Şubat 1881) iki
daireye taksim edildiği halde birleştirilen vilayet-i mezkûre devair-i
belediyesi umur-ı muhasebeye ve sairesini ru’yet etmek üzere teşkil
kılınan komisyonunun kezalik fahri a’zalığına intihab olunarak (seçilerek)
sene-i merkûme Cemaziye’l-ahiresinin yirmi beşinde (25 Mayıs 1881)
ikmal-i müddetle tabii infisal etmiştir (ayrılmıştır). Bir gün sonra yine
mahkeme-i mezbure a’zalığına intihab edilmiş (seçilmiş) ise de sinninin
otuzundan dûn olmasından (yaşının otuzdan aşağı olmasından) dolayı sarf
olunub doksan dokuz senesi Rebiü’l-evveli gurresinde (21 Ocak 1882)
ikiyüz yetmiş guruş maaş ile vilayet-i müşarün-ileyh istinâf hukuk
mahkemesi a’zâ mülazımliğine (maaşsız acemilik hizmeti) ta’yin olunmuş
ve me’muriyet-i mezkûre esnasında bin ikiyüz guruş harcirah ile Suriye
vilayeti Urban’ının (aşiretlerinin, çöl Araplarının) Halep vilayeti a’şarından
gasb eyledikleri mevaşi’ (koyun, keçi, davar) ve sairenin tahkik ve tedkiki
zımnında Hama Sancağında fevkalade olarak teşkil eden komisyon
a’zalığında ve ba’dehu vilayet-i müşarun-ileyha dahilinde Osman Paşa
Çiftliği’nin varislerine iadesiyle sair bazı muamelat icrası
me’muriyetlerinde bularak verese-i merkûmdan elli aded yüzlük Osmanlı
10
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
altunu ücret almış ve binüçyüzbir senesi Muharreminin (21 Kasım 1883)
yirmisinde vilayet-i mezbure ticaret mahkemesi a’za-i muvakkatası (geçici
azalığına) silkine intihab kılınmış ise de uhdesinde olan a’za mülazimliğini
tercihen istifa ederek binüçyüziki senesi Rebiü’l-evvelinin yirmisinde (7
Ocak 1885) teşkil eden ziraat odası a’zalığına dahi ta’yin ve binüçyüzdört
senesi Recebinin yirmialtısında ikibinbeşyüz guruşa iblağla
(yükseltilmeyle) me’muriyeti vilayet-i mezkûre ticaret mahkemesi
riyasetine tahvil olunmuş (nakledilmiş) ve doksanaltı senesi zarfında
uhdesine selâse (üç, üçüncü) ve binüçyüzüç senesi Rebiü’l-ahirinden
sâniye (ikinci) sınıf-ı sânisi rütbeleri tevcih buyrulmuştur.
Şimdiye kadar me’mur olduğu zamandan tahvil ve istifa ve ikmal
suretiyle ve sininin nizamiden dûn olması (yaşının olması gerekenden
düşük olması) sebebiyle infisal ederek minhüm olmuş ise de me’murin-i
haliyesi esnasında tüccardan Nasrullah Antaki’nin vekili Selim Tevfik
Efendi tarafından kendisiyle hey’et-i mahkeme aleyhine ikame olunan
iştikâ’ (şikâyet) ânnu’l-hükkâm davasından dolayı Der-saadet İstinaf
Ticaret Mahkemesi’nce icra olunan tahkikat-ı muhakeme neticesinde
berat-i zimmeti sabit olmuşdur. Müşteki vekilinin i’ta eylediği iştikâ’
(şikâyet) annu’l-hükkâm istid’asında ve şifahen serd eylediği izahatda
beyan olunan mevadd-ı usul muhakeme-i hukukiye-i kanun muvakkatının
ikiyüzaltmış ve atmışaltıncı maddelerinde gösterilen esbab-ı iştika’iden
olmayub mezkûr atmış altıncı madde mucebince bir gûna delail kanuniye
iradı ile isbat-ı müddeâ edilemediğine binanen kanun-ı muvakkat-ı
mezkûrun ikiyüzatmışikinci ve atmışaltıncı maddelerine tevfikan istid’a-yı
mezkûru ru’yete müttefiken karar verildiğine dair mahkeme-i mezkûrdan
verilen 3 Zilhicce Sene (1)304 (15 Nisan 1888) ve 10 Ağustos Sene (1)303
(22 Ağustos 1887) tarihli kararnamenin suret-i musaddakası (onaylı sureti)
merbuttur (iliştirilmiştir).
Halep vilayeti istinaf mahkemesi müddei-i umumisi İzzetlü Ahmed
Edib Efendi tarafından yazılan mülahazada (mütâlaa’da, değerlendirmede)
reis-i muma-ileyhin iffeti ve Adliye Nazırı Devletlü Cevdet Paşa Hazretleri
canibinden ilave kılınan mütalaa’da dahi müddei-i muma-ileyhin işbu
şehadeti tasdik kılınmıştır.
11
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Fi 17 Receb Sene (1)305 ve fi 17 Mart Sene (1)304 (30 Mart 1888)
Muma-ileyh Mehmed Mer’i Efendi uhdesine binüçyüzaltı senesi
Cemaziye’l-ahiresinin yirmisinde (21 Şubat 1889) terfien rütbe-i saniye
sınıfı mütemâyizi tevcih buyurulmuştur.
Muma-ileyhin maaşı binüçyüzondört senesi şevvalinin dokuzunda
1 Mart sene (1)313 (13 Mart 1897) icra kılınan tensikat-ı umumiyede
ikibinihiyüzaltı kuruşa tenzil edilmiştir.
Muma-ileyh hakkında bazı tüccar tarafından vuku’ bulan şikâyet
üzerine vilayet-i müşarün-ileyha adliye müfettişliğinin marifetiyle icra
kılınan tedkikat-ı seniyyesinde eğerci şikâyet-i mezkûr (zikr olunan
şikâyetler) azlini mültezim (azlini gerektirecek) derecede değilse de
mahalli-i mezkûrede imtidad-ı me’muriyetiyle (memuriyetinin devamıyla)
yerlü hükmünde bulunması ve kendilerinden memnun olmayan tüccar
tarafından şikâyetin tevalisi (devam etmesi) hasebiyle ba’dema
bulunduğu mahalde ifa-i me’muriyeti maslahaten tesiri mültezim
olacağına binaen ahar mahalle nakli muktezi (başka yere tayin edilmesi
gerekli) görülmüş olduğundan5 ancak intihab-ı adliye kararı vechile
üçyüzonbeş senesi Muharreminin yirmibirinde (22 Haziran 1897) 10
Haziran Sene (1)313 (22 Haziran 1897) maaş-ı haliyesi ve becayiş (karşılıklı
yer değiştirme) suretiyle Bağdad vilayeti merkez ticaret mahkemesi
riyasetine nakl buyrulmuştur.
Muma-ileyh bazı mu’teberanın serdiyle (sözleriyle) mahal-i
me’muriyetine gitmekden imtina’ eylemesine mebni sene-i merkûme
5
Daha önce hayat hikayesini kitaplaştırdığım, Kethüdazâde Mehmed Emin
Ağa’nın da başından benzer bir olay geçmiş Der-saadet’de yapılan yargılamasında
müşteki olduğunu iddia edenler iddialarını isbat edememişti. Neticede şikâyetin
bir çıkar çatışmasından ileri geldiği ortaya çıkmış olsa da Emin Ağa’nın a’yandan
olması nedeniyle görev yeri değiştirilmişti.
https://muratdursuntosun.wordpress.com/2015/10/27/kethudazade-mehmetemin-aga-tirebolu-voyvodasi-sebinkarahisar-kaymakami/
12
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Recebinin derununda 17 Teşrin-i-evvel Sene (1)313 (29 Ekim 1897) yerine
diğerinin ta’yiniyle infisal eylemiştir (görevinden ayrılmıştır).
Muma-ileyh Halep’teki emlak-ı seniyyeye dair bazı malumat arz
etmek üzere ba-irade-i seniyye Der-saadet’e gidecek olan on iki meb’us
meyanında fi 26 Şevval Sene (1)301 (19 Ağustos 1884) tarihinde intihab ve
Ma’ara kazası dahilinde bulunan Mevali Aşireti beynindeki münaza’
(çekişme) kesb-i şidded etmesi (şiddetlenmesi) üzerine tedabir-i siyasiye
ve ihtiyatiye ile fasıl ve halli içün 20 Rebiü’l-evvel Sene (1)306 (2 Ekim
1890) tarihinde vilayet me’mur edildiği ve havali-i mübareke-i Hicaziye’de
devam eden kaht u galadan (kıtlıkdan) dolayı iane cem’i hakkındaki idarei seniyyeye binaen vilayet hakimi (kadı) riyaseti tahtında 2 Zilhicce Sene
(1)307 (20 Temmuz 1890) tarihinde teşekkül olunan komisyon a’zalığına
ta’yin vilayet dahilinde Cedzâde Yusuf Efendi ile Çerkes Mahmud Beğ’in
mutasarrıf oldukları kura-yı malumenin nam-ı hazret-i tacdariye ferağı
zımnında bi’l-keşf kıymetin takdirine 10 Rebiü’l-ahir Sene (1)308 (23 Kasım
1890) tarihinde vilayetçe me’mur edilmiş ve Halep dış kal’asından satılan
arazinin tahkiki zımnında makam-ı âlî-i askeriyenin iş’arı üzerine hâkimin
riyaseti tahtında 27 Receb Sene (1)308 (8 Mart 1891) tarihinde teşekkül
eden komisyon a’zalığına ta’yin ve Der-saadet’de vuku’ bulan hareket-i arz
musabinine (deprem nedeniyle hastalığa yakalanmışlara) i’ta eylediği
ianeye binaen binüçyüzoniki senesi Şevvalinin yirmisinde Hicaz ve ebnâ-yı
hasta muavenet madalyası ve üçyüzondört senesi Zilhiccesinin
yirmibeşinde te’sisat-ı askeriye madalyası ihsan ve Müfettiş-i Umumi
Müşiri Şakir Paşa merkûm tarafından ıslahat ve i’marat-ı mülkiyeye dair
verilen mazbata hakkında meclis-i idarece icra olunacak müzakerede
bulunmak üzere fi 3 Mart Sene (1)313 (15 Mart 1897) tarihinde fahri
olarak ta’yin ve hükümete aid hususatdaki hüsn-i hidmetinden dolayı
binüçyüzotuzaltı senesi saferinin onaltısında terfian rütbe-i evveli sınıf-ı
sanisi tevcih ve üçyüzonyedi senesi Saferininn yirmiikisinde fi 18 Haziran
Sene (1)315 (30 Haziran 1899) ikibinaltıyüz guruş maaşla vilayet belediye
riyaseti vekâletine ta’yin ve sene-i merkûme Cemaziye’l-ahiresinin
onsekizinde 11 Teşrin’i-evvel Sene (1)315 (27 Ekim 1899) istifaen infikak
(istifa ederek görevden ayrılması) ile Halep’de saat kulesi inşası hakkında
vali riyasetinde fi 9 Rebiü’l-evvel Sene (1)317 (18 Temmuz 1899) tarihinde
13
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
teşkil edilen komisyon a’zalığına ve Hicaz Temiryolu içün iane cem’i
(yardım toplanması) zımnında fi 18 Receb Sene (1)318 (11 Kasım 1900)
tarihinde teşekkül eden diğer komisyon a’zalığına üçyüzondokuz senesi
Cemaziye’l-evvelinin yirmiüçünde fi 4 Teşrin-i-evvel Sene (1)316 (17 Ekim
1900) yediyüz guruş maaşla Halep istinaf mahkemesi hukuk dairesi
a’zalığına ta’yin edilerek o sırada beşyüzkırk guruş hatemi maaşla 15
Teşrin-i-sâni Sene (1)316 (28 Ocak 1901) tarihinden i’tibaren vilayet istinaf
müddei-i umumiliği vekâletinde bir müddet ifa-yı vazife eylediği ve
üçyüzondokuz senesi Zilkadesinin selhinde (16 Haziran 1892) Hicaz
Temiryolu (Demiryolu) Madalyası ihsan ve Halep’in zahire ihtiyacat
temliyesinden (doldurulmasından) te’mini zımnında fi 5 Nisan Sene (1)317
(18 Nisan 1901) tarihinde teşekkül eden komisyondan sanayi’ mektebinin
idaresi içün maarif müdirinin riyaseti tahtında teşekkül eden komisyona fi
1 Temmuz Sene (1)318 dahile cari olan Suş(n)ehri içün 10 Temmuz Sene
(1)318 (23 Temmuz 1902)’de ve arazi-i mevkûfe (vakıf arazisi) hakkında
tedkikat icrası zımnında fi 20 Mart Sene (1)319 (2 Nisan 1903)’da vilayet
defterdarı riyasetinde ve Haleb’de ma’mulat ve mahsulat-ı mahalliyeden
sergi küşadı hakkında makam-ı sadâretten sadır olan emr üzerine tekekül
edilen komisyonların riyaset-i seniyye ve a’zalıklarında vilayet-i mezkûre
mülhak Ma’ara kazası a’şarının ittifak hakkı kabadılmakda olduğundan
sever-i adide ile desais istimal olunduğundan bahisle a’şar-ı mezkûre
ihalesine 21 Mayıs (1)319 (3 Haziran 1903) tarihinde me’mur edilerek
sene-i mezkûrede ma’ruzatın feyzi olmadığı bazı kuraya burçak hasarı
vuku’ bulmuş olduğu halde sabıkından (öncekinden) yüzikibin küsür guruş
fazla bedelle ihaleye muvaffak olmuş ve kaza-i mezkûr naibinin sıfat-ı
resmiyyesine yakışmayacak bazı tabiratta bulunduğuna dair kaimmakamlıkdan vuku’ bulan iş’ar üzerine bu babda icra-yı tahkikatı zımnında
1 Haziran Sene (1)319 (14 Haziran 1903) me’mur olub vilayet-i mezkûre
dahilinde mefruş (her tarafa serilmiş) olan çekirgenin itlafı zımnında
valisinin taht-ı riyasetinde 23 Teşrin-i-evvel Sene (1)319 (5 Kasım 1903)
tarihinde ve virgü-yü şahsi içün 21 Kanun-i-evvel Sene (1)319 (3 Ocak
1904) tarihinde teşekkül olunan komisyon a’zalıklarında bulunarak
mekatib-i mevcudenin (mevcud okulların) ıslahıyla tezyidi müceddeden
teşekkül olunan vilayet maarif komisyonu a’zalığına 27 Kanun-i-evvel Sene
(1)319 (9 Ocak 1904) tarihinde fahri (gönüllü) olarak bi’t-tayin 31 Ağustos
14
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Sene (1)320 (13 Eylül 1904) tarihinde vilayete mülhak Kilis kazasının
a’şarından mütebaki kuranın fahriyyen ihalesi me’muriyetinde de
bulunarak mesai-i hayriyyesi üzerine henüz bilinmemiş olan dokuz karyeyi
ve evvelce teklifleri istizan olunan köylerede dörtbinelli guruş zamaim
isti’mal eylediği (fayda sağladığı) gibi ücret-i maktuası kırkbinbeşyüz
guruşu da hazineye terk ile ibraz-ı sadakat eylediği 26 Eylül Sene (1)320
(9 Ekim 1904) tarihinden 13 Kanun-i-evvel Sene (1)321 (26 Aralık 1905)
tarihine kadar dörtyüz guruş maaşla ikinci defa olarak vilayet istinaf
mahkemesi hukuk kalemi a’zalığında ve hey’et-i ittihamiye (savcılık)
riyasetinde bulunarak istifaen infikak ederek (istifayla görevinden
ayrılarak) güzeran (geçen) eden müdded zarfında gerek mahkeme-i
mezkûre ve gerekse hey’et-i ittihamiye müteallik vezaif-i müvekkelelerini
sıdk u istikametle ber-kemal-i gayret ve ihtimam ile hüsn-i ifa eylemiş ve
kendisü erbab-ı iktidar ve dirayetden bulunmuş olduğu ve bazı levazımatı mehamm-ı askeriyenin tedariki zımnında valinin taht-ı riyasetinde 1
Teşrin-i-sâni Sene (1)320 (14 Kasım 1904) tarihinde teşekkül eden
komisyon a’zalığına 9 Mart Sene (1)321 (22 Mart 1905) tarihinde Halep
Ticaret ve Ziraat ve Sanayi’ Odası a’zalığına ta’yin olunarak 13 Haziran Sene
(1)321 (26 Haziran 1905) tarihinde Ziraat Bankası Şu’besi İdare Meclisi
riyasetine ta’yin olunub hükümete aid hususatda ve cihet-i askeriyeye aid
mübayaatdaki (mal alımındaki) hizmetine binaen üçyüzyirmiüç senesi
Receb-i Şerifinin beşinde (5 Eylül 1905) terfian Rum İli Beğlerbeğiliği
payesinin ve Milli Aşireti Reisi İbrahim hakkında tevali eden (uzayıp giden)
şikâyat (şikâyetler) ve bu babda şeref-müteallik buyurulan irade-i
seniyyeye binaen teşekkül olunan hey’et-i tahkikiyeye 7 Eylül Sene (1)321
(20 Eylül 1905) tarihinde iltihak buyurularak şimendüfer isali üzerine bazı
ıslahat-ı mülkiye icrası zımnında vali riyasetinde 30 Teşrin-i-sâni Sene
(1)321 (13 Aralık 1905) tarihinde teşekkül olunan komisyon a’zalığına ve
Halep’e merbut (bağlı) İskenderun kazasındaki bataklık ameliyatıyla
kazanın maliye ve belediye ve nafiaya aid bazı muamelatında suistimal
vuku’u ihbar edilmesi üzerine vilayetin tensibi ve Bâb-ı Âlî’nin tasvibi ile 31
Kanun-i-evvel Sene (1)321 (13 Ocak 1906) yevmi bir lira-yı Osmani ücretle
icra-yı tahkikate me’mur edilip Halep’deki cevâmi’ ve mescid ve medaris
ve zevâya (zaviyeler) ve tekâya’nın (tekkelerin) hususatını tedkik etmmek
üzere 12 Haziran Sene (1)322 (25 Haziran 1906) tarihinde kezalik vali
15
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
riyasetinde teşekkül eden komisyon a’zalığına ta’yin ve mevdû-i uhde-i
kefalet olan vezaifi hüsn-i ifada ibraz eylediği mesai-i müceddide ve mesaii makbule-i ruyet-kârâneden naşi (kabul gören çalışmalarından dolayı)
üçyüzyirmidört senesi Rebiü’l-ahirinin yirmisekizinde (21 Haziran 1906)
ikinci rütbeden Mecidi Nişan-ı Zişanı ihsan ve Mekke-i Mükerreme’ye cari
Ayn-ı Zübeyde (su kaynağı) içün iane cem’-i zımnında şeref-sadır olan
irade-i seniyyeye binaen halep hâkiminin riyaset-i tahtında 19 Temmuz
Sene (1)322 (1 Ağustos 1906) tarihinde teşekkül edilen diğer komisyondan
istifalığına ve Halep’deki mekâtibin ıslahı hakkında hâkim-i muma-ileyhin
riyasetinde 11 Temmuz Sene (1)322 (24 Temmuz 1906) tarihinde teşekkül
edilen diğer komisyon a’zalığına ve muhtacin yehvin (basit ihtiyaçları)
ihtiyaçları zımnında 19 Ağustos Sene (1)322 (1 Eylül 1906) tarihinde
teşekkül eden diğer komisyon a’zalığına ve hatta maarif bakayasının tahsili
hakkında şeref-sadır olan irade-i seniyyeye binaen Maarif Müdiri
riyasetinde 25 Ağustos Sene (1)322 (7 Eylül 1906) tarihinde teşekkül
olunan komisyon a’zalığından 20 Kanun-i-evvel Sene (1)323 (2 Ocak 1908)
tarihinde ikinci defa olarak Halep belediye dairesine ta’yin olunarak
Yemen’e sevk olunacak İskenderun ve Harem taburlarına muktezi erzak
ve sairenin mübayası hakkında 8 Eylül Sene (1)323 (21 Eylül 1907)
tarihinde teşekkül olunan komisyon a’zalığında ve Halep’de icrası
müsaade-i seniyyeye iktiran eden at koşusu içün fevkalade kumandanı
birinci ferik ile diğer Ferik Fahri Paşa hazeratı riyasetinde teşekkül olunan
komisyonlar a’zalıklarında bulunmuş 22 Teşrin-i-evvel Sene (1)323 (4
Kasım 1907) tarihinde Mar’aş Sancağı Mutasarrıflığı vekâletine ta’yin
kılınmış ise de kable’l-kerime istifa etmiş ve Altıncı Ordu-yu Osmani’ye
gönderilecek top ve eslihanın saat-i isali hakkında fevkalade kumandanı
birinci ferik paşa hazretlerinin riyaset-i tahtında 29 Teşrin-i-sâni Sene
(1)323 (2 Aralık 1907) tarihinde teşekkül eden komisyon a’zalığına ta’yin
edilerek 21 Kanun-i-evvel Sene (1)323 (3 Ocak 1908) tarihinden 27 Şubat
Sene (1)323 (11 Mart 1908) tarihine kadar ikibinyediyüzelli guruş nısf
maaşla Urfa Sancağı vekâletinde bulunub müdded-i me’muriyeti zarfında
asayiş te’mini ve takviye-i inzibat ve emr-i mühim-i tahsisatda tebdil-i
teceddüd ile umur-ı idare-i livanın kaffe-i hususatında meşhud olan
ikdâmât-ı ciddiye-i reviyyet-kârânesi (çalışmalarındaki iyi halinden ve
düşünceli iş yapmasından dolayı) bi’l-vücuh-ı şayan-ı takdir idiğü ve ezher
16
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
cihet hoşnudi-i umumi kazandığı emval-i emiriyeden ve tegaüd sandığı
aidatından zimmet ve ilişiği olmadığı ve taht-ı silaha alınmakda olan redif
taburu içün i’mal olunacak elbise ve sairenin i’mal ve i’tası içün fevkalade
kumandanı birinci ferik paşa hazretlerinin riyaset-i tahtında 3 Mayıs Sene
(1)322 (16 Mayıs 1906) tarihinde teşekkül eden komisyon a’zalığına ve
Hicaz Temiryolu i’anesi içün vali riyasetinde teşekkül eden diğer komisyon
a’zalığına vilayet a’şarının ihalesi içün i’zam buyrulan ta’kib-i mürettebat
komisyonu a’zasından Safiyyüddin Beğ’in refakatindeki hey’et-i
müşavereye 9 Haziran Sene (1)324 (22 Haziran 1908)’de ta’yin olunub
uhdesine hükümete aid hususatda ibraz eylediği mesai-i haseneden naşi
(güzel çalışmalarından dolayı) üçyüzyirmialtı senesi Cemaziye’l-ahiresinin
dokuzunda ikinci rütbeden Nişan-ı Âlî-i Osmanî ihsan ve vilayet dahilinde
zuhur eden çekirgenin itlafı hakkında valinin riyaset-i tahtında 16 Haziran
Sene (1)324 (29 Haziran 1308) tarihinde teşekkül eden komisyon a’zalığına
ve 5 Ağustos Sene (1)324 (18 Ağustos 1908) tarihinde meclis idare-i vilayet
a’zalığına ve mezkûr a’zalığa ilaveten 7 Ağustos Sene (1)324 (20 Ağustos
1908) tarihinde üçüncü defa olarak Halep Meclis-i Beledi riyasetine ve 4
Ağustos sene minh (1324) (17 Ağustos 1908) tarihinde muhacirin ve nafia
komisyonları a’zalıklarına ta’yin ve mezkûr meclis idare a’zalığıyla belediye
riyaseti esnasında Meclis-i Meb’usan’ın ücyüzyirmidört senesinde vuku’
bulacak ictima’ı içün icra olunan intihabda (seçimde) ihraz-ı ekseriyet
eylemesine (çoğunluk sağlanmasına) mebni 11 Teşrin-i-sâni Sene (1)324
(24 Ocak 1909) tarihinde her iki me’muriyetinden dahi infikak eylediği
(ayrıldığı) ve gerek belediye riyasetinde ve gerek meclis idare azalığında
devam eden müddet-i me’muriyetlerinde haiz olduğu vukuf ve iktidar-ı
kanunisi ve hasafat-ı zatiyyesi (sağlam kişiliği) hasebiyle ibraz-ı asar-ı
(vazife) ru’yet ve sadakat eylemiş olduğu ve bir gunâ zimmet ve ilişiği
olmadığı Ma’ara kazası ile Urfa Sancağı vilayat-ı müşarün-ileyha meclis
idarelerinin ve belediye meclisiyle hey’et-i adliyesinin 29 Eylül Sene
(1)319 (12 Ekim 1903) ve 31 Ağustos Sene (1)321 (13 Eylül 1905) ve 31
Kanun-i-sâni Sene (1)321 (13 Şubat 1906) ve 11 Mart Sene (1)324 (24 Mart
1908) ve 11 Teşrin-i-evvel Sene (1)324 (24 Ekim 1908) tarihli
mazbatalarıyla makam-ı vilayetden kendisine kırksekiz kıt’a muharreratda
beyan kılınmış ve yine ve nişanlara nailiyyeti ol-babdaki ruûs ve berat-ı
hümâyûn ile Divân-ı Hümâyûn teşrifatının 3 Kanun-i-sâni Sene (1)324 (16
17
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Ocak 1909) tarihli müzekkeresi cevabiyesinden anlaşılmış ve zikr olunan
mazabata ve muharreratıyla ruûs ve berevat-ı hümâyûn Sicill-i Ahval
İdare-i Umumiyesi’nce bade’l-mütalaa ifade edilmiştir. Müşarün-ileyhin
binüçyüzyirmiyedi senesi Receb-i Şerifinde (Temmuz-Ağustos 1909) 4
Ağustos Sene (1)325 (17 Ağustos 1909) ikibinyüz guruş maaşla mücedden
(yeniden) teşekkül edilen Halep Vilâyeti Evkaf Müdirliği’ne ta’yin olunduğu
Evkaf Nezâreti Sicil Şu’besinin 4 Ağustos Sene (1)325 tarihli vukuat
pusulasıyla bildirilmiştir.
Arşiv Fon Kodu: Dosya No: DH.SAİD.d. Dosya No: 18, Gömlek No:
111, Tarihi: 29 Zilhicce 1269, Konusu: Mehmed Mer'i Efendi; 1269 Haleb
doğumlu, Çiftçi Hacı Salih Ağa'nın oğlu bk. 150/419
18
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Sicill-i Umumi
İşbu zeyl onsekizinci defterin yüzonbirinci sahifesinde mukayyed meclisi mebusan a’zasından Mehmed Mer’i Paşa’nın zeylinden ma-bad’dır.
Teşkilat-ı cedide (teşkilatın yenilenmesi) icabınca mezkûr Halep
evkaf müdiriyeti birinci sınıf olduğu halde müşarün-ileyhin hin-i teftişinde
ikinci sınıf üzerine muamele icrası sehivden münbais olduğu (yanlışlıkla
yapıldığının meydana çıktığı) cihetle sınıfının birinciye tashihiyle
(düzeltilmesi, yükseltilmesiyle) maaşının üçbin guruşdan i’tası 19 Ağustos
Sene (1)325 (1 Eylül 1909) tarihinde nezaretden (bakanlıkdan)
muhasebeye tebliğ kılındığı 19 Ağustos Sene (1)325 (1 Eylül 1909) tarihli
vukuat pusulasında gösterilmişdir.
Müşarün-ileyhin Halep merkez sancağı mebusluğuna 10 Teşrin-isâni Sene (1)324 (23 Kasım 1908)’de intihab olunarak (seçilerek) birinci
sene-i ictimaiyeyi müteakib icra kılınan tensikatda (düzenlemede) Halep
Vilayeti Evkaf Müdirliği’ne ta’yini cihetiyle mebuslukdan infikak eylediği
(ayrıldığı) Meclis-i Meb’usan Hey’et İdare Başkitabeti’nden 4 Ağustos
Sene (1)329 (17 Ağustos 1913) tarihli müzekkere-i cevabiyesinden
anlaşılmışdır.
Müşarün-ileyh binüçyüzyirmidokuz senesi Recebinin yedisinde fi
21 Haziran Sene (1)327 (4 Temmuz 1911) müdiriyet-i mezkûreden istifa
etmiştir.
Müşarün-ileyhin mezkûr müdiriyetde iken bir heneden dolayı
rüşvet aldığı iddia olunan defter-i hakani müdiri hakkında tahkikat icrası
içün teşekkül eden komisyon riyasetiyle Halep’deki Osmaniye Cami-i
Şerifi’ne aid iki arsadan dolayı olan münaza’anın tedkiki ve Halep Cami-i
Kebir avlusuna aid akaratın icarı (kiracısı) ve medarisin (medresenin) hal
ve zaman ile mütenasib suretde tanzim ve ıslahı ve Kuddusi Şerif’de
Sahretullahü’l-müşerrefe üzerindeki gar-ı şerifin kapusu açılarak hafriyat
icra olunduğu (kazı yapıldığı) hakkındaki ihbaratın tahkiki ve ziraatın
terakki ve te’alisi istikmali (yükselme ve ilerlemesinin sağlanması) ve
19
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
ma’mulat ve mensucat-ı dahiliyede en ileri gidenlere tevzi’i mukarere
(dağıtılması kararlaştırılmış) olan mükâfat-ı nakdiyenin ta’yin ve derecatı
ve vilayet-i mezkûre mülhakatından çekirgenin çare-i itlafı belediye
azalığıyla ahiren tanzim kılınan ziraat nizamnamesi ve hilal-i ahmer
komisyonu ve istikraz-ı dahili tahvilatının temin-i füruhtu (satışının
sağlanması) ve idaire-i hususiye-i vilayat kanununun vermiş olduğu
selahiyet mucebince halkın ıslah ve refahını temin edecek suretde tevsi’-i
selahiyet yolunda icab edecek livaih-i kanuniye (kanun layihası) ve
nizamiyenin ihsarı ve asakir-i Osmaniye içün ianeten tedarik edilecek
melbusatın cem’i ve belediyeye aid bazı umurun müzakeresi Suriye aşairi
ile Halep aşairi arasındaki mesailin adat-ı aşaire tevfikan nakl ve tesviyesi
ve ahz u gasb olunan muhteviyatının istirdadı zımnında teşekkül eden
komisyonlar aza ve riyasetlerinde bulunduğu ve ahiren icra kılınan
intihabda (sonradan yapılan seçimde) haiz-i ekseriyet olarak meclis-i
umumi-i vilayet a’zalığına ta’yin kılındığı bi’l-mütalaa görülüp iade kılınan
25 Nisan Sene (1)325 (8 Mayıs 1909) ve 15 Kanun-i-evvel Sene minh (28
Aralık 1909) ve 3 Kanun-i-sâni Sene minh (16 Aralık 1910) ve 17 Şubat Sene
minh (2 Mart 1910) ve 11 Nisan Sene (1)326 (24 Nisan 1910) ve 8 ve 9
Mart Sene (1)327 (21-22 Mart 1911) ve 10 Nisan Sene minh (23 Nisan
1911) ve 16 Haziran Sene (1)329 (29 Haziran 1913) ve 7 Temmuz Sene
minh (20 Temmuz 1913) ve 20 Ağustos Sene minh (2 Eylül 1913) ve 8
teşrin-i-evvel Sene minh (21 Ekim 1913) ve 26 Kanun-i-evvel Sene minh (8
Ocak 1914) ve 23 Kanun-i-sâni Sene minh (5 Şubat 1914) ve ve 13 Nisan
Sene (1)329 (26 Nisan 1913) ve 18 Mayıs Sene minh (31 Mayıs 1913) tarihli
bir kıt’a telgrafname ile on dokuz kıt’a muharreratın ve ol-babdaki ve
varaka-i intihabiyeden anlaşılmıştır. Fi 21 Eylül Sene Eylül Sene (1)329 (4
Ekim 1913)
Müşarün-ileyh bu sene ictima’ eden meclis-i umumi-i vilayet
riyaset-i seniyyesine intihab (seçilip) ve ta’yin edilerek riyaset-i mezburede
sekiz (sene) ictimaide ifa-yı vazife eylediği ve meclisin hitamından evvel
riyaset ve a’zalıkdan istifa eylediği Halep vilayetinin 22 Eylül Sene (1)316
(5 Ekim 1900) tarihli tahrirat-ı cevabiyesinden anlaşılmıştır. Fi 22 Teşrin-ievvel Sene minh.(4 Kasım 1913)
20
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
3.BÖLÜM
SİCİL-İ AHVALİ DESTEKLEYEN DİĞER BELGELER
Mehmed Mer’i Paşa’nın Der-saadet istinaf ticaret mahkemesince
icra olunan tahkikat-ı muhakeme neticesinde berat-i zemini sabit
olduğunu sicil-i ahval’de görmüştük. Aşağıdaki belgelerde bununla ilgilidir.
İsmi
:Mer’i Efendi
Sinni
:Kırk altı (46) yaşındadır.
Memleketi
:Halep’de tevellüd etmiştir.
Menşe’i
:Halep Ticaret Mahkemesi Azalığı
Derece-i Malumatı :Müstahdeminden
bulunmasıyla
encümen-i
intihâbca malumatı derece-i kifayede görülmüştür.
Elsine-i saireye vakıf ise bildiği lisanın ya lisanların nevi : Türkçe ve
(Bedevice’ye) Arapça’ya vakıftır.
Becayiş veya tahvil-i me’muriyeti suretiyle intihab olunmuş ise şimdiki
me’muriyeti: Halep Ticaret Mahkemesi Reisi olub tahvilen Bağdad Ticaret
Mahkemesi Reisliği’ne intihab olunmuştur.
21
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Çanakkale Mebusu Arif İsmet Bey’in Mehmet Meri Paşa’yı
gazeteye verdiği demeçle (yaptığı açıklamayla) suçlaması üzerine Mer’i
Paya aynı gazeteye tekzib (yalanlama) yollamıştır.
5 Ocak 1910 tarihli Yeni Gazete
22
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Yeni Gazete İdare-i Aliyesi’ne
Halep Evkaf Müdiriyetine talebim ile ta’yin olunduğumdan dolayı
meclis-i ali-i meb’usan a’za-yı kiramından Arif İsmet Beğ Efendi Hazretleri
canibinden tenkid (eleştiri) buyurulduğunu gazete-i alilerinde mütalaa
eyledim. Meb’usluğu işbu me’muriyetin istihsaline (kazanılmasına) alet
ittihaz eylemediğimi efkâr-ı umumiyeye karşu isbat etmekliğim zaruri
bulunmağla gazete-i aliyyelerine müracaat ediyorum. Musaddak tercemei hal ile müsebbet (tesbit olunmuş) olduğu üzere meb’usluğa intihab
olduğumda Halep meclis idaresi a’zalığı inzimamıyla ikibin beşyüz guruş
maaşlı Halep belediye riyasetinde…
23
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
…üçüncü defa olarak bulunuyordum. İşbu iki me’muriyetle istirahat ve
mesalih-i zatiyemi terk ederek Der-saadet’e can attım. Ondan evvelki iki
defa riyasetde kanun dairesinde hareket etmeğe serbet
bırakılmadığımdan istifalarla infikak etmiştim (görevden ayrılmıştım). On
iki sene kadar Halep ticaret mahkemesi riyasetinde bulundukdan sonra
irade-i keyfi ile aynı me’muriyetle Bağdad’a tahvil olunduğum halde
gidememiştim. İkincisinde hey’et-i ithamiye riyaseti inzimamıyla iki defa
Halep istinaf hukuk mahkemesi a’zalığında bulundum. Birincisinde bir
müddet…
24
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
…istinaf müddei-i umumiliği vekâletini ifa eylemiştim. Urfa mutasarrıf
vekâleti kaleminde dört ay kadar bulunarak hükümetçe mühim addedilen
iki mes’elenin icrasına muvaffak olduğumdan asaletim vilayetden
Sadârete iki defa inha olunmuş iken hasbe’l-zaman tervic olunmamışıdi
(gereği yerine getirilmemişti). Bir çok tahkikatde vaz’-ı cümle Milli Aşireti
Reisi İbrahim Paşa’nın aleyhindeki şikâyetin tahkikatinde bulunarak
heman herkesçe malum olduğu üzere şaki-i merkûm, hakan-ı mahlu’
(tahttan indirilen padişah)6 tarafından mahmî olunduğu (korunduğu)
halde taadiyat (baskı) ve mezalimini ve devlet başına gaile çıkaracağını
diğer refika (arkadaş) ile ve müstakilen (birlikte ve ayrı olarak) Sadârete
arz etmiştim. Binaberin (bununla beraber)…
6
Sultan Abdülhamid’den bahsediyor.
25
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
…sekiz ay kadar vekâletle idare olunumuş bir evkaf müdiriyeti meb’usluk
nüfuzuyla istihsal edilmiş (kazanılmış) addedilmez. Meb’usluğun terki
esbabına gelince meclis-i müşarün-ileyhin birçok a’za-yı kiramınca malum
olduğu üzere geçen kışın bidayetden nihayetine (başından sonuna) kadar
romatizma ve göğüs ve diş nezleleri ızdırablarıyla geçirmişdim. Bâb-ı
zabtiye Sertabibi Ferik Salim ve etbâ-yı askeriyeden İzidor ve Doktor
Zanbaku Paşalar ile Kulalu hastahanesine me’mur Yüzbaşı Ömer Kuzu ve
Haydarpaşa hastahanesi etbâsından (görevlilerinden) Yüzbaşı Mehmed ve
Doktor Vizanyalidis ve Beyoğlu’nda Kilisa hanında ismini derhatır
edemediğim (hatırlayamadığım) Diş Tabibi ve Salim Paşa’nın tavsiyesiyle…
26
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
…Osmanlı hastahanesi Diş Tabibi Nişanyan ve Doktor Hamid Hüsnü
Beğlere müracaat idüb tavsiye eyledikleri muacelat (ilaçlar) isti’mal
edilmiş (kullanılmış) ve Burusa (Bursa) kaplıcalarına gidilmiş iken bundan
dahi semere hasıl olmamıştır. Tekaüde (emekliliğe) kesb-i istihkak (hak
kazanmak) içün üç sene kadar bir müddet kalmış olduğundan mesbuk
(geçmiş) emeklerimi muhafaza içün bâlâda (yukarıda) beyan olunduğu
üzere sekiz ay kadar vekâletde kalmış olan evkaf müdiriyetine bi’l-müracaa
ta’yin olundum. Hakikat bundan ibaretdir.
Halep Evkaf Müdiri Mehmed Meri7
Mellahzâde Mer’i Paşa’nın ve Arif İsmet Bey’in Mebus olduğunu gösteren
listeler
7
http://katalog.ibb.gov.tr/kutuphane2/sureli/02403_00487_1910M0104_1323
69.pdf
27
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Görüldüğü gibi Arif İsmet Bey, Mehmed Mer’i Paşa’nın
mebuslukdaki nüfuzunu kullanarak Halep Evkaf Müdürlüğüne geçtiğini
iddia etmiştir. Buna karşın Mehmed Mer’i Paşa’da sicil-i ahvalde kayıtlı
bilgilerini teyid eden bir açıklama yaparak işin doğrusunu anlatmıştır.
Mehmed Mer’i Paşa’nın anlatımlarından mebusluğu dönemini hep
rahatsızlıklarla geçirdiği anlaşılmaktadır. Halep ve Arabistan sıcağına alışık
olan birisi olarak İstanbul’un nemli ortamından olumsuz etkilenmiş ve
romatizma hastalığına yakalanmıştır. İlaç ve kaplıca tedavisi gördüyse de
olumlu netice alamamıştır. Öyle anlaşılıyor ki Halep’e dönüşünde bunun
da etkisi bulunmaktadır.
Halep kenti, hem 19. yüzyılda sınırları içerisinde yer aldığı sancağa,
hem de o sancağın bağlı bulunduğu vilayete adını vermiştir. Salnamelerde
kent, “Asya kıtasında bulunan ve Osmanlı vilayetleri içinde büyüklüğü ve
ticari öneminden dolayı en meşhur şehirlerdendir. Halep şehri
İstanbul’dan 263 saat uzaklıktadır” şeklinde tanımlanmaktadır. Toplam 33
adet vilayet salnamesine göre 19. yüzyılda Halep vilayetinin üç sancağı ve
24 kazası bulunmaktadır: Bunlar Halep, Urfa ve Maraş Sancaklarıdır.
Salnamelerdeki bilgiye göre “güneyde Suriye vilayeti, batıda Akdeniz ve
Adana vilayeti, kuzeyde Ankara ve Sivas vilayetleri, doğuda Zor Sancağı ile
Diyarbakır ve Elazığ vilayetleriyle sınırlıdır. Vilayetin batısından doğusuna
kadar olan uzunluğu 85 ve genişliği de 90 saattir”. Vilayetin paşa sancağı
olan Halep sancağı ise, aralarında Antakya, Kilis, Antep, İskenderun gibi
önemli ve büyük idari birimlerin yer aldığı adına “kaza” denen toplam 13
idari bölgeye ayrılmaktaydı. Urfa ve Maraş sancaklarına bağlı 4’er kaza
bulunmaktaydı. 19. yüzyılda Halep vilayeti dendiği zaman, bugünkü Halep
kentinin sınırlarını çok aşan bir bölge karşımıza çıkmaktadır.
Vilayetin güneybatısında bulunan Halep sancağı on dört kazadan
oluşmaktadır. Bunlar; sancağın merkezi Halep kazası, Antep, Kilis,
İskenderun, Antakya, Belen, Harim, Cisr-i Şuğur, İdlip, Mare, Bâb, Cebel-i
Sem’ân, Münbiç ve Rakka kazalarıdır.
28
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Halep bahçelerinin en belli başlı mahsulleri kayısı, fıstık, üzüm,
zeytin, dut, erik, vişne, kiraz, incir, nar, şeftali ve her çeşit sebze, yonca,
kerestelik kavak, söğüt ve karaağaçtan ibarettir. Halk ilkbahar ve yaz
mevsiminde bu bahçelerde gezintiye çıkar.8
8
http://www.orsam.org.tr/tr/trUploads/Yazilar/Dosyalar/20121016_Halepebook.pdf
29
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Diğer taraftan öyle görülüyor ki Arif İsmet Bey, sıradan işlerle
uğraşmayı sevmektedir. Dönemin İçişleri Bakanı Mehmet Talat Bey’le
kurduğu diyaloğ da buna işeret etmektedir.
30
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
9
31
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Mehmed Mer’i Paşa, Meclis-i Mebusan’da görev yaptığı süre
içinde çalışmalara da destek vermiştir. Meclise verdiği kanun yeklifi:
Teklifler
Halep Mebusu Mehmet Meri Paşa’nın Mehakimi Şer’iyenin
hükkâm ve ketebesinin tavzifi ve maaşlarının tespiti hakkında teklifi
kanunisi.
REİS- Teklifi okutuyorum.
Meclisi Mebusan Riyaseti Celilerine
Mehalkimi Şer’iye ha'kkındaki şikâyât, cümlenin malûmudur.
Şikâyâtı mezkûre iki esaslı cihettendir.
Birincisi; temyiz olunmakta olan ahkâmın haleli vakiden dolayı
hemen cümlesi nakledile gelmesi,
İkincisi; mehâkimi mezkûre ketebe'sinin, muvazzaf olmamalarıyla
humüsü hâsılatiyle iktifa edemeyerek, Kalemîye, Kaydiye gibi namlarla
nikâh, talak, nafaka gibi alelekser fukaraya ai't deâviden gayri kabili
tahammül ve kâtibin derece-i insafı ile mütenasip istifade-i nâmuayyeneye
meydan bulmalarıdır.
Mehâkimi mezkûrenin, ehemmiyeti itibariyle ıslahı ahvali pek
zaruri ve bu ıslahın devâiri saire misillü muhtaç olduğu cüzi fedakârlığın
ihtiyarı gayet elzemdir.
Binaenaleyh, veçhi âti dairesinde bu bapta müceddeden birkaç
kanun tanzimini teklif ederim.
Şöyle ki; Nüvvâbı (naibler) şer’iyye ile beraber bulunmak ve ita
olunacak ahkâmı şer’iyye bunların ittifak veya ekseriyetleriyle olmak ve
32
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
esbabı mucibe olmadıkça azolunmamak üzere Kaza ve Livâlarda ikişer ve
merkezi vilâyatta dörder âzâ bulundurulsun.
İşbu âzâ, Fıkhı Hanefi'de tedrise mezun ulemayı mahalliyeden
olarak intihapları, memur olacakları mahkemenin merkezindeki Meclisi
îdare ile mahallinde mukim bilcümle mezahibi şer’iyyede tedrise mezun
hocaların ittifak veya ekseriyeti mütlakalariyle intihap olunsun.
Ketebe dahi Na'ib ve Müftü ile, derse mezun ulemadan üç zat
marifeytiyle bilimtihan tayin edilsin.
Âzâ ve Ketebe bervech-i zir muvazzaf olarak maaşlarından başka
hiçbir akçe almaya selâhiyettar bulunmasın.
9 Şubat 1324 (22 Şubat 1909)
Halep Mebusu Mehmet Mer’i
Beher
Maaşı şehri âzânın maaşâtı
500 kuruş. Birindi sınıf Vilâyâtta.
400 kuruş. İkinci ve üçüncü sınıf Vilâyât ile birinci sınıf livalarda.
300 kuruş. İkinci ve üçüncü sınıf Livâlarda.
250 kuruş. Birinci sınıf Kazalarda.
200 kuruş. İkindi ve üçüncü sınıf Kazalarda.
Ketebenin maaşatı :
1 nci sınıf vilâyâtta 500 kuruş bir Kâtibe.
400 kuruş, 3 Muavinden her birisine.
400 kuruş bir Mukayyide.
33
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
4.BÖLÜM
MUHTELİF BELGELERDE OLAYLARIN AKIŞI
Mehmet Mer’i Efendi’ye ait ilk terfi belgesi 19 Mart 1879 tarihlidir.
Belgenin içeriğinden Mehmed Mer’i Efendi’nin ilk taltifini aldığı
anlaşılmaktadır.
Meri Paşa’nın 26 Mart 1853 doğumlu olduğu ve ilk görevine 24
yaşında başladığı değerlendirildiğinde taltif yazısının ait olduğu 16 Mart
1879 tarihinde 26 yaşında olduğu anlaşılmaktadır. Genç yaşına rağmen bu
başarısı onun liyakatine işaret etmektedir.
Arşiv Fon Kodu: İ.DH. Dosya No: 782, Gömlek No: 63618, Tarihi:
25 (Ra) Rebiü’l-evvel Sene 1296 (19 Mart 1879), Konusu: Anteb
hanedanından Rasim Bey ve Nuri Bey ve Haleb eşrafından Mer’i
Efendi'nin rütbeleri.
Devletlü Efendim Hazretleri,
34
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Ayntab hanedanından ve rütbe-i sani’ye mütemayizi (ikinci sınıf
rütbe sahibi) ashabdan esbak Paşazâde Rasim Beğ ve rütbe-i salise
ashabından kamus mütercimi Asım Efendi hafidi (torunu) Nuri Bey ve
Halep eşraf-ı ahalisinden Mellahzâde Mehmed Mer’i Efendi şâyân-ı
atıfet-i seniyye bulunduklarından ve bu misillü bende ve bendezegânın
saye-i âsâlet-vaye-i hazret-i şehinşâhide taltifat-ı merâhim ayât-ı seniyye
mazhariyetleri muvafık-ı şâyân-ı âlî idiğünden muma-ileyhima Rasim ve
Nuri Beğlerin birer derece terfi-i rütbe-i haliyeleri (terfi ettirilmeleri) ve
muma-ileyh Mehmed Mer’i Efendi uhdesine dahi rütbe-i salise tevcihi
hakkında her ne vechile emr u ferman inayet-nişân hazret-i şehinşâhi
şeref-sünuh ve sudur buyurulur ise mantuk-ı münifinin infazına ibtidar
edileceği beyanıyla tezkire-i senaveri terkim kılındı efendim.
Fi 25 (Ra) Rebiü’l-evvel Sene 1296 (19 Mart 1789)
Marûz-i çaker-i kemineleridir ki,
Reside-i desti tazim olan işbu tezkire-i samiye-i sâdâret-penâhileri
manzûr-ı hümâyûn-ı hazret-i padişâhi buyrulmuş ve ber-muceb-i istizan
muma-ileyhimanın rütbelerinin birer derece terfi’i ve Mehmed Mer’i
Efendi uhdesine dahi rütbe-i salise tevcihi müteallik ve şeref-sudur
buyrulan irade-i seniyye-i cenâb-ı şehinşâhi mantuk-ı münifinden
bulunmuş olmağla ol-babda emr u ferman hazret-i veliyyü’l-emrindir.
Fi 26 (Ra) Rebiü’l-evvel Sene 1296 (20 Mart 1879)
Mehmed Mer’i Paşa’nın ikinci terfisini aldığı tarih 33 yaşında iken
16 Ocak 1886’dır. Bu tarih itibarıyla Mehmed Mer’i Paşa’nın sahip olduğu
rütbesi bir üst rütbeye yükseltilmiştir.
Arşiv Fon Kodu: İ..DH.. Dosya No: 975, Gömlek No: 77003,
Tarihi: 10 Rebiü’l-ahir 1303 (16 Ocak 1886), Konusu: Haleb
hanedanından Mellahzâde Mehmed Mer’i Paşa ve İbrahim Paşazade
Hüseyin Bey'in taltifi.
35
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Atufetlü Efendim Hazretleri,
Halep hanedanından Mellahzâde Mehmed Mer’i Efendi ile
İbrahim paşazâde müteveffa Hacı Hasan Beğ’in mahdumu Mustafa Beğ
şayan-ı atifet-i seniyye olmasıyla bunlardan Meri Efendi’nin rütbe-i
haliyesi olan sâlisenin (üçüncü rütbenin) ma-fevkine (üstüne) ve Mustafa
Beğ’in dahi iş’ar-ı mahalli üzerine dahiliye nezaret-i celilesinin tezkiresinde
gösterildiği cihetle haiz olduğu kapucubaşılık rütbesinin saniyeye terfii
hususunda her ne vechile emr u ferman-ı hümâyûn-ı hazret-i padişâhi
şeref-sunuh ve sudur buyrulur ise mantuk-ı münifi infaz edileceği
beyanıyla tezkire-i senâveri terkim kılındı efendim.
Fi 8 Rebiü’l-ahir Sene (1)303 ve fi 2 Kanun-ı-sani Sene (1)301 (14 Ocak
1886)
Sadrazam Kâmil
Maruz-i çaker-i kemineleridir ki,
Reside-i dest-i tazim olan işbu tezkire-i samiye-i sâdâret-penâhileri
manzur-ı âlî olarak ber-vech-i istizan muma-ileyhimanın taltifleri hususuna
36
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
irade-i seniyye-i hazret-i hilâfet-penâhi şeref-müteallik buyrulmuş olmağla
ol-babda emr u ferman hazret-i veliyyü’l-emrindir.
Fi 10 Rebiü’l-ahir Sene (1)303 ve fi 4 Kanun-ı-sani Sene (1)301 (16 Ocak
1886)
Bende Süreyya
Mehmed Mer’i Paşa 16 Ocak 1886 tarihinde ikinci terfisini almıştı.
Bu kez 21 Şubat 1889 tarihli belgeden Mehmed Mer’i Efendi’nin Halep
Ticaret Mahkemesi Reisi olduğu ve yine terfi ettirildiği anlaşılmaktadır.
Arşiv Fon Kodu: İ.DH. Dosya No:1122, Gömlek No: 87756, Tarihi:
20 (C) Cemaziye’l-ahir Sene 1306 (21 Şubat 1889), Konusu: Haleb
Mahkeme-i Ticaret Reisi Mer’i Efendi'nin terfi-i rütbesi.
Yıldız Sarayı Hümâyûnu
Baş Kitabet Dairesi
Marûz-i çaker-i kemineleridir ki,
Halep Mahkeme-i Ticaret Reisi Mellahzâde Mehmed Mer’i
Efendi’nin haiz olduğu rütbe-i sani’yenin (ikinci sınıf rütbenin) sınıf-ı
mütemayize (bir üst rütbeye) terfi’i şeref-sudur olan irade-i seniyye-i
hazret-i padişâhi iktizâ-yı celilinden olmağla ol-babda emr u ferman
hazret-i veliyyü’l-emrindir.
37
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Fi 20 Cemaziye’l-ahire Sene (1)306 ve fi 9 Şubat Sene (1)304 (1 Şubat
1889) Ser-kâtib-i Hazreti Şehriyâri Bende Süreyya
4 Mart 1889 tarihinde Bâb-ı Âlî Tercüme Odası tarafından
Arapça’dan çevirisi yapılmış olan telgrafa göre Mer’i Efendi taltif edildiği
için tüccarlar bundan memnun olmuş ve teşekkür etmişlerdir.
Arşiv Fon Kodu: HR.TO.. Dosya No: 392, Gömlek No: 44, Tarihi:
(Arapça telgrafın tarihi) 29 Nisan 1888, Tercümesinin tarihi: 4 Mart 1889,
Konusu: Mahkeme-i Ticaret Reisi Mer'î Efendi'nin taltifinden dolayı
teşekkürü havi Haleb tüccaranı tarafından Sadaret'e gönderilen telgraf.
Bâb-ı Âlî Terceme Odası
Fi 20 Şubat Sene 1304 (4 Mart 1889)
Hülasa: Mahkeme-i ticaret reisi Mer’i Efendi’nin taltifinden dolayı
teşekkürü havi Halep tüccarânı tarafından mesned-i celil-i sadâretpenâhiye telgraf.
Mesned-i celil-i sadâret-penâhiye fi 17 Şubat Sene (1)304 (1 Mart
1889) tarihiyle Halep tüccaranından elliüç kişi tarafından takdim olunan
Arabiyyü’l-ibare telgrafnamenin tercemesidir.
38
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Avatıf-ı seniyye ve tevcihat-ı aliyye-i hazret-i padişâhiden olarak
rütbesinin terfi’iyle mazhâr-ı inâyet ve ihsan olmuş olan Halep Mahkemei Ticaret Reisi Mer’i Efendi bendelerinin avatıf-ı seniyye-i cenâbı
mülükaneden olarak terfi’-i rütbe etmesi sıdk u istikameti hasebiyle her
vechile taltif ve tesrire (sevindirilmeğe) şayan bulunduğu delil olmağla
bais-i şükr ü mahmidet-saz olduğu arz eyleriz. Ferman ve şayeste olduğuna
mebni efendi-i muma-ileyhin memnuniyet ve mesruriyeti bu kullarının
bais-i şükr ü mahmidedi olduğundan teşekkürname-i acizanemizi pişgâh-ı
meali iktinah-ı sadâret-penâhilerine arz ve takdime ictisar eyleriz (cesaret
gösteririz).
Mer’i Paşa’nın Abdullah Freres tarafından çekilmiş fotoğrafı. Abdullah
Biraderler veya "Abdullah Feres" Türkiye'de fotoğrafçılık sanatının
kurucuları olarak tanınan ve Ermeni asıllı olan kardeşlerin ticari adıdır.
İstanbul'da Tünel yakınlarında 1858'de
bir
fotoğrafçı
dükkânı
39
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
açtılar. Abdülaziz ve II.Abdülhamid tarafından ressam-ı hazreti şehriyari
(padişah hazretlerinin ressamı) unvanıyla ödüllendirildiler.10
18 Ağustos 1891 tarihli belgeden Halep Ticaret Mahkemesi Reisi
iken Mehmed Mer’i Efendi’den bir şikâyetin söz konusu olduğu
anlaşılmıştır. Buna karşın Halep eski müftüsü Abdülkadir Efendi Sadâret’e
yazı yazarak şikâyetin mesnetsiz olduğunu belirterek dikkate alınmamasını
istemiştir.
Arşiv Fon Kodu: HR.TO.. Dosya No: 396, Gömlek No: 47, Tarihi: 18
Ağustos 1891, Konusu: Haleb Ticaret Mahkemesi Reisi Mer’i Efendi
aleyhinde gönderilen şikayetnameye itibar olunmaması hakkında müftii sabık Abdülkadir Efendi tarafından Sadaret'e ariza.
Bâb-ı Âlî Terceme Odası
Fi 26 Eylül 1307 (8 Ekim 1891)
Hülasa: Halep Ticaret Mahkemesi Reisi Mer’i Efendi aleyhinde
gönderilen şikâyetnameye i’tibar olunmaması müfti-i sabık Abdülkadir
Efendi tarafından mesned-i celil-i Sadâret-i Uzmâ-ya ariza.
10
https://tr.wikipedia.org/wiki/Abdullah_Biraderler
40
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Mesned-i Celil-i Sadâret-penâhiye fi 12 Muharrem Sene 1309
tarihiyle Halep müfti-i sabıkı (eski müftüsü) Cabirizâde Abdülkadir Efendi
tarafından takdim kılınan Arabiyyü’l-ibare arizanın hülasasıdır.
Halep Ticaret Mahkemesi Reisi Mer’i Efendi’nin dirayet ve
istikameti müsellem (doğru) olduğu halde muma-ileyhi çekemeyen bazı
kimesneler tarafından bu günlerde bir takım şikâyetnameler gönderildiği
mesmu’ olduğundan (işitildiğinden) sırf müfteriyatdan (iftiradan) olduğu
derkâr olan mezkûr varakalara havale-i semi’ i’tibar buyrulmamasını
(işitilenlerin dikkate alınmamasını) bil’l-hassa rica eylerim. Emr u ferman
hazret-i veliyyü’l-emrindir.
Bazı tüccar Mehmed Mer’i Efendi’den şikâyetçi olduğu gibi bazıları
da onun yerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Arşiv Fon Kodu: HR.TO.. Dosya No: 397, Gömlek No: 35, Tarihi: 04
Haziran 1892, Konusu: Haleb Ticaret Mahkemesi Reisi Mer'i Efendi'nin
ibkası ricasına dair Haleb tüccarının gönderdiği ariza.
Bâb-ı Âlî Terceme Odası
Fi 23 Mayıs Sene 1308 (4 Haziran 1892)
41
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Hülasa: Halep Ticaret Mahkemesi Reisi Mer’i Efendi’nin ibkası ricasına
dair Halep tüccaranı tarafından Sadâret-i Uzmâ’ya ariza.
Mesned-i Celil Sadâret-i Uzmâ’ya fi 21 Mayıs Sene (1)308 tarihli ve
Halep tüccaranından Nikolaki hamisi ve rüfekasından ellibeşkişi imzasıyla
takdim kılınan Arabiyyü’l-ibare telgrafnamenin tercemesidir.
Halep tüccaran-ı şurasının arz ve iş’arını vazifeden add iderler ki
halife-i muazzam ve veli-nimet-i azam efendimiz hazretlerinin zılzelil-i
hümâyûnlarında müstazıl-i (gölgelenen) emn ü eman olarak Halep Ticaret
Mahkemesi Reisi Mer’i Efendi’nin iffet ve istikameti ve kavanin-i devlete
vukuf-ı tamı ve mesai-i fevkaladesi cihetiyle cümlemiz hukukumuzdan
dahi mutemetti’ ve emin olduğumuz halde muma-ileyhin tebdil-i
me’muriyeti mutasavver idiğü (kararlaştırılmış olması) mesmu’umuz
olarak (işitmemiz) kemal-i derece mucib-i ye’is u fütur (büyük ümitsizlik ve
karamsarlığa sebep) oldu binaenaleyh temin-ı hukuk-ı acizanemiz içün
muhakeme-i ticaretin kesb ettiği hal intizamını sıyâneten (mahkeme ve
ticaretin korunması için) muma-ileyhin (Mer’i Efendi’nin) burada ibkasıyla
(kalmasıyla) sair me’murin-i sadıkaya (diğer sadık memurlara) bir tâziyânei sevk u gayret (gayrete sevk ve vesile) olmak üzere muma-ileyhin
kendisinin bir suretle mahzar-ı mükâfat buyrulmasını tazarru’ ve istirham
ederiz ferman.
9 Aralık 1891 tarihli belgeden Halep Ticaret Mahkemesi Reisi
Mehmet Mer’i Efendi (Paşa) hakkında yapılan şikâyetin sahibinin Kolizâde
Receb Efendi olduğu anlaşılmaktadır. Burada Mehmed Mer’i Efendi’nin
kardeşinin oğlu ile ilgili bir davadan dolayı istediği sonucu alamayan
kolizâde Recep Efendi’nin bu durumdan Mer’i Efendi’yi mesul gördüğü
izlenimi edinilmektedir.
Arşiv Fon Kodu: DH.MKT. Dosya No: 1899, Gömlek No: 98, Tarihi:
07 (Ca) Cemaziye’l-evvel 1309 (9 Aralık 1891), Konusu: Kolizade Receb'in
Haleb Ticaret Mahkemesi Reisi Mer’i Efendi hakkındaki şikayetlerinin
tahkiki.
42
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Halep Vilayet-i Behiyyesi’ne
Fi 7 (Ca) Cemaziye’l-evvel Sene (1)309 ve fi 27 Teşrin-i-sani Sene (1)307
(9 Aralık 1891)
Halep Ticaret Mahkemesi Reisi Mer’i Efendi’nin biraderzâdesi
aleyhindeki teşebbüsatı bi’l-muhakeme semeresiz kalması hasebiyle
bütün aile lehine izhar-ı husumet eylediğine ve hatta bila-kabahat (suçsuz)
mahdumu Hacı Ömer’i muma-ileyhin haremi vilâyet ikinci komiseri
Kuddusi Efendi darb ve tahkir ve habs etdiğine ve tefrruatına dair istid’ayı icra-yı ma’deleti mutazammın Kolizâde Receb imzasıyla varid olan
telgrafname leffen irsal kılınmış olmağla mündericatına nazaran tahkikatı lazıme icrasıyla netice-i keyfiyyetin inbasına himmet buyrulmak babında.
14 Şubat 1892 tarihli belgeden şikâyet konusu hususun devam
ettiği ve bu kez Kolizâde Receb Efendi’den başka şahısların da müşteki
olduklarını iddia ettikleri anlaşılmaktadır. Yazıda dikkat çekici olan evinde
otursun birşeye karışmasın maaşını biz verelim denilmiş olmasıdır. Demek
43
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
ki maddi konularda halep Ticaret Mahkemesi Reisi Mehmed Mer’i Paşa
önemli bir engel olarak görülmektedir.
Arşiv Fon Kodu: İ.DH. Dosya No:1265, Gömlek No: 99404, Tarihi:
15 (B) Receb Sene 1309 (14 Şubat 1892), Konusu: Haleb Ticaret
Mahkemesi Reisi Meri Efendi hakkında ahval-i gayr-ı marziyeden bahisle
tüccaranın imzalarıyla Haleb'den keşide olunan telgrafname.
Hû
Yıldız Sarayı Hümâyûnu Başkitabet Dairesi / Numero 4598
Halep Mahkeme-i Ticaret Reisi (Mellahzâde Mehmed) Mer’i
Efendi’nin ahval ve muamelat-ı gayr-ı marziyye (hoşnutsuzluk) ve
garazkârânesinden (kötü niyetinden) ve kendisinin şerrinden halas olmak
içün (kurtulmak için) hanesinde oturmak üzere taraflarından maaş
verilmesine dahi müheyya (hazırlanmış) bulunduklarından bahisle mumaileyhimanın taddiyatından tahlisleri istid’asını (baskısından kurtarılmaları
talebini) havi tüccardan zevat-ı müteaddidenin imzalarıyla Halep’den
keşide olunub lede’l-arz manzur-ı âlî buyrulan telgrafname leffen savb-ı
sami-i sâdâret-penâhilerine irsal kılınmış ve bu babda tahkikat icrasıyla
44
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
hasıl olacak neticeye göre icabının arz ve iş’arı mukteza-yı irade-i seniyyei cenâb-ı hilâfet-penâhiden bulunmuş olmağın ol-babda emr u ferman
hazret-i veliyyü’l-emrindir.
Fi 15 Receb Sene (1)309 ve fi 2 Şubat Sene (1)307 (14 Şubat 1892)
Ser-kâtib-i Hazret-i Şehriyâri Bende Süreyya
4 Haziran 1892 tarihli belgede ise Halep Ticaret Mahkemesi
üyelerinden bazılarının Mehmed Mer’i Efendi’ye destek olmak için yazı
yazdıkları anlaşılmaktadır.
Arşiv Fon Kodu: HR.TO.. Dosya No: 397, Gömlek No: 40, Tarihi: 04
Haziran 1892 Konusu: Ticaret Mahkemesi Reisi Mer'i Efendi'nin hüsn-i
hali hakkında Haleb Ticaret Mahkemesi heyet-i asliyesi ve muhtelitesi
tarafından gönderilen ariza.
Bâb-ı Âlî Terceme Odası
Fi 23 Mayıs Sene 1308 (4 Haziran 1892)
Ticaret Mahkemesi Reisi Mer’i Efendi’nin hüsn-i haline dair Halep
Ticaret Mahkemesi hey’et-i Asliye muhtelitesi tarafından Mesnet-i Celil-i
Sadâret-i Uzmâ’ya ariza.
Mesned-i Celil-i Sadâret-i Uzmâ’ya fi 23 Mayıs Sene (1)308 tarihli
Halep Ticaret Mahkemesi Hey’et-i Osmaniye asliye ve muhtelitesi
45
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
tarafından tanzim olunan Arabiyyü’l-ibare telgrafnamenin tercemesidir.
Ticaret Mahkemesi Reisi Mer’i Efendi hakkında dermeyan olunan şikâyatın
Adliye Nezaret-i Celilesince nazar-ı dikkate alındığı mesmu’ı çakeranemiz
oldu (işittik). Şimdiye kadar birçok rüesanın (reislerin) ahvalini müşâhâde
eyledik (durumunu gördük) reis-i muma-ileyh altı seneden beri adl u
hakkaniyete temessükle (sarılarak) izhar-ı iffet u istikamet eylemektedir.
Muhalif nizama hiçbir hareketde bulunmadı. Şikâyat-ı vakıa bazı ashab-ı
ağraz (kötü niyetliler) tarafından tasni’ (vesile, sebep) olunduğu cihetle
arz-ı hakikat-ı hale cür’et kılındı ferman.
Yine aynı tarihte bu kez Musa menşi ve arkadaşları tarafından
çekilen telgrfla Mehmed Mer’i Efendi’nin Halep Ticaret Mahkemesi’ndeki
görevinde bırakılması talep edilmiştir.
Arşiv Fon Kodu: HR.TO.. Dosya No: 397, Gömlek No: 43, Tarihi: 04
Haziran 1892 Konusu: Ticaret Reisi Mer'i Efendi'nin ibkası ricasına dair
Musa Menşi ve rüfekası tarafından Haleb'den gönderilen telgraf.
Bâb-ı Âlî Terceme Odası
Fi 26 Mayıs Sene 1308
Ticaret Reisi Mer’i Efendi’nin ibkası ricasına dair Musa Münşi ve rüfekası
tarafından Halep’den telgraf.
Mesned-i Celil-i Sadâret-i Uzmâ’ya fi 23 Mayıs Sene (1)308 tarihli
ve Musa Münşi ve rüfekasından (arkadaşlarından) otuzüç kişi imzasıyla
46
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Halep’den takdim kılınan Arabüyyü’l-ibare telgrafnamenin tercemesidir.
Hukukumuzun muhafazasıçün Ticaret Reisi Mer’i Efendi’nin ibka
buyrulması (yerinde bırakılması) müsterham (istirham olunmuş)
meslektaşımız olan tüccaran tarafından istid’aname takdim olunduğunu
işiterek yevm-i mahsusumuz münasebetiyle bunlarla beraber vaz’-ı imza
edemediğimizden şimdi işbu telgrafnameyi takdim ederek muma-ileyhin
vuku’ bulan istirhamlarının mazhar-ı hüsn-i kabul buyrulmasını istid’aya
ibtidar eyledik ferman.
21 Mart 1895 tarihinde ise Kilis’den Kramel köyü halkından
bazıları Mehmed Mer’i Efendi’den şikâyetçi olmuştur. Şikâyet konusu
arazi zabtıyla ilgilidir.
Arşiv Fon Kodu: DH.MKT. Dosya No: 355, Gömlek No: 22, Tarihi:
24 (N) Ramazan 1312 (21 Mart 1895), Konusu: Haleb Ticaret Mahkemesi
Reisi Mer'i Efendi'nin, tasarruflarında bulunan arazilerini gasb ile zulüm
ve taaddiyatı hakkında, Kilis, Kramel karyesi ahalisinden bazı eşhas
tarafından yapılan şikayetin tahkiki ve gereğinin yapılmasının iş'arı.
47
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Halep vilayet-i Celilesi’ne
24 Ramazan Sene (1)312 ve fi 9 Mart Sene (1)310 (21 Mart 1895)
Halep Ticaret Mahkemesi Reisi ile biraderi Abdü’l-Vehhab’ın
hakkında reva gördükleri mezalim ve taaddiyatdan (zulüm ve baskıdan) ve
kendisini ne suretle mahkûm etmek içün mahkemece aleyhinde yalan
şehadeti istima ettirmeğe kıyam ettiklerinden bahs ve şikâyetle istid’a-yı
icra-yı ma’delet ve bazı ifadatı havi Halebli Ali bin Hüseyin imza ve
mührüyle mahtumen (mühürlü olarak) verilen arz-ı hal leffen isbal
kılınmağla (yollanmayla) mündericatına (içeriğine) nazaran bi’t-tahkik
iktiza-yı hal ve ma’deletin ibka (adaletin sağlanması) ve inbasına himem-i
âlîyye-i daverileri der-kâr buyrulmak babında.
Halep vilayet-i celilesi’ne
Fi 6 Şevval Sene (1)312 ve fi 20 Mart Sene (1)311 (2 Nisan 1895)
Halep Ticaret Mahkemesi Reisi Mer’i Efendi’nin Kilis kazasına tabi’
Karamel karyesinde ve taht-ı tasarrufunda bulunan araziyi suret-i
48
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
cebriyede (zorla) zabta kıyam ettiğinden (kalkıştığından) ve hakkında reva
gördüğü sair mezalim ve taaddiyatdan (baskıdan) bahisle rica-yı icra-yı
ma’daleti (adaleti) ve bazı ifadatı havi Berazin aşiretinden karye-i
mezkûrede mukim Şaluşi bin Müslim mührüyle mahtumen verilen arz-ı hal
leffen isbal kılınmış ve muma-ileyh Mer’i Efendiyle biraderinden şikâyeti
havi Şeyho bin Hüso ve Ali bin Hüseyin imzalarıyla i’ta olunan arz-ı hallerin
dahi 5 ve 9 Mart sene (1)311 tarihlerinde irsal kılındığı kayden anlaşılmış
olduğundan birleştirilerek bi’t-tahkik iktizasının ifa ve netice-i keyfiyyetin
inbasına himem-i âlîyye-i asâfâneleri der-kâr buyrulmak babında.
Yukarıdaki şikâyet konusuyla ilgili olarak 11 Nisan 1895 tarihli bir
başka yazıda Mehmed Mer’i Efendi ile ilgili ağır iddialar bulunmaktadır.
Ancak iddialar soyut iddilara olub, isbatdan uzaktır.
Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No: 598, Gömlek No: 44805, Tarihi:
15 (L) Şevval 1312 (11 Nisan 1895), Konusu: Haleb Ticaret Mahkemesi
Reisi Meri Efendi'nin Şeyho bin Haso'ya ait araziyi zabt eylediğine dair
gelen telgrafın leffiyle icra-yı icabı. (Haleb; 44805)
Haleb Vilayet-i Celilesi’ne
49
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Tahrirat
Fi 14 Şevval Sene (1)312 (11 Nisan 1895)
Haleb Ticaret Mahkemesi Reisi Haleb’li Mer’i Efendi Kilis kazasına
tabi Karamel keryesinde ba-tapu mutasarrıf olduğu arazinin şoşe tarafına
muttasıl (yol tarafına bitişik) bir mikdarını gasb ederek üzerine han (otel)
inşa eylemesinden ve daima karyelerine gelüb ırzlarına tasallut
eylemekde olduğundan bahisle tazallum-ı hal (sızlanma) ve bazı ifadatı
havi Berazin aşiretinden Şeyho bin Hüso imzasıyla gelen arz-ı hal leffen
savb-ı devletlerine ibsal kılınmış ve böyle zalimeye göz açdırılmaması ve
fukara-yı i’badın ezdirilmemesi vezaif-i hükümetden bulunmuş olmağla
bi’t-tahkik anlaşılacak sıhhat-i hale göre muamele-i lazıme-i
ma’deletkârinin ifa ve keyfiyyetin inhasına himmet.
Bâ-işâret-i âlîyye-i sâdâret-penâhi
13 Haziran 1895 tarihli belge de Kilis’in Kramel köyündeki şikâyetin
devamı niteliğindedir.
50
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No: 640, Gömlek No: 47961, Tarihi:
19 (Z) Zilhicce 1312 (13 Haziran 1895), Konusu: Haleb Ticaret Mahkemesi
Reisi Mer'i Efendi'nin fukara-i ahali haklarında tecavüz ve taaddiyatı
vuku bulduğundan tebdili hususunda gereğinin yapılması. (Adliye;
44805)
Adliye Nezaret-i Celilesi’ne Tezkere
Fi 18 Zilhicce Sene (1)312 ve fi 30 Mayıs Sene (1)311 (12 Haziran 1895)
Halep Ticaret Mahkemesi Reisi Mer’i Efendi’nin Kilis kazasına tabi
Karamel karyesinde ba-tapu mutasarrıf olduğu arazisini kısmen zabt ve
suver-i saire ile de tasallut eylediğine dair Şeyho imzasıyla i’ta olunan arzı hal üzerine sebk etmiş olan iş’ara cevaben Halep vilayet-i celilesinden
bugün gelüb melfufatıyla beraber taraf-ı devletlerine irsal kılınan 5 Zilhicce
Sene (1)312 tarihli ve onsekiz numerolu tahrirat-ı cevabiyede muma-ileyh
Mer’i Efendi’nin yerli hanedandan olub haylü müddedden beri riyaset-i
51
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
mezkûrede bulunarak fi’l-hakika fukara-yı ahali haklarında tecavüz ve
taaddi-kârâne muamele etmekde olduğunun tahkikat-i vakıadan
anlaşıldığı gösterilmiş ve şu hale nazaran mume-ileyhin riyaset-i
mezkûrede devam-ı me’muriyeti caiz olamayacağı der-kâr bulunmuş
olmağla ifa-yı muktezasına himmet.
Bâ-işâret-i müsteşâri.
Şikâyet konusu hususlar soyut iddialar da olsa bu iddiaların
Mehmed Mer’i Paşa’yı yıpratabileceği ve kendisinin de ayandan
bulunması nedeniyle çalışmasını güçleştirebileceği değerlendirilerek
Bağdad Ticaret Mahkemesi Reisiyle karlıklı olarak değiştirilmelerine karar
verilmiştir.
Arşiv Fon Kodu: İ.AZN. Dosya No: 26, Gömlek No: 17, Tarihi: 16
Muharrem 1315 (9 Temmuz 1895), Konusu: Bağdad ve Halep vilayetleri
merkez ticaret mahkemeleri reisleri Hayri ve Mer’i Efendilerin
yerdeğiştirilmeleri.
52
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Hû
Bâb-ı Âlî Daire-i Sâdâret Amedi Divan-ı Hümâyûn 140
Atufetlü Efendim Hazretleri,
Bağdad ve Halep vilayetleri merkez ticaret mahkemeleri reisleri
Hayri ve Mer’i efendilerin hasbe’l-maslaha icra-yı becayişleri (yer
değiştirmeleri) hakkında Encümen-i İntihab-ı Me’murin-i Adliye’den
tanzim olunan mazbata ile muma-ileyhimanın izahat varakalarının
gönderildiğine dair Adliye Nezaret-i Celilesi’nin takrirleri melfuflarıyla arz
ve takdim kılınmağla ol-babda her ne vechile irade-i seniyye-i cenâb-ı
vekâlet-penâhi şeref-müteallik buyrulur ise mantuk-ı âlîssi infaz
buyrulacağı beyanıyla tezkire-i senaveri terkim kılındı, efendim.
Fi 16 Muharrem Sene (1)315 ve fi 5 Haziran Sene (1)313 (9 Temmuz 1895)
Sadrazam (Halil Rıfat Paşa)11
Marûz-ı çaker-i kemineleridir ki,
Reside-i dest-i ta’zim olub melfuflarıyla manzur-ı âlî buyrulan işbu
tezkire-i samiye-i sâdâret-penâhileri üzerine mucebince irade-i seniyye-i
cenâb-ı hilâfet-penâhi şeref-müteallik buyrulmuş olmağla ol-babda emr u
ferman hazret-i veliyyü’l-emrindir.
Fi 21 Muharrem Sene (1)310 ve fi 1 Haziran Sene (1)313 (13 Haziran 1897)
Ser-kâtib-i Hazret-i Şehriyâri Bende Tahsin
Arşiv Fon Kodu: İ.AZN. Dosya No: 26, Gömlek No: 1315, Tarihi: 21
Muharrem 1315 (22 Haziran 1897), Konusu: Bağdad ve Haleb Vilayetleri
Merkez Ticaret Mahkemeleri Reisleri Sabri ve Meri Efendilerin
becayişlerinin icrası.
11
https://muratdursuntosun.wordpress.com/2014/03/03/sadrazam-sivas-veizmir-valisi-halil-rifat-pasanin-bulundugu-gorevler/
https://muratdursuntosun.wordpress.com/2014/02/21/sadrazam-sivas-valisihalil-rifat-pasanin-vefatiyla-ilgili-belgeler-bilgiler/
https://muratdursuntosun.wordpress.com/2014/01/02/sivasda-imzasi-olanvali-halil-rifat-pasa/
53
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Hû
Adliye ve Mezahin Nezaret-i Ashâb-ı Encümeni
208
Bağdad ve Halep vilayetleri merkez ticaret mahkemeleri reisleri
Sabri ve Mer’i Efendiler hakkında bazı tüccar tarafından vuku’ bulan
şikâyet üzerine vilâyet-i müşarün-ileyha adliye müfettişlikleri marifetiyle
icra kılınan tedkikat neticesinde gerçi şikâyet-i mezkûre efendi-i mumaileyhimanın azillerini müstelzim (gerektirecek) derecede değilse de mahali mezkûrede imtidad-ı me’muriyetleriyle yerlü hükmünde (eşraftan)
bulunmaları ve kendilerinden memnun olmayan tüccar tarafından
şikâyatın tevalisi (devam etmesi) hasebiyle ba’dema bulundukları
mahallerde ifa-yı me’muriyetleri maslahatan te’siri müstelzim (gerekli)
olacağına binaen ahar (başka) mahale nakillerini muktezi görünmüş
olduğundan muma-ileyhimanın tasdik-i me’muriyetlerini mutazammın
irade-i seniyye-i hazret-i padişâhi şeref-müteallik buyruldukda emr u
tahlifleri (yemin verdirilmeleri) icra edilmek üzre becayiş-i me’muriyetleri
54
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
hususuna teffikan karar verilmekle keyfiyyetin ale’l-usul arz ve istizanı
lazım gelir.
Fi 6 Muharrem Sene 1314 ve fi 26 Mayıs Sene 1313 (29 Haziran 1895)
Mahkeme-i Temyiz A’zası Reşid
Mahkeme-i Temyiz A’zası Bekir Sadık
Mahkeme-i Temyiz A’zası Ahmed Hamid
Mahkeme-i Temyiz Ceza Dairesi Reisi Es-Seyyid Mustafa
Mahkeme-i Temyiz Hukuk Dairesi Reisi Es-Seyyid Mehmed Mahdûmî
Adliye Nazırı Es-Seyyid Abdurrahman Nureddin
Hû
Adliye ve Mezahib Nezareti Mektûbî Kalemi 208
Bağdad ve Halep vilayetleri merkez ticaret mahkemeleri reisleri
Sabri ve Mer’i Efendiler hakkında bazı tüccar tarafından vuku’ bulan
şikâyet üzerine vilâyet-i müşarün-ileyha adliye müfettişlikleri marifetiyle
55
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
icra kılınan tedkikat neticesinde gerçi şikâyet-i mezkûre efendi-i mumaileyhimanın azillerini müstelzim derecede değilse de mahal-i mezkûrede
imtidad-ı me’muriyetleriyle yerlü hükmünde (eşraftan) bulunmaları ve
kendilerinden mennun olmayan tüccar tarafından şikâyetin tevalisi
(devam etmesi ba’dema bulundukları mahallerde ifa-yı me’muriyetleri
maslahaten te’siri mültelzim olacağına binaen ahar mahale nakillerini
muktezi
görünmüş
olduğundan
muma-ileyhimanın
tasdik-i
me’muriyetlerini mutazammın irade-i seniyye-i hazret-i padişâhi şerefmüteallik buyruldukda emr u tahlifleri (yemin verdirilmeleri) icra edilmek
üzere becayiş-i me’muriyetleri hususuna teffikan karar verildiğine dair
encümen intihabınca (seçimince) tanzim olunan mazbata efendi-i mumaileyhimanın izahat varakalarıyla maan ve leffen takdim kılınmış olmağla olbabda emr u ferman hazret-i men-lehü’l-emrindir.
Fi 6 Muharrem Sene 1315 ve fi 26 Mayıs Sene 1313 (29 Haziran 1895)
Adliye Nazırı Es-Seyyid Nureddin Abdurrahman
26 Haziran 1897 tarihinde aynı konuyla ilgili yazılan bir başka bir
yazıda daha becayiş yani karşılıklı iki müdürün yer değiştirilmesi hususuna
değinilmiştir.
Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No: 969, Gömlek No: 72628, Tarihi:
25 (M) Muharrem 1315 (26 Haziran 1897), Konusu: Bağdad ve Haleb
vilayetleri merkez ticaret mahkemeleri reisleri Sabri ve Mer'i Efendilerin
becayişleri. (Adliye)
56
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Maliye Nezaret-i Celilesi Cânib-i Âlîsi’ne
Fi 25 (M) Muharrem 1315 ve fi 14 Haziran (1)313 (26 Haziran 1897)
Bağdad ve Halep vilâyetleri merkez ticaret mahkemeleri reisleri
Sabri ve Mer’i Efendilerin icra-yı becayişleri hususuna 6 Muharrem Sene
(1)315 tarihli ve 208 numerolu takrir-i âlî-i asâfâneleri üzerine bi’l-istizan
21 Muharrem Sene (1)315 tarihinde irade-i seniyye-i hazret-i hilâfetpenâhi şeref-sudur buyrulmuş olmağla ifa-yı muktezası babında.
Mehmet Mer’i Efendi’nin Bağdad Ticaret Mahkemesi’nde
görevlendirilmesinden birkaç ay sonra terfi etmiş olması hakkında yapılan
suçlamaların temelinin olmadığına işaret etmektedir.
Arşiv Fon Kodu: İ.TAL. Dosya No:143, Gömlek No: 1316, Tarihi: 16
(S) Safer Sene 1316 (6 Şubat 1898), Konusu: Bağdad Ticaret Mahkemesi
riyasetinden münfasıl Mer’i Efendi'nin haiz olduğu mütemayiz
rütbesinin ula sınıf-ı sanisine terfii ve sairenin taltifleri.
57
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Hû
Daire-i Sâdâret Amedi Divân-ı Hümâyûn 320
Atufetli Efendim Hazretleri,
Şâyân-ı atıfet-i seniyye olduklarına binaen Bağdad Ticaret
Mahkemesi Riyasetinden munfasıl Mer’i Efendi’nin haiz olduğu
mütemayiz rütbesinin ula (eskiden vezirlikten sonra gelen sivil rütbe) sınıfı sanisine ve dahiliye mektûbî kalemi jurnal memuru Cevded Beğ’in
saniyeye terfii ve Adalar daire-i belediyesi tahsil-i bakaya me’muru Ahmed
Cevdet Efendi’ye rabia rütbe tevcihi ve İzmir mu’teberânından Padlâki
Pitako Efendi’ye dördüncü rütbeden Osmanî Nişân-ı Zişân’ı ihsanı
hususlarında her ne vechile irade-i seniyye-i hazret-i hilâfet-penâhi
müteallik ve şeref-sudur buyrulur ise mantuk-ı âlîsi infaz olunacağı
beyanıyla tezkire-i senâveri terkim kılındı efendim.
Fi 1 Safer Sene (1)316 ve fi 9 Haziran (1)314 (21 Haziran 1898)
Sadrazam Rıfat (Halil Rıfat Paşa)
Marûz-i çaker-i kemineleridir ki,
Reside-i dest-i tazim olub manzur-ı âlî buyrulan işbu tezkire-i
samiye-i sâdâret-penâhileri üzerine mucebince irade-i seniyye-i cenâb-ı
hilâfet-penâhi şeref-sudur buyrulmuş olmağla ol-babda emr u ferman
hazret-i veliyyü’l-emrindir.
Fi 16 Safer Sene (1)316 ve fi 24 Haziran Sene (1)314
Ser-kâtib-i Hazret-i Şehriyâri Bende Tahsin
11 Kasım 1903 tarihli belgeden Mehmed Mer’i Paşa’nın kendi
birikmiş parasını emaneten mal sandığına bıraktığı ancak geri almak
istediğinde uzun süre geriye alamadığı anlaşılmaktadır. Bu uygulama
aslında mal sandıklarının bir anlamda banka gibi emanet para alma
uygulaması yaptıklarını da göstermektedir. Ancak ihtiyaç duyulduğunda
paranın kullanılması söz konusu olduğundan geri ödenmesinde sorun
yaşandığı anlaşılmaktadır. Bu konuya ilişkin başka belgeler de olduğundan
tüm boyutlarıyla incelenecektir.
58
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Arşiv Fon Kodu: ŞD. Dosya No: 2240, Gömlek No: 2, Tarihi: 20
Şaban 1321 (11 Kasım 1903), Konusu: Haleb Mal Sandığı'ndan aradığı
emanet hakkında Mellahzâde Mehmed Mer’i imzalı tahrirat. (Haleb 3)
Hû
Şûrâ-yı Devlet Riyaset-i Celilesi Pişgâh-ı Samiyesi
Devletlü Efendim Hazretleri,
Evvelce arz olunduğu üzere yirmisekiz sene akdem Halep mal
sandığına emanet suretiyle onsekizbin guruşun vaz’ına bi-vech-i şer’i ve
kanuni icbar edildim. Ondört sene kadar müracaat-ı adiye ile imrar
olunarak faide hasıl olmadığından muhakeme(ye) müracaata mecburiyet
hasıl olmuşdur. Derecat-ı muhakemede on sene kadar izaai vakt olunarak
emanet-i maruzanın maa-masarıf mehakime iadesi lüzumuna dair
mahkeme-i temyizden tasdik olunmuş bir i’lâm istihsaline muvaffak
oldum. Halep me’murin-i maliyesi mahlule (sahipsiz mal) kasdıyla istizana
devşirmişler maliye nezaret-i celilesinin fi 23 Mayıs Sene (1)316 tarih ve
yirmiyedi numerolu tahrirat-ı cevabiyesinde ber-muceb hüküm ve i’lâm
nakden i’tası emr olulunduğu halde güya bu gibi duyunat-ı atikanın
tesviyesi için iki sene akdem Bâb-ı Âlî canib-i samisinden te’yid
59
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
olunduğundan bahisle kasaba-i muhakeme şekli olmuş olan i’lâm-ı mezkûr
ile fazla olarak merci’in emr-i ma’ruzun infazı ta’vik olunmaktadır
(geçiktirilmektedir). matlub-ı çakerânem düyunat kısmından değildir,
emanettir. Düyunat içün ittihaz buyrulacak usul-ı tesviye emanete şamil
olmayacağı ve ale’l-husus meydandaki kasa-i muhakeme şekli olmuş olan
i’lâm-ı mezkûrun tagyir-i ahkâmı gayr-ı kabil olduğu behihatdan olub durur
iken meblağ-ı mezkûrun yirmisekiz sene kadar erbahından (kazancından)
olan mahrumiyete ve istirdadı içün bukadar sinin-i adidede çekilen
zahmetlere merhamet edilmek lazım gelir iken bunlarla iktifa olunamak
gibi hallerde bulunmakla güya mal sandıklarına giren emanet redd
olunmayacağı fikrini tevellüde sebebiyet vermektedir. Lütfen ve
merhameten icab-ı kanun ve ma’deletin icra buyrulması tevki’ ve istirhamı
babında ve her halde emr u ferman hazret-i veliyyü’l-emrindir.
Halep’den fi 12 Teşrin-i-sani (1)318 Bende Mellahzâde
Mühür: Mehmed Mer’i bin Salih el-Mellah
60
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Hû
Nezâret-i Umur-ı Maliye Mektûbî Kalemi / Aded 136
Şûrâ-yı Devlet Riyaset-i Celilesi’ne
Devletlü Efendim Hazretleri,
Yirmisekiz sene mukadden Halep vilayeti mal sandığına vaz’
etmiş olduğu onsekizbin guruşun maa-masarif-i muhakeme reddi
hakkındaki i’lâm hükümünün infazı istid’asını havi Mellahzâde Mehmed
Mer’i Efendi tarafından bu kere de verilen arz-ı hallin leffiyle icra-yı icabı
hakkında te’kiden varid olan 7 Kanun-i sâni Sene (1)318 tarihli ve
dörtyüzonsekiz numerolu tezkire-i aliyye-i riyâset-penâhileri Muhasebe-i
Umumiye-i Maliye’ye lede’l-havale sinin-i atikaya aid bu misillü matlubatın
suret-i te’diyesi hakkında Bâb-ı Âlî’ce henüz bir karar ittihaz edilmemiş
olduğundan ittihaz ve tebliğ olunacak karara göre icra-yı icabı tabii
bulunduğunun Muhasebe-i Umumiye-i Maliye ifadesiyle beyanına ve
mürsel arz-ı halin iadeten pişgâh-ı âlî-i daverilerine irsaline ibtidar kılındı.
Ol-babda emr u ferman hazret-i men-lehü’l-emrindir.
Fi 25 Rebiü’l-ahir Sene 1321 ve fi 7 Temmuz Sene 1319 (21 Temmuz 1903)
Maliye Nazırı Bende Reşad
61
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Hû
Nezâret-i Umur-ı Maliye Mektûbî Kalemi / Aded 216
Şûrâ-yı Devlet Riyaset-i Celilesi’ne
Devletlü Efendim Hazretleri,
Sinin-i atikaya aid matlubatın suret-i te’diyesi hakkında henüz bir
karar ittihaz edilmemiş (çıkmamış) olduğu taraf-ı acizanemden iş’ar
olunmuş ise de Mellahzâde Mer’i Efendi tarafından Halep vilayeti mal
sanduğuna emaneten vaz’ edilmiş ve yirmisekiz sene mukaddem iadesine
hükm-i kat’i lâhık olmuş olan mebaliğin şimdiye kadar muma-ileyhe iade
olunmaması ve bukadar bir müddet zarfında bu babda bir karar ittihaz
edilememesi esbab-ı anlayışlamadığı beyanıyla buralarının muvazzahen
inbası (açıklanması) hakkında 28 Temmuz Sene (1)319 tarihli ve
yüzdoksanbeş numerolu tezkire-i aliyye-i riyâset-penâhileri Muhasebe-i
Umumiye-i Maliye’ye lede’l-havale sinin-i atika düyununun tecil-i te’diyesi
Meclis-i Mahsus-ı Vükela’ca takarrür ederek (karar verilerek) bi’l-istizan
müsaade-i seniyye-i hazret-i padişâhiye iktiran eden (ulaşan) karar
iktizasından olub bunun haricinde muamele icrası haiz olamayacağı gibi
düyun-ı mezkûrenin suret-i tesviyesi hakkında bir karar ittihazı da Bâb-ı
62
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Âlî’ye aid mevaddan (hususdan) bulunduğunun savb-ı âlî-i daverilerine
cevaben izbârı ifade ve evrak-ı mürsele leffen iade kılınmışdır. Ol-babda
emr u ferman hazret-i men-lehü’l-emrindir.
Fi 11 Receb Sene (1)321 ve fi 20 Eylül Sene (1)319 (3 Ekim 1903)
Maliye Nazırı Bende Reşad
Belgenin tarihi olan 1903 tarihinde Mal Sandığı’na emanet akçe
bırakılması olayının 28 sene önce olduğu belirtildiğinden olayın Ziraat
Bankası’nın kuruluş tarihi olan 1888 tarihinden öncesinde yaşandığı
anlaşılmaktadır. Bu durum Ziraat Bankası’nın kuruluşu öncesinde 1867
tarihinde yayınlanan Memleket Sandıkları Nizamnamesi kapsamında bir
uygulaması olması gerekmektedir. Ziraat Bankası’nın da kurucusu olan
Mithat Paşa tarafından başlatılan bu uygulama 1883 yılında Menafi
Sandıkları ve sonrasında 1888 yılında Ziraat Bankası’nın kuruluşuna giden
sürecin önceki uygulamaları olmuştur.12
Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No: 2307, Gömlek No: 172986, Tarihi:
19 Muharrem 1322 (5 Nisan 1904), Konusu: Mellahzâde Mehmed Mer’i
Efendi'nin mal sandığına emanet suretiyle vaz etmiş olduğu mebaliğin,
yedinde bulunan ilam mucebince hazineden nakden tesviyesinin
12
http://www.ziraat.com.tr/tr/Bankamiz/Hakkimizda/Pages/BankamizTarihcesi.
aspx
63
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
nezarete havalesi ve Haleb Vilayeti'ne malumat verilmesi. (Maliye,
Dahiliye)
Hû
Sâdâret-i Uzma Mektûbî Kalemi
Maliye ve Dahiliye Nezaret-i Celilelerine
64
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Fi 16 Muharrem Sene (1)322 ve fi 21 Mart Sene (1)320 (9 Nisan 1904)
Yirmisekiz sene mukaddem Halep vilayeti mal sandığına emanet
suretiyle vaz’ etmiş olduğu onsekizbin guruşun maa masarıf muhakeme
reddi hakkındaki ilam hükmünün infazı istid’asını havi Mellahzâde
Mehmed Mer’i Efendi tarafından i’ta kılınan arz-ı hal ve sinin-i atikaya aid
matlubatın te’cil-i te’diyesi (gecikmiş ödemesi) mukarrer olmasıyla
matlubat-ı mezkûrenin suret-i tesviyesi hakkında bir karar ittihazına kadar
başka yolda muamele icrası caiz olamayacağına dair bi’l-muhabere
dahiliye, maliye nezaret-i celilesinden cevaben vuku’u bulan iş’ar-ı
devletleri üzerine mezkûr i’lâmın Halep vilayetinden celb ve mütalaa idilen
suret-i mealine nazaran Zor sancağı13 esbak sandık emini Fethullah ve
biraderi Rızkullah Efendilerin güya muma-ileyh Mer’i Efendi zimmetinde
onsekizbin guruş alacakları olduğuna dair Zor mutasarrıflığından vaki olan
iş’ara binaen meblağ-ı mezbur bi’l-muhakeme sabit olmaksızın
kendisinden tahsil ile mal sandığına depozito edilmiş olduğu anlaşıldığı gibi
ol-babda lâhık olan derecat-ı muhakemeden geçerek kesb-i kat’iyyet eden
hükm üzerine mukaddema Halep vilâyetince lede’l-istifsar meblağ-ı
mezburun ahvali vechile te’diye ve ifası hususu da nezaret-i celilelerinden
7 Safer Sene (1)318 (6 Haziran 1900) tarihli tahriratla mahalline tebliğ
olunduğu evrakı meyanındaki suretinden müsteban olduğuna
(anlaşıldığına) ve emaneten mal sandıklarına mevdu’ akçelerin (emânet
olarak bırakılması) te’cili karargir olan matlubat-ı alikaya kıyasen teehhüri te’diyesi (gecikmiş ödemesi) icab etmeyeceğine binaen salifü’l-beyan
meblağın i’lâm-ı mezkûr mucebince Osmanlı altunu yüzyirmi guruş
hesabıyla canib-i hazineden nakten tesviyesi lazım geleceğinin nezaret-i
celilelerine havalesi ve Halep vilâyetine malumat i’tasının dahiliye nezareti celilesine iş’arı tezekkür kılındığı mülkiye dairesinden ba-mazbata ifade
ve nezaret-i müşarün-ileyhaya tebliğ-i madde olunmağla nezaret-i
celilelerince de ber-vech-i muharrer ifa-yı muktezasına himmet.
Ber-muceb-i işaret-i aliyye-i müsteşâri.
13
Deyr-i Zor Vilayeti asıl adı Deyr-i-Zor sancağı 1857 yılında kurulmuş Osmanlı
Devleti vilayeti. Vilayet merkezi Deyrizor'dur. Deyr-i Zor Vilayeti 1857 yılında
Bağdat Eyaletinden ayrılarak kurulmuş bir sancaktır.
65
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Amanet olarak Mal Sandığı’na bırakılan paranın alınması
mahkemeye dahi yansımıştır. Bu sistemin iyi işlemediğini göstermektedir.
Arşiv Fon Kodu: DH.MKT. Dosya No: 840, Gömlek No: 84, Tarihi:
25 Muharrem 1322 (11 Nisan 1904), Konusu: Haleb vilayeti Mal
Sandığı'na emanet olarak konan paranın mahkeme masrafıyla birlikte
ödenmesine ilişkin mahkeme ilamının yerine getirilmesi talebiyle
Mellahzade Mehmed Mer’i Efendi tarafından yapılan başvuru üzerine
yapılan incelemede adı geçenin isteğinin yerinde olduğu belirtilerek
sözkonusu paranın hazinece nakit olarak ödenmesine karar verildiğinin
ilgili vilayete tebliği.
66
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Hû
Bâb-ı Âlî Daire-i Sâdâret-i Uzma Mektûbî Kalemi / Aded 291
Dahiliye Nezaret-i Celilesi’ne
Devletlü Efendim Hazretleri,
Yirmisekiz sene mukaddem halep vilayeti mal sandığına emanet
suretiyle vaz’ etmiş olduğu onsekizbin guruşdan maa masarıf muhakeme
reddi hakkındaki i’lâm hükmünün iktiza-yı istid’asını havi Mellahzâde
Mehmed Mer’i Efendi tarafından i’ta kılınan (verilen) arz-ı hal ve sinin-i
sabıkaya aid matlubatın (borcun) te’cil-i te’diyesi (gecikmiş ödemesi)
mukarrer (kararlaştırılmış) olmasıyla matlubat-ı mezkûrenin suret-i
tesviyesi hakkında bir karar ittihazına kadar başka yolda muamele icrası
caiz olamayacağına dair bi’l-muhabere maliye nezaret-i celilesinden
cevaben vuku’ bulan iş’ar üzerine mezkûr i’lâmın Halep vilayetinden celb
ve nütalaa edilen suret-i mealine nazaran Zor Sancağı esbak (önceki)
sandık emini Fethullah ve biraderi Rızkullah Efendilerin güya muma-ileyh
Mer’i Efendi zimmetinde onsekizbin guruş alacakları olduğuna dair Zor
Mutasarrıflığından vaki olan iş’ara binaen meblağ-ı mezbur bi’lmuhakeme sabit olmaksızın kendisinden tahsil ile mal sandığına dipozito
edilmiş olduğu anlaşıldığı gibi ol-babada lâhık olan (ulaşan) derecat-ı
muhakemeden geçerek kesb-i kat’iyyet iden hükm üzerine mukaddema
(daha önce) Halep vilayetince lede’l-istifsar meblağ-ı mezburun usul-ı
vechile te’diye ve i’tası hususu da nezaret-i müşarün-ileyhaya 7 Safer Sene
(1)318 tarihli tahriratla mahalline tebliğ olunduğu evrak muayenesindeki
suretinden müsteban olduğuna ve emaneten mal sandıklarına mevdu’
(emanet bırakılmış) akçelerin te’cili karargir olan matlubat-ı atikaya
kıyasen te’hir-i te’diyesi icab etmeyeceğine binaen salifü’l-beyan meblağın
i’lâm-ı mezkûr mucebince Osmanlu Altını yüzyirmi guruş hesabıyla canib-i
hazineden nakden tesviyesi lazım geleceğinin nezaret-i müşarün-ileyhaya
havalesi ve Halep vilayetine malumat i’tasının nezaret-i celilelerine iş’arı
tezekkür kılındığı mülkiye dairesinden ba-mazbata ifade ve nezaret-i
müşarün-ileyhaya tebliğ-i madde olunmağla nezaret-i celilelerince de bervech-i marûz ifa-yı muktezasına himmet buyrulması siyakında tezkere-i
senâveri terkim kılındı, efendim.
Fi 19 Muharrem Sene (1)322 ve fi 24 Mart Sene (1)320 (5 Nisan 1904)
67
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Sadrazam Ferit14
Mehmed Mer’i Efendi’nin Sicil-i Ahval bilgilerinde ve daha sonra
Yeni Gazete vasıtasıyla yayınladığı yazısında belirtilen bir husus olan Milli
Aşireti Reisi hakkındaki şikâyeti incelemek üzere oluşturulan komisyonda
yer aldığına ait 20 Temmuz 1905 tarihli belgeye göre Müderriszâde Sami
Efendiyle birlikte görev yapmıştır.
Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No: 2647, Gömlek No: 198489, Tarihi:
17 Cemaziye’l-ahir 1323 (20 Temmuz 1905), Konusu: Milli aşireti reisi
İbrahim Paşa hakkında Mellahzâde Mer’i ve Müderriszâde Sami
Efendilerin tahkikata iştirak etmek üzere Diyarbakır'a izamları.
14
https://tr.wikipedia.org/wiki/Da%C4%9F%C4%B1lma_d%C3%B6nemi_Osmanl
%C4%B1_sadrazamlar%C4%B1_listesi,
https://tr.wikipedia.org/wiki/Avlonyal%C4%B1_Mehmed_Ferid_Pa%C5%9Fa,
Avlonyalı Mehmed Ferid Paşa (d. 1851- ö. 1914) , Arnavut asıllı Osmanlı devlet
adamı.
68
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Hû
Bâb-ı Âlî Daire-i Sâdâret-i Uzma Şifre Kalemi
Halep vilayeti vekâletinden mevrud şifre telgrafname
Cevap. Fi 30 Temmuz Sene (1)321 emr u iş’ar-ı sami-i fahimaneleri
vechile Milli (aşireti) Reisi İbrahim Paşa hakkında icra-yı tahkikat içün
me’murin ve eşraf içinde her nokta-i nazardan evsaf-ı matlubeyi haiz iki
memur bi’t-taharri iktidar ve istikametleri mücerreb (deneyimli) Halep
eşrafından Mellahzâde Mer’i ve Müderriszâde Sami Efendilerin
me’muriyetleri tensib edilmiş ise de tasvib-i âlî’ye ta’likan henüz teklif
edildiği cihetle bu babda emr u irade-i âlîyye-i sâdâret-penâhileri istizan
olunur. Şukadar ki muma-ileyhimanın otuz seneden beri hükümetçe
me’mur edildikleri her hususda sadakat ve hüsn-i hidmetleri ve hele şu
sırada sevkiyat ve sairede ikdam ve muavenetleri meşhud olageldiği içün
zaten kendileri şayan-ı atıfet-i seniyye olmağla beraber şimdiki işde
hey’etin diğer erkânına karşu kadr ve haysiyetlerinin saye-i feyz-vaye-i
hazret-i hilâfet-penâhide terfi’ ve i’lası (yükseltilmesi) maslahaten
muhsenatı müstelzim olacağından muma-ileyhimadan Mer’i Efendi’nin
haiz olduğu evveli sınıf-ı sanisinin ve Sami Efendi’nin nail bulunduğu
mütemâyiz15 rütbesinin mir-i miranlığa terfiğe müsaade-i fahâmetpenâhileri müsted’a ve müsterhamdır. Ferman.
Fi 3 Ağustos Sene (1)321 (16 Ağustos 1905)
Halep Vali Vekili Bekir
Süresi belli olmayan geçici görevlendirme nedeniyle kendilerine
harcırah ödemesi de yapılmıştır.
Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No: 2649, Gömlek No: 198630, Tarihi:
22 Cemaziye’l-ahir 1323 (24 Ağustos 1905), Konusu: Milli aşireti reisi
İbrahim Paşa hakkında icra edilecek tahkikata iştirak etmek üzere
Diyarbakır'a azimet edecek olan Haleb eşrafından Meri Efendi'nin
azimetine mezuniyet ile harcırah itası. (Haleb; 196908)
15
Mütemâyiz: Osmanlı Devlet teşkilâtında Tanzimat’tan sonra bir süre kullanılan
ve mülki rütbelerden sâniye ile ûlâ sânisi arasında yer alan bir rütbe (Askeri
rütbelerden Miralay (Albay) karşılığı idi).
69
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Allah
Sadâret-i Uzmâ Mektûbî Kalemi
Adliye Nezaret-i Celilesi Cânib-i Âlîsi’ne
Fi 21 Cemaziye’l-ahir Sene (1)323 ve fi 9 Ağustos Sene (1)321 (23
Ağustos 1905)
70
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Diyarbekir ve Halep vilayetleri dahilindeki karye ve mezraa’da bazı
ahval-i gayr-ı marziyeye ictisar edildiği anlaşılan Milli Reisi İbrahim Paşa
hakkında Diyarbekir vilayetince icra-i idare-i seniyye-i hazret-i padişâhi
muktezâ-yı âlîsinden olan takhikate iştirak etmek üzere Diyarbekir’e
a’zimeti Halep vali vekâletinin iş’arı üzerine tensib edilen Halep eşrafından
Mer’i Efendi mahkeme-i istinafi a’zasından bulunduğu cihetle a’zimeti içün
taraf-ı sâmi-i asâfânelerinden me’zuniyet i’ta edilmesi lüzumu vekâlet-i
müşârün-ileyhadan izbar kılınmış ve müşârün-ileyha beşbin guruş harcırah
i’tası vilâyete yazılmış olmağla mucebince muktezasının serian ifa ve
keyfiyetin inbası babında.
Sağ taraf not: Ba’dehu harcırah arz ve istizan olunacaktır.
Haelp Vali Vekâleti’ne
C. (Cevap) 8 Ağustos Sene (1)321 Mer’i Efendi’nin a’zimeti içün me’zuniyet
i’tası Adliye Nezareti’ne yazılmış ve muma-iley ile Sami Efendi’ye beşbin
guruş i’tası kâfi görülmüştür.
Sadık Beğ Efendi tarafından tebliğ olunan ifâde-i âlâyye-i mektûbî
mucebince
71
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Hû
Bâb-ı Âlî Daire-i Sadâret-i Uzmâ Mektûbî Kalemi
Halep Vilâyeti Vekâletinden Mevrud Şifre Telgrafname
C. (Cevap) 5 ve 7 Ağustos Sene (1)321 irade-i âlîyye-i fehimâneleri
Mer’i ve Sami Efendilere bi’t-tebliğ emre imtisalen müteheyyi’-i
harekettirler (harekete hazırdırlar) ancak içün Mer’i Efendi mahkeme-i
istinaf a’zasından bulunduğu cihetle Adliye Nezaret-i Celilesi’nden
me’zuniyet i’ta etdirilmesi ve Diyarbekir’e kadar bir araba yirmi beş otuz
liraya gittiğine nazaran a’zimet ve avdet ve orada ikâmet masarıfına
mukabil muma-ileyhimaya yedişerbin beşyüz guruş ücret i’tası meclis
idare-i vilâyetçe takdir olunduğundan bu babdaki irade-i fehimâneleri
muntazır ve müsterhamdir. Ferman.
Fi 8 Ağustos Sene (1)321 (21 Ağustos 1905)
Halep Vali Vekili Bekir Sıdkı
Soruşturma için olay mahalline gideceklerin harcirahlarının
hazırlanması ve ödenmesinden sonra yola çıkmaları için kendilerine
tebligat yapılmıştır.
Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No: 2654, Gömlek No: 199042, Tarihi:
29 Cemaziye’l-ahir 1323 (31 Ağustos 1905), Konusu: Milli Reisi İbrahim
Paşa hakkındaki tahkikata iştirak etmek üzere Haleb Vilayeti İstinaf
Mahkemesi Azası Meri Efendi'nin mahall-i mezkura azimeti lüzumunun
kendisine tebliğ edildiği. (Haleb; 198630)
72
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Hû
Adliye ve Mezahib Nezareti Sicil-i Me’murin Müdiriyeti / Aded 367
Huzur-ı Sami-i Hazret-i Sadâret-penâhiye
Ma’ruz-i çaker-i kemineleridir ki,
10 Ağustos Sene (1)321 tarihli ve üçyüzyetmişbeş numerolu
tezkire-i samiye-i sadâret-penâhileri cevabıdır. Milli Reisi İbrahim Paşa
Hakkında Diyarbekir vilayetince icra-i irade-i seniyye-i hazret-i padişâhi
muktezâ-yı âlîsinden olan tahkikate iştirak etmek üzere Haelp vilâyeti
istinaf mahkemesi a’zasından Mer’i Efendi’nin heman mahal-i mezkûra
a’zimeti lüzumunun kendisine tebliği mahkeme-i mezkûre müddei-i
umumiliğine iş’ar kılınmış olmağla ol-babda emr u ferman hazret-i menlehü’l-emrindir.
Fi 25 Cemaziye’l-ahire Sene (1)323 ve fi 13 Ağustos Sene (1)321
Adliye Nazırı Bende Abdurrahman
73
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Hû
Vilâyete Cevap 29 ( C ) Cemaziye’l-ahir Sene (1)323 (31 Ağustos 1905)
Muma-ileyh Mer’i Efendi’nin tahkikate iştiraki Halep vilâyetinden
iş’ar edilmekle mezkûr tezkire-i samiyenin yazıldığı ve müsveddesinin
berâ-yı arz taraf-ı vâlâ-yı amediye verilmiş olan Halep telgrafıyla
birleştirildiği ma’ruzdur.
Milli Aşireti Reisi ile ilgili soruşturmanın tamamlanmasından sonra
komisyonda görevli diğer arkadaşıyla birlikte Mehmed Mer’i Efendi terfi
ettirilmiştir. 5 Eylül 1905 tarihli bu terfi ile ona Beylerbeyi rütbesi, yani
vezaret verilmiş, paşa yapılmıştır.
Arşiv Fon Kodu: İ..TAL. Dosya No: 372, Gömlek No: 23, Tarihi: 05
(B) Recep 1323 (5 Eylül 1905), Konusu: Haleb eşrafından Mellahzâde
Mehmed Mer’i Efendi'nin terfii.
Hû
Yıldız saray-ı Hümâyûnu Baş Kitabet Dairesi 4492
Maruz-i çaker-i kemineleridir ki,
Halep eşrafından Mellahzâde Mer’i Efendinin haiz olduğu evveli
sanisi rütbesinin Rum İli (Rumeli) Beğlerbeyi payesi ve eşraf-ı mumaileyhimden Müderriszâde Mehmed Sami ve Caberizâde Mehmed Es’ad
Efendilerin rütbe-i haliyelerinin dahi mir-i miranlığa terfii tezkire-i maruzai ser-askeri üzerine şeref-sudur buyrulan irade-i seniyye-i cenâb-ı hilâfet-
74
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
penâhi icabı icab-ı alisinden olmağla ol-babda emr u ferman hazret-i
veliyyü’l-emrindir.
Fi 5 Receb Sene (1)323 ve fi 23 Ağustos Sene (1)321
Bende Ser-kâtip-i Hazret-i Şehriyâri Tahsin
18 Aralık 1905 tarihli belgeden İskenderun’da bir bataklık olduğu
anlaşılmaktadır. Belgeden anlaşılan diğer husus Mehmed Mer’i Paşa’nın
Halep istinaf mahkemesi azası olmuş olmasıdır. Mehmed Mer’i Efendi’nin
Paşa olduğu tarihte 53 yılında bulunduğunu da belirtmek gerekir. Öyle
anlaşılıyor ki İskenderun’da bulunan bataklığın kurutulması için bir bütçe
ayrılmış ve çalışma başlatılmıştır. Ancak çalışma devam ederken yolsuzluk
yapıldığının ortaya çıkması veya iddia edilmesi üzerine de soruşturma
komisyonu kurulmuştur. Mer’i Paşa da komisyona üye yapılmıştır.
Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No: 2724, Gömlek No: 204240, Tarihi:
20 (L) Şevval 1323 (18 Aralık 1905), Konusu: İskenderun bataklığı
meselesinden dolayı yapılan yolsuzlukların tahkiki için Haleb İstanaf
Mahkemesi azasından Mer’i Paşa'nın mahalline gönderilmesi lazım
geldiği ve kendisine telgrafla izin verilmesi Haleb Vilayeti'nden
bildirildiğinden kendisine o suretle izin verilmesi hususuna Sadaret'ten
de izin verilmesi gerektiği. (Haleb; 204240)
75
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Sâdâret-i Uzma Mektûbî Kalemi
76
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Fi 20 Şevval Sene (1)323 ve fi 4 Kanun-i-evvel Sene (1)321 (18 Aralık
1905)
İskenderun bataklığı mes’elesindeki su-istimalatın tahkiki zımnında
Halep istinaf mahkemesi azasından saadetlü Mer’i Paşa hazretlerinin
mahalline i’zamı lazım geldiğinden kendisüne telgrafla me’zuniyet i’tası
Halep vilayetinden şimdi ba-telgrafname iş’ar olunmağla müşarün-ileyhe
ol-vechile me’zuniyet i’tası hususuna himem-i âlâ-i asafaneleri derkâr
buyrulmak babında.
Halep Vilayetine Şifre
Cevap. 3 Kanun-i-evvel Sene (1)321 Mer’i Paşa hazretlerine
telgrafla me’zuniyet i’tası adliye nezaretine yazıldığından me’zuniyet-i
matlube tebliğ edilinceye kadar vilayet baş mühendisiyle diğer münasip
birinin daha İskenderun’a i’zamıyla tahkikatının tesri’i ve ta’miki (süratle
inceden inceye araştırılması).
Nafia Nezaret-i Celilesi’ne
İskenderun bataklığı mes’elesindeki su-istimalatın tahkiki zımnında
Halep istinaf mahkemesi azasından saadetlü Mer’i Paşa hazretlerinin
mahalline i’zamı lazım geldiğinden kendisüne telgrafla me’zuniyet i’tası
Halep vilayetinden bildirilerek adliye nezaret-i celilesine tebligat-ı lazıme
icra nezaret-i müşarün-ileyhadan me’zuniyet-i matlubenin tebliğine kadar
vilayet baş mühendisiyle diğer münasip birinin daha İskenderun’a
i’zamıyla tahkikatının ta’mik ve tesri’i (süratle inceden inceye araştırılması)
lüzumu cevaben vilayet-i müşarün-ileyhaya iş’ar ve inba kılınmış olmağla
nezaret-i celilelerince de iktizasının sür’at-i ifazına himmet.
Mer’i Paşa’nın İskenderun bataklığı komisyonuna üye olması
meselesi görev yaptığı kurum acısından sorun olmuştur. Bir anlamda bir
süreliğine de olsa gitmesi istenilmemiştir.
Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No: 2724, Gömlek No: 204298, Tarihi:
24 (L) Şevval 1323 (22 Aralık 1905), Konusu: İskenderun bataklığı
hakkında yapılacak tahkikat için görevlendirildiği bildirilen Haleb İstinaf
Mahkemesi azasından Meri Paşa'nın umur-ı mülkiyede istihdamı gerekli
77
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
ise kendisinin Meclis-i İdare-i Vilayet azalığına nakli Adliye Nezareti'nden
bildirildiği. (Haleb; 204240)
Sâdâret-i Uzma Mektûbî Kalemi
Halep Vilayetine Şifre
Fi 7 Kanun-i-evvel Sene (1)321 (20 Aralık 1905)
Cevap. İskenderun bataklığında icra olunacak tahkikata
me’muriyeti iş’ar olunan Halep istinaf mahkemesi a’zasından Mer’i
Paşa’nın umur-i mülkiyede istihdamına vilayetçe lüzum-ı kavi mahsus
(lüzumu önemle gerekli ise) ise mahkemenin kesret-i meşâgili (iş
yoğunluğu) ve tedâhül-i muamelatı (muamelelerinin çokluğu) cihetle
kendisinden sonra haiz-i ekseriyet diğeri tayin olunmak üzere müşarünileyh meclis idare-i vilayet a’zalığına nakli adliye nezaretinden cevaben
bildirilmeğle ana icabının icra ve inbası.
İşâret-i âlîyye mucebince
78
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Hû
Adliye ve Mezahib Nezareti Sicil ve Me’murin Müdiriyeti
Huzur-ı Sami-i Hazret-i Sâdâret-penâhiye
Marûz-i çakerileridir ki,
Halep istinaf mahkemesi azasından Saadetlü Mer’i Paşa
Hazretleri’nin İskenderun’ca icra-yı tahkikata me’muriyeti cânib-i
vilayetden yazıldığından bahis ile iktizasının icrasına dair şeref-varid olan 5
Kanun-i-evvel Sene (1)321 (18 Aralık 1905) tarihli tezkire-i samiye-i
sâdâret-penâhileri mütalaa güzar-ı acizi oldu. Halep vilayeti istinaf
mahkemesi’nin işlerin çokluğu sebebiyle umur-ı adliyenin tedâhül (işlerin
çoğalmaması) ve terâkümüne (yığılmasına) en ziyade mahal vermiş
muhakimden olduğu icra ettirilmekde olan teftişat ile sabit olub fevkalade
iltizam-ı sür’at ve gayret olunarak muamelat-ı mütedahilenin elden
çıkarılması içün mahkeme reisi ve azasının sıkışdırılmakda olduğu bir
79
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
sırada zaten geçende uzak ve Diyarbakır cihetlerine gönderilmiş olan paşayı müşarün-ileyhin vazife-i asliyesini bırakub şimdi de İskenderun’a
i’zamına mesağ iraesi nezd-i sami-i sâdâret-penâhilerinde de karin-i cevaz
olamayacağı ve bu hal vilayetçe öyle mütehayyizân-ı memleketten
(memleketin ileri gelenlerinden, eşrafından) birine adliyeden maaş
aldırarak vilayete aid diğer işlerde istihdamı fikrinde bulunulduğunu hatıra
getireceği der-kâr olmasına nazaran paşa-yı müşarün-ileyhin bu gibi umurı mülkiyede istihdamına vilayetçe lüzum-ı kavi mahsus ise yerine
kendisinden sonra haiz-i ekseriyet diğeri ta’yin edilmek üzere müşarünileyhin meclis idare-i vilayet a’zalığına yani idare cihetine nakli hakkında
vilayete tebligat icrası menut-ı irade-i âlîyye-i fahimaneleridir. Ol-babda
emr u ferman hazret-i men-lehu’l-emrindir.
Fi 23 Şevval Sene (1)323 ve fi 7 Kanun-i-evvel Sene (1)321
Adliye Nazırı Bende
Mer’i Paşa’nın Halep İstinaf Mahkeme Azası iken ek görev olarak
İskenderun bataklığı meselesinde soruşturma komisyonuna atanması nın
sorun olduğunu üsteki belgede görmüştük. Bu sorunun sıkıntılı bir hal
alması üzerine Mer’i Paşa mahkeme azalığından istifa etmeyi göze almış
ve buna hazır olduğunu belirtmiştir.
Öte yandan belgelerin birinde Meyan Kökü’nden bahsediliyor
olması, sulak alanlarda yetişen bu bitkinin bataklıkların kurutulmasında
etkin olarak kullanıldığını göstermektedir.
Yörede çok kullanılan Meyan Şerbeti de yapılan aynı zamanda Kola
meşrubatının da ana maddesi olan bu bitki sağlam kök yapısıyla da
topraktaki aşırı suyu çekerek toprağın bataklık özelliğini değiştirmektedir.
Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No: 2727, Gömlek No: 204509, Tarihi:
25 (L) Şevval 1323 (23 Aralık 1905), Konusu: Meri Paşa'nın aza-yı
mevcudesine ilaveten Meclis-i İdare Azalığı'na tayini muvafık
olmayacağından, İskenderun bataklığı için tahkikata memur edilmesi.
(Haleb; 204240)
80
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Hû
Sâdâret-i Uzma Mektûbî Kalemi
Fi 12 Kanun-i-evvel Sene (1)321 (25 Aralık 1905)
Cevap. 9 Kanun-i-evvel Sene (1)321 Mer’i Paşa’nın a’za-yı
mevcudeye ilaveten mecid iradeye tayin hükm-i nizama muvafakat
olamayacağından mahaza kendisinin mahkeme a’zalığından istifaya hazır
olduğu beyan eylediğinden yerine haiz ekseriyet diğeri ta’yin olunmak ve
meclis-i idarede azalık etmeleri oraya ta’yin edilmek üzere istifaya
muvafakat eylediği halde tahkikate memur edilmesi (memuren ayrılması)
münasip olur.
Ba-işaret-i âliyye mektûbî
81
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Hû
Bâb-ı Âlî Daire-i Sâdâret-i Uzma Mektûbî Kalemi
Halep vilayetinden gelen şifreli telgrafname
Her suretle şayan-ı müstevcib (gerekli görülen) Mer’i Paşa
Hazretlerinin İskenderun’a i’zamı oradaki ecnebilere karşu dahi envai suistimalata marûz kalan bataklık muamelesiyle bu kere suret-i mahsusada
tahkik kılınan Meyan Kökü16 tenakûzdan (çelişkisinden) mühim bir yekün
teşkil eden hukuk-ı hazinenin temini makasid-i sadakat-karanesine
müstenid olub (dayanıp) eşkal-i muamele menafi’i hazine ile
muvaffakiyet-i muazzama-i fehâmet-penâhilerinin âsar-ı mebruresiyle
(iyilik eserleriyle) kabil-i tavsif olmayacağı der-kârdır (vasıflarının tarif
edilemeyeceği açıktır) şimdi istinaf a’zalığından istifaya hazır olduğunu
beyan eden müşarün-ileyhin ilaveten meclis-i idareye alınarak derhal
i’zamı muvafık-ı fahimâneleri olduğu halde emr u irade buyrulması
marûzdur, ferman.
Fi 9 Kanun-i-evvel Sene (1)321 (22 Aralık 1905)
Halep Valisi Mehmed Nazım
16
https://tr.wikipedia.org/wiki/Meyan, Özellikle sulak (bataklık) yerlerde yetişen
yaklaşık 120–150 cm'e kadar boylanabilen, Baklagiller ailesinden çok yıllık bir
çalımsı bitkidir. Anavatanı Rusya ve Çin'dir.
82
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Mer’i Paşa’nın Urfa mutasarrıf vekilliği yaptığı döneme ait olan
belgede Ermeni olaylarının izini görüyoruz. 1909 Adana olayları öncesine
ait belgede sık sık yayılan yalan haberlere de işaret olunmaktadır.
Arşiv Fon Kodu: Y..PRK.ASK. Dosya No: 253, Gömlek No: 13,
Tarihi: 05 Zilhicce 1325 (10 Ocak 1908), Konusu: Urfa'da Ermeniler ile
Müslümanlar arasında emniyetsizlik şayiası.
83
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Hû
Başkitabete
Halep Adana fevkalade kumandanlığı vekâletinden şifre
C. (Cevap) 26 Kanun-i-evvel Sene (1)323 çend gün akdem (önce)
Urfa Ermeni murahhası ile oradaki Fransız papası (papazı) kumandanının
nezdine giderek şu günlerde ahali-i İslamiye ile Ermenilere senede bir
emniyetsizlik şayası zuhur idüb bu yüzden beyne’l-ahali bir telaş ve
tevehhüm (evhama) olduğunu ifade eylemeleri üzerine saye-i satvet-vayei hazret-i veliyyü’n-nimet-i azamide asayiş ve inzibatın ber-kemal olduğu
ve işaa-ı vakıa (söylenti) sarf-ı eracifden (yalandan) ibaret bulunduğu
cevaben beyan olunup tatmin edildikleri gibi bu şayianın (söylentinin,
dedikodunun) kimler tarafından işaa edilmiş (yayılmış) olduğunun tahkik
edilmekde bulunduğu kumandan-ı muma-ilehy tarafından iş’ar
olunmasıyla heman Urfa mutasarrıf vekili ile bi’l-müzakere keyfiyetin
mükemmelen tahkik ve neticesinin inbası ve birlikde her dürlü tedabir-i
teyakkuzkâri ittihazıyla sükün ve emniyetin hüsn-i muhafazası lüzumu
cevaben kumandan-ı muma-ileyha ve ayruca mutasarrıflık vekâletine
yazılmış olduğu gibi bukere şeref-telakki olunan emr u ferman-ı cenâb-ı
vekâlet-penâhi üzerine derhal bugün dahi tebligat-ı mukteziye ifasına
müsaraat kılınmış olduğu ve Urfa mutasarrıfının rahatsızlığına mebni
vekâletine burada…
84
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
…Urfa mutasarrıflığı vezaifini ifa edebilecek mu’temed (güvenilir)
umura-yı asakiriyeden kimse bulunmadığı merkez vilayetden
gönderilmiş olan eşrafdan Mer’i Paşa’nın şayan-ı i’timat olduğu ve sayei inzibat-vaye-i hazret-i tacdari azamide emin ve asayiş-i mahalliyenin berkemal olmasıyla oradaki kuvvetin tezyidine şimdilik lüzum görülemediği ve
geçende Urfa’ya ihtiyaten polisler gönderildiği gibi bu kere de merkez
vilayetden iki polisin daha i’zam kılındığının anlaşıldığı ve Urfa’da ikâmete
me’mur İhsan Beğ’in reis-i ruhani ile görüşerek tevehhümü
(evhamlanmayı) mucib bir takım sözlerde bulunduğu dahi anlaşılmağla
muma-ileyhin mahal- ahara kaldırılması menut-ı re’y-i âlî bulunduğu ve
tebligat-ı vakıa üzerine mahallinden alınacak malumatın arzına müsaraat
olunacağı ma’rûzdur ferman.
Fi 5 Zilhicce Sene (1)325 ve fi 27 Kanun-i-evvel Sene (1)323 (4 Ocak 1908)
Birinci Ferik Bekir Sıdkı
30 Ocak 1908 tarihli belgede Mer’i Paşa’nın Urfa mutasarrıflığı
vekâletinde bulunduğu ancak asaleten atanmadığı takdirde Siird eski
mutasarrıfı Hüsamettin Paşa’nın atanması önerilmiştir.
Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No: 3239, Gömlek No: 242873, Tarihi:
26 Zilhicce 1325 (30 Ocak 1908), Konusu: Urfa Mutasarrıflığı'na,
vekaletinde bulunan Mer’i Paşa'nın nasbolunmadığı (tayin olunmadığı)
takdirde Siird Mutasarrıf-ı Sabıkı Hüsameddin Paşa'nın tayininin
münasib olacağı. (Dahiliye)
Mehmed Mer’i bin Salih el-Mellah
85
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Sâdâret-i Uzma Mektûbî Kalemi
Dahiliye Nezaret-i Celilesi’ne
Fi 26 Zilhicce Sene (1)325 ve fi 17 Kanun-i-sani Sene (1)323 (30 Ocak
1908)
Urfa mutasarrıflığı vekâletinde bulunan Mer’i Paşa nasb
olunmayacaksa (rütbe verilmeyecekse) Siirt mutasarrıf-ı sabıkı
Hüsameddin Paşa’nın ta’yini münasip olacağına dair Halep vilayetinden
gelen 16 Kanun-i-sani Sene (1)323 tarihli telgrafname leffen savb-ı
devletlerine irsal kılınmağla icabının icra ve inbasına himmet.
İşaret-i aliyye mucebince.
16 Nisan 1908 tarihli belgede Mer’i Paşa’nın bu kez Halep Maarif
Komisyonu üyesi olduğu, bununla birlikte yine ödüllendirildiği ve
kendisine Maarif Altın Madalyası verildiği anlaşılmaktadır.
Arşiv Fon Kodu: MF.MKT. Dosya No: 1054, Gömlek No: 68, Tarihi:
14 (R) Rebiü’l-ahir 1326 (16 Nisan 1908), Konusu: Haleb Maarif
Komisyonu Azası Mellahzâde Mehmed Mer’i Paşa'nın taltifi.
86
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Hû
Haleb Viâyeti Maarif Müdiriyeti / Aded 12
Maarif-i Umumiyye Nezaret-i Celilesi Cenâb-ı Samisi’ne
Devletlü Efendim Hazretleri,
Halep Maarif Komisyonu’nun ifadesinde on dört seneden beri
bulunarak ciddi ve mühim hizmeti görülmekde olan Halep eşrafından
Mellahzâde Saadetlü Mehmed Mer’i Paşa Hazretleri’nin Maarif Altun
Madalyasıyla taltifi hususuna müsaade-i celile-i cenâb-ı hidiv-i azamileri
şâyan buyrulmak babında emr u ferman hazret-i men-lehu’l-emrindir.
Fi 29 Safer Sene (1)326 ve fi 19 Mart Sene (1)324 (1 Nisan 1908)
Halep Maarif Müdiri Bende
87
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Maarif-i Umumiye Nezareti Mektûbi Kalemi müsveddatına mahsus
varakadır.
Halep Vilayeti Maarif Müdiriyeti’ne
14 Rebiü’l-ahir Sene (1)326 ve fi 3 Nisan (1)324 (16 Nisan 1908)
Halep Maarif Komisyonu a’zalığında on dört seneden beri
bulunarak ciddi ve mühim hizmeti görülmesine binaen taltifi esbabının
istihsali 19 Mart Sene (1)324 tarih ve on iki numerolu tahrirat-ı vâlâlarıyla
inha olunan Halep eşrafından Mellahzâde Saadetlü Mehmed Mer’i Paşa
Hazretleri’nin nişânı hasıl oub olmadığının ve olduğu halde derecesiyle
i’tası tarihinin inbası babında.
Mer’i Paşa’nın taltifine ilişkin olarak kendi başvurusunun da olduğu
23 Haziran 1908 tarihli dosyada bulunan diğer belgelerde Mer’i Paşa
gayretli çalışmalarından dolayı övülmektedir.
88
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Arşiv Fon Kodu: MF.MKT. Dosya No: 1061, Gömlek No: 32, Tarihi:
23 Cemaziye’l-evvel 1326 (23 Haziran 1908), Konusu: Haleb eşrafından
Haleb Maarif Komisyonu Azası Melahzade Meri Paşa'nın, Balıkesir
Maarif Komisyonu Reisi Refet Efendi'nin ve Darülhayr-ı Ali Makinist ve
Gaz Memuru Cemal Efendi'nin taltifleri.
Hû
Ma’ruz-i çaker-i kadimileridir,
Maarif-i acizane olan hidemat-ı çakeranemden ziyade zat-ı sami-i
cenâb-ı hidiv-i efhâmilerine olan ubudiyyet-i kadimeme i’timaden maarif
müdiri bendelerinin takdiratının arzına muvafakat etmiş idim. Zat-ı
hazret-i sadr-ı a’zaminin malum olan ihsanına nazaran iki sene evvel ikinci
Mecidî Nişân-ı Zişânıyla taltif buyrulduğumdan bahs buyurulacak olunursa
akim kalacağı derkârdır. Kulunuz ise zat-ı âlî-i cenâb-ı veliyyü’nniamilerinin ulüvv-ı cenâbından daha mühim inayet ve atıfet intizarında
bulunmakda olduğumun arzına cesaret eylediğim muhat-ı ilm-i sâmi-i
89
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
merâhim-penâhileri buyuruldukda ol-babda ve her-halde emr u ferman
hazret-i veliyyü’l-emrindir.
Fi 26 Mayıs Sene (1)324 (8 Haziran 1908)
Köleleri Mühür: Mehmed Mer’i bin Salih el-Mellah
Hû
Halep Vilayeti Maarif Müdirliği / Aded 53
Maarif-i Umumiye Nezâret-i Celilesi Cânib-i Sâmisi’ne
Devletlü Efendim Hazretleri,
3 Mayıs (1)324 tarihli yirmiüç numerolu emirnâme-i sâmi-i cenâb-ı
nezâret-penâhilerinin arıza-i cevabiyesidir. Halep eşrafından Mellahzâde
Saadetlü Mer’i Paşa Hazretlerinin haiz olduğu ikinci rütbeden Mecîdi
Nişân-ı Zişânı 28 Rebiü’l-ahir (1)324 (21 Haziran 1906) tarihinde ihsan
buyurulmuşdu. Arz-ı istirham-ı sabıkı vechile müşarün-ileyhin Maarif Altun
Madalyasıyla taltifi tekrar istirham olunur. Ol-babda emr u ferman hazreti men-lehü’l-emrindir.
Fi 9 Cemaziye’l-evvel Sene (1)326 ve fi 26 Mayıs Sene (1)324 (8 Haziran
1908)
Halep Maarif Müdiri Bende
90
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Maarif-i umumiye nezâreti mektûbî kalemi müsveddatına mahsus
varakadır.
Fi 23 Cemaziye’l-evvel Sene (1)326 ve fi 9 Haziran Sene (1)324 (23 Haziran
1908)
Bâb-ı Âlî’ye
91
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Halep eşrafından Mellahzâde Saadetlü Mer’i Paşa Hazretlerinin
Maarif Komisyonu a’zalığında ondört seneden beri bulunarak hidemat-ı
mühimmesi görülmesine ve Balıkesiri Maarif Komisyonu Reisi İzzetlü
Rıf’at ve Darülhayr-ı Âlî17 makinist ve gaz me’muru Cemal Efendilerin
vazife-i mevdu’alarını (kendilerine emanet edilen vazifelerini) hin-i ifada
say u gayretleri müşahade olmasına binaen mir-i müşar u muma-ileyhadan
Mer’i Paşa hazretlerinin ikinci rütbeden Nişân-ı Âlî-i Mecîdi’ye haiz
olduğundan üçüncü rütbeden Osmanî ve Rıf’at Efendi’nin dördüncü,
Cemal Efendinin de beşinci rütbelerden birer kıt’a Mecîdi Nişân-ı
Zişânlarıyla taltifleri esbabının istihsali Halep Vilayeti Maarif Müdiriyetiyle,
Karasi Sancağı Mutasarrıflığından, Darülhayr-ı Âlî Müdiriyetinden inha
edilmiş ve ifa-yı muktezası müsaade-i sâmiye-i cenâb-ı sadâretpenâhilerine menut (kararına bağlı) bulunmuş olmağla ol-babda.
Necid mutasarrıfı Ahmet Mümtaz Bey’de Mer’i Paşa ve
Müderriszâde Zeki Bey hakkında çok güzel iltifatlarda bulunmuş ve Mer’i
Paşa’yı özel olarak övmüştür.
17
Osmanlıda Bir Meslekî Eğitim ve Çocuk Esirgeme Kurumu:Dârülhayr-ı Âlî
http://dhgm.meb.gov.tr/yayimlar/dergiler/Milli_Egitim_Dergisi/143/9.htm
92
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Arşiv Fon Kodu: Y..EE..KP.. Dosya No: 32, Gömlek No: 3164,
Tarihi: 22 Cemaziye’l-ahir 1326 (22 Temmuz 1908), Konusu: Necid
Mutasarrıffı Ahmed Mümtaz'ın Haleb şehriyle ilgili mütalaası ve Mer'i
Paşa ile Müderriszade Zeki Bey hakkında teveccühünü havi arizası.
Hâk-i pâ-yi mualla-yı veliyyü’n-niamilerine ma’rûzu çakeraneleridir.
İstanbul’dan mufarakat-ı acizanemin (arkadalığımın) yirmiüçüncü
günü Halep’e muvasalat-ı (gelişim) müyessir-gerde Cenâb-ı Rabb-ı izzet
oldu. Halep şehri dışarıya doğru pek tevessü’ ettiğinden (genişlediğinden)
Halep’i şayan-ı hayret bir terakkide buldum. Mamafih yeni yetişen vücuh
içinde en ziyade hükümet-i seniyyece rayi’nden hüsn-i hidmetinden
istifade edilecek Mer’i Paşa Hazretleri kullarını cümlesine faik (üstün)
gördüm. Müderriszâde Zeki Beğ Efendi hazretleri kulları da andan sonra
ikinciliğe haizdir. Doğrusu Mer’i Paşa kulları beyne’l-ahali hüsn-i hayata
malik ve iffet ve istikamet dairesinde salik olduğundan ve hele efendimize
olan hürmet ve ubudiyetini hazırcan gibi kendilerine medar-ı fahr ve şeref
93
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
add eylemekde bulunduğumuzdan istikametini bu suretle de ibraz ve isbat
etmekde bulunduğunu gördüğüm içün iftihar eyledim. Nan ve ni’met-i
veliyyü’n-nimet-i efhamileriyle yürürde olduğum içün çakerileri evkat-ı
hamse de ve heryer de efendimize dua ve senâ etmeği etmeği bir vazife-i
mukaddeseden bilerek bu hissiyat ile Halep’den ileriye bi-avnihi te’âlâ
yarın hareket edileceği mukarrer (kararlaştırılmış) olduğundan efzuni-i
eyyam-ı (uzun) ömr ve ikbal-i meali iclal veliyyü’n-niamileri vird-i zebanım
(sık, sık tekrar edilen duam) olduğu muhat-ı ilm-i âlî-i veliyyü’n-nimet-i
efhamileri buyruldukda ol-babda ve her halde emr u ferman hazret-i
veliyyü’l-emrindir.
Fi 9 Temmuz Sene (1)324 (22 Temmuz 1908)
Necid18 mutasarrıfı kulları Ahmed Mümtaz
25 Şubat 1324 (10 Mart 1909) ve 4 Mayıs 1325 (17 Mayıs 1909)
tarihli meclis tutanaklarından Mehmed Mer’i Paşa’nın meb’usluk
zamanında yaptığı bir çalışmadan örnekler görmekteyiz.
18
Hicaz’da bir bölge,
http://www.islamansiklopedisi.info/dia/ayrmetin.php?idno=320492
94
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
1903 ve 1904 tarihli belgelerde Mehmed Mer’i Efendi’nin o
tarihlerden 28 sene öncesinde Mal Sandığı’na emaneten verdiği parasını
almak için uğraştığı hatta mahkeme kararı bile çıkarttığını görmüştük.
Ancak 1909 tarihine gelinmiş olmasına rağmen halen Mer’i
Paşa’nın parasını alamamış olduğu anlaşılmaktadır.
Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No: 3634, Gömlek No: 272476, Tarihi:
27 (Ş) Şaban 1327 (13 Eylül 1909), Konusu: Mellahzâde Mehmed Mer’i
Efendi'nin Beyrut Mal Sandığı'na emanet olarak tevdi ettiği mebaliğin
hesab edilerek sahibine ödenmesi olmadığı takdirde bütçeye ilave
edilmesi. (Maliye; İD/125-2)
95
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Hû
Sâdâret-i Uzma Mektûbî Kalemi
Maliye Nezaret-i Âlîyyesine
Fi 23 Şaban Sene (1)327 ve fi 26 Ağustos Sene (1)325 (9 Eylül 1909)
Otuz sene akdem (30 sene önce) vedia (emanet) suretiyle Beyrut
mal sandığına vaz’ etmiş (vermiş) olduğu onsekizbindokuzyüz (18.900)
guruş te’cil-i te’diyat kararına tabi olmadığı cihetle deracat-ı
muhakemeden imrar olunmasıyla (geçirilmesiyle) la-yetegayyar
(değişmez) hükmünü iktisab eden i’lâm mucebince nakden te’diyesi
hakkında mülkiye dairesinden i’ta ve tebliğ olunan karar üzerine sinin-i
96
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
sabıkadan deyni (borcu) bulunduğu halde icra-yı mahsubuyla üst tarafının
emanetin tevdi’ olunduğu sene bakayası tahsilatından ikası lüzumu
nezaret-i aliyyelerinde mahalline iş’ar kılındığından ve bu suret muceb-i
mağduriyeti olacağından bahisle lazıme-i ma’delet (adalet) icrası
istid’asına dair Mellahzâde Mehmed Mer’i imzasıyla Şûrâ-yı Devlet’e i’ta
olunan arz-ı hal üzerine Beyrut vilayetiyle bade’l-muhabere maliye
dairesinden tanzim kılınan mazbataya hey’et-i umumiyyeden yazılan
zeylde meblağ-ı mezbur ukûd (şartlar) ve muamelatından tevellüd etmiş
bir matlub (Borç verilen ve zamanı gelince ödenmesi istenen alacak)
olmayub emanet suretiyle mal sandığına tevdi’ olunmuş bir akçe
olmadığına ve masarıf-ı mahalliyeye sarf edilen bu gibi emanet bir akçenin
büdçede karşılığı bulunmadığı vesilesiyle düyun-ı gayr-i muntazama
idâdına (arasına) idhaliyle te’hir-i te’diyesi icab-ı ma’delete (adaletin
gereğine) külliyen mugayir olacağına binaen meblağ-ı mezkûrun düyun-ı
gayr-i muntazamadan ihracıyla sahibine i’tası ve şimdi i’tası icabı
bulunamadığı halde gelecek gelecek sene büdçesine ilavesi hususunun
nezaret-i âlîyyyelerine havalesi tezekkür kılınmağla ana göre icrası icabına
himmet.
97
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Hû
Maliye Nezareti Muhasebe-i Umumiyye Muamelatı Nakdiye Şu’besi
Tahsisat-ı Maliye Kalemi
Umumi 611 / Hususi 1319
Huzur-ı Âlî-i Cenab-ı Sâdâret-penâhiye
Hülasa (Özet): Mellahzâde Mehmed Efendi’nin Emanet Akçesi hakkında
Marûz-i çaker-i kemineleridir ki,
30 Ağustos (1)325 tarihli ve binaltıyüzdört (1604) numerolu
tezkire-i samiye-i sâdâret-penâhilerinin ariza-i cevabiyesidir. Evvelce
Meclis-i Mebusan ve â’yân kararıyla idare-i seniyyeye iktiran eden (ulaşan)
duyûn-ı gayr-i muntazamaya dair mevadd-ı kanuniyyede mal
sanduklarının üçyüzyirmidört senesi Temmuz’u ibtidasına (başlangıcına)
kadar bi’l-cümle düyunun (borçların) düyun-ı gayr-i muntazama
meyanında sebt-i defter edilmesi (deftere kaydedilmesi) muharrer
(kararlaştırılmış) bulunmasına nazaran Mellahzâde Mehmed Mer’i
Efendi’nin otuz sene akdem (önce) emanet suretiyle Beyrut mal sandığı’na
tevdi’ ettiği onsekizbindokuzyüz (18.900) küsur guruşun bundan istisnası
caiz olamayacağı cihetle bu babda düyun-ı mezkûre hakkında ittihaz
olunacak karara göre muamele ifası zaruri görünmüş olduğunun arz ve
beyanına ibtidar kılınmıştır. Ol-babda emr u ferman hazret-i veliyyu’lemrindir.
Fi 26 Şevval sene (1)327 ve fi 27 Teşrin-i-evvel Sene (1)325
Maliye Nazırı Namına Müsteşar
98
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Tahrirat-ı mezkûre mealinde meblağ-ı mezbur üçyüzaltı senesinde
müteveffa (rahmetli) Yusuf Levimi terekesi namına mahkeme-i şer’iyye
tarafından emanet suretiyle mal sandığına teslim ve vaktiyle emval-i saire
meyanında masarıfat-ı mahalliyeye masarıf edilerek ahiren bidayet
mahkemesi tarafından taleb olunmasına mebni meblağ-ı mezburun suret99
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
i ru’yet-i hakkında sebk eden istizana (istenilen izine) cevaben maliye
nezaretinden mürsel (gönderilen) 12 Mart Sene (1)320 tarihli tahriratda
meblağ-ı mezburun üçyüzaltı senesinde masarıf-ı mahalliyeye sarf
olunması cihetiyle üçyüzonyedi senesi nihayetine (bitinine) kadar bi’tte’cil olunan düyun hakkında ittihaz buyrulacak karara tevfikan (bağlı
olarak) te’diye olunmak üzere şimdilik te’hir-i tesviyesi zaruri bulunduğu
iş’ar olunmasıyla keyfiyet bidayet mehkemesi canibine tebliğ kılınmış ise
de mal sandıklarına vedîa (emanet) suretiyle vaz’ olunan emanet-i
nakdiyeden sinin-i sabıkaya aid olanların hangi seneye aid olur ise olsun
ashabına iadesi hakkındaki Şûrâ-yı devlet kararından bahisle ashabının
talep ve müracaatı üzerine mahkemece takib olunmağla beraber karar-ı
mezkûrun vilayete tebliğine dair bir gunâ kayd ve malumat
bulunmamakda olduğu beyanıyla keyfiyyetin maliye nezaretinden istizan
kılındığı gösterilmiş olmağla bi’l-muhabere nezaret-i müşarü’n-ileyhadan
cevaben varid olan tezkerede sinin-i sabıka emanetinin reddi içün sene-i
maliye muvazenesine akçe vaz’ edilmediği gibiesasen sabıka ve maliye
tahsilatı üçyüz yirmibeş senesi masarıfına mukabil (karşılık) tutulmuş
olduğundan Selim….Efendinin vedîa suretiyle Beyrut mal sandığına
bıraktığı meblağ-ı mezburun muvazene haricinde kalmasına mebni düyunı gayr-i muntazamadan add-i (sayılması, hesaplanması) zaruri bulunduğu
masarıfat-ı muhasebesi ifadesiyle beyan kılınmış olmağla o vechile
müstedi-i muma-ileyhe takdim olunmak üzere keyfiyyetin Halep vilayetine
tebliği hususunun dahiliye nezaretine havalesi tezekkür kılındı. Ol-babda
emr u ferman hazret-i men-lehu’l-emrindir.
Fi 8 Cemaziye’l-ahire Sene (1)327 ve fi 13 Haziran Sene (1)325 (26
Haziran 1909)
Şûrâ-yı Devlet Maliye Dairesi Sanisi ve Azalar
Maliye Dairesinin işbu mazbatası hey’et-i umumiyede kıraat olundu.
Kanun-ı mahsus (özel kanun) ile ta’yin olunmuş olan düyun-ı gayri muntazamadan bir kısmının istisnasıyla başkaca tesviyesine devletçe
lüzum ve mecburiyet görüldüğü halde şu suret-i tesviye (ödenmesi) dahi
bir kanun-ı mahsus ile ta’yin edilmedikçe (belirlenmedikçe) istisna olunan
düyun içün emval-i devletten akçe itası caiz olamayacağı (Mecdedddin
Efendi, Müncelaki Efendi) tarafından der-meyan olunmuş ve hazinece
100
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
meblağ-ı mezburun düyun-ı gayr-i muntazamadan addi gösterilen
(sayılan) sebeb-i sinin-i sabıka emanetinin ru’yu içün muvazeneye akçe
vaz’ edilmesinden ve binaberin meblağ-ı mezburun muvazane haricinde
kalmış (bütçe denkliği dışında) olmasından ibaret bulunmuş ise de meblağı mezbur ukûd (şartlar) ve muamelesinden tevellüd etmiş bir matlub
olmayub emanet suretiyle mal sandığına tevdi’ olunmuş bir akçe olduğuna
ve masarıf-ı mahalliyeye sarf edilen bu gibi emanet bir akçenin büdçede
karşılığı bulunmadığı vesilesiyle düyun-ı gayr-i muntazama idâdına
idhaliyle (arasına konulmasıyla) te’hir-i tesviyesi icab-ı ma’delete külliyen
mugayir olacağına mebni (adalate tamamen aykırı olacağından) meblağ-ı
mezburun düyun-ı gayr-i muntazamadan ihracıyla sahibine iadesi ve şimdi
i’ta-yı esbabı bulunmadığı halde gelecek sene büdçesine ilavesi hususunun
maliye nezaretine havalesi tezekkür kılındı. Ol-babda emr u ferman hazreti men-lehu’l-emrindir.
Fi 22 Receb Sene (1) 327 ve fi 27 Temmuz sene (1)325 (9 Ağustos 1909)
Şûrâ-yı Devlet Reisi ve Azalar
28 Aralık 1909 tarihli belgeden Mer’i Paşa’nın birkaç mebusla
birlikte mebusluktan istifa ettiği ve yerlerine yeni mebusların seçildiği
anlaşılmaktadır. Mer’i Paşa’nın mebusluktan istifasının nedeninin Halep
Ticaret Mahkemesi Reisliği’ne geçişi nedeniyle olduğu bilinmektedir.
Arşiv Fon Kodu: DH.MUİ. Dosya No: 21 3, Gömlek No: 3, Tarihi: 15
Zilhicce 1327 (28 Aralık 1909), Konusu: Haleb Mebusları Mustafa Efendi
ve Mer'i Paşa, Karasi Mebusu Şefik Bey ve Canik Mebusu Abdullah Bey'in
memuriyete tayinleriyle yerlerine yenilerinin ve Samsun Mebusluğu'na
da Süleyman Necmi Bey'in seçilmesi.
101
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Dahiliye Nezaret-i Muhaberat-ı Umumiye Dairesi
Halep Vilayeti’ne Telgraf
Fi 28 Eylül Sene (1)325 (11 Ekim 1909)
C. (Cevap) 26 Eylül Sene (1)325 (9 Ekim 1909) Halep
meb’uslarından Mustafa Efendi ile Mer’i Paşa me’muriyete ta’yin
olunmalarıyla meb’uslukdan feragat etmiş olduklarından yerlerine ale’lusul diğerlerinin intihabı (seçimi) icab eder.
Tebyizi (temize çekilmesi)
Bâ-işâret-i müsteşâri
102
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Hû
Halep’e
C. (Cevap) 26 Eylül Sene (1)325 Halep meb’uslarından Mustafa
Efendi ile Mer’i Paşa me’muriyete ta’yin olunmasıyla meb’uslukdan
ferağat etmiş olduklarından yerlerine ale’l-usul diğerlerinin intihabı icab
eder.
Dahiliye Nezaret-i Celilesi’ne
Halep meb’uslarından Mustafa Efendi Şûrâ-yı Devlet a’zalığına
Mer’i Paşa vilayet evkaf müdiriyetine ta’yin edildiklerinden ve bunların
103
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
me’muriyeti kabul eylemeleri meb’uslukdan sakıt olmalarını icab
eyleyerek bu suretle Halep vilayetince iki meb’usluk inhilal eylediğinden
(boşaldığından) bunlar içün Meclis-i Meb’usanın yevm-i küşadı olan
Teşrin-i-sâni ibtidasına (başına) yetişmek üzere şimdiden icabına
mübaşeret icab eylemekde ise bazılarınca muma-ileyhimanın
me’muriyetleri Meclis-i Meb’usanca kabul ve tasdik edildikden sonra
intihabata (seçime) başlanması lazım geleceği ifade kılınmasına binaen
iktizasının tesri’i inbası (hızla gereğinin yapılacağı) müsterhamdır
(umulmaktadır).
Fi 26 Eylül Sene (1)325
Halep Valisi Fahri
Dahiliye Nezaret-i Muhaberat-ı Umumiye Dairesi
Huzur-ı Âlî-i Hazret-i Sadâret-penâhiye
Fi 11 Teşrin-i-evvel Sene (1)325 ve fi 9 Şevval Sene (1)327 (24 Ekim
1909)
Reside-i dest-i tazim olan 8 Teşrin-i-evvel Sene (1)325 (21 Ekim
1909) tarihli ve 2464 numerolu tezkire-i samiye-i sadâret-penâhileri
cevabıdır. Nezaret-i acizi me’muriyetine meb’us tayin edilmiş zevat
104
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
olmayub halep meb’uslarından Mustafa Efendi ile Mer’i Paşa ve Karasi
meb’usu Şefik Beğ ve Canik meb’usu Abdullah Efendi devair-i sairece
me’muriyete tayin edilmiş olmalarına binaen yerlerine ale’l-usul
diğerlerinin intihab ve tayini mahallerine telgrafla tebliğ olunmuştur. Olbabda.
Muhtarının tarafından tebliğ kılınan emr-i âlî-i nezâret-penâhi vechile
Hû
Bâb-ı Âlî Daire-i Sadâret Tahrirat Kalemi / 2464
Dahiliye Nezâret-i âlîyesine
Saadetlü Efendim Hazretleri
Meb’usan-ı kiramdan kabul-ı me’muriyet eden zevatın yerlerine
Kanun-i Esasi’nin mevadd-ı mahsusası mucebince diğerlerinin intihabı
lazım geleceği Meclis-i Meb’usan riyaset-i cânîbi âlîsinden iş’ar kılınmağla
meb’usana nezaret-i âlîlerinde bir me’muriyete tayin olunup kabul
edenler bulunduğu halde isimlerinin serian inbası hususna himmet
olunması siyakında tezkire-i muhlisi terkim kılındı.
Fi 6 Şevval Sene (1)327 ve fi 8 Teşrin-i-evvel Sene (1)325 (21 Ekim 1909)
Sadrazam Hüseyin
105
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Dahiliye Nezaret-i Muhaberat-ı Umumiye Dairesi
Halep Vilayetine Telgraf
Fi 11 Teşrin-i-evvel Sene (1)325 (23 Ekim 1909)
Zeyl 28 Eylül Sene (1)325 Halep meb’uslarından Mustafa Efendi ile
Mer’i Paşa’nın me’muriyete tayin olunmalarından dolayı münhal olan
meb’usluklara hey’et-i a’yanın kararı vechile müntehab-ı saniler
tarafından diğerleri intihab olunarak keyfiyyetin inbası lazım gelür.
Halep’e bağlı olan Antep ile aralarında su meselesinden dolayı bir
anlaşmazlık olmuş ve uzun süre halledilemediğinden dolayı kurulan
komisyon marifetiyle çözümü yoluna gidilmiştir. Komisyonun bir üyesi de
Mer’i Paşa olmuştur.
Arşiv Fon Kodu: DH.MUİ. Dosya No: 92, Gömlek No: 2 1, Tarihi: 10
Cemaziye’l-evvel
1328 (20 Mayıs 1910), Konusu: Kavlık suyu
meselesinden Halebliler ile Anteb'e tabi üç karye arasındaki itilafın
mahkemece halledilmesi.
106
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
09 (N) Ramazan (1)326 (5 Ekim 1908)
Halep Meb’usları Hayati bin Artin Efendi’ye
Hem şahid-i davacılığımda müddei (şikâyetci, davacı) olan
Halepliler bir iki yüz sene evvel müretteb da’valarla mahkeme-i
şer’iyyelerinden maal-umum (umumiyetle) eşhas aleyhine aldıkları gayr-ı
meblağ şimdiye kadar hükmü icra edilmemiş i’lâmata istinâden tarla ile
karyelerinin kadim-i hak-ı şer’iyyesini ibtal suyumuzu Halep namına zabt
etmek üzere Mer’i Paşa’yı gönderdiler hükümet mu’inleri (yardımcıları)
tehdid-i zulm baş-yârlarıdır (baş dostlarıdır). Tecevüzlerinin sebebiyle
daima düçar olduğumuz taaddiyatdan tahlisimiz (kurtarılmamız)
müsterhamdır (umulmaktadır).
Elmalu Muhtarı Ali
Gider Muhtarı Mehmed
Arkik Muhtarı Murtaza
107
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Dahiliye Nezareti’ne
C. (Cevap) 23 Nisan Sene (1)326 Ayntab’dan Meclis-i Meb’usan’a
çekilen telgraf kopyası ahz edildi. Halep şehrine mahsus olan Kavlık
suyunun Halep ahalisinden başka hiçbir kimsenin su ahzına hakkı olmadığı
hükmen sabit olub, bu kere Ayntab kazasına tabi üç karye yedinde mezkûr
karyelerin hakk-ı şürbi (sulama, içme hakkı) olduğu şer’an sabit ise
kendilerine müdahale edilmemesi mealine muadil (eşdeğer) ve kuyud-ı
şer’a (şer’i kayda) tabi ferman bulunması hasebiyle her sene Halep’in
108
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
suyunu kendü ziraatlerine tahsis eylemeğe teşebbüs ile ikiyüzbin nüfus ve
senevi atmış yetmiş bin liralık hasılat i’ta eden bağçeleri havi Halep şehrini
su kahtına ma’ruz bırakdıklarından mezkûr karyelere kuvve-yı kâfiye-i
askeriye gönderilerek suyun Halep’e cereyanı te’min kılınmakda ve bu
yüzden her sene bir çok müşkilat-ı tahdisiyle muamele ve muhabere
cereyan eylemekde olmasına olmasına binaen bu mes’elenin her ne kadar
hakları olmasa bile köylüleri dahi civarlarından mürur eden bir sudan
büsbütün mahrum etmeyecek suretde bir netice-i ma’kule (akla uygun) ve
haseneye rabtı zımnında devren Ayntab’da bulunduğum sırada bi’z-zat
tavaggul idilüb (çok uğraşılıp) mahkeme hükmüyle sakıt olan (düşen)
fermanlarda muharrer (yazılı) mikdarda suyun Halep şehrinin hak iddiası
baki kalmak şartıyla köylere i’tası taraf-ı acizanemden kabul edilerek tarifi şer’i vakti vechile suyun ifrazı ve evrak-ı mevcudenin ez ser-i nev (yeni
baştan) tedkikiyle güzergâha müsadif (rastlayan)…
109
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
…karyelerin senede rabtı gibi tefrikat içrasıçün Ayntab mütecazat ve
ulemasından ve teşekkül eden komisyona refakat-i acizanemde teftişen
bulunan Halep Evkaf Müdiri Mer’i Paşa reis ta’yin edilmiş idi muma-ileyhi
Halebliler göndermiş olmayub acizileri ta’yin eyledim. Muamele eser-i
tagallüb olmayub Halep şehrinin zararına ve Ayntab köylerinin lehine
olarak mevcud i’lâm-ı şer’iler hilafına acizilerince müttehaz bir karardan
ibaretdir. Şu müsaade- kârâne muameleden bi’l-istifade umum suyu zabt
gibi enellere kapılan veyahud diğer gunâ şahsi hissiyata tabi olan erbab
tama’ (aç gözlülük) ve tezvirin (yalan sözlerin) tesvid eylemiş (yazılmış,
karalanmış) olduğu bu telgraf na-acildir. Esas mes’ele intihabat-ı atiyede
müntehab şanı kazanmak ve şu keşmekeşden bi’l-istifade çiftliklerine fazla
su gasb etmekdir. Yok ise fukara zera’ın hukukunu muhafaza değildir.
Mamafih Halepliler kendi sularını şuna buna ihsana hakem olmadığını
beyan ile protesto etmekde ve makamata şikâyete hazırlanmakda
olduklarından ve işbu iradelerine tevkifen bi-taraf (tarafsız) bir me’mur
dahi ta’yin olunsa yalnız Halep şehrinin valisi olmayub umum vilayet valisi
olmaklığım hasebiyle çakerileri kadar bi-tarafane tahkikat ve ika-yı
ma’delet (adalet) edemeyeceğinden üçyüz seneden beri bir mes’ele-i
şer’iye vakfiyyet şeklinde taharri eden şu mes’elenin halli müyesser (kolay)
olamayacak demektir. Halep bağçevanları meyanında mütekabile
bulunmayub Ayntab köylülerinin hamileri olan Ayntab hâkaniyesinin
tecavüzatı ise cümlenin malumu olduğundan saye-i…
…Nezâret-penâhilerinde bu gibi mütegallibenin (zorbaların) fukara ve
ahali hukukuna tecavüzlerine mahal vermemeğe elden geldiği mertebe
çalışılacağı ma’ruzdur.
Fi 29 Nisan Sene (1)326 (12 Mayıs 1910)
Halep Valisi Fahri
110
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Meclis-i Meb’usan Riyaset-i Celilesi’ne
6 Mayıs Sene (1)326 ve fi 10 Cemaziye’l-evvel Sene (1)328 (19 Mayıs
1910)
Halep ile Ayntab ahalisi arasında bir su mes’elesinden dolayı
tahaddüs eden (ortaya çıkan) ihtilafat hakkında muktezi varakası
imzalarıyla Ayntab’dan (Antep’den) riyaset-i celilelerine çekilüb ikinci arzı hal encümeni ifadesiyle tevdi’ buyrulan telgrafname üzerine sebk eden
iş’ara cevaben Halep vilayetinden varid olan telgrafnamenin sureti leffen
ve salifü’z-zikr telgrafname iadeten takdim kılınmış ve bu babdaki
ihtilafatın mahkemece halli icab ederek idareten muamele edası gayr-ı
caiz bulunduğu cihetle ana göre iktizasının ifa ve icab eden tebligat icrası
lüzumu telgrafla vilayet-i müşarün-ileyhaya cevaben yazılmış olmağla olbabda.
111
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Mer’i Paşa’nın bir komisyon üyeliğini de 1911 tarihli gazete
haberinden öğrenmekteyiz. Habere göre Küdüs’de bulunan bir camide
hırsızlık olduğu dedikodusu araştırılmıştır.
Küdüs Sirkati Meselesi
Küdüs-i Şerif 6 Mayıs-Trablus
Şam Mutasarrıfı Azmi Beğ ile Mirliva Haşim Paşa ve Halep Evkaf
Müdiri Mer’i Paşa’dan mürekkeb olub buradaki camiü’l Ömer’de vuku’
bulan sirkati tahkik ve tedkik ile muvazzaf (görevli) komisyon ahiren icra112
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
yı vazifeye başlamış ve bekçilerden bir çoklarını maznunen (zanlı olarak)
taht-ı tevkife almıştır. Komisyonun icra ettiği tahkikat neticesinde sirkatin
kat’iyyen işaa edildiği (yayıldığı) mahiyetde bulunmayub eşya-yı
mukaddeseden hiçbir şey aşırılmadığı anlaşılmıştır.
Meseleye cidden vakıf bir zatın siyasatına nazaran gazeteler bunu
hakikatden pek ziyade mübalâğa-kârâne (gereğinden fazla büyüterek)
yazmaktadırlar. Diğer cihetden bu meseleye vakıf olan rical-i
me’muriyetinden bir zat vuku’ bulan müracaatımızda bize şu beyanatda
113
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
bulunmuştur: İcra-yı taharriyat itmek ile muvazzaf olan zevat İngiltere ve
Amerika’nın en kibar alemine mensupdurlar ve cümlesi her tarafda pek
namuslu zevatdan olmak üzere tanınmışlardır. Hükümet tarafından tavzif
edilmiş (vazifelendirilmiş) olan komisyon ciddi tahkikat icra…
…idecektir. Eğer cidden sirkat (hırsızlık) vuku’ bulmuş ise bu takdirce
hükümet-i Osmani’ye Londra ve Washington kabineleri nezdinde
teşebbüsatda bulunarak mes’elede icrası icab iden ta’kibat-ı adliyeye
tevessül edebilecektir. Yalnız şurası nazar-ı dikkate alınmalıdır ki bu gibi
114
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
hususatda kat’i olan cihetleri kabul ile öyle yalan yanlış her hikâyeye
(anlatılana) havale-i sem’-i itibar idilmemesi ve böyle bir takım rical-i
siyasiyenin kesr-i haysiyetine sebebiyet verecek mahiyetde bulunan ve sırf
şaibe-i menfa’atle ileriye sürülen şeylere ehemmiyet verilmemesi icab
eder. Osmanlı…
115
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Sirkate dair …..resmi
Kudüs-i Şerif’de Sahratullah’da19 vuku’ bulan sirkat mes’elesinden dolayı
Kudüs ve Yafa’da olduğu gibi Halep’de dahi İngiliz konsolosu aleyhinde
nümayişler tertip ve icra olunacağı hakkında bazı rivayat işaa edilmesi
üzerine düvel-i mütehabbe (dost devletler) konsoloslarından bazıları
makam-ı vilayata müracaatla istizah-ı hakikat eylemeleriyle bu rivayatın
bi-asıl ve esası olduğu beyan ve kendileri tatmin edilmiştir. Bu mesaiyat
üzerine ahali arasında bazı mertebe âsâr-ı heyecan husule gelmesiyle
duçar-ı endişe olan bazı tüccar dükkânlarını açmamak istemişlerse de
kendileri ikna’ ve tatmin olarak dükkânları açdırılmış devriye kolları…
…tezyid ve idame-i inzibat ve sükûn esbâbı istikmal edilmiştir
(sağlanmıştır). Bu rivayat-ı bed-hahâneyi işaa edenler (yaynlar) hakkında
tahkikat-ı mukteziye icra olunmkatadır. İstihbarat kalemi.20
Mer'i Paşa’nın Evkaf Müdürlüğünden istifa ettiği döneme ilişkin bir
belgede işsizlik maaşı talep etiğini görmekteyiz. Fakat kendisine verilen
cevapta kendi isteğiyle görevinden ayrılanlara kanunen işsizlik maaşı
verilemez denilmiştir. Bunun üzerine Mer'i Paşa, Danıştay'a itiraz ederek
ben istifa ettim ama zorunlu nedenlerim vardı, bu nedenle bana işsizlik
maaşı ödenmesi lazım demiştir. Danıştay'da Mer'i Paşa'yı haklı bularak
kendisine işsizlik maaşı ödenmesi gerektiğine hükmetmiştir.
19
Beytül-Makdis’de Beni-İsrail Peygamberlerinin ibadet ettikleri meşhur kaya.
1911’de Kudüs'te Cami-i Ömer'de sirkat (hırsızlık) soruşturmalarda Mer'î
Paşa'nın rolü (Tanin Gazetesi, 8 Mayıs 1911, nr 963, s-2
20
116
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
İşsizlik maaşı geçici bir durum olarak kabul edilmektedir.
Günümüzde bile Türkiye'de uygulanması 15-20 seneyi ancak bulan bu
uygulama o zaman Osmanlı'da uygulanmaktaymış. Bu da Osmanlı'nın
kurumsal ve hukuki anlamda nekadar ileri bir medeniyet olduğunu
göstermektedir. Keza Danıştay'ın varlığı da öyle. İdarenin her türlü işlem
ve eylemlerinin hukuka açık olmasından hareketle Mer'i Paşa da kendi
durumunu bu kuruma taşıyarak hakkını aramış ve istediği sonucu da
almıştır.
Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No: 4221, Gömlek No: 316532, Tarihi:
07 Zilkade 1331 (8 Ekim 1913), Konusu: Haleb Evkaf Müdür-i sabıkı Meri
Paşa, esbab-ı zatiyeden dolayı istifa eylediği anlaşıldığından mazuliyet
maaşı tahsisinin uygun olmadığı. (Maliye
Hû
Daire-i Sâdâret Tahrirat Kalemi
Maliye Nezaret-i Celilesi’ne
Fi 6 Zilkade Sene (1)331 ve fi 24 Eylül Sene (1)329 (7 Ekim 1913)
117
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
İşbu mazbataya hey’et-i umumiyyeden yazılan zeylde münderiç
ekseriyet kararı mucebince Maliye Nezaret-i Celilesinden icra-yı icabına
himmet buyrulmak.
Ba-işaret-i aliyye-i müsteşâri
Halep evkaf müdir-i sabıkı Mer’i Paşa’ya esbab-ı zatiyeden dolayı
istifa eylediği anlaşılmasına binaen mazûriyet maaşı tahsisi münasip
olmayacağına dair.
Arşiv Fon Kodu: ŞD. Dosya No: 199, Gömlek No: 39, Tarihi: 12 (Za)
Zilkade 1331 (13 Ekim 1913), Konusu: Haleb Evkaf Müdür-i sabıkı Mer’i
Paşa'nın suret-i istifası hakkındaki telgraf suretinin gönderildiği.
Hû
Maliye Nezareti Muhassasat-ı Zatiye Müdiriyeti Zatiye ve Ma’zuliyet
Şu’besi
Şûrâ-yı Devlet Riyaset-i Celilesine
Hülasa: Haleb evkaf müdiriyetinden müstafi Mer’i Paşa’nın talebinde
bulunduğu me’zuliyet (azledilme, görevden ayrılma) maaşı hakkında
Esbab-ı zatiyeye müstenid olmaksızın me’muriyetinden istifa
ederek me’zuliyet maaşı talebinde bulunmuş ise de cevab-ı red
118
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
verildiğinden bahisle maaş-ı mezkûrun tahsis edilmesine dair Halep evkaf
müdiriyetinden müstafi (çekilmiş) Mer’i imzasıyla makam-ı celil-i sâdâretpenâhiye ba-takdim Şûrâ-yı Devlet’e havale buyrulan ve cereyan-ı
muamelenin ilave-i mütalaa ile iş’arı zımnında tevdi’ buyrulan arz-ı hal
üzerine evrak-ı sabıkası celb ve tedkik olundukda muma-ileyh me’zuliyet
maaşı tahsisine mesağ-ı kanuni olmadığı meclis-i müdiranın ittihaz eylediği
ekseriyet kararı icabından bulunduğu tebeyyün ederek karar-ı mezkûrun
bir suretiyle mezkûr arz-ı halin leffen arz ve takdim kılındığı beyanıyla arzı ihtiram olunur efendim hazretleri.
Fi 1 Rebiü’l-ahir Sene 1331 ve fi 25 Şubat Sene (1)328 (10 Mart 1913)
Maliye Nazırı
119
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Hû
Maliye Nezareti
Muhassasat-ı Zatiye Müdiriyeti
Zatiye ve Ma’zuliyet Şu’besi
Meclis-i Müdiratın 15 Şubat Sene (1)327 tarihli ve yüzotuziki numerolu
kararnamesi suretidir.
26886
Halep evkaf müdir-i sabıkı (eski müdürü) Mer’i Paşa’nın suret-i
istifadesinden bahisle esbab-ı zatiyeye mübteni olmayubda vazife-i
me’muriyetinden dolayı istifaya mecbur kalan me’murine müddet-i
istihdamları nisbetinde ma’zuliyet maaşı hususu hakkında mahsusat-ı
zatiyye müdiriyetinin merbut mazbatası meclis-i müdiratda kıraat olundu
(okundu). Mebhus-ün anh (bahsi geçmiş) mes’elenin hin-i müzakeresinde
ekalliyet-i arâ tarafından me’murin-i mülkiye ma’zuliyet maaşlarına dair
olan 8 Ağustos Sene (1)325 (21 Ağustos 1909) kanunun birinci maddesinde
me’muriyetinin lagv olunması veya devletçe görülen lüzuma mebni infisal
etmesi (görevinden ayrılması) veyahud esbab-ı sıhhiyeye mebni terk-i
hidmete mecbur olduğu daire-i aidesince tahakkuk eylemesi üzerine
açıkda kalan me’murin-i mülkiyeye (mülkiye memurlarına) ma’zuliyet
maaşı tahsis olunacağı muharer olmasına nazaran esbab-ı sıhhiyenin gayrı (başka) bir sebeble terk-i hidmet edenlere ma’zuliyet maaşı tahsis
edilemeyeceği anlaşılmakda ise de kanun-ı mebhus-ün anhın (bahsi geçen
kanunun) mevadd-ı atiyesinden müsteban olduğu üzere ma’zuliyet
maaşına kesb-i istihkak eden me’murin-i mazule marru’z-zikr üç kısımdan
ibaret olmayub idareten azl edilerek mensub olduğu dairece cevaz-ı
istihdamlarına karar verilenler ile taht-ı muhakemeye alınarak istihsal-i
berat edenlere de ma’zuliyet maaşı tahsis olunacağı ve diğer tarafdan
me’muriyeti lagv edilen veya esbab-ı sıhhiyeden naşi terk-i hidmet
eyleyenlerin müddet-i hidmetleri onbeş seneye baliğ olmaz ise ma’zuliyet
maaşı taleb ve ahzına selahiyeti olamayacağı cihetle birinci madde müfadı
(yorumu) ma’zuliyet maaşı tahsis olunacak me’murinin ta’yini içün
120
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
efradını cami’ ve ağyarını mani’21 bir ta’rif-i vâzıh (açık, aşikâr bir tarif) ve
gayr-ı muhtevi olub binaenaleyh kimlerin ma’zuliyet maaşı alması icab
edeceğini tefrikde (ayırdetmekde) yalnız madde-i mezkûrenin değil
kanunun mevadd-ı umumiyyesinin nazar u dikkate alınması muktezi idiğü
(gerekli olduğu) ve üçüncü maddesi hükmünce kanun ancak esbab-ı
zatiyeden naşi istifa eylemiş olanları ma’zuliyet maaşı almak hakkından
mahrum etmekde ise de vazife-i me’muriyete müteallik esbabın da isbabı zatiyenin de gayrı (başka) olduğu derkâr ve ve terk-i hidmet mecburiyetini
tahsis-i maaşa esas olmak üzere kabul eyleyen vaz’-ı kanunun münhasıren
mecburiyet-i cismaniye ve maddiyeyi makbul görerek andan daha mühim
olan mecburiyet-i ma’neviyyeyi red ve inkâr etmek istemiş olması gayr-ı
muhtemel bulunduğundan kanunun bu hususta sakit olmasını eser-i zuhül
olarak telakki eylemek zaruri bulunduğu ve esbab-ı sıhhiyenin gayrı
esbabın resmi mi yoksa zati mi olacağını hakkıyla ta’yine medar bir mi’yar
(ölçü) olamayacağı bahsine gelince ma’zuliyet maaşı onbeş seneden yirmi
seneye kadar hidmet-i hükümetde bulunanlara son me’muriyet maaşının
rub’-ı (dörtte biri) ve yirmidört otuz seneye kadar mesbuku’l-hidme
olanlara sülüsü (üçte biri) ve otuz seneden fazla hidmet edenlere de nısfı
(yarısı) derecesinde tahsis edilmekte olub maişetini maaş-ı muhasasıyla
te’min eden namuskâr bir aile reisinin mecburiyet-i kaviyye ve elime
karşısunda kalmadıkça ihtiyar-ı istifa etmesi ve her zaman ve mesleğin
adamı olabilmek tıynetinde bulunanların ise böyle bir mecburiyete ma’ruz
kalabilmesi gayrı mutasavver (kararlaştırılmış) olmasıyla mutalaa-i
mezkûre hattızatında şayan-ı ehemmiyet olmadığı gibi esbab-ı zatiyeyi
esbab-ı resmiye şekil ve suretine ifrag (dönüşme) ile maa-haza (bununla
beraber) ma’zuliyet maaşı almak hevesine düşen birkaç kişinin vücudu farz
ve takdir edilse bile hükm-i kanun icabınca maaşat-ı mezkûre kayd-ı hayat
şartıyla tahsis olub me’muriyet-ı sabıkaya muadil olarak iki defa teklif
edilecek hidmetin adem-i kabulüyle sakıt olacağına göre bu gibilere bir
müddet içün verilecek maaşın mikdarı haşiyet-i resmiyelerinin muhafası
21
Ağyarını mani, efradını cami: Alınmaması gerekenleri dışarıda bırakan, alınması gerekli olanları
ise içine alan, tam ve eksiksiz. (tarifin tarifi) anlamındadır.
121
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
maksadıyla terk-i hidmete mecbur olmayub da ailesiyle beraber aç kalan
asdika-yı me’murinin (sadık memurların) düçar olacakları felaket yanında
haiz-i kıymet olamayacağından vazife-i mevduanın sevk ve ilca’sıyla
(zorlamasıyla) terk-i hidmete mecbur olanlara da ma’zuliyet maaşı tahsis
olunmak üzere kanun-ı mezkûrun üçüncü maddesi hükmünü tefsiren
Şûrâ-yı Devlet’den karar istihsali lazım geleceği mütalaası serd edilmiş ve
mülahazat-ı mesrude (söylenmiş düşünce) muktezâ-yı ma’delet ve
maslahata muvafık ve ma’zuliyet kanununun derdest bulunan ta’dilatı
meyanında bu cihetin de piş-i nazar-ı dikkate alınması münasip görünmüş
ise de el-yevm meri (geçerli) olan kanunun birinci maddesinde esbab-ı
sıhhiyeden dolayı istifa edenlere ma’zuliyet maaşı verileceği muserrah
(açıklanmış) olmasına nazaran bu babda tefsir suretiyle bir şey yapılmak
mümkün olamayacağına ekseriyetle karar verilmiş olmağla ana (ona) göre
icra-yı icabının muhassasat-ı zatiye müdiriyetine tebliği menut-ı re’y-i
sami-i nezâret-penâhileridir. Ol-babda.
Aslına mutabıktır. Fi 13 Şubat Sene (1)328 (26 Şubat 1913)
Hû
Nezaret-i Evkaf-ı Hümâyûn Me’murin Kalemi
Şûrâ-yı Devlet Riyaset-i Celilesi Canib-i Âlîsine
122
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Taleb buyrulan telgrafnamenin bir kıt’a suret-i musaddakasının leffen
takdim kılındığına dair.
Ma’ruzi çakerleridir.
Fi 10 Nisan Sene (1)329 (23 Nisan 1913) tarihli dört numerolu
tezkire-i celile-i riyaset-penâhileri cevabıdır. Halep evkaf müdir-i sabıkı
Mer’i Paşa’nın müstafi (görevden ayrılmış) add edilmesine esas ittihaz
olunub bir suret-i musaddakasının (onaylı suretinin) tesyarı (gönderilmesi)
iş’ar buyrulan telgrafnamenin suret-i musaddakası (onaylı sureti) leffen
takdim-i huzur-ı âlî-i riyaset-penâhileri kılınmağla ol-babda emr u ferman
hazret-i men-lehü’l-emrindir.
Fi 29 Cemade’l-ula (Cemaziye’l-evvel) Sene (1)331 ve fi 23 Nisan Sene
(1)329 (6 Mayıs 1913)
Evkaf Nazırı
Sadr-ı Azam Kıbrıslı Mehmet Kamil Paşa’nın oğlu Şevket Bey ve
Mehmed Mer’i Paşa
123
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Hû
Huzur-ı Sami-i Cenâb-ı Sâdâret-penâhiye
Ma’ruz-i çaker-i kemineleridir ki,
Halep evkaf müdiriyetinden gayr-ı zatiyye gibi esbabla istifaya
mecbur olduğu ma’zuliyet maaşının tahsisini müsted’i maliye nezaret-i
124
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
celilesine fi 21 Haziran Sene (1)327 (4 Temmuz 1911) tarihinde takdim
eylemiş olduğum istid’a da beyan ve ta’dat edilmişdir. Ma’an tahsisi Şûrâyı Devlet kararına muhtaç olduğu nezaret-i müşarün-ileyhadan tefhim
olması üzerine fi 17 Mayıs Sene (1)328 (20 Mayıs 1912) tarihli arz-ı hal ile
makam-ı celil-i asâfânelerine müracaat olunarak icra-i mezkûr arz-ı hal
şûrâ-yı müşarün-ileyhada gaib (kayıp) olduğu anlaşılmağla fi 9 Eylül Sene
(1)332 (22 Eylül 1916) tarihinde kezalik makam-ı sami-i hidivanelerine
takdim kılınan arz-ı hal evkaf-ı hümayun nezaret-i celilesine lede’l-havale
ma’an tahsisi lazım geleceği arz ve iş’ar edildiği kalem-i mahsus tarafından
vekil-i çakerâneme tefhim ve arz-ı hal hıfz olunmuşdur. Halbuki işbu
istid’a-yı çakerânem maliye nezaret-i celilesinden şikâyeti havi olub icab-ı
kanun ve ma’deletin icrası zımnında Şûrâ-yı Devlet’e havale-i istirham
olunmuş olduğundan behemahal şûrâ-yı müşarün-ileyhaya havalesi usul
ve ahkâm-ı kanuniye iktizasından malum-ı sami-i cenâb-ı sâdâretpenâhileri buyrulduğu üzere icra-i neşr buyrulan ma’zuliyet kanununun
üçüncü maddesinde esbab-ı zatiyyeden istifa edenlere maaş i’ta
olunmayacağı zir ve beyan olunmuş işbu beyanın mefhum-ı mualifi (diğer
anlamı) ki mecbur-ı istifa edenlere verileceği (verilmesi) mümkündür.
Mefhum-ı muhalif (aykırı anlamı ile) amel etmek bi’l-cümle ahkâm-ı
şer’iyyede bile cari olduğu gibi devletin kaffe-i kavanin (kanunlar) ve
nizamatı ol vechile tatbik olunagelmektedir. Esbab-ı zatiyyeden olmayarak
ve mesela çakerleri gibi mes’uliyet-i maddiye ve maneviyeden korkarak
mecbur-ı istifa eden bir me’murun ma’zuliyet maaşından mahrum
edilmesi adalet ile kabil-i te’lif olmayacağı der-kâr bulunmağla maliye
nezaret-i celilesinde ve makam-ı sami-i hidivilerinin kalem-i mahsusunu
mahfuz marru’l-arz iki istid’anın celbi ile icabı taht-ı karara alınmak üzere
Şûrâ-yı Devlet Riyaset-i Celilesine havale buyrulması babında ve her halde
emr u ferman hazret-i veliyyü’l-emrindir.
Fi 21 Teşrin-i-evvel Sene (1)328 (21 Kasım 1912) Bende Mehmed Mer’i
Fi 21 Teşrin-i-evvel Sene (1)328 (21 Kasım 1912) Halep Evkaf
Müdiriyetinden Müstafi Bende Mehmed Mer’i
125
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
126
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Şûrâ-yı Devlet’e Mahsus Müsvedde Varakası
Fi 29 Şevval Sene (1)331 ve fi 18 Eylül Sene (1)329 (1 Ekim 1913)
Maliye dairesinin işbu mazbatası hey’et-i umumide kıraat olundu.
Hey’etden üç zat me’murin-i mülkiye ma’zuliyet maaşlarına dair
olan kanunun üçüncü maddesi mantuken ve mefhumen iki kaide vaz’
etmekde olub mantuken vaz’ eylediği faide muhakeme altında
bulunanların ve bir hükm-i kanuniye müstenid olmayub (dayanmayıp) da
idare-i azl edilerek (idare tarafından görevden alınarak) mensub olduğu
dairece cevaz-ı istihdamına karar verilmiş olanların ve esbab-ı zatiyyeden
(kendi isteklerinden) dolayı me’muriyetlerinden istifa edenlerin ve onbeş
sene hidmeti sebk etmiş bulunanların ma’zuliyet maaşı talebine hakkı
olamayacağına dair olub mefhumen (yorum olarak) vaz’ettiği kaide dahi
muhakeme altına alınmayarak idareten azl edilüb cevaz-ı istihdam kararı
istihsal edenlerin ve esbab-ı gayr-ı zatiyyeden dolayı istifa edenlerin ve
onbeş sene hidmeti sebk etmiş bulunanların ma’zuliyet maaşı talebine
hakları olamayacağına dair olduğu ve bilahare berâet edenleri de
muhakeme altına alınanlardan esbab-ı mucibede esbab-ı zatiyeden istisna
edilerek berâet edenlerle esbab-ı mucibeye mebni istifa edenlerin
ma’zuliyet maaşına müstehak oldukları ayrıca tasrih edilmiş bulunduğu
cihetle istifada aranacak cihet kanunen esbab-ı zatiyeye müstenid olub
olmadığına esbab-ı zatiyeden ise esbab-ı sahihadan (doğru) bulunub
bulunmadığına mahzar ve esbab-ı sıhhiyenin gayr-ı esbab-ı zatiyeye mebni
istifanın ma’zuliyet maaşına mani ve esbab-ı gayr-ı zatiyeye müstenid
istifanın ma’zuliyet maaşına gayr-ı mani addinin (sayılmasının) bir netice-i
zaruriye olarak kabulü bir emr-i bahir (açık bir emir) bulunmağla ve Mer’i
Paşa’nın kıraat olunan (okunan) istifa-namesi ise maslahata ve iş’aratının
adem-i is’afından (isteğinin yerine getirilmesinden) mütevellid müşkilata
müstenid (dayanmış) olmağla müşarün-ileyhin ma’zuliyet (işsizlik maaşı)
maaşı ahzına hakkı olduğu rey’inde bulunmuşlar ise de mezkûr kanunun
birinci maddesinde esbab-ı sıhhiyyeden dolayı terk-i hidmete mecbur
olanlara ma’zuliyet maaşı.
127
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Şûrâ-yı Devlet’e Mahsus Müsvedde Varakası
Tahsis olunacağı ve ikinci maddesinde esbab-ı zatiyeden dolayı
me’muriyetlerinden istifa eyleyenlerin (edenlerin) ma’zuliyet (işsizlik)
maaşı talebine hakları olmadığı musarrah olub şimdiye kadar da bu yolda
ifa-yı muamele edilegelmekde olmasına ve paşa-yı müşarün-ileyhin evrakı melfufiye meyanında (evraklarının ekinde) bulunan istifa-namesi sureti
musaddakasından (onaylı suretinden) esbab-ı zatiyeden naşi (kendi
isteğinden dolayı) istifa eylediği anlaşılmasına binaen müşarün-ileyhe
ma’zuliyet maaşı i’tasına (işsizlik maaşı bağlanmasına) imkân-ı kanuni
128
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
görülemediğinden maliye nezâretine tebliği ekseriyetle tezekkür kılındı.
Ol-babda.
Not: Bu yazı müsvette olarak hazırlanmış sonra temize çekilmiştir. Yani
yeniden kaleme alınmıştır. Dikkat edilirse Müsvedde dahi imzalanmıştır.
Daha sonra temize çekilen nüshasıyla birlikte bu müsvedde de imzaya
getirilerek komisyon üyelerinin kontrolüne sunulmaktadır.
129
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Hû
Nezaret-i Evkaf-ı Hümâyûn Me’murin Kalemi
Halep Evkaf Müdiri Mer’i Paşa tarafından Evkaf Nezaretine keşide
olunan 8 Haziran Sene (1)327 (21 Haziran 1911) tarihli telgrafnamenin
suretidir.
C.(Cevap) 20958/42 28 Mayıs (1)327 (10 Haziran 1911) tarihli
teşkilat-ı ketebe (teşkilat yazıcıları) hakkında son 29 numero 2 Nisan Sene
(1)327 (15 Nisan 1911) tarihiyle istirham olunan zamaim icra buyrulmadığı
gibi dairenin maliyeye inkılâb eden ikiyüzkırkdörtbin guruş deynine
mukabil diğer ma’ruzata 51 numerolu 1 Haziran Sene (1)327 (14 Haziran
1911) tarihinde yüzyirmibin guruşdan fazla verilmeyeceğinden bunun ile
idare-i umur edilmesi irade buyrulduğuna üçyüzyirmidört senesi
Temmuz’undan Şubat nihayetine 299 bin guruşla daire medyun (borçlu)
bulunduğu bunun mukabili (karşılığı) maliyeden alınacağı ve bunun kısm-ı
küllisi emanet hükmünde mütevellilere raci’ (aid) bulunacağı halde yalnız
meb’usandan (milletvekillerinden) olan zatın matlubu (alacağı) telgrafla
aldırılarak, verilmiş ve diğerlerinin matlubu (alacağı) madde-i kanuniyenin
tasdikine taalluk (bağlı) olunduğundan daire buna değin hiç mal-ı maktu’a
(götürü mal) almayacağı gibi i’lâmat ve hüccec-i şer’iyye (şer’i deliller)
mucebince mütevellilere (vakıf idarecilerine) sarfiyat icra edegeldiği halde
nezaret-i celileden hiçbir uğraş vuku’ bulmadığından ve bura evkafınca
alakadar olanların ahvali (durumu) hakkındaki meclis idare-i vilayetle
vilayetin iş’arından te’kiden 30 Mayıs Sene minh tarih ve 73 numerolu
telgrafnamede bahs edilmiş iken üçyüzonbeş’den i’tibaren mal maktu’
ahzı ile beratı muzırra sarfiyyat icrası cevaben 20669/78 ve 22 Mayıs Sene
(1)327 (4 Haziran 1911) tarihiyle irade buyrulan hazinenin menafi’ne
müteallik (hazinenin menfaatine bağlı) olarak meclis idare ile vilayetçe
bi’t-tecil iş’ar olunan birçok ma’ruzatlar cevabsız kalmakda olduğuna
binaen müşkil-i mevkide kaldığım gibi hüsn-i idare-i umur kat’iyyen gayr-ı
mümkün bulunmağla (bu şartlarda idare etmem, yöneticilik yapmam
mümkün olmadığından) işler içinden haysiyetle çekilmekliğim içün istifayı acizanemin kabul buyrulması.
Mukabele olunmuşdur. Bende
130
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Şûrâ-yı Devlet Riyaset-i Celilesinden vuku’ bulan talebe mebni daire-i
müşarün-ileyhaya takdim olunmak üzere ihraç olunan işbu telgrafname
suretinin aslına mutabakatı tasdik kılındı. Fi 12 Nisan Sene (1)329 (25 Nisan
1913)
Mühür: Evkaf-ı Hümâyûn
Arşiv Fon Kodu: ŞD. Dosya No: 3142, Gömlek No: 47, Tarihi: 03
(Ca) Cemaziye’l-evvel 1335 (25 Şubat 1917),Konusu: Haleb Evkaf Müdüri esbakı Ahmed? (Mehmed) Mer’i Paşa'nın harcırah ve aidat-ı tekaüdiyye
kat’ı meselesi hakkında olunacak muamele. (İstida 42)
Hülasa-i Madde: Halep evkaf müdir-i esbakı Ahmed (Mehmed) Meri
Paşa’nın harcirah ve aidat-ı tekâudiye kat’ı (kesilmesi) mes’elesine dair.
Havi Olduğu Evrak
131
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Numru 783 Tarih Fi 9 Teşrin-i-evvel Sene (1)332 Arz-ı hal (Dilekçe)
Numru 224 Tarih Fi 5 Haziran Minh (1332)Derkenar sureti
Numru 99847/16 Fi 26 Teşrin-i-sani Sene (1)332 Evkaf nezaretinin
tezkire-i cevabiyesi
----------------------- Fi 5 Mart Sene (1)332 Suret
Numru 11354
Fi 24 Kanun-i-sani Sene (1)332 Evkaf tezkire-i
cevabiyesi
---------------------------------------------------------------Evkaf müzekkeresi,
Tezkire sureti, Kayd sureti
132
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Hû
Şûrâ-yı Devlet’e Mahsus Müsvedde Varakası
Zabıt / Fi 22 Safer Sene (1)332 (8 Mayıs 1904)
Evkaf Müfettişlerinden Mer’i Paşa’ya i’ta edilüb yolsuz sarfiyyatdan
add olunan harcirah ile müfettiş muma-ileyhe verilen yevmiyelerden kat’
olunmayan (kesilmeyen) aidat mülasebesiyle emlakına mevzu’ hacizin
tamamen fekk (kaldırılmaması) mucib-i ma’zuriyyeti (özürü) olduğundan
bahisle bazı ifade ve müdafaatı havi halep evkaf müdir-i sabıkı (önceki
müdürü) Mer’i Paşa tarafından bi’t-takdim Şûrâ-yı Devlet’e havale
buyrulan arz-ı hal bi’l-muhabere evkaf-ı hümâyûn nezareti
muhasebesinden alınub makam-ı nezaretime mürsel müzekkereleriyle
maliyeve nafia dairesinde mütalaa olunan mezkûr müzekkerelerde
muhasib-i mesul sıfatıyla muma-ileyhin zaman-ı idaresi hesabatının vilayet
muhasebesince tedkik ve kabulü muamelesinin her kefiline muvafakat
ettirildikçe te'diyat-ı mezkûre mikdarındaki kefaletin fekkine imkân
olmadığı beyan edilmeğe hesabat-ı mezburede el-yevm neticelenmemiş
ise muma-ileyhin müzmin mes’elesi hakkında iddia ve müdafaatını divanı muhasebata serd ve beyan eylemesi ve ikmal-i muhasebe ile keyfiyyet bir
hükme iktiran eylemiş olduğu (ulaştığı) ve mezkûr muayenede mürur
etmiş takrirde hükm-i lâhıka (ulaşan hükme) karşı usulen temyiz tarikine
(yoluna) müracaat etmesi lazım gelir haciz maddesine gelince divan-ı
muhasebat kararnamesinin kırksekizinci maddesi mucebince me’muriyet
ve küfelasının (kefillerinin) emlak mahcuzesinin (hacizli emlakının) taklil
(indirim) mikdarı veya haczin ahar (başka, diğer) emlak üzerine nakli
keyfiyyeti divanca taht-ı hükme alınabilecek hususatdan olmağla bu cihet
içün de divan muhasebat riyasetine müracaat eylemesi iktiza eder
(gerekir). Ol-vechile takdim-i keyfiyyet ettirilmek üzere evrakının makamı müsteşariye tevdi’ine karar verildi.
Aşağıdaki belge Mer’i Paşa’yla doğrudan ilgili son belgedir. Ancak
bu belge çok önemli bir kapıyı aralamıştır. Bu kapı açılarak olaylar ayrı
olarak incelenecektir. Lakin geniş olarak olaylar incelenmeden önce Mer’i
Paşa’nın oğluna ait bazı belgeler incelenecektir.
133
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Arşiv Fon Kodu: DH.KMS. Dosya No: 53 -1, Gömlek No: 7, Tarihi:
27 Şaban 1337 (28 Mayıs 1919), Konusu: Halep'den Zor'a gelen Şerif
Nasır b. Ali'nin icraatı hakkındaki şikayet.
Dahiliye Nezaret-i Kalem-i Mahsus Müdiriyeti
Huzur-ı Âlî-i Hazret-i Sadâret-penâhiye
Fi 27 Mayıs Sene (1)335 (28 Mayıs 1919)
134
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Halep’den Zor’a gelen ve eşraf ve ahali-i mahalliye tarafından
istikbal olunan (karşılanan) Şerif Nasır bin Ali’nin muvasalatının
(gelmesinin) ikinci günü cevami-i şerife minareleriyle kubbellerinde
bulunan Tunç’dan ma’mul hilal ve yıldızlara Türklük ve Osmaniliğin
alamet-i istiklalidir diye ateş ettirdiği ve bu suretle kurşunla mezkûr
abideleri tahrip itmesinden dolayı ahalinin müteessir olduğunun ve ahaliyi
soymağa da teşebbüs etmesi üzerine Şerif namına Zor’da mutasarrıf
bulunan Halebli Mer’i Paşa, Bağdad’daki İngiliz kumandanına müracaat
ve taleb-i muavenet eyleyerek (yardım isteyerek) İngilizler’in Zor’u işgal
eylediğine ve teferruatına dair Diyarbekir vilayetinden alınan tahrirat ile
Şerif Nasır’ın neşr ettiği beyanname aynen manzur-ı sami-i fehimaneleri
buyrulmak üzere leffen takdim kılındı. Ol-babda.
Mer’i Paşa’nın 1906’da Mecidi Nişanıyla Çekilmiş Fotoğrafı
135
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
5.BÖLÜM
MEHMED MER’İ PAŞA’NIN OĞLU ABDÜLKADİR NASİH BEY
Mer'î Paşazâde Abdülkadir Nâsih Bey (1878-1931)
136
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Arşiv Fon Kodu: DH.SAİDd... Dosya No: 143, Gömlek No: 223,
Tarihi: 29 (Z) Zilhicce 1294 (4 Ocak 1878), Konusu: Abdülkadir Nasih Bey;
1294 Haleb doğumlu, Meri Paşa'nın oğlu
Abdülkadir Nasih Beğ’in Rum İli Beğlerbeği payelülerinden
Saadetlü Mer’i Paşa Hazretlerinin mahdumudur.
Binikiyüzdoksandört senesi Hicriyesinde sene-i maliye 1293
Halep’de tevellüd ettiği nüfus tezkere-i umumiyesinde muharrerdir.
137
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Halep sıbyan mektebinde mukaddeman umum-i diniyyeyi ve
mekteb-i rüşdisiyle mekteb-i idadi-i mülkiyesinde müretteb dersleri
bade’t-tahsil 5 Temmuz Sene (1)305 ve 4 Temmuz (1)314 tarihlerinde
aliyyü’l-a’lâ (pekiyi) ve karîbü’l a’lâ (iyiye yakın) derecesinde iki kıt’a
şehadetname almıştır. Mekteb-i hukukun birinci sınıfında iki sene devam
ettikden sonra bi’l-ihiyar (kendi isteğiyle) terk-i tahsil etdiği terceme-i
halinde mündericdir (yer almıştır).
Halep vilayeti mektûbî kalemine onbeş mah kadar mülazemetle o
esnada ve üçyüzyirmi senesi Zilkadesinin altısında 21 Kanun-i-sâni Sene
(1)318 (4 Aralık 1902) seksenbir guruş sülüsan maaşla Halep Mekteb-i
İdadisi (ilkokul mektebi) Ziraat Şu’besi Cağrafya ve Usul Defteri Zirai
Muallimliklerine vekâleten ta’yin olunmuş ise de asılın ta’yininden naşi
üçyüzyirmibir senesi Saferinin yirmisinde 23 Nisan Sene (1)319 (6 Mayıs
1903) vekâlet-i mezkûreden infikak eylemiştir. Zilhiccesinin onüçünde 17
Şubat Sene (1)319 (1 Mart 1904) tahlifi (yeninle) bi’l-icra beşyüz guruş
maaşla Şam Ziraat Bankası Şu’besi hisse-i iane mukayyidliğine ta’yin ve
üçyüzyirmiüç senesi Rebiü’l-evvelinin yirmiikisinde (27 Mayıs 1905) 14
Mayıs Sene (1)321 (27 Mayıs 1905) altıyüz guruş maaşla İzmir Şu’besi
hisse-i iane mukayyedliğine tahvil olunarak ifa-yı vazife ye mübaşeret
eylemiştir. İzmir Şu’be Me’murluğunun muma-ileyhin terceme-i hal
varakası mündericatının evrak müsbetesine muvafık bulunduğu
hakkındaki şerhi makam-ı celil-i vilayetden tasdik ve ifa-yı vazife etmekde
olduğu mezkûr banka idare-i umumiyesinden tenmik kılınmıştır.
Hidemat-ı sabıkasında müddet-i istihdam ve mikdar-ı maaş ve
keyfiyyet-i infikakın (görevinden ayrılmasının) zimmeti havi Maarif-i
Umumiye Nezaret-i Celilesi’nin 16 Ağustos Sene (1)321 (29 Ağustos 1905)
ve 13 Nisan Sene (1)322 (26 Nisan 1906) tarihli tezkireleriyle Halep
Mekteb-i İdadisi Müdiriyeti’nin 9 Teşrin-i-evvel Sene (1)319 (22 Ekim
1903) tarihli derkenarı (yazı kenarına üst makamın yazdığı kısa not,
talimat) usul-i terceme-i hali varakasıyla mahfuz olub Şam Ziraat Bankası
Şu’besi Meclis İdaresi’nin 6 Kanun-i-sâni Sene 1)321 (19 Ocak 1906) tarihli
mazbatası ve nüfus tezkire-i Osmanisiyle mekteb-i rüşdi ve idadi
şehadetnemaleri aynen görülüp iade kılınmış ve hidmet-i hazırasında ifa138
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
yı vazifeye tarih-i mübaşeretiyle mikdarı maaşı ve evvelce tahlif eylediği
evrak-ı muhabereden anlaşılmıştır. Fi 9 Rebiü’l-evvel Sene (1)325 (22
Nisan 1907), 9 Nisan Sene (1)323 (22 Nisan 1907)
Muma-ileyhin binüçyüzyirmidört senesi Cemaziye’l-ahiresinin
onunda 19 Temmuz Sene (1)322 (1 Ağustos 1906) yediyüz guruş maaşla
Hama Ziraat Bank Sanduğu Muhasebe Kitabetine nakl edilerek memurin-i
sabıkasınca zimmet ve ilişiği olmadığı İzmir Ziraat bank Şu’besi Meclis
İdaresi’nin 26 Eylül Sene (1)324 (9 Ekim 1908) tarihli mazbatasına atfen
Ziraat Bankası İdare-i Umumiyesi’nin 13 Teşrin-i-sâni Sene (1)323 (26
Kasım 1907) tarihli vukuat pusulasında gösterilmiştir.
Muma-ileyhin vazifesine mübaşereti tarihinden i’tibaren
binbeşyüz guruş ve başkaca ikiyüzelli guruş masarıfla terfien halep vilayeti
tahsilat müdiyetine nakil olunduğu Maliye Sicil Şu’besinin 25 Mart Sene
(1)325 (7 Nisan 1909) tarihli vukuat pusulasıyla bildirilmiştir.
Muma-ileyhin Halep vilayeti tensik (düzenleme) komisyonunun
beşinci maddesine tevfikan üçyüzyirmiyedi senesi Zilhiccesinin
yirmiüçünde
23
Teşrin-i-evvel
Sene
(1)326
(5
Kasım
1910).....beşyüzyirmibeş guruş yevmiye?maaş tahsis edildiği 6 Nisan Sene
(1)326 (19 Nisan 1910) tarihli ve kırkbeş senesinde ………..(silik yerler var)
Muma-ileyhin 3 Teşrin-i-evvel Sene (1)324 (16 Ekim 1908)
tarihinden 28 Şubat Sene (1)324 (13 Mart 1909) tarihine kadar yediyüzlelli
guruş maaşla vekâleten 1 Mayıs (1)325 (14 Mayıs 1909) tarihinden 22
Kanun-i-evvel Sene (1)325 (4 Ocak 1910) tarihine kadar binbeşyüz guruş
maaşla asaleten mezkûr tahsil müdirliğinde bulunarak tevkifat-ı nizamiye
ile emval-i miriyeden bir gunâ zimmet ve ilişiği olmadığı Halep vilayeti
meclis idaresinin mazbatasına atfen 11 Teşrin-i-evvel Sene (1)327 (24 Ekim
1911) tarihli vukuat pusulasında beyan kılınmıştır.
Abdülkadir Nasih Bey babasının memuriyeti esnasında görevde
bulunmuştur. Ancak babası kadar girişken ve liyakatli bir memur olmadığı
Sicil-i Ahval’deki kısa anlatımından anlaşılmaktadır. Tahsilini yarıda
139
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
bırakarak memuriyete başlamıştır. Ziraat Bankası’nda memur olarak
çalıştığı daha sonra muhtelif görevlerde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bununla birlikte edebi yönü olan, şiir yazabilecek yeteneğe sahip birisidir.
Aşağıdaki belgede Abdülkadir Efendi’nin Hukuk Fakültesini
bitirmeden yarıda bıraktığı ve Ziraat Bankasında görevli olduğu
belirtilmektedir.
Arşiv Fon Kodu: MF.MKT. Dosya No: 925, Gömlek No: 71, Tarihi:
02 Rebiü’l-evvel 1324 (26 Nisan 1906), Konusu: İzmir Ziraat Bankası
Şubesi Hisse-i İane Mukayyidi Abdülkadir Nasih Efendi'nin Mekteb-i
Hukuk'a iki yıl devam ettikten sonra kendi isteğiyle tahsilini terk ettiği.
Hû
Ticaret ve Nafia Nezareti Ziraat Bankası / Numero: Umumi 51721
Hususi 2
Maarif Nezaret-i Celilesi’ne
Devletlü Efendim Hazretleri
İzmir Ziraat Bankası Şu’besi Hisse-i İane Mukayyidi Abdüulkadir
Nasih Efendi bin Mehmed Mer’i Paşa’nın ale’l-usul i’ta etmiş olduğu
terceme-i hal varakasında üçyüz on dört senesi Teşrin-i-evveli evailinde
140
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
mekteb-i hukuk-ı şâhâneye kayd ve kabul olunarak üç yüz on altı senesi
Haziranında terk-i tahsil eylediği gösterilmiş ise de yedinde (elinde) bir
gûna varaka-i müsbete bulunmadığını ifade etmesine mebni bu-babdaki
malumat-ı kaydiyyenin savb-ı âlî-i asâfânelerinden luzum-ı istifsarı mezkûr
banka idare-i umumiyesinden ifade kılınmağla ol-babda emr u ferman
hazret-i men-lehu’l-emrindir.
Fi 6 Safer Sene (1)324 ve fi 18 Mart Sene (1)322 (1 Nisan 1906)
Ticaret ve Nafia Nazırı Bende
Hû
Maarif-i Umumiye Nezareti Mektûbî Kalemi Telgraf Müseveddatına
Mahsus Varakadır
Fi 2 Rebiü’l-evvel (1)324 ve fi 13 Nisan (1)322 (26 Nisan 1906)
Ticaret ve Nafia Nezaret-i Celilesi’ne
141
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
İzmir Ziraat Bankası Şu’besi Hisse-i İane Mukayyidi Abdülkadir
Nasih Efendi bin Mehmed Mer’i Paşa’nın ale’l-usul i’ta etmiş olduğu
terceme-i hal varakasında üç yüz on dört senesi Teşrin-i-evveli evailinde
(başında) Mekteb-i Hukuk-ı Şâhâneye kayd ve kabul olunarak üç yüz on altı
senesi Haziranında terk-i tahsil eylediği gösterilmiş ise de yedinde bir gûna
varaka-i müsbete bulunmadığını ifade etmekde olmasına mebni bubabdaki malumat-ı kaydiyyenin inbasına dair varid olan 18 Mart Sene
(1)322 tarihli ve iki numerolu tezkire-i aliyye-i asâfânelerine cevabdır.
İzmir Ziraat Bankası Şu’besi Hisse-i İane Mukayyidi Abdülkadir
Nasih Efendi üç yüz on dört senesi Eylülünde Mekteb-i Hukuk-ı Şâhâne’ye
dahil olub ve iki sene devam ettikden sonra üç yüz on altı senesinde birinci
sınıfda bi’l-ihtiyar terk-i tahsil eylemiş olduğu kayda bi’l-muracaa
anlaşılmış olduğundan savb-ı âlî-i nezaret-penâhilerine iş’arı mekteb-i
mezbur müdiriyetinden ifade edilmekle bu babda.
1909 tarihinde Abdülkadir Nasih Bey’in Hama Ziraat Bankası
Muhasebecisi olduğu, buradaki görevinden de Halep vilayeti tahsilat
müdürlüğü’ne atandığı anlaşılmaktadır.
Arşiv fon Kodu: BEO, Dosya No: 3509, Gömlek No: 263172, Tarihi:
20 Safer 1327 (13 Mart 1909), Konusu: Haleb Vilayeti Tahsilat
Müdüriyeti'ne Hama Ziraat Bankası Muhasebe Kitabeti'nde bulunan
Abdülkadir Nasih ve Suriye Vilayeti Tahsilat Müdüriyeti'ne Nablus
Sancağı Tahsil Memuru Ferid Efendilerin tayini. (Maliye)
142
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Sadâret-i Uzmâ Mektûbî Kalemi
Maliye Nezaret-i Celilesi’ne
Fi 18 Safer Sene (1)327 ve fi 26 Şubat Sene (1)324 (11 Mart 1909)
17 Safer Sene (1)327 (10 Mart 1909) tarihli 2211 numerolu tezkirei atufilerinde muharrer olduğu üzere Halep vilayeti tahsilat müdiriyetine
Hama Ziraat Bankası muhasebe kitabetinde bulunan Abdülkadir Nasih
ve Suriye vilayeti tahsilat müdiriyetine Nablus sancağı tahsilat me’muru
ferid efendilerin ta’yinleri münasib görünmüş olmağla mucebince ifa-yı
muktezasına himmet.
İşaret-i aliyye-i müsteşâri mucebince
143
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Hû
Nezâret-i Umur-ı Dahiliye Encümen-i Umur-ı Maliye / Aded 2211
Ma’ruz-ı çaker-i kemineleridir,
Halep vilayeti tahsilat müdiriyetine Hama Ziraat Bankası muhasebe
kitabetinde bulunan Abdülkadir Nasih ve Suriye vilayeti tahsilat
müdiriyetine de Nablus Sancağı tahsilat me’muru Ferid Efendilerin
ta’yinleri hakkında Encümen-i Umur-ı Maliye’den tanzim kılınan iki kıt’a
mazbata leffen huzur-ı sami-i cenâb-ı sadâret-penâhilerine takdim
kılınmağla ol-babda emr u fermanhazret-i veliyyü’l-emrindir.
Fi 17 Safer Sene (1)327 ve fi 25 Şubat Sene (1)324 (10 Mart 1909)
Maliye Nazırı Bende
144
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Hû
Nezâret-i Umur-ı Dahiliye Encümen-i Umur-ı Maliye / Aded
Halep tahsilat müdiriyeti vekâletinde bulunan Selami Efendi’nin
istifasına mebni umur-ı tahsiliyenin yüz üstü kalmamasını te’minen
me’zuniyetle Halep’de bulunan Hama Ziraat Bankası muhasebe
kitabetinde müstahdem Abdülkadir Nasih Efendi’nin vekâlet-i mezkûreye
ta’yin edildiğinden ve kendisinin ehliyet ve kefaletinden bahis ile icra-yı
asalet-i me’muriyeti halep vilayeti ve defterdarlığından iş’ar olunmuş ve
mezkûr tahsilat müdiriyeti bidayet-i teşkilatdan (teşkilatının
kuruluşundan) beri açık olarak münasibi bulunamamasına ve suret-i iş’ara
nazaran muma-ileyh Nasih Efendi’nin müdiriyet-i mezkûreye ta’yini
Encümen-i Maliye’de münasib görünmüş olduğundan nezd-i âlî-i nezâretpenâhilerinde dahi rehin-i tasvib buyurulduğu halde icabının icrası
babında emr u irade hazret-i men-lehü’l-emrindir.
Fi 16 Safer Sene (1)327 ve fi 24 Şubat Sene (1)324 (9 Mart 1909)
Reis Defterdar Muhasebecisi ve bi’l-umum kurum muhasebecileri
1911 tarihli belgede çok şey anlatılmakla birlikte en dikkat çekici
olan husus Abdülkadir Nasih Bey’in İstanbul müsakkafat komisyonu, yani
vakıf mallarının takibi komisyonu üyeliğine seçilmiş olmasıdır.
Ancak daha dikkat çekici olan ise daha önce Halep tahsil
müdürlüğünde görev yaptığının da belirtilmiş olması ve atandığı
komisyondan bir iki gün içinde istifa ettiğinin belirtilmesidir.
Abdülkadir Nasih Bey, istifasından sonra mazuliyet yani işsizlik
maaşı istemiş ise de bu konuda kararsız kalınarak talebi Şûrâ-yı Devlet’e
(Danıştaya) havele edilmiştir. Danıştaya havale ediliş nedeni
nizamnamede (yönetmelikte) yoruma açık bulunan bir hususun burada
görüşülerek karar bağlanması isteğidir.
Arşiv Fon Kodu: ŞD. Dosya No: 458, Gömlek No: 21, Tarihi: 16
Zilhicce 1329 (8 Aralık 1911), Konusu: İstanbul Vilayeti müsakkafat
komisyonu azalığından istifa etmiş olan Abdülkadir Nasih Efendi
hakkında.
145
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Hû
Şûrâ-yı Devlet’e mahsus müsvedde varakası
Mazbata
Fi 16 Zilhicce Sene (1)329 ve fi 25 Teşrin-i-sâni Sene (1)327 (8 Aralık
1911)
146
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Maliye Nezâreti’nin Şûrâ-yı Devlet’e havale buyurulan 8 Teşrin-i-sâni
Sene (1)327 tarihli ve 74 hususi numerolu tezkiresi Tanzimat Dairesi’nde
okundu.
Mezkûr tezkirede İstanbul vilayeti tahrir-i müsakkafat komisyonu
a’zalığından istifa etmiş olduğundan bahisle evvelce bulunduğu Halep
tahsil müdürlüğünden dolayı mahsus bulunan kadro harici maaşının
müsakkat nizamnamesi mucebince iade-i tahsisi Abdülkadir Nasih Efendi
tarafından istid’a edilmesi üzerine tedkikat-ı lazıme icra edildikde mumaileyhin kadro harici maaş almakda iken vuku’ bulan talebine mebni
İstanbul vilayeti tahrir-i müsakkafat komisyonu a’zalığına ta’yin ile iki gün
ifa-yı vazife ederek istifa eylediği anlaşılmış ve me’muren mülkiye
ma’zuliyet maaşına dair kanunun üçüncü maddesinde esbab-ı zatiyeden
dolayı me’muriyetlerinden istifa edenlerin ma’zuliyet maaşı talebine hakkı
olamayacağı muharrer ise de esasen bir hidmed-i muvakkatadan (geçici
hizmetden) ibaret olan tahrir-i müsakkafat (vakıf malları) komisyonu
a’zalıklarına ta’yin olunacak zevatın suret-i intihabıyla tahsis olunacak
maaşatının keyfiyet-i tahsisi nizamname-i mahsus ahkâmına binaen
cereyan etmekde bulunmuş olub mezkûr nizamnamenin yirmiikinci
maddesinin fıkra-i ahiresinde gerek ma’zuliyet ve gerek tensikat kanunu
mucebince kadro harici kalan me’murin meyanında tahrir komisyonu
a’zalığına ta’yin kılınanlar me’murin-i müstahdemeden addedilerek
komisyonda istihdamları müddetince a’zalık maaşı olan üç bin guruşa
varıncaya kadar üst tarafının tahsisat namıyla almak üzere son
me’muriyetleri maaşına müsavi maaş ahz eyleyecekleri ve infisallerinde
me’murin-i ma’zule ve kadro harici me’muriyet hukukunu yeniden iktisab
edecekleri musarrah olarak azl ve istifaya da şamil olan infisal (görevden
ayrılma) kelimesi sarahaten (açık olarak) veya delaleten (delilleriyle) te’kid
edilmeyerek suret-i mutlakada zikr olunmuş olmasıyla kadro harici kalan
veyahud ma’zuliyet maaşı olan me’muriyetden olub da tahrir
komisyonlarına i’ta kılınmış olanların me’murin-i müstahdemeden
addolunacağı kaydına göre istifaları vuku’unda mutlak ıtlakı üzerine
cereyanı kaidesine tevfikan evvelce aldıkkları kadro veya ma’zuliyet
maaşlarının iade-i tahsisi lazım gelüb gelmeyeceğinde tereddüt edilmiş ve
mezkûr nizamnamenin madde-i mebhusasında muharrer infisal
147
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
kelimesinin tefsiri Şûrâ-yı Devlet’e aid bulunmuş olduğundan muma-ileyh
ile emsali hakkında mabe’t-tatbik olunacak bir karar ittihazı lüzumu
dermeyan bulunmuştur.
İcab-ı lede’t-teammül müsakkafat tahrir-i umumiyesine dair olan
nizamnamenin yirmi ikinci maddesinde tahrir komisyonlarına aza…
…ta’yin kılınanların maaşları üç bin guruşa dün olursa üç bine kadar üst
tarafı kendilerine tahsisat-ı şehriye olarak i’ta edileceğinin ve bunların
a’zalıkdan infisallerinde (azalıktan ayrılmalarında) komisyona ta’yin
olundukları zaman ma’zuliyetden bulunmuş oldukları halde me’murin-i
ma’zule ve kadro harici bulundukları takdirde kadro harici me’murlarının
hukukunu yeniden iktisab edeceğinin muharrer olması tahrir
komisyonlarının a’zalığı me’muriyet-i resmiye mahiyetinde olmadığı
müsbet bulunmasına binaen kanununa mugayir olamayacağının nezaret-i
müşarün-ileyhaya tebliği tezekkür kılındığı.
148
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Hû
Maliye Nezareti Me’murin ve Levazım Müdiriyeti Me’murin Kalemi
Huzur-ı sami-i cenâb-ı sadâret-penâhiye
Hususi: İstanbul Vilayeti tahrir-i müsakkafat komisyonu a’zalığından
müstafi Abdülkadir Nasih Efendi hakkında.
Ma’ruz-i çaker-i kemineleridir,
İstanbul vilayeti tahrir-i müsakkafat komisyonu a’zalığından istifa
etmiş olduğundan bahis ile evvelce bulunduğu Halep tahsil
müdürlüğünden dolayı mahassas (tahsis edilmiş) bulunan kadro harici
maaşının müsakkafat nizamnamesi mucebince iade-i tahsisi Abdülkadir
Nasih Efendi tarafından istid’a edilmesi üzerine tedkikat-ı lazıme icra
edilmekde muma-ileyhin kadro harici maaş almakda iken vuku’ bulan
talebine mebni İstanbul vilayeti tahrir-i müsakkafat komisyonu a’zalığına
ta’yin edildiği gün ifa-yı vazife ederek istifa eylediği anlaşılmıştır.
149
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Memurin-i mülkiye ma’zuliyet maaşlarına dair kanunun üçüncü
maddesinde esbab-ı zatiyeden dolayı me’muriyetlerinden istifa edenlerin
ma’zuliyet maaşı ta’lebine hakkı olamayacağı muharrer bulunmuş ise de
esasen bir hidmet-i muvakkateden (gecici hizmetden) ibaret olan tahriri müsakkafat komisyonu a’zalıklarına ta’yin olunacak zevatın suret-i
intihabıyla tahsis olunacak maaşatın keyfiyet-i tahsisi nizamname-i
mahsus ahkâmına binaen cereyan etmekde olub mezkûr nizamnamenin
yirmiikinci maddesinin fıkra-i ahiresinde gerek ma’zuliyet ve gerek tensikat
kanunu mucebince kadro harici kalan me’murin meyanında tahrir
komisyonu a’zalığına ta’yin kılınanlar me’murin-i müstahdemeden
addedilerek komisyonda istihdamları müddetince a’zalık maaşı olan üç bin
guruşa varıncaya kadar üst tarafı tahsisat namıyla almak üzere son
me’muriyetleri maaşına müsavi maaş ahz eyleyecekleri ve infisallerinde
me’murin-i ma’zule ve kadro harici me’murin hukukunu yeniden iktisab
edecekleri musarrah olarak azl ve istifaya da şamil olan infisal (görevden
ayrılma) kelimesi sarahaten (açık olarak) veya delaleten (delilleriyle) takyid
olunmayarak (kayıt ve şarta bağlanmayarak) suret-i mutlakada zikr edilmiş
olmasıyla kadro harici kalan veyahud ma’zuliyet maaşı alan me’murinden
olub da tahrir komisyonlarına a’za ta’yin olunanların me’murin-i
müstahdemeden addolunacağı kaydına göre istifaları vuku’unda mutlakın
ıtlakı (ayrılmanın tamamen gerçekleşmesi) üzerine cereyanı kaidesine
tevfikan evvelce aldıkları kadro veya ma’zuliyet maaşlarının iade-i tahsisi
lazım gelüb gelmeyeceğinde tereddüt edilmiş ve mezkûr nizamnamenin
madde-i mebhusasında (bahsolunan maddesinde) muharrer infisal
kelimesinin tefsiri Şûrâ-yı Devlet’e aid bulunmuş olduğundan muma-ileyh
ile emsali hakkında mabe’t-tatbik olacak bir karar ittihazı hususunun şûrâyı mezkûra emr u havale buyurulması merhun-ı müsaade-i celile-i
fehimaneleridir. Ol-babda emr u ferman hazret-i veliyyü’l-emrindir.
Fi 29 Zilkade Sene 1329 ve fi 8 Teşrin-i-sâni Sene (1)327 (21 Kasım 1911)
Maliye Nazırı Namına Müsteşar Bende
150
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
1912 yılında İstanbul’da çekilmiş bir fotoğrafda Mer'î Paşa’nın oğulları
(ayakta) büyük oğlu Abdülkadir Nasih Bey ve (oturan) küçük oğlu Mehmet
Ali Bey, birlikte görülmektedir. Mehmet Ali Bey, Amr’ın dedesi olup, 1897
doğumludur. Mer'î Paşa’nın küçük oğludur. İstanbul'da Harp Koleji (Kuleli
Askeri Lisesi) mezunudur. Daha sonra Halep Mekteb-i Sultanisi’ni bitirdi.
Osmanlı Ordusu’nda Teğmen olarak görev yaptı.
Abdülkadir Nasih Bey’in hayatının dönüm noktası olabilecek bir
olay 6 Eylül 1913 tarihinde İzmir Tire’de yaşanmıştır. Abdülkadir Nasih Bey
151
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
vakfedilmişi evler, dükkânlar komisyonu başkanı iken yani Vakıflar
nezaretinde görevli iken Tire’de bulunduğu sırada jandarma tarafından
dövüldüğünü belirterek Sadâret’e telgraf çekmiş ve can güvenliğinin
olmadığını belirterek koruma talep etmiştir.
Arşiv Fon Kodu: DH.H... Dosya No: 69, Gömlek No: 44, Tarihi: 04
(L) Şevval 1331 (6 Eylül 1913), Konusu: Tahrir-i Musakkafat (vakıf malları)
Komisyonu Reisi Abdülkadir Nasih'in jandarma tarafından dövüldüğüne
dair Haleb eski mebusu Meripaşazâde'nin Sadaret ve Dahiliye
Nezareti'ne çektiği telgraflar
152
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Mahreci Tire
23 Ağustos Sene (1)329 (5 Eylül 1913)
Dahiliye Nezâreti Celilesi’ne
Kat’iyyen bir sebep olmadığı halde Türk Ocağı tarafından evvelki
gece jandarma mülazımı vasıtasıyla döğdürüldüğüm (dövdürüldüğüm) gibi
hayatıma suikast edileceğine müekkeden istihbar etmekteyim yarınki
trenle hareket ve İzmir’e muvasalat edinceye kadar cihet-i askeriyece
muhafazama bir saniye akdem (önce) emr verilmesini istirham ederim.
Halep Meb’us-ı Sabıkı Mer’i Paşazâde Tahrir-i Müsakkafat (Vakıf Malları)
Komisyonu Reisi Abdülkadir Nasih
153
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Mahreci Tire
23 Ağustos Sene (1)329 (5 Eylül 1903)
Makam-ı Sadâret-penâhiye
Kat’iyyen bir sebep olmadığı halde Türk Ocağı tarafından evvelki
gece jandarma mülazımı vasıtasıyla döğdürüldüğüm (dövdürüldüğüm) gibi
hayatıma suikast edileceğine müekkeden istihbar etmekteyim. Yarınki
trenle hareket ve İzmir’e muvasalat edinceye kadar cihet-i askeriyece
muhafazama bir saniye akdem (önce) emr verilmesini istirham ederim.
Halep Meb’us-ı Sabıkı Mer’i Paşazâde Tahrir-i Müsakkafat (Vakıf Malları)
Komisyonu Reisi Abdülkadir Nasih
154
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Anlaşılacağı üzere Abdülkadir Nasih Bey, kendisinin dövdürülmesi
olayından dolayı Türk Ocağını22 sorumlu göstermiştir. Türk ocağı milliyetçi
bir kuruluş olması nedeniyle acaba ne gibi bir saikle bu işi yapmış veya
yaptırmıştır. Bunu Mer’i Paşa’ya ait son belge ile birlikte
değerlendireceğiz. Abdülkadir Nasih Bey’in edebi bir yönünün olduğunu
belirtmiştik. Kendisi 1910 ile 1912 arasında İstanbul’da yayımlanan
Memurin Gazetesinin yayıncılığını ve editörlüğünü de yapmıştır.
Abdulkadir Nasih Bey 1910 den 1912 de İstanbul merkezli Memurun
Gazetesi'nin yayıncısı ve editörü oldu ..
Abdülkadir Nasih Bey, Sultan Mehmed Reşad’ın yazdığı Çanakkale
gazeline tahmis23 yazabilecek kadar Divan edebiyatı’na da hakimdir. Bu
nedenledir ki yazdığı tahmis Edebiyat tarihinde yer almıştır.
22
Türk Ocakları, 1912 yılında İstanbul’da bir kültür derneği olarak kurulmuş ve
Cumhuriyet döneminde Türkiye’de millî devletin oluşumuna katkıda bulunmuş
milliyetçi örgüttür. 1931’de 260’ı geçen şubesi, 30.000‘i aşkın üyesiyle ülkenin en
güçlü sivil kuruluşu durumuna gelen dernek cumhurbaşkanı Mustafa Kemal
Paşa’nın emri doğrultusunda Cumhuriyet Halk Partisi ile birleştirilmiş; 1949
yılında
yeniden
canlandırılmıştır.
Faaliyetlerini
günümüzde
77
şubede sürdürmektedir, genel merkezi Ankara’dadır.
https://tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCrk_Ocaklar%C4%B1
23
(Ar. ḫams “beş, beşte birini almak, beşe tamamlamak”tan taḫmіs) edeb. Dîvan
edebiyâtında bir gazeli, her beytinden önce birinci mısrâlarının kāfiyelerine
155
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Manzûme-i Garrâ-i Hazret-i Hilâfet-penâhî
Savlet etmişdi Çanakkal’aya bahr ü berden
Ehl-i îslâmın iki hasm-ı kavîsi birden
Lâkin imdâd-ı İlâhî yetişip ordumuza
Oldu her bir neferi kal’a-i pûlâd-beden
Asker evlâdlarımın pîşgeh-i azminde
Aczini eyledi idrâk nihayet düşmen
Kadr ü haysiyyeti pâmâl olarak etdi firâr
Kalb-i İslâma nüfuz etmeğe gelmiş-iken
Kapanıp secde-i şükrâna Reşâd eyle duâ
Mülk-i İslâmî Hudâ eyleye dâim me’men
Gazelin nesre çevirisi:
Müslümanların güçlü iki düşmanı birleşerek denizden ve karadan
Çanakkale’ye saldırmıştı. Fakat Allah’ın yardımı ordumuza yetişti ve
askerlerimiz çelik bedenli birer kale oldu.
uygun üçer mısrâ eklemek sûretiyle beşer mısrâlık kıt’alardan meydana gelmiş
bir manzûme hâline getirme, beşleme:Tahmiste başlıca şart, ilâve edilen
mısrâlarla esas şiirin bir mânâ bütünlüğü göstermesidir. Bu bir nevi edebiyat
kuyumculuğudur ki herkesin kârı değildir. Üstâdâne olmayan tahmislerde esas ve
ilâve mısrâlar birbirlerine neyzen bakışı ile bakarlar (Tâhirü’l-Mevlevî). Onun, şâir
Fâizî’nin, “Taâm u emn ü âsâyiş gibi bir ni’metim vardır” mısrâını ihtivâ eden
gazelini tahmis ederek yaptığı beste (…) unutulmaması gereken
eserlerdendir (Ahmet H. Tanpınar).
http://kubbealtilugati.com/sonuclar.aspx?km=TAHM%C4%B0S&mi=0
156
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
En sonunda, asker evlâtlarımın azmi karşısında düşman âcizliğini
anladı. (Düşman askeri) İslâm’ın kalbini (İstanbul’u) ele geçirmeye
gelmişken şerefini ayaklar altına alarak kaçtı.
Reşad! Şükür secdesine kapan ve Allah’ın İslâm ülkelerini daima
güvenli kılması için dua et.
Haleb Meb‘ûs-ı Sabıkı Mer‘î Paşazâde Abdülkadir Nâsih Bey’in Tahmisi
Bin ile üç yüz otuz harbi olup nâr-efgen
Berk-i seyfim de kamaşdırdı uyûnu yeniden
Kahr-ı ecdâdımı amma çıkarıp hâtırdan
Savlet etmişdi Çanakkal ‘aya bahr ü berden
Ehl-i îslâmın iki hasm-ı kavisi birden
Göğe tayerân ederek bomb’ atıp ordumuza
Dinamitler koyarak arzı delip ordumuza
Bahr ü berden nice ateşler açıp ordumuza
Lâkin imdâd-ı İlâhî yetişip ordumuza
Oldu her bir neferi kal’a-i pûlâd-beden
Gösterip hayli besâlet azamet rezminde
Nice aylar durarak feth ü zafer cezminde
Gerçi şiddetle sebât ederek hazminde
Asker evlâdlarımın pîşgeh-i azminde
Aczini eyledi idrâk nihayet düşmen
Zûr-ı bâzûsu olup reh-rev-i nahs u idbâr
Top tüfeng ü nice erzâkı bî-hadd ü şümâr
Bırakıp eylemez asla bunu târîh inkâr
Kadr ü haysiyyeti pâmâl olarak etdi firâr
Kalb-i îslâma nüfûz etmeğe gelmiş-iken
Hâib ü hâsir olup keyd ü ümîd-i a‘dâ
Şaşırıp gayret-i Allâh ile oldu iclâ
157
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Arş-ı a‘lâda melâik duruyor sîne-güşâ
Kapanıp secde-i şükrana Reşâd eyle duâ
Mülk-i İslâmı Hudâ eyleye dâim me’men24
(Haleb Meb‘ûs-ı Sâbıkı Mer‘î Paşazâde Abdülkadir Nâsih Bey’in Sultan
Reşad'ın Şiirine Tahmîsi)25
Bu insanlar arap kökenli de olsa bu toprakları vatan bellemiş,
Müslüman kimlikleriyle de bu heyecanı yüreklerinde hissetmiştir. Bundan
sonraki bölümde de göreceğimiz gibi içlerinden hain-i vatan ve millet
olanlarda çıkmış ise de bunu bütün bir topluluğa teşmil etmek haksızlık
olacaktır.
Abdülkadir Nasih Bey, Birinci Dünya Savaşı sonrasına kadar
İstanbul'da yaşamaya devam etti. Sonrasında Halep’e gitti ve 1931 yılında
Halep'te öldü .
24
http://turkoloji.cu.edu.tr/ESKI%20TURK%20%20EDEBIYATI/dogan_tigli_tahmi
sler.pdf
25
(Ar. ḫams “beş, beşte birini almak, beşe tamamlamak”tan taḫmіs) edeb. Dîvan
edebiyâtında bir gazeli, her beytinden önce birinci mısrâlarının kāfiyelerine
uygun üçer mısrâ eklemek sûretiyle beşer mısrâlık kıt’alardan meydana gelmiş
bir manzûme hâline getirme, beşleme:Tahmiste başlıca şart, ilâve edilen
mısrâlarla esas şiirin bir mânâ bütünlüğü göstermesidir. Bu bir nevi edebiyat
kuyumculuğudur ki herkesin kârı değildir. Üstâdâne olmayan tahmislerde esas ve
ilâve mısrâlar birbirlerine neyzen bakışı ile bakarlar (Tâhirü’l-Mevlevî). Onun, şâir
Fâizî’nin, “Taâm u emn ü âsâyiş gibi bir ni’metim vardır” mısrâını ihtivâ eden
gazelini tahmis ederek yaptığı beste (…) unutulmaması gereken
eserlerdendir (Ahmet H. Tanpınar).
http://kubbealtilugati.com/sonuclar.aspx?km=TAHM%C4%B0S&mi=0
158
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
6.BÖLÜM
BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞIYLA BİRLİKTE SURİYENİN DURUMU
Bu bölümün yazılmasına neden olan sebep Mehmed Mer’i Paşa’nın
hayatını incelediğimiz bölümde son olarak okuduğumuz belgedir. Söz
konusu belge olayı çok başka bir mecraya taşımış, Osmanlı’nın Hazreti
Peygambere hürmeten değer verdiği Şerif Hüseyin ailesinin ihanetinin
incelenmesine ve anlaşılmasına vesile olmuştur. Bu belgenin
transkripsiyonunun buraya alarak konunun incelenmesine başlayalım.
Dahiliye Nezaret-i Kalem-i Mahsus Müdiriyeti
Huzur-ı Âlî-i Hazret-i Sadâret-penâhiye
Fi 27 Mayıs Sene (1)335 (28 Mayıs 1919)
Halep’den Zor’a gelen ve eşraf ve ahali-i mahalliye tarafından
istikbal olunan (karşılanan) Şerif Nasır bin Ali’nin muvasalatının
(gelmesinin) ikinci günü cevami-i şerife minareleriyle kubbellerinde
bulunan Tunç’dan ma’mul hilal ve yıldızlara Türklük ve Osmaniliğin
alamet-i istiklalidir diye ateş ettirdiği ve bu suretle kurşunla mezkûr
abideleri tahrip itmesinden dolayı ahalinin müteessir olduğunun ve ahaliyi
soymağa da teşebbüs etmesi üzerine Şerif namına Zor’da mutasarrıf
bulunan Halebli Mer’i Paşa, Bağdad’daki İngiliz kumandanına müracaat
ve taleb-i muavenet eyleyerek (yardım isteyerek) İngilizler’in Zor’u işgal
eylediğine ve teferruatına dair Diyarbekir vilayetinden alınan tahrirat ile
Şerif Nasır’ın neşr ettiği beyanname aynen manzur-ı sami-i fehimaneleri
buyrulmak üzere leffen takdim kılındı. Ol-babda.
1919 tarihli bu belgeyi ilk okuduğumda daha doğrusu son belge
olması hasebiyle (nedeniyle) en son belge olarak okuduğumda sarsıldım.
Bukadar parlak bir yaşamdan sonra Mehmed Mer’i Paşa’da söz konusu
Şeriflerle birlikte mi hareket etmiş diye hayal kırıklığı yaşadım. Fakat
meseleyi derinlemesine incelemeye başladıktan sonra çok farklı bir
pencere açıldı karşıma. Bu nednele bu çalışmanın bir anlamda Şerif
ailesinin hayatının da daha iyi anlaşılmasına neden olacağını
düşünüyorum.
159
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Daha önce Halep’de bulunduğu anlaşılan ve Zor’a26 geldiği
belirtilen Ali oğlu Şerif Nasır’dan bahsedilmektedir. Şerif Nasır’ın Zor’a
geldiğinin ikinci günü camilerin minareleriyle kubbellerinde bulunan
Tunç’dan yapılmış hilal ve yıldızlara Türklük ve Osmaniliğin alamet-i
istiklalidir diye ateş ettirdiği ve kurşunla (mermiyle) bunları tahrip
ettirdiği beliriltmektedir. Bundan dolayı halk büyük üzüntü duymuştur.
Ayrıca halkı da soymaya çalışmıştır.
Bunun üzerine Şerif namına Zor’da mutasarrıf bulunan Halebli
Mer’i Paşa, Bağdad’daki İngiliz kumandanına müracaat ederek şerif
Nasır’a karşı yardım talep etmiştir. Başta Mer’i Paşa’nın tavrıyla ilgili olarak
beni rahatsız eden de bu İngilizlerden yardım isteme işi olmuştur. Lakin
olayları derinlemesine incelediğimde bu ön yargımın çok da isabetli
olmadığını çaresizlik içinde kalan bu insanların denize düşen yılana sarılır
misali davranmak zorunda kaldığını anladım. Bu hususları sırasıyla analiz
edeceğiz.
Diğer taraftan neden isyan ettiğiyle ilgili Şerif Hüseyin’in yayınladığı
beyannameden de bahsedilmesi üzerine arşiv kayıtlarında bu beyanname
de bulunmuştur. Arapça olarak yazılmış olan bu beyanname arşiv
tarafından günümüz Türkçesine çevrilerek yıllar önce daktilo edilmiştir. Bu
çeviri yeniden yazılmış, yer yer bazı açıklamalar yapılmıştır.
Öncelikle Şerif Hüseyin’in bu beyannamesi verilecek ve bunun
üzerinden konuya giriş yapılacaktır. Ancak başlangıçta şunu da belirtmek
gerekir ki bu Şerif Hüseyin ailesi çok karışık ve geniş bir ailedir. Aynı sülale
içinde aynı isimde farklı kollar olduğu gibi, kollar içinde de aynı isimde
şahısların olması meselenin anlaşılması ve çözülmesini güçleştirmiştir.
26
Deyr-i Zor Vilayeti asıl adı Deyr-i-Zor sancağı 1857 yılında kurulmuş Osmanlı
Devleti vilayeti. Vilayet merkezi Deyrizor'dur. Deyr-i Zor Vilayeti 1857 yılında
Bağdat Eyaletinden ayrılarak kurulmuş sancaktır. Türkistan'ın Buhara dolayından
gelip Zor sancağına yerleşmiş Türkler hakkında Osmanlı kaynakları kaydı vardır.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Deyr-i_Zor_Vilayeti
160
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Arşiv Fon Kodu: HR.SYS. Dosya No: 2316, Gömlek No: 12, Tarihi:
09 Eylül 1916, Konusu: Mekke Emiri Şerif Hüseyin'in isyan etmesinin
sebeblerini izah eden beyanname ile Türkçe tercümesi.
161
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Mekke Şerifi ve Emiri Hüseyin bin Ali'nin 11 Zilkade 1334 tarihli
fermanının tercümesidir.
162
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Bismillâhirrahmanirrahim
Sebepleri birinci beyannamemizde açıklanan, biz Hicazlıların kıyam
ve uyanışının (Rönesans) hakikati hakkında iltibasa (tereddüt ve şüpheye)
meydan vermemek ve ileride husule gelebilecek tereddüdlere mani olmak
üzere, ahitlerin en yakını ve delillerin en basiti ile bağlı bulunduğumuz
varlığımıza müteallik niyet ve maksatlarımıza, genel olarak faziletli ilim
adamları, özel olarak da Müslümanların daha fazla ıttılâ kesp etmeleri
(bilmeleri, öğrenmeleri) için bu satırları yazmayı uygun gördük.
Malum olduğu üzere Osmanlı ülkeleri ve sair dünya memleketleri
sakinlerinden basiret sahibi kimseler, esaslı sebeplerden dolayı, Osmanlı
Devleti’nin hali hazırdaki harbe girmesine rıza göstermemektedirler. Bu
zevatın üzerinde ittifak ettikleri sebeplerden bir kısmı şunlardır: Osmanlı
Devleti ilk olarak İtalyan Harbinden, ikinci olarak da Balkan Harbi’nden
yeni çıkmıştır. Orduları, hazinesi ve teşkilatı heyeti umumiyesiyle, o derece
zaaf ve kayba uğramış ve mahvolmuştur ki, bunun özel olarak Devletin
serveti ve genel olarak memleketin ve ahalisinin serveti üzerinde yaptığı
tesir, gizlenmiyecek kadar büyük olmuştur. Askerden dönen bir kimse,
kendilisi, ailesi ve sair ev efradının yiyeceğini temin için köyüne veyahut
işinin başına ulaştığı zaman ikinci bir defa askerliğe çağı- rılmaktadır.
Sanaatkâr hamal ve oduncunun durumu da bundan farksız değildir.
Fertleri, bu gibi felaketlere uğrayan bir memleketin gerek kendisi ve gerek
devletinin akıbetini izah etmeye lüzum görmüyoruz. Bu devlet, kendisini,
diğer harplere benzemiyen, öyle bir harbin uçurumuna atmıştır ki,
bahusus, bu devletin varidatı, tüccar, sanaatkâr ve ziraat erbabı olan bu
bedbaht fertlerin emekleri üzerinden alınan vergilerden ibaret bulunursa.
Akıl sahibi müslümanların, devletin şimdiki harbe girmesini takbih
etmelerine (kınamalarına) yol açan sebeplerden biri de işte budur. Bu
sebep de saltanat ülkesinin hakiki iç durumuna dayanmaktadır .Bunun
yanında, İttihatçı hükümetin, harp sırasında, harbe giren devletler
arasından, taraflardan birinin aleyhinde olarak diğer bir cepheyi
tutmasıyla ilgili olarak harici sebeplerde mevcuttur.
163
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Osmanlı Devleti geniş ülkelere sahip ve sahilleri çok olan
Müslüman bir devlettir. Büyük Osmanlı Sultanları'nın ta eski zamanlardan
heri takip ettikleri siyaset, Müslümanların hüyük hir kısmının ülkelerinde
sakin bulundukları ve hâlâ denizlerde rüçhan (üstünlük) sahihi olan
devletler ile münasebet ve temasları içleştirme esasına dayanmaktadır.
İttihatçı hükümet, tama’ı (aç gözlülüğü) çok ve hırsı hüyük olan
diğer tarafı tutmak suretiyle bu devletlere karşı harbe girince, memleket
sakinleri tam bir kötümserliğe kapıldılar. Zira, Müslümanlardan, basiret ve
dirayet sahihi olanlar, bunun doğuracağı kötü neticeleri daha önceden
bilmekte idiler.
Ben de bunların arasında bulunuyordum. Bu harp hakkında,
telgrafla fikrim sorulduğu zaman nasihat vazifesinin icab ettirdiği şekilde
cevap verdim. Bu da benim bu devlete olan sadakatimi ve onun selameti
ve Müslümanların vahdeti korumak için sarfettiğim gayretleri gösteren bir
delil olarak elimde bulunmaktadır.
İşte, korktuğumuz başımıza geldi. Devlet, endişe ettiğimiz şeyi
yapıverdi. Osmanlı ülkesinin, bugün Avrupa'daki hududu, aşağı yukarı,
İstanbul surları olmuştur. Rus ordusunun öncü birllikleri, Sivas ve Musul
vilayetleri dolaylarında, Osmanlı ahaliyi kaçırmaktadır. İnglliz öncü
birlikleri de Basra’nın tamamını ve Bağdat Vilayetinin de bir kısmını istila
ettikten sonra, El-âriş Çölünde, bu memleket evlatlarından binlerce kişiyi
esir alacak önüne katıp sürmektedir. Hiç şüphesiz, bu durumu teemmül
eden (iyice düşünen) bir kimse, harbin halı hazırda kaim (baki) olduğunu
görerek, neticesini çıkarmakta pek fazla bir zahmete katlanmıyacaktır. Bu
netice de iki şıkkı ihtiva etmektedir. Biri Dünya Haritası’ndan silininceye
kadar mevcut olan tehlikeye teslim olmamız, diğeri de bu tehlikeden
kurtulmağa çalışmamızdır. Biz, bu hususun teemmülü (düşüncesi) ile ona
bir cevap bulmayı bütün dünyaya bırakıyoruz. Onların, bizi, gafil
avlanarak bu memleketin geri kalan kısımları da elden gitmeden, tam
vaktinde yeralan bu uyanışımızda (Rönesans) ma’zur (özürlü)
göreceklerinde en ufak bir şüphemiz yoktur. Fakat biz uyanışımızın
meşruluğunda ve bunun üzerimize vacip olduğunda hiç bir surette
164
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
tereddüt etmemekteyiz. Şayet biz, mütegallibelerin (zorbaların) elinde bir
oyuncak olan bu devlete bağlı kalmamızın, onun mülkünün muhafazasına
yarayacağını bilse idik, hiç bir zaman harekete geçmeyerek, bize tahmil
ettikleri (yükledikleri) her şeye katlanıp sabrederdik. Fakat biz, onlara ayak
uydurmuş ol saydık, bu yol bizi ve onları, göz göre göre diğer vilayetlerin
düştükleri izmihlal (yok olmak) uçurumuna götürürdü. Evet, biz bunu
söylerken, hu hususta hüküm vermeyi, bütün dünya’nın insafına
bırakıyoruz. Fakat biz, bu devletin sükûtunun (bozulmasının) ve geri kalan
teba’anın, ki onlar Anadolu halkı ile diğerleridir, mahvolmalarındaki
yegâne sebebin, mütegallibe (zorba) İttihatçı liderlerden Enver, Cemal,
Talat ve taraftarlarının kendi arzularına göre hareket ederek devletin ve
büyük Osmanlı Siyaset Adamlarının çizmiş oldukları esaslı siyasi plandan
çıkmış bulunmaları olduğunu açıklamadan sükût edemiyeceğiz
(susamayacağız). Bu plan, iki büyük devlet olan İngiltere ve Fransa ile dost
geçinmek esasına dayanmakta idi. Bunun faydalarını, ancak tarihi
tanımayanlar inkâr edebilir. İttihatçı liderlerin, ahlak, sadakat ve vefakârlık
derecelerini anlamak için bunların, en sıkıntılı anlarında, ken- dİilerine
yardım eden Fransa ile akdettikleri Kredi Anlaşması üzerinden henüz fazla
bir zaman geçmediği halde, bu devletin düşmanlarına iltihak ederek
(katılarak) ona karşı harp ilan etmelerini görmek kâfidir. Bu hadise halk
arasında yaygın
ve yeni olmamış olsa idi, onların karekterini
belirtmek için diğerleri dururken delil olarak kullanmıyacaktık. Buna siz,
Müslümanlar ile Zimmiler arasında fark bulunmayan Osmanlı ahalisinin
gördüğü, ve kalıntılarının güneş ışığını örttüğü zülm ve cefayı, bilhassa bu
mütegallibelerden hükümet idaresini ellerinde bulunduranlarla
taraftarlarının, bu harp esnasında, şeriatımızda varid olan kaideler hilafına
ehli-zimmetimiz olan Rum ve Ermenilere karşı işledikleri cinayetleri de
ilave edebilirsiniz. Onlar, aynı şeyleri, Şam, Irak ve diğer ülkelerdeki Arap
evlatlarına karşı da yapmışlardır. Medine-i Münevvere dolaylarında Elâvâli ahalisini, Arap diyarlarından alarak, İslâmi Şeriat ve Arapların şanına
yakışmayacak bir şekilde, askeri kışlalara sevk etmeleri, bu günümüzde
malum olan bir şeydir.
165
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Evet, biz kıyam ettik. Kıyamımızla, düşmanlık ve nefretimizi
açıklamamızdaki maksat bunun, Enver, Cemal, Talat ve taraftarlarına karşı
olduğunu bildirmektir.
Bütün aklı selim sahibi Müslümanların, hatta Osmanlı Hanedan
Ailesi de bütün bu hususlarda bize iştirak etmektedir. Hanedan ailesinin,
biziıp.e beraber olduğuna dair delilimiz, mütegallibelerin, bu ailenin
büyüğü Saltanat Veliahdı Saadetlu Şehid Merhum Yusuf İzzettin'i
öldürmeleridir.
Biz, kendimizi, onlardan berâeti zimmet ederken (suçsuzluğumuzu
gösterirken), kendilerine karşı düşmanlık ve nefret beslediğimizi ilân
etmek isteriz. Bunda da, Osmanlı ülkelerindeki Müslümanlarla, diğer İslâm
memleketlerindeki iman sahibi herkes bizimle beraberdir. Onlar
getirdikleri belâlar ve İslâm Devletlerini içine sürükledikleri izmihlal
(yokoluş) ile bu devleti kendi gaye-i şahsi arzularına kurban etmişlerdir.
Allah’ın huzurunda da kendilerinden berâet-i zimmet etmekteyiz. Bunun
uğrunda ölüp, dirildiğimiz Kelime-i Hak olduğunu da bilmekteyiz. Bunu
nasıl söylemeyelim. Gelecek çağlarda Müslüman kardeşlerimize, ibretle
yâd etmeleri için serdedebileceğimiz birçok hususlar mevcuttur. Şam’a ve
halkına tahakküm eden Cemal Paşa bu Müslüman ülkenin sakinlerine
ailelerinin iştirakiyle bir kadın çemiyeti kurmalarını emretmiştir. Bundan
sonra bu cemaatin lokalinde kendi şerefine bir ziyafet tertiplenmesini
istiyor ve bu da bi’l-fiil oluyor. Bu ziyafette, kendisi, mülki ve askeri zevat
ile kenti adam ve taraftarlarından davet ettiği kimseler hazır bulunuyor.
Bu cemiyetin üyesi olan Müslüman kadınlar, misafirlere ikramda
bulunuyorler ve toplantı sonunda bu erkek kalabalığı içinde nutuklar irad
edip şarkılar söylüyorlar. Muhtelif temayüldeki (eğilimdeki) şam gazeteleri
de Cemal Paşa’yı memnun etmek için bunu takdir ve iftiharla yayınlıyorlar.
(Bu hususla ilgili Kur'dan bazı ayetlerde zikrediliyor)…27
27
Osmanlı Arşivinde çeviri yapılırken nedense bu kısmın çevirisi yapılmamıştır.
Bu nedenle metin Arapça olduğundan Amr’a yolladım ve metinde geçen ayetleri
tespit etmesini istedim. Sağ olsun o da bunları bana bildirdi. Bunlar Nur Suresi
31. ve Ahzab Suresi 59. Ayet-i Kerimelerdir.
166
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Bundan da, bu mütegallibenin niyetleri, İslâm Şeriatı ve Arap
anenelarine karşı olan maksatları açıkça anlaşılmaktadır. Ayrıca, bu husus,
Osmanlı memleketlerindeki Müslüman kardeşlerimiz ile dünyanın diğer
ülkelerindeki diğer kardeşlerimize bir ders olması ve bu zalimlerin elde
edeçekleri bir şöhret veya alacakları maaşlar için Allâh'ın mahremiyetine
tecayüz etmelerine ve emirlerine aykırı harekette bulunmaya cesarete
devam etmelerine sebebiyet vermemeleri için bir ibret teşkil etmektedir.
Tanrı' ya isyan eden mahluklara itaat edilemez. Allahû Te’âlâ'nın,
kendilerine, bu münkirleri değiştirebilecek kuvveti vermiş olduğu
kimseler, eli ile, dili ile veya kalbi ile bunlara karşı hemen harekete geçmeli.
Bu mütegallibe zümresinin cür'etine karşı koyacak imkânlara sahip olan
kimseler de bu işe katılmalı.
Bu sözlerin dinlenip ona göre hareket edileceğini Tanrı’dan niyaz
eylerim.
Şerif-i Mekketü’l-Mükerreme ve Emiruha
Mühür: El-Hüseyin bin Ali
(Mekke-i Mükerremenin Şerifi ve onun emiri)
Şerif Hüseyin yayınladığı belgede belirttiği iki ayet-i Kerimenin
mealleri aşağıdaki gibidir.
Nur Suresi 31. Ayet (tefsir): Mü'min kadınlara da söyle: "Gözlerini
(harama çevirmekten) kaçındırsınlar ve ırzlarını korusunlar; süslerini
açığa vurmasınlar, ancak kendiliğinden görüneni hariç. Baş örtülerini,
yakalarının üstünü (kapatacak şekilde) koysunlar. Süslerini, kendi
167
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
kocalarından ya da babalarından ya da oğullarından ya da kocalarının
oğullarından ya da kendi kardeşlerinden ya da kardeşlerinin
oğullarından ya da kız kardeşlerinin oğullarından ya da kendi
kadınlarından ya da sağ ellerinin altında bulunanlardan ya da kadına
ihtiyacı olmayan (arzusuz veya iktidarsız) hizmetçilerden ya da kadınların
henüz mahrem yerlerini tanımayan çocuklardan başkasına
göstermesinler. Gizledikleri süsleri bilinsin diye ayaklarını yere
vurmasınlar. Hep birlikte ALLAH'a tevbe edin ey mü'minler, umulur ki
felah bulursunuz." 28
Ahzab Suresi 59. Ayet (tefsir): Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve (öteki)
bütün mümin kadınlara (toplum içine çıktıklarında) dış kıyafetlerini
üzerlerine almalarını söyle! Bu, onların (temiz kadınlar olarak)
tanınmalarını ve rahatsız edilmemelerini temin eder. Ama (unutma ki)
Allah, çok bağışlayıcıdır, rahmet kaynağıdır! 29
İlk bakışta Şerif Hüseyin’in beyannamesinde öne sürdüğü bazı
gerekçelerin doğru olduğu kabul edilebilir görünse de özellikle Kur’an
ayetlerini öne sürerek Osmanlı’nın son döneminde gücü eline geçiren
İttihatçıların davranışlarını eleştirirken öte yandan Osmanlıya karşı İngiliz
ve Fransızları desteklemesi tezat teşkil etmektedir. Osmanlının binlerce
askerinin Arabistan mıntıkasında vahşice öldürüldüğü hatırlandığında öne
sürülen gerekçelerle isyanı haklı göstermeye çalışmak temelsiz
kalmaktadır.
Maide Suresi 51. Ayet (tefsir): Ey İnananlar! Yahudileri ve
hıristiyanları dost olarak benimsemeyin, onlar birbirlerinin dostudurlar.
Sizden kim onlara dost olursa o da onlardandır. Allah zulmeden kimseleri
doğru yola eriştirmez.30
28
http://www.mumsema.org/kuran-tefsiri/40103-nur-suresi-31-ayet-tefsir.html
http://www.kuranmeali.org/33/ahzab_suresi/59.ayet/kurani_kerim_mealleri.
aspx
30
http://www.kuranmeali.com/ayetkarsilastirma.asp?sure=5&ayet=51
168
29
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
İlerleyen bölümlerde göreceğimiz üzere Şerif Hüseyin’in başlattığı
bu isyan sonrasında onun ailesinden olan diğer Şerifler İngiliz ve
Fransızlarla birlik olup, çok acımasız katliamlar yapmışlardır. Onların
acımasızca öldürdükleri de Müslümandı. Üstelik onların Müslümanlığa
olan saygısını ve Peygamber sevgisini sorgulamak en basitiyle haksızlık
olacaktır. Bu konuda saygısızlık yapmış olanlar varsa da bunu bir toplumun
tamamına şamil kılmakta isabet bulunmamaktadır.
Üstelik Şerif Nasır’ın talihsiz davranışının anlatıldığı belgede
belirtildiği gibi nasıl bir Osmanlı ve Türk düşmanlığıysa camilerin kubbe ve
minarelerinde bulunan hilal ve yıldıza ateş açtırarak tahrip ettirmesi
aslında dine ve diyanete olan saygısızlığını göstermektedir. Hiç şüphesiz
bunun yargılayıcısı Allah’tır.
Tevbe Suresi 18. Ayet (tefsir): Allah’ın mescitlerini, ancak Allah’a ve
ahiret gününe inanan, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah’tan
başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte onların doğru yolu
bulanlardan olmaları umulur.31






Türkiye Bayrağı'ndaki Hilal ve Yıldız'ın sembolik anlamı için pek çok teori
ileri sürülmüştür:
Bir görüşe göre, Türk Bayrağı'ndaki hilal "İslamiyeti"; yıldız ise "Türklüğü"
temsil eder. Kırmızı renk ise toprağa karışan "kan"ı temsil etmektedir.
Başka bir görüşe göre, Ay-Yıldız Orta Asya'dan gelen "Türklüğü", kırmızı
zemin ise "vatanı" temsil etmektedir.
Başka bir görüşe göre; Osmanlı Devleti Bayrağının değiştirilmiş bir
versiyonudur.
Başka bir görüşe göre; yarım ay "yenilenme"yi, yıldız "Türklüğü" temsil
etmektedir.
Başka bir görüşe göre; yarım ay "Allah"ı, yıldız "Peygamber"i temsil
etmektedir.
Başka bir görüşe göre; savaşta ölen askerden oluşan kan gölünden ay ve
yıldızın gösterilişidir.
31
http://www.kuranmeali.com/ayetkarsilastirma.asp?sure=9&ayet=18
169
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI

Başka bir görüşe göre yıldız "demokrasi" eşitlik ve özgürlüğü, hilal "İslam"ı
simgeler.32
Anlaşılacağı üzere bir yandan ihanetin nedenlerini İslamiyetin
arkasına gizlemeye çalışırken öte yandan İslamiyeti yüzyıllarca savunmuş
bunun için maddi manevi hiçbir fedakârlıktan açınmamış Osmanlıya karşı
İngiliz ve Fransızla birlik olarak savaşmak izahı kabil bir davranış değildir.
Oysa düşman oldukları Osmanlı Kutsal topraklara ve Hz.
Peygambere olan saygı ve hürmetinden dolayı Şerif Hüseyin’in aidiyeti
olduğu ehlibeyte surre alaylarıyla her sene yardımlar yapmış, onların hiçbir
sıkıntı çekmemesi için çalışmıştır.
Bu yardımlar büyük gösterişli törenlerle surre emininin
sorumluluğunda yola çıkarılmıştır.33 Yardımlar için birçok vakıflar dahi
kurulmuştur. Bunun için Anadolu’nun diğer yerlerinden olduğu gibi
Şebinkarahisar’daki vakıflardan bile pay ayrılarak gönderilmiştir.34
32
http://www.msxlabs.org/forum/satirlarla-turkiye/60762-turk-bayragindakiay-yildiz-ve-anlamlari.html
33
http://www.deu.edu.tr/UploadedFiles/Birimler/10379/akgunduzsurre.pdf
34
https://muratdursuntosun.wordpress.com/2013/01/23/mekke-medine-vekarahisar-i-sarki/
170
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Eski bir Mekke-i Mükerreme gravürü ve Arabistan’da bir yemek dağıtımı
öncesi
171
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Bunun haricinde Seyyid ve Şeriflere hürmeten liyakati uygun
olanlar vakıf mütevelliliklerine getirilmiş, adlarına vakıflar kurulmuş, imam
olarak atanmışlardır. Bununla da yetinilmeyerek kendilerine ayrı imtiyazlı
bir hukuk uygulanmıştır. Hak ve hukuklarını takip etmek için Nakib-ül Eşraf
teşkilatı kurulmuştur.35
Bu cümleden olarak Hazreti Ali’ye duyulan hürmete örnek yaşanan
bir olayı belgesiyle incelemek yerinde olacaktır. Bitlis’in Adilcevaz
kazasında sakin Ermeni Hacik ve arkadaşlarının verdiği dilekçede; İmam Ali
Kerremallahû Veche Efendimiz Hazretlerinin cerrahlık hidmet-i
aliyyelerinde bulunmuş olan zimminin ve evlad-ı evladinin devamlı
olarak bütün vergilerden muaf olduklarına dair Sultan Murad Han Rabi’
(Dördüncü Murad Han) Hazretleri tarafından bir ferman verildiği
belirtmiştir.
Devamında da söz konusu fermanın 1842-1843’de yenilendiği
ancak zayi’ edildiğinden (kaybedildiğinden) yeniden verilmesi istenilmiştir.
Bunun üzerine konuyu incelemek için Şûrâ-yı Devlet komisyonu toplanmış
ve konuyu müzakere etmiştir. Yapılan değerlendirmede söz konusu
iddianın kaydı bulunmuş ve Hacik’in ailesinin bu muafiyetten senelerdir
yararlandığı anlaşılmıştır.
İlaveten Hacik ve arkadaşlarının Hazreti Ali’ye hizmette bulunan
adamın sülalesinden bulunduğu anlaşıldığından kütüb-i mu’tebere-i
siyerde bu konuda açıklık olmamasına karşın vaktiyle Padişah tarafından
verilen ferman-ı âlilerin neye dayandıkları neyi senet kabul edildikleri
esasen bilinememesine rağmen Padişahın iradesinin tecellisi olan ve
sebeb göstermeye ihtiyacı olmayan ferman-ı âlilerin bir şeye
dayandığından hareketle bunların araştırılmasına gerek olmadığı
belirtilerek Sultan Murad Han Rabi’ Hazretleri tarafından verilen
muafiyetin tasdikinin icap edeceği belirtilmiştir.
35
https://muratdursuntosun.files.wordpress.com/2015/01/3kopyas.pdf
172
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Görüldüğü gibi belgede öne çıkan iki husus bulunmaktadır. Birincisi
Hazreti Ali’ye cerrahi hizmet vermiş olan bir Ermeni doktor olduğudur.
Diğeri de Hazreti Ali’ye hizmet verdiği için bu hizmette bulunan ermeni
cerrahın ondan sonra gelen bütün nesline tanınan vergi muafiyetidir. Bu
da Osmanlı’nın Hazreti Peygamberin amcasının oğlu aynı zamanda damadı
ve Dördüncü İslam Halifesi ve “Ehli Beyt”in nüvesi olması nedeniyle
Hazreti Ali’ye duyduğu derin saygının en güzel ifadesidir. Sen ki ona hizmet
ettin biz de senin neslini koruruz, kollarız denilmiştir.
Arşiv Fon Kodu: MV. Dosya No: 98 1, Gömlek No: 24, Tarihi: 6 R
1317 (14 Ağustos 1899), Konusu: Dördüncü Murad tarafından bi’l-cümle
tekâlif-i miriyyeden muafiyet verilen Tarha Familyası efradından Ermeni
Hacik ve rüfekasının âşâr-ı şer’iyyeden dahi muafiyetlerine dair.
173
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Meclis-i vükela müzakeratına mahsus zabıt varakasıdır.
Hazır bulunan zevat-ı fihamın (itibar ve nüfuz sahibi kişiler) esamisi
Müzakere olunan mevâdda (hususlara) müteallik varakanın nev’iyle
hülâsa-i meâli evrak odasınca olan numerosu ve meclisçe havâlesi tarihi
ve melfufâtı dahi kaç kıt’a olduğu.
Hülasa-i Meâli
Bâ-ferman-ı hümayun bi’l-cümle tekâlif-i miriyyeden muaf
olunduklarından bahisle âşâr-ı şer’iden dahi muaf tutulmaları hakkında
Âdilcevaz kazası sekenesinden Talha familyası efradından ve Ermeni
Milletinden Hacik ve rüfekası (arkadaşları) taraflarından vaki olan istid’â
ve ol-babda maliye nezaretiyle cereyan eden muhabere üzerine Şûrâ-yı
Devlet’e melfuf maliye dairesinden kaleme alınan 14 Safer Sene 1312
tarihli mazbata okundu.
Kararı
Zikr olunan mazbatada İmam Ali Kerremallahû Veche Efendimiz
Hazretlerinin cerrahlık hidmet-i aliyyelerinde bulunmuş olan zimminin
ve evlad-ı evladininile’l-inkiraz (devamlı olarak) cizye-i cüziye ve ispenç ve
avârız-ı divaniye ve tekâlif-i arifeden muafiyetini mutazammın
muafiyetname verilüb ahiran Sultan Murad Han Rabi’ (Dördüncü Murad
Han) Hazretleri zamanında verilen fermân-ı âli ile de muafiyet-i mezkûre
te’yid olunduğu kayden anlaşılmış ve zikr olunan fermân-ı âlinin 11 Zilkade
Sene (12)58 tarihinde zayi’den diğeri dahi i’ta edilmiş ve merkum Hacik ve
rüfekası hidmet-i âliyye-i mezburede bulunan adamın sülalesinden
bulunmuş olub eğerci merkûmun hidmeti âliyye-i mezkûrede
bulunduğuna dair kütüb-i mu’tebere-i siyerde serahat (açıklık) olmadığına
ve binaenaleyh selâtin-i izam hazerâtı caniblerinden verilen ferman-ı
âlilerin müstenid oldukları (dayandıkları, senet kabul edildikleri) esasen
bilinemediğine nazaran ne yapılmak lazım geleceği maliye nezaretinden
istifsâr edilmekte (sorulmakta) ise de azade-i ta’lil olan (sebeb göstermeye
ihtiyacı olmayan) ferman-ı âlilerin müstenid (dayanmış, bir şeye isnat
edilmiş) oldukları esasların taharrisine (araştırılmasına) mahal olmayub
çünki Sultan Murad Han Rabi’ Hazretleri tarafından işbu muafiyetin
tasdiki elbet bir esas-ı sahih ve makbule müstenid (dayanacağı, bağlı
olacağı) olacağı gibi bu misillü yadigâr eslâfın (seleflerin, geçmişlerin)
174
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
muhafazasıyla şân-ı saltanat icabından bulunduğu cihetle mezkûr familya
hakkında salifü’l-beyan o emr-i âliye tevfikan icra-yı muamele olunması
dermeyân kılınmış ve bu suret münâsib görünmüş olmağla mucibince ifayı muktezasının Van vilayetine tebliğinin dâhiliye nezaretine havalesi ve
maliye nezaretine de malumat i’tası tensib olundu.36
Hazreti Ali (r.a)’ın iki değerli sözünü hatırlayalım ve Şerif ailesine
Osmanlının nasıl hürmet gösterdiğini özellikle Haşimoğullarının37 bir kolu
olan Şerif Hüseyin’in ailesine ayrı bir muamele yapıldığını konuya ait
belgeleri inceleyerek devam edelim.
Düşmanların en büyüğü, düşmanlığını gizleyendir.
Hakkı tanımadığımız müddetçe, Hakka uyanlarıda tanıyamayız.
Haşimi sülalesinde aynı isimle çok sayıda kişi olduğunu hatta kollar
olduğunu belirtmiştik. Buna ait belgeleri sırasıyla inceledikçe konu daha iyi
anlaşılacaktır. Bu konudaki belgelerin bir kısmı anlatılmak istenen konuyla
doğrudan ilgili olduğundan sona bırakılmıştır. 1877 tarihli belgede Şerif
Hüseyin Paşa’nın Mekke Emiri olarak tayin edildiği belirtilmektedir.
Arşiv Fon Kodu: İ..MMS. Dosya No: 57, Gömlek No: 2600, Tarihi:
26 (C) Cemaziye’l-ahir 1294 (8 Temmuz 1877), Konusu: Şerif Hüseyin
Paşa'nın Mekke emiri olarak tayini.
36
https://muratdursuntosun.wordpress.com/2014/11/22/sultan-dorduncumuradin-ermeni-hacikin-dedelerine-verdigi-vergi-muafiyeti/
37
Hâşimoğulları veya Hâşimîler, Beni Haşim kabilesine bağlı bir Kureyş boyu.
Ayrıca kan bağı ve kabile birlikteliği yoluyla Kızıl Deniz boyunca kurulan
hanedanlıkların sahibi olan boy. Sülale ismini İslam peygamberi Muhammed'in
büyük-büyükbabası Haşim bin Abdimenaf'dan alır. I. Dünya Savaşı esnasında
İngiliz desteğiyle Osmanlı Devleti'ne isyan etmiş, Arap Yarımadası'nın kontrolünü
eline geçirmiş, fakat birkaç yıl sonra Suudi Hanedanlığı'na yine bir isyanla
kaybetmişlerdir.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Ha%C5%9Fimo%C4%9Fullar%C4%B1
175
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Hû
Cenâb-ı Hak eyyam-ı ömr ve şevket-i hazret-i hilâfet-penâhiyi
tezayüd ve efzun buyursun. Emir-i Mekke-i Mükerreme Abdullah
Paşa’nın bu defa irtihal-i dar-ı beka eylediği Hicaz vilayeti valisi devletlü
paşa hazretlerinden alınan telgrafnamede iş’ar kılınmış ve makam-ı
emaret-i celilenin müsellem olan ehemmiyeti cihetle hanedan-ı şerafet-i
unvan-ı Haşimi’den mesalih-i saltanat-ı seniyye ve efkâr-ı aliyye-i cenab-ı
hilâfet-penâhiye vakıf bir zata tevdi’i muktezi bulunmuş olduğundan ve
müteveffa-yı müşarün-ileyhin birader-i ekberi (büyük abisi) Şûrâ-yı Devlet
a’zasından Devletlü Hüseyin Paşa Hazretleri dirayet ve kabiliyet-i
zatiyyesi ve umur-ı devletde ehliyet-i mücerrebesi cihetle mesned-i
emarete layık u merci’ göründüğünden müşarün-ileyhin heman icra-yı
me’muriyeti meyane-i bendegânemizde münasib gibi tezekkür olunmuş
ise de her halde emr u ferman hazret-i veliyyü’l-emrindir.
Fi 26 C Sene (12)94 (8 Temmuz 1877)
176
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
1893 tarihinde Merhum Şerif Abdulmuttalib Efendi’nin kardeşinin
oğlu olan aynı zamanda kendi damadı bulunan Nasır Paşa’nın rütbesi
yükseltişmiştir.
Arşiv Fon Kodu: İ..TAL. Dosya No: 15, Gömlek No: 74, Tarihi: 26
Şaban 1310 (15 Mart 1893), Konusu: Şerif Nasır Paşa'nın haiz olduğu
rütbe-i mir-i miranının Mekke Emareti'nin tahriratı üzerine rütbe-i ula
sınıf-ı evveline terfii.
Hû
Huzur-ı sami-i cenâb-ı sadâret-penahiye
Ma’ruz-ı dai-i kemineleridir ki,
Merhum Şerif Abdulmuttalib Efendi’nin biraderzâdesi
(kardeşinin oğlu) ve damadı bulunan Saadetlü Nasır Paşa daileri
177
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
bendegân-ı sadâkat-nişân-ı devlet-i aliyeden olarak ahlak-ı ber-güzidesi
(seçilmiş güzel ahlakı) icabınca hemişe taraf-ı müctemi’u-l mecd-i ve’şşeref-i hazret-i şehr-i yariye da’vat-ı saliha ve hayriye isticlabına vakf-ı
vücud etmiş ve binaenaleyh muma-ileyh daileri atıfet ve inayet-i cenâb-ı
hilâfet-penâhiye cidden elyak (daha layık) ve şayan ve bu misillü hasail-i
aliye ashabından (güzel hasletler sahibi) bulunanların mazhar-ı eltaf-ı
cenâb-ı cihan-bâni olmaları ise şan-ı ali-i iktiza-yı celilinden idiğü bir emr-i
ayan bulunmuş olmağla lütfen beyne’l-akran tezayüd-i iftihar ve mübahatı
ve bu vesile ile de müstağrak-ı ni’am-ı na-mütenahi-i (nihayetsiz) hazret-i
Zıllullahi olmak üzere altı seneden beri haiz olduğu ve emsaline nisbetle
dun kılındığı mir-i miranlık rütbesinin evveli ulalığına terfian tebdili
hususuna müsaade-i samiye-i cenâb-ı vekâlet-penâhileri masruf ve erzan
buyurulmak babında ve her halde emr u ferman hazret-i veliyyü’lemrindir.
Fi 25 Rebiü’l-ahir Sene (1)310 ve fi 7 Teşrin-i-sâni Sene (1)308 (17 Ekim
1892)
Ed-dai Emir-i Mekke-i Mükerreme Avn el-Refik
Şurefa-yı38 kiramdan Şerif Nasır bin Hamid’in kızının eşi Şerif
Ahmed Mendili Efendinin aldığı maaşa zam yapılmıştır. İleride göreceğimiz
belgelerden de anlaşılacağı üzere Mendili ailesi de bir şerif ailesidir. Aynı
kökenin kollarıdır. Ancak birbirleri arasındaki ilişkilerin pek de iyi
olmadığına işaret eden belgelerde bulunmaktadır.
Arşiv Fon Kodu: İ..ML.. Dosya No: 23, Gömlek No: 03 Rebiü’l-ahir
1315 (1 Eylül 1897), Konusu: Şurefa-yı kiram'dan Şerif Nasır bin Hamid'in
kızı Müzeyyen Hanım'ın zevci Şerif Ahmed Mendili Efendi'nin maaşına
zam yapılması.
38
ŞÜREFA: (Şerif. C.) Şerifler. Hazret-i Hüseyin Radıyallahü Anh vasıtasiyle
Peygamberimiz (A.S.M.) soyundan gelenler. Şerefliler. Allah (C.C.) yolunda sabır
ve sebat ile devam eden temiz insanlar.
http://www.osmanlicanedemek.com/surefa-62870
178
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
1898 tarihli belgede İngilizlerle işbirliği içinde olan ve Hindistan
taraflarını dolaşan bir Şerif Nasır’dan bahsedilmektedir. Belgedeki önemli
bir detay ise bahse konu Şerif Nasır’ın Şerif Abdülmuttalib Paşa mersumun
torunlarından olduğunun belirtilmiş olmasıdır.
15 Mart 1893 tarihli belgede Şerif Abdülmuttalip’in damadı olan
Nasır Paşa’nın terfi ettiğinden bahsedilmişti. Bu örnekde göstermektedir
ki Nasır ismi, Hüseyin ismi gibi çok sık kullanılmaktadır.
Belgede bahsedilen Şerif Nasır tam bir karanlık şahsiyettir. Başına
buyruk olarak Uzakdoğu’da birçok yeri dolaşmıştır. Onun bu şüpheli
seyahati ve yabancı siyasetçilerle özellikle İngilizlerle kurduğu ilişkiler
dikkat çektiği için Şehbender tarafından İstanbul’a bilgi verilmiştir.
Arşiv Fon Kodu: Y..A...HUS. Dosya No: 386, Gömlek No: 47, Tarihi:
09 Safer 1316 (29 Haziran 1898), Konusu: Hindistan'ı dolaşarak
Batavya'ya giden Şerif Nasır Bey'in, İngiliz siyaset adamlarıyla olan
münasebeti.
179
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Hû
Bâb-ı Âlî Daire-i Hariciye Mektûbî Kalemi
5 Mayıs 1314 tarihli Bataviye Başşehbenderliği’nin tahriratı suretidir
Şerif Abdülmuttalib Paşa mersumun ahfadından (torunlarından)
olub Bombay Başşehbenderi Kadir Beğ tarafından bir aded tavsiyename
abd-ı acizilerine gelmiş olan Şerif Nasır Beğ dâileri bir müddet Hindistan’ın
Bombay ve Nizam ve Kalküta ve cihet-i sairede seyahat eyledikden sonra
Singapur tarikiyle br-vech-i ma’rûz Bataviye’ye gelmiş ise de yedinde
İngiltere’nin Der-saadet Sefiri Sir Flip Körri ve Mısır Cezal konsolosu Lord
Kurumer taraflarından Bombay, Madras, Kalküta ve Singapur vali-i
umumiliklerine ayru ayru teveccüh nameler bulunduğu vülat-ı
merkûmenin berây-ı davet-i mülakat muma-ileyhe göndermiş oldukları
tezkirelerin eşhadıyla (şahitliğiyle) manzum olan (sıralanmış) hikâyat-ı
şifahiyesinden (sözlü anlatımından) anlaşılmış ve tahkik ve tebeyyün-ı
180
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
efkârıyla sebeb-i seyahatine kesb-i vukuf (seyahatinin sebebini
anlayabilmek) içün suret-i zahirede ihtiramen (saygı gösteriyormuş gibi
yaparak) malaba’a şehbenderhanede misafireten alıkoymuş isem de
efkâr-ı mahsusasını (şahsi düşüncesini) ketm etmekde olduğu (sakladığı)
cihetle yalnız bu havalide olan hükkam ve ümerayı ve ayanı ziyaret etmek
üzere olan âmâl-ı inhimakkaranesini (ahmakça niyetini) anlayabilmiş
olduğuma ve Singapur valisinden hükümet-i mahalliyeye olan
tavsiyename ve yedinde olub Bombay şehbenderhanesinden verilmiş olan
pasaportu ve ol-babda vaki olan istid’ası üzerine taraf-ı acizanemden
usulen vaki olan delalet ve iltimas hilafına olarak vilayetden muma-ileyhin
civara seyahat-i hodseranesine (başına buyruk seyahatine) müsaade
edilmediği ve kendisinin İngiliz rical-i siyasiyesiyle olan münasebeti şayanı dikkat bulunduğu hususatına mebni keyfiyetin berayı malumat arz ve
ifadesine mücaseret (cesaret) kılınmış olmağla ol-babda.
28 Ocak 1903’de yine bir Şerif Nasır’da bahsedilmekte ve maaşının
artırılması istenilmektedir. Bu Şerif Nasır, Şerif Hüseyin’in kardeşi
olmalıdır.
Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No:1985, Gömlek No: 148849, Tarihi:
28 Şevval 1320 (28 Ocak 1903), Konusu: Şerif Nasır Efendi'nin muhassas
maaşının tezyidi talebi. (Maliye
181
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Hû
Sadâret-i Uzmâ Mektûbî Kalemi
Fi 27 Şevval Sene (1)320 ve fi 13 Kanun-i-sâni Sene (1)318 (27 Ocak
1903)
Maliye Nezaret-i Celilesi’ne
Maaş-ı muhassesatının idaresine adem-i kifayetinden bahisle
derece-i kifayeye iblağı istid’asını havi Şerif Nasır el-Mendili Efendi
tarafından verilen arz-ı hal leffen savb-ı devletlerine irsal kılınmağla ifa-yı
muktezasına himmet buyrulması.
Bu seferki Şerif Nasır Mendili ailesindendir. Şerif olduğu için
kendisine maaş bağlanmış ve İstanbul’da ikâmeti sağlanmıştır.
Arşiv Fon Kodu: DH.MKT. Dosya No: 853, Gömlek No: 40, Tarihi:
6 Rebiü’l-evvel 1322 (21 Mayıs 1904), Konusu: Der-saadet'te oturan Şerif
Mendil b. Şerif Nasır El-Mendili Efendi'ye şerifliğine binaen Divaniye
Hazinesi'nden tahsis olunan elbise parasının hazineden ödeneceği.
182
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Hû
Dahiliye Mektûbî Kalemi
Fi 5 Ramazan Sene (1)322 ve fi 31 Teşrin-i-evvel Sene (1)320(13 Kasım
1904)
Huzur-ı Âlî-i Hazret-i Sadâret-penâhiye
Der-sadet’de ikâmet etmekde olan Şerif Mendili bin Şerif Nasır elMendili Efendi’nin şerafet-i vechile hazine-i divaniyeden muhassas kisve
bedelatından mütedâhil mebaliğin buraca tesviyesi Şûrâ-yı Devlet
kararıyla 13 Eylül sene (1)320 (26 Eylül 1904) tarihli tezkire-i samiye-i
sadâret-penâhilerinde izbâr buyurulduğundan vilayet-i mezkûre nezaret-i
aciziyece tahsis bulunduğundan bahisle meblağ-ı mezburenin muamele-i
nakliye ve sarfiyesinin icrası maliye nezaret-i celilesinden alınan 16 Teşrini-evvel Sene (1)320 (29 Ekim 1904) tarihli tezkirede izbâr/iş’ar olunmuştur.
Muma-ileyh Nasır el-Mendili Efendi’nin hazine-i divaniyeden muhassas
(ödenen) senevi bin yüz doksan sekiz buçuk guruş kisve bedelatından
üçyüzonaltı ve onyedi ve onsekiz ve ondokuz senelerine aid olub
mütedahil olan cem’an dörtbin yediyüz doksan dört guruşun Hicaz vilayeti celilesinin müzekkiresine ve umum havalenamelerine dahil bulunduğu
kayden anlaşılmış ve bedelat-ı mezkûrenin vilayetçe tesviye edileceği
cümle-i iş’ardan bulunmuş olduğundan ve muma-ileyh Nasır el-Mendili
Efendi ba’dema Der-saadet’de ikâmet edeceğini beyan ile bedelat-ı
mezkûrenin buraca tesviyesini talep etmekde olub bedelat-ı mezkûrenin
hazine-i celilece tesviyesi dahi Şurâ-yı Devlet Maliye Dairesi kararı
iktizasından bulunduğundan salifü’z-zikr senelere aid olan cem’an dörtbin
yedi yüz doksan dört guruşla sene-i haliyeye aid bulunan bin yüz doksan
sekiz buçuk guruşun emsali vechile zikr olunan senelere umum
havalenamelerinden ba-tenkis hazine-i celile muvazenesine nakl ve zammı
ve sene-i atiyeden i’tibaren dahi hazine-i celile müvazenesine naklen
tesviyesi hususunun maliye nezaret-i celilesine emr u iş’arıyla taraf-ı
aciziye ma’lumat i’ta buyurulması meclis ifadesiyle ma’ruzdur ol-bbada.
Evrakı muhasebeye.
183
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
30 Ekim 1908 tarihli belgede Şerif Hüseyin’in Mekke Emiri olarak
tayin edilebileceği belirtilmiştir. Bu yazışma Sultan II.Abdülhamid’in 27
Nisan 1909’da hal edilişinin öncesinde yapılmıştır.
Arşiv Fon Kodu: Y..PRK.AZJ. Dosya No: 54, Gömlek No: 50, Tarihi:
04 (L) Şevval 1326 (30 Ekim 1908), Konusu: Şerif Hüseyin'in Mekke Emiri
olarak tayin olabileceği.
184
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Hû
Cenâb-ı Hak ömr ü şevket u şâhânelerini müzdad buyursun. Şerif
Abdullah Paşa’nın irtihaline (vefatına) mebni Mekke-i Mükerreme imareti celilesine bütün mü’minin ve ahali-i Haremeyn-i Şerifeynin hoşnudiyetini
calib-i mütediyye ve sıdk u yezdanın ta’yini hikmeten ve salahaten derecei vücubda olub hususuyla Harem-i Şerifede hay u şer serzde-i zuhur olacak
bi’l-cümle şuunat-ı ileyhanın “ma halle bi haramiküm halle biküm” (Allahû
a’lem-Allah daha iyi bilir) Hadis-i Şerif-i Nebevi muktezasınca (gereğince)
bütün memalik-i mahrusa-i İslamiyeye sari ve müteallik olacağına ve öyle
bir zevatın şu aralık imarat-ı müşarün-ileyhada bulunması te’min-i asayiş
ve istirahatla beraber zat-ı şevket-simât-ı hilâfet-penâhilerince de takviyei irtibat ve celb-i davat edeceğine binaen işbu me’muriyet-i mübareke içün
şürefâ-yı hâzıra içünde her halde evsaf-ı matlubeyi haiz Şerif Hüseyin Beğ
dâileri varid-i hatır-ı çakeri olduğunun hasbe’l-sadaka arza-i müsaraat
olunmuş ise de yine de katebe-i ahvalde emr u ferman hazret-i veliyyü’lemrindir.
Fi 4 Şevval Sene 1326
Adliye Nazırı Sabıkı Kulları Abdurrahman
Şerif Hüseyin’in Mekke Emiri yapılması için İttihat ve Terakki’nin
baskılarının arttığı bir dönemde Şerif Hüseyin sarayda padişahın huzuruna
kabul edilmiştir. 23 Temmuz 1908’de II.Meşrutiyetin de ilan edildiğini
hatırlamak gerekmektedir.
185
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Arşiv Fon Kodu: İ..HUS. Dosya No: 171, Gömlek No: 14, Tarihi: 20
(L) Şevval 1326 (15 Kasım 1908), Konusu: Şerif Hüseyin Paşa'nın
padişahın huzuruna kabulü.
Hû
Yıldız Saray-ı Hümâyûnu Başkitabet Dairesi /4964
Zat-ı sami-i sadâret-penâhilerinin yarın sabah Bâb-ı Âlî’ye
a’zimetden evvel Mabeyn-i Hümâyûn-ı Mülükâne’ye a’zimet buyurmaları
ve yarın saat dokuzda huzur-ı meali-nüşûr-ı hazret-i hilafet-penâhiye kabul
buyurulacağı dün tebliğ olunan Şerif Hüseyin Paşa Hazretleri’nin şeref
müsule nailiyeti önümüzdeki Çaharşanba gününe tehir buyurulduğundan
müşarün-ileyhe ana göre tebligat-ı lazımenin icrası şeref-sadır olan irade-i
seniyye-i cenâb-ı padişâhi icab-ı celilinden olmağla ol-babda emr u ferman
hazret-i veliyyü’l-emrindir.
186
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Fi 20 Şevval Sene (1)326 ve fi 2 Teşrin-i-sâni Sene (1)324 (15 Kasım 1908)
Serkâtib-i Hazret-i Şehr-i yâri Bende Ali Cevad
Şerif Hüseyin’in padişahın huzuruna kabulu birkaç gün ertelenince
20 Kasım 1908 tarihli yazı ile bir kez daha kabul günü bildirilmiştir.
Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No: 3437, Gömlek No: 257748, Tarihi:
25 (L) Şevval 1326 (20 Kasım 1908), Konusu: Şerif Hüseyin'in Padişah
huzuruna kabulü. (Dersaadet; 257702)
Sadâret-i Uzmâ Mektûbî Kalemi
İmza buyurulmuştur.
Mir-i Kûfe Emir-i Mekke-i Mükerreme Paşa Hazretlerine Telgrafname
7 Teşrin-i-sâni Sene (1)324 (20 Kasım 1908)
Temmuz’un birinci Cumaertesi günü şeref-müsule nailiyet-i
hümâyûnları zımnında saat dokuzda mabeyn-i hümâyûn-ı mülükâne
cenâb-ı alisine a’zimet buyurmaları beyan olunur ol-babda
187
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
14 Temmuz 1909 tarihli yazışma ile Mekke Emirinden bir tahrirat
geldiği belirtilmiştir. Tahriratın konusu Şerif Hüseyin’in kardeşi Şerif Nasır’ı
İstanbul’a yollamış olduğuyla ilgilidir.
Arşiv Fon Kodu: İ..HUS. Dosya No: 177, Gömlek No: 35, Tarihi: 25
Cemaziye’l-ahir 1327 (14 Temmuz 1909), Konusu: Biraderi Şerif Nasır
Bey'in Der-saadet'e gönderildiğini mübeyyin Mekke emirinden gelen
tahriratın takdimi.
Hû
Mâbeyn-i Hümâyûn-ı Mülükâne Başkitabeti / Aded 224
Adat-ı müstahsene-i kadimeden (eskiden beri beğenilen adetten)
olduğu üzere darü’l-hilafet-i aliyede bulunması muktezi olan biraderi Şerif
Nasır Beğ Efendi Hazretleri’nin Der-saadet’e gönderildiğini mübeyyin
Emir-i Mekke-i Mükerreme Paşa Hazretlerinden gelen tahriratın müşarünileyhin tevdi’ edilmiş arizasıyla beraber takdimine dair reside-i dest-i tazim
olan 24 Cemaziye’l-ahir Sene (1)327 (13 Temmuz 1909) tarihli ve 146
188
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
numerolu tezkire-i hususiye-i sadâret-penâhileri melfuflarıyla beraber
manzur-ı ali buyurularak Bâb-ı Âli’ce icab-ı halin icrası hususuna idare-i
seniyye-i hazret-i hilâfet-penâhi şeref-müteallik buyrulmuş olmağla olbabda emr u ferman hazret-i veliyyü’l-emrindir.
Fi 25 Cemaziye’l-ahir Sene (1)327 ve fi 30 Haziran Sene (1)325 (14
Temmuz 1909)
Serkatib-i Hazret-i Şehr-i-yari Halit Ziya (Uşaklıgil)
2 Eylül 1909’da saray kabul için Şerif Nasır’a bilgi verilmiştir.
Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No: 3608, Gömlek No: 270556, Tarihi:
14 Recep (1)327 (2 Eylül 1909), Konusu: Ayandan Şerif Nasır’ın huzura
kabulü için davet edilmesi.
Hû
Sadâret-i Uzmâ Mektûbî Kalemi
Fi 14 Recep Sene (1)327 (2 Eylül 1909)
Atufetlü Şerif Nasır Beğ Efendi Hazretlerine Tezkire
Huzur-ı hümâyun hazret-i hilâfet-penâhide şeref-müsule
nailiyetleri zımnında (padişaha hürmet ve saygı göstermeye kabulleri için)
yarınki Pazar günü saat yedide saray-ı hümayun-ı mülükâneye a’zimetleri
bi’l-istizan şeref-sadır buyurulan irade-i seniyye-i cenâb-ı pâdişâhi iktizâ-yı
alisinden olduğu beyanıyla tezkire.
189
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Şerif Hüseyin’in kardeşi Şerif Nasır İstanbul’a gelince kendisine
Mecidi Nişanı verilmiştir.
Arşiv Fon Kodu: DH.MKT. Dosya No: 2904, Gömlek No: 6, Tarihi:
01 Şaban 1327 (18 Ağustos 1909), Konusu: Mekke emirinin kardeşi Şerif
Nasır Efendi ile birlikte Der-saadet'e gelen Asir müftüsünün oğlu Ahmed
Hıfzı ve Asir ümerasından Muhammed b. Abdurrahman Efendilerin
Mecidi Nişanı'yla taltifleri.
Hû
Dahiliye Mektûbî Kalemi
Fi gurre Şaban Sene (1)9327 ve fi 4 Ağustos 1325 (18 Ağustos 1909)
Asir Mutasarrıflığı’na
Mekke-i Mükerreme Emiri devletlü siyâdetlü39 paşa hazretlerinin
biraderleri Şerif Nasır Bey Efendi Hazretleriyle birlikde Der-saadet’e
39
Osmanlı devlet protokolünde Hz. Muhammed’in soyundan olmaları sebebiyle
nakîbül eşraflar için kullanılan unvan sözü.
190
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
muvasalat etmiş olan Asir Müftisizade Ahmed Hafzı ve Asir umerasından
Mehmed bin Abdurrahman Aiz Efendilerin avatıf-ı seniyye-i cenâb-ı
hilafet-penâhiye mazhariyetleriyle delalet olunarak muma-ileyhin
dördüncü rütbeden bir kıt’a Mecidi Zişan-ı Nişanıyla taltif buyrulmuş ve
kendilerinin Asir’e hüsn-i isalleri taraf-ı sami-i sadâret-penâhiden Mekke-i
Mükerreme emaret-i celilesine yazılmış olmağla muma-ileyhimanın oraca
nahiye müdirliği gibi münasib birer me’muriyetde istihdamıyla ikdarları
(güçlendirilmeleri) hususuna himmet buyrulması babında.
Şerif Nasır’a Mecidi Nişanı verildikten ve ikâmeti sağlandıktan
sonra kendisiyle istişare edilmek üzere Bâb-ı Âlî’ye (Başbakanlığa) davet
edilmiştir.
Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No: 3651, Gömlek No: 273764, Tarih:
06 Şevval 1327 (21 Ekim 1909), Konusu: Şerif Nasır Paşa'nın mülakatta
bulunmak üzere Babıali'ye daveti.
http://kubbealtilugati.com/sonuclar.aspx?km=S%C4%B0Y%C3%82DETL%C3%9C
&mi=0
191
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Hû
Ma’ruz-ı dai-i mütehassıslarıdır.
Biraderim daileri hakkında irae ve ibraz buyurulan inayat ve
teveccühat-ı samiye-i sadâret-penâhilerinden dolayı hisse-i acizaneme
isabet eden vazife-i şükr ve mahmideti (övgülerimi) bi’z-zat arz etmek
üzere makam-ı fehamet-penâhileriyle şeref-yab olmak arzusunda idiysem
de mehamm-ı meşagiul daver-i azamileri meyanında tasdi-i (mühim işleri
arasında sıkıntı vermeyi) muvafık deb’i (usulünce) hürmet (haysiyetli bir
davranış) göremediğim cihetle vazife-i şükran ve imtinanımı (minnetimi)
şu suretle arza mücaseret (cesaret) eder ve bu vesileden bi’l-istifade
ma’ruzat-ı atiyemi de nihade-i hâk-i pâ-yi samileri eylerim. Nezd ü
fehimanelerince umur-ı müslimeden olduğu vechile daileri biraderim ve
emim merhum Şerif Abdullah Paşa’nın Der-saadet’çe bulundukları
mevkide bulunmak üzere merkez hilâfet-i muazzama-i İslamiye olan Dersaadet’e gelmiş ve buraca mutad-ı kadim vechile şürefanın kaffesine
takdimi umur-ı tabiadan bulunmuş olduğu gibi bir maha karib bir
192
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
müddetde (yakın bir zamanda) bi’l-fiil Emaret-i Mekke-i Mükerreme
vekâletini ifa eylemekliğim me’muriyeten dahi haiz-i rütbe-i takaddüm
olmaklığımı (ileri geçmemi) icab eder iken her nasılsa teşrifatça vukua
gelen zuhulden dolayı kisve-i saadetin Topkapu Saray-ı Hümâyûna vaz’-ı
günü icra kılınan mesasim-i mahsusada Şerif Haydar Beğ Efendi
Hazretlerinin acizilerine takdim ettirildiği görülmüştür. Dai-i
mütehassıslarınca fevkalade mucib-i teessür ve teellüm olan şu halin
vuku’undan beri icra edilegelen bazı merasim-i mahsusada med’uv
olduğum (davet edildiğim) halde bi’z-zarur isbat-ı vücud edememiş ve bu
suretle gerek vatanım ahalisine ve gerek buradaki ehibbâ-i acizaneme
(dostlarıma) karşı düçar-ı hacâlet olmakda bulunmuştur. Binaenaleyh
şeref-hulul eden iyd-i said-i fitr-ı resmi alisinde de ber minval-i ma’ruz usulı teşrifatiye takib edilecek ise işbu resm-i alide bulunamayacağımı kemal-i
te’essür ile arz eder ve bu babdaki irade-i samiye-i cenâb-ı sadâretpenâhilerine intizar eylerim. Ol-babda emr u ferman hazret-i veliyyü’lemrindir.
Fi 29 Ramazanü’l-mübarek Sene (1)327 (14 Ekim 1909)
Birader-i Emir-i Mekke-i Mükerreme Daileri Nasır bin Ali
13 Şubat 1910 tarihli yazıda belirtildiğine göre Mekke-i Mükerreme
Emaretinden yazılan yazıyla Şerif Nasır’ın ayan azalığına tayin olması
nedeniyle kesilen şerafet maaşının onun oğullarına tahsis edilmesi
istenilmiştir.
Bahsedilen Şerif Nasır’ın, Şerif Hüseyin’in kardeşi olduğunda şüphe
yoktur. Şerafet maaşı denilen ödeme Şeriflere, şerifliklerine hürmeten
ödenen bir maaştır.
Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya NO: 3702, Gömlek No: 277631, Tarihi:
02 Safer 1328 (13 Şubat 1910 ), Konusu: Biraderi Şerif Nasır Bey'in ayan
azalığına tayinleri esnasında kesilen şerafet maaşının mahdumlarına
tahsisi hakkında Mekke-i Mükerreme Emareti'nden gelen tahriratın
gönderildiği. (Maliye
193
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Hû
Maliye Nezaret-i Celilesi’ne Tezkire
Fi 1 Safer Sene (1)327 ve fi 30 Kanun-i-sâni Sene (1)325 (12 Şubat 1910)
Biraderi Şerif Nasır Beğ Efendi Hazretleri’nin a’yan a’zalığına
ta’yinleri esnada şerefat maaşları kat’ olunduğundan (kesildiğinden) ve
şerefat maaşları hakkında müttehaz ve meri olan usul ve ta’limatdan bilbahs mir-i müşarün-ileyhin istid’a eylediği vechile şerefata mahsus
maaşının mahdumuna tahsisi hakkında Mekke-i Mükerreme Emaret-i
Celilesinden varisd olan 4 Kanun-i-sâni Sene (1)325 (17 Ocak 1910) tarihli
ve 285 numerolu tahrirat leffen savb-ı alilerine irsal kılınmış olmağla usul
ve emsaline nazaran iktizasının ifa ve inbasına ve melfufunun iadesine
himmet.
194
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Daha önce incelediğimiz 15 Mart 1893 tarihli belgeden Şerif
Abdülmuttalip’in kardeşinin oğlu olan Şerif Nasır’ın kızıyla evli olduğunu
yani damadı olduğunu, ayrıca aynı kökün dalları olmalarına karşın
aralarında geçimsizlik olduğunu da görmüştük.
15 Temmuz 1911 tarihli belgede bu geçimsizliğin örneği olarak
Şerif Abdülmuttalip’in kardeşinin torunu Şerif Nasır’ın Şerif Hüseyin
Paşa’dan şikâyeti söz konusudur. Özellikle Nasır ismi ailede sıklıkla
tekrarlanarak kullanılmıştır.
Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No: 3916, Gömlek No: 293631, Tarihi:
18 (B) Receb) 1329 (15 Temmuz 1911), Konusu: Şerif Abdülmuttalib'in
biraderzadesi Muhammed Nasır'ın Mekke Emiri Şerif Hüseyin Paşa
hakkındaki şikayeti. (Mekke; 293240)
195
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Hû
Makam-ı Celil-i Cenâb-ı Sadâret-penâhiye
Ma’rûzu dai-i kemineleridir,
Emir-i Mekke-i Mükerreme Devletlü, Siyadetlü Şerif Hüseyin Paşa
Hazretlerinin geçen şehr-i Şaban’da yemen’den Taif’e teşriflerinde
istikballeri içün şehir haricinde ta’yin olunan mevki’-i ictima’ie huruç ile
kudumlarına muntazır bulunduğum halde hin-i vusullerinde müctemi
bulunan halk arasında bir takım şütum-i müstehcen ve elfaz-ı galiz ile
üzerine hücum ederek haysiyet ve namus-ı daiyaneme tecavüz edilmekle
icab-ı ma’delet icrası fi 4 Ağustos Sene (1)327 (17 Ağustos 1911) tarihli
mufassal (ayrıntılı) telgrafname-i daiyanemle makam-ı fehametpenâhilerinden arz ve istirham olunmuş ve keyfiyet fi 5 Eylül Sene (1)327
(18 Eylül 1911) tarihli ariza-i istirhame ile istid’a edilmiş ise de henüz bir
netice istihsal olunamamış ve keyfiyet fi 5 Teşrin-i-sâni Sene (1)327 (18
Kasım 1911) ariza-i daiyanemle makam-ı sami-i hazret-i fehimanelerine
arz ve inha olunduğu üzere cereyan-ı muamele ol-vakt Hicaz valisi olub elyevm Beyrut vilayeti valisi bulunan atufetlü Hazım Beğ Efendi hazretlerinin
dahi bi’l-etraf malumu olduğu üzere şeref ve namus-ı daiyaneme bir
tecavüz-ü sariha teşkil eden muamele-i vakıaya karşu iktiza eden icabat-ı
kanuniye ve adilenin icrasını taleb ve istirhamdan geri kalamayacağım gibi
bunun icrası dahi bi’l-cümle hukuk ve haysiyet-i daiyanemin muhafazasını
tekfil eden (kefil olan) hükümet-i meşruta-i adliye müretteb olmağla şahsi
maddi-i daiyanem ile ana merbut olan namusun her kim olur ise olsun
fedası muhtemel olsa bile şahsi manevi acizanem ve tazarruatına şümûlu
şüpheden azade olan elfaz-ı tekfiriye yüzünden ma’rûz kalub dinen ve
şer’an ve nizamen kabil-i hazm ü iktiham olamayacak (dayanılması
mümkün olmayacak) olan ahval-ı ma’rûza hakkında lazım gelen ma’delet
ifası tekrar niyaz ve istid’a eylerin ol-babda emr u ferman hazret-i veliyyü’lemrindir.
Fi 16 Saferü’l-hayr Sene (1)330 ve fi 22 Kanun-i-sâni Sene (1)327 (5 Şubat
1912)
Ed-dai Şerif Abdülmuttalib merhum biraderinin hafidi (torunu)
Mühür: Mehmed Nasır
196
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Hû
Makam-ı Celil-i Hazret-i Sadâret-penâhiye
Ma’uz-ı dai-i diraneleridir
Suret-i leffen takdim-i pişgâh-ı sadâret-penâhilerine kılınan fi 4
Ağustos Sene (1)327 (17 Ağustos 1911) tarihli telgrafname-i acizide Emir-i
Mekke-i Mükerreme Devletlü Siyadetlü Şerif Hüseyin Paşa Hazretlerinin
hakk-ı daiyanemde bila sebeb icra etdiği hücum ve edeb ve şerafet ve
İslamiyete münafi’ ağza alınmayan elfaz-ı sefihe-i tahkiriyyeyi
(aşağılayıcı sözleri) arz ve beyan ve nam-ı meşrutiyetle taleb-i adalet ve
insafa istirham eylemişdim. Şimdiye kadar her nasılsa istirham ve
şikâyetimize atf-ı nazar-ı adalet buyrulmadığı cihetle nihayet derecede
me’yus kaldım. Malum-ı sami-i hazret-i sadâret-penâhileri buyurulduğu
197
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
üzere emir-i müşarün-ileyh hazretleri tarafından aleyhime vaki olan
derece-i kusva (son derece) zulm-i vahşiyane ve alâ mele’in-nas (herkesin
gözü önünde) tahkirat-ı aleniyesinden dolayı şer’an, kanunen, adaleten
tertip edecek hukuk-ı acizanemden nefs-i ahirime kadar tenezzül ve
müsammaha edemeyeceğimden adalet ve insaf ve iade-i haysiyet-i
şerefimiz hususuna tekraren arz-ı istirham eylerim. Ol-babda emr u
ferman hazret-i veliyyü’l-emrindir.
Fi 15 Şevval Sene (1)329 ve fi 25 Eylül Sene (1)327 (7 Eylül 1911)
Şerif Abdülmüttalib mersumun biraderzadesi ed-dai Mehmed Nasır
Şerif aileleri arasındaki bu çekişme ve bir tarafın elinde bulunduğu
güçle diğer tarafa sarfettiği iddia edilen nahoş sözlerden Bâb-ı Âlî
rahatsızlık duyduğundan barıştırılmaları için çaba harcanmıştır.
Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No: 3931, Gömlek No: 294764, Tarihi:
24 (Ş) Şaban 1329 (20 Ağustos 1911), Konusu: Şerif Nasır Bey ile Mekke
emirinin uzlaştırılması. (Vilayat; 293240)
198
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Hû
Daire-i Sadâret Tahrirat Kalemi
Fi 6 Ağustos Sene (1)327 (19 Ağustos 1911)
Hicaz Vilayeti’ne Şifre
Şerif Nasır Beğ’le Emir hazretlerinin aileleri beynindeki ihtilafın
izale olunduğuna dair geçende vaki olan iş’ar ile Nasır Beğ tarafından bu
kere Taif’den çekilen telgrafname te’lif olunamadığından suretinin celbiyle
mündericatının sıhhatı halinde böyle bir muamele esasen gayr-ı la’ik ve
şüyuına muvafık olduğundan bunun Bâb-ı Âlî’ye ve atabe-i aliyana aks
etmesi münasib olmayacağının ve gaybubetlerinde makamlarını ziyaretle
ibraz-ı muhadenet (dostluk) eden mir-i müşarün-ileyhin heman celbiyle
tatyibi (iyi davranılması) ehem ve elzem bulunduğunun emir hazretlerine
lisan-ı münasible efhamı (anlaşılması) ve hemde beynleri bi’t-te’lif
(aralarının düzeltilmesi) neticesinin iş’arı.
199
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Hû
Hicaz Vilayeti’ne Şifre
Şerif Nasır Beğ’le Emir Hazretlerinin aileleri beynindeki (arasındaki)
ihtilafın izale olunduğunu dair geçende vaki olan iş’ar ile Nasır Beğ
tarafından bu kere taif’den çekilen telgrafname te’lif olunamadığından
suretinin celbiyle mündericatının sıhhati hakkında böyle bir muamele
esasen gayr-ı la’ik şüyu’ına muvafık olduğundan bunun Bâb-ı Âlî’ye ve
atabe-i aliyeye aks etmesi münasib olmayacağının gaybubetlerinde
(geldiklerinde) makamlarını ziyaretle ibraz-ı muhadenet (dostluk) eden
mir-i müşarün-ileyhin heman celbiyle tatyibi (iyi davranılması) ehem ve
elzem bulunduğunun emir hazretlerine lisan-ı münasible efhamı
(anlatılması) ve her halde beynleri bi’t-te’lif (aralarının düzeltilmesi)
neticesinin iş’arı.
Yazıla fi 6 Ağustos Sene (1)327 (19 Ağustos 1911)
7 Ağustos 1912 tarihli belgeden Şerif Nasır’ın 9 çocuğuna maaş
bağlanmasını talep ettiği anlaşılmaktadır.
Şerif Nasır, çocuklarına maaş bağlanmasını isterken Yemen
Mebusu Seyyid Ahmed el-Kebsi Efendi’nin kardeşi ve amcası çocuklarına
devlete olan itaat ve sadakatlerinden dolayı vatana hizmet tertibinden
maaş bağlanacağını delil göstererek, hanedan-ı Haşimi’nin Vahabi
meselesi ve Devlet-i Osmaniye’ye sadakat ve bağlılığının gözardı edildiğini
belirterek kendi çocuklarına da maaş bağlanması gerektiğini ileri
sürmüştür. Gerekçeler çok ilginç ve dikkat çekicidir.
Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No: 4070, Gömlek No: 305185, Tarihi:
23 Şaban 1330 (7 Ağustos 1912), Konusu: A’yandan Şerif Nasır Bey'in,
oğullarına tahsisini evvelce talep etmiş olduğu maaş hakkında verdiği
arzuhal. (Maliye; 304738)
200
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Hû
Hâk-i Pâ-yi Sami-i Hazret-i Sadâret-penâhiye
Arz-ı mahsus-ı daiyânemdir ki,
Refakat-i kıymet-dari-i vezir-i azamileriyle şeref-yâb olduğum avânı mes’udede handan-ı celilü’l-unvan-ı Haşimiyye daima bi-diriğ
buyuruldukda olan tevcihat-ı safderaneleri ve bi’l-hassa bu dâi-i sadık-ı
siretleri hakkında şayan buyurulmakda olan iltifat-i samiye-i destvar-ı
ekremilerinin minnetedarı bulunduğum cihetle tasdi-i sersamilerinden
201
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
ihtirazen leffen mütecasir-i takdimi olduğum istid’a-yı aciziden münfehim
olacağından (anlaşılacağından) dokuz nefer evlad-ı acizinin emr u
maişetlerinde müşkilat çekilmekde olduğundan makam-ı hidivanelerine
takdim ettiğim istid’alarda şürefâ veyahud hizmet-i vataniye tertibinden
birer mikdar maaş tahsisi istirham edilmiş iken hanedan-ı Haşimi’nin is’afı istid’asını (ihtiyaç talebini) tervic etmemekle (değerlendirmemekle)
müşar bil-benân (parmakla gösterilir, meşhur) maliye mahsusat-ı zatiye
müdürinin ictihatının kabulüyle 5 Temmuz Sene (1)328 tarihli tezkire-i
samiyede evlad-ı aciziye maaş tahsisi mümkün olamayacağı iş’ar
buyurulmuş fakat bu kere de Yemen Mebusu Seyyid Ahmed el-Kebsi
Efendi birader ve emmizadelerinin devlete olan itaat ve sadakatlerinden
dolayı hidemat-ı vataniyye tertibi maaş tahsisi icab edeceği bildirilmiş iken
hanedan-ı Haşimi’nin Vahabi mes’elesi ve Devlet-i Osmaniye’ye sadakat
ve merbutiyetleri asla hatırlara bile getirilmemiş olduğunu arz eder ve
melfuf istid’a-yı dâiyânemim tezkire-i samiyeleriyle Şûrâ-yı Devlet’e emr u
havalesini zat-ı sami-i vdekaik-dane-i hidiv-i erhamilerinin büyüklüğünden
beklediğim ma’rûz ise de yine her halde ferman irade-i sahib-i fezail-i
fevkalâde efendimiz hazretlerinindir.
Fi 14 Temmuz Sene (1)328 (27 Temmuz 1912)
Ayan a’zasından ed-dâi Nasır
Meclis a’yan40 azasından Şerif Nasır Beğ’e birinci ve oğlu Cemil
Beğ’e ikinci rütbe meclis nişanı verilmiştir. Nişan verilmesine dair kararın
altında imzası bulunanlardan birisi de Halife Sultan Mehmed Reşad’dır.
Sultan Mehmed Reşad 114. İslam Halifesidir.41
Arşiv Fon Kodu: İ..TAL. Dosya No: 492, Gömlek No: 59, Tarihi: 29
Cemaziye’l-evvel 1332 (25 Nisan 1914), Konusu: Meclis-i A’yan Azası
Şerif Nasır Bey'e birinci ve mahdumu Cemil Bey'e ikinci rütbeden Mecidi
Nişanı itası.
40
41
http://www.osmanlicaturkce.com/?k=ayan&t=%40
https://tr.wikipedia.org/wiki/V._Mehmed
202
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Hû
Bâb-ı Âlî Daire-i Sadâret Meclis-i Vükela ve Ma’ruzat Kalemi 369
İrade-i Seniyye
Meclis a’yan a’zasından Şerif Nasır Beğ’e birinci ve mahdumu Cemil
Beğ’e ikinci rütbe meclis nişanları i’ta olunmuştur.
Bu irade-i seniyyenin icrasına sadâret (başbakanlık) me’murdur.
Fi 29 Cemaziye’l-evvel Sene (1)332 ve fi 12 Nisan Sene (1)330 (25 Nisan
1914)
Sadrazam Mehmet Said
(Sultan) Mehmed Reşad (Halife)
23 Kasım 1914 tarihli belgeden önceki Mekke Emiri Şerif Hüseyin’in
kızının vefat ettiğini ve kendisine ödenen şerafet maaşının kız kardeşi ile
Şerif Hüseyin, Şerif Ali Paşa, Şerif Nasır, Şerif Abdülaziz beylere tahsisinin
203
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
istendiğini anlaşılmaktadır. Buradan da anlaşılmaktadır ki nekadar Haşimi
varsa hepsi Osmanlı tarafından maaşa bağlanmıştır.
Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No: 4322, Gömlek No: 324149, Tarihi:
05 (M) Muharrem 1333 (23 Kasım 1914), Konusu: Esbak (önceki) Emir-i
Mekke Şerif Hüseyin Paşa Kerimesi (kızı) Şerife Rukiye Hanım'a şerafet
tertibinden muhassas (ödenmekte) iken vefatıyla münhal olan maaşın
hemşiresi (kız kardeşi) Şerife Bedriye Hanım ile Şerif Hüseyin, Şerif Ali
Paşa, Şerif Nasır, Şerif Abdülaziz beylere tahsisi. (Maliye; İD/106)
Hû
Daire-i Sadâret Umur-ı İdariye Kalemi
Fi 5 Muharrem Sene (1)333 ve fi 11 Teşrin-i-Sâni Sene (1)330 (24 Kasım
1914)
Maliye Nezâreti Vekâlet-i Celilesi’ne
Muhassesat-ı zatiye müdiriyeti ifadesiyle muharrer 8 Teşrin-i-sâni
(1)330 tarihli ve 88 numerolu tezkire-i devletleriyle iş’ar buyrulduğu
cihetle Emir-i Mekke-i Mükerreme Şerif Hüseyin Paşa kerimesi (kızı) Şerife
Rukiye hanıma şerafet tertibinden muhasas iken vefatıyla münhal olan bin
guruş maaşdan beşyüz guruşunun müteveffa-i müşarün-ileyhanın
204
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
hemşiresi (kız kardeşi) Şerife Bedr(iye) hanıma ve yüzyirmibeşer
guruşunun amucazadesi Şerif Hüseyin ve Şerif Ali Paşalarla Şerif Nasır ve
Şerif Abdülkadir Beğlere tarih-i inhilalinden i’tibaren tahsisi münasib
görülmüştür efendim.
Hû
Maliye Nezareti
Muhassesat-ı Zatiye Müdüriyeti Tahsisat Kalemi
Numero: Umumi/7916-Hususi788
Huzur-i Sami-i Cenâb-ı Sadâret-penâhiye
Der-saadet fi 17 Zilhicce Sene 1332 ve fi 8 Teşrin-i-sâni Sene 1330? (6
Kasım 1914)
Hülasa: Şerife Rukiye Hanım maaşına dair.
Ma’rûz-i çaker-i kemineleridir.
Şerâfet tertibinden şehri bin guruş maaşı olan Emir-i Mekke-i
Mükerreme esbak Şerif Hüseyin Paşa kerimesi Şerif Rukiye hanımın 30
Ramazan Sene 1332 (22 Ağustos 1914) tarihinde vefat etmesine ve
205
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
müteveffa-i muma-ileyhanın veraseti hemşiresi Şerife Bedr hanımla
amucazadesi Şerif Hüseyin ve Seyyid Şerif Ali Paşalara, Şerif Nasır ve Şerif
Mehmed Abdülaziz Beğlere aid olduğu emaret-i celileden ba-tahrirat irsal
buyurulan Taif Mahkeme-i Şer’iyyesi i’lamı mündericatından anlaşılmasına
ve şürefa ve sadât-ı kiramın tertib-i mezkûrdan muhassas maaşının hal-i
vuku’unda ber-nech-i şer’i sübut bulacak vereseye tahsisi 10 Nisan Sene
1326 (23 Nisan 1910) tarihli tezkire-i samiye ile tebliğ buyurulan karar
iktizasından bulunmasına mebni mahal-i mezkûrdan beşyüz guruşunun
Şerife Bedr Hanıma ve yüzyirmibeş guruşunun Şerif Hüseyin ve Şerif Ali
Paşalara Şerif Nasır ve Şerif Abdülaziz Beğlere tarih-i vefatından i’tibaren
tahsisi hakkında ale’l-usul buyuruldu-i alisinden ısdarı muhassesat-ı zatiye
müdiriyetinden ifade kılınmağla ol-babda emr u ferman hazret-i veliyyü’lemrindir.
Maliye Nazırı Vekili Namına Bende
29 Ağustos 1915 tarihli belge asıl konumuz açısından çok
önemlidir. Önemi şuradan gelmektedir ki, Şerif Hüseyin’in kardeşi Şerif
Nasır’ın vefat ettiğinin belirtilmiş olmasıdır.
Vefatı nedeniyle kendisinden boşalan maaşın ailesine
bağlanmasına karar verilmiştir. Aile üyeleri olarak Şerif Mehmed, Şerif
Adnan, Şerif Cafer, Şerif Yahya, Şerif Saadeddin Paşalarla, Şerif Ali Haydar,
Ali Adnan Efendilere verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Dikkat edilirse Şerif Nasır’ın oğulları arasında kendi adını taşıyan
birisi yoktur. Ancak bunların çocukları arasında Nasır isminde olan var
mıdır şu aşamada bilemiyoruz. Ama Zor Sancağında cami minarelerdeki
hilal ve yıldızı kurşunlatan Şerif Nasır’ın Şerif Hüseyin’in kardeşinin
olmadığı anlaşılmış oldu. Zira bahse konu müessif olay 1919 yılında
olmuştu.
Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No: 4371, Gömlek No: 327797,
Tarihi: 18 (L) Şevval 1333 (29 Ağustos 1915), Konusu: Müteveffa Şerif
Nasır Bey'den münhal maaşın ailesine tahsisi. (Maliye: İD/106)
206
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Daire-i Sadâret Umur-ı İdariye Kalemi
Maliye Nezareti Vekâlet-i Celilesi’ne
Fi 18 Şevval Sene (1)333 ve fi 16 Ağustos Sene (1)331 (29 Ağustos 1915)
Muhassesat-ı Zatiye Müdiriyeti ifadesiyle muharrer 15 Ağustos
(1)331 (28 Ağustos 1915) tarihli ve 67 numerolu tezkire-i devletleri ile iş’ar
buyrulduğu vechile Şerif Nasır Beğ’le hazine-i celile şerafet tertibinden
mahsus iken müşarün-ileyhin vefatıyla münhal olan şehri beşbinyirmi
guruş maaşından altıyüzyirmi yedişer guruş yirmişer parasının refikaları
şerife Şemsiye ve Şerife Beder hanımlara tahsisi ve altı yüz yirmi yedişer
guruş yirmişer parasının da Şerif Mehmed, Şerif Adnan ve Şerif Cafer ve
Şerif Yahya ve Şerif Saadeddin Paşalarla Şerif Ali Haydar ve Ali Adnan Beğ
Efendilerin maaşlarına tarihi intihallerinden i’tibaren zammı tensib edilmiş
olmağla icra-yı icabı siyakında tezkire.
207
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Hû
Maliye Nezareti Muhassesat-ı Zatiye Nezareti Tahsisat Kalemi
Numero: Umumi 16604/Hususi 67
Huzur-ı Sami-i Cenâb-ı Nezâret-penâhiye
Der-saadet fi 17 Şevval Sene (1)333 ve fi 15 Ağustos Sene (1)331 (28
Ağustos 1915)
Hülasa: Şerif müteveffa Nasır Beğ ailesi maaşı hakkında
Ma’rûz-i çaker-i kemineleridir
Hazine-i celile şerafet tertibinden şehri beşbinyirmi guruş maaşı
olan Şerif Nasır Beğ’in 23 Mart Sene (1)331 (5 Nisan 1915) tarihinde
vefat ederek veraseti zevce-i menkûha-i metrukeleri Şerife Şemsiye ve
Şerife Beder hanımlara Şerif Mehmed, Şerif Adnan Paşa ve Şerif Ali
208
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Haydar Beğ Efendi ve Şerif Cafer Paşa ve Şerif Yahya Paşa ve Şerif
Saadeddin Paşa ve Ali Adnan Beğ’e mahsar bulunduğu muhallekat-ı
umumiye kassamlığından42 tanzim olunan 16 Ramazan Sene (1)333 (28
Temmuz 1915) tarihli i’lam-ı şer’i mündericatından anlaşılmasına ve şurefa
ve sadat-ı kiramın tertib-i mezkûrdan muhassas maaşatın hal-i vuku’unda
ber-nech-i şer’i sübût bulacak vereseye tahsisi 10 Nisan Sene (1)326 (26
Nisan 1910) tarihli tezkire-i samiye ile tebliğ buyurulan karar iktizasından
bulunmasına mebni münhal-ı mezkûrun altıyüzyedişer guruş yirmişer
parasının zevcetan-ı muma-ileyhima Şerife Şemsiye ve Şerife Beder
hanımlara tahsis ve altıyüzyirmiyedişer guruş yirmişer parasının da Şerif
Mehmed Şerif Adnan ve Şerif Cafer ve Şerif Yahya ve Şerif Saadeddin
Paşalara Şerif Ali Haydar ve Ali Adnan Beğ Efendiler maaşlarına 13 Mart
Sene (1)331 (26 Mart 1915) tarihinden i’tibaren zammı hakkında ale-l-usul
buyuruldu-i alisinin ısdarı hususunun huzur-ı sami-i cenâb-ı sadâretpenâhilerine arz ve izbarı Mahsusat-ı Zatiyye İdaresi’nden ifade kılınmağla
ol-babda emr u ferman hazret-i veliyyü’l-emrindir.
Maliye Nezareti Vekili Namına
Altta okunacak birkaç belge ve yapılacak yorumlar ile verilecek soy
ağacı gerek Şerif ailesini daha iyi tanımak gerekse hakaret-âmiz hareketde
bulunan Şerif Nasır’ın kim olduğunu tanımamıza yardımcı olacaktır.
Bu kamsamda ilk belgemizde Şerif Ali Paşa’nın adı geçmektedir.
Şerif Ali Paşa’nın doğum tarihi bilinmemektedir. Kendisi 1884’de vefat
etmiştir. Osmanlı’da vezirlik yapmıştır. Mekke şeriflerinden Muhammed
bin Avf’ın oğlu ve Ürdün kralı Abdullah’ın büyük babasıdır. 1862’de Rumeli
payesi ile Meclisi Vâlâ üyeliğine tayin edildi. 1867’de vezirlik verilerek
Meclisi Ali’de görevlendirildi. 1871’de tekrar Meclisi Vâlâ üyesi oldu.43
42
Vârisler arasında miras malını taksim eden ve küçüklerin hakkını koruyan şeriat
memuru.
43
http://hakkindabilgial.com/tarih/osmanli-tarihi/3583-serif-ali-pasa-kimdir.
209
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Arşiv Fon Kodu: İ..ŞD.. Dosya No: 105, Gömlek No: 6283, Tarihi:
15 Rebiü’l-ahir 1308 (26 Ocak 1891), Konusu: Şerif Ali Paşa'nın
kerimesinden (kızından) münhal (boşalan) maaşın biraderi Şerif Nasır
Bey’e tahsisine dair.
210
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Hû
Şûrâ-yı Devlet Dahiliye Dairesi / Aded 1393
Maliye Nezaret-i Celilesi’nin Şûrâ-yı Devlet’e havale buyurulan 16
Rebiü’l-ahir Sene (1)308 tarih ve beşyüzbeş numerolu tezkiresi dahiliye
dairesinde kıraat olundu.
Mealinde merhum Şerif Ali Paşa’nın kerimesi (kızı) Şerife Sera
Hanım’ın üçyüzyedi senesi Şaban’ının onsekizinci (9 Nisan 1890) günü
vuku-ı vefatına mebni münhal olan bin guruş maaşının biraderi Saadetlü
Şerif Nasır Beğ Efendi Hazretlerine tahsisi Mekke-i Mükerreme Emaret-i
Celilesi’nden iş’ar olunması üzerine icra kılınan tedkikatda merhum-ı
müşarün-ileyhin mir-i müşarün-ileyhden ve müteveffa-i muma-ileyhadan
maada (başka) Hüseyin Beğ namında bir mahdumuyla (oğluyla) Şerife
Müzeyyen ve Şerife Rahime Hanım namlarında iki kerimesi (kızları) ve
Şemsinur ve Mahrudi Hanımlar namında iki nefer zevcesi (eşi) bulunduğu
anlaşılmış ve ve mürettebat-ı Hicaziye meyanında şürefa ve sadât-ı kirâm
muhassesatından eşrafa ve zata aid münhallatın (açıkta bulunan
memuriyetin) mahall-i alisinden vürud edecek inha ve mazbatalar
mucebince hakk-ı intikale nail vereseye tahsisi muktezâ-yı irade-i seniyyei hazret-i padişâhiden bulunmuş olmağla maaş-ı münhal-i mezkûrun şer’an
hakk-ı intikale nail vereseye taksimiyle icab eden ilam-ı şer’isinin bamazbata isâli lüzumuna dair sebk eden tebliğe cevaben emaret-i müşarünileyhadan ve Hicaz vilayeti defterdarlığından alınan muharreratda
merhum-ı müşarün-ileyhin diğer mahdumuyla kerime ve zevceleri var ise
de müşarün-ileyh Nasır Beğ Efendi müteveffa-i muma-ileyhanın liebeveyn (aynı ana babadan) biraderi ve ve hisse-i varis-i şer’isi
bulunduğundan ve maaş-ı mezburun taksimiyle i’lam-ı şer’i istihsaline
hacet olmadığından bahisle iş’ar-ı sabıkı vechile icra-yı icabı te’kid
olunmuş olduğu beyanıyla maaş-ı münhal-i mezkûrun müteveffa-i mumaileyhanın tarih-i vefatından i’tibaren müşarün-ileyh Nasır Beğ Efendi’nin
maaş-ı habs bulunan bindokuzyüz guruşa zammı istizan olunmuş ve
müşarün-ileyh müteveffa-i muma-ileyhanın hisse-i varis-i şer’isi
bulunduğu cümle-i iş’ardan olmasıyla tervic-i maslahat umur-ı tabiyeden
bulunmuş olduğundan ber-muceb-i istizan ifa-yı muktezasının nezaret-i
211
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
müşarün-ileyhaya havalesi tezekkür kılındı. Emr u ferman hazret-i menlehü’l-emrindir.
Fi 4 Cemaziye’l-ahire Sene (1)308 ve fi 4 Kanun-i-evvel sene (1)306 (15
Ocak 1891)
Mekke Emiri Şerif Abdülmuttalib merhumun damadı ve biraderi
Şerif Ali Efendi’nin torunu olan Şerif Nasır Bey'le (15 Mart 1893) tarihli
başka bir belgeyi de daha önce incelemiştik. Bu kez kendsine ikinci
rütbeden Nişan-ı Mecidi verildiğini anlamaktayız.
Arşiv Fon Kodu: İ..TAL. Dosya No: 50, Gömlek No: 12, Tarihi: 16
Şevval 1311 (22 Nisan 1894), Konusu: Sâbık (önceki) Mekke Emiri Şerif
Abdülmuttalib merhumun damadı ve biraderi Şerif Ali Efendi hafidi
(torunu) Şerif Nasır Bey'e ikinci rütbeden Nişan-ı Mecidi ve Diyarbakır
Valisi Süreyya Paşa'nın mahdumu Yusuf Razi Bey'e saniye sınıf-ı
mütemayizi tevcihi.
Hû
Huzur-ı meal-i mevfur cenâb-ı sadâret-penâhiye
Ma’ruz-ı dai-i kemineleridir ki,
212
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Mekke-i Mükerreme Emisi sabık Şerif Abdülmuttalib Efendi’nin
damadı ve biraderi Şerif Ali Efendi’nin hafidi Saadetlü Şerif Nasır Beğ
Efendi Hazretleri huzur-ı icat-mevfur Kâbe-i Muazzama’da da’vat-ı
hayriyet-ayât-ı cenâb-ı hilâfet-penâhinin eda ve tekrarı ve vazife-i
muhteremesine hasr-ı evkat ve infas eylemiş ve binaberin atıfet-i
seniyye-i hazret-i Zıllullahiye şayan olan siyer-i marziye ashabından
(memnuniyet verici yol tutanlardan) bulunmuş olmasından saye-i lütfvaye-i padişahide rütbe-i evvel sınıfı evvel-i ricalinden bulunan mir-i
müşarün-ileyhin akran ve emsali vechile ikinci rütbe Mecid-i Zişan-ı
Nişanının ihsanıyla tezyin-i seniyye-i sadakatı zımnında istihsali
müsaade-i mekârim mu’tade-i mülükâneye (padişahın alışılagelmiş olan
iyiliklerine) delalet müsaade-i celile-i sadâret-penâhileri sezaver
buyurulmak niyazına ibtidar kılınur. Ol-babda emr u ferman hazret-i
veliyyü’l-emrindir.
Fi 28 Şaban Sene 1311 ve fi 22 Şubat Sene 1309 (6 Mart 1894)
Emir-i Mekke-i Mükerreme Ed-dai Avn el-Refik
Hû
Diyarbekir Vilayeti Mektûbî Kalemi
Huzur-ı Âlî-i Cenâb-ı Sadâret-penâhiye
213
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Ma’rûz-i çaker-i kemineleridir ki,
Hizmeti mucibü’l-müftehire-i hazret-i veli-nimet-i a’zam içün
yetiştirilmiş olan büyük bendezadeleri Yusuf Razi Beğ kulları hüsn-i sülüki
(iyi yolda olması) cihetle şayeste-i atıfet-i seniyye olduğundan haiz olduğu
rütbe-i saniye sınıfının mütemayizliğe terfi’i hususuna da sezaveri-i
müsaade-i celile-i bende perveri-i vekâlet-penâhileri bil-hassa istirham
olunur. Baki her halde emr u ferman hazret-i veliyyü’l-emrindir.
Fi 23 Receb Sene 1311 ve fi 18 Kanun-i-sâni Sene 1309
Bende Diyarbekir Valisi Sırrı (Paşa)
Mısır Valisi Mehmed Ali Paşa’nın Osmanlı Devleti’ne isyanı üzerine
(1831) ona mensubiyeti dolayısıyla İbn Avn emirlikten alınarak yerine Şerif
Abdülmuttalib tayin edildi (1832). Fakat yeni emîr isyan yüzünden
Mekke’ye giremedi ve İstanbul’a dönmek zorunda kaldı. Dolayısıyla Bâb-ı
Âli’nin istememesine rağmen İbn Avn Mekke emirliğini sürdürdü.44 Ancak
1851’de, Mehmed Ali Paşa’nın ölümünden sonra Mekke’ye gidip görevine
başladı ve üç yıl emirlik makamında kaldı.
Emirliği sırasında Arap kabilelerinden askeri kuvvet temin etmesi,
köle ticareti yasağına karşı çıkması, kendi başına hareket etmesi gibi bazı
sebeplerle 1855 Ağustos’unda görevinden alındı ve yerine rakibi Şerif
Muhammed getirildi. Fakat kendisine ulaşan azil emrini kabul etmeyerek
taraftarlarıyla birlikte yeni emire karşı ayaklandı ise de yakalanıp İstanbul’a
gönderildi ve Selânik’te oturmaya mecbur edildi. Selânik’te iken Sadrazam
Mustafa Reşid Paşa’ya gönderdiği bir mektup üzerine İstanbul’a gelmesine
izin verildi; bundan sonra yaklaşık yirmi beş yıl İstanbul’da oturdu. 1880’de
Şerif Hüseyin Paşa’nın Cidde’de öldürülmesi, II. Abdülhamid’in onu tekrar
Mekke emirliğine tayin etmesine yol açtı. 1882 Ağustosuna kadar iki yıl
Mekke emirliği yaptı ve bu sırada nüfuzunu yaymaya çalıştı. Bu yolda
giriştiği faaliyetler üzerine 2 Eylül 1882’de Hicaz Valisi Osman Nûri Paşa’nın
düzenlediği âni bir gece baskını sonucu görevden alınarak önce Tâif’e,
sonra da Mekke’ye getirildi ve buradaki konağında gözaltına alındı;
44
http://www.islamansiklopedisi.info/dia/ayrmetin.php?idno=190341
http://www.tdvia.org/dia/ayrmetin.php?idno=d160156
214
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
ölümüne kadar da burada kaldı. Oğullarından Hâşim, Ali Câbir ve Füheyd
Paşalar beylerbeyi rütbesine kadar yükseldiler. Osmanlı idaresindeki son
Mekke Emîri olan torunu Şerif Ali Haydar, Ali Câbir Paşa’nın oğludur.45
Alttaki belgede bahsedilen Şerif Nasır, Şerif Ali Paşa’nın oğlu olması
hasebiyle Şerif Hüseyin’in de kardeşidir.
Arşiv Fon Kodu: İ..TAL. Dosya No: 457, Gömlek No: 18, Tarihi: 24
Şevval 1326 (19 Kasım 1908), Konusu: Şerif Ali Paşa'nın mahdumu (oğlu)
Şerif Nasır Bey'in terfii.
Hû
Aded 1
Huzur-ı Sami-i Cenâb-ı sadâret-penâhiye
Ma’ruzi dai-i dirinelerdir
45
http://www.tdvia.org/dia/ayrmetin.php?idno=010273&idno2=c010324
215
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Şerif Ali Paşa merhumun mahdumu Saadetlü Nasır Beğ Efendi
Hazretleri kudema-yı (büyükler) daiyandan olub Hamidiye Hicaz Timur
(Demir) Yolu iane cem’inde ve Ayn-ı Zübeyde ta’miri komisyonu
riyasetinde hidemat-ı mebruresi sebkat eylediğinden yirmi yedi seneden
beri haiz olduğu rütbe-i saninin bir derece terfi’i muktezâ-yı şan-ı ali olub
ol-vechile taltif ve tesriri (sevindirilmesi) babında emr u ferman hazret-i
veliyyü’l-emrindir.
Fi 8 Şevval Sene (1)1326 ve fi 24 Teşrin-i evvel Sene 1324 (3 Kasım 1908)
Ed-dai Emir-i Mekke-i Mükerreme el-Hüseyin bin Ali
Üstteki soy ağacı çizelgesi başlangıcı göstermektedir. Bir sonraki
çizelge ile arada başka bağlantılarda var ise de konumuzu ilgilendiren
yönleriyle son bölümleri alınmıştır.
216
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
217
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Şerif Hüseyin (önde)
218
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Şerif Ali’nin Şerif Nasır ve Şerif Hüseyin isimli iki oğlu olduğu
bunlardan Şerif Hüseyin’in 1908 ile 1916 arasında Osmanlıya bağlı olarak
Mekke Emiri olduğu 1916’daki isyanından sonra da 1925’e kadar Hicaz
kralı olduğu yukarıdaki tablodan da anlaşılmaktadır. Kendisiyle birlikte
isyan eden oğulları da Ali, Abdullah, Faysal ve Zeyd’dir.
Şeriflere ait olarak okunan belgeler bukadar olup, bundan sonra
Suriye’ye ait diğer birkaç belgeyle birlikte yorumlanacaktır. Suriye ve
havalisi için önemli bir tarihi kişilik olan Cemal Paşa’nın Bahriye Nazırı iken
Suriye ve batı Arabistan ordu grubu kumandanlığına tayin edilmiştir.
Arşiv Fon Kodu: BEO, Dosya No: 4486, Gömlek No: 336385, Tarihi:
16 Zilhicce 1335 (3 Ekim 1917), Konusu: Bahriye Nazırı Cemal Paşa’nın
Suriye ve garbi Arabistan ordu grubu kumandanlığına tayini.
Hû
Daire-i Sadâret Umur-ı Mühimme Kalemi
Hariciye Nezaret-i Celilesi’ne
Fi 16 Zilhicce (1)335 ve fi 3 Teşrin-i-evvel Sene (1)333 (3 Ekim 1917)
219
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Teşrin-i-evvel (1)333 tarihli ve 1/282 numerolu tezkire-i aliyelerine
cevabdır. Bahriye Nazırı Cemal Paşa Hazretlerinin Suriye ve garbi Arabistan
ordu grubu kumandanlığına tayini hususuna bi’l-istizan irade-i seniyye-i
hazret-i padişâhi şeref-müteallik buyurularak suret-i musaddıkası leffen
taraf-ı devletlerine tesyir kılındı efendim.
Fi 3 Teşrif-i-evvel (1)333 tarihli irade-i seniyye üzerine
1918 tarihli belgede Suriye havalisinde isyan eden Arapların
durumu hakkında çok önemli bilgiler bulunmaktadır. Çöl Araplarının yani
bedevilerinin isyanda önemli bir föktör olduklarını görmekteyiz. Daha da
önemlisi putperest Araplardan bahsediliyor olmasıdır. Bir diğer önemli
detay ise belgede Şerif Nasır’ın da adının geçiyor olmasıdır.
Arşiv Fon Kodu: DH.KMS. Dosya No: 46 -1, Gömlek No: 40, Tarihi:
11 (R) Rebiü’l-ahir 1336 (24 Ocak 1918), Konusu: Suriye havalisinde isyan
eden Arapların vaziyeti hakkında.
220
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Hû
Bâb-ı Âlî Dahiliye Nezareti
Mahreci Şam
16 Kanun-i-sâni Sene (1)334 (16 Ocak 1918)
Gayet müsta’celdir.
Urban’ın (Çöl Araplarının, aşiretlerinin) vaziyeti kesb-i ehemmiyet
arz etti. Ceyrud İstasyonuna taarruz eyledi. Şerif Nasır ve rufekası
kumandasında top ve mitralyoz olduğu görüldü. Puta tapan Araban fevc
fevc usata iltihak etmektedir (asilere katılmaktadır) . Vaziyet-i harbiye
dahile kuvvet tefrikine müsaid değildir. Urban’ın (Çöl Araplarının) tezayüd
eden cür’eti te’ammüm eder (artan isyanı yayılır). Ve Cebel-i Deruz’da
harekete gelir ise ordunun vaziyeti pek fena ve tehlike gösteriyor. Ve
vaziyeti pek güzel tasvir ediyor. Falkenhayn46 Paşa ahval-i dahilenin
alacağı şekili takdir edemiyor. Şu takdirde ordu ve memleket gayr-ı kabil-i
telafi zarara uğrayacaktır. Vatanın mukadderatıyla alakadar olanların
muhakkak olan bu tehlikeye karşı ittihaz-ı tedabir zarûreti karşısında
bulunduklarını arz ederim.
Fi 15 Kanun-i-sâni Sene (13)34 (15 Ocak 1918)
Suriye Valisi Tahsin
Suriye Bedevileri
46
Erich von Falkenhayn, Alman general ve Osmanlı mareşali.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Erich_von_Falkenhayn
221
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Hû
Bâb-ı Âlî Sadâret-i Uzmâ Umur-ı Mühimme kalemi
Dahiliye Nezaret-i Vekâlet-i Celilesi’ne
Hülasa: Suriye havalisindeki Urban’ın vaziyeti hakkında
Devletlü Efendim Hazretleri,
Urban’ın kesb-i ehemmiyet eden vaziyet-i hazıra ve hareket-i
muhtemelesine (muhtemel hareketlerine) dair Suriye vilayetinden keşide
olunan telgrafnameden bahs ile bu-babda tedabir-i lazıme ittihazı
hakkında varid olan 19 Kanun-i-sâni (1)334 (19 Ocak 1918) tarih ve otuz
numerolu tezkire-i devletleri üzerine Harbiye Nezaret-i Celilesi’ne telgrafı mukteziye ifa kılınmış idi. Alınan cevabda salifü’l-beyan telfrafda mezkûr
mevad hakkında yakında Şam’a muvasalat edecek (gidecek) olan
Dördüncü Ordu Kumandanı Mirliva Cemal Paşa ile müvadele-i efkâr
222
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
olunması (istişarede bulunulması) Suriye vilayetine yazılmış olduğunun
Bâb-ı Âlî’ce dahi vilayet-imüşarün-ileyhaya bu suretle tebligat ifası
dermeyan kılınmağla iktizasının icrasına himmet buyrulması siyakında
tezkire-i senâveri terkim kılındı efendim.
10 Rebiü’l-ahir Sene (1)336 ve fi 23 Kanun-i-sâni Sene (1)334 (23 Ocak
1918)
Sadrazam Vekili Enver
Cemal Paşa Hakkında Bilgiler
İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin önde gelen liderlerinden Cemal
Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Savaşı’na girmesinin hemen
sonrasında Suriye Genel Valiliği ve 4. Ordu Komutanlığı’na atanmıştır.
Cemal Paşa, Suriye’de devlet otoritesinin en etkili bir şekilde sağlanması
için oldukça radikal icraatlara başvurmuştur. Bu bağlamda Arap
milliyetçilerinin Suriye’de topluca idam edilmiş olması olayları daha da
şiddetlendirmiştir.
Paşa,47
47
Cemal Paşa, Türk komutanı ve devlet adamı (Midilli, 1872-Tiflis, 1922). Asıl adı
Ahmed Cemal olan Cemal Bey, Harp Okulu’nu ve Akademisi’ni (1895) bitirdikten
sonra, Rumeli’de 3. Ordu’da görev aldı. Döneminin pek çok genç subayı gibi
İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne girerek bu cemiyetin Rumeli’de gelişmesinde etkili
oldu. İkinci Meşrutiyet’in ilan edilmesiyle İstanbul’a geldi. 31 Mart ayaklanmasının bastırılmasından sonra Üsküdar mutasarrıflığına atandı. Daha sonra Adana,
ardından da Bağdat valisi oldu. Balkan savaşı patlak verince, savaşa katılmak
üzere İstanbul’a döndü. 1913’te Mahmut Şevket Paşa’nın sadrazamlığı sırasında
İstanbul muhafızlığına getirildi. Bu görevdeyken İstanbul’un güvenliğini sağladı;
bu arada İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne karşı olanları sindirdi. Enver Paşa’nın harbiye nazırlığına getirilmesiyle rütbesi generalliğe yükseltilen Cemal Bey bir süre
sonra nâfıa, ardından da bahriye nazırı oldu. Osmanlı donanmasına yeniden savaş
gücü kazandırmaya çalıştıysa da, donanmadaki Alman etkinliğini önlemeyi
başaramadı. Birinci Dünya savaşı çıkınca, bahriye nazırlığı üzerinde kalmak üzere,
2. Ordu komutanlığına, ardından da hem Suriye’de güvenliği sağlamak, hem de
Mısır’ın İngilizlerin eline geçmesini engellemek için 4. Ordu komutanlığına
getirildi. Ama iki kez giriştiği Mısır saldırısı başarısızlığa uğradı.
http://www.yardimcikaynaklar.com/cemal-pasa-kimdir-hayati-hakkinda-bilgi/
223
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Ümmeti birleştirme çalışmaları ve siyaseti, Sultan Abdulhamid’den
sonra atılan yanlış adımlarla kesintiye uğramakla kalmadı, neredeyse
ortadan kaldırıldı. Osmanlı Devleti’nin bürokratik ve askeri ayağına ağırlıklı
olarak Türk unsuru hakimken, askeri darbe sonucu güçlenen İttihat ve
Terakki’nin Türkçü kanadı gerek olmadığı halde Türkçülüğü önemseyen ve
önceleyen bir politika gütmesi, özellikle Arap coğrafyasında yeni yönetime
kuşkuyla bakılmasına neden olmuştur
Osmanlı ordusunun yönetim kadrosunda Türkçülük akımını
destekleyenler hakim olunca, yapılan bazı yanlış icraatları vesile gören bazı
Arap subayların gizli cemiyetler kurmaları için zemin oluştu. Bu subayların
Abdulhamid döneminde de böyle niyetlerinin olsa da bunu
başaramamışlardır. Suriye’de Cemal Paşa’nın yaptığı idamlar esnasında ve
Şerif Hüseyin İsyanı’ndan sonra Osmanlı ordusunda Arap subayların bir
kısmının zaten önceden beri yaptıkları çalışmalar meyvesini vermiş, bu
politikalara karşı duracakları bir saha kendilerine açılmıştır. Mekke Emiri
Şerif Hüseyin’in isyan ettikten sonra kurduğu birliklere katılan Arap
subayların oranı Osmanlı ordusundaki Arap subayların oranına göre
oldukça az olsa da Şerif Hüseyin ordusunun kurmay subay kadrosunu
kuracak kadar yeterli olmuştur.
Cemal Paşa, Suriye bölgesine vali olduğu sırada özellikle Çanakkale
Savaşı’nın zaferle sonuçlanmasıyla Arap bölgelerini kızdıran bir takım
kararlar alındı. Bu kararlar şunlardır: Daha önce kadınların peçe kullanma
mecburiyetinin kaldırılması, Şer’i mahkemelerinin Meşihat’ı İslamiyye’den
alınıp adliye nezaretine verilmesi ve Meşihat’ın önemsiz hale getirilmesi,
Suriye’de iki binden fazla ileri gelen ailenin Anadolu’ya sürülmesi ve bunun
için Tehcir Komisyonu’nun kurulmasıyla bunun devamının geleceğinin
hissettirilmesi bölgede Müslüman Araplar’ın zaten var olan
hoşnutsuzluğunu daha da arttırdı. Bundan sonra Cemal Paşa’nın idamları
başladı. Cemal Paşa’nın Suriye bölgesinde çok sayıda ileri gelen Arap aydın
ve düşünürün kurduğu mahkemelerle vatana ihanet suçlamasıyla idam
224
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
ettirmesi, üzerinde durulması gereken çok önemli bir olaydır. Devlet
savaşta iken bu olayın gerçekleşmiş olması etkilerini daha da artırmıştır.48
Cemal Paşa astığı astık kestiği kestik tutumuyla Kanal seferinden
sonra orada iki sene boyunca Arabistan'daki Son Osmanlı Hükümranı
olarak bi rnevi askeri vali gibi görev yapmıştır. Arap isyanı sırasında çok
adam asmış, çok kişiyi sürmüştür. Enver Paşa 1917 yılında yerine Alman
General Falkenhayn'ı atamıştır.49 Falkenhayn’ın adı yukarıdaki belgede
de geçmektedir.
Sultan II. Abdülhamid (Saltanatı 31 Ağustos 1876-27 Nisan 1909)
zamanında 1889'da İttihat ve Terakki Cemiyeti kuruldu. 1908'de İttihat ve
Terakki yanlısı bazı subaylar Manastır ve Selanik kentlerinde ayaklandılar.
Bu baskıların üzerine, Abdülhamid 24 Temmuz 1908'de anayasayı yeniden
yürürlüğe koymak zorunda kaldı ve II. Meşrutiyet ilan edildi. Yapılan
seçimlerle oluşturulan yeni meclis 17 Aralık 1908'de açıldı.
Cemal Paşa, 1889’da Selanik’te masonluk teşkilatından
tanıştıkları Talat Paşa ve arkadaşları tarafından kurulan İttihat ve Terakki
Cemiyeti'ne girdi. Bu gizli görevi yürütürken, 1905'te binbaşı oldu ve
Rumeli Demiryolları müfettişliğine getirildi. Bu görevi sırasında ordu
kurmay heyetine atandı. İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin Rumeli'de
örgütlenmesinde böylece daha etkin rol oynadı. Cemiyetin bölük adı
verilen yerel birimlerini oluşturdu. Burada Binbaşı Ali Fethi Okyar ve
Kolağası Mustafa Kemal ile birlikte çalıştı.
1908 yılı, Cemal Paşa’nın İttihat ve Terakki Cemiyeti’nde hızla
yükseldiği dönem oldu. İkinci Meşrutiyet'in ilanının ardından, Selanik'teki
İttihat ve Terakki Cemiyeti genel merkezi tarafından İstanbul'a gönderilen
10 kişilik temsil heyetinde yer aldı ve ardından da cemiyetin genel merkez
48
http://www.timeturk.com/tr/makale/sebahattin-arslan/cemal-pasa-vesuriye-olaylari.html
49
http://odatv.com/almanlarin-cilgin-projesi-cemal-pasaya-kanal-atlatmak0102151200.html
225
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
üyeliğine seçildi. Aynı yıl kaymakamlığa (yarbay) yükseltilerek Anadolu'ya
gönderilen Heyet-i İslahiye üyeliğine atandı. Bu sırada 31 Mart Olayı'nın
(13 Nisan 1909) çıkması üzerine, İstanbul'a dönerek, Selanik’ten olayı
bastırmaya gelen Hareket Ordusu'na Yeşilköy'de katıldı. Abdülhamit’in
tahttan indirilmesinin sorumlularından görülmektedir. Cemal Paşa,
1909’da Çukurova'da patlak veren Ermeni ayaklanmasını denetim altına
almak üzere Adana valiliğine gönderildi. 1911’de Cemal Paşa, Arap
aşiretlerinin çıkardığı ayaklanmaları bastırmak üzere Bağdat Valiliği’ne
atandı. Temmuz ise, 1912'de de bu görevinden ayrılarak İstanbul'a
döndü. Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşı'na girmesi üzerine
Bahriye Nazırlığı’nın yanı sıra İkinci Ordu komutanı olarak da
görevlendirildi. Kısa bir süre sonra da Filistin'deki 4.Ordu Komutanlığı’na
atandı ve 1915'te Ferikliğe (Korgeneral) yükseldi. Kanal Seferi olarak
bilinen, Mısır'ı İngilizlerden almak amacıyla düzenlenen savaşlarda
komuta ettiği Osmanlı güçleri, ağır kayıplar verince, geri çekilmek zorunda
kaldı. Bunu Filistin Cephesindeki başka yenilgiler izledi. Cemal Paşa’nın 12
bin kişilik orduyu Sina Çölü’nden geçirme teşebbüsü, başarısızlıkla ve
büyük asker kaybı yaşandı. Cemal Paşa’nın Suriye mezalimi yüzünden Arap
milliyetçiliği ve Osmanlı düşmanlığı yaygınlaştı. 1-2 Kasım 1918 gecesi
Cemal Paşa, Enver Paşa ve Talat Paşa ile birlikte bir Alman denizaltısıyla
Odessa'ya, oradan da Berlin'e gitti. Tam bu dönemde İstanbul'daki
sıkıyönetim mahkemesince (Âliye Divan-ı Harb-i Örfi), Osmanlı'da yaşayan
Arap unsurlarının isyanına sebep olmak suçundan gıyabında önce ordudan
atılmasına, sonra da idamına karar verildi (5 Temmuz 1919).50
Cemal Paşa, görev yaptığı Adana’da Ermeni ve Müslümanlara da
idam gibi ağır cezalar verdiği gibi aynı şekilde Suriye havalisinde de
çoğunlukla Müslüman toplulukların elebaşlarını da acımadan cezalandırdı.
Şeyh Abdülkerim’le suç ortaklarından 21 kişiyi astırdı. Ayrıca, 100 kişiye
ağır cezalar verdirdi.
50
http://www.haber7.com/yazarlar/mustafa-yurekli/827487-tarihcilerintemize-cikaramadigi-isim
226
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Ahmed Cemal Paşa
Muhtelif yorumlara bakıldığı zaman Arapların isyan etmesinde
Cemal Paşa’nın fevri yaklaşımlarının da etkisi bulunmaktadır. Bu durum
zaten isyana hazır Arap liderlerin ve bunları isyana tevik eden İngiliz ve
Fransızların işini kolaylaştırmıştır.
Arapların Durumu Hakkında
Osmanlı Devletinin savaşa girmesinden sonra, muharebelerin gün
geçtikçe şiddetlenmesi ve “Cihat Fetvası”nın yoğun Müslüman nüfusun
yaşadığı İngiliz sömürgelerinde etkili olmaya başlaması ihtimali İngilizleri
Haşimi ailesinden Şerif Hüseyin ile anlaşmaya itti. Çünkü, Şerif Hüseyin,
Peygamberimizin ailesindendi ve onun İngiltere'nin yanında yer alması,
İslâm Halifesi'nin nüfuzuna ağır bir darbe indirmekle kalmayacak; IrakSuriye-Filistin cephelerinde de İngiltereyi rahatlatacaktı. Şerif Hüseyin,
bütün Arap Yarımadası ile Irak ve Suriye'nin tamamını içine alacak
bağımsız bir devlet kurulmasını ve başına da kendisinin getirilmesini istedi.
227
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
1915 yılındaki uzun müzakerelerden sonra İngiltere ile Şerif Hüseyin
arasında 1916 Ocak ayında bir anlaşmaya varıldı.51
Aslında Arap milliyetçiliği, 1860’larda, Suriyeli Arap entellektüeller
arasında doğmuştu. Osmanlı İmparatorluğu’na ve yönetimindeki
“Türklere” karşı ciddi bir antipati besleyen bu entellektüellerin dikkat
çekici bir yönü ise, çoğunun “Hıristiyan” oluşuydu. Bu durum da Arap
isyanının arka planında Hristiyan Aparların rolüne işaret etmektedir.
Butros El-Bustani, Faris Şadyak, Nakkaş, Corci Zeydan gibi Hıristiyan
Arapların öncülüğünde başlayan bu harekete katılan Müslüman Araplar
ise, çoğunlukla Batılı fikirleri benimsemiş seküler aydınlardı.
Buna karşılık muhafazakar Müslüman Arapların çoğu, Osmanlı’ya
sadakat duyguları içindeydiler. Hatta sadece Sünni Araplar değil, Irak ve
Suriye’deki Şii Araplar arasında bile Osmanlı’ya ve Hilafet’e bağlılık
duygusu vardı. Şerif Hüseyin, İngilizlerin muazzam para ve lojistik
desteğine rağmen Osmanlılara karşı savaşmak için ancak 4-5 bin civarında
silahlı bir güç oluşturabilmiştir.52
Sultan II. Abdülhamid’in en büyük endişelerinden biri alternatif bir
Arap hilafetinin oluşturulması idi. Dolayısıyla, kendisi Arapları yüksek
askeri ve idari mevkilere getirerek ve nihayet Pan-İslamist politikasıyla
Arapları kazanmaya çalışmıştır. Bu bağlamda Şerif Hüseyin ailesiyle birlikte
1891 yılında geldiği İstanbul'a kaldığı 17 yıl boyunca Osmanlı'dan çok
büyük itibar gördü. Bir dediği iki edilmedi. Yalılarda, çiftliklerde yaşadılar.53
En itibarlı görevlere getirildiler, maaşlar bağlandı, taltif edildiler, saygıda
kusur edilmemeye çalışıldı. II.Meşrutiyet'in ilanından sonra Mekke
Emirliğine atandı.
51
http://www.ait.hacettepe.edu.tr/egitim/ait203204/I6.pdf
Mustafa Bostancı, Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti’nin Hicaz’da
Hâkimiyet Mücadelesi, gazi.edu.tr/posts/download?id=115391
53
http://www.tarihikentlerbirligi.org/hakkimizda/tkb-merkezi-serifler-yalisi/
228
52
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
II. Abdülhamid idaresinde, padişahın kontrolü sayesinde Araplar
arasında milliyetçilik şuuru çok yavaş bir gelişme göstermiştir. Nitekim
1877-78 meclisinde Arap mebusları (milletvekilleri) birleştiren ve onları
diğerlerinden ayıran açık seçik bir ortak çıkar ya da belli bir “Arap görüşü”
olmamıştır. Arap mebuslar kendilerini imparatorluğun temsilcileri olarak
algılamış ve doğrudan doğruya seçildikleri bölgeyle ilgilenmişlerdir.
Müslüman Arap entelektüeller, ayrılıp bağımsız bir devlet
kurmanın peşinde koşmaktan ziyade, Osmanlı Devletini hem dini hem de
siyasi yönden güçlendirecek reformların yapılmasını hedeflemişlerdir.
Dönemin Müslüman liderleri Arapları Türk idaresinden kurtulma yönünde
değil de Batı’nın tecavüzlerinden korunmaları yönünde uyarıyorlardı.
Sultan II. Abdülhamid, bu nedenle Şerif Hüseyin’i devamlı bir
surette İstanbul’da tutmaya çalışmış, Arabistan’a göndermememişti.
Çünkü onun İngilizler tarafından belli bir maksada yönelik
kullanılabileceğini çok iyi biliyordu. Bu gerçekten gafil olan İttihatçılar
Sultan Abdülhamid üzerinde kurdukları baskıyla Şerif Hüseyin’in Hicaz’a
gitmesine vesile olmuşlar ve bu suretle onun isyanına zemin
hazırlamışlardır.54 İncelediğimiz belgelerde Şerif Nasır isimli birinin
Hindistan’da İngilizlerle temas kurduğunu ve bu bilgilerin Sultan
II.Abdülhamid’e iletildiğini hatırlayalım.
Şerif Hüseyin Paşa55 Hicaz’a tayin olunduktan sonra İttihat ve
Terakki hükümetinin, bilhassa Şam Vâlisi Cemal Paşa’nın hukuka aykırı,
54
http://www.belgelerlegercektarih.com
el-Melikü’ş-Şerîf Hüseyn b. Alî b. Muhammed el-Hasenî el-Hâşimî (1853-1931)
Mekke emîri. İstanbul’da doğdu. Hâşimî Zevî Avn sülâlesinden Şerîf Ali Paşa’nın
oğlu ve Mekke Emîri Muhammed b. Abdülmuîn İbn Avn’ın torunudur. 1856-1858
yıllarında dedesinin son emirliği döneminde Mekke’de kaldı. 1858’de İstanbul’a
döndü. 1861’de babasının vefatı üzerine amcası Emîr Abdullah’ın yanına
Mekke’ye gitti. Eğitimini burada tamamladı ve 1880’de Zevî Zeyd ailesinden
Abdülmuttalib b. Gâlib’in emîr tayin edilmesiyle İstanbul’a geldi. Ekim 1908’de
Mekke Emîri Şerîf Ali görevinden alınarak yerine amcası Abdullah Paşa b.
Muhammed tayin edildi. Ancak Abdullah Hicaz’a hareket etmeden vefat edince
229
55
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
keyfî icraatlarını tenkit etmekten geri durmadı. Bunlara engel olamayınca
dünyaya duyurmak için iki beyanname yayınladı.
20 Şubat 1916'da Suriye, Filistin ve Sînâ Çölü'ndeki askerleri teftişe
giden Enver Paşa ile Cemal Paşa, Medine'ye de uğradıklarında Padişah
Sultan Reşad'ın hediye ettiği çok değerli kılıç ile altınları Şerif'e verdiler.
Bunun üzerine hem Şerif, hem oğulları Osmanlıya'ya bağlılık yemini
ettiler.56
Ancak Şerif Hüseyin bu sözünden çabuk caydı. İngilizlerden Krallık
için söz alması üzerine de Cemal Paşa’nın icraatlarından şikâyetle 27
Haziran 1916'da beyanname yayınlayarak isyanı resmen başlattı.
Osmanlı'ya saldıran Arap birlikleri çok kayıp verdirdi. Zaten gücü sınırlı
uzun süredir vezir rütbesiyle Şûrâ-yı Devlet üyeliği yapan Şerîf Hüseyin Kasım
1908’de Mekke emîri tayin edildi. Mekke emirliği görevine tayin edildiğinde elli
altı yaşındaydı. Şerif Hüseyin uzun bir süre İstanbul’da zorunlu misafir olarak
yaşamış ve bir Türk hanımla evlenmişti. Evliliğinden dört oğlu olmuş ve çocukları
İstanbul’da yetişmişti. II. Abdülhamid muhalif hareketlerinden çekindiği için Şerif
Hüseyin’i İstanbul’da tutmuştu. İyi bir eğitim alan Hüseyin, dini konularda ve
İslam edebiyatında kabiliyetli bir kişiydi. Uzun süre İstanbul’da kaldığından siyasi
ortamı yakından tanımış, devrin siyasetçi ve düşünürleri ile tanışmıştı. Aralık
1908’de Mekke’ye ulaşan Emîr Hüseyin’in en önemli görevi, Hicaz demiryolunun
kullanılmasıyla gelir kaybına uğrayan bedevîlerin isyanını bastırmak ve hacıların
güvenliğini sağlamaktı. Emîr Hüseyin, hacıların güvenliğini sağlayacak kadar
askerî destek alamadığı için Ocak 1909’da istifa eden emîr-i hac Abdurrahman
Yûsuf’un yerine kardeşi Nâsır ile oğlu Abdullah’ı görevlendirdi ve hacıların
emniyetle Şam’a dönmesini sağlayıp hem merkezî hükümet hem de bedevî
kabileleri nezdinde itibarını arttırdı.
http://www.kimdirhayatieserleri.com/serif-huseyin-kimdir-hayati-hakkindabilgi.html
56
http://www.izzettincopur.com , makaleler, Omanlıya Karşı Arap Ayaklanmaları
ve Lawrence’in Rolü
230
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
olan Osmanlı askeri, hem Şerif'le hem İngilizler'le savaşmak zorunda kaldı.
Hicaz demiryolu hayati önem taşıdığı için saldırıları oraya yoğunlaştırdı.
İngilizler, Osmanlı Devleti'ne karşı savaşmalarını sağlamak ve
böylece yükünü hafifletmek için Şerif Hüseyin'e Osmanlılara savaş açması
durumunda silah yardımında bulunacağını ve Halifeliğin Hz.
Muhammed'in soyuna geçmesini destekleyeceğini bildirdi.
Şerif Hüseyin'in 5 Haziran 1916'da krallığını ilan etmesiyle Arap
milislerinin Osmanlı güçlerine karşı saldırıları da başladı. Aynı
yıl, Cidde Britanya kuvvetlerinin eline geçtikten (16 Haziran) sonra
kendisine tüm Arap ülkeleri ve Hicaz Kralı unvanını yakıştıran Şerif
Hüseyin, yalnız İngilizler tarafından tanındı. İngilizlerin desteğinde kurulan
ordusuyla Akabe'yi alınca (1917), Hicaz'daki Osmanlı egemenliğini bir
bakıma sona erdirmiş oldu. Hicaz vali ve komutanı Galip Paşa, Taif'te Şerif
Hüseyin'in oğlu Şerif Abdullah'a (sonradan Ürdün kralı) teslim olduysa
da Medine muhafızı Ömer
Fahreddin
Paşa
(Türkkan), Mondros
Ateşkesi (30 Ekim 1918) sonrasına kadar kenti savundu.57 Ancak
İstanbul'dan gönderilen bir padişah buyruğu üzerine kenti şerifin güçlerine
teslim etti (13 Ocak 1919). Şerif Hüseyin, Suudilerin egemenlik bölgesini
abluka altında tutmayı tasarlayarak Yemen imamı ve İbn Reşd ile anlaşıp
Necd emiri Abdülaziz ibni Suud'a karşı savaş açtı. 1921'de Abdülaziz
Şammor topraklarını işgal ederek Hicaz ordusunu bozguna uğrattı.
Hüseyin, Suudilerle Kuveyt Konferansı'nda da (Kasım 1923-Nisan 1924)
uzlaşma olanağı bulamadı. Filistin'de bağımsız bir Yahudi devleti kurulması
karşısındaki ödünsüz tutumu ise Britanya'nın Hüseyin'den desteğini
çekmesine neden oldu.
57
Fahreddin Paşa, 58. Tümen Komutanlığı’na 10 Kasım 1918 tarihinde gönderdiği
yazıda özetle; “...Vazifemiz yüce ve kutsaldır. Kuzeyde ne olursa olsun biz yüce
Allah ve Peygamberin ruhunun yardımına dayanarak Medine’yi koruyacağız ve
Hazreti Muhammed’in ve Hazreti Fatma’nın mübarek kabirlerini İngilizlerin
himayesine bırakmayacağız...” demiştir.
http://www.izzettincopur.com/index.php?catid=44:tarholaylar&id=45:osmanliya-kari-arap-ayaklanmasi-ve-lawrencenrolue&Itemid=49&option=com_content&view=article
231
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Şerif Hüseyin (bin Ali) Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan
İngiliz ve Fransız Manda yönetimlerini kabul etmeyerek, kendisini tüm
Arap ulusunun Kralı ilan etti. Versailles 58Antlaşmasını kabul etmemesi
nedeniyle, İngilizlerle arası açıldı. Bu sıralarda İngilizlerin desteklediği
Suudi ve Vahhabi saldırılarıyla karşı karşıya kaldı. Mart 1924'te Halifeliğin
TBMM tarafından kaldırılmasından sonra, Mekke ve Medine'nin elinde
olmasına dayanarak kendisini yeni halife ilan etti.59 Hutbelerde Halife ve
Emirü’l-müminin ibaresi kaldırılarak yalnız “Melikü’l Arap Şerif Hüseyin”
şeklinde söylenmiştir.60
Hüseyin'in kendisini halife ilan etmesi Abdülaziz ibni Suud'un
Hicaz'a saldırma kararını vermesine sebep oldu. Büyük bir saldırı
düzenleyen Vahhabiler, Hicaz birliklerini yenilgiye uğratarak Ağustos
1924'te Taif'e girerek korkunç bir katliam gerçekleştirdi.
Necd Emiri Abdülaziz ibni Suud Taif’e girince, 5 Ekim 1924'te tahtı
oğlu Ali'ye bırakan Şerif Hüseyin ülkesinden ayrıldı. Bu kadarla
yetinmeyen Vahhabiler'in Mekke'yi, bir süre sonra da Medine'yi ele
geçirmeleri üzerine Cidde'ye çekilen Ali, krallıktan vazgeçerek (1924) önce
bir Britanya gemisiyle Aden'e, oradan da kardeşi Irak kralı Faysal'ın yanına
kaçtı (1925). Böylece Haşimilerin Arap Yarımadasındaki egemenliğine
son vererek tüm bölgeyi egemenliği altına alan İbni Suud, Hicaz kralı ilan
edildi (1926).61
58
Birinci Dünya Savaşı sonunda İtilaf Devletleri ile Almanya arasında imzalanan
barış antlaşmasıdır. 18 Ocak 1919'da başlayan Paris barış Konferansı'nda
müzakere edilmiş, 7 Mayıs 1919'da son metin Almanlara deklare edilmiş, 13
Haziran'da Alman Parlamentosu'nca kabul edilmiş ve 28 Haziran'da Paris'in
Versay banliyösünde imzalanmıştır.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Versay_Bar%C4%B1%C5%9F_Antla%C5%9Fmas%
C4%B1
59
https://tr.wikipedia.org/wiki/H%C3%BCseyin_bin_Ali_(Mekke_emiri)
60
Yrd. Doc. Dr. Ömer Osman Umar, Türkiye-Suriye İlişkileri (1918-1940), T.C. Fırat
Üniversitesi Orta-Doğu Araştırmaları Merkezi Yayınları No: 3, Elazığ 2003,
1.Bölüm giriş kısmı
61
https://tr.wikipedia.org/wiki/Hicaz_Krall%C4%B1%C4%9F%C4%B1
232
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Mekke'nin ele geçirilmesi için başlayan, Şerif Hüseyin'in
başkaldırması Suriye'nin de işgaliyle Osmanlı İmparatorluğunun üç
eyaletinin elden çıkması ve imparatorluğun bitimiyle sonuçlandı. 62
Şerif Hüseyin (Paşa)’nın 1908 Osmanlı parlamentosunda mebus
olan üç oğlu Ali, Faysal ve Abdullah, sırasıyla Hicaz, Irak ve Ürdün
hükümdarı yapıldı. Hemen ardından Hicaz, İngiliz desteğiyle kurulan Suudî
Arabistan Krallığı tarafından işgal ve ilhak edildi. Şerif Ali tahtını kaybetti.
Ürdün ve Irak hanedanı, Şerif Hüseyin (Paşa)’nın soyundan gelir.63
Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra İngilizler, Ürdün'de kendilerine
bağlı bir yönetim kurdu. Şerif Hüseyin, Filistin'de İsrail devletinin
kurulmaya çalışıldığını ilk o zaman gördü. Ama artık çok geçti. Şerif
Hüseyin kuvvetleri, İngiliz ordusunun arkasından Kudüs’e doğru ilerlediği
http://www.enfal.de/otarih64.htm
62
http://www.yenihabergazetesi.net/index.php?option=com_content&view=ar
ticle&id=759:araplar-suriye-ve-irak-4&catid=46:gueran-tatlolu&Itemid=68
63
http://www.ekrembugraekinci.com/makale.asp?id=212
233
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
sırada, Filistin’de bir Yahudi devleti kurulacağına dair 2 Kasım 1917
tarihinde Balfour Beyannamesi64 neşrolunmuştur. Öte yandan
Emperyal güçlerin, oğlu Abdullah'ı Ürdün Emiri, diğer oğlu Faysal'ı da Irak Kralı
yapmasıyla Şerif Hüseyin'in bütün otoritesi sarsıldı.
Sonrasında ise, Medine Muhafızı Fahrettin Paşa'ya saldıran
oğlu Faysal, İngilizler tarafından zehirlendi. Yerine geçen oğlu Gazi ise
ilginç bir kazada can verdi. Torunu, Irak kralı 2. Faysal ise çok kanlı bir
ihtilalle devrilip cesedi sokaklarda sürüklendi. Ortanca oğlu Abdullah da
(şimdiki Ürdün kralının büyük dedesi) Kudüs'te Hz. Ömer Camii'nin
önünde hançerlenerek can verdi. Yerine geçen oğlu Tallal ise çıldırarak
öldü.65
Sebilürreşad dergisinde yazılan bir yazıda Şerif Hüseyin için “O,
nefsani arzularına ve İngilizlerin altınlarına kanan haindir, yirminci yüzyılın
Ebu Cehili’dir, ifadesi kullanılmıştır. Yine Şerif Hüseyin’in kardeşi Şerif Nasır
Bey: “Biraderim hakkında ne söylerseniz söyleyiniz. Zira o, buna tamamıyla
müstehaktır” diyerek isyanı benimsemediğini, isyana taraftar olmadığını
açıkça ifade etmiştir.66
Diplomat Feridun Cemal Erkin 1942’de Ortadoğu seyahatinde;
Amman'da Kral I. Abdullah, babası Şerif Hüseyin'le ilgili Kral I. Abdullah’ın
anlattığı bir anıyı şöyle anlatmıştır:
"Babam çok ıstırap çekti. Bir gün, saray bandosu bahçede konser veriyor.
Hava sıcak, pencereler açıktı. Bir ara bando hepimizin bildiği İzmir
marşını çalmaya başladı. Babamın birçok eski hatıralarının canlanmasını
önlemek için pencereyi kapattım..."
Pencerenin açılmasını isteyen Şerif Hüseyin diyor ki:
64
http://www.nevenedir.com/balfour-beyannamesi/36689/
http://www.takvim.com.tr/yazarlar/ergundiler/2012/06/22/pkk-ve-serifhuseyin
66
http://www.batiakdeniz.com/yazaryazidetay.php?yazi=105&&yazar=11
234
65
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
"Evlat, neden o pencereyi kapatıyorsun? İzmir marşının eski günleri
bana hatırlatmaması için değil mi? Ben velinimetine ihanet etmiş asi bir
kulum, günahım büyüktür. Kral olacağımı sandım, Tanrı beni sürgünlüğe
düşürdü, hasta oldum, buraya sığındım... "Kral Abdullah, babası Şerif
Hüseyin'in sözlerini Feridun Cemal Erkin'e aktarmaya devam ediyor:
"Pencereyi aç, şu marşı dinleyeyim, duyduğum vicdan azabının şiddeti, o
eski hatıraların canlanması ile büsbütün artsın. Bu dünyada çektiğim
ıstıraptan artan vicdan azabıyla büsbütün ağırlaşsın, ta ki Cenab-ı Hak bu
günahkâr kulunu dünyada affederek, ahirette daha büyük cezadan
korusun..."67 Şerif Hüseyin, Ürdün Kralı olan oğlu I. Abdullah'ın yanına
yerleştikden sonra 1931'de orada öldü.
Mekke Şerifi Hüseyin’in İngiliz vaatlerine kanarak Haziran 1916’da
ayaklanmayı başlatmasının ardından aynı yılın Ekim ayında bu defa Yüzbaşı
rütbesiyle Arabistan’a giden Lawrence, Şerif Hüseyin’in oğulları Abdullah,
Ali, Zeyid ve 1921 yılında Irak tahtına geçmesinde büyük rol oynayacağı
Faysal ile görüştü. Henüz başlangıç aşamasında olan ayaklanmada diğer
İngiliz subaylarıyla birlikte silah, para ve isyan eden aşiretleri birleştirmek,
örgütlemek, belirlenen hedeflere sabotaj ve saldırılarda bulunmakla
görevlendirildi.
Araplar ve İngilizler; Hicaz’daki askeri birlikler ve Hicaz halkı için
hayati önem taşıyan, tek ikmal ve ulaştırma yolu olan Hicaz demiryolu ve
istasyonlarının tahrip edilerek buradaki Türk kuvvetleri ile istasyonlardaki
Türk karakollarını etkisiz hale getirmeyi, ayrıca Medine’nin kuzey ile
bağlantısını kesmeyi amaçlayan demiryolu saldırılarını, harekât planlarına
dâhil etmişlerdir. İngiliz Yüzbaşı Lawrence’ın bizzat idare ettiği iki top ve
ağır makineli tüfekle takviyeli 230 kişilik Arap asileri, 30 Mart 1917 günü
Medine’nin 160 km kuzeyindeki Hicaz Kuvvei Seferiye Komutanlığı
sorumluluğundaki Ebülnaim İstasyonu’nu kuşatarak tahrip etmiş, ayrıca
istasyondan geçmekte olan bir Türk katarının lokomotifini de hasara
67
Merhum Feridun Cemal Erkin bunları "Dışişleri'nde 34 Yıl" adlı kitabında
anlatır. (Cilt 1, s. 126) http://www.ensonhaber.com/taha-akyol-serif-huseyininosmanliya-ihanetini-yazdi-2013-03-06.html
235
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
uğratmışlardır. Mart-Nisan 1917 ayları içerisinde Lawrence’ın
önderliğinde demiryollarına, istasyonlara girişilen düşman saldırıları
sonunda 29 Türk askeri şehit olmuş, 56’sı ise esir edilmiştir. Bu süre
içerisinde 450 civarında ray, 10 kadar travers, 8 km kadar telgraf teli tahrip
edilmiştir.
Yüzbaşı Lawrence; 9 Mayıs 1917’de yanında Avuda (Akabe
dolaylarındaki aşiretlerin başkanı) ve Emir (Şerif) Faysal’ın yeğeni Emir
(Şerif) Nasır olduğu halde 50 kişilik bir Kafile ile Vech’teki Faysal’ın
ordugâhından Tebük’e doğru hareket etmiştir. Kafilede demiryolunun
tahribi için altı deve yükü dinamit ile bölgedeki kabilelere dağıtılmak üzere
160kg ağırlığında altın bulunuyordu. Lawrence, Arap asileri ile birlikte
Tebük-Medayin Salik arasındaki demiryolunu, raylar altına yerleştirdiği
tahrip kalıpları ile hasara uğratmıştır. Bu suretle Medine ile Maan
arasındaki irtibatın kesilmesi planlanmıştır.
İrtibat subayı olarak Şerif Hüseyin’in oğlu Faysal’ın kuvvetlerine
katılan Lawrence, vur-kaç taktiği ile Osmanlı birliklerine ve ikmal yollarına
zarar vererek 6 Temmuz 1917’de kendisine Yarbay rütbesini ve bir nişanı
kazandıracak Akabe Limanı’nı ele geçirdi. Hicaz Demiryolu’na saldırılarda
bulundu.
236
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
8 Haziran 1917'de 1090 kişilik askerle El-Vejd'den Akaba Körfezine
doğru hareket eden Lawrence'in kuvvetlerine Şerif Nasır komuta
etmiştir. Lawrence hiç bir zaman birlik komutanlığı yapmamış, fakat
başdanışman rolünü oynamıştır. Başarısının özünde bu vardır. Doğrudan
Akaba'ya gitmek yerine, içerlerde ilkin Hicaz demiryolunu ve birçok
demiryolu köprüsünü bombalatmış kullanılamaz hale getirtmiştir.
Türkler'in geçmekte zorluk çektiği çölde vurkaç taktiği uygulatmıştır.
Kuzeyin önemli limanı Akaba'nın alınması Araplar arasında Lawrence'in
ününü doruğa çıkarırken Almanlar ve Türkler şaşkınlık içinde kalmıştır.68
1918 yılı Eylül’ünde 4. Osmanlı ordusuna yönelik düzenlenen
saldırıda adamlarına hiçbir esir alınmaması emrini veren ve 5000
Osmanlı askerini kafalarını kestirmek suretiyle katliama tabi tutan
Lawrence, aynı yılın sonunda terör çeteleriyle birlikte karışıklık içinde
bulunan Şam’a girdi. Kendisine tamamen yabancı olan bir cemiyetin içine
68
http://www.yenihabergazetesi.net/index.php?option=com_content&view=ar
ticle&id=14473:lawrence-nglzler-araplar-tuerkler4&catid=46:guerantatlolu&Itemid=68
237
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
girerek onları etkisi altına alabilen sonra da bölgede yeniden birçok devlet
kurulmasını ve bu devletlerin başına da Emir Faysal gibi istediği kimselerin
kral olarak getirilmesinde etkili olan Lawrence’nin Ekim ayı sonunda
buradaki görevi sona erdi.69
Faysal bin Hüseyin bin Ali El Haşimi
69
http://www.dunyabulteni.net/tarih-dosyasi/311690/ortadoguda-bolucu-birajan-arabistanli-lawrence
238
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Faysal, 1916-1924 arasında Hicaz'ı yöneten Mekke emiri ve büyük
şerifi Hüseyin'in oğlu olup, Arap birliği Eylül 1918'de Şam'ı işgal ettiğinde
İngilizlerle varılan anlaşma çerçevesinde Suriye kralı ilan edildi.70
Şerif Faysal, Irak Kralı olarak 1931’de Türkiye’ye gelmişti.
70
https://tr.wikipedia.org/wiki/Faysal_bin_H%C3%BCseyin
239
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Bakalım Lawrence ne demiş!
«Osmanlı'nın çöküşü için Arap yarımadasında Padişah Halifeye
karşı ayaklanmaya ihtiyaç vardı. Bunu teminde hiç zorluk çekmedim. Hicaz
Şerifi Hüseyin’in oğulları Faysal ve Abdullah kendileri ve ümmetleri için
ihaneti mukaddes vazife sayarak adeta bana yol gösterdiler. Abdullah
bana Belçika'dan Her Arab'ın atasından miras olarak aldığı Türk düşmanlığı
patlamak için ateş bekleyen bomba gibiydi. Hediye edilmiş bir mavzeri
armağan etti ve "Türkler üzerinde deneyin" dedi. Dediğini yaptım. İleri
rütbeli bir Türk subayını öldürdüm. Namluya bir çentik attım. Daha sonra
bir gün bedevilerin zehirlediği kuyulardan su içerek ölmek üzere olan Türk
askerleri üzerinde silahı denedim. Namluya onların sayısı kadar çentik
attım.»71
Emir (Şerif) Faysal’ın Lawrence ile işbirliği yaptığı ve Osmanlı-Türk
askerlerinin öldürülmesinden sorumlu olduğu bilgi ve belgelerde
belirtilmektedir.
Bu nedenle onun kimliği karşısında bir şüphe
bulunmamaktadır. Ancak yeğeni olarak belirtilen Emir (Şerif) Nasır’ın
hangi kardeşinin oğlu olduğu tam olarak belli değildir.
Bununla birlikte Arap kaynaklarında tanıtılan bir Nasır
bulunmaktadır. Bu kişi 1890 Medine doğumludur. 1934 yılında Bağdad’da
kalp krizinden ölmüştür. Arap kaynakları kendisinden kahraman olarak
bahsetmektedir. ilgili olarak incelediğim kaynaklarda yeterli bilgi
bulunmadığı için eldeki bilgileri yorumlayarak sonuca gitmek durumu
ortaya çıkmıştır. Bu kişinin adı Şerif Nasır bin Ali bin Hüseyin bin Fahd bin
Radhi’dir. Diğer kaynaklarda Şerif Faysal’ın yeğeni olduğu belirtilmiş olsa
da yeğeni olmayabilir. Zira soy ağacında kardeşlerinin bu isimde oğulları
gözükmemektedir.
Aşağıda resmi de bulunan bu kişiden ilginçtir Arap kaynakda
kahraman olarak söz edilmektedir. Şerif Naser bin Ali: Büyük Arap İsyanı
71
http://politik-acilar.blogspot.com.tr/2014/11/ingiliz-ajan-arap-lawrencekimdir-hangi.html
240
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Kahramanları…Yazının başlığı böyledir. Bu insanlar nasıl oldu da böyle Türk
düşmanı oldular sorusunun cevabını aramak gerekmektedir.
1890 doğumlu olan ve olaylar sırasında 26 yaşında olan Şerif Nasır bin
Ali bin Hüseyin bin Fahd bin Radhi (1890-1934)72
Misyonerler Suriye ve Beyrut’ta Osmanlının idare ve eğitim
yetersizliğinden faydalanarak burada okullar açtılar. Bu okullar Mısır valisi
M. Ali Paşanın oğlu İbrahim Paşanın Suriye’yi yönetimi sırasında Suriye’de
yaşayan yabancılara Osmanlılardan daha çok ayrıcalıklar tanıması ile
Beyrut, Şam ve Halep gibi merkezlerde açılmıştır. Buralarda yıllarca
Araplara Türk düşmanlığı aşılamışlardır. 73Aynı Anadolu’da Ermenilere
Türk düşmanlığı aşılandığı gibi.
Sultan II. Abdülhamid döneminde uygulanan sansür dolayısıyla
gerileyen Arap milliyetçi neşriyatı, II. Meşrutiyet sonrasında büyük bir
ivme kazanmıştır. Arap milliyetçileri, aydınları ve siyasi elitlerinin önemli
bir kısmı, gelişen siyasi süreçle birlikte ve yapılan seçimlerde ittihatçıların
baskıcı uygulamalarını gerekçe göstermişlerdir. Araplar, bu süreçle
birlikte siyasi hedeflerine ulaşmak için açık ve gizli cemiyetler
oluşturmuşlar ve bu cemiyetlerin yayınladığı makale, broşür ve kitapçıklar
ile, adem-i merkeziyetçi bir yapıda Arap vilayetlerine özerklik talep
72
73
http://www.alrai.com/article/5310.html
http://web.firat.edu.tr/sosyalbil/dergi/arsiv/cilt12/sayi1/297-310.pdf
241
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
etmeye başlamışlardır. II. Meşrutiyet sonrasında İngiltere ve Fransa
tarafından da desteklenen ve bir kısmı Paris, Beyrut ve Kahire’de
yayınlanan bazı Arap matbuatında, açık bir şekilde Türk ve Osmanlı
karşıtlığını içeren yayınlar görülmeye başlanmıştır.74
Mellahzâde Mehmed Mer’i Paşa’nın Durumu
Mer’i Paşa’nın durumunu daha iyi anlayabilmek için Suriye ve
Haelp olayını kısaca yeniden aktarmak gerekmektedir.
Mustafa Kemal, 7 Ağustos’ta (1918) yeniden 7. Ordu
Kumandanlığına atandığında, Yıldırım Orduları Grubu Komutanı
Falkenhayn Suriye ve Filistin cephelerinde yaşadığı bozgundan sonra
komutanlıktan ayrılmış, yerine Mustafa Kemal Paşa’nın Çanakkale’den
tanıdığı Liman Von Sanders getirilmişti. Mustafa Kemal Paşa’nın bu görevi
kabul etmesinde Liman Paşa’nın komutanlığı da etkili olmuştu. Mustafa
Kemal Paşa, 1 Eylül 1918’de Nablus’a gelmişti. Ancak kuvvetler dengesi
düşman lehineydi bu nedenle durum sıkıntılıydı. Grup Kumandanı Liman
Von Sanders da cephenin kaybedilmiş olduğu kanaatindeydi. Mustafa
Kemal Paşa’nın gelişinden tam 18 gün sonra Allenby komutasındaki İngiliz
birlikleri saldırıya geçmişti. Bu saldırı, durumun ciddiyetini ve perişanlığı
kısa sürede ortaya koymuş, cephe itibariyle adı kalan Osmanlı Ordusu tam
bir bozgun yaşamıştır.75
19 Eylül 1918’de başlayan Nablus Meydan Muharebesi’nden
itibaren, 26 Ekim 1918’de Halep kuzeyinde Katma’da yapılan son
muharebeye kadar geçen ve 39 gün devam eden geri çekilme süresince,
Yıldırım Ordular Grubu Komutanlığının: 75.000 esir, 360 top, 800’den
74
http://www.historystudies.net/Makaleler/1043668664_Sinan%20Marufo%C4
%9Flu.pdf
75
http://www.isteataturk.com/haber/3364/ataturk-8217un-askeri-yasamindasuriye-gunleri
242
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
fazla makineli tüfek, 200 kamyon, 44 otomobil, 89 lokomotif, 468 yük ve
yolcu vagonu zayiatı olmuştur.76
Bu arada Atatürk’e, 22/23 Eylül 1918’de, “Fahri Yaveri Hazreti
Şehriyari (Padişahın Onursal Yaveri)” ünvanı verilmiştir. 30 Ekim 1918’de
imzalanan Mondros Mütarekesi sonrasında hemen ertesi günü, Atatürk,
Liman von Sanders’in övgü dolu sözleri eşliğinde, Yıldırım Orduları
Komutanlığını kendisinden devir almıştır. Ancak bir hafta sonra, 7 Kasım
1918’de, Yıldırım Orduları dağıtılmış ve sonra Atatürk İstanbul’a
çağrılmıştır 77
Nablus Meydan Savaşı sonrasında, cephe çökmüştür.
Çarpışmalarda, İngilizler Yıldırım Orduları Komuta Karargâhına kadar
ulaşmışlar, Alman komutan Liman von Sanders geriye çekilerek canını güçbela kurtarabilmiştir. Türk ordusu Şam’a kadar geriye çekilmişti. Daha
sonra bu gelişmeler üzerine 4. Ordu’nun Humus’a, 7. Ordu’nun da Halep’e
çekilmesi emri verilmişti. Mustafa Kemal Paşa 5 Ekim’de Halep’e gelerek
dağınık ve düzensiz bir şekilde çekilen birliklere çekidüzen vermiş, önce
Halep’te, sonra da Halep kuzeyinde, savunma hattını oluşturmuştu.
Zırhlı yarı paletli unsurlardan kurulu İngiliz keşif birlikleri 23 Ekim
1918 tarihinde Halep’in güney varoşlarına ulaşıp da ilk temas
muharebeleri başlarken, şehrin doğusundan taarruz eden Emir (Şerif)
Faysal komutasındaki Arap birlikleri Halep Kalesi ve hükûmet konağını
aldı. Halep şehri içinde binalardan Türk birliklerine ateş açılmaya başladı.
İngiliz keşif birlikleri ve Arap birlikleri ile sokak muharebeleri başladı.
Allenby'nin komutasındaki Britanya İmparatorluğu taarruz görev
kuvveti destek unsurlarının 26 Ekim’de Halep'e ulaşması sonucu Mustafa
Kemal Paşa komutasındaki 7. Ordu birlikleri Halep'ten çekilmek zorunda
kaldı. Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığı'ndan aldığı emirle, elde kalan
76
http://belgelerlegercektarih.com/2012/05/30/filistin-cephesindeki-hain-mkemal-ataturk-mu/
77
https://www.facebook.com/TurkiyeGerceklerii/posts/383509028383591
243
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
birlikleri yeniden tertiplenmesi ile görevlendirilen Mustafa Kemal Paşa;
ilgili düzenlemeleri tamamladıktan sonra, savunmanın daha kolay
yapılabileceği Halep Kuzeyi Katma ve Müslimiye mevkilerinde 7. Ordu
güçlerini mevzilendirdi.
Hatta 26 Ekim'de Bağdat Demiryolu'nun çatal noktası olan
Müslimiye İstasyonu'nu da kaybedilerek İstanbul istikametiyle Irak
Cephesi'nde bulunan Ali İhsan Paşa komutasındaki 6. Ordu arasındaki
bağlantı da kesildi.
26 Ekim 1918 günü gerçekleşen Katma Meydan Muharebesinde
Arap-İngiliz Müttefik Kuvvetleri Kilis güneyinde durduruldu. Savunma
hattının bu bölgede kurulması, 30 Ekim'de imzalanacak Mondros Ateşkes
Anlaşması'na kadar Britanya İmparatorluğu ve Şerif Hüseyin'e bağlı
birliklerin Toros geçitlerine ulaşarak buradan Anadolu içlerine sızmasının
önüne geçmeye çalışıldı.78
Söz konusu geri çekilme süreciyle ilgili farklı yorumlar da
bulunmaktadır. Örneğin komuta kademesinde emre itaatsizliklerin
yaşandığı, geri çekilmesinin çok hızlı yaşandığı, kayıpların çok olduğu,
buraların savunulmasının zaten düşünülmediği, bir anlamda peşinen
gözden çıkarılmış olduğu gibi… Ancak konunun bu yönünü incelemediği,
araştırma, Şerif Hüseyin ve ailesi ile özellikle Şerif Nasır’ın kimliği ve
bunların Osmanlıya ve Müslümanlara verdikleri zararlarla sınırlı tutulduğu
için son gelinen durumlarla ilgili değerlendirmeler yapmakla
yetinilmektedir.
Birinci Dünya Savaşı’nda , 150 bin askerimiz İngilizlere esir düştü.
Bu askerlerden bir kısmı da Mısır’ın İskenderiye şehri yakınlarında bulunan
Seydibeşir Usare Kampı’na hapsedildi. Kampın tam adı, ‘Seydibeşir
Kuveysna Osmani Useray-I Harbiye Kampı’ idi. Bu kampta, 1918′de Filistin
Cephesinde esir düşen 16. Tümen’in 48. Alayı’na bağlı Osmanlı askerleri
tutuluyordu. 12 Haziran 1920′ye kadar iki yıl boyunca her türlü işkence,
78
https://tr.wikipedia.org/wiki/Megiddo_Muharebesi_(1918)
244
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
eziyet, ağır hakaretler ve aşağılamaya maruz kaldılar. Askerlerimiz, mikrop
kırma bahanesiyle, süngü zoruyla dezenfekte havuzlarına sokuldu. Ancak;
Suya normalin çok üzerinde ‘krizol’ maddesi katılmıştı. Mehmetçik, suya
daha ayağını soktuğunda, aşırı krizol maddesi nedeniyle haşlanıyordu.
Ancak, İngiliz Askerleri, dipçik darbeleri ile askerlerimizin havuzdan
çıkmalarına izin vermiyorlardı. Mehmetçikler, Bellerine kadar gelen suya
başlarını sokmak istemediler. Ancak, Bu kez İngilizler havaya (başlarının
üzerine) ateş etmeye başladı. Askerlerimiz, ölmemek için, çömelerek
başlarını suya soktular. Ancak, başını sudan kaldıran artık göremiyordu.
Çünkü gözleri yanmıştı. Dışarı çıkanların halini gören sıradaki
askerlerimizin direnişleri de fayda etmedi ve 15 000 (15 bin) askerimiz kör
oldu. Bu vahşet, 25 Mayıs 1921 tarihinde TBMM’ de görüşüldü.79
79
http://www.topragizbiz.com/showthread.php/1643-seydibesir-usare-esirkampinda-kor-edilen-15-bin-osmanli-askeri
http://www.bilinmeyenler.org/ingilizler-tarafindan-kor-edilenmehmetcikler.html
245
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Osmanlı Suriye’den tamamen çekilmek durumunda kalmıştır. Bu
nedenle bir zamanlar Osmanlı vatandaşı olan unsurlarda şu veya bu
nedenle ister-istemez İngiliz ve Fransızların insafına kalmıştır.
Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Almanya’nın rekabet alanından
çekilmesiyle Fransa petrol mücadelesinde daha etkin bir yer almış ve
Ortadoğu petrolleri konusunda İngiliz-Fransız çatışması yaşanmıştır.80
16 Eylül 1916 tarihinde Fransa’nın eski Beyrut Konsolosu M.
Georges Picot ile İngiliz Avam Kamarası üyelerinden Albay Sir Mark Sykes,
aralarında bir anlaşma yaparak Anadolu’nun güneyini şöyle paylaşmışlardır:
Fransa, Filistin üzerindeki isteklerinden, İngilizler hesabına, vazgeçiyor;
buna karşılık :
-Irak petrollerinden pay alıyor,
-Ergani bakırlarından faydalanıyor,
-Kilikya pamuklarına sahip oluyor,
-İran ile temasa geçerek ekonomik girişimlerine Orta Asya’nın kapısını
açmış oluyordu.
Bu konuda Sir Edward Grey, M. Poincare’ye İngiltere’nin
Suriye’de kesinlikle gözü olmadığını, gerçekte burasının bir “Fransız
Bahçesi” olarak kabul edildiğini söylemiştir.81
Görüldüğü gibi durum budur. Önceden planlanan bir oyun
sahnelenmiş, Osmanlı idarecilerinin yanlış kararlarıyla Birinci Dünya
Savaşı’na girilmesiyle de yüzyıllardır sahip olunan topraklar elden
çıkmıştır.
80
Hadiye Yılmaz, Mustafa Kemal Paşa-Emir Faysal Antlaşması ve Milli Mücadele
Döneminde Suriye ve Irak, Makale
81
Belgelerle Ermeni Sorunu, Genel Kurmay Atese Başkanlığı Yayınları, Ankara
1992, s-239, 240
246
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Fransızlar Suriye’ye yerleştikten sonra azınlıklara dayanarak
buradaki varlıklarını devam ettirmeyi tasarlamışlar ve burada özellikle
Ermenilerden faydalanmışlardır. Bu nedenle Ermeniler ile Araplar arasında
mücadeleler başlamış ve bu durum Arapların ortak düşman Fransızlara ve
Ermenilere karşı Türklere yanaşmalarına neden olmuştur. Bu Ermeni
askerler sınırı geçerek Türk yerleşim yerlerinde şiddet hareketlerinde
bulunmuşlardır.
İngilizler ve Fransızlar savaş sırasında Araplara bağımsızlık vaad
ederken bir taraftan da Sykes-Picot Antlaşmasıyla aralarında Arap
topraklarını paylaşmışlardır. Savaş sonrası da bu antlaşma çerçevesinde
işgal faaliyetlerine başlayınca başta Şerif Faysal olmak üzere Suriye’deki
Arap milliyetçileri ve direnişçileri Türklerden yardım istemeye
başlamışlardır. Bu amaçla Mustafa Kemal Paşa ile TBMM’ne mektuplar
yazmışlar, ortak düşmana karşı işbirliği önermişlerdir. Mustafa Kemal Paşa
bu işbirliği tekliflerine olumlu bakmış olup, oradaki direnişlerin
örgütlenmesini istemiştir. Sınırdaki Kuvayı Milliyeciler ile Araplar arasında
da bazı askeri işbirliği yazışma ve sözleşmeleri yapılmıştır.
Türklerle Araplar ortak askeri işbirliği yaparak, Fransızlara karşı
direniş hareketlerinde bulunmuşlardır. Araplarla Türklerin ortak direnişi
Halep başta olmak üzere Lazkiye, Hama, Humus ve Şam yakınlarında
artmaya başlamıştır. Türkler Haleb’in iç kesimlerine kadar etkili olan saldırı
hareketlerinde bulunmuşlardır. Türk-Arap ortak saldırı hareketleri
Fransızları çok zor durumda bırakmış ve Halep ile çevresindeki otoritelerini
kaybetmişlerdir.82
Meri Paşa, Osmanlı Halep’den çekilmeden önce 1918’de Vali
vekilliği yapmıştır. Daha sonra Ocak 1924’den Ocak 1925’e kadar Halep
eyaleti Genel Valiği yapmıştır. Son olarak da Suriye devletinin kurulması ve
Halep ilinin özerkliğini kaybetmesiyle birlikte yapılan seçimde Halep valisi
82
Yrd. Doç. Dr. Ömer Osman UMAR, Suriye İle İlgili Arşiv Belgeleri (1908-1923),
Makale
247
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
oldu. Fransız mandası sırasında da valilik yaptı. Halep’de bulunan Türk
konsolosu ile Fransızlar arasındaki irtibatı sağlamaya çalışmıştır.
Farklı kaynaklardan sağlanan önemli belgelerde özellikle üzerinde
durulan Şerif Nasır’la ve Mer’i Paşa’nın yaklaşımıyla ilgili bilgiler
bulunmaktadır. Bu belgelerden ilki araştırmayı genişletmemize neden
olan Zor Sancağı’nda yaşanan müessif olayla ilgilidir.
Hatırlayacak olusak Şerif Nasır diye bahsedilen bir komutan Zor’a
gelince Osmanlının sembolü diye buradaki camilerin kubbe ve
minarelerindeki hilal ve yıldızları kurşunlatarak büyük bir kin ve
düşmanlıkla tahrip ettirmişti. Arap kaynaklı olan belgede Medineli bir Şerif
olduğu belirtilen Ali Nasır’dan bahsedilmektedir ki, bu kişi yukarıda
bahettiğimiz 1890 Medine doğumlu kişinin aynı kişi olduğu tezini
kuvvetlendirmektedir. Söz konusu Şerif Ali Nasır’ın camilere karşı olan
yaklaşımıyla ilgili belgede bilgi olmasa da yerel halka da kötü davrandığı,
Dayr El Zor Mutasarrıfı olan Mer’i Paşa’nın da işlerine karıştığı ve herkesi
tedirgin ettiği belirtilmektedir.
Halk ise, Şerif Nasır’dan olan şikayetlerini Suriye Merkezi
yönetimine iletmeleri gerekirken, bunun yerine Irak’daki İngilizlere
müracaat etmişler ve onlardan yardım istemişlerdir. Tam bir denize düşen
yılana sarılır durumu söz konusudur. Bu durumda Şerif Nasır’ın arkasında
Fransız desteği olduğu gibi bir durum da ortaya çıkmaktadır.
İngilizlerde kendilerine yapılan bu müracaat üzerine ortay çıkan
fırsatı değerlendirerek Dayr El Zor’u işgal etmişlerdir. İngilizler Dayr El
Zor’a geldiğinde Mutasarrıf olan Mer’i Paşa’dan şehri kendilerine teslim
etmesini istediklerinde Mer’i Paşa’nın bu talebe şaşırması ve Suriye
merkezi hükümetinin bilgisi olmadan bunu yapamayacağını söylemesi
onun İngilizlere yapılan müracaatdan haberinin olmadığına işaret
etmektedir. Ancak onun bu itirazının sonucu değiştirmemiş ve merkezi
yönetimle yaptığı istişare sonucu Irak-Suriye sınır meselesi çözülene kadar
şehri İngilizlere terketmiştir.
248
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Dayr El Zor İsyanı ile ilgili orijinal kaynak:
Osmanlı askerlerinin çekilmesinin ardından, 1918 yılı Aralık ayının
başında Dayr El Zor sakinleri yeni kurulmuş Suriye Hükümeti’nin onları
Suriye içine dahil etmesine itiraz etti. Ali Nasır, Madine El Monavara’nın
bir Şerifi, Suriye Hükümeti tarafından Dayr El Zor mutasarrıfı olarak
atanmış Mer’i Paşa El Mellah’a eşlik etti.
Mer’i Pasha El Mellah, Albay Ali Bey El Askari’nin yardımıyla yerel
bir hükümet ve jandarma oluşturmaya başlamışken, Emir (Şerif) Ali Nasır
yerel topluma saldırgan davranmaya ve yerel işlere ve yönetime
karışmaya başladı, bu da Mutasarrıf Mer’i Paşa El Mellah’ı tedirgin etti
ve yerlileri rahatsız etti. Böylece, şikâyet ve dedikodu galip geldi.
Dayr El Zor halkı Merkezi Suriye Hükümeti’ne Şerif Nasır
hakkındaki şikâyetlerini iletmek yerine, İngilizlerin onların problemlerini
çözeceğine inanarak, gizlice Irak’taki İngilizlere başvurup Dayr El Zor’u
kendi topraklarına eklemeleri için dilekçe verdiler. Dilekçe Ana’daki valiye
sunuldu.
Ana’nın İngiliz valisi, dilekçeyi yerlilerin arzusu uyarınca Londra’dan
Dayr El Zor’u işgal etme izni isteyen Bağdat Sivil Komiseri Albay Wilson’a
iletti. Londra Hükümeti olumlu yanıt verdi. 1919 yılının Ocak ayı başlarında
Yüzbaşı Carver İngilizler tarafından az sayıda zırhlı araç ve araba ile Dayr El
Zor’u işgal etmesi için sevk edildi.
İngiliz Yüzbaşı Dayr El Zor’a vardığında Mutasarrıf Mer’i Paşa El
Mellah’ı şehri İngilizlere teslim etmesi gerektiği konusunda bilgilendirdi.
Bu istek Mer’i Paşa El Mellah’ı şaşırttı ve Suriye Hükümeti’nden kesin
talimatlar almadan Dayr El Zor’u İngilizlere teslim etmeyi reddetti. Çıkmazı
kırmak için, Mer’i Paşa El Mellah’ın İngiliz Yüzbaşısı ile birlikte Halep’e gidip
durumu açıklağa kavuşturmak için uzlaşmaya varıldı. Halep’teki İngilizSuriye anlaşmazlığı Dayr El Zor’un, Suriye ve Irak arasındaki kesin sınırlar
249
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
barış konferansında yerleşinceye kadar, geçici olarak Irak’taki İngiliz
yönetimine eklenmesi ile sonuçlandı.83
İkinci kaynak da Dayr El Zor’la ilgilidir. Burada da Mer’i Paşa’nın
kendisinden habersiz olarak halkın veya anlaşıldığı kadarıyla halkın
bazılarının İngilizlerle yaptığı gizli anlaşmayı kabul etmediği ve şehri
teslime yanaşmadığı belirtilmektedir. Halkın bu konudaki endişelerinin de
daha doğrusu Arap milliyetçilerinin endişesinin de Mer’i Paşa’nın son
zamana kadar bir Osmanlı Paşa’sı olduğu keza yakın çalışma arkadaşı Ali
Rida al-‘Askari’nin de savaşın son dönemlerine kadar Osmanlı ordusunda
hizmet ettiği ve Halep jandarmalarının Türk üniformaları giydiği için
onların Jön Türklerle gizli görüşmeleri olduğu şüpheleridir. Bununla
bağlantılı
olarak
yeniden
bir
Osmanlı-Türk
yönetiminden
çekinmektedirler. Osmanlı ile birlikte olmak ne kadar sakıncalıysa
Müslüman olmayan bir milletin yönetiminde olmayı tercih etmişlerdir.
Mer’i Paşa’nın Osmanlılar ile Dayr El Zor’a yakın dönüşleri için
yaptığı gizli anlaşma ve şehri İngilizlere teslim etmeyi reddeddi...
"Bununla birlikte, yerlilerin arasındaki yeni Arap hükümdarlarının
Osmanlı’nın yakın dönüşü için Jön Türkler ile gizli görüşmeleri olduğu
yönündeki şüphelere bir dizi etkenin kombinasyonu da katıkda bulundu.
Al-Mallah Osmanlı parlamentosunda Halep’i resmen temsil etti, Ali Rida
al-‘Askari savaşın son dönemlerine kadar Osmanlı ordusunda hizmet etti
ve Halep jandarmaları Türk üniformaları giydi.”
“Kahiredeki İngiliz sorgulamaları açıklıyor ki Arap temsilciler Dayr
El Zor’a ve Al-Bukamal’e General Allenby’nin emirlerine karşı gönderildi,
Levant’taki İngiliz güçlerinin başkomutanı ve Şam’daki Arap şef yönetici Ali
Rida al-Rikabi’nin bilgisi haricinde. Alenby karşı olduğunu ifade ettiğinde,
al-Rikabi Halep’in askeri yöneticisi Şükrü al-Ayyubi’ye tüm Arap yetkilileri
83
Muhammed Tahir al-'Umari, Tarih'ül Muqaddarat al-'lraq al-Siyasiyya (Bağdat,
1924-1925), Cilt 3, s. 336-337 ..
250
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Halep’e tekrar çağırmak için talimat vermeyi hızlandırdı. Ancak alAyyubi’nin al-Mallah’a talimatları ulaşmadı, ve mesele hızlı bir şekilde en
üst kademelere ulaşmadan daha sonra kademeli olarak Dayr El Zor’u
İngilizlere teslimeyi kabul etmedi; bu yöndekii talimatlar Halep valisi
tarafından verildi.
Murasarrıfın Halep’e iki İngiliz subayı durumu açıklığa kavuşturmak
amacıyla dönmesi konusunda anlaşıldı. Halep’e 9 Ocak 1919’da ulaştılar.
Şükrü al-Ayyubi Arap temsilcileri Dayr El Zur ve Al-Bukamal’e göndermeyi
şiddetle reddetti ve birden al-Mallah’a bölgeden ayrılması için talimat
verdi.”84
General Allenby ve Emir (Şerif) Faysal
Al-Bukamal Irak sınırı yakınında Fırat Nehri üzerinde doğu Suriye'de bir
şehirdir.
Üçüncü belgemiz bir İngiliz casusu olan Gertrude Bell’in Mer’i Paşa
ile yaptığı mülakatın açıklamasıdır. Gerci İngilizlerinn yaptığı açıklamalar
kendileri açısından yanlı olacağı açık olmakla birlikte buradaki durum
konusu itibarıyla pek de objektiflikden çıkarılacak bir durum değildir.
Yoksa Gertrude Bell Osmanlının yıkılmasında en çok katkısı olan bir
84
Eliezer Tauber, "Dayr al-Zur İçin Mücadele: Suriye ve Irak arasındaki Sınırların
Belirlenmesi" Uluslararası Ortadoğu Araştırmaları Dergisi 23 (1991), s 363-364.
251
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
casustur. Lawrence’dan daha tehlikelidir. İstanbul’a gelmiş, Türkçe
öğrenmiş, İran’a gitmiş, Farsça öğrenmiş, Arabistan’a gitmiş, Arapça
öğrenmiştir. Gittiği yerlerde arkeoloğ, araştırmacı gibi kimliklerle
dolaşmıştır. Son derece zeki ve kurnazdır. Bu nedenle de İngiliz
menfaatlerine çalışması için kendisine casusluk teklif edilmiş o da kabul
etmiştir. Bakalım Mer’i Paşa için ne demiş.
İngilizcesi:
Mer’i Pasha El Mellah’s strong Turkophile affinities as
demonstrated by Gertrude Bell who visited Syria in October 1919..
A-Gertrude Bell, "Syria in October 1919," in A.T. Wilson to India Office,
15/11/19, FO 882/24.
“Mura'i [Mer’i] Pasha al Mallah, Mudir al Qauqaf [Awaqf]. He
belongs to one of the leading families and is one of the richest men in
town [Aleppo]. He held several official appointments under the Turks and
it was he who was dispatched to Dair al Zor on behalf of the Arab
Government in January of this year. I recognized in him the familiar
Ottoman official type, and it was not surprising to hear him declare
emphatically that he would a hundred times rather see the Turks in
authority than the French.”
B-Gertrude Bell Diaries85, 19/10/1919, Gertrude Bell Archives,
Newcastle University Library.
“Sat. Oct. 19. [19 October 1919] Went with Fattuh at 10 to the
home of Mur'i Pasha al Mallah; he is one of the richest men here. The
Mallahs came from Mecca [Makkah] some 300-400 years ago. An old man,
not I should say very capable. Mudir al Waqf; held various appointments
under the Turks. We talked almost wholly about the future of this country
85
http://www.ahmetakyol.net/gertrude-bell/
252
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
and the necessity of our leaving. He said the Syrians would 1000 times
rather have the Turks than the French.”
Çevirisi:
Mer’i Paşa al Mallah Vakıf Müdürüdür. Halep’te önde gelen
ailelerden birine mensuptur ve en zengin kişilerden biridir. Türklerle bir
kaç kaç resmi toplantı (görüşme) yaptı ve Arap Hükümeti adına tarafından
Deyr EI Zor’a bu yılın Ocak ayında sevk edilen oydu. Onu klasik Osmanlı
tipinde biri olarak tanırım/tanımlarım ve bana Türk idaresini (otoritesini)
Fransız idaresine (otoritesine) yüzlerce kere tercih edeceğini söylemesi
beni şaşırmadı.
19 Ekim 1919, Cumartesi saat 10’da Fattuh ile birlikte Mer’i
Paşa’nın evine gittim. Mer’i Paşa buradaki en zengin adamlarından biridir.
Mellah’lar buraya 300-400 sene önce gelmişler. Yaşlı bir adam, çok
yetenekli (veya güçlü) olduğunu söyleyemem. Vakıf Müdürü Türklerle bir
çok görüşme ayarladı. Diyebilirim ki tamamen bu ülkenin geleceği ve bizim
gişidimizin (burayı terk edişimizin) gerekliliği hakkında konuştuk. Dedi ki,
Suriye’liler Türkleri Fransızlara 1000 defa tercih ederler. Ve Ayrıca
Belediye Reisi olan İhsan Bey al-Cabariye’de tercih ederler.86
Anlaşılacağı üzere Mer’i Paşa ile yapılan röportaj onun
Fransızlardan rahatsızlığını açıkça ortaya koymaktadır. Ancak röportajdan
edinilen izlenip Gertrude Bell’in İngiliz kimliğini gizlemiş olduğudur.
Diğer bir kâynakda Mer’i Paşa’nın Fransızların gösteri yapan halka
karşı kötü tavrından dolayı istifa ettiği belirtilmiştir.
“10 Ocak 1926'da da Halep Vilayeti idarecisi Muri (Mer’i) Paşa elMellah, Fransızların burada gösteri yapan vatandaşlara karşı izlediği
86
Gertrude Bell Diaries, 19/10/1919, Gertrude Bell Archives, Newcastle
University Library. Gertrude Bell'in Günlükler, 19/10/1919, Gertrude Bell'in
Arşivleri, Newcastle Üniversitesi Kütüphanesi. http://www.gerty.ncl.ac.uk.
https://en.wikipedia.org/wiki/Gertrude_Bell
253
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
şiddet ve zulüm politikasını protesto için istifa etmiştir. Bu sırada
Türkiye'nin Suriye ayaklanması açısından faaliyetleri ise kendisine sığınan
Suriyeli isyancıları Fransa'ya karşı harekete teşvik etmekle sınırlı
kalmıştır.”87
Son belgemiz Fransız arşivinden bir belgedir. Bu belgenin hem
Fransızcadan hem de Fransızca’dan İngilizceye yapılan çevirisinin
transkripsiyonları çıkartılmıştır.
87
Ömer Osman Umar, Türkiye-Suriye İlişkileri (1918-1940), Fırat Üniversitesi
Orta-Doğu Araştırmaları Merkezi yayın ları, Elazığ, 2003, s.196
Halep 1926_Mer’i Pasha’s resignation and link to Turko-Syrian uprising activities
254
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Fransızcadan yapılan çeviri:
II - DIŞ POLİTİKA FRANSIZ-TÜRK İLİŞKİLERİ BY. 1236 Türk
vatandaşlığı için seçenekler – Halepte yapılan propagandalar.
(İstihbarat Servisi Halep 15-5-1926)
Elimizde bulunan güvenilir ve kesin istihbarat kaynaklarına göre
Halep semazenlerinin şefi olan BAKER TCHELEBI (BEKİR ÇELEBİ)’nin Türk
vatandaşlığı seçeneklerinde öncü rol oynadığı belirlenmiştir. Şeyh
Çelebinin insanları Türk vatandaşlığını almaya teşvik etmeye devam
etmekte olup aynı zamanda vatanının menfaatlerini koruyor olmasının bir
Türk olarak boynunun borçu olduğunu yakın çevresine duyurduğu
belirlenmiştir. Ayrıca çarşıda duyduğumuz bazı söylentilere göre Türk
vatandaşlığını seçenlerin Suriye’yi terketmeleri için önceden belirlenen bir
senelik sürenin iki seneye uzatıldığı haberleri yayılmaktadır. ALİ BEY el
MELLAH, eski Halep valisi Mury (Mer’i) Paşa el Mellah’in oğlunun
anlattığına göre yakın zamanda Türkiye Konsolosunun babasının
ziyaretine geldiğini haber vermistir. Bu ziyaret esnasında Türk
vatandaşlığını seçme konusu açılmıştır ve Konsolosun Fransız
makamlarının Türk vatandaşlığını seçenlere sayısız zorluklar çıkarttıklarını
şikayet etmiştir; ayrıca Azaz istihbarat servislerinin LÜTFI EL ZAYAT’i
yakalamalarından sonra Türk vatandaşlığını seçenlerin sayısının azaldığını
ve Fransızların bu tutumunun Ankara hükümeti nezdinde güçlü bir sekilde
protesto edildiğini de anlatmıştır (belirtmiştir).
İngilizcesinden yapılan çeviri:
1926: Halep yeni Türk Konsolosu’nun eski Halep Valisi Mer’i Paşa
El Mellah’ı ziyareti üzerine Türk-Fransız ilişkilerine ilişkin bir Fransız siyasi
raporu
Arşiv – Milli Savunma Bakanlığı - Savunma Tarihi Servisi (Vincennes,
Fransa) – Ordu – Serisi 4H Levant – SHDGR__GR_4_H_1_4_H_269 – 1.
Dosya ( 1926 yılı için Cf. 7 N 3229 )..
255
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Türk-Fransız İlişkileri
ve Halep’te Türk Propaganda (1926)
Doğu Beyrut’taki Ordunun Yüksek Komutanlığı tarafından
hazırlanan ve 15 Mayıs 1926’da Fransız Savunma Bakanlığı’na gönderilen
Türk-Fransız ilişikileri ve Halep’te Bekir Çelebi, Mevlevilerin Büyük Çelebisi
tarafından üstlenilen Türk propagandası hakkında gizli siyasi rapor.
Rapor, Muhammed (Mehmed) Ali Bey El Mellah’ın (babası eski
Halep Valisi Mer’i Paşa El Mellah’ın delegesi) Doğu Beyrut Ordusu Yüksek
Komutanlığı kıdemli yetkililerini Halep yeni Türk Konsolosunun babasına
yaptığı nezaket çağırılarının içeriği hakkında bilgilendirmek amacıyla
yaptığı görüşmeler dönemine ait bilgileri sergiliyor (veriyor).
Nezaket görüşmesi sırasında Türk Konsolosu, Mer'î Paşa El
Mellah’tan doğuştan Türk olanların hareketlerine ve faaliyetlerine
Fransızların dayattığı kısıtlamaları veya Suriye’de oturmayı seçmiş olan
Türk vatandaşlığı edinmiş olanlar hakkındaki konularda Ankara’nın
protestosunu iletmesini rica etti.
Türk Konsolosu, Mer’i Paşa El Mellah’tan Azaz’da gözaltına alınan
Lütfi Zayyat adındaki Türk vatandaşının serbest bırakılması için yetkli
Fransız otoriteleri ile arasındaki iyi ilişkileri kullanmasını da istedi.
Mer’i Paşa Suriye’nin Osmanlı hakimiyetinden çıkmasından sonra
da Osmanlı’ya aykırı bir harekette bulunmamış, Suriye’nin yeniden
Osmanlı-Türk idaresine girmesini arzulamıştır.
Bunun yanında Türkiye Cumhuriyeti kuruldukdan sonra da Türk
konsolosu ile Fransız yetkililer arasında arabuluculuk yapmış, bunun
kendisine iletilen ve Fransızlara aktarılması istenilen bilgiler için küçük oğlu
Mehmed Ali Bey’i göndermiştir. Fransızlara karşı Araplarla-Türklerin
birlikte mücadele ettiklerini görmüştük. Fransızlar, Suriye’de bulunan
256
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Ermenileri askere alarak Adana Urfa taraflarına getirmiş ve buralarda
büyük olaylar çıkmasına da neden olmuştur.88
Mellahzâde Mehmed Mer’i Paşa’nın Madalyaları
1894 Hareket-i Arz (Deprem) ve 1897 Tesisat-Askeriye Madayasi
88
Murat Dursun Tosun, Ermeni Olaylarının Gelişimi ve Şebinkarahisar’daki
Etkileri, İstanbul 2016
257
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
1900 Hamidiye Hicaz Demiryolu ve Osmanlı Altın Maarif Madalyası
1906 İkinci Mecidî Nişân-ı ve 1909 İkinci Osmaniye Nişân-ı Madalyası
258
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
SONUÇ
Sonuçlar yaşanan olaylardan dersler çıkarmak için vardır. Bu
nedenle incelenen onlarca belge ve kaynaktan da alınması gereken dersler
bulunmaktadır. Öncelikle yaşamını incelediğimiz Mehmed Mer’i Paşa
başarılı ve dürüst çalışmalarıyla aynı zamanda liyakatli olması vesilesiyle
devamlı takdir görmüş, madalyalar sahibi olmuş, çok sayıda görevlerde
bulunmuş ve Paşalık rütbesiyle onurlandırılmıştır. Paşa olduktan sonra da
aynı şekilde çalışmış, mebusluğa kadar yükselmiştir. Mebusluktan kendi
isteğiyle istifa ederek Halep Evkaf Müdürlüğü’ne geçiş yapmıştır. Oğlu
Abdülkadir Nasih Bey’de devlet hizmetinde bulunmuş, Ziraat Bankası ve
Evkaf Müdürlüklerinde çalışmıştır. Edebi yönü de bulunan Abdülkadir
Nasih Bey, gazete editörlüğü de yapmıştır.
Ancak, Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla birlikte Şerif Hüseyin
isyanının etkisiylede Osmanlı’nın buralardan çekilmesinden sonra
buralarda yaşayan diğer insanlarla birlikte Mellahzâde Mehmed Mer’i
Paşa ve ailesi de Halep’de (Suriye’de) yaşamlarını devam ettirmeye
çalışmışlardır. İster istemez de buralarda güç sahibi olan Şerif ailesinin
üyeleriyle ve bölgeye yerleşen Fransız ve İngilizlerle temas kurmak
zorunda kalmışlardır. Osmanlı’nın son dönemlerinde Halep valiliği de
yapan Mehmed Mer’i Paşa belirli zamanlarda 3 kez Halep Belediye
Başkanlığı ve Halep Valiliği yapmıştır. Kendisi Osmanlıya karşı hiçbir ihanet
içinde olmamış, kendisini ölene kadar Osmanlı gibi hissetmiştir. İncelenen
belge ve kaynaklarda bunun aksine bir durum tesbit edilmemiştir.
Suriye’nin Osmanlı’nın elinden çıkmasından sonra da ilişkilerin
düzelmesi için çaba sarfetmiştir. Bu bağlamda Türk konsolosu ile Fransızlar
arasında aracılık yapmış, diyalog kurmaya çalışmıştır. Mehmed Mer’i
Paşa’nın yaşamıyla ilgili belgeler Suriye’nin kaybıyla ve sonrasında
yaşananlar hakkında da izler taşımaktadır. Bu izler bizi Şerif Hüseyin ve
ailesine götürmüştür. Şerif Hüseyin ve ailesi de bizi Osmanlı’ya hiç
haketmediği bir şekilde uygulanan zulmü hatırlamamıza neden olmuştur.
259
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
İngilizler Osmanlı’yı, yıkmak, Ortadoğu’dan çıkarmak için Şerif
Hüseyin’in nüfuzundan ve onun zaaflarından yararlanmış, Osmanlı’nın
Ortadoğu’dan ve Filistinden çıkarılmasını sağlamıştır, amacına ulaştıkdan
sonra da Şerif Hüseyin’i gözden çıkartmıştır. İsrail’in kurulmasında Şerif
Hüseyin’in isyanının da payı olduğu anlaşılmaktadır. Günümüzde
Ortadoğu’da yaşanan sıkıntıların kaynağında da bu durum etkilidir.
Kötülüklerin kaynağı olmuştur.89
Şerif Hüseyin ise yaptıklarıyla; yüzlerce yıl Müslümanların ve Kutsal
Toprakların hizmetinde bulunan Osmanlı’nın yıkılmasına katkı vermiş
olmakla birlikte, yaşanan onbinlerce can kaybının da vebalini yüklenmiştir.
Kur’an’ın bölünmeyin, parçalanmayın mealindeki ayetine aykırı olarak
hareket ettiği gibi başkalarını da bu yönde isyana ve bölünmeye teşvik
etmiştir.90
Hazreti Peygamber (s.a.v.)’in kızı Fatıma'ya (r.a.) hitaben: "Ey
Fatıma! Güzel Kızım. Baban Peygamber diye güvenme! Kıyâmet günü
herkes kendi amelinden hesaba çekilecek! "91 dediğini hatırladığımızda
Peygamber soyundan gelmenin Şerif Hüseyin’e bir faydasının olmayacağı
aşikârdır.
89
“Kim iyi bir işe vesile olursa bu iyilikten onun da bir nasibi vardır. Kim bir
kötülüğe aracı olursa bu kötülüğün vebalinden mutlaka ona da bir pay vardır.
Allah her şeyin karşılığını vericidir (el-Mukît) (Nisâ suresi, 85).
http://www.islamdergisi.com/genel/hayra-kotuluge-vesile-olma-rizik-meselesiallahin-el-mukitu-guzel-ismi/
90
Âl-i İmran, 103 http://www.dinimizislam.com/detay.asp?Aid=5120
91
http://www.huzuryasamkocu.com/huzur/90-ALLAH-emirlerine-tabi-olanisever.html
Buhari, Vesâyâ 11; Tefsir (26); Müslim, İman 348-352
http://www.resulullah.org/peygamberimiz-asv-kizina-ey-fatima-seni-ben-bilekurtaramam-dedigi-halde-bazi-hadislerde-sefaatten-b
260
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
KAYNAKÇA
http://www.osmanlicaturkce.com/?k=mellah&t=%40
http://kubbealtilugati.com/sonuclar.aspx?km=MELL%C3%82H&mi=0
http://kubbealtilugati.com/sonuclar.aspx?km=MER%E2%80%99%C3%8E
&mi=0
http://www.yuzaki.com/content/view/2598/33/
https://muratdursuntosun.wordpress.com/2015/10/27/kethudazademehmet-emin-aga-tirebolu-voyvodasi-sebinkarahisar-kaymakami/
http://katalog.ibb.gov.tr/kutuphane2/sureli/02403_00487_1910M0104_
132369.pdf
http://www.orsam.org.tr/tr/trUploads/Yazilar/Dosyalar/20121016_Hale
pe-book.pdf
https://www.tbmm.gov.tr/tutanaklar/TUTANAK/MECMEB/mmbd01ic03
c001/ink018/mmbd01ic03c001ink0180638.pdf
https://tr.wikipedia.org/wiki/Abdullah_Biraderler
https://muratdursuntosun.wordpress.com/2014/03/03/sadrazam-sivasve-izmir-valisi-halil-rifat-pasanin-bulundugu-gorevler/
https://muratdursuntosun.wordpress.com/2014/02/21/sadrazam-sivasvalisi-halil-rifat-pasanin-vefatiyla-ilgili-belgeler-bilgiler/
https://muratdursuntosun.wordpress.com/2014/01/02/sivasda-imzasiolan-vali-halil-rifat-pasa/
http://www.ziraat.com.tr/tr/Bankamiz/Hakkimizda/Pages/BankamizTari
hcesi.aspx
https://tr.wikipedia.org/wiki/Da%C4%9F%C4%B1lma_d%C3%B6nemi_Os
manl%C4%B1_sadrazamlar%C4%B1_listesi,
https://tr.wikipedia.org/wiki/Avlonyal%C4%B1_Mehmed_Ferid_Pa%C5%
9Fa
https://tr.wikipedia.org/wiki/Meyan,
Osmanlıda Bir Meslekî Eğitim ve Çocuk Esirgeme Kurumu:Dârülhayr-ı Âlî
http://dhgm.meb.gov.tr/yayimlar/dergiler/Milli_Egitim_Dergisi/143/9.ht
m
http://www.islamansiklopedisi.info/dia/ayrmetin.php?idno=320492
1911’de Kudüs'te Cami-i Ömer'de sirkat (hırsızlık) soruşturmalarda Mer'î
Paşa'nın rolü (Tanin Gazetesi, 8 Mayıs 1911, nr 963, s-2
261
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
https://tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCrk_Ocaklar%C4%B1
http://kubbealtilugati.com/sonuclar.aspx?km=TAHM%C4%B0S&mi=0
http://turkoloji.cu.edu.tr/ESKI%20TURK%20%20EDEBIYATI/dogan_tigli_t
ahmisler.pdf
http://kubbealtilugati.com/sonuclar.aspx?km=TAHM%C4%B0S&mi=0
https://tr.wikipedia.org/wiki/Deyr-i_Zor_Vilayeti
http://www.mumsema.org/kuran-tefsiri/40103-nur-suresi-31-ayettefsir.html
http://www.kuranmeali.org/33/ahzab_suresi/59.ayet/kurani_kerim_me
alleri.aspx
http://www.kuranmeali.com/ayetkarsilastirma.asp?sure=5&ayet=51
http://www.kuranmeali.com/ayetkarsilastirma.asp?sure=9&ayet=18
http://www.msxlabs.org/forum/satirlarla-turkiye/60762-turkbayragindaki-ay-yildiz-ve-anlamlari.html
http://www.deu.edu.tr/UploadedFiles/Birimler/10379/akgunduzsurre.p
df
https://muratdursuntosun.wordpress.com/2013/01/23/mekke-medineve-karahisar-i-sarki/
https://muratdursuntosun.files.wordpress.com/2015/01/3kopyas.pdf
https://muratdursuntosun.wordpress.com/2014/11/22/sultandorduncu-muradin-ermeni-hacikin-dedelerine-verdigi-vergi-muafiyeti/
https://tr.wikipedia.org/wiki/Ha%C5%9Fimo%C4%9Fullar%C4%B1
http://www.osmanlicanedemek.com/surefa-62870
http://kubbealtilugati.com/sonuclar.aspx?km=S%C4%B0Y%C3%82DETL%
C3%9C&mi=0
http://www.osmanlicaturkce.com/?k=ayan&t=%40
https://tr.wikipedia.org/wiki/V._Mehmed
http://hakkindabilgial.com/tarih/osmanli-tarihi/3583-serif-ali-pasakimdir.
http://www.islamansiklopedisi.info/dia/ayrmetin.php?idno=190341
http://www.tdvia.org/dia/ayrmetin.php?idno=d160156
http://www.tdvia.org/dia/ayrmetin.php?idno=010273&idno2=c010324
https://tr.wikipedia.org/wiki/Erich_von_Falkenhayn
http://www.yardimcikaynaklar.com/cemal-pasa-kimdir-hayati-hakkindabilgi/
262
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
http://www.timeturk.com/tr/makale/sebahattin-arslan/cemal-pasa-vesuriye-olaylari.html
http://odatv.com/almanlarin-cilgin-projesi-cemal-pasaya-kanalatlatmak-0102151200.html
http://www.haber7.com/yazarlar/mustafa-yurekli/827487-tarihcilerintemize-cikaramadigi-isim
http://www.ait.hacettepe.edu.tr/egitim/ait203204/I6.pdf
Mustafa Bostancı, Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti’nin Hicaz’da
Hâkimiyet Mücadelesi, gazi.edu.tr/posts/download?id=115391
http://www.tarihikentlerbirligi.org/hakkimizda/tkb-merkezi-serifleryalisi/
http://www.belgelerlegercektarih.com
http://www.kimdirhayatieserleri.com/serif-huseyin-kimdir-hayatihakkinda-bilgi.html
http://www.izzettincopur.com/index.php?catid=44:tarholaylar&id=45:osmanliya-kari-arap-ayaklanmasi-ve-lawrencenrolue&Itemid=49&option=com_content&view=article
https://tr.wikipedia.org/wiki/Versay_Bar%C4%B1%C5%9F_Antla%C5%9F
mas%C4%B1
https://tr.wikipedia.org/wiki/H%C3%BCseyin_bin_Ali_(Mekke_emiri)
Yrd. Doc. Dr. Ömer Osman Umar, Türkiye-Suriye İlişkileri (1918-1940), T.C.
Fırat Üniversitesi Orta-Doğu Araştırmaları Merkezi Yayınları No: 3, Elazığ
2003, 1.Bölüm giriş kısmı
https://tr.wikipedia.org/wiki/Hicaz_Krall%C4%B1%C4%9F%C4%B1
http://www.enfal.de/otarih64.htm
http://www.yenihabergazetesi.net/index.php?option=com_content&vie
w=article&id=759:araplar-suriye-ve-irak-4&catid=46:guerantatlolu&Itemid=68
http://www.ekrembugraekinci.com/makale.asp?id=212
http://www.nevenedir.com/balfour-beyannamesi/36689/
http://www.takvim.com.tr/yazarlar/ergundiler/2012/06/22/pkk-ve-serifhuseyin
http://www.batiakdeniz.com/yazaryazidetay.php?yazi=105&&yazar=11
http://www.ensonhaber.com/taha-akyol-serif-huseyinin-osmanliyaihanetini-yazdi-2013-03-06.html
263
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
http://www.yenihabergazetesi.net/index.php?option=com_content&vie
w=article&id=14473:lawrence-nglzler-araplartuerkler4&catid=46:gueran-tatlolu&Itemid=68
http://www.dunyabulteni.net/tarih-dosyasi/311690/ortadoguda-bolucubir-ajan-arabistanli-lawrence
https://tr.wikipedia.org/wiki/Faysal_bin_H%C3%BCseyin
http://politik-acilar.blogspot.com.tr/2014/11/ingiliz-ajan-arap-lawrencekimdir-hangi.html
http://www.alrai.com/article/5310.html
http://web.firat.edu.tr/sosyalbil/dergi/arsiv/cilt12/sayi1/297-310.pdf
http://www.historystudies.net/Makaleler/1043668664_Sinan%20Maruf
o%C4%9Flu.pdf
http://www.isteataturk.com/haber/3364/ataturk-8217un-askeriyasaminda-suriye-gunleri
http://belgelerlegercektarih.com/2012/05/30/filistin-cephesindeki-hainm-kemal-ataturk-mu/
https://www.facebook.com/TurkiyeGerceklerii/posts/383509028383591
https://tr.wikipedia.org/wiki/Megiddo_Muharebesi_(1918)
http://www.topragizbiz.com/showthread.php/1643-seydibesir-usareesir-kampinda-kor-edilen-15-bin-osmanli-askeri
http://www.bilinmeyenler.org/ingilizler-tarafindan-kor-edilenmehmetcikler.html
Hadiye Yılmaz, Mustafa Kemal Paşa-Emir Faysal Antlaşması ve Milli
Mücadele Döneminde Suriye ve Irak, Makale
Belgelerle Ermeni Sorunu, Genel Kurmay Atese Başkanlığı Yayınları,
Ankara 1992, s-239, 240
Yrd. Doç. Dr. Ömer Osman UMAR, Suriye İle İlgili Arşiv Belgeleri (19081923), Makale
Muhammed Tahir al-'Umari, Tarih'ül Muqaddarat al-'lraq al-Siyasiyya
(Bağdat, 1924-1925), Cilt 3, s. 336-337 ..
Eliezer Tauber, "Dayr al-Zur İçin Mücadele: Suriye ve Irak arasındaki
Sınırların Belirlenmesi" Uluslararası Ortadoğu Araştırmaları Dergisi 23
(1991), s 363-364.
http://www.ahmetakyol.net/gertrude-bell/
264
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE HATIRLATTIKLARI
Gertrude Bell Diaries, 19/10/1919, Gertrude Bell Archives, Newcastle
University Library. Gertrude Bell'in Günlükler, 19/10/1919, Gertrude
Bell'in
Arşivleri,
Newcastle
Üniversitesi
Kütüphanesi.
http://www.gerty.ncl.ac.uk.
https://en.wikipedia.org/wiki/Gertrude_Bell
Ömer Osman Umar, Türkiye-Suriye İlişkileri (1918-1940), Fırat Üniversitesi
Orta-Doğu Araştırmaları Merkezi Yayınları, Elazığ, 2003, s.196
Halep 1926_Mer’i Pasha’s resignation and link to Turko-Syrian uprising
activities
Murat Dursun Tosun, Ermeni Olaylarının Gelişimi ve Şebinkarahisar’daki Etkileri,
İstanbul 2016
http://www.islamdergisi.com/genel/hayra-kotuluge-vesile-olma-rizikmeselesi-allahin-el-mukitu-guzel-ismi/
Âl-i İmran, 103 http://www.dinimizislam.com/detay.asp?Aid=5120
http://www.huzuryasamkocu.com/huzur/90-ALLAH-emirlerine-tabiolani-sever.html
http://www.resulullah.org/peygamberimiz-asv-kizina-ey-fatima-seniben-bile-kurtaramam-dedigi-halde-bazi-hadislerde-sefaatten-b
DİZİN
265
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE
HATIRLATTIKLARI
31 Mart Olayı, 251
Abdullah Freres, 42
Abdülaziz, 42, 226, 228, 257, 258
Abdülkadir Nâsih Bey, 149, 172,
174
Âdilcevaz, 191
Ahmed Cevdet Efendi, 61
Ahzab Suresi, 184, 185
Ali Adnan, 228, 230, 231
Ali Câbir Paşa, 238
Almanya, 272
Arif İsmet Beğ, 24
Asir, 209, 210
Ayn-i Zübeyde, 5, 9
Ayntab, 37, 118, 120, 122
Bâb-ı Âlî, 67, 99, 205, 210, 220, 221
Bağdad, 13, 22, 25, 55, 56, 57, 58,
59, 60, 61, 147, 175, 176, 266
Bağdat Demiryolu, 270
Balfour Beyannamesi, 259
Bedevi, 5
Bekir Çelebi, 283
beyanname, 147, 175, 176, 177,
255, 256
Birinci Dünya Savaşı, 257, 259, 272
Caberizâde Mehmed Es’ad, 80
Canik, 110, 114
Cedzâde Yusuf Efendi, 14
Cemal Paşa, 183, 243, 244, 247,
248, 249, 250, 251, 252, 254,
255, 256
Cemil Bey, 224
Cevdet Paşa, 12
Cidde, 238
Çanakkale gazeli, 171
Darülhayr-ı Ali, 96
Dayr El Zor, 275, 276, 277
Demiryolu Madalyası, 15
Diyarbekir, 76, 77
Doktor Zanbaku Paşalar, 27
Dördüncü Murad Han, 189, 192
Dulaim, 6
Emir (Şerif) Faysal’ın, 261, 266
Emir (Şerif) Nasır, 261, 266
Enver Paşa, 182, 183, 248, 250,
251, 255
Evkaf, 5, 9, 19, 20, 24, 29, 120, 123,
128, 129, 130, 134, 135, 137,
142, 143, 144, 145, 286
Fahreddin Paşa, 256
Falkenhayn, 246, 250, 268, 290
Feridun Cemal Erkin, 260
Fransız, 90, 257, 272, 273, 274,
275, 280, 281, 282, 283, 286
Füheyd Paşa, 238
Gertrude Bell, 278, 279, 280, 292
Hacı Salih Ağa, 5, 8, 9, 10, 19
Halep, 3, 5, 6, 8, 9, 10, 12, 13, 20,
21, 22, 24, 25, 29, 30, 34, 35, 37,
38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46,
47, 48, 49, 50, 51, 54, 55, 56, 57,
58, 60, 63, 64, 65, 66, 69, 72, 73,
74, 76, 77, 79, 80, 83, 84, 85, 86,
88, 89, 90, 93, 94, 95, 97, 98,
100, 101, 109, 110, 111, 112,
113, 114, 116, 117, 118, 120,
121, 122, 123, 127, 130, 132,
134, 136, 137, 142, 143, 146,
147, 150, 151, 152, 156, 157,
158, 159, 160, 162, 164, 166,
169, 170, 174, 175, 176, 267,
269, 270, 274, 276, 277, 279,
280, 281, 282, 283, 286, 292
Halep Meclis-i Beledi, 18
Halife, 266
266
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE
HATIRLATTIKLARI
Hama, 11, 152, 156, 157, 158, 159,
274
Hareket-i Arz, 284
Haşimiler, 258
Hicaz Demir Yolu, 5, 8
hilal ve yıldız, 147, 175
Hindistan, 198
II. Abdülhamid, 7, 238, 250, 253,
254, 255
II. Meşrutiyet, 250, 267
İbrahim Paşa, 26, 73, 74, 76, 78, 79
İmam Ali Kerremallahû Veche,
189, 192
İngiliz, 127, 147, 175, 176, 185,
186, 187, 193, 198, 199, 252,
257, 259, 261, 268, 269, 270,
271, 272, 276, 277, 278, 280
İskenderun, 16, 30, 80, 81, 83, 84,
85, 86, 87, 88
İzmir, 61, 151, 152, 153, 154, 155,
156, 167, 168, 169, 260
Karasi, 100, 110, 114
Kavlık suyu, 116
Kethüdazâde, 13
Kilis, 15, 30, 50, 51, 53, 54, 270
kisve, 201, 212
Kolizade Receb, 45
Kral I. Abdullah, 260
Kramel köyü, 50
Küdüs, 123
Lawrence, 261
Liman Paşa, 268, 269
Ma’ara kazası, 15
Maarif Altun Madalyası, 94, 98
Mal Sandığı, 62, 67, 70, 103, 104
Medine, 182, 255, 256, 257, 258,
259, 261, 262, 266, 275
Mehmet Ali Bey,, 166
Mehmet Kamil Paşa, 135
Mekke-i Mükerreme, 5, 9, 17, 189,
194, 196, 203, 206, 207, 210,
212, 213, 214, 216, 218, 227,
228, 234, 236, 239
Mellah, 6, 64, 92, 97, 275, 276,
279, 280, 282, 283
Memurun Gazetesi, 171
Mevali Aşireti, 14
Meyan Kökü, 86, 88
Mısır Valisi Mehmed Ali Paşa, 237
Milli Aşireti, 16, 26, 72, 79
Mirliva Haşim Paşa, 123
Misyonerler, 267
Muhammed b. Abdurrahman
Efendilerin, 209
Muhammed Nasır, 215
Musa Menşi, 49
Mustafa Kemal Paşa, 170, 268, 269,
270, 272, 274, 291
Müderriszade, 101
Müderriszâde Sami Efendi, 73
Münir Paşa, 11
müsakkafat, 160, 162, 163, 164
Nablus, 156, 157, 158, 268, 269
Nasır Beğ, 198, 207, 208, 214, 220,
221, 224, 225, 230, 231, 234,
236, 239
Nasır Paşa, 195, 196, 197, 210
Necid, 100, 101, 102
Nişân-ı Âlî Osmanî, 5, 9
Nişan-ı Âlî-i Osmanî, 18
Nur Suresi, 183, 185
Osman Nûri Paşa, 238
Osman Paşa Çiftliği, 11
Osmanilik, 147, 175, 176
Osmanlı altunu, 11, 69
Peygamber, 185, 186, 187, 287
267
HALEPLİ BİR OSMANLI MELLAHZÂDE MEHMED MER’İ PAŞA HAYATI VE
HATIRLATTIKLARI
Puta tapan Araban, 245
Rum İli Beğlerbeği, 16
Sadrazam Mustafa Reşid Paşa, 237
Salim Paşa, 28
Selânik, 237
Siirt, 93
Sultan Mehmed Reşad, 171, 224
Suudi, 257
Sykes-Picot Antlaşması, 273
Şakir Paşa, 14
Şerif Abdullah, 256
Şerif Abdullah Paşa, 203, 212
Şerif Abdulmuttalib, 195, 196
Şerif Abdülmuttalib, 197, 198, 215,
217, 235, 236, 237
Şerif Abdülmuttalib Paşa, 197, 198
Şerif Adnan, 228, 230, 231
Şerif Ahmed Mendili, 196, 197
Şerif Ali Haydar, 228, 230, 231, 238
Şerif Ali Paşa, 226, 232, 234, 238,
239
Şerif Cafer, 228, 230, 231
Şerif Hüseyin, 2, 175, 176, 177,
184, 185, 186, 187, 193, 199,
202, 204, 205, 206, 207, 209,
213, 215, 216, 218, 225, 226,
227, 228, 229, 237, 238, 242,
243, 249, 252, 253, 254, 255,
256, 257, 258, 259, 260, 261,
262, 270, 271, 286, 287
Şerif Mehmed, 228, 230, 231
Şerif Muhammed, 237
Şerif Nasır, 146, 147, 175, 176,
186, 195, 196, 197, 198, 199,
200, 201, 207, 208, 209, 210,
213, 214, 215, 219, 220, 221,
222, 224, 225, 226, 227, 228,
229, 230, 231, 232, 234, 235,
236, 238, 243, 244, 245, 254,
259, 263, 266, 267, 271, 274,
275, 276
Şerif Nasır el-Mendili, 200, 201
Şerif Saadeddin Paşa, 228, 230
Şerif Yahya, 228, 230, 231
Şerife Bedriye Hanım, 226
Şerife Rukiye Hanım, 226
Şeyho bin Haso, 52
Şûrâ-yı Devlet, 106, 130, 137, 139,
140, 145, 160, 161, 162, 163,
165, 191, 224, 234
tahmis, 171, 174
Tâif, 238
Talha familyası, 191
Tevbe Suresi, 186
Topkapu Saray-ı Hümâyû, 212
Türk Ocağı, 168, 169
Türklük, 147, 175, 176
Urban, 11, 245, 247
Urfa Sancağı, 17
Ürdün, 232, 256, 259, 260
Yaveri Hazreti Şehriyari, 269
Yeni Gazete, 23, 24, 72
Yıldırım Orduları, 268, 269, 270
Yusuf Razi Beğ, 237
Ziraat Bankası, 5, 9, 16, 67, 151,
152, 153, 154, 155, 156, 157,
158, 159, 286
268
Download