Batman, 93. GİK Toplantısı 15-16 Nisan 2016 Sayın Valim

advertisement
Batman, 93. GİK Toplantısı
15-16 Nisan 2016
Sayın Valim,
Sayın Milletvekilim,
Ekonomi Bakan Yardımcımız Sayın Fatih Metin,
Sayın Ticaret ve Sanayi Odası Başkanım,
İş ve Siyaset Dünyamızın, Ekon. Bak. Değerli Temsilcileri,
Değerli MÜSİAD Üyeleri ve MÜSİAD Dostları,
Değerli Basın Mensupları,
İçinde pek çok medeniyetin izi bulunan binlerce yıllık bir tarihin,
Doğal güzellikleriyle öne çıkan zengin bir kültürün,
Dicle’nin bereketiyle beslenen verimli ovaların,
Görenleri büyüleyen antik kent Hasankeyf’in,
Ve
nice
camilerin,
köprülerin,
imaretlerin,
kalelerin
şehri
Batman’dayız.
Bu güzel günde, bu güzel şehirde, bu güzel toplantıya katıldığınız
için teşekkür ediyor; sizleri ve Batman’ı, 93. GİK toplantımızda saygıyla
selamlıyorum, hoş geldiniz, şeref verdiniz.
Değerli Misafirler,
Bugün Batman’da bulunmamız bir tesadüf değil.
MÜSİAD olarak, dürüst ticaret yapmak isteyen herkesi birlikteliğe
davet eden, aynı değerleri önemseyen işadamlarını buluşturan, büyük bir
aileyiz.
Bu yıl, kuruluşumuzun 26. yılını idrak ederken, her geçen gün daha
da büyüyor, büyüdükçe de büyütüyoruz.
Bu yıl, Ordu, Karaman, Seydişehir, Çankırı, Batman, ......
açılılarıyla büyüyeceğiz.
Devamında,
Strasbourg,
Karlsruhe,
.......
açılışlarıyla
büyüyeyeceğiz.
Bugün Genel İdare Kurulu Toplantımız için Batman’ı seçtik, çünkü
Batman, yaşlı olduğu kadar bilge, güzel olduğu kadar da, ferasetli bir
şehir.
Şiddeti kabul etmeyen, teröre boyun eğmeyen, kanlı siyaseti
istemeyen bir şehir.
Akif diyor ki,
“Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez
Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez”.
Batman, tefrikayı, peşinden düşmanın gireceğini anladığı için
reddeden bir şehir.
Bu nedenle, ülkemizin geleceği üzerine birlikte düşünmek için,
oldukça anlamlı bir zemini teşkil ediyor.
Bunun için, bir mesaj olarak, bugün Batman'dayız.
Bunun için, önümüzdeki ay Adıyaman'da olacağız.
Bunun için, sonraki GİK toplantımızı Malatya'da yapacağız.
Henry Ford güzel söylemiş: "Bir araya gelmek, başlangıçtır. Bir
arada durabilmek, ilerlemedir. Bir arada çalışmak ise, başarıdır."
Bugün, Batman’da tekrar bir araya gelerek, yeni bir başlangıç daha
yapmak istedik. İnşallah bundan sonra da bir arada durarak ilerleyecek,
bir arada çalışarak başaracağız.
“Yükseklere çıkmayan uzakları göremez,” demişler.
MÜSİAD
olarak,
bugüne
kadar
yaptığımız
araştırmalarla,
yürüttüğümüz çalışmalarla, bilginin tepesine tırmanarak, ufkun ötesini
görmeye çalıştık.
Gördüğümüz şey, yeni paradigmaların başlangıcı ve ihtiyacı.
18. Yüzyılın sonlarında başlayan 1. Sanayi Devrimiyle, el ve beden
emeğinden, makine gücüne geçilmişti.
2. Sanayi Devrimi sürecinde, makineler gelişmiş, elektriğin
yaygınlaşmasıyla, gündelik yaşantımızı tepeden tırnağa etkileyen büyük
bir değişim yaşanmıştı.
20. Yüzyılın sonlarında gerçekleşen 3. Sanayi Devrimi’yle, bilgi
teknolojileri, artık hem sosyal hayatımızın, hem de üretim süreçlerinin
tamamında etkili olmaya başladı.
Günümüzde, 4. Sanayii Devrimi’ni konuşuyoruz.
Makinelerin kendi aralarında haberleşeceği ve insan gücüne gerek
kalmadan üretim süreçlerinde etkin olacağı bir gelecekten söz ediyoruz.
Ülkemiz, önceki teknolojik devrimlerde geç kalmıştı. Bu defa aynı
gecikmeyi yaşamak istemiyoruz.
Bu nedenle, 2016’ya girerken, “Yeni ekonomik hikayeyi birlikte
yazalım,” çağrısını yaptık.
Sorunları birlikte saptayalım, çözümleri birlikte çalışalım dedik.
Bu bağlamda, çeşitli çalışmalar yaptık, yapmaya da devam
ediyoruz.
Yüksek
teknolojiyi
yalnızca
ithal
eden
bir
ülke
olmaktan
kurtulmamız gerekiyor.
Yüksek katma değer içeren ürünlere ihtiyacımız var.
2015 yılında toplam yüksek teknoloji ürün ihracatımız 4,9 milyar $,
toplam yüksek teknolojili ürün ithalatımız ise 26,2 milyar $.
Yani, geçen yıl “yüksek teknoloji dış ticaret açığımız” 21,3 milyar $.
Bu da, katma değerli ürünlerin önemini gösteriyor.
Bir başka çarpıcı istatistiği de paylaşmak istiyorum:
2015 yılı itibariyle ülkemizin,
Sermaye (yatırım) malı ihracatı 15,4 milyar $ iken,
Sermaye (yatırım) malı ithalatı 34,9 milyar $ olmuştur.
Ara (ham madde) malı ihracatı 68,5 milyar $ iken,
Ara (ham madde) malı ithalatı 143,3 milyar $ olmuştur.
Diğer taraftan, 2015 yılı tüketim malı ihracatımız 59,2 milyar $ iken,
ithalatımızın 28,6 milyar $.
Bu tablo şunu ortaya koyuyor: Türkiye, yatırım ve üretime
dönüştürebileceği sermaye ve ara malı ihtiyacını ithal ederken, tüketim
malları ticaretinde dış ticaret fazlası veriyor.
Yatırım ve ham madde mallarında gözlenen dış ticaret açığını, dış
ticaret
fazlasına
dönüştürmek
içinse,
AR-GE
ve
İnovasyon’un,
mühendislik bilgisinin öne çıktığı, teknoloji yoğun ürünlere ağırlık
vermemiz gerektiği ortadadır.
İşte bu yüzden 4. Sanayi Devrimi’ne yetişmemiz çok önemli.
Bu yüzden AR-GE ve İnovasyon çalışmalarına hız vermeliyiz.
Artık paradigmaların arası giderek kısalıyor, her şey çabucak
değişiyor, hızın kendisi bile hızlanıyor. Gelecekte istenmeyen sonuçlara
maruz kalmamak için, gelişmeleri takip etmek, daima teyakkuzda olmak
ve hazırlık yapmak önem kazanıyor.
Bu
yüzden
MÜSİAD
olarak,
gelecekte
ekonomiyi
nelerin
beklediğini tartışmak için VİZYONER Zirveleri düzenliyoruz.
Fikir sahibi olunmadan öngörüde bulunmak imkansızdır. Bilgi sahibi
olunmadan da fikir sahibi olunmaz.
Bu yüzden araştırma raporları hazırlayarak, ekonominin içinden
topladığımız bilgileri, bürokratik dile tercüme ediyoruz.
AR-GE ve İnovasyon Raporu’nu da bu yüzden hazırlamıştık.
Bu yıl, hükümetimizin açıkladığı AR-GE Reform Paketi’ni de bu
yüzden olumlu karşıladık.
Patent Kanunu, Vergi Usul Kanunu, Gelir Vergisi Kanunu ile ilgili
yapılan çalışmalara, bu yüzden katkı verdik, bu yüzden destek veriyoruz.
Türkiye’nin uzun dönemde hedefi dünya ihracatından %1,5 pay
almak. Bugün, dünya mal ihracatındaki payımız %0,9 civarında.
Bu yüzden, her ay panellerde, oturumlarda, küresel iş fırsatları ve
ihracatta yeni pazarlar konusunda üyelerimizi bilgilendiriyoruz.
Yüksek katma değer için, yalnızca mühendisliğe yatırım değil, aynı
zamanda özgün ve yenilikçi fikirlere de alan açmak gerekiyor. Çünkü, en
büyük yenilikleri, her zaman genç girişimciler getirmiştir.
Bu yüzden 2 senede bir Genç Girişimcilik Kongreleri düzenliyoruz.
Bu yüzden, MÜSİAD Fuarı içinde, High-Tech Port projesini
hayata geçirdik.
Ve dedik ki, High-Tech Port, Türkiye gemisinin yeni istikametini
gösteren bir gelecek pusulasıdır.
Çarşamba günü, Ankara’da 2016 yılı High-Tech Port’un tanıtımını
yaptık.
Ve yine dedik ki, High-Tech Port, yalnızca ilgili sektörlerdeki
teknolojik yenilikleri değil, Türkiye’nin vizyonunu da dünyaya gösterecek.
High-Tech Port by MUSİAD ile, Havacılık ve Savunma Sanayii’nin
yalnızca ulusal güvenlik bakımından değil, ulusal ekonomi bakımından
da stratejik sektörler olmasını istiyoruz.
Hepsinden önemlisi, Türkiye’nin gelecekte, uluslararası ticaretin
merkez ülkelerinden birisi haline gelmesini arzu ediyoruz.
Bu yüzden, MUSİAD EXPO’yu düzenliyoruz. Bu sene, 9-12 Kasım
tarihlerinde 16.sını düzenleyeceğimiz MUSİAD EXPO’ya, yine dünyanın
dört bir yanından işadamları gelecek.
İstanbul CNR Fuar Merkezi’ndeki 8 Holün tamamını kaplayan
fuarımız, dünyanın önde gelen uluslararası ticaret fuarlarından birisi
olarak ülkemizin imajını güçlendirecek.
Bu vesileyle, burada bulunan herkesi de MUSİAD EXPO’ya
beklediğimizi yeniden hatırlatmak isterim.
Değerli Misafirler,
Sanayii ve üretimde bir diğer önemli konu, teşvikler.
Yüksek sermaye ve ara malların ülkemizde yatırım ve üretiminin
artırılmasını sağlamayan araçların başında teşvikler geliyor.
Yatırım-üretim-istihdam-ihracat hedeflerini kapsayan geniş çaplı bir
teşvik sistemi, kalkınmanın en büyük destekçisidir.
Bölgesel ekonomik asimetriyi gözeterek kullanılan teşviklerle,
sağlıklı bir ekonomik büyümeyi sağlayabiliriz.
Bu noktada, MÜSİAD olarak uzun bir süredir dile getirdiğimiz bir
konunun, yakında hükümetimiz tarafından uygulamaya alınacağını
öğrenmek mutluluk verici.
Önemli sorunlarımızın başında, hızlı, makul maliyetli ve yeter
miktarda kredi bulabilmek geliyor. Bunun hemen devamındaki temel
sorun
da,
bankacılık
sistemimizin,
tapu-teminat
sistemi
dışına
çıkamaması.
Hükümetin, Makina Techizat gibi, Stok ve piyasa alacağı gibi, sınai
mülkiyet hakları gibi, taşınır varlıkları da teminat kapsamına almak için
yaptığı çalışmayı çok olumlu karşılıyoruz.
Öte yandan, teşvik kavramının çok geniş bir anlam dünyası
olduğunu da gözden kaçırmamak gerekir.
Yeni fikirlerin hayata geçirmesini kolaylaştıran bütün pratiklerin,
genç
girişimcilerin
önünün
açılmasına
imkan
tanıyan
bütün
uygulamaların da teşvik olduğunu unutmamalıyız.
Teşvikleri yalnızca maddi desteklere indirgemeyelim. Teşvik
heveslendirmek, yüreklendirmek demektir.
Bu nedenle, üretmek ve iş yapmak isteyen dimağların hevesini
kıracak sorunların giderilmesi için atılan her adım, ayrıca bir teşviktir.
Bu noktada, piyasalarda yaşanan ve dozu giderek artan bazı
sorunlara hızla neşter vurulması gerekiyor.
Maalesef, Çek Yasasının değişmesinden sonra ortaya çıkan
olumsuzlukları gidermedik.
Maalesef, iyi niyetle başlatılan iflas erteleme sisteminin, yeni
mağduriyetler oluşturmasına engel olamadık.
Piyasanın koşullarını geliştirmek, çalışma şartlarını iyileştirmek,
kısacası ülke ekonomisini iyiye götürmek için harcanan her çaba bir
teşviktir.
Bu bakımdan, üstlendiği sorumluluk, sahip olduğu vizyon ve
ekonomiye yaptığı katkılarla, MÜSİAD da, üyeleri için bir teşviktir ve
inşallah sizlerle birlikte hep yürürlükte kalacaktır.
Batman
GİK
toplantımızın
yarınki
oturumlarında,
Ekonomi
Bakanlığımızın yetkilileriyle, İthalat, İhracat, Serbest Bölgeler ve Teşvik
Mevzuatını konuşacağız.
Kendilerinden bilgi alacak, soru ve sorunlarımızı, ya da önerilerimizi
paylaşacağız.
Bu vesileyle, bu toplantıda bizimle olmak için buraya gelen
Ekonomi
Bakan
Yardımcımız ve
Değerli arkadaşlarına
teşekkür
ediyorum.
Sayın Bakan Yardımcım, Değerli Misafirler,
Sözlerimin
sonunda,
öncelikle
ev
sahibiz,
Batman
Şube
Başkan'ımız Suad Özdemir ve YK ile tüm Batman üyelerine, katılımınız
için sizlere, programımızı destekleriyle ayakta tutan firmalarımıza
teşekkür ediyor, yarınki toplantının da hayırlı olmasını diliyor, hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
Nail Olpak
MÜSİAD Genel Başkanı
Download