M/Z/ft - ŞEHİR e

advertisement
M/Z/ft
C í'Vrv«*
dünyamizdAN
ÉVIN ILYASOĞLU
CEMAL REŞİD REY, 1985'de bir
Ekim günü öldü. Lüküs Hayatla,
Onuncu Yıl Marşı ile, Katibim türk­
üsü üstüne çeşitlemeleri ile, Fatih
Senfonisi ve çoksesli müziğimize
sunduğu nice yapıt ile herkesin biraz­
cık olsun gönlüne girebilmiş beste­
cimiz Ne bir müzesi var, ne yaşadı­
ğı ev kalmış, ne bir köşesi, ne adına
bir sokak, ne de eserleri çoğaltılıp
korunmuş... Bugün Atatürk'ün müzik
devriminde bir Cemal Reşid gelmiş
geçmiş vei belki de unutulmuş.. Ölü­
münün dördüncü yılında Cemal Re­
şid ne kadar anılıyor, kaç orkestra
eserini çalıyor, kaç kuruluş adına bir
müze kurma çabasında? Bir devrin
adamı, bir devrin simgesi Cemal Re­
şid..
1904 yılında babasının mutasarrıf
olarak bulunduğu Kudüs'te dünyaya
gelmiş Ailede devlet adamları, pa-
şaiar ve sanatçılar varmış. Edebiyat­
çılar, ressamlar, mimarlar. Babası
Ahmet Reşid bey aynı zamanda
Servet-i Fünün dergisindeki Edebiyatı Cedide yazarlarındanmış. Bab-ı Ali
baskınından sonra Fransa'ya göçen
aile, piyanist olan anne ile müzik ça­
lışmalarını sürdüren küçük Cemal
Reşid'i Paris konservatuarına yerleş­
tirir. Ardından Cenevre Konservatu­
arı ve Birinci Dünya Savaşı. Yakup
Kadri bir yazısında şöyle der: "Avru­
pa'daki bir Türk çocuğunun bu ka­
dar takdir ve hayranlık uyandırma­
sı, orada bulunan bütün Türkler'in
medar-ı iftiharı oluyordu. Ben nere­
de kendisine rastgelsem, bu küçük
ve güzel başın önünde hürmetle eğil­
mek ihtiyacını duyarım."
1923'de İstanbul'dan gelen bir
çağrı ile o zamanki Dar-ül E Ihan (Me­
lodiler Yuvaası anlamında Konserva­
tuarca öğretmenliği istenir. İstan­
bul'a geldiğinde fesli beyler ve çar­
şaflı hanımlara Mozart'ın Requem'ini çalıştırıp söyletmesi olağanüstü
birşeydir. Birçok öğrencisi kendi ya­
şında, kimi de ondan büyükmüş. Bu­
gün seksenini aşmış ilk öğrencileri
hâlâ onun "Analiz müzikal" dersle­
rini anarlar. Soluk soluğa bir bütün
operayı piyanoda çalarak ve her par­
tiyi kendi sesiyle seslendirerek, son­
ra da dönüp anlamını açıklayarak
ders verişini . Ülkemizde 1980'lere
kadar yetişen nice besteci, piyanist,
kompozisyon ve piyano öğretmeni
Cemal Reşid'in öğrencisi olmuştur.
Her birisiyle konuştuğunuzda ortak
bir yönünü söylerler Cemal Reşid'i':
hayatı müzik olan adam. Müzikle
birlikte doğmuş ve hayatını müziğe
adamış.
Besteci olarak Cemal Reşid'in
eserlerini üç, hatta dört ayrı evrede
incelemek mümkündür. 1924'e ka­
dar yazdığı gençlik çalışmaları tü­
müyle Fransız izlenimciliği etkisinde,
sözleri bile Fransızca olan şarkılar­
dır. Türk halk ezgileriyle tanıştıktan
sonra 12 Anadolu türküsü'nü yazar
ve bu arada yaptığı çokseslendirilmiş
türküleri Fransa'da da ün kazanır.
1931'den sonra Türk halk müziği ol­
duğu kadar, klasik Türk müziği de,
makamsal yapısı ve gizemsel içeriği
ile bestecinin ilgisini çekmeye bşalar;
böylece çoksesli teknik Türk müzi­
ğinin inceliği ile birleşir. Enstantane­
ler başlıklı eserinde İstanbul'un çe­
şitli görünüşlerini müzikle tasvir
eder. Bu örnek kendinden sonra ye­
tişen nice Türk bestecisine yeni ufuk­
lar açar. 1930'lu yıllarda ağabeyi Ek­
rem Reşid ile yazdığı operetleri han­
gimiz hatırlamayız ki! Lüküs Hayat,
Deli-Dolu, Saz-Caz, Üç Saat, Maska­
ra, Hava Civa.. Geleneksel müzikle
batının hafif müziğini birleştirip da­
ha da geniş kitlelere çoksesli müzi­
ği alımlı kılmaktır amaç. Safiye Ay­
la bile kraliçe Mimoza rolüne çıkmış,
Aldırma Rövüsüne Cemal Reşid'in
çok yönlü renklerini katmıştır.
1950'lerde olgunluk dönemine giren
besteci, "artık kendi fantezi dünyam
içinde bestelemeye başladım" de­
miştir. Eski Türk masalları, programlı
müziklerine konu olur. Fatih Senfo­
nisi, Çağarılış, Sazların Sohbeti ve
Katibim Çeşitlemeleri hep bu döne­
min ürünüdür. Mehter davulunun
coşkusu ile Mozart'ın Türk marşı bir­
leşirken, Serencebey yokuşundan
inen bir yoğurtçunun sesi Bach tipi
bir Prelüd yazmasına yolaçabilir.
Cemal Reşid yalnız besteleri ve
öğretmenliği ile değil, konservatua­
rın gelişmesindeki emekleri, İstanbul
Şehir Orkestrasını kurması ve yıllar­
ca yönetmesi, radyo programcılığı,
yurt dışındaki etkinlikleri, kazandı­
ğı ünvan ve ödüllerle Türk müzik ya­
şantısına yeni bir biçim vermiştir.
Kendine özgü kişiliği, şekilci plmayan dine bağlılığı ve gerçek bir İstan­
bul Beyefendisi oluşu Cemal Reşid'i
Türk müzik tarihine armağan etmiş­
tir.
Taha Toros Arşivi
Download