inşaat teknolojisi tarihi eserlerde tespit ve belgeleme

advertisement
T.C.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI
İNŞAAT TEKNOLOJİSİ
TARİHİ ESERLERDE TESPİT VE
BELGELEME
Ankara, 2013

Bu modül, mesleki ve teknik eğitim okul/kurumlarında uygulanan Çerçeve
Öğretim Programlarında yer alan yeterlikleri kazandırmaya yönelik olarak
öğrencilere rehberlik etmek amacıyla hazırlanmış bireysel öğrenme
materyalidir.

Millî Eğitim Bakanlığınca ücretsiz olarak verilmiştir.

PARA İLE SATILMAZ.
İÇİNDEKİLER
AÇIKLAMALAR .....................................................................................................................iii
GİRİŞ ………………………………………………………………………………………..1
ÖĞRENME FAALİYETİ–1 ...................................................................................................... 2
1. TARİHİ ESERLERDE TESPİT ............................................................................................. 2
1.1. Koruma Ölçütleri................................................................................................................ 2
1.1.1. Tarihi Belge Ölçütü .......................................................................................................... 3
1.1.2. Zaman Ölçütü ................................................................................................................... 3
1.1.3. Estetik Değer Ölçütü ........................................................................................................ 3
1.1.4. Otantiklik (Özgünlük) Ölçütü .......................................................................................... 3
1.2. Korunması Gerekli Kültür Varlıkları .................................................................................. 4
1.2.1. Taşınır Kültür Varlıkları ................................................................................................... 4
1.2.2. Taşınmaz Kültür Varlıkları .............................................................................................. 4
1.2.2.1. Anıt ................................................................................................................................ 5
1.2.2.2. Sit .................................................................................................................................. 6
1.2.2.2.1. Doğal Sit ..................................................................................................................... 6
1.2.2.2.2. Tarihi Sit ..................................................................................................................... 7
1.2.2.2.3. Arkeolojik Sit ............................................................................................................. 7
1.2.2.2.4. Kentsel Sit .................................................................................................................. 8
1.2.2.2.5. Kırsal Sit ..................................................................................................................... 9
1.2.2.2.6. Karmaşık Sit ............................................................................................................. 10
1.3. Korunması Gerekli Kültür Varlıklarının Tescili .............................................................. 10
1.3.1. Tescil Fişi (Envanter Fişi) .............................................................................................. 11
1.3.1.1. Envanter Fişi Doldurulurken Dikkat Edilecek Hususlar ............................................. 12
UYGULAMA FAALİYETİ ..................................................................................................... 13
KONTROL LİSTESİ ............................................................................................................... 21
ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME ........................................................................................... 22
ÖĞRENME FAALİYETİ–2 .................................................................................................... 24
2. TARİHİ ESERLERDE BELGELEME ................................................................................ 24
2.1. Araştırmalar ....................................................................................................................... 25
2.1.1. Yerinde Gözlem ve İnceleme ......................................................................................... 26
2.1.2. Kütüphane ve Arşiv Araştırması .................................................................................... 26
2.1.3. Teknik Araştırmalar ....................................................................................................... 28
2.1.3.1. Araştırma Raspası ve Kazısı........................................................................................ 28
2.1.3.2. Tahribatsız Teknik Araştırma Yöntemleri................................................................... 29
2.1.3.3. Malzeme ve Bozulma Analizleri ................................................................................. 30
2.2. Analitik Rölöve ................................................................................................................. 31
2.2.1. Kroki Çizimi ................................................................................................................... 32
2.2.2. Lejant Hazırlama ............................................................................................................ 35
2.2.3. Analitik Rölöve Paftası Hazırlama ................................................................................. 37
2.2.3.1. Dönem Tespiti (Kronolojik Analiz) ............................................................................ 37
2.2.3.2. Malzeme Tespiti .......................................................................................................... 38
2.2.3.3. Hasar Tespiti................................................................................................................ 41
UYGULAMA FAALİYETİ ..................................................................................................... 42
UYGULAMA FAALİYETİ ..................................................................................................... 44
i
KONTROL LİSTESİ ............................................................................................................... 46
ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME ........................................................................................... 47
MODÜL DEĞERLENDİRME ................................................................................................ 49
EKLER ………………………………………………………………………………………50
1. VENEDİK TÜZÜĞÜ .......................................................................................................... 50
2. AMSTERDAM BİLDİRGESİ ............................................................................................ 53
3. NARA ÖZGÜNLÜK BELGESİ ......................................................................................... 60
4. GELENEKSEL MİMARİ MİRAS TÜZÜĞÜ .................................................................... 63
5. 2863 SAYILI KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARINI KORUMA KANUNU ............. 66
6. 5366 SAYILI YIPRANAN TARİHİ VE KÜLTÜREL TAŞINMAZ VARLIKLARIN
YENİLENEREK KORUNMASI VE YAŞATILARAK KULLANILMASI HAKKINDA
KANUNUN UYGULAMA YÖNETMELİĞİ .................................................................... 68
7. 660 SAYILI İLKE KARARI .............................................................................................. 76
8. ENVANTER FİŞİ ............................................................................................................... 77
CEVAP ANAHTARLARI ....................................................................................................... 77
KAYNAKÇA ........................................................................................................................... 77
ii
AÇIKLAMALAR
KOD
ALAN
İnşaat Teknolojisi
DAL/MESLEK
Restorasyon
MODÜLÜN ADI
Tarihi Eserlerde Tespit ve Belgeleme
MODÜLÜN TANIMI
Koruma ölçütlerini, korunması gerekli kültür varlıklarını,
bunların tescili için gereken envanter fişlerini ve tarihi eserlerde
analitik rölöve hazırlanmasını içeren öğrenme modülüdür.
SÜRE
40/24 +
ÖN KOŞUL
Ön koşul bulunmamaktadır.
YETERLİK
Tarihi eserlerde tespit ve belgeleme yapmak
MODÜLÜN AMACI
Genel Amaç
Gerekli ortam ve derslere katılım sağlandığında, tarihi eserlerde
korumanın ilk basamağı olan koruma ölçütlerini ve korunması
gerekli kültür varlıklarını öğrenmiş olacak ve bunlara göre tescil
(envanter) fişi hazırlayabilecek; tarihi eserlerde belgeleme
öncesi araştırma ve analitik rölöve yapabileceksiniz.
Amaçlar
1. Koruma ölçütlerine uygun olarak tarihi yapılarda tespit
yapabilecek; tescil (envanter) fişi hazırlayabileceksiniz.
2. Tarihi eserlerde belgeleme öncesi araştırma yaparak analitik
rölöve hazırlayabileceksiniz.
EĞİTİM ÖĞRETİM
ORTAMLARI VE
DONANIMLARI
Ortam: Derslik, Kütüphane, Tarihi eserler
Donanım: Konu ile ilgili ansiklopedi, kitap, dergi, rapor,
makale, vb. dokümanlar, Fotoğraf makinesi, Bilgisayar,
Projeksiyon cihazı, Alanda çizim yapabilmek için A4 sert altlık,
Envanter Fişi, kareli ya da milimetrik A4 kağıt, kurşun kalem,
silgi, renkli boya kalemleri
ÖLÇME VE
DEĞERLENDİRME
Modülün içinde yer alan her faaliyetten sonra, verilen ölçme
araçlarıyla kazandığınız bilgileri ölçerek, kendi kendinizi
değerlendirebileceksiniz.
Öğretmeniniz, modül sonunda, hazırlanan ölçme aracını
uygulayarak kazandığınız bilgi ve becerileri değerlendirecektir.
iii
GİRİŞ
Sevgili Öğrenci,
Korumanın tarihi insanlık tarihi kadar eski olmakla birlikte konunun kuramsal bir çatı
altına toplanması ve bir bilim dalı haline gelmesi son yüz elli yılda gerçekleşmiştir. Geçmişte
koruma daha çok dini, mitolojik yani kutsal değerleri olan nesneler ve yapılar için önemli
kabul edilmiştir. XIX. yüzyıl sonrasında ise sanayileşmenin başlaması ve çeşitli sosyal olaylar
sonrasında önemli kültürel değerlerin yok olmaya başlaması nedeniyle koruma çabaları ve bu
konudaki tartışmalar artmıştır.
Günümüzdeki koruma yaklaşımı, bugüne ulaşan “özgün” değerlerin mümkün olduğu
kadar korunması ve aktarılmasına yönelik olup bunun için tüm eylemler “koruma bilimi”nin
gerektirdiği seviyede ve nitelikte yapılmalıdır. Bu nedenle, hem koruma biliminin dayandığı
kavramları doğru ve tam olarak anlayabilmek hem de bunları iyi uygulayabilmek gereklidir.
Tarihi eserlerde tespit ve belgeleme, tüm koruma sürecinin esas aldığı ilk ve en
önemli aşamadır. Bir eserin doğru anlaşılması, belgelenmesi ve değerlendirilmesi için gerekli
ön bilgilere bu modülde yer verilmiş; ayrıca inceleyerek daha geniş bir bakış açısına sahip
olabilmeniz için önemli tüzük ve kanunlar da eklenmiştir. Bu bilgilerin ışığında yapacağınız
koruma çalışmaları, doğru ve uluslar arası standartlara uygun, bilimsel çalışmalar olacaktır.
Günümüzde, koruma konusunda tüm bu bilgilere ve duyarlılığa sahip, donanımlı genç
insanlara ihtiyaç duyulmaktadır.
1
ÖĞRENME FAALİYETİ–1
AMAÇ
Korunacak değerlerin ve koruma ölçütlerinin neler olduğunu, taşınır ve taşınmaz kültür
varlıklarını ve tescil için gerekli “Envanter Fişi”nin nasıl hazırlandığını öğreneceksiniz.
ARAŞTIRMA
 Bir eserin korunmasında neler ölçüt olarak alınmalıdır? Araştırınız.
 Ülkemizden Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan sitler hakkında ön araştırma
yapınız.
 Yakın çevrenizde (yaşadığınız kentte veya akrabalarınızın yaşadığı yerlerde) ne tür
sitler var? Araştırınız ve özelliklerini değerlendiriniz.
 Modül ekinde yer alan koruma tüzüklerini ve ilke kararlarını inceleyiniz.
1. TARİHİ ESERLERDE TESPİT
Koruma; tarih, mimarlık ya da sanat değeri taşıyan ve kendine özgü nitelikleri olan kültür
varlığı obje, yapı, yapı grubu ya da alanların yaşamlarını sürdürebilmeleri, bakım ve
onarımları için gerekli her türlü önlemin alınmasını kapsamaktadır. Bu yönüyle koruma,
teknik olarak mimarlık, mühendislik, arkeoloji gibi bilim dallarının yanı sıra sosyal bilimleri
de ilgilendiren bir konudur.
Koruma kavramı, tekil bir objeden (resim, heykel, vb.), mimari yapı ve kentsel çevreye kadar
geniş bir kapsamda kullanılmaktadır. Çağdaş koruma anlayışı tarihi kent dokusunu oluşturan
tek yapılardan kentin bütününe kadar uzanan bir yelpazede genişlemiştir. Özgün niteliğini
korumuş tek yapı, sokak, mahalle ve kentler bu kapsamda koruma altına alınmaktadır.
Günümüzde insanlığın koruma alanında geldiği noktayı “bütüncül koruma” başlığı altında
özetlemek mümkündür.
1.1. Koruma Ölçütleri
Geçmişten kalan bütün mirasın korunması teknik olarak imkânsızdır. Bu nedenle yapılar
korunurken belirli ölçütler geliştirilmeye çalışılmıştır. Evrensel koruma yaklaşımlarında dört
temel ölçütten söz edilebilir:
2
1.1.1. Tarihi Belge Ölçütü
Yapı veya yapı grubunun korunması sırasında yapının; tarihi bir olayla veya kişiyle ilişkisi
veya tarihi bir süreci yansıtması gibi durumlar yapının tarihi belge değerini artırmaktadır.
Önemli bir devlet adamının, yazarın yaşadığı yapılar başka niteliklerinden daha çok tarihi
belge değeriyle korunmaktadır. Aynı şekilde ülke tarihi için önemli Sivas Kongresi gibi bir
toplantının yapıldığı mekân da tarihi belge değeri taşımaktadır (Resim 1.1).
Resim 1.1: Sivas Kongre Binası
1.1.2. Zaman Ölçütü
Zaman ölçütü yapının yapıldığı tarihin üzerinden geçen süreyi yani ne kadar eski olduğu
gösteren bir ölçüttür. Ülkeler göre değişen bu ölçüt farklılıklar taşımaktadır. Ülkemizde 2863
tarihli yasaya göre 1900 öncesi yapılar koruma kapsamına alınmıştır. Ancak, 20. yüzyılda
yapılmış önemli bir mimara ait yapılar ile bir mimari akımın temsilcisi olan yapılar da koruma
altına alınmaktadır.
1.1.3. Estetik Değer Ölçütü
Yapı ve çevrelerinin güzel olma özelliği esas alınarak hazırlanan bir koruma ölçütüdür.
Nesnel bir değerlendirme olmadığı için tartışılmaktadır. Eğitim düzeyine bağlı olarak estetik
değerlendirme ölçütü değişmekle birlikte, konusunda uzman mimar, sanat tarihçi, arkeologlar
da bu konularda değerlendirmelerde bulunabilmektedir.
1.1.4. Otantiklik (Özgünlük) Ölçütü
Korumada otantiklik kavramı; kültürel çeşitliliğin insanlık için önemli bir zenginlik olduğuna
ve koruma yaklaşımının da bu zenginliği korumaya yönelik olmasına dair ortaya konmuş olan
bir kavramdır. Otantik (özgün) olan değerlerin korunması, mümkün olan en fazla oranda
3
ömrünün uzatılması ve yaşatılarak geleceğe aktarılması, günümüz koruma yaklaşımlarının
başında gelmektedir.
Mimari korumada otantiklik kavramına, 1964 tarihli Venedik Tüzüğü’nde genel olarak
değinilmiştir. Ancak konservasyon ağırlıklı koruma kavramı düşünürleri tarafından tüzük
“otantiklik” konusunda eksik yönlerinin bulunduğu hususunda eleştirilmiştir.
1994 tarihinde Otantiklik kavramının tarihsel evrimi, zaman içinde değişen ölçütleri, dünya
kültür mirasının farklı niteliklerdeki yapıtlarına göre otantikliğin yeniden yorumlanmasının
gerekliliği gibi konuları tartışmak üzere; Norveç, Bergen’de ön hazırlık toplantısı yapılmış,
akabinde aynı yıl Japonya’da Nara Konferansı düzenlenmiştir. Nara Konferansı’nda
“Otantiklik ölçütleri”nin belirlendiği “Nara Özgünlük Belgesi” hazırlanmıştır:
Otantiklik Ölçütleri:
1. Form (özgün tasarım)
2. Malzeme ve yapım tekniği
3. Taşıyıcı sistem (şeması ve elemanları)
4. İşlev
5. Konum
1.2. Korunması Gerekli Kültür Varlıkları
Korunacak değerlerin neler olacağının tartışması çok eskiden beri yapılmaktadır. Yukarıda
sayılan koruma ölçütlerine karşılık gelen niteliklere sahip olan ve tekil objeden başlayarak,
anıtsal özelliği olan yapıların korunması çabaları gelişmiş; korunacak değer kapsamı zamanla
kentsel ve kırsal doku oluşturan alanlara doğru genişlemiştir. Günümüzde ise sadece mimari
eserlerin yanı sıra doğal değerler ve elle tutulamayan “soyut mirasın korunması” uluslararası
alanda tartışılmaktadır. Ancak, genel başlık olarak korunacak değerler “taşınır” ve “taşınmaz”
kültür varlıkları olarak iki ana bölümde incelenmektedir:
1.2.1. Taşınır Kültür Varlıkları
Taşınır eski adıyla menkul kültür varlıkları başlığı altında resim, heykel, ikona, seramik
kaplar, çini, cam, metal, deri eşya, dokumalar, mobilya, mücevher, sikke, elyazması, kitap, vb.
eserlerden söz edilmektedir. Müzeler ya da özel koleksiyonlarda saklanan taşınabilir kültür
varlıklarının bakım ve onarımları, konusunda uzman konservatörler tarafından gerçekleştirilir.
Bu başlık altında yer alan heykel, mozaik ve duvar resimlerinin yerinde korunması tercih
edilir; ancak, buna olanak olmadığında müzelere alınarak muhafaza edilebilirler.
1.2.2. Taşınmaz Kültür Varlıkları
Taşınmaz Kültür Varlıkları başlığı altında “Anıt” ve “Sit”lerden söz edilmektedir.
4
1.2.2.1. Anıt
“Taşınmaz” eski tanımlamayla “gayrimenkul” kültür varlıkları; tek yapı ya da birden çok
yapıdan oluşan yapı grupları (külliyeler) biçiminde olabilmektedir. Efes Antik Kenti içindeki
tiyatro ve kütüphane (Resim 1.2), Sivas’taki Gök Medrese (Resim 1.3), Amasya’daki
Hazeranlar Konağı (Resim 1.4) gibi tek yapıdan oluşan anıt eserlerin yanı sıra; Mimar
Sinan’ın eserlerinden İstanbul Şehzade Külliyesi (Resim 1.5) ya da Üsküdar’daki Atik Valide
Külliyesi gibi içinde barındırdığı birçok yapıyla bir bütün olarak korunması gerekli yapılar
topluluğu da anıt olarak ele alınmaktadır.
Resim 1.2: Efes Antik Kenti – Kütüphane
Resim 1.3: Sivas Gök Medrese
5
Resim 1.4: Amasya Hazeranlar Konağı
Resim 1.5: İstanbul Şehzade Külliyesi
1.2.2.2. Sit
Günümüz modern koruma yaklaşımı, tek anıt eserden, yapı gruplarına, külliyelere, sokak
bütününe, mahalleye ve hatta kent ölçeğine doğru genişlemiştir. Bu noktadan sonra anıt
kavramı yerine “sit” tanımı kullanılmaktadır.
Korunacak nitelikleri olan doğal, insan ürünü ya da her ikisinin ortak ürünü olan alanlara
“Sit” denilmektedir. Sitler, taşıdıkları özelliklere bağlı olarak doğal, tarihi, arkeolojik, kentsel,
kırsal ve karmaşık gibi alt başlıklara ayrılmışlardır.
1.2.2.2.1. Doğal Sit
Doğal oluşumları ya da insan eliyle yapılan düzenlemeleriyle özgün nitelik gösteren
korunması gerekli doğa varlıklarıdır. Göreme Vadisi’nde yer alan Peri Bacaları, özgün
jeolojik yapısı ve ilginç topoğrafyası ile sıra dışı bir doğal oluşumdur (Resim 1.6). İçerisinde
özel bitki ve hayvan türleri barındıran bölgeler ile aynı zamanda içerisindeki topoğrafya ve
çeşitli su ögeleri, korunması gerekli “Doğal Sit”ler bağlamında ele alınmaktadır. Manyas Kuş
Cenneti, Antalya Köprülü Kanyon bu nitelikleri taşımaktadır.
6
Resim 1.6: Peri Bacaları
1.2.2.2.2. Tarihi Sit
Önemli tarihi bir olayla ilgili olan ya da tarihte önem taşıyan olaylara tanıklık eden yapılar ve
yerler, tarihi sit alanları olarak değer taşımaktadır. Çanakkale Savaşı’nın olduğu Gelibolu
Yarımadası ve Çanakkale Boğazı hemen akla gelen önemli “Tarihi Sit”lerdir.
1.2.2.2.3. Arkeolojik Sit
Tarih öncesinden Endüstri Devrimi sonrasına kadar olan zaman dilimindeki kalıntıların
bulunduğu alanlar “Arkeolojik Sit” olarak kabul edilmektedir. Ülkemizde bilinen en eski
tarihli sitlerden birisi M.Ö.7000’li yıllardan kaldığı belirlenen Çatalhöyük yerleşimidir. Bunun
dışında Yunan, Helenistik, Bizans ve Roma dönemi yerleşmelerine ait arkeolojik sitler de
bulunmaktadır. Truva, Arykanda, Bergama, Demre, Efes, Milet, Priene gibi yerleşmeler
bahsedilen sitlere örnek gösterilebilir (Resim 1.7).
Endüstri çağının öncü yapıları da “Endüstri Arkeolojisi” siti kapsamında
değerlendirilmektedir. Haliç Tersanesi’nde yer alan gemi yapım havuzları, gazhane gibi
yapılar ülkemizdeki bu nitelikteki yapılardan hemen akla gelenleridir (Resim 1.8).
7
Resim 1.7: Milet Antik Kenti
Resim 1.8: İstanbul, Haliç Tersanesi
1.2.2.2.4. Kentsel Sit
Mimari bütünlüğünü korumuş, kendi içinde uyuma sahip, yapısal özelliklerini koruyabilmiş
sokak, mahalle ya da bütünü korunmuş kentsel dokulardan oluşan alanlar “Kentsel Sit” olarak
tanımlanmaktadır. Anadolu’da hâlâ kent dokusu içinde varlığını sürdüren geleneksel konut,
ticaret ve üretim mekânlarının yer aldığı Safranbolu, Ayvalık, Göynük, Tokat, Mardin, Muğla
gibi şehirlerde kentsel sitler yer almaktadır (Resim 1.9).
8
Resim 1.9: Mardin
1.2.2.2.5. Kırsal Sit
Kırsal alanda yer alan; köy, bağ, yazlık niteliğinde, özgün yerleşme düzenini, boyutlarını,
yapım tekniğini ve malzemelerini koruyabilmiş alanları içerisinde barındıran yerleşmeler
“Kırsal Sit” başlığı altında incelenebilir. Safranbolu Yörük Köyü, Nevşehir-Kapadokya
yöresi, Malatya-Darende bu başlığa örnek gösterilebilir (Resim 1.10).
Resim 1.10: Nevşehir Kapadokya
9
1.2.2.2.6. Karmaşık Sit
En az iki ayrı site ait özellikleri içerisinde barındıran sitlerdir. Örnek olarak İstanbul Tarihi
Yarımada; tarihi, arkeolojik ve kentsel sitin iç içe bulunduğu bir yerleşimdir (Resim 1.11).
Resim 1.11: İstanbul Tarihi Yarımada
1.3. Korunması Gerekli Kültür Varlıklarının Tescili
Mevcut yasal düzenlemeler kapsamında, bir kültür varlığının nasıl korunacağının belirlenmesi
için, öncelikle söz konusu varlığın, “korunması gerekli kültür varlığı” olarak tescil edilmesi
gereklidir. Tescil sözcüğü; “herhangi bir şeyi resmî olarak kaydetme, kütüğe geçirme” olarak
tanımlanmaktadır.
Tescil işlemiyle korunması gerekli kültür varlığı yasal güvence altına alınmakta;
dokunulmazlık sınırları tanımlanarak özgün niteliklerini hangi ölçüde sürdüreceği
belirlenmektedir. Ülkemizdeki tescil çalışmaları 1964 Venedik Tüzüğü sonrasında, o
dönemde var olan Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu (GEEAYK) tarafından
yönlendirilmiştir. O dönemde yürürlükte olan yasaya bağlı olarak, kültür varlıkları tek tek
tescil edilebilmiştir. Bütün tarihi çevreyi koruyabilecek yasal düzenleme 1973’te çıkartılan
1710 sayılı Eski Eserler Kanunu ile çıkarılmış; bu sayede tescil işlemleri hızlandırılmıştır.
Ülkemizdeki tescil işlemleri için şu anda geçerli olan değerlendirme düzeni Türkiye'de kültür
varlıkları ile ilgili bilimsel ilkeleri saptayan “Taşınmaz Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek
Kurulu”nun 28.2.1995'te aldığı 378 sayılı ilke kararıyla belirlenmiştir. Bu karara göre
taşınmaz kültür varlıkları “1.Grup yapılar” ve “2.Grup yapılar” olmak üzere iki başlık altında
incelenmektedir.
1. grup yapılar: Evrensel, ulusal ya da yöresel düzeyde mimari değere sahip; "tarihi, anı ve
estetik nitelikleriyle korunması zorunlu" yapılardır.
2. grup yapılar: Kentsel çevreyi oluşturan, yöreye karakter veren, geleneksel yapım
tekniğiyle yapılmış binalar bu gruba girmektedir.
Ülkemizde tüm tarihi yapıların tescillerinin tamamlandığı söylenemez. Ancak, son yıllarda bu
konuda önemli adımların atıldığı ve hem anıt hem de sit olarak tescil edilmek üzere önerilen
kültür varlıklarının sayısının arttığı görülmektedir.
10
1.3.1. Tescil Fişi (Envanter Fişi)
“Tescil Fişi” kavramı, başlangıçta bir ülkede var olan ve anıtsal niteliği bulunan tarihi
yapıların bir çeşit “kimlik kartı” olarak hazırlanmıştır. Koruma kavramının gelişimine bağlı
olarak, sadece anıtsal eserler değil daha mütevazı yapılar için de tescil fişleri hazırlanmaya
başlamıştır. Tescil Fişi hazırlanan ve onaylanan bir yapı, korunması gerekli kültür varlığı
olarak kayıt altına alınmaktadır. “Tescil Fişi” için aynı zamanda “Envanter Fişi”, “Anıt Fişi”
ifadeleri de kullanılmaktadır.
Tescil fişlerinin hazırlanmasında bir standart kurabilmek ve temel bilgilerin her tescil
işleminde var olmasını sağlayacak bir ortak altlık oluşturmak amacıyla, tescil çalışmalarında
Avrupa Konseyi tarafından hazırlanan fiş formatından yararlanılmaktadır. Avrupa Konseyi
tarafından, sitler ve anıtlar için iki ayrı fiş örneği geliştirilmiştir. Saptamaların belli
standartlara göre yapılması hem evrensel birlik sağlamakta; hem de ülkenin değişik
yerlerinde, çeşitli ekipler tarafından hazırlanan tescil fişlerinin dil birliğinin olması, merkezi
bir arşivin oluşturulabilmesi açısından önem taşımaktadır.
Fişin ön yüzünde; anıtın bulunduğu il, ilçe, kültür varlığının adı, adresi, kadastral konumu
(pafta, ada, parsel numaraları), tescili varsa koruma derecesi, korunmuşluk durumu gibi
bilgiler yer alır (Şekil 1.1). Anıt henüz tescil edilmemişse, önerilen koruma grubu belirtilir.
Anıt fişi üzerine yapının konumunu belirtmek üzere hâlihazır haritası ve fotoğrafı eklenir.
Ayrıca, yapının koruma durumuna ilişkin gözlemler tarif edilir.
Şekil 1.1: Avrupa Konseyi Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Envanter Fişi (Anıt)-ön yüz
11
Fişin arka yüzüne ise; yapıya ilişkin mülkiyet bilgileri, yapının geçirdiği değişimler ve mevcut
durumunu anlatan ayrıntılı tanımı, mimari özellikleri, teknik ve analitik bilgiler, gözlemler,
kullanımla ilgili öneriler, yapıyla ilgili kaynakça ve tescil fişini hazırlayan kişilerin bilgileri
yazılmaktadır (Şekil 1.2).
Şekil 1.2: Avrupa Konseyi Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Envanter Fişi (Anıt)-arka yüz
Envanter fişi, belirli bir tarihte, belirli kişiler tarafından bir yapının gözlenen ve kayıt altına
alınan durumunu gösteren önemli bir arşiv belgesidir. Koruma Bölge Kurulu arşivlerinde
bulunan bu fişler, yapılarla ilgili her türlü işlemde bilgi ve fikir verici rol oynayacakları için,
fişlerin özenle ve dikkatle hazırlanması önemlidir.
1.3.1.1. Envanter Fişi Doldurulurken Dikkat Edilecek Hususlar
123-
456-
Yapı mutlaka yerinde ziyaret edilmeli; yapıya ilişkin teknik ve analitik bilgiler yerinde
doldurulmalıdır.
Fişte yer alan her maddenin karşılığı tam olarak yazılmalı; mümkün olduğu kadar boşluk
bırakmamaya dikkat edilmelidir.
Yapının yerini ve konumunu anlaşılır biçimde gösterecek güncel harita veya varsa
vaziyet planı mutlaka eklenmeli; haritada yapı, boyanarak ya da çerçeve / daire içine
alınarak gösterilmelidir.
Yapının genelini gösteren, güncel bir fotoğrafı mutlaka eklenmelidir.
Yapıya ilişkin gözlem ve tanımlarda, hem yapının mevcut mimari durumu doğru ve
anlaşılır biçimde ifade edilmeli; hem de sorunlar ve bozulmalar ayrı ayrı belirtilmelidir.
Yapının tarihsel önem ve mimari özelliklerine ulaşmak üzere geniş bir araştırma
yapılmalıdır. Başvurulan kaynakların, kaynakçaya yazılması unutulmamalıdır.
12
UYGULAMA FAALİYETİ
Öğrenmiş olduğunuz koruma ölçütlerine göre mevcut bir eseri nasıl değerlendireceğinizi
görmek ve örnek bir Tescil (Envanter) Fişi’ni doldurulabilmek için, bulunduğunuz çevrede
ziyaret edebileceğiniz bir tarihi yapı ya da yapı grubu belirleyiniz ve aşağıdaki uygulama
aşamalarını gerçekleştiriniz.
İşlem Basamakları
Öneriler
 Üzerinde çalışabileceğiniz bir tarihi yapı
seçiniz.
(Örnek: Acı Musluk Hamamı, İstanbul)

Araştırmada,
kütüphanelerdeki
çeşitli kaynaklardan, tezlerden, kitap,
dergi,
makale,
bildiri
ve
ansiklopedilerden yararlanınız.

Araştırma yaparken başvurduğunuz
kaynaklara ilişkin bilgileri, modülde
gösterilen şekilde
mutlaka not
ediniz.
(Kaynağın yazarı, adı, basım tarihi,
yayınevi, sayfa numaraları)

Hâlihazır haritayı, internet üzerinden,
yapının
bağlı
olduğu
ilçe
belediyesinden veya önceden tescil
edilmiş bir yapı ise ilgili Koruma
Bölge
Kurulu
arşivindeki
dosyasından bulabilirsiniz.

Modül ekindeki belgeleri dikkatle
inceleyiniz.

Envanter fişlerini elde hazırlayabileceğiniz gibi, Microsoft Office
Access
programını
kullanarak
bilgisayar
ortamında
da
doldurabilirsiniz.
 Seçtiğiniz yapı hakkında araştırma yapınız.
 Yapının yerini gösteren 1/1000 ölçekli
hâlihazır haritayı temin ediniz.
 En az iki kopya halinde boş Envanter Fişi
hazırlayınız. (Şekil 1.1 ve 1.2’de
gördüğünüz fişlerin her bir yüzü bir A4
kağıt büyüklüğünde olup, modül ekinde
verilmiştir; fotokopi ile çoğaltabilirsiniz.)
 Alan çalışmasında kullanabileceğiniz, A4
boyutunda sert bir altlık, kurşun kalem,
silgi ve fotoğraf makinesi alarak yapıyı
yerinde ziyaret ediniz.
13
 Envanter fişinde gördüğünüz maddeleri,
yapıda inceleme yaparak doldurunuz
(Aşağıdaki örneği takip ediniz.).

Envanter fişini doldururken mümkün
olduğu kadar hiçbir maddenin boş
kalmamasına özen gösteriniz.
 Yapının iç, dış, detay fotoğraflarını çekiniz.

Fişte dolduramadığınız maddeler için
öğretmeninize danışınız.
 Yapıda gözlemle edindiğiniz verileri ve
araştırmada ulaştığınız bilgileri bir arada
değerlendirerek, temiz bir Envanter Fişi
üzerine dikkatle tekrar yazınız.

Gerekirse yapıya tekrar
eksiklerinizi tamamlayınız.
giderek
 Harita ve yapının genel, tanıtıcı bir
fotoğrafını fişin üzerine yerleştiriniz.
 Çalışmayı öğretmeninizle kontrol ediniz.
ÖRNEK: Envanter Fişi doldurma işlemini, aşağıdaki örnek (Acı Musluk Hamamı,
İstanbul) üzerinden adım adım takip edebilirsiniz:
1)
Çalışmak üzere seçtiğiniz yapının yer aldığı ili, ilçeyi, sokağı ve varsa kapı numarasını
yazınız.
İSTANBUL
FATİH
Cemal Nadir Sokak (eski adıyla Acı Musluk Sokağı)
2)
Yapının bulunduğu mahalleyi, hâlihazır haritasının numarasını, pafta – ada – parsel
bilgilerini ve barındırdığı koruma ölçütleri ve değeri itibarıyla önerilen koruma
derecesini yazınız.
Cağaloğlu/ Hobyar Mahallesi
99
3)
308
F21c25d2c
1
2
Yapının biliniyor ise adını, yaptıran ve yapan kişilerin adlarını yazınız. Bu bilgiler için
yaptığınız araştırmadan faydalanabilirsiniz.
Nevşehirli Damat İbrahim Paşa
ACI MUSLUK HAMAMI
Bilinmiyor
14
4)
Yapının, varsa kitabesinde yazılı olan yapım tarihini yazınız. Yapıda her zaman tarih
belirten bir kitabe bulunmayabilir; bu durumda kaynaklarda yazılı olan tarihi belirtiniz.
Eğer yapının kesin inşa tarihi bilinmiyor ise, yaptıran kişinin yaşadığı tarih aralığını
veya varsa vakfiye tarihini de belirtebilirsiniz.
Bazen yapının Osmanlıca ile yazılmış bir kitabesi olabilir; içindeki tarihi okumak üzere
Osmanlıca bilen bir öğretmeninize ya da tanıdığınıza danışabilirsiniz.
5)
1725
Klasik
YOK
YOK
Yapıya ait temel mimari bilgileri içeren genel bir tanım cümlesi yazınız. Yapının en
belirgin kütlesel ve tarihi özellikleri ile ne işlevle yapılmış olduğunu belirten, tek
cümlelik bir ifade yeterlidir.
Yapının Korunmuşluk Durumu, Taşıyıcı Yapı Durumu, Cephe Durumu, (varsa) Örtü
Durumu, (varsa) İç Yapı Durumu, (varsa) Bezeme Durumu ve Rutubet Durumu
hakkındaki değerlendirmenizi yazınız. Değerlendirmenizi, İYİ – ORTA – KÖTÜ
derecelendirmesine göre yapınız.
Örnekte, yapı kubbe ile örtülü olması gerekirken açık durumda olduğundan ve önemli
derecede hasara maruz kaldığından, üstelik içerisinde özgün hamam mekanlarına dair
hiçbir iz kalmamış olduğundan Korunmuşluk Durumu “kötü” olarak belirtilmiştir.
Mimari yapının bütünlüğü korunmuş, tüm elemanları ve mekanları bugüne ulaşmış ise
“iyi” olarak nitelendirilebilir.
Bu değerlendirmeyi yaparken, yapının acil önlem gerektiren sorunlarını iyi analiz
etmelisiniz. Korunmuşluk durumunu, tüm tespitleri yaptıktan sonra geriye dönerek tekrar
değerlendirmeniz doğru olacaktır.
Kare planlı kubbesiz sıcaklık mekanı ve güneyindeki tonoz kalıntısı ile harabe halinde olan yapı,
18.yy’da yaptırılan ve hamam-medrese-mektep-sebilden oluşan yapı grubunun parçasıdır.
KÖTÜ
KÖTÜ
KÖTÜ
YOK
15
YOK
YOK
KÖTÜ
6)
Yapıyı ve çevresini gösteren 1/1000 ölçekli hâlihazır harita veya varsa vaziyet planını
ekleyiniz. Yapının bulunduğu yeri belirtiniz (renkli bir ok ile, kalın bir çerçeve ya da
daire içine alarak belirtebilirsiniz.).
7)
Yapının mümkün olduğu kadar bütününü gösteren, güncel bir fotoğrafını
yerleştiriniz.Fotoğrafın, envanter fişinin doldurulduğu tarihteki durumu yansıtmasına
dikkat ediniz. Bugüne ulaşamayan ya da bir nedenle fotoğrafının çekilmesi mümkün
olmayan yapılar için; ulaşabildiğiniz en yeni fotoğrafı ekleyerek tarihini de mutlaka not
ediniz.
16
8)
Yapıya ilişkin gözlemlerinizi ayrıntılı biçimde yazınız. Yapının girilebilen tüm mekanları
ve gerekliyse çevresi hakkındaki tespitlerinizi sıralayınız. Mimari özelliklere dair analitik
bilgileri fişin diğer yüzünde yazacağınız için, burada belirtmenize gerek yoktur.
Burada, örneğin yapının hasar durumu, acil sorunları, taşıdığı izler gibi önem taşıyan ve
başka bir başlık altında detaylandıramayacağınız gözlemlere yer vermeniz yerinde
olacaktır.
Duvarlar boyunca devam eden su boruları, güneydeki su haznesine bakan pencere
açıklığı, kuzey duvardaki geniş oyuk içinde görülen ve üst seviyede de devamına rastlanan
tüteklik; mekanın hamamın sıcaklık bölümüne ait olduğunu göstermektedir. Tek kubbeli
mekanın yalnızca beden duvarları ayakta kalabilmiştir. Kubbesi yok olmuş yapının iç duvarları,
su ve nem etkisi altındadır. Özellikle trompların iç yüzünde rutubet ve hava kirliliğinden
kaynaklandığı düşünülen koyu renkte kabuk oluşumu gözlenmiştir. Güneybatı köşesinde, zemin
kotunun altında mermer döşeme olduğu düşünülen bir katmanın izleri görülmektedir. Beton
ayaklarla desteklenen doğu duvarı boyunca devam eden çatlak risk oluşturmaktadır.
9)
Yapının sahibi ile bakımından sorumlu kurum ya da kuruluş her zaman aynı olmayabilir.
Bu nedenle her ikisine dair bilgiye de ulaşmaya çalışınız ve araştırmanızı genişletiniz.
Yapıda kaynaklarda belirtilen ya da kullanıcılarından sözlü olarak aldığınız, geçmiş
onarımlara dair bir bilgi varsa bunların ne kapsamda işler olduğunu ve biliyorsanız
tarihlerini yazınız.
İstanbul Liseliler Vakfı
İstanbul Liseliler Vakfı
Doğu duvarındaki çatlağı desteklemek amacıyla yapılan betonarme lento ile duvarın çeşitli
yerlerine yerleştirilmiş betonarme destekler dışında herhangi bir onarım yapılmamıştır.
10) Yapının mimari tanımını yapınız; tarihsel önemi, plan-cephe-bezeme-iç yapı elemanları,
malzeme-yapım tekniği gibi özelliklerini belirtiniz. Bu maddelerin boş kalmamasına ve
yapının gerektirdiği ayrıntıda doldurulmasına dikkat ediniz.
17
Acı Musluk Hamamı’nın sıcaklık mekanı olduğu düşünülen kare planlı yapı ile
külhan ya da su deposuna ait olduğu düşünülen bir tonoz kalıntısından ibarettir.
Hamam – medrese – mektep - sebilden oluşan yapı grubunun ayakta kalan bölümü ve
18.yy’da inşa edilmiş olan tek hamamlara dair bir veri kaynağıdır.
Kare planlı sıcaklık girişinin doğu yönünde olduğu anlaşılmaktadır. Böylece, soyunmalık ve
ılıklığın da bu yönde olduğu söylenebilir. Sıcaklık güney duvarındaki pencere ve tonoz
kalıntısı, su deposu ve külhanın dikdörtgen şeklinde güneyde yer aldığını göstermektedir.
Yapı, okul binası içinde sıkışıp kalmış durumdadır. Okunabilir durumdaki tek cephe doğu
cephesidir. Sıcaklık girişi olan bu cephede betonarme lentonun desteklediği kemerin
başlangıcı görülür. Açıklığın üst bölümünde 2 kemer ve yan tarafında bir niş yer alır.
Yapı kalıntısında, bugüne ulaşan herhangi bir bezeme izine rastlanmamaktadır.
Yapı yalnızca beden duvarları ve bir tonoz kalıntısından ibaret olduğundan, bugüne
ulaşan herhangi bir iç yapı elemanı bulunmamaktadır.
Yığma tekniğinde inşa edilmiş olan yapıda taş – tuğla bir arada kullanılmıştır. Duvar
örgüsü küfeki-mermer gibi taşlar ve ortalama 3cm kalınlığında tuğlalardan oluşmaktadır.
Yalnızca etek kısmı bugüne ulaşan kubbenin de tuğla ile yapıldığı görülnmektedir.
Duvarların iç yüzleri kısmen sıvalıdır.
11) Yapının kaç kattan oluştuğunu yazınız. Z harfi zemin katı, B harfi bodrum katı ifade
etmektedir (Örnek: üç katlı bir yapı için: Z+2, bodrumlu üç katlı bir yapı için: B+Z+2).
Yapının malzemesi ve yapım tekniği gibi analitik bilgileri not ediniz. Kısaca yapının
geçirdiği değişimleri tanımlayınız.
Z
Taş + tuğla
Kârgir yığma
Kubbenin yok olması, Yapının algılanmasını engelleyen 20.yy ekleri
12) Yapının ısıtma, kanalizasyon, su ve elektrik gibi işler durumda bir tesisat sistemine ya da
donatıya sahip olup olmadığını not ediniz.
Yapının özgün işlevini, bugünkü kullanım amacını ve uygun gördüğünüz, önerdiğiniz
kullanım şeklini yazınız.
18
YOK
YOK
YOK
YOK
HAMAM
Harabe halindedir, Depo işlevi görmektedir.
Yapı, mevcut duvarların sağlamlığı için
gerekli strüktürel güçlendirme yapılarak ömrü uzatıldıktan sonra, okula ait
öğrenci çalışmalarının sergilenebileceği bir mekan olarak değerlendirilebilir.
13)
Envanter fişini dolduran kişilerin adlarını yazınız. Fişin hazırlandığı tarihi not etmeyi
kesinlikle unutmayınız.
20.12.2003
………………………………
………………………………….
14)
Yapı hakkında araştırma yaparken başvurduğunuz kaynaklara ait bilgileri, aşağıda
belirtilen örneğe göre yazınız.
Aktepe,M.,1960, “Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’ya Ait İki Vakfiye”,
Tarih Dergisi, cilt:XI, sayı:15, İstanbul.
Aktepe, M., 1963, “Damat İbrahim Paşa Evkafına Dair Vesikalar”,
Tarih Dergisi, cilt:XIII, sayı: 17-18, İstanbul.
Haskan, N., 1995, İstanbul Hamamları, İstanbul.
Koçu, R.E., 1958, İstanbul Ansiklopedisi, cilt 1, İstanbul.
19
Kaynakça yazım formatı için aşağıdaki örnekleri inceleyiniz:
- Kitaplar için:
- Ansiklopedide bir bölüm, dergide bir makale ya da sempozyum/konferans/kongre kitabında
bir bildiri için:
- İnternet kaynakları için örnek:
20
KONTROL LİSTESİ
Uygulama faaliyetinde yapmış olduğunuz çalışmayı, değerlendirme ölçeğinde verilen
performans testine göre değerlendiriniz.
PERFORMANS TESTİ
Dersin adı
Taş Restoratörü
Amaç
Tarihi Eserlerde Tespit Yapmayı Adı –
öğrenmek
Soyadı
Konu
Envanter Fişi hazırlamak
Öğrencinin
Numarası
Değerlendirme Ölçütleri
EVET
1
Koruma ölçütlerini öğrendiniz mi?
2
Otantiklik ölçütlerini öğrendiniz mi?
3
Korunması gerekli kültür
olabileceğini öğrendiniz mi?
4
Envanter fişinin ne işe yaradığını öğrendiniz mi?
5
İncelemek üzere bir yapı seçtiniz mi?
6
Seçtiğiniz yapı hakkında araştırma yaptınız mı?
7
Yapının yerini gösteren haritayı temin ettiniz mi?
8
Yapıya giderek yerinde inceleme yaptınız mı?
9
10
varlıklarının
HAYIR
neler
Yapının genel durumunu ve detaylarını gösteren
fotoğraflar çektiniz mi?
Envanter fişine yapının adres ve tarihçe bilgilerini
eksiksiz yazdınız mı?
11
Fişe harita ve fotoğrafı yerleştirdiniz mi?
12
Yapının korunmuşluk durumunu belirttiniz mi?
13
Yapıya ilişkin tüm gözlem ve tespitlerinizi ilgili
kısımlara işlediniz mi?
14
Yapıya ait teknik ve analitik bilgileri yazdınız mı?
15
Fişe adınızı ve tarihi yazdınız mı?
16
Envanter fişinin sonuna yararlandığınız kaynakları
modülde gösterilen şekilde listelediniz mi?
Yapmış olduğunuz değerlendirme sonunda eksiğiniz varsa faaliyete dönerek ilgili
konuyu tekrarlayınız. Tespitlerinizi arkadaşlarınız ve öğretmeninizle paylaşınız.
21
ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME
Bu faaliyette kazanmış olduğunuz bilgileri, aşağıda verilen soruları cevaplandırarak
değerlendiriniz.
Aşağıdaki soruları dikkatlice okuyunuz ve doğru seçeneği işaretleyiniz.
1.
Aşağıdakilerden hangisi koruma ölçütleri arasında yer almaz?
A) Tarihi Belge Ölçütü
B) Zaman Ölçütü
C) Maliyet Ölçütü
D) Estetik Değer Ölçütü
2.
Aşağıdakilerden hangisi taşınabilir kültür varlıkları arasında yer almaz?
A) Resim
B) Heykel
C) Çini
D) Çeşme
Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerlere doğru sözcükleri yazınız.
3.
Korunması gerekli “taşınmaz” kültür varlıkları, ………….. ya da …………
olabilmektedir.
4.
Otantiklik ölçütleri;
…………..….’dir.
5.
Envanter fişindeki ………………………………….. maddesi, yapının bugüne ulaşan
durumunun İYİ – ORTA – KÖTÜ derecelendirmesine göre değerlendirildiği
maddedir.
6.
Tescil (envanter) fişi hazırlanırken, yapının yerini gösteren ………………….. ve
genel durumunu gösteren bir ……………… eklenmelidir.
…………….., …………….., …………...., ……….….. ve
Aşağıda belirtilen sit türleri ile yer adlarını eşleştiriniz.
7.
1. Doğal Sit
2. Tarihi Sit
3. Arkeolojik Sit
4. Kentsel Sit
A.
B.
C.
D.
Safranbolu
Çatalhöyük
Antalya Köprülü Kanyon
Gelibolu Yarımadası
22
Aşağıdaki maddelerden Envanter Fişi hakkında doğru olanları işaretleyiniz.
8.
A.
B.
C.
D.
Yapı mutlaka yerinde ziyaret edilmelidir. ( )
Yapıya ilişkin gözlem ve tanımlar, anlaşılır biçimde ifade edilmelidir. ( )
Başvurulan kaynakların, kaynakçaya yazılması unutulmamalıdır. ( )
Yapının geçirdiği değişimler not edilmelidir. ( )
DEĞERLENDİRME
Cevaplarınızı cevap anahtarıyla karşılaştırınız. Yanlış cevap verdiğiniz ya da cevap
verirken tereddüt ettiğiniz sorularla ilgili konuları faaliyete geri dönerek tekrarlayınız.
Cevaplarınızın tümü doğru ise bir sonraki öğrenme faaliyetine geçiniz.
23
ÖĞRENME FAALİYETİ–2
AMAÇ
Tarihi eserlerde belgeleme öncesi gerekli araştırmanın nasıl yapılacağını ve eserin mevcut
durumunu ayrıntılı olarak gösteren “Analitik Rölöve”nin hazırlanma aşamalarının neler
olduğunu sırasıyla öğreneceksiniz.
ARAŞTIRMA
 Modül ekindeki 660 Sayılı İlke Kararı’nı inceleyerek, Müdahale Biçimleri ve RölöveRestitüsyon-Restorasyon Projesi Hazırlama Esasları hakkında bilgi alınız.
 Bir mimari koruma/restorasyon projesi, makale ya da tez çalışmasından, Analitik
Rölöve paftalarının nasıl oluşturulduğunu inceleyiniz. Tespitleri gözden geçiriniz.
2. TARİHİ ESERLERDE BELGELEME
Koruma süreci: araştırma, eseri tanıma-anlama-yorumlama, projelendirme, uygulama,
denetim ve sürekli bakım süreçlerinden oluşmakta; bu süreçlerin tamamında “Belgeleme”
önemli yer tutmaktadır. Korumada ilk adım, belgelemenin ilgili tüm araştırma çalışmalarını
içerecek ölçek ve ayrıntıda hazırlanmış olmasıdır.
Tarihi eserlerde her zaman göz önünde tutulması gereken temel ilke: “her konunun kendine
özgü nitelikte olması”dır. Bu nedenle, envanter fişi doldurma, rölöve hazırlama, araştırma
yapma, belgeleme, restorasyon projesi hazırlama gibi her türlü koruma eylemi
gerçekleştirilirken, mutlaka o eserin kendine özgü koşulları çerçevesinde düşünülmeli ve
hareket edilmelidir. Örnek olarak, bir çeşme ile külliyenin bir parçası olan medrese için
yapılacak belgeleme, araştırma ve başvurulacak kaynaklar farklıdır (Resim 2.1).
Resim 2.1: Arpacı Mehmet Çelebi Çeşmesi ve Çorlulu Ali Paşa Medresesi (İstanbul)
24
Örnek verilen bu iki tarihi eserin konumları, mevcut durumları, korunmuşluk durumları,
sorunları ve ihtiyaçları da birbirinden farklı olabilmektedir. Bu fark, kendini restorasyon
aşamasında, yeniden kullanım planlanırken de gösterecek; çeşmede düşünülecek onarım
müdahaleleri ile medrese için alınacak restorasyon kararları farklı kapsamda olacaktır.
Rölöve-Restitüsyon-Restorasyon Projeleri hazırlama esasları, modülün ekinde (EK.7) verilen
“660 Sayılı İlke Kararı”nda tanımlandığı için, rölöve alınması ve söz konusu projelerin
hazırlanması işlerine burada yer verilmeyecektir.
Bu öğrenme faaliyeti ile, tarihi eserlerde belgelemeye esas oluşturan “araştırma” süreci ile
ilgili bilgi verilerek çeşitli araştırma yöntemleri tarif edilecek; ardından bir tarihi eserin
mevcut durumunu gösteren ayrıntılı tespitleri içeren “Analitik Rölöve”nin nasıl hazırlandığı
aşamalarıyla anlatılacaktır.
2.1. Araştırmalar
Belgeleme çalışmalarının başlangıç aşaması, yapıyla ilgili araştırmalardır. Üzerinde çalışılan
yapının geçmişten bugüne geçirdiği değişimleri tanımlamak üzere; tarihçesi, benzer dönem
yapıları içindeki önemi ve mevcut durumuna ilişkin araştırma yapılır. Yapıda gerçekleştirilen
gözlem ve incelemeye dayalı bilgiler; kütüphane - arşiv araştırması ve diğer araştırma
yöntemleri ile desteklenerek, yapının doğru biçimde algılanması ve belgelenmesi sağlanır.
Araştırma yaparken dikkat edilmesi gereken hususlar şunlardır:
1) Belgelemesi yapılacak olan yapıda, mutlaka en az birkaç defa “yerinde tespit ve
inceleme” yapılmalıdır.
2) Yerinde gözlem yaparken soru işareti uyandıran her detay not edilmeli; araştırma bu
sorulara göre yönlendirilmelidir.
3) Her tarihi eserin gerektirdiği araştırma metodu farklıdır. Çalışılan esere göre bir
araştırma programı yapılmalıdır.
4) Araştırılacak her konu için “birden fazla” kaynağa başvurulması faydalı olacaktır.
5) Araştırılacak “konu başlıkları” belirlenmeli; bu başlıkların her biri için bir veya
birkaç farklı kaynağa başvurulmalıdır.
- Yapıldığı dönem,
- yaptıran kişinin hayatı,
- yapının mimari üslubu,
- varsa bezeme programı,
- yapının geçirdiği onarımlar,
- yapıdaki eklentiler,
farklı kaynaklardan araştırılması gereken konu başlıklarıdır. Tarihi eserin durumuna
göre, bu başlıklar çeşitlendirilebilir.
25
2.1.1. Yerinde Gözlem ve İnceleme
Her tarihi eserin kendine özgü bir korunmuşluk durumu, sorunları ve ihtiyaçları vardır. Bu
nedenle, o eserin “yerinde incelenmesi”, her türlü koruma eylemi için olmazsa olmaz
koşulların başında gelir.
Öğrenme Faaliyeti-1’de, envanter fişinin hazırlanması sırasında gördüğünüz tespitleri
yaparken, tarihi eserin mevcut durumuna ilişkin çeşitli bilgileri de toplamış ve yapıyı ayrıntılı
olarak incelemiş olmaktasınız.
Tarihi eserler, ilk yapıldıkları tarihten bugüne farklı dönemlerde çeşitli onarım ve
değişikliklere maruz kalmışlardır (Resim 2.2). Bu nedenle, özgün durumlarına yönelik
araştırmalar yapılmalı ve yapının ömrü tüm süreçleriyle belgelenebilmelidir.
Resim 2.2: Rüstem Paşa Hanı (İstanbul)
Yapılarda bugüne ulaşan tüm izlerin doğru değerlendirilmesi önemlidir. Özellikle özgün
duruma dair izler taşıyan yapı elemanları ve detaylar mutlaka incelenmeli ve belgelenmelidir.
Yapıda inceleme yaparken, görülen elemanların ve mimari detayların tespit edilmesi ve hangi
döneme ait olduklarının araştırılması, belgelemenin diğer aşamaları için faydalı olacaktır.
2.1.2. Kütüphane ve Arşiv Araştırması
Tarihi yapıların belgelenmesi çalışmalarında yapılacak ilk önemli çalışma, yapının
tarihçesinin araştırılmasıdır. Yapıldığı dönem ve yaptıran(lar)a ilişkin bilgiler, tarihlendirme
açısından önemlidir. Tarihi eserlerde her zaman yapım tarihini içeren bir kitabe
bulunmayabilir. Bu nedenle, hem araştırma hem de yapının planı, cephe düzeni, yapım tekniği
ve üslubundan edinilecek bilgi ve veriler, tarihlendirme için bir arada gözden geçirilmelidir.
Eserin yapıldığı devrin, yapım tekniğinin ve varsa bezeme programının (duvar resmi, çini,
ahşap işçiliği, çeşitli sıva teknikleri, vb.) ayrı ayrı incelenmesi gereklidir. Konulara göre
başvurulacak kaynaklar da oldukça çeşitlidir.
26
Tarihi yapı ve dönemine dair bilgi içeren kitap ve ansiklopediler, birincil kaynaklardır. Örnek
olarak; İstanbul’daki bir Mimar Sinan külliyesine bağlı bir türbe araştırılıyorsa, İstanbul
ansiklopedileri, “Osmanlı Klasik Dönem mimarisi”, “Mimar Sinan yapıları ve ortak
özellikleri”, “türbeler” gibi konu başlıkları hakkında çeşitli mimarlık tarihi kitapları, temel
başvuru kaynaklarıdır.
Ülkemizdeki cami, medrese, hamam vb. vakıf eserlerde, yapıların vakfiyeleri, inşaat ve
onarım defterleri bulunarak, yapı hakkında daha geniş bilgiler de elde edilebilir.
Araştırmayı derinleştirmek ve yapının geçirdiği değişimleri anlayabilmek için başka ek
kaynaklara da başvurmak gerekebilir. Bu ek kaynaklar; dergilerde yayınlanan makaleler,
sempozyum/konferans bildiri kitapları ve konu ile ilgili hazırlanan tezler olabilmektedir.
Ayrıca, Başbakanlık Osmanlı Arşivleri, ilgili Koruma Bölge Kurulu’nun arşivi, Vakıflar
Genel Müdürlüğü arşivi, çeşitli Üniversite, Enstitü ve Kütüphanelerin arşivleri gibi kurum
arşivleri ve özel arşivler de taranmalıdır.
Özellikle yapının geçmişine dair görsel belgelere; seyahatnameler, yapı tipolojisine bağlı
olarak hazırlanan monografiler, çeşitli dönemlerde hazırlanan haritalar (Şekil 2.1), albümler,
fotoğraf arşivleri, filmler ve gazetelerden de ulaşılabilmektedir.
Şekil 2.1: Araştırmada faydalanılabilecek eski haritalar
(1875 haritası, Suat Nirven haritası, Goad haritası, Alman Mavileri haritası, Pervititch haritası)
27
Hatta yapı ile ilgili geniş bilgi ve belgeye ulaşılamadığı durumlarda, yapının geçmişte belli bir
dönemine tanık olmuş kişilerin anlattıkları bilgiler ve hatıralar da önemli sözlü kaynaklar
olarak değerlendirilebilir.
Araştırmanın kapsamı; tarihi yapının önemine ve bugünkü durumuna göre, yapan kişinin
zamanı ve ulaşabileceği kaynakların sınırları göz önünde bulundurularak programlanabilir.
2.1.3. Teknik Araştırmalar
Belgeleme çalışmalarının bir amacı da yapıların teknik durumlarının gösterilmesine
yöneliktir. Yapıların mevcut durumlarına ve çevresel koşullara bağlı olarak yapıda ortaya
çıkan hasarların belirlenmesi için, teknik araştırmalar yapılmaktadır.
Teknik araştırmalar, farklı disiplinlerdeki uzmanların çalışmalarıyla gerçekleştirilmektedir.
Koruma bilimi, yapıyı doğru tanımlamak ve durumunu tespit etmek amacıyla; farklı uzmanlık
alanlarının (mimarlık, restorasyon, sanat tarihi, konservasyon, jeoloji, kimya, biyoloji,
arkeoloji, malzeme bilimi, vb.) birlikte çalışmasına dayanmaktadır.
2.1.3.1. Araştırma Raspası ve Kazısı
Araştırma raspası ya da araştırma kazısı, Belgeleme sırasında ve sonrasında yapılmalıdır.
Başka bir ifadeyle, raspa ya da kazı öncesinde yapının durumu belgelenmiş olmalı; sonrasında
da tekrar belgeleme yapılarak ortaya çıkan durum çizimler üzerine işlenmelidir.
Örneğin bir yapının duvarındaki çimentolu sıva kaldırılarak altındaki özgün duvar örgüsünün
malzeme ve boyutları açığa çıkarılabilir (Resim 2.3). Böylece, duvarın özgün dokusu ve
görülen malzeme – yapım teknikleri de belgelemenin güncellenmesine yardımcı olur.
Ya da yapının temeline ilişkin bir araştırma yapmak ve sorunun kaynağını görmek
gerekiyorsa, temel için yapıyı çevreleyen birkaç noktadan araştırma kazısı yaptırılabilir.
Yapıların plan, kesit ve cephelerinde yapılacak araştırma kazı ve raspalarıyla özgün yapım
tekniği, malzemeler, açılan - kapatılan pencere, kapı, cephe vb. bilinmeyen elemanlar ortaya
çıkarılmış ve belgeleme için hazırlanmış olur.
Resim 2.3: Araştırma Raspası Öncesi ve Sonrası
28
Tarihi eserde yapılan çalışmanın ölçeğine göre, öncelikle yapının statüsü ve koruma durumu
belirlenmeli; ilgili teknik araştırmalar için Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu izni alınmalıdır.
2.1.3.2. Tahribatsız Teknik Araştırma Yöntemleri
Günümüzde gelişen teknik imkânlara bağlı olarak, yapıya zarar vermeyen yöntemlerle de
hasar ve durum tespiti yapılabilmektedir. Duvar içindeki boşlukları ve malzeme farklılıklarını,
kullanılan metal elemanların yerini ya da çatlakların durumunu incelemek için çeşitli
tekniklere başvurulabilir (Şekil 2.2; 2.3; 2.4).
Şekil 2.2: Yapıya hasar vermeyen tekniklerden Flat-Jack testi
(Kârgir yapılarda duvar kesitlerindeki deformasyonları ve homojenliği ölçmekte kullanılır.)
Şekil 2.3: Yapıya hasar vermeyen tekniklerden Radar testi
(Kârgir yapılarda duvar içindeki boşlukların ve malzeme farklılıklarının tespitinde kullanılır.)
29
Şekil 2.4: Yapıya hasar vermeyen tekniklerden Ultrason testi
(Kârgir yapılarda ses dalgaları yadımıyla duvar içi boşlukların ve malzeme bozulmalarının
tespiti için kullanılır.)
Bu şekilde yapıya zarar vermeden, yapı hakkındaki belgeleme için gerekli teknik bilgilerin
elde edilmesinde kullanılan teknikler, “tahribatsız araştırma yöntemleri” olarak adlandırılır.
Bu yöntemler, mutlaka konusunda uzman kişilerce kontrollü olarak yürütülmeli; elde edilen
bilgiler belgeleme sürecine zaman kaybetmeden aktarılmalı ve doğru olarak işlenmelidir.
2.1.3.3. Malzeme ve Bozulma Analizleri
Teknik araştırmalar içinde değerlendirilecek bir başka çalışma ise özgün yapıda kullanılan
malzeme türlerinin ve bozulmaların bilimsel olarak tespitine yönelik yapılan çalışmalardır.
Bu amaçla, öncelikle yapının özgün malzemelerinden (taş, tuğla, ahşap, harç, sıva, kerpiç,
metal, boya, vb.) gerekli boyut ve sayıda örnekler alınarak Laboratuvar ortamında incelenir
(Resim 2.4). Böylece, özgün yapı malzemelerinin niteliği ve özellikleri ile yapının çeşitli
sorunları belirlenebilmektedir. Test programı yapıya ve araştırılan konuya göre değişmekte;
çeşitli tekniklerle basit ve aletli analizler yapılabilmektedir.
Ülkemizde Kültür Bakanlığı’na bağlı Konservasyon Merkez Laboratuvarı, İstanbul
Büyükşehir Belediyesi Koruma Uygulama ve Denetim Müdürlüğü (KUDEB) Restorasyon ve
Konservasyon Laboratuvarı ve İTÜ, ODTÜ, Erciyes Üniversitesi gibi çeşitli
üniversitelerimizin bünyelerindeki laboratuvarlarda, bu analizler uzmanlarca yapılmaktadır.
30
Resim 2.4: Uzmanlar tarafından yapıdan malzeme örneği alınması ve
Laboratuvar ortamında incelenmesi
Malzemelerin tür ve içeriğinin bilimsel olarak belirlenmesi (“malzeme karakterizasyonu”)
ve bozulmaların saptanması (“hasar tespiti”) ile; belgelemenin bir sonraki aşaması olan
“Analitik Rölöve” için gerekli veriler elde edilmiş olur.
Laboratuvar analizlerinden elde edilen veriler, aynı zamanda Belgeleme’nin bir sonraki
aşaması olan Restorasyon Projesi’nde “müdahale biçimlerinin belirlenmesi”nde de kullanılır.
2.2. Analitik Rölöve
Bir yapının Rölöve çizimleri üzerine, mevcut durumuna ilişkin tespitlerin işlenmesi ile
Analitik Rölöve elde edilmektedir. Eserde görülen farklı dönem izleri, malzeme cinsleri ve
bozulmalar, Rölöve üzerine işlenir.
Analitik Rölöve’de, malzeme, dönem ve bozulmaların görsel olarak farklı renkler, tarama, vb.
kullanılarak ifade edilmesine Haritalama (Mapping) denir. Bu anlatım tekniği, Uygulama
sürecinde, müdahale edilecek alanların belirlenmesinde, kullanılacak malzeme ve tekniklerin
seçiminde ve metraj çıkarılmasında kolaylık sağlayacaktır.
Analitik Rölöve için, yapının varsa ölçekli Rölöve çizimlerinin çıktıları kullanılabileceği gibi;
yerinde çizilen krokiler üzerine tespitler işlenerek, ileride ölçekli çizimlere de aktarılabilir.
31
2.2.1. Kroki Çizimi
Kroki; bir tarihi yapının ölçeksiz olarak elle hazırlanan altlık çizimidir. Kroki çizilirken,
tercihen kareli kağıt ya da milimetrik kağıt kullanılması, orantılı bir çizim yapabilmeyi
kolaylaştırmaktadır (Resim 2.5).
Kroki, orta sertlikte (tercihen HB), kurşun ya da uçlu kalemlerle çizilmelidir. Kalemin fazla
sert olması çizmeyi ve hatalı çizgileri silmeyi zorlaştırmakta; fazla yumuşak olması ise
çizimin dağılarak kirlenmesine yol açmaktadır.
Resim 2.5: Kroki çizerken kullanılacak malzemeler
(sert altlık, kareli/milimetrik kağıt, kurşun kalem, silgi)
Krokide, çizilen elemanların orantılı olmasına ve çizimin notlarla zenginleştirilmesine dikkat
edilmelidir (Şekil 2.5; 2.6). Kroki, üzerine gerekli tüm tespitleri işleyebilmek üzere, yeterli
detayda çizilmelidir. Kroki çizimi, serbest el çizim yapabilme yeteneğinizi de
geliştirmektedir.
32
Şekil 2.5: Plan Krokisi
Şekil 2.6: Kesit Krokisi
33
Kroki çiziminde, kağıdın tercihen sağ üst köşesine;
- Yapının adı,
- Krokisi çizilen alan/kısmın adı,
- Krokinin yapıldığı tarih,
- Krokiyi çizen kişi(ler)in adı yazılmalıdır (Şekil 2.7).
Şekil 2.7: Kroki örnekleri
34
2.2.2. Lejant Hazırlama
Lejant; bir çizim paftasında yer alan açıklama notlarına verilen genel isimdir (Şekil 2.8).
Lejant yardımıyla, çizimde gösterilmek istenen konu grafik olarak anlatılabilmektedir.
Şekil 2.8: Bir lejant örneği (Pervititch Haritaları)
Lejant hazırlanırken, öncelikle paftada ele alınan konunun alt başlıkları, maddeler halinde
sıralama yapılır (Şekil 2.9). Ardından, konunun her alt başlığı için farklı bir tarama türü ya da
renk kullanılabilir (Şekil 2.10; Resim 2.6).
Konu: İşlev Analizi
Alt başlıklar:
 Konut
 Ticaret
 Eğitim
 Sanayi
 Dini yapı
Konu: Korunmuşluk Durumu Analizi
Alt başlıklar:
 Çok İyi
 İyi
 Orta
 Kötü
 Harabe
35
Şekil 2.9: Konuyu alt başlıklarına ayırma örnekleri
Şekil 2.10: Örnek tarama türleri
Resim 2.6: Renkli boya kalemleri
Çizim paftasının içeriğine göre, lejandın türü ve içeriği de farklılaşmaktadır. Örnek olarak, bir
mahalledeki yapıların kat sayılarını göstermek üzere hazırlanmış bir vaziyet planı paftasında;
lejant, görülen kat adetlerine göre hazırlanır. Ya da Dönem Tespiti yapılacaksa görülen her bir
dönemi içeren bir lejant hazırlanarak paftaya yerleştirilir.
36
2.2.3. Analitik Rölöve Paftası Hazırlama
Analitik Rölöve; çalışılan tarihi yapı ya da yapı grubuna ilişkin “Dönem”, “Malzeme” ve
“Hasar” tespitlerini içermektedir:
2.2.3.1. Dönem Tespiti (Kronolojik Analiz)
Üzerinde çalışılan yapı ya da yapı grubundaki özgün ve sonraki “dönem izlerini ve
dağılımını” gösterir. Böylece, plan, kesit ve görünüş çizimleri üzerinde, yapının hangi
bölümlerinin özgün olduğu, hangi bölümlerinin başka bir dönemde eklendiği anlaşılabilir.
Öncelikle, yapıda ayırt edilebilen tarihsel dönemleri içeren bir lejant hazırlanır (Şekil 2.11):
Şekil 2.11: Dönem Tespiti için hazırlanan lejant örneği
Ardından, rölöve çiziminin uygun bir köşesine lejant yerleştirilir. Yapıda daha önce yapılan
tespitlere göre, çizimdeki elemanlar uygun renk ya da tarama ile işaretlenir (Şekil 2.12). Bu
işlem, elde ya da bilgisayar ortamında yapılabilir.
Şekil 2.12: Analitik Rölöve - Dönem Tespiti paftası örneği
37
2.2.3.2. Malzeme Tespiti
Üzerinde çalışılan yapı ya da yapı grubundaki “malzeme türlerini ve dağılımını” gösterir.
Böylece, plan, kesit ve görünüş çizimleri üzerinde, yapının hangi bölümlerinde hangi tür
malzemenin kullanıldığı rahatlıkla anlaşılabilir.
Öncelikle, yapıda görülen malzeme türlerinin her birini maddeler halinde içeren bir lejant
hazırlanır (Şekil 2.13; Resim 2.7):
Şekil 2.13: Malzeme Tespiti için hazırlanan lejant örnekleri
Malzeme türleri, her yapıda farklı bir dağılım gösterir ve her yapı için özel olarak hazırlanır.
Lejantta, mümkün olduğu kadar malzemeye uygun renklerin seçimine dikkat edilmesi faydalı
olur.
Örnek olarak; ahşap için sarı-kahverengi tonları, pişmiş topraktan yapılan kiremit, tuğla gibi
malzemeler için kırmızı-kahverengi tonları gibi. Çizimin içeriğine göre, diğer malzemelerin
birbiriyle karıştırılmaması için farklı renklerin tonları da seçilebilir.
38
DEMİR
ÇİNİ
AHŞAP
ÇİMENTOLU
HARÇ
MERMER
Resim 2.7: Malzeme türlerinden örnekler
Ardından, rölöve çiziminin uygun bir köşesine lejant yerleştirilir. Yapıda daha önce yapılan
tespitlere göre, çizimdeki elemanlar uygun renk ya da tarama ile işaretlenir (Şekil 2.14; 2.15;
2.16). Bu işlem, elde ya da bilgisayar ortamında yapılabilir.
Şekil 2.14: Analitik Rölöve - Malzeme Tespiti paftası örneği (Plan)
39
Şekil 2.15: Analitik Rölöve - Malzeme Tespiti paftası örneği (Kesit)
Şekil 2.16: Analitik Rölöve - Malzeme Tespiti paftası örneği (Görünüş)
40
2.2.3.3. Hasar Tespiti
Üzerinde çalışılan yapı ya da yapı grubundaki “bozulmaların türlerini, derecelerini ve
dağılımını” gösterir. Böylece, plan, kesit ve görünüş çizimleri üzerinde, yapının hangi
bölümlerinin hangi türde hasara maruz kaldığı rahatlıkla anlaşılabilir.
Hasar Tespiti paftası; Dönem ve Malzeme tespitleri ile benzer şekilde hazırlanmaktadır (Şekil
2.17).
Hasar Tespiti yapabilmek için gerekli teknik bilgiler ve işlem basamakları, “Taş
Bozulmalarını Teşhis Etme” başlıklı eğitim modülünde ayrıntılı olarak anlatılmaktadır; bu
nedenle burada yalnızca tanımı ve içeriği belirtilmiştir (bkz. “Taş Bozulmalarını Teşhis Etme”
modülü).
Şekil 2.17: Analitik Rölöve - Hasar Tespiti paftası örneği (Plan)
41
UYGULAMA FAALİYETİ
Öğrenmiş olduğunuz bilgilerle, mevcut bir eserde belgeleme işlemlerini nasıl
yapacağınızı görmek ve örnek bir Analitik Rölöve çalışması yapabilmek için, bulunduğunuz
çevrede ziyaret edebileceğiniz bir tarihi yapı ya da yapı grubu belirleyiniz.
Uygulama 1: DÖNEM TESPİTİ için, aşağıdaki uygulama aşamalarını gerçekleştiriniz:
İşlem Basamakları
Öneriler
 Üzerinde çalışabileceğiniz bir tarihi yapı
seçiniz.

Kroki çizerken orta sertlikte (tercihen
HB) kurşun veya uçlu kalem
kullanınız.
Tükenmez
kalem
kullanmayınız.

Krokinin nereye ait
yazmayı unutmayınız.

Rölöve çizimini bulsanız bile, yapıda
kendi krokinizi çiziniz. Kroki
çizmek, yapıyı anlamanızı ve tespit
etmenizi kolaylaştıracaktır. Aynı
zamanda
serbest
el
çizim
yeteneğinizi de geliştirecektir.

Krokinin yeterli ayrıntıda olmasına
özen gösteriniz.

Hangi duvarın ek olduğunu tespit
etmek için, tavan planlarında kesinti
olup olmadığına bakabilirsiniz.
 Yapıyla ilgili araştırma yapınız.
 Alan
çalışmasında
kullanabileceğiniz
malzemeleri alarak yapıya gidiniz.
(A4 boyutunda sert bir altlık, kareli ya da
milimetrik kağıt, kurşun kalem, silgi,
fotoğraf makinesi ve boya kalemleri)
Ek Duvar
42
olduğunu
 Varsa yapının daha önce hazırlanmış
rölöve çizimlerini de yanınıza alınız.
 Krokinin üzerine küçük notlar ve
açıklamalar yazabilirsiniz.
 Yapıya ilişkin en az bir Plan, Kesit ya da
Görünüş krokisi çiziniz.
 Yapıdaki dönemleri tam olarak ayırt
edemiyorsanız
öğretmeninize
danışarak yardım alabilirsiniz. Bu
esnada kendi tespitlerinizi “özgün” ve
“ek” olarak iki genel başlık altında da
toplayabilirsiniz.
 Krokinin sağ üst köşesine, Şekil 2.8’deki
gibi, yapının adını, krokisi çizilen
kısım/alanın adını, tarihi ve adınızı yazınız.
 Dönem Tespiti için, aşağıdaki örnekte
olduğu gibi, lejant maddelerini belirleyiniz.
 Yapıyla ilgili daha önce yapılmış
herhangi bir belgeleme çalışması varsa
incelemeniz faydalı olacaktır.
 Pafta oluştururken, çizimi ve lejandı
içine alan bir çerçeve hazırlayınız.
Pafta düzenini tasarlarken, yapı ve
hazırlayanlar ile ilgili bir antete de
mutlaka yer veriniz. Antet, çizime
göre, yatay veya düşey olabilir.
 Her madde için ayrı bir renk ya da tarama
belirleyiniz (Şekil 2.11; 2.12).
 Dönem Tespiti için gerekli incelemenizi
yaparak krokinin üzerine not ediniz.
 Tespit
edebildiğiniz
elemanlarını işaretleyiniz.
özgün
 Ek olduğunu tespit ettiğiniz
elemanlarını işaretleyiniz.
yapı
yapı
 Çalışmanızı temiz bir pafta haline getiriniz.
 Çalıştığınız alanla ilgili tespitlerinizi
çektiğiniz fotoğraflarla destekleyiniz.
 Çalışmayı öğretmeninizle kontrol ediniz.
43
UYGULAMA FAALİYETİ
Öğrenmiş olduğunuz bilgilerle, mevcut bir eserde belgeleme işlemlerini nasıl
yapacağınızı görmek ve örnek bir Analitik Rölöve çalışması yapabilmek için, bulunduğunuz
çevrede ziyaret edebileceğiniz bir tarihi yapı ya da yapı grubu belirleyiniz.
Uygulama 2: MALZEME TESPİTİ için, aşağıdaki uygulama aşamalarını gerçekleştiriniz:
İşlem Basamakları
Öneriler
 Üzerinde çalışabileceğiniz bir tarihi yapı
seçiniz.

Kroki çizerken orta sertlikte (tercihen
HB) kurşun veya uçlu kalem
kullanınız.
Tükenmez
kalem
kullanmayınız.

Krokinin nereye ait olduğunu yazmayı
unutmayınız.

Rölöve çizimini bulsanız bile, yapıda
kendi krokinizi çiziniz. Kroki çizmek,
yapıyı anlamanızı ve tespit etmenizi
kolaylaştıracaktır.
Aynı
zamanda
serbest el çizim yeteneğinizi de
geliştirecektir.

Krokinin yeterli ayrıntıda olmasına
özen gösteriniz.

Krokinin üzerine küçük notlar ve
açıklamalar yazabilirsiniz.

Yapıdaki her malzemeyi tam olarak
isimlendiremiyorsanız öğretmeninize
danışarak yardım alabilirsiniz.

Yapıyla ilgili daha önce yapılmış
herhangi bir belgeleme çalışması varsa
incelemeniz faydalı olacaktır.

Malzeme türlerini mümkün olduğu
kadar ayırmaya çalışınız. Örneğin,
tuğla yerine mümkünse harman tuğlası,
dörtgen tuğla ya da sıva yerine
çimentolu sıva, kireçli sıva gibi
ayrımları yapmanız faydalı olur.
 Yapıyla ilgili araştırma yapınız.
 Alan
çalışmasında
kullanabileceğiniz
malzemeleri alarak yapıya gidiniz.
(A4 boyutunda sert bir altlık, kareli ya da
milimetrik kağıt, kurşun kalem, silgi,
fotoğraf makinesi ve boya kalemleri)
44
 Varsa yapının daha önce hazırlanmış
rölöve çizimlerini de yanınıza alınız.
 Yapıya ilişkin en az bir Plan, Kesit ya da
Görünüş krokisi çiziniz.
 Krokinin sağ üst köşesine, Şekil 2.8’deki
gibi, yapının adını, krokisi çizilen
kısım/alanın adını, tarihi ve adınızı yazınız.
 Malzeme Tespiti için, aşağıdaki örnekte
olduğu gibi, lejant maddelerini belirleyiniz.
 Her madde için ayrı bir renk ya da tarama
belirleyiniz (Şekil 2.11; 2.12).
 Malzeme Tespiti için gerekli incelemenizi
yaparak krokinin üzerine not ediniz.
 Tespit edebildiğiniz malzeme türlerini
çizim üzerinde uygun renk ya da tarama ile
işaretleyiniz.
 Çalışmanızı temiz bir pafta haline getiriniz.
 Çalıştığınız alanla ilgili tespitlerinizi
çektiğiniz fotoğraflarla destekleyiniz.
 Çalışmayı öğretmeninizle kontrol ediniz.
45

Pafta oluştururken, çizimi ve lejandı
içine alan bir çerçeve hazırlayınız.
Pafta düzenini tasarlarken, yapı ve
hazırlayanlar ile ilgili bir antete de
mutlaka yer veriniz. Antet, çizime
göre, yatay veya düşey olabilir.
KONTROL LİSTESİ
Uygulama faaliyetinde yapmış olduğunuz çalışmayı, değerlendirme ölçeğinde verilen
performans testine göre değerlendiriniz.
PERFORMANS TESTİ
Dersin adı
Taş Restoratörü
Amaç
Tarihi Eserlerde Belgeleme
Adı – Soyadı
Yapmayı öğrenmek
Analitik
Rölöve
Paftası
Numarası
hazırlamak
Konu
Öğrencinin
Değerlendirme Ölçütleri
1
Seçtiğiniz yapıyla ilgili araştırma yaptınız mı?
2
Kroki için gerekli malzemeleri hazırladınız mı?
3
Yapıda alan çalışması yaptınız mı?
4
5
6
EVET
HAYIR
Yapının daha önce yapılmış bir rölöve çizimini bulabildiniz
mi?
Yapıda en az bir plan, kesit ya da görünüş krokisi çizdiniz
mi?
Krokinin üzerine yapının adını, krokinin adını, tarihi ve
kendi adınızı not ettiniz mi?
7
Dönem Tespiti için lejant maddelerini çıkardınız mı?
8
Her madde için ayrı bir renk ya da tarama belirlediniz mi?
9
Hangi yapı elemanlarının özgün olduğunu işaretlediniz mi?
10
Hangi yapı elemanlarının ek olduğunu işaretlediniz mi?
11
Antetli bir “Dönem Tespiti” paftası hazırladınız mı?
12
Malzeme Tespiti için lejant maddelerini çıkardınız mı?
13
Her madde için ayrı bir renk ya da tarama belirlediniz mi?
14
Çizim üzerinde malzeme türlerini işaretlediniz mi?
15
Antetli bir “Malzeme Tespiti” paftası hazırladınız mı?
Yapmış olduğunuz değerlendirme sonunda eksiğiniz varsa faaliyete dönerek ilgili
konuyu tekrarlayınız. Tespitlerinizi arkadaşlarınız ve öğretmeninizle paylaşınız.
46
ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME
Bu faaliyette kazandığınız bilgileri aşağıdaki soruları cevaplandırarak değerlendiriniz
Aşağıdaki cümlelerin sonunda boş bırakılan parantezlere, cümlelerde verilen bilgiler doğru ise
D, yanlış ise Y yazınız.
1.
Belgeleme, yalnızca proje hazırlanırken bir kez yapılır.
( ) DOĞRU ( )YANLIŞ
2.
Korumada, üzerinde çalışılan her konu kendine özgü bir kapsamda ele alınmalıdır.
( ) DOĞRU ( )YANLIŞ
3.
Araştırma raspası ya da kazısından sonra tekrar belgeleme yapılmasına gerek yoktur.
( ) DOĞRU ( )YANLIŞ
4.
Kroki; bir tarihi yapının ölçeksiz olarak elle hazırlanan altlık çizimidir.
( ) DOĞRU ( )YANLIŞ
Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerlere doğru sözcükleri yazınız.
5.
Rölöve – Restitüsyon – Restorasyon Projesi hazırlama esasları, …………………
…………………………….. ile ayrıntılı olarak tanımlanmıştır.
6.
Araştırma kazısı yapılması gibi teknik araştırma yöntemleri, ………………………
………………………………… izni ile uygulanmalıdır.
7.
Yapıya zarar vermeden, yapı hakkındaki belgeleme için gerekli bilgilerin elde
edilmesinde kullanılan teknikler ……………………………….. olarak adlandırılır.
8.
Analitik rölöve, bir eserdeki farklı dönem izleri, malzeme cinsleri ve bozulmalar gibi
tespitlerin çizimlere …………. ya da ………..…. ile işlenmesiyle elde edilir.
Aşağıdaki soruları dikkatlice okuyunuz ve doğru seçeneği işaretleyiniz.
9.
Analitik rölöve için aşağıdaki ifadelerden hangisi doğru değildir?
A) Hasar durumlarını göstermek için kullanılır.
B) Farklı dönemlerde yapılan eklentileri göstermek için kullanılır.
C) Mal sahiplerinin değişimini göstermek için kullanılır.
D) Yapı malzemelerindeki çeşitliliği göstermek için kullanılır.
10. Kroki hazırlanırken hangisinin yapılmasına gerek yoktur?
A) Tarihi yazma
B) Orantılı çizim yapma
C) Ölçü alma
D) Mekanların adını yazma
47
11. Hangisi Malzeme Tespiti’nde gösterilmez?
A) Harman tuğlaları
B) Kırık tuğlalar
C) Döşeme tuğlaları
D) Kiremitler
12. Hangisi Hasar Tespiti’nin konularından biri değildir?
A) Çatlaklar
B) Bitki oluşumları
C) Paslanma
D) Mimari üslup
Aşağıdaki maddelerden doğru olanları işaretleyiniz.
13. Hangileri araştırma yaparken başvurulabilecek kaynaklardandır?
A. Fotoğraf albümleri ( )
B. Bildiri kitapları ( )
C. Mimarlık dergileri ( )
D. Eski haritalar ( )
E. Sanat ansiklopedileri ( )
F. Söyleşiler ( )
G. Köşe yazıları ( )
DEĞERLENDİRME
Cevaplarınızı cevap anahtarıyla karşılaştırınız. Yanlış cevap verdiğiniz ya da cevap
verirken tereddüt ettiğiniz sorularla ilgili konuları faaliyete geri dönerek tekrarlayınız.
Cevaplarınızın tümü doğru ise “Modül Değerlendirme”ye geçiniz.
48
MODÜL DEĞERLENDİRME
Aşağıda verilen değerlendirme ölçeğine göre, kazandığınız yeterliği ölçebilirsiniz.
PERFORMANS TESTİ
Dersin adı
Taş Restoratörü
Öğrencinin
Amaç
Tarihi eserlerde tespit ve belgeleme
yapmayı öğrenmek
Envanter Fişi doldurabilmek ve Analitik Rölöve paftası hazırlayabilmek
Adı –
Soyadı
Konu
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
Numarası
Değerlendirme Ölçütleri
Korunması gerekli kültür varlıklarının neler olduğunu
öğrendiniz mi?
Anıt ve Sit arasındaki farkı anladınız mı?
Otantiklik ölçütlerinin neler olduğunu öğrendiniz mi?
Bir tarihi yapı seçerek Envanter Fişi doldurdunuz mu?
Yapıda tespit ve inceleme yaptınız mı?
Envanter fişinde eksik bıraktığınız ya da emin olamadığınız
maddeler için tekrar araştırma ve inceleme yaptınız mı?
Tarihi
yapıyı
korunmuşluk
durumu
açısından
değerlendirebildiniz mi?
8.
Yapı hakkında yeterince kaynağa ulaşabildiniz mi?
9.
Belgelemenin amacını ve önemini anladınız mı?
9.
Araştırma yöntemlerini ve kaynaklarını kavrayabildiniz mi?
10.
Analitik Rölöve’nin nelerden oluştuğunu anladınız mı?
11.
Bir yapı seçerek Analitik Rölöve için tespitler yaptınız mı?
12.
Yapıda en az bir kroki çizdiniz mi?
13.
Lejant oluşturdunuz mu?
14.
Dönem Tespiti paftası hazırladınız mı?
15.
Malzeme Tespiti paftası hazırladınız mı?
EVET
HAYIR
DEĞERLENDİRME
Cevaplarınızı cevap anahtarıyla karşılaştırınız. Yanlış cevap verdiğiniz ya da cevap
verirken tereddüt ettiğiniz sorularla ilgili konuları faaliyete geri dönerek tekrarlayınız.
Cevaplarınızın tümü doğru ise bir sonraki modüle geçmek için öğretmeninize başvurunuz.
49
EKLER
1. VENEDİK TÜZÜĞÜ
Venedik Tüzüğü (ICOMOS, 1964)
Venice Charter
Tanımlar
MADDE 1
Tarihi anıt kavramı sadece bir mimari eseri içine almaz, bunun yanında belli bir uygarlığın,
önemli bir gelişmenin, tarihi bir olayın tanıklığını yapan kentsel ya da kırsal bir yerleşmeyi de
kaplar. Bu kavram yalnız büyük sanat eserlerini değil, ayrıca zamanla kültürel anlam
kazanmış daha basit eserleri de kapsar.
MADDE 2
Anıtların korunması ve onarımı için, mimari mirasın incelenmesine ve korunmasına yardımcı
olabilecek bütün bilim ve tekniklerden yararlanılmalıdır.
Amaç
MADDE 3
Anıtların korunmasında ve onarılmasındaki amaç, onları bir sanat eseri olduğu kadar bir tarihi
belge olarak da korumaktır.
Koruma
MADDE 4
Anıtların korunmasındaki temel tutum korumanın kalıcı olması, devamlılığının sağlanmasıdır.
MADDE 5
Anıtların korunması, her zaman onları herhangi bir yararlı toplumsal amaç için kullanmakla
kolaylaştırılabilir. Bunun için bu çeşit bir kullanma arzu edilir, fakat bu nedenle yapının planı
ya da süslemeleri değiştirilmemelidir. Ancak bu sınırlar içinde yeni işlevin gerektirdiği
değişiklikler tasarlanabilir ve buna izin verilebilir.
MADDE 6
Anıtın korunması, ölçeği dışına taşmamak şartıyla çevresinin de bakımını içine almalıdır.
Eğer geleneksel ortam varsa, olduğu gibi bırakılmalıdır. Kütle ve renk ilişkilerini değiştirecek
hiçbir yeni eklentiye, yok etmeye, ya da değiştirmeye izin verilmemelidir.
MADDE 7
Bir anıt tanıklık ettiği tarihin ve içinde bulunduğu ortamın ayrılmaz bir parçasıdır. Anıtın
tümünün ya da bir parçasının başka bir yere taşınmasına anıtın korunması bunu gerektirdiği,
ya da çok önemli ulusal veya uluslararası çıkarların bulunduğu haller dışında izin
verilmemelidir.
50
MADDE 8
Anıtın tamamlayıcı unsurları sayılan heykel, resim gibi süslemeleri, ancak bunları korumanın
başka çaresi yoksa yerlerinden kaldırılabilir.
Onarım
MADDE 9
Onarım uzmanlık gerektiren bir iştir. Amacı, anıtın estetik ve tarihi değerini korumak ve
ortaya çıkarmaktır. Onarım kendine temel olarak aldığı orijinal malzeme ile güvenilir
belgelere saygıyla bağlıdır. Faraziyenin başladığı yerde onarım durmalıdır; yapılması gerekli
herhangi bir eklemenin mimari kompozisyondan farkı anlaşılabilmeli ve gününün damgasını
taşımalıdır. Herhangi bir onarım işine başlamadan önce ve bittikten sonra, anıtın arkeolojik ve
tarihi bir incelemesi yapılmalıdır.
MADDE 10
Geleneksel tekniklerin yetersiz kaldığı yerlerde, koruma ve inşa için bilimsel verilerle ve
deneylerle geçerliliği saptanmış herhangi modern bir teknik kullanılarak anıt
sağlamlaştırılabilir.
MADDE 11
Anıta mal edilmiş farklı devirlerin geçerli katkıları saygı görmelidir; zira onarımın amacı “stil
birliği” değildir. Bir anıt üst üste çeşitli devirlerin izlerini taşıyorsa alttaki devirleri açığı
çıkarmak ancak bazı özel hallerde yok edilen malzemenin önemi azsa, açığa çıkarılan
malzeme büyük tarihi, arkeolojik ya da estetik değer taşıyorsa ve korunma durumu böyle bir
davranışı gerekli gösterecek kadar iyi ise haklı çıkarılabilir. İlgili unsurların öneminin
değerlendirilmesi ile ilgili yargıyı ve neyin yok edileceği üzerinde kararı vermek, sadece bu
işi üzerine almış kimseye bırakılamaz.
MADDE 12
Eksik kısımlar tamamlanırken, bütünle uyumlu bir şekilde bağdaştırılmalıdır; fakat bu
onarımın, aynı zamanda artistik ve tarihi tanıklığı yanlış bir şekilde yansıtmaması için,
orijinalden ayırt edilebilecek bir şekilde yapılması gereklidir.
MADDE 13
Eklemelere, ancak yapının ilgi çekici bölümlerine, geleneksel konumuna, kompozisyonuna,
dengesine ve çevresiyle olan bağıntısına zarar gelmediği hallerde izin verilebilir.
Tarihi Yerler
MADDE 14
Anıtların bulundukları yerler, bütünlüğün korunması, sağlıklı kılınıp yaşanır bir şekilde ortaya
konması için özel bir dikkat gerektirir. Böyle yerlerde yapılacak koruma ve onarım
çalışmalarında daha önceki maddelerde açıklanan ilkelerden esinlenmelidir.
51
Kazılar
MADDE 15
Kazılar, 1956 yılında UNESCO tarafından kabul edilmiş arkeolojik kazılarda uygulanması
istenilen uluslararası ilkelerle tanımlanan kararlara ve bilimsel standartlara uygun olarak
yapılmalıdır.
Yıkıntılar korunmalı, mimari unsurların ve buluntuların sürekli olarak korunması için gerekli
önlemler alınmalıdır. Bundan başka anıtın anlaşılmasını kolaylaştıracak ve anlamını hiç
bozmadan açığa çıkartacak her çareye başvurulmalıdır.
Bütün yeniden inşa işlemlerinden peşinen (a priori) vazgeçilmelidir. Yalnız anastilosis’e, yani
mevcut fakat birbirinden ayrılmış parçaların bir araya getirilmesine izin verilebilir.
Birleştirmekte kullanılan madde her zaman ayırt edilebilecek bir nitelikte olmalı ve bu, anıtın
korunmasını sağlamak ve eski haline getirmek için mümkün olduğu kadar az kullanılmalıdır.
Yayın
MADDE 16
Bütün koruma, onarım ve kazı işlerinde her zaman çizim ve fotoğraflarla, açıklık kazanmış
çözüm getirici ve eleştirici raporlar şeklinde kesin belgeler hazırlanmalıdır.
Temizlemenin, sağlamlaştırmanın, yeniden düzenlemenin ve birleştirmenin her safhası
çalışma sırasında ortaya çıkan, tanımlanmış biçimsel ve teknik özellikler göz önünde tutularak
raporda gösterilmelidir. Bu belgeler bir resmi kurumun arşivine konmalı ve araştırmacılar
bundan yararlanabilmelidir. Bu raporların yayınlanması tavsiye edilir.
(Çeviri: Prof. Dr. Cevat ERDER
Venedik Tüzügü Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 24 Eylül 1967 tarih
ve 3674 sayılı kararı ile kabul edilmiştir.)
52
2. AMSTERDAM BİLDİRGESİ
Amsterdam Bildirgesi (1975)
1975 Avrupa Mimarlık Mirası yılını taçlandıran ve Avrupa'nın tüm ülkelerinin delegelerinden
oluşan Amsterdam Kongresi, Avrupa'nın benzersiz mimarlığının tüm halklarının ortak mirası
olduğunun bilincini taşıyan ve korunması için üye devletlerin aralarında ve diğer Avrupa
hükümetleriyle birlikte çalışma isteklerini bildiren Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nce
yürürlüğe konulan Karta'yı sevinçle karşılamaktadır. Kongre, Avrupa mimarlık mirasının tüm
dünyanın kültürel mirasının bütünleyici bir parçası olduğunu onaylamaktadır ve bu yılın
Temmuz ayında Helsinki'de benimsenen Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Kongresi Sonuç
Yasası'nca öngörülen kültürel alanda işbirliği ve alışverişi teşvik amacıyla karşılıklı
yüklenilen sorumluluğu büyük bir memnuniyetle izlemiştir.
Bu şekilde, Kongre aşağıdaki temel düşünceleri vurgulamaktadır:
a. Avrupa'nın mimarlık mirası, paha biçilmez kültürel değerinin yanı sıra, halklarına ortak
tarihlerinin ve geleceklerinin bilincini aşılamaktadır. Bu nedenle yaşatılması çok önemlidir.
b. Mimarlık mirası yalnız üstün nitelikli tek yapılan ve çevrelerini değil, tarihsel ve kültürel
özelliği olan tüm kentsel ve kırsal alanları içerir.
c. Bu hazineler tüm Avrupa halklarının ortak varlığı olduğundan, bu halklar ihmal, kasıtlı
yıkım, düzensiz yeni yapılaşma ve aşırı trafik gibi gittik, gittikçe artan tehlikelere karşı, onları
korumak için ortak bir sorumluluğa sahiptirler,
d. Mimarlık ürünlerinin korunması marjinal bir sorun olarak değil, kent ve ülke planlamasının
ana hedefi olarak ele alınmalıdır,
e. En önemli planlama kararlarını alan yerel yetkililerin mimarlık mirasının korunmasında
özel bir sorumluluğu vardır ve fikir ve bilgi alışverişi yaparak birbirlerine yardımcı
olmalıdırlar.
f. Eski alanların sağlıklılaştırılması olanak ölçüsünde, bölge sakinlerinin toplumsal
kompozisyonunda köklü bir değişiklik gerektirmeyecek şekilde tasarlanmalı ve
uygulanmalıdır. Kamu kaynaklarınca gerçekleştirilen restorasyon çalışmalarının sağladığı
yararlardan tüm toplum kesimleri pay almalıdır.
g. Gerekli yasal ve yönetimsel önlemler tüm ülkelerde güçlendirilmeli ve daha etkin
kılınmalıdır.
h. Mimarlık veya tarih açısından önemli binaların ve yörelerin restorasyon, uygulama ve
bakım giderlerinin karşılanmasına katkıda bulunmak için yerel yönetimlere parasal yardım
53
sağlanmalı, aynı biçimde özel mülk sahiplerine de parasal destek ve devletten yardım
sunulmalıdır.
i. Mimarlık mirası ancak, halk ve özellikle de genç kuşak onun değerini bilirse yaşayacaktır.
Bu nedenle her düzeydeki eğitim programları bu konuya artan bir ilgi göstermek zorundadır.
j. Kamunun ilgisini uyandırmaya yardımcı olacak uluslararası, ulusal ve yerel bağımsız
örgütler yüreklendirilmelidir.
k. Bugünün yeni yapıları yarının mirası olacağından, çağdaş mimarlığa yüksek kaliteli olması
için her türlü çaba gösterilmelidir.
Avrupa Mimarlık Mirası Kartası'nda Bakanlar Komitesi'nin belirttiği gibi, üye devletlerin
dayanışma ruhu içinde birbirini tutan politikalar izleyeceğini garanti altına almak Avrupa
Konseyi'nin sorumluluğundadır. Bu nedenle tüm Avrupa ülkelerinde mimarlık ürünlerinin
korunması için gösterilen aşamalar deneyim alışverişini özendirecek biçimde periyodik
raporlar halinde sunulmalıdır. Kongre hükümetleri, parlamentoları, ruhani ve kültürel
kuruluşları, profesyonel enstitüleri, ticari, endüstriyel ve bağımsız birlikleri ve tüm
vatandaşları bu bildirinin hedeflerini tüm güçleriyle desteklemeye ve bunların uygulanmasını
sağlamak için her türlü çabayı göstermeye çağırmaktadır.
Avrupa'nın yeri doldurulmaz mimarlık mirası, şimdi ve gelecekte tüm halklarının
yaşamlarının zenginleştirilmesi için ancak bu yolla yaşatılabilir.
Kongre tartışmalar sonucu ortaya çıkan sonuç ve önerilerini aşağıda sunmaktadır. Yeni bir
koruma politikası ve bütünleşik koruma uygulanmazsa, toplumumuz çok yakında geleneksel
çevresini oluşturan yapı ve sit mirasının çoğunu yitirmiş olduğunu görecektir. Koruma bugün
tarihi park ve bahçelerin yanı sıra, tarihi kentler, kentlerin eski mahalleleri ve geleneksel
karakteri olan kent ve köyler için de gereklidir. Bu mimarlık ürünlerinin korunması en
büyüğünden en alçak gönüllülerine kadar, günümüz yapılarını da unutmadan, kültürel değer
taşıyan tüm yapıları çevreleriyle birlikte kapsayan geniş bir perspektif içinde görülebilir.
Mimarlık mirasının önemi ve onu koruma tartışmaları artık çok daha açıklıkla biliniyor. Ani
toplumsal değişikliklere karşı bireylerin kimliklerini bulmalarına olanak veren çevreleri
korumak, ya da yaşatmak zorundaysak, tarihsel sürekliliği korumamızın gerektiği kabul
edilmelidir.
Çağdaş kent planlamasında eski kentlerin kentsel dokusunu karakterize eden insan ölçeğini,
kapalı mekânları, işlevlerin etkileşimini ve toplumsal ve kültürel değişkenliği geri getirmek
için bir çaba vardır. Fakat aynı zamanda eski yapıların korunmasının günümüz toplumunun
ana ilgilerinden biri olarak kaynak tasarrufu ve israfın önlenmesine de katkıda bulunduğunun
farkına varılmıştır. Tarihi yapılara çağdaş yaşamın gerekleriyle ilişkili yeni işlevler
verilebileceği gösterilmiştir. Dahası, koruma, yetenek ve becerilerini yaşatıp geleceğe
aktarmak zorunda olan sanatçı ve yüksek nitelikli zanaatçılara da gereksinme yaratmaktadır.
Mevcut yerleşmelerin iyileştirilmesi aynı zamanda, tarımsal alanlara daha az el uzatılmasına
ve koruma politikasının çok önemli bir üstünlüğü olarak, nüfus hareketlerini önlemeye, ya da
54
büyük ölçüde azaltmaya da yardımcı olur. Tüm bu nedenlerle, mimarlık mirasının korunması
için yapılan tartışmalar bugün her zamankinden daha güçlüdür. Bununla beraber sağlam ve
kalıcı bir temele oturtulmalı ve böylece esaslı bir araştırma konusu haline getirilerek tüm
eğitimsel ve kültürel gelişim programlarının parçası olmalıdır.
Mimarlık mirasının korunması kentsel ve bölgesel planlamanın baş hedeflerinden biridir.
Mimarlık mirasının korunması, yakın geçmişte sık sık olduğu gibi, ikincil bir kaygı, ya da
anlık eylemler gerektiren bir çalışma gibi ele alınmak yerine, kentsel ve bölgesel planlamanın
bütünleyici bir parçası haline gelmelidir. Yani korumacılarla planlama sorumluları arasında
sürekli bir diyalog kaçınılmazdır.
Plancılar tüm alanların ayni olmadığını ve bu nedenle de kendi özel niteliklerine göre ele
alınmak zorunda olduklarının bilincinde olmalıdırlar. Mimarlık mirasının estetik ve kültürel
değerlerinin gerektirdiklerinin bilinmesi eski mimarlık kompleksleri için özel hedef ve
planlama kurallarının benimsenmesine yol açmalıdır.
Sıradan planlama yönetmeliklerini ve tarihsel yapıları koruma amaçlı özel kuralları, birbirine
uyarlamaksızın, yalnızca birlikte uygulamak yeterli değildir. Gereken bütünleşmeyi olası
kılmak için, çevrelerindeki koruma bölgelerini de belirleyerek, yapıların, mimarlık
komplekslerinin ve sitlerin envanterlerini hazırlamak şarttır. Bu envanter, koruma değeri
taşıyan yapı ve bölgelere kişilerin dikkatini çekmek amacıyla, özellikle de kent ve ülke
planlamasından sorumlu bölgesel ve yerel yetkili ve görevlilere ulaştırılmalıdır. Böyle bir
envanter, mekân yönetimindeki esaslı bir niteliksel öğe olarak koruma için gerçekçi bir temel
oluşturacaktır.
Bölgesel planlama politikası, mimarlık mirasının korunmasını hesaba katmalı ve ona katkıda
bulunmalıdır. Bu, özellikle nüfus azalmasını denetlemek ve dolayısıyla eski yapıların
bozulmasını önlemek amacıyla, yeni etkinliklerin ekonomik çöküntü içinde bulunan
bölgelerde yerleşmesini teşvik edebilir. Buna ek olarak, kent çevresindeki alanların gelişim
kararları eski mahallelerin üzerindeki baskıyı hafifletecek bir biçimde yönlendirilebilir;
burada ulaşım ve çalışma politikaları, birde kentsel etkinliklerin odak noktalarının daha iyi bir
dağılımının sağlanması, mimarlık mirasının korunması üzerinde önemli bir etki oluşturabilir.
Kalıcı bir koruma politikasının eksiksiz gelişmesi yerel kültürlerin dikkate alınmasının yanı
sıra, geniş çaplı bir merkezden uzaklaştırma önlemi de gerektirir. Bu planlama kararının
alındığı tüm düzeylerde (merkezi, bölgesel, yerel) koruma çalışmalarından sorumlu kişiler
bulunması gerektiği anlamına gelir. Bununla birlikte, mimarlık mirasının korunması sadece
uzmanlara ait bir konu olmamalıdır. Kamuoyu desteği şarttır. Halk eksiksiz ve yansız bilgi
alarak, envanterlerin oluşturulmasından kararların hazırlanmasına kadar, işin her aşamasında
gerçekten de rol almalıdır.
Son olarak, mimarlık mirasının korunması, niteliksel ölçütlere ve doğru oranlara hak ettiği
önemi veren ve çok sık olarak kısa vadeli kaygılar, teknolojiye dar görüşlü bir yaklaşım, yani
kısaca modası geçmiş bir bakışın hâkim olduğu seçenek ve hedefleri bundan sonra
reddedebilme olanağı sağlayacak olan yeni, uzun vadeli bir yaklaşım özelliği taşımak
zorundadır.
55
Bütünleşik koruma yerel yetkililerin sorumluluğunu da kapsar ve yurttaşların katılımını
gerektirir.
Yerel yetkililerin mimarlık mirasının korunmasında özel ve yaygın sorumlulukları olmalıdır.
Bütünleşik koruma ilkelerini uygularken, kentsel ve kırsal topluluklardaki mevcut toplumsal
ve fiziksel gerçeklerin sürekliliğini de hesaba katmak zorundadırlar. Gelecek geçmişin
pahasına kurulamaz ve kurulmamalıdır.
İnsan yapısı çevreye akıllı, duyarlı ve ekonomik bir saygıyla yaklaşan böyle bir politikayı
uygulamak için yerel yetkililer;
- Kentsel ve kırsal dokuyu, onların yapısını, karmaşık işlevlerini, inşa edilmiş ve açık
mekanların mimarlık ve mekânsal özelliklerini konu alan bir çalışmayı temel olarak
kullanmalı;
- Yapılara, onların karakterine, saygı göstermeyi ihmal etmeden çağdaş yaşamın gereklerine
uyan işlevler vermeli; böylece yaşatılmalarını garanti altına almalı;
- (Eğitimsel, yönetimsel ve tıbbi) kamu hizmetlerinin gelişimi üzerinde yapılan uzun vadeli
incelemelerin, aşırı boyutların bunların nitelik ve etkinliklerini zedelediğini gösterdiğini
bilmeli;
- Böyle bir politika için bütçelerin uygun bir bölümünü ayırmalıdırlar. Bu bağlamda,
hükümetlerden özellikle bu cins amaçlar için ayrılmış kaynakların yaratılmasını istemelidirler.
Bireylere ve çeşitli kuruluşlara yerel yönetimlerce verilen karşılıklı ve karşılıksız krediler
onların katılımını ve parasal bağlantılarını canlandırmayı hedef almalıdır;
- Mimarlık mirasını ilgilendiren her türlü konu ile uğraşmak üzere temsilciler atamalı;
- Yapıların o sıradaki kullanıcılarıyla esas sahipleri arasında doğrudan doğruya bağlar
kurulmasını sağlayacak özel, ticari olmayan acenteler kurmalı;
- Restorasyon ve iyileştirme çalışmaları için gönüllü kuruluşların oluşumunu ve etkin
işleyişini kolaylaştırmalıdırlar.
Yerel yönetimler, koruma planları ile ilgilenen grupların görüşlerini araştırmak için
kullandıkları danışma tekniklerini geliştirmeli ve planlamanın ilk aşamalarından itibaren bu
görüşleri hesaba katmalıdırlar. Halkı bilgilendirme çabalarının bir bölümü olarak, yerel
yetkililerin kararlarını açıkça anlaşılır bir dil kullanarak halka sunmalı ve böylece yörede
yaşayanlar bu kararların nedenlerini öğrenip, tartışıp değerlendirebilmelidirler. Halkın
konuları birlikte inceleyebilmesine olanak veren toplantı yerleri sağlanmalıdır.
Bu politikanın bir parçası olarak, halk toplantıları, sergiler, halk oylamaları, iletişim
araçlarının kullanımı gibi yöntemler ve tüm diğer uygun yöntemlerin uygulanması her zaman
başvurulan uygulamalar haline gelmelidir.
Gençlerin çevre sorunlarında eğitilmeleri ve koruma görevlerine katılmaları en önemli
toplumsal gerekliliklerden biridir.
Gruplar ya da bireylerce ileriye sürülen tamamlayıcı öneri veya seçenekler, planlamacıya
önemli bir katkı olarak düşünülmelidir. Yerel yönetimler birbirlerinin deneyimlerinden
yararlanabilirler. Bu nedenle tüm kullanıma açık kurallardan yararlanarak sürekli bir bilgi
alışverişi oluşturmalıdırlar.
56
Herhangi bir bütünleşik koruma politikasının başarıya ulaşması toplumsal etkenlerin göz
önüne alınmasına bağlıdır. Bir koruma politikası aynı zamanda mimarlık mirasının toplumsal
yaşamla bütünleşmesi anlamına da gelir.
Gösterilecek koruma çabası, yalnızca yapıların kültürel değeriyle değil, onların kullanım
değeriyle de ölçülmelidir. Bütünleşik korumanın toplumsal sorunları ancak bu iki değerler
grubu eş zamanlı olarak ele alınırsa halledilebilir.
Mimarlık mirasının bir bölümünü oluşturan bir yapı kompleksinin iyileştirilmesi, mevcut alt
yapı üzerine yeni yapılaşmadan, ya da daha önce gelişmemiş bir alanda yeni bir kompleks
yapılmasından daha ucuza gelebilir. Toplumsal sonuçları oldukça farklı olan bu üç çözümün
maliyetleri karşılaştırıldığında, toplumsal maliyetleri gözden kaçırmamak önemlidir. Bunlar
yalnızca mal sahipleri ve kiracıları değil, o bölgede canlılığı sağlayan ve koruyan zanaatkâr,
tüccar ve yüklenicileri de ilgilendirir.
Kamu yetkilileri restore edilmiş ve iyileştirilmiş bölgelerdeki sakinlerin artan kiraları
ödeyememeleri, orayı terk etmek zorunda bırakılmaları gibi sonuçlar veren serbest piyasa
yasalarını önlemek için, düşük maliyetli yerleşmelerde zaten yaptıkları gibi, ekonomik
etkenlerin etkisini azaltmak üzere araya girmelidirler. Parasal müdahaleler, kira üst
sınırlarının sabitleştirilmesiyle bağlantılı olarak mal sahiplerine yapılacak restorasyon
giderleri yardımı ile, eski ve yeni kiralar arasındaki farkı tümüyle, ya da kısmen karşılayacak
biçimde kiracılara yapılacak para yardımı arasında bir denge oluşturmayı hedef almalıdır.
Halkın programların hazırlanmasına katılmasına olanak tanımak için, onlara bir yandan
korunacak yapıların tarihsel ve mimari değerini anlatarak, diğer yandan da sürekli ve geçici
yeniden yerleşme konusunda tüm ayrıntıları vererek durumu anlamaları için gerekli gerçekler
ortaya konmalıdır.
Bu katılım en önemlisidir çünkü iş artık birkaç öncelikli yapının restore edilmesi değil
bölgelerin tümüyle iyileştirilmesi olayıdır. İnsanların kültürle ilgilenmesini sağlamaya yönelik
bu pratik yöntem, hatırı sayılır bir toplumsal yarar getirecektir.
Bütünleşik koruma yasal ve yönetimsel önlemler alınmasını gerektirir.
Mimari miras kavramı yavaş yavaş tarihsel tek yapıdan kentsel ve kırsal mimarlık
komplekslerine ve daha yakın tarihi mimarlık eserlerine doğru genişletildiği için, yönetimsel
kaynaklarda bir artışla bağıntılı olarak geniş kapsamlı bir yasal reform yapılması etkili
eylemin ön koşulu olmuştur.
Bu reform, bölgesel planlama yasalarını mimarlık mirasının korunması ile ilgili yasalarla
birlikte uygulama gerekliliği ile yönlendirilmelidir. Bu sonuncusu (koruma yasaları),
mimarlık mirasının ve bütünleşik koruma hedeflerinin yeni bir tanımını getirmelidir.
Bunlara ek olarak, aşağıdaki konulara ilişkin özel işlemler tasarlamak zorundadır:
- Mimari komplekslerin saptanıp, çizimlerinin yapılması;
- Koruyucu dış bölgelerin ve bunların içinde geçerli olan ve halkı ilgilendiren kısıtlamaların
belirlenmesi;
57
- Bütünleşik koruma şemalarının hazırlanması ve bunların gerektirdiklerinin planlama
politikaları içine alınması;
- Projelerin onaylanması ve işi yürütmek için yetki alınması.
Bunlara ek olarak, gerekli yasal hazırlıklar yapılarak aşağıdaki maddeler gerçekleştirilmelidir:
- Kentsel planlama için sağlanan bütçe kaynaklarının iyileştirme ve yeni gelişme arasında
dengeli olarak paylaştırılacağını garantilemek;
- Eski bir yapıyı iyileştirmeye karar veren yurttaşlara en azından yeni yapılaşma için
yararlandıkları kadar parasal destek vermek;
- Devlet ve kamu yetkililerinin parasal destek sistemini yeni bütünleşik koruma politikasının
ışığında yeniden gözden geçirmek.
- Yapı yasa, yönetmelik ve kurallarının uygulaması, olabildiğince bütünleşik koruma
gerekliliklerini karşılayacak şekilde gevşetilmelidir. Yetkililerin çalışma kapasitesini arttırmak
için yönetimin yapısını yeniden gözden geçirerek kültür mirasından sorumlu departmanların
uygun düzeylerde örgütlendiğini ve yeterli sayıda nitelikli personelle gerekli bilimsel, teknik
ve parasal kaynakların onların emrine verildiğini garanti altına almak şarttır.
- Bu departmanlar yerel yetkililere yardım etmeli, bölge planlama bürolarıyla işbirliği yapmalı
ve kamu özel kuruluşlarıyla sürekli ilişki içinde olmalıdırlar.
- Bütünleşik koruma uygun parasal araçların varlığını gerektirir.
- Tüm ülkelerde uygulanabilecek bir parasal politikayı tanımlamak ya da planlama
sürecindeki farklı önlemlerin sonuçlarını değerlendirmek, bunların karşılıklı yankıları
nedeniyle zordur. Dahası, bu sürecin kendisine toplumun güncel yapısından doğan dış
etkenler hâkimdir.
- Her devletin kendi parasal yöntem ve araçlarını gözden geçirmesi uygundur. Yine de
Avrupa'da korumaya ayrılmış parasal kaynakları yeterli olan çok az ülke olduğu kesinlikle
söylenebilir. Hiçbir Avrupa ülkesinin bir bütünleşik koruma politikasının ekonomik
gereklerini yerine getirecek ideal yönetimsel işleyişe henüz sahip olmadığı da açıkça
ortadadır.
- Bütünleşik korumanın ekonomik sorunlarını çözebilmek için şu etken önemlidir: yeni
yapıların çevreleriyle uyum içinde olmalarını sağlayacak bazı hacimsel ve boyutsal
(yükseklik, arazi kullanım katsayısı vb.) kısıtlamalar getirecek bir yasa hazırlamak.
- Planlama yönetmelikleri, artan yoğunlukları caydırıcı rol oynamalı ve yeni gelişme yerine
iyileştirme çalışmalarını özendirmelidir.
- Koruma programlarının baskılarından kaynaklanan fazla maliyeti belirleyecek yöntemler
gözden geçirilmelidir. Olanak olduğunca, bu restorasyon çalışmasını yürütmek zorunda olan
mal sahiplerinin fazla maliyeti (ne fazlasını, ne eksiğini) karşılayabilmelerine yardım etmek
için yeterli kaynaklar bulunmalıdır.
- Eğer fazla maliyeti karşılayacak böyle bir yardım sistemi kabul edilirse, tabii ki, bu yararın
vergilendirilmeyle azaltılmasına da özen göstermek gerekecektir. Aynı ilke, tarihsel ve
mimari önem taşıyan yıpranmış yapı topluluklarına da uygulanmalıdır. Bu toplumsal
dengenin yeniden kurulmasını sağlayacaktır.
- Yeni yapılara sağlanan para ve vergi kolaylıkları, aynı oranda eski yapıların bakım ve
korunumu için de sağlanmalıdır. Daha önce fazla maliyet karşılığında ödenmiş bir yardım
varsa tabii ki gösterilecek kolaylık daha az olacaktır.
- Yetkililer, yerel yetkililere, ya da kâr amacı gütmeyen kuruluşlara gerekli parayı sağlayarak
döner sermayeler kurmalı ve onları özendirmelidir. Bu özellikle, bu cins programların böyle
58
çekici bir mal varlığı karşısındaki yüksek talepten doğan değer artışları yoluyla kısa, ya da
uzun vadede kendini finanse edebilir hale gelebileceği bölgelerde uygulanabilir.
- Yine de, tüm özel parasal kaynakları özellikle de endüstriden gelenleri teşvik etmek çok
önemlidir. Sayısız özel girişim, ulusal ya da yerel düzeydeki yetkililerle birlikte
oynayabilecekleri yararlı rolü ortaya koymuştur.
- Bütünleşik koruma restorasyon ve iyileştirme yöntem ve teknikleri daha iyi araştırılmalı ve
kapsamları genişletilmelidir.
- Önemli tarihi kompleksler için geliştirilmiş olan özel teknikler bundan böyle daha az
sanatsal üstünlüğe sahip olan birçok yapı ve komplekste de uygulanmalıdır.
- Geleneksel yapı malzemelerinin bulunabilmesi ve geleneksel zanaat ve tekniklerin
kullanımının sürdürülmesini garanti altına alacak adımlar atılmalıdır.
- Mimarlık mirasının sürekli bakımının yapılması, uzun vadede masraflı iyileştirme
işlemlerini önleyecektir.
- Her iyileştirme şeması uygulanmaya başlanmadan önce iyice incelenmelidir. Aynı zamanda
malzeme ve tekniklerle ilgili kapsamlı bir belge toplama çalışması ve giderlerin bir analizi
yapılmalıdır. Bu belgeler toplanıp uygun merkezlerde bulundurulmalıdır.
- Koruma için kullanılan yöntem ve tekniklerin bir katalogunu derlemek için araştırmaya
girişilmeli, bu amaçla bilimsel kurumlar oluşturulmalı ve bunlar aralarında yakın bir işbirliği
içinde bulunmalıdır. Bu katalog hazır bulundurulmalı ve restorasyon ve iyileştirme
uygulamalarının düzeyini yükseltmek isteyenlere dağıtılmalıdır.
- Nitelikli personel üretmek için daha iyi eğitim programlarına esaslı bir gereksinme vardır.
Bu programlar, esnek, çok disiplini kapsayan nitelikte olmalı ve yerinde uygulamaya yönelik
deneyim kazanılabilecek kursları da içermelidir.
- Bilgi, deneyim ve eğitilen elemanların uluslararası değişimi, tüm ilgili personelin eğitimi
için gerekli bir öğedir. Bu, koruma programları hazırlamak için gerekli plancı, mimar,
teknisyen ve zanaatçı birikimini yaratmaya ve yok olma tehlikesi içinde olan restorasyon
çalışmalarına özgü zanaatçıların yaşatılacağını garanti altına almaya yardımcı olmalıdır.
- Nitelik kazanma, çalışma koşulları, ücret, iş güvenliği ve toplumsal statü fırsatları, gençlerin
restorasyon ve iyileştirme çalışmalarıyla bağlantılı disiplinleri seçip sürdürmelerini
sağlayacak kadar çekici olmalıdır.
- Bunun yanı sıra, tüm düzeylerdeki eğitim programlarından sorumlu olan yetkililer, gençlerin
ilgisini koruma disiplinlerine çekmek için çaba göstermelidirler.
(Kaynak: Ahunbay, Z., 1996,
İstanbul, s.152-156)
Tarihi Çevre Koruma ve Restorasyon,
59
YEM yayınları,
3. NARA ÖZGÜNLÜK BELGESİ
Nara Özgünlük Belgesi (1994)
Önsöz
1- Bizler, Japonya’nın Nara kentinde toplanan uzmanlar olarak, kültür mirasının
korunması konusunda gelenekselleşmiş kavramları tartışmaya açan ve koruma
uygulamalarında kültürlerin ve kültürel mirasın çeşitliliğine daha fazla saygı
gösterilmesini sağlamak amacıyla ufkumuzu genişletme yolları ve araçları üzerine bir
tartışma başlatmayı amaçlayan bir toplantı fırsatını sunan Japon yetkililerin yürekli
girişimini ve entelektüel öngörüsünü selamlamak isteriz.
2- Dünya Mirası Komitesi’nce önerilmiş olan tartışma çerçevesini takdirle karşılıyoruz.
Bu Komite, Dünya Mirası Listesi’ne katılmak üzere önerilen kültür varlıklarına ait
dosyaların incelenmesi sırasında, tüm ülkelerin kültürel ve toplumsal değerlerine
saygılı bir özgünlük kavramını uygulamaya koyma isteğini belirtmiştir.
3- Nara Özgünlük Belgesi 1964 tarihli Venedik Tüzüğü’nün ruhunda tasarlanmıştır. Bu
tüzüğü temel alarak onun kavramsal bir uzantısını oluşturmakta, günümüzde, hemen
hemen tüm toplumlarda kültür mirasının tuttuğu önemli yeri göz önünde
bulundurmaktadır.
4- Küreselleşme ve birörnekleşme baskısıyla karşı karşıya olan ve kültürel kimlik
arayışlarının kimi zaman saldırgan bir milliyetçilik ve azınlık kültürlerinin yok
sayılması yoluyla sürdürüldüğü bir dünyada, kültür mirasının korunması
uygulamalarında da, özgünlüğün dikkate alınmasıyla en büyük katkı, insanlığın ortak
belleğinin tüm yönlerine saygı göstermek ve onu aydınlatmak biçiminde kendini
göstermiştir.
Kültürel Çeşitlilik ve Miras Çeşitliliği
5- Kültür ve kültür mirası çeşitliliği, tüm insanlık için, yeri doldurulamaz bir duygu ve
düşünce zenginliği oluşturmaktadır. Temel bir özellik olarak kabul görmesi gereken
bu çeşitliliğin, yalnız korunması değil, geliştirilmesi de insanlığın gelişimi için büyük
önem taşımaktadır.
6- Hem kültürler, hem de bunlara bağlı yaşam biçimleri için bu çeşitlilik, mekân ve
zaman boyutuyla kendini gösterir. Kültürler arasındaki farkların bir çatışma yarattığı
durumlarda, kültürel çeşitliliğe saygı gereği, bütün taraflara özgü değerlerin
meşruiyeti tanınmalıdır.
60
7- Kültürler ve toplumlar, miraslarını oluşturan ve korunması gereken somut ve soyut
anlatım biçimleriyle kendilerini ifade ederler. Bu anlatım biçimlerine de saygı
gösterilmelidir.
8- UNESCO’nun, “Birimizin kültür mirası, hepimizin mirasıdır” anlayışını ana ilke
olarak kabul ettiğini anımsatmak önemlidir. Mirasla ve onun yönetilmesiyle ilgili
sorumluluklar, öncelikle o mirası yaratmış olan kültürel topluluğa, sonra da onun
korunmasına emek verenlere aittir. Ne var ki, bu sorumlulukların yanı sıra, kültür
mirasının korunması için hazırlanmış uluslararası tüzük ve sözleşmelerin kabulü de,
bunlarda dile getirilmiş olan ilke ve sorumlulukların dikkate alınmasını zorunlu kılar.
Kendi gereksinmelerini diğer kültürel toplulukların gereksinmeleriyle dengelemek,
ancak bunu yaparken ana kültürel değerlere ters düşmemek her toplum için arzu
edilen bir durumdur.
Değerler ve Özgünlük
9- Kültür mirasının tüm biçimleri ve tüm tarihsel dönemleriyle korunabilmesi, bu mirasa
değerler atfedildiği ölçüde kolaylaşır. Bu değerleri olabilecek en doğru bir biçimde
algılama yeteneğimiz, bu değerler hakkındaki bilgi kaynaklarının inanılır olmasına ve
doğru anlaşılmasına da bağlıdır. Bu değerleri tanımak, anlamak ve kültür mirasının
ilk tasarımına ve sonradan kazandığı özelliklerine, tarihsel varlığına ve anlamına bağlı
olarak yorumlamak, söz konusu yapıtın özgünlüğü konusunda varılacak yargının
temelini oluşturur ve hem biçimle, hem de malzemeyle ilgilidir.
10- Venedik Tüzüğü’nde de bu anlamda yer verilen özgünlük, ulaşılabilir bilgi
kaynaklarının inanılırlığı konusunda niteleyici ana etken olarak belirmektedir. Her
türlü bilimsel çalışmada, koruma ve restorasyon müdahalelerinde, Dünya Mirası
Listesi’ne kabul edilme sürecinde, ya da kültür mirasıyla ilgili her türlü envanterde
özgünlük çok önemli bir işlev yüklenir.
11- Kültür varlıklarına atfedilmiş değerler ve bilgi kaynaklarının güvenilirliği
konusundaki yargılar kültürden kültüre, hatta aynı kültürün içinde değişebilir. Başka
bir deyişle, değer yargılarını ve bunlara bağlı özgünlük değerlendirmelerini tek ve
değişmez ölçütlere dayandırmak kabul edilemez. Tam tersine, kültürlere gösterilecek
saygı, her yapıtın ait olduğu kültürel bağlamı belirleyen ölçütlere göre dikkate
alınmasını ve değerlendirilmesini zorunlu kılar.
12- Dolayısıyla her kültürde kendi miras değerlerine özgü niteliklerin tanınması ve ilgili
bilgi kaynaklarının inanılırlığı ve doğruluğu, en önemli ve acil olan konudur.
13- Bir anıtın ya da sitin doğasına ve kültürel bağlamına bağlı olarak; özgünlük yargısı
çok çeşitli bilgi kaynaklarına bağlıdır. Bu kaynaklar; tasarım ve biçimi, malzeme ve
nesneyi, kullanım ve işlevi, gelenek ve teknikleri, konum ve yerleşimi, ruh ve
anlatımı, ilk tasarım ve tarihsel evrimi içerir. Bilgi kaynakları yapıtın bünyesinde
olabileceği gibi, dışında da olabilir. Bu kaynakların kullanımı, kültür mirasının,
sanatsal, teknik, tarihsel ve toplumsal boyutlarıyla tanımlanmasına olanak verir.
61
Ek I
(H. Stovel tarafından önerilmiştir.)
1- Kültür ve miras çeşitliliğine saygı, bir anıt ya da sitin özgünlüğünü tanımlama ve
belirleme girişimlerinde, katı formüller dayatmaktan, ya da standart işlemlerden
kaçınmak için bilinçli bir çaba gerektirir.
2- Kültürlere ve miras çeşitliliğine saygı içinde özgünlüğü belirleme çabaları, kültürleri
kendi doğa ve ihtiyaçlarına göre analitik süreçler ve araçlar geliştirmeye özendiren
yaklaşımlar gerektirir. Bu yaklaşımlar birçok ortak yöne sahip olabilir:
- özgünlüğü değerlendirirken disiplinler arası işbirliğini sağlamak ve tüm ulaşılabilir
bilgi ve uzmanlıklardan uygun biçimde yararlanmaya çaba göstermek;
- özellikle anıtlar ve sitler söz konusu olduğunda, kabul edilen değerlerin bir kültürü
ve bu kültüre özgü çeşitliliği gerçekten temsil etmesi için çaba göstermek;
- anıt ve sitler için özgünlüğün kendine özgü doğasını, gelecekte yararlı bir bakım ve
izleme rehberi olacak biçimde açıkça belgelemek;
- özgünlük değerlendirmelerini değişen değer ve koşulların ışığında güncelleştirmek.
3- Kabul edilen değerlerin temsil edilmesini sağlamak ve bu değerleri belirleme
sürecinin, olanaklar ölçüsünde disiplinler ve topluluklar arası bir uzlaşmayı
geliştirecek eylemler içermesi için çaba göstermek özellikle önemlidir.
4- Her kültürün farklı anlatım biçimlerinin ve değerlerinin, evrensel ölçekte saygı
görmesine ve anlaşılır olmasına katkıda bulunmak için, kültür mirasının korunmasıyla
ilgili herkes, attığı adımları uluslararası işbirliğine dayandırmalı ve bu işbirliğini
geliştirmeye çalışmalıdır.
5- İnsanlığın ortak mirasının korunmasında özgünlüğe yüklenen pratik değerin
arttırılması için ön koşul, bu diyaloğun dünyanın çeşitli bölge ve kültürlerinde
süreklilik kazanması ve genişlemesidir. Somut önlemler alabilmek için, mirasın bu
temel boyutu konusunda halkın bilincini yükseltmek mutlak bir gerekliliktir.
Ek II
Tanımlar
Koruma: Bir yapıtı anlamaya, tarihini ve anlamını tanımaya, maddi olarak korunmasını
sağlamaya ve gerektiğinde restore ederek değerlendirmeye yönelik tüm işlemleri içerir.
(Dünya Mirası Sözleşmesi’nin birinci maddesinde tanımlandığı gibi, kültür mirası; anıtları,
yapı gruplarını ve sitleri içerir.)
Bilgi Kaynakları: Bir yapıtın doğasını, özelliklerini, anlamını ve tarihini tanımaya olanak
veren anıtsal, yazılı, sözlü ve simgesel tüm kaynaklar
Nara Özgünlük Belgesi, 1-6 Kasım 1994 günlerinde Japonya’nın Nara kentinde düzenlenen
Nara Özgünlük Konferansı’nın 45 katılımcısı tarafından kaleme alınmıştır. Dünya Mirası
Sözleşmesi çerçevesindeki bu konferans, Japon hükümeti Dış İşleri Dairesi ve Nara
Valiliği’nin daveti üzerine gerçekleştirilmiştir. Bu daire, konferansı UNESCO, ICCROM ve
ICOMOS’un işbirliğiyle düzenlemiştir.
Nara Belgesi’ne son biçimini, Konferans’ın genel raportörleri olan Sayın Raymond Lemaire
ve Sayın Herb Stovel vermiştir.
(Çeviri: Deniz Mazlum, 2005)
62
4. GELENEKSEL MİMARİ MİRAS
TÜZÜĞÜ
ICOMOS GELENEKSEL MİMARİ MİRAS TÜZÜĞÜ, 1999
GİRİŞ
Bütün halkların gözünde geleneksel mimari özel bir yere sahiptir ve haklı bir gurur
kaynağıdır. Toplumun özelliklerini yansıtan ve çekici bir ürün olarak kabul edilir. Ciddi
görünmez ama düzenlidir. Faydacı olmasının yanı sıra, ilgi çekici ve güzeldir. Hem çağdaş
yaşamın ilgi odağı hem de toplumun geçmişinin bir belgesidir. İnsan eseri ve zamanının
ürünüdür. İnsanın dünya üzerindeki varlığının nüvesini oluşturan bu geleneksel armonileri
yaşatmak için çaba göstermemek insanlık mirasına yakışmayan bir davranış olurdu.
Bir toplumun kültürünün temel anlatımı olan sivil mimarlık, bir yandan o kültürün bölgesiyle
ilişkisini gösterirken , diğer yandan dünyanın kültürel çeşitliliğini yansıtması bakımından
önemlidir.
Geleneksel yapım toplumların barınmak için kullandıkları doğal ve geleneksel yöntemdir. Bu
sosyal ve çevresel kısıtlamalara bağlı olarak değişen ve sürekli uyarlanan bir süreçtir.
Günümüz dünyasında yöresel yapı gelenekleri ekonomik, kültürel ve mimari birörnekleşme
ile tehdit edilmektedir. Globalleşmeye nasıl karşı durulacağı toplumların yanı sıra,
hükümetlerin, plancıların, mimarların, korumacıların ve çeşitli disiplinlerin uzmanlarından
oluşan gurupların temel sorunudur.
Kültürün birörnekleşmesi ve tüm dünyadaki sosyo-ekonomik değişim nedeniyle terk, iç
denge ve bütünleşme gibi ciddi sorunlarla karşı karşıya kalan geleneksel yapılar çok zor
durumdadırlar. Buna bağlı olarak, geleneksel mimari mirasımızın bakımı ve korunması için
Venedik Tüzüğü’ne ek olarak ilkeler belirlenmesine gerek vardır.
Genel İlkeler
1. Geleneksel yapılar,
a) Toplumca paylaşılan bir yapı geleneği,
b) Çevreye uygun yöresel veya bölgesel bir kimlik,
c) Üslup, biçim ve görünüş tutarlılığı, veya geleneksel yapı türlerine bağlılık,
d) Anonim olarak aktarılan geleneksel tasarım ve yapı ustalığı,
e) İşlevsel, sosyal ve çevresel kısıtlamalara etkin olarak cevap verebilme,
f) Geleneksel yapım sistemlerinin ve zenaatlarının etkin uygulaması,
gibi ayırt edici özellikleriyle tanınırlar.
63
2. Geleneksel mimarinin takdir edilmesi ve başarıyla korunması toplumun buna katılımı,
desteği, sürekli bakımı ve kullanımına bağlıdır.
3. Hükümetler ve yetkili kuruluşlar bütün toplumların yaşayan geleneklerini sürdürme ve
bunları mevcut yasal, yönetimsel ve maddi olanaklarla koruyarak gelecek kuşaklara
aktarma haklarını tanımalıdır.
KORUMA İLKELERİ
1.
Geleneksel çevrenin korunması çok disiplinli bir uzman ekip tarafından, değişim ve
gelişmenin kaçınılmaz olduğu kabul edilerek ve toplumun kültürel kimliğine saygı
gösterilerek yürütülmelidir.
2.
Geleneksel yapılara, yapı guruplarına ve yerleşmelere yapılacak çağdaş müdahaleler
onların kültürel değerlerine ve geleneksel karakterlerine saygı göstermelidir.
3.
Geleneksel mimarlık ender olarak tek yapılarla temsil edilebilir; bu mirası daha iyi
yaşatmanın yolu değişik bölgelerin özelliklerini yansıtan yapı guruplarını ve yerleşmeleri
bakım ve onarımla korumaktır.
4.
Geleneksel mimarlık kültürel peyzajın temel bileşenidir ve koruma yaklaşımları
geliştirilirken bu ilişki dikkate alınmalıdır.
5.
Geleneksel miras yalnız somut biçimler, kütleler, strüktürler ve mekânlardan oluşmaz,
bunların kullanılış ve algılanış biçimlerini, gelenekleri ve onlara bağlı elle tutulamayan
ilişkileri de kapsar.
UYGULAMA İLKELERİ
1. Araştırma ve belgeleme
Geleneksel bir yapıya yapılacak her tür müdahalede tedbirli olunmalı; işe başlamadan önce
yapının biçimi ve strüktürü ayrıntılı olarak incelenmelidir. Bu çalışma sonunda hazırlanacak
rapor ve belgeler halkın rahatça ulaşılabileceği bir arşivde saklanmalıdır.
2. Konum, peyzaj, ve yapı gurupları
Geleneksel yapılara müdahale edilirken, bu yapıların konumuna, fiziksel ve kültürel çevreyle
ilişkilerine ve birbirlerine göre düzenlerine saygı gösteren, onları koruyan bir yaklaşım
benimsenmelidir.
3. Geleneksel yapım sistemleri
Geleneksel yapım sistemlerinin ve zenaatların sürdürülmesi geleneksel ifade için temel
gereksinimdir ve bu yapıların onarım ve restorasyonları için gereklidir. Bu zenaatlar
64
yaşatılmalı, belgelenmeli ve yeni zenaatkar ve yapı ustaları eğitilerek ve kurslarla bilgiler
genç kuşaklara aktarılmalıdır.
4. Malzeme ve mimari ögelerin değiştirilmesi, yenilenmesi
Çağdaş kullanım isteklerinin zorladığı ve kabul edilebilir değişimler bütünün genel ifadesine
uyumlu, görünüş, doku ve biçim yönünden aykırı olmayan malzemelerle yapılmalı; yapı
malzemelerin birbiriyle uyumuna özen gösterilmelidir.
5. Yeni işleve uyarlama
Geleneksel yapıların yeni işlevlere uyarlanması ve yeniden kullanımında, yapılar kabul
edilebilir bir yaşam standardına yükseltilirken, bütünlüğü, karakteri ve biçimi saygı
görmelidir. Eğer geleneksel mimari biçimler hala kullanılıyorsa, müdahaleler toplumun kabul
edeceği bir etik kurallar çerçevesinde yapılabilir.
6. Değişiklikler ve dönem restorasyonları
Zaman içinde yapılan değişiklikler saygı görmeli ve geleneksel mimarinin özelliğini yansıtan
bir belge olarak değerlendirilmelidir. Normal olarak, geleneksel yapıların restorasyonunda
hedef yapının bütün parçalarının tek bir döneme göre onarılması olmamalıdır.
7. Eğitim
Geleneksel mimarlığın kültürel değerlerini korumak için hükümetler, sorumlu kuruluşlar ve
dernekler aşağıdaki konuları vurgulamalıdır:
a) Koruma uzmanlarına geleneksel yapıları tanıtan eğitim programları verilmesi,
b) Yöre halkına geleneksel yapım tekniklerini, malzeme ve zenaatleri korumalarına yardım
edecek eğitim programları sunulması,
c) Özellikle gençleri geleneksel mimari hakkında bilinçlendirecek programlar geliştirilmesi,
d) Geleneksel yapı sanatı konusunda uzmanlık ve deneyimleri aktarmaya ve bilgi değişimi
yapmaya olanak verecek bölgelerarası iletişim ağlarının oluşturulması.
Bu tüzük ICOMOS’un Ekim 1999’da Meksika’da yapılan 12. Genel Kurulunda kabul
edilmiştir.
65
5. 2863 SAYILI KÜLTÜR VE TABİAT
VARLIKLARINI KORUMA KANUNU
2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu
1983 tarihli kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, toplamda 78 maddeden oluşan
detaylı hazırlanmış bir kanundur. Burada Kanun’un yalnızca başlangıç bölümünde yer alan ilk
beş maddesi gösterilmiştir. Tamamı için sonda yer alan bağlantıya bakılabilir.
Kanun Numarası: 2863
Kabul Tarihi : 21/7/1983
Yayımlandığı R.Gazete: Tarih: 23/7/1983 Sayı: 18113
Birinci Bölüm - Genel Hükümler
Amaç:
Madde 1 - Bu Kanunun amacı; korunması gerekli taşınır ve taşınmaz kültür ve tabiat
varlıkları ile ilgili tanımları belirlemek, yapılacak işlem ve faaliyetleri düzenlemek, bu konuda
gerekli ilke ve uygulama kararlarını alacak teşkilatın kuruluş ve görevlerini tespit etmektir.
Kapsam:
Madde 2 - Bu Kanun; korunması gerekli taşınır ve taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile ilgili
hususları ve bunlarla ilgili gerçek ve tüzelkişilerin görev ve sorumluluklarını kapsar.
Tanımlar ve kısaltmalar:
Madde 3 - Bu Kanunda geçen tanımlar ve kısaltmalar şunlardır:
a) Tanımlar:
(1) "Kültür varlıkları"; tarih öncesi ve tarihi devirlere ait bilim, kültür, din ve güzel sanatlarla
ilgili bulunan yer üstünde, yer altında veya su altındaki bütün taşınır ve taşınmaz varlıklardır.
(2) "Tabiat varlıkları"; jeolojik devirlerle, tarih öncesi ve tarihi devirlere ait olup ender
bulunmaları veya özellikleri ve güzellikleri bakımından korunması gerekli, yer üstünde,
yeraltında veya su altında bulunan değerlerdir.
(3) "Sit"; tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup,
yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini yansıtan kent ve kent
kalıntıları, önemli tarihi hadiselerin cereyan ettiği yerler ve tespiti yapılmış tabiat özellikleri
ile korunması gerekli alanlardır.
(4) "Koruma"; ve "Korunma"; taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarında muhafaza, bakım,
onarım, restorasyon, fonksiyon değiştirme işlemleri; taşınır kültür varlıklarında ise muhafaza,
bakım, onarım ve restorasyon işleridir.
(1) 17/6/1987 tarih ve 3386 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle bu Kanuna eklenen ve teselsül
sebebiyle Ek Madde 1 olarak numaralandırılan ek madde hükmü gereğince, Kanunun 6, 8, 20
ve 65 inci maddelerinde geçen "Yüksek Kurul, Bölge Kurulları", "Koruma Kurulları"; 54 ve
66
62’ nci maddelerinde geçen "Yüksek Kurul", "Koruma Yüksek Kurulu"; "Bölge Kurulu" ise
"Koruma Kurulları" olarak değiştirilmiş ve gerekli değişiklik madde metinlerine işlenmiştir.
(5) "Korunma alanı"; taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının muhafazaları veya tarihi çevre
içinde korunmalarında etkinlik taşıyan korunması zorunlu olan alandır.
(6) (Değişik: 17.6.1987 – 3386/1 md.) "Değerlendirme"; kültür ve tabiat varlıklarının teşhiri,
tanzimi, kullanılması ve bilimsel yöntemlerle tanıtılmasıdır.
b) (Değişik: 17/6/1987 - 3386/1 md.)
Kısaltmalar:
(1) "Bakanlık"; Kültür ve Turizm Bakanlığını,
(2) "Koruma Yüksek Kurulu"; Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunu,
(3) "Koruma Kurulu"; Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunu, İfade eder.
Haber verme zorunluluğu:
Madde 4 - Taşınır ve taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarını bulanlar, malik oldukları veya
kullandıkları arazinin içinde kültür ve tabiat varlığı bulunduğunu bilenler veya yeni haberdar
olan malik ve zilyetler, bunu en geç üç gün içinde, en yakın müze müdürlüğüne veya köyde
muhtara veya diğer yerlerde mülki idare amirlerine bildirmeye mecburdurlar.
Bu gibi varlıklar, askeri garnizonlar ve yasak bölgeler içinde bulunursa, usulüne uygun olarak
üst komutanlıklara bildirilir.
Böyle bir ihbarı alan muhtar, mülki amir veya bu gibi varlıklardan doğrudan doğruya haberdar
olan ilgili makamlar, bunların muhafaza ve güvenlikleri için gerekli tedbirleri alırlar. Muhtar,
aynı gün alınan tedbirlerle birlikte durum
u en yakın mülki amire; mülki amir ve diğer
makamlar ise on gün içinde, yazı ile Kültür ve Turizm Bakanlığına ve en yakın müze
müdürlüğüne bildirir.
İhbar alan Bakanlık ve müze müdürü bu Kanun hükümlerine göre, en kısa zamanda gerekli
işlemleri yapar.
Devlet malı niteliği:
Madde 5 - Devlete, kamu kurum ve kuruluşlarına ait taşınmazlar ile özel hukuk hükümlerine
tabi gerçek ve tüzelkişilerin mülkiyetinde bulunan taşınmazlar- da varlığı bilinen veya ileride
meydana çıkacak olan korunması gerekli taşınır ve taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları Devlet
malı niteliğindedir.
Özel nitelikleri dolayısıyla ayrı statüye tabi tutulan mazbut ve mülhak vakıf malları bu
hükmün dışındadır.
(Kaynak: Kültür Bakanlığı web sitesi
http://www.kulturvarliklari.gov.tr/belge/1-74333/eski2yeni.html (Kasım, 2010))
67
6. 5366 SAYILI YIPRANAN TARİHİ VE
KÜLTÜREL TAŞINMAZ VARLIKLARIN
YENİLENEREK KORUNMASI VE
YAŞATILARAK KULLANILMASI
HAKKINDA KANUNUN UYGULAMA
YÖNETMELİĞİ
5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek
Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanunun Uygulama
Yönetmeliği (14.12.2005)
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1- Bu Yönetmeliğin amacı, yıpranan ve özelliğini kaybetmeye yüz tutmuş; kültür ve
tabiat varlıklarını koruma kurullarınca sit alanı olarak tescil ve ilan edilen bölgeler ile bu
bölgelere ait koruma alanlarının, bölgenin gelişimine uygun olarak yeniden inşa ve restore
edilerek, bu bölgelerde konut, ticaret, kültür, turizm ve sosyal donatı alanları oluşturulması,
tabii afet risklerine karşı tedbirler alınması, tarihi ve kültürel taşınmaz varlıkların yenilenerek
korunması ve yaşatılarak kullanılması ile ilgili esas ve usulleri düzenlemektir.
Kapsam
MADDE 2- Bu Yönetmelik, il özel idareleri ve belediyelerce oluşturulacak olan yenileme
alanlarının tespitine, teknik alt yapı ve yapısal standartlarının belirlenmesine, projelerinin
oluşturulmasına, uygulama, örgütlenme, yönetim, denetim, katılım ve kullanımına ilişkin usul
ve esasları kapsar.
Dayanak
MADDE 3- Bu Yönetmelik, 16.6.2005 tarihli ve 5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel
Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanuna
dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 4- Bu Yönetmelikte geçen;
a) Kanun: 5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek
Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanunu,
b) Bakanlık: İçişleri Bakanlığını,
68
c) Yetkili idare: Belediye sınırları dışında ve nüfusu 50.000’in altındaki belde belediye
sınırlarında il özel idaresini; bunların dışında kendi yetki sınırlarında büyükşehir, il, ilçe veya
ilk kademe belediyelerini,
d) Koruma bölge kurulu: Kanunun 3 üncü maddesi uyarınca, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat
Varlıklarını Koruma Kanununun 51 inci maddesine göre oluşturulacak Kültür ve Tabiat
Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunu,
e) Taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları: 2863 sayılı Kanuna uygun olarak kültür ve tabiat
varlıklarını koruma kurullarınca taşınmaz kültür veya tabiat varlığı olarak tescil ve ilan
edilmiş varlıkları,
f) Yenileme alanı: Sit ve koruma alanı olarak tescil ve ilan edilen bölgeler ile bu bölgelere ait
koruma alanlarının içinde, sınırları yetkili idarenin teklifi üzerine Bakanlar Kurulu’nca kabul
edilerek belirlenen alanları,
g) Yenileme avan projesi: Yenileme uygulama projelerine esas teşkil edecek, Kanunun 2’nci
maddesi uyarınca kültür ve tabiat varlıklarını koruma kurulunca karara bağlanan, mimari avan
proje ile statik, tesisat, elektrik, ulaşım ve alt yapı ön raporlarını,
h) Yenileme uygulama projesi: Yenileme alanı içerisinde bulunan tarihi ve kültürel taşınmaz
varlıkların, Kanunun 3 üncü maddesi uyarınca kültür ve tabiat varlıklarını koruma kurulunca
karara bağlanan, rölöve, restitüsyon, restorasyon projeleri ile onarılacak veya yeniden inşa
edilecek yapıların, imar mevzuatında öngörülen kentsel tasarım, çevre düzenleme, mimari,
statik, mekanik-elektrik tesisat ve alt yapı projelerini,
i) Etap alanı: Yenileme alanı içerisinde belirlenecek alt alanları,
j) Etap proje ve programı: Yenileme alanı içindeki etap alanlarında yapılacak projelendirme
ve uygulamaların öncelik sıralaması ve zamanlamasının belirlendiği programı,
k) Rölöve projesi: Tarihi ve kültürel taşınmaz varlıkların ve yakın çevresinin mevcut
durumlarının belgelenmesi için hazırlanan farklı ölçeklerdeki projeler ile açıklama raporunu,
l) Restitüsyon projesi: Tarihi ve kültürel taşınmaz varlıkların ve yakın çevresinin analizi,
benzer yapılarla karşılaştırılması, özgün veya belli bir döneme ilişkin belgeleri ve çizimleri
içeren öneri projesini,
m) Restorasyon projesi: Tarihi ve kültürel taşınmaz varlıkların onarımı, özgün işlevi ve yeni
kullanımı için getirilen müdahale biçimlerinin rapor ve projesini,
n) Uygulama birimi: Yetkili idarelerce kurulan yenileme alanları ile ilgili iş ve işlemleri
yürütecek yetkili ve sorumlu birimi,
o) Ortak uygulama: Birden fazla il özel idaresi ve/veya belediye tarafından yapılan
uygulamayı ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Örgütlenme, Katılım ve Kamuoyunun Bilgilendirilmesi
Örgütlenme
MADDE 5- Yenileme projelerinin hazırlık ve uygulama sürecini yürütmek, yönlendirmek,
denetim ve koordinasyonunu sağlamak, gelir ve giderlerini takip etmek, planlamasını yapmak
amacıyla uygulama birimi oluşturulur. Diğer mahalli idarelerle ortak proje yapılması halinde
uygulama birimi bu idareler tarafından müştereken oluşturulur.
Uygulama birimleri, norm kadro esaslarına uygun olarak yetkili organlarının kararları ile
kalıcı bir birim olarak da oluşturulabilir.
69
Yetkili idarelerde, 11.6.2005 tarihli ve 25842 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Koruma,
Uygulama ve Denetim Büroları, Proje Büroları ile Eğitim Birimlerinin Kuruluş, İzin, Çalışma
Usul ve Esaslarına Dair Yönetmelik” hükümlerine göre oluşturulmuş bir birim varsa, bu birim
aynı zamanda uygulama birimi olarak da görevlendirilebilir.
Yenileme alanı uygulamaları
MADDE 6- İl özel idarelerince, nüfusu 50.000’in altında olan belde belediyelerinin sınırları
içerisinde yapılacak yenileme alanı uygulamasında ilgili belediyenin görüşü alınır.
Katılım ve kamuoyunun bilgilendirilmesi
MADDE 7- Yetkili idareler tarafından yenileme alanı içinde kalan mülk sahiplerini veya
bölge halkını uygulama konusunda bilgilendirmek üzere toplantılar yapılarak görüşleri alınır
ve bunların katılımı sağlanır.
Yetkili idare ihtiyaç halinde üniversite, meslek kuruluşları, sivil toplum örgütleri, kamu
kurum ve kuruluşları ve muhtarlarla danışma toplantıları düzenleyebilir, projeler hakkında
basın ve yayın araçlarıyla bilgilendirme yapabilir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Yenileme Alanının Tespiti ve Onaylanması
Yenileme alanı tespitine ilişkin hazırlıklar
MADDE 8- Yetkili idare öncelikle yenileme uygulaması yapacağı bölgeyi tespit ederek
hâlihazır harita üzerinde koordinatlı olarak yenileme alanı sınırlarını belirler. Belirlenen
yenileme alanında tüm çalışmaları yapmak üzere uygulama birimi görevlendirilir.
Yenileme alanının tespitinde, tarihi ve kültürel özellikler ile afet riskleri dikkate alınır.
Mevcut durumun tespiti
MADDE 9- Mevcut durumun tespiti için, alanın hâlihazır yapısı ve haritaları, kadastral
bilgileri, taşınmazların mülkiyet durumu, mevcut kullanım fonksiyonları, bölgenin nüfus
yapısı, uluslararası anlaşmalardan doğan kazanılmış haklar ve buna benzer konulardaki
gerekli bilgi ve belgeler derlenir.
Yenileme alanı kararının alınması
MADDE 10- Yenileme alanı kararı, yetkili idarenin meclis üye tam sayının salt
çoğunluğunun kararı ile alınır.
Ortak uygulama yapılması halinde ilgili idareler kendi görev ve yetki sınırları içinde kalan
alanlar için karar alırlar.
Büyükşehir belediyesi sınırları içerisindeki ilçe ve ilk kademe belediye meclislerince alınan
kararlar onaylanmak üzere büyükşehir belediye meclisine sunulur.
Meclis kararlarının kesinleşmesine ilişkin diğer hususlarda yetkili idarelerinin kendi özel
kanunları uygulanır.
Yenileme alanının onaylanması
MADDE 11- Yetkili idarelerin kesinleşen kararları Bakanlar Kurulu onayına sunulmak üzere
Bakanlığa gönderilir. Yenileme alanı kararı, Bakanlar Kurulu kararının Resmi Gazete’de
yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer ve uygulama bir yıl içinde başlatılır.
70
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Koruma Bölge Kurulları ve Çalışma Esasları
Koruma bölge kurulunun kurulması
MADDE 12- Yetki ve sorumlulukları yenileme alanları ile sınırlı olmak ve yenileme
projelerini karara bağlamak amacıyla, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma
Kanununun 51 inci maddesine göre gerektiği kadar koruma bölge kurulu oluşturulur.
Çalışma esasları
MADDE 13- Koruma bölge kurulu, 12.1.2005 tarihli ve 25698 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanan “Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu ve Koruma Bölge
Kurulları Çalışmaları ile Koruma Yüksek Kuruluna Yapılacak İtirazlara Dair Yönetmelik”teki
usul ve esaslara göre çalışır.
Koruma bölge kurulunun çalışması için gerekli olan yardımcı personel, araç, gereç, yer temini
ve benzeri her türlü ihtiyaçları, yenileme alanı uygulaması yapacak idare veya idarelerce
temin edilebilir.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Program ve Projelerin Hazırlanması ve Onaylanması
Uygulamanın etaplar halinde yapılması
MADDE 14- Yenileme alanlarında uygulama bir bütün halinde yapılabileceği gibi etaplar
halinde de yapılabilir.
Yetkili idareler etap projelerini kendileri yapabilecekleri gibi, diğer kamu kurum ve
kuruluşları, gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerine de yaptırabilir.
Taşınmazların etap projeye dâhil edilmesi
MADDE 15- Etap projede yer alan özel mülkiyete konu taşınmazların uygulamaya katılma
şekli taşınmaz malikleri ile yetkili idare arasında belirlenir.
Etap proje ve programlarının hazırlanması ve onayı
MADDE 16- Yetkili idareler tarafından hazırlanan veya hazırlattırılan etap proje ve
programları meclis üye tam sayısının salt çoğunluğunun kararı ile belediyelerde belediye
başkanının, il özel idarelerinde valinin onayı ile uygulamaya konulur.
Onayı müteakip yenileme avan projesi ile etap proje ve programlarının uygulanmasına, Kanun
hükümleri çerçevesinde başlanır.
Yenileme projelerinin onaylanması
MADDE 17- Yetkili idareler tarafından yapılan veya yaptırılan yenileme avan projesi koruma
bölge kurulu kararını müteakip yetkili idarelerin meclis üye tam sayısının salt çoğunluğunun
kararı ile; belediyelerde belediye başkanının, il özel idarelerinde valinin onayı ile yürürlüğe
girer.
Büyükşehir belediye sınırları içinde büyükşehir belediyelerinin yapacaklarının dışında kalan
yenileme avan projesi, ilçe ve ilk kademe belediye meclislerinde kabulünden sonra
büyükşehir belediye başkanınca onaylanarak yürürlüğe girer.
Yenileme uygulama projeleri, yenileme avan projeleri esas alınarak hazırlanır ve koruma
bölge kurulunca onaylanmasını takiben uygulanır.
71
Alt yapı ve ulaşım projelerinin uygulama önceliği
MADDE 18- Yenileme alanında yapılacak alt yapı ve ulaşım projelerini, ilgili kamu kurum
ve kuruluşları öncelikle uygular.
Büyükşehirlerde söz konusu alt yapı tesislerinin ilgili kurum ve kuruluşlarca yapılmaması
halinde 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 8 inci maddesi hükümleri uygulanır.
Bilgi ve belge verme yükümlülüğü
MADDE 19-Yenileme alanı içinde proje yapılması ve uygulama aşamalarında kamu kurum
ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişiler, kendilerinden talep edilen bilgi ve belgeleri otuz gün
içinde vermekle yükümlüdür.
ALTINCI BÖLÜM
Projeye Katılım, Anlaşma ve Kamulaştırma
Mülkiyeti Hazineye ait taşınmazlar
MADDE 20- Mülkiyeti Hazineye ait olduğu tespit edilen taşınmazlarla ilgili olarak, yetkili
idareler öncelikle mülkiyeti Hazineye ait taşınmaz malların kendi adlarına devri için ilgili tapu
sicil müdürlüğünden talepte bulunur. İlgili tapu sicil müdürlüğü talebin ulaşmasından itibaren
en geç bir ay içinde bu tescili resen yapar. Bu işlemler her türlü vergi, resim ve harçtan
muaftır.
Yenileme alanı ilan edilen yerlerde, yenileme projesi kapsamında kalan taşınmazlar Hazinece
satılamaz, kiraya verilemez ve tahsis edilemez.
Yenileme alanı içinde Kanun gereği mülkiyeti yetkili idarelere geçen Hazineye ait
taşınmazlar, satış veya gelir getirici bir işe dönüştürüldüğünde ve devre ait işlemler
tamamlandığında proje ve uygulama giderleri çıktıktan sonraki gelirin yüzde yirmibeşi en geç
üç ay içinde Hazineye aktarılır.
Diğer taşınmazlar
MADDE 21- Yenileme alanında yer alan; Millî Savunma Bakanlığına tahsisli arsa, arazi, yapı
ve tesisler, 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu kapsamında
bulunan yerler, sivil ve askeri hava alanları ve mania plânları kapsamında kalan yerler,
mülkiyeti veya tahsisi Milli Eğitim Bakanlığına ait bulunan okullar, mülkiyeti veya idaresi
Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait bulunan taşınmazlar ile tapu kayıtlarında vakıf şerhi bulunan
taşınmazlarla ilgili olarak yetkili idare ile ilgili bakanlık veya Vakıflar Genel Müdürlüğünce
varılan mutabakata göre işlem yapılır.
Yukarıdaki fıkrada belirtilen kurumlar dışındaki kamu kurum ve kuruluşlarına ait taşınmazlar
hakkında 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 30 uncu maddesindeki esaslara göre işlem
yapılır.
Yetkili idareler taşınmaz mülkiyetinin kamulaştırılması yerine, uygun gördükleri takdirde
satın alma, kat karşılığı ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ilgili maddelerinde
düzenlenen intifa hakkı veya üst hakkı yolu ile sınırlı ayni hak tesis edebilirler.
Projeye katılım
MADDE 22- Yenileme alanı içindeki parsellerdeki uygulamalarda kamu kurum ve
kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetinde olan ve yapısı aynen korunacak veya
yenilenecek yapılar, yetkili idarenin uygun görmesi ve projenin bütünlüğünün bozulmaması
72
şartıyla ilgili kamu kurum veya kuruluşları ya da gerçek veya tüzel kişiler tarafından
yapılabilir. Bu şekildeki uygulamanın projeyle eş zamanlı olarak başlatılması ve
tamamlanması esastır. Yetkili idare, zamanında tamamlanmayan bu yapıları kendisi
tamamlayabileceği gibi kamulaştırabilir.
Anlaşma ve satın alma
MADDE 23- Anlaşma, uzlaşılacak bedel üzerinden taşınmazın yetkili idareye satılması,
idareye ait bir başka taşınmaz malla takas veya trampa yoluyla devredilmesi veya projenin
gereklerine uygun olması halinde bedel karşılığı sınırlı ayni hak tesis edilmesi veya yetkili
idarece öngörülecek diğer anlaşma yollarıyla yapılır.
Kamulaştırma
MADDE 24- Yenileme alanlarında bulunan yapıların boşaltılması, yıkımı ve
kamulaştırmasında anlaşma yolu esastır.
Anlaşma sağlanamayan hallerde gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerinin mülkiyetinde bulunan
taşınmazlar yetkili idareler tarafından kamulaştırılabilir. Kanun uyarınca yapılacak
kamulaştırmalar 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki
iskan projelerinin gerçekleştirilmesi amaçlı kamulaştırma sayılır.
Yenileme alanlarında yapılacak kamulaştırmalarda ödenecek kamulaştırma bedelinin o yıl
yetkili idare bütçesinde gösterilen miktarı nakden ve peşin olarak ödenir. Bu miktar,
kamulaştırma bedelinin altıda birinden az olamaz. Kalan kamulaştırma bedeli en fazla beş yıl
içinde faiziyle birlikte ödenmek üzere eşit taksitlere bağlanır. Bu durumda peşin ödeme
gününü takip eden günden itibaren, Devlet borçları için öngörülen en yüksek faiz haddi
uygulanır.
Olağan kamulaştırma sürecinin projenin uygulanmasında gecikmeye neden olacağının
anlaşılması halinde, 2942 sayılı Kanunun 27 nci maddesi hükümlerine göre acele
kamulaştırma yoluna gidilebilir.
Mülkiyet durumu belli olmayan taşınmazlar
MADDE 25- Tapuda mülkiyet hanesi açık olan taşınmazlar ile varisi belli olmayan, kayyım
tayin edilmiş, ihtilaflı, davalı ve üzerinde her türlü mülkiyet ve mülkiyetin gayri ayni hak tesis
edilmiş olan taşınmazlar için de 2942 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki
hükümlere göre kamulaştırma işlemleri yürütülür. Kamulaştırma işlemlerinin yürütülmesinde
yetkili idareler veraset ilamı çıkarttırmaya, kayyım tayin ettirmeye veya tapuda kayıtlı son
malike göre işlem yapmaya yetkilidir.
Herhangi bir sebeple taşınmazın mülkiyet hanesinin açık olması halinde, taşınmaz üzerindeki
hukuki tasarrufların devam etmesini sağlamak üzere, yetkili idare mülkiyet hanesinin
mahkeme kararıyla doldurulmasına kadar bir kayyım tayin edilmesini sulh hakiminden talep
eder. Bundan sonraki işlemler tayin edilen kayyımla yürütülür.
73
YEDİNCİ BÖLÜM
Projelerin Uygulanması, Tabii Afet Riski ve Denetim
Projelerin uygulanması
MADDE 26- Yenileme alanlarındaki yenileme uygulama projelerinin uygulaması yetkili
idareler tarafından yapılabileceği gibi, Toplu Konut İdaresine, diğer kamu kurum ve
kuruluşlarına veya gerçek ve tüzel kişilere de yaptırılabilir.
Büyükşehir belediyelerince başlatılmayan uygulamalar
MADDE 27- Büyükşehirlerde, büyükşehir belediyeleri tarafından başlatılmayan uygulamalar
ilçe ve ilk kademe belediyelerince tek başına veya müşterek olarak yapılır veya yaptırılır.
Tabii afet riskinin belirlenmesi
MADDE 28- Yenileme projelerinin uygulanması sırasında tabii afet riski taşıdığı Bayındırlık
ve İskan Bakanlığınca belirlenen bölgelerde gerekli tedbirleri almak üzere yetkili idareler,
yenileme alanlarında tasfiye de dahil olmak üzere gerekli düzenlemeleri yapabilir veya
yasaklar koyabilir.
Bu amaca yönelik olarak uygulama sırasında varsa Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından
hazırlanmış olan afet etütleri esas alınır. Bu etütlerin bulunmaması halinde yetkili idare
tarafından yaptırılır. Hazırlanan etütlerin bir örneği Bayındırlık ve İskan Bakanlığına
gönderilir.
Kısmi uygulama ve tasfiye
MADDE 29- Ortaya çıkan afet riskinin yenileme projelerinin uygulanmasını imkânsız hale
getirmesi halinde yetkili idare yenileme alanındaki uygulamanın tamamını veya bir kısmını
tasfiye edebilir.
Afet riski nedeniyle tam veya kısmi tasfiye yoluna gidilmesi halinde, yetkili idare riskin
bulunduğu bölgelerde riskin niteliğine uygun önlemleri alır; gerek görülmesi halinde
yapılaşma, kullanım ve işletmeyi sınırlayabilir veya yasaklayabilir. Tasfiye esas ve usulleri
yetkili idarelerin meclis kararıyla belirlenir.
Geçici kısıtlamalar
MADDE 30- Yenileme alanında uygulama süresi içinde mevcut taşınmazlar üzerinde her
türlü yapılaşma, kullanım ve işletme konularında yetkili idare geçici kısıtlamalar koyabilir.
Kontrol ve denetim
MADDE 31-Uygulama esnasında her türlü kontrol, denetim ve takip işlemleri, ilgili mevzuat
uyarınca yetkili idarelerce yapılır veya uzman kamu kurum ve kuruluşları ile özel kişi veya
kuruluşlara yaptırılır.
İhale yöntemi
MADDE 32- Yenileme alanına ilişkin Bakanlar Kurulu kararının Resmi Gazete’de
yayımlanmasından itibaren projenin tamamlanmasına kadar geçecek süre içinde her türlü mal
ve hizmet alımı, yapım işleri ve danışmanlık hizmetleri, ceza ve ihalelerden yasaklama
hükümleri hariç olmak üzere, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümlerine bağlı olmaksızın
yetkili idarelerin meclislerinin kabul edecekleri esas ve usullere göre yürütülür.
74
İhaleleri üstelenecek kişi veya kuruluşların teknik ve mali yeterliğe sahip olması ve proje
tamamlanıncaya kadar bu nitelikleri taşımaları zorunludur.
SEKİZİNCİ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
Katkı payı
MADDE 33- Yenileme alanlarında uygulanacak projelerin kamulaştırma, plân, proje ve
yapım işlerinde kullanılmak üzere, 2863 sayılı Kanunun 12 nci maddesine göre oluşturulan
Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına Katkı Payı hesabından belediyelere aktarma
yapılır.
Katkı paylarının belediyelere aktarımında 13/4/2005 tarihli ve 25785 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanan “Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına Ait Katkı Payına Dair
Yönetmelik”te belirlenen usul ve esaslara uyulur.
Konut ve işyerlerinin satışı
MADDE 34– Kanuna göre yenileme alanlarında üretilen konut ve işyerlerinin satışı
29/9/2005 tarihli ve 25951 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Belediyelerin Arsa, Konut ve
İşyeri Üretimi, Tahsisi, Kiralaması ve Satışına Dair Genel Yönetmelik”e göre yapılır.
Ancak, yenileme alanlarındaki kamu kurum ve kuruluşlarına ait binalarda kiracı olan işyeri
sahiplerine yetkili idare tarafından uygun görülen taşınmazların satışında öncelik verilebilir.
Aynı iş yerine birden çok talep olması halinde bu kiracılar arasında ihale yapılabilir. Yenileme
alanlarından taşınması gereken bu tür kiracılarla yetkili idare anlaşmalar yapılabilir.
GEÇİCİ MADDE 1- Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç iki ay
içerisinde, 12’nci maddeye göre gerektiği kadar koruma bölge kurulu oluşturulur.
Yürürlük
MADDE 35- Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 36- Bu Yönetmelik hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür
75
7. 660 SAYILI İLKE KARARI
660 Sayılı İlke Kararı
Kamuoyunda 660 Sayılı İlke kararı olarak bilinen kararda, değişik kanunlardan dolayı ortaya
çıkan mevzuatla çelişen konular göz önünde bulundurularak yapı grupları, müdahale biçimleri
gibi çeşitli konularda düzenlemeler getirilmiştir.
T.C. KÜLTÜR BAKANLIĞI KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARINI KORUMA
YÜKSEK KURULU
Toplantı No. ve Tarihi : 60, 5.11.1999
Karar No. ve Tarihi : 660, 5.11.1999
İLKE KARARI
TAŞINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARININ GRUPLANDIRILMASI, BAKIM VE
ONARIMLARI
Taşınmaz Kültür Varlıklarının Gruplandırılması, Bakımı, Onarımları ve Onarımların
Denetlenmesine ilişkin, Danıştay 6. Dairesinin 11.11.1997 gün ve 1996 /3 313 Esas, 1997 /
4875 sayılı kararı, 11.11.1997 gün ve 1996 / 3312 Esas, 1997 / 4877 sayılı kararı, 19.4.1996
gün ve 437 sayılı, 14.7.1998 gün ve 598 sayılı, 14.7.1998 gün ve 599 sayılı, 3.12.1998 gün ve
634 sayılı, 3.12.1998 gün ve 640 sayılı, 12.3.1999 gün ve 642 sayılı ilke kararları,
uygulamada çıkan sorunlar, mevzuatla çelişen hususlar gözönüne alınarak aşağıdaki şekilde
düzenlenmiştir.
Taşınmaz kültür varlıklarının korunmasında en önemli sorun, yapılacak müdahalenin
niteliğidir. Her yapının kendine özgü sorunları olduğu için tüm yapıları kapsayacak ve
müdahale biçimini belirleyecek genel sınıflandırmaların uygulamada yanlış sonuçlar verdiği
saptanmıştır. Bu nedenle kurul kararlarına temel olacak ilkeler ve müdahale biçimlerine daha
uygun olduğu kabul edilen aşağıdaki tanımlar yapılmıştır.
Yapı Grupları
Yapılar, kendi başlarına bir tarihi ve estetik değer taşımaları ya da kentlerin tarihi kimliğini
oluşturan kentsel sitler, sokaklar ve siluetlerin ögeleri olarak iki gruba ayrılmıştır:
1. Grup Yapılar
Toplumun maddi tarihini oluşturan kültür verileri içinde tarihsel, simgesel, anı ve estetik
nitelikleriyle korunması zorunlu yapılardır.
2. Grup Yapılar
Kent ve çevre kimliğine katkıda bulunan kültür varlığı niteliğindeki yöresel yaşam biçimini
yansıtan yapılardır.
76
I. MÜDAHALE BİÇİMLERİ
Korunacak yapılara müdahaleler, her yapının kendine özgü koşullarına göre saptanacaktır.
1) Bakım
Sadece yapının yaşamını sürdürmeyi amaçlayan, tasarımda, malzemede, strüktürde, mimari
ögelerde değişiklik gerektirmeyen müdahalelerdir. (Çatı aktarımı, oluk onarımı, boya-badana
vb.)
Bakım izin ve denetiminde, varsa koruma kurulu müdürlüğü yoksa müze müdürlüğünün
yetkili olduğuna, bakım öncesi ve sonrası durumun rapor ve fotoğraflarla saptanarak ilgili
koruma kuruluna sunulması, uygun görülmeyen bakım uygulamalarının yenilenmesi veya
değiştirilmesi gerektiğine,
2) Onarım
Yapının yaşamını sürdürmeyi amaçlayan, tasarımda, malzemede, strüktürde ve mimari
ögelerde değişiklik gerektiren müdahalelerdir.
a) Basit Onarım
Yapıların; ahşap, madeni, pişmiş toprak, taş vb. çürüyen ya da bozularak eksilen mimari
ögelerinin, özgün biçimlerine uygun olarak aynı malzeme ile değiştirilmesi, bozulan iç ve dış
sıvaların, kaplamaların, renk ve malzeme uyumu sağlanarak, özgün biçimlerine uygun olarak
yenilenmesi bu kapsamda tanımlanmıştır.
Basit onarım uygulaması, koruma kurulu kararı doğrultusunda; belediyelerce ve / veya varsa
koruma kurulu müdürlüğünce yoksa ilgili müze müdürlüğünce denetlenerek yapılanmasına,
uygulama bitince ona ilişkin rapor ve fotografik belgelerin koruma kuruluna iletilmesine,
uygun görülmeyen basit onarım uygulamalarının yenilenmesine,
b) Esaslı Onarım (Restorasyon)
Yapının rölöveye dayanan restitüsyon ve / veya restorasyon projeleri ile diğer ilgili belgelerin
içerikleri ve ölçekleri koruma kurulunca belirlenen müdahalelerdir. [Sağlamlaştırma
(Konsolidasyon), Temizleme (Liberasyon), Bütünleme (Reintegrasyon), Yenileme
(Renovasyon), Yeniden Yapma (Rekonstrüksiyon), Taşıma (Moving)]. Projelerin bu ilke
kararı ekinde verilen "Rölöve - Restitüsyon - Restorasyon - Proje Hazırlama Esasları"na göre
hazırlanmasına, ilan edilmiş turizm alanları ve merkezlerinde yer alan tescilli yapıların, turizm
amacıyla kullanılması halinde projelerin, Turizm Bakanlığından görüş alınarak koruma
kurulunca karara bağlanmasına,
3) Yeniden Yapma (Rekonstrüksiyon)
Korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescil edilen ve tescil edilmesine ilişkin
gerekli özellikleri taşımasına rağmen elde olmayan sebeplerle tescili yapılmamış ve / veya
herhangi bir nedenle yitirilmiş olan yapının, gerek kültür varlığı niteliği, gerekse kültürel
çevreye olan tarihsel katkıları açısından, eldeki mevcut belgelerden (yapı kalıntısı, rölöve,
fotoğraf, her türlü özgün yazılı - sözlü, görsel arşiv belgesi vb.) yararlanmak suretiyle kendi
parsellerinde daha önce bulunduğu yapı oturum alanında, eski cephe özelliğinde, aynı kitle ve
gabaride, özgün plan şeması, malzeme ve yapım tekniği kullanılarak, kapsamlı restitüsyon
etüdüne dayalı rekonstrüksiyon uygulamasının koşulsuz sağlanmasına,
77
Ancak uygulama gerçekleşinceye kadar parsellerde her türlü inşai ve fiziki müdahalenin
yasaklanmasına, (otopark, fuar, sergileme vb.) yeni bir işlev ile kullanma ve aynı parselde
tescilli yapı yerinde veya diğer boş alanlarda başka bir yeni yapılaşmaya izin
verilmeyeceğine,
Tüm bu uygulamalar için koruma kurulu kararının alınması gerektiğine,
II. ESASLI ONARIM İLKELERİ
a) Yapının günümüze ulaşmış sosyo-kültürel ve tarihi kimliğini oluşturan mekânsal, biçimsel
ve yapısal özellikleri ve çevre içindeki özgün konumu korunacaktır. Bu işlemlerde yapının
mevcut fiziksel durumuna göre müdahalenin biçimi ve niteliklerinin koruma kurulunca
saptanacağına,
b) Yapıların yıkılmadan korunmaları esastır. Yıkılma tehlikesi arzettiği (mail-i inhidam)
malsahipleri ya da belediyelerce ileri sürülen yapıların yıkılma kararlarının ancak koruma
kurulunca alınabileceğine, Yıkılacak şekilde tehlike yaratan (mail-i inhidam) korunması
gerekli taşınmaz kültür varlıkları belediyeler veya valilikler tarafından boşaltılır. Gerekli fiziki
ve güvenlik önlemlerinin ilgili valilik ve belediyesince alındıktan sonra, konunun koruma
kuruluna iletilerek alınacak karara göre işlem yapılacağına,
c) Yapıların tarihsel ve sosyo - kültürel değer taşıyan eklerinin korunacağına,
d) Yeni işlev verilecek yapılarda yapılacak eklerin, niteliği ve korunması gerekli kültür
varlığıyla bütünleşmesi, tasarımı yapan mimar tarafından gerektiğinde avan proje niteliğinde
hazırlanarak, koruma kurulunun görüşüne sunulacağına,
e) Restorasyon projesine temel olacak restitüsyon çalışmasının sıva raspası, kısmi söküm,
sondaj, belgeler üzerinde çalışma ve karşılaştırmalı araştırmalar sonucuna dayalı olarak
hazırlanmasına, onarıma başlamadan önce bu çalışmanın yapılması olanaksız ise onarım
projesinin onaylanmasından sonra ortaya çıkan yeni veriler ışığında, restorasyon projesi
üzerinde tadilat yapılarak yeniden koruma kurulunun onayına sunulmasına,
f) 3386 sayılı Yasa ile değişik 2863 sayılı Yasanın 10. maddesinde belirtilen kamu kurum ve
kuruluşlarının mülkiyeti veya idaresinde bulunan tescilli taşınmaz kültür varlıklarının, basit ve
esaslı onarım uygulamalarının, koruma kurulu kararı doğrultusunda, kendi sorumluluklarında
gerçekleştirilmesine, uygulama sonucuna ilişkin rapor, fotoğraf vb. belgelerin ilgili koruma
kuruluna iletilmesine, kurulca uygun görülmeyen basit onarım ve esaslı onarım
uygulamalarının yenilenmesine,
g) Kültür Bakanlığınca gerçekleştirilen korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklarının
onarımları ile kazı alanlarında yapılan onarımlarda uygulamaya başlamadan önce,
hazırlanacak rölöve ve restorasyon projeleri için koruma kurulu kararı alınmasına,
III. UYGULAMANIN DENETLENMESİ
Koruma kurullarınca onaylanan her ölçek ve nitelikteki plan ve projelerin uygulamada
uzmanlarınca denetlenmesi gerektiğine, bu anlamda, imar ve koruma mevzuatında,
belediyelere ve valiliklere verilen denetim yükümlülüğünün yanı sıra, uygulamanın müellif
mimar tarafından denetimi de yasal ve mesleki bir sorumluluk olduğuna,
Taşınmaz kültür varlıklarının korunması ve değerlendirilmesine ilişkin uygulamalarda esas
alınacak projelerin, serbest mesleki hizmet yetki ve statüsüne sahip ve bu hizmeti yapma
koşullarını sürdüren mimarlarca, asgari çizim standartlarına da uygun olarak düzenlenmiş
78
olduğu, ilgili mimarlar odası birimince önceden denetlenerek, koruma kurulu müdürlüklerine
sunulması gerektiğine,
Uygulamanın kurul kararlarına uygun olması için gerekli mesleki denetim sorumluluğu, aynı
şekilde serbest mesleki hizmet yetki ve koşulları taşıdığı mimarlar odasınca belirlenen müellif
mimar tarafından üstlenilmesine, söz konusu mesleki denetim sorumluluğu, müellif mimarın
isteği ile aynı koşulları taşıyan bir başka mimara devredilebileceğine, iskân izni için
denetimden sorumlu mimarın, uygulamanın kurul kararlarına uygun olarak sonuçlandığına
dair raporunun koruma kuruluna iletilmesi gerektiğine,
Uygulama bittikten sonra müellif mimarın isminin yazıldığı bir tabelanın, yapının uygun bir
yerine asılması gerektiğine,
IV. YOK OLAN TESCİLLİ YAPILARA İLİŞKİN İŞLEMLER
Korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescil edilen yapıların herhangi bir şekilde
(yıkılmaları, yanmaları, koruma kurulundan izin alınmadan yıktırılmaları vb.) yok olmalarına
sebep olanlar hakkında ceza mahkemelerinde yasal soruşturma açılmasına,
Bu soruşturma sonucu, yargı organlarınca verilen kararlar, kişisel yükümlülüklerle ilgili
olduğundan, taşınmaz kültür varlığının korunmasına yönelik işlemlerin devamlılığını
etkilemeyeceğine, bu nedenle soruşturma nedeni olan eyleme konu taşınmaz kültür varlığıyla
ilgili alınmış koruma kurulu kararlarının geçerli olduğuna, ayrıca ilgili Yasaların hükümlerine
göre işlem yapılmasına,
Korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilen ve tescil edilmesi gerekli olmasına
rağmen, tescil aşamasından önce herhangi bir nedenle yok olan yapılar için; bu ilke
kararındaki "I - Müdahale Biçimleri"nin 3. Maddesindeki Yeniden Yapma koşullarının geçerli
olduğuna,
Bu ilke kararının yürürlüğe girmesi ile Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek
Kurulunun 19.4.1996 gün ve 437 sayılı, 14.7.1998 gün ve 598 sayılı, 14.7.1998 gün ve 599
sayılı, 3.12.1998 gün ve 634 sayılı, 12.3.1999 gün ve 640 sayılı, 12.3.1999 gün ve 642 sayılı
ilke kararlarının iptaline, karar verildi.
RÖLÖVE-RESTİTÜSYON-RESTORASYON PROJESİ HAZIRLAMA ESASLARI
I.
GENEL HUSUSLAR
Rölöve - Restitüsyon - Restorasyon projeleri, yapının mevcut durumunun belgelenmesinin
yanısıra, sorunlarının saptanması, potansiyel ve yeni kullanım olanaklarının araştırılması,
onarıma yönelik temel yaklaşım ve müdahale biçimlerinin belirlenmesi ile yeni kullanımın
gerektirdiği müdahalelerin anlatımını sağlamalıdır.
Bu amaçla hazırlanacak belgeler çizimsel, yazılı ve fotoğrafik olarak yeterli ölçek ve
ayrıntıları içerecektir.
79
II. PROJE HİZMETLERİ
II.1. Mevcut durumun belgelenmesi
Mutlak Hazırlanması Gereken Belgeler
II. 1. 1. Rölöve Çizimleri
a) 1 / 500 - 1 / 200 vaziyet planı (Parselde yer alan yapı, müştemilatlar, kuyu, ağaç, bahçe
duvarı, döşeme malzemesi vb. her türlü öge ve komşu parsellerde yer alan yapılar
işlenecektir.)
Rölövesi çizilen yapının cephe verdiği sokak veya caddeye sağında ve solunda yeralan en az
iki yapıyı içeren 1 / 200 ölçekli silueti,
b) Kat Planları, 1 / 50
c) Döşeme Planları, 1 / 50
d) Tavan Planları, 1 / 50
e) Çatı Planı, 1 / 50
f) Görünen tüm cepheler, 1 / 50
g) Birbirine dik olarak geçirilecek en az iki kesit 1 / 50 (Koruma Kurulunun gerekli görmesi
halinde 2'den fazla kesit alınabilir.)
Fotoğraf albümü
Koruma Kurullarının Gerekli Görmesi Durumunda Hazırlanması Gereken Belgeler
II. 1. 1. Rölöve Çizimleri
a) Yapısal sistem ile malzemeyi tanıtmayı amaçlayan yeteri kadar sistem detayı,
- Cephe, 1 / 20
- Plan, 1 / 20
- Kesit, 1 / 20
b) Pencere, kapı, tavan eteği, ocak, dolap, niş, saçak, taşıyıcı sistem, süsleme elemanları vb.
yapı ögelerinden tipik olanlarına ilişkin detaylar, (Yapının gerektirdiği kadar)
- Ölçekler 1 / 10, 1 / 5 ve 1 / 1 dir.
II.1. 2. Yapım Tekniği ve Malzeme Kullanımı
- Yatay ve düşey taşıyıcı elemanlar, dolgu elemanları,
- Yatay ve düşey kaplama elemanları, örtü malzemeleri ve tekniği, süsleme elemanlarının
durumu.
II. 1. 3. Fiziksel Durumun Değerlendirilmesi
- Yapısal bozulma ve deformasyonlar,
- Malzemeye yönelik bozulma ve deformasyonlar (Örneğin, taşıyıcı sistem, dolgu
malzemeleri, kaplama ve örtü malzemelerinin temel sorunları)
(Bu sorunlar yazılı olarak verilecek, gereken hallerde rölöve çizimleri üzerinde
belirlenecektir.)
II. 1. 4. Yapının Analizi
- Yapıya çeşitli dönemlerde yapılan müdahalelerin ayrıştırılması,
- Yapıda bugün olmayan mekan ve / veya elemanlara ilişkin bilgi ve izler.
80
II. 2. Restitüsyon Projesi
Yapının analizi (Bölüm II. 1. 4), benzer yapılarla karşılaştırılması ve bulunabiliyorsa çeşitli
belgelerden gelen bilgiler ışığında, özgün yada belli bir dönemine ilişkin bilgileri içerecektir.
Bu amaçla hazırlanacak projeler için, II. 1. 1. Bölümündeki belgeler esas alınacaktır.
II. 3. Restorasyon ve Yeni Kullanım Projesi
Yapının onarımı ve yeni kullanımı için getirilen müdahalelere ilişkin ana yaklaşım ve bu ana
yaklaşım çerçevesinde yapılacak müdahalelerin anlatımını içerecektir.
Bu anlatımda şu hususlar yer alacaktır:
- Yapının özgün şema, eleman, strüktür ve malzemesine ilişkin müdahaleler,
- Yeni kullanımın gerektirdiği mekansal ve eleman ölçeğindeki müdahaleler,
- Uygulamaya yönelik öneriler,
- Yapının yeni kullanımı için gerekli ısıtma, aydınlatma, temiz ve pis su sistemlerine ilişkin
ana ilkeler.
Restorasyon projelerinin hazırlanmasında, II. 1.1. bölümündeki belgeler esas alınacak, yeni
müdahalelerin anlatımı için yeteri kadar detay verilecektir. Ayrıca, projeyi açıklayıcı bir rapor
hazırlanacak, bu raporda, restorasyon ve yeni kullanım için benimsenen temel yaklaşımlar
verilecektir.
81
8. ENVANTER FİŞİ
82
83
CEVAP ANAHTARLARI
ÖĞRENME FAALİYETİ -1 CEVAP ANAHTARI
1.
C
2.
D
3.
ANIT , SİT
4.
FORM , MALZEME VE YAPIM TEKNİĞİ ,
TAŞIYICI SİSTEM , İŞLEV , KONUM
5.
KORUNMUŞLUK DURUMU
6.
HARİTA , FOTOĞRAF
7.
1-C , 2-D , 3-B , 4-A
8.
A,B,C,D
ÖĞRENME FAALİYETİ -2 CEVAP ANAHTARI
1.
YANLIŞ
2.
DOĞRU
3.
YANLIŞ
4.
DOĞRU
5.
660 SAYILI İLKE KARARI İLE
6.
KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA BÖLGE KURULU
7.
TAHRİBATSIZ ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ
8.
RENK , TARAMA
9.
C
10.
C
11.
B
12.
D
13.
A,B,C,D,E,F,G
84
KAYNAKÇA

AHUNBAY Zeynep. Tarihi Çevre Koruma ve Restorasyon, YEM Yayınları, İstanbul,
2004.

AKIN Nur. “Osman Hamdi Bey, Asar-ı Atika Nizamnamesi ve Dönemin Koruma
Anlayışı Üzerine”, Osman Hamdi Bey ve Dönemi, İstanbul, 1993, s.233‐239.

AKOZAN Feridun. Türkiye’de Tarihi Anıtları Koruma Teşkilatı ve Kanunlar,
DGSA Yay. 47, İstanbul, 1977.

BAKIRER Ömür. “Vakfiyelerde Binaların Tamiratı ile İlgili Şartlar ve Bunlara
Uyulması”, Vakıflar Dergisi, Sayı 10, İstanbul, s.113 – 126.

BİNAN Can. Mimari Koruma Alanında Venedik Tüzüğü’nden Günümüze Düşünsel
Gelişmenin Uluslararası Evrim Süreci, YTÜ Mimarlık Fak. Yay., İstanbul, 1999.

CEZAR Mustafa. “Sanatta Batıya Açılış Döneminde Mimarlar”, 9. Milletlerarası
Türk Sanatları Kongresi, Bildiriler, Cilt 1, Ankara, 1995, s.479 – 487.

CHOAY Françoise. The Invention of the Historic Monument, New York, Cambridge
University Press, 2001.

Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, 8 cilt, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul,
1993.

ELDEM Sedad Hakkı. Yapı, Birsen Yayınevi, İstanbul, 2009.

ERDER Cevat. Tarihi Çevre Kaygısı, Ankara, 1971.

ERDER Cevat. Tarihi Çevre Bilinci, ODTÜ Mimarlık Fakültesi Yayını, Ankara, 1975.

ERDER Cevat. “Venedik Tüzüğü Tarihi Bir Anıt Gibi Korunmalıdır”, ODTÜ
Mimarlık Fakültesi Dergisi, Sayı 2, Cilt 3, Ankara, 1977, s. 167 – 190.

ERDOĞAN Muzaffer. “Osmanlı Devrinde Anadolu Camilerinde Restorasyon
Faaliyetleri”, Vakıflar Dergisi, Sayı:7, 1968, s.149 – 205.

ERTUĞRUL Alidost. “Mimar Sinan’ın İstanbul’daki Mevcut Hamamları”, İTÜ Fen
Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi (yayınlanmamış), 2002.

GÖKYAY Orhan Şaik. “Risale‐i Mimariye‐ Mimar Mehmet Ağa‐ Eserleri”,
Ord. Prof. İsmail Hakkı Uzunçarşılı’ya Armağan, TTK Basımevi, Ankara, 1976, s. 113 –
215.

GÜLSÜN Hakan Baki. “Osmanlı Mimarlığında Onarım İlkeleri var mıydı?”, 9.
Milletlerarası Türk Sanatları Kongresi, Bildiriler, Cilt 2, Ankara, 1995, s. 207 – 210.
85

HASOL Doğan. Ansiklopedik Mimarlık Sözlüğü, YEM Yayınları, İstanbul, 2005.

HASOL Doğan. Mimarlık ve Yapı Sözlüğü, YEM Yayınları, İstanbul, 2003.

http://www.iccrom.org

http://www.icomos.org.tr

http://www.unesco.org

ICOMOS, International Charters for Conservation and Restoration, Monuments
and Sites I, Münih, 2001.

JOKILEHTO Jukka. A History of Architectural Conservation, İngiltere: Butterworth
Heinemann, 1999.

KARADUMAN Hüseyin. Belgelerle İlk Türk Asar-ı Atika Nizamnamesi, (10 belge
ile birlikte), XXV, 29 (2004), s.73-92.

Kâgir Yapılarda Koruma ve Onarım Semineri Bildiri Kitabı, İBB KUDEB, İstanbul,
2009.

Kargir Yapılarda Koruma ve Onarım Semineri Bildiri Kitabı, İBB KUDEB,
İstanbul, 2010.

Kârgir Yapılarda Koruma ve Onarım Semineri Bildiri Kitabı, İBB KUDEB,
İstanbul, 2011.

Kârgir Yapılarda Koruma ve Onarım Semineri Bildiri Kitabı, İBB KUDEB,
İstanbul, 2012.

KUBAN Doğan. “Restorasyon Kriterleri ve Carta del Restauro”, Vakıflar Dergisi,
Cilt V, Ankara, 1962, s. 149 – 152.

KUBAN Doğan. Osmanlı Mimarisi, YEM Yayın, İstanbul, 2007.

KUBAN Doğan. “Modern Restorasyon İlkeleri Üzerine Yorumlar”, Vakıflar Dergisi,
Cilt VIII, Ankara, 1970, s. 341 – 354.

KUBAN Doğan. Tarihi Çevre Korumanın Mimarlık Boyutu, Kuram ve Uygulama,
İstanbul, YEM Yayın, 2000.

KUDDE Esra. “Küçük Mustafa Paşa Hamamı Restorasyon Projesi”, İTÜ Fen
Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi (yayınlanmamış), 2007.
86

MADRAN Emre. Tanzimattan Cumhuriyet’e Kültür Varlıklarının Korunmasına
ilişkin Tutumlar ve Düzenlemeler: 1800 ‐1950, Ankara, 2002.

MADRAN Emre. Osmanlı İmparatorluğu’nun Klasik Çağlarında Onarım
Örgütlenmesi, 16. – 18. yüzyıllar, ODTÜ Mimarlık Fak. Yayınları, Ankara, 2004.

MADRAN Emre. Nimet ÖZGÖNÜL (der), International Documents Regarding the
Preservation of Cultural and Natural Heritage, ODTÜ Mimarlık Fak. Yayınları,
Ankara, 1999.

NARDERELİ İrem. “İstanbul Bağlarbaşı Sainte Marie Fransız Okulu
Restorasyonu”, İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi (yayınlanmamış),
2008.

ORGUN M. Zarif. “Hassa Mimarları”, Arkitekt, 12, 1938, s. 333‐342.

ÖZDEMİR Rifat. “Osmanlı Döneminde Dini ve Sosyal Yapıların İnşası ve Tamiratı
Üzerine Bazı Bilgiler”, TAÇ Dergisi, Cilt 2, Sayı 6, Temmuz, 1987, s. 23 – 29.

Restorasyon Konservasyon Çalışmaları Dergisi, İBB KUDEB, İstanbul.

TAYLA Hüsrev. Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem ve Elemanları, Cilt I-II,
Türkiye Anıt Çevre Turizm Değerlerini Koruma Vakfı, İstanbul, 2007.

TAYMAZ Haydar. Yapı Bilgisi I-II-III, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1995.

TURAN Şerafettin. Osmanlı Teşkilatında Hassa Mimarları, DTCF Tarih Araştırmaları
Dergisi I/1, Ankara, 1963, s. 157 – 202.

ULUENGİN Fatin. Bülent ULUENGİN, Mehmet Bengü ULUENGİN, Osmanlı Anıt
Mimarisinde Klasik Yapı Detayları, YEM Yayın, İstanbul, 2007.

ULUENGİN M. Bülent. Rölöve, Yapı Endüstri Merkezi Yayınları, İstanbul, 2002.

YÜCEL Erdem. “Vakıflarda Onarım Çalışmalarını Yürüten Mimarlar”, Vakıflar
Dergisi, No. XXVII, Ankara, 1998.
87
Download