T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI İNŞAAT TEKNOLOJİSİ TARİHİ ESERLERDE TESPİT VE BELGELEME Ankara, 2013 Bu modül, mesleki ve teknik eğitim okul/kurumlarında uygulanan Çerçeve Öğretim Programlarında yer alan yeterlikleri kazandırmaya yönelik olarak öğrencilere rehberlik etmek amacıyla hazırlanmış bireysel öğrenme materyalidir. Millî Eğitim Bakanlığınca ücretsiz olarak verilmiştir. PARA İLE SATILMAZ. İÇİNDEKİLER AÇIKLAMALAR .....................................................................................................................iii GİRİŞ ………………………………………………………………………………………..1 ÖĞRENME FAALİYETİ–1 ...................................................................................................... 2 1. TARİHİ ESERLERDE TESPİT ............................................................................................. 2 1.1. Koruma Ölçütleri................................................................................................................ 2 1.1.1. Tarihi Belge Ölçütü .......................................................................................................... 3 1.1.2. Zaman Ölçütü ................................................................................................................... 3 1.1.3. Estetik Değer Ölçütü ........................................................................................................ 3 1.1.4. Otantiklik (Özgünlük) Ölçütü .......................................................................................... 3 1.2. Korunması Gerekli Kültür Varlıkları .................................................................................. 4 1.2.1. Taşınır Kültür Varlıkları ................................................................................................... 4 1.2.2. Taşınmaz Kültür Varlıkları .............................................................................................. 4 1.2.2.1. Anıt ................................................................................................................................ 5 1.2.2.2. Sit .................................................................................................................................. 6 1.2.2.2.1. Doğal Sit ..................................................................................................................... 6 1.2.2.2.2. Tarihi Sit ..................................................................................................................... 7 1.2.2.2.3. Arkeolojik Sit ............................................................................................................. 7 1.2.2.2.4. Kentsel Sit .................................................................................................................. 8 1.2.2.2.5. Kırsal Sit ..................................................................................................................... 9 1.2.2.2.6. Karmaşık Sit ............................................................................................................. 10 1.3. Korunması Gerekli Kültür Varlıklarının Tescili .............................................................. 10 1.3.1. Tescil Fişi (Envanter Fişi) .............................................................................................. 11 1.3.1.1. Envanter Fişi Doldurulurken Dikkat Edilecek Hususlar ............................................. 12 UYGULAMA FAALİYETİ ..................................................................................................... 13 KONTROL LİSTESİ ............................................................................................................... 21 ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME ........................................................................................... 22 ÖĞRENME FAALİYETİ–2 .................................................................................................... 24 2. TARİHİ ESERLERDE BELGELEME ................................................................................ 24 2.1. Araştırmalar ....................................................................................................................... 25 2.1.1. Yerinde Gözlem ve İnceleme ......................................................................................... 26 2.1.2. Kütüphane ve Arşiv Araştırması .................................................................................... 26 2.1.3. Teknik Araştırmalar ....................................................................................................... 28 2.1.3.1. Araştırma Raspası ve Kazısı........................................................................................ 28 2.1.3.2. Tahribatsız Teknik Araştırma Yöntemleri................................................................... 29 2.1.3.3. Malzeme ve Bozulma Analizleri ................................................................................. 30 2.2. Analitik Rölöve ................................................................................................................. 31 2.2.1. Kroki Çizimi ................................................................................................................... 32 2.2.2. Lejant Hazırlama ............................................................................................................ 35 2.2.3. Analitik Rölöve Paftası Hazırlama ................................................................................. 37 2.2.3.1. Dönem Tespiti (Kronolojik Analiz) ............................................................................ 37 2.2.3.2. Malzeme Tespiti .......................................................................................................... 38 2.2.3.3. Hasar Tespiti................................................................................................................ 41 UYGULAMA FAALİYETİ ..................................................................................................... 42 UYGULAMA FAALİYETİ ..................................................................................................... 44 i KONTROL LİSTESİ ............................................................................................................... 46 ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME ........................................................................................... 47 MODÜL DEĞERLENDİRME ................................................................................................ 49 EKLER ………………………………………………………………………………………50 1. VENEDİK TÜZÜĞÜ .......................................................................................................... 50 2. AMSTERDAM BİLDİRGESİ ............................................................................................ 53 3. NARA ÖZGÜNLÜK BELGESİ ......................................................................................... 60 4. GELENEKSEL MİMARİ MİRAS TÜZÜĞÜ .................................................................... 63 5. 2863 SAYILI KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARINI KORUMA KANUNU ............. 66 6. 5366 SAYILI YIPRANAN TARİHİ VE KÜLTÜREL TAŞINMAZ VARLIKLARIN YENİLENEREK KORUNMASI VE YAŞATILARAK KULLANILMASI HAKKINDA KANUNUN UYGULAMA YÖNETMELİĞİ .................................................................... 68 7. 660 SAYILI İLKE KARARI .............................................................................................. 76 8. ENVANTER FİŞİ ............................................................................................................... 77 CEVAP ANAHTARLARI ....................................................................................................... 77 KAYNAKÇA ........................................................................................................................... 77 ii AÇIKLAMALAR KOD ALAN İnşaat Teknolojisi DAL/MESLEK Restorasyon MODÜLÜN ADI Tarihi Eserlerde Tespit ve Belgeleme MODÜLÜN TANIMI Koruma ölçütlerini, korunması gerekli kültür varlıklarını, bunların tescili için gereken envanter fişlerini ve tarihi eserlerde analitik rölöve hazırlanmasını içeren öğrenme modülüdür. SÜRE 40/24 + ÖN KOŞUL Ön koşul bulunmamaktadır. YETERLİK Tarihi eserlerde tespit ve belgeleme yapmak MODÜLÜN AMACI Genel Amaç Gerekli ortam ve derslere katılım sağlandığında, tarihi eserlerde korumanın ilk basamağı olan koruma ölçütlerini ve korunması gerekli kültür varlıklarını öğrenmiş olacak ve bunlara göre tescil (envanter) fişi hazırlayabilecek; tarihi eserlerde belgeleme öncesi araştırma ve analitik rölöve yapabileceksiniz. Amaçlar 1. Koruma ölçütlerine uygun olarak tarihi yapılarda tespit yapabilecek; tescil (envanter) fişi hazırlayabileceksiniz. 2. Tarihi eserlerde belgeleme öncesi araştırma yaparak analitik rölöve hazırlayabileceksiniz. EĞİTİM ÖĞRETİM ORTAMLARI VE DONANIMLARI Ortam: Derslik, Kütüphane, Tarihi eserler Donanım: Konu ile ilgili ansiklopedi, kitap, dergi, rapor, makale, vb. dokümanlar, Fotoğraf makinesi, Bilgisayar, Projeksiyon cihazı, Alanda çizim yapabilmek için A4 sert altlık, Envanter Fişi, kareli ya da milimetrik A4 kağıt, kurşun kalem, silgi, renkli boya kalemleri ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME Modülün içinde yer alan her faaliyetten sonra, verilen ölçme araçlarıyla kazandığınız bilgileri ölçerek, kendi kendinizi değerlendirebileceksiniz. Öğretmeniniz, modül sonunda, hazırlanan ölçme aracını uygulayarak kazandığınız bilgi ve becerileri değerlendirecektir. iii GİRİŞ Sevgili Öğrenci, Korumanın tarihi insanlık tarihi kadar eski olmakla birlikte konunun kuramsal bir çatı altına toplanması ve bir bilim dalı haline gelmesi son yüz elli yılda gerçekleşmiştir. Geçmişte koruma daha çok dini, mitolojik yani kutsal değerleri olan nesneler ve yapılar için önemli kabul edilmiştir. XIX. yüzyıl sonrasında ise sanayileşmenin başlaması ve çeşitli sosyal olaylar sonrasında önemli kültürel değerlerin yok olmaya başlaması nedeniyle koruma çabaları ve bu konudaki tartışmalar artmıştır. Günümüzdeki koruma yaklaşımı, bugüne ulaşan “özgün” değerlerin mümkün olduğu kadar korunması ve aktarılmasına yönelik olup bunun için tüm eylemler “koruma bilimi”nin gerektirdiği seviyede ve nitelikte yapılmalıdır. Bu nedenle, hem koruma biliminin dayandığı kavramları doğru ve tam olarak anlayabilmek hem de bunları iyi uygulayabilmek gereklidir. Tarihi eserlerde tespit ve belgeleme, tüm koruma sürecinin esas aldığı ilk ve en önemli aşamadır. Bir eserin doğru anlaşılması, belgelenmesi ve değerlendirilmesi için gerekli ön bilgilere bu modülde yer verilmiş; ayrıca inceleyerek daha geniş bir bakış açısına sahip olabilmeniz için önemli tüzük ve kanunlar da eklenmiştir. Bu bilgilerin ışığında yapacağınız koruma çalışmaları, doğru ve uluslar arası standartlara uygun, bilimsel çalışmalar olacaktır. Günümüzde, koruma konusunda tüm bu bilgilere ve duyarlılığa sahip, donanımlı genç insanlara ihtiyaç duyulmaktadır. 1 ÖĞRENME FAALİYETİ–1 AMAÇ Korunacak değerlerin ve koruma ölçütlerinin neler olduğunu, taşınır ve taşınmaz kültür varlıklarını ve tescil için gerekli “Envanter Fişi”nin nasıl hazırlandığını öğreneceksiniz. ARAŞTIRMA Bir eserin korunmasında neler ölçüt olarak alınmalıdır? Araştırınız. Ülkemizden Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan sitler hakkında ön araştırma yapınız. Yakın çevrenizde (yaşadığınız kentte veya akrabalarınızın yaşadığı yerlerde) ne tür sitler var? Araştırınız ve özelliklerini değerlendiriniz. Modül ekinde yer alan koruma tüzüklerini ve ilke kararlarını inceleyiniz. 1. TARİHİ ESERLERDE TESPİT Koruma; tarih, mimarlık ya da sanat değeri taşıyan ve kendine özgü nitelikleri olan kültür varlığı obje, yapı, yapı grubu ya da alanların yaşamlarını sürdürebilmeleri, bakım ve onarımları için gerekli her türlü önlemin alınmasını kapsamaktadır. Bu yönüyle koruma, teknik olarak mimarlık, mühendislik, arkeoloji gibi bilim dallarının yanı sıra sosyal bilimleri de ilgilendiren bir konudur. Koruma kavramı, tekil bir objeden (resim, heykel, vb.), mimari yapı ve kentsel çevreye kadar geniş bir kapsamda kullanılmaktadır. Çağdaş koruma anlayışı tarihi kent dokusunu oluşturan tek yapılardan kentin bütününe kadar uzanan bir yelpazede genişlemiştir. Özgün niteliğini korumuş tek yapı, sokak, mahalle ve kentler bu kapsamda koruma altına alınmaktadır. Günümüzde insanlığın koruma alanında geldiği noktayı “bütüncül koruma” başlığı altında özetlemek mümkündür. 1.1. Koruma Ölçütleri Geçmişten kalan bütün mirasın korunması teknik olarak imkânsızdır. Bu nedenle yapılar korunurken belirli ölçütler geliştirilmeye çalışılmıştır. Evrensel koruma yaklaşımlarında dört temel ölçütten söz edilebilir: 2 1.1.1. Tarihi Belge Ölçütü Yapı veya yapı grubunun korunması sırasında yapının; tarihi bir olayla veya kişiyle ilişkisi veya tarihi bir süreci yansıtması gibi durumlar yapının tarihi belge değerini artırmaktadır. Önemli bir devlet adamının, yazarın yaşadığı yapılar başka niteliklerinden daha çok tarihi belge değeriyle korunmaktadır. Aynı şekilde ülke tarihi için önemli Sivas Kongresi gibi bir toplantının yapıldığı mekân da tarihi belge değeri taşımaktadır (Resim 1.1). Resim 1.1: Sivas Kongre Binası 1.1.2. Zaman Ölçütü Zaman ölçütü yapının yapıldığı tarihin üzerinden geçen süreyi yani ne kadar eski olduğu gösteren bir ölçüttür. Ülkeler göre değişen bu ölçüt farklılıklar taşımaktadır. Ülkemizde 2863 tarihli yasaya göre 1900 öncesi yapılar koruma kapsamına alınmıştır. Ancak, 20. yüzyılda yapılmış önemli bir mimara ait yapılar ile bir mimari akımın temsilcisi olan yapılar da koruma altına alınmaktadır. 1.1.3. Estetik Değer Ölçütü Yapı ve çevrelerinin güzel olma özelliği esas alınarak hazırlanan bir koruma ölçütüdür. Nesnel bir değerlendirme olmadığı için tartışılmaktadır. Eğitim düzeyine bağlı olarak estetik değerlendirme ölçütü değişmekle birlikte, konusunda uzman mimar, sanat tarihçi, arkeologlar da bu konularda değerlendirmelerde bulunabilmektedir. 1.1.4. Otantiklik (Özgünlük) Ölçütü Korumada otantiklik kavramı; kültürel çeşitliliğin insanlık için önemli bir zenginlik olduğuna ve koruma yaklaşımının da bu zenginliği korumaya yönelik olmasına dair ortaya konmuş olan bir kavramdır. Otantik (özgün) olan değerlerin korunması, mümkün olan en fazla oranda 3 ömrünün uzatılması ve yaşatılarak geleceğe aktarılması, günümüz koruma yaklaşımlarının başında gelmektedir. Mimari korumada otantiklik kavramına, 1964 tarihli Venedik Tüzüğü’nde genel olarak değinilmiştir. Ancak konservasyon ağırlıklı koruma kavramı düşünürleri tarafından tüzük “otantiklik” konusunda eksik yönlerinin bulunduğu hususunda eleştirilmiştir. 1994 tarihinde Otantiklik kavramının tarihsel evrimi, zaman içinde değişen ölçütleri, dünya kültür mirasının farklı niteliklerdeki yapıtlarına göre otantikliğin yeniden yorumlanmasının gerekliliği gibi konuları tartışmak üzere; Norveç, Bergen’de ön hazırlık toplantısı yapılmış, akabinde aynı yıl Japonya’da Nara Konferansı düzenlenmiştir. Nara Konferansı’nda “Otantiklik ölçütleri”nin belirlendiği “Nara Özgünlük Belgesi” hazırlanmıştır: Otantiklik Ölçütleri: 1. Form (özgün tasarım) 2. Malzeme ve yapım tekniği 3. Taşıyıcı sistem (şeması ve elemanları) 4. İşlev 5. Konum 1.2. Korunması Gerekli Kültür Varlıkları Korunacak değerlerin neler olacağının tartışması çok eskiden beri yapılmaktadır. Yukarıda sayılan koruma ölçütlerine karşılık gelen niteliklere sahip olan ve tekil objeden başlayarak, anıtsal özelliği olan yapıların korunması çabaları gelişmiş; korunacak değer kapsamı zamanla kentsel ve kırsal doku oluşturan alanlara doğru genişlemiştir. Günümüzde ise sadece mimari eserlerin yanı sıra doğal değerler ve elle tutulamayan “soyut mirasın korunması” uluslararası alanda tartışılmaktadır. Ancak, genel başlık olarak korunacak değerler “taşınır” ve “taşınmaz” kültür varlıkları olarak iki ana bölümde incelenmektedir: 1.2.1. Taşınır Kültür Varlıkları Taşınır eski adıyla menkul kültür varlıkları başlığı altında resim, heykel, ikona, seramik kaplar, çini, cam, metal, deri eşya, dokumalar, mobilya, mücevher, sikke, elyazması, kitap, vb. eserlerden söz edilmektedir. Müzeler ya da özel koleksiyonlarda saklanan taşınabilir kültür varlıklarının bakım ve onarımları, konusunda uzman konservatörler tarafından gerçekleştirilir. Bu başlık altında yer alan heykel, mozaik ve duvar resimlerinin yerinde korunması tercih edilir; ancak, buna olanak olmadığında müzelere alınarak muhafaza edilebilirler. 1.2.2. Taşınmaz Kültür Varlıkları Taşınmaz Kültür Varlıkları başlığı altında “Anıt” ve “Sit”lerden söz edilmektedir. 4 1.2.2.1. Anıt “Taşınmaz” eski tanımlamayla “gayrimenkul” kültür varlıkları; tek yapı ya da birden çok yapıdan oluşan yapı grupları (külliyeler) biçiminde olabilmektedir. Efes Antik Kenti içindeki tiyatro ve kütüphane (Resim 1.2), Sivas’taki Gök Medrese (Resim 1.3), Amasya’daki Hazeranlar Konağı (Resim 1.4) gibi tek yapıdan oluşan anıt eserlerin yanı sıra; Mimar Sinan’ın eserlerinden İstanbul Şehzade Külliyesi (Resim 1.5) ya da Üsküdar’daki Atik Valide Külliyesi gibi içinde barındırdığı birçok yapıyla bir bütün olarak korunması gerekli yapılar topluluğu da anıt olarak ele alınmaktadır. Resim 1.2: Efes Antik Kenti – Kütüphane Resim 1.3: Sivas Gök Medrese 5 Resim 1.4: Amasya Hazeranlar Konağı Resim 1.5: İstanbul Şehzade Külliyesi 1.2.2.2. Sit Günümüz modern koruma yaklaşımı, tek anıt eserden, yapı gruplarına, külliyelere, sokak bütününe, mahalleye ve hatta kent ölçeğine doğru genişlemiştir. Bu noktadan sonra anıt kavramı yerine “sit” tanımı kullanılmaktadır. Korunacak nitelikleri olan doğal, insan ürünü ya da her ikisinin ortak ürünü olan alanlara “Sit” denilmektedir. Sitler, taşıdıkları özelliklere bağlı olarak doğal, tarihi, arkeolojik, kentsel, kırsal ve karmaşık gibi alt başlıklara ayrılmışlardır. 1.2.2.2.1. Doğal Sit Doğal oluşumları ya da insan eliyle yapılan düzenlemeleriyle özgün nitelik gösteren korunması gerekli doğa varlıklarıdır. Göreme Vadisi’nde yer alan Peri Bacaları, özgün jeolojik yapısı ve ilginç topoğrafyası ile sıra dışı bir doğal oluşumdur (Resim 1.6). İçerisinde özel bitki ve hayvan türleri barındıran bölgeler ile aynı zamanda içerisindeki topoğrafya ve çeşitli su ögeleri, korunması gerekli “Doğal Sit”ler bağlamında ele alınmaktadır. Manyas Kuş Cenneti, Antalya Köprülü Kanyon bu nitelikleri taşımaktadır. 6 Resim 1.6: Peri Bacaları 1.2.2.2.2. Tarihi Sit Önemli tarihi bir olayla ilgili olan ya da tarihte önem taşıyan olaylara tanıklık eden yapılar ve yerler, tarihi sit alanları olarak değer taşımaktadır. Çanakkale Savaşı’nın olduğu Gelibolu Yarımadası ve Çanakkale Boğazı hemen akla gelen önemli “Tarihi Sit”lerdir. 1.2.2.2.3. Arkeolojik Sit Tarih öncesinden Endüstri Devrimi sonrasına kadar olan zaman dilimindeki kalıntıların bulunduğu alanlar “Arkeolojik Sit” olarak kabul edilmektedir. Ülkemizde bilinen en eski tarihli sitlerden birisi M.Ö.7000’li yıllardan kaldığı belirlenen Çatalhöyük yerleşimidir. Bunun dışında Yunan, Helenistik, Bizans ve Roma dönemi yerleşmelerine ait arkeolojik sitler de bulunmaktadır. Truva, Arykanda, Bergama, Demre, Efes, Milet, Priene gibi yerleşmeler bahsedilen sitlere örnek gösterilebilir (Resim 1.7). Endüstri çağının öncü yapıları da “Endüstri Arkeolojisi” siti kapsamında değerlendirilmektedir. Haliç Tersanesi’nde yer alan gemi yapım havuzları, gazhane gibi yapılar ülkemizdeki bu nitelikteki yapılardan hemen akla gelenleridir (Resim 1.8). 7 Resim 1.7: Milet Antik Kenti Resim 1.8: İstanbul, Haliç Tersanesi 1.2.2.2.4. Kentsel Sit Mimari bütünlüğünü korumuş, kendi içinde uyuma sahip, yapısal özelliklerini koruyabilmiş sokak, mahalle ya da bütünü korunmuş kentsel dokulardan oluşan alanlar “Kentsel Sit” olarak tanımlanmaktadır. Anadolu’da hâlâ kent dokusu içinde varlığını sürdüren geleneksel konut, ticaret ve üretim mekânlarının yer aldığı Safranbolu, Ayvalık, Göynük, Tokat, Mardin, Muğla gibi şehirlerde kentsel sitler yer almaktadır (Resim 1.9). 8 Resim 1.9: Mardin 1.2.2.2.5. Kırsal Sit Kırsal alanda yer alan; köy, bağ, yazlık niteliğinde, özgün yerleşme düzenini, boyutlarını, yapım tekniğini ve malzemelerini koruyabilmiş alanları içerisinde barındıran yerleşmeler “Kırsal Sit” başlığı altında incelenebilir. Safranbolu Yörük Köyü, Nevşehir-Kapadokya yöresi, Malatya-Darende bu başlığa örnek gösterilebilir (Resim 1.10). Resim 1.10: Nevşehir Kapadokya 9 1.2.2.2.6. Karmaşık Sit En az iki ayrı site ait özellikleri içerisinde barındıran sitlerdir. Örnek olarak İstanbul Tarihi Yarımada; tarihi, arkeolojik ve kentsel sitin iç içe bulunduğu bir yerleşimdir (Resim 1.11). Resim 1.11: İstanbul Tarihi Yarımada 1.3. Korunması Gerekli Kültür Varlıklarının Tescili Mevcut yasal düzenlemeler kapsamında, bir kültür varlığının nasıl korunacağının belirlenmesi için, öncelikle söz konusu varlığın, “korunması gerekli kültür varlığı” olarak tescil edilmesi gereklidir. Tescil sözcüğü; “herhangi bir şeyi resmî olarak kaydetme, kütüğe geçirme” olarak tanımlanmaktadır. Tescil işlemiyle korunması gerekli kültür varlığı yasal güvence altına alınmakta; dokunulmazlık sınırları tanımlanarak özgün niteliklerini hangi ölçüde sürdüreceği belirlenmektedir. Ülkemizdeki tescil çalışmaları 1964 Venedik Tüzüğü sonrasında, o dönemde var olan Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu (GEEAYK) tarafından yönlendirilmiştir. O dönemde yürürlükte olan yasaya bağlı olarak, kültür varlıkları tek tek tescil edilebilmiştir. Bütün tarihi çevreyi koruyabilecek yasal düzenleme 1973’te çıkartılan 1710 sayılı Eski Eserler Kanunu ile çıkarılmış; bu sayede tescil işlemleri hızlandırılmıştır. Ülkemizdeki tescil işlemleri için şu anda geçerli olan değerlendirme düzeni Türkiye'de kültür varlıkları ile ilgili bilimsel ilkeleri saptayan “Taşınmaz Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu”nun 28.2.1995'te aldığı 378 sayılı ilke kararıyla belirlenmiştir. Bu karara göre taşınmaz kültür varlıkları “1.Grup yapılar” ve “2.Grup yapılar” olmak üzere iki başlık altında incelenmektedir. 1. grup yapılar: Evrensel, ulusal ya da yöresel düzeyde mimari değere sahip; "tarihi, anı ve estetik nitelikleriyle korunması zorunlu" yapılardır. 2. grup yapılar: Kentsel çevreyi oluşturan, yöreye karakter veren, geleneksel yapım tekniğiyle yapılmış binalar bu gruba girmektedir. Ülkemizde tüm tarihi yapıların tescillerinin tamamlandığı söylenemez. Ancak, son yıllarda bu konuda önemli adımların atıldığı ve hem anıt hem de sit olarak tescil edilmek üzere önerilen kültür varlıklarının sayısının arttığı görülmektedir. 10 1.3.1. Tescil Fişi (Envanter Fişi) “Tescil Fişi” kavramı, başlangıçta bir ülkede var olan ve anıtsal niteliği bulunan tarihi yapıların bir çeşit “kimlik kartı” olarak hazırlanmıştır. Koruma kavramının gelişimine bağlı olarak, sadece anıtsal eserler değil daha mütevazı yapılar için de tescil fişleri hazırlanmaya başlamıştır. Tescil Fişi hazırlanan ve onaylanan bir yapı, korunması gerekli kültür varlığı olarak kayıt altına alınmaktadır. “Tescil Fişi” için aynı zamanda “Envanter Fişi”, “Anıt Fişi” ifadeleri de kullanılmaktadır. Tescil fişlerinin hazırlanmasında bir standart kurabilmek ve temel bilgilerin her tescil işleminde var olmasını sağlayacak bir ortak altlık oluşturmak amacıyla, tescil çalışmalarında Avrupa Konseyi tarafından hazırlanan fiş formatından yararlanılmaktadır. Avrupa Konseyi tarafından, sitler ve anıtlar için iki ayrı fiş örneği geliştirilmiştir. Saptamaların belli standartlara göre yapılması hem evrensel birlik sağlamakta; hem de ülkenin değişik yerlerinde, çeşitli ekipler tarafından hazırlanan tescil fişlerinin dil birliğinin olması, merkezi bir arşivin oluşturulabilmesi açısından önem taşımaktadır. Fişin ön yüzünde; anıtın bulunduğu il, ilçe, kültür varlığının adı, adresi, kadastral konumu (pafta, ada, parsel numaraları), tescili varsa koruma derecesi, korunmuşluk durumu gibi bilgiler yer alır (Şekil 1.1). Anıt henüz tescil edilmemişse, önerilen koruma grubu belirtilir. Anıt fişi üzerine yapının konumunu belirtmek üzere hâlihazır haritası ve fotoğrafı eklenir. Ayrıca, yapının koruma durumuna ilişkin gözlemler tarif edilir. Şekil 1.1: Avrupa Konseyi Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Envanter Fişi (Anıt)-ön yüz 11 Fişin arka yüzüne ise; yapıya ilişkin mülkiyet bilgileri, yapının geçirdiği değişimler ve mevcut durumunu anlatan ayrıntılı tanımı, mimari özellikleri, teknik ve analitik bilgiler, gözlemler, kullanımla ilgili öneriler, yapıyla ilgili kaynakça ve tescil fişini hazırlayan kişilerin bilgileri yazılmaktadır (Şekil 1.2). Şekil 1.2: Avrupa Konseyi Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Envanter Fişi (Anıt)-arka yüz Envanter fişi, belirli bir tarihte, belirli kişiler tarafından bir yapının gözlenen ve kayıt altına alınan durumunu gösteren önemli bir arşiv belgesidir. Koruma Bölge Kurulu arşivlerinde bulunan bu fişler, yapılarla ilgili her türlü işlemde bilgi ve fikir verici rol oynayacakları için, fişlerin özenle ve dikkatle hazırlanması önemlidir. 1.3.1.1. Envanter Fişi Doldurulurken Dikkat Edilecek Hususlar 123- 456- Yapı mutlaka yerinde ziyaret edilmeli; yapıya ilişkin teknik ve analitik bilgiler yerinde doldurulmalıdır. Fişte yer alan her maddenin karşılığı tam olarak yazılmalı; mümkün olduğu kadar boşluk bırakmamaya dikkat edilmelidir. Yapının yerini ve konumunu anlaşılır biçimde gösterecek güncel harita veya varsa vaziyet planı mutlaka eklenmeli; haritada yapı, boyanarak ya da çerçeve / daire içine alınarak gösterilmelidir. Yapının genelini gösteren, güncel bir fotoğrafı mutlaka eklenmelidir. Yapıya ilişkin gözlem ve tanımlarda, hem yapının mevcut mimari durumu doğru ve anlaşılır biçimde ifade edilmeli; hem de sorunlar ve bozulmalar ayrı ayrı belirtilmelidir. Yapının tarihsel önem ve mimari özelliklerine ulaşmak üzere geniş bir araştırma yapılmalıdır. Başvurulan kaynakların, kaynakçaya yazılması unutulmamalıdır. 12 UYGULAMA FAALİYETİ Öğrenmiş olduğunuz koruma ölçütlerine göre mevcut bir eseri nasıl değerlendireceğinizi görmek ve örnek bir Tescil (Envanter) Fişi’ni doldurulabilmek için, bulunduğunuz çevrede ziyaret edebileceğiniz bir tarihi yapı ya da yapı grubu belirleyiniz ve aşağıdaki uygulama aşamalarını gerçekleştiriniz. İşlem Basamakları Öneriler Üzerinde çalışabileceğiniz bir tarihi yapı seçiniz. (Örnek: Acı Musluk Hamamı, İstanbul) Araştırmada, kütüphanelerdeki çeşitli kaynaklardan, tezlerden, kitap, dergi, makale, bildiri ve ansiklopedilerden yararlanınız. Araştırma yaparken başvurduğunuz kaynaklara ilişkin bilgileri, modülde gösterilen şekilde mutlaka not ediniz. (Kaynağın yazarı, adı, basım tarihi, yayınevi, sayfa numaraları) Hâlihazır haritayı, internet üzerinden, yapının bağlı olduğu ilçe belediyesinden veya önceden tescil edilmiş bir yapı ise ilgili Koruma Bölge Kurulu arşivindeki dosyasından bulabilirsiniz. Modül ekindeki belgeleri dikkatle inceleyiniz. Envanter fişlerini elde hazırlayabileceğiniz gibi, Microsoft Office Access programını kullanarak bilgisayar ortamında da doldurabilirsiniz. Seçtiğiniz yapı hakkında araştırma yapınız. Yapının yerini gösteren 1/1000 ölçekli hâlihazır haritayı temin ediniz. En az iki kopya halinde boş Envanter Fişi hazırlayınız. (Şekil 1.1 ve 1.2’de gördüğünüz fişlerin her bir yüzü bir A4 kağıt büyüklüğünde olup, modül ekinde verilmiştir; fotokopi ile çoğaltabilirsiniz.) Alan çalışmasında kullanabileceğiniz, A4 boyutunda sert bir altlık, kurşun kalem, silgi ve fotoğraf makinesi alarak yapıyı yerinde ziyaret ediniz. 13 Envanter fişinde gördüğünüz maddeleri, yapıda inceleme yaparak doldurunuz (Aşağıdaki örneği takip ediniz.). Envanter fişini doldururken mümkün olduğu kadar hiçbir maddenin boş kalmamasına özen gösteriniz. Yapının iç, dış, detay fotoğraflarını çekiniz. Fişte dolduramadığınız maddeler için öğretmeninize danışınız. Yapıda gözlemle edindiğiniz verileri ve araştırmada ulaştığınız bilgileri bir arada değerlendirerek, temiz bir Envanter Fişi üzerine dikkatle tekrar yazınız. Gerekirse yapıya tekrar eksiklerinizi tamamlayınız. giderek Harita ve yapının genel, tanıtıcı bir fotoğrafını fişin üzerine yerleştiriniz. Çalışmayı öğretmeninizle kontrol ediniz. ÖRNEK: Envanter Fişi doldurma işlemini, aşağıdaki örnek (Acı Musluk Hamamı, İstanbul) üzerinden adım adım takip edebilirsiniz: 1) Çalışmak üzere seçtiğiniz yapının yer aldığı ili, ilçeyi, sokağı ve varsa kapı numarasını yazınız. İSTANBUL FATİH Cemal Nadir Sokak (eski adıyla Acı Musluk Sokağı) 2) Yapının bulunduğu mahalleyi, hâlihazır haritasının numarasını, pafta – ada – parsel bilgilerini ve barındırdığı koruma ölçütleri ve değeri itibarıyla önerilen koruma derecesini yazınız. Cağaloğlu/ Hobyar Mahallesi 99 3) 308 F21c25d2c 1 2 Yapının biliniyor ise adını, yaptıran ve yapan kişilerin adlarını yazınız. Bu bilgiler için yaptığınız araştırmadan faydalanabilirsiniz. Nevşehirli Damat İbrahim Paşa ACI MUSLUK HAMAMI Bilinmiyor 14 4) Yapının, varsa kitabesinde yazılı olan yapım tarihini yazınız. Yapıda her zaman tarih belirten bir kitabe bulunmayabilir; bu durumda kaynaklarda yazılı olan tarihi belirtiniz. Eğer yapının kesin inşa tarihi bilinmiyor ise, yaptıran kişinin yaşadığı tarih aralığını veya varsa vakfiye tarihini de belirtebilirsiniz. Bazen yapının Osmanlıca ile yazılmış bir kitabesi olabilir; içindeki tarihi okumak üzere Osmanlıca bilen bir öğretmeninize ya da tanıdığınıza danışabilirsiniz. 5) 1725 Klasik YOK YOK Yapıya ait temel mimari bilgileri içeren genel bir tanım cümlesi yazınız. Yapının en belirgin kütlesel ve tarihi özellikleri ile ne işlevle yapılmış olduğunu belirten, tek cümlelik bir ifade yeterlidir. Yapının Korunmuşluk Durumu, Taşıyıcı Yapı Durumu, Cephe Durumu, (varsa) Örtü Durumu, (varsa) İç Yapı Durumu, (varsa) Bezeme Durumu ve Rutubet Durumu hakkındaki değerlendirmenizi yazınız. Değerlendirmenizi, İYİ – ORTA – KÖTÜ derecelendirmesine göre yapınız. Örnekte, yapı kubbe ile örtülü olması gerekirken açık durumda olduğundan ve önemli derecede hasara maruz kaldığından, üstelik içerisinde özgün hamam mekanlarına dair hiçbir iz kalmamış olduğundan Korunmuşluk Durumu “kötü” olarak belirtilmiştir. Mimari yapının bütünlüğü korunmuş, tüm elemanları ve mekanları bugüne ulaşmış ise “iyi” olarak nitelendirilebilir. Bu değerlendirmeyi yaparken, yapının acil önlem gerektiren sorunlarını iyi analiz etmelisiniz. Korunmuşluk durumunu, tüm tespitleri yaptıktan sonra geriye dönerek tekrar değerlendirmeniz doğru olacaktır. Kare planlı kubbesiz sıcaklık mekanı ve güneyindeki tonoz kalıntısı ile harabe halinde olan yapı, 18.yy’da yaptırılan ve hamam-medrese-mektep-sebilden oluşan yapı grubunun parçasıdır. KÖTÜ KÖTÜ KÖTÜ YOK 15 YOK YOK KÖTÜ 6) Yapıyı ve çevresini gösteren 1/1000 ölçekli hâlihazır harita veya varsa vaziyet planını ekleyiniz. Yapının bulunduğu yeri belirtiniz (renkli bir ok ile, kalın bir çerçeve ya da daire içine alarak belirtebilirsiniz.). 7) Yapının mümkün olduğu kadar bütününü gösteren, güncel bir fotoğrafını yerleştiriniz.Fotoğrafın, envanter fişinin doldurulduğu tarihteki durumu yansıtmasına dikkat ediniz. Bugüne ulaşamayan ya da bir nedenle fotoğrafının çekilmesi mümkün olmayan yapılar için; ulaşabildiğiniz en yeni fotoğrafı ekleyerek tarihini de mutlaka not ediniz. 16 8) Yapıya ilişkin gözlemlerinizi ayrıntılı biçimde yazınız. Yapının girilebilen tüm mekanları ve gerekliyse çevresi hakkındaki tespitlerinizi sıralayınız. Mimari özelliklere dair analitik bilgileri fişin diğer yüzünde yazacağınız için, burada belirtmenize gerek yoktur. Burada, örneğin yapının hasar durumu, acil sorunları, taşıdığı izler gibi önem taşıyan ve başka bir başlık altında detaylandıramayacağınız gözlemlere yer vermeniz yerinde olacaktır. Duvarlar boyunca devam eden su boruları, güneydeki su haznesine bakan pencere açıklığı, kuzey duvardaki geniş oyuk içinde görülen ve üst seviyede de devamına rastlanan tüteklik; mekanın hamamın sıcaklık bölümüne ait olduğunu göstermektedir. Tek kubbeli mekanın yalnızca beden duvarları ayakta kalabilmiştir. Kubbesi yok olmuş yapının iç duvarları, su ve nem etkisi altındadır. Özellikle trompların iç yüzünde rutubet ve hava kirliliğinden kaynaklandığı düşünülen koyu renkte kabuk oluşumu gözlenmiştir. Güneybatı köşesinde, zemin kotunun altında mermer döşeme olduğu düşünülen bir katmanın izleri görülmektedir. Beton ayaklarla desteklenen doğu duvarı boyunca devam eden çatlak risk oluşturmaktadır. 9) Yapının sahibi ile bakımından sorumlu kurum ya da kuruluş her zaman aynı olmayabilir. Bu nedenle her ikisine dair bilgiye de ulaşmaya çalışınız ve araştırmanızı genişletiniz. Yapıda kaynaklarda belirtilen ya da kullanıcılarından sözlü olarak aldığınız, geçmiş onarımlara dair bir bilgi varsa bunların ne kapsamda işler olduğunu ve biliyorsanız tarihlerini yazınız. İstanbul Liseliler Vakfı İstanbul Liseliler Vakfı Doğu duvarındaki çatlağı desteklemek amacıyla yapılan betonarme lento ile duvarın çeşitli yerlerine yerleştirilmiş betonarme destekler dışında herhangi bir onarım yapılmamıştır. 10) Yapının mimari tanımını yapınız; tarihsel önemi, plan-cephe-bezeme-iç yapı elemanları, malzeme-yapım tekniği gibi özelliklerini belirtiniz. Bu maddelerin boş kalmamasına ve yapının gerektirdiği ayrıntıda doldurulmasına dikkat ediniz. 17 Acı Musluk Hamamı’nın sıcaklık mekanı olduğu düşünülen kare planlı yapı ile külhan ya da su deposuna ait olduğu düşünülen bir tonoz kalıntısından ibarettir. Hamam – medrese – mektep - sebilden oluşan yapı grubunun ayakta kalan bölümü ve 18.yy’da inşa edilmiş olan tek hamamlara dair bir veri kaynağıdır. Kare planlı sıcaklık girişinin doğu yönünde olduğu anlaşılmaktadır. Böylece, soyunmalık ve ılıklığın da bu yönde olduğu söylenebilir. Sıcaklık güney duvarındaki pencere ve tonoz kalıntısı, su deposu ve külhanın dikdörtgen şeklinde güneyde yer aldığını göstermektedir. Yapı, okul binası içinde sıkışıp kalmış durumdadır. Okunabilir durumdaki tek cephe doğu cephesidir. Sıcaklık girişi olan bu cephede betonarme lentonun desteklediği kemerin başlangıcı görülür. Açıklığın üst bölümünde 2 kemer ve yan tarafında bir niş yer alır. Yapı kalıntısında, bugüne ulaşan herhangi bir bezeme izine rastlanmamaktadır. Yapı yalnızca beden duvarları ve bir tonoz kalıntısından ibaret olduğundan, bugüne ulaşan herhangi bir iç yapı elemanı bulunmamaktadır. Yığma tekniğinde inşa edilmiş olan yapıda taş – tuğla bir arada kullanılmıştır. Duvar örgüsü küfeki-mermer gibi taşlar ve ortalama 3cm kalınlığında tuğlalardan oluşmaktadır. Yalnızca etek kısmı bugüne ulaşan kubbenin de tuğla ile yapıldığı görülnmektedir. Duvarların iç yüzleri kısmen sıvalıdır. 11) Yapının kaç kattan oluştuğunu yazınız. Z harfi zemin katı, B harfi bodrum katı ifade etmektedir (Örnek: üç katlı bir yapı için: Z+2, bodrumlu üç katlı bir yapı için: B+Z+2). Yapının malzemesi ve yapım tekniği gibi analitik bilgileri not ediniz. Kısaca yapının geçirdiği değişimleri tanımlayınız. Z Taş + tuğla Kârgir yığma Kubbenin yok olması, Yapının algılanmasını engelleyen 20.yy ekleri 12) Yapının ısıtma, kanalizasyon, su ve elektrik gibi işler durumda bir tesisat sistemine ya da donatıya sahip olup olmadığını not ediniz. Yapının özgün işlevini, bugünkü kullanım amacını ve uygun gördüğünüz, önerdiğiniz kullanım şeklini yazınız. 18 YOK YOK YOK YOK HAMAM Harabe halindedir, Depo işlevi görmektedir. Yapı, mevcut duvarların sağlamlığı için gerekli strüktürel güçlendirme yapılarak ömrü uzatıldıktan sonra, okula ait öğrenci çalışmalarının sergilenebileceği bir mekan olarak değerlendirilebilir. 13) Envanter fişini dolduran kişilerin adlarını yazınız. Fişin hazırlandığı tarihi not etmeyi kesinlikle unutmayınız. 20.12.2003 ……………………………… …………………………………. 14) Yapı hakkında araştırma yaparken başvurduğunuz kaynaklara ait bilgileri, aşağıda belirtilen örneğe göre yazınız. Aktepe,M.,1960, “Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’ya Ait İki Vakfiye”, Tarih Dergisi, cilt:XI, sayı:15, İstanbul. Aktepe, M., 1963, “Damat İbrahim Paşa Evkafına Dair Vesikalar”, Tarih Dergisi, cilt:XIII, sayı: 17-18, İstanbul. Haskan, N., 1995, İstanbul Hamamları, İstanbul. Koçu, R.E., 1958, İstanbul Ansiklopedisi, cilt 1, İstanbul. 19 Kaynakça yazım formatı için aşağıdaki örnekleri inceleyiniz: - Kitaplar için: - Ansiklopedide bir bölüm, dergide bir makale ya da sempozyum/konferans/kongre kitabında bir bildiri için: - İnternet kaynakları için örnek: 20 KONTROL LİSTESİ Uygulama faaliyetinde yapmış olduğunuz çalışmayı, değerlendirme ölçeğinde verilen performans testine göre değerlendiriniz. PERFORMANS TESTİ Dersin adı Taş Restoratörü Amaç Tarihi Eserlerde Tespit Yapmayı Adı – öğrenmek Soyadı Konu Envanter Fişi hazırlamak Öğrencinin Numarası Değerlendirme Ölçütleri EVET 1 Koruma ölçütlerini öğrendiniz mi? 2 Otantiklik ölçütlerini öğrendiniz mi? 3 Korunması gerekli kültür olabileceğini öğrendiniz mi? 4 Envanter fişinin ne işe yaradığını öğrendiniz mi? 5 İncelemek üzere bir yapı seçtiniz mi? 6 Seçtiğiniz yapı hakkında araştırma yaptınız mı? 7 Yapının yerini gösteren haritayı temin ettiniz mi? 8 Yapıya giderek yerinde inceleme yaptınız mı? 9 10 varlıklarının HAYIR neler Yapının genel durumunu ve detaylarını gösteren fotoğraflar çektiniz mi? Envanter fişine yapının adres ve tarihçe bilgilerini eksiksiz yazdınız mı? 11 Fişe harita ve fotoğrafı yerleştirdiniz mi? 12 Yapının korunmuşluk durumunu belirttiniz mi? 13 Yapıya ilişkin tüm gözlem ve tespitlerinizi ilgili kısımlara işlediniz mi? 14 Yapıya ait teknik ve analitik bilgileri yazdınız mı? 15 Fişe adınızı ve tarihi yazdınız mı? 16 Envanter fişinin sonuna yararlandığınız kaynakları modülde gösterilen şekilde listelediniz mi? Yapmış olduğunuz değerlendirme sonunda eksiğiniz varsa faaliyete dönerek ilgili konuyu tekrarlayınız. Tespitlerinizi arkadaşlarınız ve öğretmeninizle paylaşınız. 21 ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME Bu faaliyette kazanmış olduğunuz bilgileri, aşağıda verilen soruları cevaplandırarak değerlendiriniz. Aşağıdaki soruları dikkatlice okuyunuz ve doğru seçeneği işaretleyiniz. 1. Aşağıdakilerden hangisi koruma ölçütleri arasında yer almaz? A) Tarihi Belge Ölçütü B) Zaman Ölçütü C) Maliyet Ölçütü D) Estetik Değer Ölçütü 2. Aşağıdakilerden hangisi taşınabilir kültür varlıkları arasında yer almaz? A) Resim B) Heykel C) Çini D) Çeşme Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerlere doğru sözcükleri yazınız. 3. Korunması gerekli “taşınmaz” kültür varlıkları, ………….. ya da ………… olabilmektedir. 4. Otantiklik ölçütleri; …………..….’dir. 5. Envanter fişindeki ………………………………….. maddesi, yapının bugüne ulaşan durumunun İYİ – ORTA – KÖTÜ derecelendirmesine göre değerlendirildiği maddedir. 6. Tescil (envanter) fişi hazırlanırken, yapının yerini gösteren ………………….. ve genel durumunu gösteren bir ……………… eklenmelidir. …………….., …………….., …………...., ……….….. ve Aşağıda belirtilen sit türleri ile yer adlarını eşleştiriniz. 7. 1. Doğal Sit 2. Tarihi Sit 3. Arkeolojik Sit 4. Kentsel Sit A. B. C. D. Safranbolu Çatalhöyük Antalya Köprülü Kanyon Gelibolu Yarımadası 22 Aşağıdaki maddelerden Envanter Fişi hakkında doğru olanları işaretleyiniz. 8. A. B. C. D. Yapı mutlaka yerinde ziyaret edilmelidir. ( ) Yapıya ilişkin gözlem ve tanımlar, anlaşılır biçimde ifade edilmelidir. ( ) Başvurulan kaynakların, kaynakçaya yazılması unutulmamalıdır. ( ) Yapının geçirdiği değişimler not edilmelidir. ( ) DEĞERLENDİRME Cevaplarınızı cevap anahtarıyla karşılaştırınız. Yanlış cevap verdiğiniz ya da cevap verirken tereddüt ettiğiniz sorularla ilgili konuları faaliyete geri dönerek tekrarlayınız. Cevaplarınızın tümü doğru ise bir sonraki öğrenme faaliyetine geçiniz. 23 ÖĞRENME FAALİYETİ–2 AMAÇ Tarihi eserlerde belgeleme öncesi gerekli araştırmanın nasıl yapılacağını ve eserin mevcut durumunu ayrıntılı olarak gösteren “Analitik Rölöve”nin hazırlanma aşamalarının neler olduğunu sırasıyla öğreneceksiniz. ARAŞTIRMA Modül ekindeki 660 Sayılı İlke Kararı’nı inceleyerek, Müdahale Biçimleri ve RölöveRestitüsyon-Restorasyon Projesi Hazırlama Esasları hakkında bilgi alınız. Bir mimari koruma/restorasyon projesi, makale ya da tez çalışmasından, Analitik Rölöve paftalarının nasıl oluşturulduğunu inceleyiniz. Tespitleri gözden geçiriniz. 2. TARİHİ ESERLERDE BELGELEME Koruma süreci: araştırma, eseri tanıma-anlama-yorumlama, projelendirme, uygulama, denetim ve sürekli bakım süreçlerinden oluşmakta; bu süreçlerin tamamında “Belgeleme” önemli yer tutmaktadır. Korumada ilk adım, belgelemenin ilgili tüm araştırma çalışmalarını içerecek ölçek ve ayrıntıda hazırlanmış olmasıdır. Tarihi eserlerde her zaman göz önünde tutulması gereken temel ilke: “her konunun kendine özgü nitelikte olması”dır. Bu nedenle, envanter fişi doldurma, rölöve hazırlama, araştırma yapma, belgeleme, restorasyon projesi hazırlama gibi her türlü koruma eylemi gerçekleştirilirken, mutlaka o eserin kendine özgü koşulları çerçevesinde düşünülmeli ve hareket edilmelidir. Örnek olarak, bir çeşme ile külliyenin bir parçası olan medrese için yapılacak belgeleme, araştırma ve başvurulacak kaynaklar farklıdır (Resim 2.1). Resim 2.1: Arpacı Mehmet Çelebi Çeşmesi ve Çorlulu Ali Paşa Medresesi (İstanbul) 24 Örnek verilen bu iki tarihi eserin konumları, mevcut durumları, korunmuşluk durumları, sorunları ve ihtiyaçları da birbirinden farklı olabilmektedir. Bu fark, kendini restorasyon aşamasında, yeniden kullanım planlanırken de gösterecek; çeşmede düşünülecek onarım müdahaleleri ile medrese için alınacak restorasyon kararları farklı kapsamda olacaktır. Rölöve-Restitüsyon-Restorasyon Projeleri hazırlama esasları, modülün ekinde (EK.7) verilen “660 Sayılı İlke Kararı”nda tanımlandığı için, rölöve alınması ve söz konusu projelerin hazırlanması işlerine burada yer verilmeyecektir. Bu öğrenme faaliyeti ile, tarihi eserlerde belgelemeye esas oluşturan “araştırma” süreci ile ilgili bilgi verilerek çeşitli araştırma yöntemleri tarif edilecek; ardından bir tarihi eserin mevcut durumunu gösteren ayrıntılı tespitleri içeren “Analitik Rölöve”nin nasıl hazırlandığı aşamalarıyla anlatılacaktır. 2.1. Araştırmalar Belgeleme çalışmalarının başlangıç aşaması, yapıyla ilgili araştırmalardır. Üzerinde çalışılan yapının geçmişten bugüne geçirdiği değişimleri tanımlamak üzere; tarihçesi, benzer dönem yapıları içindeki önemi ve mevcut durumuna ilişkin araştırma yapılır. Yapıda gerçekleştirilen gözlem ve incelemeye dayalı bilgiler; kütüphane - arşiv araştırması ve diğer araştırma yöntemleri ile desteklenerek, yapının doğru biçimde algılanması ve belgelenmesi sağlanır. Araştırma yaparken dikkat edilmesi gereken hususlar şunlardır: 1) Belgelemesi yapılacak olan yapıda, mutlaka en az birkaç defa “yerinde tespit ve inceleme” yapılmalıdır. 2) Yerinde gözlem yaparken soru işareti uyandıran her detay not edilmeli; araştırma bu sorulara göre yönlendirilmelidir. 3) Her tarihi eserin gerektirdiği araştırma metodu farklıdır. Çalışılan esere göre bir araştırma programı yapılmalıdır. 4) Araştırılacak her konu için “birden fazla” kaynağa başvurulması faydalı olacaktır. 5) Araştırılacak “konu başlıkları” belirlenmeli; bu başlıkların her biri için bir veya birkaç farklı kaynağa başvurulmalıdır. - Yapıldığı dönem, - yaptıran kişinin hayatı, - yapının mimari üslubu, - varsa bezeme programı, - yapının geçirdiği onarımlar, - yapıdaki eklentiler, farklı kaynaklardan araştırılması gereken konu başlıklarıdır. Tarihi eserin durumuna göre, bu başlıklar çeşitlendirilebilir. 25 2.1.1. Yerinde Gözlem ve İnceleme Her tarihi eserin kendine özgü bir korunmuşluk durumu, sorunları ve ihtiyaçları vardır. Bu nedenle, o eserin “yerinde incelenmesi”, her türlü koruma eylemi için olmazsa olmaz koşulların başında gelir. Öğrenme Faaliyeti-1’de, envanter fişinin hazırlanması sırasında gördüğünüz tespitleri yaparken, tarihi eserin mevcut durumuna ilişkin çeşitli bilgileri de toplamış ve yapıyı ayrıntılı olarak incelemiş olmaktasınız. Tarihi eserler, ilk yapıldıkları tarihten bugüne farklı dönemlerde çeşitli onarım ve değişikliklere maruz kalmışlardır (Resim 2.2). Bu nedenle, özgün durumlarına yönelik araştırmalar yapılmalı ve yapının ömrü tüm süreçleriyle belgelenebilmelidir. Resim 2.2: Rüstem Paşa Hanı (İstanbul) Yapılarda bugüne ulaşan tüm izlerin doğru değerlendirilmesi önemlidir. Özellikle özgün duruma dair izler taşıyan yapı elemanları ve detaylar mutlaka incelenmeli ve belgelenmelidir. Yapıda inceleme yaparken, görülen elemanların ve mimari detayların tespit edilmesi ve hangi döneme ait olduklarının araştırılması, belgelemenin diğer aşamaları için faydalı olacaktır. 2.1.2. Kütüphane ve Arşiv Araştırması Tarihi yapıların belgelenmesi çalışmalarında yapılacak ilk önemli çalışma, yapının tarihçesinin araştırılmasıdır. Yapıldığı dönem ve yaptıran(lar)a ilişkin bilgiler, tarihlendirme açısından önemlidir. Tarihi eserlerde her zaman yapım tarihini içeren bir kitabe bulunmayabilir. Bu nedenle, hem araştırma hem de yapının planı, cephe düzeni, yapım tekniği ve üslubundan edinilecek bilgi ve veriler, tarihlendirme için bir arada gözden geçirilmelidir. Eserin yapıldığı devrin, yapım tekniğinin ve varsa bezeme programının (duvar resmi, çini, ahşap işçiliği, çeşitli sıva teknikleri, vb.) ayrı ayrı incelenmesi gereklidir. Konulara göre başvurulacak kaynaklar da oldukça çeşitlidir. 26 Tarihi yapı ve dönemine dair bilgi içeren kitap ve ansiklopediler, birincil kaynaklardır. Örnek olarak; İstanbul’daki bir Mimar Sinan külliyesine bağlı bir türbe araştırılıyorsa, İstanbul ansiklopedileri, “Osmanlı Klasik Dönem mimarisi”, “Mimar Sinan yapıları ve ortak özellikleri”, “türbeler” gibi konu başlıkları hakkında çeşitli mimarlık tarihi kitapları, temel başvuru kaynaklarıdır. Ülkemizdeki cami, medrese, hamam vb. vakıf eserlerde, yapıların vakfiyeleri, inşaat ve onarım defterleri bulunarak, yapı hakkında daha geniş bilgiler de elde edilebilir. Araştırmayı derinleştirmek ve yapının geçirdiği değişimleri anlayabilmek için başka ek kaynaklara da başvurmak gerekebilir. Bu ek kaynaklar; dergilerde yayınlanan makaleler, sempozyum/konferans bildiri kitapları ve konu ile ilgili hazırlanan tezler olabilmektedir. Ayrıca, Başbakanlık Osmanlı Arşivleri, ilgili Koruma Bölge Kurulu’nun arşivi, Vakıflar Genel Müdürlüğü arşivi, çeşitli Üniversite, Enstitü ve Kütüphanelerin arşivleri gibi kurum arşivleri ve özel arşivler de taranmalıdır. Özellikle yapının geçmişine dair görsel belgelere; seyahatnameler, yapı tipolojisine bağlı olarak hazırlanan monografiler, çeşitli dönemlerde hazırlanan haritalar (Şekil 2.1), albümler, fotoğraf arşivleri, filmler ve gazetelerden de ulaşılabilmektedir. Şekil 2.1: Araştırmada faydalanılabilecek eski haritalar (1875 haritası, Suat Nirven haritası, Goad haritası, Alman Mavileri haritası, Pervititch haritası) 27 Hatta yapı ile ilgili geniş bilgi ve belgeye ulaşılamadığı durumlarda, yapının geçmişte belli bir dönemine tanık olmuş kişilerin anlattıkları bilgiler ve hatıralar da önemli sözlü kaynaklar olarak değerlendirilebilir. Araştırmanın kapsamı; tarihi yapının önemine ve bugünkü durumuna göre, yapan kişinin zamanı ve ulaşabileceği kaynakların sınırları göz önünde bulundurularak programlanabilir. 2.1.3. Teknik Araştırmalar Belgeleme çalışmalarının bir amacı da yapıların teknik durumlarının gösterilmesine yöneliktir. Yapıların mevcut durumlarına ve çevresel koşullara bağlı olarak yapıda ortaya çıkan hasarların belirlenmesi için, teknik araştırmalar yapılmaktadır. Teknik araştırmalar, farklı disiplinlerdeki uzmanların çalışmalarıyla gerçekleştirilmektedir. Koruma bilimi, yapıyı doğru tanımlamak ve durumunu tespit etmek amacıyla; farklı uzmanlık alanlarının (mimarlık, restorasyon, sanat tarihi, konservasyon, jeoloji, kimya, biyoloji, arkeoloji, malzeme bilimi, vb.) birlikte çalışmasına dayanmaktadır. 2.1.3.1. Araştırma Raspası ve Kazısı Araştırma raspası ya da araştırma kazısı, Belgeleme sırasında ve sonrasında yapılmalıdır. Başka bir ifadeyle, raspa ya da kazı öncesinde yapının durumu belgelenmiş olmalı; sonrasında da tekrar belgeleme yapılarak ortaya çıkan durum çizimler üzerine işlenmelidir. Örneğin bir yapının duvarındaki çimentolu sıva kaldırılarak altındaki özgün duvar örgüsünün malzeme ve boyutları açığa çıkarılabilir (Resim 2.3). Böylece, duvarın özgün dokusu ve görülen malzeme – yapım teknikleri de belgelemenin güncellenmesine yardımcı olur. Ya da yapının temeline ilişkin bir araştırma yapmak ve sorunun kaynağını görmek gerekiyorsa, temel için yapıyı çevreleyen birkaç noktadan araştırma kazısı yaptırılabilir. Yapıların plan, kesit ve cephelerinde yapılacak araştırma kazı ve raspalarıyla özgün yapım tekniği, malzemeler, açılan - kapatılan pencere, kapı, cephe vb. bilinmeyen elemanlar ortaya çıkarılmış ve belgeleme için hazırlanmış olur. Resim 2.3: Araştırma Raspası Öncesi ve Sonrası 28 Tarihi eserde yapılan çalışmanın ölçeğine göre, öncelikle yapının statüsü ve koruma durumu belirlenmeli; ilgili teknik araştırmalar için Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu izni alınmalıdır. 2.1.3.2. Tahribatsız Teknik Araştırma Yöntemleri Günümüzde gelişen teknik imkânlara bağlı olarak, yapıya zarar vermeyen yöntemlerle de hasar ve durum tespiti yapılabilmektedir. Duvar içindeki boşlukları ve malzeme farklılıklarını, kullanılan metal elemanların yerini ya da çatlakların durumunu incelemek için çeşitli tekniklere başvurulabilir (Şekil 2.2; 2.3; 2.4). Şekil 2.2: Yapıya hasar vermeyen tekniklerden Flat-Jack testi (Kârgir yapılarda duvar kesitlerindeki deformasyonları ve homojenliği ölçmekte kullanılır.) Şekil 2.3: Yapıya hasar vermeyen tekniklerden Radar testi (Kârgir yapılarda duvar içindeki boşlukların ve malzeme farklılıklarının tespitinde kullanılır.) 29 Şekil 2.4: Yapıya hasar vermeyen tekniklerden Ultrason testi (Kârgir yapılarda ses dalgaları yadımıyla duvar içi boşlukların ve malzeme bozulmalarının tespiti için kullanılır.) Bu şekilde yapıya zarar vermeden, yapı hakkındaki belgeleme için gerekli teknik bilgilerin elde edilmesinde kullanılan teknikler, “tahribatsız araştırma yöntemleri” olarak adlandırılır. Bu yöntemler, mutlaka konusunda uzman kişilerce kontrollü olarak yürütülmeli; elde edilen bilgiler belgeleme sürecine zaman kaybetmeden aktarılmalı ve doğru olarak işlenmelidir. 2.1.3.3. Malzeme ve Bozulma Analizleri Teknik araştırmalar içinde değerlendirilecek bir başka çalışma ise özgün yapıda kullanılan malzeme türlerinin ve bozulmaların bilimsel olarak tespitine yönelik yapılan çalışmalardır. Bu amaçla, öncelikle yapının özgün malzemelerinden (taş, tuğla, ahşap, harç, sıva, kerpiç, metal, boya, vb.) gerekli boyut ve sayıda örnekler alınarak Laboratuvar ortamında incelenir (Resim 2.4). Böylece, özgün yapı malzemelerinin niteliği ve özellikleri ile yapının çeşitli sorunları belirlenebilmektedir. Test programı yapıya ve araştırılan konuya göre değişmekte; çeşitli tekniklerle basit ve aletli analizler yapılabilmektedir. Ülkemizde Kültür Bakanlığı’na bağlı Konservasyon Merkez Laboratuvarı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Koruma Uygulama ve Denetim Müdürlüğü (KUDEB) Restorasyon ve Konservasyon Laboratuvarı ve İTÜ, ODTÜ, Erciyes Üniversitesi gibi çeşitli üniversitelerimizin bünyelerindeki laboratuvarlarda, bu analizler uzmanlarca yapılmaktadır. 30 Resim 2.4: Uzmanlar tarafından yapıdan malzeme örneği alınması ve Laboratuvar ortamında incelenmesi Malzemelerin tür ve içeriğinin bilimsel olarak belirlenmesi (“malzeme karakterizasyonu”) ve bozulmaların saptanması (“hasar tespiti”) ile; belgelemenin bir sonraki aşaması olan “Analitik Rölöve” için gerekli veriler elde edilmiş olur. Laboratuvar analizlerinden elde edilen veriler, aynı zamanda Belgeleme’nin bir sonraki aşaması olan Restorasyon Projesi’nde “müdahale biçimlerinin belirlenmesi”nde de kullanılır. 2.2. Analitik Rölöve Bir yapının Rölöve çizimleri üzerine, mevcut durumuna ilişkin tespitlerin işlenmesi ile Analitik Rölöve elde edilmektedir. Eserde görülen farklı dönem izleri, malzeme cinsleri ve bozulmalar, Rölöve üzerine işlenir. Analitik Rölöve’de, malzeme, dönem ve bozulmaların görsel olarak farklı renkler, tarama, vb. kullanılarak ifade edilmesine Haritalama (Mapping) denir. Bu anlatım tekniği, Uygulama sürecinde, müdahale edilecek alanların belirlenmesinde, kullanılacak malzeme ve tekniklerin seçiminde ve metraj çıkarılmasında kolaylık sağlayacaktır. Analitik Rölöve için, yapının varsa ölçekli Rölöve çizimlerinin çıktıları kullanılabileceği gibi; yerinde çizilen krokiler üzerine tespitler işlenerek, ileride ölçekli çizimlere de aktarılabilir. 31 2.2.1. Kroki Çizimi Kroki; bir tarihi yapının ölçeksiz olarak elle hazırlanan altlık çizimidir. Kroki çizilirken, tercihen kareli kağıt ya da milimetrik kağıt kullanılması, orantılı bir çizim yapabilmeyi kolaylaştırmaktadır (Resim 2.5). Kroki, orta sertlikte (tercihen HB), kurşun ya da uçlu kalemlerle çizilmelidir. Kalemin fazla sert olması çizmeyi ve hatalı çizgileri silmeyi zorlaştırmakta; fazla yumuşak olması ise çizimin dağılarak kirlenmesine yol açmaktadır. Resim 2.5: Kroki çizerken kullanılacak malzemeler (sert altlık, kareli/milimetrik kağıt, kurşun kalem, silgi) Krokide, çizilen elemanların orantılı olmasına ve çizimin notlarla zenginleştirilmesine dikkat edilmelidir (Şekil 2.5; 2.6). Kroki, üzerine gerekli tüm tespitleri işleyebilmek üzere, yeterli detayda çizilmelidir. Kroki çizimi, serbest el çizim yapabilme yeteneğinizi de geliştirmektedir. 32 Şekil 2.5: Plan Krokisi Şekil 2.6: Kesit Krokisi 33 Kroki çiziminde, kağıdın tercihen sağ üst köşesine; - Yapının adı, - Krokisi çizilen alan/kısmın adı, - Krokinin yapıldığı tarih, - Krokiyi çizen kişi(ler)in adı yazılmalıdır (Şekil 2.7). Şekil 2.7: Kroki örnekleri 34 2.2.2. Lejant Hazırlama Lejant; bir çizim paftasında yer alan açıklama notlarına verilen genel isimdir (Şekil 2.8). Lejant yardımıyla, çizimde gösterilmek istenen konu grafik olarak anlatılabilmektedir. Şekil 2.8: Bir lejant örneği (Pervititch Haritaları) Lejant hazırlanırken, öncelikle paftada ele alınan konunun alt başlıkları, maddeler halinde sıralama yapılır (Şekil 2.9). Ardından, konunun her alt başlığı için farklı bir tarama türü ya da renk kullanılabilir (Şekil 2.10; Resim 2.6). Konu: İşlev Analizi Alt başlıklar: Konut Ticaret Eğitim Sanayi Dini yapı Konu: Korunmuşluk Durumu Analizi Alt başlıklar: Çok İyi İyi Orta Kötü Harabe 35 Şekil 2.9: Konuyu alt başlıklarına ayırma örnekleri Şekil 2.10: Örnek tarama türleri Resim 2.6: Renkli boya kalemleri Çizim paftasının içeriğine göre, lejandın türü ve içeriği de farklılaşmaktadır. Örnek olarak, bir mahalledeki yapıların kat sayılarını göstermek üzere hazırlanmış bir vaziyet planı paftasında; lejant, görülen kat adetlerine göre hazırlanır. Ya da Dönem Tespiti yapılacaksa görülen her bir dönemi içeren bir lejant hazırlanarak paftaya yerleştirilir. 36 2.2.3. Analitik Rölöve Paftası Hazırlama Analitik Rölöve; çalışılan tarihi yapı ya da yapı grubuna ilişkin “Dönem”, “Malzeme” ve “Hasar” tespitlerini içermektedir: 2.2.3.1. Dönem Tespiti (Kronolojik Analiz) Üzerinde çalışılan yapı ya da yapı grubundaki özgün ve sonraki “dönem izlerini ve dağılımını” gösterir. Böylece, plan, kesit ve görünüş çizimleri üzerinde, yapının hangi bölümlerinin özgün olduğu, hangi bölümlerinin başka bir dönemde eklendiği anlaşılabilir. Öncelikle, yapıda ayırt edilebilen tarihsel dönemleri içeren bir lejant hazırlanır (Şekil 2.11): Şekil 2.11: Dönem Tespiti için hazırlanan lejant örneği Ardından, rölöve çiziminin uygun bir köşesine lejant yerleştirilir. Yapıda daha önce yapılan tespitlere göre, çizimdeki elemanlar uygun renk ya da tarama ile işaretlenir (Şekil 2.12). Bu işlem, elde ya da bilgisayar ortamında yapılabilir. Şekil 2.12: Analitik Rölöve - Dönem Tespiti paftası örneği 37 2.2.3.2. Malzeme Tespiti Üzerinde çalışılan yapı ya da yapı grubundaki “malzeme türlerini ve dağılımını” gösterir. Böylece, plan, kesit ve görünüş çizimleri üzerinde, yapının hangi bölümlerinde hangi tür malzemenin kullanıldığı rahatlıkla anlaşılabilir. Öncelikle, yapıda görülen malzeme türlerinin her birini maddeler halinde içeren bir lejant hazırlanır (Şekil 2.13; Resim 2.7): Şekil 2.13: Malzeme Tespiti için hazırlanan lejant örnekleri Malzeme türleri, her yapıda farklı bir dağılım gösterir ve her yapı için özel olarak hazırlanır. Lejantta, mümkün olduğu kadar malzemeye uygun renklerin seçimine dikkat edilmesi faydalı olur. Örnek olarak; ahşap için sarı-kahverengi tonları, pişmiş topraktan yapılan kiremit, tuğla gibi malzemeler için kırmızı-kahverengi tonları gibi. Çizimin içeriğine göre, diğer malzemelerin birbiriyle karıştırılmaması için farklı renklerin tonları da seçilebilir. 38 DEMİR ÇİNİ AHŞAP ÇİMENTOLU HARÇ MERMER Resim 2.7: Malzeme türlerinden örnekler Ardından, rölöve çiziminin uygun bir köşesine lejant yerleştirilir. Yapıda daha önce yapılan tespitlere göre, çizimdeki elemanlar uygun renk ya da tarama ile işaretlenir (Şekil 2.14; 2.15; 2.16). Bu işlem, elde ya da bilgisayar ortamında yapılabilir. Şekil 2.14: Analitik Rölöve - Malzeme Tespiti paftası örneği (Plan) 39 Şekil 2.15: Analitik Rölöve - Malzeme Tespiti paftası örneği (Kesit) Şekil 2.16: Analitik Rölöve - Malzeme Tespiti paftası örneği (Görünüş) 40 2.2.3.3. Hasar Tespiti Üzerinde çalışılan yapı ya da yapı grubundaki “bozulmaların türlerini, derecelerini ve dağılımını” gösterir. Böylece, plan, kesit ve görünüş çizimleri üzerinde, yapının hangi bölümlerinin hangi türde hasara maruz kaldığı rahatlıkla anlaşılabilir. Hasar Tespiti paftası; Dönem ve Malzeme tespitleri ile benzer şekilde hazırlanmaktadır (Şekil 2.17). Hasar Tespiti yapabilmek için gerekli teknik bilgiler ve işlem basamakları, “Taş Bozulmalarını Teşhis Etme” başlıklı eğitim modülünde ayrıntılı olarak anlatılmaktadır; bu nedenle burada yalnızca tanımı ve içeriği belirtilmiştir (bkz. “Taş Bozulmalarını Teşhis Etme” modülü). Şekil 2.17: Analitik Rölöve - Hasar Tespiti paftası örneği (Plan) 41 UYGULAMA FAALİYETİ Öğrenmiş olduğunuz bilgilerle, mevcut bir eserde belgeleme işlemlerini nasıl yapacağınızı görmek ve örnek bir Analitik Rölöve çalışması yapabilmek için, bulunduğunuz çevrede ziyaret edebileceğiniz bir tarihi yapı ya da yapı grubu belirleyiniz. Uygulama 1: DÖNEM TESPİTİ için, aşağıdaki uygulama aşamalarını gerçekleştiriniz: İşlem Basamakları Öneriler Üzerinde çalışabileceğiniz bir tarihi yapı seçiniz. Kroki çizerken orta sertlikte (tercihen HB) kurşun veya uçlu kalem kullanınız. Tükenmez kalem kullanmayınız. Krokinin nereye ait yazmayı unutmayınız. Rölöve çizimini bulsanız bile, yapıda kendi krokinizi çiziniz. Kroki çizmek, yapıyı anlamanızı ve tespit etmenizi kolaylaştıracaktır. Aynı zamanda serbest el çizim yeteneğinizi de geliştirecektir. Krokinin yeterli ayrıntıda olmasına özen gösteriniz. Hangi duvarın ek olduğunu tespit etmek için, tavan planlarında kesinti olup olmadığına bakabilirsiniz. Yapıyla ilgili araştırma yapınız. Alan çalışmasında kullanabileceğiniz malzemeleri alarak yapıya gidiniz. (A4 boyutunda sert bir altlık, kareli ya da milimetrik kağıt, kurşun kalem, silgi, fotoğraf makinesi ve boya kalemleri) Ek Duvar 42 olduğunu Varsa yapının daha önce hazırlanmış rölöve çizimlerini de yanınıza alınız. Krokinin üzerine küçük notlar ve açıklamalar yazabilirsiniz. Yapıya ilişkin en az bir Plan, Kesit ya da Görünüş krokisi çiziniz. Yapıdaki dönemleri tam olarak ayırt edemiyorsanız öğretmeninize danışarak yardım alabilirsiniz. Bu esnada kendi tespitlerinizi “özgün” ve “ek” olarak iki genel başlık altında da toplayabilirsiniz. Krokinin sağ üst köşesine, Şekil 2.8’deki gibi, yapının adını, krokisi çizilen kısım/alanın adını, tarihi ve adınızı yazınız. Dönem Tespiti için, aşağıdaki örnekte olduğu gibi, lejant maddelerini belirleyiniz. Yapıyla ilgili daha önce yapılmış herhangi bir belgeleme çalışması varsa incelemeniz faydalı olacaktır. Pafta oluştururken, çizimi ve lejandı içine alan bir çerçeve hazırlayınız. Pafta düzenini tasarlarken, yapı ve hazırlayanlar ile ilgili bir antete de mutlaka yer veriniz. Antet, çizime göre, yatay veya düşey olabilir. Her madde için ayrı bir renk ya da tarama belirleyiniz (Şekil 2.11; 2.12). Dönem Tespiti için gerekli incelemenizi yaparak krokinin üzerine not ediniz. Tespit edebildiğiniz elemanlarını işaretleyiniz. özgün Ek olduğunu tespit ettiğiniz elemanlarını işaretleyiniz. yapı yapı Çalışmanızı temiz bir pafta haline getiriniz. Çalıştığınız alanla ilgili tespitlerinizi çektiğiniz fotoğraflarla destekleyiniz. Çalışmayı öğretmeninizle kontrol ediniz. 43 UYGULAMA FAALİYETİ Öğrenmiş olduğunuz bilgilerle, mevcut bir eserde belgeleme işlemlerini nasıl yapacağınızı görmek ve örnek bir Analitik Rölöve çalışması yapabilmek için, bulunduğunuz çevrede ziyaret edebileceğiniz bir tarihi yapı ya da yapı grubu belirleyiniz. Uygulama 2: MALZEME TESPİTİ için, aşağıdaki uygulama aşamalarını gerçekleştiriniz: İşlem Basamakları Öneriler Üzerinde çalışabileceğiniz bir tarihi yapı seçiniz. Kroki çizerken orta sertlikte (tercihen HB) kurşun veya uçlu kalem kullanınız. Tükenmez kalem kullanmayınız. Krokinin nereye ait olduğunu yazmayı unutmayınız. Rölöve çizimini bulsanız bile, yapıda kendi krokinizi çiziniz. Kroki çizmek, yapıyı anlamanızı ve tespit etmenizi kolaylaştıracaktır. Aynı zamanda serbest el çizim yeteneğinizi de geliştirecektir. Krokinin yeterli ayrıntıda olmasına özen gösteriniz. Krokinin üzerine küçük notlar ve açıklamalar yazabilirsiniz. Yapıdaki her malzemeyi tam olarak isimlendiremiyorsanız öğretmeninize danışarak yardım alabilirsiniz. Yapıyla ilgili daha önce yapılmış herhangi bir belgeleme çalışması varsa incelemeniz faydalı olacaktır. Malzeme türlerini mümkün olduğu kadar ayırmaya çalışınız. Örneğin, tuğla yerine mümkünse harman tuğlası, dörtgen tuğla ya da sıva yerine çimentolu sıva, kireçli sıva gibi ayrımları yapmanız faydalı olur. Yapıyla ilgili araştırma yapınız. Alan çalışmasında kullanabileceğiniz malzemeleri alarak yapıya gidiniz. (A4 boyutunda sert bir altlık, kareli ya da milimetrik kağıt, kurşun kalem, silgi, fotoğraf makinesi ve boya kalemleri) 44 Varsa yapının daha önce hazırlanmış rölöve çizimlerini de yanınıza alınız. Yapıya ilişkin en az bir Plan, Kesit ya da Görünüş krokisi çiziniz. Krokinin sağ üst köşesine, Şekil 2.8’deki gibi, yapının adını, krokisi çizilen kısım/alanın adını, tarihi ve adınızı yazınız. Malzeme Tespiti için, aşağıdaki örnekte olduğu gibi, lejant maddelerini belirleyiniz. Her madde için ayrı bir renk ya da tarama belirleyiniz (Şekil 2.11; 2.12). Malzeme Tespiti için gerekli incelemenizi yaparak krokinin üzerine not ediniz. Tespit edebildiğiniz malzeme türlerini çizim üzerinde uygun renk ya da tarama ile işaretleyiniz. Çalışmanızı temiz bir pafta haline getiriniz. Çalıştığınız alanla ilgili tespitlerinizi çektiğiniz fotoğraflarla destekleyiniz. Çalışmayı öğretmeninizle kontrol ediniz. 45 Pafta oluştururken, çizimi ve lejandı içine alan bir çerçeve hazırlayınız. Pafta düzenini tasarlarken, yapı ve hazırlayanlar ile ilgili bir antete de mutlaka yer veriniz. Antet, çizime göre, yatay veya düşey olabilir. KONTROL LİSTESİ Uygulama faaliyetinde yapmış olduğunuz çalışmayı, değerlendirme ölçeğinde verilen performans testine göre değerlendiriniz. PERFORMANS TESTİ Dersin adı Taş Restoratörü Amaç Tarihi Eserlerde Belgeleme Adı – Soyadı Yapmayı öğrenmek Analitik Rölöve Paftası Numarası hazırlamak Konu Öğrencinin Değerlendirme Ölçütleri 1 Seçtiğiniz yapıyla ilgili araştırma yaptınız mı? 2 Kroki için gerekli malzemeleri hazırladınız mı? 3 Yapıda alan çalışması yaptınız mı? 4 5 6 EVET HAYIR Yapının daha önce yapılmış bir rölöve çizimini bulabildiniz mi? Yapıda en az bir plan, kesit ya da görünüş krokisi çizdiniz mi? Krokinin üzerine yapının adını, krokinin adını, tarihi ve kendi adınızı not ettiniz mi? 7 Dönem Tespiti için lejant maddelerini çıkardınız mı? 8 Her madde için ayrı bir renk ya da tarama belirlediniz mi? 9 Hangi yapı elemanlarının özgün olduğunu işaretlediniz mi? 10 Hangi yapı elemanlarının ek olduğunu işaretlediniz mi? 11 Antetli bir “Dönem Tespiti” paftası hazırladınız mı? 12 Malzeme Tespiti için lejant maddelerini çıkardınız mı? 13 Her madde için ayrı bir renk ya da tarama belirlediniz mi? 14 Çizim üzerinde malzeme türlerini işaretlediniz mi? 15 Antetli bir “Malzeme Tespiti” paftası hazırladınız mı? Yapmış olduğunuz değerlendirme sonunda eksiğiniz varsa faaliyete dönerek ilgili konuyu tekrarlayınız. Tespitlerinizi arkadaşlarınız ve öğretmeninizle paylaşınız. 46 ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME Bu faaliyette kazandığınız bilgileri aşağıdaki soruları cevaplandırarak değerlendiriniz Aşağıdaki cümlelerin sonunda boş bırakılan parantezlere, cümlelerde verilen bilgiler doğru ise D, yanlış ise Y yazınız. 1. Belgeleme, yalnızca proje hazırlanırken bir kez yapılır. ( ) DOĞRU ( )YANLIŞ 2. Korumada, üzerinde çalışılan her konu kendine özgü bir kapsamda ele alınmalıdır. ( ) DOĞRU ( )YANLIŞ 3. Araştırma raspası ya da kazısından sonra tekrar belgeleme yapılmasına gerek yoktur. ( ) DOĞRU ( )YANLIŞ 4. Kroki; bir tarihi yapının ölçeksiz olarak elle hazırlanan altlık çizimidir. ( ) DOĞRU ( )YANLIŞ Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerlere doğru sözcükleri yazınız. 5. Rölöve – Restitüsyon – Restorasyon Projesi hazırlama esasları, ………………… …………………………….. ile ayrıntılı olarak tanımlanmıştır. 6. Araştırma kazısı yapılması gibi teknik araştırma yöntemleri, ……………………… ………………………………… izni ile uygulanmalıdır. 7. Yapıya zarar vermeden, yapı hakkındaki belgeleme için gerekli bilgilerin elde edilmesinde kullanılan teknikler ……………………………….. olarak adlandırılır. 8. Analitik rölöve, bir eserdeki farklı dönem izleri, malzeme cinsleri ve bozulmalar gibi tespitlerin çizimlere …………. ya da ………..…. ile işlenmesiyle elde edilir. Aşağıdaki soruları dikkatlice okuyunuz ve doğru seçeneği işaretleyiniz. 9. Analitik rölöve için aşağıdaki ifadelerden hangisi doğru değildir? A) Hasar durumlarını göstermek için kullanılır. B) Farklı dönemlerde yapılan eklentileri göstermek için kullanılır. C) Mal sahiplerinin değişimini göstermek için kullanılır. D) Yapı malzemelerindeki çeşitliliği göstermek için kullanılır. 10. Kroki hazırlanırken hangisinin yapılmasına gerek yoktur? A) Tarihi yazma B) Orantılı çizim yapma C) Ölçü alma D) Mekanların adını yazma 47 11. Hangisi Malzeme Tespiti’nde gösterilmez? A) Harman tuğlaları B) Kırık tuğlalar C) Döşeme tuğlaları D) Kiremitler 12. Hangisi Hasar Tespiti’nin konularından biri değildir? A) Çatlaklar B) Bitki oluşumları C) Paslanma D) Mimari üslup Aşağıdaki maddelerden doğru olanları işaretleyiniz. 13. Hangileri araştırma yaparken başvurulabilecek kaynaklardandır? A. Fotoğraf albümleri ( ) B. Bildiri kitapları ( ) C. Mimarlık dergileri ( ) D. Eski haritalar ( ) E. Sanat ansiklopedileri ( ) F. Söyleşiler ( ) G. Köşe yazıları ( ) DEĞERLENDİRME Cevaplarınızı cevap anahtarıyla karşılaştırınız. Yanlış cevap verdiğiniz ya da cevap verirken tereddüt ettiğiniz sorularla ilgili konuları faaliyete geri dönerek tekrarlayınız. Cevaplarınızın tümü doğru ise “Modül Değerlendirme”ye geçiniz. 48 MODÜL DEĞERLENDİRME Aşağıda verilen değerlendirme ölçeğine göre, kazandığınız yeterliği ölçebilirsiniz. PERFORMANS TESTİ Dersin adı Taş Restoratörü Öğrencinin Amaç Tarihi eserlerde tespit ve belgeleme yapmayı öğrenmek Envanter Fişi doldurabilmek ve Analitik Rölöve paftası hazırlayabilmek Adı – Soyadı Konu 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. Numarası Değerlendirme Ölçütleri Korunması gerekli kültür varlıklarının neler olduğunu öğrendiniz mi? Anıt ve Sit arasındaki farkı anladınız mı? Otantiklik ölçütlerinin neler olduğunu öğrendiniz mi? Bir tarihi yapı seçerek Envanter Fişi doldurdunuz mu? Yapıda tespit ve inceleme yaptınız mı? Envanter fişinde eksik bıraktığınız ya da emin olamadığınız maddeler için tekrar araştırma ve inceleme yaptınız mı? Tarihi yapıyı korunmuşluk durumu açısından değerlendirebildiniz mi? 8. Yapı hakkında yeterince kaynağa ulaşabildiniz mi? 9. Belgelemenin amacını ve önemini anladınız mı? 9. Araştırma yöntemlerini ve kaynaklarını kavrayabildiniz mi? 10. Analitik Rölöve’nin nelerden oluştuğunu anladınız mı? 11. Bir yapı seçerek Analitik Rölöve için tespitler yaptınız mı? 12. Yapıda en az bir kroki çizdiniz mi? 13. Lejant oluşturdunuz mu? 14. Dönem Tespiti paftası hazırladınız mı? 15. Malzeme Tespiti paftası hazırladınız mı? EVET HAYIR DEĞERLENDİRME Cevaplarınızı cevap anahtarıyla karşılaştırınız. Yanlış cevap verdiğiniz ya da cevap verirken tereddüt ettiğiniz sorularla ilgili konuları faaliyete geri dönerek tekrarlayınız. Cevaplarınızın tümü doğru ise bir sonraki modüle geçmek için öğretmeninize başvurunuz. 49 EKLER 1. VENEDİK TÜZÜĞÜ Venedik Tüzüğü (ICOMOS, 1964) Venice Charter Tanımlar MADDE 1 Tarihi anıt kavramı sadece bir mimari eseri içine almaz, bunun yanında belli bir uygarlığın, önemli bir gelişmenin, tarihi bir olayın tanıklığını yapan kentsel ya da kırsal bir yerleşmeyi de kaplar. Bu kavram yalnız büyük sanat eserlerini değil, ayrıca zamanla kültürel anlam kazanmış daha basit eserleri de kapsar. MADDE 2 Anıtların korunması ve onarımı için, mimari mirasın incelenmesine ve korunmasına yardımcı olabilecek bütün bilim ve tekniklerden yararlanılmalıdır. Amaç MADDE 3 Anıtların korunmasında ve onarılmasındaki amaç, onları bir sanat eseri olduğu kadar bir tarihi belge olarak da korumaktır. Koruma MADDE 4 Anıtların korunmasındaki temel tutum korumanın kalıcı olması, devamlılığının sağlanmasıdır. MADDE 5 Anıtların korunması, her zaman onları herhangi bir yararlı toplumsal amaç için kullanmakla kolaylaştırılabilir. Bunun için bu çeşit bir kullanma arzu edilir, fakat bu nedenle yapının planı ya da süslemeleri değiştirilmemelidir. Ancak bu sınırlar içinde yeni işlevin gerektirdiği değişiklikler tasarlanabilir ve buna izin verilebilir. MADDE 6 Anıtın korunması, ölçeği dışına taşmamak şartıyla çevresinin de bakımını içine almalıdır. Eğer geleneksel ortam varsa, olduğu gibi bırakılmalıdır. Kütle ve renk ilişkilerini değiştirecek hiçbir yeni eklentiye, yok etmeye, ya da değiştirmeye izin verilmemelidir. MADDE 7 Bir anıt tanıklık ettiği tarihin ve içinde bulunduğu ortamın ayrılmaz bir parçasıdır. Anıtın tümünün ya da bir parçasının başka bir yere taşınmasına anıtın korunması bunu gerektirdiği, ya da çok önemli ulusal veya uluslararası çıkarların bulunduğu haller dışında izin verilmemelidir. 50 MADDE 8 Anıtın tamamlayıcı unsurları sayılan heykel, resim gibi süslemeleri, ancak bunları korumanın başka çaresi yoksa yerlerinden kaldırılabilir. Onarım MADDE 9 Onarım uzmanlık gerektiren bir iştir. Amacı, anıtın estetik ve tarihi değerini korumak ve ortaya çıkarmaktır. Onarım kendine temel olarak aldığı orijinal malzeme ile güvenilir belgelere saygıyla bağlıdır. Faraziyenin başladığı yerde onarım durmalıdır; yapılması gerekli herhangi bir eklemenin mimari kompozisyondan farkı anlaşılabilmeli ve gününün damgasını taşımalıdır. Herhangi bir onarım işine başlamadan önce ve bittikten sonra, anıtın arkeolojik ve tarihi bir incelemesi yapılmalıdır. MADDE 10 Geleneksel tekniklerin yetersiz kaldığı yerlerde, koruma ve inşa için bilimsel verilerle ve deneylerle geçerliliği saptanmış herhangi modern bir teknik kullanılarak anıt sağlamlaştırılabilir. MADDE 11 Anıta mal edilmiş farklı devirlerin geçerli katkıları saygı görmelidir; zira onarımın amacı “stil birliği” değildir. Bir anıt üst üste çeşitli devirlerin izlerini taşıyorsa alttaki devirleri açığı çıkarmak ancak bazı özel hallerde yok edilen malzemenin önemi azsa, açığa çıkarılan malzeme büyük tarihi, arkeolojik ya da estetik değer taşıyorsa ve korunma durumu böyle bir davranışı gerekli gösterecek kadar iyi ise haklı çıkarılabilir. İlgili unsurların öneminin değerlendirilmesi ile ilgili yargıyı ve neyin yok edileceği üzerinde kararı vermek, sadece bu işi üzerine almış kimseye bırakılamaz. MADDE 12 Eksik kısımlar tamamlanırken, bütünle uyumlu bir şekilde bağdaştırılmalıdır; fakat bu onarımın, aynı zamanda artistik ve tarihi tanıklığı yanlış bir şekilde yansıtmaması için, orijinalden ayırt edilebilecek bir şekilde yapılması gereklidir. MADDE 13 Eklemelere, ancak yapının ilgi çekici bölümlerine, geleneksel konumuna, kompozisyonuna, dengesine ve çevresiyle olan bağıntısına zarar gelmediği hallerde izin verilebilir. Tarihi Yerler MADDE 14 Anıtların bulundukları yerler, bütünlüğün korunması, sağlıklı kılınıp yaşanır bir şekilde ortaya konması için özel bir dikkat gerektirir. Böyle yerlerde yapılacak koruma ve onarım çalışmalarında daha önceki maddelerde açıklanan ilkelerden esinlenmelidir. 51 Kazılar MADDE 15 Kazılar, 1956 yılında UNESCO tarafından kabul edilmiş arkeolojik kazılarda uygulanması istenilen uluslararası ilkelerle tanımlanan kararlara ve bilimsel standartlara uygun olarak yapılmalıdır. Yıkıntılar korunmalı, mimari unsurların ve buluntuların sürekli olarak korunması için gerekli önlemler alınmalıdır. Bundan başka anıtın anlaşılmasını kolaylaştıracak ve anlamını hiç bozmadan açığa çıkartacak her çareye başvurulmalıdır. Bütün yeniden inşa işlemlerinden peşinen (a priori) vazgeçilmelidir. Yalnız anastilosis’e, yani mevcut fakat birbirinden ayrılmış parçaların bir araya getirilmesine izin verilebilir. Birleştirmekte kullanılan madde her zaman ayırt edilebilecek bir nitelikte olmalı ve bu, anıtın korunmasını sağlamak ve eski haline getirmek için mümkün olduğu kadar az kullanılmalıdır. Yayın MADDE 16 Bütün koruma, onarım ve kazı işlerinde her zaman çizim ve fotoğraflarla, açıklık kazanmış çözüm getirici ve eleştirici raporlar şeklinde kesin belgeler hazırlanmalıdır. Temizlemenin, sağlamlaştırmanın, yeniden düzenlemenin ve birleştirmenin her safhası çalışma sırasında ortaya çıkan, tanımlanmış biçimsel ve teknik özellikler göz önünde tutularak raporda gösterilmelidir. Bu belgeler bir resmi kurumun arşivine konmalı ve araştırmacılar bundan yararlanabilmelidir. Bu raporların yayınlanması tavsiye edilir. (Çeviri: Prof. Dr. Cevat ERDER Venedik Tüzügü Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 24 Eylül 1967 tarih ve 3674 sayılı kararı ile kabul edilmiştir.) 52 2. AMSTERDAM BİLDİRGESİ Amsterdam Bildirgesi (1975) 1975 Avrupa Mimarlık Mirası yılını taçlandıran ve Avrupa'nın tüm ülkelerinin delegelerinden oluşan Amsterdam Kongresi, Avrupa'nın benzersiz mimarlığının tüm halklarının ortak mirası olduğunun bilincini taşıyan ve korunması için üye devletlerin aralarında ve diğer Avrupa hükümetleriyle birlikte çalışma isteklerini bildiren Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nce yürürlüğe konulan Karta'yı sevinçle karşılamaktadır. Kongre, Avrupa mimarlık mirasının tüm dünyanın kültürel mirasının bütünleyici bir parçası olduğunu onaylamaktadır ve bu yılın Temmuz ayında Helsinki'de benimsenen Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Kongresi Sonuç Yasası'nca öngörülen kültürel alanda işbirliği ve alışverişi teşvik amacıyla karşılıklı yüklenilen sorumluluğu büyük bir memnuniyetle izlemiştir. Bu şekilde, Kongre aşağıdaki temel düşünceleri vurgulamaktadır: a. Avrupa'nın mimarlık mirası, paha biçilmez kültürel değerinin yanı sıra, halklarına ortak tarihlerinin ve geleceklerinin bilincini aşılamaktadır. Bu nedenle yaşatılması çok önemlidir. b. Mimarlık mirası yalnız üstün nitelikli tek yapılan ve çevrelerini değil, tarihsel ve kültürel özelliği olan tüm kentsel ve kırsal alanları içerir. c. Bu hazineler tüm Avrupa halklarının ortak varlığı olduğundan, bu halklar ihmal, kasıtlı yıkım, düzensiz yeni yapılaşma ve aşırı trafik gibi gittik, gittikçe artan tehlikelere karşı, onları korumak için ortak bir sorumluluğa sahiptirler, d. Mimarlık ürünlerinin korunması marjinal bir sorun olarak değil, kent ve ülke planlamasının ana hedefi olarak ele alınmalıdır, e. En önemli planlama kararlarını alan yerel yetkililerin mimarlık mirasının korunmasında özel bir sorumluluğu vardır ve fikir ve bilgi alışverişi yaparak birbirlerine yardımcı olmalıdırlar. f. Eski alanların sağlıklılaştırılması olanak ölçüsünde, bölge sakinlerinin toplumsal kompozisyonunda köklü bir değişiklik gerektirmeyecek şekilde tasarlanmalı ve uygulanmalıdır. Kamu kaynaklarınca gerçekleştirilen restorasyon çalışmalarının sağladığı yararlardan tüm toplum kesimleri pay almalıdır. g. Gerekli yasal ve yönetimsel önlemler tüm ülkelerde güçlendirilmeli ve daha etkin kılınmalıdır. h. Mimarlık veya tarih açısından önemli binaların ve yörelerin restorasyon, uygulama ve bakım giderlerinin karşılanmasına katkıda bulunmak için yerel yönetimlere parasal yardım 53 sağlanmalı, aynı biçimde özel mülk sahiplerine de parasal destek ve devletten yardım sunulmalıdır. i. Mimarlık mirası ancak, halk ve özellikle de genç kuşak onun değerini bilirse yaşayacaktır. Bu nedenle her düzeydeki eğitim programları bu konuya artan bir ilgi göstermek zorundadır. j. Kamunun ilgisini uyandırmaya yardımcı olacak uluslararası, ulusal ve yerel bağımsız örgütler yüreklendirilmelidir. k. Bugünün yeni yapıları yarının mirası olacağından, çağdaş mimarlığa yüksek kaliteli olması için her türlü çaba gösterilmelidir. Avrupa Mimarlık Mirası Kartası'nda Bakanlar Komitesi'nin belirttiği gibi, üye devletlerin dayanışma ruhu içinde birbirini tutan politikalar izleyeceğini garanti altına almak Avrupa Konseyi'nin sorumluluğundadır. Bu nedenle tüm Avrupa ülkelerinde mimarlık ürünlerinin korunması için gösterilen aşamalar deneyim alışverişini özendirecek biçimde periyodik raporlar halinde sunulmalıdır. Kongre hükümetleri, parlamentoları, ruhani ve kültürel kuruluşları, profesyonel enstitüleri, ticari, endüstriyel ve bağımsız birlikleri ve tüm vatandaşları bu bildirinin hedeflerini tüm güçleriyle desteklemeye ve bunların uygulanmasını sağlamak için her türlü çabayı göstermeye çağırmaktadır. Avrupa'nın yeri doldurulmaz mimarlık mirası, şimdi ve gelecekte tüm halklarının yaşamlarının zenginleştirilmesi için ancak bu yolla yaşatılabilir. Kongre tartışmalar sonucu ortaya çıkan sonuç ve önerilerini aşağıda sunmaktadır. Yeni bir koruma politikası ve bütünleşik koruma uygulanmazsa, toplumumuz çok yakında geleneksel çevresini oluşturan yapı ve sit mirasının çoğunu yitirmiş olduğunu görecektir. Koruma bugün tarihi park ve bahçelerin yanı sıra, tarihi kentler, kentlerin eski mahalleleri ve geleneksel karakteri olan kent ve köyler için de gereklidir. Bu mimarlık ürünlerinin korunması en büyüğünden en alçak gönüllülerine kadar, günümüz yapılarını da unutmadan, kültürel değer taşıyan tüm yapıları çevreleriyle birlikte kapsayan geniş bir perspektif içinde görülebilir. Mimarlık mirasının önemi ve onu koruma tartışmaları artık çok daha açıklıkla biliniyor. Ani toplumsal değişikliklere karşı bireylerin kimliklerini bulmalarına olanak veren çevreleri korumak, ya da yaşatmak zorundaysak, tarihsel sürekliliği korumamızın gerektiği kabul edilmelidir. Çağdaş kent planlamasında eski kentlerin kentsel dokusunu karakterize eden insan ölçeğini, kapalı mekânları, işlevlerin etkileşimini ve toplumsal ve kültürel değişkenliği geri getirmek için bir çaba vardır. Fakat aynı zamanda eski yapıların korunmasının günümüz toplumunun ana ilgilerinden biri olarak kaynak tasarrufu ve israfın önlenmesine de katkıda bulunduğunun farkına varılmıştır. Tarihi yapılara çağdaş yaşamın gerekleriyle ilişkili yeni işlevler verilebileceği gösterilmiştir. Dahası, koruma, yetenek ve becerilerini yaşatıp geleceğe aktarmak zorunda olan sanatçı ve yüksek nitelikli zanaatçılara da gereksinme yaratmaktadır. Mevcut yerleşmelerin iyileştirilmesi aynı zamanda, tarımsal alanlara daha az el uzatılmasına ve koruma politikasının çok önemli bir üstünlüğü olarak, nüfus hareketlerini önlemeye, ya da 54 büyük ölçüde azaltmaya da yardımcı olur. Tüm bu nedenlerle, mimarlık mirasının korunması için yapılan tartışmalar bugün her zamankinden daha güçlüdür. Bununla beraber sağlam ve kalıcı bir temele oturtulmalı ve böylece esaslı bir araştırma konusu haline getirilerek tüm eğitimsel ve kültürel gelişim programlarının parçası olmalıdır. Mimarlık mirasının korunması kentsel ve bölgesel planlamanın baş hedeflerinden biridir. Mimarlık mirasının korunması, yakın geçmişte sık sık olduğu gibi, ikincil bir kaygı, ya da anlık eylemler gerektiren bir çalışma gibi ele alınmak yerine, kentsel ve bölgesel planlamanın bütünleyici bir parçası haline gelmelidir. Yani korumacılarla planlama sorumluları arasında sürekli bir diyalog kaçınılmazdır. Plancılar tüm alanların ayni olmadığını ve bu nedenle de kendi özel niteliklerine göre ele alınmak zorunda olduklarının bilincinde olmalıdırlar. Mimarlık mirasının estetik ve kültürel değerlerinin gerektirdiklerinin bilinmesi eski mimarlık kompleksleri için özel hedef ve planlama kurallarının benimsenmesine yol açmalıdır. Sıradan planlama yönetmeliklerini ve tarihsel yapıları koruma amaçlı özel kuralları, birbirine uyarlamaksızın, yalnızca birlikte uygulamak yeterli değildir. Gereken bütünleşmeyi olası kılmak için, çevrelerindeki koruma bölgelerini de belirleyerek, yapıların, mimarlık komplekslerinin ve sitlerin envanterlerini hazırlamak şarttır. Bu envanter, koruma değeri taşıyan yapı ve bölgelere kişilerin dikkatini çekmek amacıyla, özellikle de kent ve ülke planlamasından sorumlu bölgesel ve yerel yetkili ve görevlilere ulaştırılmalıdır. Böyle bir envanter, mekân yönetimindeki esaslı bir niteliksel öğe olarak koruma için gerçekçi bir temel oluşturacaktır. Bölgesel planlama politikası, mimarlık mirasının korunmasını hesaba katmalı ve ona katkıda bulunmalıdır. Bu, özellikle nüfus azalmasını denetlemek ve dolayısıyla eski yapıların bozulmasını önlemek amacıyla, yeni etkinliklerin ekonomik çöküntü içinde bulunan bölgelerde yerleşmesini teşvik edebilir. Buna ek olarak, kent çevresindeki alanların gelişim kararları eski mahallelerin üzerindeki baskıyı hafifletecek bir biçimde yönlendirilebilir; burada ulaşım ve çalışma politikaları, birde kentsel etkinliklerin odak noktalarının daha iyi bir dağılımının sağlanması, mimarlık mirasının korunması üzerinde önemli bir etki oluşturabilir. Kalıcı bir koruma politikasının eksiksiz gelişmesi yerel kültürlerin dikkate alınmasının yanı sıra, geniş çaplı bir merkezden uzaklaştırma önlemi de gerektirir. Bu planlama kararının alındığı tüm düzeylerde (merkezi, bölgesel, yerel) koruma çalışmalarından sorumlu kişiler bulunması gerektiği anlamına gelir. Bununla birlikte, mimarlık mirasının korunması sadece uzmanlara ait bir konu olmamalıdır. Kamuoyu desteği şarttır. Halk eksiksiz ve yansız bilgi alarak, envanterlerin oluşturulmasından kararların hazırlanmasına kadar, işin her aşamasında gerçekten de rol almalıdır. Son olarak, mimarlık mirasının korunması, niteliksel ölçütlere ve doğru oranlara hak ettiği önemi veren ve çok sık olarak kısa vadeli kaygılar, teknolojiye dar görüşlü bir yaklaşım, yani kısaca modası geçmiş bir bakışın hâkim olduğu seçenek ve hedefleri bundan sonra reddedebilme olanağı sağlayacak olan yeni, uzun vadeli bir yaklaşım özelliği taşımak zorundadır. 55 Bütünleşik koruma yerel yetkililerin sorumluluğunu da kapsar ve yurttaşların katılımını gerektirir. Yerel yetkililerin mimarlık mirasının korunmasında özel ve yaygın sorumlulukları olmalıdır. Bütünleşik koruma ilkelerini uygularken, kentsel ve kırsal topluluklardaki mevcut toplumsal ve fiziksel gerçeklerin sürekliliğini de hesaba katmak zorundadırlar. Gelecek geçmişin pahasına kurulamaz ve kurulmamalıdır. İnsan yapısı çevreye akıllı, duyarlı ve ekonomik bir saygıyla yaklaşan böyle bir politikayı uygulamak için yerel yetkililer; - Kentsel ve kırsal dokuyu, onların yapısını, karmaşık işlevlerini, inşa edilmiş ve açık mekanların mimarlık ve mekânsal özelliklerini konu alan bir çalışmayı temel olarak kullanmalı; - Yapılara, onların karakterine, saygı göstermeyi ihmal etmeden çağdaş yaşamın gereklerine uyan işlevler vermeli; böylece yaşatılmalarını garanti altına almalı; - (Eğitimsel, yönetimsel ve tıbbi) kamu hizmetlerinin gelişimi üzerinde yapılan uzun vadeli incelemelerin, aşırı boyutların bunların nitelik ve etkinliklerini zedelediğini gösterdiğini bilmeli; - Böyle bir politika için bütçelerin uygun bir bölümünü ayırmalıdırlar. Bu bağlamda, hükümetlerden özellikle bu cins amaçlar için ayrılmış kaynakların yaratılmasını istemelidirler. Bireylere ve çeşitli kuruluşlara yerel yönetimlerce verilen karşılıklı ve karşılıksız krediler onların katılımını ve parasal bağlantılarını canlandırmayı hedef almalıdır; - Mimarlık mirasını ilgilendiren her türlü konu ile uğraşmak üzere temsilciler atamalı; - Yapıların o sıradaki kullanıcılarıyla esas sahipleri arasında doğrudan doğruya bağlar kurulmasını sağlayacak özel, ticari olmayan acenteler kurmalı; - Restorasyon ve iyileştirme çalışmaları için gönüllü kuruluşların oluşumunu ve etkin işleyişini kolaylaştırmalıdırlar. Yerel yönetimler, koruma planları ile ilgilenen grupların görüşlerini araştırmak için kullandıkları danışma tekniklerini geliştirmeli ve planlamanın ilk aşamalarından itibaren bu görüşleri hesaba katmalıdırlar. Halkı bilgilendirme çabalarının bir bölümü olarak, yerel yetkililerin kararlarını açıkça anlaşılır bir dil kullanarak halka sunmalı ve böylece yörede yaşayanlar bu kararların nedenlerini öğrenip, tartışıp değerlendirebilmelidirler. Halkın konuları birlikte inceleyebilmesine olanak veren toplantı yerleri sağlanmalıdır. Bu politikanın bir parçası olarak, halk toplantıları, sergiler, halk oylamaları, iletişim araçlarının kullanımı gibi yöntemler ve tüm diğer uygun yöntemlerin uygulanması her zaman başvurulan uygulamalar haline gelmelidir. Gençlerin çevre sorunlarında eğitilmeleri ve koruma görevlerine katılmaları en önemli toplumsal gerekliliklerden biridir. Gruplar ya da bireylerce ileriye sürülen tamamlayıcı öneri veya seçenekler, planlamacıya önemli bir katkı olarak düşünülmelidir. Yerel yönetimler birbirlerinin deneyimlerinden yararlanabilirler. Bu nedenle tüm kullanıma açık kurallardan yararlanarak sürekli bir bilgi alışverişi oluşturmalıdırlar. 56 Herhangi bir bütünleşik koruma politikasının başarıya ulaşması toplumsal etkenlerin göz önüne alınmasına bağlıdır. Bir koruma politikası aynı zamanda mimarlık mirasının toplumsal yaşamla bütünleşmesi anlamına da gelir. Gösterilecek koruma çabası, yalnızca yapıların kültürel değeriyle değil, onların kullanım değeriyle de ölçülmelidir. Bütünleşik korumanın toplumsal sorunları ancak bu iki değerler grubu eş zamanlı olarak ele alınırsa halledilebilir. Mimarlık mirasının bir bölümünü oluşturan bir yapı kompleksinin iyileştirilmesi, mevcut alt yapı üzerine yeni yapılaşmadan, ya da daha önce gelişmemiş bir alanda yeni bir kompleks yapılmasından daha ucuza gelebilir. Toplumsal sonuçları oldukça farklı olan bu üç çözümün maliyetleri karşılaştırıldığında, toplumsal maliyetleri gözden kaçırmamak önemlidir. Bunlar yalnızca mal sahipleri ve kiracıları değil, o bölgede canlılığı sağlayan ve koruyan zanaatkâr, tüccar ve yüklenicileri de ilgilendirir. Kamu yetkilileri restore edilmiş ve iyileştirilmiş bölgelerdeki sakinlerin artan kiraları ödeyememeleri, orayı terk etmek zorunda bırakılmaları gibi sonuçlar veren serbest piyasa yasalarını önlemek için, düşük maliyetli yerleşmelerde zaten yaptıkları gibi, ekonomik etkenlerin etkisini azaltmak üzere araya girmelidirler. Parasal müdahaleler, kira üst sınırlarının sabitleştirilmesiyle bağlantılı olarak mal sahiplerine yapılacak restorasyon giderleri yardımı ile, eski ve yeni kiralar arasındaki farkı tümüyle, ya da kısmen karşılayacak biçimde kiracılara yapılacak para yardımı arasında bir denge oluşturmayı hedef almalıdır. Halkın programların hazırlanmasına katılmasına olanak tanımak için, onlara bir yandan korunacak yapıların tarihsel ve mimari değerini anlatarak, diğer yandan da sürekli ve geçici yeniden yerleşme konusunda tüm ayrıntıları vererek durumu anlamaları için gerekli gerçekler ortaya konmalıdır. Bu katılım en önemlisidir çünkü iş artık birkaç öncelikli yapının restore edilmesi değil bölgelerin tümüyle iyileştirilmesi olayıdır. İnsanların kültürle ilgilenmesini sağlamaya yönelik bu pratik yöntem, hatırı sayılır bir toplumsal yarar getirecektir. Bütünleşik koruma yasal ve yönetimsel önlemler alınmasını gerektirir. Mimari miras kavramı yavaş yavaş tarihsel tek yapıdan kentsel ve kırsal mimarlık komplekslerine ve daha yakın tarihi mimarlık eserlerine doğru genişletildiği için, yönetimsel kaynaklarda bir artışla bağıntılı olarak geniş kapsamlı bir yasal reform yapılması etkili eylemin ön koşulu olmuştur. Bu reform, bölgesel planlama yasalarını mimarlık mirasının korunması ile ilgili yasalarla birlikte uygulama gerekliliği ile yönlendirilmelidir. Bu sonuncusu (koruma yasaları), mimarlık mirasının ve bütünleşik koruma hedeflerinin yeni bir tanımını getirmelidir. Bunlara ek olarak, aşağıdaki konulara ilişkin özel işlemler tasarlamak zorundadır: - Mimari komplekslerin saptanıp, çizimlerinin yapılması; - Koruyucu dış bölgelerin ve bunların içinde geçerli olan ve halkı ilgilendiren kısıtlamaların belirlenmesi; 57 - Bütünleşik koruma şemalarının hazırlanması ve bunların gerektirdiklerinin planlama politikaları içine alınması; - Projelerin onaylanması ve işi yürütmek için yetki alınması. Bunlara ek olarak, gerekli yasal hazırlıklar yapılarak aşağıdaki maddeler gerçekleştirilmelidir: - Kentsel planlama için sağlanan bütçe kaynaklarının iyileştirme ve yeni gelişme arasında dengeli olarak paylaştırılacağını garantilemek; - Eski bir yapıyı iyileştirmeye karar veren yurttaşlara en azından yeni yapılaşma için yararlandıkları kadar parasal destek vermek; - Devlet ve kamu yetkililerinin parasal destek sistemini yeni bütünleşik koruma politikasının ışığında yeniden gözden geçirmek. - Yapı yasa, yönetmelik ve kurallarının uygulaması, olabildiğince bütünleşik koruma gerekliliklerini karşılayacak şekilde gevşetilmelidir. Yetkililerin çalışma kapasitesini arttırmak için yönetimin yapısını yeniden gözden geçirerek kültür mirasından sorumlu departmanların uygun düzeylerde örgütlendiğini ve yeterli sayıda nitelikli personelle gerekli bilimsel, teknik ve parasal kaynakların onların emrine verildiğini garanti altına almak şarttır. - Bu departmanlar yerel yetkililere yardım etmeli, bölge planlama bürolarıyla işbirliği yapmalı ve kamu özel kuruluşlarıyla sürekli ilişki içinde olmalıdırlar. - Bütünleşik koruma uygun parasal araçların varlığını gerektirir. - Tüm ülkelerde uygulanabilecek bir parasal politikayı tanımlamak ya da planlama sürecindeki farklı önlemlerin sonuçlarını değerlendirmek, bunların karşılıklı yankıları nedeniyle zordur. Dahası, bu sürecin kendisine toplumun güncel yapısından doğan dış etkenler hâkimdir. - Her devletin kendi parasal yöntem ve araçlarını gözden geçirmesi uygundur. Yine de Avrupa'da korumaya ayrılmış parasal kaynakları yeterli olan çok az ülke olduğu kesinlikle söylenebilir. Hiçbir Avrupa ülkesinin bir bütünleşik koruma politikasının ekonomik gereklerini yerine getirecek ideal yönetimsel işleyişe henüz sahip olmadığı da açıkça ortadadır. - Bütünleşik korumanın ekonomik sorunlarını çözebilmek için şu etken önemlidir: yeni yapıların çevreleriyle uyum içinde olmalarını sağlayacak bazı hacimsel ve boyutsal (yükseklik, arazi kullanım katsayısı vb.) kısıtlamalar getirecek bir yasa hazırlamak. - Planlama yönetmelikleri, artan yoğunlukları caydırıcı rol oynamalı ve yeni gelişme yerine iyileştirme çalışmalarını özendirmelidir. - Koruma programlarının baskılarından kaynaklanan fazla maliyeti belirleyecek yöntemler gözden geçirilmelidir. Olanak olduğunca, bu restorasyon çalışmasını yürütmek zorunda olan mal sahiplerinin fazla maliyeti (ne fazlasını, ne eksiğini) karşılayabilmelerine yardım etmek için yeterli kaynaklar bulunmalıdır. - Eğer fazla maliyeti karşılayacak böyle bir yardım sistemi kabul edilirse, tabii ki, bu yararın vergilendirilmeyle azaltılmasına da özen göstermek gerekecektir. Aynı ilke, tarihsel ve mimari önem taşıyan yıpranmış yapı topluluklarına da uygulanmalıdır. Bu toplumsal dengenin yeniden kurulmasını sağlayacaktır. - Yeni yapılara sağlanan para ve vergi kolaylıkları, aynı oranda eski yapıların bakım ve korunumu için de sağlanmalıdır. Daha önce fazla maliyet karşılığında ödenmiş bir yardım varsa tabii ki gösterilecek kolaylık daha az olacaktır. - Yetkililer, yerel yetkililere, ya da kâr amacı gütmeyen kuruluşlara gerekli parayı sağlayarak döner sermayeler kurmalı ve onları özendirmelidir. Bu özellikle, bu cins programların böyle 58 çekici bir mal varlığı karşısındaki yüksek talepten doğan değer artışları yoluyla kısa, ya da uzun vadede kendini finanse edebilir hale gelebileceği bölgelerde uygulanabilir. - Yine de, tüm özel parasal kaynakları özellikle de endüstriden gelenleri teşvik etmek çok önemlidir. Sayısız özel girişim, ulusal ya da yerel düzeydeki yetkililerle birlikte oynayabilecekleri yararlı rolü ortaya koymuştur. - Bütünleşik koruma restorasyon ve iyileştirme yöntem ve teknikleri daha iyi araştırılmalı ve kapsamları genişletilmelidir. - Önemli tarihi kompleksler için geliştirilmiş olan özel teknikler bundan böyle daha az sanatsal üstünlüğe sahip olan birçok yapı ve komplekste de uygulanmalıdır. - Geleneksel yapı malzemelerinin bulunabilmesi ve geleneksel zanaat ve tekniklerin kullanımının sürdürülmesini garanti altına alacak adımlar atılmalıdır. - Mimarlık mirasının sürekli bakımının yapılması, uzun vadede masraflı iyileştirme işlemlerini önleyecektir. - Her iyileştirme şeması uygulanmaya başlanmadan önce iyice incelenmelidir. Aynı zamanda malzeme ve tekniklerle ilgili kapsamlı bir belge toplama çalışması ve giderlerin bir analizi yapılmalıdır. Bu belgeler toplanıp uygun merkezlerde bulundurulmalıdır. - Koruma için kullanılan yöntem ve tekniklerin bir katalogunu derlemek için araştırmaya girişilmeli, bu amaçla bilimsel kurumlar oluşturulmalı ve bunlar aralarında yakın bir işbirliği içinde bulunmalıdır. Bu katalog hazır bulundurulmalı ve restorasyon ve iyileştirme uygulamalarının düzeyini yükseltmek isteyenlere dağıtılmalıdır. - Nitelikli personel üretmek için daha iyi eğitim programlarına esaslı bir gereksinme vardır. Bu programlar, esnek, çok disiplini kapsayan nitelikte olmalı ve yerinde uygulamaya yönelik deneyim kazanılabilecek kursları da içermelidir. - Bilgi, deneyim ve eğitilen elemanların uluslararası değişimi, tüm ilgili personelin eğitimi için gerekli bir öğedir. Bu, koruma programları hazırlamak için gerekli plancı, mimar, teknisyen ve zanaatçı birikimini yaratmaya ve yok olma tehlikesi içinde olan restorasyon çalışmalarına özgü zanaatçıların yaşatılacağını garanti altına almaya yardımcı olmalıdır. - Nitelik kazanma, çalışma koşulları, ücret, iş güvenliği ve toplumsal statü fırsatları, gençlerin restorasyon ve iyileştirme çalışmalarıyla bağlantılı disiplinleri seçip sürdürmelerini sağlayacak kadar çekici olmalıdır. - Bunun yanı sıra, tüm düzeylerdeki eğitim programlarından sorumlu olan yetkililer, gençlerin ilgisini koruma disiplinlerine çekmek için çaba göstermelidirler. (Kaynak: Ahunbay, Z., 1996, İstanbul, s.152-156) Tarihi Çevre Koruma ve Restorasyon, 59 YEM yayınları, 3. NARA ÖZGÜNLÜK BELGESİ Nara Özgünlük Belgesi (1994) Önsöz 1- Bizler, Japonya’nın Nara kentinde toplanan uzmanlar olarak, kültür mirasının korunması konusunda gelenekselleşmiş kavramları tartışmaya açan ve koruma uygulamalarında kültürlerin ve kültürel mirasın çeşitliliğine daha fazla saygı gösterilmesini sağlamak amacıyla ufkumuzu genişletme yolları ve araçları üzerine bir tartışma başlatmayı amaçlayan bir toplantı fırsatını sunan Japon yetkililerin yürekli girişimini ve entelektüel öngörüsünü selamlamak isteriz. 2- Dünya Mirası Komitesi’nce önerilmiş olan tartışma çerçevesini takdirle karşılıyoruz. Bu Komite, Dünya Mirası Listesi’ne katılmak üzere önerilen kültür varlıklarına ait dosyaların incelenmesi sırasında, tüm ülkelerin kültürel ve toplumsal değerlerine saygılı bir özgünlük kavramını uygulamaya koyma isteğini belirtmiştir. 3- Nara Özgünlük Belgesi 1964 tarihli Venedik Tüzüğü’nün ruhunda tasarlanmıştır. Bu tüzüğü temel alarak onun kavramsal bir uzantısını oluşturmakta, günümüzde, hemen hemen tüm toplumlarda kültür mirasının tuttuğu önemli yeri göz önünde bulundurmaktadır. 4- Küreselleşme ve birörnekleşme baskısıyla karşı karşıya olan ve kültürel kimlik arayışlarının kimi zaman saldırgan bir milliyetçilik ve azınlık kültürlerinin yok sayılması yoluyla sürdürüldüğü bir dünyada, kültür mirasının korunması uygulamalarında da, özgünlüğün dikkate alınmasıyla en büyük katkı, insanlığın ortak belleğinin tüm yönlerine saygı göstermek ve onu aydınlatmak biçiminde kendini göstermiştir. Kültürel Çeşitlilik ve Miras Çeşitliliği 5- Kültür ve kültür mirası çeşitliliği, tüm insanlık için, yeri doldurulamaz bir duygu ve düşünce zenginliği oluşturmaktadır. Temel bir özellik olarak kabul görmesi gereken bu çeşitliliğin, yalnız korunması değil, geliştirilmesi de insanlığın gelişimi için büyük önem taşımaktadır. 6- Hem kültürler, hem de bunlara bağlı yaşam biçimleri için bu çeşitlilik, mekân ve zaman boyutuyla kendini gösterir. Kültürler arasındaki farkların bir çatışma yarattığı durumlarda, kültürel çeşitliliğe saygı gereği, bütün taraflara özgü değerlerin meşruiyeti tanınmalıdır. 60 7- Kültürler ve toplumlar, miraslarını oluşturan ve korunması gereken somut ve soyut anlatım biçimleriyle kendilerini ifade ederler. Bu anlatım biçimlerine de saygı gösterilmelidir. 8- UNESCO’nun, “Birimizin kültür mirası, hepimizin mirasıdır” anlayışını ana ilke olarak kabul ettiğini anımsatmak önemlidir. Mirasla ve onun yönetilmesiyle ilgili sorumluluklar, öncelikle o mirası yaratmış olan kültürel topluluğa, sonra da onun korunmasına emek verenlere aittir. Ne var ki, bu sorumlulukların yanı sıra, kültür mirasının korunması için hazırlanmış uluslararası tüzük ve sözleşmelerin kabulü de, bunlarda dile getirilmiş olan ilke ve sorumlulukların dikkate alınmasını zorunlu kılar. Kendi gereksinmelerini diğer kültürel toplulukların gereksinmeleriyle dengelemek, ancak bunu yaparken ana kültürel değerlere ters düşmemek her toplum için arzu edilen bir durumdur. Değerler ve Özgünlük 9- Kültür mirasının tüm biçimleri ve tüm tarihsel dönemleriyle korunabilmesi, bu mirasa değerler atfedildiği ölçüde kolaylaşır. Bu değerleri olabilecek en doğru bir biçimde algılama yeteneğimiz, bu değerler hakkındaki bilgi kaynaklarının inanılır olmasına ve doğru anlaşılmasına da bağlıdır. Bu değerleri tanımak, anlamak ve kültür mirasının ilk tasarımına ve sonradan kazandığı özelliklerine, tarihsel varlığına ve anlamına bağlı olarak yorumlamak, söz konusu yapıtın özgünlüğü konusunda varılacak yargının temelini oluşturur ve hem biçimle, hem de malzemeyle ilgilidir. 10- Venedik Tüzüğü’nde de bu anlamda yer verilen özgünlük, ulaşılabilir bilgi kaynaklarının inanılırlığı konusunda niteleyici ana etken olarak belirmektedir. Her türlü bilimsel çalışmada, koruma ve restorasyon müdahalelerinde, Dünya Mirası Listesi’ne kabul edilme sürecinde, ya da kültür mirasıyla ilgili her türlü envanterde özgünlük çok önemli bir işlev yüklenir. 11- Kültür varlıklarına atfedilmiş değerler ve bilgi kaynaklarının güvenilirliği konusundaki yargılar kültürden kültüre, hatta aynı kültürün içinde değişebilir. Başka bir deyişle, değer yargılarını ve bunlara bağlı özgünlük değerlendirmelerini tek ve değişmez ölçütlere dayandırmak kabul edilemez. Tam tersine, kültürlere gösterilecek saygı, her yapıtın ait olduğu kültürel bağlamı belirleyen ölçütlere göre dikkate alınmasını ve değerlendirilmesini zorunlu kılar. 12- Dolayısıyla her kültürde kendi miras değerlerine özgü niteliklerin tanınması ve ilgili bilgi kaynaklarının inanılırlığı ve doğruluğu, en önemli ve acil olan konudur. 13- Bir anıtın ya da sitin doğasına ve kültürel bağlamına bağlı olarak; özgünlük yargısı çok çeşitli bilgi kaynaklarına bağlıdır. Bu kaynaklar; tasarım ve biçimi, malzeme ve nesneyi, kullanım ve işlevi, gelenek ve teknikleri, konum ve yerleşimi, ruh ve anlatımı, ilk tasarım ve tarihsel evrimi içerir. Bilgi kaynakları yapıtın bünyesinde olabileceği gibi, dışında da olabilir. Bu kaynakların kullanımı, kültür mirasının, sanatsal, teknik, tarihsel ve toplumsal boyutlarıyla tanımlanmasına olanak verir. 61 Ek I (H. Stovel tarafından önerilmiştir.) 1- Kültür ve miras çeşitliliğine saygı, bir anıt ya da sitin özgünlüğünü tanımlama ve belirleme girişimlerinde, katı formüller dayatmaktan, ya da standart işlemlerden kaçınmak için bilinçli bir çaba gerektirir. 2- Kültürlere ve miras çeşitliliğine saygı içinde özgünlüğü belirleme çabaları, kültürleri kendi doğa ve ihtiyaçlarına göre analitik süreçler ve araçlar geliştirmeye özendiren yaklaşımlar gerektirir. Bu yaklaşımlar birçok ortak yöne sahip olabilir: - özgünlüğü değerlendirirken disiplinler arası işbirliğini sağlamak ve tüm ulaşılabilir bilgi ve uzmanlıklardan uygun biçimde yararlanmaya çaba göstermek; - özellikle anıtlar ve sitler söz konusu olduğunda, kabul edilen değerlerin bir kültürü ve bu kültüre özgü çeşitliliği gerçekten temsil etmesi için çaba göstermek; - anıt ve sitler için özgünlüğün kendine özgü doğasını, gelecekte yararlı bir bakım ve izleme rehberi olacak biçimde açıkça belgelemek; - özgünlük değerlendirmelerini değişen değer ve koşulların ışığında güncelleştirmek. 3- Kabul edilen değerlerin temsil edilmesini sağlamak ve bu değerleri belirleme sürecinin, olanaklar ölçüsünde disiplinler ve topluluklar arası bir uzlaşmayı geliştirecek eylemler içermesi için çaba göstermek özellikle önemlidir. 4- Her kültürün farklı anlatım biçimlerinin ve değerlerinin, evrensel ölçekte saygı görmesine ve anlaşılır olmasına katkıda bulunmak için, kültür mirasının korunmasıyla ilgili herkes, attığı adımları uluslararası işbirliğine dayandırmalı ve bu işbirliğini geliştirmeye çalışmalıdır. 5- İnsanlığın ortak mirasının korunmasında özgünlüğe yüklenen pratik değerin arttırılması için ön koşul, bu diyaloğun dünyanın çeşitli bölge ve kültürlerinde süreklilik kazanması ve genişlemesidir. Somut önlemler alabilmek için, mirasın bu temel boyutu konusunda halkın bilincini yükseltmek mutlak bir gerekliliktir. Ek II Tanımlar Koruma: Bir yapıtı anlamaya, tarihini ve anlamını tanımaya, maddi olarak korunmasını sağlamaya ve gerektiğinde restore ederek değerlendirmeye yönelik tüm işlemleri içerir. (Dünya Mirası Sözleşmesi’nin birinci maddesinde tanımlandığı gibi, kültür mirası; anıtları, yapı gruplarını ve sitleri içerir.) Bilgi Kaynakları: Bir yapıtın doğasını, özelliklerini, anlamını ve tarihini tanımaya olanak veren anıtsal, yazılı, sözlü ve simgesel tüm kaynaklar Nara Özgünlük Belgesi, 1-6 Kasım 1994 günlerinde Japonya’nın Nara kentinde düzenlenen Nara Özgünlük Konferansı’nın 45 katılımcısı tarafından kaleme alınmıştır. Dünya Mirası Sözleşmesi çerçevesindeki bu konferans, Japon hükümeti Dış İşleri Dairesi ve Nara Valiliği’nin daveti üzerine gerçekleştirilmiştir. Bu daire, konferansı UNESCO, ICCROM ve ICOMOS’un işbirliğiyle düzenlemiştir. Nara Belgesi’ne son biçimini, Konferans’ın genel raportörleri olan Sayın Raymond Lemaire ve Sayın Herb Stovel vermiştir. (Çeviri: Deniz Mazlum, 2005) 62 4. GELENEKSEL MİMARİ MİRAS TÜZÜĞÜ ICOMOS GELENEKSEL MİMARİ MİRAS TÜZÜĞÜ, 1999 GİRİŞ Bütün halkların gözünde geleneksel mimari özel bir yere sahiptir ve haklı bir gurur kaynağıdır. Toplumun özelliklerini yansıtan ve çekici bir ürün olarak kabul edilir. Ciddi görünmez ama düzenlidir. Faydacı olmasının yanı sıra, ilgi çekici ve güzeldir. Hem çağdaş yaşamın ilgi odağı hem de toplumun geçmişinin bir belgesidir. İnsan eseri ve zamanının ürünüdür. İnsanın dünya üzerindeki varlığının nüvesini oluşturan bu geleneksel armonileri yaşatmak için çaba göstermemek insanlık mirasına yakışmayan bir davranış olurdu. Bir toplumun kültürünün temel anlatımı olan sivil mimarlık, bir yandan o kültürün bölgesiyle ilişkisini gösterirken , diğer yandan dünyanın kültürel çeşitliliğini yansıtması bakımından önemlidir. Geleneksel yapım toplumların barınmak için kullandıkları doğal ve geleneksel yöntemdir. Bu sosyal ve çevresel kısıtlamalara bağlı olarak değişen ve sürekli uyarlanan bir süreçtir. Günümüz dünyasında yöresel yapı gelenekleri ekonomik, kültürel ve mimari birörnekleşme ile tehdit edilmektedir. Globalleşmeye nasıl karşı durulacağı toplumların yanı sıra, hükümetlerin, plancıların, mimarların, korumacıların ve çeşitli disiplinlerin uzmanlarından oluşan gurupların temel sorunudur. Kültürün birörnekleşmesi ve tüm dünyadaki sosyo-ekonomik değişim nedeniyle terk, iç denge ve bütünleşme gibi ciddi sorunlarla karşı karşıya kalan geleneksel yapılar çok zor durumdadırlar. Buna bağlı olarak, geleneksel mimari mirasımızın bakımı ve korunması için Venedik Tüzüğü’ne ek olarak ilkeler belirlenmesine gerek vardır. Genel İlkeler 1. Geleneksel yapılar, a) Toplumca paylaşılan bir yapı geleneği, b) Çevreye uygun yöresel veya bölgesel bir kimlik, c) Üslup, biçim ve görünüş tutarlılığı, veya geleneksel yapı türlerine bağlılık, d) Anonim olarak aktarılan geleneksel tasarım ve yapı ustalığı, e) İşlevsel, sosyal ve çevresel kısıtlamalara etkin olarak cevap verebilme, f) Geleneksel yapım sistemlerinin ve zenaatlarının etkin uygulaması, gibi ayırt edici özellikleriyle tanınırlar. 63 2. Geleneksel mimarinin takdir edilmesi ve başarıyla korunması toplumun buna katılımı, desteği, sürekli bakımı ve kullanımına bağlıdır. 3. Hükümetler ve yetkili kuruluşlar bütün toplumların yaşayan geleneklerini sürdürme ve bunları mevcut yasal, yönetimsel ve maddi olanaklarla koruyarak gelecek kuşaklara aktarma haklarını tanımalıdır. KORUMA İLKELERİ 1. Geleneksel çevrenin korunması çok disiplinli bir uzman ekip tarafından, değişim ve gelişmenin kaçınılmaz olduğu kabul edilerek ve toplumun kültürel kimliğine saygı gösterilerek yürütülmelidir. 2. Geleneksel yapılara, yapı guruplarına ve yerleşmelere yapılacak çağdaş müdahaleler onların kültürel değerlerine ve geleneksel karakterlerine saygı göstermelidir. 3. Geleneksel mimarlık ender olarak tek yapılarla temsil edilebilir; bu mirası daha iyi yaşatmanın yolu değişik bölgelerin özelliklerini yansıtan yapı guruplarını ve yerleşmeleri bakım ve onarımla korumaktır. 4. Geleneksel mimarlık kültürel peyzajın temel bileşenidir ve koruma yaklaşımları geliştirilirken bu ilişki dikkate alınmalıdır. 5. Geleneksel miras yalnız somut biçimler, kütleler, strüktürler ve mekânlardan oluşmaz, bunların kullanılış ve algılanış biçimlerini, gelenekleri ve onlara bağlı elle tutulamayan ilişkileri de kapsar. UYGULAMA İLKELERİ 1. Araştırma ve belgeleme Geleneksel bir yapıya yapılacak her tür müdahalede tedbirli olunmalı; işe başlamadan önce yapının biçimi ve strüktürü ayrıntılı olarak incelenmelidir. Bu çalışma sonunda hazırlanacak rapor ve belgeler halkın rahatça ulaşılabileceği bir arşivde saklanmalıdır. 2. Konum, peyzaj, ve yapı gurupları Geleneksel yapılara müdahale edilirken, bu yapıların konumuna, fiziksel ve kültürel çevreyle ilişkilerine ve birbirlerine göre düzenlerine saygı gösteren, onları koruyan bir yaklaşım benimsenmelidir. 3. Geleneksel yapım sistemleri Geleneksel yapım sistemlerinin ve zenaatların sürdürülmesi geleneksel ifade için temel gereksinimdir ve bu yapıların onarım ve restorasyonları için gereklidir. Bu zenaatlar 64 yaşatılmalı, belgelenmeli ve yeni zenaatkar ve yapı ustaları eğitilerek ve kurslarla bilgiler genç kuşaklara aktarılmalıdır. 4. Malzeme ve mimari ögelerin değiştirilmesi, yenilenmesi Çağdaş kullanım isteklerinin zorladığı ve kabul edilebilir değişimler bütünün genel ifadesine uyumlu, görünüş, doku ve biçim yönünden aykırı olmayan malzemelerle yapılmalı; yapı malzemelerin birbiriyle uyumuna özen gösterilmelidir. 5. Yeni işleve uyarlama Geleneksel yapıların yeni işlevlere uyarlanması ve yeniden kullanımında, yapılar kabul edilebilir bir yaşam standardına yükseltilirken, bütünlüğü, karakteri ve biçimi saygı görmelidir. Eğer geleneksel mimari biçimler hala kullanılıyorsa, müdahaleler toplumun kabul edeceği bir etik kurallar çerçevesinde yapılabilir. 6. Değişiklikler ve dönem restorasyonları Zaman içinde yapılan değişiklikler saygı görmeli ve geleneksel mimarinin özelliğini yansıtan bir belge olarak değerlendirilmelidir. Normal olarak, geleneksel yapıların restorasyonunda hedef yapının bütün parçalarının tek bir döneme göre onarılması olmamalıdır. 7. Eğitim Geleneksel mimarlığın kültürel değerlerini korumak için hükümetler, sorumlu kuruluşlar ve dernekler aşağıdaki konuları vurgulamalıdır: a) Koruma uzmanlarına geleneksel yapıları tanıtan eğitim programları verilmesi, b) Yöre halkına geleneksel yapım tekniklerini, malzeme ve zenaatleri korumalarına yardım edecek eğitim programları sunulması, c) Özellikle gençleri geleneksel mimari hakkında bilinçlendirecek programlar geliştirilmesi, d) Geleneksel yapı sanatı konusunda uzmanlık ve deneyimleri aktarmaya ve bilgi değişimi yapmaya olanak verecek bölgelerarası iletişim ağlarının oluşturulması. Bu tüzük ICOMOS’un Ekim 1999’da Meksika’da yapılan 12. Genel Kurulunda kabul edilmiştir. 65 5. 2863 SAYILI KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARINI KORUMA KANUNU 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu 1983 tarihli kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, toplamda 78 maddeden oluşan detaylı hazırlanmış bir kanundur. Burada Kanun’un yalnızca başlangıç bölümünde yer alan ilk beş maddesi gösterilmiştir. Tamamı için sonda yer alan bağlantıya bakılabilir. Kanun Numarası: 2863 Kabul Tarihi : 21/7/1983 Yayımlandığı R.Gazete: Tarih: 23/7/1983 Sayı: 18113 Birinci Bölüm - Genel Hükümler Amaç: Madde 1 - Bu Kanunun amacı; korunması gerekli taşınır ve taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile ilgili tanımları belirlemek, yapılacak işlem ve faaliyetleri düzenlemek, bu konuda gerekli ilke ve uygulama kararlarını alacak teşkilatın kuruluş ve görevlerini tespit etmektir. Kapsam: Madde 2 - Bu Kanun; korunması gerekli taşınır ve taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile ilgili hususları ve bunlarla ilgili gerçek ve tüzelkişilerin görev ve sorumluluklarını kapsar. Tanımlar ve kısaltmalar: Madde 3 - Bu Kanunda geçen tanımlar ve kısaltmalar şunlardır: a) Tanımlar: (1) "Kültür varlıkları"; tarih öncesi ve tarihi devirlere ait bilim, kültür, din ve güzel sanatlarla ilgili bulunan yer üstünde, yer altında veya su altındaki bütün taşınır ve taşınmaz varlıklardır. (2) "Tabiat varlıkları"; jeolojik devirlerle, tarih öncesi ve tarihi devirlere ait olup ender bulunmaları veya özellikleri ve güzellikleri bakımından korunması gerekli, yer üstünde, yeraltında veya su altında bulunan değerlerdir. (3) "Sit"; tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini yansıtan kent ve kent kalıntıları, önemli tarihi hadiselerin cereyan ettiği yerler ve tespiti yapılmış tabiat özellikleri ile korunması gerekli alanlardır. (4) "Koruma"; ve "Korunma"; taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarında muhafaza, bakım, onarım, restorasyon, fonksiyon değiştirme işlemleri; taşınır kültür varlıklarında ise muhafaza, bakım, onarım ve restorasyon işleridir. (1) 17/6/1987 tarih ve 3386 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle bu Kanuna eklenen ve teselsül sebebiyle Ek Madde 1 olarak numaralandırılan ek madde hükmü gereğince, Kanunun 6, 8, 20 ve 65 inci maddelerinde geçen "Yüksek Kurul, Bölge Kurulları", "Koruma Kurulları"; 54 ve 66 62’ nci maddelerinde geçen "Yüksek Kurul", "Koruma Yüksek Kurulu"; "Bölge Kurulu" ise "Koruma Kurulları" olarak değiştirilmiş ve gerekli değişiklik madde metinlerine işlenmiştir. (5) "Korunma alanı"; taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının muhafazaları veya tarihi çevre içinde korunmalarında etkinlik taşıyan korunması zorunlu olan alandır. (6) (Değişik: 17.6.1987 – 3386/1 md.) "Değerlendirme"; kültür ve tabiat varlıklarının teşhiri, tanzimi, kullanılması ve bilimsel yöntemlerle tanıtılmasıdır. b) (Değişik: 17/6/1987 - 3386/1 md.) Kısaltmalar: (1) "Bakanlık"; Kültür ve Turizm Bakanlığını, (2) "Koruma Yüksek Kurulu"; Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunu, (3) "Koruma Kurulu"; Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunu, İfade eder. Haber verme zorunluluğu: Madde 4 - Taşınır ve taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarını bulanlar, malik oldukları veya kullandıkları arazinin içinde kültür ve tabiat varlığı bulunduğunu bilenler veya yeni haberdar olan malik ve zilyetler, bunu en geç üç gün içinde, en yakın müze müdürlüğüne veya köyde muhtara veya diğer yerlerde mülki idare amirlerine bildirmeye mecburdurlar. Bu gibi varlıklar, askeri garnizonlar ve yasak bölgeler içinde bulunursa, usulüne uygun olarak üst komutanlıklara bildirilir. Böyle bir ihbarı alan muhtar, mülki amir veya bu gibi varlıklardan doğrudan doğruya haberdar olan ilgili makamlar, bunların muhafaza ve güvenlikleri için gerekli tedbirleri alırlar. Muhtar, aynı gün alınan tedbirlerle birlikte durum u en yakın mülki amire; mülki amir ve diğer makamlar ise on gün içinde, yazı ile Kültür ve Turizm Bakanlığına ve en yakın müze müdürlüğüne bildirir. İhbar alan Bakanlık ve müze müdürü bu Kanun hükümlerine göre, en kısa zamanda gerekli işlemleri yapar. Devlet malı niteliği: Madde 5 - Devlete, kamu kurum ve kuruluşlarına ait taşınmazlar ile özel hukuk hükümlerine tabi gerçek ve tüzelkişilerin mülkiyetinde bulunan taşınmazlar- da varlığı bilinen veya ileride meydana çıkacak olan korunması gerekli taşınır ve taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları Devlet malı niteliğindedir. Özel nitelikleri dolayısıyla ayrı statüye tabi tutulan mazbut ve mülhak vakıf malları bu hükmün dışındadır. (Kaynak: Kültür Bakanlığı web sitesi http://www.kulturvarliklari.gov.tr/belge/1-74333/eski2yeni.html (Kasım, 2010)) 67 6. 5366 SAYILI YIPRANAN TARİHİ VE KÜLTÜREL TAŞINMAZ VARLIKLARIN YENİLENEREK KORUNMASI VE YAŞATILARAK KULLANILMASI HAKKINDA KANUNUN UYGULAMA YÖNETMELİĞİ 5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliği (14.12.2005) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1- Bu Yönetmeliğin amacı, yıpranan ve özelliğini kaybetmeye yüz tutmuş; kültür ve tabiat varlıklarını koruma kurullarınca sit alanı olarak tescil ve ilan edilen bölgeler ile bu bölgelere ait koruma alanlarının, bölgenin gelişimine uygun olarak yeniden inşa ve restore edilerek, bu bölgelerde konut, ticaret, kültür, turizm ve sosyal donatı alanları oluşturulması, tabii afet risklerine karşı tedbirler alınması, tarihi ve kültürel taşınmaz varlıkların yenilenerek korunması ve yaşatılarak kullanılması ile ilgili esas ve usulleri düzenlemektir. Kapsam MADDE 2- Bu Yönetmelik, il özel idareleri ve belediyelerce oluşturulacak olan yenileme alanlarının tespitine, teknik alt yapı ve yapısal standartlarının belirlenmesine, projelerinin oluşturulmasına, uygulama, örgütlenme, yönetim, denetim, katılım ve kullanımına ilişkin usul ve esasları kapsar. Dayanak MADDE 3- Bu Yönetmelik, 16.6.2005 tarihli ve 5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanuna dayanılarak hazırlanmıştır. Tanımlar MADDE 4- Bu Yönetmelikte geçen; a) Kanun: 5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanunu, b) Bakanlık: İçişleri Bakanlığını, 68 c) Yetkili idare: Belediye sınırları dışında ve nüfusu 50.000’in altındaki belde belediye sınırlarında il özel idaresini; bunların dışında kendi yetki sınırlarında büyükşehir, il, ilçe veya ilk kademe belediyelerini, d) Koruma bölge kurulu: Kanunun 3 üncü maddesi uyarınca, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 51 inci maddesine göre oluşturulacak Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunu, e) Taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları: 2863 sayılı Kanuna uygun olarak kültür ve tabiat varlıklarını koruma kurullarınca taşınmaz kültür veya tabiat varlığı olarak tescil ve ilan edilmiş varlıkları, f) Yenileme alanı: Sit ve koruma alanı olarak tescil ve ilan edilen bölgeler ile bu bölgelere ait koruma alanlarının içinde, sınırları yetkili idarenin teklifi üzerine Bakanlar Kurulu’nca kabul edilerek belirlenen alanları, g) Yenileme avan projesi: Yenileme uygulama projelerine esas teşkil edecek, Kanunun 2’nci maddesi uyarınca kültür ve tabiat varlıklarını koruma kurulunca karara bağlanan, mimari avan proje ile statik, tesisat, elektrik, ulaşım ve alt yapı ön raporlarını, h) Yenileme uygulama projesi: Yenileme alanı içerisinde bulunan tarihi ve kültürel taşınmaz varlıkların, Kanunun 3 üncü maddesi uyarınca kültür ve tabiat varlıklarını koruma kurulunca karara bağlanan, rölöve, restitüsyon, restorasyon projeleri ile onarılacak veya yeniden inşa edilecek yapıların, imar mevzuatında öngörülen kentsel tasarım, çevre düzenleme, mimari, statik, mekanik-elektrik tesisat ve alt yapı projelerini, i) Etap alanı: Yenileme alanı içerisinde belirlenecek alt alanları, j) Etap proje ve programı: Yenileme alanı içindeki etap alanlarında yapılacak projelendirme ve uygulamaların öncelik sıralaması ve zamanlamasının belirlendiği programı, k) Rölöve projesi: Tarihi ve kültürel taşınmaz varlıkların ve yakın çevresinin mevcut durumlarının belgelenmesi için hazırlanan farklı ölçeklerdeki projeler ile açıklama raporunu, l) Restitüsyon projesi: Tarihi ve kültürel taşınmaz varlıkların ve yakın çevresinin analizi, benzer yapılarla karşılaştırılması, özgün veya belli bir döneme ilişkin belgeleri ve çizimleri içeren öneri projesini, m) Restorasyon projesi: Tarihi ve kültürel taşınmaz varlıkların onarımı, özgün işlevi ve yeni kullanımı için getirilen müdahale biçimlerinin rapor ve projesini, n) Uygulama birimi: Yetkili idarelerce kurulan yenileme alanları ile ilgili iş ve işlemleri yürütecek yetkili ve sorumlu birimi, o) Ortak uygulama: Birden fazla il özel idaresi ve/veya belediye tarafından yapılan uygulamayı ifade eder. İKİNCİ BÖLÜM Örgütlenme, Katılım ve Kamuoyunun Bilgilendirilmesi Örgütlenme MADDE 5- Yenileme projelerinin hazırlık ve uygulama sürecini yürütmek, yönlendirmek, denetim ve koordinasyonunu sağlamak, gelir ve giderlerini takip etmek, planlamasını yapmak amacıyla uygulama birimi oluşturulur. Diğer mahalli idarelerle ortak proje yapılması halinde uygulama birimi bu idareler tarafından müştereken oluşturulur. Uygulama birimleri, norm kadro esaslarına uygun olarak yetkili organlarının kararları ile kalıcı bir birim olarak da oluşturulabilir. 69 Yetkili idarelerde, 11.6.2005 tarihli ve 25842 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Koruma, Uygulama ve Denetim Büroları, Proje Büroları ile Eğitim Birimlerinin Kuruluş, İzin, Çalışma Usul ve Esaslarına Dair Yönetmelik” hükümlerine göre oluşturulmuş bir birim varsa, bu birim aynı zamanda uygulama birimi olarak da görevlendirilebilir. Yenileme alanı uygulamaları MADDE 6- İl özel idarelerince, nüfusu 50.000’in altında olan belde belediyelerinin sınırları içerisinde yapılacak yenileme alanı uygulamasında ilgili belediyenin görüşü alınır. Katılım ve kamuoyunun bilgilendirilmesi MADDE 7- Yetkili idareler tarafından yenileme alanı içinde kalan mülk sahiplerini veya bölge halkını uygulama konusunda bilgilendirmek üzere toplantılar yapılarak görüşleri alınır ve bunların katılımı sağlanır. Yetkili idare ihtiyaç halinde üniversite, meslek kuruluşları, sivil toplum örgütleri, kamu kurum ve kuruluşları ve muhtarlarla danışma toplantıları düzenleyebilir, projeler hakkında basın ve yayın araçlarıyla bilgilendirme yapabilir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Yenileme Alanının Tespiti ve Onaylanması Yenileme alanı tespitine ilişkin hazırlıklar MADDE 8- Yetkili idare öncelikle yenileme uygulaması yapacağı bölgeyi tespit ederek hâlihazır harita üzerinde koordinatlı olarak yenileme alanı sınırlarını belirler. Belirlenen yenileme alanında tüm çalışmaları yapmak üzere uygulama birimi görevlendirilir. Yenileme alanının tespitinde, tarihi ve kültürel özellikler ile afet riskleri dikkate alınır. Mevcut durumun tespiti MADDE 9- Mevcut durumun tespiti için, alanın hâlihazır yapısı ve haritaları, kadastral bilgileri, taşınmazların mülkiyet durumu, mevcut kullanım fonksiyonları, bölgenin nüfus yapısı, uluslararası anlaşmalardan doğan kazanılmış haklar ve buna benzer konulardaki gerekli bilgi ve belgeler derlenir. Yenileme alanı kararının alınması MADDE 10- Yenileme alanı kararı, yetkili idarenin meclis üye tam sayının salt çoğunluğunun kararı ile alınır. Ortak uygulama yapılması halinde ilgili idareler kendi görev ve yetki sınırları içinde kalan alanlar için karar alırlar. Büyükşehir belediyesi sınırları içerisindeki ilçe ve ilk kademe belediye meclislerince alınan kararlar onaylanmak üzere büyükşehir belediye meclisine sunulur. Meclis kararlarının kesinleşmesine ilişkin diğer hususlarda yetkili idarelerinin kendi özel kanunları uygulanır. Yenileme alanının onaylanması MADDE 11- Yetkili idarelerin kesinleşen kararları Bakanlar Kurulu onayına sunulmak üzere Bakanlığa gönderilir. Yenileme alanı kararı, Bakanlar Kurulu kararının Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer ve uygulama bir yıl içinde başlatılır. 70 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Koruma Bölge Kurulları ve Çalışma Esasları Koruma bölge kurulunun kurulması MADDE 12- Yetki ve sorumlulukları yenileme alanları ile sınırlı olmak ve yenileme projelerini karara bağlamak amacıyla, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 51 inci maddesine göre gerektiği kadar koruma bölge kurulu oluşturulur. Çalışma esasları MADDE 13- Koruma bölge kurulu, 12.1.2005 tarihli ve 25698 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu ve Koruma Bölge Kurulları Çalışmaları ile Koruma Yüksek Kuruluna Yapılacak İtirazlara Dair Yönetmelik”teki usul ve esaslara göre çalışır. Koruma bölge kurulunun çalışması için gerekli olan yardımcı personel, araç, gereç, yer temini ve benzeri her türlü ihtiyaçları, yenileme alanı uygulaması yapacak idare veya idarelerce temin edilebilir. BEŞİNCİ BÖLÜM Program ve Projelerin Hazırlanması ve Onaylanması Uygulamanın etaplar halinde yapılması MADDE 14- Yenileme alanlarında uygulama bir bütün halinde yapılabileceği gibi etaplar halinde de yapılabilir. Yetkili idareler etap projelerini kendileri yapabilecekleri gibi, diğer kamu kurum ve kuruluşları, gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerine de yaptırabilir. Taşınmazların etap projeye dâhil edilmesi MADDE 15- Etap projede yer alan özel mülkiyete konu taşınmazların uygulamaya katılma şekli taşınmaz malikleri ile yetkili idare arasında belirlenir. Etap proje ve programlarının hazırlanması ve onayı MADDE 16- Yetkili idareler tarafından hazırlanan veya hazırlattırılan etap proje ve programları meclis üye tam sayısının salt çoğunluğunun kararı ile belediyelerde belediye başkanının, il özel idarelerinde valinin onayı ile uygulamaya konulur. Onayı müteakip yenileme avan projesi ile etap proje ve programlarının uygulanmasına, Kanun hükümleri çerçevesinde başlanır. Yenileme projelerinin onaylanması MADDE 17- Yetkili idareler tarafından yapılan veya yaptırılan yenileme avan projesi koruma bölge kurulu kararını müteakip yetkili idarelerin meclis üye tam sayısının salt çoğunluğunun kararı ile; belediyelerde belediye başkanının, il özel idarelerinde valinin onayı ile yürürlüğe girer. Büyükşehir belediye sınırları içinde büyükşehir belediyelerinin yapacaklarının dışında kalan yenileme avan projesi, ilçe ve ilk kademe belediye meclislerinde kabulünden sonra büyükşehir belediye başkanınca onaylanarak yürürlüğe girer. Yenileme uygulama projeleri, yenileme avan projeleri esas alınarak hazırlanır ve koruma bölge kurulunca onaylanmasını takiben uygulanır. 71 Alt yapı ve ulaşım projelerinin uygulama önceliği MADDE 18- Yenileme alanında yapılacak alt yapı ve ulaşım projelerini, ilgili kamu kurum ve kuruluşları öncelikle uygular. Büyükşehirlerde söz konusu alt yapı tesislerinin ilgili kurum ve kuruluşlarca yapılmaması halinde 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 8 inci maddesi hükümleri uygulanır. Bilgi ve belge verme yükümlülüğü MADDE 19-Yenileme alanı içinde proje yapılması ve uygulama aşamalarında kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişiler, kendilerinden talep edilen bilgi ve belgeleri otuz gün içinde vermekle yükümlüdür. ALTINCI BÖLÜM Projeye Katılım, Anlaşma ve Kamulaştırma Mülkiyeti Hazineye ait taşınmazlar MADDE 20- Mülkiyeti Hazineye ait olduğu tespit edilen taşınmazlarla ilgili olarak, yetkili idareler öncelikle mülkiyeti Hazineye ait taşınmaz malların kendi adlarına devri için ilgili tapu sicil müdürlüğünden talepte bulunur. İlgili tapu sicil müdürlüğü talebin ulaşmasından itibaren en geç bir ay içinde bu tescili resen yapar. Bu işlemler her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır. Yenileme alanı ilan edilen yerlerde, yenileme projesi kapsamında kalan taşınmazlar Hazinece satılamaz, kiraya verilemez ve tahsis edilemez. Yenileme alanı içinde Kanun gereği mülkiyeti yetkili idarelere geçen Hazineye ait taşınmazlar, satış veya gelir getirici bir işe dönüştürüldüğünde ve devre ait işlemler tamamlandığında proje ve uygulama giderleri çıktıktan sonraki gelirin yüzde yirmibeşi en geç üç ay içinde Hazineye aktarılır. Diğer taşınmazlar MADDE 21- Yenileme alanında yer alan; Millî Savunma Bakanlığına tahsisli arsa, arazi, yapı ve tesisler, 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu kapsamında bulunan yerler, sivil ve askeri hava alanları ve mania plânları kapsamında kalan yerler, mülkiyeti veya tahsisi Milli Eğitim Bakanlığına ait bulunan okullar, mülkiyeti veya idaresi Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait bulunan taşınmazlar ile tapu kayıtlarında vakıf şerhi bulunan taşınmazlarla ilgili olarak yetkili idare ile ilgili bakanlık veya Vakıflar Genel Müdürlüğünce varılan mutabakata göre işlem yapılır. Yukarıdaki fıkrada belirtilen kurumlar dışındaki kamu kurum ve kuruluşlarına ait taşınmazlar hakkında 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 30 uncu maddesindeki esaslara göre işlem yapılır. Yetkili idareler taşınmaz mülkiyetinin kamulaştırılması yerine, uygun gördükleri takdirde satın alma, kat karşılığı ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ilgili maddelerinde düzenlenen intifa hakkı veya üst hakkı yolu ile sınırlı ayni hak tesis edebilirler. Projeye katılım MADDE 22- Yenileme alanı içindeki parsellerdeki uygulamalarda kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetinde olan ve yapısı aynen korunacak veya yenilenecek yapılar, yetkili idarenin uygun görmesi ve projenin bütünlüğünün bozulmaması 72 şartıyla ilgili kamu kurum veya kuruluşları ya da gerçek veya tüzel kişiler tarafından yapılabilir. Bu şekildeki uygulamanın projeyle eş zamanlı olarak başlatılması ve tamamlanması esastır. Yetkili idare, zamanında tamamlanmayan bu yapıları kendisi tamamlayabileceği gibi kamulaştırabilir. Anlaşma ve satın alma MADDE 23- Anlaşma, uzlaşılacak bedel üzerinden taşınmazın yetkili idareye satılması, idareye ait bir başka taşınmaz malla takas veya trampa yoluyla devredilmesi veya projenin gereklerine uygun olması halinde bedel karşılığı sınırlı ayni hak tesis edilmesi veya yetkili idarece öngörülecek diğer anlaşma yollarıyla yapılır. Kamulaştırma MADDE 24- Yenileme alanlarında bulunan yapıların boşaltılması, yıkımı ve kamulaştırmasında anlaşma yolu esastır. Anlaşma sağlanamayan hallerde gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerinin mülkiyetinde bulunan taşınmazlar yetkili idareler tarafından kamulaştırılabilir. Kanun uyarınca yapılacak kamulaştırmalar 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki iskan projelerinin gerçekleştirilmesi amaçlı kamulaştırma sayılır. Yenileme alanlarında yapılacak kamulaştırmalarda ödenecek kamulaştırma bedelinin o yıl yetkili idare bütçesinde gösterilen miktarı nakden ve peşin olarak ödenir. Bu miktar, kamulaştırma bedelinin altıda birinden az olamaz. Kalan kamulaştırma bedeli en fazla beş yıl içinde faiziyle birlikte ödenmek üzere eşit taksitlere bağlanır. Bu durumda peşin ödeme gününü takip eden günden itibaren, Devlet borçları için öngörülen en yüksek faiz haddi uygulanır. Olağan kamulaştırma sürecinin projenin uygulanmasında gecikmeye neden olacağının anlaşılması halinde, 2942 sayılı Kanunun 27 nci maddesi hükümlerine göre acele kamulaştırma yoluna gidilebilir. Mülkiyet durumu belli olmayan taşınmazlar MADDE 25- Tapuda mülkiyet hanesi açık olan taşınmazlar ile varisi belli olmayan, kayyım tayin edilmiş, ihtilaflı, davalı ve üzerinde her türlü mülkiyet ve mülkiyetin gayri ayni hak tesis edilmiş olan taşınmazlar için de 2942 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki hükümlere göre kamulaştırma işlemleri yürütülür. Kamulaştırma işlemlerinin yürütülmesinde yetkili idareler veraset ilamı çıkarttırmaya, kayyım tayin ettirmeye veya tapuda kayıtlı son malike göre işlem yapmaya yetkilidir. Herhangi bir sebeple taşınmazın mülkiyet hanesinin açık olması halinde, taşınmaz üzerindeki hukuki tasarrufların devam etmesini sağlamak üzere, yetkili idare mülkiyet hanesinin mahkeme kararıyla doldurulmasına kadar bir kayyım tayin edilmesini sulh hakiminden talep eder. Bundan sonraki işlemler tayin edilen kayyımla yürütülür. 73 YEDİNCİ BÖLÜM Projelerin Uygulanması, Tabii Afet Riski ve Denetim Projelerin uygulanması MADDE 26- Yenileme alanlarındaki yenileme uygulama projelerinin uygulaması yetkili idareler tarafından yapılabileceği gibi, Toplu Konut İdaresine, diğer kamu kurum ve kuruluşlarına veya gerçek ve tüzel kişilere de yaptırılabilir. Büyükşehir belediyelerince başlatılmayan uygulamalar MADDE 27- Büyükşehirlerde, büyükşehir belediyeleri tarafından başlatılmayan uygulamalar ilçe ve ilk kademe belediyelerince tek başına veya müşterek olarak yapılır veya yaptırılır. Tabii afet riskinin belirlenmesi MADDE 28- Yenileme projelerinin uygulanması sırasında tabii afet riski taşıdığı Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca belirlenen bölgelerde gerekli tedbirleri almak üzere yetkili idareler, yenileme alanlarında tasfiye de dahil olmak üzere gerekli düzenlemeleri yapabilir veya yasaklar koyabilir. Bu amaca yönelik olarak uygulama sırasında varsa Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından hazırlanmış olan afet etütleri esas alınır. Bu etütlerin bulunmaması halinde yetkili idare tarafından yaptırılır. Hazırlanan etütlerin bir örneği Bayındırlık ve İskan Bakanlığına gönderilir. Kısmi uygulama ve tasfiye MADDE 29- Ortaya çıkan afet riskinin yenileme projelerinin uygulanmasını imkânsız hale getirmesi halinde yetkili idare yenileme alanındaki uygulamanın tamamını veya bir kısmını tasfiye edebilir. Afet riski nedeniyle tam veya kısmi tasfiye yoluna gidilmesi halinde, yetkili idare riskin bulunduğu bölgelerde riskin niteliğine uygun önlemleri alır; gerek görülmesi halinde yapılaşma, kullanım ve işletmeyi sınırlayabilir veya yasaklayabilir. Tasfiye esas ve usulleri yetkili idarelerin meclis kararıyla belirlenir. Geçici kısıtlamalar MADDE 30- Yenileme alanında uygulama süresi içinde mevcut taşınmazlar üzerinde her türlü yapılaşma, kullanım ve işletme konularında yetkili idare geçici kısıtlamalar koyabilir. Kontrol ve denetim MADDE 31-Uygulama esnasında her türlü kontrol, denetim ve takip işlemleri, ilgili mevzuat uyarınca yetkili idarelerce yapılır veya uzman kamu kurum ve kuruluşları ile özel kişi veya kuruluşlara yaptırılır. İhale yöntemi MADDE 32- Yenileme alanına ilişkin Bakanlar Kurulu kararının Resmi Gazete’de yayımlanmasından itibaren projenin tamamlanmasına kadar geçecek süre içinde her türlü mal ve hizmet alımı, yapım işleri ve danışmanlık hizmetleri, ceza ve ihalelerden yasaklama hükümleri hariç olmak üzere, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümlerine bağlı olmaksızın yetkili idarelerin meclislerinin kabul edecekleri esas ve usullere göre yürütülür. 74 İhaleleri üstelenecek kişi veya kuruluşların teknik ve mali yeterliğe sahip olması ve proje tamamlanıncaya kadar bu nitelikleri taşımaları zorunludur. SEKİZİNCİ BÖLÜM Çeşitli ve Son Hükümler Katkı payı MADDE 33- Yenileme alanlarında uygulanacak projelerin kamulaştırma, plân, proje ve yapım işlerinde kullanılmak üzere, 2863 sayılı Kanunun 12 nci maddesine göre oluşturulan Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına Katkı Payı hesabından belediyelere aktarma yapılır. Katkı paylarının belediyelere aktarımında 13/4/2005 tarihli ve 25785 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına Ait Katkı Payına Dair Yönetmelik”te belirlenen usul ve esaslara uyulur. Konut ve işyerlerinin satışı MADDE 34– Kanuna göre yenileme alanlarında üretilen konut ve işyerlerinin satışı 29/9/2005 tarihli ve 25951 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Belediyelerin Arsa, Konut ve İşyeri Üretimi, Tahsisi, Kiralaması ve Satışına Dair Genel Yönetmelik”e göre yapılır. Ancak, yenileme alanlarındaki kamu kurum ve kuruluşlarına ait binalarda kiracı olan işyeri sahiplerine yetkili idare tarafından uygun görülen taşınmazların satışında öncelik verilebilir. Aynı iş yerine birden çok talep olması halinde bu kiracılar arasında ihale yapılabilir. Yenileme alanlarından taşınması gereken bu tür kiracılarla yetkili idare anlaşmalar yapılabilir. GEÇİCİ MADDE 1- Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç iki ay içerisinde, 12’nci maddeye göre gerektiği kadar koruma bölge kurulu oluşturulur. Yürürlük MADDE 35- Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 36- Bu Yönetmelik hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür 75 7. 660 SAYILI İLKE KARARI 660 Sayılı İlke Kararı Kamuoyunda 660 Sayılı İlke kararı olarak bilinen kararda, değişik kanunlardan dolayı ortaya çıkan mevzuatla çelişen konular göz önünde bulundurularak yapı grupları, müdahale biçimleri gibi çeşitli konularda düzenlemeler getirilmiştir. T.C. KÜLTÜR BAKANLIĞI KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARINI KORUMA YÜKSEK KURULU Toplantı No. ve Tarihi : 60, 5.11.1999 Karar No. ve Tarihi : 660, 5.11.1999 İLKE KARARI TAŞINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARININ GRUPLANDIRILMASI, BAKIM VE ONARIMLARI Taşınmaz Kültür Varlıklarının Gruplandırılması, Bakımı, Onarımları ve Onarımların Denetlenmesine ilişkin, Danıştay 6. Dairesinin 11.11.1997 gün ve 1996 /3 313 Esas, 1997 / 4875 sayılı kararı, 11.11.1997 gün ve 1996 / 3312 Esas, 1997 / 4877 sayılı kararı, 19.4.1996 gün ve 437 sayılı, 14.7.1998 gün ve 598 sayılı, 14.7.1998 gün ve 599 sayılı, 3.12.1998 gün ve 634 sayılı, 3.12.1998 gün ve 640 sayılı, 12.3.1999 gün ve 642 sayılı ilke kararları, uygulamada çıkan sorunlar, mevzuatla çelişen hususlar gözönüne alınarak aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir. Taşınmaz kültür varlıklarının korunmasında en önemli sorun, yapılacak müdahalenin niteliğidir. Her yapının kendine özgü sorunları olduğu için tüm yapıları kapsayacak ve müdahale biçimini belirleyecek genel sınıflandırmaların uygulamada yanlış sonuçlar verdiği saptanmıştır. Bu nedenle kurul kararlarına temel olacak ilkeler ve müdahale biçimlerine daha uygun olduğu kabul edilen aşağıdaki tanımlar yapılmıştır. Yapı Grupları Yapılar, kendi başlarına bir tarihi ve estetik değer taşımaları ya da kentlerin tarihi kimliğini oluşturan kentsel sitler, sokaklar ve siluetlerin ögeleri olarak iki gruba ayrılmıştır: 1. Grup Yapılar Toplumun maddi tarihini oluşturan kültür verileri içinde tarihsel, simgesel, anı ve estetik nitelikleriyle korunması zorunlu yapılardır. 2. Grup Yapılar Kent ve çevre kimliğine katkıda bulunan kültür varlığı niteliğindeki yöresel yaşam biçimini yansıtan yapılardır. 76 I. MÜDAHALE BİÇİMLERİ Korunacak yapılara müdahaleler, her yapının kendine özgü koşullarına göre saptanacaktır. 1) Bakım Sadece yapının yaşamını sürdürmeyi amaçlayan, tasarımda, malzemede, strüktürde, mimari ögelerde değişiklik gerektirmeyen müdahalelerdir. (Çatı aktarımı, oluk onarımı, boya-badana vb.) Bakım izin ve denetiminde, varsa koruma kurulu müdürlüğü yoksa müze müdürlüğünün yetkili olduğuna, bakım öncesi ve sonrası durumun rapor ve fotoğraflarla saptanarak ilgili koruma kuruluna sunulması, uygun görülmeyen bakım uygulamalarının yenilenmesi veya değiştirilmesi gerektiğine, 2) Onarım Yapının yaşamını sürdürmeyi amaçlayan, tasarımda, malzemede, strüktürde ve mimari ögelerde değişiklik gerektiren müdahalelerdir. a) Basit Onarım Yapıların; ahşap, madeni, pişmiş toprak, taş vb. çürüyen ya da bozularak eksilen mimari ögelerinin, özgün biçimlerine uygun olarak aynı malzeme ile değiştirilmesi, bozulan iç ve dış sıvaların, kaplamaların, renk ve malzeme uyumu sağlanarak, özgün biçimlerine uygun olarak yenilenmesi bu kapsamda tanımlanmıştır. Basit onarım uygulaması, koruma kurulu kararı doğrultusunda; belediyelerce ve / veya varsa koruma kurulu müdürlüğünce yoksa ilgili müze müdürlüğünce denetlenerek yapılanmasına, uygulama bitince ona ilişkin rapor ve fotografik belgelerin koruma kuruluna iletilmesine, uygun görülmeyen basit onarım uygulamalarının yenilenmesine, b) Esaslı Onarım (Restorasyon) Yapının rölöveye dayanan restitüsyon ve / veya restorasyon projeleri ile diğer ilgili belgelerin içerikleri ve ölçekleri koruma kurulunca belirlenen müdahalelerdir. [Sağlamlaştırma (Konsolidasyon), Temizleme (Liberasyon), Bütünleme (Reintegrasyon), Yenileme (Renovasyon), Yeniden Yapma (Rekonstrüksiyon), Taşıma (Moving)]. Projelerin bu ilke kararı ekinde verilen "Rölöve - Restitüsyon - Restorasyon - Proje Hazırlama Esasları"na göre hazırlanmasına, ilan edilmiş turizm alanları ve merkezlerinde yer alan tescilli yapıların, turizm amacıyla kullanılması halinde projelerin, Turizm Bakanlığından görüş alınarak koruma kurulunca karara bağlanmasına, 3) Yeniden Yapma (Rekonstrüksiyon) Korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescil edilen ve tescil edilmesine ilişkin gerekli özellikleri taşımasına rağmen elde olmayan sebeplerle tescili yapılmamış ve / veya herhangi bir nedenle yitirilmiş olan yapının, gerek kültür varlığı niteliği, gerekse kültürel çevreye olan tarihsel katkıları açısından, eldeki mevcut belgelerden (yapı kalıntısı, rölöve, fotoğraf, her türlü özgün yazılı - sözlü, görsel arşiv belgesi vb.) yararlanmak suretiyle kendi parsellerinde daha önce bulunduğu yapı oturum alanında, eski cephe özelliğinde, aynı kitle ve gabaride, özgün plan şeması, malzeme ve yapım tekniği kullanılarak, kapsamlı restitüsyon etüdüne dayalı rekonstrüksiyon uygulamasının koşulsuz sağlanmasına, 77 Ancak uygulama gerçekleşinceye kadar parsellerde her türlü inşai ve fiziki müdahalenin yasaklanmasına, (otopark, fuar, sergileme vb.) yeni bir işlev ile kullanma ve aynı parselde tescilli yapı yerinde veya diğer boş alanlarda başka bir yeni yapılaşmaya izin verilmeyeceğine, Tüm bu uygulamalar için koruma kurulu kararının alınması gerektiğine, II. ESASLI ONARIM İLKELERİ a) Yapının günümüze ulaşmış sosyo-kültürel ve tarihi kimliğini oluşturan mekânsal, biçimsel ve yapısal özellikleri ve çevre içindeki özgün konumu korunacaktır. Bu işlemlerde yapının mevcut fiziksel durumuna göre müdahalenin biçimi ve niteliklerinin koruma kurulunca saptanacağına, b) Yapıların yıkılmadan korunmaları esastır. Yıkılma tehlikesi arzettiği (mail-i inhidam) malsahipleri ya da belediyelerce ileri sürülen yapıların yıkılma kararlarının ancak koruma kurulunca alınabileceğine, Yıkılacak şekilde tehlike yaratan (mail-i inhidam) korunması gerekli taşınmaz kültür varlıkları belediyeler veya valilikler tarafından boşaltılır. Gerekli fiziki ve güvenlik önlemlerinin ilgili valilik ve belediyesince alındıktan sonra, konunun koruma kuruluna iletilerek alınacak karara göre işlem yapılacağına, c) Yapıların tarihsel ve sosyo - kültürel değer taşıyan eklerinin korunacağına, d) Yeni işlev verilecek yapılarda yapılacak eklerin, niteliği ve korunması gerekli kültür varlığıyla bütünleşmesi, tasarımı yapan mimar tarafından gerektiğinde avan proje niteliğinde hazırlanarak, koruma kurulunun görüşüne sunulacağına, e) Restorasyon projesine temel olacak restitüsyon çalışmasının sıva raspası, kısmi söküm, sondaj, belgeler üzerinde çalışma ve karşılaştırmalı araştırmalar sonucuna dayalı olarak hazırlanmasına, onarıma başlamadan önce bu çalışmanın yapılması olanaksız ise onarım projesinin onaylanmasından sonra ortaya çıkan yeni veriler ışığında, restorasyon projesi üzerinde tadilat yapılarak yeniden koruma kurulunun onayına sunulmasına, f) 3386 sayılı Yasa ile değişik 2863 sayılı Yasanın 10. maddesinde belirtilen kamu kurum ve kuruluşlarının mülkiyeti veya idaresinde bulunan tescilli taşınmaz kültür varlıklarının, basit ve esaslı onarım uygulamalarının, koruma kurulu kararı doğrultusunda, kendi sorumluluklarında gerçekleştirilmesine, uygulama sonucuna ilişkin rapor, fotoğraf vb. belgelerin ilgili koruma kuruluna iletilmesine, kurulca uygun görülmeyen basit onarım ve esaslı onarım uygulamalarının yenilenmesine, g) Kültür Bakanlığınca gerçekleştirilen korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklarının onarımları ile kazı alanlarında yapılan onarımlarda uygulamaya başlamadan önce, hazırlanacak rölöve ve restorasyon projeleri için koruma kurulu kararı alınmasına, III. UYGULAMANIN DENETLENMESİ Koruma kurullarınca onaylanan her ölçek ve nitelikteki plan ve projelerin uygulamada uzmanlarınca denetlenmesi gerektiğine, bu anlamda, imar ve koruma mevzuatında, belediyelere ve valiliklere verilen denetim yükümlülüğünün yanı sıra, uygulamanın müellif mimar tarafından denetimi de yasal ve mesleki bir sorumluluk olduğuna, Taşınmaz kültür varlıklarının korunması ve değerlendirilmesine ilişkin uygulamalarda esas alınacak projelerin, serbest mesleki hizmet yetki ve statüsüne sahip ve bu hizmeti yapma koşullarını sürdüren mimarlarca, asgari çizim standartlarına da uygun olarak düzenlenmiş 78 olduğu, ilgili mimarlar odası birimince önceden denetlenerek, koruma kurulu müdürlüklerine sunulması gerektiğine, Uygulamanın kurul kararlarına uygun olması için gerekli mesleki denetim sorumluluğu, aynı şekilde serbest mesleki hizmet yetki ve koşulları taşıdığı mimarlar odasınca belirlenen müellif mimar tarafından üstlenilmesine, söz konusu mesleki denetim sorumluluğu, müellif mimarın isteği ile aynı koşulları taşıyan bir başka mimara devredilebileceğine, iskân izni için denetimden sorumlu mimarın, uygulamanın kurul kararlarına uygun olarak sonuçlandığına dair raporunun koruma kuruluna iletilmesi gerektiğine, Uygulama bittikten sonra müellif mimarın isminin yazıldığı bir tabelanın, yapının uygun bir yerine asılması gerektiğine, IV. YOK OLAN TESCİLLİ YAPILARA İLİŞKİN İŞLEMLER Korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescil edilen yapıların herhangi bir şekilde (yıkılmaları, yanmaları, koruma kurulundan izin alınmadan yıktırılmaları vb.) yok olmalarına sebep olanlar hakkında ceza mahkemelerinde yasal soruşturma açılmasına, Bu soruşturma sonucu, yargı organlarınca verilen kararlar, kişisel yükümlülüklerle ilgili olduğundan, taşınmaz kültür varlığının korunmasına yönelik işlemlerin devamlılığını etkilemeyeceğine, bu nedenle soruşturma nedeni olan eyleme konu taşınmaz kültür varlığıyla ilgili alınmış koruma kurulu kararlarının geçerli olduğuna, ayrıca ilgili Yasaların hükümlerine göre işlem yapılmasına, Korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilen ve tescil edilmesi gerekli olmasına rağmen, tescil aşamasından önce herhangi bir nedenle yok olan yapılar için; bu ilke kararındaki "I - Müdahale Biçimleri"nin 3. Maddesindeki Yeniden Yapma koşullarının geçerli olduğuna, Bu ilke kararının yürürlüğe girmesi ile Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun 19.4.1996 gün ve 437 sayılı, 14.7.1998 gün ve 598 sayılı, 14.7.1998 gün ve 599 sayılı, 3.12.1998 gün ve 634 sayılı, 12.3.1999 gün ve 640 sayılı, 12.3.1999 gün ve 642 sayılı ilke kararlarının iptaline, karar verildi. RÖLÖVE-RESTİTÜSYON-RESTORASYON PROJESİ HAZIRLAMA ESASLARI I. GENEL HUSUSLAR Rölöve - Restitüsyon - Restorasyon projeleri, yapının mevcut durumunun belgelenmesinin yanısıra, sorunlarının saptanması, potansiyel ve yeni kullanım olanaklarının araştırılması, onarıma yönelik temel yaklaşım ve müdahale biçimlerinin belirlenmesi ile yeni kullanımın gerektirdiği müdahalelerin anlatımını sağlamalıdır. Bu amaçla hazırlanacak belgeler çizimsel, yazılı ve fotoğrafik olarak yeterli ölçek ve ayrıntıları içerecektir. 79 II. PROJE HİZMETLERİ II.1. Mevcut durumun belgelenmesi Mutlak Hazırlanması Gereken Belgeler II. 1. 1. Rölöve Çizimleri a) 1 / 500 - 1 / 200 vaziyet planı (Parselde yer alan yapı, müştemilatlar, kuyu, ağaç, bahçe duvarı, döşeme malzemesi vb. her türlü öge ve komşu parsellerde yer alan yapılar işlenecektir.) Rölövesi çizilen yapının cephe verdiği sokak veya caddeye sağında ve solunda yeralan en az iki yapıyı içeren 1 / 200 ölçekli silueti, b) Kat Planları, 1 / 50 c) Döşeme Planları, 1 / 50 d) Tavan Planları, 1 / 50 e) Çatı Planı, 1 / 50 f) Görünen tüm cepheler, 1 / 50 g) Birbirine dik olarak geçirilecek en az iki kesit 1 / 50 (Koruma Kurulunun gerekli görmesi halinde 2'den fazla kesit alınabilir.) Fotoğraf albümü Koruma Kurullarının Gerekli Görmesi Durumunda Hazırlanması Gereken Belgeler II. 1. 1. Rölöve Çizimleri a) Yapısal sistem ile malzemeyi tanıtmayı amaçlayan yeteri kadar sistem detayı, - Cephe, 1 / 20 - Plan, 1 / 20 - Kesit, 1 / 20 b) Pencere, kapı, tavan eteği, ocak, dolap, niş, saçak, taşıyıcı sistem, süsleme elemanları vb. yapı ögelerinden tipik olanlarına ilişkin detaylar, (Yapının gerektirdiği kadar) - Ölçekler 1 / 10, 1 / 5 ve 1 / 1 dir. II.1. 2. Yapım Tekniği ve Malzeme Kullanımı - Yatay ve düşey taşıyıcı elemanlar, dolgu elemanları, - Yatay ve düşey kaplama elemanları, örtü malzemeleri ve tekniği, süsleme elemanlarının durumu. II. 1. 3. Fiziksel Durumun Değerlendirilmesi - Yapısal bozulma ve deformasyonlar, - Malzemeye yönelik bozulma ve deformasyonlar (Örneğin, taşıyıcı sistem, dolgu malzemeleri, kaplama ve örtü malzemelerinin temel sorunları) (Bu sorunlar yazılı olarak verilecek, gereken hallerde rölöve çizimleri üzerinde belirlenecektir.) II. 1. 4. Yapının Analizi - Yapıya çeşitli dönemlerde yapılan müdahalelerin ayrıştırılması, - Yapıda bugün olmayan mekan ve / veya elemanlara ilişkin bilgi ve izler. 80 II. 2. Restitüsyon Projesi Yapının analizi (Bölüm II. 1. 4), benzer yapılarla karşılaştırılması ve bulunabiliyorsa çeşitli belgelerden gelen bilgiler ışığında, özgün yada belli bir dönemine ilişkin bilgileri içerecektir. Bu amaçla hazırlanacak projeler için, II. 1. 1. Bölümündeki belgeler esas alınacaktır. II. 3. Restorasyon ve Yeni Kullanım Projesi Yapının onarımı ve yeni kullanımı için getirilen müdahalelere ilişkin ana yaklaşım ve bu ana yaklaşım çerçevesinde yapılacak müdahalelerin anlatımını içerecektir. Bu anlatımda şu hususlar yer alacaktır: - Yapının özgün şema, eleman, strüktür ve malzemesine ilişkin müdahaleler, - Yeni kullanımın gerektirdiği mekansal ve eleman ölçeğindeki müdahaleler, - Uygulamaya yönelik öneriler, - Yapının yeni kullanımı için gerekli ısıtma, aydınlatma, temiz ve pis su sistemlerine ilişkin ana ilkeler. Restorasyon projelerinin hazırlanmasında, II. 1.1. bölümündeki belgeler esas alınacak, yeni müdahalelerin anlatımı için yeteri kadar detay verilecektir. Ayrıca, projeyi açıklayıcı bir rapor hazırlanacak, bu raporda, restorasyon ve yeni kullanım için benimsenen temel yaklaşımlar verilecektir. 81 8. ENVANTER FİŞİ 82 83 CEVAP ANAHTARLARI ÖĞRENME FAALİYETİ -1 CEVAP ANAHTARI 1. C 2. D 3. ANIT , SİT 4. FORM , MALZEME VE YAPIM TEKNİĞİ , TAŞIYICI SİSTEM , İŞLEV , KONUM 5. KORUNMUŞLUK DURUMU 6. HARİTA , FOTOĞRAF 7. 1-C , 2-D , 3-B , 4-A 8. A,B,C,D ÖĞRENME FAALİYETİ -2 CEVAP ANAHTARI 1. YANLIŞ 2. DOĞRU 3. YANLIŞ 4. DOĞRU 5. 660 SAYILI İLKE KARARI İLE 6. KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA BÖLGE KURULU 7. TAHRİBATSIZ ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ 8. RENK , TARAMA 9. C 10. C 11. B 12. D 13. A,B,C,D,E,F,G 84 KAYNAKÇA AHUNBAY Zeynep. Tarihi Çevre Koruma ve Restorasyon, YEM Yayınları, İstanbul, 2004. AKIN Nur. “Osman Hamdi Bey, Asar-ı Atika Nizamnamesi ve Dönemin Koruma Anlayışı Üzerine”, Osman Hamdi Bey ve Dönemi, İstanbul, 1993, s.233‐239. AKOZAN Feridun. Türkiye’de Tarihi Anıtları Koruma Teşkilatı ve Kanunlar, DGSA Yay. 47, İstanbul, 1977. BAKIRER Ömür. “Vakfiyelerde Binaların Tamiratı ile İlgili Şartlar ve Bunlara Uyulması”, Vakıflar Dergisi, Sayı 10, İstanbul, s.113 – 126. BİNAN Can. Mimari Koruma Alanında Venedik Tüzüğü’nden Günümüze Düşünsel Gelişmenin Uluslararası Evrim Süreci, YTÜ Mimarlık Fak. Yay., İstanbul, 1999. CEZAR Mustafa. “Sanatta Batıya Açılış Döneminde Mimarlar”, 9. Milletlerarası Türk Sanatları Kongresi, Bildiriler, Cilt 1, Ankara, 1995, s.479 – 487. CHOAY Françoise. The Invention of the Historic Monument, New York, Cambridge University Press, 2001. Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, 8 cilt, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, 1993. ELDEM Sedad Hakkı. Yapı, Birsen Yayınevi, İstanbul, 2009. ERDER Cevat. Tarihi Çevre Kaygısı, Ankara, 1971. ERDER Cevat. Tarihi Çevre Bilinci, ODTÜ Mimarlık Fakültesi Yayını, Ankara, 1975. ERDER Cevat. “Venedik Tüzüğü Tarihi Bir Anıt Gibi Korunmalıdır”, ODTÜ Mimarlık Fakültesi Dergisi, Sayı 2, Cilt 3, Ankara, 1977, s. 167 – 190. ERDOĞAN Muzaffer. “Osmanlı Devrinde Anadolu Camilerinde Restorasyon Faaliyetleri”, Vakıflar Dergisi, Sayı:7, 1968, s.149 – 205. ERTUĞRUL Alidost. “Mimar Sinan’ın İstanbul’daki Mevcut Hamamları”, İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi (yayınlanmamış), 2002. GÖKYAY Orhan Şaik. “Risale‐i Mimariye‐ Mimar Mehmet Ağa‐ Eserleri”, Ord. Prof. İsmail Hakkı Uzunçarşılı’ya Armağan, TTK Basımevi, Ankara, 1976, s. 113 – 215. GÜLSÜN Hakan Baki. “Osmanlı Mimarlığında Onarım İlkeleri var mıydı?”, 9. Milletlerarası Türk Sanatları Kongresi, Bildiriler, Cilt 2, Ankara, 1995, s. 207 – 210. 85 HASOL Doğan. Ansiklopedik Mimarlık Sözlüğü, YEM Yayınları, İstanbul, 2005. HASOL Doğan. Mimarlık ve Yapı Sözlüğü, YEM Yayınları, İstanbul, 2003. http://www.iccrom.org http://www.icomos.org.tr http://www.unesco.org ICOMOS, International Charters for Conservation and Restoration, Monuments and Sites I, Münih, 2001. JOKILEHTO Jukka. A History of Architectural Conservation, İngiltere: Butterworth Heinemann, 1999. KARADUMAN Hüseyin. Belgelerle İlk Türk Asar-ı Atika Nizamnamesi, (10 belge ile birlikte), XXV, 29 (2004), s.73-92. Kâgir Yapılarda Koruma ve Onarım Semineri Bildiri Kitabı, İBB KUDEB, İstanbul, 2009. Kargir Yapılarda Koruma ve Onarım Semineri Bildiri Kitabı, İBB KUDEB, İstanbul, 2010. Kârgir Yapılarda Koruma ve Onarım Semineri Bildiri Kitabı, İBB KUDEB, İstanbul, 2011. Kârgir Yapılarda Koruma ve Onarım Semineri Bildiri Kitabı, İBB KUDEB, İstanbul, 2012. KUBAN Doğan. “Restorasyon Kriterleri ve Carta del Restauro”, Vakıflar Dergisi, Cilt V, Ankara, 1962, s. 149 – 152. KUBAN Doğan. Osmanlı Mimarisi, YEM Yayın, İstanbul, 2007. KUBAN Doğan. “Modern Restorasyon İlkeleri Üzerine Yorumlar”, Vakıflar Dergisi, Cilt VIII, Ankara, 1970, s. 341 – 354. KUBAN Doğan. Tarihi Çevre Korumanın Mimarlık Boyutu, Kuram ve Uygulama, İstanbul, YEM Yayın, 2000. KUDDE Esra. “Küçük Mustafa Paşa Hamamı Restorasyon Projesi”, İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi (yayınlanmamış), 2007. 86 MADRAN Emre. Tanzimattan Cumhuriyet’e Kültür Varlıklarının Korunmasına ilişkin Tutumlar ve Düzenlemeler: 1800 ‐1950, Ankara, 2002. MADRAN Emre. Osmanlı İmparatorluğu’nun Klasik Çağlarında Onarım Örgütlenmesi, 16. – 18. yüzyıllar, ODTÜ Mimarlık Fak. Yayınları, Ankara, 2004. MADRAN Emre. Nimet ÖZGÖNÜL (der), International Documents Regarding the Preservation of Cultural and Natural Heritage, ODTÜ Mimarlık Fak. Yayınları, Ankara, 1999. NARDERELİ İrem. “İstanbul Bağlarbaşı Sainte Marie Fransız Okulu Restorasyonu”, İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi (yayınlanmamış), 2008. ORGUN M. Zarif. “Hassa Mimarları”, Arkitekt, 12, 1938, s. 333‐342. ÖZDEMİR Rifat. “Osmanlı Döneminde Dini ve Sosyal Yapıların İnşası ve Tamiratı Üzerine Bazı Bilgiler”, TAÇ Dergisi, Cilt 2, Sayı 6, Temmuz, 1987, s. 23 – 29. Restorasyon Konservasyon Çalışmaları Dergisi, İBB KUDEB, İstanbul. TAYLA Hüsrev. Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem ve Elemanları, Cilt I-II, Türkiye Anıt Çevre Turizm Değerlerini Koruma Vakfı, İstanbul, 2007. TAYMAZ Haydar. Yapı Bilgisi I-II-III, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1995. TURAN Şerafettin. Osmanlı Teşkilatında Hassa Mimarları, DTCF Tarih Araştırmaları Dergisi I/1, Ankara, 1963, s. 157 – 202. ULUENGİN Fatin. Bülent ULUENGİN, Mehmet Bengü ULUENGİN, Osmanlı Anıt Mimarisinde Klasik Yapı Detayları, YEM Yayın, İstanbul, 2007. ULUENGİN M. Bülent. Rölöve, Yapı Endüstri Merkezi Yayınları, İstanbul, 2002. YÜCEL Erdem. “Vakıflarda Onarım Çalışmalarını Yürüten Mimarlar”, Vakıflar Dergisi, No. XXVII, Ankara, 1998. 87