Microsoft PowerPoint - Malzeme Bilimi II-B\366l\374m 5-2007

advertisement
Bölüm 5:Polimer Malzemeler
Polimerin kelime anlamı “çok parçalı ”dır. Bir polimer malzeme, kimyasal olarak
birbirine bağlı birçok parça veya birimi içeren bir katı olarak düşünülebilir. Bu
bölümde, plastikler ve lastikler adı verilen iki önemli sanayi polimerlerinin
yapılarını, özelliklerini, üretim yöntemlerini ve uygulama alanlarını
inceleyeceğiz. Plastikler belirli bir biçimde şekillendirilen veya kalıplanan bir
yapay malzeme grubudur. Yapılarındaki kimyasal bağa bağlı olarak plastikler
iki sınıfa ayrılır:
•
Termoplastikler (ısıl yoğruk plastikler)
•
Termoset plastikler (ısıl sert plastikler)
Lastikler veya elastomerler, üzerlerine bir kuvvet uygulandığında büyük
miktarlarda esneyerek şekil değiştirebilen ve yük kaldırıldığında başlangıç
biçimine dönen malzemelerdir.
Polimerlerin sınıflandırılması ve yapıları
Polimerler, çeşitli yollarla sınıflandırıbilir: sentez (üretim) methoduyla, molekül yapısı ile, mekanik ve
termal davranışlarıyla.
Polimerlerin sınıflandırılması
Davranışı
Genel Yapı
Termoplastik
Eğilebilir çizgisel zincirler
Zincir büyümeli veya yoğunlaşma
Termoset plastik
Esnemez üç-boyutlu ağ
Ekseri yoğunlaşma
Elastomerler
Lineer yanal bağlı zincirler
Ekseri zincir büyüme hem zincir
Birleşme mekanizması
hem de yanal bağ üretir.
Polimerleşme mekanizması: Zincir büyüme polimerleri çok sayıda (binlerce olabilir) molekülün kovalent
bağlarla, reaksiyona girenlerin kimyası değişmeden, bağlanması suretiyle uzun bir zincirin oluşmasıyla
üretilir. Yoğunlaşma polimerleri ise iki veya daha fazla farklı moleküllerin yan ürünlü (mesela su)
kimyasal reaksiyonu sonucu oluşur.
Polimer yapısı: Lineer (çizgisel) polimerler binlerce moleküllerden oluşan uzun zincirler halindedir. Bu
zincirler ilave veya yoğunlaşma reaksiyonu ile oluşur. Her bir zincirdeki atomlar kendi içinde çok
dayanımlı kovalent bağlarla birbirine bağlıdır. Fakat, bir zincir diğerine zayıf ikincil bağ ile bağlıdır. Ağ
polimerler, zincir büyüme veya yoğunlaşma mekanizması ile oluşturulmuş kuvvetli kovalent yanal bağlı
esnek olmayan zincirlerin oluşturduğu üç boyutlu yapılardır.
1
Polimer davranışı
davranışı:: Polimerler, ısıtıldıklarında farklı davranış gösterirler. Termoplastik polimerler,
isminden anlaşılacağı gibi plastik, sünek davranış gösterir. Bu polimerler yüksek sıcaklıklarda, nihai
temel yapısını veya özelliklerini değiştirmeden, şekillendirilebilir, soğutulur ve yeniden ısıtılabilir ve
yeniden şekillendirilebilir. Termoplastik polimerler ki lineer yapıya sahiptir, geri dönüşümlüdür.
Termoset polimerler ise yoğunlaşma mekanizması ile oluşan üç boyutlu ağ polimerlerdir. Termoset
polimerler şekillendirildikten sonra yeniden kullanılamaz, çünkü molekülün bir kısmı yoğunlaşma
sırasında malzemeyi terk eder. Elastomerler veya lastikler arada davranış gösterir. En önemlisi kalıcı
şekil olmadan çok fazla elastik deformasyon gösterirler.
Genelde, tüm polimerlerde polimerizasyon uzun zincirlerin üretimi ile başlar. Zincirdeki atomlar
birbirine kovalent bağ ile bağlanır. Termoplastiklerde zincirlerler arasında zayıf van der Waals bağı
veya hidrojen bağı vardır. Termosetlerde, zincirler arasında kovalent yanal esnemez halde vadır ki bu
da mukavemeti artırır. Elastomerlerde sınırlı yanal bağlanma vardır, bu yüzden eşsiz elastik özellikler
gösterir.
Yapı
Yapıları
ların Gö
Gösteriliş
sterilişi: Polimerler karmaşık yapıya sahiptir. Zincir büyümeli polimerlerin en basiti olan
polietilenin (termoplastik) farklı gösterimi aşağıdaki şekillerde görülmektedir.
mer
mer
mer
H HH H HH
C C C C C C
H H HH H H
Polyethylene (PE)
mer
zincirler
Küçük ve büyük molekül ağırlığına sahip
smaller M
larger
Mw
w
Not: Termoplastik polimerler, çok farklı uzunlukta, her birinin molekül ağırlığı ve polimerleşme derecesi
biribirinden farklı polimer zincirlerinden oluşur. Dolayısıyla, termoplastik malzemenin molekül ağırlığı
anlatılırken ortalama molekül ağırlığından söz edilmelidir. Yani, her bir zincir bir molekül olup bir zincirin
molekül ağırlığı zinciri oluşturan atomların ağırlığının toplamına eşittir.
Polimerleşme Reaksiyonları
Zincir bü
büyümeli polimerleş
polimerleşme:
me: Termoplastiklerin çoğu, zincir büyüme polimerleşmesiye oluşur.
Polimerleşme derecesi
Yarım
Bu süreçte çok sayıda (binlerce olabilir) küçük molekül birbirine kovalent (ortaklaşım) bağıyla
kovalent
bağlanarak uzun zincirler meydana getirir. Monomerlerin kimyasal olarak uzun molekül zincirleri
bağ veya
halinde bir araya gelmesine zincir büyümeli polimerleşme denir.
serbest
Bir etilen molekülünün (C2H4) atomları, karbon atomları arasındaki bir çift
elektron
kovalent bağ ve karbonla hidrojen atomları arasındaki dört tek kovalent
bağıyla birbirlerine bağlanmışlardır (yanda Şekil a). Bir veya daha fazla
karbon-karbon çift bağına sahip karbon içeren bir moleküle “doymamış
molekül” denir. Dolayısı ile bir karbon-karbon çift bağına sahip olduğundan
Tek kovalent
etilen doymamış karbon içeren bir moleküldür. Etilen molekülü, reaksiyon
bağ
başlatıcı (katalizör, ör. H2O2) ile etkinleştirilerek iki karbon atomu arasındaki
(b)
çift bağ açıldığında, Şekil b de görüldüğü gibi çift kovalent bağının yerini
(a)
tek bir ortaklaşım bağı alır. Etkinleşmenin bir sonucu olarak, önceki etilen
molekülündeki her bir karbon atomu, bir diğer molekülün bir başka serbest
elektronuyla kovalent bağ yapacak bir serbest elektrona sahiptir. Etilen
monomerin zincir polimerleşmesiyle polietilene dönüştüğü genel tepkime
yandaki şekilde (Şekil c) gösterilebilir. Polimer zincirinde tekrar eden
birime “mer”denir. Eşitlikteki n, polimer zincirinin polimerleşme derecesidir
(PD) ve zincirdeki “mer” sayısına eşittir Polietilen için PD, 100 000 ile 700
000 g/mol arasında değişen ortalama molekül ağırlığına bağlı olarak 3500 ile
(ör.H2O2)
25 000 arasındadır. Çizgisel zincirli polimerleşme animasyonları poletilen ve
polipropilen için aşağıda gösterilmiştir.
(c)
Zincirli polimerleşme(animasyon):
Polietilen
Polipropilen.Burada, H den başka
bir atom grubu (metil) yandan C
atomuna bağlıdır.
2
Yoğunlaşma polimerleşmesi: Başka bir polimerizasyon reaksiyonu ise
yoğunlaşma reaksiyonudur. Monomerlerin kimyasal olarak birbirleri ile
reaksiyona girmesi ile polimer oluşur. Bu reaksiyonların çoğunda yan ürün
küçük bir molekül (ör. su) meydana gelmektedir. Bu nedenle bu tür
reaksiyonlar “yoğunlaşma polimerleşmesi” olarak adlandırılır. Reaksiyona
giren moleküller “mer” in kimyasal formulüne sahip değildir ve her “mer”
oluşurken moleküller arasında kimyasal reaksiyon vardır. Örneğin, polyester
oluşumunda etilen glikol ve adipik asitin reaksiyonu sonucu oluşur. Moleküller
arası reaksiyon yandaki şekilde görülmektedir. Bu basamaklı süreç birbiri
ardına tekrarlanır ve böylece zincir molekül elde edilir. Bu yöntem,
polimerleşme zincir yöntemine göre daha çok zaman alır.
Yoğunlaşma reaksiyonu ile yanal bağlı ve ağ polimerleri üretilebilir.
Yoğunlaşma polimerleşmesi ile
polyester oluşumu
Monomerin işlevselliği: Bir monomerin polimerleşmesi için en az iki etkin
bağının olması gerekir. Bir polimerin iki etkin bağının olması durumunda diğer
iki monomerle reaksiyona girebilir ve bağlanmanın tekrarlanması ile aynı tür
monomerler uzun bir zincir (lineer veya çizgisel) polimeri oluşturabilir. Bir
monomerin ikiden fazla etkin bağının olması durumunda, polimerleşme ikiden
fazla yönde oluşabilecek, böylece üç boyutlu molekül ağı meydana gelecektir.
Bir monomerdeki etkin bağların sayısına “monomerin işlevliliği” denir. Uzun
zincir polimerleşmesinde iki etkin bağ kullanan monomere iki işlevli denir.
Etilen, iki işlevli bir monomere örnektir. Yandaki şekilde gösterilen ağ yapılı
polimeri oluşturmak için üç etkin bağa sahip (üç işlevli) monomer kullanılır.
Fenol, C6H5OH üç işlevli monomere bir örnektir ve uygun bir katalizör ile ve
yeterli ısı ve basınç altında formaldehitle polimerleşerek, ticari adıyla bakalit
diye de adlandırılan bir termoset fenolik plastik malzeme haline gelir.
Fenol formaldeit (bakalit)
ağının kısmen görünümü
Büyük Uzun Zincirli Moleküller
Etilen monomer
Polimer, dev moleküllü malzemelerdir. Termoplastiklerin çoğu,
mer
zincir büyüme polimerleşmesiyle oluşur. Bu süreçte çok sayıda
H
H
H
H H H
(binlerce olabilir) küçük molekül birbirine kovalent bağ ile
bağlanarak uzun molekül zincirleri meydana getirir. Kovalent bağ ile C C C C C C
birbirine bağlanan basit moleküllere monomer (tek parça) denir.
Monomer birimlerinden oluşan uzun molekül zincirlerine ise polimer H H H H H H
adı verilmektedir. Polimer molekülleri arasında zayıf ikincil bağlar
Polyethylene
(PE)
Polietilen polimer
(ör. Van der Waals veya hidrojen bağı) vardır. En basit polimerlerden
biri olan polietilenin kimyasal yapısı yanda verilmiştir. Bir polietilen
molekül, bir çok monomer etilen (C2H4) moleküllerinin birleşmesiyle oluşur. Polietilen moleküldeki
“mer”lerin sayısı, yani birimlerin sayısı, polimerizasyon derecesi (P.D.) olarak bilinir. Polietilen için
PD, 100 000 ile 700 000 g/mol arasında değişen ortalama molekül ağırlığına bağlı olarak 3 500 ile 25
000 arasındadır. PD 10-20 arasında olduğunda oluşan madde hafif yağdır (mesela parafin). PD
arttığında yağın viskozitesi artar ve P.D. 1000’de katı olur ki bu da gerçek polimerdir. Polimerizasyon
derecesi veya molekül büyüklüğü polimerlerin özelliklerini etkiler. Molekül ağırlığı, zincir
uzunluğunun başka bir ölçüsü olup PD’nin monomerin moleküler ağırlığı ile çarpımına eşittir.
Eğer, başka bir monomer ile başlanırsa farklı bir polimer ortaya çıkar.
mer
Örneğin, monomer vinil klorür (C2H3Cl) polimerleştirilerek polivinil
H H H H H H
klorür (PVC) oluşur (yandaki şekil).
C C C C C C
Burada verilen iki örnek, lineer polimer olarak tanımlanır ve polimerlerin
H Cl H Cl H Cl
karbon atomları iskeleti ve polimerden polimere değişen kenar (yan)
gruplardan oluştuğunu göstermektedir. Ancak, bazı polimerlerde C
Polyvinyl
chloride
Polivinil klorür
(PVC)(PVC)
atomları yerinde başka tür atomlar (Si, N gibi) da bulunabilir.
3
Problem: Bir cins polietilen 150 000 g/mol molekül ağırlığına sahipse P.D. nedir ?
Çözüm: Polietilenin tekrar eden birimi (mer) - CH2-CH2-’dır. Bu merin 4atomx1 gr=4 gr ağırlığı hidrojen
atomlarından, 2 atom x12gr=24 gr ise C atomlarından gelmekte ve her polietilen meri için toplam 28 gr
olmaktadır.
PD= polimer molekülünün ağırlığı (gr/mol) / bir merin ağırlığı (gr/mer)=150 000 /28 =5357 mer/mol.
Aynı zincirde farklı monomerler birbirine bağlanırsa, kopolimer oluşur. Farklı monomerlerin diziliş
düzenine bağlı olarak değişik türde kopolimer elde etmek mümkündür. Örneğin, monomerler M ve L ile
gösterilirse, -L-M-L-M-L-M-L şeklinde diziliş dönüşümlü kopolimer, -L-M-L-L-L-M-M-L-M-L şeklinde
diziliş rast gele kopolimer ve -L-M-M-M-M-M-L-L-L-L-L şeklinde diziliş ise blok kopolimer olarak
adlandırılır. Başka bir polimer türü kenar grubunun çıkarılarak yerine ve bir zincir bağlanması ile elde edilen
“dallı (branch) polimer”dir. Zincir paketlenme verimliliği dal oluşumu ile düştüğünden polimer yoğunluğu
azalır. Değişik pozisyonlardaki komşu zincirler birbirine kovalent bağ ile bağlandığında yanal bağlı
polimerler elde edilir. Kauçuk elastik malzemelerin çoğunda bu yapı vardır. Üç etkin kovalent bağlı merler,
üç boyutlu ağ oluşturur. Bu tür yapıya sahip polimerlere ağ (network) polimerleri denir. Esasında ağ
polimeri, yüksek oranda yanal bağlı polimerdir. Bu polimerler farklı mekanik ve termal özellikler gösterir.
Epoksi reçineler bu gruba girer. Aşağıdaki şekillerde değişik polimer yapıları görülmektedir.
Zincirler kuvvetli
mer
kovalent bağla bağlı
Zincirler arasında zayıf
ikinci bağ var
Çizgisel
polimer
Dallı polimer
Yanal kovalent
bağlı polimer
Ağlı polimer
Üç değişik polimerin yapıları
Çizgisel
(lineer)
polimer
Molekül yapısı
Kimyasal yapısı
Yüksek yoğunluğa sahip
çizgisel polietilen
Dallı polietilen düşük yoğunluğa sahiptir.
Ağ yapısına sahip fenol formaldehit
4
Çizgisel Polimerlerin Yapısı
Kristal olmayan çizgisel polimerin yapı
yapısı: Tek sıra karbon-karbon bağının ortaklaşım (kovalent) bağları
arasındaki açı 109 ° olduğundan, bir polietilen zincirinin kısa bir bölümünü mikroskop altında
inceleyecek olursa, zikzaklı bir yapıda olduğunu görürüz (Şekil a). Fakat, büyük boyutta, kristal
olmayan polietilendeki polimer zinciri bir kaba atılan spagetti gibi birbirine girmiştir. Polimer zincirleri
bükülmüş, eğilmiş ve sarılmış kangal halde bulunur. Bir çizgisel polimerin bu birbirine girmiş durumu
Şekil b’de gösterilmiştir.
(b) Uzun bir bir polimer
zincirinin şematik
gösterilişi. Zincir çok
sayıda rast gele
(a) Bir polietilen zincirinin kısa bir bölümünün
yönlenmiş sargı, büklüm
molekül yapısı. Ortaklaşım bağları arasındaki açı
içermektedir.
109°’dir. Zincirin kısa bir bölümünün bükülmüş hali.
Kısmen kristallli çizgisel polimerin yapı
yapısı:
Termoplastiklerin çoğu soğurken kısmen kristalleşir. Plastik kristallerde atomların
dizilişi, metal ve seramiklere kıyasla daha karmaşıktır. Polimer moleküllerinin kristal
bir yapıda tam olarak nasıl dizildikleri henüz bilinmemektedir. Yeni bir model olan
katlanmış zincir modeline göre , molekül zincirleri yer yer kendi üstlerine katlanarak
kristalli ve kristalsiz bölgeleri oluşturmaktadır. (Yan şekil). Kısmen kristalli çizgisel
polimerlerde kristallilik toplam hacmin %5’i ile %95’i arasında değişir. Zincirlerin
birbirine dolaşması nedeniyle yüksek derecede kristalleşebilen polimer malzemelerde
bile tam bir kristalleşmeye ulaşmak mümkün değildir. Kristalleşme miktarı, daha
yavaş katılaşma hızı, tavlama, daha basit mer yapı (ör. Polietilen) ve çizgisel zincir ile
artar. Termoplastik malzemede kristalleşme miktarı ile malzemenin çekme
dayanımı, yoğunluğu ve ısıl bozunmaya ve yumuşamaya karşı direnci artar.
Amorf Kristalli
bölge bölge
PLASTİK MALZEMELERDE ŞEKİL DEĞİŞTİRME VE
Polimerlerde çekme gerilmesiDAYANIMIN ARTIRILMASI
GerilmeGerilme-Uzama Davranışı
Davranışı:: Metallerin mekanik özelliklerinde
kullanılan tanımlar (elastistite modulu, çekme, darbe, yorulma
mukavemeti) polimerler içinde geçerlidir. Çekme testi
polimerlerde yaygın olarak kullanılmaktadır. Polimerlerde mekanik
özellikler, yükleme hızına, sıcaklığa ve çevre kimyasına (su, oksijen
mevcudiyeti) çok bağlıdır. Üç değişik çekme eğrisi polimerlerde
görülür. Eğri A, kırılgan polimerde elastik deformasyon sırasında
kırılmayı göstermektedir. Eğri B’de plastik polimerin metallerin
çekme eğrisine benzer davranışı görünmektedir. Yani, elastik
uzamadan sonra akma ve plastik deformasyon olmaktadır. Eğri C
de görülen deformasyon tamamen elastik olup
bu lastik benzeri davranışı (düşük gerilme seviyelerinde büyük olan geri
dönebilen deformasyonlar) elastomer plastikler sergilemektedir..
Polimerlerin mekanik değerleri bir çok bakımdan metallerinkinden
farklıdır. Polimer malzemelerin elastik modülleri 7 Mpa-4x103 Mpa
arasında değişir. Metallerde ise 48x103-410x103 Mpa arasında değişir.
Polimerlerde en büyük çekme dayanımı 100 Mpa civarındadır. Metaller
ise 4100 MPa’a kadar çıkmaktadır. Metaller nadiren %100 uzama
gösterirler, oysa yüksek elastik polimerlerde uzamalar %1000 olabilir..
•Çekme dayanımı, kopma noktasında tespit edilir ve akma dayanımından
düşük olabilir. (metalden farklı)
•Akma dayanımı, Plastik B için elastik bölgeden sonra eğrinin tepe
noktasındaki gerilme değeridir. (metalden farklı)
•Uzama ve elastik modül, metallerdeki gibi tanımlıdır.
uzama eğrileri
A:Kırılgan polimer (ör.termoset)
B: Plastik polimer (ör.termoplastik)
C:Elastomer polimer
Çekme dayanımı
Akma
dayanımı
5
Sıcaklığı
n ve yü
caklığın
yükleme hı
hızının etkisi: Polimerlerin mekanik
özellikleri oda sıcaklığına yakın sıcaklıklardaki sıcaklık
değişimlerine karşı metallerden daha hassastır. Örneğin,
polymethyl methacrylate (Pleksiglas) malzemesine ait değişik
sıcaklıklarda elde edilen çekme eğrileri yanda verilmiştir.
Burada görüldüğü gibi düşük sıcaklıklarda cam benzeri
kırılgan bir davranış yüksek sıcaklıklarda ise lastik benzeri
davranış görülmektedir. Sıcaklık arttıkça çekme dayanımı ve
elastik modül azalır, süneklik artar. Polimerler deformasyon
hızına karşı çok hassas davranış gösterirler. Azalan
Sıcaklığın PMMA malzemede geril –uzama
deformasyon hızı, artan sıcaklığın gösterdiği aynı etkiye yol eğrisine etkileri
açar.
Termoplastiklerde şekil değ
değiştirme mekanizmaları
mekanizmaları:
Yandaki şekilde termoplastik bir malzemedeki uzun
zincir poimerlerin şekil değiştirmesine yol açan atomsal
ve molekülsel mekanizmayı göstermektedir. Şekil a’da,
elastik şekil değiştirme, molekül zincirleri içindeki
kovalent bağlarının uzaması şeklinde gösterilmiştir. Şekil
b’de ise elastik veya plastik şekil değiştirme, çizgisel
polimer sargılarının açılması şeklinde görülmektedir.
Son olarak, Şekil c’de son olarak plastik deformasyon,
ikincil bağların kopup yeniden oluşması ile molekül
zincirlerinin birbiri üzerinde kayması şeklinde
tanımlanmıştır.
Polimer malzemede deformasyon
mekanizmaları: (a) ana zincirin karbon
kovalent bağlarının uzamasıyla elastik
deformasyon, (b) ana zincirin düzelmesiyle
elastik veya plastik deformasyon, (c) zincir
kayması sonucu plastik deformasyon
Termoplastiklerde dayanı
dayanım artı
artırma yö
yöntemleri
(a) Polimer zincirlerinin ortalama molekü
rlığı
ığı ile dayanı
molekül ağı
ağırl
dayanımın artması
artması: Termoplastik malzemelerin
dayanımları ortalama molekül ağırlıklarına doğrudan bağlıdır, çünkü kararlı bir katı oluşturabilmek için
belirli bir molekül ağırlığı aralığına kadar polimerleşme şarttır. Fakat, bu yöntem ile kritik bir molekül
kütlesi aralığına eriştikten sonra termoplastik malzemelerin molekül ağırlığını daha da artırmanın
dayanımları üzerinde pek etkisi görülmez.
Gerilme
(b) Kristallilik miktarı
miktarını artı
artırma: Termoplastiklerin kristallik dereceleri çekme dayanımınlarını çok etkiler.
Genel olarak, kristallik derecesi arttıkça çekme dayanımı, çekme elastik modulü ve yoğunluğu artar.
Polietilenler ve naylonlar gibi basit kristal yapılara sahip termoplastikler yüksek miktarda kristal
oluşturarak katılaşırlar. Termoplastiklerde zincirler arasındaki ikincil bağlar ana kovalent bağlara kıyasla
zayıf olmasına rağmen zincirlerin hareketini etkin bir
şekilde kısıtlayabilir. Polimerin mekanik özellikleri, ikincil
bağların büyüklüğüne çok bağımlıdır. Yüksek oranda kristalli
olan polimerde zincirler sıkıca paketlenmiş ve paralel durumda
Yüksek yoğunluklu
olduğu için amorf ya da daha az kristalli polimerlere kıyasla
polietilen
ikincil bağların büyüklüğü daha fazladır. Bu bakımdan artan
kristalleşme ile polimerin mekanik özellikleri artar. Yandaki
şekillerde düşük ve yüksek yoğunluklu polimerin çekme testi
Düşük yoğunluklu
eğrileri görülmektedir. Düşük yoğunluklu polietilenin düşük
polietilen
miktardaki kristalliği nedeniyle, çekme dayanımı ve çekme
elastik modülü yüksek yoğunluk polietileninden daha düşüktür.
Düşük yoğunluklu polietilende molekül zincirleri daha
Uzama, cm/cm
dallanmış ve birbirinden uzak olduğundan, zincirler arasındaki
Yüksek
yoğunluk
ve düşük
bağ kuvvetleri daha zayıftır, bu nedenle düşük yoğunluk
yoğunluk
polietilenlerinin
çekme
polietilenin dayanımı daha düşüktür.Çekme eğrisindeki akma
gerilme-uzama eğrileri
tepeleri çekme deneyi sırasında deney numunesinin boyun
vermesi sonucu oluşur .
6
(c)Termoplastiklerin
(c)Termoplastiklerin ana karbon
zincirleri üzerine ası
asılı atom grubları
grubları
konularak dayanı
dayanımın artı
artırılması
lması:
Ana karbon zincirleri üzerine hacimli
yan grublar eklenmesi
termoplastiklerin kalıcı şekil
değişimleri sırasındaki zincir
kaymalarını zorlaştırır, çekme
dayanımı artırır, sünekliği azaltır.
Termoplastiklerin bu yöntemle
dayanımlarının artırılmasına örnekler
yandaki tablo’da verilmiştir.
Termoplastikler mukavemetleri cam
fiber takviyesiyle de artırılabilir.
Çekme
dayan.
(Mpa)
Elastik
Modül
(GPa)
Düşük yoğunluklu
polietilen
21
0.28
Yüksek oranda dallı, amorf
(kristalsiz) yapı
Yüksek yoğunluklu
polietilen
38
1.24
Amorf yapı, çok az dallanma
Polipropilen
41
1.52
Amorf yapı, küçük yanal
metil (CH3) grupları
Polistren
55
3.1
Amorf yapı, büyük benzen
(C6H6) grupları
Polivinil klorür
62
4.1
Amorf yapı, büyük yanal
yüksek kutuplu Cl atomları
Polimer
Yapı
Termoset Plastiklerde Mukavemetleşme
Termoset plastikler, malzemenin yapısı içinde bir kovalent ağı yaratılarak mukavemetleşir. Kovalent bağ
termoset malzeme içinde , dökümden sonra veya presleme sırasında, ısı ve basınç altında, kimyasal
tepkimelerle oluşturulur. Fenolikler ve epoksiler bu yöntemle mukavemet kazanan polimerlerdir. Bu
malzemeler kovalent bağ ağları nedeniyle diğer plastiklere göre daha yüksek dayanıma, elastik modülüne ve
rijitliğe (kaskatılığa) sahiptir.Örneğin, kalıplanmış fenolik reçinenin çekme dayanamı 62 MPa ve dökülmüş
epoksi reçinesininki 82 MPa’dır. Bu malzemeler kovalent bağlı ağlı yapıları nedeni ile düşük
sünekliktedirler. Termosetlerin mukavemeti takviyeler katılarak (kompozit malzeme) çok artırılabilir.
Örneğin cam lifli fenolik reçinelerin çekme dayanımı 124 MPa’a kadar yükseltilebilir. Bu tür güçlendirilmiş
yüksek dayanımlı karma (kompozit) malzemeler dersinde anlatılacaktır.
LASTİKLER
Yanal bağlar
Lastikler (Elastomerler), yük uygulandığında çok yüksek
deformasyon gösterir ve yük kaldırıldığında orijinal
uzunluğuna elastik olarak geri döner. Bu durum ilk defa
doğal kauçukta gözlendi. Lastikler, amorftur. Gerilmesiz
Lastiğe gerilme uygulandığında zincir
durumda sargı halindeki zincirler deformasyon sırasında
sargıları açılır ve çekme yönünde kayma
çözülür. Belli bir derece çapraz bağlanma vardır ki bu da
olmadan uzar. Yanal bağlar, zincirleri
plastik deformasyona karşı direnci artırır. Zincirlerin
birbirlerine bağlar. Yük kaldırıldığında
birbirini üzerinde kayması yanal bağlar sayesinde
malzeme eski boyuna geri döner.
engellenir ve yük kaldırıldığında zincirler eski haline geri
döner. Lastikler, cam dönüşüm sıcaklığı üstünde sünektir,
altında kırılgan olur.
Vulkanizasyon ile
Vulkanizasyon:
Vulkanizasyon: Yanal bağlanma, elastomer
poliizopren zincirleri
davranış için istenilen kriterlerden biridir. Bu
arasında S atomları
kriter vulkanizasyon ile sağlanır. Vulkanizasyon,
yanal bağlar
ekseri yüksek sıcaklıklarda sülfür bileşikleri ile
oluşturur.
lastiğin hammaddesinin (ör. Poliizopren)
kimyasal reaksiyona girmesine denir. Sulfur
atomları polimer zincir iskeletindeki çift bağlı C
atomlarına bağlanır ve köprü şeklinde yanal bağ Kükürtlenmiş
ve
oluşturur. Yanal bağ olduğu için elastomer
Kükürtlenmiş
kükürtlenme
malzemeler termoset polimerlerdir. Elastik
doğal lastik
miş
lastiğin
modülüs, çekme dayanımı, oksidasyona karşı
direnç vulkanizasyon ile artar. E’nin büyüklüğü gerilmeuzama eğrisi
çapraz bağlama sayısına bağlıdır. Çok fazla
çapraz bağlama uzamayı azaltır. Kovalent çapraz
Doğal lastik
bağlar kopmayı engeller ve yük kaldırıldıktan
sonra uzamış zincirlerin geri gelmesine yardımcı
olur.
7
Erime ve cama dönüşüm
sıcaklığına molekül
ağırlığının etkisi
sıvı
cam
Yarı kristal katı
Kristal katı
cam erime
Kristal olmayan ve kısmen kristal
termoplastiğin katılaşması ve soğuma
sırasında özgül hacmin sıcaklıkla değişimi
Bazı termoplastiklerde cama dönüşüm sıcaklığı
Numune
Tc(°C)
-110
PE (Düş. Ma)
PE (Yük. Ma)
- 90
PVC
+ 87
PS
+100
PC
+150
Termoplastiklerin Tc’sinin kristalli bir katının
erime sıcaklığı gibi bir sabite değil, bir
dereceye kadar kristallik derecesi, polimer
zincirinin ortalama ağırlığı ve termoplastiğin
soğuma hızı gibi değişkenlere bağlıdır.
Viskoz
sıvı
Hareketli
Sıvı
Lastik
Tok plastik
Sıcaklık
Yandaki şekilde Tc ve Te sıcaklıkları
molekül ağırlıkla artar. Yüksek
sıcaklıklarda akışkan sıvı düşük
molekül ağırlıkları için görülür. Orta ve
yüksek molekül ağırlıklarında sırasıyla
viskoz sıvı ve lastiğimsi hale geçilir.
Katı kristal polimerler, nispeten düşük
sıcaklıklarda ve molekül ağırlıklarında
oluşur. Molekül ağırlığı arttıkça daha
fazla amorf karakter görülür.
Özgül hacim
Termoplastiklerde katılaşma
Bir termoplastik sıvı durumdan katılaştığunda kristalsiz
veya kısmen kristalli bir yapı meydana gelir. Kristalsiz
(amorf) termoplastikler katılaşırken sıcaklığın düşmesiyle
özgül hacimlarinde (birim kütlenin hacmi) ani küçülme
olmaz (yandaki şekil). Sıvı, sıcaklık azaldıkça aşırı
soğumuş sıvıya dönüşür ve özgül hacim yavaşça küçülür.
Malzeme düşük sıcaklıklara soğuduğunda özgül hacimsıcaklık eğrisinin eğimi değişir. Eğrinin eğiminin
değiştiği dar sıcaklık aralığının ortalama değerine cama
dönüşüm sıcaklığı Tc denir. Tc’nin üstünde kristal
olmayan termoplastik lastiğimsi davranış gösterir ve Tc
nin altında malzeme moleküllerinin hareketi
sınırlandığından kırılgan davranıştadır. Kısmen kristalli
termoplastik katılaştığında özgül hacimde ani küçülme
meydana gelir. Özgül hacimdeki küçülmenin nedeni,
polimer zincirlerinin kristalli bölgelerde daha iyi
istiflenmesidir. Kısmen kristal termoplastik, kristalsiz
aşırı soğumuş sıvı anafaz içindeki kristalli bölgeleri olan
bir yapıda olacaktır. Soğuma devam ettikçe özgül hacımsıcaklık eğrisinde eğim değişimiyle kendini gösteren cam
dönüşüm sıcaklığına ulaşılacaktır.Cama dönüşümden
geçerken aşırı soğumuş sıvı, camsı duruma dönüşür, bu
nedenle termoplastiğin yapısı, kristalsiz camsı bir anafaz
içinde kristalli bölgeler halindedir. Kısmen kristalli yapı
oluşturarak katılaşan termal plastiğe bir örnek,
polietilendir.
e
c
Kısmen
kristalli
katı
Kristalli katı
Molekül ağırlığı
Erime ile zincirler arası bağ kopar. Bu bakımdan
-Artan molekül ağırlığı/büyüklüğü ile Te ve Tc artar.
-Yanal grupların büyüklüğü ve yanal bağların artması ile Te veTc artar.
8
yük
yük
VİSKOELASTİSİTE
Tamamen viskoz durumda ise yük uygulandığında
deformasyon aniden olmaz, zamana bağlı olarak artar.
Yük kaldırıldığında deformasyon tamamen geri dönmez,
kalıcı şekil değişimi vardır (şekil d)
yük
Elastik davranış ani olur. Yük altında malzeme hemen
elastik uzama gösterir (Şekil b). Yük kalkınca uzama
tamamen geri döner. Deformasyon zamana bağlı
değildir.
Zaman
Zaman
yük
Düşük sıcaklıklarda, amorf polimer cam gibi, cam
dönüşüm sıcaklığı üstünde lastiğimsi, sıcaklık
artırıldığında ise viskoz sıvı gibi davranır. Düşük
sıcaklıklarda mekanik davranış hooke kanununa uyar,
elastik davranış vardır. Yüksek sıcaklıklarda ise viskoz
sıvı benzeri davranış vardır. Ara sıcaklıklarda ise
lastiğimsi katı iki davranışı da gösterir ki bu duruma
viskoelastisite denir.
Zaman
Zaman
Ara durumda ise ,viskoelastik durumda, yük
uygulandığında ani elastik deformasyon olur, bundan
sonra zamana bağlı olan viskoz deformasyon görülür.
Deformasyon hızı arttıkça viskolastik malzeme daha az
viskoelastik davranış gösterir.
Yükleme ta’da, boşaltma ise tr’dedir.
Yük altındaki polimer malzeme sürünebilir, yani sabit
yük uygulanması ile sabit sıcaklıkta şekil değişimi
zamanla artar (malzeme uzar). Uzamadaki artış miktarı
uygulanan gerilme ve sıcaklıkla artar. Yandaki şekil
polistirenin sürünme uzamasının 25 °C’de 12.1-30 MPa
yük aralığında nasıl değiştiğini göstermektedir.
Termoplastiklerde cama dönüşüm sıcaklığı altındaki
sıcaklıklarda sınırlı molekül zinciri hareketi nedeniyle
sürünme hızı nispeten yavaştır. Cama dönüşüm sıcaklığı
hemen üstünde elastik ve viskoz uzama nedeniyle
(viskoelastik davranış diye adlandırılır) termoplastikler
kolay şekil değiştirirler. Cama dönüşüm sıcaklığının
üstünde molekül zincirleri birbiri üstünde daha
kolaylıkla kayarlar ve bu nedenle bu tür şekil
değiştirmeye viskoz akış adı da verildiği olur. Sürünme
deney sonuçları uygulanan σo gerilmenin ε(t) oranına
sürünme modulü Ec(t) denir ve aşağıdaki denklemle
gösterilir.
Uzama
POLİMER MAZEMELERİN SÜRÜNMESİ
Zaman
Polistirenin 77 °F’deki değişik
yükler altında sürünme eğrileri
Sürünme miktarı, kristal yüzdesi arttıkça azalır. Malzemenin yüksek sürünme modulüne sahip olması
düşük sürünme hızı demektir. Polimer malzemelerde hacimli yan guruplar ve kuvvetli moleküller
arası kuvvetler sürünme hızını azaltır. Plastiklere cam lifi katılması sürünme modüllerini artırıp
sürünme hızlarını düşürür.
9
Polimer malzemelerde gerilme gevşemesi
Sabit uzama altında olan polimer malzemede sabit
uzamaya yol açan gerilme zamanla düşer (yandaki
Şekil). Bu olaya gerilme gevşemesi denir. Polimer
malzemelerde gerilme gevşemesinin nedeni, polimer
zincirlerinin aralarındaki ikincil bağların kopup yeniden
oluşması ve zincir büklümlerinin çözülüp zincirlerin
birbirleri üzerinde yavaşça kaymaları şeklinde meydana
gelen viskoz akıştır. Sürecin meydana gelebilmesi için
yeterli aktivasyon enerjisi varsa, gerilme gevşemesi
malzemenin kendiliğinden daha düşük enerjili duruma
geçmesini sağlar. Polimer malzemelerde gerilme
gevşemesi sıcaklığa ve aktivasyon enerjisine bağlıdır.
Gerilme gevşemesinin oluşma hızı gevşeme zamanı
τ’ya bağlıdır. Gevşeme zamanı bir malzeme özelliği
olup, σ gerilmesinin başlangıçtaki değerinin yüzde 37
(1/e)’ye düşmesi için geçen zaman olarak tanımlanır.
Gerilmedeki zamanla düşüş
−
σ = σ 0e
Gerilme gevşemesi testi: ε0 kadar uzat ve burada
tut. Gerilmedeki azalmayı zamana bağlı ölç.
Zincir sargıları çözüldükçe uzama zamana bağlı
değişir.
deformasyon
Gerilme
Zaman
Problem: Bir lastik malzeme sabit uzama altında
7.6 MPa gerilmeyle yükleniyor 20 °C’ta 40 gün
sonra gerilme 4.8 Mpa’a düşüyor. (a) Bu
malzemenin gevşeme zaman sabiti nedir ? (b) 20
°C’ta 60 gün sonra gerilme ne kadar olacaktır ?
Çözüm:
σ 
t
 = −
⇒ ln 
τ
σo 
σ = 4.8 Mpa , σ 0 = 7 .6 Mpa , t = 40 gün
(a) σ = σ 0 e
t
τ
eşitliği ile verilir. Burada σ = t zamanı sonundaki
gerilme, σ0=başlangıç gerilmesi ve τ=gevşeme
zaman sabitidir.
(b)
−
t
τ
40
 4 .8 
ln 
⇒ τ = 87 gün
=−
τ
 7 .6 
60
 σ 
ln 
⇒ σ = 3.82 Mpa
=−
87
 7 .6 
Sıcalıklığın Gevşeme Modülüne etkisi
Gevşeme modulü, Er(t), aşağıdaki eşitlikle verilir. Burada
σ (t) zamana bağlı gerilme, εo sabit uzama miktarıdır.
Gevşeme modülü
Camsı (elastik) bölge
Gevşeme modülü, yandaki şekilde görüldüğü gibi sıcaklığa
bağlı olarak değişir. Şekil, amorf polistren (ataktik)
malzemede yüklemeden 10 s sonra gevşeme modülünü
sıcaklığın fonksiyonu olarak göstermektedir. Şekil üzerindeki
eğride değişik farklı bölgeler görülmektedir. Önce en düşük
sıcaklıklarda, camsı bölgede malzeme kaskatı (rijit) ve
kırılgandır, Er(t=10s), hemen hemen elastik module eşit olup
sıcaklıktan bağımsızdır. Bu bölgede deformasyon zamana
bağlı değişmez, elastik davranış gösterir. Burada
moleküller esasen yerlerinde donmuş durumdadır. Sıcaklık arttıkça,
20 °C lık Tc’ ye kadar sıcaklık artışı ile Er(10)da 103 mertebesinde
keskin düşüş görülür. Bu bölge cam geçiş bölgesidir. Bu bölgede
deformasyon zamana bağlı olup viskoelastik davranış görülür.
Deformasyon tamamen geri kazanılmaz. Daha yüksek sıcaklıkta
lastiğimsi bölgede, nispeten düz bölge, malzeme lastiğe benzer
deformasyon gösterir. Deformasyon burada kolaydır, çünkü gevşeme
modülü düşüktür. Daha yüksek sıcaklıklarda önce yumuşak lastiğimsi
bölgeden geçilir , sonra deformasyon zamana çok bağlı olup tamamen
viskoz davranış görülür. Burada polimer zincirleri birbirinden
bağımsız hareket ederler.
Cam geçiş bölgesi
Lastiğimsi
bölge
Viskoz akış
sıcaklık
10
Termoplastik ve termoset polimerler arasındaki temel farklar
Termoplastikler
Termoplastik polimer:
polimer: Termoplastikler, çizgisel (lineer) polimerlerdir.
Şekillendirilebilmeleri için ısıtılmaları gereken plastikler, soğuduktan sonra
şeklini korur. Bu plastikler, özelliklerinde önemli değişiklik olmadan
defalarca ısıtılarak yeni şekillere sokulabilir. Termoplastiklerin çoğu,
birbirine kovalent (ortaklaşım) bağıyla bağlı çok uzun karbon atomları
zincirlerine sahiptir. Asılı atomlar ve atom grupları bu ana zincir
atomlarına kovalent bağla bağlanır. Bazen ana molekül zincirlerine
kovalent bağ ile azot, oksijen, veya kükürt atomlarının bağlandığı da olur.
•Isı ile yumuşar.
Termoplastik polimerlerdeki uzun molekül zincirleri ise birbirine ikincil
•Tekrar tekrar eritilip
bağlarla bağlanır ve çapraz kovalent bağlanma azdır. Termoplastiklere
kullanılabilir.
örnek olarak polietilenler, viniller, akrilikler gösterilebilir.
Termoplastiklerin mekanik özellikleri sıcaklığa çok bağımlıdır.
•Az çapraz kovalent
bağlanma var.
Termoset polimer:
polimer: Zincirleri çapraz bağlı ağ oluşturan bir polimer termoset
•Sünektir.
polimerdir. Termoset kelimesinde imalatı sırasında sıcaklığın ağ yapısını
oluşturması anlamı vardır. Termosetler, kalıcı bir biçimde şekillendirilip
Termoset plastikler
kimyasal bir tepkimeyle olgunlaştıktan sonra veya sertleştikden sonra
ısıtılarak yeniden yumuşatılamaz veya diğer bir şekle sokulamazlar. Çünkü,
sıcaklık belli bir sıcaklığın üstüne çıktığında, çapraz bağlar kopar, geri
dönüşümsüz kimyasal reaksiyon neticesinde plastiğin yararlı özellikleri
kaybolur. Çok yüksek sıcaklıklara ısıtılınca bozunurlar. Dolayısı ile
termoset plastikler yeniden üretim çevrimine giremez. Termoset
denmesinin nedeni, plastiğin kalıcı olarak şekillendirilebilmesi için ısıya
ihtiyacı olmasıdır. Termoset plastikler içinde sadece oda sıcaklığındaki
•Isı ile yumuşamaz.
kimyasal reaksiyon ile sertleşen bir çok plastik de vardır. Termoset
•Büyük oranda kovalent
plastiklerin çoğu birbirine kovalent bağıyla bağlanmış karbon atomları
ağına sahiptir. Bazen oksijen, azot, kükürt ve diğer atomlarda termoset ağa çapraz bağlanma var
ortaklaşımla bağlanır. Fenolikler, doymamış polyesterler ve epoksiler
(“Mer”lerin %10-50si).
termoset malzemelere örnek verilebilir. Termoset plastiklerin mekanik
özellikleri termoplastiklere kıyasla sıcaklığa az bağımlıdır.
•Ekseri sert ve kırılgandır.
PLASTİK MALZEMELERİN ŞEKİLLENDİRİLMESİ (Parça Üretimi)
Plastik tanelerinden veya peletlerinden levha, çubuk ve boru gibi şekilli parçalar elde etmek için farklı yöntemler
kullanılmaktadır. Polimer malzemelerin şekillendirilmesi normal olarak yüksek sıcaklıklarda ve ekseri basınç uygulanarak
yapılır. Yöntem bir dereceye kadar plastiğin termoplastik mi yoksa termoset mi olduğuna bağlıdır. Termoplastikler,
genellikle yumuşak bir duruma kadar ısıtılarak soğumadan önce şekillendirilir. Soğuma sırasında parçanın şeklini koruması
için basınç uygulamasına devam edilir. Buna karşılık termoset polimerden parça üretimi iki aşamalıdır. Önce düşük
molekül ağırlığına sahip sıvı halde lineer polimer hazırlanır. Bu malzeme istenilen parça şekline sahip kalıp içinde nihai
sert ürüne dönüşür. Bu ikinci aşamada, ısı ve basınç altında katalist (hızlandırıcı) ilavesi ile polimerleşme meydana gelir
ve molekül seviyesinde kimyasal ve yapısal değişimler, çapraz bağlı veya ağsı yapı, olur. Boyutları kararlı olan parça sıcak
halde kalıpdan çıkarılır.
Enjeksiyon kalıplama: Bu yöntemle termoplastik malzemeleri şekillendirmek için en çok kullanılan
yöntemlerden birisidir. Aşağıdaki şekilde enjeksiyon kalıplama cihazı görülmektedir. Pelet veya tane
halindeki polimer malzeme konik şeklinde bir besleyiciden burgulu, ısıtılmış bir silindir içine beslenir.
Yük, burgu vasıtası ile silindirin ısıtılmış bölgesine itilir. Burada termoplastik malzeme erir ve viskoz sıvı
oluşur. Erimiş plastik, burgu vasıtası ile silindirin ucundaki delikten kalıp içine beslenir. Basınç altında
katılaşma olur. Kalıp açılır, parça alınır ve işlem tekrarlanır. Bir parça üretimi için süreç 10-30 saniye
arasında değişir.
Ekstrüzyon (dar çıkım) yöntemi: Bu yöntem, termoplastikler için
uygundur. Enjeksiyon kalıplama tekniğinin basitleştirilmiş halidir.
Uzun borular, filmler, şeritler ve çeşitli kesitteki çubuklar üretilir.
Bu yöntemde, thermoplastik malzeme ısıtılan bir silindire beslenir kalıp
ve burada eriyen plastik, döner burguyla istenen şekli oluşturmak
üzere biçimlendirilmiş delikten sürekli dışarı basılır. Ekrüzyonlu
parça, kalıbı terk ettikten sonra boyutsal kararlılığı sağlamak için,
cama dönüşüm sıcaklığı altına kadar soğutulmalıdır. Soğuma
genellikle hava üflenerek veya suyla yapılır.
Enjeksiyon kalıplama
ısıtma
Burgu
11
Üflemeli kalıplama : Termoplastik için kullanılan diğer önemli bir şekillendirme yöntemidir. Üflemeli
kalıplamada, sıkım adı verilen ısıtılmış bir plastik parçası, silindir veya tüp, kalıbın çeneleri arasına
yerleştirilir. Kalıp kapatılarak silindirin ucu koparılır ve plastik basınçlı hava üflenerek kalıp duvarlarına
doğru şişirilir. Burada sıkım sıcaklığı ve viskozitesi dikkatli kontrol edilmelidir.
Üflemeli
kalıplama
Basınçlı
hava
Basınçlı kalıplama
Üst çene
Kalıp
boşluğu
Basınçlı kalıplama ve taşımalı kalıplama: Birçok termoset polimer basınçlı kalıplama yöntemiyle katı
parçalar halinde şekillendirilir. Basınçlı kalıplamada ön ısıtılabilen plastik reçine bir veya daha fazla
boşluğu olan sıcak bir kalıba yüklenir. Kalıbın üst kısmı, plastik üzerine bastırılır ve uygulanan basınç ve ısı
etkisiyle sıvılaşan (viskoz hale gelen) malzeme kalıp boşluğuna basılır. Termoset polimerin çapraz
bağlanması için ısıtmaya devam edilir (bir iki dakika). Taşımalı kalıplamada plastik doğrudan kalıp
boşluğuna verilmeyip katı polimer ayrı bir odada ısıtılır ve eriyen malzeme kalıp odasına basılır. Kalıplanan
malzemeye bükülmez bir polimer ağı oluşturmak için yeterli olgunlaşma süresi verildikten sonra parça
kalıptan çıkarılır. Taşımalı kalıplama özellikle basınçlı kalıplamayla yapılamayacak kadar karmaşık şekilli
parçaların yapımı için uygundur. Bu teknik termoplastiklere de uygulanabilir, ancak daha pahalı ve zaman
alıcıdır.
Döküm: Polimer malzemeler metal gibi dökülebilir. Erimiş plastik malzeme kalıba dökülür ve
katışlamasına müsaade edilir. Hem termoset hem de termoset plastikler dökülebilir. Termoplastiklerin
katılaşması erimiş malzemenin soğuma sırasında olur. Termosetlerde sertleşme, ekseri yüksek sıcaklıklarda
polimerizasyon sonucu oluşur.
Polimer Katkı Maddeleri
Şimdiye kadar polimerlerin temel özellikleri anlatıldı. Bazı özellikleri molekül yapısı ile ilişkilidir veya kontrol
edilir. Ekseri, molekül yapıların değiştirilmesi ile özelliklerin değişimi bir dereceye kadar mümkündür. Polimere
katkı maddelerinin ilavesi ile mekanik, kimyasal ve fiziksel özellikler daha da geliştirilebilir. Böylece polimerler
daha da kullanışlı hale gelir. Polimere bilerek katılan ilaveler dolgu malzemeleri, plastikleştirici, kararlı yapıcılar,
renk vericiler ve ateşe dayanımı artırıcılardir.
Dolgu malzemeleri: Çekme ve dayanımını, aşınma direncini, tokluğu, boyutsal ve ısıl kararlığı ve diğer özellikleri
artırmak için polimere katılır. Toz dolgu malzemeleri arasında odun tozu, silika tozu, kum, kil gibi malzemelere
sayılabilir. Bu malzemeler pahalı olmadığı için daha pahalı polimerin maliyetini düşürür.
Plastikleştirici: Esnekliği, sünekliği ve tokluğu artırmak için polimerlere katılır. Plastikleştiriciler genellikle düşük
molekül ağırlığına sahip sıvıdır. Oda sıcaklığında kırılgan olan polimerler (ör.PVC) için kullanılır. Küçük
plastikleştirici moleküller büyük polimer zincirleri arasına yerleşerek, zincirler arası mesafeyi artırarak moleküller
arası ikincil bağlanmayı azaltır. Polimerin cam geçiş sıcaklığını düşürür ve normal şartlarda süneklik gerektiren
uygulamalar için kullanılır. Örneğin, ince filmler, boru, perde.
Kararlı yapıcılar: Bazı polimerler normal çevre koşullarında hızla bozunurlar, kırılgan olurlar. Bozunma çoğunlukla
ışığa (özellikle UV radyasyonu) maruz kalma ve oksidasyon sonucu oluşur. UV radyasyonu zincir boyunca bazı
kovalent bağların kopmasına, ayrıca çapraz bağlanmaya yol açar. Oksidasyon bozunması, oksijen atomları ile
polimer molekülleri arasında kimyasal etkileşim soncudur. Bu tür bozunmaları önleyen ilavelere kararlaştırıcı denir.
Renk vericiler: Renk vericiler polimere belli bir renk verir. Sıvı veya pigment olarak katılabilir. Sıvı boya polimer
içinde çözünebilir ve polimerin molekül yapısının bir parçası olur. Pigmentler çözünmeyen dolgu malzemesidir.
Yanma geciktiriciler: Polimer malzemelerin yanması özellikle tekstil ve çocuk oyuncaklarında çok önemlidir.
Polimerlerin çoğu saf halde yanarlar. Klor veya flor içeren bazı polimerler (polivinil klorür ve politetrafloroetilen)
yanmaya karşı dirençlidir. Diğer polimerlerin yanmaya karşı direnci yanma geciktirici ilavelerle artırılır.
12
ÖZET
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Plastikler ve lastikler, geniş bir özellik aralığına sahip oldukları, istenen şekil kolaylıkla verilebildiği ve
maliyetleri nispeten düşük olduğu için önemli mühendislik malzemeleridir.
Plastik malzemeler genellikle iki sınıfta incelenir: Termoplastikler ve termosetler.
Termoplastikler ısıtılarak şekillendirilir ve defalarca ısıtılıp yeniden şekillendirilebilir.
Termosetler ise çoğu ısı ve basınçla şekillendirilirken atomların birbirine bağlayan ve ağsı yapı oluşturan
kimyasal bir reaksiyon meydana gelir. Bu nedenle, termosetler bir kere sertleştikten sonra yeniden
eritilemez.
Plastik malzemeler monomer denen küçük moleküllerin polimer denen büyük moleküller halinde
polimerleştirilmesiyle elde edilir. Uzun molekül zincirlerinden oluşan termoplastikler de zincirler
arasında ikincil bağlar vardır. Termoset plastiklerin bütün atomları birbirine kuvvetli kovalent bağıyla
bağlanmıştır.
Termoplastikler için kullanılan en yaygın şekillendirme yöntemleri enjeksiyon kalıplama, ektrüzyon ve
üflemeli kaplamalıdır. Termosetler için ise sıkıştırmalı ve taşımalı kalıplama ve döküm şekillendirme
yöntemleri en çok kullanılan yöntemlerdendir.
Termoplastiklere örnek olarak polietilen, polivinil klorür, polistiren, naylon, polikarbonat verilebilir.
Termostlere ise fenolikler, melaminler, epoksiler örnek olarak verilebilir.
Lastikler, polimer malzemelerin geniş bir alt dalını oluşturan üstün esneklik özellikleri gösteren önemli
mühendislik malzemeleridir.
Termoplastiklerin cama dönüşüm sıcaklığı vardır ve bunun üstündeki sıcaklıklarda viskoz (ağdamsı),
lastiğimsi bir yapı, altındaki sıcaklıklarda ise gevrek, camsı bir yapı gösterirler. Cama dönüşüm sıcaklığı
üzerinde kalıcı şekil değiştirme, molekül zincirlerinin birbiri üzerinde kayması, ikincil bağların koparak
yeniden oluşmasıyla meydana gelir. Termoset plastikler, tümüyle kovalent bağa sahip olduklarından,
kopmadan önce çok az şekil değiştirir.
13
Download