ilk yardım

advertisement
Travmalı hastada yaklaşım ve İlk yardım
Prof.Dr. Turgut İPEK
• Travma Epidomiyolojisi
• Tüm yaş grublarında 4.sıklıkta ölüme neden olur.
• 34 yaş altında diğer hastalıkların tümünden daha
fazla ölüme neden olur.
– İlk pik hastaneye ulaşamadan olan ani ölüm( major
beyin yada spinal kord yaralanmaları, kalp yada büyük
damar laserasyonları)
– ikinci pik travmadan birkaç saat sonra olan erken
ölümler (iç kanamalar)
– üçüncü pik günler yada haftalar sonra olan geç ölüm (
%80 sepsis ve multibl organ yetmezliği)
Travmanın önlenmesi
• Motorlu araç kazalarının %50-60’ı alkollü araç
kullanım sonucu olur.
• Kemer kullanımı ve airbag kurtarıcı rol oynar.
• Ruhsatlı yada ruhsatsız silah kullanımı kazaları
artırır.
Temel prensipler
• Soluk alıyormu? Hava yolunu aç, solunuma başla
• Nabız yada kalp atımı varmı? Kalp masajı uygula
• Aşırı dış kanama varmı? Basınç yada turnike
uygula
• Vertebra yaralanması varmı? Tesbit
• Görünür kırık varmı?
Acil Pulmoner Sorunlar
• Tansiyon pnömotoraks
• Açık pnömotoraks
• Flail chest
• Hemotoraks
minimal
350 ml
orta
350-1500 ml
masif
1500 ml ve üzeri
• 100-200 ml/saat yada total 1000 ml kanamada
torakotomi uygulanır.
İskemi
• Beş “P” bulgusu
•
•
•
•
•
Pain
Pallor
Paralizi
Parestezi
Pulselessness
ağrı
solukluk
nabız yokluğu
Fasyotomi İndikasyonları
•
•
•
•
•
Kombine arter ve ven yaralanmaları
Masif doku hasarı
Yaralanmadan 4-6 saatlik geçikme
Uzun süren hipotansiyon durumlarında
Değişik teknikler ile ölçülmüş doku basıncı artışı
İLK YARDIM
• İlk yardım yaşamı tehdit eden acil
durumlarda, orada bulunan kişi veya kişiler
tarafından eldeki olanaklarla
gerçekleştirilen hayat kurtarıcı girişimlerdir.
Tarihçe
• İlk yardımın kurucusu Esmarch’tır. Savaşta yaralanan
kişilere bakım vererek ilk yardımın önemini ortaya
koymuştur.
• Britanya’da 1870 yıllarında, savaşta yaralanan kişilere
bakım vermek amacı ile “Kızılhaç Cemiyeti”
kurulmuştur.
• Yurdumuzda ise 1958 yılında Türkiye Kızılay Cemiyeti
ilk yardım konusunda olumlu çalışmalar yaparak bir kitap
basımını gerçekleştirmiştir.
• 1975 yılında Uluslararası Cenevre Anlaşması’na göre ilk
yardım için bütün ülkeler “First Aid” kelimesini
kullanmaya karar vermişlerdir.
Amaç
• İlk yardımın alanı dar ve kısıtlıdır. Kaza
yerinde başlar, yaralının sevki sırasında
devam eder ve yaralının gittiği sağlık
merkezinde tıbbi tedavinin başlamasıyla
sona erer. Kazalardan sonraki ölümlerin
%10’unun ilk 3-5 dakikada, %54-66’sının
ise ilk 30 dakika içinde meydana geldiği
saptanmıştır. Bu nedenle en etkili ilk yardım
ilk 5 dakikada en bilinçli ilk yardım ise ilk
yarım saatte yapılmaktadır.
• İlk yardım gerektiren durumlar çok çeşitlidir. Doğal
afetler, trafik kazaları, yangınlar sonunda birçok kişiye ilk
yardım yapılması gerekir.
• Acil ve ilk yardım gerektiren durumlar arasında;
ƒ Solunum durması,
ƒ Kalp durması,
ƒ Kanamalar, şok
ƒ Travmalar ve yaralanmalar (özellikle baş, göğüs,
batın travma ve yaralanmaları)
ƒ Yanıklar,
ƒ Kırık ve çıkıklar,
ƒ Komalar,
ƒ Zehirlenmeler,
ƒ Böcek sokmaları.
İLK YARDIMIN TEMEL İLKELERİ
•
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
•
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
Hava yolunun açık tutulması,
Kanama kontrolü,
Ağrının giderilmesi
Kırık tespiti,
Triage (ayırım, önceliklerin belinlenmesi),
Ölüm tespiti.
İlk yardımın amacına ulaşabilmesi için:
İyi bir yardım ekibi oluşturmak,
Kaza veya hastalık durumunu kısa sürede haber vermek,
Süratle sevk edilmesini sağlamak,
Sağlık kurumlarında acil bakım üniteleri kurmak ve
örgütlemek gerekir.
İLK YARDIMIN HEDEFLERİ
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Solunumun Sağlanması
Solunum, inspirasyon (soluk alma) ve ekspirasyon (soluk verme) den
oluşur.
Kanamanın Durdurulması
Kısa sürede kanın %20’inin kaybedilmesi yaşamı tehlikeye sokar.
Şokun Önlenmesi
Yaranın Dış Etkenlerden Korunması
Vücut Isısının Korunması
Kazazede normal bir insana göre daha fazla üşür. Vücut ısısını
korumak için battaniye, palto, ceket ve diğer örtüler kullanılır.
Dışardan ısı uygulanmaz.
Uygun Pozisyon Verilmesi
Kazazede bulunduğu durumdan alınarak ikinci bir kazanın olmayacağı
güvenli bir yere alınır.
Haber Verme, İletişim Sağlanması
Sevk Etme
İlk Yardımın Nitelikleri
•
İyi bir ilk yardımcı,
ƒ Kazazedeyi veya hasta kişiyi iyi değerlendirmelidir,
ƒ Çabuk ve doğru karar verebilme yeteneğine sahip olmalıdır,
ƒ Kendinden ve bilgilerinden emin olmalıdır,
ƒ Standart ilk yardım bilgilerine ve uygulamaları doğru
yapabilme becerisine sahip olmalıdır,
ƒ Eldeki olanakları ve malzemeyi en etkin şekilde
kullanabilmelidir,
ƒ Paniğe kapılmamalı, ümitsizlik belirtileri göstermemelidir,
ƒ Psikolojik destek sağlayabilmelidir,
ƒ Doğru olmayan uygulamalardan kaçınmalıdır,
ƒ İlk yardımın bir vatandaşlık görevi olduğunu unutmamalıdır.
İlk Yardım Malzemeleri
• Solunum maskesi (ağız – ağıza değmemesi)
1
ƒ Steril paket halinde hidrofil (emici) gazlı pansuman bezi
– Küçük (10x10 cm.)
– Orta boy (20x25 cm.)
– Büyük boy (25x40 cm.)
Adet
2 Adet
1 Adet
1
“
ƒ Gerilebilir tip çorap şeklinde (stocking) bandaj
(en az 30 cm. uzunlukta)
3
ƒ Sargı bezi (10 – 12 cm.)
2
ƒ Elastik bandaj (10 – 12cm.genişlikte,bası için bir yastıklı) 1
ƒ Pansuman bezi kapama (6 x 10 cm. kadar)
2
ƒ Flaster (orta genişlikte)
1
ƒ Battaniye ( 200 – 250 cm. bir yüzü çarpıcı renkte)
1
ƒ İlk yardım makası
6
ƒ Çengelli iğne (büyük)
6
ƒ Kauçuk yastıkçık (1.5 x 30 x 50 cm.)
1
ƒ Not defteri ve kalem
1
ƒ Üçgen sargı
1
ƒ İlk yardım çantasını kullanma el kitabı
1
ƒ Kullanılan malzemelerin yerine konulması için uyarı işareti 1
“
“
Kutu
Ünite
Kutu
Adet
Adet
“
“
“
“
“
“
Doğal Afetler
• Önlenmesi insan elinde olmayan, doğa kuvvetlerinin
meydana getirdiği can ve mal kaybına neden olan
felaketlerdir. Bu felaketler aşağıdaki şekilde gruplanır.
ƒ Meteorolojik olaylar: Kasırgalar, fırtınalar, tufanlar,
kar fırtınaları
ƒ Topolojik olaylar: Çığ, heyelan, su baskınları
ƒ Biyolojik olaylar: Hayvanlarla geçen hastalıklar,
bulaşıcı hastalıklar
ƒ Orijini yer altında olan olaylar :
Deprem, volkanik patlamalar, deniz dibindeki
volkanik faaliyetlere bağlı olarak meydana gelen
kasırgalar sayılabilir.
Kişilerin Meydana Getirdiği Afetler
• İnsanların meydana getirdiği afetlerdir. Bunlar:
ƒ Kazalar (trafik kazaları, ev kazaları, bina
yıkılmaları gibi)
ƒ Halk ayaklanmaları, ihtilaller
ƒ Konvansiyonel ve konvansiyonel olmayan
silahlarla yapılan harpler olarak
gruplandırılırlar
• Afet Öncesi Hazırlık Devresi
• En önemli bölümdür. Yerel ve hükümete ait teknik ve
ekonomik kaynakların afete karşı hazırlanması, bir araya
getirilmesi, afet planlarının yapılması bu devrededir.
• Uyarı, Alarm
• Bu devre de, halk muhtemel tehlikelere karşı hazırlıklı
olmaları için çeşitli vasıtalarla uyarılır ve haberdar edilir.
• Olayın (Afetin) Başlaması
• Olay başlamıştır. Birkaç saniye veya birkaç dakika
(deprem, uçak kazaları veya infilaklar), birkaç gün veya
birkaç hafta (seller, heyelan, nükleer harpler) veya
epidemilerde olduğu gibi aylarca devam edebilir. Hazırlık
döneminde yapılmış olan planlar sayesinde bu olaylarda
meydana gelebilecek manevi ve maddi zarar en aza
indirilebilir.
İlk Yardım
•
•
•
•
•
•
•
•
İzolasyon
Can kayıplarını önlemek için yapılan faaliyetlerdir. İlk yardım
gerektiren durumlar belirlenir, kullanılacak malzemelerin ve servislerin
durumu saptanır. İlk yardım hastaneleri kurulmamışsa hemen kurulur,
ekip çalışmaya başlar. Ayrıca yangın tehlikeleri, gaz kaçakları, elektrik
şebekesi, PTT hizmetleri, yolların durumu tespit edilerek arızaları
giderilir.
Kurtarma
Sağ ve sağlıklı kalabilen kişilerin, öncelikle gereksinimi olan kendi
aile üyelerine, ilk yardımı yapmasıyla başlar.
Tedavi
Organize edilmiş yardımlar derhal aktif hale geçer. İhtiyaç duyulan
araç, gereç yollanır. Acil yiyecek, içecek, giyecek ve sığınacak yerler
temin edilir.
İyileşme Devresi
Afetin beşinci ve son evresidir. Halk sağlığı merkezleri restore edilir.
Lokal ve federal organizasyonlar hasarları giderir.
SİVİL SAVUNMA
• Kısaca Sivil Savunma “savaşta ve afetlerde halkın can ve
mal kaybını en aza indirmek amacı ile silahsız, koruyucu
ve kurtarıcı önlem ve girişimlerin tümü” olarak tanımlanır.
• Sivil Savunma kanununda da belirtildiği gibi;
ƒ Savaş zamanında, büyük yangınlarda ve tabii
afetlerde halkın can ve mal güvenliğinin sağlanması,
ƒ Hayati önemi olan her türlü resmi, özel kurum ve
kuruluşların korunması, bu kurum ve kuruluşların
etkinliklerini sürdürebilmesi için hemen onarılması,
ƒ Cephe gerisinde sivil halkın moralininin
yükseltilmesi,
ƒ Sivil Savunma hizmetlerinin , sivil halk tarafından
benimsenmesi ve desteklenmesini sağlanması olarak
özetlenebilir.
Nükleer Harplerin Tanımı ve Nükleer Silahlar
• Nükleer harp; nükleer ve atomik silahlar
kullanılarak yapılan harplerdir. Atomik silahlar
nükleer ve termonükleer silahlardır.
• Bir nükleer silah patlayınca birkaç km.lik alanı
tahrip eder.
• Nükleer silah patlayınca oluşan etkiyi % 100
kabul edersek, bu etkinin;
• % 45’i blast (yıkma – basınç)
• % 35’i ısı ve ışık
• % 20’si radyasyondur. Bunun % 5’i nükleer, %
15’ise kalıntı (artık) nükleer radyasyondur.
Radyasyon Etkisi
•
•
•
•
•
•
Ani radyasyon etki: Ani radyasyon etkisi, patlama noktasından 3 km.
uzakta bulunan ve zayıf bir şekilde korunan bütün canlıların ölmesine
sebep olur.
Artık Radyasyon: Patlamalarda nükleer radyasyon toprak veya su
tarafından emilir ve bu bölgedeki tüm cisimler radyoaktif hale gelmiş
olur.
Akut radyasyon hastalığı
Radyasyonun akut etkileri bulantı, kusma gibi gastrointestinal
belirtiler, birkaç gün süren iyileşmeden, sonra ateş ve kanamayla
tekrarlanır. 3.haftada saçlı deride ağrı, saç dökülmesi başlar.
Zayıflama, yorgunluk vardır. İyileşme haftalar, aylar sürer. Hasta
kanama ve infeksiyondan kaybedilir.
Kronik radyasyon hastalığı:
Uzun süreli radyasyonun etkileri hemapoetik sendrom, gebelikte fetüs
ölümleri, abortüsler, cilt kanserleri, kemik sarkomları, lösemiler,
parankimal hücrelerde azalmalar, bağ dokusunda artış, kılcal
damarlarda azalma, konjenital körlük, tavşan dudak, mikrosefali
hidrosefali, mongolizm, zeka gerilikleri, iskelet sisteminde
bozukluklar ve kalıcı sterilite olarak özetlenebilir.
Kanamalarda ilk yardım
• Kanama, kan kaybına bağlı ölümü engellemek için hemen
müdahaleyi gerektiren ve yaşamı tehdit eden bir olaydır.
• Kanama; damarlarda dolaşan kanın herhangi bir nedenle
damardan dışarı çıkmasına denir.
• KANAMANIN NEDENLERİ
ƒ Her yara ile birlikte genellikle kanama olur,
ƒ Kırık, çıkık ve burkulmalarda kanama meydana
gelebilir,
ƒ Yüksek yerlerden düşme iç ya da dış kanamalara
neden olur,
ƒ Bazı hastalıklarda kanamaya neden olur
(Tüberküloz, hipertansiyon, mide ülseri, hemofili,
lösemi vb.),
ƒ Aşırı basınç değişiklikleri sonucu genellikle iç
kanama gelişebilir.
Dış Kanama
• Kanamanın dışarıdan görülmesidir.
• Dış kanama çeşitleri:
• Arter kanaması: Kanama fışkırır tarzda, bol ve hızlıdır.
Kanın rengi parlak kırmızıdır. Pıhtılaşma zordur. Arter
tamamen koparsa büzülür ve kan durur. Arter yırtılmışsa
kanama devam eder.
• Ven kanaması: Venden kan kaybedilmesidir. Kanama bol
ve süreklidir. Kanın rengi koyudur. Yüzeydeki ven
kanamaları kolay durdurulur. Derin venlerdeki kanama
boldur ve kontrol altına alınması zor olabilir.
• Kapiller kanaması: Kapiller bir yataktan kan
kaybedilmesidir. Kan akımı yavaş ve sızıntı şeklindedir. 68 dakika içinde pıhtılaşır.
Dış kanamanın durdurulması
• Kanayan yeri bulmak ve kanamayı durdurmak yapılacak
ilk iştir. İlk önce büyük ven ve arterlerden olan kanama
durdurulmaya çalışılır.
• Yetişkin bir kişiden 1 litre kan kaybedilmesi yaşamı tehdit
edebilir. Bebekte kan kaybı 25 ml ise tehlike yaratır.
ƒ Direkt basınç uygulamak veya basınçlı pansuman
yapmak,
ƒ Organı yükseltmek,
ƒ Basınç noktalarına basınç uygulamak,
ƒ Tesbit tahtaları kullanmak,
ƒ Tansiyon aleti manşetini kullanmak,
ƒ Turnike tatbik etmektir.
Direkt basınç uygulanması
•
•
•
Kanama hafif olduğunda şunlar yapılır:
- Kanayan yere steril gaz bezi yoksa temiz bir mendil, bu da yoksa çıplak elle
basınç yapılır.
- Genellikle 10 – 20 dakika basınç uygulamak kanamayı durdurur,
- Kanama durmuşsa yara bölgesi pansuman edilir ve sarılır,
- Eğer ilk yapılan pansuman kan ile ıslanmış ise, kaldırılmadan üzerine yenisi
ilave edilir ve sarılır,
- Kanayan yerde yabancı cisim veya kırık kemik uçları varsa, yaranın üzerine
doğrudan basınç yapılmaz. Yaranın üzerine simit şekline getirilmiş pet konur ve
sarılır.
Kanama bol ise şunlar yapılır:
- Gaz bezi veya temiz bir mendil bulmak için zaman harcanmaz,
- El direkt olarak kanayan yere yerleştirir, sıkı basınç yapılır ve bu uygulamaya
kanama kontrol altına alınıncaya kadar devam edilir,
- Kanama kontrol altına alındıktan sonra elde bulunan temiz malzemelerle
basınçlı pansuman yapılır.
Kanama kontrol altına alınamıyorsa:
- Parmaklar yaranın içine sokularak kanayan damar yakalanıp sıkıştırılır,
- Eğer damar tutulamıyorsa, damar parmakla kemik arasında sıkıştırılır.
Unutulmamalıdır ki, kan kaybı, yaranın kontamine olmasından daha önemli bir
durumdur
• Organın Yükseltilmesi:
– Fakat ekstremitede kırık varsa veya yabancı bir cisim
batmışsa, omurilik yaralanması varsa organ kesinlikle
yükseltilmez.
• Basınç Noktalarına Basınç Uygulaması
- Brakial arter: Üst taraftaki organların kanamasında
kullanılır.
- Femoral arter: Alt taraftaki organların kanamasında
kullanılır.
- Karotis arter: Boyun kanamalarında kullanılır
- Temporal arter: Başın üst kısmının kanamalarında
kullanılır.
- Fasiyal arter: Yüz kanamalarında kullanılır.
- Subklavial arter: Göğüs duvarı veya koltuk altı
kanamalarında kullanılır
Tansiyon Aleti Manşetinin Kullanılması
• 150 mmHg kadar şişirilir. Manşet 30 dakika kadar
şişirilmiş olarak kalabilir.
• Hastanede kullanılan turnikelerden yoksa, bunun
yerine, kravat, çorap, kuşak vb. kullanılır. Turnike
olarak kullanılan malzemenin eni en az 1,5 – 2 cm
olmalıdır. İp, tel gibi malzemeler
kullanılmamalıdır, bunlar kazazedenin dokularını
keser.
• Turnike uygulamasında yapılacak işlemler:
ƒ Arterin geçtiği yer tesbit edilir ve üzerine bir mendil
konur,
ƒ Koltuk altından 8 – 10 cm aşağıya Humerus’a ve
yine kasıktan 8 – 10 cm aşağıya Femura turnike
uygulanır,
ƒ Turnike olarak kullanılacak malzeme ile pet üzerine
gelecek yerde önce bir düğüm yapılır, sonra 20 cm.
uzunluğundaki bir çubuk yerleştirilir ve üzerine 2
düğüm atılır,
ƒ Çubuk, kanama duruncaya kadar döndürülür, başka
bir malzeme ile çubuğun serbest ucu tesbit edilir,
ƒ Uygulandıktan sonra gevşetilmez,
ƒ Kazazedeye turnike uygulandığını ve uygulama
zamanını sağlık merkezindekilere bildiren not
yazılır. Bu notta saat mutlaka belirtilmelidir.
Burun Kanamasının Durdurulması
• Kişi oturtulur ve başı öne eğilir,
ƒ Kişiye kanayan burun deliğini, burnun sert bölümü ve
parmak arasında sıkıştırması söylenir,
ƒ Ağızdan nefes alması ve sümkürmemesi hatırlatılır,
ƒ Baş, ense ve ağzın üst kısımlarına buz tatbikatı yararlı
olabilir,
• Buruna tampon koymak gerekiyorsa: Pamukla tampon
yapılmaz. Eldiven parmağının içine pamuk doldurulup, ip
bağlandıktan sonra buruna yerleştirilir. Bu tampon
hastanede değiştirilir. Burun kanamasının sebebi mutlaka
araştırılmalıdır.
İç kanamalı kazazedede yapılacak ilk yardım
uygulamaları:
• Açık hava yolu sağlanır,
ƒ Hasta sırt üstü yatırılır ve başı yan çevrilir,
ƒ Kanama ekstremitelerde ise basınçlı pansuman
yapılır,
ƒ Kırıklar uygun şekilde tesbit edilir,
ƒ Boyun ve beli sıkan giysiler gevşetilir,
ƒ Kazazedeye ağızdan bir şey verilmez,
ƒ Her 5 dakikada bir hayati belirtiler alınır,
ƒ Mümkün olduğu kadar çabuk sağlık kuruluşuna
gönderilir.
Kalp-Akciğer Canlandırması (KAC)
• Kalp durması, sokakta, evde, hastanede, herhangi bir yerde
ve beklenmedik bir zamanda meydana gelebilir. Solunum
ve dolaşım durmasından sonra yaklaşık 4-10 dk. içinde
beyinde geriye dönüşümsüz değişiklikler ortaya çıkar ve
ölüm olayı meydana gelir.
• İlk işlem, açık hava yolunun sağlanması (Airway-A),
gerekiyorsa yapay solunumla solunumun sürdürülmesi
(Breathing – B) ve kalp masajı ile dolaşımın sürdürülmesi
(Circulation) dir.
• A : Airway (Açık bir hava yolunun sağlanması)
• B : Breathing (Solunumun sürdürülmesi)
• C : Circulation (Dolaşımın sürdürülmesi)
KAC KİMLERE UYGULANIR?
ƒ Yeterli öykü alınamayan, tanı konulmadan kalp
veya solunum durması görülen tüm hastalara,
ƒ Kalp durmasından sonra 10 dak.’dan fazla zaman
geçmemiş kişilere,
ƒ Anestezi, cerrahi ya da tanı işlemleri sırasında
kalp-solunum durması olan kişilere,
ƒ Koroner veya devamlı bakım ünitesinde kalpsolunum durması görülen tüm hastalara
uygulanmalıdır.
Kalp Durmasının Tanısı
ƒ Bilinç kaybı,
ƒ Nabız yokluğu (Nabız palpasyonu, karotis veya femoral
arterden yapılmalı)
ƒ Solunumun durması veya durmak üzere olması,
ƒ Pupillaların dilate olması (kalp durmasından yaklaşık 45
sn. sonra pupilla dilatasyonu gelişir, 1 dak. 45 sn. sonra da
maksimuma ulaşır.),
ƒ Hareketsiz, kasları gevşemiş, soluk (gri – beyaz) renkte
olması,
ƒ Kalp seslerinin duyulamaması
ƒ Kan basıncının alınamaması,
ƒ Kollarda, bacaklarda tonik ve klonik konvülsiyonlar
(serebral iskemiye bağlı) varsa kalp durması
düşünülmelidir.
Cevapsızlık Durumunun Belirlenmesi
ƒ Omuzlarından sarsılır ve seslenilir, : Hey “İyi
misin?” “İyi misin”,
ƒ Eğer cevap yoksa, yardım çağrılır (Şekil 3),
ƒ Sternumun alt yarısına 20 – 30 cm. yükseklikten
1-2 defa prekordiyal yumruk vurulur (Şekil 4).
ƒ Hastanın boyun ve bel kısmındaki giysileri
gevşetilir; bacakları önce 90° kaldırılır, sonra 15°
yükseklikte desteklenir.
Açık Hava Yolunun Sağlanması
• Hasta bilinçsiz ise hava yolu açılır; bir elle boynu
kaldırılır, diğer elle başı alnından geriye doğru
itilir. İki parmakla ağız içi temizlenir,
ƒ Solunumu izlenir; 5 sn.’lik süre içinde hastann
göğüs kafesine bakılır, kulak hastanın ağzına
yaklaştırılır ve dinlenir, hastanın soluğu
hissedilmeye çalışılır (Şekil 2-5). Eğer hastanın
solunumu varsa yapay solunuma gerek yoktur,
solunum yolunun açık kalması sağlanır.
Solunumun Sürdürülmesi
• Hastanın solunumu durmuşsa yapay solunuma
başlanır. Hemen ardarda 4 kez solunum yaptırılır
(baş hiperekstansiyonda, bir el ile boyun kaldırılır,
diğer el ile alın geriye doğru itilir, bu elin baş ve
işaret parmağı ile burun delikleri dıştan
sıkıştırılır); derin bir nefes alarak ağızdan, dışarı
hava kaçırmadan üflenir. Eğer hastanın ağzı
açılamıyorsa ağızdan buruna solunum yapılır
Dolaşımın Sürdürülmesi
• Karotis arterden nabız kontrolü yapılır (Şekil 2). 5 sn.
içinde nabız alınamıyorsa hasta sert bir zemine yatırılır,
kalp masajına başlanır.
• Kollar hastanın göğsüne dik pozisyonda iken, vücut
ağırlığı verilerek, sternum 4-5 cm. (yetişkinlerde) aşağıya
itilecek şekilde kompresyon yapılır, sonra göğüs kafesi
serbest bırakılır. Bu sırada dirsekler bükülmemeli ve eller
sternum üzerinden kaldırılmamalıdır (Şekil 9).
• KAC’nı tek kişi uyguluyorsa, 15 kalp masajını takiben 2
solunum yaptırılır.
• Yardım gelince, hastanın iki yanında karşılıklı durarak her
5 kalp masajı sonrası bir solunum yaptırılır.
• Masaj yapan kişi yüksek sesle her kompresyonu sayar,
sonra diğeri 1 solunum yaptırır.
Çocuklarda ve Bebeklerde KAC Teknikleri
• Baş aşırı hiperekstansiyona getirilmez, baş desteklenir,
ƒ Nabız kontrolü: Çocuklarda karotis arterden, bebeklerde
brakial arterden yapılır
ƒ Kalp Masajı: Çocuklarda, bir el ayası, iki meme ucu
arasında sternum ortasına yerleştirilir. Göğüs 2,5 – 4 cm.
çöktürülmelidir. Bebeklerde ise iki veya üç parmak
kullanılır, göğüs 1,5 – 2,5 cm. çöktürülür (Şekil 11),
ƒ Yapay Solunum: Çocuklarda ağızdan ağıza veya ağızdan
ağıza ve buruna solunum teknikleri kullanılabilir.
Bebeklerde ise ağızdan ağıza ve buruna tekniği
uygulanmalıdır. Ancak erişkinlere oranla daha az hava
üflenir,
ƒ Masaj-Solunum Oranı: Dakikada kalp masajı sayısı
çocuklarda 80, bebeklerde ise 100-120 olmalıdır. Masaj –
solunum oranı 5/1’dir.
KAC’NIN KOMPLİKASYONLARI
•
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
Kosta, sternum ve klavikula kırıkları,
Pnömotoraks , hemotoraks
Karaciğer, dalak yaralanmaları, rüptür ve kanamaları,
Özofagus, mide, pankreas yaralanmaları ve rüptürleri,
Diyafragma rüptürü
Pulmoner ve yağ embolileri,
Ağız, trakea ve larenks yaralanmaları,
Servikal boyun yaralanmaları,
Perikard, myokard laserasyonları,
Kalp tamponadı ve kalp yetmezliği,
Cilt yanıkları,
KAC’NI SONLANDIRMA
ƒ 45 dak. – 1 saatlik KAC’ndan sonra uygun bir kalp ritmi
ve performansında yetersiz kalınması,
ƒ Şiddetli ve geriye dönüşümsüz beyin hasarının geliştiğini
gösteren bulguların ortaya çıkması; ilaçlara ve hipotermiye
bağlı olmaksızın pupillaların dilatasyonu,
ƒ Palpabl bir nabız, ölçülebilir bir kan basıncı meydana
gelmemişse, bir saattir uygulanan KAC’na karşın
elektrokardiografik değişiklikler görülmemişse (kardiak
ölümün meydana geldiği düşünülür),
ƒ Derin şuursuzluk hali, spontan solunumun olmayışı,
pupillaların 30 dakikadan fazla zamandır sabit bir şekilde
dilate oluşları (serebral ölümü gösterir),
ƒ Kurtarıcının yorgun düşmesi, KAC’nı sürdürebilecek
halinin kalmaması KAC’na son verme nedenleridir.
Solunum Durmasında İlk Yardım
• Solunum Yolu Tıkanıklığının Nedenleri
ƒ Dil ile tıkanma (dilin geriye doğru giderek
farenksi tıkaması),
ƒ Yabancı cisimler (yiyecekler, buz, oyuncak, protez
diş, kırılmış dişler, sıvı gibi maddelerin larenkse
kaçması),
ƒ Hastalıklar (solunum sistemi infeksiyonları, alerjik
reaksiyonlar, kronik hastalıklarda bronkospazm),
ƒ Doku hasarı (kaza sonucu boyun, yüz
yaralanmaları, yanıklar, zehirlenmeler) olarak
gruplandırılır.
Belirti ve Bulguları
• Kazazede bilinçli ise; konuşmaya çalışır, ancak
konuşamaz ve öksürür. Genellikle boynunu
tutarak boğulma hissini belirtir.
ƒ Bilinçsiz ise; göğüste solunum hareketleri yoktur,
burun ve ağızdan hava giriş-çıkış hissedilmez.
• Parsiyel Solunum Yolu Tıkanıklığının Belirti ve
Bulguları
ƒ Anormal solunum sesleri (hırıltı, ıslık veya ötme
sesi),
ƒ Konuşma bozukluğu, öksürük, siyanozdur.
İlk Yardım
• Kazazede Bilinçli İse;
ƒ Bu işlemde, kazazedenin yan tarafına geçilir. Bir el
klavikula üzerinden dolaştırılarak göğüs üzerine
yerleştirilir (bele destek sağlamak için). Baş göğüs
seviyesine veya daha aşağıya getirilir. Diğer el ile iki omuz
arasındaki bölgeye sırta 4 kez ardarda kuvvetlice vurulur,
(Şekil 1). Eğer tıkanıklık giderilememişse;
ƒ Göğüs ya da karına 4 kez ardarda bası uygulanır (göğüs ve
abdominal hamle) (Şekil 2-3). Abdominal hamlede;
kazazedenin arka tarafına geçilir, kollar kişinin koltuk
altından geçirilerek bir el yumruk yapılır, diğer el de bu
elin üstüne konur. Yumruk karnın ortasına yerleştirilerek
bası uygulanır. Göğüs hamlesinde ise yine pozisyon
aynıdır. Ancak yumruk ksifoidin iki-üç parmak üstünde
sternum ortasına yerleştirilir.
Bilinçsiz Kazazede İlk Yardım
• Sırtüstü yatar pozisyona getirilir.
ƒ Solunum yolu açılır.
• Başı geriye itme, çeneyi öne kaldırma yöntemi; ancak baş ve boyun
yaralanması olan hastalarda kullanılması önerilmez.
• Başı geriye itme, boynu yukarı kaldırma yöntemi;
ƒ Ağız boşluğunda kan pıhtısı, mukus, kusmuk ve kırık dişler varsa, baş
yana çevrilerek temizlenir. Gerekirse dil dışarıya doğru çekilir.
ƒ 4 kez ardarda yapay solunum yaptırılır.
ƒ Kazazedeyi yan çevirerek 4 kez ardarda sırtına vurulur (Şekil 7).
Bunun için, kazazedenin yan tarafına geçilir, dizler hastanın göğsüne
doğru getirilerek diz çökülür, hasta yan çevrilir, bir el ile desteklenerek
diğer el ile iki omuz arasındaki spinal bölgeye kuvvetlice vurulur.
• Tıkanıklığı gideremezseniz;
• 4 kez ardarda abdominal veya göğüs hamlesi uygulanır (Şekil 8-9).
Bebeklerde, çocuklarda, hamilelerde ve çok şişman kişilerde
abdominal hamle yerine göğüs hamlesinin kullanılması önerilmektedir.
YAPAY SOLUNUM YÖNTEMLERİ
• Ağızdan Ağıza Solunum
ƒ Solunum yolu açılır (Şekil 4-5-6). Bebeklerde ve
çocuklarda başa pozisyon verilirken aşırı
hiperekstansiyondan kaçınılmalıdır.
ƒ Alnı tutan elin baş ve işaret parmağı ile burun
sıkıştırılır. Solunumu yaptıran kişi derin bir nefes
alır, ağzını hastanın ağzına yerleştirilir (hastanın
dudakları içeride kalacak şekilde). Pasif olarak
ekspiryum yapması için burun delikleri serbest
bırakılır. Nefes alarak her 5 sn.’de bir işlemi
tekrarlar.
Ağızdan Buruna Solunum
• Genellikle ağızdan ağıza solunum
yaptırılamayan hastalarda uygulanır
(örneğin kaza sonucu ağız çevresi veya alt
çenede ciddi yaralanma olan durumlar gibi).
Burada burun yerine ağız sıkıca kapatılır ve
hava burundan verilir (Şema 2). Bu iki
yöntem genellikle yetişkinlerde kullanılır.
• Ağızdan Ağıza ve Buruna Solunum
• Bu yöntem bebeklerde ve çocuklarda kullanılır.
Solunumu yaptıran kişi ağzını, hastanın hem
ağzını hem de burnunu içine alacak şekilde
yerleştirir. Ancak nefes verilirken yavaş üflenir.
Az miktarda havanın bebeklerde 3 sn.’de bir,
çocuklarda 4 sn.’de bir verilmesi yeterlidir.
(Şekil- 12).
• Maske İle Yapay Solunum
• Endotrakeal Entübasyon
• Trakeostomi
YANIKLARIN SINIFLANDIRILMASI
•
•
•
•
•
•
•
•
Isı: Alev, ateşten dolayı ısı artışı, radyasyon, buhar, sıcak sıvılar ve
sıcak objeler
Kimyasal maddeler: Asitler, alkaliler, yakıcı maddeler
Elektrik: Elektrik akımı, yıldırım
Işınlar: Yoğun ışık kaynakları, ultraviyole ışınları (güneş ışığı)
Radyasyon: Nükleer kaynaklar, ultraviyole ışınları
1.Derece Yanık: Sadece epidermisi ilgilendiren yüzeysel bir yanıktır.
Ağrı ile karaterizedir ve derinin rengi kırmızıdır. Bazen deride ödem
gelişebilir. Deride iz bırakmadan iyileşir.
2.Derece Yanık: Derinin birinci ve ikinci tabakaları zarar görür. Fakat
yanık alttaki dokulara geçmemiştir. Derinde yoğun bir ağrı hissedilir.
Deride aşırı kızarıklık, su dolu kabarcıklar mevcuttur. İkinci derece
yanıklar uygun bir bakımla kendi kendilerine iyileşirler ve çok küçük
bir iz bırakırlar.
3.Derece Yanık: Derinin tüm tabakaları zarar görmüştür. 3. derece
yanıkta deri siyah ya da kuru beyaz renktedir. Sinirler harap olduğu
için hasta ağrı hissetmeyebilir. Bu tip yanıkta deri graftına ihtiyaç
olabilir. Büyük izler kalır.
YANIĞIN ŞİDDETİNİN SINIFLANDIRILMASI
•
•
•
Kritik Yanıklar
ƒ Kemik, yumuşak dokular ve hava yolunun zarar gördüğü tüm
yanıklar,
ƒ Yüzü, elleri, ayakları, kasıkları ve büyük eklemleri içeren 3.derece
yanıklar,
ƒ Vücut yüzeyinin %10’undan daha fazlasını kapsayan 3.derece
yanıklar,
ƒ Vücut yüzeyinin %30’dan fazlasını kapsayan 2.derece yanıklar.
Orta Derecede Yanıklar
ƒ Yüz, eller, ayaklar, kasıklar ve büyük eklemler dışında vücut
yüzeyinin %10’undan daha az alanı kapsayan 3.derece yanıklar,
ƒ Vücut yüzeyinin %15-30’unu kapsayan 2.derece yanıklar,
ƒ Vücut yüzeyinin %50 – 75’ini kapsayan 1.derece yanıklar.
Hafif Yanıklar
ƒ Yüz, eller, ayaklar, kasıklar ve büyük eklemler dışında vücut
yüzeyinin %2’sinden daha azını kapsayan 3.derece yanıklar,
ƒ Vücut yüzeyinin %15’inden daha azını kapsayan 2.derece yanıklar,
ƒ Vücut yüzeyinin %20’sinden daha azını kapsayan 1.derece yanıklar.
Bazı Özel Durumlar
• Yanığa neden olan etken kuru kireç ise yanık bölgesini su ile
yıkamayın. Su ile karışan kuru kireç yakıcı bir likit haline gelir.
Kuru kireci vücuttan fırçaladıktan sonra sadece su ile yıkayın.
• Karbolik asit (Fenol) su ile karıştırılmaz. İlk yıkamada alkol
kullanın daha sonra su ile devamlı yıkayın.
ƒ Konsantre sülfürik asit su ile karıştığı zaman ısı oluşturur.
Yanık şiddetli değilse ilk yıkamayı ılık sabunlu su ile yapın.
ƒ Hidrofluorik asit cam imalatında ve daha birçok ürünün
imalatında kullanılan bir asittir. Bu maddenin neden olduğu
yanıkların reaksiyonu geç ortaya çıktığı için tüm temas eden
kişiler bir an önce tedavi edilmelidirler. Önce temas etmiş
bölgeye sodyumbikarbonat uygulayın ve sonra su ile yıkayın.
Yanık çok şiddetli ise gecikmeden bakıma başlayın ve hemen su
ile yıkayın, acil olarak nötralize edici ajanı uygulamak için
hastayı nakledin.
Sıcak Krampları
• Uzun süre sıcakta kalma ile oluşur. Şiddetli terleme vardır. Bol
su içilmesine rağmen terleme devam ederken vücuttan tuz
kaybı olur. Bu durum ağrılı kas kramplarına neden olur.
• Belirti ve Bulguları:
- Şiddetli kas krampları
- Bitkinlik
- Bazen baş dönmesi veya baygınlık,
• İlk Yardım
- Hastayı en yakın serin bir yere taşıyın,
- Hastaya tuzlu su içirin
- Kramp olan kasa masaj yapın. (Basınç masaj daha etkilidir),
- Alına ve kramp olan kas üzerine sıcak, nemli havlular koyun,
- Kramp tekrarlarsa veya daha ciddi belirti ve bulgular gelişirse
hastayı hazırlayın ve nakledin.
Sıcak Bitkinliği
• Sıcak bitkinliği geçiren kişi çalışırken veya egzersiz
yaparken aşırı sıcağa maruz kalmış sağlıklı biridir. Isıyı
azaltmak için yüzeysel damarlarda kanın göllenmesinin yol
açtığı hafif bir şok şeklidir. Daha çok itfaiyecilerde, inşaat
işçilerinde, tersane işçilerinde ve havalandırması olmayan
depolarda çalışanlarda görülür.
• Belirti ve Bulguları
ƒ Hızlı, yüzeysel solunum,
ƒ Zayıf nabız,
ƒ Soğuk, nemli deri,
ƒ Aşırı terleme,
ƒ Total vücut güçsüzlüğü( halsizlik),
ƒ Baş dönmesi,
ƒ Şuur kaybı,
Sıcak Bitkinliği
•
ƒ
ƒ
ƒ
İlk Yardımı
Hastayı en yakın serin bir yere taşıyın,
İstirahatini sağlayın
Üşütmeden hastayı serinletmek için elbiselerini
çıkarın,
ƒ Tuzlu su içirin. Şuursuz hastaya ağızdan hiçbir şey
vermeyin,
ƒ Şoku tedavi edin fakat üstünü örtmeyin,
ƒ En yakın sağlık merkezine nakledilir.
Sıcak Çarpması
• Acil ve önemli bir durumdur. Kişide ısı artışına rağmen
terleme olmadığı zaman meydana gelir. Atletlerde,
işçilerde ve diğer sıcak ortamlarda çalışanlarda ve spor
yapanlarda sık gelişir. Genellikle güneş çarpması olarak
adlandırılan sıcak çarpması güneşte kalmaktan başka diğer
sıcak ortamlarda da gelişmektedir.
• Belirti ve Bulguları:
ƒ Önce derin solunum sonra yüzeysel solunum,
ƒ Önce hızlı, güçlü nabız sonra hızlı fakat zayıf nabız,
ƒ Kuru, sıcak deri,
ƒ Dilate pupillalar,
ƒ Şuur kaybı (koma olasılığı),
ƒ Konvülsiyonlar veya kas seğirmeleridir.
Sıcak Çarpması İlk Yardımı
• Hastayı acil olarak güneş altından veya sıcak kaynağından
uzaklaştırın ve serin ortama alın. Elbiselerini çıkarın nemli
havluyu veya çarşafa sarın, sonra üzerine soğuk su dökün.
Beyin hücrelerinin ölümünü engellemek için vücut ısısı
acil olarak düşürülmelidir.
ƒ Her iki koltuk altına, her iki ayak bileğine, her iki kol
bileğine, boynun her iki yanına soğuk uygulama yapın
varsa buz torbası koyun.
ƒ En kısa zamanda hastayı nakledin.
ƒ Nakil gecikirse hastanın başına soğuk uygulama yapın.
ƒ İşlemler süresince vital bulguları kontrol edin.
DONMA
•
•
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
•
İleri derecede soğuğun, çeşitli nedenlerle organizmanın tümü ya da bir
bölümü üzerinde yaptığı olumsuz değişikliklerin tümüne donma denir.
İlk Yardım
Donma tehlikesi geçiren bir kişinin birden bire sıcak ortama alınması
ölümü kolaylaştırır,
Donmanın tedavisi, donan yerin ısısını yavaş yavaş yükseltmeye
çalışmakla başlar,
Kazazede kapalı bir yere alınıncaya kadar, donmuş vücut bölümleri ya
da tüm vücut fazla sıkı olmayacak şekilde örtülmelidir,
Kapalı bir yere alınınca giysileri çıkarılır. Vücudu ısıtmak için sıcak
hava sağlayan klimalar termofor gibi araçlardan kaçınılmalıdır.
En doğru işlem donan kişiyi bir yatağa yatırıp üzerini örtmektir.
Ayaklardaki hasarı artırmamak için hastayı yürütmekten
kaçınılmalıdır. Donmuş vücut bölümlerinin çevresi havlu ya da elle
yavaş yavaş ovulmalı, vücut bölümleri gevşemeye başladıktan sonra,
az ve sık sıcak içecekler verilebilir.
Kırık-Çıkık ve Burkulmalarda İlk Yardım
• Travma veya kemiğin patolojik hastalığı sonucu,
kemik dokusunun bütünlüğünün bozulmasına kırık
denir.
• Kırığın Sınıflandırılması:
•
•
•
•
•
Basit Kırık
Açık Kırık
Komplike Kırıklar
Yaş Ağaç Kırığı
Çöken Kırıklar
Kırık Semptomları
• Ağrı
• Yapılan basınç ve kırık bölgenin hareket
ettirilmesi ile artar.
• Hassasiyet
• Creppitus (Krepitasyon)
• Şişme ve Ekimoz
• Hareket kaybı
• Yaralar
Kırıkta ilk yardım
• Kırık tesbit edilir ve organ istirahate alınır,
• İyi bir tesbit için kırık tahtaları, atel veya alçı ateli
kullanılır,
• Kanamaların durdurulmasına, ağrı ve kanama şokunun
önlenmesine çalışılır,
• Açık kırıklarda, yara steril gaz bezlerle kapatılır, dış
etkenlerden korunur,
• Yeterli ve geçici tesbitten sonra kan dolaşımı mutlaka
kontrol edilir,
• Kırık bölgesindeki ödemin önlenmesi için, o bölge kalp
seviyesinden yukarı kaldırılır. Bu yastıklarla desteklenerek
sağlanır.
• Kan dolaşımının bozulması halinde, deride siyanoz,
soğuma ve beyazlaşma gözlenir,
Kafatası, Vertebra, Pelvis Kırıkları
• Kafatası Tabanındaki Kırıklar-İlk Yardım
• Baştaki yara steril gazla örtülür. Çöken kırıklarda kanı
durdurmak amacıyla basınç yapılmaz.
• Kemiğe batan ve beyni zedelemiş bir cisim varsa, bunun
çıkarılması için uğraşmak yanlıştır.
• Yara yerinden beyin dokusu görülüyorsa her hangi bir
müdahale yapılmaz.
• Kazazede sırt üstü yatarsa ağız ve boğaza kan dolar.
Kazazedeye üç ya da dört kişi ile yan pozisyon verilir.
Bunu yaparken, kazazedenin baş ve omurgası hareket
ettirilmez.
• Taşınırken boyun yastıkla desteklenerek hareket etmesi
engellenir.
Boyun Vertebrası Kırığı
• Kırık şüphesinde, boyun hareket etmeyecek
şekilde tesbit edilir. Boyun pamuk ve bandajlarla
desteklendikten sonra sarılır. Boyun dik, çene
yukarıda sarılmalıdır.
• Kazazedenin sedyeye alınması:
ƒ Kazazedenin elleri karnı üzerinde birleştirilir,
ƒ Kazazedenin beli hizasına yastık veya battaniye
konur,
ƒ Üç kişi ile sedyeye alınmalıdır. Biri kazazedenin
başı ve omuzlarını, diğerleri bel ve bacaklarını bir
düzlemde tutarak yerden kaldırırlar,
Sırt, Bel Vertebraları ve Pelvis Kırığı
• Kırıkların en tehlikeli olanıdır. Omiriliğin yaralanması
şiddetli ağrıya sebep olur.
• Üç ya da dört kişi gerekir,
ƒ Sedyeye bir battaniye açık olarak konur, bel ve boyun
boşluklarına yastık yerleştirilir,
ƒ Bir kişi kazazedenin baş ve çenesinden, bir diğeride
ayaklarından tutar ve kendilerine doğru çeker. Bu tutuş ve
çekme tesbit sonuna kadar devam eder,
ƒ Diğer kişiler kazazedeyi omuzlarından, belinden ve
bacaklarından tutarak hazırlanmış sedyeye yerleştirirler,
ƒ Boyun desteklenir, bacaklarının arasına yastık konur ve
bacaklar 6-8 yerinden bir birine bağlanır,
• BURKULMALAR
• Eklem sargı veya atelle istirahate alınır. Ağrı
giderilir, soğuk uygulama ve sıkı bandajla şişme
önlenmeye çalışılır.
•
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ÇIKIKLAR
Çıkık eklem veya organ istirahate alınır,
Gerekirse atellenir,
Çıkık tespit edildikten sonra askıya alınır,
Çıkık çevresindeki organlar desteklenir,
Ağrı dindirilir,
Vücut sıcak tutulur,
ƒ Çıkık ekleme soğuk uygulama yapılır.
KAFA TRAVMALARI
• Beyin Sarsıntısı (Konküzyon):
• Beyin sarsıntısı genellikle kişinin yarasını
farketmeyeceği kadar hafif travmalarda gelişebilir.
Beyin sarsıntısı geçiren hastaların çoğu travmadan
hemen sonra hafif bir sarhoşluk hissetmektedirler.
Başağrısı sık görülür. Şuur kaybı varsa kısa
sürelidir ve tekrarlamaz. Kaza hakkında kısa süreli
bir hafıza kaybı görülebilir, ancak uzun süreli
hafıza kayıpları nadirdir.
Hematomlar (Kontüzyon)
• Beyine gelen bir darbe beyindeki kan damarlarının
yırtılmasına neden olur. Kan, beyin ile beyin zarlarının en
dıştaki kalın tabakası duramater arasında birikmiş ise buna
subdural hematom adı verilir. Bu tür hematomda
genellikle kanama ven kanaması şeklindedir ve hematom
beyine baskı yapar. Özellikle hayati merkezlere basınç
yaparsa ölüm görülür.
• Kan, kafatası kemiği ve beyin zarları arasında birikti ise bu
duruma epidural hematom adı verilir. Yırtılan
damarlardan akan kan beyinin kendi dokusu içinde
birikirse intraserebral hematom adını alır.
Belirti ve Bulguları
• Ağrı (Basit bir başağrısından şiddetli bir rahatsızlığa kadar çeşitli
olabiliir),
ƒ Şuurda bulanıklık veya şuur kaybı,
ƒ Konfüzyon (bilinç bozukluğu) özellikle geçmişe yönelik
konfüzyon vardır,
ƒ Kişilik değişiklikleri, ajitasyon,
ƒ Dolgun ve yavaş nabız (Daha sonra hızlı ve zayıf olur)
ƒ Cheyne-stokes solunumu,
ƒ Vücut ısısının yükseltilmesi,
ƒ Birbiri ile uyumsuz ve cevapsız pupillalar,
ƒ Tek veya her iki gözde görme bozuklukları,
ƒ İşitme güçlüğü,
ƒ Denge bozukluğu,
ƒ Paraliziler (felçler) özellikle tek taraflı paraliziler görülür,
ƒ Kafatası kırığının tüm belirtileri görülür.
Kafa Travmalarında İlk Yardım
•
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
Hava yolunu açın
Açık hava yolunun devamlılığını sağlayın.
Gerekirse resüsitasyon yapın,
Hastayı sakinleştirin ve dinlendirin,
Kanama kontrolü yapın
Oksijen uygulayın
Şuurlu hasta ile bilinç ve oryantasyon kontrolü
için konuşun ve sorular sorun
Omurga Travmalarının Belirti ve Bulguları
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
Hareketle veya hareketsiz iken ağrı duyulması
Şekil bozukluğu
Solunumun bozulması
Penis ereksiyonu
Kolların pozisyonu
Barsak ve mesane fonksiyonlarının istemli
kontrolünün kaybı
ƒ Ekstremitelerde uyuşukluk, güç ve his kaybı
İlk Yardım
Baş ve Boyunun Tespiti
• Elle dikkatli bir şekilde başı ve boynu sabit
tutunuz.
ƒ Hastanın boynuna koruyucu bir boyunluk
bulabilirseniz yerleştirin ya da hem başı hemde
boynu tespit eden bir kaskta hastaya giydirilebilir
(Şekil 4).
ƒ Hastayı sert bir zemine tespit edene kadar elle
başını sabit tutmaya devam edin.
• Dört Kişi İle Hastanın Sert Zemin Üzerine
Tespiti ve Nakli
• İki Kişi ile Hastanın Tespiti ve Nakli
GÖĞÜS TRAVMALARI
• Belirti ve Bulguları
ƒ Yaralanan tarafta ağrı,
ƒ Ağrılı ve güç solunum,
ƒ Hızlı ve zayıf nabız (Kan kaybı veya respiratuar
şok sonucu),
ƒ Düşük kan basıncı,
ƒ Oksijen yetersizliği, siyanoz
ƒ Öksürükle birlikte köpüklü kan gelmesi
(delinmiş bir akciğer sonucu),
ƒ Boyun venlerinin dilatasyonu,
ƒ Göğüs duvarının kontraksiyonu ve
genişlemesinde yetersizlik,
ƒ Eşit olmayan hava girişi.
Pnömotoraks
• Pnömotoraks, plevranın delinmesi ile göğüs
boşluğunun hava ile dolmasıdır.
• İlk Yardım:
ƒ Hava yolunu açık tutun. Gerekirse temel yaşam
desteği sağlayın,
ƒ Açık bir yara varsa bunun üzerine sıkı, kalın,
emici ve dört kenarını kaplayacak şekilde bir
pansumanla kapatın ve bandajlayın (Şekil 21)
ƒ Şoku tedavi edin
ƒ Yüksek konsantrasyonda oksijen uygulayın
ƒ Yaralı tarafı koruyarak mümkün olur olmaz
hastayı nakledin,
KARIN TRAVMALARI
•
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
Belirti ve Bulguları
Ağrı (Genellikle hafif bir şekilde başlar ve giderek şiddetlenir)
Kramplar,
Bulantı,
Güçsüzlük, halsizlik
Susuzluk hissi,
Hızlı, yüzeysel solunum,
Hızlı nabız,
Düşük kan basıncı (Bazı hastalarda aşırı ağrı nedeniyle başlangıçta kan
basıncı yükselir),
Karın bölgesinde geniş çürükler, ezikler gibi künt travma belirtileri,
Gergin ve hassas bir karın,
Hastanın karnını korumaya çalışması,
Hastanın bacaklarını çekerek, hareketsiz yatmasıdır.
İlk Yardım
• Hastayı sırtüstü yatırarak, bacaklarını karnına
doğru çekmesini sağlayın,
ƒ Şoku önleyin,
ƒ Hastanın aşırı ağrısı varsa veya iç kanama varsa
karın bölgesini geniş bir pansumanla sıkıca
bandajlayın (Şekil 22),
ƒ Hava yolunu açık tutun ve kusarken aspire
etmemesi için dikkatli olun.
ƒ Oksijen uygulayın, ağızdan hiçbir şey vermeyin,
ƒ Vital bulguları kontrol edin,
KOMANIN TANIMI
• Koma, hastanın uyur görünümünde olup,
uyarılarla uyandırılamadığı duyusal
algıların çevreyi tanımayacak kadar
bozulduğu derin bilinç kaybıdır.
Nefes Kokusu
• Koma nedeni tanısında, nefesteki özel koku
önemlidir.
ƒ Alkollü içki kokusu; alkol komasında,
ƒ Aseton kokusu; hiperglisemi komasında,
ƒ Amonyak kokusu; üremi komasında,
ƒ Kedi idrarının kokusuna benzetilebilen
metilmerkaptan kokusu; Karaciğer
yetmezliği komasında duyulur.
Cilt Rengi
ƒ Toprak rengi; üremi komasında,
ƒ Beyaza yakın soluk renk; ağır iç kanama
komalarında,
ƒ Yüz ve konjonktivaların konjesyonu; beyin
kanamaları ve alkol komalarında,
ƒ Kiraz kırmızısı rengi (tırnak yatakları, deri,
dudaklar); karbonmonoksit zehirlenmesi
komalarında görülür.
Vücut Isısı
• Koma ile birlikte yüksek ateş (hipertermi)
varlığında sepsis, menenjit, pnömoni,
serebral kanama ve sıcak çarpması
komaları,
ƒ Koma ile birlikte düşük ateş (hipotermi)
varsa, miksödem, şok, hipoglisemi komaları
düşünülmelidir.
• Nabız
ƒ Bradikardi, kafa içi basıncının arttığı durumlarda
(subaraknoid kanama, menenjit beyin absesi,
beyin tümörü gibi),
ƒ Taşikardi, 160/üstü ektopik taşikardili vakalarda
beyin debisi düşüklüğü sonucu görülür.
• Pupillalar
ƒ Belirgin myozis; pons kanamalarında ve opium
komalarında,
ƒ Midriazis ve ışığa yanıtsızlık; komanın terminal
döneminde, barbitüral ve karbonmonoksit
zehirlenmesi komalarında görülür.
İLK YARDIMDA
• Hasta açık yere çıkarılır ve solunumu kontrol edilir,
ƒ Sıkı giysiler varsa gevşetilir,
ƒ Solunum yolunun açık kalması sağlanır (kafa ve omurga
yaralanmalarında baş hiperekstansiyona getirilmez),
ƒ Solunum durmuşsa hemen yapay solunuma geçilir (Bkz. Ünite 6).
ƒ Solunumun gürültülü ve hırıltılı olduğu vakalarda, hasta yüzükoyun
yatırılarak trendelenburg pozisyonuna getirilir. Bu durumda
akciğerdeki salgı dışarı çıkar. Hipertansiyona bağlı beyin
kanamalarında ise baş yükseltilir,
ƒ Solunum normalse, hasta sırt üstü yatırılarak başı yana çevrilir veya
yan yatış pozisyonuna getirilir,
ƒ Koma sebebi bulunup tedavi edilmeye çalışılır,
ƒ Hastanın vücut ısısı korunur, dışarıdan ısı uygulanmamalıdır,
ƒ Hasta yalnız bırakılmaz, sıvı gıdalar verilmez. Ancak bilinç yerinde
ise ve batında yaralanma yoksa az olmak koşulu ile su verilebilir
Diyabet Koması
• Belirti ve bulguları:
• Prekoma döneminde bulantı, iştahsızlık, şiddetli mide ve
karın ağrısı şikayetleri vardır. Solunumda aseton kokusu
(çürük elma kokusu), göz kararması, aşırı susuzluk hissi.
• İlk Yardım
ƒ Hastanın sıcak tutulması sağlanır,
ƒ Dehidratasyonun giderilmesine çalışılır. Bunun için; hasta
ağız yoluyla sıvı alabilecek durumda ise, tuzlu çorba,
portakal suyu, tatlı sıvılar verilebilir. Bu tür sıvıların
verilmesiyle elektrolit dengesi korunmuş olur.
ƒ Bundan sonraki insülin uygulamaları deri altına cilt altı
(SC) yapılmalıdır.
Hipoglisemi Koması
• Diyabetli hastalara kendi kendilerine enjeksiyon yapması öğretilir.
Hastanın insülin dozunu fazla yapması, insülin yapıldığı halde yemek
yememesi ya da aşırı efor sonrası kan şeker düzeyinin birdenbire
düşmesi hipoglisemi komasını geliştirir.
• Belirti ve bulgular:
• Nemli deri (gecikmiş dönemde kuruyabilir), sinirlilik, açlık, baygınlık
hissi, tremor, konuşma bozukluğu, konvülsiyon saptanır.
• İlk yardım
ƒ Komaya girmemiş olanlarda, şekerli su veya meyve sularının
verilmesi çok etkili olmakta ve komayı önlemektedir.
ƒ Komaya girmiş vakalarda ise IV. Yoldan %30’luk serum glikoz
verilmesi (20-100ml) ile komadaki hasta uyanır ve konuşur.
Alkol Koması
• Belirti ve bulgular:
• Yüzde kızarma, konjonktivada kanlanma meydana gelir. Akut
alkol zehirlenmesinde başlangıçta yüz soluktur, terleme ve
kusma vardır. Nefeste alkol kokusu vardır. Solunum yavaş ve
yüzeyeldir. Refleksler kaybolur. Ajitasyon, deliryum ve
disoryantasyon ve konuşma bozuklukları olur.
• İlk Yardım
ƒ Emilmeyen alkolün kusturulma yolu ile dışarı atılması sağlanır,
ƒ Mide lavajı uygulanır.
ƒ Lavaj sonrası kahve ve çay içirilir (diüretik etki),
ƒ Sıcak banyo ve sonra soğuk su ile banyo yapmak belirtilerin
geriletilmesi yönünden faydalı olmaktadır,
EPİLEPSİDE İLK YARDIM
• Belirti ve Bulgular:
• Jeneralize veya parsiyel nöbetler söz konusudur. Bu tip
nöbetlerde şuur kaybı ve bütün adalelerde kontraksiyon vardır.
ƒ Aura (Haberci); hasta özel bir koku ve ses duyabilir,
• Epilepsili hastada ilk yardım (Şekil 1):
ƒ Kendini yaralanmalardan koruyacak bir ortama alınır,
ƒ Herhangi bir harekete zorlanmaz,
ƒ Ağız kenetli ise açılması için zorlanmaz,
ƒ Ağız kenetlenmemişse bez sarılmış bir kalem veya tahta
parçası ağıza yerleştirilir,
ƒ Nöbet sonrası hastanın evine nakledilmesi sağlanır,
ƒ Uyku ve istirahati sağlanır.
• Epilepside yapılmaması gereken işlemler
•
•
•
•
•
Kişiyi hareket ettirmek,
Hareketini kısıtlamak,
Kişiyi kaldırmaya teşebbüs etmek,
Dişlerin arasına bir şey koymak
İçecek bir şey vermek, olarak özetlenebilir.
Zehir Tipleri
• Oral Yol ile Zehirlenmeye Yol Açan Etkenler
ƒ Ev ve endüstride sık kullanılan kimyasal
maddeler,
ƒ İlaçlar,
ƒ Uygun olmayan yollarla hazırlanmış
yiyecekler,
ƒ Bitki toksinleri,
ƒ Petrol ürünleri,
ƒ Tarım ilaçları,
ƒ Böcekler,
ƒ Yabani otlardır.
Solunum Yolu İle Zehirlenmeye Yol Açan
Etkenler
• Çeşitli gazların, spreylerin ve dumanların
solunması,
ƒ Bu maddelerin evde, endüstri ve tarım alanlarında
sık kullanımı,
ƒ Karbonmonoksit (araba egzosundan veya sobadan
yanan odun veya kömürden) gazı,
ƒ Amonyak, klor,
ƒ Buharlaşan, likit kimyasal maddeler (endüstriel
eriticiler)
ƒ Böcek öldürücüleridir.
Deri Yolu İle Zehirlenmeye Yol Açan
Etkenler
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
Böcek öldürücüleri,
Tarım ilaçları,
Zehirli bitkiler,
Bazı deniz canlılarıdır.
Enjeksiyon Yolu İle Zehirlenmeye Yol
Açan Etkenler
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
Böcekler, yılanlar, örümcekler,
Bazı deniz canlıları,
Yakıcı kimyasal maddelerin enjeksiyonu,
Bazı ilaçların enjeksiyonu,
Endüstri kazaları olarak sıralanabilir
Belirti ve Bulgular
• Yanıklar veya hastanın ağzının etrafında lekeler, boyalar,
ƒ Nefes kokusu, vücut kokusu, olay yerinde ya da hastanın
elbiselerindeki özel kokular,
ƒ Anormal solunum,
ƒ Anormal hız ve karakterde nabız,
ƒ Terleme,
ƒ Daralmış veya genişlemiş pupilalar,
ƒ Tükrük artışı veya ağızda köpükler,
ƒ Ağızda veya boğazda ağrılar veya yutma güçlüğü,
ƒ Mide veya karın ağrısı,
ƒ Karında hassasiyet(Bazen distansiyon ile birlikte),
ƒ Bulantı, öğürme, kusma,
ƒ Diare,
ƒ Konvülsiyonlar ve şuurda bulanıklık olarak sıralanabilir.
İlk Yardım
•
ƒ
ƒ
ƒ
Hasta Şuurlu İse;
Hava yolunu açın,
Zehirlenme Danışma Merkezini arayın,
İçilen zehirli maddeyi sulandırmak için bir veya
iki bardak süt içirin. Hastaya ağızdan başka bir şey
vermeyin,
• Hasta şuurlu ise, konvülsiyon geçirmiyorsa, yutma
refleksi varsa, petrol ürünleri, asit veya alkali
içmemişse kusturulur.
Solunum Yolu ile Zehirlenmeler
•
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
Belirti ve Bulgular
Şuursuzluk, depresyon veya öfori,
Yüzeysel solunum, öksürme,
Hızlı veya yavaş nabız,
Gözlerde yanma hissi,
Göğüste, boğazda burunda, ağızda yanma hissi,
Genellikle kolların altında, kasıklarda, vücudun nemli
bölgelerinde yanmalar veya kaşıntı hissi,
Şiddetli baş ağrısı,
Bulantı ve kusma
Karbonmonoksit zehirlenmesinde beyaz hastaların derisi
ve dudakları kiraz kırmızısı rengine dönüşür,
Sprey boyalar veya diğer maddeler hastanın yüzünde
bulunabilir.
İlk Yardım
• Hasta zehir kaynağının bulunduğu ortamdan hemen
uzaklaştırılır.
ƒ Açık hava yolu sağlanır,
ƒ Destekleyici yaşam ihtiyaçları sağlanır,
ƒ Oksijen uygulanır,
ƒ Hastanın elbiseleri kontamine olmuşsa çıkarılır,
ƒ Deri yanığı olasılığı varsa elbiselere dokunmaktan kaçının,
ƒ Bazı gazlar likit olarak yoğunlaşabileceğinden hastanın
kimyasal yanıkları için bakım uygulanmalıdır,
ƒ Mümkün olur olmaz hastayı nakledin,
ƒ Hasta şuursuz ise kusmuğun aspirasyonunu engellemek
için lateral rekümbent pozisyonu verin.
Deri Yolu İle Zehirlenmeler
• Belirti ve Bulgular
ƒ Deri reaksiyonları (Kimyasal yanıkların
hafif iritasyonundan dolayı),
ƒ Kaşıntı,
ƒ Gözlerin iritasyonu,
ƒ Başağrısı,
ƒ Deri ısısında yükselme,
ƒ Anaflaktik şok (nadirdir) tur.
İlk Yardım
• Deri ile temas halindeki zehiri çıkarmak için bol
su kullanarak hastanın vücudunun tüm bölgeleri
acilen yıkanır,
ƒ Su ile yıkadıktan sonra bütün kontamine olmuş
giysi ve takıları çıkarılır (ayakabıları,
mücevherleri, saati vb.), su ve sabunla hastanın
özellikle etkilenen vücut kısımları yıkanır,
ƒ Kuru kimyasal maddeler hastanın derisi bol su ile
yıkanmadan önce fırçalanarak çıkarılır,
ƒ Anaflaktik şok için dikkatli olunur,
Enjeksiyon Yolu İle Zehirlenmeler
•
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
Belirti ve Bulgular
Derideki ısırılan veya sokulan yer görülebilir.
Sokulan yerde ağrı veya kaşıntı
Ekstremitelere doğru yayılan ağrı ile birlikte sokulan
tarafta yanma hissi
Sokulan yerde şişme ve su dolu kabarcıklar
Güçsüzlük veya kollaps
Güç solunum ve hızlı nabız
Başağrısı ve baş dönmesi
Bulantı ve kusma
Kas krampları, göğüste sıkışma hissi, eklem ağrıları
Tükrük yapımında artış, aşırı terleme
Anaflaktik şok
İlk Yardım
ƒ Şoku tedavi edin (Hasta herhangi bir şok
belirtisi göstermese bile).
ƒ Yaban arısı veya bal arısı iğnelerini ve
venom keselerini kazıyarak çıkarın.
ƒ Sokulan veya ısırılan yere buz uygulaması
yapın
ZEHİRLENMELERE KARŞI ALINACAK ÖNLEMLER
•
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
Her türlü zehirli maddeler ev içinde çocukların ulaşamayacağı düzeye
ve belirli yerlere konmalıdır,
İlaçlar çocukların ulaşamayacağı özel ilaç dolaplarında saklanmalıdır,
Zehirli olan veya sağlığa zarar veren maddeler gıdaların koyulduğu
şişe, kutu gibi kapların içine konmamalıdır,
Doktorun verdiği ilaçların dozları ve kullanma süresi, meydana
getirebileceği toksik etkiler hastaya ayrıntılı şekilde açıklanmalıdır,
İntihar kastı ile kullanılabilecek zararlı maddelerin satışı ve ele
geçmesi çok sıkı kontrol altına alınmalıdır,
Aspirin dahil hiçbir ilaç. İlaçların ana maddeleri ve kimyevi maddeler
doktor reçetesi olmadan eczanelerde satılmamalıdır,
Gıdaların hazırlanma, pişirme ve saklanma koşullarına dikkat
edilmelidir,
Konserve tüketiminde dikkatli olunmalıdır,
Kültür mantarları dışında mantar yenmemelidir.
YILAN SOKMALARI
• Su yılanları: Yassı kuyrukludurlar. Isırdıkları yerde
ağrı yapmazlar. Adalelerde sertleşme meydana
getirirler.
ƒ Viperler: Bu tür yılanlar üçgen başlı ve çizgilidirler.
Vücutları kalın kuyrukları küt, boyunları belirgindir.
Isırdıkları yerde karakteristik bir iz bırakırlar. Isırılan
bölge şiş ve çok ağrılıdır. Şişliğin ufak olması,
vücuda giren zehir miktarının az olduğunun işaretidir.
ƒ Kobralar: Başlarında plaklar vardır. Boyunları belli
değildir. Pupillaları yuvarlaktır. Kobraların ısırdığı
yerde çok şiddetli ağrı, şişlik meydana gelir. Bazen
konvulsiyonlar gelişir.
Belirti ve Bulgular
• Isırıktan hemen sonra çok şiddetli ağrı (bazı ısırıklarda ağrı
olmayabilir) ve yanma hissi,
ƒ Yara bölgesinde hızla şişme ve ödem gelişimi,
ƒ Yaradan kanlı seroz sıvı gelmesi,
ƒ Yara tabanında oluşan ve hızla proksimale yayılan ekimoz,
ƒ Birkaç saat sonra ısırılan bölgede anestezi,
ƒ Isırık bölgesinde birkaç saat içinde gelişen büller,
ƒ Venom kana karıştıktan sonra iç organlarda ekimoz ve kanama
(melana, hematemez, hemoptizi),
ƒ Terleme, bulantı,kusma,konuşma bozukluğu, baş ağrısı,
uyuşukluk,
ƒ Senkop, koma,
ƒ İleri evrelerde taşikardi, siyanoz, şok, solunum depresyonu ve
ölümdür.
İlk Yardım
•
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
Öncelikle kişi sakinleştirilip, rahatlatılmalıdır,
Her türlü hareketin yapılması engellenerek, dinlenmesi sağlanır,
Isırık yeri soğuk su ile yıkanır,
Isırık ekstremitede ise, ısırılan yerin 3-4 parmak üzerine arter pulsasyonuna engel
olmayacak şekilde turnike uygulanır. Bu mendil, kravat, eşarp olabilir. Turnike 2030 dk.da bir 5-10 sn açılıp yeniden bağlanır,
Isırılan yer uzunlamasına 2 cm boyunda, 1-2 cm derinliğinde steril bir bıçak, jilet ya
da keskin bir cisimle (kesici alevden geçirilebilir ya da dezenfektan bir madde ile
silinir) kesilir,
Kesilen yerdeki kan, ağzında yara, çatlak, çürük, çürük dişi olmayan başka kişi
tarafından emilir ve tükürülür. Emen kişinin emme işlemini yapmadan önce ağzın
zeytinyağı ya da su ile çalkalaması, işlemi daha güvenli kılar. Mümkünse herhangi
bir pompa görevi gören bir araçla zehir emilmelidir,
Isırık bölgesine soğuk su veya buz tatbik edilir,
Isırık, turnike uygulanamayacak bir bölgede ise (karın, göğüs vb) sadece soğuk su
ve buz uygulaması yapılır,
Kazazedenin vital bulguları alınır,
Yara temiz bir bez ile kapatılarak en yakın sağlık merkezine sevk edilir,
Yanlış Yapılan İlk Yardım Uygulamaları
• Isırık yerine haç şeklinde ensizyon yapmak,
ƒ Isırık bölgesini kloral dethyl ile dondurmak
(yarada hasarı artırır),
ƒ Parmak, bilek, pubis gibi kemikli bölgelere
turnike uygulamak,
ƒ Kişiye kahve, alkol, sıcak içki gibi dolaşımı
hızlandıracak içecekler vermek olarak
sıralanabilir.
Akrep Sokmalarında Belirti ve Bulgular
• Akrep sokmasından sonra lokal olarak kızarma, şişlik,
yanma hissi ve şiddetli ağrı gelişir,
ƒ Birkaç saat sonra hipoestezi,
ƒ Halsizlik hissi ve anafilaktik reaksiyonlar,
ƒ Bulantı, kusma, inkontinans sık olarak görülür, 24-48
saat içinde şikayetler azalır,
ƒ Venomu öldürücü olan akrep (meksika akrepleri)
sokmasından sonra belirtiler giderek şiddetlenir.
Konvülsiyon, boğazda sıkışma hissi, ense kaslarında
kasılma, huzursuzluk, kas titremesi, kramp şeklide karın
ağrıları, diyare, hipersalivasyon ve aritmi meydana gelir,
ƒ Isırılan kişi çoğu kez solunum yetmezliği ile kaybedilir.
Akrep Sokmalarında İlk Yardım
• Kişi istirahate alınır,
ƒ Akrebin soktuğu yerin 1-2 parmak üzerinden
turnike uygulanır, buzlu suya sokulur 5-10 dk.
bekletildikten sonra turnike açılır, bu şekilde 2
saat buzlu suda bekletilir,
ƒ Sokulan bölge turnike uygulanamayacak bir yerde
ise soğuk su ya da buz uygulanır,
ƒ Isırılan bölgeye uzunluğu ve derinliği 0,5 cm olan
bir insizyon yapılır ve kanatılır,
ƒ Şoku önleyici girişimlerde bulunulur,
ƒ Kazazede kısa zamanda en yakın sağlık merkezine
ulaştırılır.
Örümcek Sokmalarında Belirti ve Bulgular
ƒ Üst ekstremite örümcek sokmalarında göğüs
kaslarında rijidite, alt ekstremite örümcek
sokmalarında ise batın kaslarında kontraksiyon
görülmesi tipiktir,
ƒ Lokal ağrı, kaşınma, çimdik hissi, terleme,
ƒ Ateş (12-38 saatte en üst düzeye ulaşır, sonra
normal sınırlara inmeye başlar),
ƒ Karadul örümceğinin sokmasından sonra ise
ateş, peteşi, ekimoz, albüminüri, hematüri,
bulantı, kusma, ileri evrede hipertansiyon ve
ölüm olabilir.
Örümcek Sokmalarında İlk Yardım
• Örümcek tarafından sokulan kişi istirahate alınır,
ƒ Sokulan yerin 2-3 parmak üzerinden mümkünse
turnike uygulanır,
ƒ Yara üzerine amonyak ya da permanganat sürülür,
ƒ Yara üzerine buz tatbiki yapılır,
ƒ Sıcak genel banyo hazırlanarak kasların
yumuşaması sağlanır,
ƒ Şoka karşı önlem alınır,
ƒ En yakın sağlık kuruluşuna sevk edilir.
ARI SOKMALARI
• Belirti ve Bulgular
ƒ Arının soktuğu yerde ağrı, şişlik, kızarıklık,
ƒ Kitle halinde arıların soktuğu kişilerde, akut
hipotansiyon, dispne, periferik nevrit,
hemoglobinüri, şiddetli lokal ağrı ve reaksiyonlar,
kollaps, bronş spazmı, yüz ödemi, ürtiker,
kaşıntıyla birlikte allerjik reaksiyonlar,
ƒ Dilin ya da yüzün sokulması çok tehlikeli sonuçlar
doğurur. Dil şişerek trakeayı kapatabilir ve nefes
almayı imkansız kılarak boğulmalara neden
olabilir.
İlk Yardım
• Deride arının iğnesi varsa, bir cımbız yardımıyla
hemen çıkarılır,
ƒ Sokulan yere soğuk uygulama yapılır,
ƒ Amonyak ya da karbonatlı suyla ıslatılmış
bezlerle, bunlar yoksa ezilmiş sarımsak veya
maydanoz kullanılarak pansuman yapılır,
ƒ Ağız içi ya da dil sokmasında, ağız karbonatlı su
ile çalkalatılır, genel durum dikkatle izlenir. Dil ve
ağızda fazla şişme görülürse vakit kaybetmeden
kazazede en yakın sağlık kuruluşuna ulaştırılır.
Burada trakeal tüp uygulanır ve hatta trakeostomi
yapılabilir.
EVCİL HAYVAN ISIRMALARI
• İlk Yardım
ƒ Yara sabun ve su ile iyice yıkanıp temizlenir,
ƒ Isırılan yer steril bir bıçak, jilet ile çok derin
olmamak üzere kesilerek 3-4 cm3 kadar kanın
dışarı akıtılması sağlanır,
ƒ Kesilen yer yeniden bol su ile yıkanır,
ƒ Steril bir gaz bezi ile, yoksa temiz bir bez ile yara
kapatılır ve en yakın sağlık kuruluşuna ulaştırılır,
ƒ Isıran hayvan biliniyorsa, yakalanıp bir yere
kapatılır sonra doktora götürülür. Hayvan
öldürülmemelidir, ölmüşse kafasının
zedelenmemesine dikkat edilir.
• Kaynaklar
– Macho JR, Lewis FR, Krupski WC
Management of the Injuried Patient. Current
Surgical Diagnosis and Treatmen Ed. Way LW
Appleton & Lange Norwalk 1994, 213-240.
Download