Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi

advertisement
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
BİLGE ADAMLAR
STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
(BİLGESAM)
GÜNEYDOĞU SORUNUNUN
SOSYOLOJİK ANALİZİ
(TEKNİK RAPOR)
AĞUSTOS 2009
ANKARA
1
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
2
BİLGE ADAMLAR
STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ
(BİLGESAM)
GÜNEYDOĞU SORUNUNUN SOSYOLOJİK ANALİZİ
(TEKNİK RAPOR)
Proje Yöneticisi
M. Sadi BİLGİÇ
Veri Analisti
Salih AKYÜREK
Raporu Hazırlayan
M. Sadi BİLGİÇ
Salih AKYÜREK
Proje Ekibi
Doç. Dr. Mazhar BAĞLI
Müstecep DİLBER
İlhan KOCAMAZ
Onur OKYAR
TEMMUZ 2009
ANKARA
DİYARBAKIR
HİZMET
VAKFI
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
3
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
ÖNSÖZ
25 yılı aşkın bir süredir devam eden, bölge insanında ve bölgede görev yapan
devlet görevlilerinde ve ailelerinde büyük bir travmaya neden olan ve büyük çapta ülke
kaynaklarının heba edilmesine yol açan sorun terör boyutuyla biraz hafiflemiş olsa da,
diğer boyutlarıyla devam etmektedir.
Bugüne kadar sorunun çözümü için iyi niyetli gayretler gösterilmiş ise de çözüm
arayışlarında bilimsel metotların kullanılmaması, olayın bütün yönleriyle ve gerçekçi bir
şekilde kavranılmasını önlemiştir. Ayrıca mücadele esnasında verilen zayiatlar toplumda
infiale neden olmuş, bunun da etkisiyle mücadele normal yörüngesinden çıkarak
bambaşka bir düzlemde yürümeye devam etmiştir. Bu da hem sorunun kısa sürede
çözülmesini önlemiş, hem de mücadele stratejisinin yan etkileri daha fazla travmatik
sonuçlar doğurmuştur.
Bugün gelinen noktada, sorun asıl sahipleri yerine üçüncü şahısların düşünce ve
talepleri çerçevesinde gündeme getirilmekte, bu durum da konunun özünden
sapmasına neden olmaktadır. Bunu önlemenin en kısa yolu bölge insanı adına
konuşanların değil, bizzat bölge insanının ne düşündüğünün doğrudan araştırılmasıdır.
Bazıları tarafından seçim sonuçları sorunla ilgili temel çerçeve olarak sunulmaktadır.
Oysa seçimler bölgedeki gerçek resmi tam olarak yansıtamamaktadır. Çünkü çeşitli
psikolojik, feodal ve siyasi etkenler ile menfaat hesapları seçimlerde halkın gerçek
düşünce ve taleplerinin sandığa yansımasını önlemektedir. Dolayısıyla soruna alan
araştırmalarıyla bölge insanından doğrudan elde edilen bilgilerden hareketle yeniden
bakılması ve analiz edilmesi, doğru stratejiler ve çözüm önerileri için daha gerçekçi
olacaktır.
Konuyla ilgili bugüne kadar birçok çalışma yapılmıştır. Ancak bunların bir kısmı
ayrılıkçı, diğer bir kısmı da devletçi bakışı temsil etmekte veya böyle algılanmaktadır. Bu
yönüyle de objektif ve gerçekçi bir resim sunamamaktadır. Bugüne kadar sorunun
çözülememesi yapılan bu çalışmaların objektifliği konusunda da fikir vermektedir.
Bu çalışmayla; sorunun nedenlerini, etkilerini, toplumsal sonuçlarını ve geleceğe
ilişkin dolaylı etkilerini analiz edecek bilgilere ulaşılması amaçlanmıştır. Her çalışmada
olduğu gibi bu çalışmada da eksikler ve kusurlar bulunabilir. Ancak çalışma, çok zor bir
alanda, çok zor bir konuda büyük özveriyle yürütülmüş bir araştırma ve olabildiğince
objektif bir çalışma olma iddiasındadır.
Araştırma; BİLGESAM’ın kendi öz kaynakları yanında, Uluslararası Sivil Toplumu
Destekleme Derneği (USİDER) ve Diyarbakır Hizmet Vakfı’nın maddi katkılarıyla
yapılmıştır. BİLGESAM olarak böyle önemli bir çalışmaya sağladıkları katkı nedeniyle
USİDER’e ve Diyarbakır Hizmet Vakfı’na şükranlarımızı sunuyoruz. Ayrıca çalışmada
büyük özveriyle görev yapan tüm arkadaşlara teşekkür ediyoruz.
Dr. Atilla SANDIKLI
BİLGESAM Başkanı
İÇİNDEKİLER DİZİNİ
ÖNSÖZ
.................................................................................................... 3
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
4
İÇİNDEKİLER DİZİNİ..................................................................................... 3
.................................................................................................... 6
GİRİŞ
BİRİNCİ BÖLÜM ARAŞTIRMA METODOLOJİSİ ......................................... 8
ARAŞTIRMA KAPSAMI VE SINIRLILIKLARI ............................................................ 8
ARAŞTIRMA EVRENİ VE ÖRNEKLEM...................................................................... 9
1.1
1.2
Araştırma Evreni .......................................................................................................................... 9
Örneklem Seçim Metodu.............................................................................................................. 9
Örneklemin Temsil Ediciliği ........................................................................................................ 10
1.2.1
1.2.2
1.2.3
ARAŞTIRMA SORU KÂĞIDI (ANKET) ve uygulama .............................................. 10
1.3
Soru Kâğıdının Hazırlanması ..................................................................................................... 10
Pilot Uygulama ........................................................................................................................... 11
Anketörlerin Seçilmesi Eğitilmesi ve Kontrolü ............................................................................ 11
Soru Kâğıdının Uygulanması ..................................................................................................... 11
1.3.1
1.3.2
1.3.3
1.3.4
Verilerin toplanması ve analizi ............................................................................... 12
1.4
Verilerin Toplanması ve Hazırlanması ....................................................................................... 12
Veri Analizi ve Analiz Yöntemleri ............................................................................................... 12
1.4.1
1.4.2
İKİNCİ BÖLÜM BULGULAR VE ANALİZLER ............................................ 14
Araştırmaya KatılanLARIN TANIMLAYICI İSTATİSTİKLERİ .................................. 14
2.1
Dil ve Etnik Köken İstatistikleri ................................................................................................... 14
Öğrenim Durumu İstatistikleri ..................................................................................................... 18
Hane Halkı Ekonomik Durum İstatistikleri .................................................................................. 22
İkamet ve Göç İstatistikleri ......................................................................................................... 26
Din ve Mezhep İstatistikleri ........................................................................................................ 30
Hane Halkı İstatistikleri............................................................................................................... 35
Ailelerin Siyasi Durumu ve Devletle İlişki Boyutu ....................................................................... 38
2.1.1
2.1.2
2.1.3
2.1.4
2.1.5
2.1.6
2.1.7
Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Bulguları ........................................................... 40
2.2
Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Soru ve Ölçek İstatistikleri .................................... 40
2.2.1
2.2.1.1
2.2.1.2
2.2.1.3
2.2.1.4
2.2.2
2.2.3
2.2.3.1
2.2.3.2
2.2.3.3
2.2.3.4
2.2.3.5
2.2.3.6
2.2.3.7
2.2.3.8
Ayrımcılık Algısı Soru ve Ölçek İstatistikleri (Dil Ayrımı Yapılmadan) ...........................................................40
Aidiyet Hissi Soru ve Ölçek İstatistikleri (Dil Ayrımı Yapılmadan) ................................................................. 41
Beraber Yaşama İsteği Soru ve Ölçek İstatistikleri (Dil Ayrımı Yapılmadan) ................................................42
Toplayıcı / Birleştirici Faktörler Soru İstatistikleri (Dil Ayrımı Yapılmadan) .................................................... 43
Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Ana Dile Göre Farklılaşması............. 44
Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Sosyo-Demografik Değişkenlere göre
Farklılaşması (Ana Dil Kürtçe-Zazaca)....................................................................................... 46
Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının İl Gruplarına Göre Farklılaşması ..........................46
Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Yaşa Göre Farklılaşması ..................................... 48
Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Öğrenim Durumuna Göre Farklılaşması .............. 49
Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Gelir Duruma Göre Farklılaşması ........................50
Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Hane Toplam Varlık Değerine Göre Farklılaşması ...........51
Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının İş/Meslek Durumuna Göre Farklılaşması ............ 52
Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının DTP’ye Oy Verme Durumuna Göre Farklılaşması ......... 53
Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Mezhep Ayrımına Göre Farklılaşması..................54
PKK/ Öcalan’a Bakış ............................................................................................... 56
2.3
2.3.1
2.3.1.1
2.3.1.2
2.3.2
2.3.3
2.3.3.1
2.3.3.2
2.3.3.3
2.3.3.4
2.3.3.5
2.3.3.6
2.3.3.7
2.3.3.8
PKK/ Öcalan’a Bakış Soru ve Ölçek İstatistikleri (Dil Ayrımı Yapılmadan) ................................. 56
PKK/Öcalan’ın Kürt Etnik Bilincinin Oluşumuna Etkisi ................................................................................. 56
Diğer Ayırt Edici Soru İstatistikleri (Dil Ayrımı Yapılmadan) ......................................................................... 57
PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutların Ana Dile Göre Farklılaşması....................................... 58
PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Sosyo-Demografik Değişkenlere göre Farklılaşması
(Ana Dil Kürtçe-Zazaca) ............................................................................................................. 59
PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Üçlü İl Grubuna Göre Farklılaşması ...........................................59
PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Yaşa Göre Farklılaşması............................................................61
PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Öğrenim Durumuna Göre Farklılaşması .....................................62
PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Hane Aylık Toplam Net Gelir Durumuna Göre Farklılaşması ...... 63
PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Hane Toplam Varlık Değerine Göre Farklılaşması .....................64
PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının İş/Meslek Durumuna Göre Farklılaşması ...................................65
PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının DTP’ye Oy Verme Durumuna Göre Farklılaşması ......................66
PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Mezhep Ayrımına Göre Farklılaşması ........................................ 67
2.4
Devlete Güvenin Sosyo-Demografik Değişkenlere göre Farklılaşması (Ana Dil
Kürtçe-Zazaca) .................................................................................................................... 69
2.4.1
2.4.2
2.4.3
2.4.4
2.4.5
2.4.6
Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının İl Gruplarına Göre Farklılaşması ........................................ 69
Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının Yaşa Göre Farklılaşması.................................................... 70
Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının Öğrenim Durumuna Göre Farklılaşması ............................ 71
Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının İş/Meslek Durumuna Göre Farklılaşması ........................... 72
Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının Hane Toplam Varlık Değerine Göre Farklılaşması............. 73
Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının Hanenin Aylık Toplam Net Gelirine Göre Farklılaşması ..... 73
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
5
Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının DTP’ye Oy Verme Durumuna Göre Farklılaşması ............. 75
Güven ölçeği Soru ve Boyutlarının Mezhep Ayrımına Göre Farklılaşması................................. 76
2.4.7
2.4.8
AİLELERİN SİYASİ DURUMU VE ALGILARIN FARKLILAŞMASI .......................... 78
Sorunlar ve Çözümlerine İlişkin Görüşler ............................................................. 81
2.5
2.6
Sorunlar ve Çözümlerine İlişkin Soru ve Ölçek İstatistikleri........................................................ 81
2.6.1
2.6.1.1
2.6.1.2
2.6.1.3
2.6.1.4
2.6.2
Türkiye’nin Temel Sorunları .........................................................................................................................81
Güneydoğuda Geri Kalmışlığın Nedenleri ....................................................................................................83
PKK’ya Katılma / Destek Verme Nedenleri ..................................................................................................85
Bölgedeki Sorunların Kalıcı Çözümü İçin Öneriler .......................................................................................89
Kürtler İçin Bağımsızlık Talep Edenlerin Tanımlanması ve Eğilimleri (Ana Dil Kürtçe ve Zazaca
Olanlar) ...................................................................................................................................... 92
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM SONUÇLAR ve ÖNERİLER ........................................ 100
3.1
3.1.1
3.1.2
3.1.3
3.1.4
3.1.5
3.1.6
3.1.7
3.1.8
3.2
Sonuç ..................................................................................................................... 100
Sosyo-Demografik Yapı ........................................................................................................... 100
Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği .............................................................................................. 101
PKK/Öcalan ve DTP’ye Güven/Bakış....................................................................................... 102
Devlete ve Güvenlik Güçlerine Güven ..................................................................................... 102
Sorunlar ve Bölge İnsanı Tarafından Getirilen Çözüm Önerileri .............................................. 103
Bağımsızlık / Federasyon / Kültürel Hak Talebi ve Etnik Bilinç ................................................ 104
Etnik ve Ayrılıkçı Değişimi Etkileyen Faktörler ......................................................................... 106
Etnik Temelli Ayrılıkçı Eğilim Gösteren Kitlenin Genel Profili ................................................... 109
ÖNERİLER ............................................................................................................. 110
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
6
GİRİŞ
Farklı kesimler tarafından “Kürt Sorunu”, “Güneydoğu Sorunu” veya “PKK Terörü”
gibi değişik isimlerle ifade edilen ve halen yaşanmakta olan sorun, Türkiye’nin özellikle
son yüzyılda karşı karşıya kaldığı en önemli problemlerinden birisi olmaya devam
etmektedir.
Sorun başlangıçta kendisini daha çok Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde
hissettirmiş, ancak çoğunlukla ekonomik nedenlere dayanan göç ve buna bağlı olarak
özellikle büyük şehirlerde göç ile oluşan mahallelerin etkisiyle, zamanla mekân olarak
genişlemeye ve farklılaşmaya uğrayarak tüm Türkiye’yi etkisi altına almıştır. Diğer
yandan; niteliği itibariyle yakın zamana kadar daha çok bir güvenlik meselesi olarak ele
alınmış olan sorunun ekonomik ve sosyolojik boyutları, çözüm üretilmese de daha fazla
tartışılmaya başlanmıştır.
Geçen yüzyıla bakıldığında Osmanlı Devletinin son dönemlerinden itibaren
gündeme gelmeye başlayan etnik kimlik tartışmaları ve milliyetçilik sorunu başlangıçta
daha çok bölgedeki bazı aşiret liderlerinin kontrolünde, feodal eksenli başkaldırı
hareketleri şeklinde cereyan etmiştir. Bu özelliğinden dolayı, olaylar genelde uzun süreli
olmamıştır. Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasından sonra da değişik tip ve kapsamda
bölgesel isyanlar yaşanmış, 1940’lara doğru Dersim isyanlarıyla bölgedeki huzursuzluk
kendisini tekrar ciddi ölçekte hissettirmiştir. 1984 yılında yapılan baskınlarla başlayan
son süreçte, çok sayıda can ve mal kaybı yanında çok büyük miktardaki ekonomik
kayıpla halen sürmekte olan en acı verici dönem yaşanmaya başlanmıştır. Ayrıca
olayların kısa sürede sona ermemesi, uluslararası kamuoyunun da ilgisini çekmiş ve
Türkiye ile hesabı olan ülkelerin doğrudan veya dolaylı destek sağlamaları sonucu
sorun daha da karmaşık hale gelmiştir. Bugün bu sorun artık Türkiye coğrafyasının
dışına taşmış, başka aktörlerin de dahil olduğu farklı boyutlara ulaşmıştır.
Olayın uzun süre sadece bir terör ve güvenlik sorunu olarak algılanması ve
terörün ve bölge sorunlarının sosyo-kültürel/ekonomi/politik yönleri görmezden gelinerek
ve TSK’ya havale edilerek büyük ölçüde güç kullanma eksenli çözüm stratejilerinin
uygulanması, zaman içerisinde bölgede sosyolojik bir değişimin başlamasına da neden
olmuştur. Başlangıçta sınırlı ve marjinal nitelikte olan sorun, giderek bölgede yaşayan
insanlar arasında daha fazla taraftar bulmaya başlamıştır. Sorunda nitelik ve nicelik
bakımından meydana gelen bu değişim, bugüne kadar uygulanan stratejilerde değişiklik
yapılarak bilimsel tabanlı ve gerçekçi alan çalışmalarına dayanan yeni stratejilerin ve
somut projelerin uygulanmasını bir zorunluluk haline getirmiştir. Bu nedenle bölgeye ve
soruna ilişkin sağlıklı verilerin alan çalışmaları yoluyla üretilmesi önce sorunu “doğru
anlama” sonra da “çözüm” üretme bakımından hayati önem taşımaktadır.
Bölgedeki sorunun sosyolojik ve ekonomik temellerini göz ardı eden çözüm
stratejileri ve yapılan hatalar bölgede meydana gelen toplumsal değişimi öngörülebilir
olmaktan gittikçe uzaklaştırmıştır. Oysa toplumsal değişimin yönünü ve direncini
görmeden yapılacak analizler ve bu analizlere dayalı çözüm stratejileri eksik kalmaya ve
başarısız olmaya mahkûmdur. Bu nedenle toplumsal değişimin dinamiklerinin
saptanması ve bu dinamikler ışığında bölgeyle ilgili adımlar atılması daha isabetli
olacaktır. Diğer yandan toplumsal değişim dinamikleri ve bu değişimin ortaya çıkardığı
demokratik ve kültürel hak talepleri ile çözüm stratejilerinin paralel bir çizgide olması
hem sosyolojik perspektifin derinleşmesi hem de gerçekçi çözüm önerilerinin
geliştirilebilmesi için uygun bir zeminin oluşmasına da katkı sağlayacaktır.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
7
Bu araştırma esas itibariyle, soruna ilişkin reel bazdaki verileri ve mevcut
toplumsal algılamaları bilimsel verilerle ortaya koymayı amaçlamaktadır. Mevcut durum
sorunun sadece bir terör sorunu olmadığını, PKK terörü bitmiş olsa dahi bölgede
sosyolojik ve ekonomik boyutlarıyla insani bir sorunun devam edeceğini ortaya
koymaktadır. Bu insani sorunun da; ekonomik problemler yanında, uzun süreden beri
devam eden terör ve etkilerinden kaynaklanan post-travmatik sendromları gündeme
getireceği açıktır.
Daha çok Kürt kökenli vatandaşlar ekseninde hissedilen Güneydoğu sorununun
sosyolojik boyutu diğer boyutlarından daha fazla etki ve etkilenme gücüne sahip
olmakla birlikte bu güne kadar konunun politik yönü daha çok gündemde kalmıştır.
Bunda etkili olan en önemli faktör bölgedeki bireylerin sosyalizasyon sürecinde yaşamış
oldukları siyasal toplumsallaşmadır. Siyasal toplumsallaşma, sosyal toplumsallaşmadan
farklı olarak bireyin siyasal aktör ve ajanlar üzerinden topluma uyarlanmasıdır.
Sorunla ilgili kapsamlı bir saha çalışması yapılması ve bu çalışma sonucunda
konuyla ilgili yeni tartışma alanları oluşturulması ve sorunun çözümüne katkıda
bulunacak bilgi ve önerilerin kamuoyuyla paylaşılması birçok zorlukları da beraberinde
getirecektir. Keza konuyla ilgili var olan ön kabullerin ve düşüncelerin sahadan elde
edilen bilgilerle test edilmesi ve tartışılması da bir o kadar zor olacaktır. Ancak bütün bu
zorluklara rağmen sorunun bu ve benzeri çalışmalarla daha çok gündeme gelmesi ve
tartışılması kaçınılmaz bir zorunluluk olarak görülmektedir.
Araştırma, temelde bölgedeki her kültürel hak talebinin bir bölünme iması
içermediği ve kimlik arayışının özü itibari ile insani bir durum olduğu ve bu durumun göz
ardı edilmesinin ciddi toplumsal sorunları beraberinde getirebileceği tezine dayanarak
yürütülmüştür. Bu sorunun terör ile birlikte gündeme gelmesi ise sorunun hem
anlaşılmasını hem de çözülmesini zorlaştırmakta ve doğal olarak karşılıklı güvensiz bir
ortamın oluşmasına neden olmaktadır.
Siyasi tercihlerden hareketle kişilerin sahip oldukları aidiyetlerin ve dünya
görüşlerinin berrak bir biçimde anlaşıldığı veya ortaya konulduğu iddiası doğru değildir.
Dolayısıyla siyasi tercihlerin yansıdığı seçim sonuçlarından hareketle bölgeye yönelik
toplumsal tahlillerin yapılması gerçekçi sosyolojik analizler için yeterli değildir.
Çalışmanın konusunu bu raporun adıyla
Analizi’’ şeklinde kısaca ifade edebiliriz.
‘’Güneydoğu Sorununun Sosyolojik
Bu çalışmanın temel amacı; uzun bir süreden beri devam eden Güneydoğu
sorununun nedenlerini, etkilerini, toplumsal sonuçlarını ve geleceğe ilişkin dolaylı
etkilerini analiz edecek bilgilere ulaşmaktır. Yaşanan sorunun etkilerinin toplumsal ve
siyasal hayata nasıl yansıdığı, etnik bilinci nasıl etkilediği ve bireylerin içinde bulunmuş
oldukları koşullardan nasıl ve ne yönde etkilendiğini tespit etmek de çalışmanın ana
amaçları arasında sayılabilir.
Çalışma, konuyla ilgili genel ve özel olmak üzere iki temel hedefe sahiptir.
Birincisi, sorunu anlamaya yönelik çalışmaları çeşitlendirmek ve entelektüel zenginlik
sağlamak; ikincisi ise soruna çözüm arayışlarının bilimsel bilgi temelini ve dayanağını
oluşturmaktır.
Bu bağlamda, çalışma ile, bölgenin ve bölge insanının sosyal, ekonomik ve
kültürel yapısını ortaya koymak, bu yapıdaki çeşitlenmeleri tanımlamak, insanların sorun
algısı/tanımı ile birlikte aidiyet ve birlikte yaşama algılarını ortaya koymak ve bu algı ve
eğilimlerin sosyo-demografik değişken ve katmanlara göre farklılaşmasını analiz etmek
hedeflenmektedir.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
8
BİRİNCİ BÖLÜM
ARAŞTIRMA METODOLOJİSİ
Bu bölümde, araştırmanın kapsam ve sınırlılıkları, çalışmada kullanılan veri
toplama yöntemi, örneklem seçimi, kullanılan soru kâğıdı, ölçek ve değişkenler, verilerin
analiz öncesi düzenlenmesi ve veri analiz yöntemi hakkında bilgiler verilmiş, araştırma
ve araştırmanın aşamalarındaki uygulamalar hakkında açıklamalar yapılmıştır.
1.1 ARAŞTIRMA KAPSAMI VE SINIRLILIKLARI
Araştırma kapsam bakımından birçok disiplinin kesiştiği bir alan olarak görülebilir.
Ancak konunun sosyolojik bir olgu olduğu gerçeğinden hareketle temel bağlamın
sosyolojik olması ve dolayısıyla da etnisite, kültürel çeşitlilik, aidiyet, kimlik ve toplumsal
değerler ile toplayıcı ve dağıtıcı faktörleri kapsayan temel tartışmaları içermesi doğal
görülmelidir. Aslında konuya tek disiplinli bir sınır çizmek pek kolay değildir. Ancak, her
toplumsal olayın belli bir normatif kurala ve değer düzlemine dayandığını kabul etmek
gerekir. Bu bağlamda etnik bilincin ve etnisitenin dayandığı temel toplumsal değerlerin
ortaya konulması ve bu değerlerin yaptırım gücünün tespit edilmesi değerler sosyolojisi
ve aynı zamanda da siyaset sosyolojisi ve hatta genel anlamda hukuk ile toplum
ilişkisini konu edinen hukuk sosyolojisi çerçevesinde konunun değerlendirilmesi
mümkündür.
Konunun antropoloji ve psikoloji ile olan ilişkisini sosyoloji ortak paydasında
buluşturma çabası belki çok iddialı olabilir. Ancak şurası açıktır ki etnik bilinç ve
milliyetçilik doğrudan toplumsal davranış biçimlerini belirleyen kimi somut pratiklere
dayalı bir alandan gelen referanslara da sahiptir.
Konu her ne kadar birçok disiplini yakından ilgilendirmekte ise de, ne yazık ki
yakın zamana kadar güvenlik konseptlerinin dışına çıkılabilmiş değildir. Konunun
güvenlik boyutu da elbette çok önemlidir. Ancak bu boyutun baskın unsur haline
gelmesi çözüm stratejilerinin üretilmesinde de etkili olmuş ve diğer boyutları, ön plana
çıkması bir yana ikinci plana itmiştir. Gelinen noktada, güvenlik kaygılarını da
dışlamadan konunun daha sivil bir alanda konuşulması ve tartışılması, bunun için de
kapsamlı bir saha çalışması ile çeşitli disiplinlere ışık tutacak bilimsel veri temelinin
hazırlanması zorunluluğu ortaya çıkmıştır.
Yeni politikalar belirleyebilmek ve buraya yönelik çalışmalar için gerekli alt yapıyı
oluşturmak için yürütülmüş olan bu çalışma sonunda elde edilecek olan bilgilerle hayata
geçirilecek olan projeler, devletin mevcudiyet nedenlerini de güçlendirecektir.
Özetle konu, karmaşık ve kapsamlı bir etki ve etkilenme alanına sahiptir. Sorun,
Türkiye nüfusunun % 14-15’ini ilgilendiren büyük ölçekli bir sorundur ve Türkiye uzun
yıllardan beri bu sorunla uğraşmaktadır. Bu süre içerisinde ciddi anlamda beşeri ve
ekonomik potansiyelini heba etmiş ve bölge insanı da ciddi derecede bu travmadan
etkilenmiştir. Araştırma alanı geniş kapsamlı bir alan olmakla beraber sayıca fazla bir
örneklem üzerinden sorunla ilgili düşünce ve beklentilerin belirlenmeye çalışılması,
yapılan araştırmaya hayati bir değer ve önem kazandırmaktadır.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
9
1.2 ARAŞTIRMA EVRENİ VE ÖRNEKLEM
1.2.1 Araştırma Evreni
Araştırma, Kürtlerin ve Zazaların Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde
yaşadıkları illerin büyük kısmı ile bölgeden göç edenlerin yoğun olarak yaşadıkları
illerden İstanbul ve Mersin’in göç İle oluşan mahallelerini kapsamaktadır. Güvenlik,
uygulama zorluğu ve maliyet faktörleri dikkate alınarak söz konusu illerde sadece il ve
ilçe merkezleri araştırma evreni kapsamına alınmıştır. Doğu ve Güneydoğu Anadolu
Bölgelerinde araştırma yapılan iller; Gaziantep, Diyarbakır, Şanlıurfa, Malatya, Mardin,
Van, Kahramanmaraş, Muş, Adıyaman, Batman, Elazığ, Ağrı, Erzurum, Bitlis, Siirt,
Bingöl, Tunceli illerinden oluşmaktadır. Şırnak ve Hakkari illeri de araştırma evreni
içinde yer almasına ve planlanmış olmasına rağmen, uygulamanın 29 Mart 2009 Yerel
Seçimleri öncesine rastlaması ve seçim atmosferinin oluşturduğu gergin ortamın
doğurduğu güvenlik riskleri nedeniyle bu iki ilde ve Ağrı ilinin Doğu Beyazıt ve Diyadin
ilçelerinde uygulama yapılamamıştır.
1.2.2 Örneklem Seçim Metodu
Örneklem seçimi için öncelikle TÜİK kayıtları esas alınmak istenmiş ve TÜİK
yetkilileri ile konu ayrıntılı olarak tartışılmıştır. Bu görüşmeler sonunda; Adrese Dayalı
Nüfus Kayıt Sistemine göre bütün illerdeki hane adreslerinin veri tabanına yüklendiği ve
TÜİK’in örneklem belirleme yazılımının bu adresleri 100’lü gruplara ayırdığı ve istenen
örneklem miktarına göre her gruptan tesadüfî yöntemle bir veya ihtiyaca göre daha fazla
adresin seçildiği öğrenilmiştir.
Araştırmanın temel amaçlarından birisi, yaş ve cinsiyet değişkenlerindeki
farklılaşmayı saptamaktır. Araştırma yapılan bölgedeki sosyokültürel yapı dikkate
alındığında hane adresi esaslı seçim yapıldığı takdirde, aile bireylerinin hane reisinin
etkisi altında kalacağı ve her hanede arzu edilen her yaş grubundan yeterli birey
bulunmasının pratik olarak mümkün olmayacağı görülmüştür. Yapılan çalışma bir seçim
anketi olmadığından ve eğilimlerin tespitine dönük birçok hassas soruyu da içerdiğinden
bireylerin özgür iradesinin yansıtılmasında sıkıntılar yaşanabileceği ve çalışma sonunda
arzu edilen objektif ve gerçekçi sonuçlara ulaşılamayacağı değerlendirilmiştir.
Bu değerlendirmeden hareketle TÜİK’in hane adresi esasına dayalı sisteminin bu
çalışma için uygun olmayacağı sonucuna ulaşılmıştır. Bunun yerine en son nüfus
sayımı dikkate alınarak her ilde 1/1000 oranında anket uygulanması kararlaştırılmıştır.
İllerdeki uygulamalarda; il ve ilçe merkezlerinin gerçek nüfusları tespit edilerek
anket uygulanacak miktarlar oranlı olarak dağıtılmıştır. İl ve ilçe merkezlerinde mahalle
nüfusları belirlenerek bu oransal dağılım en alt düzeye kadar indirilmiştir. Uygulama
esnasında mahallelerde alt bölümlere ayrılarak yeterli dağılım sağlanmıştır. Örneklem
seçimi ise, en alt düzeye kadar indirilen kotalara (il-ilçe-mahalle-yaş-cinsiyet) uygun
olarak ilgili mahalde rastgele olarak seçilen kişi veya adreslere gidilerek yapılmıştır.
En alt düzeye kadar belirlenen oransal kotalara göre kadın ve erkek örneklem
miktarları, gerçek nüfus yapısındaki yaş gruplarının oransal dağılımı dikkate alınarak bu
yaş gruplarına göre dağıtılmıştır. Bölge, yapısı itibariyle genç bir nüfusa sahip
olduğundan çocuk nüfusun oranı diğer yaş gruplarına ilave edilmiştir. Değerlendirmede
18 yaş ve yukarısı esas olmakla birlikte, bölgedeki politizasyonun erken yaşlarda
başlaması nedeniyle sadece eğilimlerin tespiti amacıyla 15-18 yaş arası nüfus grubu
için de % 5’lik bir kota belirlenmiştir.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
10
İstanbul ve Mersin illerinde özellikle göç İle oluşan mahalleler seçilerek bu tür
yapılanmalardaki eğilimlerin tespiti amaçlanmıştır. Bu nedenle göç coğrafyası bir bütün
olarak değil amaç doğrultusunda örneklendirilmiş ve incelenmiştir.
Erzurum ilinde ise Kürtlerin yaşadığı yerler ile Türklerle Kürtlerin beraberce
yaşadıkları ilçe ve mahallelerde anket uygulanmış, tamamen Türklerden oluşan yerlerde
anket uygulaması yapılmamıştır. Bu şekildeki uygulama ile esas hedef kitle olan Kürtler
ve Zazalar ile ilgili bilgiler derlenirken, hem parasal hem de zamanca tasarruf
sağlanmıştır.
Yukarıda belirtilen 3 il dışındaki diğer illerde, araştırma illerin bütününü ele alacak
şekilde yapılmıştır. Böylece bu illerde yaşayan değişik oranlardaki ve değişik kaynaşma
derecelerindeki farklı dil gruplarının eğilimleri ve düşüncelerinin de ayrıntılı olarak tespiti
mümkün olmuştur.
Bingöl merkezde ve bütün ilçelerinde örneklem seçimi yapılmış ve anketler
uygulanmış, ancak PKK/Öcalan Sempatisinin daha yoğun yaşandığı küçük ilçelerin bir
kısmında uygulanan 60 anket formu kaybolmuştur. Bu durumun il bazında yapılan
analizlerde, Bingöl için mevcut algı ve eğilimlerin biraz daha olumlu çıkmasına neden
olduğu değerlendirilmektedir. Bingöl’de değerlendirmeye alınan örneklem sayısının çok
az olması, söz konusu hatanın düzeltilmesini engellemiştir. Ancak kaybolan anketlerin
toplam örneklem sayısı içerisinde çok küçük miktarda olması genel ve il gruplarında
yapılan analiz sonuçlarını olumsuz olarak etkilememiştir.
1.2.3 Örneklemin Temsil Ediciliği
Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere; illerin gerçek nüfusları, gerçek yaş
grupları ve yeteri kadar cinsiyet kotası, gerçekçi ve yeterli bir dağılım sağlanacak
şekilde belirlenip uygulandığından, örneklemin belirlenen ve uygulanan kotalar
çerçevesinde
yüksek
düzeyde
temsil
edicilik
özelliğine
sahip
olduğu
değerlendirilmektedir. Çalışma evreninde hedeflenen bütün il, ilçe merkezlerine ait
dağılım fazlasıyla sağlanmış bulunmaktadır.
Değerlendirme ve analizlerde, dil grupları yanında, 15 farklı sosyo-demografik
değişkendeki her bir kategoriye göre algı ve eğilimlerin analiz edilmiş olmasının,
örneklem seçimi ve kotaların belirlenmesinde yapılmış olabilecek muhtemel hataları
ortadan kaldırdığı değerlendirilmektedir.
1.3 ARAŞTIRMA SORU KÂĞIDI (ANKET) VE UYGULAMA
1.3.1 Soru Kâğıdının Hazırlanması
Soruların hazırlanmasında bölgedeki sosyolojik yapı ve değişimin tespiti, halkın
bölgedeki temel sorunlara bakışı ve çözüm önerileri ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Araştırmada sosyo-kültürel, sosyo-ekonomik, sosyo-politik ve demografik yapı ile ilgili
sorular da anket formuna ilave edilmiştir.
Soruların belirlenmesinde, bölge yapısını iyi bilen uzmanlar ve çeşitli
disiplinlerden bilim adamları ve akademisyenlerde faydalanılmıştır. Hazırlanan taslak
soru kağıdı, iki kişilik bir ekiple bölgede yürütülen 15 günlük bir mülakat çalışması ile
geliştirilmiştir. Anket formunun geliştirilmesi aşamasında yukarıda belirtilen uzman ekip
ile altı defa toplantı yapılmıştır.
Denek sayısının fazla olması ve veri girişindeki hataların önlenmesi maksadıyla
sorular optik kartlara bastırılmış ve uygulamadan sonra veriler optik okuyucu vasıtasıyla
bilgisayar ortamına aktarılmıştır.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
11
Soruların hazırlanması safhasında soruların kodlanmasına yardımcı olmak üzere
bir kod kitapçığı hazırlanmıştır. Bu kitapçığa sorularla ilgili olarak gerekli olan bütün
bilgiler sıralanarak kodlanmış ve uygulama esnasında seçenekler bu kitapçığa göre
işaretlenmiştir.
1.3.2 Pilot Uygulama
Sorular hazırlandıktan sonra Diyarbakır ve Şanlıurfa’da 200 ön uygulama
yapılmıştır. Ön uygulamanın büyük kısmı özellikle politikleşme düzeyi yüksek olan
Diyarbakır’da yapılmıştır. Bu uygulamada anketörlerin bir kısmı büyük tepkilerle
karşılaşmış, anket formları yırtılmış ve ajanlıkla suçlanmışlardır. Uygulama esnasında
tepki çeken sorular ve ifadeler dikkatle incelenerek aynı maksada hizmet edecek şekilde
ifadeler yumuşatılmıştır. Böylece yapılan ön uygulama sonunda sorular nihai şeklini
almıştır. Pilot uygulama sonunda nihai şekli verilen ve 234 sorudan oluşan anket formu
Ek’tedir.
Anket formu, sosyo-demografik bilgiler, yaş, eğitim, gelir durumu göç ve ikamet
bilgileri, din ve mezhep mensubiyeti, dünya görüşü, etnik bilinç durumu, vatandaşlık ve
aidiyet hisleri ile diğer konulara ilişkin duygu ve düşünceleri içermektedir. Anketler, optik
okuyucu ile değerlendirilecek şekilde hazırlanmış ve uygulamalarda da bu özelliğine
uygun olarak doldurulması sağlanmıştır.
1.3.3 Anketörlerin Seçilmesi Eğitilmesi ve Kontrolü
Anketlerin uygulanmasında bölgede halen mevcut olan ve ticari amaçlı olarak
faaliyet gösteren şirketlerden istifade edilmesi düşünülmüştür. Verilen fiyat teklifleri daha
az maliyetli olmakla birlikte soruların hassasiyeti ve ön uygulamada karşılaşılan
zorluklar bu seçeneğin tercih edilmesini önlemiştir. Daha açık bir ifade ile güven
endişesi zor olan yolu seçmeye neden olmuş, bu maksatla yedi il ve il grubundan, anket
konusunda tecrübeli, Kürtçe ve Zazaca bilen, yaklaşık 200 bayan ve erkek üniversite
öğrencisinden yararlanılmıştır.
Tecrübeli olmalarına bakılmayarak anketörlere ön eğitim verilmiş, her sorudan
amaçlanan şeyin ne olduğu, özellikle hassas soruların nasıl sorulacağı, uygulama
esnasında dikkat edilecek diğer hususlar, kod kitapçıkları kullanılarak optik kartların
nasıl kodlanacağına ilişkin konularda yedi farklı ilde bir gün (sekiz saat) süreli ayrıntılı
eğitim verilmiştir. Anketler uygulandıktan sonra %10 oranında uygulama ve doğru
uygulanıp uygulanmadığı konuları telefonla kontrol edilmiştir. Ayrıca uygulama
esnasında anketörler kiralanan minibüslerle toplu olarak anket mahalline götürülerek
yerinde 10 gözetmenle fiziki gözetim ve kontrol de sağlanmıştır.
1.3.4 Soru Kâğıdının Uygulanması
İstatistiksel kriterlere göre olması gereken miktardan fazla örneklem seçilmiş ve
uygulanmaya çalışılmıştır. Bunun nedeni çok zor bir alanda çalışılması dolayısıyla
uygulama esnasında karşılaşılabilecek olumsuzlukların çalışma sonunda telafi
edilmesine imkân sağlanmasıdır.
Uygulama, İl ve ilçe merkezlerinde bizzat Proje Yöneticisi, Proje uygulama alan
sorumluları (dört kişi) ve seçilen 10 kontrolör tarafından bizzat yerinde nezaret edilmiştir.
Uygulama 01 Ekim 2008 - 28 Şubat 2009 tarihleri arasında yapılmıştır.
Uygulamada herhangi bir sorun çıkmaması için valiliklerden izin belgeleri alınarak
anketörlere birer nüshası verilmiş, böylece güvenlik güçlerinin müdahalelerinde izin
belgeleri gösterilerek zaman kaybı önlenmiştir.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
12
1.4 VERİLERİN TOPLANMASI VE ANALİZİ
1.4.1 Verilerin Toplanması ve Hazırlanması
Optik okuyucu formu şeklinde hazırlanan soru kâğıtları ile toplanan veriler,
uygulama sonunda okutularak elektronik ortama aktarılmıştır.
Sürenin daha fazla uzamaması ve anket formlarının kırışmaması için, uygulama
esnasında optik okuyucu formları üzerine sadece yeterli bir işaret konması, günün
sonunda bir araya gelinerek rahat bir çalışma ortamında kodlamaların yapılması
sağlanmıştır. Bu şekilde her gün bir araya gelme hem o günün değerlendirilmesine hem
de ertesi günkü planlamanın yapılmasına uygun bir zemin oluşturmuştur. Böylece
anketörler çok kısa bir sürede hem sorulara hâkim hale gelmiş, hem de karşılaşılan
sorunlara çözüm getirilmiş ve tecrübeler paylaşılmıştır.
Toplanan ve elektronik ortama aktarılan verilerde SPSS (17.0) programı
yardımıyla öncelikle veri temizliği ve düzenlemesi yapılmıştır.
Uygulamada, bazı yerlerde insanların korkarak doğruları söylemekten çekindikleri
gözlenmiştir. Ön uygulamada da bu husus görüldüğünden hassas nitelikteki sorulara
fikrim yok/söylemek istemiyorum seçenekleri eklenerek anket uygulanan şahısların
doğru olmayan yanıltıcı beyanda bulunmalarının önüne geçilmeye çalışılmıştır. Verilerin
temizlenmesi aşamasında, sorularda mutlak anlamda çelişki ifade edebilecek (Örneğin,
bir soruda medeni durumuna bekâr dediği halde diğer bir soruda çocuk sayısı belirtmesi
gibi) 37 farklı değişken çifti arasında çapraz kontrol yapılmak suretiyle, üç veya daha
fazla sayıda tutarsızlık/çelişki barındıran soru kâğıdı diğer bilgilerinde gerçeği
yansıtmayacağı görüşüyle çalışmadan tamamen çıkarılmıştır. Başlangıçta elektronik
ortama aktarılan 9424 soru kâğıdı, bu şekildeki eleme ile 8607 sayısına indirgenmiştir.
Böylece korku vb. çeşitli faktörler nedeniyle doğru beyanda bulunmayan veya çelişkili
beyanda bulunan deneklerin değerlendirme dışı tutulması sağlanmıştır. Bu işlem
örneklem sayısının yüksek tutulması sayesinde mümkün olmuştur. Cevaplarda tespit
edilen diğer çok az sayıdaki çelişki ve tutarsızlıklar, yine çapraz kontrol yöntemiyle kayıp
değere (missing) dönüştürülmüştür.
1.4.2 Veri Analizi ve Analiz Yöntemleri
Anketlerden elde edilen veriler istatistiki analiz programına (SPSS 17.0)
aktarılmak suretiyle analize tabi tutulmuştur. Analizlerde aşağıdaki analiz yöntemleri
kullanılmıştır:
•
Faktör Analizi
•
Tek Yönlü Varyans Analizi
•
Korelâsyon Analizi
•
Çapraz tablo
•
Frekans dağılımları ve tanımlayıcı istatistikler
Soru ve boyut bazındaki tüm değerler 0-100 ölçek aralığında alınmıştır. 100’lü
ölçekte ölçek skorunun yüksekliği, kişilerin soru ifadelerine katılım derecesinin/oranının,
boyut bazında ise söz konusu eğilimin yüksekliğini göstermektedir. Yüzlü ölçekteki
boyut/ölçek ve soru skorlarının değerlendirilmesinde; 0-30=Çok Düşük, 30,0149,9=Düşük, 50-69,9=Orta Düzey, 70-89,9=Yüksek, 90 ve üzeri=Çok Yüksek olarak
yorumlanmıştır.
Çalışmada, sürekli değişken niteliğindeki sosyo-demografik değişkenler (yaşgelir-öğrenim durumu vb. değişkenler uç değerler temizlenerek normal dağılıma
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
13
yaklaştırılmış olsa da) ile algısal boyutta ölçülen eğilimler arasında doğrusal bir ilişki
gözlenmediğinden bu iki değişken türü arasında korelâsyon ve regresyon analizleri
yapılmamıştır. Analizlerde tam bir doğrusallık göstermeyen söz konusu sürekli
değişkenlerin kategorik halleri bağımsız değişken alınarak kullanılmıştır.
Değişkenlere ait kodlama değerleri, yeni oluşturulan değişkenler ile çalışmada
kullanılan ölçek ve boyutlar Ek soru kâğıdında verilmiştir.
Çalışmada, tanımlayıcı istatistikler sosyo-demografik değişkenlere göre
farklılaşmayı da yansıtarak tüm örneklemi kapsayacak şekilde verilmiştir. Algısal boyut
ve soruların genel istatistikleri de tüm örneklemi kapsayacak şekilde verilmiştir. Algısal
boyut ve sorulardaki eğilimlerin, sosyo-demografik değişkenlere göre (ana dil dışındaki)
analizinde, çözüm odaklı bir stratejiyi daha kısa bir raporla ortaya koymak amacıyla,
sadece ana dili Kürtçe ve Zazaca olan kitle seçilmiş ve analizler bu örneklem üzerinden
yapılmıştır. İlgili bölümlerde ve yorumlarda gerekli yerlerde bu ayrım vurgulanmıştır.
Çapraz tablolarda, satır/sütün değişken kategorisi içindeki yüzde değerleri
verilmiş, ancak tablolardaki sıkışıklık nedeniyle yüzdenin satır/sütunlardan hangisi
bazında alındığı ayrıca belirtilmemiştir. Buna rağmen, çapraz tablolarda toplam
değerlerinin bulunduğu düzlem satır/sütun ayrımını açıkça göstermektedir.
Ölçeklerin geçerli örneklem sayıları (N), aynı ölçekte yer alan soruların örneklem
sayılarının çok daha altındadır. Bu fark, sorulara kayıp değer (mising) ataması
yapılmadığı için büyümüştür. Bu durum bazı ölçeklerde ölçek skorunun, çok az farkla da
olsa, boyuttaki en yüksek ortalama değerli sorunun üzerinde veya en düşük ortalama
değerli sorunun altında çıkmasına neden olmuştur. Kısaca, soru ve ölçek bazındaki
örneklem sayılarındaki farklılaşmanın bu durumu yarattığını söyleyebiliriz. Benzer bir
durum, farklılaşan örneklem kitleleri nedeniyle, boyutların farklı bağımsız (kategorik)
değişkenlere göre analizinde de ortaya çıkmaktadır. Örnek olarak, ‘Devlete güven’
ölçek toplam skoru, ana dili Kürtçe/Zazaca olanlarda yaşa göre farklılaşma analizinde
%60,38 iken, aynı skor cinsiyete göre farklılaşma analizinde örneklemdeki farklılaşma
nedeniyle %60,96 olarak çıkmaktadır. Raporun akademisyenler dışında farklı kesimlere
de sunulacak olması nedeniyle, konuyu açıklama gereği duyulmuştur.
Çalışmaya katılanların ekonomik durumlarının tespitinde üç farklı değişken
kullanılmıştır. Bunlardan birincisi; ‘Geçinme Algısı’, ikincisi ‘Hanenin aylık toplam net
geliri’ ve üçüncüsü ‘Hane toplam varlık değeri’dir. Hanenin ekonomik göstergeleri
olmakla birlikte her üç değişken de veri tabanları ve yapıları itibariyle bir diğerinden
farklıdır. ‘Geçinme Algısı’ olarak adlandırdığımız değişken kişilerin geçinme durumunu
sorgulayan ve kanaatkârlıkla da bağlantılı olan subjektif bir ölçü iken, ‘Hanenin aylık
toplam net geliri’ daha çok şehirli insanlarca beyan edilen, hane varlık değeriyle fazla
örtüşmeyen düzenli geliri ifade etmektedir. Hane toplam varlık değeri ise sahip olunan
varlıklardan (tarla-hayvan-traktör-ev- araba vb.) hareketle hesaplanan bir değişkendir.
Bu üç ekonomik gösterge, analizlerde kimi zaman bir diğeri ile çelişir görünen bulgular
ortaya çıkarmakla birlikte, değişkenlerin farklı olması nedeniyle sonuçları da tam olarak
örtüşmemekte ve karşılaştırılabilir değildir. Ayrıca bu değişkenlerin, gelir/varlık
beyanındaki yanlılık ve çekingenlik nedeniyle büyük oranda sübjektivite barındırıyor
olması da muhtemeldir. Olumsuzluklara rağmen bu üç ekonomik parametrenin verdiği
ipuçlarının dikkate değer olduğu değerlendirilmiş ve analizlerde üç değişken de
kullanılarak sonuçları vurgulanmış ve yorumlanmıştır.
Analizlerde tablolaştırılan verilerden, daha vurgulu ifade edilmek istenenler
tablodan hemen sonra grafik olarak da sunulmuştur. Rapor içindeki uyum ve daha basit
bir anlatım amacıyla grafiklere, verilerin alındığı tablo numarasının aynısı şekil numarası
olarak verilmiştir. Tablo ve Şekiller raporun giriş bölümünde aynı dizin içinde verilmiştir.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
14
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
İKİNCİ BÖLÜM
BULGULAR VE ANALİZLER
2.1 ARAŞTIRMAYA KATILANLARIN TANIMLAYICI İSTATİSTİKLERİ
2.1.1 Dil ve Etnik Köken İstatistikleri
Ankete katılanların ana dile göre dağılım tablosu ve grafiği aşağıda verilmiştir.
Değerlendirmeye alınan 8607 kişiden ana dil sorusunu cevaplayan 8538 kişinin
% 56,2’sinin ana dili Kürtçe, % 33,4’nün ana dili Türkçe, % 5,4’nün Zazaca ve %4,7’nin
Arapçadır. Analizler temel olarak bu dört dil grubu üzerinden yapılmıştır.
Tablo-001 : Ana Dil Dağılım Tablosu
Kişi Sayısı
Yüzde
Geçerli Yüzde
Toplam Yüzde
KÜRTÇE
4797
55,7
56,2
56,2
TÜRKÇE
2850
33,1
33,4
89,6
ARAPÇA
398
4,6
4,7
94,2
ZAZACA
463
5,4
5,4
99,6
SÜRYANİCE
11
,1
,1
99,8
ERMENİCE
5
,1
,1
99,8
DİĞER
14
,2
,2
100,0
8538
69
8607
99,2
,8
100,0
100,0
Toplam
Cevapsız
Toplam
6000
5000
4797
4000
2850
3000
2000
1000
398
463
11
5
14
SÜRYANİCE
ERMENİCE
DİĞER
0
KÜRTÇE
TÜRKÇE
ARAPÇA
ZAZACA
Şekil-001 : Ana Dil Dağılım Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
15
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
Ana dili Kürtçe olanların %73,9’u evlerinde ikinci dil olarak Türkçeyi
kullanmaktadırlar. Bu rakamlara Arapça ve Zazaca ile birlikte Türkçenin ikinci dil olarak
kullanımını ilave ettiğimizde, ana dili Kürtçe olanların %79’nun evde ikinci bir dil olarak
Türkçeyi kullandığını görmekteyiz. Ana dili Zazaca olanların %86,2’si, ana dili Arapça
olanların ise %84’ü evde ikinci bir dil olarak Türkçeyi kullanmaktadırlar. Ana dili Türkçe
olanlardan %20,7’si ise evde ikinci bir dil olarak Kürtçe kullanmaktadırlar. Ana dili Kürtçe
olanların %19,1’inin evlerinde ikinci bir dil kullanılmamaktadır. Bu bulgu, ikinci bir dilin
bilinmediği değil evde kullanılmadığı anlamını taşımaktadır.
Tablo-002 : Ana Dil * Evde Kullanılan İkinci Dil Çapraz Tablosu
ANA DİL
KÜRTÇE
İKİNCİ DİL YOK
KÜRTÇE
TÜRKÇE
ARAPÇA
ZAZACA
TÜRKÇE-KÜRTÇE
TÜRKÇE-ARAPÇA
TÜRKÇE-ZAZACA
DÖRT ANA DİL DİĞER
GRUPLAMALAR
Toplam
TÜRKÇE
ARAPÇA
ZAZACA
Toplam
Sayı
901
2046
41
34
3022
Yüzde (%)
19,1%
72,3%
10,6%
7,6%
36,0%
Sayı
0
587
16
19
622
Yüzde (%)
,0%
20,7%
4,1%
4,3%
7,4%
Sayı
3492
0
227
288
4007
Yüzde (%)
73,9%
,0%
58,5%
64,7%
47,8%
Sayı
43
91
0
3
137
Yüzde (%)
,9%
3,2%
,0%
,7%
1,6%
Sayı
46
55
0
0
101
Yüzde (%)
1,0%
1,9%
,0%
,0%
1,2%
Sayı
0
0
97
94
191
Yüzde (%)
,0%
,0%
25,0%
21,1%
2,3%
Sayı
138
0
0
2
140
Yüzde (%)
2,9%
,0%
,0%
,4%
1,7%
Sayı
102
0
2
0
104
Yüzde (%)
2,2%
,0%
,5%
,0%
1,2%
Sayı
6
51
5
5
67
Yüzde (%)
Sayı
,1%
4728
1,8%
2830
1,3%
388
1,1%
445
,8%
8391
Yüzde (%)
100,0%
100,0%
100,0%
100,0%
100,0%
Ana dili Kürtçe olanların evde ikinci bir dil kullanma durum grafiği aşağıdadır.
100,0
73,9
80,0
60,0
40,0
20,0
19,1
2,9
2,2
1,0
0,9
TÜRKÇEARAPÇA
TÜRKÇE-ZAZACA
ZAZACA
ARAPÇA
0,0
EVDE İKİNCİ DİL
KULLANILMIYOR
TÜRKÇE
Şekil-002 : Ana Dili Kürtçe Olanlarca Evde Kullanılan İkinci Dil Durumu Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
16
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
Kendisini birden fazla etnik kimlik ile tanımlayan kişi oranı %8,1’dir. Ancak burada
birden fazla etnik kimlik tanımındaki ana kategori olan Türk-Kürt tanımı tabloya alınmış
diğer çoklu tanımlar göz ardı edilmiştir.
Aşağıda ana dil ve etnik köken tanımlamasına ait çapraz tablo değerleri
verilmiştir. Tablo değerlerini incelediğimizde, karşımıza kaynaşmış ve karışmış bir dil ve
etnik köken tablosu çıkmaktadır. Bulguları şu şekilde özetleyebiliriz:
Etnik olarak kendisini Kürt olarak tanımlayanlardan ana dilini Türkçe olarak beyan
edenlerin oranı %1,8’dir. Farklı bir okumayla, ana dilini Türkçe olarak beyan edenler
içerisinde kendisini Kürt kimliği ile tanımlayanların oranı da %2,6’dır. Bu bulgular, Kürt
kökenli insanlar arasında ana dili Türkçe olanların veya böyle bir kabulün bulunduğunu
göstermektedir.
Etnik olarak kendisini Türk olarak tanımlayanlardan ana dilini Kürtçe olarak beyan
edenler %4,4’dür. Benzer şekilde ana dilini Kürtçe olarak beyan edenler içerisinde
kendisini etnik olarak Türk tanımlayanların oranı ise %2,8’dır. Bu iki bulgudan hareketle,
Ana dili Kürtçe olan insanların bir kısmında etnik köken olarak Türk kimliğinin
benimsendiği söylenebilir.
Etnik olarak kendisini Türk-Kürt kimliği ile tanımlayanların oranı ana dili Kürtçe
olanlar içerisinde %7,2 ve ana dili Türkçe olanlar içerisinde %1,2’dir. Türk-Kürt ikili
kimlik tanımlamasını yapanlar içerisinde ana dili Kürtçe olanlar %90,6’lık bir oranı teşkil
ederken, ana dili Türkçe olanların oranı % 9,4’dır. Bu bulgular, iki grup arasındaki ortak
aile bağları ile açıklanabileceği gibi Türk ve Kürt kimliklerinin farklı etnik kimlik olarak
algılanmasına tepki olarak yapılan tanımlamalar olarak da yorumlanabilir.
Tablo-003 : Ana Dil * Etnik Köken Tanımlama Çapraz Tablosu
ANA DİL
ETNİK KÖKEN
TÜRK
KÜRT
ZAZA
ARAP
TÜRK-KÜRT
Toplam
Sayı
Satır Yüzde (%)
Sütun Yüzde (%)
Sayı
Satır Yüzde (%)
Sütun Yüzde (%)
Sayı
Satır Yüzde (%)
Sütun Yüzde (%)
Sayı
Satır Yüzde (%)
Sütun Yüzde (%)
Sayı
Satır Yüzde (%)
Sütun Yüzde (%)
Sayı
Satır Yüzde (%)
Sütun Yüzde (%)
KÜRTÇE
122
4,4%
2,8%
3852
97,9%
89,7%
11
3,3%
,3%
0
,0%
,0%
310
90,6%
7,2%
4295
56,1%
100,0%
TÜRKÇE
2629
94,8%
96,2%
72
1,8%
2,6%
0
,0%
,0%
0
,0%
,0%
32
9,4%
1,2%
2733
35,7%
100,0%
ARAPÇA
21
,8%
6,8%
11
,3%
3,6%
0
,0%
,0%
276
100,0%
89,6%
0
,0%
,0%
308
4,0%
100,0%
ZAZACA
0
,0%
,0%
0
,0%
,0%
325
96,7%
100,0%
0
,0%
,0%
0
,0%
,0%
325
4,2%
100,0%
Toplam
2772
100,0%
36,2%
3935
100,0%
51,4%
336
100,0%
4,4%
276
100,0%
3,6%
342
100,0%
4,5%
7661
100,0%
100,0%
Yukarıdaki tablo bulgularından hareketle, etnik kimlik tanımlamalarının ortak aile
bağı ve diğer nedenlerle daha geçişken ve çoklu olduğu, bu sebeple verilere dayalı
yapılacak analizlerde etnik köken yerine daha belirleyici olan ana dil değişkeninin
ayrışmayı sağlayan ana kategori olarak alınmasının daha doğru olduğu değerlendirmesi
yapılmıştır. Bu sebeple, algısal ve değer boyutundaki verilerin analizlerinde yer yer etnik
kökene dayalı farklılaşmalar incelenmiş olsa da temel farklılaşma boyutu olarak ana dil
alınmıştır.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
17
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
Örneklemin Ana dile ve il gruplarına göre dağılımı aşağıdaki tabloda verilmiştir.
Tüm iller içerisinde ana dili Kürtçe olanlar %56,4’lük bir oranı teşkil ederken, bu oran
terörün daha yoğun yaşandığı illerde %73,1, terörün fazla yaşanmadığı illerde %39,7 ve
göç ile oluşan mahallelerde %64,6 oranındadır.
Tablo-004 : Ana Dil * İl Grupları Çapraz Tablosu
ANA DİL
İL
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER
(BAT-BİN-BİT-DİY-MAR-MUŞ-SİİRTTUN-VAN-AĞR)
TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI
İLLER (ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞMAL-URF)
GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER
(İST-MERSİN)
Toplam
Sayı
Yüzde (%)
KÜRTÇE
2871
73,1%
TÜRKÇE
502
12,8%
ARAPÇA
223
5,7%
ZAZACA
333
8,5%
Toplam
3929
100,0%
Sayı
1641
2221
164
112
4138
Yüzde (%)
39,7%
53,7%
4,0%
2,7%
100,0%
Sayı
285
127
11
18
441
Yüzde (%)
64,6%
28,8%
2,5%
4,1%
100,0%
Sayı
Yüzde (%)
4797
56,4%
2850
33,5%
398
4,7%
463
5,4%
8508
100,0%
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
18
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
2.1.2 Öğrenim Durumu İstatistikleri
Örneklemin %15’i ilkokul mezunu veya okuryazar değildir. Cinsiyete göre analiz
yapıldığında okuryazar değil/okuryazar olanların oranı erkeklerde %11,9 iken bu oran
kadınlarda %22,7’ye yükselmektedir. Aynı şekilde ön lisans ve üzerinde eğitime sahip
birey oranı erkeklerde %22,9 iken bu oran kadınlarda %17,0’a düşmektedir.
Tablo-005 : Cinsiyet * Öğrenim Durumu Çapraz Tablosu
Cinsiyet
Okuryazar değil - okuryazar
İlköğretim (ilk-ortaokul)
Orta öğretim (lise)
Ön lisans-lisans-lisansüstü
Toplam
Kadın
Erkek
Toplam
Sayı
524
691
1215
Yüzde (%)
22,7%
11,9%
15,0%
Sayı
812
2059
2871
Yüzde (%)
35,2%
35,6%
35,5%
Sayı
579
1707
2286
Yüzde (%)
25,1%
29,5%
28,3%
Sayı
392
1326
1718
Yüzde (%)
17,0%
22,9%
21,2%
Sayı
2307
5783
8090
Yüzde (%)
100,0%
100,0%
100,0%
100%
80%
60%
35,2%35,6%35,5%
40%
25,1%
22,7%
20%
29,5%28,3%
17,0%
15,0%
11,9%
22,9%21,2%
0%
Okuryazar değil okuryazar
İlköğretim (ilk-ortaokul)
KADIN
ERKEK
Orta öğretim (lise)
TOPLAM
Şekil-005 : Cinsiyet * Öğrenim Durumu Grafiği
Ön lisans-lisanslisansüstü
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
19
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
Yaşa göre analiz yapıldığında ise Okuryazar değil/okuryazar olan oranı 15-25
yaş grubunda %5,9 iken bu oran 56 yaş ve üzerinde %48,4’e yükselmektedir. Aynı
şekilde ön lisans ve üzerinde eğitime sahip birey oranı 15-25 yaş grubunda %27,4 iken
bu oran 56 yaş ve üzerinde %3,4’e düşmektedir.
Tablo-006 : Yaş * Öğrenim Durumu Çapraz Tablosu
YAŞ
15-25
yaş
Okuryazar değil - okuryazar
İlköğretim (ilk-orta okul)
Orta öğretim (lise)
Ön lisans-lisans-lisans üstü
Toplam
26-40 yaş 41-55 yaş 56 ve üzeri
Toplam
Sayı
135
378
414
202
1129
Yüzde (%)
5,9%
11,1%
28,6%
48,4%
14,9%
Sayı
540
1265
706
161
2672
Yüzde (%)
23,5%
37,1%
48,8%
38,6%
35,3%
Sayı
992
909
202
40
2143
Yüzde (%)
43,2%
26,7%
14,0%
9,6%
28,3%
Sayı
629
854
125
14
1622
Yüzde (%)
27,4%
25,1%
8,6%
3,4%
21,4%
Sayı
2296
3406
1447
417
7566
Yüzde (%)
100,0%
100,0%
100,0%
100,0%
100,0%
100%
80%
60%
48,8%
48,4%
37,1%
40%
38,6%
28,6%
27,4%
26,7%
23,5%
20%
43,2%
14,0%
9,6%
11,1%
5,9%
25,1%
8,6%
3,4%
0%
Okuryazar değil okuryazar
İlköğretim (ilk-orta okul)
15-25 yaş
26-40 yaş
Orta öğretim (lise)
41-55 yaş
56 ve üzeri
Şekil-006 : Yaş * Öğrenim Durumu Grafiği
Ön lisans-lisans-lisans
üstü
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
20
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
Ana dil ve yaşa göre öğrenim durumu çapraz tablosunda, 56 yaş ve üzeri grupta
okuryazar değil-okuryazar oranı ana dili Türkçe olanlarda %31,4, Zazaca olanlarda
%43,8, Arapça olanlarda %52,9 iken ana dili Kürtçe olanlarda %56,4’e yükseldiği
görülmektedir.
Tablo olarak rapora konmamakla birlikte, Terörün daha fazla yaşandığı illerde, 56
yaş ve üzeri, ana dili Kürtçe olan kadınlarda okuryazar değil-okuryazar oranı %88,6, ilçe
merkezlerinde ise bu oran %93,1 olarak bulgulanmıştır.
Tablo-007 : Ana Dil * Yaş * Öğrenim Durumu Çapraz Tablosu
ÖĞRENİM DURUMU
ANA DİL
KÜRTÇE
15-25 YAŞ
26-40 YAŞ
41-55 YAŞ
56 VE ÜZERİ
Toplam
TÜRKÇE
15-25 YAŞ
26-40 YAŞ
41-55 YAŞ
56 VE ÜZERİ
Toplam
ARAPÇA
15-25 YAŞ
26-40 YAŞ
41-55 YAŞ
56 VE ÜZERİ
Toplam
ZAZACA
15-25 YAŞ
26-40 YAŞ
41-55 YAŞ
56 VE ÜZERİ
Toplam
Sayı
Yüzde (%)
Sayı
Yüzde (%)
Sayı
Yüzde (%)
Sayı
Yüzde (%)
Sayı
Yüzde (%)
Sayı
Yüzde (%)
Sayı
Yüzde (%)
Sayı
Yüzde (%)
Sayı
Yüzde (%)
Sayı
Yüzde (%)
Sayı
Yüzde (%)
Sayı
Yüzde (%)
Sayı
Yüzde (%)
Sayı
Yüzde (%)
Sayı
Yüzde (%)
Sayı
Yüzde (%)
Sayı
Yüzde (%)
Sayı
Yüzde (%)
Sayı
Yüzde (%)
Sayı
Yüzde (%)
OKURYAZAR
DEĞİL/
OKURYAZAR
91
7,0%
285
15,3%
308
36,8%
145
56,4%
829
19,4%
27
3,6%
51
4,4%
65
14,2%
38
31,4%
181
7,3%
7
5,7%
13
9,9%
18
26,5%
9
52,9%
47
13,9%
5
4,8%
21
9,6%
18
25,7%
7
43,8%
51
12,5%
İLK
ÖĞRETİM
339
26,1%
719
38,7%
374
44,6%
86
33,5%
1518
35,7%
153
20,5%
421
36,2%
263
57,4%
61
50,4%
898
36,1%
23
18,9%
48
36,6%
33
48,5%
6
35,3%
110
32,5%
20
19,0%
64
29,4%
29
41,4%
6
37,5%
119
29,1%
ORTA
ÖĞRETİM
569
43,8%
469
25,2%
91
10,9%
22
8,6%
1151
27,1%
315
42,3%
346
29,7%
82
17,9%
15
12,4%
758
30,5%
55
45,1%
28
21,4%
11
16,2%
1
5,9%
95
28,1%
44
41,9%
61
28,0%
17
24,3%
2
12,5%
124
30,3%
ÖN
LİSANS
VE ÜZERİ
300
23,1%
387
20,8%
65
7,8%
4
1,6%
756
17,8%
250
33,6%
346
29,7%
48
10,5%
7
5,8%
651
26,2%
37
30,3%
42
32,1%
6
8,8%
1
5,9%
86
25,4%
36
34,3%
72
33,0%
6
8,6%
1
6,3%
115
28,1%
Toplam
1299
100,0%
1860
100,0%
838
100,0%
257
100,0%
4254
100,0%
745
100,0%
1164
100,0%
458
100,0%
121
100,0%
2488
100,0%
122
100,0%
131
100,0%
68
100,0%
17
100,0%
338
100,0%
105
100,0%
218
100,0%
70
100,0%
16
100,0%
409
100,0%
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
21
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
Ana dil ve il gruplarına göre çapraz analiz yapıldığında, terörün yaşandığı illerde
Okuryazar değil-Okuryazar oranı ana dili Türkçe olanlarda %9,8, Zazaca olanlarda
%14,0, Arapça olanlarda %16,9 olduğu görülmektedir. Bu oran ana dil Kürtçe olanlarda
ise %22,4’e yükselmektedir. Yine terörün yaşandığı illerde ön lisans ve üzerinde eğitime
sahip birey oranı ana dili Türkçe olanlarda %33,6, Zazaca olanlarda %26,1, Arapça
olanlarda %28,6 iken bu oran ana dili Kürtçe olanlarda %15,5’e düşmektedir.
Tablo-008 : Ana Dil * İl Grubu * Öğrenim Durumu Çapraz Tablosu
OKURYAZAR
DEĞİL/
OKURYAZAR
İLK
ÖĞRRETİM
ORTA
ÖĞRRETİM
ÖN LİSANS
VE ÜZERİ
KÜRTÇE
ÖĞRENİM DURUMU
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER (BAT-BİNBİT-DİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞR)
Sayı
Yüzde (%)
617
22,4%
920
33,4%
787
28,6%
427
15,5%
Toplam
2751
100,0%
TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER
(ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF)
Sayı
260
614
378
323
1575
Yüzde (%)
16,5%
39,0%
24,0%
20,5%
100,0%
GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER
(İST-MERSİN)
Toplam
TÜRKÇE
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER
TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER
GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER
Toplam
ARAPÇA
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER
TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER
GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER
Toplam
ZAZACA
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER
TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER
GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER
Toplam
Sayı
37
123
77
45
282
Yüzde (%)
Sayı
13,1%
43,6%
27,3%
16,0%
100,0%
914
1657
1242
795
4608
Yüzde (%)
19,8%
36,0%
27,0%
17,3%
100,0%
Sayı
45
98
163
155
461
Yüzde (%)
9,8%
21,3%
35,4%
33,6%
100,0%
Sayı
153
837
600
496
2086
Yüzde (%)
7,3%
40,1%
28,8%
23,8%
100,0%
Sayı
3
26
44
45
118
Yüzde (%)
2,5%
22,0%
37,3%
38,1%
100,0%
Sayı
201
961
807
696
2665
Yüzde (%)
7,5%
36,1%
30,3%
26,1%
100,0%
Sayı
36
63
53
61
213
Yüzde (%)
16,9%
29,6%
24,9%
28,6%
100,0%
Sayı
15
59
49
32
155
Yüzde (%)
9,7%
38,1%
31,6%
20,6%
100,0%
Sayı
3
6
0
2
11
Yüzde (%)
27,3%
54,5%
,0%
18,2%
100,0%
Sayı
54
128
102
95
379
Yüzde (%)
14,2%
33,8%
26,9%
25,1%
100,0%
Sayı
44
94
94
82
314
Yüzde (%)
14,0%
29,9%
29,9%
26,1%
100,0%
Sayı
9
26
32
33
100
Yüzde (%)
9,0%
26,0%
32,0%
33,0%
100,0%
Sayı
2
4
5
7
18
Yüzde (%)
11,1%
22,2%
27,8%
38,9%
100,0%
Sayı
55
124
131
122
432
Yüzde (%)
12,7%
28,7%
30,3%
28,2%
100,0%
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
22
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
2.1.3 Hane Halkı Ekonomik Durum İstatistikleri
İş/Meslek durumu ve cinsiyete göre dağılımı aşağıdaki çapraz tabloda verilmiştir.
Örneklemin %47,7’i işsiz, öğrenci ve ev kadınlarından oluşmaktadır. Çalışan nüfus oranı
ise %52,3’tür.
Tablo-009 : İş/Meslek Durumu * Cinsiyet Çapraz Tablosu
CİNSİYET
KADIN
İŞSİZ
KAMU ÇALIŞANI
ÖZEL SEKTÖR İŞÇİ
SERBEST MESLEKESNAF-TÜCCAR
ÇİFTÇİ
EV KADINI
ÖĞRENCİ
Toplam
ERKEK
Toplam
Sayı
157
768
925
Yüzde (%)
6,9%
14,2%
12,1%
Sayı
210
840
1050
Yüzde (%)
9,3%
15,6%
13,7%
Sayı
162
750
912
Yüzde (%)
7,1%
13,9%
11,9%
Sayı
Yüzde (%)
Sayı
119
5,3%
50
1251
23,2%
623
1370
17,9%
673
Yüzde (%)
2,2%
11,5%
8,8%
Sayı
1106
0
1106
Yüzde (%)
48,8%
,0%
14,4%
Sayı
462
1162
1624
Yüzde (%)
20,4%
21,5%
21,2%
Sayı
2266
5394
7660
Yüzde (%)
100,0%
100,0%
100,0%
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
23
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
Terörün daha fazla yaşandığı illerde kendisini işsiz olarak tanımlayanların oranı
erkeklerde 19,2 iken, terörün daha az yaşandığı illerde bu oran %10’dur.
Tablo-010 : İl Gruplarına Göre İş/Meslek Durumu * Cinsiyet Çapraz Tablosu
CİNSİYET
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER
(BAT-BİN-BİT-DİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞR)
iL
İŞ/MESLEK
İŞSİZ
KAMU ÇALIŞANI
ÖZEL SEKTÖR İŞÇİ
SERBEST MESLEKESNAF-TÜCCAR
ÇİFTÇİ
EV KADINI
ÖĞRENCİ
Toplam
TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER
(ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF)
İŞSİZ
KAMU ÇALIŞANI
ÖZEL SEKTÖR İŞÇİ
Sayı
KADIN
99
ERKEK
473
Toplam
572
Yüzde (%)
9,0%
19,2%
16,1%
Sayı
113
482
595
Yüzde (%)
10,3%
19,6%
16,7%
Sayı
53
228
281
Yüzde (%)
4,8%
9,3%
7,9%
Sayı
47
500
547
Yüzde (%)
4,3%
20,3%
15,4%
Sayı
23
339
362
Yüzde (%)
2,1%
13,8%
10,2%
Sayı
548
0
548
Yüzde (%)
49,8%
,0%
15,4%
Sayı
218
437
655
Yüzde (%)
19,8%
17,8%
18,4%
Sayı
1101
2459
3560
Yüzde (%)
100,0%
100,0%
100,0%
Sayı
48
263
311
Yüzde (%)
4,5%
10,0%
8,4%
Sayı
89
339
428
Yüzde (%)
8,4%
12,8%
11,6%
Sayı
87
423
510
Yüzde (%)
8,2%
16,0%
13,8%
SERBEST MESLEKESNAF-TÜCCAR
Sayı
63
661
724
Yüzde (%)
5,9%
25,0%
19,6%
ÇİFTÇİ
Sayı
25
274
299
Yüzde (%)
2,4%
10,4%
8,1%
EV KADINI
ÖĞRENCİ
Toplam
Sayı
526
0
526
Yüzde (%)
49,6%
,0%
14,2%
Sayı
223
682
905
Yüzde (%)
21,0%
25,8%
24,4%
Sayı
1061
2642
3703
Yüzde (%)
100,0%
100,0%
100,0%
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
24
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
İşsizlik oranı, okuryazar değil/okuryazarlar arasında 19,9 iken, lise mezunları
arasında bu oran %9,9’a, ön lisans ve üzerindeki öğrenim düzeylerinde %6,3’e
düşmektedir.
Tablo-011 : İş/Meslek Durumu * Öğrenim Durumu Çapraz Tablosu
ÖĞRENİM DURUMU
İŞSİZ
KAMU ÇALIŞANI
ÖZEL SEKTÖR İŞÇİ
SERBEST MESLEKESNAF-TÜCCAR
ÇİFTÇİ
EV KADINI
ÖĞRENCİ
Toplam
Sayı
Yüzde (%)
Sayı
Yüzde (%)
Sayı
Yüzde (%)
Sayı
Yüzde (%)
Sayı
Yüzde (%)
Sayı
Yüzde (%)
Sayı
Yüzde (%)
Sayı
Yüzde (%)
OKURYAZAR
DEĞİL/
OKURYAZAR
216
19,9%
46
4,2%
83
7,7%
129
11,9%
220
20,3%
389
35,9%
0
,0%
1083
100,0%
İLK
ÖĞRRETİM
390
15,1%
151
5,9%
323
12,5%
678
26,3%
339
13,1%
514
19,9%
183
7,1%
2578
100,0%
ORTA
ÖĞRRETİM
205
9,9%
274
13,2%
288
13,9%
397
19,1%
91
4,4%
158
7,6%
666
32,0%
2079
100,0%
ÖN LİSANS
VE ÜZERİ
99
6,3%
554
35,2%
205
13,0%
157
10,0%
18
1,1%
27
1,7%
514
32,7%
1574
100,0%
Toplam
910
12,4%
1025
14,0%
899
12,3%
1361
18,6%
668
9,1%
1088
14,9%
1363
18,6%
7314
100,0%
İşsizlik oranı, ana dili Türkçe olanlarda 6,2 iken bu oran ana dili Kürtçe olanlarda
15,6’dır.
Tablo-012 : İş/Meslek Durumu * Ana Dil Çapraz Tablosu
ANA DİL
İŞSİZ
KAMU ÇALIŞANI
ÖZEL SEKTÖR İŞÇİ
SERBEST MESLEKESNAF-TÜCCAR
ÇİFTÇİ
EV KADINI
ÖĞRENCİ
Toplam
Sayı
Yüzde (%)
Sayı
Yüzde (%)
Sayı
Yüzde (%)
Sayı
Yüzde (%)
Sayı
Yüzde (%)
Sayı
Yüzde (%)
Sayı
Yüzde (%)
Sayı
Yüzde (%)
KÜRTÇE
678
15,6%
522
12,0%
482
11,1%
715
16,4%
485
11,1%
620
14,2%
853
19,6%
4355
100,0%
TÜRKÇE
155
6,2%
399
15,9%
349
13,9%
492
19,6%
142
5,7%
381
15,2%
591
23,6%
2509
100,0%
ARAPÇA
41
11,7%
44
12,5%
40
11,4%
77
21,9%
33
9,4%
37
10,5%
79
22,5%
351
100,0%
ZAZACA
47
11,4%
84
20,4%
36
8,8%
76
18,5%
16
3,9%
65
15,8%
87
21,2%
411
100,0%
Toplam
921
12,1%
1049
13,8%
907
11,9%
1360
17,8%
676
8,9%
1103
14,5%
1610
21,1%
7626
100,0%
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
25
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
İşsiz olarak beyanda bulunanların oranı il merkezlerinde %11 iken, ilçe
merkezlerinde bu oran 13,7’dir.
Tablo-013 : İş/Meslek Durumu * İl-İlçe Merkezi Çapraz Tablosu
İL-İLÇE MERKEZİ
İL MERKEZİ
500
11,0%
İLÇE
430
13,7%
Toplam
930
12,1%
İŞSİZ
Sayı
Yüzde (%)
KAMU ÇALIŞANI
Sayı
649
407
1056
Yüzde (%)
14,2%
13,0%
13,7%
ÖZEL SEKTÖR İŞÇİ
Sayı
661
252
913
Yüzde (%)
14,5%
8,0%
11,9%
SERBEST MESLEKESNAF-TÜCCAR
Sayı
842
535
1377
Yüzde (%)
18,5%
17,0%
17,9%
ÇİFTÇİ
Sayı
186
499
685
Yüzde (%)
4,1%
15,9%
8,9%
Sayı
671
442
1113
Yüzde (%)
14,7%
14,1%
14,5%
Sayı
1048
577
1625
Yüzde (%)
23,0%
18,4%
21,1%
Sayı
4557
3142
7699
Yüzde (%)
100,0%
100,0%
100,0%
EV KADINI
ÖĞRENCİ
Toplam
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
26
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
2.1.4 İkamet ve Göç İstatistikleri
Değerlendirmeye alınan örneklemin illere dağılımı tablosu aşağıda verilmiştir:
Tablo-014 : Örneklemin İllere Dağılımı Tablosu
SIKLIK
İL
YÜZDE %
ADIYAMAN
353
4,1
AĞRI
287
3,3
BİNGÖL
150
1,7
BİTLİS
241
2,8
DİYARBAKIR
1226
14,2
3,5
ELAZIĞ
301
ERZURUM
261
3,0
GAZİANTEP
1324
15,4
MERSİN
150
1,7
İSTANBUL
294
3,4
MALATYA
617
7,2
KAHRAMANMARAŞ
433
5,0
MARDİN
582
6,8
MUŞ
326
3,8
SİİRT
218
2,5
TUNCELİ
121
1,4
ŞANLIURFA
890
10,3
5,6
VAN
484
BATMAN
349
4,1
TOPLAM
8607
100
Örneklemin %59,6’sı il merkezlerinde, %40,4’ü ise ilçe merkezlerinde
yaşayanlardan oluşmaktadır. İstanbul’da uygulamanın tamamı il merkezinde göç ile
oluşan mahallelerde yapılmıştır.
Değerlendirmeye alınan örneklemin göç yaşamış olma durumuna göre illere
dağılımı tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir. Çalışmanın gerçekleştirildiği iller
içerisinde, yaşadığı yere başka bir yerden göç etmiş kişi oranı en düşük iller Muş
(%3,0), Adıyaman (%8,7) ve Ağrı (%9,6) iken, en yüksek iller Mersin (Göç İle Oluşan
Mahalleler) (%72,6), İstanbul (Göç İle Oluşan Mahalleler) (%69,7), Elazığ (%33,0) ve
Gaziantep (%30,1)’dir. Toplam bazda örneklemin %23,8’i yaşadığı yere başka bir
yerden göç etmiştir.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
27
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
Tablo-015 : Örneklemin Göç Yaşamış Olma Durumuna Göre İllere Dağılımı Tablosu
ŞU AN YAŞADIĞINIZ YERE BAŞKA
BİR YERDEN Mİ GÖÇ ETTİNİZ?
HAYIR
ADIYAMAN
AĞRI
BİNGÖL
BİTLİS
DİYARBAKIR
ELAZIĞ
ERZURUM
GAZİANTEP
MERSİN
EVET
Toplam
Sayı
295
28
323
Yüzde(%)
91,3%
8,7%
100,0%
Sayı
244
26
270
Yüzde(%)
90,4%
9,6%
100,0%
Sayı
98
40
138
Yüzde(%)
71,0%
29,0%
100,0%
Sayı
171
32
203
Yüzde(%)
84,2%
15,8%
100,0%
Sayı
974
173
1147
Yüzde(%)
84,9%
15,1%
100,0%
Sayı
175
86
261
Yüzde(%)
67,0%
33,0%
100,0%
Sayı
177
51
228
Yüzde(%)
77,6%
22,4%
100,0%
Sayı
853
368
1221
Yüzde(%)
69,9%
30,1%
100,0%
Sayı
40
106
146
Yüzde(%)
27,4%
72,6%
100,0%
İSTANBUL(GöçİleOluşan
Mahalleler)
Sayı
89
205
294
Yüzde(%)
30,3%
69,7%
100,0%
MALATYA
Sayı
447
111
558
Yüzde(%)
80,1%
19,9%
100,0%
KAHRAMANMARAŞ
MARDİN
MUŞ
SİİRT
TUNCELİ
ŞANLIURFA
VAN
BATMAN
Toplam
Sayı
320
56
376
Yüzde(%)
85,1%
14,9%
100,0%
Sayı
348
97
445
Yüzde(%)
78,2%
21,8%
100,0%
Sayı
196
6
202
Yüzde(%)
97,0%
3,0%
100,0%
Sayı
125
53
178
Yüzde(%)
70,2%
29,8%
100,0%
Sayı
87
27
114
Yüzde(%)
76,3%
23,7%
100,0%
Sayı
571
195
766
Yüzde(%)
74,5%
25,5%
100,0%
Sayı
295
91
386
Yüzde(%)
76,4%
23,6%
100,0%
Sayı
208
36
244
Yüzde(%)
Sayı
85,2%
5713
14,8%
1787
100,0%
7500
Yüzde(%)
76,2%
23,8%
100,0%
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
28
Şekil-015 : Örneklemin Göç Yaşamış Olma Durumuna Göre İllere Dağılım Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
29
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
Göçe neden olan faktörler arasında %47,9 ortalama ile ekonomik nedenler en
önemli göç faktörü olarak belirtilmiştir. Çocukların eğitimi ve daha iyi bir gelecek ikinci
en önemli göç nedeni olarak (%20,4) belirtilmiştir. Terör (%9,0) ve kan davası (%5,8)
ikincil öneme sahip göç nedenleridir.
Güvenlik nedeniyle köy boşaltma ve PKK/Hizbullah/Terör nedeniyle göç etmenin
birbiriyle ilişkili olduğu düşünüldüğünde, terör olgusunun bir sonucu olarak her beş
kişiden birinin yaşadığı yeri terk etmek zorunda kaldığı görülmektedir.
Tablo-016 : Göçe Neden Olan Faktörlerin Öncelik Sıralaması
N
EKONOMİK NEDENLER (İŞSİZLİK-FAKİRLİK)
ÇOCUKLARIN EĞİTİMİ VE DAHA İYİ BİR GELECEK
DİĞER NEDENLER
YENİ SOSYAL İMKÂNLAR VE FIRSATLAR
GÜVENLİK NEDENİYLE KÖY BOŞALTMA
PKK/HİZBULLAH/TERÖR
KAN DAVASI
Geçerli
Cevapsız
Ort. (%)
1732
1732
1732
1732
1732
1732
1732
6875
6875
6875
6875
6875
6875
6875
47,92
20,44
15,94
14,03
12,12
9,01
5,89
100
80
60
47,9
15,9
5,9
Şekil-016 : Göçe Neden Olan Faktörler Grafiği
DİĞER NEDENLER
9,0
KAN DAVASI
12,1
PKK/HİZBULLAH/TERÖR
ÇOCUKLARIN EĞİTİMİ
VE DAHA İYİ BİR
GELECEK
EKONOMİK NEDENLER
(İŞSİZLİK-FAKİRLİK)
0
14,0
YENİ SOSYAL
İMKÂNLAR VE
FIRSATLAR
20,4
20
GÜVENLİK NEDENİYLE
KÖY BOŞALTMA
40
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
30
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
2.1.5 Din ve Mezhep İstatistikleri
Değerlendirmeye alınan örneklemin din sorusuna verdiği cevapların dağılım
tablosu aşağıda verilmiştir. Geçerli cevaplar dikkate alındığında örneklemin %98,5’i
dinini İslam olarak belirtmiştir.
Tablo-017 : Din Dağılım Tablosu
Kişi Sayısı
Yüzde
Geçerli Yüzde
Toplam Yüzde
İSLAM
8356
97,1
98,5
98,5
HIRİSTİYANLIK
10
,1
,1
98,6
SÜRYANİLİK
12
,1
,1
98,8
KELDANİLİK
9
,1
,1
98,9
YEZİDİLİK
7
,1
,1
98,9
DİNE İNANMIYORUM
77
,9
,9
99,8
DİĞER
13
,2
,2
100,0
8484
123
8607
98,6
1,4
100,0
100,0
Toplam
Cevapsız
Toplam
Geçerli cevaplar dikkate alındığında örneklemin %49’u Hanefi, %46,3’ü Şafii,
%3,5’i ise Alevilerden oluşmaktadır. Çalışmada mezhep ayrımında yapılan farklılaşma
analizlerinde sadece sayıca yeterli olan bu üç mezhep dikkate alınmış diğer mezhepler
analizlere dahil edilmemiştir.
Tablo-018 : Mezhep Dağılım Tablosu
Geçerli
HANEFİ
Kişi Sayısı
4112
Yüzde
47,8
Geçerli Yüzde
49,0
Toplam Yüzde
49,0
ŞAFİİ
3885
45,1
46,3
95,3
ALEVİ
289
3,4
3,5
98,8
NUSAYRİ
6
,1
,1
98,8
CAFERİ
12
,1
,1
99,0
NASTURİ
3
,0
,0
99,0
100,0
DİĞER
83
1,0
1,0
Toplam
8390
97,5
100,0
Sistem
217
2,5
8607
100,0
Cevapsız
Toplam
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
31
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
İllere göre mezheplerin dağılımı aşağıda çapraz tablo olarak verilmiştir. Hanefi
olanlar en yüksek oranda Kahramanmaraş (%91) ve Gaziantep’te (%86,6), Şafii olanlar
en yüksek oranda Batman (92,4) ve Ağrı (83,9) illerinde, Alevi olanlar ise en yüksek
oranda Tunceli ilindedir (%92,2).
Tablo-019 : Mezhep * İl Çapraz Tablosu
MEZHEP
ADIYAMAN
AĞRI
BİNGÖL
BİTLİS
DİYARBAKIR
ELAZIĞ
ERZURUM
GAZİANTEP
MERSİN
İSTANBUL (GöçİleOluşan
Mahalleler)
MALATYA
KAHRAMANMARAŞ
MARDİN
MUŞ
SİİRT
TUNCELİ
ŞANLIURFA
VAN
BATMAN
Toplam
HANEFİ
ŞAFİİ
ALEVİ
Toplam
Sayı
251
64
16
331
Yüzde(%)
75,8%
19,3%
4,8%
100,0%
Sayı
43
240
3
286
Yüzde(%)
15,0%
83,9%
1,0%
100,0%
Sayı
32
112
3
147
Yüzde(%)
21,8%
76,2%
2,0%
100,0%
Sayı
43
195
1
239
Yüzde(%)
18,0%
81,6%
,4%
100,0%
Sayı
284
898
11
1193
Yüzde(%)
23,8%
75,3%
,9%
100,0%
Sayı
200
87
1
288
Yüzde(%)
69,4%
30,2%
,3%
100,0%
Sayı
106
139
12
257
Yüzde(%)
41,2%
54,1%
4,7%
100,0%
Sayı
1110
153
19
1282
Yüzde(%)
86,6%
11,9%
1,5%
100,0%
Sayı
66
75
4
145
Yüzde(%)
45,5%
51,7%
2,8%
100,0%
Sayı
102
100
43
245
Yüzde(%)
41,6%
40,8%
17,6%
100,0%
Sayı
481
57
34
572
Yüzde(%)
84,1%
10,0%
5,9%
100,0%
Sayı
385
28
10
423
Yüzde(%)
91,0%
6,6%
2,4%
100,0%
Sayı
103
458
2
563
Yüzde(%)
18,3%
81,3%
,4%
100,0%
Sayı
114
196
13
323
Yüzde(%)
35,3%
60,7%
4,0%
100,0%
Sayı
29
183
1
213
Yüzde(%)
13,6%
85,9%
,5%
100,0%
Sayı
3
6
106
115
Yüzde(%)
2,6%
5,2%
92,2%
100,0%
Sayı
640
212
7
859
Yüzde(%)
74,5%
24,7%
,8%
100,0%
Sayı
95
368
2
465
Yüzde(%)
20,4%
79,1%
,4%
100,0%
Sayı
25
314
1
340
Yüzde(%)
Sayı
7,4%
4112
92,4%
3885
,3%
289
100,0%
8286
Yüzde(%)
49,6%
46,9%
3,5%
100,0%
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
32
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
Ana dil ve il grubuna göre örneklemin mezheplere dağılımı aşağıda tablo ve
grafik olarak verilmiştir. Tablo değerleri özetlenecek olursa:
Terörün daha fazla yaşandığı illerde ikamet edenler içerisinde (BAT-BİN-BİTDİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞR) Şafii olanların oranı %76,5 iken, bu oran terörün
fazla yaşanmadığı illerde (ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF) %18,4, İstanbul ve
Mersin’de göç ile oluşan mahallelerde ise %44,9’dur.
Terörün daha fazla yaşandığı illerde ikamet edenler içerisinde Hanefi olanların
oranı %19,9 iken, bu oran terörün fazla yaşanmadığı illerde %79,1 ve İstanbul ve
Mersin’de göç ile oluşan mahallelerde ise %43,1’dir.
Terörün daha fazla yaşandığı illerde ikamet edenler içerisinde Alevi olanların
oranı %3,7 iken, bu oran terörün fazla yaşanmadığı illerde %2,5 ve İstanbul ve
Mersin’de göç ile oluşan mahallelerde ise %12,1’dir. Örneklem içindeki genel oranı ile
karşılaştırıldığında, Alevi mezhebinden olanların oranı göç ile oluşan mahallelerde daha
yüksektir. Herhangi bir neden sonuç ilişkisine girilmeksizin, özetle; terörün yoğunlukla
yaşandığı ve OHAL uygulamasının ağırlıklı olarak yapıldığı il grubunda Şafii nüfusun,
terörün fazla yaşanmadığı il grubunda ise Hanefi nüfusun ağırlıklı olarak ikamet ettiği
görülmektedir.
Tablo-020 : Mezhep * İl Grubu Çapraz Tablosu
MEZHEP
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER
(BAT-BİN-BİT-DİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞR)
HANEFİ
771
19,9%
3173
ŞAFİİ
2970
76,5%
740
ALEVİ
143
3,7%
99
Toplam
3884
100,0%
4012
79,1%
18,4%
2,5%
100,0%
TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER
(ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF)
Sayı
Yüzde (%)
Sayı
Yüzde (%)
GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER
(İST-MERSİN)
Sayı
Yüzde (%)
168
175
47
390
43,1%
44,9%
12,1%
100,0%
Sayı
Yüzde (%)
4112
49,6%
3885
46,9%
289
3,5%
8286
100,0%
Toplam
100,0%
79,1%
76,5%
80,0%
60,0%
43,1% 44,9%
40,0%
19,9%
18,4%
20,0%
12,1%
3,7%
2,5%
0,0%
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER
TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI
İLLER
HANEFİ
ŞAFİİ
GETTOLAŞMANIN OLDUĞU
İLLER
ALEVİ
Şekil-020 : Mezhep * İl Grubu Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
33
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
Ana dili Kürtçe olanların %63,9’u, Zazaca olanların %62,4’ü, Arapça olanların
%70,9’u Şafi mezhebine mensupken Türkçe olanların sadece %11,8’i Şafi mezhebine
mensuptur. Ana dili Türkçe olanların büyük çoğunluğu, %84,7’si Hanefi mezhebine
mensuptur.
Tablo-021 : Mezhep * Ana Dil Çapraz Tablosu
ANA DİL
HANEFİ
ŞAFİİ
ALEVİ
Toplam
KÜRTÇE
TÜRKÇE
ARAPÇA
ZAZACA
Toplam
Sayı
1551
2304
106
116
4077
Yüzde (%)
33,3%
84,7%
27,7%
25,8%
49,7%
Sayı
2976
320
271
280
3847
Yüzde (%)
63,9%
11,8%
70,9%
62,4%
46,9%
Sayı
131
95
5
53
284
Yüzde (%)
Sayı
2,8%
4658
3,5%
2719
1,3%
382
11,8%
449
3,5%
8208
Yüzde (%)
100,0%
100,0%
100,0%
100,0%
100,0%
100%
84,7%
80%
70,9%
63,9%
62,4%
60%
40%
33,3%
27,7%
20%
25,8%
11,8%
11,8%
3,5%
2,8%
1,3%
0%
KÜRTÇE
TÜRKÇE
HANEFİ
ARAPÇA
ŞAFİİ
ALEVİ
Şekil-021 : Mezhep * Ana Dil Grafiği
ZAZACA
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
34
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
Ana dil ve il grubuna göre örneklemin mezheplere dağılımı ayrıntılı olarak
aşağıdaki tabloda verilmiştir.
Tablo-022 : Mezhep * Ana Dil ve İl Grubu Çapraz Tablosu
KÜRTÇE
MEZHEP
TÜRKÇE
ALEVİ
62
Toplam
2815
15,0%
82,8%
2,2%
100,0%
1051
492
44
1587
66,2%
31,0%
2,8%
100,0%
Sayı
78
153
25
256
Yüzde (%)
30,5%
59,8%
9,8%
100,0%
TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER
(ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF)
Sayı
Toplam
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER
TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER
GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER
Toplam
ARAPÇA
ŞAFİİ
2331
Sayı
Yüzde (%)
GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER (İSTMERSİN)
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER
TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER
GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER
Toplam
ZAZACA
HANEFİ
422
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER (BAT-BİN-BİTDİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞRI
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER
TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER
GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER
Toplam
Yüzde (%)
Sayı
1551
2976
131
4658
Yüzde (%)
33,3%
63,9%
2,8%
100,0%
Sayı
249
209
32
490
Yüzde (%)
50,8%
42,7%
6,5%
100,0%
Sayı
1975
103
48
2126
Yüzde (%)
92,9%
4,8%
2,3%
100,0%
Sayı
80
8
15
103
Yüzde (%)
77,7%
7,8%
14,6%
100,0%
Sayı
2304
320
95
2719
Yüzde (%)
84,7%
11,8%
3,5%
100,0%
Sayı
34
176
4
214
Yüzde (%)
15,9%
82,2%
1,9%
100,0%
Sayı
70
86
1
157
Yüzde (%)
44,6%
54,8%
,6%
100,0%
Sayı
2
9
0
11
Yüzde (%)
18,2%
81,8%
,0%
100,0%
Sayı
106
271
5
382
Yüzde (%)
27,7%
70,9%
1,3%
100,0%
Sayı
59
226
42
327
Yüzde (%)
18,0%
69,1%
12,8%
100,0%
Sayı
51
50
4
105
Yüzde (%)
48,6%
47,6%
3,8%
100,0%
Sayı
6
4
7
17
Yüzde (%)
35,3%
23,5%
41,2%
100,0%
Sayı
116
280
53
449
Yüzde (%)
25,8%
62,4%
11,8%
100,0%
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
35
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
2.1.6 Hane Halkı İstatistikleri
Hane halkı istatistikleri kapsamında değerlendirmeye alınan 8607 kişinin yaş
ortalaması 32,99, çocuk sayısı ortalaması 3,93, kardeş sayısı ortalaması 5,99 ve hane
birey sayısı ortalaması 6,55’dir.
Tablo-023: Yaş ve Hane Halkı İstatistikleri
N
Yaş
Çocuk sayısı
Kardeş sayısı
Hanenizdeki birey sayısı
Geçerli
Cevapsız
Ort.
Medyan
Mod
Std.Sap.
Varyans
Min.
Max.
7962
4502
7328
7099
645
4105
1279
1508
32,99
3,93
5,99
6,55
30,00
3,00
6,00
6,00
29
2
5
5
11,715
2,530
2,678
2,835
137,232
6,403
7,173
8,036
15
0
0
2
70
13
15
17
Ana dil ve terörün daha çok yaşandığı iller dikkate alınarak hazırlanan tablo ve
grafik değerlendirildiğinde, terörün daha fazla yaşandığı illerdeki kardeş, çocuk ve hane
birey sayısı ortalamaları terörün daha az yaşandığı illere göre daha yüksektir. Ana dile
göre analiz yapıldığında, terörün daha fazla yaşandığı illerde ana dili Kürtçe ve Türkçe
olanların kardeş, çocuk ve hane birey sayısı ortalamaları terörün daha az yaşandığı
illere göre daha yüksektir. Ana dili Arapça ve Zazaca olanlarda ise terörün daha fazla
yaşandığı illerdeki kardeş, çocuk ve hane birey sayısı ortalamaları, terörün daha az
yaşandığı illere göre daha düşüktür.
Ana dili Kürtçe olanlarda terörün daha fazla yaşandığı illerde çocuk sayısı
ortalaması 4,63 iken, bu ortalama terörün daha az yaşandığı illerde 4,09’a, göç ile
oluşan mahallelerde ise 3,50’ye düşmektedir.
Aynı şekilde, ana dili Türkçe olanlarda terörün daha fazla yaşandığı illerde çocuk
sayısı ortalaması 3,40 iken, bu ortalama terörün daha az yaşandığı illerde 3,15’e göç ile
oluşan mahallelerde ise 1,78’e düşmektedir.
Tüm diller toplam bazda ise, terörün daha fazla yaşandığı illerde çocuk sayısı
ortalaması 4,37 iken, bu ortalama terörün daha az yaşandığı illerde 3,58’e göç ile
oluşan mahallelerde ise 3,16’e düşmektedir.
Çocuk sayısı ortalamaları değerlendirildiğinde; ana dili Kürtçe olanların 4,38
ortalama ile en yüksek çocuk sayısına sahip olduğu görülmektedir. İkinci sırada 4,22
ortalama ile ana dili Arapça olanlar, üçüncü sırada 3,59 ortalama ile ana dili Zazaca
olanlar ve en son sırada 3,15 ortalama ile ana dili Türkçe olanlar gelmektedir.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
36
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
Tablo-024: Ana Dil ve İl Grupları Ayrımında Yaş ve Hane Halkı İstatistikleri
ANA DİL
KÜRTÇE
İL_ÜÇLÜ GRUP
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER
(BAT-BİN-BİT-DİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞR)
TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER
(ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF)
GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER
(İST-MERSİN)
Toplam
TÜRKÇE
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER
(BAT-BİN-BİT-DİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞR)
TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER
(ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF)
GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER
(İST-MERSİN)
Toplam
ARAPÇA
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER
(BAT-BİN-BİT-DİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞR)
TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER
(ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF)
GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER
(İST-MERSİN)
Toplam
ZAZACA
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER
(BAT-BİN-BİT-DİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞR)
TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER
(ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF)
GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER
(İST-MERSİN)
Toplam
Toplam
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER
(BAT-BİN-BİT-DİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞR)
TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER
(ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF)
GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER
(İST-MERSİN)
Toplam
Ort.
N
Ort.
N
Ort.
N
Ort.
N
Ort.
N
Ort.
N
Ort.
N
Ort.
N
Ort.
N
Ort.
N
Ort.
N
Ort.
N
Ort.
N
Ort.
N
Ort.
N
Ort.
N
Ort.
N
Ort.
N
Ort.
N
Ort.
N
ÇOCUK
SAYISI
4,63
1545
4,09
868
3,50
143
4,38
2556
3,40
227
3,15
1210
1,78
46
3,15
1483
4,02
124
4,57
58
5,00
7
4,22
189
3,49
168
3,96
54
3,29
7
3,59
229
4,37
2064
3,58
2190
3,16
203
3,93
4457
KARDEŞ
SAYISI
6,64
2440
6,43
1408
5,97
275
6,52
4123
5,31
412
5,00
1888
3,70
124
4,98
2424
6,38
196
7,11
139
6,75
8
6,68
343
5,94
267
6,14
90
5,71
17
5,98
374
6,40
3315
5,68
3525
5,31
424
5,99
7264
HANE
BİREY
SAYISI
7,55
2366
6,81
1375
5,93
255
7,20
3996
5,96
403
5,38
1830
4,35
117
5,43
2350
7,31
185
7,54
118
6,89
9
7,39
312
5,71
273
6,60
86
6,06
18
5,93
377
7,19
3227
6,06
3409
5,50
399
6,55
7035
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
37
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
Öğrenim durumuna göre çocuk sayısı ortalamaları analiz edildiğinde öğrenim
durumu yükseldikçe çocuk sayısının azaldığı görülmektedir. Okuryazar değil/okuryazar
olan gurupta çocuk sayısı ortalaması 5,66 iken ön lisans ve üzerinde eğitime sahip olan
grupta bu oran 2,26’ya düşmektedir.
Tablo-025 : Ana Dil ve Öğrenim Durumuna Göre Çocuk Sayısı Ortalamaları
ANA DİL
KÜRTÇE
ÖĞRENİM DURUMU
OKURYAZAR DEĞİL - OKURYAZAR
İLKÖĞRETİM (İLK-ORTA OKUL)
ORTA ÖĞRETİM (LİSE)
ÖN LİSANS-LİSANS-LİSANS ÜSTÜ
Toplam
OKURYAZAR DEĞİL - OKURYAZAR
İLKÖĞRETİM
ORTA ÖĞRETİM
ÖN LİSANS VE ÜZERİ
Toplam
OKURYAZAR DEĞİL - OKURYAZAR
İLKÖĞRETİM
ORTA ÖĞRETİM
ÖN LİSANS VE ÜZERİ
Toplam
OKURYAZAR DEĞİL - OKURYAZAR
İLKÖĞRETİM
ORTA ÖĞRETİM
ÖN LİSANS VE ÜZERİ
Toplam
OKURYAZAR DEĞİL - OKURYAZAR
İLKÖĞRETİM
ORTA ÖĞRETİM
ÖN LİSANS VE ÜZERİ
Toplam
TÜRKÇE
ARAPÇA
ZAZACA
Toplam
ÇOCUK SAYISI
ORT.
5,89
4,28
3,23
2,50
4,37
4,73
3,43
2,52
2,06
3,13
5,54
4,80
3,07
2,51
4,22
5,33
3,82
3,24
1,83
3,58
5,66
3,97
2,94
2,26
3,91
N
711
1108
452
248
2519
158
716
341
239
1454
37
85
30
37
189
43
89
45
47
224
949
1998
868
571
4386
7,00
6,00
5,00
5,89
5,54
5,33
4,80
4,73
4,28
3,82
4,00
3,43
3,23
3,00
2,52
2,50
3,24
3,07
2,51
2,06
1,83
2,00
1,00
0,00
KÜRTÇE
TÜRKÇE
ARAPÇA
ZAZACA
OKURYAZAR DEĞİL - OKURYAZAR
İLKÖĞRETİM (İLK-ORTA OKUL)
ORTA ÖĞRETİM (LİSE)
ÖN LİSANS-LİSANS-LİSANS ÜSTÜ
Şekil-025 : Ana Dil ve Öğrenim Durumuna Göre Çocuk Sayısı Ortalamaları
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
38
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
2.1.7 Ailelerin Siyasi Durumu ve Devletle İlişki Boyutu
Bu başlık altında, ailenin ve/veya akrabalarının PKK ile bağını ve devletle ilişki
boyutunu ortaya koyacak istatistikler (siyasi tutuklu, örgüte katılım, korucu olma, Devlet
memuru olma) verilmiştir. Ankette yer alan sorular, cevap verme çekingenliği ve ankete
katılanların güvenlik endişeleri de dikkate alınarak sadece aileyi değil aile ile birlikte
yakınlarını da kapsayacak şekilde sorulmuştur.
Aile içinde veya yakınları arasında siyasi tutuklu bulunma oranı; terörün fazla
yaşanmadığı illerde %9,1 iken, bu oran terörün daha fazla yaşandığı illerde %14,8’e,
göç ile oluşan mahallelerde ise %19,8’e yükselmektedir.
Tablo-026 : Aile ve Yakınları Arasında Siyasi Tutuklu Bulunma Durumu * İl Grupları
Çapraz Tablosu
AİLENİZİN İÇİNDEN VEYA
YAKINLARINIZDAN SİYASİ
TUTUKLU VAR MI?
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER (BAT-BİN-BİTDİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞR)
TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER (ADIELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF)
GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER (İST-MERSİN)
Toplam
Sayı
Yüzde %
Sayı
Yüzde %
Sayı
Yüzde %
Sayı
Yüzde %
HAYIR
2317
85,2%
1396
90,9%
223
80,2%
3936
86,8%
EVET
402
14,8%
140
9,1%
55
19,8%
597
13,2%
Toplam
2719
100,0%
1536
100,0%
278
100,0%
4533
100,0%
Aile içinde veya yakınları arasında PKK’ya katılan kişi bulunma oranı; terörün
fazla yaşanmadığı illerde %7,8 iken, bu oran terörün daha fazla yaşandığı illerde
%12,4’e, göç ile oluşan mahallelerde ise %23,0’a çıkmaktadır. Bu yüksek oranlar terör
konusundaki hassasiyeti göstermesi açısından ayrıca önem taşımaktadır.
Tablo-027 : Aile İçinde ve Yakınları Arasında PKK’ya Katılım Durumu * İl Grupları Çapraz
Tablosu
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER (BAT-BİN-BİTDİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞR)
TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER (ADIELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF)
GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER (İST-MERSİN)
Toplam
Sayı
Yüzde %
Sayı
Yüzde %
Sayı
Yüzde %
Sayı
Yüzde %
AİLENİZİN İÇİNDEN VEYA
YAKINLARINIZDAN ÖRGÜTE
(PKK) KATILAN VAR MI?
HAYIR
EVET
2320
329
87,6%
12,4%
1389
118
92,2%
7,8%
207
62
77,0%
23,0%
3916
509
88,5%
11,5%
Toplam
2649
100,0%
1507
100,0%
269
100,0%
4425
100,0%
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
39
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
Aile İçinde veya yakınları arasında korucu bulunanların oranı terörün fazla
yaşanmadığı illerde %15,0 iken, bu oran terörün daha fazla yaşandığı illerde %17,5,
göç ile oluşan mahallelerde ise %19,4’dür.
Tablo-028 : Aile İçinde ve Yakınları Arasında Korucu Bulunma Durumu * İl Grupları
Çapraz Tablosu
AİLENİZİN İÇİNDEN VEYA
YAKINLARINIZDAN
KORUCU OLAN VAR MI?
HAYIR
2305
82,5%
EVET
488
17,5%
Toplam
2793
100,0%
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER (BAT-BİN-BİTDİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞR)
Sayı
Yüzde %
TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER (ADIELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF)
Sayı
1325
234
1559
Yüzde %
85,0%
15,0%
100,0%
GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER (İST-MERSİN)
Sayı
225
54
279
Yüzde %
80,6%
19,4%
100,0%
Toplam
Sayı
3855
776
4631
Yüzde %
83,2%
16,8%
100,0%
Aile İçinde veya yakınları arasında memur bulunanların oranı terörün fazla
yaşanmadığı illerde %70,2 iken, bu oran terörün daha fazla yaşandığı illerde %65,3,
göç ile oluşan mahallelerde ise %68,0’dır.
Tablo-029 : Aile İçinde ve Yakınları Arasında Devlet Memuru Bulunma Durumu * İl
Grupları Çapraz Tablosu
AİLENİZİN İÇİNDEN VEYA
YAKINLARINIZDAN DEVLET
MEMURU OLAN VAR MI?
HAYIR
991
34,7%
EVET
1862
65,3%
Toplam
2853
100,0%
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER (BAT-BİN-BİTDİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞR)
Sayı
Yüzde %
TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER (ADIELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF)
Sayı
475
1121
1596
Yüzde %
29,8%
70,2%
100,0%
GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER (İST-MERSİN)
Sayı
88
187
275
Yüzde %
32,0%
68,0%
100,0%
Sayı
1554
3170
4724
Yüzde %
32,9%
67,1%
100,0%
Toplam
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
40
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
2.2 AİDİYET VE BİRLİKTE YAŞAMA İSTEĞİ BULGULARI
Bu bölümde bölge insanının ‘’Ayrımcılık Algısı - Aidiyet Hissi – Birlikte Yaşama
İsteği – Birleştirici Faktörler’’ boyutlarındaki eğilimleri ölçülmeye çalışılmıştır. Öncelikle
bu boyutlardaki soru ve ölçek istatistikleri ortaya konulmuş, müteakiben bu eğilimlerin
sosyo-demografik değişkenlere göre farklılaşması analiz edilmiştir.
2.2.1 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Soru ve Ölçek İstatistikleri
Soru ve boyut bazındaki tüm değerler 0-100 ölçek aralığında alınmıştır. 100’lü
ölçekte ölçek skorunun yüksekliği, kişilerin soru ifadelerine katılım derecesinin/oranının,
boyut bazında ise söz konusu eğilimin yüksekliğini göstermektedir.
2.2.1.1 Ayrımcılık Algısı Soru ve Ölçek İstatistikleri (Dil Ayrımı Yapılmadan)
Ayrımcılık Algısı Boyutu toplam altı soru ile ölçülmüştür. Anket formunda yer alan
soru ifadeleri ile soru ve boyut bazındaki istatistikler aşağıdaki iki tabloda verilmiştir.
Tablo-030: Ayrımcılık Algısı Soruları
Soru
No
L.1r
L.2
Soru İfadesi
Ülkede çalışan her Kürt’ün / Zaza’ nın / Arap’ın Türkler kadar başarı şansı yoktur.
Kürtler/Zazalar/Araplar kendi kültürlerini rahat bir şekilde yaşayamamaktadırlar.
L.3
Bölge dışına çıktığımda kendimi tedirgin hissediyorum, rahatça Kürtçe/Zazaca/Arapça konuşamıyorum.
L.5
Kürtlerin/Zazaların/Arapların yaşam tarzı Türk halkı tarafından aşağılanmaktadır.
L.6
Kürtler/Zazalar/Araplar Devlet tarafından ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmektedir.
L.7
Ülkede Kürtlere/Zazalara/Araplara karşı bir şiddet politikası uygulanmaktadır.
Tablo-031: Ayrımcılık Algısı Soru ve Ölçek İstatistikleri
N
Soru No
Geçerli
Cevapsız
Ort. (%)
Faktör Yükü
L.1r
L.2
L.3
L.5
L.6
L.7
Ölçek
6797
5907
5454
5916
5982
5934
3538
1810
2700
3153
2691
2625
2673
5069
22,62
46,76
46,11
42,73
39,60
35,32
39,04
,487
,820
,845
,771
,892
,916
Cronbach
Alfa
,913
Yukarıda tabloda verilen faktör yükleri ve Alfa değerleri, ölçeğin yapısal olarak
geçerli olduğunu ve ölçek güvenirliğinin yeterli olduğunu göstermektedir.
Ölçekte yer alan altı sorunun tamamında soru ortalama değerleri ölçek ortasının
(50) altındadır.
Ayrımcılık Algısı Boyut Skoru 100’lü ölçekte 39,04 olarak ölçek ortasının altında
bulgulanmıştır. Genel anlamda ve ölçekte yer alan sorular bağlamında, dil ayrımı
yapılmadan bakıldığında, bölge insanının ayrımcılık algısının düşük olduğu söylenebilir.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
41
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
2.2.1.2 Aidiyet Hissi Soru ve Ölçek İstatistikleri (Dil Ayrımı Yapılmadan)
Aidiyet Hissi Boyutu toplam altı soru ile ölçülmüştür. Anket formunda yer alan
soru ifadeleri ile soru ve boyut bazındaki istatistikler aşağıdaki iki tabloda verilmiştir.
Tablo-032: Aidiyet Soruları
J1.1
J1.2
Soru İfadesi
T. C.vatandaşı olmaktan gurur duyuyorum.
Türk Ordusu bizim ordumuzdur.
J1.3
Türkiye Cumhuriyeti benim devletimdir.
Soru No
J1.6
Türk tarihi bizim de tarihimizdir.
J1.12
Türk bayrağı hepimizindir.
J1.14
İstiklal marşı benim marşımdır.
Tablo-033: Aidiyet Soru ve Ölçek İstatistikleri
N
Soru No
Geçerli
Cevapsız
Ort. (%)
Std.Sap.
Faktör Yükü
J1.1
J1.2
J1.3
J1.6
J1.12
J1.14
Ölçek
7187
7128
7207
6780
7130
7128
5723
1420
1479
1400
1827
1477
1479
2884
81,01
79,46
81,99
77,96
83,95
83,27
84,45
29,018
28,836
26,627
29,978
26,283
27,395
24,150
,920
,921
,933
,879
,906
,915
Cronbach
Alfa
,959
Yukarıda tabloda verilen faktör yükleri ve Alfa değerleri, ölçeğin yapısal olarak
geçerli olduğunu ve ölçek güvenirliğinin yeterli olduğunu göstermektedir.
Ölçekte yer alan altı sorunun tamamında soru ortalama değerleri ölçek ortasının
(50) üstünde ve oldukça yüksektir.
Aidiyet Hissi Boyut Skoru 100’lü ölçekte 84,45 olarak ölçek ortasının üzerinde ve
oldukça yüksektir. Genel anlamda ve ölçekte yer alan sorular bağlamında, dil ayrımı
yapılmadan bakıldığında, bölge insanının Türkiye Cumhuriyeti ve onun değerlerine
aidiyet hissi oldukça yüksektir. Bu bulgu düşük çıkan ayrımcılık algısı bulgularıyla
paralellik göstermektedir.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
42
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
2.2.1.3 Beraber Yaşama İsteği Soru ve Ölçek İstatistikleri (Dil Ayrımı Yapılmadan)
Beraber Yaşama İsteği Boyutu toplam dört soru ile ölçülmüştür. Bu boyutta
Türkler ile Kürtlerin bağları ve birlikte yaşama isteğine yönelik algıları sorgulanmıştır.
Anket formunda yer alan soru ifadeleri ile soru ve boyut bazındaki istatistikler aşağıdaki
iki tabloda verilmiştir.
Tablo-034 Beraber Yaşama İsteği Soruları
J1.7
J1.9
Soru İfadesi
Kürtler/Zazalar/Araplar ile Türkler kardeştir.
Türklerle Kürtlerin/Zazalar/Arapların ortak bir geleceği vardır.
J1.10
Türklerle Kürtler/ Zazalar/Araplar arasında kuvvetli bağlar vardır.
J1.11
Türk / Kürt halkına karşı herhangi bir düşmanlığım veya antipatim yoktur.
Soru No
Tablo-035: Beraber Yaşama İsteği Soru ve Ölçek İstatistikleri
N
Soru No
Geçerli
Cevapsız
Ort. (%)
Std.Sap.
Faktör Yükü
J1.7
J1.9
J1.10
J1.11
Ölçek
7187
6336
6282
6915
5314
1420
2271
2325
1692
3293
82,56
76,80
74,93
83,39
81,83
26,608
28,987
29,815
24,753
22,802
,848
,903
,896
,783
Cronbach
Alfa
,881
Yukarıda tabloda verilen faktör yükleri ve Alfa değerleri, ölçeğin yapısal olarak
geçerli olduğunu ve ölçek güvenirliğinin yeterli olduğunu göstermektedir.
Ölçekte yer alan dört sorunun tamamında soru ortalama değerleri ölçek ortasının
üstünde ve oldukça yüksektir.
Beraber Yaşama İsteği Boyut Skoru 100’lü ölçekte 81,83 olarak ölçek ortasının
üzerinde ve oldukça yüksektir. Genel anlamda ve ölçekte yer alan sorular bağlamında,
dil ayrımı yapılmadan bakıldığında, bölge insanının beraber yaşama isteği oldukça
yüksek ve bu birlikteliğe bakışı olumludur. Bu bulgu, ayrımcılık algısı ve aidiyet hissi
bulgularıyla örtüşmektedir.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
43
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
2.2.1.4 Toplayıcı / Birleştirici Faktörler Soru İstatistikleri (Dil Ayrımı Yapılmadan)
Bu soru grubunda, toplam yedi değer veya olgunun kişilerin bir arada yaşamasını
sağlayan ortak bağa etkisi sorgulanmıştır. Anket formunda yer alan soru ifadeleri ile
soru bazındaki istatistikler aşağıda tablo ve grafik olarak verilmiştir.
Tablo-036: Toplayıcı / Birleştirici Faktörler Soru İstatistikleri
N
Soru
No
Toplayıcı / Birleştirici Faktörler
I.1
I.3
I.4
I.6
I.5
I.2
I.7
Aynı dine inanmak
Ortak Kültür, tarih ve kader birliğine sahip olmak
Ortak dil kullanma ve ortak yaşama alanına sahip olmak
Kız alıp vermek
Ortak ekonomik ilişkiler ve birçok yerde mülk sahibi olmak
Aynı mezhepten olmak
Aynı siyasi görüş veya ideolojiye sahip olmak
Geçerli Cevapsız
7504
6637
6452
6298
5726
6234
5681
Ort. (%)
Std.Sap.
81,66
74,40
67,50
61,90
59,31
55,27
47,23
28,171
27,681
30,540
32,516
33,227
33,978
34,280
1103
1970
2155
2309
2881
2373
2926
Soru değerleri, ‘’Aynı dine inanmak’’ ve ‘’Ortak Kültür, tarih ve kader birliğine
sahip olmak’’ olgularının en önemli birleştirici bağ olarak algılandığını ve her iki olguya
da yüksek değer atfedildiğini göstermektedir. Bölge insanı ‘’Aynı mezhepten olmak’’ ve
‘’Aynı siyasi görüş veya ideolojiye sahip olmak’’ durumlarını ise diğer faktörlere göre çok
daha az öneme sahip faktörler olarak görmektedir.
100,0
81,7
74,4
80,0
67,5
61,9
59,3
60,0
55,3
47,2
40,0
20,0
0,0
Aynı dine
inanmak
Ortak Kültür,
tarih ve kader
birliğine sahip
olmak
Kız alıp vermek
Ortak
Ortak dil
ekonomik
kullanma ve
ilişkiler ve
ortak yaşama
birçok yerde
alanına sahip
mülk sahibi
olmak
olmak
Aynı
mezhepten
olmak
Şekil-036: Toplayıcı / Birleştirici Faktörler Grafiği
Aynı siyasi
görüş veya
ideolojiye sahip
olmak
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
44
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
2.2.2 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Ana Dile Göre
Farklılaşması
Bu bölümde Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının ana dile
göre farklılaşması tek yönlü varyans analizi yöntemiyle incelenmiştir.
Ölçülen üç ana boyuta ait ana dile göre ölçek skorları ve analiz değerleri aşağıda
tablo ve grafik olarak verilmiştir.
Tablo-037: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Ana Dile Göre
Farklılaşması Varyans Analiz Tablosu
Varyans Analizi
Ana dil
Soru
No
Sorular / Ölçek
Kürtçe Türkçe Arapça
AYRIMCILIK ALGISI
AİDİYET
BERABER YAŞAMA İSTEĞİ
51,2
76,4
78,2
11,7
93,9
87,2
19,8
91,5
86,5
Zazaca
Top.
F
Anlm.
57,1
80,0
80,7
39,1
84,4
81,8
316,5
261,7
63,5
,000
,000
,000
Ayrımcılık algısı Ana dili Zazaca ve Kürtçe olanlar tarafından orta düzeyde
hissedilmektedir. Ana dili Zazaca olanların ayrımcılık algısı (57,1), ana dili Kürtçe
olanlardan (51,2), daha yüksek olduğu görülmüştür. Ayrımcılık algısı en düşük düzeyde
ise ana dili Arapça olanlarda (19,8) görülmüştür. Bu boyutta ana dili Türkçe olanların
ortalama skorları yaşanan ayrımcılığı tespit anlamı taşımaktadır. Bu bağlamda, ana dili
Türkçe olanların, Türkler dışındaki etnik gruplara karşı yapıldığı düşünülen ayrımcılığa
inanma derecesi 100’lü ölçekte 11,7’dir, yani oldukça düşüktür.
Aidiyet hissi Türkçe dışındaki dillere mensup olanlar için dahi oldukça yüksek
olmakla birlikte; ana dili Zazaca olanların aidiyet hissi (80), Kürtçe olanlardan (76,4),
ana dili Arapça olanların ise (91,5) Zazaca ve Kürtçe olanlardan daha yüksektir. Diğer
etnik gruplarla yaşama isteği ana dili Türkçe (87,2) ve Arapça (86,5) olanlarda ana dili
Kürtçe (78,2) ve Zazaca (80,7) olanlara göre daha yüksektir.
100,0
93,9
91,5
87,2
76,4
80,0
60,0
80,0
78,2
86,5
80,7
57,1
51,2
40,0
19,8
20,0
11,7
0,0
AİDİYET
AYRIMCILIK ALGISI
Kürtçe
Türkçe
Arapça
BERABER YAŞAMA İSTEĞİ
Zazaca
Şekil-037: Ana Dile Göre Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
45
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
Tablo-038: Toplayıcı / Birleştirici Faktörlerin Ana Dile Göre Farklılaşması Varyans Analiz
Tablosu
Soru
No
I.1
I.3
I.4
I.6
I.5
I.2
I.7
Varyans
Analizi
Ana dil
Sorular / Ölçek
Aynı dine inanmak
Ortak Kültür, tarih ve kader birliğine sahip olmak
Ortak dil kullanma ve ortak yaşama alanına
sahip olmak
Kız alıp vermek
Ortak ekonomik ilişkiler ve birçok yerde mülk
sahibi olmak
Aynı mezhepten olmak
Aynı siyasi görüş veya ideolojiye sahip olmak
Kürtçe Türkçe Arapça
Zazaca
Top.
F
Anlm.
,000
,000
82,4
72,0
80,0
77,8
86,4
80,0
79,4
72,7
81,7
74,4
8,2
25,3
64,1
62,9
72,3
60,1
73,2
63,4
66,1
61,2
67,4
61,9
36,4
3,5
58,1
55,2
46,9
60,5
56,4
48,4
64,1
52,2
41,7
59,0
49,8
46,8
59,2
55,2
47,2
4,0
4,7
2,9
,000
,015
,007
,003
,032
Toplayıcı / Birleştirici Faktörlerin ana dile göre farklılaşma bulguları şu şekilde
özetlenebilir:
Ana dili Arapça olanlar aynı dine sahip olmanın birleştiriciliğine diğerlerine göre
daha fazla inanmaktadırlar.
Ortak Kültür, tarih ve kader birliğine sahip olmanın birleştiriciliğine ana dili Türkçe
ve Arapça olanlar ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlara göre daha fazla inanmaktadırlar.
Ortak dil kullanma ve ortak yaşama alanına sahip olmanın birleştiriciliğine ana dili
Türkçe ve Arapça olanlar ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlara göre daha fazla
inanmaktadırlar.
Aynı mezhepten olmak, birleştirici bir faktör olarak diğerlerine göre çok daha zayıf
algılanmakla birlikte, bu faktörün birleştiriciliğine ana dili Türkçe ve Kürtçe olanlar ana
dili Arapça ve Zazaca olanlara göre daha fazla inanmaktadırlar.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
46
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
2.2.3 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Sosyo-Demografik
Değişkenlere göre Farklılaşması (Ana Dil Kürtçe-Zazaca)
Bu bölümde Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği boyutlarının sosyodemografik ve diğer kategorik değişkenlere göre farklılaşması analiz edilmiştir.
Analizler, sadece ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar seçilerek bu örneklem üzerinden
yapılmıştır.
2.2.3.1 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının İl Gruplarına
Göre Farklılaşması
Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği boyutlarına illere göre genel olarak bakıldığında,
İstanbul ve Mersin örnekleminin göç İle oluşan mahallelerden seçilmesi nedeniyle hariç
tutulacak olursa, ana ayrım ve kırılma terörün daha fazla yaşandığı illerde
gözlenmektedir. Bu sebeple Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının
Üçlü İl Grubuna Göre Farklılaşması ayrıca incelenmiş ve boyutların üçlü il grubuna göre
ortalama ölçek skorları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir:
Tablo-039: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * İl Grupları Farklılaşma
Tablosu
AYRIMCILIK
ALGISI
AİDİYET
BERABER
YAŞAMA
İSTEĞİ
59,6
71,5
74,9
TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER (ADI-ELAERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF)
37,3
86,5
85,2
GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER
(İST-MERSİN)
53,7
63,9
73,0
51,7
88,091
,000
76,7
124,727
,000
78,4
69,239
,000
İL GRUPLARI
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER
(BAT-BİN-BİT-DİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞR)
Toplam
F
Anlamlılık
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
47
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
Ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde her üç boyut da il gruplarına göre anlamlı
olarak farklılaşmaktadır. Ayrımcılık, terörün daha fazla yaşandığı illerde (59,6) (OHAL
veya mücavir il kapsamında kalan iller), ve göç ile oluşan mahallelerde (53,7), terörün
fazla yaşanmadığı illere göre (37,3) çok daha yüksek algılanmaktadır.
Aidiyet hissi, terörün fazla yaşanmadığı illerde yüzlü ölçekte en yüksek düzeyde
(86,5) iken, terörün daha fazla yaşandığı illerde bu skor daha düşük (71,5), göç ile
oluşan mahallelerde ise (63,9) en düşük düzeydedir.
Beraber yaşama isteği de aidiyet hissine paralel olarak, terörün fazla
yaşanmadığı illerde yüzlü ölçekte en yüksek düzeyde (85,2) iken, terörün daha fazla
yaşandığı illerde (74,9) ve göç ile oluşan mahallelerde (73,0) daha düşük düzeydedir.
100,0
86,5
80,0
74,9
71,5
73,0
63,9
59,6
60,0
40,0
85,2
53,7
37,3
20,0
0,0
AYRIMCILIK ALGISI
Terörün Yaşandığı İller
AİDİYET HİSSİ
Terörün Fazla Yaşanmadığı İller
BERABER YAŞAMA İSTEĞİ
Göç ile Oluşan Mahalleler (İst.-Mersin)
Şekil-039: İl Gruplarına Göre Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları
Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
48
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
2.2.3.2 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Yaşa Göre
Farklılaşması
Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Yaşa göre ortalama
ölçek skorları aşağıda tablo ve grafik olarak verilmiştir:
Tablo-040: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * Yaş Farklılaşma
Tablosu
YAŞ
15-25 YAŞ
26-40 YAŞ
41-55 YAŞ
56 VE ÜZERİ
Toplam
F
Anlamlılık
AYRIMCILIK
ALGISI
AİDİYET
BERABER
YAŞAMA
İSTEĞİ
56,1
76,0
77,6
51,8
75,4
78,5
46,9
80,0
79,0
46,0
78,2
77,4
51,8
5,821
,001
76,6
3,701
,011
78,2
,445
,721
Ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde Ayrımcılık Algısı ve Aidiyet eğilimleri
yaşa göre anlamlı olarak farklılaşırken, Beraber Yaşama İsteği yaşa göre
farklılaşmamaktadır.
•
Ayrımcılık algısı 15-25 yaş grubunda (56,1), 26-40 yaş grubunda (51,8), 41-55 yaş
grubunda (46,9) ve 56 ve üzeri yaş grubunda ise (46,0)’dır. Gençlerde ayrımcılık
algısı daha yüksektir.
•
Aidiyet hissi 15-25 yaş grubunda (76,0), 26-40 yaş grubunda (75,4), 41-55 yaş
grubunda (80,0) ve 56 ve üzeri yaş grubunda (78,2)’dir. Gençlerde aidiyet hissi
biraz daha düşüktür.
100,0
76,0 75,4
80,0
60,0
56,1
80,0 78,2
77,6 78,5 79,0 77,4
51,8
46,9 46,0
40,0
20,0
0,0
AYRIMCILIK ALGISI
15-25 YAŞ
AİDİYET
26-40 YAŞ
41-55 YAŞ
BERABER YAŞAMA İSTEĞİ
56 VE ÜZERİ
Şekil-040: Yaşa Göre Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
49
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
2.2.3.3 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Öğrenim
Durumuna Göre Farklılaşması
Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Öğrenim Durumuna
göre ortalama ölçek skorları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir:
Tablo-041: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * Öğrenim Durumu
Farklılaşma Tablosu
AYRIMCILIK
ALGISI
52,2
47,0
54,5
56,7
51,8
7,485
,000
ÖĞRENİM DURUMU
OKURYAZAR DEĞİL - OKURYAZAR
İLKÖĞRETİM
ORTA ÖĞRETİM
ÖN LİSANS VE ÜZERİ
Toplam
F
Anlamlılık
BERABER
YAŞAMA İSTEĞİ
76,3
78,8
76,9
81,0
78,3
4,587
,003
AİDİYET
76,4
78,7
75,0
74,8
76,6
3,434
,016
Ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde her üç boyut da öğrenim durumuna göre
anlamlı olarak farklılaşmaktadır. Tablo değerleri şu şekilde özetlenebilir:
•
Ayrımcılık algısı en düşük düzeyde ilköğretim mezunlarında (47,0) iken, ön lisans
ve üzerinde öğrenime sahip olanlarda en yüksek düzeydedir (56,7).
•
Aidiyet hissi ilköğretim mezunlarında (78,7) diğer öğrenim düzeylerine göre (76,475,0-74,8) daha yüksektir.
•
Beraber yaşama isteği ön lisans ve üzerinde öğrenime sahip olanlarda en yüksek
düzeyde (81,0), ilköğretim mezunlarında ise (78,8) okuryazar değil-okuryazar (76,3)
ve lise mezunlarına göre (76,9) daha yüksektir.
Burada sonuçlar kısaca yorumlanırsa; ilköğretim mezunları, aidiyet ve birlikte
yaşama isteği anlamında daha ılımlı ve sorunsuz kitle olarak karşımıza çıkmaktadır. Ön
lisans ve üzerinde öğrenime sahip olanlar ise, ayrımcılık algısı ve aidiyet anlamında en
olumsuz grup olmasına rağmen, eğitim düzeyi ve rasyonelliğin de etkisiyle, beraber
yaşama isteği en yüksek grup durumundadır.
100,0
76,4
80,0
60,0
54,5
52,2
78,7
75,0
74,8
76,3
78,8
76,9
81,0
56,7
47,0
40,0
20,0
0,0
AYRIMCILIK ALGISI
OKURYAZAR DEĞİL - OKURYAZAR
AİDİYET
İLKÖĞRETİM
BERABER YAŞAMA İSTEĞİ
ORTA ÖĞRETİM
ÖN LİSANS VE ÜZERİ
Şekil-041: Ayrımcılık, Aidiyet, Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * Öğrenim Durumu Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
50
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
2.2.3.4 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Gelir Duruma
Göre Farklılaşması
Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Gelir duruma göre
ortalama ölçek skorları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir:
Tablo-042: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * Hanenin Aylık Toplam
Net Geliri Farklılaşma Tablosu
HANE AYLIK TOPLAM NET
GELİR
0-499 TL
500-999 TL
1000-1999 TL
2000-3999 TL
4000 TL VE ÜZERİ
Toplam
F
Anlamlılık
AYRIMCILIK
ALGISI
51,3
52,7
51,3
53,1
63,6
52,2
,551
,698
AİDİYET
81,4
77,4
75,8
69,4
58,1
76,7
7,685
,000
BERABER
YAŞAMA İSTEĞİ
80,3
78,8
80,6
75,4
75,0
79,2
2,191
,068
Ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde her üç boyut da gelir durumuna göre
anlamlı olarak farklılaşmaktadır. Tablo değerleri şu şekilde özetlenebilir:
•
Ayrımcılık algısı gelir kategorileri arasında anlamlı olarak farklılaşmamaktadır.
•
Aidiyet hissi, hanenin aylık toplam net geliri yükseldikçe düşmektedir. Hane geliri 0499 TL aralığında olanlarda aidiyet hissi %81,4 iken bu oran geliri 4000 TL ve
üzerinde olanlarda %58,1’e düşmektedir.
•
Beraber yaşama isteği, hane aylık toplam net geliri 0-1999 TL aralığında olanlarda,
2000 TL ve üzerinde olanlara göre daha yüksektir.
•
Özetle 2000 TL ve üzerinde aylık toplam net gelir beyan edenlerde aidiyet ve
beraber yaşama isteği daha düşüktür.
100,0
81,4
80,0
80,3 78,8 80,6
77,4 75,8
75,4 75,0
69,4
63,6
60,0
58,1
51,3 52,7 51,3 53,1
40,0
20,0
0,0
AYRIMCILIK ALGISI
0-499 TL
500-999 TL
AİDİYET
1000-1999 TL
2000-3999 TL
BERABER YAŞAMA İSTEĞİ
4000 TL VE ÜZERİ
Şekil-042: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * Hanenin Aylık Toplam
Net Geliri Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
51
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
2.2.3.5 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Hane Toplam
Varlık Değerine Göre Farklılaşması
Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Hane Toplam Varlık
Değerine göre ortalama ölçek skorları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir:
Tablo-043: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * Hane Toplam Varlık
Değeri Farklılaşma Tablosu
VARLIK TOPLAM
DEĞERİ
0-29999 TL
30000-59999 TL
60000-99999 TL
100000-199999 TL
200000 TL VE ÜZERİ
Toplam
F
Anlamlılık
AYRIMCILIK
ALGISI
56,2
51,8
51,6
49,8
46,0
51,6
2,704
,029
AİDİYET
75,6
78,6
77,3
77,0
73,3
76,8
1,928
,103
BERABER YAŞAMA
İSTEĞİ
76,2
79,6
80,8
78,5
77,5
78,8
3,107
,015
Üç boyuttan ikisi ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde Hane Toplam Varlık
Değerine göre anlamlı olarak farklılaşmaktadır. Tablo değerleri şu şekilde özetlenebilir:
•
Ayrımcılık algısı, Hane Toplam Varlık Değeri yükseldikçe düşmektedir. 0-29.999 TL
aralığında %56,2 olan ayrımcılık algısı, 200.000 TL ve üzerinde %46,0’a
düşmektedir.
•
Aidiyet hissi ve beraber yaşama isteği toplam varlık değeri kategorilerine göre
istatistiksel olarak anlamlı farklılaşma göstermiyorsa da en yüksek ve en düşük
varlık değerlerine sahip olanlarda biraz daha yüksektir.
100,0
75,6
80,0
60,0
56,2
51,8 51,6 49,8
78,6 77,3 77,0
73,3
76,2
79,6 80,8 78,5 77,5
46,0
40,0
20,0
0,0
ALGISI
AYRIMCILIK
0-29999 TL
30000-59999 TL
AİDİYET
60000-99999 TL
BERABER YAŞAMA İSTEĞİ
100000-199999 TL
200000 TL VE ÜZERİ
Şekil-043: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * Hane Toplam Varlık
Değeri Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
52
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
2.2.3.6 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının İş/Meslek
Durumuna Göre Farklılaşması
Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği boyutlarının iş/meslek durumuna
göre ortalama ölçek skorları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir:
Tablo-044: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * İş/Meslek Durumuna
Göre Farklılaşma Tablosu
AYRIMCILIK
ALGISI
58,4
48,2
52,2
50,8
38,6
52,5
58,9
52,2
8,650
,000
İŞ DURUMUNUZ ( MESLEK )
İŞSİZ
KAMU ÇALIŞANI
ÖZEL SEKTÖR İŞÇİ
SERBEST MESLEK-ESNAF-TÜCCAR
ÇİFTÇİ
EV KADINI
ÖĞRENCİ
Toplam
F
Anlamlılık
AİDİYET
71,6
80,6
75,3
74,5
81,3
77,6
75,2
76,3
5,360
,000
BERABER
YAŞAMA İSTEĞİ
73,2
82,6
79,6
78,2
79,4
78,0
77,4
78,2
5,131
,000
Ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde her üç boyut da iş/meslek durumuna
göre anlamlı olarak farklılaşmaktadır. Ayrımcılık algısı, en yüksek düzeyde öğrenci
(58,9) ve işsizlerde (58,4) görülürken, en düşük düzeyde çiftçilerdedir (38,6).
Aidiyet hissi, en yüksek düzeyde çiftçi ve kamu çalışanlarında, en düşük düzeyde
ise işsizlerde gözlenmiştir. Beraber yaşama isteği, en yüksek düzeyde kamu
çalışanlarında, en düşük düzeyde ise yine işsizlerde gözlenmiştir.
100,0
81,3
80,6
80,0
60,0
71,6
77,6 75,2
82,6
73,2
79,6 78,279,4 78,077,4
58,9
58,4
48,2
40,0
75,374,5
52,5
52,2 50,8
38,6
20,0
0,0
AİDİYET
AYRIMCILIK ALGISI
BERABER YAŞAMA İSTEĞİ
İŞSİZ
KAMU ÇALIŞANI
ÖZEL SEKTÖR İŞÇİ
SERBEST MESLEK-ESNAF-TÜCCAR
ÇİFTÇİ
EV KADINI
ÖĞRENCİ
Şekil-044: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * İş/Meslek Durumu
Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
53
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
2.2.3.7 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının DTP’ye Oy
Verme Durumuna Göre Farklılaşması
Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği boyutlarının 2007 seçimlerinde
DTP’ye ve bağımsızlarına oy verme durumuna göre ortalama ölçek skorları tablo ve
grafik olarak aşağıda verilmiştir:
Tablo-045: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * DTP’ye Oy Verme
Durumuna Göre Farklılaşma Tablosu
AYRIMCILIK
ALGISI
35,0
74,7
2007 SEÇİMLERİNDE OY VERME DURUMU
DİĞER PARTİLERE OY VERENLER
DTP'YE VE BAĞIMSIZLARINA OY VERENLER
AİDİYET
86,4
46,3
BERABER
YAŞAMA
İSTEĞİ
84,8
62,9
Toplam
50,8
75,9
78,5
F
Anlamlılık
523,918
,000
1073,999
,000
395,502
,000
Her üç boyut da, ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde, 2007 seçimlerinde
DTP’ye ve bağımsızlarına oy verenler ve vermeyenler arasında anlamlı olarak
farklılaşmaktadır.
2007 seçimlerinde DTP’ye ve bağımsızlarına oy verenlerde, vermeyenlere göre
ayrımcılık algısı çok daha yüksek (74,7-35,0), aidiyet hissi (86,4-46,3) ve beraber
yaşama isteği (84,8-62,9) çok daha düşüktür.
100,0
86,4
80,0
84,8
74,7
62,9
60,0
46,3
40,0
35,0
20,0
0,0
AYRIMCILIK ALGISI
DİĞER PARTİLERE OY VERENLER
AİDİYET
BERABER YAŞAMA İSTEĞİ
DTP'YE VE BAĞIMSIZLARINA OY VERENLER
Şekil-045: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * DTP’ye Oy Verme
Durumu Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
54
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
2.2.3.8 Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Mezhep Ayrımına
Göre Farklılaşması
Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği boyutlarının mezhep ayrımına göre
ortalama ölçek skorları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir:
Tablo-046: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * Mezhep Farklılaşma
Tablosu
MEZHEP
HANEFİ
AYRIMCILIK
ALGISI
39,1
AİDİYET
84,5
BERABER YAŞAMA
İSTEĞİ
82,8
ŞAFİİ
56,1
74,3
77,0
ALEVİ
73,5
58,1
69,1
Toplam
51,6
66,400
,000
77,4
75,597
,000
78,8
28,765
,000
F
Anlamlılık
Ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde her üç boyut da mezhepler arasında
anlamlı olarak farklılaşmaktadır. Ayrımcılık algısı en yüksek düzeyde Alevilerde (73,5),
en düşük düzeyde Hanefilerde (39,1) görülmektedir. Şafiiler (56,1) ise ortada yer
almaktadır.
Aidiyet hissi ve beraber yaşama isteği de aynı şekilde Hanefilerde yüksek,
Alevilerde düşüktür. Şafiiler ise ortada yer almaktadır.
100,0
84,5
80,0
77,0
74,3
73,5
69,1
58,1
56,1
60,0
40,0
82,8
39,1
20,0
0,0
AYRIMCILIK ALGISI
AİDİYET
HANEFİ
ŞAFİİ
BERABER YAŞAMA İSTEĞİ
ALEVİ
Şekil-046: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * Mezhep Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
55
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
Mezheplere ait boyut skorları yukarıda açıklanan farklılaşmanın bölgesel etkisini
görmek maksadıyla, terörün yaşanma yoğunluğuna göre belirlenen il gruplarında da
incelenmiştir. Aşağıdaki tabloda yukarıda açıklanan üç boyuttaki mezhepler arası
anlamlı farklılaşmanın, mezhepler arası açıklık azalsa da her üç il grubu içinde de aynı
yönlü olduğu gözlenmektedir.
Tablo-047: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutları * İl Gruplarına Göre
Mezhep Farklılaşma Tablosu
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER
(BAT-BİN-BİT-DİY-MAR-MUŞSİİRT-TUN-VAN-AĞR)
TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER
(ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF)
GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER
(İST-MERSİN)
Toplam
MEZHEP
HANEFİ
ŞAFİİ
ALEVİ
Toplam
HANEFİ
ŞAFİİ
ALEVİ
Toplam
HANEFİ
ŞAFİİ
ALEVİ
Toplam
HANEFİ
ŞAFİİ
ALEVİ
Toplam
AYRIMCILIK
ALGISI
53,7
59,6
81,1
59,7
34,0
41,5
48,8
37,0
28,9
54,7
84,2
52,9
39,1
56,1
73,5
51,6
BERABER
YAŞAMA
İSTEĞİ
75,7
75,5
65,0
75,3
86,5
84,0
81,9
85,5
75,4
74,7
62,1
73,6
82,8
77,0
69,1
78,8
AİDİYET
76,3
72,2
48,3
72,1
88,3
84,6
81,8
87,0
75,3
66,8
38,9
66,9
84,5
74,3
58,1
77,4
Yukarıdaki tablodan birinci bölümde yer alan terörün yaşandığı illerdeki
mezheplere göre farklılaşmalar aşağıda grafik olarak da verilmiştir.
100,0
81,1
80,0
76,3
75,7
72,2
75,5
65,0
59,6
60,0
53,7
48,3
40,0
20,0
0,0
AYRIMCILIK ALGISI
AİDİYET
HANEFİ
ŞAFİİ
BERABER YAŞAMA İSTEĞİ
ALEVİ
Şekil-047: Ayrımcılık, Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği Boyutlarının Terörün Yaşandığı İl
Grubu İçinde Mezheplere Göre Farklılaşma Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
56
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
2.3 PKK/ ÖCALAN’A BAKIŞ
Bu bölümde bölge insanının ‘ PKK/Öcalan’ın Kürt Etnik Bilincinin Oluşumuna
Etkisi - Abdullah Öcalan'ın Serbest Bırakılması – Türkiye Kürtlerinin Suriye-Irak-İran
Kürtlerinden Daha Şanslı Algılanıp Algılanmadığı – ROJ TV Kanalının Yayınlarının
Doğru ve Faydalı Algılanıp Algılanmadığı’’ boyut ve sorularındaki eğilimleri ölçülmeye
çalışılmıştır. Öncelikle bu boyut ve soruların istatistikleri ortaya konulmuş, müteakiben
bu eğilimlerin sosyo-demografik değişkenlere göre farklılaşması analiz edilmiştir.
2.3.1 PKK/ Öcalan’a Bakış Soru ve Ölçek İstatistikleri (Dil Ayrımı Yapılmadan)
Soru ve boyut bazındaki tüm değerler 0-100 ölçek aralığında alınmıştır. 100’lü
ölçekte ölçek skorunun yüksekliği, kişilerin soru ifadelerine katılım derecesinin/oranının,
boyut bazında ise söz konusu eğilimin yüksekliğini göstermektedir.
2.3.1.1 PKK/Öcalan’ın Kürt Etnik Bilincinin Oluşumuna Etkisi
PKK/Öcalan’ın Kürt Etnik Bilincinin Oluşumuna Etkisi boyutu toplam üç soru ile
ölçülmüştür. Anket formunda yer alan soru ifadeleri ile soru ve boyut bazındaki
istatistikler aşağıdaki iki tabloda verilmiştir.
Tablo-048: PKK/Öcalan’ın Kürt Etnik Bilincinin Oluşumuna Etkisi Boyut Soruları
H2.1
H2.3
Soru İfadesi
Abdullah Öcalan Kürt halkının önderi (lideri)’dir.
PKK bugüne kadar Kürtlerin davasına hizmet etmiştir.
H2.4
PKK bundan sonra Kürtlerin geleceğine hizmet edecektir.
Soru No
Tablo-049: PKK/Öcalan’ın Kürt Etnik Bilincinin Oluşumuna Etkisi Soru ve Ölçek
İstatistikleri
N
Soru No
Geçerli
Cevapsız
Ort. (%)
Std.Sap.
Faktör Yükü
H2.1
H2.3
H2.4
Ölçek
6098
5939
5728
5026
2509
2668
2879
3581
26,34
23,78
21,19
21,24
36,416
33,306
31,605
31,287
,920
,961
,949
Cronbach
Alfa
,936
Yukarıda tabloda verilen faktör yükleri ve Alfa değerleri, ölçeğin yapısal olarak
geçerli olduğunu ve ölçek güvenirliğinin yeterli olduğunu göstermektedir.
Ölçekte yer alan üç sorunun tamamında soru ortalama değerleri ölçek ortasının
(50) altındadır.
PKK/Öcalan’ın Kürt Etnik Bilincinin Oluşumuna Etkisi Boyut Skoru 100’lü ölçekte
21,24 olarak ölçek ortasının altında ve oldukça düşük bulgulanmıştır. Genel anlamda ve
ölçekte yer alan sorular bağlamında, dil ayrımı yapılmadan bakıldığında, bölge insanının
PKK/Öcalan’ın Kürt Etnik Bilincinin Oluşumuna Etkisini düşük olarak algıladığı,
PKK/Öcalan ile Kürt Davasını özdeşleştirmediği söylenebilir.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
57
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
2.3.1.2 Diğer Ayırt Edici Soru İstatistikleri (Dil Ayrımı Yapılmadan)
PKK/Öcalan'a yönelik anket formunda yer alan ve soru bazında analiz edilen
ifadeler ile bu sorulara ait istatistikler aşağıdaki tabloda verilmiştir.
Tablo-050: Etnik Bilince Yönelik Diğer Ayırt edici Soru İstatistikleri
Soru
No
N
H2.2
Abdullah ÖCALAN serbest bırakılmalıdır.
H2.6
Abdullah Öcalan dış güçler tarafından kullanılmıştır.
H2.7 Türkiye Kürtleri Suriye-Irak-İran Kürtlerinden daha şanslıdır.
H2.8
ROJ TV kanalının yayınları doğru ve faydalıdır.
Geçerli
Cevapsız
Ort. (%)
Std.Sap.
6480
5322
5198
5870
2127
3285
3409
2737
19,77
55,79
55,42
23,36
33,622
39,621
38,719
35,888
Dil ayrımı yapılmadan bakıldığında, bölge insanı;
Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılması görüşüne % 19,7 oranında katılmaktadır.
Abdullah Öcalan'ın dış güçler tarafından kullanıldığı görüşüne % 55,7 oranında
orta düzeyde katılmaktadır.
Türkiye Kürtlerinin Suriye-Irak-İran Kürtlerinden daha şanslı olduğu görüşüne %
55,4 oranında orta düzeyde katılmaktadır.
ROJ TV Kanalının yayınlarının doğru ve faydalı olduğu görüşüne % 23,3
oranında katılmaktadır.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
58
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
2.3.2 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutların Ana Dile Göre Farklılaşması
Bu bölümde PKK/Öcalan’a Bakış ana başlığında ölçülen ve aşağıdaki tabloda
yer alan boyut ve soruların ana dile göre farklılaşması tek yönlü varyans analizi
yöntemiyle incelenmiştir. Ölçülen bir boyut ve üç soruya ait ana dile göre ölçek skorları
ve analiz değerleri aşağıdaki tablo ve grafik olarak verilmiştir.
Tablo-051: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Ana Dile Göre Farklılaşması
Varyans Analiz Tablosu
Varyans Analizi
Ana Dil
Kürtçe Türkçe Arapça Zazaca
Soru/Boyutlar
Top.
F
Anlm.
PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİK BİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ VARDIR.
30,0
10,2
10,2
20,3
21,3
170,4
,000
ABDULLAH ÖCALAN SERBEST BIRAKILMALIDIR.
36,4
1,3
5,2
24,5
19,8
729,3
,000
TÜRKİYE KÜRTLERİ SURİYE-IRAK-İRAN KÜRTLERİNDEN DAHA ŞANSLIDIR.
53,5
56,7
66,4
60,1
55,5
11,3
,000
ROJ TV KANALININ YAYINLARI DOĞRU VE FAYDALIDIR.
41,8
1,8
5,4
29,1
23,4
787,5
,000
Ana dili Kürtçe olanlar, PKK/Öcalan’ın Kürt etnik bilincinin oluşumuna etkisine en
fazla inanan grup (30,0) iken, ana dili Zazaca olanlar bu görüşe ana dili Kürtçe
olanlardan daha az (20,3), ancak ana dili Türkçe (10,2) ve Arapça (10,2) olanlardan
daha fazla inanmaktadırlar. Ana dili Kürtçe olanlar Abdullah Öcalan'ın serbest
bırakılması görüşünü en fazla destekleyen grup (36,4) iken, ana dili Zazaca olanlar bu
görüşü ana dili Kürtçe olanlardan daha az (24,5), ancak ana dili Arapça (5,2) ve Türkçe
(1,3) olanlardan çok daha fazla desteklemektedirler.
Türkiye Kürtlerinin Suriye-Irak-İran Kürtlerinden daha şanslı olduğu görüşüne,
ana dili Arapça olanlar en fazla inanan grup (66,4) iken, ana dili Zazaca olanlar bu
görüşe (60,1) ana dili Türkçe olanlardan (56,7) daha fazla inanmakta, ana dili Kürtçe
olanlar (53,5) ise yine orta düzeyde olmakla birlikte bu görüşü en az destekleyen grup
olarak görülmektedir.
ROJ TV Kanalının yayınlarının doğru ve faydalılığı görüşüne Ana dili Kürtçe
olanlar en fazla inanan grup (41,8) iken, ana dili Zazaca olanlar bu görüşe ana dili
Kürtçe olanlardan daha az (29,1), ancak ana dili Arapça (5,4) ve Türkçe (1,8) olanlardan
daha fazla inanmaktadırlar.
100,0
80,0
66,4
60,0
40,0
53,5
60,1
41,8
36,4
30,0
29,1
24,5
20,3
20,0
56,7
10,2 10,2
1,3
5,2
1,8
5,4
0,0
PKK/ÖCALAN’IN KÜRT
ETNİK BİLİNCİNİN
OLUŞUMUNA ETKİSİ
VARDIR.
ABDULLAH ÖCALAN
SERBEST
BIRAKILMALIDIR.
Kürtçe
Türkçe
TÜRKİYE KÜRTLERİ
SURİYE-IRAK-İRAN
KÜRTLERİNDEN DAHA
ŞANSLIDIR.
Arapça
ROJ TV KANALININ
YAYINLARI DOĞRU VE
FAYDALIDIR.
Zazaca
Şekil-051: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Ana Dile Göre Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
59
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
2.3.3 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Sosyo-Demografik Değişkenlere
göre Farklılaşması (Ana Dil Kürtçe-Zazaca)
Bu bölümde PKK/Öcalan’a Bakış soru ve boyutlarının sosyo-demografik ve diğer
kategorik değişkenlere göre farklılaşması analiz edilmiştir. Analizler, sadece ana dili
Kürtçe ve Zazaca olanlar seçilerek bu örneklem üzerinden yapılmıştır.
2.3.3.1 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Üçlü İl Grubuna Göre
Farklılaşması
PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve boyutlarının üçlü il grubuna göre ortalama ölçek
skorları aşağıda tablo ve grafik olarak verilmiştir:
Tablo-052: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * İl Grupları Farklılaşma Tablosu
PKK/ÖCALAN’IN
KÜRT ETNİK
BİLİNCİNİN
OLUŞUMUNA
ETKİSİ VARDIR.
ABDULLAH
ÖCALAN
SERBEST
BIRAKILMALIDIR.
ROJ TV
KANALININ
YAYINLARI
DOĞRU VE
FAYDALIDIR.
34,86
41,21
45,33
TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER
(ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF)
17,05
22,71
28,80
GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER
(İST-MERSİN)
53,75
56,84
64,31
Toplam
29,20
35,41
40,71
F
Anlamlılık
141,123
,000
131,992
,000
105,674
,000
İL GRUP
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER
(BAT-BİN-BİT-DİY-MAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VAN-AĞR)
Ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde her üç boyut da il grupları arasında
anlamlı olarak farklılaşmaktadır.
100,0
80,0
64,3
60,0
56,8
53,8
45,3
41,2
40,0
20,0
34,9
28,8
22,7
17,1
0,0
PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİK
BİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ
VARDIR.
Terörün Yaşandığı İller
ABDULLAH ÖCALAN SERBEST
BIRAKILMALIDIR.
Terörün Fazla Yaşanmadığı İller
ROJ TV KANALININ YAYINLARI
DOĞRU VE FAYDALIDIR.
Göç ile Oluşan Mahalleler (İst.-Mersin)
Şekil-052: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * İl Grupları Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
60
PKK/Öcalan’ın Kürt Etnik Bilincinin Oluşumuna Etkisine, göç ile oluşan
mahallelerde (53,7), terörün fazla yaşandığı illere göre (34,8) daha fazla inanılmaktadır.
Aynı görüşe destek terörün fazla yaşanmadığı illerde ise en düşük düzeyde (17,0)
gerçekleşmiştir.
Abdullah Öcalan'ın Serbest Bırakılması görüşü de bir önceki görüşe paralel
olarak, göç ile oluşan mahallelerde (56,8), terörün fazla yaşandığı illere göre (41,2)
daha fazla kabul görmüştür. Aynı görüşe destek terörün fazla yaşanmadığı illerde ise en
düşük düzeyde (22,7) gerçekleşmiştir.
ROJ TV Kanalının yayınlarının doğru ve faydalı olduğu görüşü de önceki iki
boyuta paralel olarak, göç ile oluşan mahallelerde (64,3), terörün fazla yaşandığı illere
göre (45,3) daha fazla kabul görmüştür. Aynı görüşe destek terörün fazla yaşanmadığı
illerde ise en düşük düzeyde (28,8) kalmıştır.
PKK/Öcalan’a Bakış Soru boyutlarına il gruplarına göre genel olarak
bakıldığında, her üç konuda da (PKK/Öcalan’ın Kürtlere hizmeti-Abdullah Öcalan'ın
Serbest Bırakılması– ROJ TV Kanalının Yayınlarının Doğru ve Faydalı Olduğu) orta
düzey ve altında olmakla birlikte, en yüksek taraftarlığın göç ile oluşan mahallelerdeki
Kürtçe-Zazaca konuşan nüfus grubunda olduğu, bu grubu terörün daha fazla yaşandığı
illerin takip ettiği, terörün fazla yaşanmadığı illerde ise çok daha düşük düzeyde
gerçekleştiği görülmüştür.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
61
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
2.3.3.2 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Yaşa Göre Farklılaşması
PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Yaşa göre ortalama ölçek skorları
aşağıda tablo ve grafik olarak verilmiştir. Ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde her üç
soru/boyut da yaş kategorileri istatistiksel olarak anlamlı farklılaşmamaktadır.
Tablo-053: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * Yaş Farklılaşma Tablosu
YAŞ
15-25 YAŞ
PKK/ÖCALAN’I
N KÜRT ETNİK
BİLİNCİNİN
OLUŞUMUNA
ETKİSİ
VARDIR.
ABDULLAH
ÖCALAN
SERBEST
BIRAKILMALIDIR
ROJ TV
KANALININ
YAYINLARI
DOĞRU VE
FAYDALIDIR.
28,76
34,90
41,94
26-40 YAŞ
29,79
36,47
41,32
41-55 YAŞ
28,68
33,59
37,89
56 VE ÜZERİ
27,39
34,34
36,22
Toplam
29,12
,336
,799
35,29
,920
,430
40,54
2,118
,096
F
Anlamlılık
100,0
80,0
60,0
40,0
41,9 41,3
34,9 36,5 33,6 34,3
28,8 29,8 28,7 27,4
37,9 36,2
20,0
0,0
PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİK
BİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ
VARDIR.
ABDULLAH ÖCALAN SERBEST
BIRAKILMALIDIR.
15-25 YAŞ
26-40 YAŞ
41-55 YAŞ
ROJ TV KANALININ YAYINLARI
DOĞRU VE FAYDALIDIR.
56 VE ÜZERİ
Şekil-053: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * Yaş Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
62
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
2.3.3.3 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Öğrenim Durumuna Göre
Farklılaşması
Soru ve Boyutların öğrenim durumuna göre ortalama ölçek skorları aşağıda tablo
ve grafik olarak verilmiştir:
Tablo-054: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * Öğrenim Durumuna Göre Farklılaşma
Tablosu
ÖĞRENİM DURUMU
OKURYAZAR DEĞİL - OKURYAZAR
İLKÖĞRETİM
ORTA ÖĞRETİM
ÖN LİSANS VE ÜZERİ
Toplam
F
Anlamlılık
PKK/ÖCALAN’IN
KÜRT ETNİK
BİLİNCİNİN
OLUŞUMUNA ETKİSİ
VARDIR.
31,41
28,73
31,29
26,38
29,41
2,687
,045
ABDULLAH
ÖCALAN
SERBEST
BIRAKILMALIDIR
36,09
34,98
37,95
32,96
35,60
2,190
,087
ROJ TV KANALININ
YAYINLARI DOĞRU VE
FAYDALIDIR.
40,38
39,55
45,25
36,61
40,68
6,133
,000
PKK/Öcalan’ın Kürt Etnik Bilincinin Oluşumuna Etkisine, okuryazar
değil/okuryazar olanlar ile lise mezunu olanlar, ilköğretim mezunları ile ön lisans ve
üzerinde öğrenime sahip olanlara göre daha fazla inanmaktadırlar. ROJ TV Kanalının
yayınlarının doğruluğu ve faydalılığı konusunda en yüksek taraftarlık lise mezunları
arasında iken, ön lisans ve üzerinde eğitime sahip olanlar diğer öğrenim seviyelerine
göre daha düşük bir taraftarlık eğilimi sergilemektedirler. Abdullah Öcalan'ın serbest
bırakılması görüşü de okuryazar değil/okuryazar olanlar ile lise mezunu olanlar öğrenim
seviyeleri arasında anlamlı olarak farklılaşmamaktadır.
Bu bulgulara genel olarak baktığımızda, PKK/Öcalan ve ROJ TV konularında
taraftarlığın okuryazar değil/okuryazarlar ile lise mezunlarında öne çıktığını
söyleyebiliriz. Bu noktada bulguları, okuryazar değil/okuryazar grubunda eğitimsizliğin
istismar aracı olarak kullanıldığı, lise mezunlarında ise bu grubun politizasyona daha
fazla uğradığı şeklinde anlamlandırabiliriz.
100,0
80,0
60,0
40,0
31,4
28,7
31,3
36,1
35,0
38,0
40,4
33,0
45,3
39,6
36,6
26,4
20,0
0,0
PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİK
BİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ
VARDIR.
ABDULLAH ÖCALAN SERBEST
BIRAKILMALIDIR.
OKURYAZAR DEĞİL - OKURYAZAR
İLKÖĞRETİM
ROJ TV KANALININ YAYINLARI
DOĞRU VE FAYDALIDIR.
ORTA ÖĞRETİM
ÖN LİSANS VE ÜZERİ
Şekil-054: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * Öğrenim Durumu Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
63
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
2.3.3.4 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Hane Aylık Toplam Net Gelir
Durumuna Göre Farklılaşması
PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının gelir duruma göre ortalama ölçek
skorları aşağıda tablo ve grafik olarak verilmiştir. Her üç boyut da ana dili Kürtçe ve
Zazaca olanlar içinde gelir durumuna göre anlamlı olarak farklılaşmaktadır. Tablo
değerleri şu şekilde özetlenebilir:
•
PKK/Öcalan’ın Kürt Etnik Bilincinin Oluşumuna Etkisine inanç, hanenin aylık toplam
net geliri yükseldikçe artmaktadır.
•
Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılması görüşü hanenin aylık toplam net geliri
yükseldikçe daha fazla destek bulmaktadır.
•
ROJ TV Kanalının yayınlarının doğruluğu ve faydalılığı konusundaki taraftarlık
hanenin aylık toplam net geliri yükseldikçe artmaktadır.
Tablo-055: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * Hanenin Aylık Toplam Net Geliri
Farklılaşma Tablosu
HANE AYLIK TOPLAM
NET
GELİR_KATEGORİK
0-499 TL
PKK/ÖCALAN’IN
KÜRT ETNİK
BİLİNCİNİN
OLUŞUMUNA
ETKİSİ VARDIR.
25,22
ABDULLAH
ÖCALAN
SERBEST
BIRAKILMALIDIR
33,79
ROJ TV
KANALININ
YAYINLARI
DOĞRU VE
FAYDALIDIR.
37,33
500-999 TL
29,01
35,19
40,68
1000-1999 TL
28,49
34,55
41,05
2000-3999 TL
36,23
43,84
48,40
4000 TL VE ÜZERİ
48,38
56,48
56,99
Toplam
29,15
4,832
,001
35,88
4,864
,001
41,21
3,550
,007
F
Anlamlılık
100
80
56,99
56,48
60
48,38
36,23
40
25,22
48,4
43,84
37,33
33,79 35,1934,55
29,0128,49
40,6841,05
20
0
PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİK
BİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ
VARDIR.
0-499 TL
ABDULLAH ÖCALAN SERBEST
BIRAKILMALIDIR.
500-999 TL
1000-1999 TL
2000-3999 TL
ROJ TV KANALININ YAYINLARI
DOĞRU VE FAYDALIDIR.
4000 TL VE ÜZERİ
Şekil-055: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * Hanenin Aylık Toplam Net Gelir
Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
64
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
2.3.3.5 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Hane Toplam Varlık Değerine
Göre Farklılaşması
PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Hane Toplam Varlık Değerine göre
ortalama ölçek skorları aşağıda tablo ve grafik olarak verilmiştir: Ana dili Kürtçe ve
Zazaca olanlar içinde her üç soru/boyutta Hane Toplam Varlık Değeri kategorileri
arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılaşma yoktur.
Tablo-056: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * Hane Toplam Varlık Değeri
Farklılaşma Tablosu
VARLIK TOPLAM
DEĞERİ_KATEGORİK
0-29999 TL
30000-59999 TL
60000-99999 TL
100000-199999 TL
200000 TL VE ÜZERİ
Toplam
PKK/ÖCALAN’IN
KÜRT ETNİK
BİLİNCİNİN
OLUŞUMUNA
ETKİSİ VARDIR.
F
Anlamlılık
30,88
29,19
26,86
28,03
33,90
29,08
ABDULLAH
ÖCALAN
SERBEST
BIRAKILMALIDIR.
35,93
34,36
34,36
33,94
39,83
35,09
ROJ TV
KANALININ
YAYINLARI
DOĞRU VE
FAYDALIDIR.
40,26
39,82
40,88
40,33
43,42
40,67
2,353
,052
1,495
,201
,465
,761
100,0
80,0
60,0
40,0
30,9 29,2
26,9 28,0
35,9 34,4 34,4 33,9
33,9
39,8
43,4
40,3 39,8 40,9 40,3
20,0
0,0
PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİK
BİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ
VARDIR.
0-29999 TL
ABDULLAH ÖCALAN SERBEST
BIRAKILMALIDIR.
30000-59999 TL
60000-99999 TL
ROJ TV KANALININ YAYINLARI
DOĞRU VE FAYDALIDIR.
100000-199999 TL
200000 TL VE ÜZERİ
Şekil-056: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * Hane Toplam Varlık Değeri Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
65
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
2.3.3.6 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının İş/Meslek Durumuna Göre
Farklılaşması
PKK/Öcalan’a Bakış soru ve boyutlarının iş/meslek durumuna göre ortalama
ölçek skorları aşağıda tablo ve grafik olarak verilmiştir:
Tablo-057: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * İş/Meslek Durumuna Göre
Farklılaşma Tablosu
PKK/ÖCALAN’IN KÜRT
ETNİK BİLİNCİNİN
OLUŞUMUNA ETKİSİ
VARDIR.
35,00
21,00
32,93
35,69
27,34
23,90
27,72
29,16
9,643
,000
İŞ DURUMU ( MESLEK )
İŞSİZ
KAMU ÇALIŞANI
ÖZEL SEKTÖR İŞÇİ
SERBEST MESLEK-ESNAF-TÜCCAR
ÇİFTÇİ
EV KADINI
ÖĞRENCİ
Toplam
F
Anlamlılık
ABDULLAH
ÖCALAN
SERBEST
BIRAKILMALIDIR.
42,86
27,71
40,15
41,40
31,93
30,42
31,82
35,30
11,270
,000
ROJ TV KANALININ
YAYINLARI DOĞRU
VE FAYDALIDIR.
46,96
31,60
46,99
45,71
35,71
35,80
40,70
40,74
10,067
,000
Ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde her üç boyut/soru da iş/meslek
durumuna göre anlamlı olarak farklılaşmaktadır. PKK/Öcalan’ın Kürt Etnik Bilincinin
Oluşumuna Etkisine inanç, en yüksek düzeyde işsizlerde (35,0) ve serbest meslekesnaf-tüccar grubunda (35,6), en düşük düzeyde ise kamu çalışanları (21,0) ve ev
kadınlarındadır (23,9).
Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılması görüşü yine en yüksek düzeyde işsizlerde
(42,8) ve serbest meslek-esnaf-tüccar grubunda (41,4), en düşük düzeyde ise kamu
çalışanları arasında (27,7) taraftar bulmuştur. ROJ TV Kanalının yayınlarını doğru ve
faydalı bulanlar, en yüksek oranda işsizlerde ve özel sektör çalışanlarında(46,9),) ve
serbest meslek-esnaf-tüccar grubunda (45,7) iken, en düşük oranda kamu
çalışanlarındadır (31,6).
100,0
80,0
60,0
42,9
32,9 35,7
35,0
40,0
21,0
27,3
23,9
27,7
27,7
47,0
40,2 41,4
31,9 30,4 31,8
47,0 45,7
31,6
35,7 35,8
40,7
20,0
0,0
PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİK
BİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ
VARDIR.
ABDULLAH ÖCALAN SERBEST
BIRAKILMALIDIR.
ROJ TV KANALININ YAYINLARI
DOĞRU VE FAYDALIDIR.
İŞSİZ
KAMU ÇALIŞANI
ÖZEL SEKTÖR İŞÇİ
SERBEST MESLEK-ESNAF-TÜCCAR
ÇİFTÇİ
EV KADINI
ÖĞRENCİ
Şekil-057: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * İş/Meslek Durumu Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
66
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
2.3.3.7 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının DTP’ye Oy Verme Durumuna
Göre Farklılaşması
PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının 2007 seçimlerinde DTP’ye ve
bağımsızlarına oy verme durumuna göre ortalama ölçek skorları aşağıda tablo ve grafik
olarak verilmiştir:
Tablo-058: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * DTP’ye Oy Verme Durumuna Göre
Farklılaşma Tablosu
2007 SEÇİMLERİNDE OY VERİLEN PARTİ
DİĞER PARTİLERE OY VERENLER
DTP'YE VE BAĞIMSIZLARINA OY VERENLER
Toplam
F
Anlamlılık
PKK/ÖCALAN’IN
KÜRT ETNİK
BİLİNCİNİN
OLUŞUMUNA
ETKİSİ VARDIR.
12,88
70,76
31,51
2375,636
,000
ABDULLAH
ÖCALAN
SERBEST
BIRAKILMALIDIR.
18,24
72,66
37,34
1872,047
,000
ROJ TV
KANALININ
YAYINLARI
DOĞRU VE
FAYDALIDIR.
23,40
73,20
42,47
1362,347
,000
Ana dili Kürtçe ve zazaca olanlar içinde her üç boyut da 2007 seçimlerinde
DTP’ye ve bağımsızlarına oy verenler ve vermeyenler arasında anlamlı olarak
farklılaşmaktadır. 2007 seçimlerinde DTP’ye ve bağımsızlarına oy verenler
vermeyenlere göre; PKK/Öcalan’ın Kürt Etnik Bilincinin Oluşumuna Etkisine çok daha
fazla inanmakta (70,7-12,8), Öcalan'ın Serbest Bırakılmasına çok daha yüksek düzeyde
taraftarlık göstermekte (72,6-18,2), ROJ TV Kanalının yayınlarının doğru ve faydalı
olduğuna çok daha fazla inanmaktadırlar (73,2-23,4).
Burada PKK/Öcalan’a bakış ve ROJ TV’ye yaklaşım açısından, ana dili
Kürtçe/Zazaca olanlar içerisinde, DTP’ye oy verdiğini söyleyen kitle ile vermediğini
söyleyenler arasında çok büyük bir kırılma vardır. Ancak kamuoyundaki genel
algılamanın aksine DTP’ye oy verenlerin hepsinin PKK ve Öcalan’a sempati
duymadıkları da görülmektedir. DTP’ye oy veren yaklaşık her üç kişiden birisi PKK ve
Öcalan sempatizanı değildir ve başka etkenlerle oy vermektedir.
100,0
80,0
73,2
72,7
70,8
60,0
40,0
20,0
18,2
23,4
12,9
0,0
PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİK
BİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ
VARDIR.
ABDULLAH ÖCALAN SERBEST
BIRAKILMALIDIR.
DİĞER PARTİLERE OY VERENLER
ROJ TV KANALININ YAYINLARI
DOĞRU VE FAYDALIDIR.
DTP'YE VE BAĞIMSIZLARINA OY VERENLER
Şekil-058: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * DTP’ye Oy Verme Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
67
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
2.3.3.8 PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının Mezhep Ayrımına Göre
Farklılaşması
PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutlarının mezhep ayrımına göre ortalama ölçek
skorları aşağıda tablo ve grafik olarak verilmiştir:
Tablo-059: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * Mezhep Farklılaşma Tablosu
MEZHEP
HANEFİ
PKK/ÖCALAN’IN
KÜRT ETNİK
BİLİNCİNİN
OLUŞUMUNA
ETKİSİ VARDIR.
ABDULLAH
ÖCALAN SERBEST
BIRAKILMALIDIR.
ROJ TV KANALININ
YAYINLARI DOĞRU
VE FAYDALIDIR.
20,03
24,71
29,82
ŞAFİİ
32,36
39,62
44,37
ALEVİ
47,55
49,86
62,42
Toplam
28,51
34,80
40,13
F
Anlamlılık
54,449
,000
67,745
,000
67,610
,000
Ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde her üç boyut da mezhepler arasında
anlamlı olarak farklılaşmaktadır. PKK/Öcalan’ın Kürt Etnik Bilincinin Oluşumuna Etkisine
Aleviler (47,5) Şafiilere göre (32,3), Şafiiler ise Hanefilere göre (20,0) daha fazla
inanmaktadırlar.
Abdullah Öcalan'ın Serbest Bırakılmasına Aleviler (49,8) Şafiilere göre (39,6),
Şafiiler ise Hanefilere göre (24,7) çok daha fazla taraftarlık göstermektedirler.
Benzer şekilde, ROJ TV Kanalının yayınlarının doğruluğu ve faydalılığına Aleviler
(62,4) Şafiilere göre (44,3), Şafiiler ise Hanefilere göre (29,8) daha fazla
inanmaktadırlar.
100,0
80,0
62,4
60,0
49,9
47,6
44,4
39,6
40,0
32,4
20,0
29,8
24,7
20,0
0,0
PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİK
BİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ
VARDIR.
ABDULLAH ÖCALAN SERBEST
BIRAKILMALIDIR.
HANEFİ
ŞAFİİ
ROJ TV KANALININ YAYINLARI
DOĞRU VE FAYDALIDIR.
ALEVİ
Şekil-059: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * Mezhep Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
68
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
Yukarıda açıklanan farklılaşmanın bölgesel etkisini görmek maksadıyla,
mezheplere ait boyut skorları terörün yaşanma yoğunluğuna göre gruplanan il
gruplarında ayrıca incelenmiştir. Aşağıdaki tablo değerleri, incelenen üç boyuttaki
yukarıda açıklanan mezhepler arası anlamlı farklılaşmanın özellikle terörün daha fazla
yaşandığı illerde sürdüğü (aşağıdaki grafikte verilmiştir), terörün daha az yaşandığı
illerde de değerleri biraz daha azalarak farklılaşmanın benzer şekilde olduğu ve göç ile
oluşan mahallelerde ise ana dili Kürtçe/Zazaca olanlar içerisinde söz konusu üç
boyuttaki sempatizanlık derecesi en düşük düzeyde yine Hanefilerde olmakla birlikte,
Şafiilerin Alevilere göre biraz daha fazla taraftar oldukları görülmektedir.
Tablo-060: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * İl Gruplarına Göre Mezhep
Farklılaşma Tablosu
İL_GRUPLARI
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER
(BAT-BİN-BİT-DİY-MAR-MUŞSİİRT-TUN-VAN-AĞR)
TERÖRÜN FAZLA
YAŞANMADIĞI İLLER
(ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞMAL-URF)
GÖÇ İLE OLUŞAN
MAHALLELER
(İST-MERSİN)
Toplam
MEZHEP
HANEFİ
ŞAFİİ
ALEVİ
Toplam
HANEFİ
ŞAFİİ
ALEVİ
Toplam
HANEFİ
ŞAFİİ
ALEVİ
Toplam
HANEFİ
ŞAFİİ
ALEVİ
Toplam
PKK/ÖCALAN’IN
KÜRT ETNİK
BİLİNCİNİN
OLUŞUMUNA ETKİSİ
VARDIR.
27,18
34,65
60,86
34,40
16,46
16,74
20,16
16,64
39,71
58,55
53,88
51,73
20,03
32,36
47,55
28,51
ABDULLAH
ÖCALAN SERBEST
BIRAKILMALIDIR.
34,88
41,01
62,43
40,82
20,54
26,44
22,86
22,40
34,44
64,85
56,52
54,40
24,71
39,62
49,86
34,80
ROJ TV
KANALININ
YAYINLARI
DOĞRU VE
FAYDALIDIR.
34,47
45,51
75,14
44,88
26,85
30,65
36,46
28,30
46,43
71,34
66,67
63,19
29,82
44,37
62,42
40,13
Tablodan sadece terörün yoğun olarak yaşandığı bölgeye ait veriler alınarak
grafik olarak aşağıda verilmiştir.
100,0
75,1
80,0
62,4
60,9
60,0
45,5
41,0
34,7
40,0
34,9
34,5
27,2
20,0
0,0
PKK/ÖCALAN’IN KÜRT ETNİK
BİLİNCİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ
VARDIR.
ABDULLAH ÖCALAN SERBEST
BIRAKILMALIDIR.
HANEFİ
ŞAFİİ
ROJ TV KANALININ YAYINLARI
DOĞRU VE FAYDALIDIR.
ALEVİ
Şekil-060: PKK/Öcalan’a Bakış Soru ve Boyutları * İl Gruplarına Göre Mezhep Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
69
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
2.4
DEVLETE GÜVENİN SOSYO-DEMOGRAFİK DEĞİŞKENLERE GÖRE
FARKLILAŞMASI (ANA DİL KÜRTÇE-ZAZACA)
Bu bölümde Güven Ölçeğinde yer alan soru ve boyutların sosyo-demografik ve
diğer kategorik değişkenlere göre farklılaşması analiz edilmiştir. Analizler, sadece ana
dili Kürtçe ve Zazaca olanlar seçilerek bu örneklem üzerinden yapılmıştır.
2.4.1 Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının İl Gruplarına Göre Farklılaşması
Güven Ölçeği soru ve boyutlarının üçlü il grubuna göre ortalama ölçek skorları
tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir:
TERÖRÜN YAŞANDIĞI
İLLER (BAT-BİN-BİT-DİYMAR-MUŞ-SİİRT-TUN-VANAĞR)
TERÖRÜN FAZLA
YAŞANMADIĞI İLLER (ADIELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MALURF)
GÖÇ İLE OLUŞAN
MAHALLELER (İST-MERSİN)
Tablo-061: Güven Ölçeği Soru ve Boyutları * İl Grupları Farklılaşma Tablosu
56,65
69,66
50,58
60,99
64,13
,000
GÜVENLİK GÜÇLERİNE GÜVEN
50,09
67,65
49,23
56,61
08,65
,000
PKK-ÖCALAN’A GÜVEN
20,53
5,96
30,33
15,69
103,35
,000
DTP MİLLETVEKİLLERİNE GÜVEN
39,74
19,92
54,24
33,80
140,15
,000
DEVLETE GÜVEN
Toplam
F
Anlm.
Tablo değerleri aşağıda kısaca özetlenmiştir:
•
Devlete Güven, terörün fazla yaşanmadığı illerde (69,6), terörün fazla yaşandığı
illere göre (56,6), bu illerde de göç ile oluşan mahallelere göre (50,5) daha
yüksektir.
•
Güvenlik Güçlerine Güven, terörün fazla yaşanmadığı illerde (67,6), terörün fazla
yaşandığı illere (50,0) ve göç ile oluşan mahallelere göre (49,2) daha yüksektir.
•
PKK/Öcalan Güven, terörün fazla yaşanmadığı illerde en düşük düzeyde (5,9) iken
bu oran terörün fazla yaşandığı illerde yükselmekte (20,5), göç ile oluşan
mahallelerde ise il grupları arasında en yüksek düzeye (30,3) çıkmaktadır.
•
DTP Milletvekillerine Güven, yukarıdaki eğilime benzer şekilde, terörün fazla
yaşanmadığı illerde en düşük düzeyde (19,9) iken bu oran terörün fazla yaşandığı
illerde yükselmekte (39,7), göç ile oluşan mahallelerde ise il grupları arasında en
yüksek düzeye (54,2) çıkmaktadır.
•
Bu bulgular, bölgede yaşanan sorunun kendi içerisindeki alt bölgeler arasındaki
farklılaşmayı açık bir şekilde ortaya koymaktadır.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
70
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
2.4.2 Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının Yaşa Göre Farklılaşması
Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının yaşa göre ortalama ölçek skorları tablo ve
grafik olarak aşağıda verilmiştir:
Tablo-062: Güven Ölçeği Soru ve Boyutları * Yaş Farklılaşma Tablosu
15-25
YAŞ
26-40
YAŞ
41-55
YAŞ
56 VE
ÜZERİ
Toplam
F
Anlm.
DEVLETE GÜVEN
58,36
59,43
65,18
68,96
60,83
9,114
,000
GÜVENLİK GÜÇLERİNE
GÜVEN
55,43
53,81
60,96
63,08
56,26
8,500
,000
PKK-ÖCALAN’A GÜVEN
15,04
16,41
16,37
12,45
15,76
1,022
,382
DTP MİLLETVEKİLLERİNE
GÜVEN
35,86
34,30
30,03
28,57
33,59
4,045
,007
Ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde, yaş grupları ayrımında farklılaşan güven
boyutlarına ait değerler şu şekilde özetlenebilir:
•
Devlete ve Güvenlik Güçlerine Güven yaş küçüldükçe düşmektedir.
•
PKK/Öcalan’a Güven 56 yaş ve üzeri grupta biraz daha düşük olmakla birlikte daha
küçük olan diğer yaş grupları arasında farklılaşmamaktadır.
•
DTP Milletvekillerine güven yaş küçüldükçe artmaktadır.
Bu sonuçlar, PKK/Öcalan’a Güven dışında boyutların tamamında 40 yaş altı ve
40 yaş üzeri grupları arasında önemli bir kırılmanın olduğunu göstermektedir.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
71
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
2.4.3 Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının Öğrenim Durumuna Göre Farklılaşması
Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının öğrenim düzeylerine göre ortalama ölçek
skorları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir:
Tablo-063: Güven Ölçeği Soru ve Boyutları * Öğrenim Durumuna Göre Farklılaşma
Tablosu
OKURYAZ
AR DEĞİLOKURYAZAR
ORTA
ÖĞRETİM
ÖN
LİSANS
VE
ÜZERİ
İLK
ÖĞRETİM
Toplam
F
Anlm.
DEVLETE GÜVEN
64,43
64,84
57,88
53,77
60,89
17,875
,000
GÜVENLİK GÜÇLERİNE
GÜVEN
60,36
61,95
54,29
45,27
56,49
35,406
,000
PKK-ÖCALAN’A GÜVEN
18,42
14,81
17,02
13,46
15,81
3,135
,025
DTP MİLLETVEKİLLERİNE
GÜVEN
34,71
32,54
37,00
31,24
33,88
3,465
,016
Ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde, öğrenim düzeyleri ayrımındaki farklılaşma şu
şekilde özetlenebilir:
•
Devlete Güven, okuryazar değil/okuryazar olanlar (64,4) ve ilköğretim
mezunlarında (64,8) lise mezunu olanlara göre (57,8) daha yüksek, ön lisans ve
üzerinde öğrenime sahip olanlarda ise en düşük düzeydedir (53,7).
•
Güvenlik Güçlerine Güven de Devlete Güvene benzer şekilde okuryazar
değil/okuryazar olanlar (60,3) ve ilköğretim mezunlarında (61,9) lise mezunu
olanlara göre (54,2) daha yüksek, ön lisans ve üzerinde öğrenime sahip olanlarda
ise en düşük düzeydedir (45,2).
•
PKK/Öcalan’a Güven, okuryazar değil/okuryazar olanlar (18,4) ve lise mezunu
olanlarda (17,0), ilköğretim mezunları (14,8) ve ön lisans ve üzerinde öğrenime
sahip olanlara göre (13,4) daha fazladır.
•
DTP Milletvekillerine Güven, PKK/Öcalan Güvene benzer şekilde, okuryazar
değil/okuryazar olanlar (34,7) ve lise mezunu olanlarda (37,0), ilköğretim mezunları
(32,5) ve ön lisans ve üzerinde öğrenime sahip olanlara göre (31,2) daha fazladır.
Bu bulgular PKK/Öcalan’a Bakış başlığında elde edilen bulgularla örtüşmektedir.
Genel olarak yorumladığımızda, PKK/Öcalan ve DTP Milletvekillerine Güven okuryazar
değil/okuryazar ile lise mezunlarında daha fazla öne çıkmakta, Devlete ve Güvenlik
Güçlerine Güven yükselen öğrenim düzeyi ile birlikte düşmektedir.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
72
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
2.4.4 Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının İş/Meslek Durumuna Göre Farklılaşması
Güven ölçeğindeki boyutların tamamı ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde
iş/meslek durumuna göre anlamlı olarak farklılaşmaktadır.
Güven Ölçeği soru ve boyutlarının iş/meslek durumuna göre ortalama ölçek
skorları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir. Tablo değerleri şu şekilde özetlenebilir:
•
Devlete güven çiftçilerde (71,3) ve ev kadınlarında (66,3) diğer iş/meslek gruplarına
göre daha yüksektir. İşsiz olanlarda ise en düşük değerdedir (53,6).
•
Güvenlik güçlerine güven çiftçilerde (64,7) ve ev kadınlarında (62,4) diğer iş/meslek
gruplarına göre daha yüksektir. İşsiz olanlarda ise en düşük değerdedir (52,1).
•
PKK/Öcalan’a güven işsizlerde (21,4), serbest meslek/esnaf/tüccarlarda (18,3) ve
özel sektördeki işçilerde (17,1) diğer iş/meslek gruplarına göre daha yüksektir.
Kamu çalışanları (11,4) ve ev kadınlarında (11,8) ise en düşük değerdedir.
•
İşsizlik devlete ve güvenlik güçlerine güveni en aza indirmekte, PKK/Öcalan’a ve
DTP milletvekillerine güveni arttırmaktadır.
İŞSİZ
KAMU
ÇALIŞANI
ÖZEL
SEKTÖR İŞÇİ
SERBEST/MESLEK
ESNAF/TÜCCAR
ÇİFTÇİ
EV KADINI
ÖĞRENCİ
Toplam
F
Anlm.
Tablo-064: Güven Ölçeği Soru ve Boyutları * İş/Meslek Durumuna Göre Farklılaşma
Tablosu
DEVLETE GÜVEN
53,62
61,83
59,23
58,92
71,35
66,31
56,84
60,63
12,18
,000
GÜVENLİK GÜÇLERİNE
GÜVEN
52,10
52,90
54,12
55,68
64,73
62,48
53,54
56,18
8,21
,000
PKK-ÖCALAN’A GÜVEN
21,44
11,46
17,13
18,31
15,59
11,81
14,64
15,73
5,13
,000
DTP MİLLETVEKİLLERİNE
GÜVEN
41,70
26,00
39,84
35,79
30,59
29,62
33,96
34,06
8,74
,000
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
73
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
2.4.5 Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının Hane Toplam Varlık Değerine Göre
Farklılaşması
Güven ölçeğindeki yedi boyut/sorudan sadece ikisi, ana dili Kürtçe ve Zazaca
olanlar içinde, hane toplam varlık değeri kategorileri arasında anlamlı olarak
farklılaşmaktadır. Güven ölçeği soru ve boyutlarının hanenin toplam varlık değerine
göre ortalama ölçek skorları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir. Tablo değerleri şu
şekilde özetlenebilir:
PKK/Öcalan ve DTP milletvekillerine güven, hane toplam varlık değeri 30.000
TL’nin altında olanlarda ve 200.000 TL’nin üzerinde olanlarda diğer varlık
kategorilerinde olanlara göre daha yüksektir.
Tablo-065: Güven Ölçeği Soru ve Boyutları * Hane Toplam Varlık Değeri Farklılaşma
Tablosu
029999
TL
3000059999
TL
6000099999
TL
100000199999
TL
200000
TL VE
ÜZERİ
Toplam
F
Anlm.
DEVLETE GÜVEN
58,12
63,50
60,26
62,39
61,90
61,25
2,267
,060
GÜVENLİK GÜÇLERİNE
GÜVEN
55,51
58,92
55,08
57,46
55,36
56,64
1,532
,190
PKK-ÖCALAN’A GÜVEN
17,82
13,83
15,49
14,06
18,77
15,51
2,242
,049
DTP MİLLETVEKİLLERİNE
GÜVEN
37,94
32,30
32,26
30,88
35,49
33,31
3,154
,013
2.4.6 Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının Hanenin Aylık Toplam Net Gelirine Göre
Farklılaşması
Güven ölçeği soru ve boyutlarının, hanenin aylık toplam net gelirine göre
ortalama ölçek skorları (Kürtçe-Zazaca) tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir.
Tablo-066: Güven Ölçeği Soru ve Boyutları * Hanenin Aylık Toplam Net Geliri Farklılaşma
Tablosu
0-499
TL
65,44
500-999
TL
62,88
10001999 TL
58,50
20003999 TL
54,31
4000 TL
VE ÜZERİ
42,10
Toplam
61,00
F
6,956
Anlm.
,000
GÜVENLİK GÜÇLERİNE
GÜVEN
61,36
57,27
54,09
47,48
34,66
55,88
8,480
,000
PKK-ÖCALAN’A GÜVEN
13,41
14,30
16,48
18,87
19,13
15,28
1,410
,228
DTP MİLLETVEKİLLERİNE
GÜVEN
28,94
32,16
32,36
38,97
41,66
32,42
2,691
,030
DEVLETE GÜVEN
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
74
Tablo değerleri şu şekilde özetlenebilir:
•
Devlete Güven, hanenin aylık toplam net geliri yükseldikçe düşmektedir. Hane geliri
0-499 TL aralığında olanlarda güven %65,4 iken bu oran geliri 4000 TL ve üzerinde
olanlarda %42’ye düşmektedir.
•
Güvenlik Güçlerine Güven, hanenin aylık toplam net geliri yükseldikçe düşmektedir.
Hane geliri 0-499 TL aralığında olanlarda güven %61,3 iken bu oran geliri 4000 TL
ve üzerinde olanlarda %34,6’ya düşmektedir.
•
PKK/Öcalan’a Güven ile hanenin aylık toplam net geliri arasında istatistiksel olarak
anlamlı bir ilişki görülmemekle birlikte, hanenin aylık toplam net geliri yükseldikçe
PKK/Öcalan’a Güven az da olsa artmaktadır.. Hane geliri 0-499 TL aralığında
olanlarda güven %13,4 iken bu oran geliri 4000 TL ve üzerinde olanlarda %19,1’dir.
•
DTP Milletvekillerine Güven, hanenin aylık toplam net geliri yükseldikçe
artmaktadır. Hane geliri 0-499 TL aralığında olanlarda güven % 28,9 iken bu oran
geliri 4000 TL ve üzerinde olanlarda %41,6’ya yükselmektedir.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
75
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
2.4.7 Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının DTP’ye Oy Verme Durumuna Göre
Farklılaşması
Güven Ölçeği Soru ve Boyutlarının 2007 seçimlerinde DTP’ye ve bağımsızlarına
oy verme durumuna göre ortalama ölçek skorları tablo ve grafik olarak aşağıda
verilmiştir. Sekiz güven boyutundan yedisi, ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar içinde,
2007 seçimlerinde DTP’ye ve bağımsızlarına oy verenler ve vermeyenler arasında
anlamlı olarak farklılaşmaktadır. Tablo değerleri şu şekilde özetlenebilir:
2007 seçimlerinde DTP’ye ve bağımsızlarına oy verenler vermeyenlere göre;
•
Devlete ve Güvenlik Güçlerine çok daha az güvenmektedirler (34,8-73,1 / 30,567,5).
•
PKK/Öcalan’a çok daha fazla güvenmektedirler (52,5-3,8).
•
DTP Milletvekillerine çok daha fazla güvenmektedirler (70,2-15,2).
Tablo-067: Güven Ölçeği * DTP’ye Oy Verme Durumuna Göre Farklılaşma Tablosu
DEVLETE GÜVEN
GÜVENLİK GÜÇLERİNE GÜVEN
PKK-ÖCALAN’A GÜVEN
DTP MİLLETVEKİLLERİNE GÜVEN
DİĞER
PARTİLERE OY
VERENLER
73,13
67,58
3,80
15,24
DTP'YE VE
BAĞIMSIZLARINA
OY VERENLER
34,88
30,55
52,58
70,29
Toplam
61,10
55,51
18,15
34,93
F
940,425
767,421
1608,712
1892,324
Anlm.
,000
,000
,000
,000
Yukarıdaki bulgular yorumlanacak olursa:
Burada güven boyutunda yer alan kişi, kurum ve oluşumlara yaklaşım açısından,
ana dili Kürtçe/Zazaca olanlar içerisinde, DTP’ye oy verdiğini söyleyen kitle ile
vermediğini söyleyenler arasında çok büyük bir kırılma vardır.
DTP’ye oy verenler arasında, yaklaşık her üç kişiden birisi DTP milletvekillerine
güvenmemekte ve muhtemelen başka nedenlerle oy vermektedir. Aynı şekilde, DTP’ye
oy verenlerin yaklaşık yarısı PKK-Öcalan’a güvenmemektedir. Bunun anlamı, DTP’ye
oy veren herkesin PKK’lı olmadığı ve PKK-Öcalan’a güvenmediğidir.
PKK/Öcalan’a bakış bölümünde (Tablo-239), Kürt ve Zazalardan DTP’ye oy
verenlerin ‘’PKK-Öcalan’ın Kürt etnik bilincinin oluşumuna etkisi’’ inanç değeri %70,
‘’Öcalan serbest bırakılmalıdır’’ görüşüne destekleri ise %72 civarında olmuştur. Güven
değerleri ile bu değerler arasındaki farklılaşmanın bir çelişki oluşturmadığı
değerlendirilmektedir. Güven değerleri daha kesin bir tutumu ve yargıyı yansıtmakta ve
daha net eğilimleri ifade etmektedir.
DTP’ye oy verenler arasında yaklaşık her iki kişiden birisi dini şahsiyetlere, her üç
kişiden birisi ise devlete ve güvenlik güçlerine güven ifade etmektedir.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
76
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
2.4.8 Güven ölçeği Soru ve Boyutlarının Mezhep Ayrımına Göre Farklılaşması
Güven ölçeği Soru ve Boyutlarının mezhep ayrımına göre ortalama ölçek skorları
tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir. Bölge etkisinden bağımsız olarak değerleri
yorumlamak için mezheplerin güven skoru ortalamaları üç farklı il grubu bazında
incelenmiştir.
ALEVİ
Toplam
TERÖRÜN FAZLA
YAŞANMADIĞI İLLER (ADI-ELAERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URF)
HANEFİ
ŞAFİİ
ALEVİ
Toplam
GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER
(İST-MERSİN)
HANEFİ
ŞAFİİ
ALEVİ
Toplam
Toplam
HANEFİ
ŞAFİİ
ALEVİ
Toplam
DTP
MİLLETVEKİLLERİ
GÜV.
PKK-ÖCALAN ‘A
GÜVEN
MEZHEP
HANEFİ
ŞAFİİ
GÜVENLİK
GÜÇLERİNE
GÜVEN
İL_ÜÇLÜ GRUP
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER
(BAT-BİN-BİT-DİY-MAR-MUŞSİİRT-TUN-VAN-AĞR)
DEVLETE GÜVEN
Tablo-068: Güven ölçeği Soru ve Boyutları * Mezhep Farklılaşma Tablosu
61,61
52,65
15,28
35,64
58,06
51,37
20,80
39,27
19,18
22,44
29,60
59,20
57,21
50,58
20,31
39,38
72,16
69,60
5,64
17,60
67,05
65,24
5,17
23,78
57,88
62,50
8,57
20,18
70,23
68,06
5,57
19,59
65,44
65,05
16,42
43,75
56,72
52,17
37,42
61,25
14,81
22,22
11,11
33,33
53,28
52,78
27,52
52,52
69,21
65,50
8,46
23,70
59,61
54,01
18,68
37,80
27,87
34,72
19,97
42,89
61,72
96,82
,000
57,31
70,88
,000
15,22
38,89
,000
33,28
54,16
,000
Tablo değerleri şu şekilde özetlenebilir:
•
Devlete Güven her üç il grubu ve toplam bazda Hanefilerde (69,2) Şafiilere göre
(59,6) Şafiilerde ise Alevilere göre daha yüksektir (27,8).
•
Güvenlik Güçlerine Güven her üç il grubu ve toplam bazda Hanefilerde (65,4)
Şafiilere göre (54,0) Şafiilerde ise Alevilere göre daha yüksektir (34,7).
•
Terörün daha fazla yaşandığı illerde Devlete ve Güvenlik Güçlerine Güven
boyutlarında Hanefi-Şafii faklılaşması azalmaktadır.
•
PKK/Öcalan’a Güven, terörün fazla yaşandığı illerde, Alevilerde (29,6), Şafiilere
göre (20,8), Şafiilerde ise Hanefilere göre daha yüksektir (15,2). Terörün fazla
yaşanmadığı illerde ise Alevilerde (8,5), Şafiilere (5,1) ve Hanefilere göre (5,6)
daha yüksektir. İstanbul ve Mersin’de göç ile oluşan mahallelerde ise PKK/Öcalan’a
Güven, Şafiilerde (37,4) en yüksek düzeydeyken, Hanefilerde (16,4) ve Alevilerde
(11,1) daha düşük düzeydedir.
•
DTP Milletvekillerine Güven, terörün fazla yaşandığı illerde, Alevilerde (59,2),
Şafiilere göre (39,2), Şafiilerde ise Hanefilere göre daha yüksektir (35,6). Terörün
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
77
fazla yaşanmadığı illerde ise Şafiilerde (23,7) Alevilere göre (20,1), Alevilerde de
Hanefilere göre (17,6) daha yüksektir. Göç ile oluşan mahallelerde ise DTP
Milletvekillerine Güven, Şafiilerde (61,2) en yüksek düzeydeyken, Hanefilerde
(43,7) Alevilere göre (33,3) daha yüksektir.
•
Tablodaki değerler mezhep bazındaki en büyük kırılmanın, alevi mezhebine
mensup vatandaşlarımızda olduğunu göstermektedir. Konunun çeşitli nedenleri ve
tarihsel arka planı olmakla birlikte, bu kitleye gecikmeksizin gerekli ilgi ve şefkatin
gösterilmesinin bir zorunluluk olduğu ortaya çıkmaktadır.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
78
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
2.5 AİLELERİN SİYASİ DURUMU VE ALGILARIN FARKLILAŞMASI
Farklı algı ve eğilimlerin, aile içinden veya yakınlardan birisinin PKK’ya katılma
durumuna göre farklılaşması tablo olarak aşağıda verilmiştir.
Aile içinden veya yakınlarından PKK’ya katılımı olanların olmayanlara göre;
•
Aidiyet hissi ve beraber yaşama isteği çok daha düşüktür.
•
Ayrımcılık algısı çok daha yüksektir.
•
Devlete ve Güvenlik Güçlerine Güveni çok daha düşüktür.
•
PKK/Öcalan-DTP ve Barzani’ye güveni çok daha yüksektir.
•
‘’Abdullah Öcalan serbest bırakılmalıdır-ROJ TV kanalının yayınları doğru ve
faydalıdır-PKK/Öcalan'ın Kürt etnik bilincinin oluşumuna etkisi vardır-Kuzey Irak'ta
bağımsız bir Kürt devleti kurulmalıdır’’ görüşlerine desteği çok daha yüksektir.
Tablo-069: Farklı Algı ve Eğilimlerin Aile İçinden veya Yakınlardan Birisinin PKK’ya
Katılma Durumuna Göre Farklılaşma Tablosu
AİLENİZİN İÇİNDEN VEYA
YAKINLARINIZDAN ÖRGÜTE (PKK)
KATILAN VAR MI?
HAYIR
EVET
Toplam
F
Anlamlılık
AİDİYET HİSSİ
80,83
48,94
77,70
363,610
,000
BERABER YAŞAMA İSTEĞİ
81,08
63,91
79,26
147,268
,000
DEVLETE GÜVEN
64,74
40,56
61,93
164,517
,000
GÜVENLİK GÜÇLERİNE GÜVEN
61,04
30,96
57,64
249,388
,000
PKK-ÖCALAN’A GÜVEN
9,90
50,10
14,39
578,323
,000
DTP MİLLETVEKİLLERİ’NE GÜVEN
27,96
60,95
31,91
255,603
,000
ABDULLAH ÖCALAN SERBEST
BIRAKILMALIDIR.
28,58
67,40
33,75
411,564
,000
ROJ TV KANALININ YAYINLARI DOĞRU VE
FAYDALIDIR.
34,59
68,89
39,33
283,043
,000
PKK/ÖCALAN'IN KÜRT ETNİK BİLİNCİNİN
OLUŞUMUNA ETKİSİ VARDIR.
22,49
63,83
27,75
479,016
,000
KUZEY IRAK'TA BAĞIMSIZ BİR KÜRT
DEVLETİ KURULMALIDIR.
32,03
63,46
35,99
239,335
,000
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
79
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
Farklı algı ve eğilimlerin, aile içinden veya yakınları arasından en az birisinin
korucu olması durumuna göre farklılaşma tablosu aşağıda verilmiştir.
Aile içinde veya yakınları arasında korucu bulunanların bulunmayanlara göre;
•
Aidiyet hissi daha yüksektir.
•
Ayrımcılık algısı daha düşüktür.
•
Devlete Güveni daha yüksektir.
•
PKK/Öcalan ve DTP’ye güveni daha düşüktür.
•
‘’Abdullah Öcalan serbest bırakılmalıdır-ROJ TV kanalının yayınları doğru ve
faydalıdır-PKK/Öcalan'ın Kürt etnik bilincinin oluşumuna etkisi vardır-Kuzey Irak'ta
bağımsız bir Kürt devleti kurulmalıdır’’ görüşlerine desteği daha düşüktür.
•
Günümüzde tartışma konusu olan koruculuk sisteminin yararlı olup olmadığı
konusunda bu tablo önemli ipuçları vermektedir. Yakınlarından birisinin dahi korucu
olmasının olumlu algıları ne ölçüde etkilediği açıkça görülmektedir.
Tablo-070: Farklı Algı ve Eğilimlerin Aile İçinden ve Yakınlardan Birisinin Korucu Olması
Durumuna Göre Farklılaşma Tablosu
AİLENİZİN İÇİNDEN VEYA
YAKINLARINIZDAN KORUCU OLAN
VAR MI?
HAYIR
EVET
Toplam
F
Anlamlılık
AİDİYET HİSSİ
75,67
82,07
76,77
20,703
,000
BERABER YAŞAMA İSTEĞİ
78,41
80,45
78,77
3,126
,077
DEVLETE GÜVEN
59,97
66,20
61,11
15,141
,000
GÜVENLİK GÜÇLERİNE GÜVEN
56,24
58,28
56,59
1,535
,215
PKK-ÖCALAN’A GÜVEN
16,56
9,97
15,37
19,278
,000
DTP MİLLETVEKİLLERİ’NE GÜVEN
34,92
25,56
33,24
27,580
,000
ABDULLAH ÖCALAN SERBEST
BIRAKILMALIDIR.
ROJ TV KANALININ YAYINLARI DOĞRU VE
FAYDALIDIR.
PKK/ÖCALAN'IN KÜRT ETNİK BİLİNCİNİN
OLUŞUMUNA ETKİSİ VARDIR.
KUZEY IRAK'TA BAĞIMSIZ BİR KÜRT
DEVLETİ KURULMALIDIR.
36,65
28,52
35,17
21,148
,000
41,68
34,64
40,40
14,101
,000
30,51
22,52
29,08
20,217
,000
37,81
33,16
37,00
6,624
,010
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
80
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
Farklı algı ve eğilimlerin, aile içinden veya yakınları arasından en az birisinin
Devlet memuru olması durumuna göre farklılaşma tablosu aşağıda verilmiştir.
Aile içinde veya yakınları arasında Devlet memuru bulunanların bulunmayanlara
göre;
•
Aidiyet hissi ve beraber yaşama isteği daha yüksektir.
•
Devlete Güveni daha yüksektir.
•
PKK/Öcalan, DTP ve Barzani’ye güveni daha düşüktür.
•
‘’Abdullah Öcalan serbest bırakılmalıdır-ROJ TV kanalının yayınları doğru ve
faydalıdır-PKK/Öcalan'ın Kürt etnik bilincinin oluşumuna etkisi vardır.’’ görüşlerine
desteği daha düşüktür.
Yakınlarından birisinin devlet memuru olmasının olumlu eğilim ve algıları, daha
olumlu yönde etkilediği açıkça görülmektedir.
Tablo-071: Farklı Algı ve Eğilimlerin Aile İçinden veya Yakınlardan Birisinin Devlet
Memuru Olması Durumuna Göre Farklılaşma Tablosu
AİLENİZİN İÇİNDEN VEYA
YAKINLARINIZDAN DEVLET
MEMURU OLAN VAR MI?
HAYIR
EVET
Toplam
F
Anlamlılık
AİDİYET HİSSİ
74,15
77,91
76,74
10,685
,001
BERABER YAŞAMA İSTEĞİ
74,46
80,57
78,69
41,102
,000
DEVLETE GÜVEN
58,61
61,84
60,81
5,967
,015
GÜVENLİK GÜÇLERİNE GÜVEN
55,97
56,57
56,38
,202
,653
PKK-ÖCALAN’A GÜVEN
20,51
13,13
15,41
35,389
,000
DTP MİLLETVEKİLLERİ’NE GÜVEN
ABDULLAH ÖCALAN SERBEST
BIRAKILMALIDIR.
ROJ TV KANALININ YAYINLARI DOĞRU VE
FAYDALIDIR.
PKK/ÖCALAN'IN KÜRT ETNİK BİLİNCİNİN
OLUŞUMUNA ETKİSİ VARDIR.
KUZEY IRAK'TA BAĞIMSIZ BİR KÜRT
DEVLETİ KURULMALIDIR.
39,60
30,30
33,24
40,978
,000
41,43
32,53
35,31
37,452
,000
44,03
39,08
40,64
10,293
,001
36,43
25,99
29,19
51,277
,000
36,50
37,36
37,08
,354
,552
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
81
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
2.6 SORUNLAR VE ÇÖZÜMLERİNE İLİŞKİN GÖRÜŞLER
Bu bölümde, bölgesel sorunlar ve çözümlerine ilişkin görüşlerin sorgulandığı altı
farklı soru grubuna yönelik verilerin analizi yapılmıştır.
2.6.1 Sorunlar ve Çözümlerine İlişkin Soru ve Ölçek İstatistikleri
2.6.1.1 Türkiye’nin Temel Sorunları
Bu soru grubunda, ankete katılanlardan verilen 9 sorun ifadesi içerisinden
Türkiye’nin en önemli beş sorununu 1-5 önceliği ile işaretlemesi istenmiştir. Cevapların
öncelik değerleri 100’lük ölçeğe (işaretlenmeyen sorun=0, beşinci öncelik verilen
sorun=20, dördüncü öncelik verilen sorun=40, üçüncü öncelik verilen sorun=60 ikinci
öncelik verilen sorun=80 birinci öncelik verilen sorun=100) çevrilmek suretiyle her bir
sorun ifadesi bir değişkene çevrilmiştir. Anket formunda yer alan sorun ifadeleri ile
istatistikleri aşağıda tablo ve grafik olarak verilmiştir. Tablodaki her bir sorunun ortalama
değeri, o soruna 100’lük ölçekte verilen önceliği ve önemi göstermektedir.
Tablo-072: Türkiye’nin Temel Sorunları Soru İstatistikleri
N
Soru
No
Türkiye’nin Temel Sorunları
Geçerli
Cevapsız
Ort. (%)
Std.Sap.
E2.1
E2.4
E2.5
E2.13
E2.3
E2.7
E2.6
E2.12
E2.9
İşsizlik, geçim sıkıntısı
Eğitim
Terör
Kürt Sorunu
Yargıda adaletsizlik
Sağlık hizmetlerinin yetersizliği
Yönetim zafiyeti
Demokratikleşme ve insan hakları
Etnik ayrımcılık
8269
8269
8269
8269
8269
8269
8269
8269
8269
338
338
338
338
338
338
338
338
338
74,53
48,10
39,18
26,54
23,57
18,78
16,66
14,04
13,23
35,512
37,549
37,988
36,534
33,873
30,035
29,663
27,713
27,060
Ana dil ayrımı yapmadan bakıldığında öncelik sırasıyla ‘İşsizlik-geçim sıkıntısı
(74,5)’, ‘Eğitim sistemindeki problemler (48,1)’, ‘Terör (39,1)’ ve ‘Kürt sorunu (26,54)’
Türkiye’nin en önemli temel sorunları olarak ifade edilmektedir. Etnik ayrımcılık en
düşük öncelik verilen sorun olarak ortaya çıkmaktadır.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
82
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
Türkiye’nin temel sorunları algılamasının ana dile göre farklılaşması analiz
edildiğinde yukarıda verilen ilk dört temel sorunun öncelik sırası ana dili Kürtçe
olanlarda değişmemektedir. Ancak Kürt sorununun oranı yükselmektedir. Aynı şekilde
etnik ayrımcılık en düşük öncelik verilen sorundur.
Tablo-073: Türkiye’nin Temel Sorunları Algılaması * Ana dile Göre Farklılaşma
istatistikleri
Ana dil
Soru
No
Türkiye’nin Temel Sorunları
E2.1
E2.4
E2.5
E2.13
E2.3
E2.7
E2.6
E2.12
E2.9
Eğitim sistemindeki problemler
Terör
Kürt Sorunu
Yargıda adaletsizlik
Sağlık hizmetlerinin yetersizliği
Yönetim zafiyeti
Demokratikleşme ve insan hakları
Etnik ayrımcılık
İşsizlik, geçim sıkıntısı
Kürtçe Türkçe Arapça
74,8
48,0
32,9
32,4
23,9
19,1
17,2
15,7
15,1
74,2
48,2
49,1
17,6
22,6
18,3
15,9
11,2
9,7
70,6
52,5
49,1
21,3
26,7
17,5
17,3
10,9
13,2
Varyans Analizi
Zazaca
Top.
F
Anlm.
78,3
46,3
35,3
24,9
23,4
18,1
14,3
15,8
13,8
74,6
48,1
39,1
26,6
23,5
18,7
16,6
14,0
13,2
3,4
2,1
119,1
99,4
2,0
0,7
2,1
17,9
23,4
,017
,097
,000
,000
,116
,569
,094
,000
,000
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
83
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
2.6.1.2 Güneydoğuda Geri Kalmışlığın Nedenleri
Bu soru grubunda, ankete katılanların Güneydoğu’da geri kalmışlığın nedenleri
olarak verilen yedi ifadeden bir veya birden fazlasını seçmesi istenmiştir. Soruda hiçbir
şıkkı işaretlemeyenler kayıp değer (missing) olarak kabul edilmiş, en az bir nedeni
işaretleyenler için işaretlenen nedenler ‘1’ işaretlenmeyenler ‘0’ olarak kodlanmıştır. Her
bir geri kalmışlık nedeni ayrı bir soru olarak değerlendirilmiş ve tablolaştırma ve
okumalarda sıklık değeri yüzlük skora çevrilmiştir. Örnek olarak ‘Eğitim Eksikliği’
nedeninin 73,5 ortalama değerini alması, bu nedenin her yüz kişiden 73’ünde geri
kalmışlığın nedeni olarak ifade edildiğini göstermektedir. Anket formunda yer alan sorun
ifadeleri ile istatistikleri aşağıdaki tabloda verilmiştir.
Ana dil ayrımı yapmadan bakıldığında, öncelik sırasıyla ‘Eğitim eksikliği (73,7)’,
‘Bölgeye yapılan yatırımların yetersizliği (57,4)’ ve ‘Bölgedeki görevlilerin yetersizliği ve
liyakatsizliği (39,0) Güneydoğuda geri kalmışlığın en önemli nedenleri olarak ifade
edilmektedir.
Tablo-074: Güneydoğuda Geri Kalmışlığın Nedenleri Soru İstatistikleri
N
Soru
No
Güneydoğuda Geri Kalmışlığın Nedenleri
Geçerli
Cevapsız
Ort. (%)
T1.5
T1.4
T1.1
T1.3
T1.6
T1.2
T1.7
Eğitim eksikliği
Bölgeye yapılan yatırımların yetersizliği
Bölgedeki görevlilerin yetersizliği ve liyakatsizliği
Aşiretler ve feodal yapı
Devletin kasıtlı politikası
Arazi yapısı ve iklim koşulları
Diğer nedenler
7972
7972
7972
7972
7972
7972
7972
635
635
635
635
635
635
635
73,54
57,40
39,06
31,32
27,75
18,75
4,13
100
80
73,5
57,4
60
39,1
40
31,3
27,8
18,8
20
4,1
0
Eğitim
eksikliği
Bölgeye
yapılan
yatırımların
yetersizliği
Bölgedeki Aşiretler ve
görevlilerin feodal yapı
yetersizliği
ve
liyakatsizliği
Devletin
kasıtlı
politikası
Arazi yapısı
ve iklim
koşulları
Şekil-074: Güneydoğuda Geri Kalmışlığın Nedenleri Grafiği
Diğer
nedenler
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
84
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
Güneydoğuda geri kalmışlığın nedenlerine yönelik algılar ana dile göre analiz
edildiğinde en önemli ilk iki nedenin öncelik sırası ana dile göre değişmemektedir.
Ancak ana dili Türkçe olanlarda, aşiretler ve feodal yapı geri kalmışlığın nedenleri
arasında üçüncü sıraya yükselmektedir. Ana dili Kürtçe-Zazaca olanlar geri kalmışlığın
nedenleri arasında Devletin kasıtlı politikalarının etkisine diğer dillerdeki kişilere göre
daha fazla inanmaktadırlar.
Tablo-075: Güneydoğuda Geri Kalmışlığın Nedenleri * Ana dile Göre Farklılaşma
İstatistikleri
74,0
63,9
46,5
27,9
23,0
18,9
6,8
76,6
65,5
42,4
28,5
40,5
16,0
4,6
73,7
57,6
39,0
31,4
27,8
18,7
4,1
F
79,1
47,7
33,2
38,6
15,1
19,8
3,5
Top.
Zazaca
70,2
62,1
41,5
27,7
34,3
18,4
4,2
23,1
53,8
19,8
31,9
118,6
1,4
3,2
,000
,000
,000
,000
,000
,239
,022
4,2
3,5
6,8
4,6
18,4
19,8
18,9
16,0
40,5
23,0
34,3
15,1
30
20
27,9
28,5
27,7
38,6
46,5
42,4
41,5
33,2
47,7
60
50
40
63,9
65,5
62,1
80
70
70,2
100
90
Arapça
Eğitim eksikliği
Bölgeye yapılan yatırımların yetersizliği
Bölgedeki görevlilerin yetersizliği ve liyakatsizliği
Aşiretler ve feodal yapı
Devletin kasıtlı politikası
Arazi yapısı ve iklim koşulları
Diğer nedenler
Türkçe
T1.5
T1.4
T1.1
T1.3
T1.6
T1.2
T1.7
Kürtçe
Güneydoğuda Geri Kalmışlığın Nedenleri
79,1
74,0
76,6
Soru
No
Anlamlılık
Varyans
Analizi
Ana dil
10
0
Eğitim
eksikliği
Bölgeye
yapılan
yatırımların
yetersizliği
Bölgedeki
görevlilerin
yetersizliği
ve
liyakatsizliği
Kürtçe
Aşiretler ve
feodal yapı
Devletin
kasıtlı
politikası
Türkçe
Zazaca
A rapça
Arazi yapısı
ve iklim
koşulları
Diğer
nedenler
Şekil-075: Güneydoğuda Geri Kalmışlığın Nedenleri * Ana dil Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
85
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
2.6.1.3 PKK’ya Katılma / Destek Verme Nedenleri
Bu soru grubunda, ankete katılanların verilen 14 faktör içerisinden, PKK’ya
katılma ve destek verme nedeni olarak gördüğü en önemli beş tanesini 1-5 önceliği ile
işaretlemesi istenmiştir. Cevapların öncelik değerleri 100’lük ölçeğe (işaretlenmeyen
neden=0, beşinci öncelik verilen neden =20, dördüncü öncelik verilen neden=40,
üçüncü öncelik verilen neden=60 ikinci öncelik verilen neden=80 birinci öncelik verilen
neden=100) çevrilmek suretiyle her bir sorun ifadesi bir değişkene çevrilmiştir. Anket
formunda yer alan PKK’ya katılma ve destek verme nedenleri ile istatistikleri aşağıdaki
tabloda verilmiştir. Tablodaki her bir faktörün ortalama değeri, o faktöre 100’lük ölçekte
verilen önceliği ve önemi göstermektedir.
Ana dil ayrımı yapmadan PKK’ya katılma ve destek verme nedenleri analiz
edildiğinde; öncelik sırasıyla İşsizlik (71,3), Eğitimsizlik (60,6), Zor kullanma/zorla
götürülme (39,2) ve Devletin yanlış uygulamaları (34,3) PKK’ya katılma ve destek
vermenin en önemli nedenleri olarak görülmektedir.
Tablo-076: PKK’ya katılma ve Destek Verme Nedenleri Soru İstatistikleri
N
Soru
No
PKK’ya katılma ve Destek Verme Nedenleri
Geçerli
Cevapsız
Ort. (%)
Std.Sap.
O.1
O.3
O.2
O.6
O.5
O.4
O.8
O.10
O.7
O.11
O.13
O.9
O.12
O.14
İşsizlik
Eğitimsizlik
Zor kullanma /zorla götürülme
Devletin yanlış uygulamaları
Milliyetçilik duygusu
Çevre/aile baskısı
Bölgede PKK lehine yapılan propagandalar
Bağımsızlık isteği
Daha önce aileden/akrabalardan katılanlar olması
PKK’nın Kürtleri temsil etmesi
PKK ile aynı ideolojiyi benimseme
ROJ TV yayınları
PKK’nın Kürtlerin haklarını savunması
Diğer
7970
7970
7970
7970
7970
7970
7970
7970
7970
7970
7970
7970
7970
7970
637
637
637
637
637
637
637
637
637
637
637
637
637
637
71,32
60,63
39,18
34,25
27,88
24,85
23,22
21,77
20,65
19,99
19,33
19,20
16,79
5,43
38,470
37,676
39,472
36,742
34,524
33,325
32,303
32,205
30,887
31,665
30,950
31,293
29,779
18,431
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
86
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
PKK’ya katılma ve destek verme nedenleri önem sıralı olarak grafik şeklinde
aşağıda verilmiştir.
0
20
40
60
İşsizlik
71,3
Eğitimsizlik
60,6
39,2
Zor kullanma /zorla götürülme
Devletin yanlış uygulamaları
34,3
27,9
Milliyetçilik duygusu
Çevre/aile baskısı
24,9
Bölgede PKK lehine yapılan propagandalar
23,2
Bağımsızlık isteği
21,8
Daha önce aileden/akrabalardan katılanlar olması
20,7
PKK’nın Kürtleri temsil etmesi
20,0
PKK ile aynı ideolojiyi benimseme
19,3
ROJ TV yayınları
19,2
PKK’nın Kürtlerin haklarını savunması
Diğer
80
16,8
5,4
Şekil-076: PKK’ya katılma ve Destek Verme Nedenleri Grafiği
100
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
87
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
PKK’ya katılma ve destek verme nedenlerine verilen önemin ana dile göre
farklılaşması tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir. Bulgular şu şekilde özetlenebilir:
•
PKK’ya katılma ve destek verme nedeni olarak; işsizlik, eğitimsizlik ve zor kullanma
/zorla götürülme bütün dil gruplarında ilk üç sırada yer almaktadır.
•
Ana dili Türkçe ve Arapça olanlar, eğitimsizliği-ROJ TV yayınlarını ve bölgede PKK
lehine yapılan propagandaları, daha önemli görmektedirler.
•
Ana dili Türkçe olanlar, zor kullanma/zorla götürülmeyi ve Çevre/aile baskısını diğer
dillere mensup kişilere göre daha önemli görmektedirler.
•
Ana dili Kürtçe-Zazaca olanlar, Devletin yanlış uygulamalarını-bağımsızlık isteğinimilliyetçilik duygusunu-PKK’nın Kürtleri temsil etmesini ve haklarını savunmasını
PKK’ya katılım nedeni olarak daha önemli görmektedirler.
•
Diğer nedenlere göre çok daha yüksek öncelik verilen İşsizlik ve Eğitimsizlik
faktörlerinin ana dil ayrımında öncelik sıraları da değişmemektedir.
Tablo-077: PKK’ya Katılma ve Destek Verme Nedenleri * Ana dile Göre Farklılaşma
İstatistikleri
Varyans
Analizi
Türkçe
Arapça
Zazaca
F
PKK’ya katılma ve Destek Verme Nedenleri
Anlm.
O.1
O.3
İşsizlik
Eğitimsizlik
69,9
55,0
73,2
69,6
74,7
69,3
72,8
58,7
71,4
60,6
5,1
92,8
,002
,000
O.2
Zor kullanma /zorla götürülme
34,4
47,9
39,8
36,8
39,2
65,8
,000
O.6
Devletin yanlış uygulamaları
39,0
25,8
28,9
40,7
34,3
79,9
,000
O.5
Milliyetçilik duygusu
29,8
23,6
27,3
34,2
27,9
22,6
,000
O.4
Çevre/aile baskısı
23,1
28,5
22,6
21,6
24,7
16,5
,000
O.8
Bölgede PKK lehine yapılan propagandalar
21,0
26,6
27,1
23,3
23,2
18,0
,000
O.10
Bağımsızlık isteği
23,3
19,2
20,1
23,0
21,8
9,2
,000
O.7
Daha önce aileden/akrabalardan katılanlar olması
19,4
22,6
21,2
21,0
20,6
6,1
,000
O.11
PKK’nın Kürtleri temsil etmesi
23,1
14,8
16,5
21,6
20,0
39,8
,000
O.13
PKK ile aynı ideolojiyi benimseme
20,4
17,6
15,0
21,4
19,3
7,5
,000
O.9
ROJ TV yayınları
18,2
20,1
25,7
17,0
19,1
8,3
,000
O.12
PKK’nın Kürtlerin Haklarını savunması
20,1
11,2
12,8
18,1
16,7
52,5
,000
O.14
Diğer
5,7
4,6
6,8
5,0
5,4
3,0
,030
Top.
Soru
No
Kürtçe
Ana dil
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
88
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
PKK’ya katılma ve destek verme nedenlerine verilen önemin ana dile göre
farklılaşması grafik olarak aşağıda verilmiştir.
0
20
40
60
80
69,9
73,2
74,7
72,8
İşsizlik
55,0
Eğitimsizlik
58,7
69,6
69,3
34,4
47,9
39,8
36,8
Zor kullanma /zorla götürülme
25,8
28,9
Devletin yanlış uygulamaları
Kürtçe
Türkçe
Çevre/aile baskısı
23,1
28,5
22,6
21,6
Bölgede PKK lehine yapılan propagandalar
21,0
26,6
27,1
23,3
Arapça
Zazaca
Bağımsızlık isteği
23,3
19,2
20,1
23,0
Daha önce aileden/akrabalardan katılanlar
olması
19,4
22,6
21,2
21,0
PKK’nın Kürtleri temsil etmesi
23,1
14,8
16,5
21,6
20,4
17,6
15,0
21,4
PKK ile aynı ideolojiyi benimseme
18,2
20,1
25,7
17,0
ROJ TV yayınları
Diğer
40,7
29,8
23,6
27,3
34,2
Milliyetçilik duygusu
PKK’nın Kürtlerin Haklarını savunması
39,0
20,1
11,2
12,8
18,1
5,7
4,6
6,8
5,0
Şekil-077: PKK’ya Katılma ve Destek Verme Nedenleri * Ana dil Grafiği
100
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
89
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
2.6.1.4 Bölgedeki Sorunların Kalıcı Çözümü İçin Öneriler
Bu soru grubunda, ankete katılanların bölgedeki sorunların kalıcı çözümü için
verilen sekiz öneriden bir veya birden fazlasını seçmesi istenmiştir. Soruda hiçbir şıkkı
işaretlemeyenler kayıp değer (missing) olarak kabul edilmiş, en az bir çözüm önerisini
işaretleyenler için işaretlenen öneriler ‘1’ işaretlenmeyenler ‘0’ olarak kodlanmıştır. Her
bir çözüm önerisi ayrı bir soru olarak değerlendirilmiş ve tablolaştırma ve okumalarda
sıklık değeri yüzlük skora çevrilmiştir. Örnek olarak ‘Nüfus artış hızının azaltılması’
önerisinin 15,9 ortalama değerini alması, bu nedenin her yüz kişiden 15,9’unda çözüm
önerisi olarak ifade edildiğini göstermektedir. Anket formunda yer alan çözüm önerileri
ile istatistikleri aşağıdaki tabloda verilmiştir.
Ana dil ayrımı yapmadan bölgedeki sorunların kalıcı çözümü için getirilen öneriler
analiz edildiğinde; öncelik sırasıyla ‘Eğitim yapısının güçlendirilmesi (74,0)’, ‘Ekonomik
yatırım yapılması ve işsizliğin bitirilmesi (68,6)’, ‘Kürtlere kültürel hakların verildiği daha
demokratik bir Türkiye (30,8), ‘Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi (27,5)’ bölgedeki
sorunların kalıcı çözümü için getirilen öncelikli önerilerdir. Bu önerilerden ilk ikisi olan
eğitim ve ekonomik temelli öneriler aldığı öncelik ve önem yüzdesiyle çözüm için odak
niteliğindedir veya öyle algılanmaktadır diyebiliriz.
Tablo-078: Bölgedeki Sorunların Kalıcı Çözümü İçin Öneriler Soru İstatistikleri
N
Soru
No
Bölgedeki Sorunların Kalıcı Çözümü için Öneriler
T3.1
T3.2
T3.6
T3.3
T3.4
T3.5
T3.8
T3.7
Eğitim yapısının güçlendirilmesi
Ekonomik yatırım ve işsizliğin bitirilmesi
Kürtlere kültürel hakların verildiği daha demokratik bir Türkiye
Yerel yönetimlerin (belediyelerin) güçlendirilmesi
Nüfus artış hızının azaltılması
Türkiye’nin AB’ye girmesi
Türkiye’deki Kürtlere bağımsızlık verilmesi
Federatif yapıya geçilmesi
Geçerli Cevapsız
7815
7815
7815
7815
7815
7815
7731
7801
792
792
792
792
792
792
876
806
100
80
73,9
68,6
60
40
30,8
27,5
15,9
20
15,4
6,3
5,1
0
Eğitim yapısının
güçlendirilmesi
Ekonomik
yatırım ve
işsizliğin
bitirilmesi
Kürtlere
Yerel
kültürel hakların yönetimlerin
verildiği daha (belediyelerin)
demokratik bir güçlendirilmesi
Türkiye
Nüfus artış
hızının
azaltılması
Türkiye’nin
AB’ye girmesi
Türkiye’deki
Kürtlere
bağımsızlık
verilmesi
Federatif
yapıya
geçilmesi
Şekil-078: Bölgedeki Sorunların Kalıcı Çözümü İçin Öneriler Grafiği
Ort
73,92
68,55
30,79
27,54
15,91
15,36
6,33
5,06
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
90
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
Bölgedeki sorunlara yönelik çözüm önerilerinin ana dile göre farklılaşma değerleri
tablo olarak aşağıda verilmiştir.
Tablo-079: Bölgedeki Sorunların Kalıcı Çözümü İçin Öneriler * Ana dile Göre Farklılaşma
İstatistikleri
Arapça
Zazaca
Top.
68,8
66,9
40,9
26,1
12,9
16,6
9,9
7,3
82,2
69,9
13,5
28,7
21,5
13,3
0,7
1,4
79,7
75,4
19,1
32,6
18,9
14,0
0,6
2,0
73,5
73,0
41,7
32,2
11,6
18,0
7,8
5,9
74,0 53,0 ,000
68,6 6,4 ,000
30,9 222,7 ,000
27,6 5,2 ,001
15,9 33,1 ,000
15,4 5,4 ,001
6,3 85,4 ,000
5,1 42,2 ,000
Bölgedeki Sorunların Kalıcı Çözümü için Öneriler
Eğitim yapısının güçlendirilmesi
Ekonomik yatırım yapılması ve işsizliğin bitirilmesi
Kürtlere kültürel hakların verildiği daha demokratik bir Türkiye
Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi
Nüfus artış hızının azaltılması
Türkiye’nin AB’ye girmesi
Türkiye’deki Kürtlere bağımsızlık verilmesi
Federatif yapıya geçilmesi
F
Türkçe
T3.1
T3.2
T3.6
T3.3
T3.4
T3.5
T3.8
T3.7
Kürtçe
Soru
No
Anlamlılık
Varyans
Analizi
Ana dil
Bölgedeki sorunlara yönelik çözüm önerilerinin ana dile göre farklılaşması şu
şekilde özetlenebilir:
•
Yukarıda verilen ilk iki çözüm önerisinin öncelik sırası ana dile göre değişmemekle
birlikte, ana dili Türkçe ve Arapça olanlarda, ‘Kültürel hakların verildiği daha
demokratik bir Türkiye’ önerisi öncelik sırasında daha gerilere kaymaktadır.
•
Eğitim yapısının güçlendirilmesi çözüm önerisine, ana dili Türkçe (82,2) ve Arapça
olanlar (79,7) daha fazla önem verirken, ana dili Kürtçe olanlar göreli daha az önem
vermişlerdir.
•
Ekonomik yatırım yapılması ve işsizliğin bitirilmesi çözüm önerilerine, ana dili
Arapça (75,4), ve Zazaca olanlar (73,0) daha fazla önem verirken, ana dili Kürtçe
olanlar (66,9) tüm diller içinde göreli daha az önem vermişlerdir.
•
Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi çözüm önerilerine, ana dili Arapça (32,6), ve
Zazaca olanlar (32,2) daha fazla önem verirken, ana dili Kürtçe olanlar (26,1) tüm
diller içinde göreli daha az önem vermişlerdir.
•
Ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar Türkiye’deki Kürtlere bağımsızlık verilmesi (9,97,8) ve Federatif yapıya geçilmesini (7,3-5,9) çok az oranda da olsa birer çözüm
önerisini olarak görmektedirler.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
91
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
Bölgedeki sorunlara yönelik çözüm önerilerinin ana dile göre farklılaşma değerleri
grafik olarak aşağıda verilmiştir.
0
20
40
60
80
100
68,8
82,2
79,7
73,5
Eğitim yapısının güçlendirilmesi
66,9
69,9
75,4
73,0
Ekonomik yatırım yapılması ve
işsizliğin bitirilmesi
40,9
Kürtlere kültürel hakların
verildiği daha demokratik bir
Türkiye
13,5
19,1
Kürtçe
41,7
Türkçe
26,1
28,7
32,6
32,2
Yerel yönetimlerin
güçlendirilmesi
Arapça
12,9
21,5
18,9
11,6
Nüfus artış hızının azaltılması
Zazaca
16,6
13,3
14,0
18,0
Türkiye’nin AB’ye girmesi
9,9
Türkiye’deki Kürtlere 0,7
bağımsızlık verilmesi 0,6
7,8
Federatif yapıya geçilmesi
7,3
1,4
2,0
5,9
Şekil-079: Bölgedeki Sorunların Kalıcı Çözümü İçin Öneriler * Ana dil Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
92
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
2.6.2
Kürtler İçin Bağımsızlık Talep Edenlerin Tanımlanması ve Eğilimleri (Ana
Dil Kürtçe ve Zazaca Olanlar)
Bu başlıkta, bölgedeki sorunların kalıcı çözümüne yönelik tedbirler arasında,
Kürtlere bağımsızlık verilmesini bir alternatif olarak öne süren ve destekleyenlerin
özellikleri ve eğilimleri incelenmeye çalışılmıştır. Analizler ana dili Kürtçe ve Zazaca
olanlar seçilerek sadece bu örneklem üzerinden yapılmıştır.
Türkiye’deki Kürtlere bağımsızlık verilmesini isteyenlerin il grupları içindeki
oranları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir. Bağımsızlık talep oranı göç ile oluşan
mahallelerde en yüksek orana (%18,8) ulaşırken, Terörün daha fazla yaşandığı illerde
bu oran %10,4’e düşmekte, Terörün fazla yaşanmadığı illerde ise %6,6 ile en düşük
düzeye inmektedir.
Tablo-080: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * İl Grupları Çapraz
Tablosu
TÜRKİYE'DEKİ KÜRTLERE
BAĞIMSIZLIK VERİLMELİDİR.
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER
(BAT-BİN-BİT-DİY-MAR-MUŞSİİRT-TUN-VAN-AĞRI)
TERÖRÜN FAZLA YAŞANMADIĞI İLLER
(ADI-ELA-ERZ-GANT-KMRŞ-MAL-URFA)
GÖÇ İLE OLUŞAN MAHALLELER
(İST-MERSİN)
Total
HAYIR
EVET
Toplam
Sayı
2638
307
2945
Yüzde %
89,6%
10,4%
100,0%
Sayı
1442
102
1544
Yüzde %
93,4%
6,6%
100,0%
Sayı
238
55
293
Yüzde %
81,2%
18,8%
100,0%
Sayı
4318
464
4782
Yüzde %
90,3%
9,7%
100,0%
100
80
60
40
20
18,8
10,4
6,6
0
GÖÇ İLE OLUŞAN
MAHALLELER (İST.-MERSİN)
TERÖRÜN YAŞANDIĞI İLLER
TERÖRÜN FAZLA
YAŞANMADIĞI İLLER
Şekil-080: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * İl Grupları Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
93
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
Türkiye’deki Kürtlere bağımsızlık verilmesini isteyenlerin yaş grupları içindeki
oranları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir. Bağımsızlık talep oranı %11,6 ile 1525 yaş grubunda en yüksek düzeydedir.
Tablo-081: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * Yaş Çapraz Tablosu
TÜRKİYE'DEKİ KÜRTLERE
BAĞIMSIZLIK VERİLMELİDİR.
15-25 YAŞ
26-40 YAŞ
41-55 YAŞ
56 YAŞ ve üzeri
Toplam
HAYIR
1248
88,4%
1749
90,2%
769
92,5%
228
91,6%
3994
90,2%
Sayı
Yüzde %
Sayı
Yüzde %
Sayı
Yüzde %
Sayı
Yüzde %
Sayı
Yüzde %
EVET
163
11,6%
189
9,8%
62
7,5%
21
8,4%
435
9,8%
Toplam
1411
100,0%
1938
100,0%
831
100,0%
249
100,0%
4429
100,0%
100
80
60
40
20
11,6
9,8
7,5
8,4
15-25 YAŞ
26-40 YAŞ
41-55 YAŞ
56 YAŞ ve ÜZERİ
0
Şekil-081: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * Yaş Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
94
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
Türkiye’deki Kürtlere bağımsızlık verilmesini isteyenlerin öğrenim durumuna göre
oranları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir. Lise mezunları bağımsızlık talebi en
yüksek oranda olan gruptur (%12,3).
Tablo-082: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * Öğrenim Durumu
Çapraz Tablosu
TÜRKİYE'DEKİ KÜRTLERE
BAĞIMSIZLIK VERİLMELİDİR.
HAYIR
780
90,7%
EVET
80
9,3%
Toplam
860
100,0%
OKURYAZAR DEĞİL - OKUR YAZAR
Sayı
Yüzde %
İLKÖĞRETİM (İLK-ORTA OKUL)
Sayı
1469
139
1608
Yüzde %
91,4%
8,6%
100,0%
ORTA ÖĞRETİM (LİSE)
Sayı
1102
155
1257
Yüzde %
87,7%
12,3%
100,0%
Sayı
795
69
864
Yüzde %
92,0%
8,0%
100,0%
Sayı
4146
443
4589
Yüzde %
90,3%
9,7%
100,0%
ÖN LİSANS-LİSANS-LİSANS ÜSTÜ
Toplam
100
80
60
40
20
9,3
8,6
OKURYAZAR DEĞİL OKUR YAZAR
İLKÖĞRETİM (İLKORTA OKUL)
12,3
8
0
ORTA ÖĞRETİM
(LİSE)
ÖN LİSANS-LİSANSLİSANS ÜSTÜ
Şekil-082: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * Öğrenim Durumu
Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
95
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
Türkiye’deki Kürtlere bağımsızlık verilmesini isteyenlerin iş/meslek durumuna
göre oranları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir. Bağımsızlık talep oranı
öğrencilerde (%13,0) ve serbest meslek-esnaf-tüccarlarda (%12,6), özel sektörde
işçi(%11,5) ve işsizlerde (%9,4) en yüksek düzeyde iken, en düşük düzeyde kamu
çalışanlarındadır (%4,6).
Tablo-083: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * İş/Meslek Durumu
Çapraz Tablosu
TÜRKİYE'DEKİ KÜRTLERE
BAĞIMSIZLIK VERİLMELİDİR.
İŞ / MESLEK
İŞSİZ
Sayı
Yüzde %
KAMU ÇALIŞANI
HAYIR
597
90,6%
EVET
62
9,4%
Toplam
659
100,0%
Sayı
542
26
568
Yüzde %
95,4%
4,6%
100,0%
Sayı
430
56
486
Yüzde %
88,5%
11,5%
100,0%
Sayı
629
91
720
Yüzde %
87,4%
12,6%
100,0%
Sayı
412
29
441
Yüzde %
93,4%
6,6%
100,0%
Sayı
558
53
611
Yüzde %
91,3%
8,7%
100,0%
Sayı
754
113
867
Yüzde %
87,0%
13,0%
100,0%
Sayı
3922
430
4352
Yüzde %
90,1%
9,9%
100,0%
ÖZEL SEKTÖR İŞÇİ
SERBEST MESLEK-ESNAF-TÜCCAR
ÇİFTÇİ
EV KADINI
ÖĞRENCİ
Toplam
100
80
60
40
20
13,0
12,6
11,5
9,4
8,7
6,6
4,6
İŞSİZ
EV KADINI
ÇİFTÇİ
KAMU
ÇALIŞANI
0
ÖĞRENCİ
SERBEST
MESLEKESNAFTÜCCAR
ÖZEL
SEKTÖR
İŞÇİ
Şekil-083: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * İş/Meslek Durumu
Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
96
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
Türkiye’deki Kürtlere bağımsızlık verilmesini isteyenlerin hane aylık toplam
düzenli gelir durumuna göre oranları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir.
Bağımsızlık talep oranı hane düzenli geliri arttıkça yükselmektedir.
Tablo-084: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * Hane Aylık Toplam
Net Gelir Çapraz Tablosu
HANE AYLIK TOPLAM
NET GELİR
0-499 TL
500-999 TL
1000-1999 TL
2000-3999 TL
4000 TL VE ÜZERİ
Toplam
TÜRKİYE'DEKİ KÜRTLERE
BAĞIMSIZLIK VERİLMELİDİR.
Sayı
Yüzde %
HAYIR
466
91,6%
EVET
43
8,4%
Toplam
509
100,0%
Sayı
1065
119
1184
Yüzde %
89,9%
10,1%
100,0%
Sayı
756
89
845
Yüzde %
89,5%
10,5%
100,0%
Sayı
237
34
271
Yüzde %
87,5%
12,5%
100,0%
Sayı
37
11
48
Yüzde %
77,1%
22,9%
100,0%
Sayı
2561
296
2857
Yüzde %
89,6%
10,4%
100,0%
100
80
60
40
22,9
20
8,4
10,1
10,5
12,5
0-499 TL
500-999 TL
1000-1999 TL
2000-3999 TL
0
4000 TL VE ÜZERİ
Şekil-084: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * Hane Aylık Toplam
Net Gelir Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
97
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
Türkiye’deki Kürtlere bağımsızlık verilmesini isteyenlerin hane toplam varlık
değerine göre oranları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir. Bağımsızlık talep oranı
hane toplam varlık değeri 200.000 TL ve üzerinde olan en üst dilimde en yüksek
orandadır (%12,3).
Tablo-085: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * Hane Toplam Varlık
Değeri Çapraz Tablosu
HANE TOPLAM VARLIK
DEĞERİ
0-29999 TL
30000-59999 TL
60000-99999 TL
100000-199999 TL
200000 TL VE ÜZERİ
Toplam
TÜRKİYE'DEKİ KÜRTLERE
BAĞIMSIZLIK VERİLMELİDİR.
Sayı
Yüzde %
HAYIR
748
90,3%
EVET
80
9,7%
Toplam
828
100,0%
Sayı
929
90
1019
Yüzde %
91,2%
8,8%
100,0%
Sayı
1006
115
1121
Yüzde %
89,7%
10,3%
100,0%
Sayı
803
84
887
Yüzde %
90,5%
9,5%
100,0%
Sayı
336
47
383
Yüzde %
87,7%
12,3%
100,0%
Sayı
3822
416
4238
Yüzde %
90,2%
9,8%
100,0%
10,3
9,5
100
80
60
40
20
9,7
8,8
0-29999 TL
30000-59999 TL
12,3
0
60000-99999 TL 100000-199999 TL
200000 TL VE
ÜZERİ
Şekil-085: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * Hane Toplam Varlık
Değeri Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
98
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
Türkiye’deki Kürtlere bağımsızlık verilmesini isteyenlerin mezheplere göre analizi
yapıldığında bağımsızlık talep oranının Alevilerde (%23,3) yüksek olduğu görülmektedir.
Şafii’lerde bu oran %10,3’e, Hanefilerde ise %6,3’e düşmektedir.
Tablo-086: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * Mezhep Çapraz
Tablosu
TÜRKİYE'DEKİ KÜRTLERE
BAĞIMSIZLIK VERİLMELİDİR.
MEZHEP
HANEFİ
Sayı
Yüzde %
ŞAFİİ
ALEVİ
Toplam
HAYIR
1431
93,7%
EVET
96
6,3%
Toplam
1527
100,0%
Sayı
2671
306
2977
Yüzde %
89,7%
10,3%
100,0%
Sayı
132
40
172
Yüzde %
76,7%
23,3%
100,0%
Sayı
4234
442
4676
Yüzde %
90,5%
9,5%
100,0%
100
80
60
40
23,3
20
6,3
10,3
0
HANEFİ
ŞAFİİ
ALEVİ
Şekil-086: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * Mezhep Çapraz
Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
99
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
Türkiye’deki Kürtlere bağımsızlık verilmesini isteyenlerin DTP’ye oy verme
durumuna göre oranları tablo ve grafik olarak aşağıda verilmiştir. 2007 seçimlerinde
DTP’ye ve bağımsızlarına oy verenler içerisinde bağımsızlık talep oranı %23,4 iken, bu
oran diğer partilere oy verenler arasında %3,4’dür. Bu oranlar DTP’ye oy veren KürtZazalarda dahi her dört kişiden üçünün bağımsızlık talebi olmadığını göstermektedir.
Tablo-087: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * DTP’ye Oy Verme
Durumu Çapraz Tablosu
EN SON SEÇİMLERDE OY VERİLEN
PARTİ
DİĞER PARTİLERE OY VERENLER
DTP'YE VE BAĞIMSIZLARINA OY
VERENLER
Toplam
TÜRKİYE'DEKİ KÜRTLERE
BAĞIMSIZLIK VERİLMELİDİR.
Sayı
Yüzde %
HAYIR
2024
96,6%
EVET
71
3,4%
Toplam
2095
100,0%
Sayı
864
264
1128
Yüzde %
76,6%
23,4%
100,0%
Sayı
2888
335
3223
Yüzde %
89,6%
10,4%
100,0%
100
80
60
40
23,4
20
3,4
0
DİĞER PARTİLERE OY VERENLER
DTP'YE VE BAĞIMSIZLARINA OY VERENLER
Şekil-087: Türkiye’deki Kürtlere Bağımsızlık Verilmesini İsteyenler * DTP’ye Oy Verme
Durumu Grafiği
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
100
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
SONUÇLAR VE ÖNERİLER
3.1 SONUÇ
3.1.1 Sosyo-Demografik Yapı
Değerlendirmeye alınan örneklemin % 56,2’sinin ana dili Kürtçe, % 33,4’nün ana
dili Türkçe, % 5,4’nün Zazaca ve %4,7’nin Arapçadır. Terörün daha yoğun yaşandığı
illerde ana dili Kürtçe olanların oranı %73,1’e yükselmekte, terörün fazla yaşanmadığı
illerde ise %39’7’ye düşmektedir.
Bölgede ana dili Kürtçe, Zazaca ve Arapça olanların büyük bir kısmı (%80 civarı)
evde ikinci bir dil olarak Türkçeyi kullanmaktadır. Bazı Kürt kökenli aileler Türkçeyi ana
dil olarak kabul etmekte, kendilerini Türk olarak veya Türk-Kürt ikili etnik kimlikle
tanımlamaktadır. Kendisini birden fazla etnik kimlik ile tanımlayan kişi oranı (%8,1)’dir.
Etnik olarak kendisini Türk-Kürt kimliği ile tanımlayanların oranı ana dili Kürtçe olanlar
içerisinde %7,2’dir. Bu bulgular, mevcut ortak aile bağları, dil ve diğer kültürel öğeler
bağlamında belli bir oranda karışma ve kaynaşmayı ifade etmektedir.
Bölgede özellikle kadınlarda eğitim problemi önemini ve önceliğini korumaktadır.
Terörün daha fazla yaşandığı il grubunda kırsal kesimde, ana dili Kürtçe-Zazaca olan 56
yaş ve üzeri kadınlarda okuma yazma bilmeyenlerin oranı %80’lerin üzerine
çıkmaktadır.
Örneklemin yaklaşık yarısı (%47,7) işsiz, öğrenci ve ev kadınlarından
oluşmaktadır. Terörün daha fazla yaşandığı illerde kendisini işsiz olarak tanımlayanların
oranı erkeklerde 19,2’dir. İşsizlik oranı öğrenim düzeyinin yükselmesiyle birlikte
düşmektedir.
Terörün daha fazla yaşandığı illerde, terörün daha az yaşandığı illere göre
kardeş, çocuk ve hane birey sayısı ortalamaları daha yüksektir. Çocuk sayısı
ortalamalarına il ayrımı yapmadan baktığımızda; bölgede ana dili Kürtçe olanlar en
yüksek, ana dili Türkçe olanlar en düşük çocuk sayısı ortalamasına sahiptir. Öğrenim
durumu yükseldikçe çocuk sayısı azalmaktadır.
Örneklemin yaklaşık dörtte biri yaşadığı yere başka bir yerden göç etmiştir.
‘Ekonomik nedenler’ en önemli göç nedenidir. ‘Çocukların eğitimi ve daha iyi bir
gelecek’ ikinci en önemli göç nedeni olarak ifade edilmektedir. Yaklaşık her 5 kişiden 1’i
doğrudan veya dolaylı olarak, terör nedeniyle yaşadığı yerden göç etmiştir.
Örneklemin %98,5’inin dini İslam, bunların %49’0’ı Hanefi, %46,3’ü Şafii, %3,5’i
ise Alevilerden oluşmaktadır. Herhangi bir neden sonuç ilişkisine girilmeksizin, terörün
yoğunlukla yaşandığı ve OHAL uygulamasının ağırlıklı olarak yapıldığı il grubunda Şafii
nüfus, terörün fazla yaşanmadığı il grubunda ise Hanefi nüfus ağırlıklı olarak ikamet
etmektedir. Ana dili Kürtçe-Zazaca ve Arapça olanlarda Şafii mezhebine mensubiyet
oranı, ana dili Türkçe olanlarda ise Hanefi mezhebine mensubiyet oranı çok daha
yüksektir.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
101
Terörün fazla yaşanmadığı illerde aile içinde veya yakınları arasında siyasi
tutuklu bulunma oranı %9,1 iken, bu oran terörün daha fazla yaşandığı illerde %14,8’e,
göç ile oluşan mahallelerde ise %19,8’e çıkmaktadır. Benzer şekilde terörün fazla
yaşanmadığı illerde aile içinde veya yakınları arasında PKK’ya katılan kişi bulunma
oranı %7,8 iken, terörün daha fazla yaşandığı illerde %12,4’e, göç ile oluşan
mahallelerde ise %23,e çıkmaktadır. Bu sonuçlar büyük şehirlerin göç ile oluşan
mahallelerindeki hassasiyetin yüksek olduğunu ve siyasi içerikli çalışmalar ile terör
örgütünün faaliyetlerinin bu bölgelerde yoğunlaştığını göstermektedir.
3.1.2 Aidiyet ve Birlikte Yaşama İsteği
Bölge insanlarında son dönemde meydana gelen zihinsel değişimin tespiti
araştırmanın ana amaçlarından birisi olmuş ve konu çeşitli sorularla derinliğine
incelenmeye çalışılmıştır. Çalışma bölge problemlerinin çözümü amacıyla yapıldığı için
genel eğilim oranları ve ana dil ayrımı dışındaki tüm eğilim bulguları, ana dili Kürtçe ve
Zazaca olanları kapsamaktadır.
Dört ana dil grubunda da; bölge insanının ‘Aidiyet Hissi’ ve ‘Beraber Yaşama
İsteği’ düzeyleri oldukça yüksek, ‘Ayrımcılık Algısı’ ise düşüktür. Ayrımcılık algısı, ana
dili Zazaca ve Kürtçe olanlar tarafından orta düzeyde hissedilmektedir. Bu değerler
genel tablo ile uyumludur ve PKK-Öcalan’a güven, bağımsızlık ve federasyon talebi
oran ve değerleri ile de örtüşmektedir.
Boyutlara ait eğilimler sosyo-demografik özelliklere göre farklılaşmaktadır.
‘Aidiyet Hissi’ ve ‘Beraber Yaşama İsteği’ düzeyleri: Göç ile oluşan mahallelerde ve
terörün daha fazla yaşandığı illerde diğer illere göre daha düşüktür. Ana dili Türkçe ve
Arapça olanlarda, ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlara göre daha yüksektir. En yüksek
düzeyde kamu çalışanlarında, en düşük düzeyde ise işsizlerde gözlenmiştir. 2007
seçimlerinde DTP’ye ve bağımsızlarına oy verenlerde, vermeyenlere göre çok daha
düşüktür. Hanefilerde Şafiilere ve Alevilere göre daha yüksektir.
İlköğretim mezunları, aidiyet ve birlikte yaşama isteği anlamında daha ılımlı ve
sorunsuz kitle olarak karşımıza çıkmaktadır. Ön lisans ve üzerinde öğrenime sahip
olanlar ise, ayrımcılık algısı ve aidiyet anlamında en olumsuz grup olmasına rağmen,
eğitim düzeyi ve rasyonelliğin de etkisiyle, beraber yaşama isteği en yüksek grup
durumundadır.
Kürtler ve Zazalarda %50’ler düzeyinde ölçülen ayrımcılık algısının niteliğinin ne
olduğu, ve özellikle etnik ayrımcılıktan kaynaklanan algı miktarının/değerinin ne kadar
olduğu önem taşımaktadır. Anketin bir başka bölümünde Türkiye’nin temel sorunlarının
neler olduğu sorulduğunda verilen cevaplarda etnik ayrımcılığın, Kürtlerde %15,1,
Araplarda %13,2 ve Zazalarda %13,8 düzeyinde olduğu ve bu değerlerin de oldukça
düşük bir algı düzeyini ifade ettiği görülmektedir. Kürtler ve Zazalardaki bu algı değerleri
bağımsızlık ve federasyon talep eden ayrılıkçı etnik bilinç düzeyi yüksek kitlenin oranı
ile örtüşmektedir. Bu sebeple, Kürtler ve Zazalarda orta düzeyde göreli yüksek çıkan
ayrımcılık algısının çok büyük bir kısmının etnik ayrımcılık dışındaki sosyal, idari ve
psikolojik faktörlerden kaynaklanan bir ayrımcılık düşüncesi olduğu ve etnik ayrımcılığı
işaret etmediği ölçekte yer alan soru ifadelerinden de görülmektedir. Etnik temelde
algılanmasa da ayrımcılık algısının her türlü istismara açık olduğunun bilinmesi ve
sebeplerinin çok iyi analiz edilmesi gerekmektedir.
Kürtler ve Zazalarda da oldukça yüksek olan aidiyet hissinin (%80’ler düzeyi),
Türklerde %93,9 olması, Türkiye Cumhuriyeti ve değerlerine aidiyetin etnik düşünce dışı
faktörlerden de etkilendiğini göstermektedir.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
102
‘’Aynı dine inanmak’’ ve ‘’Ortak Kültür, tarih ve kader birliğine sahip olmak’’
olguları toplumdaki farklı gruplar arasında en önemli birleştirici bağ olarak algılanmakta
ve her iki olguya da yüksek değer atfedilmektedir. Bölge insanı ‘’Aynı mezhepten
olmak’’ ve ‘’Aynı siyasi görüş veya ideolojiye sahip olmak’’ durumlarını ise diğerlerine
göre çok daha az öneme sahip birleştirici faktörler olarak görmektedir.
3.1.3 PKK/Öcalan ve DTP’ye Güven/Bakış
PKK ve Öcalan'ın bölgedeki etnik bilincin oluşumuna etkisi; Öcalan’ın Kürt
halkının lideri olduğu, PKK’nın bugüne kadar Kürtlerin davasına hizmet ettiği ve bundan
sonra da hizmet edeceği gibi çeşitli sorularla ölçülmeye çalışılmıştır. PKK/Öcalan'ın
etnik bilinç oluşumuna etkisine ana dili Kürtçe olanlar %30, ana dili Zazaca olanlar %20,
ana dili Türkçe ve Arapça olanlar ise %10 düzeyinde inanmaktadırlar. Ana dili Kürtçe ve
Zazaca olanlardan PKK’nın Kürtlerin davasına bu güne kadar hizmet ettiğine
inananların, bundan sonra hizmet edeceğine olan inancı daha düşüktür. “Abdullah
Öcalan'ın Serbest Bırakılması” görüşünü destekleme oranı ise Kürtlerde %36,4,
Zazalarda %24,5, Araplarda %5,2 ve Türklerde %1,3 düzeyindedir.
Yukarıdaki değerler bir arada düşünüldüğünde; PKK ve Öcalan'ın bölgedeki etnik
bilincin oluşumuna etkisinde Kürtler ve Zazaların bir kısmının Türkler ve Araplarda
olduğu gibi konuya güven ve sempati dışında sadece tarafsız bir bakış açısıyla,
gözlenen bir olgunun tespiti/ifadesi amacıyla yaklaştıkları anlaşılmaktadır.
PKK/Öcalan’a Güven, bölge insanında %10 düzeylerindedir. Ana dili Kürtçe
olanlarda ise, bu oran Öcalan için %20, PKK için %15’ler düzeyine çıkmaktadır.
PKK/Öcalan’a Güven, Kürt etnik bilincinin oluşmasında PKK/Öcalan’ın etkisine inanç
düzeyi ve Öcalan’ın serbest bırakılması taraftarlığı ile karşılaştırıldığında oldukça düşük
kalmaktadır. Düşük olmakla birlikte, Öcalan sempatisinin PKK taraftarlığından daha
yüksek olduğunun vurgulanması gerekmektedir. Ana dili Zazaca olanlarda
PKK/Öcalan’a Güven ana dili Kürtçe olanlara göre çok daha düşüktür.
Öcalan’ın serbest bırakılması konusundaki göreli yüksek eğilim ile Öcalan’a
güvenin PKK’ya güvenden biraz daha yüksek olmasının nedeninin, PKK’nın Öcalan’dan
sonra güven kaybına uğraması ve hapishane yaşamının getirdiği mağduriyet
psikolojisiyle açıklanabileceği değerlendirilmektedir.
Ana dili Kürtçe-Zazaca olanlar içerisinde DTP’ye Güven oranı PKK/Öcalan’a
Güvenin çok daha üzerindedir. Yaklaşık her altı kişiden biri PKK/Öcalan’a güven beyan
ederken, DTP’ye her üç kişiden biri güven beyan etmektedir.
PKK/Öcalan ve DTP’ye güveni besleyen sosyo-demografik faktörler
benzeşmektedir. Bu kişi, kurum ve oluşumlardan birisine güven ve sempatinin
yükseldiği şartlarda diğerleri de yükselmektedir. PKK/Öcalan ve DTP’ye yukarıda
açıklanan güven oranları, terörün daha fazla yaşandığı OHAL ve Mücavir il
uygulamasının yoğunlukla yapıldığı illerde, 15-40 yaş grubunda, bekârlarda ve
erkeklerde, okuma yazma bilmeyenler ile okuryazar olanlarda ve lise mezunlarında,
muhtaç veya varlıklı olanlarda, Alevi ve Şafii mezhebine mensup olanlar arasında
yükselmektedir.
3.1.4 Devlete ve Güvenlik Güçlerine Güven
Güven Ölçeğindeki bazı sorular birleştirilerek devlete güven ölçülmeye
çalışılmıştır. Toplam beş kişi ve kurumdan oluşan Devlete Güven Boyutu; yasama,
yürütme ve yargıyı temsilen, ‘’Cumhurbaşkanı, TBMM, Başbakan, Adli Yargı ve
Vali/Kaymakam’’a verilen güven değerlerinin toplamından oluşmaktadır. Dil ayrımı
yapılmaksızın ve araştırma yapılan bölge bir bütün olarak ele alındığında, devlete
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
103
duyulan güvenin %67,6 düzeyinde olduğu görülmektedir. Dil gruplarına göre
bakıldığında devlete güven, Türklerde %77,3, Araplarda %77,2, Kürtlerde %61,3 ve
Zazalarda %57,3’dir. Güven değerleri Türkler ve Araplarda yüksek, Kürtler ve Zazalarda
ise orta düzeydedir. Kürtlerle Türkler arasındaki yaklaşık 16 puanlık farkta ise etnik
bilinçle ilgili düşüncelerin etkili olduğu söylenebilir ki, bu fark çalışmada vurgulanan üst
düzey etnik bilince sahip ayrılıkçı kitlenin büyüklüğü ile örtüşmektedir.
Bölgede, tüm organ ve kurumları ile birlikte değerlendirildiğinde dahi Devlete
Güven, ana dil ayrımı yapılmadan bakıldığında, diğer kişi, kurum ve oluşumların
üzerindedir. Devlete Güven; terörün daha fazla yaşandığı ve göç ile oluşan
mahallelerde düşmekte, yaş büyüdükçe yükselmekte, öğrenim düzeyi yükseldikçe
düşmektedir.
Toplam üç kurum (TSK-Jandarma-Polis için verilen değerlerden oluşan Güvenlik
Güçlerine Güven Boyutu, dil ayrımı yapılmadan bölge bir bütün olarak ele alındığında,
%66,2 değeriyle orta düzeydedir. Dillere göre farklılaşmaya bakıldığında; Kürtlerde
(%56,5) ve Zazalardaki (%57,2) güvenin, Türklere (%79,66) ve Araplara (%74,27) göre
daha düşük olduğu görülmektedir.
Bölgede Güvenlik Güçlerine Güven, son 25 yıldır yürütülen zor mücadele,
yıpratma çabaları, alanda yapılan hatalar ve etnik bilinç temeline kaydırılan faaliyet ve
eğilimlere rağmen ana dili Kürtçe olanlar arasında %56 ile orta düzeydedir. Göreli olarak
yüksek değerlendirilebilecek bu oran DTP-PKK-Öcalan’a Güvenin çok daha üzerindedir.
DTP’ye oy verdiğini söyleyen Kürt/Zazalarda devlete ve güvenlik güçlerine güven
%30’lar düzeyine gerilemektedir. Bu oran aynı kitlenin %50’ler düzeyinde olan
PKK/Öcalan’a güven değerlerinden düşük olmakla birlikte, kısmen politize sayılabilecek
bu grupta dahi her üç kişiden birisi devlete ve güvenlik güçlerine güven beyan etmiştir.
Güvenlik Güçlerine Güven; terörün daha fazla yaşandığı ve göç ile oluşan
mahallelerde daha düşük iken, öğrenim düzeyi yükseldikçe düşmekte, yaş büyüdükçe
yükselmektedir.
DTP Milletvekillerine Güven, Kürtlerde %34,7, Zazalarda %23,6, Türklerde %1,53
ve Araplarda %2,70 düzeyindedir. DTP’ye olan güven İstanbul ve Mersin’in göç ile
oluşan mahallelerinde %54,2 ile en yüksek değerdedir. Bu oran terörün yoğun olarak
yaşandığı illerde %39,7’ye, terörün fazla yaşanmadığı illerde ise %19,9’a düşmektedir.
3.1.5 Sorunlar ve Bölge İnsanı Tarafından Getirilen Çözüm Önerileri
Türkiye’nin temel sorunları arasında öncelik sırasına göre ‘İşsizlik-geçim sıkıntısı
(%74,6)’, ‘Eğitim sistemindeki problemler (%48,1)’ ve ‘Terör (%39,1)’ en fazla ifade
edilen sorunlardır.
Ülkedeki temel sorunlar arasında en az öncelik ve önem verilen sorun etnik
ayrımcılıktır. (%13,2) Burada önemli olan nokta, etnik ayrımcılığın ana dili KürtçeArapça ve Zazaca olanlarda da önemli bir sorun olarak algılanmamasıdır. Bu sonucu,
ülkede etnik temelde bir ayrımcılığın fazla yaşanmadığı; asıl ayrımcılığın,
sosyalleşme/yaşam düzeyi, kültür ve değerler bağlamında gerçekleştiği şeklinde
yorumlayabiliriz. Bölge halkının öncelikli sorun olarak gördüğü hususlar Türkiye’nin
diğer bölgeleri için de aynı derecede geçerli genel sorunlardır.
Öncelik sırasına göre ‘Eğitim eksikliği (%73,7), ‘Bölgeye yapılan yatırımların
yetersizliği (%57,6)’, ‘Bölgedeki görevlilerin yetersizliği ve liyakatsizliği (%39,0)
güneydoğuda geri kalmışlığın nedenleri olarak ifade edilmektedir. Ana dili Türkçe
olanlar geri kalmışlığın nedenleri arasında feodal yapı faktörüne diğer dillerdeki kişilere
göre daha fazla inanmaktadırlar. Ana dili Kürtçe-Zazaca olanlar geri kalmışlığın
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
104
nedenleri arasında Devletin kasıtlı politikalarının etkisine diğer dillerdeki kişilere göre
daha fazla inanmaktadırlar. Bu imajın ortadan kaldırılması büyük önem taşımaktadır.
PKK’ya katılma ve destek verme nedenleri olarak öncelik sırasına göre İşsizlik
(%71,4), Eğitimsizlik (%60,6), Zor kullanma/zorla götürülme (%39,2) ve Devletin yanlış
uygulamaları (%34,3) en çok ifade edilen faktörlerdir. Türkler ve Araplar, PKK’ya katılma
ve destek verme nedeni olarak; eğitimsizliği-ROJ TV yayınlarını ve bölgede PKK lehine
yapılan propagandaları, Kürtler ve Zazalara göre daha önemli görmektedirler. Kürtler ve
Zazalar, Devletin yanlış uygulamalarını- bağımsızlık isteğini- milliyetçilik duygusunuPKK’nın Kürtleri temsil etmesi ve haklarını savunması gibi nedenleri Türkler ve Araplara
göre PKK’ya katılımı etkileyen faktörler olarak düşük düzeyde olmasına rağmen daha
önemli görmektedirler.
Bölgedeki sorunların kalıcı çözümü için getirilen öneriler arasında, öncelik
sırasıyla ‘Eğitim yapısının güçlendirilmesi (74,0)’, ‘Ekonomik yatırım yapılması ve
işsizliğin bitirilmesi (68,6)’, ‘Kürtlere kültürel hakların verildiği daha demokratik bir
Türkiye (30,9), ‘Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi (27,6)’ en çok ifade edilen ilk dört
öneridir. Bu önerilerden ilk ikisi olan eğitim ve ekonomik temelli öneriler aldığı öncelik ve
önem yüzdesiyle çözüm için odak niteliğindedir. Kürtler ve Zazalar Türkiye’deki Kürtlere
bağımsızlık verilmesini (%9,9-%7,8) ve Federatif yapıya geçilmesini (%7,3-%5,9) çok az
oranda da olsa birer çözüm önerisi olarak görmektedirler.
3.1.6 Bağımsızlık / Federasyon / Kültürel Hak Talebi ve Etnik Bilinç
Bölgedeki sorunların kalıcı çözümüne yönelik tedbirler arasında, Kürtlere
bağımsızlık veya federatif haklar verilmesini bir alternatif olarak öne süren ve
destekleyenlerin özellikleri ve eğilimleri incelendiğinde;
Bağımsız Kürt Devleti talebi oranı ana dili Kürtçe olanlarda % 9,9, Zazaca
olanlarda % 7,8, iki dil grubu beraber düşünüldüğünde ise % 9,7’dir. Federasyon
talebindeki oranlar ise sırasıyla ana dili Kürtçe olanlarda % 7,3, Zazaca olanlarda % 5,9
ve her iki kitle beraber düşünüldüğünde %7,2’dir.
Kürtlere/Zazalara temel hakların verildiği daha demokratik bir Türkiye talebi,
Kürtlerde ve Zazalarda %40 düzeyinde bir destek görmekte, bu oranı %10’ların altında
kalan bağımsızlık ve federasyon talebi ile karşılaştırdığımızda tablo daha net ortaya
çıkmaktadır. Bağımsızlık ve federatif yapı talep eden kitlede PKK/Öcalan/DTP ve hatta
Barzani sempatizanlığının üst düzeyde, devlete güvenle birlikte aidiyet ve beraber
yaşama isteğinin aynı etnik gruptaki ana kitleye göre çok daha düşük olduğunu
vurgulamamız gerekmektedir.
Hem bağımsızlık hem de federasyon talebi her ikisi bir arada düşünüldüğünde,
bağımsızlık ve/veya federasyonu çözüm olarak görenlerin toplam oranı %14,7’dir. Bu
oran, ana dili Kürtçe-Zazaca olanlar içinde her yedi kişiden birisinin bağımsız devlet
ve/veya federasyon talep ederek, ciddi bir zihinsel farklılaşmanın içinde olduğunu ve
ayrılıkçılığa varan tarzda bir etnik bilinç geliştirdiğini göstermektedir.
Bağımsızlık ve federasyon talep edenleri hariç tuttuğumuzda, Kürtler ve
Zazalarda %31,6 oranında bir kitlenin sadece kültürel hak talebi şeklinde ifade edilen
düşük-orta düzeyde etnik bilince sahip olduğu söylenebilir.
Bölgede bazı sorunlar ve bu sorunlara yönelik bazı radikal ve ayrılıkçı talepler
olsa da Kürtlerin ve Zazaların % 86’sında bağımsızlık veya federasyon talebi yoktur.
Ayrıca çok önemli bir diğer husus, temel kültürel haklara ilişkin taleplerin PKK’lı olmak
anlamına gelmediği, bu tür taleplerde bulunan kitlenin PKK’ya güven duyan kitleden
yaklaşık 3 kat daha fazla olduğu açıkça görülmektedir.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
105
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
Etnik bilinci yüksek kitle içerisinde her yaş, sosyal grup ve eğitim düzeyinden
insanlar yer almakla birlikte; ayrılıkçı temelde gerçekleşen zihinsel kaymanın, yaş grubu
olarak daha çok 40 yaşın altında, eğitim düzeyi olarak okuryazar olmayan veya sadece
okuryazar olan kitle ile lise mezunlarında, meslek grubu olarak işsiz ve serbest meslek
sahiplerinde, gelir düzeyi olarak muhtaç durumda olanlar ile zengin sayılabilen kitlede,
terörün daha fazla yaşandığı illerde veya İstanbul ve Mersin’de göç ile oluşan
mahallelerde yaşayanlarda, ayrımcılık algısı yüksek, aidiyet ve birlikte yaşama isteği
düşük olan ve kendisini Marksist/Komünist/Sosyalist/Devrimci veya yurtsever olarak
tanımlayan kitlede daha fazla olduğu görülmektedir.
Yukarıda özetle değinilen faktörlerin tek başlarına bireyde bir değişime neden
olmadıkları, her birinin değişimin alt bileşenlerini oluşturdukları, başka bir ifade ile bu
etkenlerin hepsinin veya bir kısmının belli bir oranda bir araya gelmesi ve belli bir ölçüde
de propagandaya maruz kalınması durumunda bireyde ayrılıkçı temelde bir etnik bilincin
geliştiği söylenebilir. Aşağıdaki şema bireysel değişim mekanizmasını özetlemektedir.
Etkenler sadece örnek olarak verilmiştir. Elbette süreci etkileyen çok daha fazla etken
mevcuttur.
BİREYDEKİ DEĞİŞİM MEKANİZMASI
PROPAGANDA
TERÖRİZE ORTAM
YAKIN ÇEVRE
İŞSİZLİK
BİRB
BBBB
BBBB
BİREY
BÜYÜK ŞEHİR
EĞİTİMSİZLİK BBBB
ORTAMI
BBEY
EĞİTİMSİZLİK
BİREY
GETTOLAŞMIŞ YAPILAR
DİNİ DUYGULARDAKİ
ZAYIFLIK
AİLELERİN
KONTROLSÜZLÜĞÜ
FEODAL ETKENLER
DEĞİŞİME
UĞRAMIŞ
BİREY
EKONOMİK SIKINTILAR
PROPAGANDA
Kişilerde ideolojik temelli yaşanan değişimle etnik bilinç temelindeki değişim bazı
yönlerden birbirinden ayrılmaktadır. İdeolojik değişim genelde ülkenin temel sorunlarına
çözüm arayışından hareketle bir değişimi öngördüğünden refah düzeyi yükseldikçe ve
sosyal düzen adaletli bir çerçeveye oturdukça ideolojik hareketler genelde ivmelerini
kaybederler ve bu amaca ulaşmada ülke bütünlüğünün riske girmesi de söz konusu
olmayabilir.
Etnik temelli değişimler ise genelde ayrılıkçı hedeflere yöneldiğinden ortamdaki
istismar edilen sorunlar çözülse bile, birey değişime uğradıktan sonra geriye dönüşü
kolay değildir. Bu nedenle rehabilitasyon çabalarında, değişime uğrayan kitlenin diğer
kitleyi etkilemesinin önlenmesi veya etkisinin en aza indirilmesi ve diğer kuşakların
kaymalarını önleyici stratejilerin geliştirilmesi daha büyük önem ve öncelik taşımaktadır.
Kaymayı önleyen stratejilerin de küçük yaşlardan itibaren uygulanması ve süreklilik arz
etmesi önemlidir.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
106
3.1.7 Etnik ve Ayrılıkçı Değişimi Etkileyen Faktörler
Dillere göre farklılaşmalar genel olarak değerlendirildiğinde, hemen hemen bütün
tablolarda, Türklerle Arapların birbirine yakın değerlerde benzer eğilim ve algılara sahip
oldukları görülmektedir. Kürtler ve Zazaların ise Türkler ve Araplardan farklılaşarak
kendi aralarında benzer eğilim ve algılara sahip oldukları, ancak Kürtlerde Zazalara
nazaran aidiyet, birlikte yaşama ve güven yönündeki algıların daha olumsuz olduğu
gözlenmektedir. Genel olarak bakıldığında mevcut eğilim ve algılamalarda sorun teşkil
edebilecek en büyük farklılaşma olumsuzluk anlamında Kürtlerde ve müteakiben
Zazalarda görülmektedir. Bu sebeple rapor içeriğinde olduğu gibi, aşağıdaki sosyodemografik faktörlere göre değişim incelenirken sadece ana dili Kürtçe ve Zazaca
olanlar esas alınmıştır.
Arazinin yapısı, hudut bölgelerine yakınlık ve bölgenin demografik özelliklerinin
doğal bir sonucu olarak, PKK’nın eylem yoğunluğu ve buna karşı güvenlik güçlerinin
güç kullanımıyla ilgili faaliyet yoğunluğunun farklı derecede yaşandığı bölgelerde etnik
temeldeki ayrılıkçı eğilim değerlerinde de farklılaşma görülmektedir. Bu farklılaşmanın,
ekonomik ve coğrafi şartların olumsuzlukları yanı sıra, bölgedeki eylem ve faaliyetlerin
yoğunluğuna bağlı olarak bölge insanının maruz kaldığı baskı ve sıkıntıların sonucu
olduğu değerlendirilmektedir. Mekânsal farklılaşmanın tespit edilmesi ve irdelenmesi
bölge içerisinde farklı alt stratejiler geliştirilmesi bakımından büyük önem taşımaktadır.
Konuya bu açıdan yaklaşıldığında sorunla ilgili olarak karşımıza 3 farklı bölge
çıkmaktadır. Birincisi, eylem ve faaliyetlerin yoğun olarak yaşandığı Güneydoğu
Anadolu Bölgesinin merkezinde ve doğusunda yer alan kesim (Batman, Bingöl, Bitlis,
Diyarbakır, Mardin, Muş, Siirt, Tunceli, Van ve Ağrı ve anket uygulamasının
yapılamadığı Hakkari, Şırnak illeri), ikincisi eylem ve faaliyetlerin daha az yaşandığı ve
bölgenin batısında yer alan kesim (Adıyaman, Elazığ, Erzurum, Gaziantep,
Kahramanmaraş, Malatya ve Şanlıurfa illeri), üçüncüsü ise bölge dışında bulunan, daha
çok Türkiye’nin batısında ve Akdeniz bölgesinde yer alan, İstanbul ve Mersin ile
örneklem alınan ve göç ile oluşan mahalle bazındaki yerleşim birimleridir.
Araştırma sonuçlarına göre bu bölgeler arasında ciddi farklılaşmalar olduğu
görülmektedir. Bu sonuçlara göre; ülkenin bekası bakımından en riskli bölgelerin diğer
illerde göç ile oluşan mahalleler olduğu, ikinci derecedeki riskli bölgenin ise Güneydoğu
Anadolu Bölgesinin orta ve doğu kesimlerinde yer alan ve terörün ve güvenlik
faaliyetlerinin yoğun olarak yaşandığı bölge olduğu, bölgenin batı kesiminde yer alan ve
terörün daha az yaşandığı illerin ise, barındırdığı önemli orandaki Kürt-Zaza nüfusa
rağmen en az riskli bölge olduğu görülmektedir. Ancak, Güneydoğu Anadolu Bölgesinin
orta ve doğu kesimlerinde yer alan ve terörün yoğun olarak yaşandığı bölgenin fiziki
bütünlüğü, arazi yapısı ve sınırlara yakınlığı dikkate alındığında, batıda göç ile oluşan
mahallelere göre daha riskli bölge olarak değerlendirilmesinin gerekeceği
düşünülmektedir.
Daha çok ekonomik kaygılarla bölge dışına göç eden ve ekonomi ve sosyal
yaşamı çok daha üst düzeyde olan illerde, göç ile oluşan mahalle yapısı içerisinde pek
çok ekonomik ve sosyal problemi yaşamaya devam eden ve politizasyona uğrayan,
hassasiyetleri ajite edilen ve sosyal yaşam düzeyine bağlı olarak ikinci sınıf muamelesi
gören insanların devlete güvenleri azalmakta ve etnik temelli ayrılıkçı görüş, oluşum ve
faaliyetlere kayması kolaylaşmaktadır.
Ana dili Kürtçe-Zazaca olanlar arasında coğrafi bölge dışındaki değer ve algı
farklılaşması aynı zamanda DTP’nin oy potansiyelini de oluşturmaktadır DTP’ye oy
verenler ile vermeyenler arasında, sosyo-demografik özellikler açısından çok fazla fark
olmasa da, devletin değerlerine, kurumlarına bakış, kültür ve inançlar bağlamında
önemli farklılaşmalar vardır ve DTP’ye oy verenler daha fazla politikleşmiş kitle olarak
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
107
karşımıza çıkmaktadır. Bu kitlenin algı ve değerleri de parti değer ve söylemleri ile
benzeşmektedir.
Araştırma bulguları, bekârlarda etnik temelli zihinsel değişimin evlilere göre daha
yüksek olduğunu göstermektedir. Ancak yaş gruplarına ve eğitim düzeylerine göre
bakıldığında zihinsel değişimin öğrencilerde ve gençlerde daha yüksek olduğu dikkate
alındığında, bu farklılaşmanın bir kısmında medeni durumdan ziyade yaş ve eğitim
düzeyinin etkili olduğunu söylemek mümkündür. Ancak evliliğin getirdiği ilave
sorumluluk duygusunun, olumsuz anlamdaki zihinsel değişimi frenleyici bir rolü olduğu
da bir gerçektir.
Eğitim düzeyi ile etnik temelli ayrılıkçı görüş ve düşünceler arasında doğrusal bir
ilişki tespit edilememiştir. Etnik temelli ayrılıkçı görüşler en yüksek düzeyde lise
mezunlarında ve müteakiben okuryazar olmayan/okuryazar kitlede öne çıkmaktadır.
Eğitim düzeyi çok düşük olan kitledeki değişimi cahillik ve bilgisizliğin istismarı, lise
mezunlarındaki değişimi ise bölgede okul (orta öğretim) sürecinde yoğun olarak
yaşanan politizasyon koşulları ile açıklamak mümkündür. Lise döneminde yaşanan hızlı
politikleşme sürecinde, bölgedeki eğitim ve öğretim kadrolarının büyük ölçüde etkili
oldukları
değerlendirilmektedir.
Bölgede
yapılan
mülakatlar
bu
tespitleri
desteklemektedir.
Değişik eğitim düzeylerinde farklı oranlarda etnik temelli ayrılıkçı değişimin
gözlenmesi, eğitim seviyesi yükseldikçe sorunun büyük ölçüde çözülebileceği yönünde
genel kabul gören anlayışın irdelenmesi ihtiyacını da ortaya çıkarmaktadır. Mevcut
resim, sadece gençlerin okula gönderilmesi ve okuldan mezun olmalarıyla sorunun
çözülmesi arasında bir ilişki kurulmasının doğru olmadığını göstermektedir. Özellikle lise
düzeyinde ayrılıkçı etnik bilinç anlamındaki zihinsel değişimin daha da artması bu
tespitimizi doğrulamaktadır. Sadece okullaşmayla sorunun çözümüne katkı
sağlanamayacağı, değişimi doğru bir çizgiye çekecek eğitim kalitesi ile olumlu anlamda
mesafe alınabileceği değerlendirilmektedir. Aksi takdirde mevcut haliyle okul sistemi
büyük ölçüde olumsuz anlamda zihinsel değişime hizmet etmeye devam edecektir.
Yaş küçüldükçe olumlu eğilim ve algılarda (aidiyet, devlete güven vb.) zayıflama,
etnik temelli ayrılıkçı görüşlerde ise artış olduğu gözlenmektedir. Pek çok bulgu 40 yaş
altı ve 40 yaş üzeri gruplar arasında önemli bir kırılmanın varlığına işaret etmektedir. Bu
bulguları, ‘insanlar yaşları yükseldikçe daha devlet yanlısı görüş ve düşüncelere
kaymaktadırlar’ şeklinde yorumlamak doğru değildir. Burada, farklı yaş kuşakları
arasında var olan kırılmalardan bahsetmek daha doğrudur.
Hane halkı ekonomik göstergeleri bağlamında bulgular birleştirilecek ve
yorumlanacak olursa; hane aylık toplam net gelir arttıkça etnik temelli ayrılıkçı görüş ve
düşünceler yükselmekte, Geçinme algısı baz alındığında ise, fakir/muhtaç olanlar ile
zengin olanlarda etnik temelli ayrılıkçı görüş ve düşünceler diğer kitleye göre daha fazla
artmaktadır.
Hane aylık net geliri yüksek olanlar daha çok il merkezleri ve büyük şehirlerde
bulunmaktadırlar. Büyük şehir ortamları ise daha fazla politik etkilere maruz kalmakta,
dolayısıyla etnik bilinçlenme daha yüksek düzeyde olmaktadır. Artan hane aylık toplam
geliri ile pozitif yönlü ilişkisi bulgulanan ayrılıkçı temeldeki etnik bilinçlenme eğilimini bu
faktörün de etkilediği değerlendirilmektedir.
Ekonomik seviye yükseldikçe sorunun kendiliğinden düzeleceği konusunda
genelde yaygın bir kanaat vardır. Bölgedeki ekonomik imkânların iyi düzeye gelmesi
elbette önemlidir. Ancak çalışma sonuçlarına bakıldığında; kendilerini zengin olarak
tanımlayanlarla kendisini fakir olarak tanımlayanlarda ayrılıkçı yönde zihinsel değişimin
arttığı görülmektedir. Bu bulgular, muhtaç kitle için memnuniyetsizlik ve arayış olarak
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
108
çaresizliğin bir sonucu olarak yorumlanabilir. Ancak, daha iyi ekonomik şartlara sahip
olan kitle için, değişimi ve kaymayı tetikleyen farklı faktörlerin araştırılmasının gerektiği
değerlendirilmektedir. Bölgede, PKK’nın da desteği ile yürütülen ticari veya illegal
faaliyetlerle zenginleşen ve örgütün burjuvası olarak adlandırılabilecek bir kitlenin varlığı
nasıl yadsınamazsa, varlığını koruma adına PKK ile işbirliği yapmak zorunda kalan bir
zengin kesimin varlığının da kabul edilmesi gerekmektedir. Bölgede yapılan mülakatlar
bu bulgularımızı desteklemektedir.
Bölge insanındaki eğilimlere iş/meslek ayrımında bakıldığında, işsizler, öğrenciler
ve serbest meslek sahiplerinde etnik temelli ayrılıkçı görüş ve düşüncelerin arttığı
gözlenmektedir. Bu bulgu, ekonomik göstergeler ve eğitim durumu ile ilgili tespitlerimizi
desteklemektedir.
Genel olarak değerlendirildiğinde; aidiyet hissi, bir arada yaşama isteği, devlete
ve güvenlik güçlerine güven gibi olumlu olarak nitelediğimiz eğilim ve algıların hemen
hemen tamamı Alevi mezhebine mensup kişilerde en düşük değerde, Hanefilerde en
yüksek değerde çıkmakta, Şafiiler ise değer ve algılarda diğer iki mezhep arasında yer
almaktadır. Bu bağlamda, etnik bilinç temelindeki ayrılıkçı eğilimler, yukarıdaki bulgulara
paralel olarak en yüksek düzeyde sırasıyla Alevi ve Şafii mezhebine mensup kişilerde
gözlenmektedir.
Mezheplere ilişkin olarak çıkan bu durum coğrafi bölgelere göre farklılaşma
göstermekte ise de genel eğilimlerdeki paralellik benzer şekilde devam etmektedir. Şu
hususu vurgulamak gerekir ki; ayrılıkçı ve olumsuz eğilimlerin yüksek olması, bizatihi bu
mezheplere ait değerlerden değil, toplum-devlet ilişkileri bakımından bu kitlelerin maruz
kaldıkları travmaların bir sonucudur. Burada ortaya çıkan sonuç, farklı mezheplere
ilişkin değer ve eğilimler yanında bu mezheplere bakışın da gözden geçirilmesi
zorunluluğudur.
İl merkezlerinde yaşayan kitlede, ilçe merkezlerinde yaşayanlara göre etnik bilinç
temelindeki ayrılıkçı eğilim ve bu yöndeki değişim artmaktadır. Bu durum, şehir
yaşamının daha fazla iletişim ve yüksek sosyalleşme ile birlikte etnik bilinç oluşumunu
desteklemesi ve şehir insanının propaganda ve politizasyona daha fazla maruz kalması
ile açıklanabilir.
Bulgular, ana dili Kürtçe ve Zazaca olanlar arasında, aile içinde veya yakınları
arasında subay-astsubay-uzman erbaş veya korucu ve hatta devlet memuru
bulunanların bulunmayanlara göre; etnik temelde ayrılıkçı eğilimlerinin çok daha düşük
düzeyde olduğunu göstermektedir. Bu tespit; kişi, aile veya yakınlar bağlamında,
Devletle bir şekilde bağı olan kişi ve ailelerde, ayrılıkçı eğilimlerin çok daha az olduğunu
göstermektedir. Son günlerde tekrar tartışmaya açılan koruculuk sisteminin
değerlendirilmesinde bu sonuçların da dikkate alınması önem taşımaktadır.
PKK eylemlerine başladığı ilk günden itibaren dış ülkelerden maddi ve manevi
yardım görmüştür. Bu da profesyonel bir yapıya ulaşmasına dolayısıyla uzun ömürlü
olmasına katkı sağlamıştır. Küresel ve bölgesel aktörler yanında Türkiye ile hesabı olan
komşu ülkeler PKK’yı doğrudan veya dolaylı olarak desteklemişlerdir. Bugün gelinen
noktada küresel ve bölgesel koşullar oldukça değişmiş ve bu aktörlerin Türkiye’ye olan
ihtiyacı artmıştır. Bu durum Türkiye’ye, PKK’yı dışarıda tecrit etme fırsatlarını
sunmuştur. Etkili ve kararlı diplomatik atakla PKK’nın tasfiyesi imkân dâhiline girmiştir.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
109
3.1.8 Etnik Temelli Ayrılıkçı Eğilim Gösteren Kitlenin Genel Profili
Bu profil, anket formunda farklı başlıklarda ölçülen ve etnik temelli ayrılıkçı
eğilime yönelik ipuçlarını veren soru ve boyutlardan (PKK/Öcalan’ın Kürt etnik bilincinin
oluşumuna etkisi/serbest bırakılması - PKK/Öcalan/DTP/Barzani Güven - Devlete ve
kurumlarına güven – Aidiyet hissi – Beraber yaşama isteği - Türkiye’de Kürtlere
bağımsızlık/Federatif haklar verilmesi vb.) hareketle, bu eğilimlerdeki farklılaşmanın
yaşandığı sosyo-demografik faktörler ayrımı dikkate alınarak hazırlanmıştır. Ortaya
konulan sosyo-demografik faktörler ayrımının, etnik bilinç ve ayrılıkçı düşünceler için bir
kırılma noktası veya hassasiyet/zafiyet sınırları olarak alınmasının daha doğru olacağı
değerlendirilmektedir.
Etnik temelli ayrılıkçı eğilim gösterenler daha çok:
•
40 yaş ve altında yoğunlaşan,
•
Okuryazar değil/okuryazar veya lise mezunu,
•
İşsiz veya serbest meslek sahibi/esnaf/tüccar olan,
•
Muhtaç veya varlıklı olan, düzenli geliri nispeten yüksek,
•
Terörün daha fazla yaşandığı illerde veya göç ile oluşan mahallelerde yaşayan,
•
Alevi veya Şafii mezhebine mensup,
•
DTP’ye oy veren ve politizasyon düzeyi yüksek,
•
Ayrımcılık algısı yüksek,
•
Aidiyet duygusu düşük,
•
Devlete ve Güvenlik Güçlerine güvenmeyen,
•
Kürt etnik bilincinin oluşmasında PKK/Öcalan’ın önemli etkisi olduğuna inanan,
•
Aile içinden veya yakınlarından örgüte katılım olan,
•
ROJ TV yayınlarını izleyen veya destekleyen,
•
Kürtlere bağımsızlık veya federatif hakların verilmesini talep eden,
•
Ve ana dili Kürtçe veya Zazaca olan grup olarak tanımlamak mümkündür.
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
110
3.2 ÖNERİLER
Bu rapor, bölgede yaşanan problemlerin ortaya konulması, bu problemlere
yönelik bölge halkının görüş, düşünce, algı ve eğilimlerinin tespiti amacına dönük olarak
gerçekleştirilmiş, niceliksel ve tanımlayıcı bir alan çalışmasıdır. Bu sebeple, bu
rapordaki bulgu ve tespitlerden yola çıkarak bölgeye ve sorunlara çözüm önerileri
üretmek, bu raporun ikinci aşaması olarak ve daha çok niteliksel bir çalışma olarak
planlanmıştır. Bu noktadan hareketle, bu başlıkta sadece ana esaslar temelinde bir
öneriler dizisi sunulmuştur.
Sorunların çözümüne yönelik, çerçeve niteliğinde bir genel strateji veya vizyon
belgesi hazırlanmalıdır. Bu strateji belgesi ışığında farklı bölgelere ilişkin bölgesel
stratejiler (diğer illerde göç ile oluşan mahalleler, terörün yoğun olarak yaşandığı iller,
terörün daha az yaşandığı iller) bu stratejiler ışığında farklılık gösteren illere ait mikrostratejiler geliştirilmelidir. Bölgedeki ekonomi, eğitim, yönetim, sağlık, güvenlik ve
sosyokültürel alanlardaki önlemler stratejinin asgari temel unsurlarını oluşturmalıdır.
Bölgeye dönük geliştirilecek strateji, PKK’nın bitirilmesine göre değil, Kürt
meselesinin çözümüne odaklanmış geniş bir perspektifle kurgulanmalıdır.
Bu stratejilerde öngörülen hedeflere ulaşmayı sağlayacak şekilde “Genel stratejibölge stratejisi-mikrostrateji-somut proje ve faaliyetler” zinciri kurulmalı, böylece
yürütülen bütün faaliyet ve projelerin strateji çerçevesinde ve hedeflere hizmet edecek
şekilde olması sağlanmalıdır.
Uygulama
bütünlüğünün
sağlanabilmesi
ve
projelerin
zamanında
tamamlanabilmesinin merkezi olarak takibi için Web tabanlı bir “Strateji Uygulama ve
Proje Takip Yazılımı” hazırlanmalıdır. Böylece kaynaklar, şahıstan şahısa ve seneden
seneye değişen projeler yerine, bilimsel çalışmalara dayanan uzun vadeli projeler için
harcanmalı ve uygulama sonuçları takip edilmelidir. Bölgeye görev yapmak üzere
gönderilecek mülki amirler ve diğer idarecilerin kendi vizyon ve yeteneklerine göre değil
hazırlanmış bu strateji zincirine uygun olarak hizmet etmeleri sağlanmalıdır.
Uygulamalar en az iki yılda bir alan çalışmalarıyla ölçülerek, uygulanan stratejinin
toplumda meydana getirdiği etkiler, değişimin hızı ve yönü tespit edilmeli ve gerekli
düzeltmeler yapılarak strateji ve uygulamalar zaman içinde geliştirilmeli ve
güncellenmelidir.
Uygulamalarda sivil toplum kuruluşlarından azami derecede istifade edilmelidir.
Bölge illerindeki sosyal içerikli yardımlar, başvuran kişilerden ziyade gerçekten
muhtaç olan kişilere yapılmalıdır. Bu maksatla kapsamlı araştırmalarla her ilde
vatandaşın sosyoekonomik durumunu ayrıntılarıyla içeren bir veri tabanı
oluşturulmalıdır.
Ortamın normalleşebilmesi için terörle mücadele aralıksız olarak sürdürülmelidir.
Yeni bir güvenlik yapılanmasıyla TSK’nın terörle mücadeleden daha fazla yıpranması
önlenmeli, polis ve jandarma unsurlarından oluşturulacak özel görev kuvvetleri devreye
sokulmalıdır.
Demokratik hak ve özgürlüklerden korkmadan bölgede rahatlama sağlanmalı,
böylece değişime henüz uğramayan kitle ile sempatizan durumundaki kitlenin
radikalleşmesi önlenmelidir.
Yüksek ayrımcılık algısı ile birlikte, etnik temelli ayrılıkçı eğilimlerin Alevi
mezhebine mensup bireyler arasında diğer mezhepler göre daha fazla öne çıktığı
değerlendirildiğinde, Devletin bu mezhepten insanlara yaklaşımı da sorgulanmalı,
mevcut ve tarihsel sorunlar uzlaştırıcı bir zeminde masaya yatırılarak, bu kitlenin
Güneydoğu Sorununun Sosyolojik Analizi
(Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi)
111
devletle barışıklığı ve kucaklaşması sağlanmalı ve bu konuda yürütülen mevcut
çalışmalar geliştirilerek devam ettirilmelidir.
Proje olarak; ayrımcılık algısını, ayrılıkçılık düşüncesini azaltacak, aidiyet hissini,
bir arada yaşama isteğini, devlete ve güvenlik güçlerine olan güveni yükseltecek
projeler geliştirilmelidir.
Download