Tak sim deyiz - İnşaat Mühendisleri Odası

advertisement
sayı 193 / 1 mayıs 2009
• Şubelerden . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 2’de
• İMO Yönetim Kurulu Aydın
ve Muğla Şubelerini
ziyaret etti . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 4’te
• “İş Sağlığı ve Güvenliği”ne
Şaşı Bakmak . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 8’de
TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI YAYIN ORGANIDIR
• İMO Şubeleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 10’da
ISSN: 1307-2412
• TMMOB Danışma Kurulu
yapıldı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 11’de
• Basında İMO . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 12’de
Yoksulluğa, sömürüye
ve yasaklara karşı
Yıllardan sonra
sonra 1 Mayıs’ta
Taksim 30 yıldan sonra ilk
defa 1 Mayıs kutlamalarına ev
sahipliği yaptı
Emekçilerin 1 Mayıs’ın tatil
ilan edilmesi ısrarı, Taksim’in
1 Mayıs’a açılmasıyla gerçek
anlamına kavuştu
1 Mayıs’ın ne tatil olarak
kabul edilmesi ne de Taksim’de
kutlamalara açılması kolay oldu;
uğrunda nice bedeller ödendi
Günlerdir süren tartışmalara
ve polisin engelleme girişimine
rağmen Taksim’e giren 5 bine
yakın emekçi 1 Mayıs 1977’de
katledilen arkadaşlarını andı
Tak
sim
si
m
deyiz
Başta İstanbul, Ankara, İzmir olmak üzere
40 civarında kentte 1 Mayıs coşkulu mitinglerle
kutlandı
Şimdi sıra, krize karşı direnme hattını tahkim
etmeye gelmiştir.
Yüzyılı aşkın bir süredir işçilerin, emekçilerin birlik,
mücadele ve dayanışma günü olarak kabul edilen
1 Mayıs, 2009 yılında, tarihsel ve geleneksel anlamına uygun bir şekilde kutlandı. Bütün gözler İstanbul
Taksim’e çevrilmişti ama hem İstanbul hem de diğer
kentler 1 Mayıs’ı büyük bir coşkuyla karşıladı.
Siyasi iktidarın ve İstanbul Valiliği’nin ortamı geren,
emekçilerin demokratik hakkını kullanmasını yasaklayan tavrı sökmedi; 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak isteyenler büyük çoğunlukla alana girmeyi başardı. Polis
Taksim çevresi başta olmak üzere neredeyse tüm kenti
ablukaya aldı, Taksim’e yürümek isteyen gruplara
şiddet uyguladı ama sonucu değiştiremedi. Taksim’in
1 Mayıs alanı olduğu bir kez daha tescillendi.
Taksim’in simgesel önemi
Türkiye’nin emekçileri, işçileri, yoksulları, işsizleri;
sendikaları, meslek örgütleri için 1 Mayıs ne sıradan
bir mitingdir ne de Taksim’de 1 Mayıs’ı kutlamak
anlamsız bir inatlaşmadır.
1 Mayıs’ı özgürce Taksim’de kutlamak, Taksim’i hiçbir
engelleme olmadan 1 Mayıs’a açmak, 1977’de katledilen emekçileri anmak demokratik ve insani bir taleptir;
bu talep 2009 yılında bu karşılığını bulmuştur.
6’da
Çünkü 1 Mayıs bunu hak etmektedir. Çünkü Taksim,
1 Mayıs alanı olarak çoktan tarihteki yerini almıştır.
1 Mayıs’ı yoksulluğa, sömürüye, hak gaspına, yasaklara karşı mücadele etmenin simgesi kabul eden işçilere,
emekçilere, işsizlere Taksim yakışmaktadır.
Uzun zamandır neoliberal politikaların kıskacında
bir hayata mahkûm edilen Türkiye’nin emekçileri,
bu hayatı değiştirmenin yolunun birlik, mücadele ve
dayanışmadan geçtiğini bilince çıkartmış, 2009
1 Mayısı’na her zamankinden daha güçlü, daha kitlesel
ve daha kararlı bir biçimde katılım sağlamıştır.
Ekonomik krizin ağır faturasının emekçilerin üstüne
çıkarıldığı, işsizliğin ülke tarihinin en yüksek düzeyine
çıktığı, yoksulluğun toplumsal travma halini aldığı
bir zaman diliminde karşılanan 1 Mayıs, neoliberal
ekonomik politikaların mağdur ettiği kesimlerin gasp
edilen haklarına sahip çıkışının simgesi olarak Taksim
alanında kutlanmıştır.
Sorgulanması gereken bu hak değil, siyasi iktidarların
yasaklayıcı tavrıdır.
1 Mayıs’ın siyasal önemi
AKP iktidarı eliyle Türkiye, neoliberal politikaların
laboratuar ülkesi haline getirilmiş, eğitim, sağlık,
barınma, ulaşım gibi temel haklar paranın hükmüne
terk edilmiş, özelleştirmeler yoluyla bütün toplumsal değerler ulusal ve uluslararası sermaye gruplarına
peşkeş çekilmiş, bir taraftan toplumsal yaşam hızla
muhafazakârlaştırılırken diğer taraftan da yolsuzluk,
suiistimal, partizanca kadrolaşma toplumsal dokuyu
bozacak düzeye ulaşmış; Türkiye’ye ABD’nin Ortadoğu’ya dönük emperyal emellerinin taşıyıcısı ülke olma
rolü verilmiştir.
1 Mayıs AKP ve ABD merkezli gericiliğe ve neoliberalizme karşı çıkışın ete kemiğe bürüneceği, barış
isteğinin daha yüksek sesle dile getirileceği bir gün gibi
algılanmış, 1 Mayıs demokrasi ve özgürlüğün geniş
kitlelerin talebi olduğunun açıktan beyan edilmesi için
bir şans olarak görülmüştür.
Evet, 1 Mayıs; sömürülenlerin, ezilenlerin, ‘bu düzen
böyle gitmez’ diyenlerin güçlerini gösterecekleri bir
gün olacaktı; başta İstanbul olmak üzere tüm kentlerde, başta Taksim olmak üzere tüm alanlarda başarılan
budur.
Şimdi sıra, krize karşı direnme hattını tahkim etmeye
gelmiştir.
Teknik Güç
2
1 Mayıs 2009
Şubelerden • Şubelerden • Şubelerden • Şubelerden
Ankara Şube
Seminerler
Ytong Tek Katmanlı Duvar Çözümleri: İMO Ankara
Şubesi Afyonkarahisar Temsilciliği, 25 Mart 2009 Çarşamba günü “Ytong Tek Katmanlı Duvar Çözümleri”
semineri düzenledi. Semineri İnşaat Mühendisi Ahmet
Evci sundu. Afyon Kocatepe Üniversitesi Ahmet Necdet
Sezar Kampusü Abdullah Kaptan Konferans Salonu’nda
düzenlenen seminere 80 kişi katıldı. Toplam 5 saat
devam eden seminerde Ahmet Evci, ytong tek katmanlı
duvar çözümleri hakkında bilgiler verdi.
ramlamaya Giriş, Prosedür ve Fonksiyonlar, Excel’de
VBA Programlama, AutoCAD’de VBA Programlama,
AutoCAD ve Office Uygulamalarının Birlikte Kullanılması başlıkları altında bilgiler verecek.
18 kişinin katıldığı ve toplam 24 saat (3 hafta) devam
edecek olan kursa katılanlara katılım belgesi verilecek.
Aydın Şube
Seminer
Köprü Yapım Teknikleri ve Uygulama Örnekleri: Dr.
Erhan Karaesmen’in sunduğu Köprü Yapım Teknikleri
ve Uygulama Örnekleri konulu seminer 26 Mart 2009
Perşembe günü gerçekleştirildi. Karaesmen, seminere
katılanlara tarihi köprü yapım teknikleri ve uygulama
örnekleri hakkında bilgiler verdi.
Advances in Concrete Technology (Beton Teknolojisinde İlerlemeler): Dr. Paul Tikalsky, Dr. Çelik Özyıldırım
ve Dr. Mohamed Lachemi’nin sunduğu Advances in
Concrete Technology (Beton Teknolojisinde İlerlemeler)
konulu seminer 3 Nisan 2009 Cuma günü düzenlendi.
Tikalsky, Özyıldırım ve Lachemi, seminere katılanlara
beton teknolojisindeki ilerlemeler hakkında bilgiler
verdi.
Adli Mühendislik - Yapılarda Hasar Nedenleri Belirleme
Yaklaşımları: İnşaat Yüksek Mühendisi Nejat Bayülke’in sunduğu Adli Mühendislik - Yapılarda Hasar Nedenleri Belirleme Yaklaşımları konulu seminer 9 Nisan
2009 Perşembe günü gerçekleştirildi. Bayülke, seminere
katılanlara adli mühendislik ve yapılarda hasar nedenleri belirleme yaklaşımları hakkında bilgiler verdi.
İnşaat Projelerinde İhale Dosyası İncelenmesi ve Teklif
Hazırlanması: İnşaat Mühendisi Latif Onur Uğur’un
sunduğu İnşaat Projelerinde İhale Dosyası İncelenmesi
ve Teklif Hazırlanması konulu seminer 16 Nisan 2009
Perşembe günü düzenlendi. Uğur, seminere katılanlara
inşaat projelerinde ihale dosyası incelenmesi ve teklif
hazırlanması hakkında bilgiler verdi.
Seminerler İMO Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlendi.
Betonarme Binalarda Kalite Kontrol Yöntemleri: İMO
Denizli Şubesi, meslekiçi eğitim kapsamında 13 Mart
2009 Cuma günü Betonarme Binalarda Kalite Kontrol
Yöntemleri konulu semineri düzenledi. Yrd. Doç. Hayri
Ün’ün verdiği seminerie çok sayıda inşaat mühendisi
katıldı.
Mantolama Semineri: İMO Aydın Şubesi, 9 Nisan
2009 tarihinde İMO Aydın Şubesi’nin 14.Kuruluş Yılı
Etkinlikleri çerçevesinde özel bir firmanın katkılarıyla
“Mantolama” konulu semineri Aydın SMMOB Toplantı Salonu’nda gerçekleştirdi.
Zemin Mekaniği ve Geoteknik Rapor Hazırlanması:
İMO Denizli Şubesi 24 Mart 2009 Salı günü Zemin
Mekaniği ve Geoteknik Rapor Hazırlanması Semineri
düzenledi. Yrd. Doç. Devrim Alkaya’nın verdiği seminere çok sayıda üye katıldı.
Seminerde, mantolama malzemeleri, teknik özellikleri
ve uygulama esasları üzerinde duruldu.
Probina Orion v15 ile Güvenli Yapılar: İMO Denizli
Şubesi ve özel bir firmanın birlikte düzenlediği “Probina
Orion v15 ile Güvenli Yapılar” konulu seminer 10 Nisan
2009 Cuma günü gerçekleştirildi.
Üyelerin ve meslektaşların yoğun ilgi gösterdiği seminerin sunumları Makine Mühendisi Tahsin Karasu
tarafından yapıldı.
Bursa Şube
Seminerler TMMOB Toplantı Salonu’nda yapıldı.
Diyarbakır Şube
Seminerler
Seminerler
Yapısal Güçlendirme: İTÜ İnşaat Fakültesi Yapı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alper İlki, “Yapısal
Güçlendirme” konusunda seminer verdi. Çok sayıda
üyenin katıldığı seminerde, Alper İlki, “yapısal riskler,
kolonların kesme dayanımı, kolon kiriş birleşimleri,
sargılama etkisi, yetersiz boyuna donatı bindirme boyu
ve diğer uygulamalar” hakkında bilgiler verdi.
Diyarbakır’ın Depremselliği ve Sismik Mikrozonlama
/Tarihi Yapıların Deprem Davranışı ve Depreme Karşı
Korunması: İMO Diyarbakır Şubesi, 11 Nisan 2009 tarihinde Prof. Dr. Okan Tüysüz’ün sunduğu Depremler,
Diyarbakır’ın Depremselliği ve Sismik Mikrozonlama
konulu seminer ile Prof. Dr. A. Zeynep Ahunbay’ın
sunduğu “ Tarihi Yapıların Deprem Davranışı ve Depreme Karşı Korunması’ konulu seminerleri düzenledi.
İMO Diyarbakır Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen
seminerlere üyeler büyük ilgi gösterdi.
Çelik Yapıların Bilgisayar Ortamında Projelendirilmesi
ve Çizimi: İMO Ankara Şubesi’nin düzenlediği “Çelik
Yapıların Bilgisayar Ortamında Projelendirilmesi ve
Çizimi” konulu kurs, 28 Mart 2009 Cumartesi günü İnşaat Mühendisleri Odası Kongre ve Kültür Merkezi’nde
başladı. Toplam 18 kişinin katıldığı kurs İnşaat Yüksek
Mühendisi Mustafa Mazhar Basa tarafından veriliyor.
Toplam 48 saat devam edecek kursa katılanlara kurs
sonunda katılım belgesi verilecek.
Seminerler
Mantolama Malzemeleri, Teknik Özellikleri ve Uygulama Esasları: Mantolama Malzemeleri, Teknik Özellikleri ve Uygulama Esasları Semineri, 20 Mart 2009
Cuma günü yapıldı. İMO Denizli Şubesi, Mimarlar
Odası Denizli Şubesi ve özel bir firmasının işbirliği ile
düzenlenen seminer, inşaat mühendisleri ve mimarların
katılımıyla gerçekleştirildi.
Kurslar
Mustafa Mazhar Basa kursta; Çelik Projelendirme
Programlarına Giriş, Modeling: 3 Boyutlu Modelleme,
Detailing: Çelik Bağlantı Detayları, Shop Drawings:
İmalat Resimleri, General Arrangement Drawings: Genel Yerleşim Resimleri, Listeler ve Metraj Çıkartılması,
Template Editor (Şablon Editörü) Kullanarak Template
(Şablon) Oluşturulması, Revizyon Yapılması, Çoklu
Kullanıcı Çalışma Mantığı, İleri Düzey Çelik Projelendirme Programına Giriş başlıklarında bilgiler verecek.
kapasite tasarımı kavramı, güçlendirme yöntemleri ve
karşılaştırmaları, güçlendirmede genel prensipler ve
güçlendirme elemanlarının tasarımı, güçlendirme projesi plan ve detayları- uygulama örnekleri, güçlendirme
projesinin uygulanması” konuları ele alındı.
Betonun Dayanımı, Durabilitesi ve Performans Sınıfları/ Deprem Etkisindeki Betonarme Yapıların Tasarımı:
18 Nisan 2009 tarihinde Prof. Dr. M. Ali Taşdemir “Betonun Dayanımı, Durabilitesi ve Performans Sınıfları“
seminerini, Prof. Dr. Kadir Güler ise “Deprem Etkisindeki Betonarme Yapıların Tasarımı“ konulu semineri
sundu.
Yapıların Davranışı: İTÜ İnşaat Fakültesi Yapı Anabilim
Dalı Betonarme Çalışma Grubu Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Tülay Aksu Özkul ise “Yapıların Davranışı” konusunda
seminer verdi. 2007 Deprem Yönetmeliği ile kolon ve
kirişlerin kesme güvenliği, kolon-kiriş birleşimi ve diğer
uygulamalar hakkında bilgilerin verildiği seminere çok
sayıda üye katıldı.
Denizli Şube
Kurs
Güçlendirme Yöntemleri, İlkeleri ve Uygulamada Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar: İMO Denizli Şubesi,
30 Mart ile 4 Nisan 2009 tarihleri arasında TMMOB
Toplantı Salonu’nda Onarım ve Güçlendirme Yöntemleri, İlkeleri ve Uygulamada Dikkat Edilmesi Gereken
Hususlar konulu kursu düzenledi.
Yrd. Doç. Salih Yılmaz’ın derslerini verdiği kursta,
“onarım ve güçlendirmede kullanılan yapı malzemeleri,
Çelik Yapı Tasarımı; Standart ve Yönetmelikler/ İnşaat
Mühendisliğinde Zemin Mekaniği ve Temel Mühendisliği Uygulamaları: 25 Nisan 2009 tarihinde ise “Çelik
Yapı Tasarımı; Standart ve Yönetmelikler” konulu
seminer Prof. Dr. Cavidan Yorgun; “İnşaat Mühendisliğinde Zemin Mekaniği ve Temel Mühendisliği
Uygulamaları” konulu seminer ise Yrd. Doç. Dr. Aykut
Şenol’un sunumuyla gerçekleştirildi.
Eskişehir Şube
Seminerler
Makro Programlama: İMO Ankara Şubesi’nin düzenlediği “Makro Programlama” kursu ise 22 Nisan 2009
Çarşamba günü İMO Kongre ve Kültür Merkezi’nde
beşinci defa verilmeye başlandı.
Yapısal Güçlendirmede Kullanılan Kimyasal Dübeller:
İMO Eskişehir Şubesi, 6 Mart 2009 Cuma günü Yapısal
Güçlendirmede Kullanılan Kimyasal Dübeller konulu
semineri düzenledi. Seminer, İnşaat Mühendisi Ahmet
Aydoğan’ın sunumuyla gerçekleştirildi.
Dersleri İnşaat Mühendisi Kazım Karaağaç tarafından
verilen kurs süresince, Makrolarla Çalışmak, VBA Prog-
Yığma ve Betonarme Binaların Güçlendirilmesi: 2 Nisan
2009 Perşembe günü Yığma ve Betonarme Binaların
1 Mayıs 2009
3
Şubelerden • Şubelerden • Şubelerden • Şubelerden
(c blok) ait üstyapı ve inşaat sahasındakiuygulamalar
üzerine bilgiler aktarıldı.
Betonarme Binalarda Perde Uygulamaları: 17-19 Mart
2009 tarihlerinde gerçekleşen Betonarme Binalarda
Perde Uygulamaları konulu seminere konuşmacı olarak
Prof. Dr. Adnan Kuyucular katıldı. Seminerde mevcut
eski betonarme yapıların temel sistemleri deprem ve
süneklik, küt perde çatlakları ve narin perdede eğilme
çatlakları, bağ kirişlerinin uç bölgelerinde mafsallaşma
üzerine bilgiler aktarıldı. Ayrıca, çerçeveli ve perde duvarlı yapılar için önerilen duvar yerleştirme biçimlerine
değinildi.
Güçlendirilmesi konulu seminer, İnşaat Yüksek Mühendisi İbrahim Kafalıer ve Prof. Dr. Sinan Altun’un
sunumuyla düzenlendi.
Betonarme Sistem Seçimi: İMO Eskişehir Şubesi, 13-14
Nisan 2009 tarihlerinde kamuda çalışan inşaat mühendisleri için “Betonarme Sistem Seçimi” konulu semineri
düzenledi. Seminerin sunumları Prof. Dr. Ahmet Popçu,
özel bir yapı denetim firmasında çalışan Canan Bingöl
ve Projeci Abdulbaki Arslan tarafından yapıldı. Seminere, Eskişehir İl Özel İdaresi, İller Bankası, Bayındırlık
Müdürlüğü, Devlet Su İşleri ve belediye çalışanları
katıldı.
Gaziantep Şube
Seminerler
Proje yönetmi, iş programı ve planlama semineri: İMO
Gaziantep Şubesi, 25 Mart 2009 Çarşamba günü Gaziantep Üniversitesi İnşaat Mühendisi Bölümü Öğretim
Üyesi Doç. Dr. Ahmet Özataş’ın sunumuyla “İnşaat
Proje Yönetimi Temel İlkeleri”, “İş Programı Hazırlama
Teknikleri” ve “Bilgisayar Destekli Planlama Metodu”
konulu meslekiçi eğitim semineri düzenledi.
SAP 2000 Programı ile Statik Analiz ve Boyutlandırmaya Giriş: 27 Mart 2009 Cuma günü İnşaat Yüksek Mühendisi Tacettin Şeker tarafından sunulan “SAP 2000
Programı ile Statik Analiz ve Boyutlandırmaya Giriş”
konulu meslek içi eğitim semineri gerçekleştirildi.
MS Project Bilgisayar Programı ile İnşaat Proje Yönetimi: 28 Mart 2009 Cumartesi günü İnşaat Yüksek
Mühendisi Tacettin Şeker’in sunumuyla “MS Project
Bilgisayar Programı ile İnşaat Proje Yönetimi” konulu
meslekiçi eğitim semineri düzenlendi.
Zemin, betonarme yapı semineri: 11 Nisan 2009
Cumartesi günü Çukurova Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengiz Dündar
ve Osmaniye Korkutata Üniversitesi Rektör Yardımcısı
Prof. Dr. Mustafa Laman tarafından, “Deprem Etkisi Altında Betonarme Taşıyıcı Sistemler, Betonarme
Elemanlarda Donatı Düzenleme İlkeleri, Betonarme
Yapılarda Güçlendirme, Yapı Mühendisliğinde Zemin
Mekaniği ve Temel Mühendisliği, Zemin Etütleri ve
Yapılan Hatalar” konularında, meslekiçi eğitim seminerleri gerçekleştirildi.
Seminerler, İMO Gaziantep Şubesi Konferans Salonu’nda yapıldı.
İstanbul Şube
Seminerler
Yüksek Yapıların Tasarım Zorlukları: Anthıll Rezidans Projesi: 10-12 Mart 2009 tarihlerinde gerçekleşen
Yüksek Yapıların Tasarım Zorlukları: Anthıll Rezidans
Projesi konulu seminere konuşmacı olarak Dr. Gökhan
Tunç katıldı. Yaklaşık 10.700 m² oturma alanı, kulelerde
yaklaşık 1.000 m² kat alanı olan, konut ve tesisat katı
olarak kullanılan 54 katlı 2 blok ile zeminin altında otopark, sığınak, tesisat ve sosyal tesis olarak kullanılan 6
katlı çarşı kompleksi olarak anlatılan, Anthill Bomonti
Rezidans ve Çarşı / Sosyal Tesis Projesi’nin; analiz tercihleri, malzeme bilgileri, zemin ve temel bilgileri, kalıcı
yükleme bilgileri (sabit (zati) yükler, kaplama yükleri,
hareketli yükler, cephe / parapet yükü, aktif toprak
itkileri, rüzgar yüklemesi ve dinamik yükleme bilgileri)
üzerine bilgilendirme yapılırken kulelere ve orta bölüme
Deprem Yönetmeliği (2007)’nin Uygulanmasındaki
Bazı Problemler ve Öneriler: 24-26 Mart 2009 tarihlerinde gerçekleşen Deprem Yönetmeliği(2007)’nin
Uygulanmasındaki Bazı Problemler ve Öneriler konulu
seminere konuşmacı olarak Dr. Gökhan Tunç katıldı.
Seminerde deprem şartnameleri, tarihçeleri, depremler
ve kayıplar, deprem hesap yöntemleri üzerine bilgiler
aktarıldı. 2007 deprem yönetmeliği üzerine analizlerin
yer aldığı seminerde Amerika deprem şartnamesi ve
Türkiye deprem şartnamesinin farklılıkları üzerine
gerçekleşen sunumda, Türkiye deprem şartnamesinde
ayrıntılı Türkiye Deprem Haritası’nın olmadığı, il ve
ilçelere ait detaylı bir tablo hazırlanması gerektiği, fay
hattına olan uzaklık ile ilgili açıklamaların olması gerektiği vurgulandı.
Astana Olimpik Stadyumu Projelendirme ve Uygulaması: 21 Mart ile 16 Nisan 2009 tarihleri arasında gerçekleşen Astana Olimpik Stadyumu Projelendirme ve
Uygulaması konulu seminere konuşmacı olarak İnşaat
Yüksek Mühendisi Necati Çeltikçi katıldı. Seminerde
Kazakistan’ın başkenti Astana’nın mimari anlamda
en önemli yapılarından biri olarak planlanan, şehir
merkezi ile uluslararası havalimanını birbirine bağlayan anayol üzerinde konumlandırılan 30.000 kişilik
stadyumun, Stadın 183 m. uzunluğunda ve 162 m.
genişliğinde yaklaşık elips şeklinde bir alanı kapladığı,
alt tribün yapılarının betonarme olarak projelendirildiği
dile getirildi. Projede çelik tonajı 9555 ton olduğu da
belirtilirken; 14.000 seyirci kapasiteli üst tribün yapıları
ile bunların üstünü örten 222 m. uzunluğunda ve 182
m. genişliğindeki çatı yapısının tamamen çelik olduğunu, çelik çatının ortasında sahanın üstüne rastlayan
bölümde açılır-kapanır hareketli bir çatı kısmı tertiplendiği anlatıldı.
CR1-Marmaray Gibi Uluslararası Bir Projede İhale
Süreci: 2-7 Nisan 2009 tarihleri arasında gerçekleşen
CR1-Marmaray Gibi Uluslararası Bir Projede İhale Süreci konulu seminere konuşmacı olarak İnşaat Yüksek
Mühendisi Altok Kurşun katıldı. Seminerde CR1-Marmaray projesinin ihale süreci anlatıldı. İhale öncesi
hazırlıklar, davet ve ön yeterlilik, ihale dosyasında yer
alan teklif şartnamesi, sözleşme taslağı ve ekleri, idarenin idari ve teknik şartnameleri , tanıtım çizimleri ve
dokümantasyonu, fiyat kitapçığı, sözleşme anlaşması
taslağı üzerine bilgiler aktarıldı.
Depreme Dayanıklı Çelik Yapı Tasarımına Giriş: 9-14
Nisan 2009 tarihleri arasında gerçekleşen Depreme Dayanıklı Çelik Yapı Tasarımına Giriş konulu seminere konuşmacı olarak Doç. Dr. Bülent Akbaş katıldı. Seminerde Depreme Dayanıklı Çelik Yapı Tasarımı konusunda,
Yapılarda Deprem Etkileri, Geçmiş Depremlerde Çelik
Binaların Performansı, Depreme Dayanıklı Yapı Tasarımı Felsefesi ve Sünekliliğin Önemi, Deprem Kuvvetlerine Göre Tasarım, Çelik Yük Taşıyıcı Sistemler, AISC
Sismik Hükümlerine ve Türk Deprem Yönetmeliğine
Bir göz atış, Tasarım Felsefeleri konularına değinildi.
Deprem Sonucu Can Kayıplarının Sebepleri, binalarda En Çok Kullanılan Çelik Sınıfları, Elemanların ve
Birleşimlerin Gereken Dayanımlarının Belirlenmesi ve
İçin Malzeme Özelikleri, Lokal Burkulma İçin Kesitlerin
Sınıflandırılması konuları üzerine bilgiler sunuldu.
Prefabrik Döşeme Sistemleri: 21-29 Nisan 2009 tarihlerinde Kadıköy ve Bakırköy temsilciliklerinde Prefabrik
Döşeme Sistemleri konulu semineri gerçekleştirdi. 7
Mayıs 2009 tarihinde şube merkezinde düzenlenecek
olan seminere konuşmacı olarak İnşaat Mühendisi
Günkut Barka katıldı. Seminerde prefabrik döşeme
sistemlerinde kullanılan elemanlara ilişkin bir sunum
gerçekleştirildi.
Tarihi Yapıların İncelenmesi ve Restorasyonlarına
Yönelik Kararları Yönlendiren İlkeler: Şube merkezi ve
Bakırköy Temsilciliği’nde 23-28 Nisan 2009 tarihlerinde
düzenlenen, 6 Mayıs 2009’ta Kadıköy Temsilciliği’nde
yapılacak olan Tarihi Yapıların İncelenmesi ve Restorasyonlarına Yönelik Kararları Yönlendiren İlkeler konulu
seminere konuşmacı olarak Prof. Dr. Zeynep Ahunbay
katıldı. Seminerde tarihî çevrenin ve tarihî yapıların
korunması bilinci, koruma düşüncesinin kuramsal
temeli ve korunacak değerlere ilişkin ölçütler, anıtlarda
bozulmaya neden olan etkenler, restorasyon öncesinde
yapılan çalışmalar, restorasyon projesinin hazırlanması
ve restorasyon tekniklerinin yanı sıra tarihî çevre koruma anlayışı ve kültür varlıklarının korunması ile ilgili
örgütlenme ve yasalara da yer verildi.
Temel Mühendisliğinde Baştan Sona Aşamalar: Şube
merkezinde ve Kadıköy Temsilciliği’nde 22-30 Nisan
2009 tarihlerinde yapılan, 5 Mayıs 2009’da Bakırköy
Temsilciliği’nde gerçekleşecek olan Temel Mühendisliğinde Baştan Sona Aşamalar konulu seminere konuşmacı olarak Prof. Dr. Turan Durgunoğlu katıldı.
Kurslar
İMO İstanbul Şubesi, meslekiçi eğitim kapsamında
üyelerine yönelik kurs programları düzenlemeye devam
ediyor.
14 Nisan ile 29 Mayıs 2009 tarihileri arasında AUTOCAD; 6 Nisan ile 1 Haziran 2009 tarihlerinde Çelik
Yapılar; 1 Nisan ile 16 Mayıs 2009 tarihleri arasında
Geoteknik Kursu düzenleniyor.
Autocad kursunun eğitmenliğini Dr. Filiz Sevük sürdürüyor.
Geoteknik Mühendisliği Kursu’nun eğitmenliğini Prof.
Dr. Feyza Çinicioğlu, Y. Doç. Dr. Aykut Şenol, Prof. Dr.
Ahmet Sağlamer, Y. Doç. Dr. Özer Çinicioğlu, Prof. Dr.
Kutay Özaydın, Doç. Dr. Recep İyisan yapıyor.
Çelik Yapıların Taşıma Gücüne Göre Hesabı kursunun
eğitimleri Prof.Dr. Erdoğan Uzgider, Yrd. Doç. Dr. B.
Özden Çağlayan, Arş.Gör. Övünç Tezer, Doç. Dr. Filiz
Piroğlu, Arş.Gör.Dr. Kadir Özakgül tarafından veriliyor.
İMO İstabul Şubesi’nden tiyatro etkinliği
İMO İstanbul Şubesi Sosyal-Kültürel Etkinlikler Kurulu, 19 Nisan 2009 tarihinde tiyatro etkinliği düzenledi.
Dostlar Tiyatrosu’nun “Sivas 93” adlı oyunu Muammer
Karaca Tiyarosu’nda sergilendi. Oyunu yaklaşık 60
İMO üyesi izledi.
Uğur Kökden ile 12 Mart Günleri
İMO İstanbul Şubesi üye toplantıları kapsamında, Eski
İMO Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Kökden’le 31 Mart
2009 Salı günü bir söyleşi düzenledi. Kökden’in son
çıkan kitabı “12 Mart Günleri” üzerine yapılan söyleşide, Kökden, kitabının çıkış öyküsünü şöyle anlattı: “O
yıllara damgasını basan Başbakan Nihat Erim’in dönemi yansıtan anıları çok yakın bir zaman önce Günlükler
adıyla yayımlanınca, benimkilerin de Karşı-Günlük
altbaşlığı altında günışığına çıkması bir tür zorunluluk
oldu.”
DP Adayı İMO’yu ziyaret etti
Yerel seçimler öncesi Demokrat Parti İstanbul Büyükşelir Belediye Başkan Adayı Mehmet Dülger ve ekibi,
11 Mart 2009 Çarşamba günü İMO İstanbul Şube
Yönetim Kurulu Üyeleri’ni ziyaret etti. Ziyaret sırasında kent ve kent yönetimi üzerine görüşler aktarılırken,
İstanbul’da deprem konusunda yapılması gerekenler
üzerine görüş alış-verişinde bulunuldu.
4
1 Mayıs 2009
Şubelerden • Şubelerden • Şubelerden • Şubelerden
Manisa Şube
Seminerler
Depreme Dayanıklı Yapı Tasarımı: İMO Manisa Şubesi,
15 Nisan 2009 Çarşamba günü şube seminer salonunda
“Depreme Dayanıklı Yapı Tasarımı” konulu semineri
düzenledi. 44 kişinin takip ettiği seminere konuşmacı
olarak Prof. Dr. Muhammed Tekin katıldı. Depreme
karşı dayanıklı yapıların tasarımları konusunda teorik
bilginin yanısıra slayt gösterileri eşliğinde üyelere pratik
bilgiler verildi.
İş Mahkemesi’nden Bağ-Kur’a örnek karar
İMO İstanbul Şube üyesi Ali Rıza Yazıcıoğlu’nun
Bağ-Kur Genel Müdürlüğü’ne açtığı ve İMO İstanbul
Şubesi’nin de müdahil olduğu, “Oda üyeliğinin devam
etmesinden dolayı Bağ-Kur emeklisi olan üyelerin maaşından sosyal güvenlik destek priminin kesilmesiyle”
ilgili davada İstanbul 1. İş Mahkemesi Yazıcıoğlu’nun
itirazını haklı buldu.
Bilindiği üzere, BAĞ-KUR, herhangi bir çalışması
olmayan Oda mensuplarından, Oda kaydına istinaden sosyal güvenlik primi kesintisi yapıyor ve eskiye
dönük cezalı Sosyal Güvenlik Destek Primi cezası da
tahakkuk ediyordu.
Mantolama Malzemeleri Teknik Özellikleri ve Uygulama Esasları Semineri: 8 Nisan 2009 tarihinde “Mantolama Malzemeleri Teknik Özellikleri ve Uygulama
Esasları” konulu seminer İMO Manisa Şubesi Seminer
Salonu’nda düzenlendi. Seminere inşaat mühendislerinin yanı sıra mimarlar ve inşaat ustaları da katıldı.
Seminere özel bir firmada görevli olan Makine Mühendisi Tahsin Karasu konuşmacı olarak görev aldı. 2.5
saat süren seminerde T.S.825 standardı, mantolama
malzemelerin teknik özellikleri ve uygulama esasları
hakkında slayt gösterisi eşliğinde bilgi verildi. Seminer
sonunda kokteyl düzenlendi.
Sakarya Şube
Seminerler
İdecad Statik 6 Yazılımı ve 2007 TDY Uygulamaları
ile İlgili Yenilikler: İMO Sakarya Şubesi 16 Nisan 2009
Perşembe günü Serdivan Tunatan Tesisleri’nde, “İdecad
Statik 6 Yazılımı ve 2007 TDY Uygulamaları ile İlgili
Yenilikler” konulu semineri düzenledi. Özel bir yapı firmasında çalışan İnşaat Mühendisi Levent Özpak’ın sunum yaptığı seminerin ilk oturumunda, programın yeni
versiyonun sunumu ve 2007 Deprem Yönetmeliği ile
birlikte programda yapılan yenilikler konusunda bilgi
verildi. İkinci oturumda ise üyeler tarafından programın
kullanılması, programa veri girişi, programın hesap ve
çizim sonuçları ile ilgili karşılaşılan sorunlar ve eksiklikler firma yetkilisine aktarılarak çözüm yolları hakkında
bilgi alındı. Son olarak 2007 Deprem Yönetmeliği’nde
ilk kez karşımıza çıkan performans analizi kavramı tartışıldı ve örnek bir proje üzerinden performans analizi
sonuçlarının nasıl değerlendirilmesi gerektiği hakkında
fikir alışverişinde bulunuldu.
Sakarya şube yönetimi SATSO’yu ziyaret etti
İMO Sakarya Şube Yönetim Kurulu Üyeleri, Sakarya
Ticaret ve Sanayi Odası (SATSO)’na 2 Nisan 2009
Perşembe günü bir ziyaret gerçekleştirdi. SATSO’nun
seçimleri ardından seçilen yönetim kurulunu tebrik
etme amacıyla yapılan ziyarette, Yönetim Kurulu’na
yeni dönem için başarı dileklerinde bulunuldu.
Sakarya’nın genel sorunlarının konuşulduğu ziyarette, kamu yararı ve toplumsal fayda için Sakarya’daki
tüm sivil toplum örgütlerinin ortak hareket etmesinin
önemi vurgulandı.
Sosyal Güvenlik Destek priminin amacıyla bağdaşmayan ve BAĞ-KUR’un hatalı yorumundan kaynaklanan bu işlem, Oda mensuplarının haksız olarak Sosyal Güvenlik Destek Primi ile karşı karşıya kalmasına
neden olmaktaydı.
İMO Bursa, genç inşaat
mühendisleriyle buluştu
İMO Bursa Şubesi Yönetim Kurulu, düzenlediği
yemekte genç inşaat mühendisleriyle bir araya geldi.
20 Mart 2009 Cuma günü düzenlenen yemekte bir
konuşma yapan İMO Bursa Şube Başkanı Necati
Şahin, önümüzdeki dönem projelerini anlattı.
Şahin, dünyada lobi faaliyetlerinin etkili olduğunu
söyleyerek genç mühendislerin siyasetten uzak
kalmamalarını, gelecekte Odanın ve mesleklerinin
temsilcisi olacaklarını bu nedenle Türkiye’yi ve
Bursa’yı ilgilendiren konularda söz sahibi olmaları
gerektiğini vurguladı.
Kamuda görev yapan inşaat mühendislerinin büyük
sıkıntılar yaşadığını belirten Şahin, gelecek dönemde
her ay İMO Yönetim Kurulu, İMO Yerel Yönetimler
Komitesi, İMO Kamu Çalışanları Komitesi ve İnşaat
Mühendisi Belediye Başkanları, Belediye ve İl Genel
Meclis üyesi inşaat mühendisleryle düzenli toplantılar yapıp kentin sorunlarını çözüme kavuşturma
konusunda çalışacaklarını kaydetti.
Bursa’nın yanı sıra Ankara’da da inşaat mühendisi
milletvekilleriyle bir araya geleceklerini açıklayan
Şahin, TMMOB yasasının yeniden düzenlenmesi
için İMO Kanun ve Yönetmelikler Komitesi’nin
hazırladığı kanun taslağını, İMO’nun da katılımı
ile tartışmaya açarak bir ilki gerçekleştireceklerini,
böylece mimar ve mühendislerin etkisinin artacağına
vurgu yaptı.
Gecenin sonunda Gençlik Komite Başkanlığı yapan
inşaat mühendislerine plaket verildi.
İMO, Sosyal Güvenlik Destek Primi kesintisi işleminin tarafı olmadığından ve BAĞKUR’un bu uygulamaya ilişkin herhangi bir genelgesi yada düzenleyici
bir işlemi olmadığından, doğrudan bir dava açamamaktaydı.
Bunun üzerine, olayın yargıda tartışılması ve örnek
bir içtihat elde etmek amacıyla dava açan bir üyeye
İMO hukuk müşavirliği, hukuki desteği verdi ve açılan davaya İMO İstanbul Şubesi müdahil oldu.
Prim kesintisinin haksız olduğu düşüncesiyle BAĞKUR’a açılan davada mahkeme, İMO ile Oda üyesi
Ali Rıza Yazıcıoğlu’nu haklı buldu ve Sosyal Güvenlik
Destek priminin kesilmesine ilişkin işlemin iptaline
karar verdi. Mahkeme kararı, benzer uygulamayla
karşı karşıya kalan Oda mensupları için örnek teşkil
edecektir. Konuyla ilgili ayrıntılı bilgiye İMO İstanbul
Şubesi web sayfasından ulaşılabilinir.
Şahin’den hızlı tren
ve Bursa-Ray C Etabı
değerlendirmesi
İMO Bursa Şube Başkanı Necati Şahin ve Ulaşım Komitesi Üyeleri, 15 Nisan 2009 Çarşamba günü İstanbulİzmir Otoyol İhalesi’nde İzmit Köprü geçişindeki hızlı
tren hattının kaldırılmasının Bursa’ya etkileri ve BursaRay C Etabı ile ilgili bir basın toplantısı düzenledi. İMO
Bursa Şubesi Eğitim Salonu’nda gerçekleştirilen basın
toplantısına İMO Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Üyeleri
de katıldı.
Demiryolunun faydalarına değinen Şahin, demiryolu
sisteminin geleceğinin belirlenmesi bakımından Körfez
Köprüsü üzerinden geçirilecek demiryolu hattının
önemine vurgu yaptı.
Cumartesi Söyleşileri’nde
konu kalp hastalıklarıydı
İMO İstanbul Şubesi, Cumartesi Söyleşileri kapsamında 20 Mart 2009 Cumartesi günü “Kalp Damar
Hastalıkları Nasıl Önlenir?” konulu söyleşiyi düzenledi. Konuşmacı olarak, Kalp Hastalıkları Uzmanı Prof.
Dr. Filiz Ersel Tüzüner’in katıldığı seminerde sigarayı
bırakmanın, günde 30 dakika yürümenin, yağı azaltılmış light ürünler kullanmanın, günlük 5-7 porsiyon
sebze meyve tüketmenin, ağız ve diş sağlığı hijyeninin
yanı sıra pozitif düşünmenin ve sosyal ilişkilerin önemli
olduğu anlatıldı.
3. Uluslararası Katılımlı Yapılarda Kimyasal
Katkılar Sempozyumu ve Sergisi
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası ve TMMOB
Kimya Mühendisleri
Odası Ankara Şubelerince
düzenlenen “3. Uluslar
arası Katılımlı Yapılarda
Kimyasal Katkılar Sempozyumu ve Sergisi” 2-3
Nisan 2009 tarihlerinde
Ankara’da Milli Kütüphane’de yapıldı.
Özellikle betonarme yapılarda oldukça farklı amaçlarla kullanılan kimyasal katkılarla ilgili sorunları bir kez
daha gündeme getirmek, bu sorunlara karşı çözüm
önerileri geliştirmek ve bilinçsiz veya yanlış kimyasal
katkı kullanımını ortadan kaldırma öngörüsü getirmek amacıyla düzenlenen sempozyumu yaklaşık 300
kişi takip etti.
TÜBİTAK ile Beton ve Harç Katkı Maddeleri Üreticileri Derneği’nin desteklediği Sempozyum’da açılış
konuşmalarını sırasıyla Düzenleme Kurulu Başkanı
Özgür Yaman, Katkı Üreticileri Birliği Başkanı Volkan
Ardıç, KMO Ankara Şube Başkanı Müjdat Aydın,
İMO Ankara Şube Başkanı Nevzat Ersan, KMO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Besleme ve Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mahmut
Küçük yaptılar. Açılış konuşmalarının ardından sergi
açılışı yapıldı.
6 ülkeden uzmanın davetli olduğu sempozyumda 6
oturumda toplam 24 bildiri sunuldu ve “Kimyasal
Katkıların Dünü, Bugünü,Yarını” konulu Panel gerçekleştirildi.
1 Mayıs 2009
Uluslararası Deprem ve
Tsunami Konferansı için geri
sayım başladı
İnşaat Mühendisleri Odası’nın Dünya İnşaat
Mühendisleri Konseyi (WCCE) ve Avrupa
İnşaat Mühendisleri Konseyi (ECCE) ile ortaklaşa düzenlediği Uluslararası Deprem ve
Tsunami Konferansı için geri sayım başladı.
Deprem ve tsunami alanında zarar azaltma
amaçlı inşaat mühendisliği etkinliklerini
konu alan konferans, 22–24 Haziran 2009
tarihlerinde İstanbul Teknik Üniversitesi
Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde
düzenlenecek. Konferansın bitimini izleyen
iki günde de WCCE Genel Kurulu yapılacak.
Genel Kurul sırasında WCCE yeni başkanını seçecek. Bunun yanı sıra yolsuzlukla
mücadele konusunda, GIACC temsilcisi
Catherine Stansbury ile beraber İMO’dan ve
WCCE’den de birer delegenin katılacağı bir
atölye çalışması yapılacak.
Konferansta 12 seçkin çağrılı konuşmacı yılların tecrübesi ile süzdükleri birikimlerini
katılımcılarla paylaşacaklar. Çağrılı konuşmacıların tebliğlerini içeren kitap, bilimsel
eserler yayınlayan dünyaca ünlü Springer yayınevi tarafından basılacak.
Konferans için sekretaryaya ulaşan makaleler, özenli bir değerlendirmeden geçtikten
sonra sunum için kabul edildiler. Buna göre konferansta sözel sunumların yanı sıra
poster sunumları da olacak. Katılımcı profiline göz atıldığında, konferansta sunum
yapacak bilim insanlarının yaklaşık yüzde 70’nin uluslararası katılımcılar olduğu
dikkat çekiyor.
Konferans programı 9 oturumdan oluşacak ve her bir oturumun açılışında bir çağrılı
konuşmacının sunumuna yer verilecek. Yaklaşık 70 sunumun yer alacağı konferans,
deprem ve tsunami alanlarındaki son bilimsel ve teknolojik gelişmeleri katılımcılara aktaracak. Etkinliğin son günü düzenlenecek panelde de İstanbul örneğinden
hareketle doğal afetin yıkıcı sonuçlarıyla mücadelede pratik örnekler üzerine geniş
katılımlı bir tartışma planlanıyor. Panele kamu kurumları ve diğer paydaş kuruluş
temsilcilerinin katılması öngörülüyor.
Konferansa kayıt ücreti, İMO üyeleri ve kamu kurumlarında çalışan mühendisler için
350 TL, öğrenciler için150 TL olarak belirlendi.
Konferansın web sitesi, gelişmeler ışığında sıkça güncellenmekte. www.imo.org.tr
adresindeki konferans sayfalarından taslak konferans programına, duyurulara, kayıt
ve ücret bilgilerine, konaklama seçeneklerine, çağrılı konuşmacı listesine ve en güncel
haberlere ulaşılabilir.
Ersan: İmar rantları insan hayatını hiçe
sayıyor!
İMO Ankara Şube Başkanı Nevzat Ersan, 26 Mart 2009 Perşembe günü, Eskişehir yolu Koru Sitesi kavşağında yapımı tamamlanan Anse Ev Gereçleri Alışveriş
Merkezi’nin arasından geçmekte olan BOTAŞ doğalgaz boru hattı ile ilgili basın
açıklaması yaptı.
Ersan açıklamasında, çok sayıda insanın ziyaret edip vakit geçireceği alışveriş
merkezinde insan yaşamının önemi ve güvenliğinin alışveriş merkezini yapanlar
ve bu yapıya izin verenler nezdinde önemsenen bir konu olarak görünmediğine
dikkat çekti.
Gelinen noktada en doğru yaklaşımın, boru hattının by-pass edilerek parsel dışına
çıkarılması olduğu söyleyen Ersan, “Bahsini ettikleri değişikliklerin mümkün
olduğunu, ilgili kuruluş ve şahıslara önemle hatırlatır, yaşanacak olası bir felaketin
öncelikli sorumluluğunun bu kurum ve şahıslarda olacağını bildiririz.”dedi.
Denizli’nin depremselliği
konferansta ele alındı
İMO Denizli Şubesi, özel bir
firmanın katkılarıyla, Türkiye’de son dönemlerde sık sık
yaşanan ve güncel bir sorun
haline gelen depremler nedeniyle “Denizli ve Çevresel Depremselliği” konulu konferansı
düzenledi.
İnşaat mühendislerini ve Denizlileri bilinçlendirmek amacıyla düzenlenen konferansa Prof. Dr. Ö. Ahmet Ercan (İTÜ) ve Yrd. Doç. Dr. Mehmet Utku (DEÜ)
konuşmacı olarak katıldı.
14 Mart 2009 Cumartesi günü Halk Eğitim Merkezi Toplantı Salonu’nda yapılan
konferansa, Denizli Valisi Yavuz Erkmen, Vali Yardımcısı Mehmet Çapraz, Denizli
Belediye Başkan Yardımcısı Şamil Çınar, İl Milli Eğitim Müdürü Mahmut Oğuz,
Bayındırlık ve İskan İl Müdürü Kasım Kayıhan, İl Sivil Savunma Müdürü Bekir
Yılmaz, Oda başkanları, ve çok sayıda inşaat mühendisi katıldı.
5
İMO Yönetim Kurulu Aydın ve
Muğla Şubelerini ziyaret etti
İMO Yönetim Kurulu
Başkanı Serdar Harp,
İMO Yönetim Kurulu
Sekreter Üyesi Levent
Darı, İMO Yönetim
Kurulu Sayman Üyesi
Züber Akgöl, İMO
Genel Sekreter Yardımcısı Ayşegül Bildirici ve
İMO Genel Sekreter
Yardımcısı Gülsüm
Sönmez’den oluşan bir
heyet, 9-10 Nisan 2009
tarihlerinde toplantı ve değerlendirmeler yapmak üzere İMO Aydın ve Muğla
Şubelerine ziyaretler gerçekleştirdi.
Heyet, 9 Nisan 2009 Perşembe günü önce Muğla Şube Yönetim Kurulu üyeleri ile
birlikte Muğla Belediye Başkanı Osman Gürün’ü makamında ziyaret etti. Gürün
ile Muğla’nın kent sorunlarına ilişkin sohbet edip, görüş alış-verişinde bulunan
İMO Heyeti, daha sonra İMO Muğla Şube Yönetim Kurulu ve şubeye bağlı
Bodrum, Datça, Fethiye, Marmaris ve Ortaca Temsilcilik Kurulları ile Muğla Şube
hizmet binasında bir araya geldi. Yapılan görüşmelerde Şube ve Oda çalışmaları,
SİM, İTB uygulamaları, şube ve temsilcilik düzeyinde yaşanan sorunlar ve çözüm
önerileri değerlendirildi.
İMO heyeti, 10 Nisan 2009 Cuma günü ise Aydın’a geçti. Heyet, Aydın Şube
Yönetim Kurulu üyeleri ile birlikte, Aydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nu
makamında ziyaret etti. Aydın kent sorunlarının değerlendirildiği ziyarette, Çerçioğlu’na önümüzdeki dönem için başarı dileklerinde bulunuldu.
Daha sonra, İMO Aydın Şube Yönetim Kurulu Üyeleri ve şubeye bağlı Nazilli,
Söke, Kuşadası ve Didim Temsilcilik Kurulları ile ortak bir toplantı yapan Heyet,
kurumsal örgütlülük bağlamında Oda-Şube, Şube-Temsilcilik ilişkileri, SİM, İTB
ve yapı denetim uygulamaları ile İMO Aydın Şube Hizmet Binası İnşaatında
incelemeler yapıp inşaat
hakkında görüş alışverişinde
bulundu.
Aydın’da görüşme ve toplantılarını tamamlayan İMO
Heyeti, 11 Nisan 2009 Cumartesi günü İzmir’e geçerek
İMO İstanbul, Ankara ve
İzmir Şubelerinin ortaklaşa
düzenlediği, İMO Antalya Şubesi’nin ise katılımcı
olduğu İnşaat Mühendisliği
Eğitimi Çalıştayı’na katıldı.
İMEK Çalıştayı İzmir’de yapıldı
İMO İstanbul, Ankara ve İzmir Şubelerinin ortaklaşa düzenlediği, Antalya Şubesi’nin ise katılımcı olduğu İnşaat Mühendisliği Eğitimi Çalıştayı, Kurul Başkanı
Prof. Dr. Sinan Altun’nun koordinatörlüğünde İzmir’de gerçekleştirildi.
2009 yılının sonbaharında Antalya’da gerçekleştirilmesi planlanan İnşaat Mühendisliği Eğitimi Sempozyumu’na ön hazırlık ve orada izlenecek programın
oluşturulmasına yardımcı olması amacıyla düzenlenen çalıştay, 11-12 Nisan 2009
tarihlerinde İMO İzmir Şubesi’nde düzenlendi.
Çalıştaya, İMO Ankara, İstanbul, İzmir ve Antalya Şubelerinden bazı yöneticiler,
İMO Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Harp, İMO Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi
Levent Darı, İMO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Züber Akgöl, İMO Yönetim
Kurulu Üyesi Abdullah Bakır, İMO Genel Sekreter Yardımcısı Ayşegül Bildirici,
İMO Genel Sekreter Yardımcısı Gülsüm Sönmez, Prof. Dr. Ali Tuğrul Tankut,
Prof. Dr. Mustafa Tokyay, Prof. Dr. Güney Özcebe, Prof. Dr. M. Ali Taşdemir, Prof.
Dr. Yalçın Yüksel, Prof. Dr. Uğur Ersoy, Doç. Dr. Kemal Beyen, Prof. Dr. Zekai
Celep, Prof. Dr Orhan Yüksel ve Prof. Dr. Yıldırım Ertuter katıldı.
Çalıştayın açılış konuşmasını Serdar Harp yaptı. Harp’in ardından Prof. Dr. Sinan
Altın konuyu ve çalışma yöntemini tanıtmak üzere söz aldı. Dört ana temanın
ele alındığı çalıştayın oturumlarıyla ilgili detaylar şöyle:
“Türkiye’de İnşaat Mühendisliği Eğitiminin Bugünkü ve Yakın Gelecekteki
Sorunları ile İyileştirmeye Yönelik Açılımlar” temasını konu alan oturumun
başkanlığını İMO Yönetim Kurulu Başkanı H. Serdar Harp, Raportörlüğünü Prof.
Dr. Tuğrul Tankut; “Orta Öğretimin Üniversite Eğitimine Etkileri” temasını konu
alan oturumun başkanlığını İMO Ankara Şube Başkanı Nevzat Ersan, Raportörlüğünü Prof. Dr. Orhan Yüksel; “İnşaat Mühendisliği Eğitiminde Dünyadaki Gelişmeler” temasını konu alan oturumun başkanlığını İMO İstanbul Şube Başkanı
Cemal Gökçe, Raportörlüğünü Prof. Dr. Mustafa Tokyay; “Üniversite Sonrası
Eğitim Gereksinimi” temasını konu alan oturumun başkanlığını İMO Antalya
Şube Başkanı Durmuş Nar, Raportörlüğünü Prof. Dr. Zekai Celep yaptı. Prof. Dr.
Uğur Ersoy’un başkanlığını yaptığı son oturumunda ise Raportörlerin sunuşları
ve genel görüşme yapıldı.
6
1 Mayıs 2009
Yıllardan sonra
sonra 1 Ma
günü olduğunu söyleyen Evren,
Kadıköy’de miting yapan Türkİş’i de eleştirerek “Kadıköy’deki
kardeşlerimiz bizden ayrı tutuldu”
diye konuştu.
İstanbul Valiliği’nin izin verdiği
DİSK, KESK, TMMOB ve TTB
grubunda bunlar yaşanırken, ara
sokaklardan Taksim Meydanı’na
çıkmak isteyen gruplara polis izin
vermedi ve sert müdahalelerde bulundu. Halaskargazi Caddesi, Dolapdere, Tarlabaşı ve Cihangir’de
Taksim’e yürümek isteyenler, gün
boyunca polisle çatıştı. Polis, biber
gazı, gaz bombası ve tazyikli suyla
göstericilere müdahale etti.
İstanbul
İMO Yönetim Kurulu’da Taksim’deydi
1 Mayıs’ı Taksim Meydanı’nda kutlamak isteyen sendika, meslek örgütleri ve siyasi partilerin haftalar öncesinden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Hükümet yetkilileri
ve İstanbul Valiliği ile yaptıkları görüşmeler sonuç verdi
ve 30 yıl sonra aralarında TMMOB Yönetim Kurulu
Başkanı Mehmet Soğancı ve İnşaat Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu Üyeleri’nin de bulunduğu yaklaşık beş
bin kişi Taksim Meydanı’na çıktı.
1 Mayıs sabah saat 09:00’dan itibaren DİSK, KESK,
TMMOB ve TTB üyelerinden oluşan kalabalık grup
Taksim Meydanı’na doğru yürüyüşe geçti. Grup saat
12:15 sularında Taksim Meydanı’na ulaştı. Yürüyüş esnasında sayısı artan ve beş bine yaklaşan Taksim kitlesi,
büyük bir coşkuyla, Kazancı Yokuşu’na doğru yürüdü
ve buraya karanfil bıraktı.
Meydanda yıllar sonra 1 Mayıs marşı çalındı ve kitle
1977 1 Mayıs’ında öldürülenler için saygı duruşunda
bulundu.
Saygı duruşunun ardından DİSK Başkanı Süleyman
Çelebi kitleyi konfederasyon otobüsünün üzerinden
“Hoş geldiniz” diye selamladı. Çelebi 1 Mayıs’ın tatil
olmasının emekçilerin yıllar süren mücadelesinin sonucu olduğunu, barışı, demokrasiyi egemen kılana kadar
mücadelenin süreceğini söyledi.
Çelebi’nin ardından söz alan KESK Başkanı Sami
Evren de işten çıkarmaları, zamları gündeme getirerek
hükümeti eleştirdi. 1 Mayıs’ın işçi sınıfının en politik
Saldırı ve çatışmalarda ÇHD verilerine göre, 2’si ağır 50
kişi yaralandı, 400 kişi de gözaltına alındı.
Türk-İş Kadıköy’deydi
İstanbul’da 1 Mayıs kutlamalarının ikinci adresi
Kadıköy Meydanı’ydı. Türk-İş’in çağrısıyla, EMEP, İP
ve Hak-İş’in yer aldığı 1 Mayıs kutlamalarına katılım
beklenenin altında gerçekleşti. Kadıköy 1 Mayıs mitingi
sabah saat 09.00 civarında Haydarpaşa Numune Hastanesi ve Tepe Natilius kollarından kortejlerin oluşturulup saat 11.00’de yürüyüşe geçilmesiyle başladı.
Haydarpaşa Numune Hastanesi kolunda Türk-İş’e bağlı
sendikalar, TGB, İP ve Hak-İş yürüdü. Tepe Natilius
yürüyüş kolunda ise Emek Partisi, Köz, İşçi Kardeşliği
Partisi, UİD-DER ve İşçi Cephesi yer aldı.
Mitingde Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu ve
bazı sendika temsilcileri birer konuşma yaptı.
Odası pankartıyla destek verdi.
Yürüyüş kortejinin en önünde grevde
olan işçiler, grev önlükleriyle yer aldı.
‘’İşten atmalar yasaklansın’’, ‘’İş
yerleri kapanmasın, işsizlik artmasın’’ yazılı dövizlerin taşındığı
miting, zaman zaman yağan
sağnak yağmura rağmen büyük
bir katılımla gerçekleşti.
Mitingde, arama noktasına
gelen Halkevleri grubu ile emniyet güçleri arasında gerginlik
yaşandı. Polis, Halkevleri grubuna karşı gaz bombası ve cop
kullandı. Polisin havaya ateş açtığı
çatışmanın ardından arama kabinleri
kaldırıldı ve miting alanına geçiş serbest bırakıldı.
Ankara
İMO üyeleri, yöneticileri ve çalışanları alandaydı
Ankara’da 1 Mayıs’ı kutlamak için Ankara Garı
önünde toplanan on binlerce kişi, “İşsizliğe, Yoksulluğa,
Zamlara ve Krize Karşı, Birlik, Mücadele, Dayanışma”
pankartıyla öğle saatlerinde yürüyüşe geçti. ‘’Her yer
Taksim, her yer 1 Mayıs’’, ‘’Yaşasın 1 Mayıs’’ sloganları
ile Sıhhiye Meydanı’na yürüyen çok sayıda sendika,
parti, Oda ve sivil topum örgütü arasında TMMOB ve
bağlı Odalar da vardı. Yürüyüşe ve mitinge İMO, üyeleri, yöneticileri ve çalışanları da İnşaat Mühendisleri
İzmir
İzmir’de, TMMOB, KESK ve Türk-İş’in çağrısıyla
Gündoğdu Meydanı’nda bir araya gelen yaklaşık 60 bin
kişi, 1 Mayıs’ı kutladı. Yaşanan izdiham nedeniyle tüm
gruplar alana giremeden kutlama sona ererken, kutlamaya Taksim sloganları damgasını vurdu.
Türk İş, KESK ve TMMOB tarafından Gündoğdu Meydanı’nda gerçekleştirilen 1 Mayıs kutlamalarına aralarında DTP, EMEP, SDP, ÖDP, CHP, SHP, ÇHD, İHD gibi
100’e yakın siyasi parti ve sivil toplum örgütü katıldı.
Basmane, Konak ve Alsancak’tan yapılan yürüyüşlerle
alana giren eylemciler, “Krize, işsizliğe, sömürü düzeni-
1 Mayıs 2009
7
ayıs’ta Taksi
Taksim’deyiz
ne karşı birleşik mücadeleye” “”İşsizliğe,
yoksulluğa, krize karşı birlik, mücadele,
dayanışma”, “Yaşasın 1 Mayıs, yaşasın
sosyalizm”, “Gündoğdu’dan Taksim’e
selam olsun” pankartlarını taşıyarak,
“Faşizme karşı omuz omuza”, “Gün
gelecek, devran dönecek, AKP halka
hesap verecek”, “Parasız sağlık, parasız
eğitim” sloganlarını attı.
TMMOB’den kitlesel katılım
TMMOB’ye bağlı Odaların, bu yıl
ki 1 Mayıs’a her zamankinden daha
kitlesel katıldıkları gözlendi. Mimar, mühendis ve şehir plancıları
“İşsizliğe karşı, özelleştirmeye
karşı örgütlen”, “Krizin bedelini
mühendisler ödemeyecek” yazılı
dövizler taşıdı.
Adana
Adana’da “Krize Karşı
Emek ve Demokrasi
Platformu” bileşenleri
İnönü Parkı’nda bir araya
gelerek 1 Mayıs’ı kutladılar.
Taksimin, 1 Mayıs’a
kapatılmasını sloganlarla
protesto eden katılımcılar, kentin ana arteri olan
caddeyi trafiğe kapatarak
yürüdüler. Platform bileşenleri sık sık “Her yer Taksim,her yer direniş” sloganı attı.
Yürüyüş boyunca çevredeki esnaf ve izleyiciler alkışlarla
eylemcileri desteklediler.
Kutlamalar, konuşmaların ardından sahne alan müzik
grubunun türküleri eşliğinde çekilen halaylarla sona
erdi.
Mersin
Devlet Hastanesi önünde bir araya gelen örgütler,
buradan Metropol Alanı’na yürüyerek orada bir miting
gerçekleştirdiler. Yaklaşık 10 bin kişinin katıldığı miting
oldukça çoşkulu geçti. Mitinge katılanlar, “Krizin Bedelini Ödemeyeceğiz, Yaşasın Bir Mayıs, Bijî Yek Gulan,
Her Yer Taksim, Her Yer 1 Mayıs” sloganları attı.
Samsun
Samsun’daki kutlamalar, Eğitim-Sen önünde toplanan
yaklaşık bin kişinin Çiftlik Caddesi üzerinden
miting alanı olan Cumhuriyet Meydanı’na
yürümesiyle başladı. “Her yer 1
Mayıs her yer Taksim” sloganlarıyla yürüyen ve sayıları dört
bine yaklaşan kitle 1 Mayıs
mitingini gerçekleştirdi.
Gaziantep
Gaziantep’te düzenlenen
1 Mayıs Mitingi’ne DİSK,
KESK, Egitim-Sen, İHD, CHP,
DTP, ÖDP, Mesop Triko,
BES, Haber Sen, Tüm Bel
Sen ile Gaziantep Üniversitesi Öğrenci Grupları katıldı.
İstasyon Meydanı’nda yapılan
mitinge yaklaşık üç bin kişi
katıldı.
Bursa
Bursa’da 1 Mayıs kutlamaları, uzun zamandır eylemlere yasaklı olan Fomara Meydanı’nda gerçekleştirildi.
Öğlen saatlerinde Gökdere Meydanı’nda toplanan
yaklaşık altı bin kişi Fomara Meydanı’na doğru yürüdü.
Meydanda, DİSK, KESK, Türk-İş temsilcilerinin yaptığı
konuşmaların ardından Grup Kucaklaşma konseri ile
miting sona erdi.
Van’da belediye ve TEDAŞ işçileri 1 Mayıs’ı halay çekerek kutladı. İşçilerinin belediye garajında yaptıkları kutlamaya DTP’li Belediye Başkanı Bekir Kaya’da katıldı.
Eskişehir
DİSK, KESK, Türk-İş, TMMOB, TTB, Halkevleri,
EMEP, ÖDP, ESP, SGD SDP, CHP, DSP, İKP ve DTP’nin
katılımıyla düzenlenen miting son yıllarda yapılan en
geniş katılımlı 1 Mayıs mitingi oldu. Anadolu Üniversitesi tramvay durağından başlayan 1 Mayıs yürüyüşü,
Sıhhiye Meydanı’nda sonlandırıldı.
Sinop
Sinop’taki kutlamalar, Uğur Mumcu Meydanı’nda coşkuyla gerçekleştirildi. Kutlamada KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Zeki Karataş, 1 Mayıs Düzenleme
Kurulu adına bir konuşma yaptı.
Antalya
Ordu
Antalya’da KESK ve DİSK’in öncülüğünde düzenlenen
1 Mayıs kutlamaları, Eski Köy Hizmetleri Binası’ndan
Eski Lunapark alanına yapılan yürüyüşle başladı.
Lunapark alanında yapılan mitinge yaklaşık beş bin kişi
katıldı. Kutlamalara, KESK, DİSK, ÖDP, DTP, EMEP,
SDP, SP, Halkevleri, Öğrenci Kolektifi, Genç Umut,
78’liler Antalya Girişimi, Demokratik Haklar Federasyonu, PSAKD, Dev-Lis, Gençlik Muhalefeti katıldı.
Ordu’da 1 Mayıs kutlamaları Belediye Meydanı’nda
düzenlendi. KESK Ordu Dönem Sözcüsü Ahmet Süngü
kutlamada bir konuşma yaptı. Kutlamalara Ordu Belediye Konservatuarı Halk Oyunları Ekibi ve Halk Müziği
Korusu oyun ve türküleriyle renk kattı
Mitinge Ali Asker de türküleriyle destek verdi.
Van
Hatay
Hatay’da 1 Mayıs kutlamaları, DİSK, KESK,
TTB, TMMOB, Halkevleri, ESP, TÖP,
dergi çevreleri ve siyasi partilerin
oluşturduğu “Hatay 1 Mayıs Platformu”nun çağrısıyla düzenlendi. Hatay
Doğuş Okulları önünde toplanan yaklaşık üç bin kişi Ulus Alanı’na slogan
ve alkışlarla yürüyüş gerçekleştirdi.
Kitle dağılırken ülkücülerin yoğun
olduğu Fatih Caddesi’nde bulunan
kalabalık bir ülkücü grup, DTP’li 15
gence saldırdı. Olay yerine gelen polis
ekipleri, DTP’li gençleri gözaltına aldı.
Elazığ
Elazığ’da ki 1 Mayıs kutlamasına KESK Şubeler Platformu, DTP ve EMEP katıldı. Fevzi Çakmak Mahallesi’nde
toplanan kitle buradan merkez postanesine kadar yürüdü. Merkez postanesi önünde Eğitim Sen Elazığ Şube
Başkanı Halil Ateş bir açıklama yaptı.
Mardin
Mardin’de 1 Mayıs, basın açıklamasıyla kutlandı. Yenişehir Semti Yenişehir Taksi Durağı’nda bir araya gelen
Mardin Demokrasi Platformu’un açıklamasına çok sayıda sendika, siyasi parti ve sivil toplum örgütü katıldı.
8
1 Mayıs 2009
“İş Sağlığı ve Güven
İnşaat Mühendisleri Odası’nın hazırladığı
“İş Sağlığı ve Güvenliği Raporu”
Çalışma yaşamının üvey evladı muamelesi gören iş sağlığı ve güvenliği konusu, hem kanun yapıcılar
hem de işverenler tarafından görmezden geliniyor. İş sağlığı ve güvenliğine şaşı bakılıyor.
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO), Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı
Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyi’nin hazırladığı ve 2009-2013 yıllarını kapsayan “Politika Belgesi 2” taslağı ile ilgili görüşlerini “İş Sağlığı ve Güvenliği Raporu”
aracılığıyla kamuoyuyla paylaşmaktadır.
yansıtıyor.
“Politika Belgesi 2” taslak metni, iş kazaları ve meslek hastalıkları konusunda, henüz belirlenme aşamasında başlayan zafiyeti göstermesi açısından çarpıcı bir metin
olma özelliğini taşıyor.
Aşağıda sıralayacağımız noktalar, metnin “taslak” halde olması nedeniyle bazı
eksikliklerinin olabileceği ve eksiksiz olması gerekenin “belge” olduğu savunmasıyla
açıklanabilecek türden değildir. Söz konusu taslak metnin, resmi ellerce hazırlanması ve bu belgeyle alanın tanımlanarak çözüm önerilerine ilişkin yol haritası
çıkarılacak olması nedeniyle daha özenli, kapsayıcı ve titiz hazırlanmış olması
beklenmektedir.
İMO hazırladığı raporda, taslak metninin iç zaafları ile iş sağlığı ve güvenliği
konusundaki yaklaşımı masaya yatırıyor ve kendi çözüm önerilerini de raporuna
İMO, belge henüz taslak haldeyken eleştirilerini hem Konsey’le hem de kamuoyuyla paylaşmaktadır.
Ulusal İş Sağlığı ve İş Güvenliği Konseyi tarafından
hazırlanan ve 2009-2013 dönemini kapsayan Politika
Belgesi’nde, taslak metnin amaçlarından birinin “iş
sağlığı ve güvenliği ile ilgili istatistiki bir değerlendirme
yapmak” olduğu belirtiliyor. Fakat taslakta ne istatistikler doğru ne de çözüm önerileri gerçekçi görünüyor. Bu
belgeyle birlikte Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın, konuyu ne kadar ciddiye aldığı ve alandaki
sorunları çözmede ne kadar istekli olduğu açığa çıkıyor.
sayıya göre, yaklaşık olarak her
1.000 iş kazasında 13 çalışan hayatını kaybetmektir. TÜİK verilerine bu oranla bakıldığında, hayatını
kaybeden çalışanların tahmini sayısı 2.880’i bulmaktadır. 2006 yılında
ise resmi rakamlara göre 1.601
olan ölüm sayısı, yine aynı orana göre
4.400’ü bulmaktadır. (Tablo 1).
İş Kazaları
Taslak metinde, “Uygulama Hedefleri”
başlığında, iş kazası sayısının yüzde
20 düzeyinde azaltılması öngörülmektedir.
Taslakta “Türkiye’de İş Sağlığı ve Güvenliği” başlığı
altında yer alan veriler, toplandığı kaynaklar dışındaki
diğer kaynaklarca doğrulanmamaktır.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın Taslakta yer
alan verilerine göre 2007 yılı içinde 80.602 iş kazası
meydana gelmiştir. Bakanlık, Türkiye’deki çalışan sayısını 8.505.390 olarak hesaplamaktadır.
Oysa ki, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’in İşgücü
İstatistikleri’ne göre, 2007 yılında çalışanların sayısı
23.523.000’dir.
Bu iki veri seti arasında yaklaşık 2.75 kat fark bulunmaktadır. Bu oran, Bakanlığın verdiği sayılara uygulandığında, 80.602 olan iş kazası sayısının 221.675’e
yükseldiği görülecektir.
Bu konuda bakılabilecek başka bir veri seti de TÜİK’in
hazırladığı “2006-2007 İş Kazaları ve İşe Bağlı
Sağlık Problemleri Araştırma Sonuçları”dır. Araştırmanın sonuçlarına göre, araştırma yapılan dönemde,
çalışanların yüzde 2.9’u iş kazasına maruz kalmıştır.
Dolayısıyla, Bakanlığın, 8.505.390 olarak verdiği çalışan
sayısına göre düşünüldüğünde, iş kazalarına uğrayan
çalışan sayısı, 246.662 olarak belirlenmektedir. TÜİK
verilerine göre ise, çalışan sayısının 23.523.000 olduğu
düşünüldüğünde, iş kazasına maruz kalan çalışan sayısı
682.187’ye yükselmektedir.
Yine bakanlık verilerine göre, 2007 yılı içinde meydana
gelen iş kazalarında 1.043 kişi yaşamını yitirmiştir. Bu
Tablo 1 - 2007 yılı iş kazası ve iş kazasına
uğrayan çalışan sayısı
TÜİK
Çalışan sayısı
23.523.000
Bakanlık
8.505.602
İş kazası (*)
221.675
80.602
İş kazasına uğrayan çalışan
sayısı (*)
682.187
246.662
1.043
2.880
İş kazalarında ölen çalışan
sayısı (*)
İş kazası oranı
% 2.9
% 2.9
(*) TÜİK verileriyle Taslak metinde yer alan verilerin karşılaştırılmasıyla elde edilen sayılardır.
Tablo 2 - Bakanlık verilerine göre iş kazalarının yıllara göre dağılımı
Yıllar
2002
2003
2004
2005
2006
2007
İş kazası
72.344
76.668
83.830
73.923
79.027
80.602
878
811
843
1.096
1.601
1.043
Ölen sayısı
Tablo 3 - Meslek hastalıkları hastanelerinden alınan
müracaat ve vaka sayıları
Zonguldak
Yapılan araştırmalarda; iş kazalarının
Ankara
yüzde 50’sinin “kolaylıkla” önlenebiİstanbul
lecek kazalar olduğu, yüzde 48’inin
de sistemli bir çalışma ile önlenebileToplam
ceği ortaya çıkmaktadır. Buna göre; iş
kazalarının yüzde 98’inin önlenebilmesi mümkünken ve hatta “kolaylıkla” önlenebilecek
olanların oranının yüzde 50 olduğu ortadayken “yüzde
20” hedefinin, sorunun çözümü konusunda “iyi niyetli
ve gerçekçi” olmadığı ortaya çıkacaktır.
Ayrıca, altının kalın çizgilerle çizilerek ortaya konulması gereken bir nokta daha bulunmaktadır. Taslak
metinde 2005-2007 yılları arasında iş kazalarında yüzde
12 oranında düşüş görüldüğü belirtilmektedir. Fakat
2006 yılında, bir önceki yıla göre yüzde 53’lük bir artış
göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca, 2002 yılından
itibaren iş kazalarında ölen çalışanların sayısında sürekli bir artış görülmektedir. 2002-2007 yılları arasında iş
kazalarında ölenlerin sayısı yüzde 11 oranında artmıştır. (Tablo 2).
Taslakta yer alan ve diğer resmi verilerle karşılaştırıldığında tutarsızlık gösteren bir başka veri de faaliyet
gösteren işyeri sayısı konusundadır.
Taslakta, Sosyal Güvenlik Kurumu istatistiklerine göre,
Türkiye’de faaliyet gösteren işyeri sayısı 1.116.638’dir.
KOBİ sayısı ise 1.113.288’dir.
Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme
İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) ve TÜİK verileri birbirinden farklılık göstermekle birlikte, Türkiye’de ortalama
1.800.000 Küçük ve Orta Boy İşletme (KOBİ) olduğu
kabul edilmektedir. Böylece bir kez daha görülmektedir
ki Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın iş kazaları ve meslek hastalıkları konusundaki verileri sağlıklı
değildir.
Meslek Hastalıkları
Taslak metinde yer alan verilerde dikkat çeken başka
bir nokta ise meslek hastalıklarındaki düşük sayı ve
orandır. Taslakta; meslek hastalığı vaka sayısı 2007 yılı
için 1.208 olarak verilmiştir.
2007
2008
Meslek
Meslek
Müracaat
Müracaat
hastalığı tanısı
hastalığı tanısı
2.827
1.774
3.825
625
309
614
1.610
325
1.962
1.359
2.353
1.453
5.414
3.442
6.792
3.388
Türkiye’de bulunan yalnızca üç meslek hastalıkları hastanesinden İMO’nun aldığı veriler, 1.208
olarak belirlenen meslek hastalıkları vaka sayısının sağlıklı olmadığını göstermiştir.
Zonguldak Uzun Mehmet Göğüs ve Meslek Hastalıkları Hastanesi, Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesi
ve İstanbul Meslek Hastalıkları Hastanesi’nden alınan
istatistikler, Tablo 3’te verilmiştir.
Yine hastanelerden alınan bilgilerde, kesin olarak
meslek hastalığı tanısı konmayan çoğu hastada, meslek
hastalığı şüphesi ve/veya meslek hastalığı belirtilerinin
kuvvetli şekilde görüldüğü belirtilmiştir.
Türkiye’deki iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin yetersizliği ortadayken, meslek hastalıkları hastanelerinin
yalnızca üç tane oluşu, konuya yeterince önem verilmediğini göstermektedir.
Meslek hastalıkları hastanesinin bulunmadığı yerlerde
bu tür şikayetlerin diğer hastanelerde değerlendirildiği
göz önüne alınacak olursa, ortaya çıkacak manzara
ürkütücü boyutlara varacaktır.
İMO’nun konunun üzerinde durarak yaptığı bir
araştırma ile kurumlar arası bilgi alışverişinin işlemediği ve ortak bir veritabanının oluşturulması
gerekliliği açığa çıkmış durumdadır.
Yine taslakta, çalışan nüfusun yüzde 4’ü ila 12’si arasında bir oranda sıklıkla görüldüğü kaydedilen meslek
hastalıkları sayısının Türkiye için 30.000-100.000
arasında olması gerektiği de ifade edilmiştir. Burada
da dikkat edilmesi gereken nokta, bu sayı aralığının
yaklaşık 8.5 milyon çalışan için hesaplandığıdır. TÜİK
verilerine tekrar başvurulduğunda, yaklaşık 23.5 milyon olan çalışan sayısı için, meslek hastalığının görülme sıklığına ilişkin tahmin 95.000-375.000 arasında
olmalıdır. (Tablo 4).
Bu durum göstermektedir ki; Bakanlığın istihdam sayısı
1 Mayıs 2009
9
liği’ne Şaşı Bakmak
Tablo 4 - 2007 yılı meslek hastalıkları istatistikleri
Tespit edilen meslek
hastalığı vaka sayısı
ÇSGB verilerine göre
görülmesi beklenen vaka
sayısı
TÜİK verilerine göre
görülmesi beklenen vaka
sayısı
Hastanelerden alınan
verilere göre vaka sayısı
1.208
30.000-100.000
95.000-375.000
3.442
Tablo 5 - Meslek hastalıkları vaka ve tahmin istatistikleri
ÇSGB verilerine göre
oranı (30.000-100.000)
Bakanlık verilerine göre
meslek hastalıkları vaka
sayısı (1.208)
% 1,2 - 4
M.H. hastanelerinden
alınan toplam vaka sayısı
(3.442)
% 3 - 11
ölümlü iş kazalarının yüzde 34’ü
inşaat işlerinde gerçekleşmektedir.
(Tablo 7).
TÜİK verilerine göre
oranı (95.000-375.000)
En fazla kaza yaşanan sektör,
11.039 iş kazası ile toplam iş kazalarının yüzde 14’ünü oluşturan
“metalden eşya imalatı”dır. Toplam iş kazalarının yüzde 10’u da
%1-3
inşaat sektöründe yaşanmaktadır.
İnşaat sektöründe 2006 yılında
7.143 iş kazası meydana gelmiştir.
Ölümlü iş kazaları oranlarının
sıralamasında inşaat sektörü, toplamda yüzde 25 ile ilk
sırada yer almaktadır.
% 0,3 - 1,25
kabul edildiğinde, tespit edilmiş olan meslek hastalıkları vaka sayısının (1.208), tespit edilmesi beklenen
vaka sayısına oranı (30.000-100.000), en iyi ihtimalle
yüzde 4’tür. İstihdam sayısı için TÜİK verilerini kabul
ettiğimiz taktirde (23.523.000) ise bu oran yüzde 1.25’e
inmektedir. (Tablo 5).
Hem iş kazaları hem de meslek hastalıkları istatistiklerindeki bu tutarsızlık, Türkiye’deki çalışma koşullarının
çarpıklıklarının gizlenmeye çalışılması amacı güdüldüğü
şüphesi uyandırmaktadır. Dolayısıyla, taslak metin ve
alana dair uygulamalar konusunda yapılacak önerilerin,
ancak gerçek sayıların ortaya konması halinde mümkün
ve yararlı olacağı düşünülmektedir.
Bütün bunların yanında, istihdamın büyük oranının
kayıt dışı olduğu göz önüne alındığında, iş kazaları ve
meslek hastalıklarındaki sayının gerçekte daha da çok
olduğunu tahmin etmek zor olmayacaktır.
Bakanlığın kabul ettiği veriler içinde tüm ücretli çalışanların bulunmaması da bu konudaki veri çarpıklığını
ortaya çıkaran nedenlerden biridir.
İnşaat Sektörü
Dünya’da olduğu gibi Türkiye’de de inşaat sektörü en
tehlikeli işkollarından biridir. Gelişmiş ülkelerde inşaat
işçileri, diğer sektörlerde çalışan işçilere oranla 3-4 kat
daha fazla kazaya uğrama riski taşımaktadır. Uluslararası Çalışma Örgütü verilerine göre bu oran 6 kata
kadar çıkmaktadır. İnşaat sektörü, Türkiye’de de çok
sayıda insanın hayatın kaybettiği ve çok daha fazla
insanın inşaat iş alanının yol açtığı çeşitli meslek hastalıklarının yanı sıra sakatlanma veya yaralanma gibi
rahatsızlıklar geçirdi bir sektördür. (Tablo 6).
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının verilerine
göre Türkiye’de bir yılda gerçekleşen tüm iş kazalarının
yüzde 10’u, sürekli iş göremezliklerin yüzde 25’i ve
İnşaat sektöründe meydana gelen kazaların ilk sırasında
“insan düşmesi” bulunmaktadır. “Malzeme düşmesi” ve
“malzeme sıçraması” diğer en çok görülen kaza tipleridir. Bu kaza çeşitlerinin sık görülmesinin temel sebepleri, işyerlerinde güvenlik önlemlerinin alınmaması,
işverenin bu tür önlemleri maliyet olarak görmesi gibi
nedenler sıralanabilir.
Bu nedenlerin yanında, sektördeki eğitim düzeyi düşüklüğü de iş kazalarının artmasına neden olan bir başka
faktördür. İş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin meslek
içine yayılması ve bu konudaki bilinç düzeyinin, sektörde yer alan herkesi kapsayacak biçimde yükseltilmesi
gerekmektedir.
Kayıt dışı istihdam, güvencesiz çalıştırma ve düşük
ücretlerin çok yoğun olarak görüldüğü inşaat sektöründe iş kazalarına bağlı yaralanma ve ölümler ile meslek
hastalıklarının en aza indirilmesi için gerekli yasal ve
fiili tedbirler alınmalıdır.
İMO’nun, konuyla ilgili çözüm
önerileri özetle şöyledir:
Metalden eş. im. (makina hariç)
İş kazası
Sayısı
- İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri bütün iş yerlerini ve
tüm çalışanları kapsamalıdır.
- İş yerlerinde kurulan İş Sağlığı ve Güvenliği Birimleri, demokratik olarak düzenlenmeli ve yaptırım
gücüne sahip olmalıdır.
- “İş Güvenliği Mühendisleri” özlük hakları yönünden işverene bağlı olmamalı, bağımsız bir kurum
olarak örgütlenmeli ve düzenlenmesi, Bakanlık ve
TMMOB’ye bağlı ilgili meslek odasıyla birlikte yapılmalıdır.
- İş yerlerinde iş güvenliği konusunda mesleki yeterliliği TMMOB’ye bağlı ilgili oda tarafından onaylanmış
ve sertifikalandırılmış mühendisler çalıştırılmalıdır.
İş yerinde çalışacak mühendis sayısı, projenin büyüklüğüne göre belirlenmelidir.
- Türkiye’de, emekçileri ilgilendiren iş sağlığı ve
güvenliği kavramı, çalışma hayatının düzenlenmesi
sırasında sürekli olarak gündem maddelerinin sonuna atılmaktadır.
- İş kazaları ve meslek hastalıklarının önüne geçilebilmesi için tüm süreçlerde öncelik iş sağlığı ve güvenliği olmalı, çalışan odaklı bir çalışma hayatı oluşturulmalıdır.
- Konuyla ilgili ulusal politikaların oluşturulması sürecinde Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne
(TMMOB) bağlı ilgili meslek odaları, Türk Tabipler
Birliği (TTB), Türkiye Barolar Birliği (TBB) ve sendikaların katılımı sağlanmalı, çalışmalar düzenleme
metinlerine yansıtılmalıdır.
- Güvencesiz çalıştırmanın tüm biçimleri ortadan
kaldırılmalıdır. Sigortasız ve sendikasız çalıştırma
yasaklanmalıdır.
Meslek Hastalığı
- İş kazası araştırmaları ciddiyetle ve TMMOB, TTB
ve sendikaların içinde yer alacağı kurullarca yapılmalı ve kamuoyuyla paylaşılmalıdır.
Tablo 7 - Sektörlere göre iş kazası, sürekli iş göremezlik ve ölüm
istatistikleri (2006)
Tablo 6 - İş kollarına göre iş kazası ve meslek hastalıkları
istatistikleri
Faaliyet grupları (iş kolları)
- İş Sağlığı ve Güvenliği Kurullarının kurulması 50’den
daha az işçi çalıştıran iş yerlerinde yasalarla güvence
altına alınmalıdır.
Sakat Kalan
Sektör
İş Kazası
Sayısı
Sürekli İş
Göremezlik
Ölüm
11.039
49
196
İnşaat
7.143
428
İnşaat
7.143
5
428
Kömür Madenciliği
6.722
389
35
Kömür madenciliği
6.722
416
389
Metalden Eş. İm. (Mak. Hariç)
11.039
196
35
Nakil araçlari imali
5.807
19
78
Nakliyat
4.478
130
165
Metal endüstrisi
5.506
3
54
Dokuma Sanayi
4.328
127
26
Makina im. ve tamiratı
5.331
31
92
Top ve Parekende Tic.
2.610
84
70
Dokuma sanayii
5.155
1
127
Nakil Araçlar imali
5.740
78
25
Nakliyat
4.478
1
130
Makine İm. ve Tamiratı
5.331
92
25
Gida maddeleri sanayi
2.452
0
67
Taş toprak, kil, kum vs imalatı
5.098
80
35
479
0
33
Gıda maddeleri san.
2.452
76
39
24.915
49
673
Metal mütea. Esas endüs.
5.506
54
19
79.027
574
2.267
79.027
1.953
1.601
Taş, kil ve kum ocakları
Diğer iş kolları
Toplam
Toplam
397
10
1 Mayıs 2009
İMO Şubeleri
Balıkesir Şubesi
Şubenin Kuruluş Tarihi : 1992
Şube üye sayısı
: 831
Dönemi
:8
Şubeye Bağlı Temsilcilikler:
Altınoluk, Ayvalık, Bandırma,
Burhaniye, Bigadiç, Edremit, Erdek
Balıkesir Şube Başkanı
Hikmet Cesur Teknik Güç’ün
sorularını yanıtladı
Şehrin yeni yapıları eskiden doğru bölgelerde inşa
edilirken, daha sonra verimli tarım alanlarına yönlendirildi. Şehrin bu bölgelerde yapılandırılması geri
dönüşümü olmayan verimli tarım arazilerin kaybına
yol açıyor. Üstelik bu bölgeler deprem açısından da
oldukça riskli bölgeler.
Diğer bir sorun, şehir merkezine alternatif cazibe merkezlerinin oluşturulmaması nedeniyle trafik sorunlarının baş göstermesidir. Acil çözüm bekleyen sorunlardan bir tanesi trafik sorunu ve park sıkıntısıdır.
Kentimizde, imar planına uygun inşa edilmiş binalar
amacı dışında kullanılmaktadır. Konut olarak projelendirilip inşa edilmiş binaların hastane, dershane veya iş
merkezine dönüştürülmesi modern şehircilik uygulamaları açısından sakıncalı bir durum yaratmaktadır.
Belediyenin ulaşım politikalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yerel yönetimin ulaşım politikası, merkezi yönetimin
ulaşım politikasından pek farklı görünmüyor. Ulaşım
ve park sorunu ilimizin çözüm bekleyen öncelikli
sorunlardan bir tanesi. Şehir içerisinde üç tane kapalı
otopark olmasına rağmen yetersiz geliyor. Geçmişten bu yana bilimsel yöntemler kullanılarak planlı
programlı bir ulaşım politikası oluşturulmadığından
şimdi bu sıkıntılar ile baş başa kalmış durumdayız.
Yerel yönetimler, mevcut sorunu çözmek adına, köklü
çözümler üretmeyerek; günü birlik tedbirlerle sorunu
ötelemektedirler. Bazı çevre yollarının şehir
içinden geçiyor olması özellikle yaz aylarında şehir içi ulaşımda trafik sorununa neden
oluyor. Balıkesir’in çevre iller ile ulaşımını
sağlayacak yolların projeleri uzun zamandır
bekletiliyor. Böyle olunca, yeni tamamlanan
yollar bile bu günkü trafik yoğunluğunu
tam olarak karşılayamamaktadır. Balıkesir’in
ekonomiden alması gereken payı alamamasının en önemli nedenlerinden bir tanesi
ulaşımdaki bu plansızlıktır.
Balıkesir’in alt yapı sorunları nelerdir, kısaca
özetleyebilir misiniz?
Coğrafi olarak transit bir bölgede bulunan Balıkesir,
büyük şehirlere ve turizm beldelerine yakın olması
sebebiyle yoğun göç alan illerden biri. Yaşanan göç,
zaten var olan işsizlik sorununu katmerleştirmektedir.
Şehir nüfusundaki artış kuşkusuz şehirdeki sorunları
artıran etmenlerin başında geliyor.
Balıkesir, bir çok ilin yaşadığı çarpık ve yanlış kentleşme sorunlarıyla boğuşmaktadır. Kaçak yapılaşma az
olmasına rağmen, Balıkesir modern ve yaşanabilir bir
kent olmaktan uzaktır. Balıkesir’de alt yapı çalışmaları tamamlanmıştır, ancak uygulamadaki eksiklikler
nedeniyle hala alt yapı sorunlarıyla uğraşmaktayız.
Şiddetli yağışlarda şehrin muhtelif mahallelerinde
binaların bodrum katlarını su basmakta; hatta bazen
lağım suları baskınlarıyla karşılaşmaktayız. Maalesef
henüz şehrin yağmur suları için, bir sistem geliştirilmiş
değil.
“Yerel yöneticilerin,
seçildikleri günden
itibaren siyasi
kimliklerini unutarak
kendilerine oy veren,
vermeyen herkesin
yöneticisi olduklarını,
yapacakları çalışmalarla
göstermelerini
bekliyoruz. Yerel
yöneticiler maalesef
teknik olaylara da siyasi
pencereden bakarak
çözüm üretmeye
çalışmaktadırlar.”
Belediyenin kentleşme politikalarını
nasıl buluyorsunuz?
Balıkesir, göç alan iller arasında bulunuyor,
bu nedenle nüfus gün geçtikçe artıyor.
Nüfusun artmasına paralel olarak yerleşim
birimleri de çoğalıyor. Bu durum, çevre
sorunlarının başlıca sebepleri arasında yer
alıyor. Ayrıca göç, beraberinde nüfus artışına
ve işsizliğe sebep oluyor. İlimizde yeni iş sahalarının
oluşturulması gerekirken, mevcut tesisler küçültülüyor
ya da kapatılıyor.
Konut sorununu değerlendirdiğimizde, depreme karşı
dayanıklı olmayan yapıları da konut diye değerlendirirsek, konut açığı yok diyebiliriz ancak insanların ekonomik yetersizlikler nedeniyle bu koşullarda barınmak
zorunda kalmaları felaketlere yol açabilir.
Balıkesir’de gecekondu ve kaçak yapıların yok denecek
kadar az olması olumlu bir husustur.
İMO Balıkesir Şube üyeleri, Balıkesir yerelinde
mesleki olarak ne tür sorunlarla karşılaşıyorlar?
Genel olarak iş potansiyelinin azlığı, TOKİ uygulamalarının yerel
üretime zarar vermesi ve değişen
yönetmelik ve mevzuatlar başlıca
sorunlarımız arasında. Ruhsat
alınan makamlarda çalışanların,
mevzuat değişikliklerine geç
adapte olmaları ve kurumsal iç
eğitimlerin yetersiz olması zaman
zaman çeşitli sorunlara neden
olmaktadır.
Temsilciliklerde ne tür sorunlar yaşanıyor?
Temsilciliklerimiz de şubede yaşanan sorunlara benzer problemlerle
karşılaşmaktadır. İş potansiyelinin
azlığı nedeniyle personel ve büro
giderlerinin karşılanmasında sıkıntı yaşanmaktadır.
Önümüzdeki dönem için ne tür plan ve projeleriniz bulunuyor?
Şube olarak üyelerimizin Odamızda daha aktif görev
almalarını, örgütlülüğümüzün güçlendirilmesini sağlamak adına çalışmalar yapmayı, yerelde bizi ilgilendiren
konularda söz sahibi olmayı hedeflemekteyiz.
Şehrimizde ve ülkemizde bizi ilgilendiren tüm konularda haklıdan yana taraf olmayı, susan değil, söz
söyleyen olmayı ve İMO içerisinde daha aktif, etkin
ve güçlü şubelerden biri olmayı planlıyoruz.
İMO Balıkesir Şubesi olarak yerel seçimlerden,
yerel yöneticilerden beklentileriniz nelerdir?
Yerel yöneticilerin, seçildikleri günden itibaren siyasi
kimliklerini unutarak kendilerine oy veren, vermeyen
herkesin yöneticisi olduklarını, yapacakları çalışmalarla göstermelerini bekliyoruz. Yerel yöneticiler maalesef
teknik olaylara da siyasi pencereden bakarak çözüm
üretmeye çalışmaktadırlar. Öncelikle, durum tespiti
yapılarak sorunlar, aksayan hizmetler ve öncelikler
belirlenmelidir. Bu doğrultuda bütçe imkanları da
gözetilerek bir program hazırlanmalı. Sorunların çözümünde, sorunu yaşayan taraflarında görüşleri mutlaka
alınmalı; “her şeyin doğrusunu ben bilirim” mantığı
terk edilmelidir. Sorunların çözümünde sivil toplum
örgütleri başta olmak üzere, alanla ilgili olan meslek
Odalarının görüşleri mutlaka alınmalı; takım çalışmasına önem vermelidir. Hizmetlerin sunumunda kamu
yararı daima gözetilmelidir. Kent yöneticileri kentli ile
iç içe birlikte yaşamalı, kendisini şehirde yaşayanlardan soyutlamamalıdır.
1 Mayıs 2009
TMMOB Danışma Kurulu
Toplantısı’nda halkın
gündemi konuşuldu
11
4. İstanbul ve Deprem
Sempozyumu
İTÜ Maçka Mustafa Kemal Amfisi
15-16 Mayıs 2009
TMMOB 40. Dönem 2.
Danışma Kurulu Toplantısı,
4 Nisan 2009 Cumartesi
günü Ankara’da gerçekleştirildi. TMMOB 40. Dönem
çalışmaları, krizin yansımaları ve önümüzdeki süreçte
krize karşı yürütülecek
mücadele ile 29 Mart 2009
yerel seçimleri sonuçlarının
değerlendirildiği Danışma
Kurulu toplantısı, İMO
Teoman Öztürk Salonu’nda
düzenlendi.
Toplantıda TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet
Soğancı, TMMOB’nin 40.
Döneminin ilk bir yılına ilişkin faaliyetleri Danışma Kurulu üyelerine rapor olarak
sundu ve açılış konuşmasını
yaptı. Seçim sonuçlarının
AKP’nin tek parti iktidarına doğru gidişatını durdurduğu ve başka bir arayışın varlığını ortaya koyduğunu
söyleyen Soğancı, “Toplumsal alandaki muhafazakarlaşma, sokakta polisin baskısı, AKP’nin yukarıdan
aşağıya bütün kurumları kendi kadroları ile düzenleme
çabası toplumda da önemli bir tepkiyi açığa çıkardı.
Seçimler değişmez bir gelişim çizgisinde görülen AKP’yi
geriletirken aynı zamanda siyasal haritada köklü
değişiklerin olabileceği yeni bir dönemin de kapısını aralamış oldu” diye konuştu.
Toplantıda sırasıyla; Serdar Harp (İMO), Ali Fahri
Özten (HKMO), Musa Çeçen (EMO), Tarık Şengül
(ŞPO), Emin Koramaz (MMO), Mehmet Torun (MADENMO), Dündar Çağlar (JMO), Şevket Demirbaş
(JFMO), Atakan Günay (GIDAMO), Ayşegül Oruçkaptan (Peyzaj MO), Tansel Timur (Gemi MO), Cemal
Gökçe (İMO İstanbul Şb), Şevket Akdemir (Van İKK),
Tevfik Özlüdemir (HKMO İstanbul Şb), İlhan Demiröz
(Bursa İKK), Mehmet Özsakarya (MMO İzmir Şb),
İdris Ekmen (Diyarbakır İKK), Erhan Karaçay (EMO
İstanbul Şb), Ferdan Çiftçi (İzmir İKK), Çetin Durukanoğlu (Metalurji MO. İstanbul Şb), Tarık Öden (EMO),
Kemal Zeki Taydaş (GIDAMO), Redife Kolçak (Peyzaj
MO), Pınar Hocaoğulları (EMO İstanbul Şb), Kurtuluş
Kaya (EMO İstanbul Şb), Remzi Erişler (MMO Bursa
Şb), Recep Özmetin (GIDAMO), Tores Dinçöz (İstanbul İKK), İlter Çelik (MMO İstanbul Şb), Hüseyin Atıcı
(MMO Adana Şb) konuştu. Gündem üzerine görüşlerini açıklayan Danışma Kurulu üyelerinin konuşmalarından sonra Danışma Kurulu üyesi olmayan TMMOB
üyelerine söz verildi.
Harp: Seçimler yeni bir dönemin
başladığına işaret ediyor
Program
15 Mayıs 2009 Cuma
1. Oturum Başkanı: Prof. Dr. Nahit Kumbasar
Toplantıda ilk sözü alan İMO Yönetim Kurulu Başkanı
Serdar Harp, kriz ve yerel seçimler nedeniyle yoğun
bir gündemle karşı karşıya olduğumuza dikkat çekerek
önce yerel seçim sonuçlarını değerlendirdi. AKP’nin oy
oranının yüzde 40’ların altına düşmüş olmasının yeni
bir dönemi ve yeni bir umudu işaret ettiğini söyleyen
Harp, “29 Mart 2009 yerel seçimlerinin bize gösterdiği
en önemli şey, AKP iktidarının artık ‘köpeksiz köyde
değneksiz dolaşma’ sürecini nihayet sona erdirdiğidir.
Yüzde 40 psikolojik sınırının altına düşen AKP oyları,
özellikle varoşlarda oyların kırılmaya uğraması yeni bir
dönemde yeni bir umuda neden olmuştur.” dedi.
Seçimlerin Kürt sorunu konusunda da önemli mesajlar
verdiğini belirten Harp, seçimlerin Kürt sorununun
çözümünde muhatabın kim olduğunu bugüne kadar
duymak istemeyenlere, kulağını tıkayanlara çok net
bir şekilde gösterdiğini ve adres olarak DTP’yi işaret
ettiğini kaydetti. Harp, seçimlerin aynı zamanda halka
yapılan ahlaksız tekliflerin halk nezdinde itibar görmediğinin de kanıtı olduğunu belirtti.
- Kentleşme Şurasının Değerlendirilmesi,
Mahmut Küçük
- İstanbul Deprem Riski ve Azaltılması,
Prof.Dr. Mustafa Erdik
- İstanbul Mikrobölgeleme Projeleri, Mahmut Baş
- Yeni Mikro Deprem Verileri Işığında Marmara
Denizi ve Çevresinde Sismotektonik Özellikler ve
Kuzey Marmara Fayı, Prof. Dr. Haluk Eyidoğan
2. Oturum Başkanı: Prof. Dr. Kutay Özaydın
- Deprem Riskinin Azaltılmasında Sivil Toplumun
Rolü, Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu
- İstanbul ve Çevresi Kuvvetli Yer Hareketi İzleme
Sistemleri, Yrd. Doç. Dr. Gülüm Tanırcan
- Yapılarda Titreşim Ölçümleri ve Deprem Dalga
Analizi, Prof. Dr. Erdal Şafak
- Sağlık Perspektifinden Deprem ve Türk Tabipleri
Birliği Çalışmaları, Doç. Dr. Özlem Sarıkaya
- Kentsel Yenileme ve Kentsel Dönüşümden Neyi
Anlamamız Gerekiyor? Neler Yapılıyor?,
Doç. Dr. Zeynep Enlil
“Ekonomik kriz halk muhalefetini
güçlendirecektir bunu iyi görmeliyiz”
16 Mayıs 2009 Cumartesi
Yerel seçimlerin ardından ekonomik krizi değerlendiren
Harp, krizin önümüzdeki dönem AKP iktidarını daha
fazla yıpratacağını, özellikle seçimlerden sonra uygulanacak kriz politikalarının AKP’yi çok daha fazla zorlayacağının aşikar olduğunu söyledi. Bu durumun beraberinde halk muhalefetini de yükselteceğini belirten Harp,
“bu kriz sıradan bir kriz değil, bu kriz neoliberalizmin
krizi. Kriz henüz dibi görmedi. Daha ne kadar dibe
inecek belli değil. Dibe indikten sonra ne kadar dipte
yürüyecek, o da belli değil, çünkü kriz sistemin krizi.
Sadece geçici politikalarla, birtakım parasal hareketlerle,
IMF’nin yardımlarıyla veya benzeri kaynaklarla atlatılacak bir kriz gibi görünmüyor.” dedi.
- İstanbul’da Yüksek Binaların Deprem Tasarımı,
Prof. Dr. Nuray Aydınoğlu
Ekonomik krizin önümüzdeki dönem halk muhalefetini
yükseltmek için önemli bir avantaj olduğuna dikkat
çeken Harp, TMMOB’nin ve emekten yana güçlerin
alternatif politikalar üretilmesi ve bu politikaları hayata
geçirmeleri gerektiğini vurguladı. Emekten yana tüm
güçlerin, tüm örgütlenmelerin bir araya gelip, birlikte
hareket edebilecekleri bir platform yaratmaları gerektiğini kaydeden Harp, “Eylemliliklerin salonlardan
alanlara taşınması gerekmektedir. Sesimizi artık halka
daha iyi duyurabilecek mekanizmaları oluşturmak
zorunda olduğumuzu düşünüyorum. Çünkü bizim söylediklerimizi sadece biz dinliyoruz. Bugün bu salonlarda
söylenenler sadece salonda kalıyor. Bunu bir biçimde
bugüne kadar dışarıda yaptığımız etkinliklerin de
ötesine taşımalıyız. Eylemleri halkın içerisine götürerek
daha etkin bir propaganda yöntemi kullanmak gerektiğine inanıyorum.” diye konuştu.
3. Oturum Başkanı: Prof. Dr. Zekai Celep
- 2007 Deprem Yönetmeliğinin Getirdikleri,
Prof. Dr. Erkan Özer
- Binaların Performansı: Yönetmelik ve Gerçek
Hasar, Prof. Dr. Hasan Boduroğlu
- Toptan Göçmenin Önlenmesi,
Prof. Dr. Faruk Karadoğan
4. Oturum Başkanı: Prof. Dr. Betül Şengezer
- İstanbul Deprem Senaryoları, Prof.Dr. Atilla Ansal
- Deprem Zararlarını Azaltmada Planlamanın Önemi ve 1/100000’lik Çevre Düzeni Planı,
Prof. Dr. Emre Aysu
- İstanbul’da Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi, Kazım Gökhan Elgin
5. Oturum Başkanı: Cemal Gökçe
Kentsel Risk Yönetimi, Deprem, Kentsel Yenileme ve
Kentsel Dönüşüm Uygulamaları.
• İmar kararları, yapılaşma ve deprem
• Kentsel dönüşüm ve kentsel yenileme olarak
adlandırılan projeler
• Sulukule, Balat, Fener Projeleri
• Küçükçekmece, Zeytinburnu, Haydarpaşa, Galataport, Maltepe Projeleri
• İstanbul’un rezidansları ve gökdelenleri
12
1 Mayıs 2009
Basında İMO • Basında İMO • Basında İMO
KİTAP TANITIM
ABD Başkanı Barack Obama’nın Türkiye ziyareti
ile ilgili olarak İnşaat Mühendisleri Odası tarafından yapılan basın açıklaması. 7 Nisan 2009
“Betonarme’ye Giriş”
Obama yeni roller
“buyurmaya” gelmiştir
Doç. Dr. Seyit
Ali Kaplan’ın
Betonarmey’ye
Giriş kitabı
Bilbeyki Yayınları’ndan çıktı.
Tamamı renkli
olan kitap,
Doç. Dr. Seyit Ali Kaplan
ABD Başkanı Barack Obama’nın Türkiye ziyareti,
büyük övgülerle ülke kamuoyuna sunulmaktadır.
Ancak Ortadoğu, Irak, Ermenistan denklemleri ve
Kürt sorunundan hareketle ziyaretin zamanlaması
ve amacı akıllara çok sayıda soru getirmektedir.
Sorular Türkiye’ye ABD tarafından biçilen role işaret
etmektedir ki, bunu görmemek kelimenin tam anlamıyla safdillilik olacaktır.
ABD ve Türkiye seçimlerinin ardından gerçekleşen,
öte taraftan ABD’nin Irak’tan çekilme ve Afganistan’a güç yığma planları yaptığı günlerde yaşanan
ziyaret, Ortadoğu’da kartların yeniden karıldığını ve
ABD’nin ileri karakolu gibi görülen Türkiye’ye yeni
roller biçme hesaplarının yapıldığını açıkça göstermektedir.
II. Dünya Savaşı’nın bitiminden bu yana ABD için
sadık müttefik, planların uygulayıcısı konumunda
bulunan Türkiye, ABD’nin yeni hedefleri için hazırlanmaktadır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaptığı konuşmada
Müslüman kimliğine vurgu yaparak konuşan Obama’nın “ben de sizdenim” mesajı vererek, bu coğrafyanın yumuşak karnına temas ettiği, muhalefeti yok
etme, eritme taktiği gözden kaçırılmamalıdır. Türkİslam sentezi düsturuyla hareket etmeye can atan,
Ortadoğu’da emperyalizmin koçbaşı olmakla yetinmeyip, yeni Osmanlıcılık hevesini gerçekleştirmek isteyen
AKP iktidarının Obama’yı adeta bir sömürge valisi ruh
haliyle karşılaması manidardır.
Obama ziyaretini protesto gösterilerinin polisin vahşi
saldırısına uğraması bu manidarlığın bir başka göstergesi sayılmalıdır. AKP iktidarı ABD başkanını kırmızı
halıyla karşılarken, kendi gençlerini, kendi vatandaşlarını kan revan içinde bırakmakta beis görmemektedir.
Obama’nın ziyareti, Türkiye’ye Ortadoğu’da “yeni
İsrail” rolünü verme girişmelerinin başlangıcı olduğu
görülmelidir. ABD, Irak’tan çekildikten sonra bölgede
Türkiye’den daha aktif rol beklemektedir. Ne yazık ki
AKP iktidarı da buna hazır olduğunu göstermektedir.
ABD-AKP görüşmelerinde ele alındığı bilinen bir başka
konu da Kürt sorunudur. Sorun ABD, Türkiye ve Kuzey
Irak Bölgesel Kürt Yönetimi üçgeninde çözülmeye
çalışılmaktadır ki, bunun emperyalist çözüm olacağından ve asıl olarak emperyalistlerin bölgesel çıkarlarına
hizmet edeceğinden kuşku duyulmamalıdır.
İnşaat
Mühendisleri Odası,
bağımsız,
onurlu bir
dış politikanın
izlenmesini
istemekte,
Türkiye’ye
ABD’nin
yayılmacı
politikalarının tetikçisi
olmaktan
vazgeçme
çağrısı yapmaktadır.
- Temel Bilgiler,
- Malzemeler,
- Kirişlerin Hesabı ve Projelendirilmesi,
- Kesme Kuvveti
Etkisi,
- Aderans,
İMO Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Harp’in,
Türkan Saylan’ın evinin aranması ile ilgili yaptığı
basın açıklaması. 14 Nisan 2009
Amaç toplumun terörize
edilmesi, susturulmasıdır
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Türkan
Saylan’ın maruz kaldığı muameleyi insan hakları, hukuk ve demokrasi anlayışı çerçevesinde kabul edilemez
buluyor, kınıyor ve protesto ediyoruz.
Son bir yıldır devam etmekte olan Ergenekon operasyonlarının dünkü dalgası, AKP iktidarının bir bütün
olarak toplumu terörize etmek, susturmak amacını
taşıdığını, muhalif seslere tahammülünün olmadığını
açığa çıkarttı.
Bazı gelişmeler vardır ki, açıkçası bir kırılma noktası
olduğu gerçekleştiği an belli eder kendisini. Türkan
Saylan’ın evinin aranması, bununla birlikte başkanlığını
yaptığı ve toplumsal dayanışma örneklerinin yaşatıldığı
derneğin şubelerinin basılıp yöneticilerinin gözaltına
alınması, AKP iktidarı açısından bir kırılma noktası
olarak görülmelidir.
- Kullanılabilirlik
- Betonarme Konsollar bölümlerinden oluşuyor.
Doç. Dr. Seyit Ali Kaplan, ACI 318 betonarme
şartnamesini göz önünde tutarak hazırladığı kitapta, konuların açıklanmasında, Betonarme Yapıların
Tasarım ve Yapım Kuralları TS 500’ün yanı sıra ACI
şartnamesinin koşullarına da yer vermiş. Kitap ayrıca
ACI 318’i esas alarak yazılmış olan yabancı dildeki
makalelerin anlaşılabilmesini de hedeflemekte.
İstanbul Şube’den iki
kitap
İMO İstanbul Şubesi, Kıyı ve Liman Yapıları, Demiryolları, Hava Meydanları İnşaatlarına İlişkin Deprem
Teknik Yönetmeliği (2008) ile Deprem Bölgesinde
Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik (2007)
kitaplarını yayınladı.
Ergenekon sürecinin Türkiye’nin yakın tarihinde yer
alan karanlık ilişkileri, karanlık odakları, karanlık kişileri deşifre etmek ve hesap sormak, toplumsal ve siyasal
sürecin dışında bırakmak amacına hizmet etmesi gerekirken hedefin şaşırtılması, operasyonun amacının toplumun sindirilmesi olduğu kuşkularını pekiştirmiştir.
Bilinen bütün gerçekler bir yana, Türkan Saylan gibi,
her zaman toplumsal yararı ön planda tutmuş, bilim
insanı kişiliği ile örnek davranış içinde bulunmuş, darbe
karşıtı olduğunu, Ergenekon davası sanıklarının yüzlerine karşı ifade etmiş, “ne şeriat ne darbe” demekten
geri durmamış, 12 Eylül döneminde demokrasi yanlısı
olmanın bedelini ödemiş bir insanı “darbeci” ilan etmeye kalkmak manidardır.
Manidar olmasının nedenini ise derinlerde aramamak
gerekmektedir. Nedeni açıktır: Türkan Saylan ve başkanlığını yaptığı dernek, alternatif toplumsal dayanışma ilişkilerini örmeye gayret etmekte, bu alandaki
tarikat-siyaset kıskacını parçalamaya çalışmaktadır ki,
ÇYDD’den duyulan rahatsızlığın yegâne nedeni budur.
Ergenekon soruşturması, toplumu ikna etmekten uzaklaşmış, AKP projesine direnen aydınlara, bilim insanlarına uzanmıştır. Operasyonun son aldığı şekli kabullenmemek, AKP’nin bütün bir toplumu teslim almayı
amaçlayan gerici, neoliberal, Amerikancı politikalarına
direnmektir.
TMMOB İnşaat Mühendisleri
Odası Adına Sahibi
Serdar HARP
Yazı İşleri Müdürü
Zeki ERGİNBAY
Zeki ERGİNBAY
(1976-1977)
Levent DARI
Yönetim Yeri: TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası
Necatibey Cad. No: 57 06440 Kızılay / Ankara
Tel: 0.312.294 30 00 Faks: 0.312.294 30 88 E-Posta: [email protected] Web: www.imo.org.tr
Mayıs 2009, Sayı:193, ayda bir yayınlanır, yerel süreli yayın. ISSN: 1307-2412
Baskı: Mattek Matbaacılık Basın, Yayın Tanıtım Tic.San.Ltd.Şti. / GMK Bulvarı No: 83/23 Maltepe-Ankara / 312.229 15 02
Baskı Tarihi: 1 Mayıs 2009 / 10.000 adet basılmıştır. Üyelerine parasız dağıtılır.
Download