bulaşıcı hastalıklar - E

advertisement
BULAŞICI
HASTALIKLAR
Uz. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ
Tanımlar 1
• Bulaşıcı: Bulaşabilme yeteneği olan.
• Bulaşıcı hastalık: Bir canlıdan
diğerine bulaşabilen hastalıklar.
• Mikroorganizma: Doğal olarak her
yerde bulunabilen, tek hücreli,
karmaşık enzim yapısı olan; virüs,
bakteri, parazit, mantar olarak
adlandırılan mini canlılar.
Tanımlar 2
• Normal flora: İnsan vücudunda bulunan
ve yer değiştirmedikçe hastalık yapmayan
mikroorganizmalar topluluğu.
• Patojen mikroorganizma
( Enfeksiyon etkeni ): İnsan vücudunda
(ya da hayvanda, bitkide) istenmeyen etki
( hastalık ) oluşturan
mikroorganizmalardır.
• Enfeksiyon: Mikroorganizmaların insan
vücuduna girdikten sonra, üreyip
çoğalarak, istenmeyen belirtiler ve/veya
hastalıklar oluşturmasıdır.
Tanımlar 3
• Enfeksiyon zinciri: Mikroorganizmanın,
enfeksiyon oluşturabilmesi için,
tamamlamak zorunda olduğu aşamalardır.
• Bulaşma yolları: Enfeksiyon etkeninin
yayıldığı yollardır; doğrudan, dolaylı bulaşma vd.
• Bulaşma süresi: Enfeksiyon etkeninin,
bir konakçıdan diğerine bulaşabilme
süresi.
Tanımlar 4
• İnkübasyon ( kuluçka ) süresi: Enfeksiyon etkeninin
konakçıya girdikten sonra, hastalık belirtilerinin ortaya
çıkması arasında geçen süredir.
• Kontaminasyon: Enfeksiyon etkeninin hastanın
vücudunda, giysilerde, su veya yiyeceklerde bulunmasıdır.
Hastalık etkeni mikroorganizmanın bulaştığı nesnelere
kontamine denir
• Virulans: Mikroorganizmanın hastalık oluşturabilme
yeteneği.
• Çapraz Enfeksiyon: Hastalık etkeninin hasta kişiden hasta
olmayan kişiye, sağlık personeli tarafından gerekli
önlemlerin alınmaması(elleri yıkamama, malzemeleri
sterilize etmeme vb) nedeniyle bulaştırılmasıdır. Enfeksiyon zinciri 1
Enfeksiyon zinciri 2
•
•
•
•
•
•
1 - Enfeksiyon etkeni: Bakteri, virüs, mantar, parazit şeklinde isimlendirilen,
patojen mikroorganizma(lar)dır. Enfeksiyon etkeninin hastalık oluşturma potansiyeli,
şu koşullara bağlıdır:
¯ Mikroorganizmanın sayısına DOZ x VİRÜLAN
¯ Mikroorganizmanın virülansına ENFEKSİYON =
---------------------------¯ Bireyin vücut direncine KONAK DİRENCİ
DOZ: Mikroorganizmanın hastalık oluşturabilmesi için gerekli olan sayısal
yeterliliğidir. Bazıları çok az miktarlarda hastalık oluşturabilirken diğerleri fazla
sayıda hastalık oluşturabilmektedirler.
•
Genel kural: Mikroorganizmanın sayısı arttıkça hastalanma olasılığı da artar.
•
VİRÜLANS: Mikroorganizmaların hastalık oluşturabilme şiddetidir. Bazı
mikroorganizmalar çok virülandır. Örneğin, Hepatit B virüsü (HBV) yüzeylerin
üzerinde haftalarca canlı kalabilir ve kişiye bulaştığında miktarı az olsa bile hastalık
oluşturabilir. Oysa AİDS etkeni olan HIV, ışık ve havada kısa bir süre kaldığında ölür.
HBV, HIV’ e göre 40 kat daha bulaşıcıdır.
Enfeksiyon zinciri 3
• 2 - Enfeksiyon kaynağı ( rezervuar) :
Mikroorganizmaların doğal olarak yaşayıp
çoğaldıkları ortamdır: insan, hayvan veya cansız
nesneler (su, toprak vd.).
• 3 - Çıkış kapısı: Mikroorganizmaların enfeksiyon
kaynağından ayrıldıkları yerlerdir. İnsanlarda;
solunum sistemi, boşaltım sistemi, sindirim
sistemi ve deri bütünlüğünün bozulduğu
yerlerdir. Örnek: balgam, tükürük, kan, idrar,
dışkı, meni, vajen salgısı, gözyaşı vs. aracılığı ile
bu kapılardan çıkarlar.
Enfeksiyon zinciri 4
•
•
•
4 - Bulaşma yolu ( yayılma yolları, kaynaktan çıkış):
Mikroorganizmalar bir yerden bir yere çeşitli yollarla taşınırlar. Bulaşma
yolları: kontamine su ve besinler olabileceği gibi kontamine eşyalar da
olabilir; örnek, makas, tarak, şapka, giysi vb. Hava, toz zerrecikleri,
portör veya vektör ile de mikroorganizmalar bulaşabilirler.
¯ Vektör: Sinek, bit, kene, fare vd bazı hayvanlar, bazı hastalıkları
taşırlar, bunlara vektör denir. Örneğin, sıtma mikrobu anofel adı verilen
dişi sivrisinekte gelişimini tamamlayarak, sineğin insanı sokmasıyla insana
geçerek hastalık yapar. İnsanda hastalığın ortaya çıkabilmesi için sıtma
mikrobunun mutlaka sivrisineğin vücudunda bir süre kalarak gelişim
aşamasını tamamlaması gerekir. O nedenle insandan insana bulaşmaz.
¯ Portör (taşıyıcı) : Bir insan veya hayvan, bir mikroorganizmayı
vücudunda taşıdığı halde, kendisinde hastalık belirtisi görülmezken diğer
insanlara bulaştırabiliyorsa bu kişilere portör denilmektedir. En sık görülen,
Hepatit A virüsü (HAV) taşıyıcılarıdır. Bu kişiler besin endüstrisinde
kesinlikle çalışmamalıdır.
Enfeksiyon zinciri 5
• 5 - Giriş kapısı: Mikroorganizmaların vücuda girdiği
yerlerdir. Genellikle giriş kapısı ile çıkış kapısı aynıdır: ağız,
burun, kulak, göz, kan damarları, hasar görmüş deri vd.
(Sağlam deriden mikroorganizma giremez)
• 6 - Konakçı: Mikroorganizmayı vücudunun üzerinde veya
içinde barındıran insana ( veya hayvana, bitkiye) denir.
Özellikle vücut direnci azalmış; kronik hastalığı olan (kronik
böbrek, kalp hastalığı, KOAH, kanser vs. gibi), dengesiz
beslenen, aşırı yorgunluk, alkol ve sigara bağımlılığı,
bağışıklık sisteminin yetersiz olması durumunda kişiler
mikroorganizmalar için uygun konakçıdırlar.
Hastalıkların bulaşma yolları 1
• 1 - Doğrudan temas: Enfekte
kişinin, duyarlı kişi (konakçı) ile
doğrudan teması sonucu oluşan
bulaşma şeklidir. Cinsel ilişki, cinsel
öpüşme, kan nakli doğrudan temas
ile bulaşmaya örnektir. Bu yolla;
AIDS, HBV, frengi (bel soğukluğu),
sifiliz, vd. hastalıklar bulaşmaktadır
Hastalıkların bulaşma yolları
2
•
•
•
•
•
2 - Dolaylı temas: Mikroorganizmanın, konakçıya bir aracı kullanarak girmesidir.
Bu aracılar:
¯ HAVA YOLU İLE BULAŞMA: Uzun süre açıkta canlı kalabilen mikroorganizmalar hava, toz veya damlacıkla duyarlı konakçıya ulaşırlaşabilirler. Damlacıkla yayılma;
öksürme-aksırma, tükürük, balgam, burun, gözyaşı sıvılarının damlacıklar halinde
yayılmasıdır. TBC(tüberküloz, verem), grip, soğuk algınlığı, çocuk hastalıklarının
çoğunluğu bu yolla yayılmaktadır.
¯ ARAÇLARLA BULAŞMA: Kontamine olmuş ( enfeksiyon etkeni bulaşmış)
nesnelerle oluşan bulaşmalardır. Örnek: HAV, enfekte yiyeceklerle; tetanoz mikrobu
paslı çivi veya toprakla; hastalık etkenlerinin birçoğu da hastada kullanıldıktan sonra
iyi sterilize edilmeden başka kişilerde kullanılan malzemelerle(airway, foley sonda,
çarşaf, giysi vd.) bulaşır.
¯ VEKTÖRLE BULAŞMA: Bazı mikroorganizmalar, bazı hayvanlarda gelişim
aşamalarını tamamladıktan sonra hastalık oluşturabilmektedirler, örneğin sıtma
mikrobu. Bazı kistik parazitler iyi pişmemiş etlerle ( inek, domuz eti ile) insan
vücuduna girdikten sonra akciğer veya karaciğerde kist oluşturabilmektedirler.
Hayvan dışkısı bulaşmış ve iyi yıkanmadan ya da pişmeden yenilen besinlerle
parazitler vücuda girerek hastalık oluşturmaktadır. Veba (fare), kuduz ( kedi-köpekfare vd) hayvanlarla bulaşan hastalıklardır.
Bazı mikroorganizmalar (virüsler ve bakteriler) çok kolay bulaşabilirlerken;
parazitler ve mantarların bulaşması daha zordur.
Bulaşıcı hastalıklardan
korunma yolları
• 1- Vücudun mikroplara karşı direnci,
• 2- Enfeksiyon kontrolü önlemleri.
VÜCUDUN MİKROORGANİZMALARA KARŞI DİRENCİ 1
• • I- ÖZGÜL OLMAYAN DİRENÇ: Vücuda giren her
mikroorganizmaya karşı, ayırım yapmaksızın gösterilen
dirençtir. Deri veya mukoza, sağlam olduğu sürece
mikrobun vücuda girmesini engeller.
• Herhangi bir yolla deri barajını aşarak vücuda giren
mikroorganizma, fagositik hücreler tarafından, Fagositoz
denilen yöntemle yok edilir.
• RES (Retikülo endotelyal sistem) ise vücutta bulunan ağsı
bir savunma sistemi olup, mikroorganizmalarla savaşır.
• Yangı, vücudun giren mikrobu yok ederken oluşturduğu
tepkidir ( örnek, arı sokmasındaki kızarıklık ).
• Ateş, mikroorganizma vücuda girip çoğalırken, vücut
savunma sistemini uyarır ve bu sayede mikroorganizmalar
yok edilir. Savunma sisteminin uyarılabilmesi için vücut
ısısının 37,5 - 38 °C dereceye ulaşması gerekir.
VÜCUDUN MİKROORGANİZMALARA KARŞI DİRENCİ 2
•
•
•
•
•
•
•
•
•
II- ÖZGÜL DİRENÇ: Vücudun, mikroorganizmanın özelliğine göre tepki göstermesidir. Yani, vücut
daha önce karşılaştığı mikroorganizmayı, tanır ve ona özel tepki gösterir, bunun diğer adı
bağışıklıktır. İki çeşit bağışıklık vardır:
· DOĞAL BAĞIŞIKLIK ( DİRENÇ): Türe, ırka, genetik yapıya, yaşa, hormonal veya metabolik
değişikliklere bağlı olarak görülen bağışıklıktır. Örnek; hayvan hastalıkları istisnalar dışında
hayvanlardan insanlara veya insan hastalıkları, insanlardan hayvanlara bulaşmaz. Çünkü, insanda
hastalık oluşturan mikroorganizmalar 36 -37° C derecede çoğalabilirler, oysa hayvanların vücut
ısıları daha düşüktür.
· EDİNSEL DİRENÇ ( SONRADAN KAZANILAN BAĞIŞIKLIK): Bu bağışıklık iki şekilde ortaya
çıkar.
«Pasif bağışıklık:
· Doğumdan itibaren var olan bağışıklıktır. Anneden, plasenta yoluyla veya emdiği sürece sütüyle
bebeğe geçen savunma hücreleri, bebeği korur. · Yapay pasif bağışıklık, hastalık etkeni vücuda girdiğinde, vücut savunmasını oluşturana kadar,
dışarıdan desteklenmek üzere serum veya immünoglobülin (başka bir canlıdan alınan savunma
hücreleri) verilmesiyle oluşur.
«Aktif bağışıklık:
· Doğal aktif bağışıklık, vücudun, hastalığı geçirerek bağışıklık oluşturmasıdır; örnek, HAV
enfeksiyonu geçiren kişi HAV ye, HBV enfeksiyonu geçiren HBV ye ömür boyu bağışıklık kazanır.
Doğal aktif bağışıklığın ömür boyu koruyucu özelliği vardır.
· Yapay aktif bağışıklık, aşılarla oluşur. Ağır seyreden hastalıkların mikroorganizmaları ölü
veya zayıflatılmış olarak, daha önce o mikrop ile karşılaşmamış kişilere verilerek vücudun bağışıklık
oluşturması sağlanır. Kişi gerçek mikropla karşılaştığında, hastalık daha hafif geçirilir.
Enfeksiyon Kontrol Yöntemleri
• Kişinin kendisini ve çevresini, bulaşma yollarına
göre önlem alarak, bulaşıcı hastalıklardan
koruması amacıyla geliştirilmiş yöntemlerdir.
Hastanelerde bulunan enfeksiyon kontrol
komiteleri, hastanede uyulması gereken kuralları
saptarlar. Hastanede çalışan herkes bu kurallara
uymak zorundadır.
ENFEKSİYON KONTROLÜ ÖNLEMLERİ 2:
• EL YIKAMAK: Normal sabunla köpürterek ve ovarak el
yıkamak, en iyi temizlik yöntemidir. Ve hastalıkların
bulaşmasını önleyen en etkili yoldur. Toplu yerlerde,
hastanelerde ve ambulansta mümkünse sıvı sabun
kullanılmalıdır.
15 Ekim Küresel El Yıkama Günü
ENFEKSİYON KONTROLÜ ÖNLEMLERİ
3:
•
•
•
•
•
•
Hasta (hatta sağlıklı) kişilerin kullandığı malzemeler başkaları tarafından
kullanılacaksa, önce kirleri su ile akıtılmalı, sonra sabunlu su (veya deterjanla)
yıkanmalı ve mümkünse (ya da gerekliyse) sterilize edilmelidir.
Başkaları ile özel eşyalar (tarak, jilet, diş fırçası, şapka, iç çamaşırı, yatak takımları
vd.) paylaşılmamalıdır.
Gerektiğinde izolasyon (ayırma, karantina) uygulanmalıdır. Solunum yolu ile
bulaşan hastalık (örnek:TBC/verem) varsa, hastaya maske takılmalıdır. İdrar veya
dışkı ile bulaşma söz konusu ise, mümkünse, hasta iyileşene kadar hastanın
kullanacağı tuvalet (özellikle de klozet tipi-alafranga tuvalet) ayrılmalıdır. Tuvalet tek
ise, o zaman hastanın tuvaleti her kullanımından sonra, dezenfektanla (deterjanda
olabilir) sil(in)mesinde yarar vardır.
Risk altındaki kişiler aşılanmalıdır. Hepatit B (HBV) taşıyıcı kişinin eşi HBV’ ye karşı,
çocuklar çocuk hastalıklarına karşı, çocukluk çağı hastalıklarını ve HBV geçirmemiş
sağlık personelinin bu hastalıklara karşı aşılanması önerilmektedir. Özellikle sağlık
personeli, bayansa ve geçirmemişse kızamıkçık aşısını, erkekse ve geçirmemişse
kabakulak aşısını yaptırması önerilmektedir.
Başkalarının (özellikle hastanın) kan, tükürük, idrar, dışkı gibi atıkları ile doğrudan
temas etmemeye özen gösterilmeli, temas edilecekse eldiven giyilmelidir.
Mikroorganizmalar, çoğalmak için nemli ve kirli ortamları tercih ederler. O nedenle,
ortamı hiçbir zaman nemli ve kirli bırakmayın.
HIV ENFEKSİYONU-AIDS
Dünyada HIV
• 2006 yılında HIV taşıyan insanların toplamı 39,5 milyon
idi
• Yeni HIV enfeksiyonları dünyanın birçok bölgesinde
çoğunlukla genç insanlar arasında yoğunlaşmaktadır (15–
24 yaşları arasındaki gençler). 15 yaş ve üzeri
yetişkinlerde yeni HIV enfeksiyonlarının %40’ını genç
insanlar oluşturmaktadır.
Türkiye’de HIV
HIV ( HUMAN IMMUNODEFİCİENCY VIRUS, AIDS, EBES =
EDİNSEL BAĞIŞIKLIK EKSİKLİĞİ SENDROMU)
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
BELİRTİLERİ:
Nedeni belirlenemeyen gece terlemeleri
Bir ayı geçen ısrarcı ateş
Titremeler, konuşurken zorlanma, hareketlerde yavaşlama
Kısa sürede, vücut ağırlığının % 10 undan fazla kilo kaybı
Bir ayı geçen, sürekli ya da aralıklı devam eden ishal
Bir ayı geçen, kuru ve ısrarlı öksürük, aşırı yorgunluk ve halsizlik
Koltuk altında ve kasıklardaki bezelerde, şişlik ve ağrı
Deride morumsu lekeler, ağızda pamukçuk
Çeşitli fırsatçı enfeksiyonlar( vücut direnci düştüğünde ortaya çıkan
hastalıklar); mantar hastalıkları, sitomegalovirus(CMV), toksoplasma,
tüberküloz vd
Paraziter akciğer enfeksiyonu: pneumocystis carinii pneumoni; Kaposi
sarkom: deride ve ağız içinde görülen bir çeşit kanser
Beyinde oluşan akut enfeksiyondan, kronik demansa kadar değişebilen
nörolojik sendromlar.
HIV ( HUMAN IMMUNODEFİCİENCY VIRUS, AIDS, EBES =
EDİNSEL BAĞIŞIKLIK EKSİKLİĞİ SENDROMU)
• İNKÜBASYON SÜRESİ: 6 ay - 5 yıl arasında değişmektedir.
• HIV vücuda girdikten sonra, kişinin savunma sisteminin
durumuna (yani vücut direncine) göre, belirtiler ortaya
çıkmaktadır. Vücut direnci çok düşük kişilerde, belirtiler 3 ay
gibi kısa sürede de görülebilirken; nadir de olsa HIV taşıdığı
halde 10 yıldır hiç belirti görülmeyen hastalar olabilmektedir.
Taşıyıcı olabilen bu kişiler, sağlık personeli ve diğer kişiler için
risk oluşturmaktadırlar. O nedenle, çalışırken her zaman
tedbirli olmalıyız.
HIV NASIL BULAŞIR
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
1-Cinsel yolla bulaşma
•En önemli bulaşma yoludur
•Bulaş için HIV pozitif kişiyle yapılan tek bir cinsel temas yeterlidir
•Korunmasız cinsel temasta;virusun enfekte erkekten kadına bulaş riski,enfekte
kadından erkeğe bulaş riskinden fazladır
•Rektal ilişki ile bulaşma riski daha yüksek
•CYBH varlığı bulaşma riskini arttırır
2-Kan ve kan ürünleri ile bulaşma
-HIV yönünden tarama yapılmaya başlandığından beri bu yolla bulaş
azalmıştır
•Kan ve KÜ transfüzyonu
•Organ transplantasyonu
-Enjektör ve diğer aletlerle bulaşma
•Damar içi madde kullananlar önemli risk grubudur
-Sağlık personeline bulaş ma
•İğne,enjektör batması ile(risk %0.2-0.5)
•İnfekte vücut sıvıları ile bulaşmış mukozal temasla
(risk %0.1)
3-Anneden bebeğe bulaşma
•Gebelik süresince
•Doğum sırasında (%10-30)
•Postpartum dönemde emzirmekle bulaşır.
HIV ( HUMAN IMMUNODEFİCİENCY VIRUS, AIDS, EBES =
EDİNSEL BAĞIŞIKLIK EKSİKLİĞİ SENDROMU)
• RİSK ALTINDAKİ GRUPLAR:
• Damar yolundan ilaç(uyuşturucu) alan
bağımlılar
• Çok eşli cinsel ilişkiye girenler
• Kan veya kan ürünü alıcıları
• Dövme yaptıranlar
• Sağlık personeli, hemodiyaliz hastaları
HIV ( HUMAN IMMUNODEFİCİENCY VIRUS, AIDS, EBES =
EDİNSEL BAĞIŞIKLIK EKSİKLİĞİ SENDROMU)
• TEŞHİS YÖNTEMLERİ:
• ¯ ELİSA (3 kez tekrarlanmalıdır)
• ¯ Western Blot (ELİSA 3 kez olumlu
olduğunda, doğrulamak için kullanılan
yöntemdir
• TEDAVİ:
• Aşı çalışmaları ve tedavi araştırmaları
halen devam etmektedir.
KORUNMA YOLLARI
• -Cinsel yolla bulaşa karşı korunma
• •Genital ve oral mukoza membranlarının cinsel ilişki sırasında
kan,semen,vajinal ve servikal sekresyonlarla temasının azaltılması
• •Kondom kullanımının teşvik edilmesi ve yaygınlaştırılması
• •Cinsel yolla bulaşan diğer hastalıkların tedavisi
• •Güvenli cinsel temasın yaygınlaştırılması (tek eşli cinsel yaşam
veya uygun ve güvenli cinsel eş seçimi)
• -Kan ve kan ürünleriyle bulaşa karşı korunma
• •Antikor testleri bulunduğundan beri bu yolla bulaş azalmıştır
• •Damar içi madde kullananlarda
•
-Bu alışkanlığın önlenmesi ve tedavi edilmesi
•
-Ortak enjektör kullanım risklerinin anlatılması
•
-Kondom kullanımının sağlanması
•
-Steril enjektör kullanımının sağlanması
•
-Eğitim
Korunma 2
• Anneden bebeğe geçişe karşı korunma
• •HIV pozitif kadına doğum kontrol
yöntemleri öğretilmelidir
•Bebeği doğurmakta ısrarlı ise gebeliğin son
trimestırında anneye, doğumdan sonra da
bebeğe antiretroviral tedavi başlanmalıdır
• •Elektif sezaryan uygulanırsa bebeğe HIV
geçişi 4-5 kat azalır
• •Virusun anne sütü ile geçişi
gösterildiğinden emzirme önerilmez
HIV ( HUMAN IMMUNODEFİCİENCY VIRUS, AIDS, EBES =
EDİNSEL BAĞIŞIKLIK EKSİKLİĞİ SENDROMU)
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
HIV ‘ NİN BAZI ÖZELLİKLERİ:
Etere duyarlıdır
4.5 pH’ ya duyarlıdır (dolayısıyla yutulduğunda mide asidiyle inaktive
olur)
56°C derecede 30 dakikada inaktive olur.
Kuru oda ısısında 3 gün, nemli ortamda 7 gün canlı kalabilir. Açık
havada ve ışıklı ortamda ömrü kısalır.
% 70 lik Alkol ve % 0.5 lik sodyum hipoklorite (1/ 10 sulandırılmış
çamaşır suyuna) duyarlıdır.
1/ 4000 lik Formaldehit ve Gluteraldehite duyarlıdır.
Sosyal öpüşme, aynı ortamda çalışma, veya birlikte oturma ile bulaşmaz
Hava yolu, fekal - oral (anüs - ağız) yol; su ve yiyecekler ile bulaşmaz
Kan emici böcek (sivrisinek vd) sokması ile bulaşmaz
Ancak, diş fırçası, tıraş bıçağı (jilet) gibi eşyalar ortak kullanılmamalıdır
Kulak deldirme ve dövme yaptırma esnasında steril malzeme
kullanılmasına dikkat edin.
HEPATİTLER
Hepatit Virüsleri
HEPATİT B PREVALANSI
Dünyada 2 milyardan fazla insanın hepatit B virüsü ile
enfekte olduğu bilinmektedir.
Hepatit B'nin coğrafi dağılımı Çin, Güneydoğu Asya ve
Afrika gibi yerlerde çok yüksek; Güney Amerika , Batı
Avrupa ve Avustralya gibi yerlerde düşüktür. Avrupa'da her
yıl 900.000 - 1 milyon insan hepatit B virüsü ile enfekte
olmaktadır. ABD'de her yıl 140.000-320.000 akut hepatit B
enfeksiyonunun gerçekleştiği hesaplanmıştır. Bu
enfeksiyonların çok büyük bir bölümü, kronik hastalığa
neden olmadan kendiliğinden iyileşmektedir.
HBV TAŞIYICILIĞI
HEPATİT BELİRTİLERİ:
• Halsizlik, iştahsızlık, bulantı, kusma, ishal.
• Koku ve tat alma duylarında bozukluk; sigara içenler tat
alamadıklarını ifade ederler.
• Ateş, ürtiker(kaşıntı), artralji (eklem ağrıları). Sarılık
başladığında bu belirtiler kaybolur.
• Sarılık, birinci ve ikinci haftalarda en yüksek düzeye
ulaşır. Daha sonra giderek azalır. Sarılık her zaman
görülmeyebilir veya çok hafif atlatılabilir.
• Bölgesel lenfadenopati ve splenomegali olabilir.
• Akut dönemde, karaciğer enzimleri (SGOT, SGPT) 1000
in üzerine yükselir ve altıncı haftada normal düzeyine iner. Hepatit
TEDAVİ:
• İstirahatla iyileşme görülür. Tam
iyileşme 3 - 6 ay sürebilir. İyileşme
olmadan kronik hepatite de dönüşebilir.
• Akut dönemde, karaciğeri yormayan
yiyecekler olmak üzere vitamin, mineral
ve dengeli besinlerden oluşan beslenme
önerilmektedir.
Hepatit
•
•
•
•
•
•
RİSK ALTINDAKİ GRUPLAR:
Vücut direnci düşük olan kişiler
Sağlık personeli
Kan, kan ürünü ve organ nakli olanlar
Hemodiyaliz hastaları ve yakın ilişkide olan yakınları
Toplu yaşanan yerlerdeki kişiler; akıl hastaneleri, ceza
evleri, yaşlı bakım evleri gibi yerlerde yaşayan kişiler
• IV ilaç ya da uyuşturucu bağımlıları
• Çok eşli cinsel yaşamı olanlarla, cinsel yaşamı hareketli
kişiler.
Hepatit
• KORUNMA:
• Bireysel korunma önlemleri AİDS ile aynıdır.
AİDS’ e göre 40 kat daha bulaşıcıdır • Risk altındaki kişiler, HBV enfeksiyonu ile daha
önce karşılaşmamışsa, aşı yaptırmalıdır.
• HAV ve HEV enfeksiyonları, altyapı ve
hijyenik koşulların bozuk olduğu durumlarda artış
gösterir. O nedenle bu gibi yerlerde sular
kaynatılarak içilmeli, sebze ve meyveler iyi
yıkanmalı, hijyenik çalışmayan yerlerde yemek
yenilmemeli; özellikle et türü.
Kimler Aşılanmalıdır?
• Tüm bebekler
• Çocuklar
• Genç erişkinler
• Sağlık personeli
• Hemodiyaliz hastaları
• Damardan ilaç kullananlar
• Hemofili hastaları
KENE HASTALIĞI - KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ
• KKKA Bunyaviridae ailesine
bağlı Nairovirus soyundan
virüslerin neden olduğu bir
hastalıktır.
KKKA
• BULAŞ YOLU
Hayvanlar enfekte kene tarafından ısırılarak etkeni alırlar.
Bütün keneler virüsü taşımaz. Özellikle hyalloma cinsi
üyelerinde görülmektedir.
Bütün evcil ve yabanıl hayvanları enfekte etme kapasitesi
vardır. Kuşların çoğu dirençli.
İnsanlara hastalığın bulaşmasında esas rol kenelere aittir.
Bunun yanı sıra enfekte insan ya da hayvanlara ait doku
veya vücut sıvısı teması ile de bulaş söz konusudur.
Vakalar çoğunlukla tarım çalışanları, mezbaha
çalışanları ve veterinerlerde meydana gelmektedir.
Hastane çalışanları için hastalardan nazokomiyal bulaş riski
de vardır.
Kenenin hayat döngüsü
Belirtiler nelerdir?
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Ateş
Öksürük
Boğaz Ağrısı
Burun Akıntısı
Burunda dolgunluk hissi
Baş Ağrısı
Bulantı Kusma
Ishal
Durumlarında pandemik influenza (H1N1) den
şüpelenilmelidir
Nasıl Bulaşır?
• 2009 H1N1 virüsünün bulaşması mevsimsel grip bulaşı ile
aynıdır. Grip virüsü
• İnfuenzalı kişiler tarafından insandan insana öksürme ve
hapşırma ile bulaşır.
• Bazen kişiler objelere ve yüzeylere dokunduktan sonra
burun ve ağızlarına temas ile de enfekte olabilirler.
• Fakat bilinmelidir ki; bulaşıcılığı mevsimsel gripten çok daha
fazladır
.
ÖNLEMLER
• Öksürdüğünüzde ya da hapşırdığınızda ağzınızı ve
burnunuzu bir kağıt mendille kapatınız. Kullandığınız
mendili hemen çöpe atınız.
• Öksürdükten veya hapşırdıktan sonra ellerinizi bol su ve
sabunla yıkayınız. En az 15 ila 20 saniye yıkama önerilir.
Alkolle temizleme de tercih edilebilir.
• Ağzınıza, burnunuza ve gözlerinize dokunmaktan kaçının.
Çünkü virüs ellerinizle başka kişilerle tokalaşma yoluyla da
bulaşabilmektedir.
• Hasta kişilerle yakın temastan kaçının.
• Genel sağlığınıza dikkat ediniz.
• İyi uyuyun, fiziksel aktivitelerde bulunun, stresten
kaçının, bol sıvı alın ve iyi beslenin
• Bu hastalıkla kontamine olmuş olabilecek yüzeylere
temas etmekten kaçının.
Pandemik İnfluenza (H1N1)’nın kimlerde
komplikasyonlu seyretme riski
vardır?
•
•
•
•
Gebeler (doğum sonrası ilk 2 hafta dahil)
65 yaş üzerindeki kişiler
5 yaşından küçük çocuklar
19 yaş altında olup sürekli aspirin
kullanması gereken kişiler
• Bağışıklık sistemi baskılanmış (ilaç, HIV
infeksiyonu veya doğumsal immün
yetmezlikler nedeniyle) kişiler
• Altta yatan kronik hastalıkları olanlar.
Kimler hastaneye başvurmalıdır?
• Ayaktan takip edilen hastalar aşağıdaki durumlardan birinin
gelişmesi durumunda hemen hastaneye başvurmaları
konusunda yazılı ve sözlü bilgilendirilmelidir.
• Takipne (solunum sayısının okul öncesi çocuklar ve
• bebeklerde >40/dakika, okul çağındaki çocuklarda >30/dakika,
erişkinde
• 24/dakika olması)
• Göğsünde nefes alırken çekilme (retraksiyon)
• Burun kanatlarının solunumla hareket etmesi
• Dudaklarda ve/veya parmak uçlarında morarma olması
• Ağızdan gıda alamama (Ağızdan beslenmenin yetersiz
• kalması)
Çocuklarda acil tıbbi yardım gerektiren
durumlar şunlardır:
• • Hızlı nefes alma ya da solunum
güçlüğü
• Mavimsi cilt rengi
• Yeterince sıvı alamama
• Uyanamama ya da uyaranlara
cevap verememe
• Huzursuzluk
• Grip benzeri semptomlara ek
olarak ateş ve şiddetli öksürük
• Döküntü
Yetişkinlerde acil tıbbi yardım
gerektiren durumlar şunlardır:
• • Solunum güçlüğü veya nefes darlığı
• Göğüs ya da karın içinde ağrı veya
basınç
• Ani baş dönmesi
• Konfüzyon
• Şiddetli bulantı ve kusma Maske Kullanımı nasıl olmalıdır?
• Hastayla yakın teması olanlar da dahil olmak
üzere tüm sağlık çalışanları için korunma amaçlı
olarak cerrahi maske kullanılması yeterlidir.
Günlük pratikte cerrahi maskelerin influenza
bulaşını engellemede özel maskeler (N95) kadar
etkili olduğunu gösteren kanıt gücü yüksek
çalışmalar vardır.
• Ancak aerosol oluşturma riski yüksek işlemler
(entübasyon, endotrakeal aspirasyon,
bronkoskopi, nazofarengeal veya orofarengeal
örnek alma işlemi ve
kardiyopulmoner resüsitasyon) yapacak kişilerin
mutlaka özel maske ve gözlük kullanması
gereklidir.
Tedavisi var mı?
• Oseltamivir veya zanamivir kullanımı
domuz gribinin önlenmesinde CDC
tarafından tavsiye edilmektedir. İlaç
kullanımı hastalığın seyrini hafifletmekte
ve daha hızlı bir iyileşmeyi
sağlayabilmektedir. Bunun yanı sıra ciddi
komplikasyonların da gelişmesi
engellenmiş olur. Antiviral ilaçlara,
semptomların görülmeye başlamasından
itibaren ilk 2 gün içinde başlanması
gerekir.
Download