tc gazi üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü işletme anabilim dalı

advertisement
T.C.
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
İŞLETME ANABİLİM DALI
HASTANE İŞLETMECİLİĞİ BİLİM DALI
ÖZEL HASTANELERDE YÖNETİMİN
PROFESYONELLEŞMESİNİN, KURUMSALLAŞMA SÜRECİ
ÜZERİNDEKİ ETKİSİNİ BELİRLEMEYE YÖNELİK ALAN
ÇALIŞMASI
YÜKSEK LİSANS TEZİ
Hazırlayan
İlkem ŞAHMAN
Tez Danışmanı
Prof.Dr.Dilaver TENGİLİMOĞLU
Ankara – 2008
ONAY
İlkem Şahman
tarafından hazırlanan “Özel Hastanelerde Yönetimin
Profesyonelleşmesinin,
Kurumsallaşma
Süreci
Üzerindeki
Etkisini
Belirlemeye Yönelik Alan Çalışması” başlıklı bu çalışma, 20/03/2008 tarihinde
yapılan savunma sınavı sonucunda başarılı bulunarak jürimiz tarafından
İşletme Anabilim Dalı Hastane İşletmeciliği Bilim Dalında Yüksek Lisans tezi
olarak kabul edilmiştir.
Başkan
: ………………………………………………………………..
Prof. Dr. Eyüp AKTEPE
Üye
: …………………………………………………………………
Prof. Dr. Şule ÖZKAN
Üye:
: …………………………………………………………………
Prof. Dr. Dilaver TENGİLİMOĞLU (Danışman)
i
ÖNSÖZ
Sağlık kavramı ve sağlık kavramıyla ilgili hastane, sağlık hizmetleri
sektörü, tüm ulusların temel gelişmişlik düzeyini gösteren ve aynı zamanda
toplumların ekonomik kalkınmasında da rol oynayan bir sektördür. Gelişmiş
toplumlarda, bütçeden sağlığa ayrılan miktarların yüksekliği göze çarpmaktadır.
Ayrıca tüm ülkelerde sağlık sektörü, ekonomi içerisinde oldukça yüksek pay alan
bir sektördür.
Günümüzde özel hastane sayıları artarken, rekabet ortamı, özel
hastaneleri, yaşamlarını sürekli kılabilme sürecinde pek çok arayışa ve yeniliğe
itmektedir. Özel hastaneler gerek yerel, gerekse küresel pazarlarda yaşamlarını
sürdürebilmek için çok fazla çaba harcamak zorundadır. Özel hastanelerle
beraber, özel hastanelere yönelik karmaşa ve sorunlar da artmaktadır. Bir
hastanenin ne şekilde yönetildiği de zamanla, birçok açıdan önem kazanmıştır.
Yönetim anlayışlarındaki değişimler de, hastanenin başarısını etkileyen, pek çok
kavramı
aynı
anda
değişime
uğratmaktadır.
Bunlar
yönetimin
profesyonelleşmesinden, kaliteye, kurum kültüründen, kurumsallaşmaya pek çok
kavramı aynı anda etkilemiştir. Klasik yönetim anlayışı bir yandan değişime
uğramaktayken, yerini çağdaş yönetim yapılarına bırakırken, öte yandan
kurumsallaşma kavramı da özel hastaneler için önemli bir olgu halini almaya
başlamıştır. Günümüzde yönetici anlayışı da değişmiş, çağın gereklerine ayak
uydurmaya çalışan, diğerleri arasından ayırt edilebilmeyi, rekabette söz sahibi
olmayı isteyen özel hastaneler için profesyonel yönetici ihtiyacı önemli boyutlara
ulaşmıştır.
“Özel Hastanelerde Yönetimin Profesyonelleşmesinin, Kurumsallaşma
Süreci Üzerindeki Etkisini Belirlemeye Yönelik Alan Çalışması” nı konu alan, bu
yüksek lisans tezimin hazırlanması sırasında, önerileriyle bana yol gösteren,
danışmanım Prof. Dr. Dilaver Tengilimoğlu’na; alan araştırmama katılan, zaman
ayıran tüm özel hastane yetkililerine, tezimin her aşamasında görüş ve
ii
önerilerinden yararlandığım, bana her konuda yol gösteren Doç. Dr. Mustafa
Kılıç’a, Biyoistatistik Uzmanı Salih Ergöçen’e, tezimin devam ettiği sürece bana
görüş ve manevi destekleriyle katkıda bulunan, Yrd. Doç. Dr. Zeki Yanık’a,
çalıştığım Rasyo YMM Ltd. Şti. Müdürü Coşkun Yanık’a, tüm şirket çalışanlarına
ve manevi desteğini hiçbir zaman esirgemeyen, moral ve motivasyon kaynağım
sevgili kuzenim Araştırma Görevlisi Feray Koca’ya, değerli görüşleriyle ve
desteğiyle katkıda bulunan sevgili arkadaşım Tarkan Yılmaz’a ve yine değerli
görüşleriyle katkıda bulunan, tezimin araştırma bölümünü kolaylaştırmak ve
anketlerin toplanmasını sağlamak amacıyla bir site açmama yardımcı olan
arkadaşım Osman Camcı’ya teşekkürü bir borç bilirim. Tez sürecim boyunca
ailemin maddi ve manevi desteklerini de asla unutmam mümkün değil. Babam
Erdal Şahman’a, annem Firuzan Şahman’a tezimdeki emekleri dolayısıyla
sonsuz teşekkürlerimi sunarım.
iii
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ.................................................................................................................i
İÇİNDEKİLER.....................................................................................................iii
KISALTMALAR DİZİNİ ...................................................................................... ix
TABLOLAR DİZİNİ ............................................................................................. x
ŞEKİLLER DİZİNİ ............................................................................................. xii
GRAFİKLER DİZİNİ ......................................................................................... xiii
GİRİŞ................................................................................................................... 1
BİRİNCİ BÖLÜM
SAĞLIK HİZMETLERİ, HASTANE, ÖZEL HASTANE, YÖNETİM,
YÖNETİCİ KAVRAMLARINA GENEL BAKIŞ
1.1. Sağlık Hizmetleri Kavramına Genel Bakış ................................................ 6
1.1.1. Sağlık Kavramı ..................................................................................... 6
1.1.1.1. Sağlık Hizmetleri Kavramı............................................................. 7
1.1.1.2. Sağlık Hizmetlerinin Özellikleri .................................................... 9
1.2. Hastane Ve Özel Hastane Kavramlarına Genel Bir Bakış...................... 10
1.2.1. Hastane Kavramı ................................................................................ 11
1.2.1.1. Hastanelerin Amaçları................................................................. 13
1.2.1.2. Hastanelerin Fonksiyonları......................................................... 14
1.2.1.3. Hastanelerin İşletme Olarak Özellikleri...................................... 14
1.2.2. Özel Hastane Kavramına Genel Bakış.............................................. 18
1.2.3. Özel Hastanelerin Türleri................................................................... 21
1.3. Yönetim Ve Yönetici Kavramlarına Genel Bakış .................................... 23
1.3.1. Yönetim Kavramı................................................................................ 23
1.3.2. Yönetim Faaliyetinin Özellikleri ........................................................ 27
iv
1.3.3. Yönetici Kavramı ................................................................................ 30
1.3.3.1. Yönetici - Girişimci Kavramları .................................................. 31
1.3.3.2. Yönetici - Lider Kavramları ......................................................... 33
1.3.3.3. Yönetici - İşletmeci Kavramları .................................................. 36
1.3.3.4. Yönetici - Patron Kavramları ...................................................... 36
1.3.3.5. Yönetici - İşadamı Kavramları .................................................... 37
1.3.4. Yönetici Düzeyleri .............................................................................. 38
1.4. Özel Hastanelerin Yönetimi ..................................................................... 41
1.4.1. Hastane Yönetimi Kavramı ................................................................ 41
1.4.2. Hastane Yöneticisi ............................................................................. 43
1.4.3. Özel Hastane Yönetim Yapısı ............................................................ 45
İKİNCİ BÖLÜM
ÖZEL HASTANELERİN YÖNETİMLERİNİN
PROFESYONELLEŞMESİ VE KURUMSALLAŞMASI
2.1. Yönetimin Profesyonelleşmesi................................................................ 51
2.1.1. Profesyonelleşme (Meslekleşme) Kavramı...................................... 51
2.1.1.1. Profesyonelleşme Süreci............................................................ 57
2.1.1.2. Yöneticiliğin Profesyonelleşmesinin Sonuçları........................ 60
2.1.1.3. Profesyonel Yönetici Kavramları ............................................... 63
2.1.1.4. Profesyonel Yönetici Özellikleri ................................................. 66
2.2. Özel Hastanelerin Yönetimlerinin Profesyonelleşmesi ......................... 68
2.2.1. Profesyonel Hastane Yöneticilerinin Özellikleri .............................. 72
2.2.2. Profesyonel Hastane Yöneticilerinin Rolleri.................................... 79
2.2.3. Profesyonel Hastane Yöneticilerinin Görevleri ............................... 81
2.2.4. Özel Hastanelerin Yönetimlerinin Profesyonelleşmesi Önündeki
Engeller......................................................................................................... 82
v
2.3. Özel Hastanelerin Kurumsallaşma Süreci .............................................. 91
2.3.1. Aile İşletmesi Kavramı ve Aile Anayasası Kavramları .................... 95
2.3.2. Özel Hastaneler Açısından Kurumsallaşma Süreçleri .................. 101
2.3.3.2. Özel Hastanelerde Yönetimin Örgütleme Fonksiyonu ........... 107
2.3.3.3. Özel Hastanelerde Yönetimin Yürütme (Yöneltme) Fonksiyonu
................................................................................................................. 111
2.3.3.4. Özel Hastanelerde Yönetimin Koordinasyon (Eşgüdümleme)
Fonksiyonu ............................................................................................. 113
2.3.3.5. Özel Hastanelerde Yönetimin Denetim (Kontrol) Fonksiyonu
................................................................................................................. 117
2.3.4. Özel Hastaneler Açısından Kurumsallaşma Ölçütleri ................... 119
2.3.4.1. Performans ................................................................................ 119
2.3.4.2. Esneklik...................................................................................... 120
2.3.4.3. Sadelik........................................................................................ 121
2.3.4.4. Özerklik ...................................................................................... 122
2.4.3.5. Birlik ........................................................................................... 123
2.3.5. Özel Hastanelerin Kurumsallaşmasında Etkili Olan Unsurlar ...... 123
2.3.5.1. Örgüt Kültürü............................................................................. 123
2.3.5.2. Örgüt Yapısı ............................................................................... 125
2.3.5.3. Yönetim Tarzı ............................................................................. 126
2.3.5.4. Eğitim ......................................................................................... 127
2.3.5.5. İnsana Yönelik Olma ................................................................. 128
2.3.5.6. Yönetimin Profesyonelleşmesi ve Özerkliği ........................... 129
vi
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
ÖZEL HASTANELERDE YÖNETİMİN PROFESYONELLEŞMESİNİN,
KURUMSALLAŞMA SÜRECİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİNİ BELİRLEMEYE
YÖNELİK ALAN ARAŞTIRMASI
3.1. Araştırmanın Konusu ............................................................................. 130
3.2. Araştırmanın Amacı................................................................................ 131
3.3. Araştırmanın Yöntemi ............................................................................ 132
3.3.1. Araştırmanın Kapsam Ve Sınırlılıkları ............................................ 132
3.3.2. Anket Sorularının Hazırlanması ...................................................... 132
3.3.3. Araştırma Evreni .............................................................................. 133
3.3.4. Araştırmanın Varsayım Ve Hipotezleri ........................................... 134
3.3.5. Araştırma Verilerinin Analizi ve Yorumu........................................ 136
3.4. Bulgular Ve Sonuçların Değerlendirilmesi ........................................... 136
3.4.1. Araştırmaya Katılan Özel Hastanelerle İlgili Tanımlayıcı Bulgular
..................................................................................................................... 137
3.4.2. Araştırmaya Katılan Yöneticilerle İlgili Tanımlayıcı Bulgular ....... 138
3.4.3. Özel Hastanelerde Yöneticilerin, Profesyonelleşme İle İlgili
İfadelere Verdikleri Cevapların Dağılımı................................................... 139
3.4.4. Özel Hastanelerde Yöneticilerin, Kurumsallaşma İle İlgili İfadelere
Verdikleri Cevapların Dağılımı .................................................................. 143
3.4.5. Özel Hastanelerde Yöneticilerin, Çalışmakta Olduğu Kurumun
Yatak Sayısına Göre, Profesyonelleşme İle İlgili İfadelere Verdiği
Cevapların Dağılımı.................................................................................... 146
3.4.6. Özel Hastanelerde Yöneticilerin, Çalışmakta Olduğu Kurumun
Yatak Sayısına Göre, Kurumsallaşma İle İlgili İfadelere Verdiği
Cevapların Dağılımı.................................................................................... 148
vii
3.4.7. Özel Hastanelerde Yöneticilerin, Çalışmakta Olduğu Kurumun,
Faaliyet Süresine Göre, Yönetimin Profesyonelleşmesi İle İlgili İfadelere
Verdiği Cevapların Dağılımı....................................................................... 151
3.4.8. Özel Hastanelerde Yöneticilerin, Çalışmakta Olduğu Kurumun,
Faaliyet Süresine Göre, Kurumsallaşma İle İlgili İfadelere Verdiği
Cevapların Dağılımı.................................................................................... 154
3.4.9. Özel Hastanelerde Yöneticilerin, Öğrenim Düzeylerine Göre,
Yönetimin Profesyonelleşmesi İle İlgili İfadelere Verdiği Cevapların
Dağılımı ....................................................................................................... 157
3.4.10. Özel Hastanelerde Yöneticilerin, Öğrenim Düzeylerine Göre,
Kurumsallaşma İle İlgili İfadelere Verdiği Cevapların Dağılımı .............. 159
3.4.11. Özel Hastanelerde Yöneticilerin, Hastanedeki Konumlarına Göre,
Yönetimin Profesyonelleşmesi İle İlgili İfadelere Verdiği Cevapların
Dağılımı ....................................................................................................... 162
3.4.12. Özel Hastanelerde Yöneticilerin, Hastanedeki Konumlarına Göre,
Kurumsallaşma İle İlgili İfadelere Verdiği Cevapların Dağılımı .............. 166
3.4.13. Özel Hastanelerde Yöneticilerin, Çalışmakta Olduğu Hastanenin
Herhangi Bir Kalite Belgesine Sahip Olup Olmadığına Göre, Yönetimin
Profesyonelleşmesi İle İlgili İfadelere Verdiği Cevapların Dağılımı ....... 169
3.4.14. Özel Hastanelerde Yöneticilerin, Çalışmakta Olduğu Hastanenin
Herhangi Bir Kalite Belgesine Sahip Olup Olmadığına Göre,
Kurumsallaşma İle İlgili İfadelere Verdiği Cevapların Dağılımı .............. 172
3.4.15. Araştırmaya Katılan Özel Hastanelerde, Yönetimin
Profesyonelleşmesinin Kurumsallaşma Üzerine Etkisinin İncelenmesi175
3.4.16. Araştırmaya Katılan Özel Hastane Yöneticilerinin Meslek, Eğitim,
Hastane Kurucusu Olup Olmamaları ve Kurucu İle Akrabalıklarını
Belirleyen Tabloya İlişkin Verilerin Yorumlanması ................................. 176
SONUÇ ........................................................................................................... 181
KAYNAKÇA.................................................................................................... 193
viii
EK 1. Anket Formu ........................................................................................ 202
ÖZET............................................................................................................... 208
ABSTRACT..................................................................................................... 210
ix
KISALTMALAR DİZİNİ
A.B.D
: Amerika Birleşik Devletleri
a.g.e.
: Adı geçen eser
a.g.m.
: Adı geçen makale
çev
: Çeviren
Ed.
: Editör
OHSAD
: Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği
SPSS
: Statistic Program For Social Sciences
std. sapma: Standart Sapma
TKY
: Toplam Kalite Yönetimi
t.y.
: Tarih Yok
v.b.
: Ve Benzeri
v.d.
: Ve Diğerleri
Y.K
: Yönetim Kurulu
y.y.
: Yayım yeri Yok
n
: Frekansı
p
: Anlamlılık Düzeyi
HO0
: Hipotez
H11
: Alternatif Hipotez
r
: Korelasyon Katsayısı
rho
: Spearman sıra-ilişki katsayısı
X
: Aritmetik ortalama
σ
: Standart Sapma
%
: Yüzdesi
x
TABLOLAR DİZİNİ
Tablo 1: 21. Yüzyılda Yöneticiye Karşı Liderin Özellikleri ................................. 35
Tablo 2: Meslek, Uğraş ve İş Kavramlarının Özellikleri..................................... 55
Tablo 3: Sağlık Kurumları Yöneticisinin Değişen Rolleri ve Koşullar ................ 79
Tablo 4: Profesyoneller Olarak Doktorlar ve Yöneticilerin İlke ve Yaklaşımları
Arasındaki Farklılıklar ........................................................................................ 85
Tablo 5: Yöneticiler ile Doktorlar Arası Farklılıklar ............................................ 86
Tablo 6: Aile İşletmesi Şeklinde Kurulmuş Özel Hastaneler ve Planlama
Fonksiyonu ...................................................................................................... 106
Tablo 7: Aile İşletmesi Şeklinde Kurulmuş Özel Hastaneler ve Örgütleme
Fonksiyonu ...................................................................................................... 110
Tablo 8: Aile İşletmesi Şeklinde Kurulmuş Özel Hastaneler ve Yürütme –
Koordinasyon Fonksiyonu ............................................................................... 116
Tablo 9: Aile İşletmesi Şeklinde Kurulmuş Özel Hastaneler ve Denetim
Fonksiyonu ...................................................................................................... 118
Tablo 10: Araştırmaya Katılan Özel Hastanelere İlişkin Tanımlayıcı Özelliklerin
Dağılımı ........................................................................................................... 137
Tablo 11: Araştırmaya Katılan Yöneticilerle İlgili Tanımlayıcı Özelliklerin
Dağılımı ........................................................................................................... 138
Tablo 12: Araştırmaya Katılan Özel Hastane Yöneticilerinin, Yönetimin
Profesyonelleşmesi İle İlgili İfadelere Verdiği Cevapların Dağılımı.................. 140
Tablo 13: Araştırmaya Katılan Özel Hastane Yöneticilerinin, Kurumsallaşma İle
İlgili İfadelere Verdiği Cevapların Dağılımı....................................................... 144
Tablo 14: Araştırmaya Katılan Yöneticilerin Çalışmakta Oldukları Özel
Hastanenin, Yatak Sayısına Göre Profesyonelleşme İle İlgili İfadelerden Elde
Edilen Cevapların Dağılımı.............................................................................. 146
xi
Tablo 15: Araştırmaya Katılan Yöneticilerin, Çalışmakta Olduğu Özel
Hastanenin Yatak Sayısına Göre, Kurumsallaşma İle İlgili İfadelere Verdiği
Cevapların Dağılımı......................................................................................... 148
Tablo 16: Araştırmaya Katılan Yöneticilerin, Çalışmakta Olduğu Özel
Hastanenin, Faaliyet Süresine Göre, Yönetimin Profesyonelleşmesi İlgili
İfadelere Verdiği Cevapların Dağılımı.............................................................. 151
Tablo 17: Araştırmaya Katılan Yöneticilerin, Çalışmakta Olduğu Özel
Hastanenin, Faaliyet Süresine Göre, Kurumsallaşma İle İlgili İfadelere Verdiği
Cevapların Dağılımı......................................................................................... 154
Tablo 18: Araştırmaya Katılan Yöneticilerin, öğrenim düzeylerine göre,
Yönetimin Profesyonelleşmesi İle İlgili İfadelere Verdiği Cevapların Dağılımı . 157
Tablo 19: Araştırmaya Katılan Yöneticilerin, Öğrenim Düzeylerine Göre,
Kurumsallaşma İle İlgili İfadelere Verdiği Cevapların Dağılımı ........................ 159
Tablo 20: Araştırmaya Katılan Yöneticilerin, Hastanedeki Konumlarına Göre,
Yönetimin Profesyonelleşmesi İle İlgili İfadelere Verdiği Cevapların Dağılımı . 162
Tablo 21: Araştırmaya Katılan Yöneticilerin, Hastanedeki Konumlarına Göre,
Kurumsallaşma İle İlgili İfadelere Verdiği Cevapların Dağılımı ........................ 166
Tablo 22: Araştırmaya Katılan Yöneticilerin, Çalışmakta Olduğu Hastanenin
Herhangi Bir Kalite Belgesine Sahip Olup Olmadığına Göre, Yönetimin
Profesyonelleşmesi İle İlgili İfadelere Verdiği Cevapların Dağılımı.................. 169
Tablo 23: Araştırmaya Katılan Yöneticilerin, Çalışmakta Olduğu Hastanenin
Herhangi Bir Kalite Belgesine Sahip Olup Olmadığına Göre, Kurumsallaşma İle
İlgili İfadelere Verdiği Cevapların Dağılımı....................................................... 172
Tablo 24: Özel Hastanelerde Yönetim Kurulu Başkanlarının Mesleklerinin
Dağılımı ........................................................................................................... 177
Tablo 25: Özel Hastanelerde Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılarının
Mesleklerinin Dağılımı ..................................................................................... 178
Tablo 26: Özel Hastanelerde Yönetim Kurulu Başkanlarının ve Başkan
Yardımcılarının Öğrenim Düzeylerinin Dağılımı............................................... 179
xii
ŞEKİLLER DİZİNİ
Şekil 1: Hastanelerde Matriks Yapı................................................................... 17
Şekil 2: Türkiye Hastanelerinde Uygulanabilecek Örgüt Yapısı ........................ 45
Şekil 3: Hastanelerde Yönetsel Düzeyler ve Yönetsel Beceriler ....................... 78
Şekil 4: Yönetimin Fonksiyonları..................................................................... 102
xiii
GRAFİKLER DİZİNİ
Grafik 1: Türkiye’deki Hastanelerin Kurumlara Göre Dağılımı (2006)............... 20
Grafik 2: Profesyonelleşme ve Kurumsallaşma İfadelerinden Elde Edilen
Puanlar Arasındaki Noktasal Dağılım .............................................................. 176
1
GİRİŞ
Modern işletmecilik anlayışının hakim olduğu, günümüzde,
artan
rekabetin etkisiyle de, işletmeler artık diğerlerinin arasından sıyrılıp, farklılığını
ispat etmek, yönetimde değişen bakış açılarına ayak uydurmak, tüm dünyanın
kabul ettiği, artık standart olarak benimsenen yönetim anlayışlarını benimsemek,
çalışanlarına benimsetmek ve uygulamak zorundadırlar. Aslında bu değişim
süreci ülkemizde de çok önceleri oluşmuş olması ya da oluşmaya başlaması
gerekirken, bu değişimin başlaması gecikmiş, yeni yeni kendini kabul ettirmeye
başlamıştır.
Sağlık sisteminin alt sistemini oluşturan hastaneler, topluma sağlık
hizmetinin sunulmasında en önemli rolü oynamaktadırlar. Tıp biliminde ve
teknolojisindeki
gelişmelere
paralel
olarak,
hastanelerin
yapısında
da
değişiklikler meydana gelmiş, bu değişikliklerin önemi gittikçe artmıştır. Bunun
yanında yasal, teknolojik, bilimsel gelişmelerin de etkisiyle, rekabet, sağlık
hizmetlerinin sunulduğu özel hastaneler arasında önemli boyutlara ulaşmıştır.
Her gün yeni bir özel sağlık kuruluşu, kapılarını hastalara açıp, hizmet
vermek üzere, adeta birbirleriyle yarışırcasına bu sektöre giriş yapmaktadır. İşte,
böylesine bir ortamda, sağlık hizmetleri kullanıcıları da, bilinçlenmeye başlamış,
eğitim ve gelir seviyesiyle, artan oranda daha seçici olmuşlardır.
Sağlık, insanla özdeşleşmiş bir kavram olup, önemi tartışılmaz, zorunlu
bir ihtiyaçtır. Ancak, bazen hastalar, gidecekleri hastaneyi seçmektedir. Sağlık
gereksiniminin acil ve zorunlu olduğu şartlarda tercih şansları pek olmamaktadır.
Normal koşullarda, insanlar gitmek istedikleri hastaneyi seçebilmektedir. Özel
hastanelerin varlığı da, insanların bu ihtiyacını karşılama konusunda, onlara bir
çok alternatif sunmaktadır. Bu durumda, yani her gün yeni bir hastanenin
sektöre girdiği bir ortamda, özel hastaneler artık bu sektörde söz sahibi olmak,
diğerlerinin arasından sıyrılıp, farklılık yaratmak için birbirleriyle yarışır duruma
gelmişlerdir. Ancak, özel hastaneler birer işletme oldukları için, vermiş oldukları
2
hizmet ne kadar kutsal bir hizmet olsa da, bu hastanelerin amaçları maksimum
kardır. Fakat, bu anlayış, geçerliliğini korurken, özel hastanelerin amaçlarına,
ekstra amaçlar da dahil olmaya başlamıştır. Bunlar içinde, kaliteli hizmet
vermek, kurumsallaşmak, sektörde bir marka olmak, kurum kimliği kazanmak,
örgüt kültürü oluşturmak, müşteri memnuniyeti, yönetimde profesyonelleşmek
gibi daha bir çok amaç sayılabilir.
Bu
çalışmanın
konusu
olan,
özel
hastanelerde,
yönetimlerin
profesyonelleşmesini tetikleyen, bir çok neden saymak mümkündür. Bunlardan
başlıcaları, tıp bilimindeki gelişmeler, aşırı uzmanlaşma, yasal düzenlemeler,
hastanelerin
karmaşık
yapıları,
yönetimlerinin
apayrı
bilgi
ve
tecrübe
gerektirmesi, sağlık hizmeti alıcılarının bilinçlenmesi, değişen hasta-doktor
ilişkilerinin düzeyi, artan maliyet baskıları, rekabet artışı, değişimi yönetmek,
yönetimde eski anlayışların terk edilmesidir. Hastaneler, yüksek miktarda
kaynak ihtiyacı duyan kurumlar olup, artan harcamalar ve maliyetlerin
kontrolünün zorlaşması, özel hastanelerin çok kısa zamanda kapanmalarına yol
açmaktadır. Maliyetlerin düşürülmesi, kaynakların etkin ve verimli bir şekilde
kullanılması, sağlık hizmetlerinin kaliteli bir biçimde sunumu, hastanenin
hayatının sürekliliğinin sağlanması gibi pek çok neden, profesyonel yönetim ve
yönetici ihtiyacını arttırmıştır. Günümüz özel hastane yönetim anlayışında,
patron-yönetici kavramları birbirinden ciddi şekilde ayrılmaya başlamış, kurucu
ya da patronun, yönetsel alanda yetersiz kalması, denetim alanının büyümesi
gibi nedenler de, özel hastanelerin yönetimlerinin profesyonel yöneticilerden
oluşması ihtiyacını, daha da ortaya koymuştur. Özel hastaneler büyüdükçe,
özellikle aile işletmesi biçiminde kurulan hastaneler arasında, ikinci kuşağın
hastanenin yönetimine geçmeye başlamasıyla beraber, patron, diğer deyişle
kurucu ve yönetim arasında mesafe artmıştır. Özetle özel hastanelerin
yönetiminde geleneksel birikim yetersiz kalmış, bilimsel bilgiye dayalı tecrübe ve
bilgi önem kazanmıştır.
3
Diğer
yandan,
sürdürülebilir
başarının
sağlanabilmesi
açısından,
genellikle yönetiminde istediği bir örgüt modeli vardır ki, oda kurumsallaşmadır.
Özel hastane, ne kadar kısa zamanda kurumsallaşma sürecini tamamlarsa, o
kadar kalıcı, dirençli ve rekabet üstünlüğüne sahip olacaktır. Üstelik nüfus artışı,
rekabetin yoğunlaşması, sağlık bilinç düzeyinin artması, sağlık hizmetlerinden
yararlanma sıklığının yaygınlaşması, tıbbi uygulama ihtiyaçlarının artması, özel
hastanelerin hızla yayılması gibi birçok etken sebebiyle, kurumsallaşma
kavramının yerleşmeye başlaması ve kurumsallaşma kavramının önem
kazanması gözlemlenmiştir. Dolayısıyla, kurumsallaşmayı etkileyen faktörlerin
incelenmesi de, bu sürece ışık tutabilecektir. Bu anlamda, kurumsallaşmanın,
yönetim alanında profesyonelleşmiş bir kadro eliyle gerçekleştirilmesi söz
konusu olabilir. Daha açık bir ifadeyle, kurumsallaşma gibi önemli ve zor bir
sürecin üstesinden, ancak yönetimsel alanda, bilimsel bilgi birikimine sahip,
tecrübe sahibi, çağdaş yönetim tekniklerini bilen, yönetimin fonksiyonlarını en iyi
şekilde kullanabilen, danışan ve uygulayabilen bir yönetim gelebilir.
Özel
hastanelerin
yönetimlerinin
profesyonelleşmesi
ve
kurumsallaşmanın, özel hastaneler için önemini savunan, özel hastanelerin
yönetimlerinin profesyonelleşmesinin, kurumsallaşmaları üzerindeki etkisini
araştırmayı amaçlayan, “Özel Hastanelerde Yönetimin Profesyonelleşmesinin,
Kurumsallaşma Süreci Üzerindeki Etkisini Belirlemeye Yönelik Alan Çalışması”
konulu, yüksek lisans tez çalışmam üç bölümden oluşmaktadır.
Birinci bölümde, “Sağlık Hizmetleri, Hastane, Özel Hastane, Yönetim,
Yönetici Kavramlarına Genel Bakış”, başlığı altında bu kavramlar incelenmiştir.
Sağlık hizmetleri kavramından, özel hastane kavramlarına geçiş yapılmış olup,
yönetim, yönetici kavramları ayrı ayrı irdelenmiştir.
“Özel
Hastanelerin
Yönetimlerinin
Profesyonelleşmesi
ve
Kurumsallaşması” başlığını taşıyan ikinci bölümde ilk olarak, yönetimin
profesyonelleşmesi
süreçleri,
alt
profesyonel
başlığında,
yönetici
profesyonelleşme,
kavramları
ve
profesyonelleşme
özelliklerine
değinilmiştir.
4
Sonrasında, özel hastanelerin profesyonelleşmesi, özel hastane yöneticilerinin
özellikleri, rolleri, görevleri ve özel hastanelerde yönetimin profesyonelleşmesi
önündeki engellere değinilmiştir. “Özel Hastanelerin Kurumsallaşma Süreci”
başlığı ise, ikinci bölümde yer alan, çalışmanın en önemli ikinci konusunu
oluşturmaktadır.
kavramlarına
Bu
başlık
değinilerek,
altında
sonrasında
ise,
kurumsallaşma,
kurumsallaşma
aile
süreçleri
işletmesi
ve
özel
hastanelerde kurumsallaşma ve yönetimin profesyonelleşmesi açısından
yönetimin fonksiyonları tek tek irdelenmiştir. Daha sonrada, kurumsallaşma
ölçütleri, özel hastanelerde kurumsallaşmayı etkileyen unsurlar ayrı ayrı
incelenmiştir.
Tezin son bölümü olan, üçüncü bölüm, “Alan Araştırması” başlığını
taşımakta ve tezin amacına yönelik yapılan araştırmayla ilgili bulgular ve
buradan hareketle geliştirilmiş önerilere yer verilmiştir.
5
BİRİNCİ BÖLÜM
SAĞLIK HİZMETLERİ, HASTANE, ÖZEL HASTANE, YÖNETİM,
YÖNETİCİ KAVRAMLARINA GENEL BAKIŞ
Günümüzde
bireylerin;
sağlığa
verdikleri
önemin
artması,
sağlık
hizmetlerinde kaliteli bakım isteğinin yaygınlaşması, hastanın artık kendisine
dayatılan hizmeti değil, kendi tercih ettiği hizmete seçerek yöneldiği bir ortamın
varlığı, sağlık kuruluşları arasındaki rekabeti de gündeme getirmiştir. Rekabetin
nedenleri arasında, sağlık kuruluşlarının hayatta kalma, devamlılığını sağlama
çabaları, hizmet sunumundaki çeşitlilik, bilinçli tüketici davranışları sayılabilir.
Sağlık kuruluşları arası, rekabette kaynak zenginliği önemli bir faktördür. Ancak,
hizmet sunumunda; fiziki yapı, araç gereç, insan gücü ve para gibi kaynak
özellikleri yanı sıra, hizmetin sunuluş şekli ve hizmet alanların memnuniyeti
kuruluşlar arası rekabette en belirleyici özellik olarak ortaya çıkmaktadır. Bütün
bunların en iyi şekilde yerine getirilmesi de, çok iyi organize olmuş ve
profesyonelce yönetilen bir kuruluş tarafından gerçekleşebilir.
Sağlık insanın en temel ve en değerli varlığı olduğuna göre, bu kadar
değerli ve önemli bir olgunun korunması, bozulduğunda eski haline getirilmesi
hizmetlerini veren kurumların yönetimi, o kadar önemli ve üstünde durulması
gereken bir konudur.
Sağlık bakım hizmetleri, farklı özelliklere sahip işletmeler tarafından
sunulan hizmetlerdir. Bu işletmeler arasında hastaneler, sağlık kuruluşları içinde
önemli bir konuma sahip olup, sayılarının giderek artışı da ilgiyi özel hastanelere
çevirmiştir.
Öncelikle, sağlık kavramından başlayarak, sağlık hizmetleri ile ilgili temel
kavramlara değindikten sonra, konunun özünü teşkil eden diğer temel
kavramlara da değinmek yerinde olacaktır.
6
1.1. SAĞLIK HİZMETLERİ KAVRAMINA GENEL BAKIŞ
İnsan ve sağlık kavramlarının özdeşleşmiş olduğunu ve sağlığın insan
için önemini bilmekteyiz. Günümüzde, insan ve sağlık kavramı kadar, sağlık
kavramının korunması, bozulduğunda tedavisi, rehabilitasyonu kavramları da
önem kazanmış ve bunları sağlayan kurumlar ve bu hizmetlerin nitelikleri,
kalitesi, sunumu ve benzeri konular incelenmiştir. Burada sağlık kavramına
değindikten sonra, sağlık hizmetleri kavramlarına değinilecektir. Takibinde de
yönetim, yönetici, özel hastane yönetimi kavramları üzerinde durulacaktır.
1.1.1. Sağlık Kavramı
Sağlık, insan için en önemli varlık olarak nitelendirilebilir. ‘Sağlık’ tanımı,
hemen her yerde hasta olmama anlamında, ‘hastalık’ kavramı ile bağlantılı
şekilde yapılmıştır. Türk Dil Kurumu, Genel Türkçe Sözlüğü’nde sağlık,
“vücudun hasta olmaması durumu, vücut esenliği” şeklinde tanımlamıştır.1
Bugün, yaygın olarak kullanılan sağlık tanımı, Dünya Sağlık Örgütü
Kuruluş Yasası’nda yer alan tanımdır. Buna göre sağlık; “sadece hastalık ve
sakatlık halinin olmayışı değil, bedensel, ruhsal ve sosyal yönden tam iyilik
halidir”2. Sağlık tanımında yer alan, hastalık kavramının, özellikle kişi açısından
taşıdığı anlam önemlidir. Çünkü, kişinin sağlık hizmetinden yararlanabilmesi için,
onu hizmet aramaya yönelten normal dışı bir durumun olması gerekmektedir.
Her insanın kendisini bir algılama biçimi, buna uygun olarak da sağlık ve
hastalık anlayışı vardır. İnsanların bedenleri ya da ruhsal durumlarındaki normal
dışı belirti ve duygulara gösterdikleri tepkiler, oldukça farklı olabilmektedir.
1
Sağlık tanımı, (Erişim) http://www.tdk.gov.tr , 26.02.2007.
Özkan Dalbay, “ISO-9001:2000 Kalite Yönetim Sistemi ve Kamu Hastanesi’nde Uygulamaya Yönelik
Model Önerisi”, İstanbul, İstanbul Teknik Üniversitesi Sosyal bilimler Enstitüsü Doktora Tezi, 2002. s.1.
2
7
Dolayısıyla da, sağlık hizmetinden yararlanma eşiği ya da sağlık hizmetine
başvurma zamanının geldiğine karar verme süreci, kişiden kişiye farklılık
göstermektedir.
Bu noktada, sağlık hizmeti kavramına geçiş yapmak konuyu irdelemek
açısından daha doğru olacaktır.
1.1.1.1. Sağlık Hizmetleri Kavramı
Sağlık hizmetleri kavramı ise, “belirli sağlık kuruluşlarında, değişik tip
sağlık personelinden yararlanarak, toplumun gereksinim ve isteklerine göre
değişen amaçları gerçekleştirmek ve böylece kişilerin ve toplumun sağlık
bakımını, her türlü koruyucu ve tedavi edici etkinliklerle sağlamak üzere, ülke
çapında örgütlenmiş kalıcı bir sistem” olarak tanımlanmaktadır.3 Sağlık
hizmetlerinin bir başka tanımı da, “kişilerin ve toplumların sağlıklarını korumak,
hastaların hastalandıklarında tedavilerini yapmak, tam olarak iyileşmeyip sakat
kalanların
başkalarına bağımlı olmadan
yaşayabilmelerini
sağlamak
ve
toplumların sağlık düzeylerini yükseltmek için yapılan planlı çalışmaların tümü”
olarak verilmektedir.4 Sağlık hizmetleri, en genel anlamda; birey ve toplum
sağlığının korunması ve geliştirilmesine yönelik olarak sağlık personeli
tarafından sunulan koruyucu, tedavi ve rehabilite edici hizmetler olarak
tanımlanabilir.5
Sağlık hizmetlerine olan talep, çok karmaşık bir konudur; aslında kimse
sağlık hizmeti
almayı sevmez. Kişiler sağlıklarına yarar sağlayacağını
düşünmüyorlarsa, sağlık kurumları ile ilişki içinde olmayı, hastaneye gitmeyi
3
Kerem Karabulut, “Türkiye’de Sağlık Sektörü Sağlık Harcamaları Üzerine Bir Uygulama”, Erzurum,
Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, 1998, s.16
4
Ahmet Sezer, “Sağlık Hizmetlerinde Pazarlama Stratejilerinin Müşteri Tatmini Yaratmaya Etkileri”,
Afyon, Afyon Kocatepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 1999, s.10
5
Dilaver Tengilimoğlu, Nilgün Çıtak, Yönetici ve Tıp Sekreterliği, Ankara, Seçkin Yayıncılık, 2003,
s.38.
8
istemez. Sağlık hizmetlerine talep, sağlık hizmeti için değil, aslında sağlık içindir.
Önemli olan, hizmetin kendi değil, hizmetin talep edene sağlayacağı çıktıdır.
Sağlık hizmetlerinde talep edenler, ürünü sevmemekle birlikte, ürünün
sonuçlarını sevmektedir.6 Kısacası, sağlık kurumlarına olan ihtiyacın hangi
aşamada hissedileceği, kişiden kişiye değişiklik göstereceğinden, sağlık
hizmetlerine olan talebi de ölçmek zorluk taşıyacaktır.
Sağlık
hizmetlerine
olan
talebi,
bu
sektörde
artan
rekabette
belirlemektedir. Sağlık hizmetleri kavramı, bir ülkenin de gelişmişlik düzeyinin
göstergesidir. İnsanların sağlıklarına verdikleri değer ile sağlık hizmetlerine olan
talep arasında doğal bir ilişki vardır. Aslında, bu talebi ülkedeki eğitim seviyesi
ve kişi başına düşen yıllık gelir de etkileyecektir. Rekabet arttıkça, özel sağlık
kuruluşlarının sağlık hizmetlerine bakış açıları da değişmiş ve artan taleple
yenilik arayışları da ortaya çıkmıştır. Bu yenilik arayışları, hem sağlık
hizmetlerinin yapısal durumunda, hem de sağlık hizmetlerinin arzında kendini
göstermektedir.
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, son yirmi yıldır sağlık hizmetlerinin
kapsamı da genişlemektedir. Sağlık hizmetleri sektörü, yaşanan gelişmelere
paralel olarak, önemli bir yapısal değişim süreci içerisinde bulunmaktadır.
Günümüzde, sağlık hizmetlerinde yeni dönüşümler ve yeni paradigmalar geçerli
olmaktadır. Örneğin, sağlık hizmetlerindeki çağdaş dönüşümler sonucunda tıp
artık hastalık yerine sağlık üzerine odaklanmaktadır.7
6
Haydar Sur, Tahir Kemal Şahin, “Sağlık Hizmetlerinin Örgütlenmesinde, Bilinmesi Gereken Bazı
Kavram Ve Yaklaşımlar”, (Erişim) http://www.sabem.saglik.gov.tr/Akademik_Metinler/linkdetail.aspx?
id=3037, 21.10.2007
7
Dalbay, a.g.e.,s.16.
9
1.1.1.2. Sağlık Hizmetlerinin Özellikleri
Günümüzde, toplumların eğitim düzeyinin, gelir düzeyinin yükselmesiyle,
sağlık bilinci de artmıştır. İnsan için bu kadar önemli olan sağlık kavramının
korunması, tedavisi ve rehabilitasyonu hizmetlerini veren kurumların verdikleri
sağlık hizmetlerinin genel niteliklerini kısaca sıralamak yararlı olacaktır.8
•
Sağlık hizmetlerinde uzmanlaşma düzeyi çok yüksektir.
•
Sağlık kuruluşları karmaşık bir yapıya sahiptir.
•
Sağlık bakımı, genellikle tüm hizmetler içinde en soyut olanıdır.
•
Sağlık sektörü diğer sektörlere oranla çok hızlı değişip gelişen bir
sektördür.
•
Sağlık kurumlarında insan kaynakları profesyonel kişilerden oluşur ve
bu kişiler kurumsal hedeflerden çok mesleki hedeflere önem verir.
•
Sağlık hizmetleri arz ve talebi arasında dengesizlik vardır.
•
İkili otorite hattı mevcuttur.
•
Bilgi asimetrisi mevcuttur.
•
Sağlık hizmetlerinde işlevsel bağımlılık çok yüksektir.
•
Tüketici, uzmanın gücü karşısında zayıf konumdadır.
•
Tüketici egemenliği yoktur.
•
Yapılan işlerde hata ve belirsizliklere karşı duyarlılık yüksektir ve
tolerans gösterilemez.
•
Sağlık hizmetinin önceden denenme şansı yoktur.
•
Sağlık hizmetlerinde gerçekleştirilen etkinliklerin büyük kısmı acil ve
ertelenemez niteliktedir.
8
Tengilimoğlu, Çıtak, a.g.e.,s.38.
10
•
Sağlık hizmetleri harcamalarının yatırım özelliği vardır. Sağlık
hizmetleri için yapılan harcamalar üretim ve verimliliği üç yönden
arttırmaktadır.
•
Hizmet miktarını ve sağlık harcamalarının önemli bir bölümünü
belirleyen doktorların faaliyetleri üzerinde tam etkili olan yönetsel ve
kurumsal bir denetim mekanizması kurulamamıştır.
•
Sağlık hizmetleri dışsal yarar sağlar ve kamu malı niteliğindedir.
•
Sağlık hizmetleri yarı kamusal mal ve hizmetler sınıfına girmektedir.
•
Devlet müdahalesine tabidir.
•
‘Hastalık yoktur, hasta vardır’ sözünden hareketle her hastaya aynı
süreç uygulanamaz.
•
Sağlık hizmetleri piyasası şeffaf değildir, belirsizlik ve risk mevcuttur.
•
Çıktının(hizmetin ve faydasının) tanımlanması ve ölçümü güçtür.
•
Sağlık hizmetlerinin doğal tekel olma özelliği vardır.
•
Pazara girişte sınırlamalar olması konusunda, Sağlık Bakanlığı’nın
yasal düzenlemeleri vardır.
1.2. HASTANE VE ÖZEL HASTANE KAVRAMLARINA GENEL BİR BAKIŞ
“Hastane” teriminin kökeni, Latince “hostel, hotel ve “hospic” kelimeleridir.
Bütün bu kelimelere ortak olan kavram, misafirperverliktir.9
Tarihin en eski organizasyonlarından biri olan hastaneler bugün,
toplumda önemli bir yere sahiptir. Bunun başlıca iki nedeni ise, hastanelerde
tedavi edici ve koruyucu olmak üzere, iki tür sağlık hizmetinin verilmesidir.10
9
Perihan Velioğlu, Hemşirelikte Yönetim, 2. Baskı, Ankara, Meteksan Matbaacılık ve Teknik Sanayi
Tic.Ltd.Şti., 1982, s.37
10
Hikmet Seçim, Hastane Yönetim ve Organizasyonu, Eskişehir, Anadolu Üniversitesi Yayınları, Açık
Öğretim Fakültesi Yayınları, No:130, 53, 1985, s.5.
11
Sağlık hizmetleri sunumunda önemli bir yere sahip olan, hastanelerle ilgili temel
kavramlardan söz etmek yerinde olacaktır.
1.2.1. Hastane Kavramı
Hastane örgütü Dünya Sağlık Örgütü'nce, "Hasta ve yaralıların tanı,
tedavi ve tıbbi bakımları ile doğumların sürekli yapıldığı ve bireye yönelik
koruyucu doktorlukla sağlık eğitim hizmetlerinin gerçekleştirildiği yataklı bir
sağlık kurumu" olarak tanımlanmaktadır.11
Hastane
tanımları
açısından,
birçok
tanımlama
ile
karşılaşmak
mümkündür. Burada, literatürde yerini almış, önemli bir kaçına değinilecektir.
Hastaneler, Mintzberg’in sınıflandırdığı beş farklı yapıdan, “profesyonel
bürokrasi” olarak adlandırılan organizasyon yapısına uygunluk gösterirler.
Çekirdek kısmın görevi çok karmaşıktır ve sadece uzun yıllar eğitim almış
profesyoneller, yani doktorlar tarafından çalıştırılabilir. Aynı zamanda hastaneler
müşteri işleyen organizasyonlardır. Sistem yaklaşımından bilindiği üzere,
hastanenin girdisi insan (hasta), dönüşüm sürecinde insanı işleyen insan
(doktor), çıktısı yine insan (sağlıklı kişi)’dır. Hastane organizasyonlarında en
sorunlu yön, sağlık profesyonellerinin organizasyonudur. Profesyoneller tipik
olarak, büyük sorumluluk sahibi ve işlerinde yüksek derecede özerklik (otonomi)
isteyen bir gruptur. Bu profesyoneller arasında doktorlar birincil gruptur; işe
alınma ve işten atılmayı düzenleyen, hasta-bakımı ve kaynak paylaşımı
konularında kilit adam olarak söz sahibi olanlar doktorlardır. Hasta üzerindeki
hizmetini sınırlamak için doktorlar üzerinde yönetmelik ya da prosedürler
11
Mustafa Kılıç, “Profesyonellerin Yönetiminde Örgüt-Çalışan İlişkilerinin Düzenlenmesinde Mesleki
Özerklik Sorunu: Hastane-Hekim İlişkileri”, Ankara Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Doktora Tezi, 1998, s.17.
12
uygulanması zordur ve bazen, etkisiz olabilir. Bunun sonucunda da, yönetsel
çatışma yaratacak durumlar oluşabilir.12
Sağlık sisteminin bir alt sistemini oluşturmalarına karşın, hastaneler
topluma sağlık hizmetinin sunulmasında, en önemli rolü oynarlar. Hastanelerin
tanımları,
çok
çeşitli
şekillerde
yapılmıştır.
Burada,
kısaca
bazılarına
değinilecektir.
Brown, hastanelerin, “Tedavi hizmetlerini gerçekleştirdikleri için tıbbi bir
kuruluş, yönetimlerinde ekonomi kurallarının geçerli olması nedeniyle ekonomik
bir işletme, doktorların ve sağlık personelinin eğitimindeki rolleri nedeniyle, bir
araştırma kurumu ve mesleki bir organizasyon, sosyal faydası dolayısı ile de
sosyal bir kurum” niteliği taşıdıklarını savunmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü,
hastaneleri,
“Müşahede,
teşhis,
tedavi
ve
rehabilitasyon
olmak
üzere
gruplandırabilecek sağlık hizmetlerini veren, hastaların uzun veya kısa süreli
tedavi gördükleri yataklı kuruluşlar” olarak tanımlamaktadır. Malcolm, hastaneler
için, “Hasta ve yaralıları metotlu bir biçimde tedavi eden, normal veya en iyi hale
getiren, bunu başarmak için de çeşitli işletme ve iş idaresi tekniklerini kullanan
en karmaşık modern birer örgüttür.”, Rakich “Günümüzün çağdaş hastaneleri,
günün 24 saati etkin olmak zorunda bulunan, içinde çeşitli öğrenim, eğitim,
uzmanlık, deneyim ve dünya görüşüne sahip pek çok elemanın çalıştığı, büyük
ve karmaşık kuruluşlardır.”, Özkul, “Sağlık sistemi içersinde hastaneler,
hastalıkların teşhis ve tedavisine yönelik çok çeşitli faaliyetlerin yürütüldüğü, çok
sayıda, birbiriyle yakın ilişkide bulunan birimlerden oluşan karmaşık sosyoekonomik
sistemlerdir.”,
Menderes,
hastaneler,
“İnsanların
en
önemli
ihtiyaçlarından olan sağlık hizmetlerinin karşılanması amacıyla kurulmuş sağlık
hizmeti üreten işletmelerdir.” şeklinde tanımlar geliştirmişlerdir.13
12
Berna Eren, “Bir Hekim Organizasyonu Olarak Hastane”, (Erişim), http://www.merih.net/m1/wberner
21.htm, 07.08.2007
13
Ümit Şahin, “Hastane İşletmeciliği”, (Erişim) http://www.kaliteofisi.com, 20.10.2007
13
1.2.1.1. Hastanelerin Amaçları
Hastanelerde temel amaç; her türlü koruyucu önlemlere rağmen
oluşabilecek hastalık durumlarında erken teşhis, hızlı ve etkin tedavi ile hastanın
eski konumuna getirilmesidir. Bu temel amacın yanı sıra, hastanenin amaç
edindiği başka konular da bulunmaktadır. Hastane amaçlarının tanımlanması;
hasta tedavi ve bakımı, personel eğitimi, halk sağlığının korunması, tıbbi
araştırma ve eğitim gibi konuları kapsamaktadır. Hastane amaçlarını şu şekilde
sıralayabiliriz:14
• Her türlü sağlık hizmetlerinin üretilip arz edilmesi,
• İnsan sağlığının korunması,
• Tıbbi personelin yetiştirilmesi ve eğitilmesi,
• Tıp biliminde araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin yürütülmesi.
Bu sayılan amaçlar temel amaçları temsil etmekle beraber, bir de
günümüzün hastanecilik anlayışında artık tamamen kabul görmüş yeni amaçlar
gibi görünse de, dünyanın çok uzun yıllar evvel kabul ettiği, artık ülkemizde de
oturmaya başlamış, başka bir takım amaçlar da söz konusudur.
Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği’nde hastanelerin amaçları,
hastanedeki hizmet çeşitleri ve bunların uygulanmasındaki esaslar ve hastanede
çalışan personelin yetki ve sorumlulukları arasındaki ilişkileri belirlemek yoluyla
hızlı, disiplinli, üstün kaliteli ve ekonomik bir hastane işletmeciliği sağlamak
şeklinde tanımlanmaktadır.15
14
Mahmut Özdemir, (Erişim)http://mahmutozdemir.com/mahmutozdemir/2007/03/01/turkiyedehastaneler
icin-yeni-organizasyon-modeli-ihtiyaci/, 2007, 05.06.2007, s.4.
15
Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği, Madde 5, (Erişim) http://www.saglik.gov.tr/TR/dosya
goster.aspx?, 20.10.2007
14
1.2.1.2. Hastanelerin Fonksiyonları
Günümüzde hastane organizasyonlarının fonksiyonları, ülkelerin sağlık
sistemlerinin bir parçası ve sistemin genel özelliklerine bağımlı olarak değişiklik
gösterebilmektedir. Ancak, genel olarak, hastanelerin yürütmekle sorumlu oldukları
fonksiyonlar şunlardır;16
• Tedavi fonksiyonu,
• Koruyucu hizmetler fonksiyonu,
• Eğitim fonksiyonu,
• Araştırma ve Geliştirme fonksiyonu,
• Otelcilik fonksiyonu,
• Sosyal hizmetler fonksiyonu,
• İdari fonksiyonlar,
• Mali fonksiyonlar,
• Teknik destek fonksiyonları.
1.2.1.3. Hastanelerin İşletme Olarak Özellikleri
Topluma sağlık hizmeti sunan kuruluşlar olarak hastaneler gerek meslek
dalı, gerekse uzmanlık alanları yönünden çeşitlenmektedirler. Hastanelerin
işletme olarak özellikleri aşağıda verilmiştir:
1. Hastaneler birer hizmet işletmesidir ve sağlık hizmetleri içerisinde
yer alırlar. Hastanelerin esas kuruluş nedeni hastalara tedavi hizmeti vermek
olduğu için hizmet organizasyonları arasında sayılmışlardır.
16
Yalçın Kaya, “Başhekim ve Hastane Müdürlerinin Mevcut, Özerk ve Özel Hastane Modelleri
Konusundaki Görüş, Tutum ve Beklentileri”, Ankara, Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü,
1996, s.19.
15
2. Hastanelerin en önemli özelliklerinden biri de, hastaların verilen tedavi
hizmetinin türünü, niceliğini ve kalitesini belirleme ve değerleme durumunda
olamamalarıdır. Bu husus, hastaneleri diğer pek çok işletmeden ayıran önemli bir
özelliktir. Hasta kendisi için gerekli olanı bilmediği için istismara açıktır. O’nun
menfaatinin korunması hastanenin sorumluluğunda olup hastanenin görevidir.17
Bu görevin kaliteli bir şekilde yerine getirilebilmesi hastanenin personeline, buna
bağlı olarak da o hastanenin yönetim anlayışına ve hizmetlerin denetimine
bağlıdır.
3. Bir ülkede hastaneler, ekonomik faaliyetlere katılsın veya katılmasın,
toplumun tümüne hizmet sunarlar.
4. Hastaneler karmaşık yapıda, açık-dinamik sistemlerdir. Hastane
dışında hastaneyi etkileyen etmenler yani hastane çevresi çok karmaşıktır.
Yaşam ve sağlık kavramlarının doğuştan kazanılmış bir hak olarak anayasada
yer alması, buna paralel olarak da devletin tüm yapılanması ile sağlık
hizmetlerinin sunum ve denetim sürecinde yer alması hastaneyi dışarıdan
etkileyen en önemli etkenlerden biridir.
5. Tüm sosyal sistemlerin çevreye uyum özelliği zorunludur. Çünkü,
çevresine uyum gösteremeyen her türlü sosyal sistem, zaman içinde yok olmaya
mahkumdur. Bunun için sistem çevreye açılmalıdır. Hastaneler, girdilerini
çevreden alıp, çıktılarının büyük bir bölümünü çevreye vermeleri nedeniyle açık
sistemlerdir.18 Yaşam ve sağlık kavramlarının doğuştan kazanılmış bir hak
olarak anayasada yer alması, buna paralel olarak da devletin tüm yapılanması
ile sağlık hizmetlerinin sunum ve denetim sürecinde yer alması hastaneyi
dışarıdan etkileyen en önemli etkenlerden biridir.
17
Emine Tekin (Çelikel), “Hastane Yönetimi, Sorunları ve Bir Model Önerisi”, İstanbul, İstanbul
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu Yönetimi İdaresi İle Girişimcilik, Yüksek Lisans Tezi,
1990, s.5
18
Aysel Ertaş, “Hastanelerin Kurumsallaşma Düzeyine Yönelik Bir Araştırma”, İstanbul, İstanbul
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Hastane ve Sağlık Kuruluşları Yönetim Bilim Dalı, Yüksek Lisans
Tezi, 1996, s.45
16
6. Hastanedeki aşırı işbölümü ve uzmanlaşma, yapısal, karmaşıklığa
yol açan nedenlerden bir başkasıdır. Özellikle 20. yüzyılda tıpta ve teknolojide
görülen büyük ilerlemeler yeni mesleklerin ortaya çıkmasına ve tıpta
ihtisaslaşmaya yol açmıştır. Bu gelişmelerin hastaneye yansıması hastanede
hem personel, hem de hizmet birimleri sayısının hızla artmasına neden
olmuştur. Sözgelişi, bu derecede ayrı uzmanlıklarda bölünme olan personel,
birbirlerine göre çok farklı seviyelerde ve farklı alanlarda eğitim görmüştür. Yine
bu personel kendi içinde çok farklı ihtiyaçlara, değerlere, eğitimlere ve tutumlara
sahiptir. Bu nedenle, gerek personel arasında, gerekse görevlilerle hastalar
arasında sürtüşmelerin, yanlış anlamaların ve gerginliklerin
ortaya
çıkması
kaçınılmaz olmaktadır. Ayrıca, bu kadar farklı yapıda ve özellikteki personelin
faaliyetleri arasında koordinasyonun sağlanması da, bir sorun olarak ortaya
çıkmaktadır.19
7. Hastanelerde kullanılan teknoloji oldukça karmaşıktır. Teknolojinin
hızla ilerlemesi hastanelerde uzmanlaşmanın artmasına ve yeni uzmanlıkların
doğmasına neden olmaktadır.
8. Hastanelerin eğitim işlevi örgütsel karmaşıklığa neden olmaktadır.
Hastanelerin eğitim işlevleri; eğitim hizmetlerinin örgütlenmesi, öğrencilerin
hastaneye geliş ve ayrılışlarının takibi, bu öğrencilere verilecek eğitim
hizmetlerinin programlanması, öğrenciler ile hastane personeli arasındaki
iletişim sorunlarının çözümü gibi ek sorunları da beraberinde getirmektedir.
9. Hastaneler matriks yapıda faaliyet gösteren organizasyonlardır.
Matriks organizasyon, faaliyetlerin fonksiyon esasına göre gruplandırıldığı bir
organizasyon üstüne proje organizasyonun monte edilmesiyle ortaya çıkan bir
yapıdır. Matriks organizasyonda iki tür yönetici bulunmaktadır. Fonksiyonel
yönetici ile proje yöneticisi. Fonksiyonel yönetici, işin kimler tarafından, nerede
(hangi projede) ve mesleki açıdan nasıl yapılacağı konularıyla ilgilenmektedir.
19
Hikmet Seçim, “Organizasyon Açısından Hastanelerin Özellikleri”, (Erişim) http://www.merih.net/m1/
hastmod2.htm, 31.08.2007
17
Proje yöneticisi ise neyin, ne zaman ve neden yapılacağını belirlemektedir.
Hastanede
faaliyetlerin
tıbbi
hizmetler,
hemşirelik
hizmetleri...
şeklinde
gruplandırılması fonksiyonel örgütlenmeyi ifade etmektedir. Tıbbi hizmetlerden
sorumlu başhekim, hemşirelik hizmetlerinden sorumlu başhemşire birer
fonksiyonel yöneticidir. Tıbbi hizmetlerin kendi içinde dahiliye, hariciye, göz...
hastalıkları şeklinde gruplandırılması ise, hizmet esasına göre gruplandırmayı
ifade etmekte ve proje organizasyonuna esas oluşturmaktadır.20Burada projenin
konusu belirli türdeki hastaların tedavi edilmesidir. Projenin kendisi ise, herhangi
bir hastanın tedavisidir.21
Matriks organizasyonun iyi işleyebilmesi için sorumluluk ve yetki
alanlarının çok net şekilde belirlenmesi, bu yapıya uygun tutum ve davranışların
geliştirilmesi gerekmektedir. Sürekli haberleşme, sorunları açık olarak tartışma,
yardımlaşma, empati, ikna etme ve amaçlara açıklık kazandırma matriks yapıda
önem kazanan tutum ve davranış biçimleri olmaktadır.22
Şekil 1: Hastanelerde Matriks Yapı23
20
Seçim, a.g.m., (Erişim) 31.08.2007
Tekin (Çelikel), a.g.e., s.11
22
Seçim, a.g.m., 31.08.2007
23
Şahin Kavuncubaşı, Hastane ve Sağlık Kurumları Yönetimi, Ankara, Siyasal Kitabevi, 2000, s.194.
21
18
Her uygulanan tedavi “şahsileştirilmiş tedavi” olduğundan, her hasta doktor
için projedir. Projenin sorumlusu ve yöneticisi de, hastanın doktorudur. Tedavi
ekibinde yer alan sağlık personeli ise hizmetin yürütülmesi açısından doktora, teknik
ve mesleki konularda bağlı oldukları fonksiyonel yöneticilere karşı sorumludurlar.24
10. Hastanelerde talep belirsizliği çok yüksektir. Hastaneye gelen her
hasta farklı tanı ve tedavi özellikleri gösterir. Tedavi hizmeti üreten hastaneler,
bu hizmetin türünü nitelik ve nicelik açısından önceden belirleme ve değerleme
durumunda değildirler. Yine bu paralelde, hastaneye gelen hastanın tedavi
talebinin aciliyet taşıması ve reddedilemez nitelikte oluşu, gerek donanım
gerekse personel açısından hastanenin her zaman kullanıma hazır tutulmasını
gerektirmektedir. Bunun bir sonucu olarak, hastanede tam kapasite çalışmayan
ve zarar eden servisler veya birimler dahil kapatılamamaktadır. Bu ise
hastanede fazla sayıda personel istihdamına yol açtığı gibi hastanelerin sabit
maliyetlerini de yükseltmektedir.
11. Hastaneler günün 24 saati hizmet sunan işletmelerdir. Bu
bağlamda,
özellikle
ameliyathane,
yoğun
bakım,
acil
servis
ve
klinik
hizmetlerinde; hastanelerin kaliteye yönelik olarak sıfır hata amaçlarını
gerçekleştirebilmeleri için, günün her saatinde aynı kalitede hizmet sunumunu
gerekli kılmaktadır.25
1.2.2. Özel Hastane Kavramına Genel Bakış
Günümüzde özel hastanelerin her geçen gün daha da arttığını
görmekteyiz. Ülkemizde bu sektörün çok hızlı geliştiğini ve özel hastane
skalasında belli bir dalda uzmanlaşmış özel hastanelerin olduğu kadar birçok
uzmanlık alanını bünyesinde barındıran özel hastaneleri, bunların yanında vakıf
24
25
Tekin (Çelikel), a.g.e., s.11
Şahin, a.g.m., (Erişim) 20.10.2007, s.10.
19
hastanelerini de görmekteyiz. Bu noktada özel hastanelerin Türkiye’de
gelişimine kısaca değinmek yerinde olacaktır.
2219 sayılı Özel hastaneler kanunu ile 10.11.1983 tarih ve 17924 sayılı
resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren ve 22.5.1997 gün ve 22996 sayılı
resmi gazetedeki değişiklikle yeniden yapılandırılan özel hastaneler tüzüğü
hükümleri çerçevesinde kurulan özel hastaneler, Sağlık Bakanlığı hastaneleri
gibi yataklı tedavi kurumlarıdır. "Üçte biri tıp fakültesi mezunları, üçte biri tıp
eğitimi dışında eğitim alanlar ve geri kalan üçte biride tıp ve tıp dışı eğitim almış
sağlık personelince" 26 kurulan özel hastaneler kar amacıyla hizmet sunan sağlık
işletmeleridir.
Özel sağlık sektörü Cumhuriyetten önce var olmuş ve 1933 yılında
çıkartılan Hususi Hastaneler Kanunu ile daha geniş bir çerçeve kazanmıştır.
1930’lu yıllarda sağlıkta özel sektör; muayene hekimi, laboratuar ve röntgen
üniteleri azınlıklar ve yabancı ülke kökenlilerin oluşturduğu özel hastaneler
olarak anlaşılmaktaydı.1960-70’lerde özel sektör ise ağırlıklı olarak Devlet, SSK
ve Tıp Fakültelerini tamamlayan muayenehaneler, kısmen gelişen laboratuar ve
röntgen üniteleridir. Özellikle 1980’li yıllarda poliklinik ve dispanser tarzında özel
sektör kuruluşları il merkezlerinde ve ilçelerde hızla kurulmuştur.1985-1990’li
yıllarda ise özel hastaneler hızla artmıştır. 1987 yılında yürürlüğe giren 3359
sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nun 5 inci maddesi “Milli Savunma
Bakanlığı” hariç kamu kurum ve kuruluşlarına ait tüm sağlık kuruluşlarının kamu
tüzel kişiliğine haiz sağlık işletmelerine dönüştürülmesine imkan tanımıştır.
Bununla; hastanelerin, verimlilik ve etkililik esaslarına dayalı işletmecilik
anlayışına göre hizmet veren kendi gelirleri ile giderlerini karşılayabilen ve kendi
personelini ihtiyaçları doğrultusunda planlayan ve niteliklerine göre istihdam
edebilen, idarî ve malî yönden özerk, piyasa koşullarında rekabet edebilen
kurumlar haline getirilmesi amaçlanmıştır. 2000’li yıllarda genel hastane yanında
26
İstanbul Ticaret Odası, İstanbul Ticaret Odası Özel Hastaneler Araştırması, İstanbul, İstanbul
Ticaret Odası Yayınları, 2000, s.24.
20
göz, mikrocerrahi, Kulak Burun Boğaz, ortopedi, fizik tedavi ve bunun gibi özel
dal hastaneleri ve merkezleri ilave olmuştur.27
Dış krediler ile çok özel teknolojiyi gerektiren tıbbi cihazlar da edinebilen
özel hastaneler, resmi kurumlarla yaptıkları anlaşmalarla fiyat farkını hastadan
alarak resmi kurum hastalarına da hizmet sunmaktadır. Otelcilik hizmetleri
açısından oldukça mükemmel hizmet sunan özel hastanelerde, hastaların
rahatına yönelik her türlü lükse rastlamak mümkündür. Sağlık personelinin
bilindik diretmeleri ve bürokratik teferruatlardan uzak özel hastaneler bu yönleri
ile kaliteli hizmet sunumunda ön sıralarda yer almaktadır.28
769
800
700
600
500
332
400
300
200
56
42
6
Belediye
M
SB
Özel
Üniversite
0
SağlıkBakanlığı
100
Grafik 1: Türkiye’deki Hastanelerin Kurumlara Göre Dağılımı (2006)29
27
Türkan Temel, “Özel Hastaneler Sektör Profili”, (Erişim) http://www.ito.org.tr/ITOPortal/ Dokuman/
15.41.pdf, 09.10.2007
28
Sağlık Bakanlığı, 18. Sağlık Bakanlığı Tedavi Kurumlan İstatistik Yıllığı, Sağlık Bakanlığı
Yayınlan, Ankara, 2001, s.22
29
Sağlık Bakanlığı, “İstatistikler, İstatistik Yıllıkları”, (Erişim) http://www.saglik.gov.tr/TR/Default
aspx?, 10.08.2007
21
Grafik 1’de, Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı bir araştırmaya göre, 2006
yılında hastanelerin ülkemizde ki kurumlar bazında sayısal dağılımları verilmiştir.
Bu grafik de, açıkça göstermiştir ki, özel hastanelerin sayısında önemli bir artış
olmuştur. Şuana kadar ki eğilim göz önünde tutulduğunda da, önümüzdeki beş
yıl içerisinde bu sayı iki katına ulaşabilecektir. Ancak, bu da bu sektörde
kıyasıya rekabeti getirecektir. Bu rekabet ortamında da iyi olan, kurumsal olan
varlığını sürdürebilecek, geri kalan ise yaşamsal varlığını devam ettiremeyip yok
olacaktır.
Elbette ki, özel hastanelerde ki artışın temelinde, devletin bu durumu
desteklemesi yer almakla birlikte, sağlık hizmeti yararlanıcılarının bilinçlenmesi,
gelir düzeyindeki, eğitim seviyelerinde ki artış gibi nedenler de yatmaktadır.
Bugün, Türkiye’de özel hastaneler artarken diğer sağlık kuruluşlarında da bir
artış gözlemlenmiştir. Özel hastanelerdeki bu artış rekabeti de beraberinde
getirmiştir. Sağlık hizmeti kullanıcıları seçim hakkına sahip olmakla birlikte,
aldıkları hizmeti de eleştirebilmektedirler. Bu da özel sağlık kuruluşlarını, daha
iyi, daha nezih, kaliteli hizmet sunumlarına teşvik etmektedir.
1.2.3. Özel Hastanelerin Türleri
Özel
hastaneler,
faaliyet
alanlarına,
hizmet
birimlerine,
yatak
kapasitelerine, teknolojik donanımlarına ve hizmet verilen uzmanlık dallarının
nitelik ve sayısına göre, genel hastaneler ve özel dal hastaneleri şeklinde
gruplandırılabilir.30
•
Genel Hastaneler: Asgari olarak öngörülen bina, tesis, hizmet ve
personel standartlarına haiz olan yoğun bakım ve gözlem yatakları hariç en az
on hasta yatağı bulunan ve en az dört uzmanlık dalında kadrolu uzman doktor
30
Sağlık Mevzuatı, Özel Hastaneler Yönetmeliği, (Erişim) http://www.istabip.org.tr/YASA/hastyon.html
+%C3%B6zel+hastanelerin+%C3%B6zellikleri&hl=en&ct=clnk&cd=14, 08 .08.2007
22
çalıştıran, sürekli ve düzenli olarak ayakta ve yatarak muayene, teşhis ve tedavi
hizmeti veren, hasta kabul ve tedavi ettiği uzmanlık dallarının gerektirdiği
klinikler ile acil ve yoğun bakım ünitelerini bünyesinde bulunduran, radyoloji,
biyokimya ve/veya mikrobiyoloji laboratuvarlarını bünyesinde bulunduran veya
bu laboratuvar hizmetlerini satın alan ve tam gün faaliyet gösteren özel
hastanelerdir.
Genel hastanelerde kendi içinde üç şekilde gruplanmaktadır:31
ƒ A Grubu Hastane: Ruhsatlandırılmış yatak kapasitesi en az elli
olan, en az beş farklı dahili ve beş farklı cerrahi uzmanlık dalı da tam gün
kadrolu uzman doktor çalıştırmak suretiyle sağlık hizmeti veren ve asgarî
standartlara ilave olarak, hasta kabul ve tedavi ettiği uzmanlık dalları için
gerekli ve günün gelişmiş tıp teknolojisine uygun olan diğer bütün teşhis ve
tedavi birimlerini ve ayrıca asgarî radyoloji, biyokimya, mikrobiyoloji,
hematoloji ve patoloji laboratuarlarını bünyesinde bulunduran genel
hastanelerdir.
ƒ B Grubu Hastane: Ruhsatlandırılmış yatak kapasitesi otuz ilâ elli
arasında olan, en az dört farklı dahili ve dört farklı cerrahi uzmanlık dalında
tam gün kadrolu uzman doktor çalıştırmak suretiyle sağlık hizmeti veren;
birinci fıkrada belirlenen asgarî standartlara ilave olarak günün gelişmiş tıp
teknolojisine uygun olan bir veya birden fazla teşhis ve tedavi birimini ve
radyoloji, biyokimya, patoloji ve mikrobiyoloji laboratuarlarını bünyesinde
bulunduran genel hastanelerdir.
ƒ C Grubu Hastane: Ruhsatlandırılmış yatak kapasitesi on ilâ otuz
arasında olan en az üç farklı dahili ve üç farklı cerrahi uzmanlık dalında
tam gün kadrolu uzman doktor çalıştırmak suretiyle ayakta ve yatarak, acil
ve yoğun bakım üniteleri ile radyoloji, biyokimya ve mikrobiyoloji
31
Temel, a.g.e., 09.10.2007
23
laboratuarları desteğiyle muayene, teşhis ve tedavi hizmeti veren genel
hastanelerdir.
•
Dal Hastaneleri: Dal hastaneleri; belirli bir yaş ve cins grubu hastalar
ile belirli bir hastalığa tutulanlara veya bir organ ve organ grubu hastalarına
yönelik hizmet vermek üzere, hastanenin ana faaliyetleri ile ilgili uzmanlık
dallarından her birinde kadrolu en az iki uzman doktor ile bu uzmanlık dalının
gerektirdiği diğer uzmanlık dalları için, en az bir kadrolu uzman doktor
çalıştırılan, sürekli ve düzenli olarak ayakta ve yatarak muayene, teşhis ve
tedavi hizmeti veren, hasta kabul ve tedavi ettiği uzmanlık dallarının gerektirdiği
klinikler, üniteler, laboratuvar ile acil ünitesi bulunan veya uzmanlık dallarının
gerektirdiği bu laboratuvar hizmetlerini satın alan ve tam gün faaliyet gösteren
en az on hasta yatağı bulunan özel hastanelerdir.
1.3. YÖNETİM VE YÖNETİCİ KAVRAMLARINA GENEL BAKIŞ
Bu araştırmanın da çekirdeğini oluşturan iki temel kavramın irdelenmesi,
ilerde incelenecek “profesyonel yönetim” ve “kurumsallaşma” kavramlarının
anlaşılması açısından temel teşkil etmektedir.
1.3.1. Yönetim Kavramı
Yönetim kavramı, 18. yüzyılda başlayan Sanayi Devrimine gelinceye
kadar üretime dayalı büyük kuruluşların yokluğu dolayısıyla yeni sayılabilir. Bu
yönden bakıldığında Sanayi Devriminin başlamasına kadar olan uzun geçmişi,
"işletme
kavramı
öncesi
devir"
veya
"bilimsel
öncesi
devir"
şeklinde
nitelendirmek mümkündür. Ancak bu geçmiş devirlerde de yöneten ve yönetilen
kişi ve toplulukların var olduğu dikkate alınırsa, yönetim kavramının çok eski
24
tarihlerde hatta ilk çağlarda bile var olduğunu söylemek mümkündür. Yönetim
kavramı bir asırdan daha uzun bir süredir geliştirilmekte olan bir kavramdır.
Ekonomik bir amaca dayalı olarak kurulan işletmelerin parasal, mekanik ve
işgücünden meydana gelen kaynakların en uygun (optimal) biçimde sevk ve
idare edilmesini kavramaktadır.32
Yönetimi bir süreç olarak algılama eğiliminde olan düşünürlere göre,
yönetim; bir grup insanı belirlenmiş amaçlara doğru yöneltme, aralarındaki
işbirliği ile koordinasyonu sağlama çabalarının bütününü içeren bir süreç
şeklinde ifade edilebilir. Süreç olarak yönetim kavramı, başkaları vasıtasıyla iş
görme ve önceden belirlenen hedeflere ulaşmanın söz konusu olduğu her
durum için kullanılmaktadır.33
Yönetim kavramı, başta insanlar olmak üzere, parasal kaynakları,
donanımı, demirbaşları, hammaddeleri, yardımcı malzemeleri ve zamanı
birbiriyle uyumlu, verimli ve etkin kullanabilecek kararlar alma ve uygulatma
süreçlerinin bütünüdür. Yönetim kavramının gerçekleşmesi de, yönetilenlerin
varlığıyla mümkündür. Şöyle ki; bütün bu sayılan üretim faktörleri olmasa bile,
belirli bir veya bir takım amaçları gerçekleştirmek için bir insanın faaliyetlerinden
yararlanan ve onu etkisine alan kimseye yönetici denir ve böylelikle yönetim
süreci başlar.34
Yönetici,
herhangi
bir
çaba
sarf
etmeksizin,
oturduğu
yerden
koordinasyon ve yönlendirme amacına hizmetle, emirler veren bir kişi olarak
algılanmamalıdır. Örneğin, insan vücudunda her organ, ne yapacağına, bir
komut noktasından emir alırken, her organ kendi başına hareket etmemektedir.
Tam tersi bir uygulamada, organların hepsinin işlevi karışacak, bir ahenk
kalmayacaktır. İşte, merkezi komut sistemi bu düzeni sağlarken, işlerin uyumlu
32
Osman Yozgat, İşletme Yönetimi, 6. Baskı, İstanbul, Nihat Sayar Yayın ve Yardım Vakfı Yayınları,
1984, s.1
33
M.Şerif Şimşek, Yönetim ve Organizasyon, 7. Baskı, Konya, Günay Ofset, 2002, s.7
34
Erol Eren, Yönetim ve Organizasyon: Çağdaş ve Küresel Yaklaşımlar, 6. Baskı, İstanbul, Beta
Yayınları, 2003, s.3.
25
bir şekilde birbirini takip ederek, her organın görevini zamanında yapmasını
sağlayarak,
insanın
hayatını
devam
ettirebilmesine
hizmet
etmektedir.
İşletmelerde de, en basit mantıkla yönetim bunu sağlamaktadır. Yönetimin
tanımları çok çeşitli ve kapsamlı olabilmektedir. İşletme bilimiyle uğraşan
yazarların birçoğu, bu kavramı incelemişler ve bu kavram üzerine tanımlar
yapmışlardır.
Yönetim, üretim etmenlerini verimli bir biçimde bir araya getirme
faaliyetidir. İnsanları işbirliğine inandırma faaliyetidir. İşveren ile işgörenlere en
çok refah ve mutluluğu sağlamak, kamuya ve özel sektöre olanaklı olan en iyi
hizmeti vermek suretiyle, en az emekle en çok sonuç elde etme sanatıdır.
Yönetim, bir işi başkasına seve seve yaptırma sürecidir.35 Eski dönemlerde
zorla, baskıyla, daha sonraki dönemlerde ise parayla sağlanan bu işbirliği,
bugün ancak ikna ve rızayla, memnunlukla ve katılımla sağlanmaktadır.
Özelliklede 2.Dünya Savaşı’ndan sonra, kaynakların azalması ve ihtiyaçların
artışı sonucunda, bilimsel ve profesyonel yönetim anlayışı daha çok önem
kazanmış ve yaygınlaşmıştır.36 Yönetim kavramının, açılımlarını daha birçok
tanımlamayla zenginleştirmek olanaklıdır.
Bir işletmede, yönetimde temel politika, karar organlarını ve önemli
yönetim kademelerini kimin doldurduğuna göre yönetim, “ailesel yönetim”,
“siyasal yönetim” ve “profesyonel yönetim” olmak üzere üçe ayrılabilir. Eğer
politik karar organları ve önemli yönetim kademeleri, belirli bir aileye veya
siyasal eğilime bağlılıktan çok “uzmanlık ve yetenek” esasına göre seçilen
kişilerce
dolduruluyorsa,
“profesyonel
yönetim”
söz
konusu
olmaktadır.
Yöneticilik açısından, doktorluk, mühendislik, avukatlık gibi, belirli bir öğrenimi ve
diploma derecesini gerektiren, belirli bir eğitimin ardından, mesleki kuruluşça
yapılan bir sınavda başarılı olmayı ve bu kuruluşça verilen ve devletçe
35
Kemal Tosun, İşletme Yönetimi, Ankara, Savaş Yayınları, 1982, s.211.
Nihat Aytürk, Yönetim Sanatı Başarılı Yönetim ve Yöneticilik Teknikleri, 4. Baskı, Ankara, Yalçın
Emel Yayınevi, 2003, s.1.
36
26
onaylanan bir belgeyi gerektiren, meslek niteliğini kazanması yönündeki
gelişmeler sürmektedir.37 Profesyonel yönetim konusuna, bir sonraki bölümde
ayrıntılı olarak değinilecektir.
Yönetimle ilgili bir başka husus da, tarihsel süreçte ‘yönetimin bir sanat
mı, yoksa bir bilim mi’ olduğunun daima tartışma konusu olmasıdır. Yönetimin
bir bilim olarak kabul edilmesinin yanında, bir sanat olarak da değer gördüğünü,
işletmelerin hayati faaliyetlerini sürdürebilmeleri, yaşayabilmeleri açısından kilit
anlam ifade ettiğini söylemek mümkündür.
Bugün, doktorluğun, mühendisliğin ve avukatlığın bir meslek olup
olmadığı tartışılmaz; ancak, yöneticilik diye bir mesleğin var olup olmadığı, hala
tartışılmaktadır. Ama insanların, bir arada yaşamaya başlamasıyla beraber,
çeşitli maksatlarla kurumlar oluşturmaya başladıkları andan itibaren, yönetim ve
yöneticilik uygulamasının var olduğu bilinmektedir.
Önceleri, bir bilim olarak görülmeyen yönetim Amerika’da, Frederick
Taylor tarafından bilimsel yönetim ilkelerinin ortaya konmasından sonra, yönetim
ve yöneticilik, aynı zamanda bir bilim ve sanat olarak kabul edilmeye
başlamıştır. Yönetim olgusunun incelenmesinde ve işletme sorunlarının
çözümlenmesinde, bilimsel metodun uygulanması ile “bilimsel yönetim”
(scientific management) adı altında bir hareket başlamış, bu hareket yirminci
yüzyılın başlarında, yönetim düşünce ve uygulamalarında bir “akım” haline
dönüşmüştür.38
Farklı bir yaklaşımda, yönetimin sanatların en eskisi, bilimlerin en yenisi
olduğu yönündedir. Bunu şöyle de açmak mümkün olabilir; sanattır çünkü işlerin
başkaları aracılığıyla yaptırılabilme kabiliyetidir.39 Ayrıca sanat, bilinçli bir faaliyet
ve çaba olmadan meydana gelmeyen, fakat meydana gelmesi istenen olay ve
37
İsmet Mucuk, Modern İşletmecilik, 5. Baskı, İstanbul, Der Yayınları, 1993, s.124.
Atilla Baransel, Çağdaş Yönetim Düşüncesinin Evrimi: Klasik ve Neo Klasik Yönetim ve Örgüt
Teorileri, cilt 1, İstanbul , y.y., 1979, s.28.
39
İsmail Efil, İşletme Yönetimi: Yönetim Düşüncesi Fonksiyonları ve Yeni Yönetim Teknikleri,
İstanbul, Aktüel Yayınları, 2004, s.21.
38
27
durumların meydana getirilebilmesi için bilginin sistematik, ustaca ve becerikli bir
şekilde uygulanması ve kullanılmasıdır. 40
Bilimdir çünkü, işletmenin bünyesindeki çeşitli fonksiyonlara ilişkin,
operasyon, sistem ve kontrollerin planlanmasıdır. Başka bir deyişle, yönetim
sanatı beşeri kaynaklar ve gelişme açısından ele alınır. Bilim olarak ise,
ekonomiden hukuka kadar uzanan bilim dallarının kesişme noktasında yerini
alarak, bu bilim dallarının yöntemlerinden yararlanan disiplinlerarası bir yaklaşım
görünümündedir.41 Bir başka açıdan bilim olma nedeni, bilim, olaylar arasındaki
ilişkilerin bağlı bulunduğu ilke ve yasaları keşfeder. Sanat ise, bunları eylemsel
konu ve sorunların çözümünde ve bununla ilgili olan kararların alınmasında
kullanır ve böylece yasa ve ilkeler sanatın uygulanan kuralları haline gelirler.42
Ayrıca, sanat denmesinin nedeninde, kişisel maharetlerinde kullanılması yer
almaktadır.
Özetle, yönetim bir uzmanlık alanıdır ve beceri gerektirir. Çağdaş yönetim
anlayışı ise, yeni açılımları da beraberinde getirmiştir.
1.3.2. Yönetim Faaliyetinin Özellikleri
İşletmenin başarılı olabilmesinde, çok önemli bir yer tutan yönetim faaliyetlerinin, bazı özelliklere sahip olduğunu bilmekteyiz. Bu özellikleri, şu şekilde
sıralamak mümkündür.
1. Yönetim Bir Grup Faaliyetidir: Yönetim süreci, ancak birden fazla
insanın olduğu durumlarda meydana gelir. Bir tek kişinin, amaçlarına erişmek,
ihtiyaçlarını tatmin etmek için yaptığı faaliyetler, sadece ekonomik özellik taşır.
40
Chester I. Barnard, The Functions of The Executive, Boston, Harvard University Press, 1938,
s.290’dan aktaran Nesrin Bali, “İşletme Yönetiminde Profesyonelleşme”, İstanbul, İstanbul Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslar arası İşletmecilik Yüksek Lisans Programı, Yüksek Lisans Tezi, 1995,
s.11.
41
Efil, a.g.e., s.21.
42
Bali, a.g.e., 11.
28
Yönetsel özelliğe sahip olamazlar. Robinson Cruose, adasında tek başına
bulunduğu ve yaşamak için doğa ile savaştığı sürece, ancak ekonomik faaliyet
ve seçimlerde bulunuyordu. Fakat yerlilerden biri olan Cuma ile işbirliği yaptıkları
andan itibaren aralarında oluşan sosyal ilişkiler sayesinde yönetim süreci
doğmuş bulunmaktadır.43
2. Yönetimin Beşeri Özelliği Vardır: Yönetim faaliyeti her şeyden önce
insanlarla ilgilidir. İnsan, yönetim faaliyetinin temel öğesidir. Yönetimde, yöneten
de yönetilen de insandır. İnsanın hayvan veya eşyalarla olan ilişkileri yönetim
faaliyetinin konusunu teşkil etmez. Yöneten veya yönetilen insan değilse,
yönetim faaliyeti de mevcut değildir. Yönetilen bir araç ise "sürme", hayvan ise
"gütme" olgusu söz konusudur.44
3. Yönetim Bir İşbirliği ve Uzmanlaşma Faaliyetidir: Birden fazla bireyin
bir araya gelerek bir grup oluşturacak şekilde çabalarını birleştirmeleri, diğer bir
ifadeyle işbirliği yapmaları gereği yönetimin ortaya çıkmasında önemli rol oynar.
Başkalarıyla işbirliği, beraberce çalışmayı ve yardımlaşmayı, böylece de amaca
daha kolay bir şekilde ulaşmayı sağlar. İşbirliğinin tabî bir sonucu olarak, grubu
meydana getiren bireyler arasında rasyonel çalışmayı sağlayacak ölçüde bir
işbölümü yapılır. İşbölümünün doğal sonuçlarından biri de, uzmanlaşmadır.45
Birlikten de sinerji doğar. Özetle bir işletmede bir birimin diğerinden üstün
olduğunu söylemek doğru olmayacaktır. Çünkü sinerji mantığı, bir kişinin yada
bir birimin tek başına başaramayacağı bir görevi bir araya gelerek başarmadır.
Sinerjinin yarattığı güç bir araya gelmek, eş zamanlı hareket etmek ve
koordinasyondan gelir.
4. Yönetim Yetki Faaliyetidir: İşletmede çalışan kişilerin hepsinin aynı
yetkiye sahip olması durumunda, işlerin başarılı bir şekilde sonuçlandırılması
mümkün değildir. Herkesin emir verdiği bir ortamda, emrin yerine getirilmesi söz
43
44
45
Tosun, a.g.e., s.27
İnan Özalp, Yönetim ve Organizasyon, cilt 1, Eskişehir, Birlik Ofset Yayıncılık, 1996, s.21.
Tosun, a.g.e., s.28
29
konusu olamaz. Ayrıca insanlar kendi istekleriyle düzenli bir şekilde hareket
edemezler. Bu nedenle de işyerinde uyum ve düzenin sağlanması için yetki
kullanılması zorunlu hale gelir. İki türlü yetki vardır. Kanun ve yönetmeliklerden
kaynaklanan yetkiye biçimsel yetki, bunun dışındaki yetkiye de biçimsel olmayan
yetki denir.46
5. Yönetim Rasyonel Bir Faaliyettir: Sadece ekonomik değil, bütün
beşerî faaliyetlerin esası rasyonellik, bir diğer ifadeyle belli bir amaca mümkün
olduğunca az emek ve masrafla ulaşma veya belli araç ve imkânlarla mümkün
olduğunca fazla fayda elde etmek ilkesidir. İnsanların ömürleri, enerji ve
imkânları sınırsız olsaydı rasyonel davranmaya gerek olmayacak ve belki de
yöneticilik faaliyeti gereksiz olacaktı. İnsanoğlunun, sınırlı olan ömrüne mümkün
olduğunca çok ve güzel şeyler doldurmak istemesi rasyonellik ilkesinin
doğmasına neden olmuştur. Böylece, yönetim faaliyetinin ve bunun sonucu
olarak da yöneticinin başarı ölçülerinden biri, verimli iş yapması, diğer bir
ifadeyle amaçlarına en az gider ve çabayla ulaşmasıdır. İkinci ölçü ise, etkinlik
yani amaca erişmedeki isabet derecesidir. Şüphesiz esas istek amaca
ulaşmaktır. Ancak "astarı yüzünden pahalı" bir sürecin varlık nedeni ya çok
zayıftır, ya geçicidir veya hiç yoktur.47
6. Yönetim Basamaksal Özelliğe Sahiptir: Yönetimde belli bir amaç
olduğuna ve bu amaç için birlikte çalışmak söz konusu olduğuna göre, bu ortak
amaç için çalışma bir düzen içinde olmalıdır. Çeşitli kariyerlerdeki yöneticilerin
(genel müdürden ustabaşına kadar emir veren yöneticilerin) bir basamaksal
düzen
içinde
olmaları
gerekir.
Yönetimde
basamaksal
düzen
ve
her
basamaktaki yöneticilerin yetki ve sorumlulukları açık seçik bir şekilde ortaya
konmazsa yönetim yerine kargaşa başlar.48
46
47
48
Özalp, a.g.e., s.22
Tosun, a.g.e., s.31
Özalp, a.g.e., s.22.
30
Yönetim kavramını irdeledikten sonra, yönetici kavramına değinmekte
yerinde olacaktır. Yöneticiyi tanımladıktan sonra, bu tanımla aynı anlama geldiği
düşünülen diğer kavramlar ayrıştırılmaya çalışılacak, hastane yönetimi ve
hastane yöneticisi kavramına geçiş yapılacaktır.
1.3.3. Yönetici Kavramı
Yönetici, çalışanları aracılığıyla işletme amaçlarının elde edilmesi için,
gereken işleri yaptıran kişidir. Yöneticiler işin ve insanların ortak amaç
doğrultusunda planlanması, yapılandırılması, yönetilmesi, düzenleştirilmesi ve
denetlenmesi
ile
uğraşırlar.
Bir
taraftan
amaçları
en
üst
düzeyde
gerçekleştirmeye diğer taraftan da kaynakları optimum seviyede kullanmaya
çaba gösterirler. Bir yöneticinin başarısı amaçlara ne kadar yaklaştığı (etkinlik)
ve kaynakları ne kadar iyi kullandığı (verimlilik) ile ölçülür.49 Ancak bunların
gerçekleştirilebilmesinde, işletme amaçlarına en kısa yoldan ve en maliyetsiz
yoldan ulaşabilmesinde, işletmenin sektöründe başarıyı yakalayabilmesinde,
rekabet avantajı sağlayabilmesinde en önemli etken, yönetimin başarısıdır.
Yönetimin başarısı da, yöneticilerin başarısıyla orantılı olup, sadece bilgi, birikim
bu başarıyı tek başına temin edememektedir.
Her kuruluşta, belirli yönetim pozisyonlarındaki yöneticilerde aranan
özellikler ve nitelikler, kurumun, kadronun ve görevin nitelik ve özelliklerine göre
değişir. Ancak, ortak olarak her yöneticide bulunması gereken temel yöneticilik
nitelikleri değişmez. Bunlar bilgi, yetenek, deneyim(birikim)dir. Zira, bir işletmede
eldeki kaynaklar, olanaklar ve koşullar aynı olduğu halde, iyi ve nitelikli bir
yöneticinin elinde başarıya ulaşan bir işletme, kötü ve niteliksiz (yeteneksiz ve
beceriksiz) bir yöneticinin elinde başarısızlığa uğrar. Bu yüzden, eldeki
49
İsmet Barutçugil, Yöneticinin Yönetimi, İstanbul, Kariyer Yayıncılık, 2006, s.28.
31
kaynaklar, olanaklar ve koşullar aynı olduğu halde, yöneticilerin yetenekleri ve
nitelikleri farklı olduğundan yönetimde elde edilen sonuçlar da farklıdır. Onun
için, yönetimde bilgi, yetenek ve deneyim, yönetici olmanın temel koşuludur.
Zira, her yöneticinin yönetim bilgisine, sevk ve idare yeteneğine (beceriye) ve
yeterli deneyime sahip olması zorunludur. Çünkü bir kişinin başkalarını
yönetebilmesi için, kendisinin onlardan daha bilgili, yetenekli ve deneyimli
olması, yani astlarından üstün olması gereklidir. Aksi takdirde o kişi yönetici olsa
bile yönetemez; yönetilir.50
Özellikle, koç / mentor (rehber/akıl hocası) niteliğine sahip bir yöneticinin
insanlar arası ilişkilerde deneyimli ve başarılı olması gerekir. Böyle bir
yöneticinin çalışanı ile etkileşimi büyük dikkat ve sabır gerektiren bir alışveriştir.
Bilmekteyiz ki, artık yeni bir dönemdir ve bu dönemde baskıcı, otoriter
yönetim anlayışı yerine rıza yolu ile yönetime geçilmiştir ve değişik görevler için
değişik yöneticilerden yararlanılmalıdır.51
İşletme yönetiminde, işletme yöneticisinin hangi şartlarla işletmeye kabul
edildiği, işletmeye yönetici seçimi titizlik gerektiren bir husustur. Öte yandan,
“işletme yöneticisi kimdir?” sorusu da önemli olabilmektedir. Yönetici-patron,
yönetici-girişimci,
yönetici-lider,
yönetici-işadamı,
yönetici-işletmeci
gibi
kavramların farklılıkları ortaya konulmalıdır ya da benzerlikleri üzerinde
durulmalıdır.
1.3.3.1. Yönetici - Girişimci Kavramları
Girişimci ya da diğer adıyla müteşebbis, üretim faktörlerini (emek, doğa,
sermaye, bilgi) başkalarının ihtiyaçlarını karşılayacak mal ve hizmetler üretme
50
Aytürk, a.g.e., s.6.
Charles Margerison, Nasıl Bir Yöneticisiniz? Yönetim Tarzınızı Nasıl Değerlendirirsiniz?, çev:
Yakut Güneri, İstanbul, İlgi Yayıncılık, 1989, s.17.
51
32
amacıyla ele geçirerek birleştiren, kar amacı güden ve riske katlanan kişiye
denir. Bu tanımlamadan anlaşılmaktadır ki, kar elde etmek için riski üstüne
alması yanında, üretim faktörlerini ihtiyacı gidermek amacına yönelterek yönetim
fonksiyonunu yerine getiren bir yönetici rolü üstlendiğini de göstermektedir.
Ancak, işletme büyüdükçe, karmaşık bir yapıya kavuştukça bu iki kavram
birbirinden ayrılacaktır.
Küçük işletmelerde, yönetici aynı zamanda üretim faktörlerinin sahibi,
sermaye sahibi iken, işletme büyüdükçe, bu durum daha farklılaşarak, yönetici
kavramına kayılmakta ve ciddi, yönetim alanında yetişmiş profesyonel yönetici
ihtiyacı doğmakta, bu yönde arayış oluşmaktadır. İşte bu noktada, büyük
işletmelerde, girişimcinin riski üstlendiğini, ancak, yöneticinin yönetim görevini
yerine getirmekte olduğunu görmekteyiz. Ancak, şu da gözlenmektedir ki; daha
karmaşık yapıda işletmelerde, bir tek yönetici de yoktur, birden fazla fonksiyon,
yönetim birimi ve her birinin başında bunları idare eden bir yönetici
bulunmaktadır.
Yöneticinin rolü günümüzde farklılaşmış bir şekilde ön plana çıkmaktadır.
Girişimcilik ruhuna sahip olma, astları motive edebilme; koçluk destekleyicilik,
mümkün kılıcılık, kolaylaştırıcılık gibi rolleri üstlenme, yöneticilerden beklentiler
arasında yer alır.52
Burada dikkat edilmesi gereken bir durum vardır; girişimci olmak demek
sorumluluk, risk alabilmek, dinamik bir kişiliğe sahip olabilmek, yeniliklere açık
olabilmek, her zaman büyüme tutkusuna sahip olabilmek demektir. Daha açık
bir ifade ile, girişimci yani iş kuran ve girişimci olan, girişken, atılımcı, yeni
sektörleri keşfetme ve oraya yönelme yeteneği olan anlamındadır. İyi bir
girişimci, girişimci ruha sahiptir. Mesela, kişi girişimcilik özelliklerine sahip
olabilir, ama yeterli sermayesi olmayabilir, bu konuda çabaları vardır, bu kişi
potansiyel bir girişimcidir.
52
Don Hellriegel, Susan E. Jackson, John W. Slocum, Jr,Management, 8. Baskı, Ohio, South-Western
College Publishing, 1999, s.6
33
Bir girişimci, bir işletmeye emeğiyle, sermayesiyle ya da hem emeğiyle,
hem de sermayesiyle katılabilir. Kısacası, bir girişimci aynı zamanda
sermayedar da olabilir.
Girişimciler, kendi işinin patronu olmak, çocukları için bir şey yaratmak,
toplumun ihtiyaçlarına cevap vermek gibi değişik nedenlerle kendi işlerini
kurmayı istemektedirler. Başlangıçtaki amaç her ne olursa olsun girişimciler,
topluma karşı sosyal, ekonomik, ailevi sorumluluklar taşımaktadırlar. Dolayısıyla
da, girişimciler karar verirken bu sorumlulukların farkında olarak hareket
etmelidirler.53
Günümüzde, bazı kimseler, girişimciliği meslek haline getirmişlerdir. Bu
kişiler, bir düzenleme yanında, kar getiren bir teşebbüsü, yüksek bir peştemallık
değerini de taşıyan bir bedel karşılığında başkalarına aktarıp yeni bir teşebbüsü
organize etmeye koyulurlar. Özellikle, anonim ortaklıkların geliştiği ülkelerde,
profesyonel kurucular türemiş ve bu işi kendileri için karlı bir meslek haline
getirmişlerdir.54
Özetle, girişimci şirketi kurar ve büyütür. Yönetici ise şirketi taşır.
1.3.3.2. Yönetici - Lider Kavramları
Lider, başkalarını belirli amaçlar doğrultusunda davranışa sevk eden
demektir. Lider kavramı, insanları etkileme ve o davranışa itmeyi içerir. Burada
önemli olan, “etkileme işlevi nasıl olacaktır?”, bu sorunun aranması gerekir.
Girişimci, bir işletmeyi kuran kişidir ve girişimci kavramı, işletme ile direkt
bağlantılı bir kelime iken, liderlik kavramı, işletmeyle ilgili olarak kullanılıyor
53
Bülent Orta, “Girişimcilik Ne Kadar Risk Almaktır?”, (Erişim) http://www.isguc.org/?avc=arc_view.
php &ex=59&pg=ks, 07.07.2007.
54
Ahmet Diken, “Profesyonel ve İşletme Sahibi Yöneticilerin Başarı ve Erk Güdüleri: Teorik ve Ampirik
Bir Araştırma”, Konya, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletme Anabilim Dalı Yüksek
Lisans Tezi, 1993, s., 19.
34
olmayabilir. Liderler sadece belli bir grubu, formal bir grubu peşinden
sürüklemez, etkilemez ya da idare etmezler, informal grupları da peşlerinden bir
amaç için sürükleyebilirler. Liderin resmi yetkileri de olması gerekmez; yetkileri
olmadan bir grubu peşinden sürükleyen liderler de vardır. Burada, her yöneticinin
lider olamayacağını, yöneticilik rolüne sahip olmayan liderlerin de olabileceğini
söylemek olanaklıdır.55 Diğer yandan, liderlikle yöneticilik arasındaki farkı Keith
Davis şu şekilde ifade etmektedir: “Liderlik, yöneticiliğin bir bölümüdür, ancak
tamamı değildir. Liderlik belirli amaçlara ulaşmak için ikna etme yeteneğidir”56
Bilindiği gibi, yönetici, görevi güce dayanarak, lider ise, astlarına isteyerek
yaptırır. Ast, göreve kendini adar ise, en iyi sonuçlara ulaşmak için tüm gücünü
kullanır.
Yönetim
fonksiyonu,
görev
meseleleri
üzerine
odaklanmış
gibi
görünürken, liderlik fonksiyonu, liderlik meseleleri üzerine odaklanmış gibidir.
Bugün piyasadaki rekabet yüzünden, mükemmellik ve başarıya ulaşmak için her
iki fonksiyonun bir arada bulunmasına ihtiyaç vardır. 57
Günümüz yöneticisi, çok yönlü olması,
yönetim eğitimi almış olması,
yeniliklere açık, insana değer veren, etkileme gücü yüksek, sosyal bir yapıda
olması sayesinde başarılı bir koordinasyonu yürütecek, çalışan motivasyonuna
önem verecek, etkinlik ve verimliliği arttıracak önlemleri alacak, işletmesini
takımıyla geleceğe taşıyacaktır.
Bir yöneticide, alanında lider olma; insan odaklı olma; yalın, açık ve uyumlu
olma; inisiyatif sahibi olma ve sorumluluk alma; yaratıcı, üretici, yenilikçi (dinamik)
olma; ekip adamı ve takım oyuncusu olma; katılımcı ve paylaşımcı olma; dışa
dönük (sosyal yönlü) olma; en önemlisi misyon ve vizyon sahibi olma (ileriyi ve
geleceği görme), tek kelimeyle, lider-yönetici olma nitelik ve özellikleri
aranmaktadır. Bu yüzden, günümüz yöneticisinin profili de, bıyıksız, gözlüklü,
55
Efil, a.g.e., s.24.
İlter Akat, Gönül Budak ve Gülay Budak, İşletme Yönetimi, İzmir, Fakülteler Kitabevi, 2002, s.283
57
Rick Conlow, Yönetimde Mükemmellik: İnsanlardaki En İyiyi Nasıl Ortaya Çıkarırsınız?, çev:
Can İkizler, İstanbul, Alfa Kitabevi, 1999, s.140.
56
35
evli, özel hayatı düzeyli ve düzenli, birikimli, kişilikli, genel kültürlü, sosyal yönlü, iyi
yabancı dili olan, yurtdışı görmüş, iletişim becerisi üstün, takım çalışmasına
yatkın, katılımcı ve paylaşımcı, sorumluluk duygusu gelişmiş, değişimden ve
gelişimden yana olan, dinamik, misyon ve vizyon sahibi kişi olarak tasvir
edilmektedir.58 Buradan da anlaşılacağı üzere, yönetici günümüzde sadece belli
bir özelliğe değil, bütünleyici özelliklere de sahip olmalıdır.
Aşağıdaki
tabloda
yönetici
–
lider
kavramları
arasındaki
farklar
irdelenmeye çalışılmıştır.
Tablo 1: 21. Yüzyılda Yöneticiye Karşı Liderin Özellikleri 59
Yönetici Özellikleri
58
Lider Özellikleri
•
İdarecidirler
•
Yenilik yapar
•
Bir kopyadır
•
Bir orjinaldir
•
Muhafaza eder
•
Geliştirir
•
Sistemler ve yapı üzerinde odaklaşır
•
İnsanlar üzerinde odaklaşır
•
Kontrole güvenir
•
Güven ilham eder
•
Kısa dönemli görüş
•
Uzun dönemli perspektif
•
Nasıl ve ne zaman diye sorar
•
Ne ve ne için diye sorar
•
Gözü esas hat üzerindedir
•
Gözü ufuklardadır
•
Taklit eder
•
Meydana getirir
•
Statükoyu kabul eder
•
Statükoya meydan okur
•
Klasik iyi askerdir
•
Başına buyruk kişidir
•
İşleri doğru yapar
•
Doğru işi yapar
Aytürk, a.g.e., s.8.
İlhan Erdoğan, İşletmelerde Davranış, No:272, İstanbul, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi,
Yayınları, 1997, s.334.
59
36
1.3.3.3. Yönetici - İşletmeci Kavramları
İşletmeci, işletmeyi çalıştıran, işleten ve amacına doğru yürüten kişidir.
Makineyi çalıştıranın makinist, arabayı sürenin şoför olması gibi. İşletmeci,
girişimci ve sermayedardan çok, yöneticiye yakın bir kavramdır. İşletmeci, aynı
zamanda, işadamı, tüccar, sanayici, yürütücü gibi terimlere de yakındır. Teorik
olarak ve bilimsel olarak işletmeci, işletme adıyla anılan bilim kolunda uzman
olan ya da bu bilim koluyla ilgilenmeyi meslek edinen kişi anlamına gelir.
İşletmeciye yakın olan yürütücü (executive) ise, plan, program ve politikaları
uygulama alanına koyan kişidir. İcraatçı terimi ise, yürütücüden farklı olarak,
girişimci, iş başaran, faal, çalışkan ve eser veren kişiler için kullanılır. Ayrıca, bu
terim tüccar, sanayici, işadamı, yürütücü gibi terimlere de yakındır 60
İşletmeci kavramı, daha çok küçük işletmelerde işleri yürüten idare eden
gibi anlaşılmaktadır. Küçük ölçekli restoran, otel gibi işletmeleri işletenlerde
işletmeci adıyla anılırlar.
1.3.3.4. Yönetici - Patron Kavramları
İşletmenin kurucusu sahip yöneticidir. Kendi amacını kendi saptayan, bu
yöneticiye patron yönetici de denmektedir. İsletme sahibi yönetici, emek,
sermaye ve doğal kaynaklar olarak belirtilen üretim faktörlerini, başkalarının
ihtiyacını karşılayacak mal ve hizmetler üretmek üzere tedarik eden ve en
uygun şekilde birleştiren kimsedir. Sahip yönetici, genellikle kar elde etmek
amacıyla hareket eder ve riske de katlanır.61 İşletmelerin büyüdüğü ve
karmaşıklaştığı zamanımızda, işletme sahiplerine ve üstlere (amirler), bu eski
alışkanlığın bir devamı olarak, patron deniyorsa da, iş yaşamından da gün
60
61
Tosun, a.g.e., s.218.
Diken, a.g.e., s.19.
37
geçtikçe silinmeye başlamıştır. Özel
girişim işletmeciliğinde kullanıldığı
durumlarda, patron önce sahip, yani girişimci, sonra sermayedar ve daha sonra
da
yönetici
için
kullanılmaktadır.
Yönetim
kavramında
ise,
patriyarkal
(pederşahi) yönetim düşünce ve uygulamasının var olduğu durumlarda
kullanılır.62
1.3.3.5. Yönetici - İşadamı Kavramları
İşadamı (bussinessman) özellikle Anglo-Amerikan ülkelerinde
çok
kullanılan bir terimdir. İşadamı niteliğine sahip olanların toplumsal önemi, yani
prestiji çoktur. Geniş anlamda, iş adamı iş başaran, hedeflere ulaşan ve bu
konuda yeterlik ve yeteneğini ispat etmiş bulunan kişidir. Başarılı işadamı
(successful businessman) deyimi, Anglo-Sakson ülkelerinde, Doğu ülkelerindeki
en az “büyük devlet adamı” deyimi kadar prestij ifade eder. Özellikle, Amerika’da
işadamı, toplumun en çok saygı ve hayranlığını çeken meslek sahibidir. İşadamı
terimi, sermayedar, girişimci ve yönetici terimlerinin ifade ettiği anlamları içine
alsa da da, girişimciye daha yakındır, denebilir. Meşguliyet ve iş anlamlarına
gelen “business” kavramı, zamanla daralmış ve yalnızca ekonomik ve ticari
faaliyetleri kapsar olmuştur. İş hayatı, ekonomik hayat gibi deyimler ise, kazanç
sağlama amacı güden faaliyet alanlarını ifade eder duruma gelmiştir. Bu
nedenle, işadamı terimi, maddesel ve parasal başarılar (material success)
sağlayan ve girişimcilik, yöneticilik ve aktif sermayedarlık nitelikleri kuvvetli olan
bir kişiyi ifade etmektedir.63
62
63
Tosun, a.g.e., s.221.
Tosun, a.g.e., s.219.
38
1.3.4. Yönetici Düzeyleri
İşletme yönetim düzeyleri, işletmede yönetsel fonksiyonların gerçekleştiği
yönetsel yapıyı ifade eder. Yönetim düzeylerinin işleyişi, işletme başarısının
kaderini çizer.
İşletmelerde görev, yetki ye sorumluluklar yönetsel her düzeyde aynı
değildir. Görev, yetki ve sorumluluklar işletmenin mevzuatına, yapısına, işlevsel
özelliğine ve astlara yetki devrine göre artmakta veya azalmaktadır. Çünkü
işletmelerde ilk düzey yöneticileri (şef ve şube müdürleri), uygulayıcı; üst düzey
yöneticileri ise iş yaptırıcı kişilerdir.64
1.
İlk
Düzey
Yöneticiler:
Başkalarının
çalışmalarından
sorumlu
yöneticilerin işletmede bulundukları en alt düzeye ilk düzey veya alt kademe
yönetim adı verilir. İlk düzey yöneticiler, işi bizzat yapan iş gören ya da astları
yönlendirmekte ve bu kişilere nezaret etmektedirler. İlk düzey yöneticilere örnek
olarak; bir imalat fabrikasındaki ustabaşı, büyük bir ofisteki şube şefleri,
hastanede arşiv sorumlusu, depo sorumlusu gösterilebilir. 65
Craig’e göre ilk düzey yöneticilerin görevleri şöyle sıralanabilir:66
•
Yeni gelen personele alıştırma eğitimi vermek
•
Personelin performans kartlarını hazırlamak
•
Üstlerinden gelen emirleri yerine getirmek
•
Aykırı hareketlerde bulunan personeli disipline etmek
•
Kendi birimlerindeki günlük işleri hakkında sendika temsilcileriyle
görüşmek
•
64
Kendi bölümlerinin iş akışını planlamak, organize etmek, kontrol
Aytürk, a.g.e., s.10.
Şimşek, a.g.e., s.23
66
L.Robert Craig, Training and Development, 3. Baskı, New York, Mc Grow Hill Company, 1987,
s.61’den aktaran Serkan Çoban, “Yönetici Yetiştirme ve Geliştirme Eğitimlerinin İşletmeler Üzerindeki
Etkisi: Sigorta Şirketlerinde Bir Uygulama”, Ankara, Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü,
İşletme Eğitimi Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, 2006, s.20.
65
39
etmek ve zamanlamaktır.
Günümüzde, ilk düzey yöneticiler, orta düzey yöneticileri ayrıntıdan
kurtaran, işleri kolaylaştıran kilit konumdadırlar. Çünkü, birçok problem, özellikle
de teknik problemler daha orta düzeye gelmeden burada çözülmektedir. Bu
noktada, ilk düzey yöneticisinin de, yönetimle ilgili eğitim alması önemlidir.
2. Orta Düzey Yöneticiler: Orta düzey yöneticiler, daha çok tepe
yönetimce belirlenen amaçları gerçekleştirmek amacıyla, uygulamaya dönük çok
sayıda iş yaparlar. Orta düzey yöneticilerde, beşeri yetenek ön plandadır. Bunun
nedeni, ilk düzey yöneticilerden, orta düzeye doğru çıkıldıkça, sorunların
çözümünde teknik bilgiye duyulan ihtiyacın azalmasıdır. Orta düzey yöneticiler,
başkalarının faaliyetlerini yönetirken, beşeri yeteneğe yani insan ilişkilerinin
olumlu bir biçimde yönetilmesine ihtiyaç duyar. Aslında, beşeri yetenek tüm
yönetim düzeyleri açısından önem taşımakta, orta düzeyde ise, daha da önem
arz etmektedir.67 Hastanede, orta düzey yöneticisi başhekim yardımcısı, müdür
yardımcısı ve başhemşiredirler.
Noa’ya göre orta düzey yöneticilerin görevleri ise şöyledir:68
•
Birey performansını yönetmek
•
Kaynak planlama ve dağıtma
•
Grup performansını yönetmek
•
İş ortamını gözlemek
•
Kendi iş birimini temsil etmek
•
Karşılıklı bağımlı grupları koordine etmek.
Günümüzün işletmelerinde ilk düzey ya da orta düzey yöneticisinin önemi
daha
67
da
artmış
bu
düzeydeki
yöneticilerinde
yönetim
alanında
Göksel Ataman, İşletme Yönetimi: Temel Kavramlar ve Yeni Yaklaşımlar, İstanbul, Türkmen
Kitabevi, 2001, s.18.
68
R.,Noa, İnsan Kaynaklarının Eğitimi ve Gelişimi , İstanbul, Beta Yayınları, 1999’ndan aktaran,
Çoban, a.g.e., s.20.
40
profesyonelleşmesi önemini arttırmıştır. Orta düzeyde yöneticinin, işletmede
önemi açısından, yönetici seçiminde titiz davranılması önemlidir.
3. Üst Düzey Yöneticiler: Üst yönetim örgütün tüm yönetiminden
sorumludur. Bu yönetim düzeyi örgütün faaliyet politikalarını belirler ve örgütün
çevresiyle olan etkileşimlerini yönlendirir. Üst düzey yöneticilere örnek olarak
işletme genel müdürü, müdür, hastanelerde de başhekim, müdür gösterilebilir.69
Üst düzey yöneticiler, uzun vadeli bir odağa sahip, üst düzey yönetim takımı,
işletmenin geleceğini tahmin eder ve planlar. İşletmenin yönünü belirleyen
vizyonu, misyonu stratejik planı, uzun vadeli politikaları ve hedefleri geliştirirler.
İşletmenin tepe yönetiminde yer alan diğer yöneticilerdir.70
Stuller’e göre, üst düzey yöneticinin temel görevlerinin sıralamak gerekirse
şöyledir:71
•
İşletmenin stratejik planını çıkartmak
•
Startejik amaçları gerçekleştirmek için kaynakları gerekli yerlere
tahsis etmek
•
İşletmenin rakiplerine göre güçlü ve zayıf yanlarını belirlemek, zayıf
yanlarını azaltmak için gerekli önlemleri almak
•
Yönetim kadrosunda anahtar kadrolara göre gerekli atamaları
yapmak
•
Orta düzey yöneticilerine yardım etmek
•
İşletmenin stratejik gidişine uygun olarak bölümlerin görev ve
sorumluluklarını belirlemektir.
Tepe yönetimi, ister kendi ağırlığı ile isterse yönetim kurulunun ağırlığı ile,
ya da her ikisinin ortaklaşa çalışarak oluşturdukları stratejileri başarılı bir
uygulayıcı liderlik göstererek uygulamak ve tüm işletmede çalışan personele
69
70
71
Şimşek, a.g.e., s.24.
Mehmet Zaman, Yönetim, İstanbul, Hayat Yayınları, 2000, s.42.
Jay Stuller, Practical Matters, Across The Board, 1993 den aktaran, Çoban, a.g.e., s.20.
41
inanç
aşılayarak,
onların
yardımlarıyla
da
amaçlarını
gerçekleştirmek
zorundadır. 72
İşletmede üst düzey yönetici olarak görev yapan yöneticinin yönetim
alanında eğitim almış olması, yönetim yeteneklerine sahip olması önemlidir.
Yönetim alanında profesyonelleşmiş, tecrübe sahibi, bilgi sahibi, donanımlı
kişilerce yönetilen işletmelerde başarı mümkün ve sürekli olacaktır.
1.4. ÖZEL HASTANELERİN YÖNETİMİ
Şu ana kadar yönetim, yönetici kavramları, yöneticiye komşu kavramlar
ve yönetici düzeylerine değindik bu noktadan itibaren bu temel kavramlardan
sonra hastane ve esas konumuz olan özel hastanelerin yönetimine değinmek
yerinde olacaktır.
1.4.1. Hastane Yönetimi Kavramı
Günümüzde,
hastane
yöneticileri,
genellikle
inanılmaz
karmaşık
boyutlarda bir örgütü işletmek, çok büyük bir bütçenin sorumluluğunu taşımak ve
değişik profesyonel, yarı profesyonel ve yardımcı personelin uyumunu sağlamak
zorundadır.73
Böylesine karmaşık, çeşitli dallarda uzmanlaşmış personeli barındıran,
çok çeşitli hizmet üreten ve hayati öneme sahip bir işletme yapısını yönetmek
elbette zor ve karmaşık bir süreçtir. Bu noktada, hastane yönetim yapısının
özelliklerine değinmek uygun olacaktır.
72
Erol Eren, Stratejik Yönetim ve İşletme Politikası, 7. Baskı, İstanbul, Beta Yayınları, 2005, s.53.
Hastane Yönetimi, (Erişim) http://www.bisohbet.com/form/tr-konu-6106.0-hastane-yonetimi.html,
07.06.2007
73
42
Hastane üst yönetimi (hospital governance) veya hastane yönetim kurulu,
hastanenin tüm faaliyetlerinden ve hastanenin mal varlığının yönetiminden
sorumlu en üst organıdır.74 Hastane yönetimi; hastane müdürü, müdür
yardımcısı, başhemşire, başhemşire yardımcısı, başhekim ve başhekim
yardımcılarından ve fonksiyonel yöneticilerden oluşan yönetici grubun, insansal
ve maddesel kaynak ve olanakların, hastanenin amaçları ve hedefleri
doğrultusunda verimli bir şekilde kullanılmalarını sağlamak için planlama,
örgütleme, yürütme, koordinasyon, denetim çalışmalarından oluşan dinamik bir
yönelim sürecidir.75
En karmaşık hizmet karması ve süreçlerine sahip işletmeler olarak
hastaneler, aynı zamanda ağırlıklı olarak teknik yönün değerlendirilmesi ve
uzmanlık gerektiren süreçleri yöneten orta kademe (proje ve fonksiyonel)
yöneticiler tarafından yönetilen işletmelerdir. Hastanelerin bu örgütsel yapı
özellikleri aynı zamanda bu işletmelerde, “üst kademe yönetiminde kim ve / veya
kimler
görev
almalıdır?”,
sorusunu
gündeme
getirmektedir.
Özellikle
hastanelerde sunulan direkt hasta bakım hizmetlerinin tüm süreçlerinde temel
yönlendirici olarak yer alan doktorların, hastane yönetimi ve kendi konumlarına
yönelik yargıları bu soruyu gündeme getirmektedir. Ancak burada vurgulanması
gereken en önemli konu, oldukça karmaşık fonksiyonel yönetici karmasına
sahip, hastanelerin en üst yönetiminde yer alacak yöneticinin, yöneticilerin kim
olduğu ya da kim olacağı sorusundan ziyade; yönetim yaklaşımı ve bu yaklaşımı
sergileyebilecek örgütsel yapının ne olması gerektiği ayrıca bu yönetici/
yöneticilerin sahip olması gereken özellikler de önem kazanmaktadır.76
Hastane yönetiminde başarılı olmak için, hastanenin fonksiyonel yapısı
yani bölümleri, ilgili kişileri ve bu personelin görevleri açık bir şekilde belirtilmeli
74
Cantürk Kayahan, “Hastane Yöneticilerinin Hastane Başarısına Etkisi”, Afyon, Afyon Kocatepe
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, 2002, s.10.
75
Ertaş, a.g.e., s.48.
76
Hastane Yönetimi, (Erişim) http://www.bisohbet.com/form/tr-konu-6106.0-hastane-yonetimi.html,
07.06.2007
43
ve mümkünse yazılı hale getirilmelidir. Modern yönetimin ana ilkesi, hastaneleri
veya diğer kuruluşları tek kişinin yönetiminden kurtarmaktır. Tüm hizmet
birimlerinin görev ve sorumlulukları bağımsız, ancak birbirini tamamlar nitelikte
olmalıdır. Tüm hizmet temsilcilerinden oluşan yönetim kurulu, hizmetlerin eşit
olarak desteklenmesini sağlar. Yönetim kurulunun karar ve programlarını
uygulama
görevi
yöneticinindir.
Buradaki
yönetici
profesyonel
işletme
yöneticisidir.77
İnsan hayatının söz konusu olduğu hizmetleri üreten bu işletmelerin etkili,
verimli
ve
çağdaş
bir
yönetim
anlayışıyla
yönetilip,
işlerin
amaçları
gerçekleştirebilecek şekilde sevk ve idare edilmesi gerekmektedir.
1.4.2. Hastane Yöneticisi
Yönetici kavramına daha evvel değinilmiş olması nedeniyle, bir hatırlatma
amacıyla yönetici kavramını tekrarlamak gerekirse, yönetici; “emrine verilmiş bir
grup insanı, belirli bir takım amaçlara ulaştırmak için, ahenk ve işbirliği içinde
çalıştıran kimsedir”78 diye bir tanımlama yapabiliriz.
Hastane yönetimi, hastanedeki tüm hizmetlerden ve faaliyetlerden
yönetim kuruluna karşı sorumlu olan bir organ olarak tanımlanmaktadır. Hastane
yöneticisi (chief executive officer), yönetim kurulundan aldığı yürütme yetkisini
kullanarak hastaneyi yöneten kişidir. Yürütme açısından bakıldığında hastanenin
tepesinde hastane yöneticisi bulunmaktadır.79
Hastane yöneticisinin tarihteki evrimine bakacak olursak şunları söylemek
mümkün olacaktır: R.Schulz ve A.C.Johnson hastane yöneticisinin rol
77
Evren Çakıroğlu, “Sağlık Kurumlarında Yönetim ve Liderlik”, İstanbul, Marmara Üniversitesi Sağlık
Bilimleri Enstitüsü, Sağlık Kurumları Yöneticiliği Anabilim Dalı Dönem Projesi, 2006, s.18.
78
Erol Eren, Yönetim ve Organizasyon: Çağdaş ve Küresel Yaklaşımlar, 6. Baskı, İstanbul, Beta
Yayınları, 2003, s.8.
79
Hikmet Seçim, Hastane Yönetim ve Organizasyonu, No:152, İstanbul, İşletme İktisadi Enstitüsü
Yayını, 1991, s.42.
44
sistemlerini (yapılarını), tarihsel perspektif içinde incelemişler ve hastane
yönetiminin, zaman içinde üstlendiği görevlere göre dört yönetsel rol yapı
tanımlamışlardır. Bunlardan birincisi, hastane yöneticisi tarihsel süreç içerisinde,
iş yöneticisidir (business manager). İş yöneticisi rolünün geçerli olduğu 1920,
1930 ve 1940’lı yıllarda hastane yöneticisinin genel adı “Hastane İdare Amiri
(hospital superintendent)dir. Hastane idare amiri, hastane yönetim kurulunun
doğrudan denetimi altında çalışmıştır. İkincisi ise, koordinatör (coordinator) dür.
1950-1960 yıllarını içeren bu dönemde, hastane yöneticisinin rolü, personel,
yönetim kurulu ve dış baskı grupları (örneğin sigorta kurumları, sendikalar vb)
arasında eşgüdümü sağlamaktır. Bu dönemde hastanenin organizasyon yapısı,
biçimselleşmeye başlamıştır. Hastane yönetiminin rolü, tıp personeli, yönetim
kurulu ve hastane yönetim komiteleri arasında bağlantı kurmak ve iletişimi
sağlamaktır. Üçüncüsü, 1970’li yıllardan itibaren hastane yöneticileri, özel
işletme yöneticilerinin oynadığı rolün benzerini üstlenmeye başlamıştır. Genel
müdür, hizmet ettiği toplumun sağlığını korumak ve geliştirmek için, hastaneyi
yönlendirmekle sorumludur. Dördüncüsü ise, yönetim ekibi önderi olup, yönetim
ekibi önderi rolü, 1970’li yılların sonunda önem kazanmaya başlamıştır. Bu
gelişmeye paralel olarak hastane yöneticisi de formal otoritesine dayanmak
yerine, katılımcı uygulamalar yoluyla tıp personelini yönetsel kararlara ortak
etme gereksinimini duymuştur. Kısacası yönetim ekibi önderliği rolü, grup
süreçlerine
dayanmaktadır.80
Hastane
yöneticisinin
tarihsel
gelişimine
değinildikten sonra, hastane yapılarından bahsederek, hastane yöneticisi
kavramına yaklaşmak uygun olacaktır.
Hastane
yönetim yapısı, hastanelerin örgütsel
yapısı paralelinde
şekillenmektedir. Matriks işletme yapısına sahip hastanelerde yönetici kavramı,
bu şekilde ortaya çıkmaktadır. Bu noktada, matriks organizasyon yapısına daha
evvel değinilmiş olduğu için, burada tekrar değinilmemiştir.
80
Kavuncubaşı, a.g.e., s. 100.
45
Hastane yöneticisi, verdikleri hayati hizmetle paralel olarak bir takım
sorumluluklara da sahiptir. Başta, insana sorumluluk, sosyal sorumluluk,
işverene, müşterilere, kaynaklara, devlete karşı sorumluluklar bilinci dahilinde
hareket etmektedir. Bu noktada böylesine önemli bir görevi üstlenen hastane
yöneticilerinin görevlerini incelemek yararlı olacaktır. İlerleyen bölümlerde,
hastane yöneticileri kavramları derinlemesine incelenecektir.
1.4.3. Özel Hastane Yönetim Yapısı
Hastanede yönetici görevini üstlenmiş kişilerin yönetim düzeyleri ve
yönetimde görev alan kişilerin konumları ve bunlara ilişkin tanımlamalara
değinmek yararlı olacaktır.
Hastane Yönetim Yapısı (Yönetim Ekibi)
Başhekim
Tıbbi Birimler
(Medikal)
Başhemşire
Hastane Müdürü
Yardımcı Tıbbi
Birimler
(Paramedikal)
Genel İdari ve
Destek Birimler
(Nonmedikal)
Şekil 2: Türkiye Hastanelerinde Uygulanabilecek Örgüt Yapısı81
81
Atilla Karahan, “Hastane İşletmelerinde Örgütsel Yapıdan Kaynaklanan Çatışmalar ve Afyon Kocatepe
Üniversitesi Araştırma Ve Uygulama Hastanesi Örneği”, Afyonkarahisar, Afyon Kocatepe Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü Doktora Tezi, 2007, s. 87.
46
Şekilde, Türkiye’deki
hastanelerin örgüt
yapılanması gösterilmeye
çalışılmıştır. Bu noktada, özel hastanelerdeki, yöneticilerden kısaca bahsetmek
uygun olacaktır. Yukarıda, hastane yöneticilerine ve yapısına zaman zaman,
dağınık bir şekilde değinilmiş olup, burada hastane yöneticileri ve özel hastane
yapıları hakkındaki bilgiler toparlanmaya çalışılmıştır.
Özel hastanelerde yönetim düzeylerini ilk düzey yönetim, orta düzey ve
üst düzey yönetim diye üçe ayırmak mümkündür. Üst düzey yöneticilere örnek
olarak, başhekim, genel müdür, müdür, orta düzey yöneticiler başhekim
yardımcısı, müdür yardımcısı, başhemşire, ilk düzey yönetim ise hastane arşiv
sorumlusu, depo sorumlusunu verebiliriz.
1. Hastane Yönetim Kurulu: Hastane üst yönetimi (governance) veya
hastane yönetim kurulu, hastanenin tüm faaliyetlerinden ve hastanenin mal
varlığının yönetiminden sorumlu en üst organdır. Hastane üst yönetimi, devlete
ait olan hastaneler ile kar amacı güden hastanelerde yönetim kurulu (governing
board), kar amacı gütmeyen, hastanelerde (örneğin vakıf hastaneleri) ise
mütevelli heyeti (board of trustees) olarak anılmaktadır. 82
Hastane yönetim kurulu görevlerine değinmek gerekirse, beş temel
görevden söz etmek mümkün olabilecektir. Bunlar, politika belirleme, stratejik
karar alma, kaynak sağlama, temsilcilik, danışmanlıktır.83
2. Başhekim / Başhekim Yardımcısı: Yetkilerini gerektiğinde kendisine
bağlı alt kademelerine devredebilen, başhekimler hastanenin tüm işlerinde
dışarıya karşı tek muhatap durumundadır.
Başhekimlik makamı, hastanede tıp ve yardımcı tıp hizmetlerinin
planlanmasından,
organizasyonundan,
yürütülmesinden
ve
denetiminden
sorumlu bulunmaktadır. Tıp ve yardımcı tıp hizmetlerinin yönetimi konusunda en
az beş yıllık tecrübeye sahip olan başhekim, sorumluluk alanındaki görevlerinin
bir kısmını tıbbi komitelere devrederek yerine getirmektedir. Diğer görevleri ise,
82
83
Seçim, a.g.e., s.37.
Kavuncubaşı, a.g.e., s.90.
47
tıp ve yardımcı tıp arasında koordinasyonu ve iletişimi sağlamak, tıp ve yardımcı
tıp personelinin işyeri ve çalışma disiplinine uygun davranmalarını sağlamaktır.84
Başhekimin diğer görevlerini ise ayrıntılı olarak şöyle sıralamak mümkündür:85
• Verimliliği sağlamak için gerekli tedbirleri almak,
• Tüm personeli denetlemek, devam-devamsızlık denetimlerini yapmak,
• Uzmanlarla ve diğer personelle sık sık toplanarak durum değerlendirmeleri yapmak, Teşhis ve tedavilerle hasta bakımının bilimsel veriler
doğrultusunda yapılmasını sağlamak,
• Personelin hasta sahiplerine, kibar ve güler yüzlü davranmalarını
sağlamak,
• İdare ve destek hizmetlerinin mevzuata uygun yapılmasını sağlamak,
• Tıbbi
araçlarla
demirbaş
malzemelerin
kayıtlarının
eksiksiz
tutulmalarını sağlamak,
• Doktorlarca tedavi amaçlı istenen ilaç ve gıdaların temin etmek,
• Hastane güvenliğinin sağlanmasından, sivil savunma tedbirlerinden
sorumludur.
• Bina araç ve gereçlerinin iyi kullanılmasını, eskiyen ve kırılanların
onarılmasını sağlar.
• Acil durumlarda gerekirse özel doktor teminini sağlar.
• Nöbetlerin düzgün ve sırayla tutulmasını sağlar.
• Hizmet içi eğitimlerle personelin görev başında eğitilmelerini sağlar
• Yeter sayıda yardımcı atar. Görevlerinin bir kısmını yetki devri
vasıtasıyla yardımcılarına devredebilir.
Başhekim yardımcıları ise her hususta başhekime yardım eder ve ona
karşı sorumludur. Başhekimin hizmetle ilgili konularda vereceği emirleri yerine
getirmekle yükümlüdür.
84
85
Tekin (Çelikel), a.g.e.,, s.56.
Cemil Sözen, Sağlık Hizmetlerinde Yönetim, Ankara, Nobel Yayın Dağıtım, 1999, s.122.
48
Her ne kadar tıp eğitimi alsalar da işletmeyi, iktisadı, finansal tabloları,
bütçeyi, diyet hizmetleri gibi kendi branşları dışındaki işleri de yasal olarak
bilmek ve tasdik etmek zorundadırlar.
3. Hastane Müdürü/Hastane Müdür Yardımcısı: Kurumun idari, mali ve
teknik hizmetlerini kanun, tüzük, yönetmelik ve emirler uyarınca yürütmekle
yükümlü ve yetkili kılınan hastane müdürleri, başhekime bağlı olarak çalışırlar.
Hastane müdür yardımcıları da, hastane müdürüne bağlı olarak görev yapar,
onun verdiği görevleri yerine getirip yokluğunda makamına vekalet eder.
Sağlık
hizmetlerinin
sunumunda,
özellikle
hastanelerin
destek
hizmetlerinin direk sorumlusu olan hastane müdürleri, yemekten temizliğe, sıhhi
ayniyattan satın almaya kadar birçok konuyla ilgilenirler. 86
4. Başhemşire/Başhemşire Yardımcısı: Hemşirelik hizmetleri yapılanmasında en üstte başhemşire bulunur, onun altında başhemşire yardımcısı,
onun altında da klinik (servis) sorumlu hemşireleri yer alır.87 Başhemşire ve
yardımcıları görevlerini başhekime bağlı olarak yürütürler.
Hastanelerin hemşirelik hizmetlerinden sorumlu olan başhemşireler,
hemşirelik hizmetinde 10 yılını doldurmuş yüksekokul mezunu hemşireler
arasından, yoksa sağlık meslek lisesi mezunu hemşireler arasından seçilerek
atanırlar. Hemşirelerin hizmet içi eğitimleri ile görev yerlerinin tespitinden
sorumlu olan başhemşireler, tıbbi konudaki noksanlıkları başhekime, idari
konudaki sorunları da hastane müdürüne bildirerek noksanlıkların giderilmelerini
sağlarlar. Hemşirelerin müşfik olmaları ile hastalara iyi davranmalarını
sağlamakla mükellef olan ve hastaların bakımları ile temizliklerinden birinci
derecede sorumlu olan başhemşireler, başhekime karşı sorumlu olup,
başhekimlerin verdikleri kararlara uymak zorunda olduklarından ve idari bilgi
86
Hikmet Emek, “Sağlık Örgütlerinin Kurumsal Dinamikleri”, Afyon, Afyon Kocatepe Üniversitesi,
Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2002, s.47.
87
Tekin (Çelikel), a.g.e., s.55.
49
eksikliklerinden kaynaklanan sorunlar nedeni ile görev yapamayan yöneticiler
arasındadır.88
5. Tıbbi Komiteler: Tıp ve yardımcı tıp hizmetlerinin koordinasyonunu ve
denetimini sağlamak üzere, hastanelerde çeşitli tıbbi komitelerin oluşturulması
öngörülmüştür. Bu komiteler, tıp hizmetleri komitesi, kalite – maliyet komitesi,
tıbbi kayıt komitesi, hasta dosya komitesi, doku komitesi, sağlık standartlarını
gözden geçirme komitesi, enfeksiyon komitesi ile eczane ve ilaç komitesi, kan
ürünleri komitesi, soruşturma komitesi, eğitim ve etik komitesi ve bunun gibi
diğer komitelerdir. Bizde çok gelişmiş ve yaygın bir uygulama değildir. Örneğin,
hastanede verilen, hastane hizmetlerinin denetiminde ve tedavi ekibi içindeki
haberleşmede en önemli belge (araç) hasta dosyası olduğu için, bu dosyaların
nasıl, hangi standartlara göre tutulacağını belirlemek ve bu kurallara uyulup
uyulmadığını denetlemek üzere hasta dosyası komitesi oluşturulmuştur.89 Diğer
komitelerde hemen hemen aynı mantıkla çalışmaktadırlar.
Komite
ayrıca,
hastanede
olan
faaliyetler
hakkında
doktorların
şikayetlerini dinlemek, kişisel vakalarda şeflerin veya komitelerin kararlarına
başvurmak, hekimler arasında uyumu sağlamak gibi fonksiyonları da yerine
getirmektedir. Komitenin derlediği bilgiler ve komitenin önerileri komite başkanı
veya başkanın atadığı bir kişi tarafından tıbbi personel bölümüne veya hastane
müdürüne iletilmektedir. Ayrıca, bu bilgiler tıbbi personel bürosunda ki dosyada
saklanmakta ve gerektikçe başvuru kaynağı olmaktadır. Çünkü bu faaliyet
sonuçları
tıbbi
personelin
yeniden
atanmaları
veya
bir
üst
dereceye
90
yükseltilmeleri dönemlerinde göz önünde tutulmaktadır.
6. Diğer Yönetim Kadroları: İşletmedeki düzeylerinden ayrı olarak
yöneticiler, yönettikleri faaliyetlerin kapsam veya alanlarına bağlı olarak
fonksiyonel ve genel olmak üzere ikili bir sınıflandırmaya tabi tutulabilir.
88
Emek, a.g.e., s. 48.
Tekin (Çelikel), a.g.e., s. 57.
90
Huriye Çatalca, “Hastane Hizmetlerinde Kalite Sağlamada ve Değerlemede Komitelerin Rolü”,
(Erişim), www.sabem.saglik.gov.tr/Akademik_Metinler/goto.aspx?id=1351, 08.09.2007
89
50
Fonksiyonel yöneticiler, mali işler, reklam/pazarlama, halkla ilişkiler, satın
alma, insan kaynakları, eğitim gibi birimlerin yöneticilerinden oluşmaktadır.
Diğer
yandan, genel
yönetici,
yönetmekte olduğu birimin bütün
faaliyetlerinden üretim, pazarlama, satış ve finansmandan sorumlu olacaktır.
Oysa fonksiyonel yönetici, sadece uzmanlaştığı, örneğin, muhasebe üretim veya
pazarlama gibi alanın faaliyetinden sorumlu tutulacaktır.91 Bunlarda bulundukları
birimleri idare etmekle sorumlu olup, örneğin mali işler müdürü, gerekli olan mali
kaynağın planlanması, hastane bütçesinin hazırlanması, mali hizmetlerle ilgili
kayıtların eksiksiz olarak tutulması, mali hizmetlerle ilgili verimliliği ve etkinliği
arttırıcı tedbirler alınması, birim personelinin hizmet içi eğitim programlarının
hazırlanması, birim personelinin işyeri çalışma disiplinine uygun davranmalarının
sağlanmasının temini faaliyetleriyle görevli olacaklardır.92 Ayrıca üst düzey
yöneticilerden gelen talimatları yerine getireceklerdir.
Profesyonel hastane yöneticisinin başarısı, aynı zamanda hastanede
otomasyon sisteminin varlığına, etkin enformasyon sistemine, yeterli ve eğitimli
personele, hastanedeki görev ve yetki dağılımının uygun ve etkin şekilde
yapılmasına, profesyonel yöneticinin karar almada özerkliğine, finans biriminin
etkinliğine, yönetimdeki diğer yöneticilerin kalitesine, toplam kalite yönetiminin
etkinliğine, yöneticinin yetki devri konusundaki isabetine, zaman, stres ve çatışma
yönetimindeki etkinliğine takım ruhuna bağlıdır.93
91
92
93
Şimşek, a.g.e., s.24.
Tekin (Çelikel), a.g.e., s. 58 .
Kayahan, a.g.e., s.50.
51
İKİNCİ BÖLÜM
ÖZEL HASTANELERİN YÖNETİMLERİNİN
PROFESYONELLEŞMESİ VE KURUMSALLAŞMASI
2.1. YÖNETİMİN PROFESYONELLEŞMESİ
Özel sağlık sektöründe yaşanan rekabet ortamında, görevi insan hayatı
olan, kutsal bir amaca hizmet eden hastanelerin değişimi de kaçınılmaz
olmaktadır.
Aslında,
sözü
edilen
bu
değişimin,
sağlık
hizmeti
sunan
hastanelerin, bu hizmeti sunumlarına etkisi dolaylı gibi görünse de, direkt bir
etkisi olmaktadır. Bahsi geçen değişim, özel hastanelerin yönetimlerinde
gerçekleşmeye başlayan, gerçekleşmesi arzu edilen ya da gerçekleşmiş olan,
“yönetimin profesyonelleşmesi” değişimidir.
Yönetimin profesyonelleşmesi, yani gittikçe profesyonel yöneticilere
duyulan ihtiyaç, araştırmamın konusu olmuş, bununla beraber, bu değişimin
gerçekleşmesi sonucunda, özel hastanelerin kurumsallaşma sürecine etkisi
incelenmiştir. Bu bölümde, özel hastanelerin yönetimlerinin profesyonelleşmesi
ve özel hastanelerin kurumsallaşması konuları incelenecektir.
2.1.1. Profesyonelleşme (Meslekleşme) Kavramı
“Meslek”
kavramı
üzerinde,
kuramsal
açıdan
bir
uzlaşmaya
varılamamıştır. Bunun en temel nedeni, farklı anlamlara sahip ‘meslek’, ‘uğraş’
ve ‘iş’ sözcüklerinin gerek kuramsal olarak, gerek farklı dillerdeki karşılıkları
açısından birbirinin yerine kullanılmasıdır. Meslekler alanındaki çalışmaların
dayandığı Anglo-Amerikan toplum biliminde türlü kullanım biçimlerinin yaygın
olmasından kaynaklanan bu sorunun, önceleri uğraş ile eş anlamlı kullanılan
52
meslek
kavramının,
uğraştan
farklı
olan
özelliklerinin
öne
çıkarak
tanımlanmasıyla bir ölçüde giderildiği söylenebilir.94 Bu kavram karmaşasının
giderilmesi ile tanımlar netlik kazanmıştır.
‘İşin gereklerini yapmak’ ölçütü esas alındığında patronların bile
profesyonelce davranmasından bahsedilebilir. Zaten, artık patronlar da, işin
gereklerini bırakıp sermaye sahibi olmanın komplekslerine göre davranırlarsa,
giderek artan rekabet ortamında işlerinin gerekleri yerine, kaprislerinin
gereklerini
yapmalarının
karşılığını
göreceklerdir.
Asıl
konumuz
olan,
‘profesyonel’in ne olduğunu insanlara sorduğunuzda genelde şu yanıtları
alıyorsunuz:95
•
Profesyonel saatini kiralayan adamdır.
•
Profesyonel yönetici, yöneticiliği meslek edinmiş adamdır.
•
Profesyonel, mesleğini bilen, iyi okumuş ve tecrübeli adamdır.
•
Mesleğini para karşılığı icra eden adamdır.
•
Emeğini satan kişidir.
Profesyonel, ‘profession’ kavramından türeyen ve dilimizde ‘amatör’
kavramının karşıtı olarak kullanılan bir kavramdır. Bu tanımıyla, ekonomik çıkar
güdülmeden gerçekleştirilen, etkinlik biçimi olarak amatörce yapılan iş, geçimini
yaptığı işten sağlayan, dolayısıyla ekonomik yarar güdüsüyle hareket eden, kimi
zaman da çıkarcı, duygusuz işgücü olarak nitelendirilen profesyonelin, yaptığı
işe göre daha olumlu değerlendirilmektedir. Buna karşılık amatör sözcüğü,
profesyonele göre 'yetersiz olmayı’, bilgi ve beceri eksikliğini de anlatmak için
kullanılmaktadır.96
Toplumda bir görevi, bir mesleği düzenli ve en az hata ile sürdüren kişiye
profesyonel denilir. Bir etkinliği çok yetkin biçimde uygulamak ya da herhangi bir
94
Koray Karasu, Profesyonelleşme Olgusu ve Kamu Yönetimi, Ankara, Mülkiyeliler Birliği Vakfı
Yayınları, 2001, s.37.
95
Ulaş Bıçakçı, “Profesyonel Olmak, Nasıl Bir Profesyonellik?”, (Erişim) http://www.yontek
com/basin/eo10proolmak.htm, 11.04.2007
96
E. Freidson, Professional Power, s.24’den aktaran, Karasu, a.g.e., s.42.
53
işlemi, bir sporu en mükemmel biçimde yapmak profesyonellere özgündür.
Eğitimi ve deneyimiyle işini gerçekleştirerek karşılığında hak ettiği maddî
kazancı sağlayabilen de profesyoneldir. “Bir işin profesyoneli olmak”, onu “en
ince ayrıntılarına kadar kavramış olmayı” ve “uygulayabilme”yi gerektirir.
Profesyonelliğin en önemli ölçütü; işinin gereklerini en mükemmel haliyle
gerçekleştirebilmektir. İşin ve konunun püf noktaları, çıkar ve çıkmazları
profesyonelce bilinir ve kollanır.97 Profesyonel tanımını genel hatlarıyla
açıkladıktan sonra tekrar bu kavrama dönülmek üzere, meslek, uğraş kavramları
arasındaki farkı irdelemek yerinde olacaktır.
Batı dillerindeki ‘profession’, 'vocation' ya da 'occupation' kavramları
Türkçe'de 'meslek' kavramı ile karşılanmaktadır. Uğraş kavramı da meslek
kavramının öz Türkçe'si olarak kullanılmaktadır. 'Occupation'ın karşılığı olarak
uğraş kavramı, vida sıkmak gibi bilgi ve beceriye dayanmayan, aynı zamanda
marangozluk ya da kütüphanecilik gibi özel bilgi ve beceri gerektiren işleri
kapsayan genel bir kavramdır. Buna karşılık 'profession' karşılığı meslek
kavramı, avukatlık ya da hekimlik gibi özel bilgi ve beceri gerektiren, aynı
zamanda sürekli, örgütlü, bilinçli bir işi ifade etmektedir.98
Profesyonelleşme,
bir
“iş”in
“meslek”
haline
dönüşmesi
olarak
tanımlanabilir. “Meslek” (profession) olmanın başlıca koşulları ise şu şekilde
tanımlanmaktadır:99
1. Teori ve araştırmaya dayanan, uygulama becerileri gerektiren özel bilgi
birikiminin olması,
2. Giriş ve uzmanlaşma standartları ile resmi makamlarca kabul gören bir
eğitim sürecinin olması,
97
İsmail Haluk Gökçora, “Profesyonelliğe Saygı”, (Erişim) http://www.universite-toplum.org/ text.php3?
id=249, 10.10.2006.
98
Karasu, a.g.e., s.38.
99
Osman Hayran, “Sağlık Hizmetlerinde Profesyonelleşme”, (Erişim) http://www.merih.net/m1/wosmhay
18.htm, 05.10.2007.
54
3. Özel bir alanda uygulama yetkisinin bulunması ve kendi faaliyetlerini
denetleyebilmesi, hesabını verebilmesi, bilgiye dayalı bir otorite bulunması,
4. Bireylere hizmet sunarken, topluma hizmet anlayışına dayanan bir etik
yaklaşımının bulunması. Bu koşullardan da anlaşılacağı üzere bir “iş”in “meslek”
haline dönüşmesindeki en önemli özellik “otonomi” yani özerklik kazanmasıdır.
Bu noktada, meslek, uğraş ve iş kavramlarına geri dönüp bu kavramları
birbirinden ayırmak, tanımlamalarda netlik sağlayarak, daha iyi anlaşılmasını
mümkün kılacaktır.
Bir mesleği diğer uğraşı alanlarından ayırmada önem arz eden, bir dizi
özellikten oluşan, bir meslek modeli daha vardır ki, bu modelde bulunması
gerekli özellikler iki temel grupta toplanmıştır. Birincisi; giriş koşulları ve formal
eğitim gibi konuları kapsayan ve uğraşı alanının yapısının bir parçası olan
özelliklerdir. İkinci yönü ise; kişinin bu uğraşı alanına kendisini adaması ve
meslektaşlarını işinin temel referansı olarak görme derecesi gibi tutuma
ilişkindir. 100
Meslek kavramı, aynı iş kolunda çalışan ya da aynı çalışma alanı
kapsamına giren bireylerin oluşturduğu, demografik bir kategori olarak
düşünülmemelidir. Bu kavram, benzer deneyimlerden geçmiş, belli bir dünya
görüşünü paylaşan üyelerden oluşan, bir topluluğu, kendi kural ve değerleri
aracılığıyla bütünlüğünü, birliğini koruyan bir ilişkiler bütününü, bir toplumsal
kategoriyi, statüyü ifade etmektedir. Bu özelliklerden hareketle mesleği; belirgin
ve tutarlı ideolojisi olan, üyelerine toplum içindeki konumlarının bilincini aktaran,
nasıl ve hangi değer ölçütlerine göre davranacaklarını biçimsel ya da biçimsel
olmayan toplumsal mekanizmalar aracılığıyla aşılayan, birlik duygusunu ve
varlığını temsili kuruluşlar aracılığıyla koruyan ve pekiştiren, topluluk; ekonomik,
teknik ve toplumsal nitelikte bir birliktir.101 Burada meslekleşmeyi, yani öteki
100
Kılıç, a.g.e., s.21.
Koray Karasu, “Profesyonelleşme Olgusu ve Kamu Yönetimi”, Ankara, Ankara Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans Tezi, 1999, s.10.
101
55
anlamıyla profesyonelleşmeyi, mesleki bir birlik kurmak, mesleki etik ve
standartların oluşturulması bağlamında ele aldık. Aynı zamanda yukarıda da
bahsettiğimiz gibi profesyonelleşmenin ölçütlerinden biri olan, otonomi bir başka
deyişle özerklik açısından da değerlendirmek gerekecektir.
Aşağıdaki tabloda meslek, iş, uğraş kavramlarının aralarındaki farklar
gösterilmeye çalışılmaktadır.
Tablo 2: Meslek, Uğraş ve İş Kavramlarının Özellikleri102
Meslek, Uğraş ve İş Kavramlarının Özellikleri
Özellik
Meslek
Uğraş
İş
Bilgi ve Becerinin
Doğası
Bilgi ve beceri
*
“esoteric”
dışarıdan ulaşılması
güç ve iyi korunuyor
Temel bilgi ve beceri
uğraşın
dışındakilerce
tutuluyor
Etkinlik Türü
Büyük ölçüde analiz
gerektiren ve zihinsel
Biçimsel Eğitim
Uzmanlaşmış lisans
ya da lisans üstü
eğitim
Bilgi ve beceri
“esoteric” fakat
dışarıdan kolayca
ulaşılabiliyor.
Büyük ölçüde analiz
gerektiren ve
zihinsel, fakat kol
gücüne yönelik
etkinliklerde mevcut
Bazılarında
üniversite mezunu
olmak zorunlu,
bazılarında uğraş
birliklerinden alınan
dereceler yeterli
Biçimsel Uğraş
Örgütleri
Meslek birliği zorunlu
(Lisans Belgeleme)
Bazıları birliğe sahip,
zorunlu değil
Hizmet İçi Eğitim
Biçimsel eğitime
göre ikincil Konumda
Temel eğitim biçimi
Biçimsel Sertifika
Zorunlu
Bazılarında zorunlu
Sendikalar yaygın
ama bütün işleri
kapsamıyor
Niteliği gereği
zorunlu
Zorunluluk yok
Girişin Denetimi
Yüksek, sınırlı
sayıda kabul var
Düşük kısmen sayı
sınırlaması var
Düşük, sayı
sınırlaması yok
Sendikalaşma
Oranı
Düşük
Orta
Yüksek
102
Büyük ölçüde kol
gücüne dayalı
Biçimsel eğitim
zorunluluğu yok
S. R. Barley, Technicians in the Workplace: Ethnographic Evidence for Bringing Work Into
Organization Studies, Administrative Science Quarterly, 1996, s.413’den aktaran Karasu s.38.
*
“Alışılmadık, gizli, mistik, sadece belli bir küme tarafından bilinen”, Longman Dictionary of
Contemporary English (England, Longman, 1990) s.344’
56
Profesyonelin yüksek oranda uzmanlık, bilgi, beceri, tutum ve davranış
biçimine erişmesi yanında; uyguladığı her görevde kendi isteğine göre ve
serbestçe kontrol edebilme yetisi, yaptığı işe heves ve saygısı, meslektaşlarına
ve toplumuna karşı sorumluluğu, oluşturacağı standartları büyük ölçüde
etkilemektedir.103 Bu, işi yapanların hizmet verdiği kişilerden, meslek mensubu
olmayan başkalarından veya çalıştıkları kurumdan kaynaklanan herhangi bir dış
baskıya maruz kalmadan kendi kararlarını verebilmeleri gereğine işaret eder.
İşletmelerde çalışan profesyonellerin yüksek düzeyde bir özerkliğe sahip olup
olmadıkları ya da bunu sürdürüp sürdüremeyecekleri konusundaki tartışmaların
sürmesine karşın, konuyla ilgilenen tüm kesimler, profesyoneller için özerkliğin
önemli olduğu konusunda hemfikirdirler. Özerkliğin profesyoneller için, önemli
olduğu konusundaki bu ısrarın, arkasındaki açık ya da dolaylı olarak belirtilen
varsayım, bu özerkliğin sağlanmaması halinde profesyoneller tarafından çeşitli
negatif tepkilerin ortaya konacağına ilişkin inançtan kaynaklanmaktadır.104
Profesyonellik,
meslek
örgütleri
üyelerinin
birbirlerine,
meslek
standartlarına, giderek daha fazla destek ve yüksek nitelik kazandırmaktadır.
Diğer bir deyişle, mesleksel birliktelikleri ve saygınlıkları da bu yöntemle
artmaktadır. Toplumda kabul gören ve gerçekleştirilmesi beklenilen iş (görev) ne
kadar karmaşıksa, profesyonelleşme o kadar önem kazanmaktadır. İyi şeyler
üretmek için insanın yaptığı işi sevmesi gereklidir. Düşünceleri dikkate
alınmayan, yalnızca “evet efendim, tamam efendim" demesi beklenen
çalışanların üretmeyeceği yaygın kabul görmektedir. Diğer yandan, nitelikli bir
çalışanın giydiği giysilerin rengi ya da markasının her ne kadar profesyonelliği
yansıttığı varsayılsa bile, bu kişinin profesyonelliğini belirlemez. (Kalabalığın
arasında seçilebilmek ve fark edilir olabilmek için kıyafetimize özen gösteririz.
Giysilerimizle karşılanır, fikirlerimizle yolcu ediliriz!) Yönetici ya da müşterisi
odaya girdiğinde ayağa fırlayan, işine erkenden gelip, herkesten geç çıkan ama
103
104
Gökçora,a.g.m., (Erişim) 10.10.2006.
Kılıç, a.g.e., s.21.
57
bu süre içinde boş oturup, görevini yerine getirmeden, kendine değin özel işlerle
zaman dolduran kişi hiç de profesyonelce davranmamaktadır. Günümüzde
hemen her çalışanın motivasyon eksikliği, yaşama ve diğer insanlara, doğaya
bağlılığında, özensizlik ve azalma giderek dikkat çekmektedir.105
Bu çıkarımlardan yola çıkarak profesyonel, aslında parasını alıp, işini
yapan, sadece yönetim de görev almış yönetici değildir. Profesyonel emirleri
harfiyen uygulayan, patronun sağ kolu değildir. Profesyonel çok yüksek
rakamlara çalışan, sadece giyinip kuşanıp ortalıkta boy gösteren kişi de değildir.
Profesyonelliğin bir ruhunun olduğunu söylemek, bir yaşam biçimi olduğunu
söylemek aslında yanlış da olmayacaktır.
2.1.1.1. Profesyonelleşme Süreci
“Profession” kavramından türeyen diğer kavramlar, profesyonelleşme
(professionalisation) ve ‘profesyonalizm' (professionalism) veya “profesyonellik”
dir. Dar anlamıyla uğraşın meslekleşmesini ifade eden profesyonelleşme, aynı
zamanda, içinde toplumsallaşma ve ussallaşmayı barındıran bürokratikleşme,
endüstrileşme benzeri birbirleriyle sürekli etkileşim içinde bulunan diğer dinamik
süreçler gibi, çağcıl insanın eylemlerini biçimlendiren önemli bir olgudur.
Profesyonellik, mesleklerin, eylemlerine temel oluşturan uzmanlık, özerklik,
bağlılık ve sorumluluk gibi değerlerin oluşturduğu bir ideolojidir. Profesyonellik,
profesyonelleşme sürecinin başlayabilmesi için gerekli, fakat yeterli olmayan bir
öğedir.106
Profesyonelliğe şöyle bir açıklık getirmek doğru olacaktır: “Profesyonel,
işletme belli bir büyüklüğe geldiğinde dışarıdan alınan adam olarak algılanıyor
ve böyle yapıldığında da işletmenin profesyonelleşeceği sanılıyor. Profesyonellik
105
106
Gökçora, a.g.m., (Erişim) 10.10.2006.
Karasu, a.g.e., s.42.
58
bir davranış biçimidir. Şirketin en üst noktasında bulunandan, en alttakine, bir
uçtan öbür uca herkesin bu davranış biçimini benimsemesi gerekir.”107
Meslek statüsü, genellikle bir sürecin sonucunda elde edilmektedir. Ancak
işbölümünün artması, eğitim düzeyinin yükselmesi, her uğraşın meslek olacağı
ve tüm iş kollarında aynı ölçüde profesyonelleşme yaşanacağı anlamına da
gelmemektedir. Profesyonelleşme (uzmanlaşma), bilgi ve beceri düzeyinin
artması, çalışma yaşamına yönelik düzenlemelerin objektif standartlar temelinde
oluşturulmaya başlanması ve buna dayanarak lisans, sertifika sisteminin
yerleşmesi, hizmet sektörünün genişlemesi, profesyonelleşme sürecini yaratan
nedenlerden bazılarıdır.108
Wilensky meslek modelinin yapısal yönünü etraflıca incelemiş ve bir
uğraşı alanının meslek haline gelene kadar belirli aşamalardan geçmesi
gerektiğine işaret etmiştir. Wilensky'e göre aşağıdaki özellikler, herhangi bir
uğraşı
alanında
mesleği
farklı
kılan
özellikler
ve
geçmesi
gereken
aşamalardır:109
1. Tam zamanlı bir uğraşı alanının oluşması: Bu yeni işlevleri olduğu
kadar eskiden beri sürdürüle gelmekte olan işlevlerin yerine getirilmesi ve
toplumsal yapıdaki gereksinimlere bir cevap olarak görülebilmesini içerir. Örneğin
hasta her zaman bakıma gereksinim duyar. Toplumun bu gereksinimini
karşılamak üzere teknolojik ve örgütsel gelişmeler bir meslek olarak hemşireliği
yaratmıştır.
2. Bir eğitim kurumunun varlığı: Profesyonelleşmenin ölçütlerinden
olan mesleki eğitim kavramının öneminden de bahsetmek yararlı olacaktır. Bu,
hem mesleğin bilgi temelini hem de uğraşı alanının geliştirilmesinde daha önceki
öncülerin çabalarını ifade eder. Oturmuş mesleklerde eğitim kurumunun bir
üniversite bünyesinde yer alması ve bütünleşmesi bu hareketi izleyecektir.
107
Hayri Çetinkaya, “Profesyonel Kimdir?, Yönetici”, Hürriyet Gazetesi, 23 Mart 1994, s.11’den aktaran
Bali, a.g.e., s.82.
108
Karasu, a.g.e., s.30.
109
Kılıç, a.g.e., s. 21.
59
3. Meslek kuruluşunun oluşması: Bu gibi kuruluşların oluşması uğraşı
alanının isminde bir değişiklik, mesleki görevlerin tam olarak neler olduğunu
açıkça
tanımlamaya
yönelik
girişimler
ve
yeni
ortaya
çıkan
meslek
mensuplarınca yetersiz olduğu düşünülen meslek mensuplarının elimine
edilmesine
yönelik
çabalarla
birliktedir.
Yerel
kuruluşlar,
bazı
politik
manipülasyonlar döneminden sonra, ulusal düzeyde birleşirler. Daha güçlü
meslek kuruluşları oluştukça, lisans yasalarının garantiye alınması ve diğer
benzer uğraşı alanlarının rekabetinden korunmasına yönelik teşebbüslerde,
politik kışkırtma önemli bir işlev olur.
4. Etik kuralların oluşması: Bu kurallar hem içsel (meslektaşlar) hem de
dışsal (müşteri ve halk) ilişkilerle ilgilidir. Bunlar mesleki kuruluşlarca kendileri için
uygulanmak üzere tasarlanan ve ideal olarak yasalarca da desteklenen
normlardır.
5. Profesyonelleşme sürecinde diğer bir önemli aşama, uğraşın kendi
çalışma alanına ilişkin bir istem yaratması ve güvenilirliği konusunda kamuoyunu
ikna etmesi gerekmektedir. Bu aşamada devlet ile kurulacak olan ilişkiler de
belirleyici olacaktır.110
Profesyonelleşmeyi belirleyici ve şekillendiricileri olarak profesyonelleşme
süreci aktörlerine de değinmek yerinde olacaktır. Profesyonelleşme süreci
aktörleri:111
1. Meslek Birlikleri: Mesleklerin oluşması ve gelişmesinde meslek
birlikleri çok önemli bir role sahiptir. Meslek birlikleri, meslek alanı ile ilgili her
türlü konuyu düzenleme yetkisine sahip kurumlardır.
2. Profesyonel Hizmet Alıcıları: Profesyonel hizmetin alıcıları, özellikle
hizmetin niteliğini belirleme açısından büyük öneme sahiptir. Mesleklerin varlığı
ve gücü, o mesleğin hizmetlerine yönelik talep ile doğrudan ilişkilidir. Bu noktada
profesyonel hizmetin alıcısının niteliği önem kazanmaktadır.
110
111
Karasu, a.g.e., s.31.
Karasu, a.g.e., s.38.
60
3. Devlet: Mesleklerin etkinlikleri birçok biçimde, kamu yararını ve ortak
refahı etkileyici sonuçlar doğurur. Bu nedenle bütün devletlerin yürütme ve
yasama kurumları, her dönemde meslekleri denetimi altına almaya yönelik bir
mücadele vermiştir. Meslek birliklerinin kuruluşlarıyla ilgili düzenlemeleri
gerçekleştirir.
2.1.1.2. Yöneticiliğin Profesyonelleşmesinin Sonuçları
Bir işin profesyonelleşmesi (meslekleşmesi) için gerekli olan koşulları
saymıştık. Gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelere nazaran yönetimi meslek
gibi görmekte, yönetimin bir bilim olarak gerektirdiği tüm koşullara uymakla
beraber, ‘daha iyi nasıl olabilir’i hedeflemektedirler. Gelişmekte olan ülkelerde
ise, yönetim biliminin, öğretimin, uzmanlaşmış bir terminolojinin, yeterli
mesleksel kuruluşların henüz var olmadığına bakarak, yöneticilik mesleğinin tam
anlamıyla oluşmamış olduğu sonucuna varabiliriz. Ülkemizde de bu konuda hızlı
bir gelişmenin gerçekleştiğini görmekteyiz. Eskiden farklı olarak gençlerin
işletmeciliğin kuram ve uygulama alanlarına girmeleri, yönetim alanında
uzmanlaşmış öğretim kurumlarının artmakta olması, sermayecilik ve yönetim
işlevlerinin
birbirlerinden
gittikçe
ayrılması,
yönetim
edebiyatının
hızla
zenginleşmekte olması gibi hususlar, ülkemizde yönetimin profesyonelleşmekte
olduğuna güçlü kanıtlardır. Bu konudaki gelişmeyi hızlandıracak noksanlardan
biri, Türk İşletme Yöneticileri Odası ya da buna benzer bir ad taşıyacak olan bir
meslek kuruluşunun kurulmamasıdır. Böyle bir kuruluş, yöneticiliği bir meslek
olarak yerine getirenleri bir araya toplayacak, mesleğin uygulanmasına ilişkin
standartları (ilkeleri) belirleyecek, bunların uygulanmasını zorlayıcı yaptırımlar
saptayacak,
bu
uygulamayı
denetim
altına
alacak
ve
böylece
diğer
mesleklerdeki disiplini sağlayacaktır. Temel olarak, profesyonel yöneticilik,
mesleğin örgütlenmesinden sonra, daha hızlı bir tempo ile gelişme olanaklarına
61
kavuşacaktır.112Söz konusu gelişmeler olması arzulanan, gerçekleştiğinde
yönetimin profesyonelleşmesinin sonuçlarını sağlayacak gelişmelerdir.
Yirminci
yüzyılın
başından
bugüne
yönetimin
profesyonelleşmesi
(meslekleşmesi) şu üç gelişme aşamasından geçmiştir: 113
•
Bilimsel
yöneticiliğin
yayılması
ve
bu
yolla
yöneticiliğin
bilimselleşmesi,
•
Anamal sahipliği ile yöneticiliğin birbirinden ayrılması
•
Saf (maaşlı) yöneticinin ortaya çıkması.
Özel
hastaneler
açısından,
yönetimin
profesyonelleşmesini
değerlendirmek gerekirse, 1942 yılından itibaren profesyonel yöneticinin güç
kazanmaya başladığı görülür. Bu dönemin tipik özelliği yönetsel sorunların
artmasıdır. Bu dönemde diğer hastaneler, sigorta kurumları, meslek odaları,
standart
belirleme
kurumları
ve
diğer
karmaşıklaşmaya başlamıştır. Sorunlar,
toplumsal
kurumlarla
ilişkiler
yönetimde egemen olan doktor ve
yönetim kurulunun çözemeyeceği kadar karmaşıklaşmıştır. Bu gelişimin sonucu
olarak bugünkü anlamıyla profesyonel yönetime duyulan gereksinme de
artmıştır. 114
Profesyonel yönetici, maaşla çalışan personeldir demiştik. Profesyonel
yöneticinin görevi -dar bir perspektiften bakıldığında-, adına çalıştığı girişimcinin
karını en çok yapabilmektir. Bu bağlamda, girişimcinin, profesyonel yönetici
üzerinde bir takım baskıları olabilecektir. Bu noktada profesyonel, profesyonel
yöneticiler meslek birliğinden destek ve güç alabilecektir. Fakat daha evvel de
belirtildiği üzere bu gelişmiş ülkelerde var olan bir durumdur.
112
113
114
Tosun, a.g.e., s. 258.
Bali, a.g.e., s.69.
Kavuncubaşı, a.g.e., s. 99.
62
Profesyonel yöneticinin, profesyonelleşmenin sonuçları bağlamında, karşı
karşıya kalabileceği bazı durumlardan söz etmek burada gayet uygun
olacaktır:115
• Profesyonel yönetici, iç ve dış sermaye grupları tarafından kendisine
gelebilecek baskılara karşı savunmasızdır. Ancak kendisi de maaşlı olmayıp,
sermaye sahibi olursa mali çevrelerin baskılarına dirençli olabilir.
• Profesyonel yönetici, sermayedar girişimciye oranla, güç, erk ve
prestij gibi iktisat dışı (tinsel) neden ve güdülerin etkisi altında kalabilir.
• Profesyonel
yönetici,
aşırı
bürokratik
yönetimin
yöntem
ve
uygulamalarına kolayca kendisini kaptırıp, etkilenebilir.
• Profesyonel yönetici sermayedara (girişimciye) nazaran, daha eğitimli,
kültürlü olabilir ve bu doğrultuda da bilimsel dikkat üstünlüğüne sahip olabilir. Bu
üstünlük iki sonuç doğurabilir:
o Birincisi, çok bilen kişi, bazen az bilene nazaran, güç bir durum
karşısında duraklayabilir, ama az bilen daha atılgan davranabilir.
o İkincisi, fikir çatışması yaşanabilir. Sermayedar (girişimci) ve
profesyonel yönetici arasında çatışma yaşanabilir.
• Profesyonel yönetici, istikrarlı bir gelir, güvenli iş, servet sahibi
olmaktan çok prestij ve ün sahibi olma arzusundadır. O nedenle sahip olduğu
bilgiyi en iyi şekilde kullanmak ve düşünerek karar almak isteyecektir. Bunun
sonucunda da uzun vadeli kararlar, planlar yapacaktır. Sermayedar (girişimci),
sermayesini hızla arttırmak için esnek, dinamik ve kısa süreli planlar yapacaktır.
Ayrıca sermayedar için, önemli olan görkemli mekanlarda iş yapmak, maksimum
kar önceliklerin başında gelecek, bu konuya yoğunlaşacaktır.
Bu davranış biçimleri aslında genellenemez demek de doğrudur. Çünkü
her sermayedar aynı zihniyettedir demek doğru olmayabilir. Sermayedarlar da
profesyonel yönetici olabilirler.
115
Tosun, a.g.e., s.261.
63
Herhangi bir sektördeki işletmeyi yönetecek evrensel ilkeler, yetenekler
ve iyi organize olmuş formal stratejiler tam olarak nelerdir, bunların belirlenmesi
sektör bazında zaman alacaktır ve üzerinde tartışılacaktır. Gerçekten de,
sektörleri
bırakın,
işletmeler
arasında
çok
az
yönetsel
yeteneklerin
standardizasyonu vardır. Yani her işletmede her organizasyonda, bu böyle
olmalıdır, bunun standardı budur demek yanlış olabilir ve bu, sektörden sektöre,
zamandan zamana farklılık arz edebilir. Herhangi bir öğrenilmiş yetenek, bazı
uygulamalar
ve
sözleşmeler
yeteneklerin
sistematik
dikkate
uygulaması
alınarak
gibi,
değiştirilebilir.
teknik
yeteneklerin
Yönetimsel
gerçekten
performansı etkileyip etkilemediğini sorgulamamız gerekebilir. Uygulamada tam
tersi sonuçlarla da karşılaşılabildiği görülmüştür.116 Özetle sosyal bilimlerde şu
olursa, şu sonuç doğar mantığı çoğu zaman hükümsüz de kalabilir. Ancak
profesyonel yönetici de olsa iyi olur denebilecek özellikler, sözü geçen
özelliklerdir.
2.1.1.3. Profesyonel Yönetici Kavramı
Sanayi Devriminin, yönetim düşüncesi bakımından yarattığı en önemli
sonuçlardan biri, hiç şüphesiz, “yönetici talebini” arttırması, bunun sonucu
olarak, örgütsel (mikro) düzeyde “yöneticiler grubunun”, toplumsal (makro)
düzeyde de, “yöneticiler sınıfının” oluşmasına yol açmasıdır. İşletmelerin yatay
ve dikey yönde tamlaşma ve birleşmeleri, yöneticiler grup ve sınıfının oluşmasını
hızlandırmıştır. Aynı gelişme, kuruluşların sermaye ihtiyacını arttırmış, ayrıca,
işletme
ve
teşebbüslerin,
girişimci
yöneticiler
tarafından
kontrol
ve
yönetilmelerini güçleştirmiştir. Böylece sermayedarlık ve yönetim fonksiyon-
116
Joseph A. Raelin, “Let’s Not Teach Management As İf It Were A Profession”, Business Horizons,
Mart-Nisan, 1990, s.1-6.
64
larının ayrı kişilerde toplanması zorunlu hale gelmiştir. Bu da maaşlı profesyonel
yönetici sınıfının ortaya çıkması sonucunu doğurmuştur.117
Profesyonel yöneticiler kâr ve riski başkalarının olmak üzere, mal veya
hizmet ortaya koymak için üretim faktörlerini araştırıp bulmakta ve bunları belli
bir ihtiyacı karşılama amacına yöneltmektedirler. Ekonomik ve teknolojik
gelişmeler ve sosyal, siyasal, hukuki çevre koşullarındaki değişimlerle, bunlara
bağlı olarak işletme faaliyetleri ve organizasyon yapılarında meydana gelen
değişmeler işletme adı verilen ekonomik birimleri başarılı bir şekilde amaçlarına
ulaştıracak tarzda eğitilmiş kişilere ihtiyacı arttırmış ve bunun sonucu olarak da
yönetim işi meslekleşerek “profesyonel yönetici” ortaya çıkmıştır.
Daha evvel yöneticiyi tanımlarken “başkaları vasıtasıyla iş gören kişidir”
demiştik. Profesyonel yönetici ise bu işi meslek olarak yapan kişidir demek
yanlış olmayacaktır. O işler nasıl giderse gitsin maaşını alacaktır. İşler iyi
giderse kardan pay alır ya da prim alır. Profesyonel yönetici işletme sahibine
sorumludur ve hesap vermekle yükümlüdür. Profesyonel yönetici alt, orta veya
en üst kademede yöneticilik işini yürütüyor olabilir.118 Bu noktada kime
profesyonel yönetici denmelidir tartışması uzun zamanlar devam etmiştir.
Profesyonel yönetici uğraşı alanının niteliği konusunda bir değerlendirme
yapmak mümkün değildir. Öyleyse profesyonel ve profesyonel olmayan ayrımı
nasıl yapılacaktır? Örneğin doktorlar ve marangozlar, avukatlar ile oto işçileri
arasındaki fark nedir ki; bir gruba profesyonel derken diğerine bu unvanı
vermekten bizi alıkoyar? Hem sıradan insanların hem de mesleki grupların
kafasında belirleyici iki temel ölçüt olduğu ifade edilmektedir:119
1. Profesyonel mesleki kurallar setine (code of conduct) sıkı sıkıya
bağlıdır.
2. Profesyonellik (profesyonalizm), insanların hiyerarşi içindeki yerlerine
117
118
119
Baransel, a.g.e., s. 29.
Diken, a.g.e., s.15.
Kılıç, a.g.e., s.19.
65
yani yönetici veya üst yöneticilere, aileden olmayan kişilere, iyi okumuş, bol
diplomalı, kısacası yukarıda portresini çizmeye çalıştığımız kişilere ait bir şey
değil herkese ait bir şeydir.
Profesyonelin işi tekniktir, ancak uzun süreli belirli bir eğitimin tahsil
edilmesiyle elde edilebilecek sistematik bir bilgiye ya da öğretiye dayanır.
Profesyonellik, işletmenin patron ve işletmede görev alan aile üyeleri
dahil herkesin, murahhas üye, başkan, genel müdür ve üst, orta ve alt kademe
yöneticiler ve en tepedeki ile en alttaki, işletmenin her kademesinde ve herkesin
benimsemesi gerekli olan bir davranış biçimidir. Herkes profesyonelce
düşünmek ve davranmak zorundadır. İşletmeler bu zorunluluğu işletme
kültürlerinin
bir
parçası
olarak"
benimsemeli
ve
çalışanlarına
benimsetmelidirler.120
Yönetimin profesyonelleşmesinde, yönetimin bir sanat olması özelliğini
koruması yanında, bir bilim dalı haline dönüşmesinin de kuşkusuz katkısı
yadsınamaz. Yöneticiliğin de kuramları standardize edilip, cetveller haline
getirilerek, kabul edilip uygulanacaktır. Bugün yöneticiler arasında bile hala
“yöneticiliğin okulu yoktur” diyenler az değildir. Bu tabi ki de kabulü olanaksız bir
düşünce tarzıdır.121 Nitekim de somut gerçeklik bu düşünceyi çürütür.
Bugün üniversitelerde yöneticilik eğitim programları düzenleme talepleri,
reorganizasyon talepleri, yöneticilik danışma hizmeti arz eden kurumların
artması, yönetim bilgisinden uygulamada yararlanma eğiliminin arttığını
göstermektedir.122
Profesyonel yöneticilik eğitiminin önemi üzerinde, kısaca durmak da
gerekmektedir. Çünkü, günümüzde talebi artan bu gereksinimi karşılayan en
önemli kurum eğitim kurumlarıdır. Bu anlamda, profesyonel yönetici yetiştirme
faaliyetleri ülkemizde de çok önem kazanmıştır. Bu kavramın hızla yerine
120
Ulaş Bıçakçı, Başarının Olmayan Rotası: İş Yaşamında Kişisel Kalite ve Profesyonel Düşünce ve
Davranış, 3. Baskı, İstanbul, Rota Yayınları, 1999, s.367.
121
Tosun, a.g.e., s. 260.
122
Baransel, a.g.e., s.31.
66
oturmaya başladığı bu süreçte, işletmelerin profesyonel yöneticileri, bu eğitimi
almış kişilerden seçtiklerini gözlemlemekteyiz. Profesyonel yönetici yetiştirmede
eğitimin amaçlarını şu şekilde sayabiliriz:123
1. Yöneticilerin işlerindeki başarılarını arttırmak, onların işlerindeki
verimliliği yükseltmek,
2. Yöneticiyi geleceğe hazırlamak için temel yönetim fonksiyonları
hakkında gerekli bilgi, beceri ve davranışlar kazandıracak uzun dönemli
amaçlardır.
Özetle, profesyonel yöneticilik, bir işletmenin uzun süreler boyunca
başarılı bir şekilde yönetilmesi için gerçekleştirilen bilinçli ve organize bir
yaklaşımdır. Diğer yandan, “bir işletmenin sahibi ya da çocukları profesyonel
yönetici olamaz” diye bir şart yoktur. Yeter ki, o konuma kurallarıyla baksın.
Profesyonelleşme Türkiye’nin dünyaya açılma hızıyla doğru orantılı olarak
artmaktadır. Diğer yandan, değişen koşullar nedeniyle işletme yöneticilerinin
profesyonelleşmesi ve işletmenin kurumsallaşması piyasa ve çevre tarafından
zorlanmaktadır. Çevresinden kopuk kurum olamaz.124 Ayrıca işletmenin başarısı
demek o işletmeyi yöneten profesyonel yöneticinin performansı, başarısı
demektir. Bu nedenle de profesyonel olmak, pek çok özelliği bir arada gerektiren
bir olgudur.
2.1.1.4. Profesyonel Yönetici Özellikleri
Profesyonel yönetici, tek konuda uzmanlaşmamış, diğer konulara da ilgi
duyan, yenilikleri takip eden, kendini geliştiren genel kültüre sahip, analitik
düşünce yapısına sahip, imkan, tehlike ve fırsatları önceden gören, tedbir alan,
sorunlar karşısında değişkenleri bir araya getirerek çözüm üreten, ileri görüşlü,
123
124
Bali,a.g.e., s.9.
Bali, a.g.e., s.13.
67
muhakeme yeteneği güçlü, düşüncelerini açık seçik ifade edebilen, kendine
güvenen kişidir.
Global düşünen yöneticiler işletmelerden oldukça cazip iş teklifleri
almaktadırlar. Bu tip yöneticilerin etrafını "evet efendimciler" sararak onu yanlış
yola sevk edebilirler. Ancak çağın profesyonel yöneticisi, gördüğü eğitim ve
yaşadığı tecrübelerle bu tür insanlara güvenmeyerek, işletmede hangi konumda
olduğunu somut bir şekilde görmeye çalışabilmelidir.125Bu durumun çekiciliğine
kendini kaptırmadan, objektif olmalı, profesyonellik görgüsüne sahip olmalıdır.
Gerek üst düzey gerekse orta ve alt kademedeki profesyonel yöneticiler,
örgütsel iklimi olumlu hale getirebilmeli, zamanı iyi kullanabilmeli, iletişimde
etkinliği, yükseltebilmeli, karar alma ve vermede etkinliğini yönetebilmeli,
insanları motive edebilmeli, planlamada etkinlik geliştirmeli, takım çalışmasına
katılımı arttırabilmeli, yetki devri gerçekleştirebilmeli, birimlerin etkinliğini arttırabilmeli, stresi yönetebilmeli, astların değerlendirilmesinde etkinlik sağlayabilmeli,
çatışma ve uyuşmazlıkların çözümünde etkinlik gösterebilmeli, değişmeyi
yönetebilmeli, işletme analizini yapmada isabetli olmalı, bilgisayarı etkin
kullanabilmeli, kariyer gelişimini yönetebilmelidir.126
Çağımızın profesyonel yöneticisi; aldığı emri işletmenin genel politikasına
uyumlu görüyorsa kabul eden, uymuyorsa görüşlerini açıkça söyleyen ancak her
şeye itiraz etmeyen kişidir. Yönetici astları ve üstleri ile iyi bir diyalog içinde
olmalıdır. Koltuğunda fazla oturmayarak işletme içinde dolaşan, böylece yanlış
giden bir şeyleri değiştirme olanağına sahip olan yöneticiler uzun vadede
başarılıdır.
Profesyonel
basamaklarını
teker
yönetici,
teker
konusunu
çıkarak,
her
iyi
bilmelidir
basamağın
ve
yönetim
atmosferini
içine
127
sindirmelidir
125
Diken, a.g.e., s. 16.
Özcan Yeniçeri, Yönetimde Yeni Yaklaşımlar, Ed.,Deniz Saraç, İstanbul, IQ Kültür Sanat Yayıncılık,
2006, s.85.
127
Kazım Yiyener, “Yönetici Konusunu İyi Bilmeli ve Basamakları Tek Tek Çıkmalı, Profesyonel
Yöneticilik Paneli”, Dünya Gazetesi, 17 Mart, 1988, s.4’ten aktaran Bali, a.g.e., s..80
126
68
Öte yandan profesyonel yönetici, hislerini kontrol edebilen, olaylar
karşısında soğukkanlı, girişimci(girişken), dikkatli, adaletli, ihtiyatlı, dinamik,
azimli ve dirayetli, planlı, programlı, uyumlu, düzenli, ciddi ve pratik zekaya
sahiptir. Bunlar yanında, profesyonel yöneticinin bir de sosyal niteliklerinden söz
etmek gerekirse, profesyonel yönetici dış görünümüne önem verir, özel hayatı
düzenli, kişisel ilişkileri güçlü, olaylara tarafsız yaklaşan, birlikte çalışma
duygusu gelişmiş, kişileri yönlendirebilen ve etkisi altına alabilen, yaratıcı kişidir.
Ancak bütün bu özelliklere, aynı anda sahip olunmayabilir. Bu sayılanlar içinde,
doğal yetenek olarak kişinin bünyesinde olanlarla, kişinin kişisel çabasıyla
kazanabilecekleri de mevcuttur. Bu doğrultuda profesyonel yönetici kendini tahlil
edebilen eksikliklerini, hatalarını görüp, eksikliklerini tamamlayabilen, hatalarını
düzeltebilen kişidir.
2.2. ÖZEL HASTANELERİN YÖNETİMLERİNİN PROFESYONELLEŞMESİ
Buraya kadar yöneticiliğin profesyonelleşmesi, profesyonel yönetici ve
profesyonel
yönetici
özelliklerine
değindik.
Buradan
itibaren,
hastane
yöneticiliğinin meslek haline gelmesi ve hastane yöneticiliğinde profesyonel
olarak çalışan kişilerin, hastaneye kattığı değeri, hastane başarısı ve asıl
konumuz olan, özel hastanelerin kurumsallaşmasına katkısı incelenecektir. Bir
başka anlatımla, özel hastane yönetiminde, profesyonel yönetici çalıştırılmasının
etkileri,
sonuçları
ve
bir
sonraki
adımda
da
yönetim
mantığının
profesyonelleşmesinin kurumsallaşmaya etkisi irdelenecektir.
Çeşitli ülkelerde farklı gelişmeler izlenmekle birlikte, hemen her ülkede
doktorların bu alanda dönemsel ağırlıkları olduğu dikkati çekmektedir. Örneğin,
A.B.D.’de başlangıçta sağlık kuruluşları, aynı zamanda bunların sahibi olan
doktorlarca yönetilirken, daha sonra bu işin yeni gelişen sağlık yöneticilerine
bırakıldığı, son yıllarda ise gerek doktor sayısındaki fazlalığın zorlaması,
69
gerekse doktorların sağlık hizmeti üretimindeki rolünün önemi nedeniyle sağlık
yöneticiliği alanına doktorların yeniden hakim olmaya başladığı görülmektedir.128
Sağlık sektörü gelişmekte olan ülkelerde milyarlarca dolarlık bir yatırım
alanıdır. Ancak bu alanda yönetici olarak görevlendirilen insanlar başarılı
olabilmek için çok az eğitilmektedir. Bu gerçeğin farkına varılıncaya dek
yatırımcıların bu sektöre yatırmış oldukları milyarlarca dolar ve ilave olarak
ülkelerin dev yatırımları, beklenen sonuçları vermeyecektir. Bu çıkmazın altında
iki konu yatmaktadır; gelişmekte olan ülkelerde doktor ve hemşirelerin sağlık
hizmetlerinin ulaştırılmasındaki rolü inanılmaz ölçüde artarken, bu insanların
mesleğe hazırlanmasında aldıkları eğitim aynı gelişmeyi gösterememiştir. Sağlık
sektöründeki yöneticilerin rolü cerrah, uzman veya klinik hemşirelerinin rolleri
kadar dikkate alınmamıştır.129
Bir mesleğin profesyonelleşmesi ölçütlerine göre, sağlık kurumları
yöneticiliğine ve/veya özel hastane yöneticiliğine baktığımızda, hastane
yöneticilerinin bir meslek birliği oluşturma çabaları dikkat çekicidir. Bu yönde
oluşumlar ciddi anlamda göze çarpmaktadır. Bunu takiben de, etik kavramlar ya
da hastane yöneticiliğine yönelik bir takım standartlar da oluşacaktır. Sağlık
kurumları yöneticisi/hastane yöneticisi yetiştiren okulların sayısı, ülkemizde
gittikçe artmıştır ve de artmaktadır. Sağlık kurumlarını ya da hastaneleri
yönetecek kişiler donanımlı, hastane yönetimi alanında yetişmiş, tecrübe sahibi
kişiler arasından seçilmeye başlanmış, bu konuda ihtiyaç artmıştır. Öte yandan
diğer bir ölçüt, zaten mesleğe girişte belli bir bilgi ve deneyime sahipliktir. Bu
açıdan profesyonel hastane yöneticilerinin seçiminde bu özellikler dikkate
alınmakta ve artık bu konuda bilinçlenme, gittikçe yüksek düzeylere ulaşmaya
başlamaktadır.
128
Hayran, a.g.m., (Erişim), 05.10.2007
Willis Akwahle, “An Urgent Call to Professionalize Leadership and Management in Health Care
Worldwide”, Management Sciences For Health, sayı 4, 2006, s.1-21.
129
70
Kızmaz’ın Sur’dan aktardığına göre, "Yönetim bilimi ve sanatının mazisi
her ne kadar yaklaşık 100 yılı bulmaktaysa da, ilkçağlardan beri her alanda
yönetimin esaslarını belirlemeye yönelik çabaların bin yıllara dayandığı
bilinmektedir" diyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor: "Hastane yöneticiliğinin
oturmuş bir sisteme sahip olma macerası ise son 70 yıldadır. Bu macera
dünyanın hiçbir ülkesinde bitmiş değildir ve hararetli tartışmalar sürmektedir.
Bizim ülkemizin diğer ülkelere göre bu konudaki en büyük eksikliği bu hararetli
tartışmalara baz olacak verileri kimsenin elde etmeye yanaşmaması ve A.B.D,
İngiltere, Kanada gibi ülkelerin verilerine ve "kendi tecrübelerine" dayanarak
herkesin konuşuyor olmasıdır. Bir hastanenin bugün için uygun şekilde
yönetilmesinde öne çıkarılması gereken konular arasında öncelikle, mesleği ve
unvanı ne olursa olsun hastane yöneticisi olan herkesin, hastane yönetimi
konusunda, şu ya da bu şekilde bir eğitim alması zorunluluğudur. Hastane
yönetimi karmaşık bir iştir ve eğitimini almadan bunu hiç kimse yapamaz.”130 Bu
düşünceler çerçevesinde düşünüldüğünde, hastane yönetimi ve yöneticisi
kavramlarının önemi ortaya çıkmakta ve bu kavramların çağın gereklerine ayak
uydurması gerektiği, hastane yöneticilerinin de profesyonelleşmeleri gerektiği
anlaşılmaktadır.
Sağlık kurumları yönetiminin sağlık sektöründeki gücünün de arttığını
söylemek abartı olmayacaktır. Bu gücü arttıran veya başka bir anlatımla, tıp ve
sağlık mesleği üyelerinin egemen olduğu yönetim yapısından, profesyonel
yönetim yapısına geçişi gerektiren temel faktörün, sağlık kurumlarında/
hastanelerde yöneticilerin sorumluluklarının artışı, sağlık harcamalarının artışı
yanında, sağlık kurumlarının kompleksleşmesi ve bürokratikleşmesinin de,
profesyonel hastane yönetiminin gücünü artırdığını söyleyebiliriz.131
130
Şenay Kızmaz , “Yönetiminde Modern Yöntemler”, (Erişim) http://www.hastanedergisi. com/sayi15/
busayida4. asp, 07.07.2006
131
Kavuncubaşı, a.g.e., s.105.
71
Özetle, sağlık kurumları yönetimi/hastane işletmeciliği alanında eğitim
almış kişilerin, sağlık kuruluşlarında yönetim kademelerine gelmesi, şu anda
yaşanan yönetim sorununun önemli ölçüde çözülmesine katkı sağlayacaktır.
Özel hastaneler de doktor olsun, tıp eğitimi almamış kişilerden oluşan yöneticiler
olsun, bunların en az yüksek lisans seviyesinde eğitim alması bir zorunluluk
haline gelmiştir.132
Aslında sağlık hizmetlerinin özelliği dikkate alındığında, doktorların
yönetim sürecinde yer almasının kaçınılmaz olduğu da görülmektedir. Tıptaki
aşırı uzmanlaşma, yeni teknolojilerin kullanımı gibi etkenlerin yanı sıra, acil
vakalardaki karar mekanizmasında söz konusu olan belirsizlikler ve hastalıkların
tanı-tedavisine ilişkin bilgilerin karmaşıklığı, doktorları her zaman yönetici, en
azından klinik yöneticisi olmaya zorlamaktadır. Başka bir deyişle, sağlık hizmeti
sunumunda kaynakların kullanılması ve önceliklerin belirlenmesi konusunda
karar verici konumda olan doktorların sağlık yöneticiliği işlevinden uzak kalması
mümkün değildir. Ancak, tıp eğitiminin yapılanması ve müfredat programlarının
bu gerçeği dikkate almadığı, yönetim, muhasebe ve işletme konularına yer
vermediği de ortadadır. Bunun doğal sonucu olarak sağlık hizmetleri gelişmiş
ülkelerde bile yıllarca “aşırı idarecilik” ve “yetersiz işletmecilik” anlayışı ile
yürütülmüştür.133
Profesyonel hastane yöneticisi çalıştırmanın, zorunluluğundaki geçerli
sebeplere rağmen, hala daha özel hastanelerde çağın gerisinde kalmış bir
zihniyet devam etmektedir. Başhekimlerin genelde, hastanenin sahibi ya da
ortaklarından seçildiğini söylemek mümkündür. Bir başka alternatifte, hastane
sahibinin ya da en büyük hissedarının oğlu, kızı, akrabası ya da güvendiği
birisidir. Yine karşılaşılan başka bir durumda, hastanenin kurulduğu günlerden
beri hizmetinde olmuş, belki de küçük bir yüzde hissedarı ve herkesin sevip
132
Onur Aksakaloğlu, “Sağlık Yönetiminde Eğitim İhtiyacı”, Dilaver Tengilimoğlu Röportajı, Hospital
News: Hastane Dergisi, t.y., s.34-38.
133
Hayran, a.g.m., (Erişim), 05.10.2007
72
saydığı bir abla ya da ağabeydir. Başka ilginç bir alternatif de, hastaneyi aslında
yöneten patron ve etrafındaki bir iki kişidir ve bunlar doktor olmadığı için bir
doktoru mesul müdür olarak getirmişlerdir (bu tür başhekimler genellikle artık
okuduğunu hemen anlayamaz, kolunu kıpırdatmaya hali kalmamış ve en ucuza
çalışmaya rıza göstermiş kişiler olur ve bunların odaları kapısında “başhekim”
yazmasına rağmen, en dip-köşe yerlerde ve alışılmış gösterişli başhekim
odalarına göre çok “mütevazı” odalardır)134
Bütün bu yaklaşımlardan yola çıkarak şunu söylemek doğru olacaktır. Bu
sektör de ön plana çıkmak için, bu kıyasıya rekabette “bende varım” diyebilmek
için özel hastanelerin düşünmesi, durumun muhakemesini yapması, nerde
olduğunu analiz edebilmesi ve nereye varmak istediğini çok iyi tayin etmesi
gerekmektedir.
2.2.1. Profesyonel Hastane Yöneticilerinin Özellikleri
Profesyonel yöneticilerin özelliklerine, daha önceki bir başlık altında
değinilmişti. Burada, bu özelliklere “doktor olmak” açısından, bir başka deyişle
hastane yöneticiliği açısından yaklaşılmaya çalışılacaktır.
Mesleki anlamda duruma yaklaşacak olursak, doktorluk özveri mesleğidir.
Doktorlar kendi çıkarlarını diğerlerinin gerisinde tutarlar. Tıbbi profesyonellik,
hastaların ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılamak için, doktorun kendi çıkarlarını
ikinci sıraya atma açık gönüllülüğünü göstermesini yansıtır. Bu, doktorların
hastalarla olan güvenilir ilişkilerini ve doktorun hastanın savunucusu gibi görev
yapmasını gösterir. Profesyonelin kendi çıkarını ikinci sıraya atma beklentisi
mesleğin kalite damgası haline gelmiş ve bu nedenle profesyonelliğin olmazsa
134
Haydar Sur, “Asacaksın Bu Başhekimleri”, (Erişim) http://www.saglikplatformu.com/arastirmalar/
default.asp, 07.07.2007.
73
olmazı olmuştur.135 Acaba “profesyonel hastane yöneticisinden de bu özveriyi
beklemek doğru olur muydu?” diye sormak gerekirse, işletme başarısı daha
önde gelecekse “evet” cevabını vermek mümkün olabilir. Çünkü “fedakarlık
profesyonelliğin parçasıdır “ demek abartı bir yaklaşım olmayacaktır.
Öte
yandan,
profesyonel
hastane
yöneticisinde
olması
gereken
özelliklerden söz ederken, hastanelerin insan yaşamındaki hayati görevi dikkate
alınarak yönetici kavramına yaklaşmak olumlu olacaktır. “Hastaneler profesyonel
hizmet sunan, profesyonel örgütlerdir” demek doğrudur. Görev hizmet etmeye
bağlılığın serbest kabulüdür. Bağlılık ‘hazır olma’ sorumluluğu ve uygunluğu,
hastaların ihtiyaçlarını karşılamak için bazı zahmetleri kabul etmeyi, bir hastanın
refahı tehlikedeyken kaçınılmaz riskleri almaya tahammül edebilmeyi, ödemeye
bakmaksızın en iyi olası bakımı savunmayı, profesyonel organizasyonlarda aktif
roller edinmeyi ve toplumun refahı için belli yetenek ve uzmanlıkta gönüllü
olmayı gerektirir.136 İşte aynı şekilde profesyonel hastane yöneticiliğinde de
fedakarlık, özveri, vicdani sorumluluk söz konusudur.
Profesyonel hastane yöneticiliğine bir de liderlik açısından yaklaşacak
olursak, hastanelerdeki liderlik ve yöneticilik kalitesinin iş dünyası ve sektördeki
en üst seviyesine çıkarılabilmesi için gelecek vaat eden genç doktor ve
hemşirelerin kariyerlerinin başlangıcında, yetişmiş profesyonellerin gözetimi
veya danışmanlığında, yönetim ve liderliğin püf noktalarını öğrenebilecekleri
pozisyonlara bilinçli olarak yerleştirilmeleri gereğini vurgulamak yerinde
olacaktır. Boston Üniversitesi Halk Sağlığı Okulu öğretim üyelerinden Richard
Feeley’e
göre,
günümüzdeki
klinik
ve
yöneticilik
becerilerinin
değerlendirilmesindeki anlayışın sonucu olarak, “Yeterince tecrübe kazanmak
kadar planlama ve yönetim konularıyla kimsenin ilgilenmediği ve bunun sonucu
135
H.M. Swick,, “Definitions Of Professyonalism-Medical Literature- Toward a normative definition of
medical professionalism.”, Academic Medicine, 2000, (Erişim) http://www.annals.edu.sg/pdf/34
VolNo8200509/V34N8p486.pdf, 05.06.2007, s.612.
136
H.M. Swick,, “Definitions of Professionalism- Medical Organisations”, American Board of Internal
Medicine, y.y. 1999, s.192.
74
olarak iyi planlama yapılamadığı, çünkü bunu yapacak kimsenin olmadığı,
oturup ne yapılması gerektiği ve nasıl yapılması gerektiği konusunda kafa
yoracak birilerinin olmadığı”, yargısına varılmaktadır. 137
Profesyonel yöneticilik ve liderlik hastane yönetiminin geleceği açısından
belirleyici faktörlerdir. Yönetmek ve liderlik kavramları arasındaki karmaşa bir
problem olmuştur aslında. Genellikle birbirinin yerlerine kullanılmışlardır.
Yönetici gemiyi yöneten, dümende olandır ve doğru rotada, kazasız gemiyi
amacına, yani varacağı yere ulaştırabilir. Liderlik ise bir özellikler bütünü olup,
profesyonel yönetici özelliklerini tamamlayan önemli bir parçadır. Başarılı,
profesyonel hastane yöneticisinde, sorunlarla etkin mücadele yeteneği, herkesin
ihtiyacını, şikayetini dinleme, ilgililik, sosyal sorumluluk, vaatlerinde tutarlılık,
pozitif yaklaşım, kişisel yönetim, kendine güven, stres ve kişisel duygularla başa
çıkabilme, sürekli gelişime inanma, düzenli bilgi birikimi ve deneyim, karar
almada isabet ve hızlı düşünebilme, pratiklik, gibi daha pek çok özelliğin bir
arada olması gerekir.138
Profesyonel hastane yöneticileri daha az yorulmak için stratejiler
geliştirmelidir. Bu amacı gerçekleştirmek için de hastane personeli ile
bütçeleme, planlama ve pazarlama faaliyetlerinde aktif bir bilgi akışı, paylaşım
sağlamalı ve yetki devrini etkin bir şekilde gerçekleştirmelidir.139
Hastane yönetimi alanında, yetişmiş personel ihtiyacının yüksek olduğunu
belirtmiştik. Bu sorunun yani profesyonel yönetici eksiğinin kapatılmasında, özel
sağlık disiplinlerinde eğitim gören kişilere, bir de ek olarak yönetim teknikleri
hakkında eğitim ve bilgi verilmelidir. Bu eğitimlerde çatışma yönetimi, değişim
yönetimi, otorite ve güç dengesini ayarlamada ilgili eğitimlerin verilmesi
gerekecektir. Ayrıca yöneticilerde de, kendini geliştirme konusunda isteklilik
137
Akwahle, a.g.m., s. 19.
Sara Whiteley, Richard Ellis, S. Broomfield, Health and Social Care Management a Guide To Self
Development, London, Arnold Publishers, 1996, s.61.
139
Lawrence F. Walper, Health Care Administration Principles Practies Structure and Delivery, 2.
Baskı, Gaithersburg Maryland, An Apsen Publishers Inc., 1995, s.40.
138
75
olmalıdır. Çünkü bir hastane yöneticisi, doktor olabilir ama işletmeden,
muhasebeden, maliyetten, personel yönetiminden, psikolojiden anlamalıdır.
Hastane yöneticileri bütün insanları karakterize eden denge ve içsel uyum
kapasitelerini geliştirmelidirler. Müzik, sanat, filozofi ve ilişkili disiplinlere dönüp
kendi ruhlarını zenginleştirmelidirler. 140
Yönetmek demek otomatik ve biteviye davranışlar sergilemek değildir.
Yönetici de insandır. Nasıl beyin vücudu yönetiyorsa, yöneticide hastane
örgütünü yöneten beyindir. Buradan şunu da demek mümkündür ki, beyin
dinlenmeye ne kadar ihtiyaç duyuyorsa yöneticide aynı şekilde ihtiyaç
duyacaktır. Tüm bu anlatılanlardan, yöneticinin motive olmaya ihtiyacı
olmadığını, şikayetlerinin olmadığını, sakinleşmeye ihtiyacı olmadığını, güven
duymaya ihtiyacı olmadığını söylemek olanaksızdır. Başarılı profesyonel
yönetici, kendine de zaman ayıran, motivasyonunu arttıracak faaliyetlerde
bulunan hatta spor yapan, çokça okuyan, sosyal etkinliklere iştirak eden,
kendine yatırım yapan kişidir. Hele ki karmaşık yapıda bir işletmeyi yönetmek
zorunda olmak, insanların ve hayatlarının sorumluluğunu taşımak, belki de stres
düzeyi en yüksek ortamlardan biri olan hastanede çalışmak, devamlı acil diye
tabir edilebilecek vakalarla karşılaşmak, insani ilişkilerdeki çatışmaları çözmek
zorunda olmak, bir yönetici olarak profesyonel olmak özel özellikleri gerektirir.
Bir diğer konu ise, profesyonel yöneticilerin seçimi hususudur. Yönetici
hastane içinden de seçilebileceği gibi, hastane personeline yöneticilerini seçme,
oylama fırsatı verilmesi de yönetimde profesyonelleşmeyi ve kurumsallaşmayı
arttırabilir. Personel arasından seçilmiş yöneticiler, birer temsilci olma avantajını
yakalarlar. Elbette personelin yöneticisini seçme ölçütü yanında, yönetici olarak
göreve gelecek personelinde yükselmesinde liyakat, bilgi, beceri, performans
gibi birtakım standartlar dikkate alınmalıdır.
140
Gratta Liebler, Ruth Ellen Levine, Jeffrey Rothman, Management Principles For Health
Professionals, 2. Baskı, Gathersburg, Maryland, An Aspen Publication, 1992, s.57.
76
Bu noktada, sıklıkla üzerinde tartışılan bir hususa da değinmek, yerinde
olacaktır. Hastane yöneticisi doktorlar mı olmalıdır, dışarıdan yöneticilik, işletme
eğitimi almış kişiler mi olmalıdır? Doktorlar arasında, sağlık yöneticiliğine ilişkin
olarak yapılan araştırmalarda, çok farklı sonuçlara rastlanmaktadır. Doktorların
bir kısmı için, yönetim ve işletmecilik konuları gereksiz zaman kaybı olup, başka
profesyonellerce yürütülmesi daha uygun iken, bir kısmı için ise sağlık
hizmetlerinin yönetimi, doktor dışı profesyonellere bırakılamayacak kadar önemli
özellikler taşımaktadır. Başka profesyonellere bırakılmasına karşı olanların
başlıca
endişesi,
“hastalık”
ve
“hasta”
kavramlarına
yabancı
olan
profesyonellerin, kaynak kullanımı ve önceliklerin saptanması konusunda, insani
değerlerden çok, parasal değerlere göre hareket edeceği düşüncesine
dayanmaktadır.141 Bu konuya daha evvel değinilmiş olmasına rağmen, yeniden
üzerinde durulmasının sebebi, profesyonel hastane yöneticilerinin özellikleri
bakımından da, kısaca değinilmesi faydalı olacaktır şeklinde bir yaklaşımla
hareket etmektir.
Hastane yöneticisi kim olursa olsun, hastane faaliyetleri konusunda
toplumu bilgilendirmeli, dış çevredeki gelişmeler hakkında bilgi toplamalı; bu
bilgileri planlama ve karar verme süreçlerinde kullanmalıdır. Dış çevre
faktörlerinin sayısı ve hastaneyi etkileme derecesinin artması, hastane
yönetiminin “çevreyle ilişkiler” rolünün önemini arttırmıştır.142
Hastane
yöneticileri,
mevki
ve
görevlerine
göre
değişen,
çeşitli
fonksiyonlar yerine getirmek durumundadırlar. Görevleri dahilinde, hastanenin
ihtiyaçlarına uygun bir yönetsel iklim oluşturmalı, politika ve prosedürlerin
uygulanmasına önayak olmalı, toplum ve kurum ihtiyaçlarını karşılayacak hedef
ve stratejilerin belirlenmesine katılmalı, hastane sistemlerinin tasarlanmasına
141
142
Hayran, a.g.m., (Erişim) 05.10.2007
Kavuncubaşı, a.g.e., s.98.
77
yardımcı olmalı, çeşitli alt sistemlerin oluşmasını desteklemeli ve bu sistemlerin
doğru işlemesinin sorumluluğunu taşımalıdırlar.143
Hastane yöneticileri, işletmeleri içerisinde kaynakların etkinliğini ve
verimliliğini sağlarken, proaktif ve yorumlayıcı bir yönetim anlayışıyla hareket
etmelidirler. Yöneticilerin, mali bilgileri çalışanlarıyla sürekli paylaşması,
hiyerarşik farklılıkları vurgulayan sistemi ortadan kaldırması, çalışanları sürekli
eğitmesi, öğrenme ve eski bilgileri unutma yeteneğini kazandırması, çalışanları
bir takım olarak örgütlemesi, yaratıcılık, yenilik ve güncellenmiş enformasyonun
hastane içerisinde yayılımını sağlaması, çalışanlarını değişik motivatörler
kullanarak motive etmesi ve onların stratejik düşünebilen insanlar haline
gelmesinde etkili olmalıdırlar.144 Tüm bu özellikler, tüm bu uğraşılar hastane
yöneticisinde bulunması gereken özelliklerdir. Bu özelliklere sahip, profesyonel
hastane yöneticileri tarafından yönetilen özel hastaneler başarıya yol alacak,
dolayısıyla profesyonel hastane yöneticisini de başarıya taşıyacaktır.
Bu noktada, profesyonel hastane yöneticiliğinin özelliklerine teknik beceri,
insan ilişkileri becerisi, kavramsal beceri ve birde dizayn becerisi kavramları
açısından değinmek uygun olacaktır.
Teknik beceri; işe ilişkin bilgi, araç ve teknikleri kullanabilme yeterliliğini
ifade etmektedir. Klinik yöneticilerin (servis şefi, laboratuar şefi, servis sorumlu
hemşiresi), işle ilgili bilgilerinin yüksek olması gerekmektedir. İnsan ilişkileri becerisi;
diğer insanları anlama) güdüleme, etkileme ve insanlarla birlikte çalışma becerisidir.
Profesyonel hastane yöneticisi, değişik meslek mensuplarının mesleki amaç ve
beklentileri ile kuramsal amaçlar arasında iyi bir denge kurmak zorundadır. Kavramsal
becerisi; tüm kuramsal faaliyetleri bütünleştirebilme ve koordinasyon becerisidir.
Kavramsal
beceri,
büyük
ölçüde
yöneticilik
eğitimi
ile
kazanılır.
Hastane
yöneticilerinin, her şeyden önce yönetim ve finans konusunda yeterli bilgi
143
Selami Yıldırım, “Profesyonel Hastane Yöneticilerinin Nitelikleri Konusunda Sağlık Meslekleri
Mensuplarının Önkabulleri”, Ankara, Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Bilim Uzmanlığı
Tezi, 1993, s.15.
144
Kayahan, a.g.e., s.49.
78
birikimlerinin olması gerekmektedir.
145
İlk düzey yöneticiler için teknik ve insancıl
beceri, orta düzey yöneticiler için insancıl beceri, kavramsal beceri, üst düzeyde
ise insancıl, kavramsal ve ek olarak dizayn becerileri önemlidir. Üst düzeyde teknik
beceri o kadar önemli değildir.
Ek olarak birde dizayn becerisinden söz etmek doğru olacaktır. Özellikle üst
düzey yönetimde problemleri görmekten çok, problemi çözmek daha önemlidir.
Problemi çözecek teorinin, çalışabilir halde yapılabilmesi bu beceriyi gerektirir.
Problemlere pratik çözümler getirilmelidir.146
Bütün bu açıklananları birde özel hastanelerde yönetsel düzeyler ve
yönetsel beceriler olarak, şematize etmek gerekirse aşağıdaki gibi bir şekil
oluşturmak söz konusu olacaktır.
Yönetsel Düzeyler
ve Beceriler
Yönetsel
Düzeyler
Üst Düzey
Yönetim
Orta Düzey
Yönetim
İlk Düzey Yönetim
Yönetsel
Beceriler
Kavramsal Beceri
İnsani İlişkiler
Becerisi
Teknik Beceri
Şekil 3: Hastanelerde Yönetsel Düzeyler ve Yönetsel Beceriler147
145
Kayahan, a.g.e., s.50.
Bali, a.g.e., s.25.
147
Korkut Ersoy, “Sağlık Kurumları (Hastane) Yönetimi”, GATA III. Bştbp. Oryantasyon Kurs Kitabı
Ankara, 1998, s.36.
146
79
2.2.2. Profesyonel Hastane Yöneticilerinin Rolleri
Hastane yöneticisi, ahlaki, sorumluluklarının bilincinde olarak değişik
beklenti ve istekler arasında optimum dengeyi sağlamaya yönelik yeni roller
üstlenmelidir. Çağdaş profesyonel hastane yöneticisinin yeni yeni ortaya çıkan
ve önem kazanan rolleri şöyle sıralanabilir: 148
• Süreç ve verimlilik açısından örgütsel değişim ajanı ve yenilikçi
• Sistemin birleştiricisi
• Toplumla hizmet üretenler arasındaki ilişkileri düzenleyici
• Lider
Tablo 3: Sağlık Kurumları Yöneticisinin Değişen Rolleri ve Koşullar149
Yöneticinin Rolü
Zaman
Kesiti
1920-1950
Tip A: İş Yöneticisi.
Serbest
Doktorların faaliyetleri
girişim, sınırlı
için gerekli malzeme
kaynaklar
ve personelin
sağlanması ve sınırlı
kaynakların
korunması
148
149
Ersoy, a.g.e., s.32.
Ersoy, a.g.e., s.33.
Örgütsel
Nitelikler
İnformal
Yönetim
Kurulu
Özellikleri
-Y.K.
hastaneyi
hastaneye
bağış
getirenlerin
hastanesi
olarak görür
-Zengin
üyeler en iyi
finansman
kaynağıdır.
-Y.K.
hastaneye
en çok para
kazandıraca
k hasta
getiren
doktordan
etkilenir.
Tıbbi
Kadroların
Nitelikleri
-Bir çok
hastası
olan
doktorlar en
önemli etki
kaynağı.
-Doktorlar,
Y.K.,
yönetici ve
diğer
gruplarla
yüz yüze,
bağımsız
olarak iş
görürler.
Yönetsel
Ekibin
Nitelikleri
Çok az
işlevsel
uzman
bulunmakt
adır.
Hemşireler
destek
personeli
üzerinde
çok fazla
etkiye
sahiptir ve
doktorlarla
doğrudan
ilişki halindedirler.
80
Tablo 3: Sağlık Kurumları Yöneticisinin Değişen Rolleri ve Koşullar150 Devamı
Tip B: Koordinatör.
Çevreyle ilişki kurar,
kaynak temini
araştırmalarında söz
sahibi
1950-1970
Gelişme ve
Olgunlaşma
Sigorta
kurumlarının
artışı
Tip C: Başkan.
1970Biçimsel Yetki ve etkis
Kaynak
yüksektir, özel işletme kısıtlılığının
başkanı gibi davranır. şiddetlenmesi
Yönetsel bilgiyi denetle Çevresel
Gelecek için
düzenleseçenekler üretir.
melerin
artması
Tip D: Yönetim Ekibi
Lideri.
Yönetim kurulu, tıbbi
kadrolar ve diğer
bölüm başkanları ile
yoğun işbirliği yapar.
Bilgi ve becerilere
çok güvenir.
150
Ersoy, a.g.e., s.33.
1980Kaynak
kısıtlılığının
Şiddetlenmesi,
çevresel
düzenlemelerin artması
Biçimsel iletişim kanalları
Yönetici, başlıca bilgi kaynağı olarak
hizmet görür.
Hiyerarşik
Klasik
Örgütlenme
Matriks, Açık
sistem
Y.K
toplumla
ilişkilerde
daha çok
temsil rolü
üstlenir
Doktorlar
bağımsız iş
görmek
yerine diğer
tıbbi
kadrolarla
yakın
işbirliğine
yönelir.
İşlevsel
uzmanlar
gelişmeye
başlar.
Bölüm
başkanları
hekimlerd
en daha
çok
yönetici ile
ilişki
kurmaya
başlar.
Y.K
kamunun
desteğini
sağlamaya
yönelir ve
toplumun
beklentilerini
hastaneye
aktarır
Doktorlar
Y.K. ve
yönetici ile
toplu
sözleşme
yapar
İşlevsel
uzmanlar
güçlenmiş
olup,
yöneticiye
bilgi
sağlamakta ve
desteklemektedir
Y.K.,
kaynak
kısıtlılığı ve
çevresel
baskılar
sonucunda
örgüt içi
sorunlarla
daha
yakından
ilgilenmeye
başlar.
Amaçları
belirleme ve
bilgi sistemleri yoluyla
tüm
faaliyetleri
denetler
Tıp ve
sağlık
personeli
kararlara
katılır ve
sorumluluğ
u paylaşır
Yönetici,
Y.K.
üyeleri,
tıbbi
personel
ile ortak
olarak
çalışan ve
bunlarla
doğrudan
ilişki
halinde
çalışan
güçlü bir
yönetsel
ekip
81
Profesyonel hastane yöneticisinin rolleri hastane büyüklüğüne, kontrolüne,
eğitim hastanesi olup olmamasına ve daha pek çok kurumsal ve çevresel
özelliklere göre belirlenir. 151
2.2.3. Profesyonel Hastane Yöneticilerinin Görevleri
Özel
hastanelerin
yönetimlerinin
profesyonelleşmesi,
üst
düzey
yönetimden ilk düzey yönetime kadar gerçekleşmesi gereken bir süreçler
bütünüdür. Kaldı ki bu çabucak gerçekleşebilecek bir şey değildir. Yönetimde
profesyonellik zaman alan bir süreçtir.
Burada, profesyonelleşmiş üst düzey yönetime, yani başhekim, hastane
müdürüne, yönetim kuruluna düşen görevleri sıralamak gerekirse; 152
•
Üst düzey yönetim, hastaneye etkin organizasyonel yapı ve süreçleri
sağlayacak şekilde organizasyonel mekanizmaların işleyişini gözlemlemelidir.
•
Yine üst düzey yönetim, kuruluşun misyon, felsefe ve kültürünü
hastane çalışanlarına empoze etmelidir.
•
Üst düzey yönetimce hastane organizasyonu üyelerini çevresel
konular ve kamu politikası ve bunların hastane üzerindeki etkileri hakkında
bilgilendirmelidir ve bunu sorumluluk edinmelidir.
•
Üst
düzey
yönetim
hastanenin
stratejik
planlama
programı
doğrultusunda olduğunu göstermelidir.
•
Üst düzey yönetim, hastane kaynaklarının sorumluluğunu mali
yönetime vermelidir.
•
Üst düzey yönetim organizasyonda, insan kaynaklarının hayati
öneme haiz olduğunun bilincinde olmalı ve öyle davranmalıdır.
151
Yıldırım, a.g.e., s.40.
Beaufort B. Longest, Fache Kurt Darr, The Management Process and Managerial Roles, Baltimore,
Maryland, Health Professions Pres, 1992, s. 9.
152
82
•
Üst düzey yönetim, yönetimde yükselmeyi gerçekleştirirken, içerden
yönetici yetiştirme, liyakat, bilgi-beceri, yönetim alanında profesyonelleşmiş olma
özelliklerini kıstas almalıdır.
•
Üst düzey yönetim kurumsallaşma yolunda tedbirleri almalıdır ve
hastaneye örgüt kimliği kazandırmalıdır. Adeta markalaşarak, hizmet kalitesinin
güvencesi olmalıdır. Üst düzey yönetim, ilk düzeye kadar bu zihniyeti
benimsetmeli, bunun için gerekenleri yapmalıdır.
Profesyonel hastane yöneticilerinin, gerçekleştirmek zorunda oldukları
görevleri, kurumsallaşma açısından da ayrıntılı olarak incelenecektir.
2.2.4. Özel Hastanelerin Yönetimlerinin Profesyonelleşmesi Önündeki
Engeller
Gelişmekte olan ülkelerdeki sağlık otoritelerinin, sürekli olarak ortaya
koydukları bir durum vardır. Bu, sağlık sektöründeki yöneticilerin geçmiş ve
bugün dahi taşımakta oldukları, yöneticilik rollerine uygun olarak yetiştirilmemiş
olduklarıdır. Genelde yönetimin tek merkezden olmayışı nedeniyle değişken rol
ve ilişkiler yumağında istikrarsız çalışma şartları, tüm seviyelerde personelin
performansının geliştirilmesi, daha cazip şartlarda iş olanakları veya hastalıklar
nedeniyle baş gösterebilen, personel değişikliklerini azaltmak gibi üst düzey
yöneticilerin
dahi
çözüm
açısından
zor
bulacakları
birçok
güçlükle
karşılaşırlar.153
Hastane yönetimi, görev yetki ve sorumlulukların açık ve kesin olmaması,
ne istendiğinin üstlerce açıkça söylenmemesi, çeşitli konularda danışılacak
uzman kişilerin bulunamaması, hastane amaçlarının açıkça bilinmemesi, aile
hastanesi
153
şeklinde
Akwahle, a.g.m., s.2.
kurulmuş
hastanelerde,
patron-yönetici
ilişkilerini
83
sürdürmenin güçlüğü, hastaneyi temsil etme yetkisinin çok sınırlı olması,
yöneticiler arası aşırı rekabet gibi sorunlarla karşılaşabilir.154
Özel hastane yönetimlerinde en önemli gelişmelerden biri olan, son yirmi
yılda giderek artan tıp kökenliler dışındakilerin hastanede profesyonel anlamda
yöneticilik yapmalarıdır. Bunlar genel olarak hasta ve hastaya sunulan hizmetin
kalitesine odaklanmışlardır. Tıp kökenli olmayan profesyonel hastane yöneticileri
ile doktorlar arasında ya da tıp kökenli yöneticilerin kendi aralarında, daima
sorunlar, anlaşmazlıklar yaşanabilecektir. Çünkü “ben haklıyım ve sen haksızsın
çünkü sen bir hemşiresin” ya da “sen bir doktor değilsin, nasıl bu konuda fikir
sahibi olabilirsin” şeklinde polemiklere rastlanacaktır. Profesyoneller arasında
yaşanacak bu anlaşmazlıkların çözümü mümkün gibi görünmeyebilir. Burada en
etkin
yollardan
biri
münakaşaları
kişiselleştirmemektir.155
Görülüyor
ki,
profesyoneller arasında daima bir anlaşmazlık olacaktır. Ancak bu, hastane
organizasyonu söz konusu olduğunda, sağlık sektörü dışındaki sektörlerdeki
işletmelerin yaşadığı çatışmalardan daha farklı ve içinden çıkılması biraz daha
güç durumların habercisidir. Hastaneler çeşitli mesleklerden profesyonellerin
buluştuğu organizasyonlar olduğundan, hastanelerin yönetimi daha sorunlu
olacaktır.
Öte yandan bir başka engel daha vardır ki o da, profesyonellerleprofesyoneller arasında yaşanan anlaşmazlıkların ötesinde bir anlaşmazlık
durumudur. Söz konusu durum da, sermayedar-girişimci ve profesyonel yönetici
arasındaki
anlaşmazlıklardır.
Patron-yönetici
anlayışının
hüküm
sürdüğü
hastanelerde daima bu sorun yaşanacaktır. Hastane onundur ve o söz sahibidir.
Bu aslında uzaktan bakıldığında doğru bir mantıktır, ancak ülkemizde hastane
sahipleri sadece doktorlar, ya da ihtisas sahibi, eğitim sahibi kişiler değildir.
Yönetim kurulu üyelerinin içinde ev hanımları, marangozlar, mühendisler,
154
Bali, a.g.e., s.8.
Maurice Burrows v.d., Management for Hospital Doctors, Oxford, Jordan Hill, Linacre House, 1994,
s. 189.
155
84
eczacılar, lise mezunları, ilkokul mezunları her çeşit meslekten ve eğitim
düzeyinden insanlar bulunmaktadır. Bu da yönetimde sorun yaratabilecek bir
durum teşkil edebilir.
Çekişme ve uyuşmazlıklar organizasyonel hayatın her gün yaşanan
normal bir parçasıdır. Değişimi yönetmek hastane yönetimi için çok önemli bir
strateji olup, değişim, profesyonel yöneticilerinde kariyerlerinde tetikleyici
olmuştur. Değişime karşı durağan kalmak sonuçları açısından, felaketleri
getirebilir.156
Profesyoneller olarak, doktor ve yöneticilerin ilke ve yaklaşımları
hakkındaki konunun anlaşılır olması açısından, tabloyla izah yerinde olacaktır.
Tablo 4’den ilke ve yaklaşım farklılıklarından oluşabilecek sorunlara ilişkin
ipuçları elde edilmektedir.
birbirinden uyumsuz
‘Birbirlerinden bu kadar ayrı görüşe sahip,
yaklaşım ve davranışları
olan kişiler neden bir
aradadırlar?’ sorusu ister istemez akla gelmektedir. Bunu şöyle açıklamak
mümkündür; örgütsel denetim ve dengeleme sistemi olarak işlev gördüklerini
ve böylece insan topluluklarının çoklu gereksinimlerini karşıladıklarını söylemek
mümkündür. Söz konusu gereksinimlerin karşılanması sürecinde, örgüt ve
meslek
mensuplarının
kazanmaktadır.157
156
157
Whiteley v.d., a.g.e., s.60.
Kılıç, a.g.e., s.44.
ilişkilerinin
nasıl
düzenleneceği
konusu
önem
85
Tablo 4: Profesyoneller Olarak Doktorlar ve Yöneticilerin İlke ve
Yaklaşımları Arasındaki Farklılıklar158
YÖNETİM
DOKTORLAR
Egemen Olan Düşünce Hiyerarşik Kontrol ve
Koordinasyon ve Bir Bütün
Olarak hastaneye Yoğunlaşma
Mesleki Özerklik ve Bireysel
olarak hastaya yoğunlaşma
Sorumluluk
Başkalarının Faaliyetlerinden
de Sorumlu
Kendi işinden Sorumlu
Gücün Toplandığı
Yerler
Genel Müdür. Genel Müdür
Yardımcıları, Müdürler ve
diğer yöneticiler
Mesleki temsil mekanizması
Mesleki kurullar ve komiteler
Maliyet etkinlik ve etkililik
Mesleki Standartlar, Hizmet
Niteliği
Bürokrasi
Mesleki, bireyselleşmiş
müşteriye özel sorun çözme
Başarı Göstergeleri
Yapısal düzenlemeler
Kurallar
Mesleki kuralları ön planda tutan
Örgütsel Kurallara Öncelik Verme ve örgütsel kurallara karşı çıkan
bireysellik
Görüldüğü gibi yöneticiler ile doktorlar arasında benzerliklerden çok,
zıtlıklar bulunmaktadır. Sağlık hizmetlerinin yönetiminde en önemli iki ögeden
birisi olan "maliyetlerin kontrolü" genellikle doktorların bilgi ve becerisini aşan
konu iken, "sunulan hizmetin kalitesi" doktorlar ile yakından ilişkili bir konudur.
Kaliteli sağlık hizmeti üretimi, diğer mal ve hizmetlerin üretiminden farklı olarak
sağlık personeli ile özellikle de doktorlar ile doğrudan ilişkili olması nedeniyle
yönetim sürecinde doktorların yer alması kaçınılmazdır. Nitekim bu nedenle
zaman içerisinde sağlık hizmetlerinin yönetimi hizmeti sunan doktorların
denetimine girmiştir. Mezuniyet sonrası eğitim programları ile yöneticilik ve
çağdaş işletmecilik konularındaki açıklarını kapatan bazı doktorların profesyonel
yönetici olarak sağlık kuruluşlarının başına geçtiği son yıllarda çok görülen bir
örnektir. Ancak, kazanılan deneyimler ve yapılan çalışmalar, yönetici-doktorların
158
Kılıç, a.g.e., s.44.
86
bir süre sonra meslektaşları tarafından tıpkı diğer yöneticiler gibi görülmeye
başlandığını ve doktor olma avantajının ortadan kalktığını göstermektedir. Zaten
mesleğini tamamen bırakarak yöneticiliğe soyunan yeterli sayıda doktor bulmak
da mümkün olamamaktadır.159
Özetle doktorlar ve yöneticilerin değer yargıları, bakış açıları ve öncelikleri
farklılık gösterebilmektedir. Ama bu farklar tüm doktorlar için geçerlidir ya da tüm
yöneticiler için geçerlidir şeklinde ki bir genellemeyi gerekli kılmaz. Çünkü
değişen şartlar doktorların da, yöneticilerin de değer ve görüşlerini değiştirmeye
başlamıştır.
Doktorlar
da,
artık
zihniyetlerini
değiştirip,
olaya
yönetici
penceresinden bakmaya başlamışlardır. Doktorlarda, değişen koşullara ayak
uydurmaktadırlar ve yönetim alanında yüksek lisans eğitimine yoğun talep
göstermektedirler. Bu da, geleneksel zihniyetin değişmeye başladığını, yönetsel
alanda bazı kavramların öneminin benimsenmeye başladığını göstermektedir.
Aşağıdaki tabloda ise, doktorlar ve yöneticiler arasındaki belirgin
farklılıklar başka bir açıdan, başka bir yazarın gözüyle ele alınmış ve
tablolanmıştır.
Tablo 5: Yöneticiler ile Doktorlar Arası Farklılıklar160
159
Yöneticiler
Doktorlar
Pek çok alanı bilirler
Uzmandırlar
Bireyleri denetlerler
Denetime gelmezler
Kural koyarlar
Kuralları sevmezler
Çok çeşitli insan grupları ile ilgilenirler
Hastalarla ilgilenirler
Hayran, a.g.m., (Erişim) 01.12.2007
Osman Hayran, “Hekimler mi, Profesyonel Yöneticiler mi?”, (Erişim) http://www.merih.net/m1/
wosmhay21.ht, 01.12.2007
160
87
Tablo 5: Yöneticiler ile Doktorlar Arası Farklılıklar161Devamı
Kararları uzlaşma ile oluştururlar
Bireysel karar verirler
Gerçekçidirler
İdealisttirler
Kuruluşu temsil ederler
Kendilerini temsil ederler
Maliyet kontrolünü ön planda tutarlar
Maliyet kontrolünü sevmezler
Tüm bunlardan yola çıkarak, üzerinde önemle durulması gereken bir
hususa daha dikkat çekmek yerinde olacaktır. Yukarıda bahsedilenler
paralelinde, hastanelerde medikal kısımlar ve yönetim kısımları birbirinden
ayrılmalıdır. Bunun nedeni ise, tıp kökenlilerin o konularda bilgileri az ya da hiç
yoktur. Bu nedenle de zaten sağlık yöneticisi yetiştiren yüksek lisans
programlarına doktorların rağbeti fazladır. Bu konuda şayet hemşirelerde,
yöneticilik konusunda kendilerini yetiştirmeye önem verirlerse ve sağlık
kurumları yöneticiliği eğitimleri alırlarsa medikal kökenli kişilerde yönetim ve
yönetim teknikleri hakkında bilgi sahibi olacaklar ve hastane yönetimini daha
profesyonel olarak yürüteceklerdir. Tecrübenin sadece yeterli olduğunu
söylemek büyük hata olabilir; nedenine gelince öğrenilen hatalar devamlı
aktarımlı olarak geleceğe taşınabilir. O nedenle yöneticilik alanında bilimsel
teknikleri öğrenmek, geleneksel hatalara son vermek için bu konuda eğitim
almak gereklidir.162 Ayrıca medikal ve yönetim hizmetlerine ait yetki ve
sorumlulukların
yönetim
ekibi
içinde
ayrılması,
yönetimde
özerklik
de
sağlayabilir. Başhekim kendi alanıyla ilgili yönetim konularına daha fazla vakit
ayırabilir.
Çok önemli bir sorundan daha bahsetmek, belki de, özel hastanelerin
neden hala profesyonel yönetici sıkıntısı yaşadığını, birazcık açıklayacaktır. Bu
161
Osman Hayran, “Hekimler mi, Profesyonel Yöneticiler mi?”, (Erişim) http://www.merih.net/m1/
wosmhay21.ht, 01.12.2007
162
Aksakaloğlu, a.g.m., s.34-38
88
sorun, ‘kayırmacılık’ sorunudur. Bugün, yönetici alımında olsun, personel
alımında olsun hala, patronun kızı, patronun dayısının oğlu mantığı üzücü bir
şekilde varlığını kısmen de olsa devam ettirmektedir. Bu kayırma haline
“nepotizm” denmekle beraber, hala hükmünü sürdüren bir zihniyettir demek
abartı olmayacaktır. Bu kişiler “profesyonel yönetici olamaz mı ya da yönetim
alanında kendilerini yetiştirmiş olamaz mı?” şeklindeki sorunun cevabı gayet
açıktır “tabi ki olabilir”. Maalesef ki; yönetim konusunda kendini yetiştirmiş,
birçok konuda eğitim almış, tecrübe sahibi, fırsat verildiğinde zor görevlerin
üstesinden başarı ile gelebilecek, yetenekli ve genç kişiler işsiz dolaşırken,
sermayedarın veya kamuda üst düzey bir yöneticinin baskısıyla, özel hastanede
çok kritik bir göreve getirilebilmektedir. Elbette ki, bu mantalitenin özel
hastanelerin tamamında hüküm sürdüğünü söylemek, bir iddiadan öteye
geçemeyecektir. Ancak profesyonel yönetici gereksinimini hala duymayan, bu
konuya önem vermeyen, geleneksel düşünce sisteminin mirası bir anlayışla
işletilen bazı hastanelerde bu duruma rastlanılabilir.
Sağlık yönetimi alanında yetiştirilmiş yönetici sayısının az olması,
olanlarında uygun görevlerde çalışmamaları önemli bir sorundur. Bir kişi hiçbir iş
yapmadan oturuyorsa boş oturuyor demektir, ancak uzmanlık alanı dışında
ilgisiz bir yerde çalıştırılan kişide aynı şekilde boş oturuyor ve değerlendirilmiyor
demektir.
Bütün bunların yanında bir husustan daha bahsetmek yerinde olacaktır.
Yapılan bir araştırmaya göre, her şeyden evvel, hastane yöneticiliği görevi,
profesyonel yöneticilik eğitimi almamış kişilerce, asıl mesleğinin yanında ek bir iş
olarak yürütülüyor olması nedeniyle, uygulamada profesyonellik özelliğinin
yeterince kazanılamamış olmasıdır. Hastane yöneticiliğini de büyük oranda
doktorlar ve hemşireler yürütmektedir. Bu durum, A.B.D’nin 1910’lu yıllarına
89
benzemektedir. A.B.D’lerinde,1930’lardan sonra doktor ve hemşireler görevlerini
profesyonel sağlık yönetimi eğitimi almış kişilere hızla devretmişlerdir.163
Ülkemizde bir özel hastaneye, insan kaynakları birimine, muhasebe, satın
alma gibi birimlere profesyonel yönetici arandığına dair, insan kaynaklarıyla ilgili
internet sitelerinde veya gazetelerde ilan görmek ender bir durumdur. Daha çok
özel hastanelerin, tıp kökenli çalışan arayış ilanlarını görmek mümkündür.
Bunun temelinde ise “idari birimlere yöneticiyi veya çalışanı her halükarda
bulabiliriz mantığı mı?” yatmaktadır. Bu konuda hala daha yerleşmemiş bir bilinç
olduğu gözlemlenmektedir. Söylemde ne kadar “yöneticiler profesyonel yönetici
olmalıdır” dense de, uygulamada bunun pek de böyle olmadığı ve yöneticilerin,
yönetimi profesyonellere devretme gönüllüsü olmadıkları göze çarpmaktadır.
Ayrıca bir sorun daha ilgi çekici olabilmektedir. Özel hastaneler devlet
hastaneleri gibi kutsal bir görevi yerine getirseler de, ne olursa olsun kar amacı
güden işletmelerdir. Burada önemli bir husus vardır ki, hastane sahibi ya da
ortakların odaklandıkları amaç, hastane daima büyüsün, devamlı kar etsin, daha
gösterişli
ortamlarda
hizmet versindir.
Ancak
profesyonel
yönetici
ise,
karşılaşılan durumları bilimsel açıdan değerlendirir, uzun vadeli düşünerek, günü
kurtarmak, bugünü karla kapatmak mantığından ziyade, ‘karlılığı, verimliliği,
etkinliği gelecekte nasıl sürdürebiliriz’in hesabını yapar. Bunları yaparken de bir
dizi veriyi karşısına alır, tahmin edilenlerle, fiilen oluşanları karşılaştırır, finansal
tabloları inceler, geleceğe ışık tutacak tablolar hazırlar, piyasadaki durumları
dikkate alır birçok unsuru göz önünde tutarak kararları verir.
Profesyonelleşmenin önündeki bir diğer engelde, bu bir sonraki kısımda
söz edilecek olan, aile işletmesi şeklinde kurulmuş, özel hastanelerde
yaşanabilecek durumlardan biri olup, böyle bir özel hastanede, hastane
kurucularının
163
vefatından
sonra
yerine,
kimin
geçeceğinin
belirsizliği,
Fikriye Toker, “Kocaeli İli Sağlık Hizmetleri Yöneticilerinin ‘Sağlık Hizmetleri Yöneticiliği’ne Bakış
Açılarının Tespitine Yönelik Bir Araştırma”, III. Ulusal Sağlık ve Hastane Yönetimi Sempozyumu
Uluslar arası Katılımlı Bildiriler Kitabı, Ed., Nilgün Sarp, Özgü Evirgen, Ankara, Tübitak, Semor
Yayınları, 2000, s.430.
90
jenerasyonlar arası geçişin belirsizliği, profesyonel yöneticilere yeterince önem
verilmemesi, yükselme ve işe alımlarda aile bireyleri lehine uygulamalar, aile
içindeki çatışma, boşanma ve diğer huzursuzlukların yönetime yansıması, aile
bireyleri
arasındaki
rekabetin
yönetimsel
sorunlara
neden
olması
gibi
durumlardır.164
İşletmelerin yeni yeni uygulamaya başladıkları bir yöntemde, yetiştirdikleri
veya aldıkları profesyonel yöneticilerin, işletme bilgilerini öğrenerek başka
işletmelere transferlerini önlemek ve profesyonel yöneticilerin kendilerini
güvende hissetmelerini sağlamak amacıyla, kardan pay almalarını sağlamak,
yetki devri, özerklik sağlamak, kariyer imkanları tanımak, yardımsever
davranmak, bilgiyi paylaşmak olmuştur. Belki de, bunların yanında ortaklık hakkı
tanımakta bir yöntem olarak düşünülebilecektir.165 Özel hastane yönetimlerinde
de bu uygulama yürütülebilir, ancak bir takım sıkıntıları da beraberinde
getirebilir.
Özetle, yönetim bir bilimdir ve hastane yöneticilerinin birçoğunun hala
bunu kabul etmemekte ısrarcı olduklarını gözlemlemekteyiz. Nusret Fişek,
“şurası bir gerçektir ki, doktorlar yönetimin bilim olduğunu kabul etmezler ve
sağlık idaresinde görev alanlar da, yönetim bilimini öğrenmez, yönetim
uzmanlarının tavsiyelerini dinlemezler, yönetim kurallarını uygulamazlarsa
hizmetlerini geliştiremezler”, görüşünü savunmaktadır.166
164
Jim Klaes, “The Realities Of Family Business Conflicts”, (Erişim) http://www.fambiz.com/ contprov.
crm?ContProvCoac=Utexas&ID=10/, 14.01.2006
165
Nancy Blumberg, Simon Masters, “The Non-Family Members Of A Family Business.”, 1998, (Erişim)
http://www. fambiz.com/contprov.crm?ContProv Coac=other&ID=952, 15.04.2004
166
Fulya Sarvan, “Gelişmiş Ülkelerde ve Türkiye’de Sağlık Hizmetleri Yöneticiliği Meslek ve Eğitimi”,
Hikmet Seçim, Hastane İşletmeciliği, Seçme Yazılar, Eskişehir, Anadolu Üniversitesi Yayınları, Açık
Öğretim Fakültesi, 1995, s.5.
91
2.3. ÖZEL HASTANELERİN KURUMSALLAŞMA SÜRECİ
Rekabetin artık yaşam biçimi haline geldiği dünyamızda her konuda
farklılık şart olmuş çağın gerisinde kalmamak her türlü koşula ayak uydurmak,
uyum sağlamak kural olmuştur. Uyum, işletmelerin kurumsallaşma düzeyleriyle
aynı paralellikte seyreden bir çizgidir. “Uyum arttıkça kurumsallaşmada artar”
yargısı abartı olmayacaktır.
Burada
özel
hastanelerin
kurumsallaşma
süreçlerine
değinilecek,
kurumsallaşma yolunda ilerlemelerinin ölçütleri, bu sürecin sonuçları üzerinde
durulacaktır.
Öncelikle
“kurumsallaşma”
kavramına
değinmek
konunun
anlaşılabilir olması için, ilk adım olacaktır.
Kurumsallaşma kavramına farklı bir bakış açısıyla yaklaşacak olursak,
kurumsallaşma bir işletmenin karakteridir, kimliğidir demek mümkün olabilir.
Nasıl ki bir insanın kişiliği varsa, prensipleri, kuralları varsa, kurumsallaşmada bir
işletmenin kişiliği, kurallar, prensipler bütünüdür denebilir. Ancak burada önemli
bir durum vardır oda kurallar, standartlar bir işletmenin hareketlerini kısıtlayıp,
gelişmesini engelleyebilir, esnekliğini yok edebilir. Onun için burada doz ve
denge önemlidir. Öte yandan kurumsallaşma öyle bir penceredir ki, dışından
baktığımızda içerde pek çok unsurun bu kavramı yarattığını görebiliriz. Yani
kurumsallaşma tek bir ölçütle gerçekleşmez, birçok ölçütün bir araya gelmesiyle
ve
bir
bütünü
oluşturmasıyla
kurumsallaşma
oluşur.
Aynı
zamanda,
‘kurumsallaşma, profesyonelleşmeyi de içeren bir kavramdır’ demek doğru
olabilir. Fakat ‘kurumsallaşma profesyonelleşmeden oluşur’ demek doğru bir
yaklaşım olmaz.
En geniş anlamıyla kurumsallaşma için şu genel tanım yapılabilir: Kurum
ve kurumsallaşma kavramları birbirinin içine geçmiş kavramlar olup, bu
kavramlar hakkında çok çeşitli tanımlamalar yapılmaktadır. Sözlük anlamıyla
kurum; “yer, kuruluş, müessese, tesis” olarak, kurumsallaşma da “kurum niteliği
kazandırma, kurum niteliği verme, herhangi bir davranış, düşünüş, inanış
92
biçiminin tarihi olarak durağan ve toplumca değer verilen kalıplara dönüşmesi
süreci, müesseseleşme” olarak tanımlanmaktadır.167
Selznick yaklaşımı kurumsallaşma kavramına ait bilinen en eski
yaklaşımdır. Kurumsallaşmayı, “fikirleri, değerleri yayma süreci” olarak tanımlamıştır. Aynı zamanda kurum ve bireyler tarafından sınırlamalar getirilen
uygulamalı bir süreç olduğunu” açıklamıştır.168
Kurumsallaşma ve stratejik yönetim, girişimci ve amatör ruhunu
kaybetmeden (bürokrasiye ve yüksek egolara kapılmadan), profesyonel yönetim
tekniklerini
kullanarak,
tedarikçiler-paydaşlar-çalışanlar-müşterilerle
birlikte,
kalıcı performans hedefi, sürekli araştırma-geliştirme uygulamaları ve yerleşik bir
kurum kimliği ile birlikte işletmeyi geleceğe taşımaktır.169
Kurumsallaşmanın pek çok tanımı yapılmıştır. Bunlardan bazıları şöyledir,
Özkaya’ya göre, “Belli bir çevrede faaliyet gösteren kuruluşların, yapı ve işleyiş
özellikleri ve çevrenin özellikleri arasında paralelliği ve örgütsel yapılarda
zamanla oluşan benzerliği göstermektedir. Kurumsallaşma sürecinde çevreden
kuruluşa doğru yönelme ile kuruluş-çevre uyumu ön plana çıkmaktadır.
Kuruluşlara değer ve denge kazandıran kurumsallaşma süreci sonunda,
kuruluşlar hayatta kalma ve süreklilik kazanma amacına ulaşmaktadırlar. Buna
göre bir kuruluşun kurumsallaşmış olması, çevresi tarafından kabul edilmiş ve
süreklilik kazanmış olması anlamına gelmektedir.”170
Karpuzoğlu’na göre, kurumsallaşma “Bir işletmenin kişilerden ziyade
kurallara, standartlara, prosedürlere sahip olması, kendisine özgü selamlama
167
Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Türkçe Sözlük, II. Cilt, Ankara, 1988, s.935
Feray Ayral Eryılmaz, “Özel Hastanelerde Kurumsallaşma Düzeyi İle Algılanan Örgüt Kültürü
Arasındaki İlişkiyi Ele Alan Bir Araştırma”, İstanbul, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
Hastane ve Sağlık Kuruluşlarında Yönetim Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, 2002, s.15
169
Mehmet Özkan, “Kurumsallaşma ve Stratejik Yönetim Danışmanlığı”, (Erişim) http://danismendcom/
dankur.htm, 08.08.2007
170
Ş. Sibel Özkaya, “Kurumsallaşma ve ISO 9000 Kalite Yönetim Sisteminin Kurumsallaşmadaki Yeri”,
http://www.forigntrade.gov.tr/ead/DTDERGI/ozelsayiekim/sibel.htm’ den aktaran, Sümeyra Dilbaz,
“Büyüme ve Kurumsallaşma Sürecinde Aile Şirketlerinde Yönetim. Karaman Örneği”, Konya, Selçuk
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı Yönetim Organizasyon Bilim Dalı, Yüksek
Lisans Tezi, 2005,s.64.
168
93
biçimlerini, iş yapma usul ve yöntemlerini içermesi ve bu sayede diğer
şirketlerden farklı ve ayırt edici bir kimliğe bürünmesidir.”171
Bıçakçı’ya göre kurumsallaşma ise, “işletmenin başta müşteriler ve pazar
olmak üzere, ilişkide bulunduğu tüm kişi ve kuruluşlar tarafından, daha fazla
benimsenmesidir. Başka bir ifadeyle işletmenin kendi kamuoyuna mal olmasıdır.
Bu mal olma ancak itibara yatırım vasıtasıyla gerçekleştirilebilir. Bunun içinde
kurumsal kültür oluşturulmalı, bu kültürün bir parçası olarak, tüm çalışanlara
düşünce ve davranış normları benimsetilmeli ve işletme özgün bir kişiliğe
kavuşturulmalıdır.”172
Gözalan’a
göre
ise,
“Bir
organizasyonun
her
türlü
faaliyetinde,
hissedarları, çalışanları, toplum ve diğer organizasyonlarla olan ilişkilerinde,
tutarlılıkla uygulanan bir kalitenin ifadesidir. Kurumsallaşma bir anlayıştır ve
davranışların bir sonucudur.”173
Bütün bu tanımlardan yola çıkarak bir tanımlamaya varmak gerekirse,
işletmede en alt düzeyden en üste kadar tüm
çalışanlar tarafından
benimsenmiş, işletmenin kimliğini yansıtan, değerler, kurallar, standartların
uygulanması ve bunun sayesinde de işletme çevresi tarafından kabul edilmesi,
işletmenin ayırt edilebilmesini sağlayan değerler bütünüdür, diyebiliriz. Bir başka
tanıma göre, kurumsallaşma, işletme yapısının belirli ilke ve standartlara göre
yeniden yapılandırılması, yönetici ve çalışanların işin ehli kişilerden olması ve
işletmenin bilgiye dayalı bir anlayış içinde çalışmasıdır da demek doğru olabilir.
Böylece, işletmenin işleyişine ilişkin bir sistem kurulmuş olmakta ve
işletme kişilere bağımlı olmak ve onlarla var olmak yerine, geliştirilen bilgi temelli
171
Ebru Karpuzoğlu, Büyüyen ve Gelişen Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma, 4. Baskı, İstanbul, Hayat
Yayınları, 2004, s.71.
172
Bıçakçı, a.g.e., s.421.
173
Mustafa Gözalan, “Kurumsallaşma Üzerine”, Active Aralık-Ocak, 1998-1999, (Erişim) http://www.
makalem.com., den aktaran Dilbaz,a.g.e., s.65.
94
sistemler yoluyla yaşamını bir insan ömründen daha çok ve daha uzun yıllar
sürdürebilmektedir.174
Aslında kurumsallaşmanın algılanışı ve kurumsallaşmadan beklentiler,
kurumsallaşmanın
taraflarına
Kurumsallaşmanın
en
önemli
göre
farklı
aktörü
olan
şekillerde
gerçekleşebilir.
profesyonel
yöneticiler
kurumsallaşmayı farklı algılarken, işletme sahipleri farklı, çalışanlar farklı, devlet
ve işletme çevresi farklı algılayabilir. Örneğin, çalışanlar kurumsallaşmayı daha
yüksek maaş, yükselme ve kurumda kalma güvencesi ya da işten çıkarılma söz
konusu olduğunda sosyal haklarını tam olarak elde edebilme güvencesi olarak
algılayabilirler. Ayrıca yine çalışanlar, çalıştıkları işletmenin kurumsallaşarak o
sektörde isim yapmasını, bir statü göstergesi olarak da algılayabilirler. Öte
yandan işletme sahipleri kurumsallaşmayı, daha çok kar, daha büyük
mekanlarda hizmet vermek, prestij vesilesi olarak düşünebilir.
Bir araştırmaya göre, işletme sahiplerinin kurumsallaşmadan beklentileri,
işlerin daha düzenli ve sistematik gitmesi, elemanların daha verimli çalışması,
işletmenin büyümesi, kârlılığın yükselmesi, çalışanların birbirleri ile geçinmesi
olmuştur. Yine aynı araştırmaya göre, profesyonel yöneticilerin kurumsallaşmadan beklentileri ise, yetki ve sorumluluk dengesinin sağlanması, işlerin kayıt
ve kurallara göre yürütülmesi, netleşmiş bir organizasyon ve görev tanımının
yapılması, profesyonellere söz hakkı verilmesi, eğitim ve geliştirme, iletişimin
geliştirilmesi, bilgi – işlem ve teknolojiye yatırım, insan kaynağına yatırım, insani
değerlere duyarlılık olmuştur.175
Kurumsallaşma hastaneler içinde önemli bir kavramdır. Özel hastaneler
arasında ayırt edilebilmenin kaidelerinden biri olup, ‘hayatta kalıp, gelecekte
varlıklarını sürdürebilmenin yoludur’ demek çok da abartılı olmayacaktır. Ancak,
günümüzde, özel hastanelere şöyle bir baktığımızda, özel hastanelerin
174
U.Uzunçarşılı, Meral Toprak ve Oğuz Ersun, Şirket Kültürü ve İş Prensipleri, İstanbul, İstanbul
Ticaret Odası Yayın, 2000, s.12
175
İlhami Fındıkçı, Aile Şirktlerinde Yönetim ve Kurumsallaşma, İstanbul, Alfa Yayınları, 2005, s.102.
95
kurucularının,
hissedarlarının
çoğunun,
hastane
işletmesi
alanında
uzmanlaşmamış kişilerden oluştuğunu da söylemek mümkün olabilir ve bunların
çeşitli mesleklerden geldiklerini, hatta mesleği olmayan kişiler bile olduğunu
söylemek imkanlıdır. Bu noktada, bir de özel hastanelerin şahıs ve aile işletmesi
şeklinde kurulmuş olduklarını da gözlemleyebilmekteyiz. Bu şekilde kurulmuş
hastanelerin
direkt
profesyonelleşmiş
kadrolar
yaratamadığını,
profesyonelleşemediğini, kurumsallaşmadığını söylemek de bir yanılgı olabilir.
Kurumsallaşmış hastanelerin birçok avantajı da beraberinde elde
edebileceklerini tahmin edebiliriz. Kurumsallaşmış özel hastaneler, kredi almada
çok da fazla zorluk yaşamayabilirler. Toplum tarafından benimsenen bir hastane
olduğu
için,
tercih
edilme
açısından
da
önemli
bir
yerde
olacaktır.
Kurumsallaşmış bir özel hastane, bu sektör için eğitilmiş çalışan bulmakta da
zorluk çekmeyecektir. Kurumsallaşmış hastane markalaşmış, kurum imajı
yaratmış bir hastanedir de demek doğru olacaktır.
Öncelikle aile işletmelerine kısaca değinmek ve özel hastanelerle
özdeşleştirmek
yerinde olacaktır. Daha sonrada kurumsallaşma süreci,
kurumsallaşma ölçütlerinden, kurumsallaşmanın engellerinden bahsedilecektir.
2.3.1. Aile İşletmesi Kavramı ve Aile Anayasası Kavramları
Aile isletmeleri, temelde aile ve isletmeden oluşan iki ögeli bir sistemdir.
Aile üyeleri, hem aile sisteminin hem de isletme sisteminin bir parçasıdır. Aile,
duygu temelli ve aile üyeleri arasında bağlılığın önemli olduğu bir sistemdir. Bu
sistemde baba, anne, es, çocuk, gelin, damat, torun gibi roller vardır ve her rol
farklı sorumluluk ve görevleri yerine getirmeyi gerektirmektedir. Buna karşılık
işletme; görev temeli üzerine bina edilen, ilişkilerin sözleşmeye bağlı olduğu,
performans ve verimliliğin önemli olduğu bir sistemdir. Ailede olduğu gibi,
işletme sisteminde de belli rol, görev ve sorumluluklar vardır. Aile ve işletme
96
sistemleri kendi içinde tutarlı birer yapı oluşturmakta, fakat bir sistemdeki rol
diğer
sisteme
taşınırken
gerekli
uyarlamalar
yapılamazsa
çatışma
çıkmaktadır.176 Bu noktada tüm aile işletmesi tanımlarına değinmek yerine, aile
işletmelerinin tanımlarındaki ortak noktalara değinerek konuya yaklaşım
sağlanacaktır. Aile işletmelerinin tanımlarında yer alan bazı ortak noktalar
şunlardır:177
• Aile işletmesi, ailenin iş kurmuş halidir.
• Aile işletmesi, aileden bir girişimcinin başlattığı ve daha sonra ailenin
çoğunlukla işin içinde yer aldığı bir kurumsal yapıdır.
• Aile işletmesi, ailenin kendisine has kültürü ve geleneğinin işe yansıdığı
bir sosyal yapıdır.
• Aile işletmesi, tek başına girişimci aile lideri, lider ve eşi, lider ve
çocukları, lider eşi ve çocukları, lider ve kardeşleri, sadece kardeşler ile
kuzenler, liderin çocukları, damatları ve gelinleri gibi çeşitli aile üyelerinin
versiyonlarından oluşabilen bir birlikteliktir.
• Aile işletmelerinde çoğu zaman kan bağı olan girişimciler, yönetimin
çoğunluğunu ellerinde bulundururlar.
• Aile işletmesinde, mülkiyet kavramı önemlidir ve mülkiyet aileye aittir.
• Aile işletmesinde, ailenin işi, işin aileyi etkilemesi söz konusudur.
• Aile işletmesi, çoğu zaman mevcut varlığın dağılmasını önlemeye
yönelik olarak kurulan bir birlikteliktir.
• Aile işletmesi, çoğu zaman mevcut insan kaynağının dağılmasını
önlemek, birlik ve beraberliğin sürdürülmesini sağlamak amacıyla kurulur.
• Aile işletmesi, hâkim karakterler ve karar vericilerin aynı aileden olduğu
bir şirket biçimidir.
176
177
Nihat Erdoğmuş, Aile İşletmeleri:İkinci Kuşağın Yetiştirilmesi, İstanbul, İGİAD Yayınları, 2004, s.9
Fındıkçı, a.g.e., s.17.
97
• Aile işletmesi, aile üyesi bireylerin kendi başlarına hayatlarını
sürdürmelerini
sağlayacak,
ekonomik
bir
birlikteliği
sağlayan
bir
organizasyondur.
• Aile işletmesi, ailenin işi, işin aileyi etkilediği ve karşılıklı etkileşiminin
belirleyici olduğu bir sosyal yapıdır.
İşte özel hastanelerde de, aynı durum söz konusudur ve aile işletmeleri
şeklinde kurulmuş ya da yönetimin belli kişi veya zümreye ait olduğu
hastanelerde sıkıntılar şöyle sıralanabilir: Aile fertlerinin ya da hissedarların
devamlı yönetime müdahale etmeleri, akrabaların kayırılması, yetki ve
sorumlulukların açık ve net olarak belirlenmemesi, aile üyeleri arasında rekabet,
rol çatışmaları, motivasyon problemleri, yetki devrinde güçlükler yaşanması,
yetersiz profesyonel kişilerle çalışılması, ‘ben bilirim’ mantığı, aşırı merkeziyetçi
yapı kurumsallaşmanın oluşmasındaki zorluklardır.
Diğer sorunlar ise şunlardır; işlerin tanımlanamaması, yönetmelik ve
benzeri kuralların yerleşememesi, ailevi/kişisel sorunların işe yansıtılması,
insanlara güven duyulmaması, çekirdekten gelme alışkanlıkların aşılamaması,
yeni teknolojileri izleyememe, profesyonelleri küçük görme, aile üyeleri,
akrabalara ve liyakat sahibi olmayan kişilere gereksiz konumlar verilmesi,
bütçeleme, öngörü, stratejik planlama gibi temel yönetim fonksiyonlarını
uygulayamama, kişisel çıkarların öne çıkması, yetersiz eğitim alınması,
toplantıların aile sohbetlerine dönüşmesi..178
Bütün bunlar demek değildir ki, aile işletmelerinin işletmeye sağladığı hiç
fayda yoktur. Bu bağlamda, aile işletmelerinin faydalarından da bahsetmek
yerinde olacaktır. Finansman sıkıntısı, sermaye problemi daha kolay çözülebilir,
karar almak ve uygulamak daha hızlı gerçekleşebilir. Ekip ruhu/sinerjisinden
kolaylıkla yararlanılabilir. Güçlü aile bağları da avantaj getirebilir, bilgi aktarımı
nesilden nesile aktarılabilir, aile işletmelerinde kurum kültürü de rahat oluşabilir,
178
Fındıkçı, a.g.e., s.78
98
esneklik olabilir. Bu esneklik, çalışma saatlerinde, çalışma sürelerinde
olabilmektedir ve bu esnek çalışma süreleri de rekabet avantajı sağlayabilir.179
Elbette şunu demek de mümkün değildir; “aile işletmeleri hem
kurumsallaşıp hem de profesyonelleşemezler”. Elbette bu süreçte bu tür aile
işletmeleri de yol alabilirler. Ancak onlar için biraz daha zor olabilir söz konusu
süreç. Bilinmektedir ki, aile işletmeleri bu süreçte önce kendi çevresinden,
yakınlarından, akrabalarından yönetimde yararlanmak isteyecektir. Öncelikle
profesyonelleşme sürecinde aile işletmelerinin yaşayabilecekleri sorunlar,
çalışanların alınan kararlara pek fazla katılamayacakları, aşırı merkeziyetçi bir
yapı, kurucunun hastaneyi çocuğu gibi görmeye başlaması ve her aşamada
alınan kararda denetim sahibi olduğunu düşünmesi, yetki devrine pek
yaklaşmaması, kurucunun yönetsel yeteneklerinin ve bilgi düzeyinin yetersiz
olması, hastanede babaerkil klasik bir yönetim sürecini devam ettirmek istemesi
olarak sayılabilir.180
Görüyoruz ki, patron ya da işletme sahibi daima, söz konusu hastane de
olsa, bir işletme de olsa aynı tepkileri verebilecektir. Öte yandan bir şey dikkat
çekicidir. O da, yönetimin profesyonelleşmesindeki engellerle, kurumsallaşmada
ki engeller uyuşmaktadır. Burada iki sürecin gelişmesi yönünden, ortak payda
işletme sahipliğidir. Özel hastanelerde de yukarıda sayılan tüm durumlar
geçerlidir. Ortak sorun patronların, hissedarların olaya bakış açılarındaki –
genellememekle beraber-kısır zihniyettir. Aile işletmesi şeklinde kurulmuş bir
hastane kurumsallaşamaz mı? Elbette kurumsallaşır. Zihniyeti değiştirip, çağdaş
yönetim anlayışını benimser, benimsetirse, gerekirse dışarıdan profesyonellerle,
sorunların kökenine inerek, yeni ve farklı bakış açılarıyla kurumsallaşabilir. Bu
şekilde, ülkemizde faaliyetini devam ettiren özel hastaneler bulunmaktadır.
179
Öner Tank, “ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi Açısından Bir Aile Şirketinin Kurumsallaşma Modeli”,
İstanbul, İstanbul Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2005,s.11.
180
Zübeyir Özçelik, “Aile İşletmelerinde Profesyonelleşme İle Uluslararasılaşma Sürecine Geçiş: Kayseri
Örneği”, Ankara, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yönetim Organizasyon Anabilim Dalı,
2006, s.20.
99
Aile işletmesi şeklinde kurulmuş özel hastanelerin, faaliyetlerin icrasında
kan bağından ve güvenilirlikten çok işler ön plana çıkıp, işler analize tabi
tutulursa, bu işlerin icra edilebilmesi için işi yürütecek kişilerde bulunması
gereken özellikler, işlerin etkin ve verimli bir biçimde yürütülebilmesi için
gereksinim duyulan yetki ve sorumluluklar ile araç-gereçler, yardım alınacak ya
da işbirliği yapılacak birimler ve çalışma koşullan belirlenirse kurumsallaşma
alanında bir adım atılmış olabilir. Öte yandan kurumun gelecekte olmak istediği
nokta ile günün koşullarında bulunduğu nokta analize tabi tutularak stratejik
planlar belirlenip, uzun dönemli amaçlar doğrultusunda da yönetsel ve taktik
planlar belirlenirse, misyon, vizyon, stratejik hedefler belirlenip, benimsetilirse,
sadece karlılığa odaklanılmayıp, iç ve dış müşteri memnuniyetlerine de
odaklanılırsa, sabit ve geleneksel fikirlere saplanıp kalmak yerine çağın
gereklerine ve yeniliklere uyulursa elbette ki aile işletmesi şeklinde kurulmuş
özel hastaneler de yaşamlarına devam edebilecek, başarıya ilerleyebilecektir.181
Aile işletmelerinden
bahsederken, özel
hastaneler açısından
da,
kurumsallaşma söz konusuysa, sahip olmaları gereken, en önemli ilişkileri
düzenleyebilecek, işletmenin devamlılığı için bir nevi can simidi olabilecek
kurallar
manzumesi
olarak
niteleyebileceğimiz
ya
da
değerler
bütünü
diyebileceğimiz aile anayasasına değinmekte yarar bulunmaktadır.
En geniş anlamıyla aile anayasası, ‘aileye ve ailenin işletmeyle ilişkisine
ait yazılı ve yazısız (norm) temel kurallardır’ şeklinde ifade edilebilir. Diğer bir
deyişle, bir aileye evlilik ve kan bağı ile katılarak aynı soyadını taşımaya hak
kazanan kişilerin; gerek aile ilişkilerinde gerek üçüncü şahıslarla ve gerekse
işletme ile olan ilişkilerinde rehber vazifesi gören; aile üyeleri tarafından kabul
edilen; tüm aile bireylerine aynı şekilde uygulanan ve uyulmaması durumunda
belirli yaptırımları bulunan kurallar ve değerler manzumesidir biçiminde
düşünülebilir. Fark edileceği üzere, bu tanım yazılı olmayan ve norm olarak
181
Ethem Duygulu, “Kurumsallaşma Olgusu (Analitik Bir Yaklaşım)”, İzmir, Dokuz Eylül Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletme Anabilim Dalı Doktora Tezi, 1998, s.85.
100
adlandırılan bir takım ilkeleri de kapsamaktadır. Zaman içerisinde oluşan
normlar, sürekli uygulanmak suretiyle aile mensuplarında bilinç ve uyma
zorunluluğu yaratırlar.182
Aile işletmelerinde çalışmalara yön verecek bir aile anayasasının
oluşturulması
uygulamadaki
birçok
sorunu
çözmektedir.
Uygulamada
karşılaşılan bazı sorunlar şöyle sıralanabilir: İş ve ailenin giderek genişlemesi,
ikinci kuşağın işin içine girmesi, damatlar ve gelinlerin karar sürecine girmek
istemeleri, eşlerin müdahaleleri. Tüm bu ve benzeri konulardaki uygulamaları
içeren yazılı bir metnin bulunması kişileri rahatlatacaktır. Çünkü belirsizlik ve
tanımsızlık bir süre sonra sorunlara neden olacaktır. Aile işletmesi sadece ciro
rakamları ile değil, çalışanlarına ilişkilerine verdiği değerler ve özellikle
kendisinden beklenen yasal mevzuatlara uyması ile de büyüyebilmelidir.183
Aile anayasasının, kurumsallaşmaya olumlu etkileri olduğunu söylemek
mümkündür. Ancak, aile anayasasının olumlu olmayan yönü de vardır. Aile
anayasası esnek değildir, aile üyeleri arasında bir fikir birliği sağlamak zor
olabilir. Ancak bu olumsuz özelliğin yanında aile anayasasının işletmeye kattığı
olumlu değerlere baktığımızda aile anayasasının varlığı gereklidir demek
doğrudur. Ayrıca bu aile işletmesi şeklinde kurulmuş ya da, birkaç girişimcisermayedarın
toplanarak
kurduğu
özel
hastanelerde
de,
kolaylıkla
uygulanabilecek ve bulunması gereken önemli bir değer, belgedir. Aile işletmesi
diyerek, durumu sınırlamak yanlış olabilir. Çünkü, özel hastaneler içinde,
kuruluşları
farklı,
çeşitli
hastaneler
mevcuttur.
Aile
işletmesi
şeklinde
olabilmekte, birkaç doktorun bir araya gelerek kurduğu özel dal hastaneleri ya
da özel hastaneler bulunmakta ya da aralarında çok da bir bağ olmadan
sermaye sahiplerinin bir araya gelerek açtığı, özel hastaneler bulunmaktadır.
İşte ne şekilde kurulursa kurulsun, ilişkileri düzenleyen, belirsizlikleri açıklayan,
182
Elif Elçi, “Aile İşletmelerinde Kurumsallaşma: Örgüt Geliştirme Aracı”, Ankara, Gazi Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletme Anabilim Dalı, Yönetim Organizasyon Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi,
2004, s.25.
183
Fındıkçı, a.g.e., s.141.
101
bir takım yaptırımları içeren, sınırları belirleyen bir belge -adı aile anayasası
olmasa bile- özel hastaneler için de gerekmektedir.
2.3.2. Özel Hastaneler Açısından Kurumsallaşma Süreçleri
Kurumsallaşmanın bir süreçler bütünü olduğunu ifade etmiştik. Burada
lider yöneticilere çok iş düşmektedir. Burada bu işi götürecek ekip yönetim
anlayışı olmakla beraber, tamamen profesyonel ve lider yöneticilerle, değişimci
yöneticilerle kurumsallaşma da başarılı olunabileceğini söyleyebiliriz.
Özel hastanelerde, kurumsallaşmaya geçişde aynı şekilde, tamamen
davranışsal boyuta sahip, kurumsallaşma sürecinin geçirilmesiyle olacaktır. Bu
süreçler üç aşamadan oluşmakta ve söz konusu süreçlerde, yönetimin
fonksiyonları kullanılarak kurumsallaşmaya yol alınacaktır.
Birincisi, değişimin kurumsallaşmaya geçişin fark edilmesi süreci, ikincisi,
paylaşılan
vizyon
ve
misyonun
oluşturulması,
üçüncüsü
ise,
değişimi
kurumsallaştırma olarak ifade edilebilir. Bu süreçlerde ancak profesyonel, lider
yöneticilerle aşılabilir. Bu süreçlerde, çalışanların değer ve tutumlarını,
alışkanlıklarını, davranış biçimlerini değiştirmek ve yeni hareket biçimlerini
kazandırmak için onları özendirecek teşvik ve ödüllere de ihtiyaç vardır.
Oluşturulacak özendirme sisteminin değişime katkısı göz ardı edilmemelidir. Bu
aynı zamanda işletmeye bağlılığı da pekiştirecektir. Bu da yeni vizyon ile
gerçekleştirilecektir. Böylece iletişimde, karar verme alışkanlıklarında, sorun
çözme sistemlerinde belli bir kurumsal kimlik kazanılacak, bu kimliği yerleştirmek
ve sürekli kılmak için çalışanların seçiminde değerlendirilmesinde, terfi ve
geliştirilmesinde kurumsal kimliğin gerektirdiği alışkanlıklar ve davranışlar önemli
olacaktır. 184
184
Eren, a.g.e., s.456.
102
Kurumsallaşma yolunda, özel hastanelerin geçeceği bir takım aşamalar
olacaktır. Bu aşamaları başarıyla geçmek, hastanenin güçlü yapısına bağlı olup,
bu sürecin sonunda kurumsallaşma durağına varmak, bunu benimsetmek ve
hastanenin çevresinin de, çalışanlarının da bu durumu kabullenmesi, benimsemesi, kurumsallaşmanın ruhunu anlayabilmesi sayesinde olacaktır. Tabi en
önemlisi de, bu süreç, profesyonel yöneticilerin değişimi ikna kabiliyetleri,
patronların, sermaye sahiplerinin artık değişime ihtiyaç duyması ile başlayacak,
profesyonel yöneticinin dikkatle gelişimi, değişimi izlemesi, raporları takip
etmesi, yönetimin fonksiyonlarını başarı ile uygulayabilmesi, ekip çalışmasının
koordinasyonu, ekip ruhunun empozesi ile başarılacaktır.
Önemli bir husus daha vardır ki oda şudur; değişime gereksinim duyulan
bir dönem ya da kurumsallaşmaya yönelecek zaman, kriz, yoğun çatışma
dönemi ya da ortakların “artık biz bu işi yürütemiyoruz, profesyonellere işi
devredelim” dedikleri, her şeyin kaosa dönüştüğü bir zaman olmamalıdır. Çünkü
bu tip zamanlarda bu süreç için atılan adımlar, yapılacak uygulamalar,
hastaneye sonuçları düzeltilemeyecek zararlar verebilir.
PLANLAMA
YÜRÜTME
(YÖNELTME)
Yönetimin
Fonksiyonları
KOORDİNE
ETME
Şekil 4: Yönetimin Fonksiyonları
ÖRGÜTLEME
DENETİM
(KONTROL)
103
Şimdi kurumsallaşma süreci yolunda en önemli araçları temsil eden,
yönetimin fonksiyonlarını, kurumsallaşma ve profesyonelleşme açısından
incelemek, konuya yaklaşım bakımından yerinde olacaktır.
2.3.3. Özel Hastanelerde Kurumsallaşma ve Yönetimin Profesyonelleşmesi
Açısından Yönetimin Fonksiyonları
2.3.3.1. Özel Hastanelerde Yönetimin Planlama Fonksiyonu
Planlama en basit anlamıyla neyin ne zaman, nasıl, kim tarafından, ne
şekilde yapılacağını tasarlayan, önceden bunlara karar veren bir süreçtir.
Yaşanan yoğun rekabet koşullarında, sürekli değişen iç ve dış faktörlere bağlı
olarak, işletmeler var olabilmek için belirledikleri hedefler doğrultusunda
çalışmalarına yön verecek planlamalar yapmalıdırlar. Sistematik bir planlama
yapılması
için
gereken
ilk
şey,
organizasyon
hedef
ve
amaçlarının
saptanmasıdır. Bir işletme, değişen koşulları ne kadar iyi anlarsa, uygun bir
planlamayla, kendisini bu değişikliklere adapte etmesi o kadar kolay olur.
Daha
açık
bir
ifadeyle
planlama,
bulunduğumuz
yerle
varmayı
tasarladığımız yer arasında bir köprü kurmaktır. Plansızlık ise, özel hastane
açısından gelecekte meydana gelecek olayları ve olayların yönelimlerini şansa
bırakmak anlamına gelir. Gerekli rotaların bilinçli bir biçimde kararlaştırılması,
bilimsel ve deneysel tahminlere dayanarak kararsızlık ve belirsizlik hallerinin en
aza indirilmesidir. Böylece girişimin risk alanından uzaklaştırılması gerçekleşmiş
olmaktadır. O halde etkin bir planlama,
•
Geçmiş bilgilerin analizini,
•
Mevcut durum içinde karar verilmesini ve
104
•
Geleceğe dönük değerlendirmeyi gerektirir185
Özetle, planlama bir seçim, karar verme, süreci olup, geleceğe dönüktür
ve bir zaman dilimini gerekli kılar. Öte yandan planda tahminlerin çok iyi
yapılması isabetli olması gereklidir. Planlar özel hastanenin kurmaylarıyla alması
gereken kararların toplamıdır. Planlarda öncelikle amaçlar belirlenmeli, planların
dayandırılacağı varsayımların belirlenip, bunların tutarlı şekilde kullanımı,
seçeneklerin birbirleriyle kıyaslanması, davranış biçimleri, alternatifler arasından
en uygun olanların seçilmesi, ana planın uygulanmasına destek olacak ek
planlar oluşturulması ve son aşamada da planın hedefine ulaşmaması riskine
karşın alternatif planlar belirlenmesi gereklidir.
Kısa ve orta vadeli planlarda küçük ölçekli işletmelerde başarı zordur.
Aynı zamanda stratejik planlama da gereklidir. Bu nedenle aile işletmelerinde
girişimci, sahip, tepe yönetimlerinde profesyonelleşmeye gitmediyse, çevre
koşullarına bağlı olarak, değişim hızının arttığı günümüzde uygun stratejileri tek
başına belirlemek ve etkin bir şekilde uygulamak durumundadır.186 Aile
işletmelerinde profesyonel yöneticiler, otoriter patron, aile fertlerinin ya da hisse
sahiplerinin baskısıyla planlama fonksiyonu zorlaşacaktır. Küçük ve orta ölçekli
işletmelerde kararlar zaman zaman olaylar doğrultusunda anlık ve hissi olarak
alınabilir ancak büyük işletmelerde ise planlama daha ön plana çıkabilir.
Kurumsallaşma düzeyi yüksek işletmelerde, planlama fonksiyonu icra
edilirken, yani amaç ve hedefler belirlenir ve uygulamalar bu doğrultuda
gerçekleştirilirken, diğer aile işletmelerinin başarı ve başarısızlık nedenleri, iş ve
aile değerleri, aile bireyleri ve profesyoneller arasındaki ilişkiler, aile bireylerinin
işteki yeterlilikleri, profesyonel yöneticilerin şirketteki kariyerleri, mülkiyetteki
değişim ve bu değişimin nedeni ile sağlıklı büyüme şekilleri göz önünde
bulundurulur. Bu noktada belirtilmesi gereken husus iş ve aile ile ilgili amaçların
185
186
Akat v.d., a.g.e., s.181.
Bali, a.g.e., s.38.
105
birbirlerinden farklı olduğu ancak bu iki farklı amaç sistemini uyumlaştıran
şirketlerin kurumsallaştığıdır. 187
Kurumsallaşma düzeyi düşük aile işletmelerinde plan olmadığı ya da
verimli uygulanamadığı için başarı analizi de tam yapılamaz. Sonuç karlı ise,
başarılı olunmuş kabul edilir.
Planlamanın hastaneler açısından da büyük öneme sahip olduğunu
söylemek mümkündür. Planlar yöneticileri düşünmeye, geleceğe odaklanmaya
yöneltir. Aynı zamanda planlar, uzun süreli düşünme alışkanlığı kazandırırken,
amaç ve hedeflerin belirlenmesinde ışık tutar. Diğer yandan planlar rasyonel ve
iktisadi davranışları özendirir, yetki devrini kolaylaştırır, zaman ve emek
tasarrufu sağlar, çabaların uyumlaştırılmasını, amaçlara doğru sapmaları kontrol
etmeyi sağlar. Önceden riskleri görmeyi, önlem almayı sağladığı gibi, kontrol için
gerekli standartların temelini atar.188
Neye ihtiyaç vardır, vizyon - misyon ne olmalıdır, bunları benimsetmek
için hangi yollar izlenecektir? Şayet kurumsallaşma yolunda ilerlenecekse, bu
değişime geçiş için izlenecek yol ne olmalıdır?. Kurum kültürü, kurum kimliği
kavramları nasıl oluşturulacaktır?. Tüm bunların planlanması, mevcut durumların
gözden geçirilmesi, sektörün durumuna bakılması, gereklidir.
Planlamanın yapılmasında dikkate alınması gereken bazı hususların da
olduğunu söylemeden geçmek doğru olmayacaktır. Planlama için iyi bir çevresel
gözlem yapılmalıdır. Yeni servisler için önceliklerin belirlenmesi, bu alanda diğer
hastanelerin ne yaptığının gözlenmesi, yasal prosedürlerin nasıl olması gerektiği
ve ilerde çıkması muhtemel yasal zorunlulukların hastaneyi nasıl etkileyeceğinin
belirlenmesi,
hastanenin
hizmetlerinin
dağılımının
ve
finansmanla
ilgili
değişimlerin hastaneyi nasıl etkileyeceğini öngörebilmek planlamada dikkat
edilmesi gereken hususlardır.189
187
188
189
Karpuzoğlu, a.g.e., 137.
Tosun, a.g.e., s.61
Longest, Darr, a.g.e.,, s.9.
106
Tablo 6: Aile İşletmesi Şeklinde Kurulmuş Özel Hastaneler ve Planlama
Fonksiyonu190*
PLANLAMA VE ÖZEL HASTANELER
Kurumsallaşma
Düzeyi
Kurumsallaşma
Düzeyi
Yüksek Özel Hastaneler
Düşük Özel Hastaneler
Planın Temel Unsurları
Misyon, Vizyon. Amaç ve
Hedefler
Hedefler
Plan Türleri
Aile, Miras, Varis, Stratejik Plan, Eylemsel, Yönetsel Planlar
Stratejik,
Durumsallık
Planı,
Plan Süresi
Emeklilik Planı
Uzun, Orta, Kısa
Orta, Kısa
Planlamada Dikkate Alınan
Aile ve hastane değer ve
Aile inanç ve değerleri ile
Hususlar
inançlarının bütünleştirilmesi
aile ve hastane amaçlarının
ile aile ve isletme amaçla-
saptanması
rının uyumlaştırılması
Bu
tabloda
kurumsallaşma
düzeylerine
göre
aile
işletmelerinin
karakteristik özellikleri, aile işletmesi şeklinde kurulmuş özel hastanelere
uyarlanarak, bir çıkarsama yapılmıştır. Tabloda genel işletme ifadesi yerine özel
hastane ifadesini kullanarak, işletmelere özgü bu durumun özel hastaneler
içinde geçerli olabileceği vurgulanmak istenmiştir. Ebette özel hastaneler içinde
tartışmasız olarak geçerlidir ve başarıyı, aynı zamanda kurumsallaşmayı arttıran
unsurlardır.
Bir özel hastanede, tüm çalışanlar tarafından bilinen ve paylaşılan bir
misyonun geliştirilmiş olması, kurumun vizyonuna uygun olarak, çalışanların
kendi vizyonlarını gerçekleştirme çabası içinde olmaları, kurum amaçlarının
bireysel amaçlarla uyumlaştırması, tüm çalışanların katılımının sağlanması, her
bölümün kendi hedeflerinin kurumsal hedefler doğrultusunda olması, politikaların
190
Nihat Alayoğlu, Aile Şirketlerinde Yönetim ve Kurumsallaşma, İstanbul, Müstakil Sanayici ve
İşadamları Derneği Yayınları, 2003, s.46’dan aktaran Elçi, a.g.e., s.87.
*
Bu tabloda genel işletme ifadesi yerine özel hastane ifadesini kullanarak, işletmelere özgü bu durumun
özel hastaneler içinde geçerli olabileceği vurgulanmak istenmiştir.
107
kurumun her kademesinde yer alarak temel şirket politikalarından bölüm
politikalarına, uygulama alanlarına, en küçük birimlere kadar sıralanması, açık
ve net bir şekilde tüm çalışanlar tarafından bilinir olması kurumsallaşmanın bir
göstergesidir.191
Hastanelerin başarısız
olma nedenlerinden
biri
olan,
üst
düzey
yöneticilerin başarısızlıklarıdır. Bu başarısızlıkların planlamayı ilgilendiren kısmı
şöyledir: Üst düzey yöneticiler zamanlarını dışarıya ve ileriye bakmaktan çok,
içeriye ve geriye bakmaya harcarlar. Yeni yasal düzenlemelerin etkilerinin ne
olacağı, yeni bir teknolojinin etkilerinin ne olacağı, sağlık sektöründe 5-10 yıl
içerisinde
rekabetin
boyutlarının
hesaplanması
ve
hastanenin
yerinin
belirlenmesi konularıyla ilgilenmezler.192
2.3.3.2. Özel Hastanelerde Yönetimin Örgütleme Fonksiyonu
Örgütleme (organize etme), planda saptanmış bulunan amaç, araç ve
yöntemlerin daha yakından, yani uygulama yönünde bir adım daha atmak
suretiyle,
maddi
(fiziksel)
ve
maddi
olmayan
(yönetsel)
anlamlarda
düzenlenmeleri, düzene sokulmaları işlemidir. Öte yandan, örgütleme, maddi ve
beşeri öğeleri (üretim etmenlerini) işletmede yerleştirme faaliyetidir. Başka bir
deyişle örgütleme, grup faaliyetlerinde düzen, intizam ve yöntem sağlamak
demektir. Organize etmek, önce maddi-fiziki bir anlam taşır ve üretim etkenlerini
en verimli olabilecekleri biçimde yerleştirmeyi, düzene sokmayı ifade eder. Öte
yandan örgütleme, işlerin, yetki ve sorumlulukların belirlenmesi sürecidir.
191
Eryılmaz, a.g.e., s.27.
C.K Prahalad, “Büyüme Stratejileri”, Geleceği Yeniden Düşünmek, çev. Sinem Gül, İstanbul, Sabah
Yayınları, 1997, s.59.
192
108
Böylece, görevler, mevkiler (position) oluşur. Her mevki, belli işler, yetkiler,
sorumluluklar ve maddi ya da manevi bir karşılık içerir.193
Örgütleme süreci esnasında, görülecek işlerin belirlenmesi, işgörenlerin
belirlenip atanması, yer, araç ve yöntemlerin belirlenmesi gibi işlemler yapılır.194
Kurumsallaşma düzeyi düşük aile işletmelerinde, formal bir kadro planı ve
hiyerarşik düzen genelde yoktur, katılımcı karar mekanizmaları oluşmamış,
iletişim kanalları zayıftır, işbölümü ve uzmanlaşma uyumu zayıftır, merkeziyetçi
bir yapı hakim olduğundan diğer yöneticiler ve çalışanlar sorumluluklarıyla
uyumsuz yetkisizlikten şikayetçidirler, rekabet aile üyeleri arasındadır ve kimi
zaman bu çatışmalar verimi düşürür, profesyonel yönetici kullanma eğilimi düşük
olduğu
gibi
aynı
zamanda
yönetim
alanında
uzmanlaşmış
danışman
işletmelerden de danışma hizmeti alınmaz alınsa bile kendi fikirlerini onaylatma
mahiyetinde bu durum görülebilir.
Çok karmaşık hizmetleri bir arada vermek zorunda olan, kompleks
yapıdaki hastanelerin, tüm işleri etkin ve verimli bir biçimde görmek için gerekli
görev, yetki ve sorumluluklar belirlenmelidir. Yetki ve sorumlulukların yazılı
kurallar şeklinde belirlenmesi, matriks örgüt özelliğini taşıyan hastanelerde
çatışmaların neden olduğu çözülmelerin asgariye indirilmesi açısından oldukça
önemlidir.195
Hastanelerde,
acil
durumları
ve
krizleri
başarılı
bir
biçimde
karşılayabilmek ve kaynakları hızlı bir biçimde harekete geçirebilmek için bir
hayli sistematize edilmiş davranışlar gereklidir. Yetki ve sorumluluk hattı açık bir
şekilde belirlenmeli ve organizasyon şemaları oluşturulmalıdır.196
Yine gelişmiş ülkelerde hastane yapısı, devamlı değişen teknolojiye ayak
uyduracak şekilde yeniden düzenlenmiş, merkezcil yapı zamanlı merkezkaç
yapıya dönüşmüştür. Hastane, çeşitli bakım alanlarına bölünmekte ve her bölüm
193
194
195
196
Tosun, a.g.e., s.75
Efil, a.g.e., s.161
Bilal Ak, Hastane Yöneticiliği, Ankara, Özkan Matbaacılık Sanayi, 1990, s.17
Ertaş, a.g.e., s.51.
109
kendi yönetimine sahip bir hastane gibi düzenlenmektedir. Bölümler arası
koordinasyon ise, hasta bakım komitesi tarafından sağlanmaktadır. Hastanenin
departman yöneticileri mesleki standartları belirleme, personel alımı ve eğitimi
ile ilgilenmekte ve ünite şefleriyle görüşerek ihtiyaçlarını karşılamaktadırlar. Yine
gelişmiş ülkelerde mütevelli heyeti denilen bir kurul hastanenin başındadır. Bu
kurula bağlı iki müdürlük vardır. Bunlardan biri tıbbi kadronun başı olan
başhekim yönetimle ilgili hiçbir işe karışmamaktadır. Sadece medikal grubun
yönetilmesinden
ve
koordinasyonundan
sorumludur.
Ayrıca
başhekim
atanmamakta, doktorlar arasından seçilmektedir.197
Kurumsallaşmış bir hastane iç organizasyonunda üst kademe yönetim
organlarının gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, başhekim, başhemşire ve idare
müdüründen oluşan bir ekip halinde organize edilmesi gerekmektedir.
Hastanelerde yönetimin ekip halinde organize edilerek hem yürütmeyle görevli
bu idarecilerin karar alma sürecine sokulmaları, hem sorumluluklarına eşit
yetkilerin verilmesi, hem de bölümler arasında koordinasyonun sağlanması
amaçlanmaktadır.
Küçük hastanelerde, kültürel özellikler girişimsel yönetimden ya da başka
bir deyişle sermayedar-girişimci kavramından profesyonel yönetici kavramına
geçişte, zorluk yaratacaktır. Küçük hastanelerde değişim süreci daha zor
olacaktır. Kendi işini kendi gören, dediği dedik yönetim sergileyen, her işi
denetiminde tutmayı arzu eden hastane sahipleri, hastane büyüdükçe, yeni
servisler açıldıkça, yeni kullanım alanları eklenip,198 çalışan sayısı arttıkça ‘tek
adam’ olmayı bırakıp, profesyonel yöneticilere bu işi devretme konusunda
isteksiz kalabilir.
197
Huriye Çatalca, “Türkiye’deki Hastane Organizasyonu Yapısına Karşılaştırmalı Bir Bakış”, İstanbul,
İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Dergisi, Cilt 16, Sayı 2, Kasım, 1987, s.154.
198
H. Bahadır Akın, “Küçük İşletmelerde Büyüme ve Örgütsel Sorunlar”, Selçuk Üniversitesi Karaman
İktisadi Ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Sayı 3, Karaman, 2002, s.21.
110
Aile işletmesi şeklinde kurulmuş bir özel hastanede ise örgütleme
fonksiyonu, kurumsallaşma düzeyi yüksek hastane ve kurumsallaşma düzeyi
düşük hastane için şu şekilde tablolaştırılmıştır.
Tablo 7: Aile İşletmesi Şeklinde Kurulmuş Özel Hastaneler ve Örgütleme
Fonksiyonu199*
Örgütleme ve Özel Hastaneler
Kumanda Birliği
Kurumsallaşma Düzeyi Yüksek
Kurumsallaşma
Aile İsletmeleri
Düşük Aile İsletmeleri
Her astın bir amiri vardır.
Her astın bir amiri var gibi
görünse de hastane sahibi
ortak çalışanlarla birebir
ilişki kurmayı tercih eder.
Hastane sahibi ortağın
ve aile üyelerinin denetim
alanları geniştir.
Hastane sahibi ortağın
amacı çalışanlarca bilinir
ve paylaşılır.
İşbölümü ve uzmanlaşmada ortakla ilgi alanları
etkili
olmakla
beraber
hastane sahibi ortak genellemeci tutum izler
Yetki işletme sahibi/
kurucu ortakta toplanmakla beraber genellikle
sorumlulukların
dağıldığı
görülür.
Denetim Alanı
İşe, astlara ve düzeye göre
belirlenir.
Amaç Birliği
Kişi-hastane
sağlanır.
İş Bölümü ve Uzmanlaşma
İşbölümü ve uzmanlaşmada
genç neslin ve profesyonellerin
uzmanlıklarından hareket edilir.
Yetki ve Sorumluluklar
199
amaç
uyumu
Yetki ve sorumluluklar yapılan
işin gerektirdiği şekilde ve eşit
biçimde dağıtılır.
Düzeyi
Nihat Alayoğlu, Aile Şirketlerinde Yönetim ve Kurumsallaşma, İstanbul, Müstakil Sanayici ve
İşadamları Derneği Yayınları, 2003, s.46’dan aktaran Elçi, a.g.e., s.87.
*
Bu tabloda genel işletme ifadesi yerine özel hastane ifadesini kullanarak, işletmelere özgü bu durumun
özel hastaneler içinde geçerli olabileceği vurgulanmak istenmiştir.
111
2.3.3.3. Özel Hastanelerde Yönetimin Yürütme (Yöneltme) Fonksiyonu
Yürütme planlara göre bir işletmeyi yürüten yönetsel faaliyettir. Yürütme
faaliyeti bir pilotun uçağı meydana veya kaptanın gemiyi limana götürmesi
gibidir. Uçak pilotu daha önce belirlenmiş bir rota (plan) ile hava limanına,
kaptan ise daha önce belirlenmiş esaslara göre limana yaklaşır.200 Özetle
işletme yürütme fonksiyonu ile dinamik bir yapı kazanır. Kağıt üzerindeki her
şey hayat bulur.
Yürütme, işletme amaçlarının gerçekleşmesi için bireylere iş verme,
onlara yol gösterme faaliyetleridir. Yine başka bir tanıma göre yürütme, devamlı
kararlar almak ve bu kararların özel ve genel emirler ve talimatnameler şeklinde
belirtilmesidir. İşletmenin amacına uygun sonuçların elde edilmesinde organize
edilmiş kaynakların faaliyetlerinin uygulamaya konulabilmesi için gerekli ortamın
yaratılması işlemidir. İşbirliğinin uyumlaşması, hizmet üretimi ve mal üretimi için
gerekli unsurların birleşimi suretiyle en rantabl sonuca varılması ve işletmelerin
etkili biçimde faaliyet göstermesi için yapılan çalışmalardır.201
Aile işletmelerinde merkezi yönetim şekli vardır ve işletme sahibi tüm
işletmeye egemendir. İşletmenin genişleme evresinde ve olgunluk evresine
geçişte profesyonel yönetici ihtiyacı hissedilir. Eski yöneticiler artan iş hacmi
karşısında yetersiz kalabilmekte, yeni profesyonel yöneticilerse işletme çıkarları
karşısında duyarlı olamayabilirler.
İşletme hizmetleri, ekip gayretleri ile yürütüldüğünden, ekibi oluşturan
personelle sıkı işbirliği gereklidir. Bu durum, iyi bir koordinasyon başarısı için
şarttır. Aşırı işbölümü ve uzmanlaşma bu işbirliğini daha da zorunlu kılar. Kişi
amaçları ile işletme amaçlarını bütünleştirmek, personelin bilgi becerisi ve
tecrübesini örgüte vermesini sağlamak, işletme yöneticisinin görevidir ki, bu zor
200
201
Özalp, a.g.e., s.187.
Efil, a.g.e., s.163.
112
görevi başarmakta, profesyonel işletme yöneticilerinin işbaşında olması ile
mümkündür.202
Yürütme fonksiyonunun başarıyla uygulanmasında ki diğer tamamlayıcı
şartlar ise; motivasyon, liderlik, örgütsel iklim ve haberleşme gelecektir.
Motivasyon, çalışanların iş tatminlerini arttırmaya yönelik bir çalışma olarak
nitelendirilebilir. Artan iş tatmini neticesinde de çalışanların performansı,
işletmeye bağlılığı artacaktır. Liderlik ise hem bir süreç hem de sahip olunan bir
özellik olarak tanımlanabilir. Bir süreç olarak liderlik, grup üyelerinin amaçlarına
ulaşmalarına yönelik faaliyetlerini yönlendirmek ve koordine etmek için zorlayıcı
olmayan gücün kullanımıdır. Yönetici astlarının davranışlarına amaçların
gerçekleşmesi yönünde rehberlik ederken, onların karşılaştıkları sorunları
anlamak için etkin olarak liderlik görevini üstlenmektedir. Örgütsel iklim kavramı
ise, işletmenin psikolojik ortamıdır. Daha geniş bir ifade ile bireylerin tutum ve
davranışlarını etkileyen işletmenin kişilik yapısı ile işletme üyeleri tarafından
algılanan ve işletmenin süreklilik arz eden niteliklerinin bir bütünüdür. Örgütsel
iklim işletmenin psikolojik havası aslında işletmeye bir kişilik kazandıran önemli
bir özelliktir.203
Duruma işletme açısından genel bir perspektiften bakarak yaklaşmak
doğru olmakla beraber, konumuz olan özel hastaneler açısından da durum
aynıdır. Bu unsurların varlığı neticesinde, özel hastane rotasından sapmadan
ilerleyip, amaçlarına ulaşacak ve varlığını sürdürecektir. Rekabet ortamında söz
sahibi olabilmenin de ön koşulu olan, etkin ve verimli bir yürütme mekanizması,
hastaneye rekabet avantajı sağlayacaktır.
Özel
hastaneler
büyüdükçe,
hiyerarşik
basamaklarda
da
artış
görülecektir. Bunun sonucunda da, üst yönetim yetki devrini kullanmadığında,
haberleşme süreci uzayarak aksaklıklara neden olabilecektir. Gerekli bilgi ve
kararların ilgili yerlere ulaşmasında sorun, zaman kaybı gibi olumsuzluklara yol
202
203
Ak, a.g.e., s.45.
Efil, a.g.e., s. 182- 195.
113
açacaktır.204 Aşırı merkeziyetçi bir yapı ve muhafazakar yönetim anlayışlarında
sıklıkla bu yaşanır. Büyüyen özel hastanelerin yönetiminde, bu tip sorunların
başarısızlıklara yol açmaması için profesyonel yöneticiler tarafından gerekli
önlemlerin alınması çok önemlidir.
Yürütme işlevini özel hastanelerde başhekim, hastane müdürü, yönetim
kurulu, tıbbi komitelerce gerçekleştirildiğini bilmekteyiz. Özel hastane içerisinde
koordinasyonu arttırıcı yönde çalışmalarda bulunarak, iletişimin daha etkin hale
getirilmesinin,
beklenen
sonuçların,
işlerin
ve
çalışan
becerilerinin
standardizasyonunun hastane için önemli olduğunu vurgulamakta fayda
bulunmaktadır.205
2.3.3.4.
Özel
Hastanelerde
Yönetimin
Koordinasyon
(Eşgüdümleme)
Fonksiyonu
Yönetimde koordinasyon, insanların çabalarını birleştirmeyi zaman
bakımından ayarlamayı, ortaklaşa amaç veya amaçlara ulaşmak için yürütülen
faaliyetlerin birbirlerini izlemelerini, bütünleşmelerini sağlamaktadır.206 En kısa
biçimde koordinasyon fonksiyonuna, işbirliği ve sistem mekanizması da
denebilir. Koordinasyon faaliyetleri, aynı zamanda denk getirmek, faaliyetlerin
birbirini destekler şekilde ilişkilendirilmesi, işlerin amaçları gerçekleştirebilecek
şekilde birbirini tamamlanmasıdır. Ayrıca H. Fayol’a göre, çalışmayı kolaylaştırmak ve başarı elde etmek için kurumun bütün eylemlerini ahenkleştirmektir.
Koordinasyon, ortak amacın izlenmesinde eylem birliği sağlamak için grup
çalışmalarının düzenli olarak sıralanmasıdır.207
204
Akın, a.g.m., s.24.
Eryılmaz, a.g.e., 38.
206
Akat v.d., a.g.e., s.248.
207
Efil, a.g.e., s.199.
205
114
Günümüzde artık işletme yönetimi ekip işidir. Başarı tek bir kişinin değil,
hastane çalışanlarının uyumlu, koordineli davranışlarının bütünüdür. Aksi
takdirde başarı olmayacak, amaçlardan sapma, karmaşa ortamı doğacaktır.
Yönetimde başarı koordineli çalışma, bilgi akışının şeffaf olması, iletişim
kanallarının açık olması, uyum ve tek bir kişinin aldığı kararlarla değil, katılımcı
yönetim anlayışı sonucu gerçekleşir.
Bir hastanede de, işletmede olduğu gibi, koordinasyon sağlayabilmenin
koşulları vardır. Hastanede koordinasyon tekniklerine ihtiyaç duyulmaktadır. İyi
bir koordinasyon sürecinin gereklerini şu şekilde sayabiliriz:208
•
Yalın bir örgüt yapısı oluşmuş olmalıdır.
•
İlgili ve sorumlu kişilerin birbirleriyle doğrudan ilişkilerinin sağlanması
•
Bir durumla ilgili tüm etken ve yönlerin dikkate alınması
•
Koordinasyonun devamlılığının sağlanması
•
İyi bir haberleşme sisteminin varlığı
•
Gönüllü koordinasyona yardım olanakları sağlamak
-
Herkesin
benimseyeceği
gelenekler
ve
davranış
biçimleri
geliştirmek
-
Takım
ruhu,
amaca
inanma
gibi
kavramların
çalışanlara
benimsetilmesi
-
Gayri resmi veya resmi olmayan (informal) ilişkileri motive etmek
de koordinasyona büyük ölçüde hizmet edebilir
-
Gerekli olan zaman ve yerde bağlantı görevlileri bulundurmak
-
Kişisel ilişkiler ile fikir ve görüş alış-verişine olanak veren
komitelerin kullanılması
• Üst yönetimin devamlı eksiklikleri gözlemlemesi,
• Koordine edilmiş politika ve programlar
• Yetki devrinin açıkça belirtilmesi
208
Tosun, a.g.e., s.124.
115
• Politikaların açıkça tanımlanması
• Doyurucu bir iş analizi varlığı
• Belli aralıklarda herkesin katılımının sağlandığı fikirlerin alındığı
toplantıların yapılması
• Hastanenin gelişiminin raporlanması
• Üst düzey yönetimin güdülen politika, uygulanan politikalar ve
koordinasyon konusunda daha geniş planlama çalışmalarına girmeleri
gerekmektedir.
Ayrıca kurumsal işletmelerde girişimcinin tek başına karar almasının
yanında aileden olan ve aileden olmayanlara danışarak oy birliği veya oy
çokluğu ile karar alındığına da rastlamak mümkündür. Kurumsallaşma düzeyleri
düşük işletmelerde, sadece problem çözümüne, bilgi ve rapor vermeye yönelik
olarak yapılan toplantılar veya diğer kişilere danışma, kurumsallaşma düzeyleri
yüksek işletmelerde problem çözümü de dahil olmak üzere, karar verme,
planlama ve özeleştiri amacıyla yapılan toplantılara dönüşür. Kurumsallaşma
düzeyleri yüksek aile işletmelerinde diğer firmalardan farklı olarak hem yoğun
iletişim,
hem
de
aile
bağları
nedeniyle
informal
ilişkiler
kuvvetlidir.
Kurumsallaşma düzeyleri yüksek aile şirketlerinin özelliklerinden bir diğeri,
toplantı yönetimine verilen önem ile ilgilidir. 209
Aile işletmesi şeklinde kurulmuş bir özel hastanede ise Yürütme –
Koordinasyon
fonksiyonu,
kurumsallaşma
düzeyi
yüksek
hastane
ve
kurumsallaşma düzeyi düşük hastane için şu şekilde tablolaştırılmıştır.
Büyüme sürecinde bir hastanenin, profesyonel yönetime geçiş esnasında,
hastane sahibi-hissedarları ile profesyonel yöneticiler arasında, vizyonun
belirlenmesi, stratejik kararların alınması ve daha bir çok konuda anlaşmaya
varması
ileride
yaşanabilecek
önleyecektir.
209
Karpuzoğlu, a.g.e., s.149.
koordinasyon
sorunlarını
ve
çatışmaları
116
Tablo 8: Aile İşletmesi Şeklinde Kurulmuş Özel Hastaneler ve Yürütme –
Koordinasyon Fonksiyonu210*
Yürütme ve Özel Hastaneler
İnsan Kaynakları
Fonksiyonlarının Yürütülme
Biçimi
Yönetilme Tarzı
İletişim Biçimi
Karar Verme Şekli
Toplantı Türleri
Çatışma Çözüm Yöntemleri
Kurumsallaşma Düzeyi Yük-
Kurumsallaşma
sek Aile İşletmeleri
Sistemler aileden olan ve olmayan
personel ayrımı yapılmadan,
objektif esaslar üzerinde kurulur
ve işletilir.
Katılımcı ve profesyonel
Aile üyeleri arasında profesyoneller arasında ve aile üyeleri ile profesyoneller arasında.
Oy birliği ve oy çokluğu
Düşük Aile İşletmeleri
Sistemlerin kurulmasında ve
işletilmesinde aile bireylerine
öncelik tanınır.
Bilgilendirme ve rapor verme,
karar verme, planlama, problem
çözme, özeleştiri.
Kalıcı çözüm yöntemleri ve
çatışma yöntemi.
Düzeyi
Merkeziyetçi
Aile üyeleri arasında, profesyoneller arasında.
Hastane sahibi ortağın kararı
ve oy çokluğu
Rapor
verme,
problem
çözme, bilgilendirme.
Geçici çözüm yöntemleri.
Anlatma kolaylığı açısından ve de iki fonksiyonun birbirine benzer özellikler
arz etmesi nedeniyle, ancak tüm özelliklere burada vurgu yapılamayacağından
belirgin özelliklere yer verilmiştir.
Sayılan bu şartlar var olduğu ve sağlanabildiği takdirde başarı hastaneye
daha yakın olacak, hastane amaç ve hedeflerine daha emin adımlarla
yürüyecektir. Günümüzde de rekabet koşullarının çok sert olduğu gerçeğini göz
ardı
etmeksizin,
hastanelerin
faaliyetlerini
sürdürebilmeleri,
varlıklarını
koruyabilmeleri için klasik yönetim anlayışlarını artık geride bırakarak, modern
yönetim anlayışıyla ve sektörde fark yaratabilecek uygulamaları hastane
yönetimi sistemleriyle entegre ederek yollarına devam etmelidirler.
210
Nihat Alayoğlu, Aile Şirketlerinde Yönetim ve Kurumsallaşma, İstanbul, Müstakil Sanayici ve
İşadamları Derneği Yayınları, 2003, s.46’dan aktaran Elçi, a.g.e., s.87.
*
Bu tabloda genel işletme ifadesi yerine özel hastane ifadesini kullanarak, işletmelere özgü bu durumun
özel hastaneler içinde geçerli olabileceği vurgulanmak istenmiştir.
117
2.3.3.5. Özel Hastanelerde Yönetimin Denetim (Kontrol) Fonksiyonu
Olması gerekenle, olanın karşılaştırılması, aradaki olumsuz farkların
belirlenerek düzeltici tedbirlerin alınmasıdır. Denetim, arzulanan amaçlara
ulaşılıp ulaşılmadığını, veya ne ölçüde ulaşıldığını araştırmaktadır. Böylece,
denetim ile diğer fonksiyonların neleri, nasıl ve ne ölçüde başardığı araştırılıp,
belirlenir.211
Hizmet üreten işletmelerde ise durum, hizmetlerin soyut bir kavram
olması dolayısıyla biraz farklıdır. Ancak yine çıktı hizmetse, hizmet kalitesinin
denetimi de mümkündür ve olması gereklidir. Denetim kavramını daha geniş
kapsamlı düşünecek olursak, tüm faaliyetlerin yürütülmesi açısından önemli
olduğunu söyleyebiliriz. Hatta öyle ki, yöneticilerinde denetimi sağlanmalıdır
diyebiliriz. Denetim mekanizması iyi işleyen bir hastanede diğer fonksiyonların
etkinliği de sağlanabilecektir.
Kurumsallaşma düzeyi yüksek hastanelerde objektif standartlar, gelişmiş
denetim yöntem ve araçları ile elde edilen verileri değerleme niteliğine sahip
yöneticiler mevcuttur. Kurumsallaşma düzeyleri yüksek aile işletmesi şeklinde
kurulmuş hastanelerde denetim fonksiyonu ile ilgili bir başka konu da objektif
esaslara dayanan performans değerlendirmelerinin varlığıdır. İşlerin icra
edilmesi sırasında bilgi, beceri ve deneyimlerin kullanılma istek ve başarısı
performansın belirlenmesinde temel ölçüttür. Bu sistem ile çalışanların
değerlendirilmeleri, elde edilen bilgiler ışığında hastaneden uzaklaştırılmaları
mümkün olur.212
Aile işletmesi şeklinde kurulmuş bir özel hastanede ise, denetim
fonksiyonu, kurumsallaşma düzeyi yüksek hastane ve kurumsallaşma düzeyi
düşük hastaneler için şu şekilde tablolaştırılmıştır.
211
212
İsmet Mucuk, a.g.e., sf.186.
Richard L. Daft, Management, 3. Baskı, Fort Wort, The Dryden Pres, 1994, s.775.
118
Tablo 9: Aile İşletmesi Şeklinde Kurulmuş Özel Hastaneler ve Denetim
Fonksiyonu213 *
Denetim ve Özel Hastaneler
Kurumsallaşma
Denetim Noktaları
Denetim Araçları
Denetleyen Kişiler
Denetleme Zamanı
Düzeyi
Yüksek Aile İşletmeleri
Malzeme
alımında,
kritik
aşamalarda, girdilerin çıktılara
dönüştüğü noktada
Performans değerleme, gözlemler,standartlar,prosedürler,
kurallar ve iş akış şemaları
Hastane sahibi, aile üyeleri,
ilgili birim yetkilileri ve uzmanlar
Sürekli
Kurumsallaşma
Düzeyi
Düşük Aile İşletmeleri
Girdilerin, çıktılara dönüştüğü
noktalarda
Standartlar, prosedürler,kurallar ve gözlemler
Hastane sahibi ve aile üyeleri
Belirli periyotlarda
Faaliyetlere geri besleme sağlanması için, yönetim bilgi sistemleri ve
prosedürlerinin geliştirilmesi ve ilerletilmesi, hastalara sunulan servislerin
profesyonel olmayan departmanlarda ve profesyonel departmanlarda etkinlik ve
verimliliğin maliyetinin kontrolü, muhasebe ve bütçeleme uygulamalarının
geliştirilmesi ve ilerletilmesi, hastanenin hasta bakımı servisleri ve hastaların
aldıkları bakım hakkındaki fikirlerini, gözlemleme becerilerini geliştirerek verilen
hizmet kalitesini denetleyebilmek kurumsallaşma açısından önemli adımlardır.214
Denetim süreci esnasında, raporlar hazırlanmalı, hastanenin tahmini
hedefleriyle ve önceki zamanlardaki fiili sonuçlarıyla mukayese edilmelidir.
Veriler toplanıp, sapmalar gözden geçirilmeli, olumsuz sapmaların önlemleri
alınmalıdır. Bu raporlar, hastane yönetimine sunularak tartışılmalı, gelecek
planlarına ışık tutması sağlanmalıdır. Zayıf yönler ya da güçlü yönler ortaya
213
Nihat Alayoğlu, Aile Şirketlerinde Yönetim ve Kurumsallaşma, İstanbul, Müstakil Sanayici ve
İşadamları Derneği Yayınları, 2003, s.47’den aktaran Elçi, a.g.e., s.88.
*
Bu tabloda genel işletme ifadesi yerine özel hastane ifadesini kullanarak, işletmelere özgü bu durumun
özel hastaneler içinde geçerli olabileceği vurgulanmak istenmiştir.
214
Fache, Darr, a.g.e., s.10.
119
konulmalıdır. Bu yapılırken hastane sektörel verileri de baz almalı, diğer
hastanelerle durumunu kıyaslayabilmelidir. Bütün bunlar güçlü bir iç denetim
mekanizması ile sağlanabilir. Ayrıca, halka açık hastanelerde bu bağımsız dış
denetim kurumları eliyle de yapılmaktadır.
Özetle kurumsallaşmanın ölçümlenmesinde önemli bir kriter olarak,
kurumsallaşma süreçleri esnasında, yönetim fonksiyonlarının, profesyonel
yöneticilerce ne kadar etkin ve verimli kullanıldığının sonuçlarına bakılarak
ortaya çıkmasıdır. Bir başka anlatımla, planlamalarla belirlenen amaçlara,
örgütleme, koordinasyon, yürütme araçlarını da kullanarak, denetim fonksiyonu
sayesinde de sonuçlara bakarak ne kadar ulaşıldığının belirlenmesi ile
kurumsallaşma düzeyi ölçülebilir.
2.3.4. Özel Hastaneler Açısından Kurumsallaşma Ölçütleri
2.3.4.1. Performans
Hastanenin güçlü örgüt yapısına bağlı olarak, dönemler itibarıyla, elde
etmiş olduğu performans ve yönetimin fonksiyonlarını kullanma derecesi
arasında çok güçlü bir ilişki vardır. Hastanenin sürdürülebilir performansı,
yükselen büyüme ve başarı grafiği, o hastanenin yönetiminden ve yapısından
kaynaklanır demek doğru bir yaklaşım olacaktır. Profesyonel yönetim tarafından
desteklenen kaliteyi arttırma çabaları da performansı arttıran bir unsur olacaktır.
Profesyonel yönetim bunu, örgütün yaşam tarzı haline getirdiği, çalışanlara bu
mantaliteyle yaklaştığı sayede özel hastane kurumsallaşacaktır.
120
2.3.4.2. Esneklik
Hastane yöneticileri için örgüt yapısının esnekliği, değişim yönetiminde
aktif olma ve örgüt içinde uygun bir ortam yaratmak oldukça önemlidir.
Günümüzde ortam koşulları çok hızlı değiştiğinden, kurumlarında en azından bu
değişen ortama uyum göstermesi gerekmektedir. Değişim genellikle personelin
korkulu rüyasıdır. Çünkü insanlar stabiliteyi severler ve bu bozulsun istemezler.
Ama unutulmamalıdır ki stabilite örgütün gelişimine yönelik olarak bozulmalıdır
ve örgüt sürekli iyileştirmeye yönelik olarak bir devinim içerisinde olmalıdır. Bunu
sağlayacak en etkili güç ise üst düzey yönetimin tam desteğidir.215 Profesyonel
yöneticilerin bilgi ve becerileri ile bu gerçekleştirilebilecektir.
Kurumsallaşmaya önem veren işletmeler, sürekli kendilerini yenileyerek
kurumsallaşma düzeylerini yüksek tutmaya çalışırlar.216
Öte yandan esneklik, her oluşuma uyumu da ifade etmektedir. Hastanenin
çevresine uyum sağlaması kurumsallaşma düzeyinin belirlenmesinde en önemli
ölçütlerin başında gelir. Tam tersi bir durumda yani çevreye uyum konusunda katı
bir karaktere sahipse de kurumsallaşma düzeyi düşüktür denebilir.
Burada, yaşlı ve genç işletmeler açısından konuya yaklaşmak gerekirse,
yaşlı organizasyonların, genç organizasyonlara göre, yapılarını çevre koşullarına
ve değişen şartlara göre revize edebilme yeteneği konusunda, çok da başarı
gösteremedikleri
çeşitli
kaynaklarda
yer
almaktadır.
Ancak
bu
göreceli
olabilmektedir. Belki sıklıkla karşılaşılan, bu şekilde bir yapı olabilmekte ama bunun
karşısında, yaşlı yapıların genç yapılara oranla kurumsallaşmayı gerçekleştirme
konusunda
daha
deneyimli
oldukları,
bunun
gereklerini
daha
hızlı
gerçekleştirebildikleri de görülmektedir.
215
Ertaş, a.g.e.,s.64.
Robert Klitgoard, “İnstitutional Adjustment and Adjusting to İnstitutions”, Work Bank Discussion
Paper, Washington, 1995, s.14.
216
121
2.3.4.3. Sadelik
Bir işletmenin kurumsallaşma düzeyinin belirlenmesinde ikinci ölçütün,
işletmenin yapı ve fonksiyonları açısından karmaşıklığı ya da sadeliğidir. Bir
işletmenin alt üniteleri ne kadar yapı ve fonksiyon yönünden farklılaşmışsa ya da alt
ünitelerin ayrı fonksiyonlar yapan birimler olarak ne kadar çoğalmaları sağlanırsa, o
kadar karmaşık bir niteliğe sahip olacağı ve dolayısıyla kurumsallaşma düzeyinin
de yüksek olabileceği ileri sürülür. 217
Hastanenin uzun dönemde başarısını belirleyen ve sürekliliğini sağlayan en
önemli unsurun dış çevre olduğunu söylemek yanlış olmaz. Hastanelerin karmaşık
örgüt yapısına sahip kuruluşlar olduklarını bilmekteyiz. Bu nedenle, hastanelerin
geliştirdiği alt sistemleriyle ve devamlı değişen dış çevre şartlarına ayak
uydurabilecek mekanizmalarıyla, çok daha kolay kendini değiştirebileceğini
söylemek mümkün olacaktır.
Kurumsallaşma düzeyleri yüksek küçük ve orta ölçekli aile işletmelerinin
taşıdıkları temel özelliklere ayrıca bakılacak olursa, öncelikle örgüt yapısının
karmaşıklıktan uzak yalın ve sade bir görünüm içerisinde olduğu görülür.
Dolayısıyla bu işletmelerde kompleks yapıda olanlardan farklı olarak bilgi
transferinin kolaylıkla ve kısa süre içerisinde gerçekleştiği izlenir. 218
Yine aynı şekilde, sadelik derken, bir konuya daha değinmek yerinde
olacaktır. Hastaneler için sadelik zor olmakla beraber, yapılamaz değildir. Bunun
için faaliyetlerin yerine getirilmesinde mümkün olan en kısa iş akışının kullanılması,
departman ve işletme politikalarının açık ve net olması, işlerin icrasını en az
hareketle en kısa zamanda gerçekleştirecek çalışma sistemlerinin kurulması
217
Yunus Taş, Ali Akdemir, “Hastane Organizasyonlarında Kurumsallaşma ve Bunu Etkileyen Faktörler”,
4.Ulusal Sağlık ve Hastane Yönetimi Sempozyumu, (Erişim), http://www.sabem.saglik.gov.tr/
Akademik_Metinler/pageview. aspx?tab=1&catid=20&subid=144, 06.11.2006.
218
Karpuzoğlu, a.g.e., s.137.
122
önemlidir.219 Bu tip uygulamalar, sadeleştirmeler zamandan tasarruf sağlayacak,
hastaneye çeviklik kazandıracak, işlerin akışını hızlandırıp kolaylaştıracaktır.
2.3.4.4. Özerklik
Kurumsallaşma yolunda ikinci ölçüt olan özerklik-bağımlılık aslında
işletmenin belli gruplardan bağımsızlığını ispat etmesi, sektöründe apayrı,
diğerlerinden ayrılabilen kimliğe bürünmesidir. İşletmelerin özerkliği bir yandan
kendi çıkar ve değerlerinin özelliği ile birçok sosyal grubu temsil etmelerine rağmen
başka grup ve işletmelerden ayırt edilebilir olmalarıyla mümkündür. Diğer yandan
da daha önce işletmeyi bir bütün olarak kavrayabilecek, işletme alt kademelerinde
belirli süre hizmetle yetiştirilen kurumsal liderlere sahip olan işletmelerin daha çok
kurumsallaştığını söyleyebilmek de imkanlıdır.220
Hastanenin geleceğine hakim olan sahipler ya da yöneticiler, işletme
misyonu ve amaçları çerçevesinde, yönetsel ve yürütsel kararlarda serbestçe
hareket ederek hastanenin diğer hastanelerden farklı bir kimlik kazanmasına
çalışırlar. Bu aynı zamanda yönetimin profesyonelleşmesinin de ölçütleri arasında
sayılmıştır. Burada kimlik kavramı kurumsal kimliktir. Bunun anlamı da bir
işletmenin uzun dönemde stratejik olarak planlanmış amaçlarına ulaşabilmesi ve
arzu edilen imaja sahip olabilmesi için kendisi ve işletme felsefesini çalışanlarına,
ortaklarına, çevresine, kamuoyuna tanıtmak için kullandığı tüm metotların
toplamının tek bir güç yaratacak şekilde birleştirilmesi, kullanılması ve bu durumun
yansımasıdır.221 Bunu oluşturabildiği ölçüde de bir hastane için kurumsallaşma
oluşmuştur ya da kurumsallaşma hareketi devam etmektedir diyebiliriz.
219
Tamer Koçel, İşletme Yöneticiliği: Yönetici Geliştirme, Orgaznizasyon ve Davranış, 5. Baskı, Bela
Yayıncılık, 1995, s.208.
220
Ertaş, a.g.e., s.11.
221
Mehmet Ak, Firma/Markalarda Kurumsal Kimlik ve İmaj, İstanbul, Işıl Ofset, 1998, s.18.
123
2.4.3.5. Birlik
Kurumsallaşma düzeyinin belirlenmesinde dördüncü ölçüt, birlik-çözülme
olup bunun anlamı, çatışma ortaya çıktığında, çatışmayla ilgili çözüm yollarının
geliştirilmesi yolundaki birlik, asgari uzlaşma ya da sorunlarla, çatışmalarla
karşılaşıldığında bunlarla başa çıkabilme yollarının gelişmemiş olmasıyla, fikir
birliğinin sağlanamamasıyla ilgili çözülmedir. 222
Bir işletmenin gelişmesinde zaman zaman fikir uyuşmazlıklarının olması,
çatışmaların olması dozuna bağlı olarak normal bile kabul edilebilir. Ancak
çatışmaların sıklıkla yaşanması, bu çatışmaların dozunun yüksek olması,
hastaneler açısından da olumsuzdur.
Hastanede çatışmalar ve uzlaşmazlıklar karşısında asgari uzlaşma
yollarının zorunlu olduğunu söylemek kurumsallaşma açısından önemlidir. Öte
yandan yine hastanelerde izlenecek çözüm yolları hususunda fonksiyonel sınırlar
çerçevesinde, gelişmelerin sağlanması da gereklidir.223
2.3.5. Özel Hastanelerin Kurumsallaşmasında Etkili Olan Unsurlar
2.3.5.1. Örgüt Kültürü
Kurumsallaşmaya etki eden unsurların en başında örgüt kültürü
gelmektedir. Örgüt kültürü, o işletmenin çevrede tanınmasını, değerlerini,
toplumsal standartlarını, çevredeki diğer işletme ve bireylerle ilişki biçimlerini ve
düzeylerini yansıtır. Bu fonksiyonu ile kültür, işletmeyi topluma bağlayan, onun
toplum içinde yerini, önemini ve hatta başarısını belirleyen en önemli araçlardan
222
Ertaş, a.g.e., s.11
Mehmet Sağlam, Örgütsel Değişme, Ankara, Hacettepe Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesi Yayınları, 1979, s.113’den aktaran, Taş ve Akdemir, a.g.m., s.3.
223
124
biridir. Ancak, her örgüt kültürü, içinde yaşadığı toplumsal kültür ile ilişkide
bulunduğu diğer örgütsel kültürlerin etkilerini taşımakta ve örgüt kültürü
oluşumunda bu kültürlerin de etkisi olmaktadır. Kültür çevreye ters düşemez,
aksi halde örgüt yaşamı tehlikeye girebilir. Ayrıca çevrenin norm ve değerlerine
uygun olduğu takdirde yeni bir kültür çevreye önemli etkilerde bulunabilir,
katkılar yapabilir.224 Özel hastaneler içinde aynı durum söz konusudur. Özel
hastanenin çevrede tanınmasını sağlayan bir unsur olan, örgüt kültürünün
yaratılması, kurumsallaşma açısından son derece gereklidir diyebiliriz.
Kurumsallaşma aşamasını başarı ile tamamlamış olan işletmelere
bakıldığında, bu işletmelerin güçlü bir örgüt kültürüne sahip oldukları
gözlemlenebilir. Kurumsallaşmada amaç, işletme yöneticisinin sahip olduğu
özelliklerin yardımı ile rekabet ortamında ayakta kalabilmektir. Örgüt kültürü ise,
işletmelerin rekabet avantajlarından birisini oluşturmaktadır.225
Hastaneler en karmaşık örgütler arasında yer aldıklarından büyük bir
çatışma
potansiyeline
sahiptirler.
Hizmet
içi
eğitimle
eğitilen
yardımcı
personelden, oldukça yüksek düzeyde eğitilmiş bir cerraha kadar değişen
personel; karmaşık ve çok pahalı teçhizat, yapılan faaliyetlerin yaşam ve ölüm
ile ilgili olması ve ortaya çıkan stres, hastanelerin kendine özgü özelliklerini ve
yaratıcı çözümler gerektiren özel sorunlarını arttırır. Hastanelerde görülen
örgütsel çatışmalar, rastlantılarla geliştiği ve yönetilmediği zaman hastanelerin
verimliliğini ve etkililiğini azaltabilir. Ancak, örgütsel çatışmalar iyi yönetilirse,
verimi ve etkililiği arttırıcı bir öğe olarak da kullanılabilir. Örgütsel çatışmaların
yönetimi, çatışmanın teşhisini ve çatışmaya müdahale edilmesini içerir. Teşhis
bilgisi çatışmanın miktarını, nedenlerini ve örgütsel performansı ne şekilde
etkilediğini göstermelidir. Hastane yöneticilerinin, örgütlerindeki çatışmaların
224
Erol Eren, Örgütsel Davranış ve Yönetim Psikolojisi, 6. Baskı, İstanbul, Beta Basım Yayım Dağıtım,
2000, s.120.
225
Yunus Taş, “Hastane Organizasyonlarında Kurumsallaşma Yönelimli Örgüt Kültürünün Stratejik
Yönetim Yaklaşımı ile Tasarımı”, Kocaeli, Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletme
Anabilim Dalı Yönetim Organizasyon Bölümü Doktora Tezi, 2002, s.13.
125
nedenlerini belirleyebilmeleri için, örgütsel çatışmanın nedenleri konusunda bilgi
sahibi olmaları gerekir.226
Sonuç olarak da hastanelerde güçlü bir örgüt yapısı oluşturulmuşsa,
yönetiminde desteğiyle, örgüt kültürünün bağlayıcı, manevi gücüyle, bu tip
çatışma ve sorunlar kolaylıkla çözümlenebilir. Aksi takdirde, zayıf bağlar,
oturmamış bir işletme yapısı ve sağlam bir örgüt kültürünün olmaması işletmenin
çöküşüne zemin hazırlayabilir.
2.3.5.2. Örgüt Yapısı
Örgüt yapısı da kurumsallaşmayı etkileyen unsurlardandır. Organizasyon
yapısının örgüt kültürüne olumlu veya olumsuz etkileri olabilir. Organizasyon
yapısına göre, örgüt kültürünün pasif veya kavgacı bir yapıda olması söz
konusudur. Örgüt yapılarına göre oluşan bu kültürler, işyerinde gerilimleri ve rol
çatışmalarını azaltmada etkili olabilir. Örgüt yapısı uygun organizasyonlarda iş
performansının artacağı yapılan araştırmalarla ortaya çıkarılmıştır.227
Hastane hizmeti birbirine zincirleme bağlı ve olmaz ise olmaz şeklinde
yürütülen bir hizmet şeklidir. Bu denli içiçe olan hizmetlerin aksamadan
yürütülmesi ve kesin hatlarla kimin ne zaman ne yapacağının belirlenmesi
hastane yönetiminin nedenli dikkat isteyen ve hata kabul etmeyen bir yönetim
şekli olduğunu göstermektedir. Bu durum hastanenin bir kurallar dizisi içinde
yönetilmesini gösteren açık bir husustur. Çünkü konulmuş kurallar bir tecrübenin
bir bilgi birikiminin sonucudur ve uygulamalarda iyi sonuçlar alınmıştır. Hastane
yönetiminde asıl olan akılcı bir sistem ve koordineli hareket edebilen yeterli bir
ekip kurmaktır. Çağdaş yaklaşımda yöneticinin işletmeye bir kişilik ve sistem
226
Ertaş, a.g.e, s.53
Steven W. Pool, “Organizational Culture and Its Relationship Between Job Tension in Measuring
Outcomes Among Business Executives”, Journal of Management Development, Vol.19, 2000, s.9’dan
aktaran Taş, a.g.e., s.14.
227
126
kazandırması beklenmektedir. Kurumsallaşmış işletmelere bakıldığında bu
işletmelerin değer yargılarından, sistemlerinden ve prensiplerinden asla ödün
vermedikleri görülür.228
2.3.5.3. Yönetim Tarzı
Kurumsallaşmaya etki eden unsurlardan bir diğeri de yönetim tarzıdır.
İşletmelerin kurumsallaşma sürecinde karşılaştığı sorunlarını çözebilmesi,
yönetim basamaklarındaki tüm yöneticilerin kurumsallaşma yeteneklerinin
geliştirilmesine bağlıdır. Kurumsallaşma sürecini tamamlamış olan işletmelere
bakıldığında, ilk göze çarpan nokta bu işletmelerde demokratik, katılımcı ve
esnek bir yönetim sisteminin olduğu görülür. Bu yöneticilerin ortak özelliği
astlarını işletmenin problemleri üzerinde düşünmeye yönelten kişiler olmasıdır.
Tepe yöneticilerin bu yaklaşımı zamanla diğer yöneticilere de geçmekte,
işletmede insan kaynaklarına önem veren yöneticilerin sayısı artmakta ve
işletme içinde uyumlu bir hava yaratılması sağlanmaktadır. Lider ve yöneticiler
kurumsallaşma sürecinde işletmenin geleceğe yönelik önceliklerini astları ile
birlikte belirlemelidir. Bu önceliklerin tüm çalışanlar tarafından anlaşılması ve
benimsenmesini sağlamak için faaliyetlerde bulunmalıdır. Yönetici işletme
amaçlarını astlarına ve çalışanlara benimsetemezse, astın amacı ile işletmenin
amacı farklı olabilecek bu yüzden işletmede istenilen verim ve katılım
sağlanamayacaktır.229
İşte bu unsurların tamamının özel hastaneler için de geçerli olduğunu
söylemek
228
mümkündür.
Özel
hastanelerde
birer
işletme
olduklarından,
Fatma Aslanerer, Ruhi Selçuk Tabak, “Sağlık Yöneticilerinin Özyetkinlik Algılamaları”, 3. Ulusal
Sağlık ve Hastane Yönetimi Sempozyumu Eylül 2000, Ankara Üniversitesi Sağlık Eğitim Fakültesi
Yayını, 2000’den aktaran Eryılmaz, a.g.e., 43.
229
İlter Akat, Turan Atılgan, “Sanayi İşletmelerinde Kurumlaşma ve Şirket Kültürü”, Ekonomik ve
Sosyal Sorunlar-Çözüm Önerileri Dizisi, 226. Sayı, No:4, Ankara, TOBB Yayınları, Ekonomik, 1992,
s.18.
127
hastanede öyle bir yönetim tarzı benimsenmelidir ki, bu çalışanları motive
etmeli, hastane verimliliğini arttırmalıdır.
2.3.5.4. Eğitim
Eğitim hususu ise yine kurumsallaşmanın yapı taşlarından biridir. Eğitim,
çalışanların işleri ile ilgili olarak şu andaki ve gelecekteki ihtiyaçlarını belirlemek,
değerlendirmek, bilgi ve becerilerini geliştirmek, tutum ve davranışlarını istenilen
yönde değiştirmek ile İlgili faaliyetler şeklinde tanımlanabilir. Bugünün eğitimi, eski
ve yaygın bir kanı olan deneme-yanılma yolu ile öğrenme yöntemi yerine,
çalışanın en kısa sürede iş başarısını artıracak önlemlerin alınması anlayışını
yerleştirmiştir. Ancak böyle bir eğitimle hem eğitimin hem de işletmenin verimliliği
sağlanabilir.230 Özel hastanede kurumsallaşma yolunda eğitime önem vermeli,
çalışanların gereksinim duyduğu eğitimleri sağlayabilmelidir. Ancak değişen
şartlara bu şekilde dinamik bir yapı oluşumuyla ve yönetimin bu konuya
gösterdiği hassasiyetle mümkün olabilecektir.
Hastane işletmelerinde kurumsallaşma yolunda hastane çalışanları
arasına yeni katılan kişilere, hastane değer ve normlarını kazandırmayı
amaçlayan tanışma toplantıları düzenlenmelidir. Hizmet içi eğitim komitesi
kurulup, planlı bir şekilde hastane içi rotasyon uygulanması vasıtasıyla hizmet içi
eğitimler yapılmalıdır. 231
230
231
Uzunçarşılı v.d., a.g.e., s.32.
Taş, Akdemir, a.g.m., (Erişim) 06.11.2006.
128
2.3.5.5. İnsana Yönelik Olma
Kurumsallaşmanın dinamiklerinden bir diğeri de insana yönelik olmaktır.
Kurumsallaşmak tek bir fikrin veya düşüncenin sahipliğini yapmak anlamını
taşımaz. Burada amaç doğru olarak tespit edilmiş kurum amaçlarının etrafında
toplanmak ve verilen hizmetin kalitesini arttırıcı fikirlerin ortaya çıkmasına olanak
sağlayacak ortamı çalışanlar için yaratmaktır. Yaratıcılık insanın en temel
vasıflarından biri belki de birincisidir. Onu elinden alırsanız geriye klasik patron
zihniyeti kalır ki bu da çağdaş yönetim anlayışına ters düşmektedir.
Kurumsallaşmada başarıya ulaşmak için sadece yönetici kadronun hastanenin
geleceğini düşünmesi, bu konuda yeniliklere yönelmesi ve yaratıcı düşünceler
geliştirmesi yeterli olmamaktadır. Hastanenin her düzeyindeki çalışanlarıyla
beraber işletmenin geleceğini düşünmeye ve bu konuda fikirler geliştirmeye
ihtiyacı vardır. Yaratıcılığın sınırlandırıldığı bir hastanede verimlilikten söz
edilemez. İnsana yönelik yönetim sisteminin temel noktası insanları anlamlı iş
yaptıklarına inandırmak, yaptıkları işin önemini takdir etmek, işlerini sevmelerini
sağlamak ve onları verilen işi yapan üretim faktörü olarak değil, üretime katılan,
inceleyen araştıran, düşünen beyinler olarak görmektir.232
Ayrıca katılımcı bir yapı oluşturulmalı, hastane çalışanlarının da alınan
kararlara iştirak edebilmesi sağlanmalıdır. Artı, çalışanların başarı düzeylerini
arttıracak ödül sistemleri tasarlanmalı, yeni fikirleri teşvik edici uygulamalar
getirilmeli,
çalışanların
kendilerini
önemli
hissedebilecekleri
ortamlar
sağlanmalıdır.
Özel hastanelerde çalışanların kendilerini geliştirebilmeleri amacıyla,
araştırma projeleri desteklenebilir, hastane çalışanlarının ulusal ve uluslararası
kongre ve toplantılara katılımı desteklenebilir.233
232
233
Eryılmaz, a.g.e., s.44.
Taş, Akdemir, a.g.m., s.3.
129
2.3.5.6. Yönetimin Profesyonelleşmesi ve Özerkliği
Öncelikle patron-yönetici kavramlarının birbirinden ayrışması çok önemli
olup, profesyonel yöneticilerin karar alırken bağımsız, etki altında kalmadan
kararları alması, patronun yani işletme sahibinin zaman zaman gözlemci
konumuna çekilmesi gerekmektedir. Belki küçük çaptaki hastanelerde bu
zorunlu olmayabilir. Ancak artık rekabetin yoğunlaştığı bu zamanda yönetimin
özerkleşmesi genel-geçer bir kural halini almıştır. Bu da kurumsallaşma
açısından çok önemli bir adımdır.
130
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
ÖZEL HASTANELERDE YÖNETİMİN PROFESYONELLEŞMESİNİN,
KURUMSALLAŞMA SÜRECİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİNİ BELİRLEMEYE
YÖNELİK ALAN ARAŞTIRMASI
Bu bölümde, araştırma yöntemi ile ilgili genel açıklamalara, araştırma
sonrası elde edilen bulgulara ve bu bulguların değerlendirme ve yorumlarına
yer
verilmiştir.
Bölümün
sonunda,
özel
hastanelerin
yönetimlerinin
profesyonelleşmesi ve kurumsallaşmaya etkisi ile ilgili elde edilen bulgular
değerlendirilerek bir sonuca ulaşılmaya çalışılmıştır.
3.1. ARAŞTIRMANIN KONUSU
Özel hastanelerin, rekabet avantajını yakalayabilmesi için fark
yaratacak birçok özelliğe sahip olması gerekir. Bu araştırmanın konusunu
oluşturan, özel hastanelerde, yönetimin profesyonelleşmesi ve kurumsallaşması,
özel
hastanenin
diğerlerine
göre
farklılaşmasında,
ön
plana
çıkmasında bir ayrıntı gibi görünen, önemli bir boyuttur. Bu araştırma ile, özel
hastanelerde yönetimin profesyonelleşmesinin, kurumsallaşma üzerine etkisi
incelenmiştir.
Bugün, sağlığın önemi tartışma götürmez bir durumdur. İnsan için
sağlığın önemi kadar, bu hizmeti sunan kurumlardan biri olan, özel
hastanelerin de önemi gittikçe artmıştır. Böylesine hayati bir hizmeti veren
kurumun ve verdiği hizmetin elbette ki, ayırt edilir niteliklere sahip olması
gerekir.
Hastane yönetimi süreci, sağlık hizmetlerinin verilmesi, planlama,
personel seçimi, koordinasyon, kıt kaynakların verimli kullanımı, en az
maliyetle çalışma, performans değerlendirme, yürütme, işletme amaçlarına
ulaşılma derecesinin tespiti ve diğer pek çok görevi yerine getiren, bu
görevleri gerçekleştirirken de yönetim fonksiyonlarının kullanılmasıdır. Elbette
131
ki,
bunları
gerçekleştirecek
yönetim
kadrolarının,
tecrübeli,
yönetim
konusunda bilgi birikimine sahip, yönetim becerilerine ve tamamlayıcı diğer
özelliklere de sahip profesyonel kişilerce yürütülmesi gerekir. Ayrıca özel
hastaneler için yönetsel model belirlemede, “tek ve doğru model budur ve
geçerlidir” demek doğru olmaz. Ancak yapılacak şey, verimli, etkin, başarılı
ve en uygun yönetim modelinin özelliklerini belirlemek olacaktır. Bu da
kurumsallaşmanın ilke edinildiği ve yerleştiği, profesyonel yöneticiler
vasıtasıyla yönetilen, çağdaş hastanelerde mümkündür.
İşte,
araştırmanın
konusu
da,
özel
hastane
yönetimlerinde,
profesyonel yöneticilerin sayısının artması, yönetim mantığının klasik yönetim
ve yöneticilik anlayışından çağdaş ve profesyonel yönetim anlayışına, yoğun
bir şekilde kayması ve bu anlayışın tüm hastane tarafından benimsenmesidir.
“Bu
yönde
uygulamaların
geliştirilmesinin,
kısacası
yönetimin
profesyonelleşmesinin, kurumsallaşma sürecine etkisi var mıdır” sorusu
irdelenecektir.
3.2. ARAŞTIRMANIN AMACI
Araştırmanın amacı, özel hastanelerde, ağırlıklı olarak profesyonel
yönetici çalıştırılmasının, başka bir ifadeyle, yönetimin profesyonelleşmesinin, tüm dünyada standart bir işletme modeli olan, bir değerler ve
standartlar bütününü temsil eden kurumsallaşma modeli ve sürecine etkisi
olduğunu ortaya koymaktır.
Bu araştırmada elde edilen bulguların, özel hastanelerin yönetiminin
profesyonelleşmesi ve profesyonelleşmenin kurumsallaşma üzerindeki etkisi
açısından, hastane yönetimlerine fikir vermesi ve yine hastane yöneticilerine
katkıda bulunması umulmaktadır.
132
3.3. ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ
Bu araştırma tanımlayıcı araştırmadır ve genel tarama modelindedir.
Araştırmada, özel hastane yöneticilerinin, yönetimde profesyonelleşme ve
kurumsallaşma hakkındaki görüşlerini ortaya çıkaracak veriler anket yöntemi
ile
toplanmıştır. Anket 5’li likert ölçeğine göre hazırlanmıştır. Ulaşım
imkanlarının bulunduğu bölgelerde (Ankara, İzmir), anketler yüz yüze
görüşme,
diğer
illerde
ise,
posta
yoluyla
ve
elektronik
posta
ile
gerçekleştirilmiştir.
3.3.1. Araştırmanın Kapsam Ve Sınırlılıkları
Araştırmanın kapsamını, Türkiye’de faaliyette bulunan özel hastane
yöneticileri oluşturmaktadır. 2006 yılında Sağlık Bakanlığı verilerine göre,
Türkiye’de 332 özel hastane bulunmaktadır. Araştırma, her hastaneden bir
yönetici görüşüyle sınırlı tutulmuştur ve örneklem seçilmemiştir. Toplamda da
145 yönetici araştırmaya katılmıştır. Anketlerin uygulandığı yöneticiler,
yönetim kurulu başkanı, yönetim kurulu başkan yardımcısı, başhekim,
başhekim yardımcısı, müdür, müdür yardımcısı, başhemşire, başhemşire
yardımcısı ve diğer yöneticiler diye genellediğimiz halkla ilişkiler sorumlusu,
eğitim, insan kaynakları, pazarlama ve reklam sorumluları gibi yöneticilerden
oluşmaktadır.
Araştırma, 2007 Ağustos – Ekim ayları arasında gerçekleştirilmiştir.
3.3.2. Anket Sorularının Hazırlanması
Anket sorularının hazırlanmasında, literatürde yer alan benzer
araştırmalardan ve uzman görüşlerinden yararlanılmıştır. Hazırlanan ankette,
hastane ve yöneticilere ilişkin kimlik bilgilerini içeren 14 soru dışında,
yönetimin profesyonelleşmesiyle ilgili 23, kurumsallaşmayla ilgili 24 soru
133
olmak üzere toplam 61 soru bulunmaktadır. Ayrıca, anketin sonunda
yöneticilerle ilgili, meslek, eğitim, hastanenin kurucusu olup olmadığı ve
kurucu ile aile bağı olup olmadığına dair bilgileri içeren bir tablo
bulunmaktadır.
Anket sorularının güvenilirlik çalışmaları için, sorular hazırlandıktan
sonra, ön test çalışması yapılmış ve bu testlerin sonuçlarına göre de, uzman
görüşler dahilinde, gerekli düzeltmeler yapılmıştır. Cronbach’s Alpha
katsayısı, profesyonelleşme ifadeleri için %86,9, kurumsallaşmaya yönelik
ifadeler içinse %91,2 olarak saptanmıştır. Her iki durumla ilgili, güvenilirlik
düzeylerinin istatistiksel olarak uygun olduğu söylenebilir.
Anket soruları, 5’li Likert Ölçeği’ne göre ölçeklendirilmiştir. Ölçekte
kullanılan puanlama aşağıdaki şekildedir:
Kesinlikle Katılmıyorum = 1
Katılmıyorum = 2
Kararsızım = 3
Katılıyorum = 4
Kesinlikle Katılıyorum = 5
3.3.3. Araştırma Evreni
Araştırmanın evrenini Türkiye’de faaliyet gösteren özel hastane
yöneticileri oluşturmaktadır. Sağlık Bakanlığı 2006 yılı kayıtlarına göre,
toplam 332 hastane bulunmaktadır. Araştırmada örneklem seçilmemiş, tüm
evrene ulaşılmaya çalışılmış, hatırlatma mektuplarına rağmen, ancak, 145
özel hastaneden geri dönüşüm sağlanabilmiştir. Bu durumda da, evrenin
%44 ünden cevap alınmıştır.
134
3.3.4. Araştırmanın Varsayım Ve Hipotezleri
Araştırmada, ankete katılan özel hastane yöneticilerinin, anket
sorularına doğru cevaplar verdikleri varsayılmıştır.
Araştırmanın
temel
profesyonelleşmesinin,
hipotezi;
hastanelerin
“özel
hastane
kurumsallaşmaları
yönetimlerinin
üzerinde
etkisi
vardır”. Araştırmanın alt hipotezleri ise aşağıda sunulmuştur.
1. HO1: Kurumun yatak sayısı ile yöneticilerin yönetimin profesyonelleşmesiyle ilgili görüşleri arasında, istatistiksel olarak anlamlı fark
yoktur.
H11: Kurumun yatak sayısı ile yöneticilerin yönetimin profesyonelleşmesiyle ilgili görüşleri arasında, istatistiksel olarak anlamlı fark
vardır.
2. HO2: Kurumun yatak sayısı ile yöneticilerin kurumsallaşmayla ilgili
görüşleri arasında, istatistiksel olarak anlamlı fark yoktur.
H12: Kurumun yatak sayısı ile yöneticilerin kurumsallaşmayla ilgili
görüşleri arasında, istatistiksel olarak anlamlı fark vardır.
3. HO3: Kurumun faaliyet süresi ile yöneticilerin yönetimin profesyonelleşmesiyle ilgili görüşleri arasında, istatistiksel olarak anlamlı fark
yoktur.
H13: Kurumun faaliyet süresi ile yöneticilerin yönetimin profesyonelleşmesiyle ilgili görüşleri arasında, istatistiksel olarak anlamlı fark
vardır.
4. HO4: Kurumun faaliyet süresi ile yöneticilerin kurumsallaşmayla ilgili
görüşleri arasında, istatistiksel olarak anlamlı fark yoktur.
H14: Kurumun faaliyet süresi ile yöneticilerin kurumsallaşmayla ilgili
görüşleri arasında, istatistiksel olarak anlamlı fark vardır.
5. HO5: Yöneticilerin öğrenim düzeyleri ile yöneticilerin yönetimin
profesyonelleşmesiyle ilgili görüşleri arasında, istatistiksel olarak
anlamlı fark yoktur.
135
H15: Yöneticilerin öğrenim düzeyleri ile yöneticilerin yönetimin
profesyonelleşmesiyle ilgili görüşleri arasında, istatistiksel olarak
anlamlı fark vardır.
6.
HO6:
Yöneticilerin
öğrenim
düzeyleri
ile
yöneticilerin
kurumsallaşmayla ilgili görüşleri arasında, istatistiksel olarak anlamlı
fark yoktur.
H16: Yöneticilerin öğrenim düzeyleri ile yöneticilerin kurumsallaşmayla
ilgili görüşleri arasında, istatistiksel olarak anlamlı fark vardır.
7. HO7: Yöneticilerin kurum içersindeki konumlarıyla, yöneticilerin
yönetimin profesyonelleşmesiyle ilgili görüşleri arasında, istatistiksel
olarak anlamlı fark yoktur.
H17: Yöneticilerin
kurum
içersindeki
konumlarıyla,
yöneticilerin
yönetimin profesyonelleşmesiyle ilgili görüşleri arasında, istatistiksel
olarak anlamlı fark vardır.
8. HO8: Yöneticilerin kurum içersindeki konumlarıyla, yöneticilerin
kurumsallaşmayla ilgili görüşleri arasında, istatistiksel olarak anlamlı
fark yoktur.
H18: Yöneticilerin
kurum
içersindeki
konumlarıyla,
yöneticilerin
kurumsallaşmayla ilgili görüşleri arasında, istatistiksel olarak anlamlı
fark vardır.
9. HO9: Kurumun bir kalite belgesine sahip olması ile, yöneticilerin
yönetimin profesyonelleşmesiyle ilgili görüşleri arasında, istatistiksel
olarak anlamlı fark yoktur.
H19: Kurumun bir kalite belgesine sahip olması ile, yöneticilerin
yönetimin profesyonelleşmesiyle ilgili görüşleri arasında, istatistiksel
olarak anlamlı fark vardır.
10. H010: Kurumun bir kalite belgesine sahip olması ile, yöneticilerin
kurumsallaşmayla ilgili görüşleri arasında, istatistiksel olarak anlamlı
fark yoktur.
H110: Kurumun bir kalite belgesine sahip olması ile, yöneticilerin
kurumsallaşmayla ilgili görüşleri arasında, istatistiksel olarak anlamlı
fark vardır.
136
3.3.5. Araştırma Verilerinin Analizi ve Yorumu
Verilerin analizi, SPSS (Statistical Package for Social Science) 11.5
paket programı kullanılarak yapılmıştır. Tanımlayıcı istatistikler, ortalama ±
std. sapma veya yüzdeler şeklinde gösterilmiştir. Bağımsız gruplar arasında
profesyonelleşme ve kurumsallaşma sorularından elde edilen puanlar
yönünden, istatistiksel olarak anlamlı bir farkın olup olmadığı, bağımsız grup
sayısı iki olduğunda, Mann Whitney U testiyle, bağımsız grup sayısı ikiden
fazla olduğunda ise, Kruskal Wallis testi ile incelenmiştir. Krusakal Wallis test
istatistiği sonucunun anlamlı görüldüğü durumlarda, farka neden olan grubu
belirlemek amacıyla, Kruskal Wallis çoklu karşılaştırma testi kullanılmıştır.
Bağımsız
gruplar
içerisinde
profesyonelleşme
ve
kurumsallaşma
sorularından elde edilen puanlar arasında istatistiksel olarak anlamlı doğrusal
ilişkinin olup olmadığı Spearman Korelasyon testi ile incelenmiştir. Ayrıca
Wilcoxon
İşaret
kurumsallaşma
Testi
ile
sorularından
yönetimin
elde
profesyonelleşmesi
edilen
ortalama
soruları
puanlar
ile
arasında
istatistiksel olarak anlamlı bir fark olup olmadığı incelenmiştir. Tablolarda
güven aralığı olarak p=0.05 kabul edilmiştir. 234
3.4. BULGULAR VE SONUÇLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ
Araştırma kapsamında, Türkiye’de ki özel hastane yöneticilerine
uygulanan anketlerden elde edilen veriler ve yapılan analizler sonucu,
ulaşılan bulgular aşağıda belirtilmiştir.
234
Ayhan Ural, İbrahim Kılıç, Bilimsel Araştırma Süreci ve SPSS İle Veri Analizi, 2. Baskı,
Ankara, Detay Yayıncılık, 2006, s.269.
137
3.4.1. Araştırmaya Katılan Özel Hastanelerle İlgili Tanımlayıcı Bulgular
Tablo 10: Araştırmaya Katılan Özel Hastanelere İlişkin Tanımlayıcı
Özelliklerin Dağılımı
(n=145)
(%)
1-100 arası
129
89,0
101-200 arası
15
10,3
200’den fazla
1
0,7
1-5 yıl
62
42,8
6-10 yıl
40
27,6
11-15 yıl
16
11,0
16-20 yıl
7
4,8
21-25 yıl
3
2,1
26 yıl ve üstü
17
11,7
Yok
67
46,2
Var
78
53,8
Hastane Yatak Sayısı
Hastane Faaliyet Süresi
Kalite Belgesi
Tablo 10’da görüldüğü üzere, araştırmaya katılan özel hastanelerin %
89’unun yatak sayısı 1 ila 100 arasındadır. % 70.4’ ünün 10 yıldan daha az
bir süredir faaliyette olduğu, % 53.8’inin kalite belgesine sahip olduğu
görülmektedir.
138
3.4.2. Araştırmaya Katılan Yöneticilerle İlgili Tanımlayıcı Bulgular
Tablo 11: Araştırmaya Katılan Yöneticilerle İlgili Tanımlayıcı
Özelliklerin Dağılımı
(n=145)
(%)
25-35 yaş
76
52,4
36-45 yaş
45
31,0
46-55 yaş
12
8,3
56-65 yaş
10
6,9
2
1,4
Kadın
55
37,9
Erkek
90
62,1
Lise ve dengi okul
16
11,0
Ön lisans
18
12,4
Lisans
64
44,1
Lisansüstü
47
32,4
Yönetim kurulu başkanı/Yönetim kurulu başkan yardımcısı
11
7,6
Genel Müdür/Genel müdür yardımcısı
13
9,0
Başhekim/Başhekim yardımcısı
22
15,2
Başhemşire/Başhemşire yardımcısı
15
10,3
Hastane müdürü/Hastane müdür yardımcısı
25
17,2
59
40,7
1 yıldan az
16
11,0
1-3 yıl
59
40,7
4-6 yıl
30
20,7
7 yıl ve üstü
40
27,6
Yaş
65 yaş ve üstü
Cinsiyet
Öğrenim Düzeyi
Hastane İçindeki Konum
Diğer (Halkla İlişkiler Yöneticisi, Müşteri İlişkileri Yöneticisi,
Pazarlama Yöneticisi, Muhasebe, Finans Yöneticisi v.b)
Hastanede Çalışma Süresi
139
Hastane yöneticilerine ilişkin kişisel özellikler tablo 11 de verilmiştir.
Tablo 11’de görüleceği üzere, yöneticilerin büyük bir çoğunluğunu (%
83.4’ünü) 45 yaşı altındaki yöneticiler oluşturmaktadır. Özel hastane
yöneticilerinin çoğunluğunun orta yaş grubundan oluştuğunu söyleyebiliriz
Yöneticilerin % 62,1’inin erkek olduğu, % 76.5’inin lisans ve lisansüstü
eğitime
sahip
olduğu
görülmektedir.
Araştırmaya
katılan
hastane
yöneticilerinin, yönetim kurulu başkanı, yönetim kurulu başkan yardımcısı,
genel müdür ve genel müdür yardımcısı olmak üzere, %31.8’inin üst düzey
yöneticiler olduğu anlaşılmaktadır. Çalışma süreleri bakımından, ankete
katılan yöneticilerin büyük çoğunluğunun, 1 ila 3 yıl arasında %40,7 ile
kurumda hizmet vermiş hastane yöneticileri tarafından oluşturulduğu
görülmekle beraber, 4 yıl ve üstü hastane yöneticileri ise, % 48,3’ lük dilimi
oluşturmaktadırlar.
3.4.3. Özel Hastanelerde Yöneticilerin, Profesyonelleşme İle İlgili
İfadelere Verdikleri Cevapların Dağılımı
Bu bölümde, özel hastanelerde yöneticilerin profesyonelleşme ile ilgili
ifadelere verdikleri cevaplar yer almaktadır.
Yöneticilere toplam 23 ifade
yöneltilmiş olup, yöneltilen bu ifadelerle, özel hastanelerin yönetimlerindeki
profesyonelleşme yaklaşımları ölçülmeye, özel hastanelerde profesyonel
yönetici çalıştırmaya ve yönetimin profesyonellerden oluşmasına verilen
önem anlaşılmaya çalışılmıştır.
Tablo 12 de, tablonun en sonunda genel ortalamalar hesaplanırken
olumsuz ifadeler, olumlu şekle dönüştürülmek suretiyle bulunmuştur. Buna
göre
çıkan
sonuçlara
bakacak
olursak,
yöneticilerin
yönetimin
profesyonelleşmesine verdiği cevaplardan, katılımın yüksek düzeyde olduğu
görülmüştür.
İFADELER
7.Yönetimin etkinleşmesi, uzmanlaşması, verimin artması adına,
yöneticilerin performanslarının değerlendirmesi yapılmaktadır.
8.Hastane üst ve alt yönetimi arasında yönetiminde, sıklıkla çatışma,
geçimsizlik yaşanır ve bunlar kişisel, ailevi ilişkilerin yönetime taşınması
şeklindedir ya da patron-yönetici sorunları sıklıktadır.
10.Hastane yönetimi tarafından personelle birebir ilgilenilmekte, onların
şikayet ya da taleplerini dile getirecekleri ortamlar yaratılmakta ve iletişime
önem verilmektedir.
11.Her departman, yönetim konusunda eğitim almış, konusunda
uzmanlaşmış kişilerce yönetilmektedir.
12.Hastane yönetimince, uzmanların ve yöneticilerin terfisinde liyakat,
bilgi, beceri, rekabet, performans vb. koşullar dikkate alınır.
13.Yönetim tarafından hastane içinden de yönetici yetiştirilmesi
sağlanmaya çalışılmaktadır.
6.Hastaneyi ilgilendiren kararları alırken kimseye danışmam.
2.Kontrol ve yönetim yalnızca aile, belli grup ve kişiler elindedir.
3.Hastane yönetiminde ve önemli birimlerin başında hastanenin sahibi ve
yakınları da görev almaktadır, ancak bunlarda yönetim alanında ihtisas
sahibi profesyonellerdir.
4. Hastanemiz bir aile kurumu olarak kurulmuş olup patronumuz aynı
zamanda yöneticidir.
5.Hastanemizde görevler açık, net olarak ayrılmıştır ve tanımlaması
yapılmıştır.
1.Dışarıdan yönetim alanında eğitim almış, mesleki bilgi birikimine,
tecrübeye sahip, hastane yönetimi alanında profesyonelleşmiş yönetici
alınmaktadır.
Cevapların Dağılımı
3,4
2,8
3,4
3,4
4
5
5
2.8
4
5
8,3
12
6,9
22,1
32
10
14,5
21
7,6
17,2
25
11
13,1
%
19
n
(1)
Kesinlikle
Katılmıyorum
22
16
33
17
18
19
13
17
48
34
39
31
n
15,2
11,0
22,8
11,7
12,4
13,1
9,0
11,7
33,1
23,4
26,9
21,4
%
(2)
Katılmıyorum
11
21
17
9
11
26
12
17
12
17
16
10
n
7,6
14,5
11,7
6,2
7,6
17,9
8,3
11,7
8,3
11,7
11,0
6,9
%
(3)
Kararsızım
70
59
63
65
45
55
46
58
21
49
40
52
n
48,3
40,7
43,4
44,8
31
37,9
31,7
40,0
14,5
33,8
27,6
35,9
%
(4)
Katılıyorum
37
44
28
49
61
34
70
41
32
24
25
33
n
25,5
30,3
19,3
33,8
42,1
23,4
48.3
28,3
22,1
16,6
17,2
22,8
%
(5)
Kesinlikle
Katılıyorum
3,77
3,83
3,54
3,94
2,11
3,57
1,86
3,68
3,19
3,14
3,01
3,34
–
X
Tablo 12: Araştırmaya Katılan Özel Hastane Yöneticilerinin, Yönetimin Profesyonelleşmesi İle İlgili İfadelere Verdiği
σ
1,10
1,09
1,12
1,09
1,27
1,20
1,08
1,23
1,49
1,34
1,39
1,38
140
1,4
4,1
2,8
2,8
4,8
11,0
11,7
1,4
3,4
2
6
4
4
7
16
17
2
5
Genel Ortalama
19.Yönetici personel seçilirken işe göre adam alınmaktadır.
20.Hastaneyi profesyonel hastane yöneticiliği eğitimi de almış doktor
yönetmelidir.
21.Hastaneyi tümü ile profesyonel hastane yöneticileri yönetmelidir.
Doktor olmaları gerekmez.
22.İş ahlak (etik) ve normlarına yönetim olarak uyulması için gereken
tedbirler alınmıştır.
23.Yönetimin denetimi yapılmaktadır.
2,1
3
14.Yönetim tarafından, hastane yönetimi ve diğer mesleki konulardaki tüm
gelişmeler, yenilikler takip edilir.
15.Yöneticilerin kendilerini mesleki anlamda, yönetim konusunda,
geliştirmelerine imkan tanınmaktadır.
16.Yönetim tarafından, aynı veya benzer işleri yapan personeller
arasındaki eğitim ve tecrübe farklılıklarını gidermek adına, rotasyon,
hizmet içi eğitim ve sertifika programları düzenlenmektedir.
17.Hastane yönetimi tarafından bilgi akışının seri ve şeffaf olması için
gerekli tedbirler alınmaktadır.
18.Yönetim tarafından, ekip çalışması ve takım ruhu kavramları
benimsetilmeye çalışılmaktadır.
%
n
İFADELER
(1)
Kesinlikle
Katılmıyorum
21
10
19
25
15
12
18
17
22
13
n
14,5
6,9
13,1
17,2
10,3
8,3
12,4
11,7
15,2
9,0
%
(2)
Katılmıyorum
20
12
23
21
13
12
19
26
15
17
n
13,8
8,3
15,9
14,5
9,0
8,3
13,1
17,9
10,3
11,7
%
(3)
Kararsızım
55
68
44
31
70
68
60
59
64
67
n
37,9
46,9
30,3
21,4
48,3
46,9
41,4
40,7
44,1
46,2
%
(4)
Katılıyorum
44
53
42
52
40
49
44
37
42
45
n
30,3
36,6
29,0
35,9
27,6
33,8
30,3
25,5
29,0
31,0
%
(5)
Kesinlikle
Katılıyorum
1,13
0.60
3.69
0,92
1,34
1,41
1,09
1,00
1,08
1,10
1,05
0,99
σ
3,77
4,10
3,52
3,54
3,83
4,01
3,84
3,72
3,84
3,95
–
X
Tablo 12: Araştırmaya Katılan Özel Hastane Yöneticilerinin, Yönetimin Profesyonelleşmesi İle İlgili İfadelere Verdiği Cevapların
Dağılımı Devamı
141
142
Tablo 12’den de anlaşıldığı üzere, 6, 8 ve 9’uncu ifadelere olumsuz
cevaplar verilmiş olup, bu ifadelere katılınmadığı gözlemlenmiştir. Bu
ifadelerin aritmetik ortalamaları sırasıyla, 1,86, 2,11, 1,90’ dır. Bu ifadeler,
“Hastaneyi ilgilendiren kararları alırken kimseye danışmam.”, “Hastane üst ve
alt yönetimi arasında yönetiminde, sıklıkla çatışma, geçimsizlik yaşanır ve
bunlar kişisel, ailevi ilişkilerin yönetime taşınması şeklindedir ya da patronyönetici sorunları sıklıktadır.”, “Hastane yönetimi tarafından, hastane
yönetiminde veya personeller arası çıkan çatışmalar, katı kurallarla, güç
kullanarak ya da kayıtsız kalarak geçiştirilmektedir” şeklinde verilmiştir. Bu
ifadelerden, kesin sonuçlar çıkarmak yanıltıcı olabilir, ancak burada şunu
söylemek çok daha doğru olacaktır. Yöneticiler yukarıda sayılan bu üç
ifadeye pek de katılmamışlar, profesyonelleşme lehinde görüş bildirmişlerdir.
Diğer ifadelerin dağılımlarında da, kararsız kalanların, kararsız
kaldıkları ifadeler, belirgin olarak 1., 2., 3. ve 4’ üncü ifadelerdir. Bu ifadelere
baktığımızda, sırasıyla aritmetik ortalamaları, 3,34, 3,01, 3,14, 3,19 dur. Söz
konusu ifadeler; “Dışarıdan yönetim alanında eğitim almış, mesleki bilgi
birikimine, tecrübeye sahip, hastane yönetimi alanında profesyonelleşmiş
yönetici alınmaktadır.”, “Kontrol ve yönetim yalnızca aile, belli grup ve kişiler
elindedir.”, “Hastane yönetiminde ve önemli birimlerin başında hastanenin
sahibi ve yakınları da görev almaktadır, ancak bunlarda yönetim alanında
ihtisas sahibi profesyonellerdir.”, “Hastanemiz bir aile kurumu olarak
kurulmuş olup patronumuz aynı zamanda yöneticidir.” Bu sorular ile
hastanenin bir aile şirketi olup olmadığı, profesyoneller tarafından yönetilip
yönetilmediği, sorgulanmıştır.
Diğer yandan tablodan da görüleceği üzere, verilen ifadelerin büyük
bir
çoğunluğuna
(16
ifadeye),
katılımın
yüksek
olduğu,
(aritmetik
ortalamasının, 3,5 ve üzerinde olduğu), özetle, profesyonelleşme yönünde
pozitif görüş bildirimi söz konusudur.
143
3.4.4. Özel Hastanelerde Yöneticilerin, Kurumsallaşma İle İlgili İfadelere
Verdikleri Cevapların Dağılımı
Bu bölümde, özel hastanelerde yöneticilerin, kurumsallaşma ile ilgili
ifadelere verdikleri cevaplar yer almaktadır. Bu ifadelerle, ankete katılan
yöneticilerin, kurumlarının kurumsallaşması ile ilgili görüşlerin dağılımları
incelenmiştir. Bu bölümde, toplam 24 ifade yöneltilmiş olup, bu ifadelerle,
özel hastanelerin yöneticilerinin kurumsallaşma yaklaşımları ölçülmüştür.
Bu bölümdeki ifadelerde, 3’e yakın cevaplar yine kararsız olarak ele
alınmış olup, burada göze çarpan dört ifadeye kararsızım cevabı verilmiştir.
Bu ifadeler: “Hastanemiz bir aile kuruluşu olup, aile ile iş etkileşimini
netleştiren, ilişkileri belli bir sistematiğe oturtan bir yasamız bulunmaktadır.”
bu konuda ankete katılanların, bilgi sahibi olmadıklarını kararsız kaldıklarını
görmekteyiz. Aritmetik ortalama değeri, 2,84 çıkmıştır ve buda 3’e yakın bir
değerdir. “Hastanenin faaliyetleri hakkında, bağımsız denetim kurumlarınca,
belli periyotlarda raporlar yayımlanmaktadır” bu ifadeye de verilen cevapların
aritmetik ortalamasına baktığımızda, 3,08 ve bunun da 3’e yakın bir değer
olduğunu görmekteyiz. “Hastane sahibi bugün vefat etse, yerine geçecekler
için önceden bir yazılı düzenleme yapılmıştır.” Bu ifadeye verilen cevapların
aritmetik ortalaması 2,93 olmuştur. Son olarak da, “Yönetim tarafından
yüksek karlılık birinci hedef kabul edilmektedir.” İfadesinde kararsız kalındığı
göze çarpmaktadır. Bu ifadede aritmetik ortalama, 2.72 olmuştur.
Diğer yandan tablodan da görüleceği üzere, verilen ifadelerin büyük
bir
çoğunluğuna
(20
ifadeye),
katılımın
yüksek
olduğu,
(aritmetik
ortalamasının, 3,5 ve üzerinde olduğu), özetle, kurumsallaşma yönünde
pozitif yönde bir görüş bildirimi söz konusudur.
Tablo 13 de, tablonun en sonunda genel ortalamalar hesaplanırken
olumsuz ifadeler, olumlu şekle dönüştürülmek suretiyle bulunmuştur. Buna
göre çıkan sonuçlara bakacak olursak, yöneticilerin kurumsallaşmaya verdiği
cevaplardan, katılımın yüksek düzeyde olduğu görülmüştür.
7.Hastane yönetimi tarafından, sağlık ve hastane yönetimi
ile ilgili yasal ve mevzuat değişiklikleri izlenmekte, sosyal
sorumluluk bilinci ile gerekli düzenlemeler zamanında
yapılmaktadır.
8.Çevreden gelen tepki ve bildirimler hastane yönetimi
tarafından değerlendirilmektedir.
9.Hastane etik kurulu oluşturulmuştur ve çalışmalarını etkin
bir şekilde yürütmektedir
10.Hastane yönetimi “katılımcı yönetim” yaklaşımını
benimsemektedir.
11.Hastanede sunulan sağlık hizmetleriyle ilgili standartlar
belirlenmiştir.
12.Hastanenin faaliyetleri hakkında, bağımsız denetim
kurumlarınca, belli periyotlarda raporlar yayımlanmaktadır.
13.Hastane yönetimi tarafından, diğer hastanelerin piyasadaki durumları yakından takip edilmektedir.
1.Hastanemiz bir aile kuruluşu olup, aile ile iş etkileşimini
netleştiren, ilişkileri belli bir sistematiğe oturtan bir yasamız
bulunmaktadır.
2.Yönetim tarafından, paylaşılan değerler bütünü (örgüt
kültürü) oluşturulmakta ve çalışanlara benimsetmek amacıyla çalışmalar yürütülmektedir.
3.Standartlar, hedefler, objektiflik, kurum politikalarına
bağlılık önemli olup, bunlar da personele benimsetilmektedir/benimsetilmiştir.
4.Hastanemizde kalite standartları önemli olup, toplam kalite
yönetimi uygulanmaktadır.
5.Hastane yönetimi tarafından alınan kararlar takip edilirken,
hasta ve çalışanların tepkileri izlenmektedir .
6.Hastane yönetiminde yetki devri uygulanmaktadır
İFADELER
4,1
2,8
1,4
11,7
4,1
4
2
17
6
1,4
2
6
1,4
2
0,7
2,1
3
1
1,4
2
0,7
4,1
6
1
17,2
%
25
n
(1)
Kesinlikle
Katılmıyorum
16
39
16
14
31
8
9
23
17
28
14
18
43
n
11,0
26,9
11,0
9,7
21,4
5,5
6,2
15,9
11,7
19,3
9,7
12,4
29,7
%
(2)
Katılmıyorum
21
28
13
26
24
8
11
22
9
20
22
30
26
n
14,5
19,3
9,0
17,9
16,6
5,5
7,6
15,2
6,2
13,8
15,2
20,7
17,9
%
(3)
Kararsızım
59
38
75
65
47
63
65
64
75
54
80
65
32
n
40,7
26,2
51,7
44,8
32,4
43,4
44,8
44,1
51,7
37,2
55,2
44,8
22,1
%
(4)
Katılıyorum
43
23
39
36
37
65
59
33
42
40
27
26
19
n
29,7
15,9
26,9
24,8
25,5
44,8
40,7
22,8
29,0
27,6
18,6
17,9
13,1
%
(5)
Kesinlikle
Katılıyorum
3,81
3,08
3,92
3,79
3,54
4,26
4,19
3,72
3,95
3,69
3,80
3,60
2,84
–
X
Tablo 13: Araştırmaya Katılan Özel Hastane Yöneticilerinin, Kurumsallaşma İle İlgili İfadelere Verdiği Cevapların Dağılımı
σ
1,11
1,28
0,96
1,01
1,20
0,85
0,87
1,03
0,97
1,13
0,90
1,05
1,31
144
2,1
2,1
15,9
2,1
3
3
23
3
Genel Ortalama
2,8
10,3
15
4
6,9
10
2,1
12,4
18
3
14,5
21
23.Yönetim tarafından personel ve yönetici motivasyonunu
arttırıcı uygulamalar sistematik olarak uygulanmaktadır.
24. Kurumsallaşma gereklidir.
5,5
8
14.Organizasyonla ilgili el kitaplarımız, Organizasyon
şemalarımız, iş akış şemalarımız vardır.
15.Hastane sahibi bugün vefat etse yerine geçecekler için
önceden bir yazılı düzenleme yapılmıştır.
16.Yeni personel ve işten çıkanların sayısı dikkat çekici
düzeydedir.
17.Hastanenin en aşağı 5 yıl sonra ulaşmak istenilen
amaçları, hedefleri tanımlanmıştır
18.Yönetim tarafından birincil hedef daha görkemli
mekanlarda hizmet vermek, yeni şubeler açmaktır, insana
yatırıma ise önem verilmez.
19.Hastanemizin, kurumsal vizyonu, geleceğe ışık
tutabilecek, şimdi ve geçmişten nicel ve nitel göstergeler
vasıtasıyla hedefleri bulunmaktadır.
20.Hastane yönetimi, toplantılarda raporlara dayanarak,
yönetim kurulu mantığı ile belli bir gündem çerçevesinde,
kurmaylarına (profesyonellere) danışarak hızlı ve doğru bir
şekilde karar alma, yetisine sahiptir.
21.Yönetim tarafından yüksek karlılık birinci hedef kabul
edilmektedir.
22.Yönetim tarafından, araştırma projelerine, yeni projelere
destek verilmektedir.
%
n
İFADELER
(1)
Kesinlikle
Katılmıyorum
2
28
26
46
20
13
21
16
26
28
25
1,4
19,3
17,9
31,7
13,8
9,0
14,5
11,0
17,9
19,3
17,2
%
4
26
21
37
23
28
22
37
19
58
12
n
2,8
17,9
14,5
25,5
15,9
19,3
15,2
25,5
13,1
40,0
8,3
%
Kararsızım
Katılmıyorum
n
(3)
(2)
35
53
64
26
65
59
43
49
40
16
58
n
24,1
36,6
44,1
17,9
44,8
40,7
29,7
33,8
27,6
11,0
40,0
%
Katılıyorum
(4)
100
35
31
13
34
41
44
33
42
22
42
n
69,0
24,1
21,4
9,0
23,4
28,3
30,3
22,8
29,0
15,2
29,0
%
(5)
Kesinlikle
Katılıyorum
Tablo 13: Araştırmaya Katılan Özel Hastane Yöneticilerinin, Kurumsallaşma İle İlgili İfadelere Verdiği Cevapların Dağılımı Devamı
3,64
4,55
3,61
3,65
2,72
3,74
3,85
3,55
3,54
3,43
2,93
3,70
–
X
σ
0,64
0,85
1,11
1,07
1,19
1,03
1,00
1,33
1,16
1,39
1,22
1,22
145
146
3.4.5. Özel Hastanelerde Yöneticilerin, Çalışmakta Olduğu Kurumun
Yatak Sayısına Göre, Profesyonelleşme İle İlgili İfadelere Verdiği
Cevapların Dağılımı
Tablo 14‘e göre, yatak sayısına göre, yönetimin profesyonelleşmesiyle
ilgili ifadelere verilen cevaplar açısından gruplar arasında istatistiksel olarak
anlamlı bir farklılık bulunamamıştır.
Tablo 14: Araştırmaya Katılan Yöneticilerin Çalışmakta Oldukları Özel
Hastanenin, Yatak Sayısına Göre Profesyonelleşme İle İlgili İfadelerden Elde
Edilen Cevapların Dağılımı
Yatak
Sayısı<100
(n=129)
Yatak
Sayısı>100
(n=16)
p
3,33±1,37
3,38±1,50
0,883
3,02±1,37
2,94±1,57
0,843
3,15±1,34
3,13±1,45
0,969
4.Hastanemiz bir aile kurumu olarak kurulmuş olup patronumuz
aynı zamanda yöneticidir.
2,82±1,47
2,75±1,69
0,701
5.Hastanemizde görevler
tanımlaması yapılmıştır.
3,64±1,25
4,06±1,06
0,202
6.Hastaneyi ilgilendiren kararları alırken kimseye danışmam.
4,19±1,05
3,69±1,25
0,078
7.Yönetimin etkinleşmesi, uzmanlaşması, verimin artması adına,
yöneticilerin performanslarının değerlendirmesi yapılmaktadır.
8.Hastane üst ve alt yönetimi arasında yönetiminde, sıklıkla
çatışma, geçimsizlik yaşanır ve bunlar kişisel, ailevi ilişkilerin
yönetime taşınması şeklindedir ya da patron-yönetici sorunları
sıklıktadır.
3,54±1,20
3,75±1,24
0,514
3,88±1,27
4,00±1,26
0,721
9.Hastane yönetimi tarafından, hastane yönetiminde veya personeller arası çıkan çatışmalar, katı kurallarla, güç kullanarak ya da
kayıtsız kalarak geçiştirilmektedir.
4,07±1,14
4,31±1,01
0,408
10.Hastane yönetimi tarafından personelle birebir ilgilenilmekte,
onların şikayet ya da taleplerini dile getirecekleri ortamlar yaratılmakta ve iletişime önem verilmektedir.
3,88±1,12
4,44±0,63
0,063
3,50±1,16
3,88±0,72
0,305
3,82±1,07
3,94±1,24
0,477
İFADELER
1.Dışarıdan yönetim alanında eğitim almış, mesleki bilgi
birikimine, tecrübeye sahip, hastane yönetimi alanında
profesyonelleşmiş yönetici alınmaktadır.
2.Kontrol ve yönetim yalnızca aile, belli grup ve kişiler elindedir
3.Hastane yönetiminde ve önemli birimlerin başında hastanenin
sahibi ve yakınları da görev almaktadır, ancak bunlarda yönetim
alanında ihtisas sahibi profesyonellerdir.
açık,
net
olarak
ayrılmıştır
ve
11.Her departman, yönetim konusunda eğitim almış, konusunda
uzmanlaşmış kişilerce yönetilmektedir.
12.Hastane yönetimince, uzmanların ve yöneticilerin terfisinde
liyakat, bilgi, beceri, rekabet, performans vb. koşullar dikkate
alınır.
147
Tablo 14: Araştırmaya Katılan Yöneticilerin Çalışmakta Oldukları Özel Hastanenin,
Yatak Sayısına Göre Profesyonelleşme İle İlgili İfadelerden Elde Edilen Cevapların Dağılımı
Devamı
İFADELER
Yatak
Sayısı<100
(n=129)
Yatak
Sayısı>100
(n=16)
p
13.Yönetim tarafından hastane içinden de yönetici yetiştirilmesi
sağlanmaya çalışılmaktadır.
3,72±1,12
4,19±0,75
0,139
14.Yönetim tarafından, hastane yönetimi ve diğer mesleki
konulardaki tüm gelişmeler, yenilikler takip edilir.
3,91±1,02
4,31±0,60
0,180
15.Yöneticilerin kendilerini mesleki anlamda, yönetim konusunda,
geliştirmelerine imkan tanınmaktadır.
3,83±1,07
3,94±0,93
0,827
3,72±1,10
3,69±1,08
0,858
17. Hastane yönetimi tarafından bilgi akışının seri ve şeffaf olması
için gerekli tedbirler alınmaktadır.
3,85±1,08
3,75±1,06
0,646
18.Yönetim tarafından, ekip çalışması ve takım ruhu kavramları
benimsetilmeye çalışılmaktadır.
3,97±1,02
4,31±0,79
0,196
3,78±1,11
4,31±0,79
0,062
20.Hastaneyi profesyonel hastane yöneticiliği eğitimi de almış
doktor yönetmelidir.
3,54±1,39
3,50±1,63
0,938
21.Hastaneyi tümü ile profesyonel hastane yöneticileri
yönetmelidir. Doktor olmaları gerekmez.
22.İş ahlak (etik) ve normlarına yönetim olarak uyulması için
gereken tedbirler alınmıştır.
3,47±1,35
3,94±1,29
0,148
4,07±0,95
4,38±0,50
0,369
3,78±1,15
3,69±1,01
0,554
16.Yönetim tarafından, aynı veya benzer işleri yapan personeller
arasındaki eğitim ve tecrübe farklılıklarını gidermek adına, rotasyon, hizmet içi eğitim ve sertifika programları düzenlenmektedir.
19.Yönetici personel seçilirken işe göre adam alınmaktadır.
23.Yönetimin denetimi yapılmaktadır.
HO1:Kurumun
yatak
sayısı
ile
yöneticilerin
yönetimin
profesyonelleşmesiyle ilgili görüşleri arasında, istatistiksel olarak
anlamlı fark yoktur.
H11:Kurumun yatak sayısı ile yöneticilerin yönetimin profesyonelleşmesiyle ilgili görüşleri arasında, istatistiksel olarak anlamlı fark
vardır.
“Kurumun yatak sayısı ile yöneticilerin profesyonelleşmeyle ilgili
görüşleri arasında istatistiksel olarak fark yoktur.” Buna göre, p>0.05
olduğundan, H11 hipotezi reddedilmiş, HO1 hipotezi kabul edilmiştir
148
3.4.6. Özel Hastanelerde Yöneticilerin, Çalışmakta Olduğu Kurumun
Yatak Sayısına Göre, Kurumsallaşma İle İlgili İfadelere Verdiği
Cevapların Dağılımı
Bu bölümde, özel hastanelerde yöneticilerin, çalışmakta olduğu
kurumun yatak sayısına göre, kurumsallaşma ile ilgili ifadelere verdiği
cevapların dağılımına değinilecektir.
Tablo 15: Araştırmaya Katılan Yöneticilerin, Çalışmakta Olduğu Özel
Hastanenin Yatak Sayısına Göre, Kurumsallaşma İle İlgili İfadelere Verdiği
Cevapların Dağılımı
Yatak
Sayısı<100
(n=129)
Yatak
Sayısı>100
(n=16)
p
1.Hastanemiz bir aile kuruluşu olup, aile ile iş etkileşimini 2,88±1,33
netleştiren, ilişkileri belli bir sistematiğe oturtan bir yasamız
bulunmaktadır.
2,56±1,09
0,393
4,00±0,82
0,110
3.Standartlar, hedefler, objektiflik, kurum politikalarına bağlılık
önemli olup, bunlar da personele benimsetilmektedir/benimse- 3,77±0,93
tilmiştir.
4,06±0,57
0,308
4.Hastanemizde kalite standartları önemli olup, toplam kalite 3,60±1,13
yönetimi uygulanmaktadır.
4,38±0,89
0,007
5.Hastane yönetimi tarafından alınan kararlar takip edilirken, 3,89±1,00
hasta ve çalışanların tepkileri izlenmektedir .
4,44±0,51
0,040
6.Hastane yönetiminde yetki devri uygulanmaktadır
3,72±1,02
3,69±1,14
0,944
7.Hastane yönetimi tarafından, sağlık ve hastane yönetimi ile ilgili
yasal ve mevzuat değişiklikleri izlenmekte, sosyal sorumluluk 4,14±0,90
bilinci ile gerekli düzenlemeler zamanında yapılmaktadır.
4,56±0,51
0,081
8.Çevreden gelen tepki ve bildirimler hastane yönetimi tarafından 4,23±0,88
değerlendirilmektedir.
4,50±0,52
0,375
9.Hastane etik kurulu oluşturulmuştur ve çalışmalarını etkin bir 3,47±1,17
şekilde yürütmektedir
4,06±1,34
0,032
10.Hastane yönetimi “katılımcı yönetim” yaklaşımını benimsemek- 3,75±1,04
tedir.
4,13±0,72
0,228
11.Hastanede sunulan sağlık hizmetleriyle ilgili standartlar belir- 3,87±0,99
lenmiştir.
4,31±0,60
0,107
İfadeler
2.Yönetim tarafından, paylaşılan değerler bütünü (örgüt kültürü)
3,55±1,07
oluşturulmakta ve çalışanlara benimsetmek amacıyla çalışmalar
yürütülmektedir.
149
Tablo 15: Araştırmaya Katılan Yöneticilerin, Çalışmakta Olduğu Özel Hastanenin Yatak
Sayısına Göre, Kurumsallaşma İle İlgili İfadelere Verdiği Cevapların Dağılımı Devamı
Yatak
Sayısı<100
(n=129)
Yatak
Sayısı>100
(n=16)
p
12.Hastanenin
faaliyetleri
hakkında,
bağımsız
denetim 3,02±1,26
kurumlarınca, belli periyotlarda raporlar yayımlanmaktadır
3,50±1,41
0,155
13.Hastane yönetimi tarafından, diğer hastanelerin piyasadaki 3,75±1,15
durumları yakından takip edilmektedir.
4,25±0,58
0,153
Organizasyon 3,60±1,25
4,44±0,51
0,013
15.Hastane sahibi bugün vefat etse yerine geçecekler için önce- 2,93±1,21
den bir yazılı düzenleme yapılmıştır.
2,94±1,34
0,976
16.Yeni personel ve işten çıkanların sayısı dikkat çekici düzeyde- 3,41±1,42
dir.
3,56±1,21
0,815
17.Hastanenin en aşağı 5 yıl sonra ulaşmak istenilen amaçları, 3,50±1,17
hedefleri tanımlanmıştır
3,88±1,02
0,300
3,81±0,83
0,703
4,13±0,72
0,336
3,56±1,09
0,430
21.Yönetim tarafından yüksek karlılık birinci hedef kabul 2,69±1,21
edilmektedir.
3,00±1,03
0,255
22.Yönetim tarafından, araştırma projelerine, yeni projelere 3,57±1,07
destek verilmektedir.
4,25±0,86
0,012
23.Yönetim tarafından personel ve yönetici motivasyonunu 3,57±1,14
arttırıcı uygulamalar sistematik olarak uygulanmaktadır.
3,94±0,85
0,273
24. Kurumsallaşma gereklidir.
4,69±0,60
İfadeler
14.Organizasyonla ilgili el kitaplarımız,
şemalarımız, iş akış şemalarımız vardır.
18.Yönetim tarafından birincil hedef daha görkemli mekanlarda
3,52±1,38
hizmet vermek, yeni şubeler açmaktır, insana yatırıma ise önem
verilmez.
19.Hastanemizin, kurumsal vizyonu, geleceğe ışık tutabilecek,
3,81±1,03
şimdi ve geçmişten nicel ve nitel göstergeler vasıtasıyla hedefleri
bulunmaktadır.
20.Hastane yönetimi, toplantılarda raporlara dayanarak, yönetim
kurulu mantığı ile belli bir gündem çerçevesinde, kurmaylarına 3,76±1,03
(profesyonellere) danışarak hızlı ve doğru bir şekilde karar alma,
yetisine sahiptir.
4,53±0,88
0,583
HO2: Kurumun yatak sayısı ile yöneticilerin kurumsallaşmayla ilgili
görüşleri arasında, istatistiksel olarak anlamlı fark yoktur.
H12: Kurumun yatak sayısı ile yöneticilerin kurumsallaşmayla ilgili
görüşleri arasında, istatistiksel olarak anlamlı fark vardır.
Tablo 15’e göre, kurumun yatak sayısı ile yöneticilerin kurumsallaşma
ile ilgili görüşleri arasında, 4, 5, 9, 14, 22 numaralı ifadeler için istatistiksel
150
olarak fark anlamlı bulunmuştur (p<0.05). Bu durumda H12 hipotezi kabul
edilmiştir. Diğer ifadeler için reddedilmiştir.
Farklılık bulunan ifadelere bakıldığında 100 yataktan daha fazla
yatağa sahip hastane yöneticilerinin, 100’den az yatağa sahip hastane
yöneticilerine nazaran, bu ifadelere, daha çok katıldığı görülmektedir.
Farklılık bulunan ifadeler; “Hastanemizde kalite standartları önemli
olup, toplam kalite yönetimi uygulanmaktadır.” “Hastane yönetimi tarafından
alınan kararlar takip edilirken, hasta ve çalışanların tepkileri izlenmektedir”,
“Hastane etik kurulu oluşturulmuştur ve çalışmalarını etkin bir şekilde
yürütmektedir.”,
“Organizasyonla
ilgili
el
kitaplarımız,
organizasyon
şemalarımız, iş akış şemalarımız vardır.”, “Yönetim tarafından, araştırma
projelerine, yeni projelere destek verilmektedir.”
Yukarıdaki ifadelere göre, yatak sayısı arttıkça, kurumsallaşmanın
bazı göstergelerine katılımında arttığı gözlenmiştir. Buda hastane yatak
kapasitesi ile kurumsallaşmanın bazı göstergeleri arasında pozitif yönde bir
ilişki olduğunu göstermektedir. Bir başka deyişle, hastane yatak kapasitesi
artarken, kurumsallaşmaya olan ihtiyaç da doğru orantılı bir şekilde artış
göstermektedir. Burada kapasitenin artışıyla hastane yönetsel alanda bir
takım sıkıntılar yaşayacak, buna bağlı olarak da, hastanede iş akış
şemalarına,
organizasyon
şemalarına,
etik
kuruluna
talep
de
artış
gösterecektir. Hastane yeni araştırmalara yönelecek, yeni arayışlar içerisine
girebilecektir. Bir başka açıdan da, hastane yatak kapasitesinin artışı demek,
hasta sayısının da artışı demektir. Bu da, eski anlayışların terkinine işaret
olup, hasta memnuniyeti, kalite kavramlarının ön plana çıkması anlamına
gelmektedir.
151
3.4.7. Özel Hastanelerde Yöneticilerin, Çalışmakta Olduğu Kurumun,
Faaliyet Süresine Göre, Yönetimin Profesyonelleşmesi İle İlgili İfadelere
Verdiği Cevapların Dağılımı
Tablo 16: Araştırmaya Katılan Yöneticilerin, Çalışmakta Olduğu Özel
Hastanenin, Faaliyet Süresine Göre, Yönetimin Profesyonelleşmesi İlgili
İfadelere Verdiği Cevapların Dağılımı
İfadeler
1-5 yıl
(n=62)
6-10 yıl
(n=40)
11-15 yıl
(n=16)
16-25 yıl
(n=10)
26 yıl ve
üstü
(n=17)
P
1.Dışarıdan yönetim alanında eğitim almış, mesleki bilgi birikimine, 3,50±1,35 3,08±1,29 3,06±1,57 3,40±1,35 3,59±1,54 0,311
tecrübeye sahip, hastane yönetimi
alanında profesyonelleşmiş yönetici alınmaktadır.
2,65±1,3
3,25±1,39
2,65±1,46
2.Kontrol ve yönetim yalnızca aile,
0,014
3,50±1,32
3,50±1,08
*
*
*
belli grup ve kişiler elindedir.
3.Hastane yönetiminde ve önemli
birimlerin başında hastanenin
sahi-bi ve yakınları da görev 3,13±1,32 3,20±1,47 3,19±1,11 3,20±1,32 3,00±1,46 0,991
almakta-dır,
ancak
bunlarda
yönetim alanın-da ihtisas sahibi
profesyonellerdir.
4.Hastanemiz bir aile kurumu olarak kurulmuş olup patronumuz 2,89±1,46 2,32±1,31 3,19±1,60 3,30±1,64 3,06±1,68 0,169
aynı zamanda yöneticidir.
5.Hastanemizde görevler açık, net
olarak ayrılmıştır ve tanımlaması 3,61±1,26 3,95±1,08 3,50±1,37 3,40±1,58 3,65±1,17 0,653
yapılmıştır.
6.Hastaneyi ilgilendiren kararları 4,06±1,16 4,28±1,13 4,44±0,73 4,20±0,92 3,76±0,97 0,178
alırken kimseye danışmam.
7.Yönetimin etkinleşmesi, uzmanlaşması, verimin artması adına, 3,53±1,21 3,75±1,10 2,81±1,22 3,50±1,43 4,00±1,00 0,052
yö-neticilerin
performanslarının
değer-lendirmesi yapılmaktadır.
8.Hastane üst ve alt yönetimi
arasında yönetiminde, sıklıkla çatışma, geçimsizlik yaşanır ve bun- 4,08±1,15 3,63±1,43 4,19±1,17 3,80±1,32 3,59±1,33 0,347
lar kişisel, ailevi ilişkilerin yönetime
taşınması şeklindedir ya da patronyönetici sorunları sıklıktadır.
9.Hastane yönetimi tarafından,
hastane yönetiminde veya personeller arası çıkan çatışmalar, katı
kurallarla, güç kullanarak ya da 4,13±1,11 3,85±1,25 4,50±0,73 4,20±0,92 4,12±1,27 0,424
kayıtsız kalarak geçiştirilmektedir.
152
Tablo 16: Araştırmaya Katılan Yöneticilerin, Çalışmakta Olduğu Özel Hastanenin, Faaliyet
Süresine Göre, Yönetimin Profesyonelleşmesi İlgili İfadelere Verdiği Cevapların Dağılımı
Devamı
İfadeler
1-5 yıl
(n=62)
6-10 yıl
(n=40)
11-15 yıl
(n=16)
16-25 yıl
(n=10)
26 yıl ve
üstü
(n=17)
P
10.Hastane yönetimi tarafından
personelle birebir ilgilenilmekte,
onların şikayet ya da taleplerini dile 3,81±1,25 4,03±1,03 4,19±0,75 3,90±0,88 4,00±1,00 0,910
getirecekleri ortamlar yaratılmakta
ve iletişime önem verilmektedir.
11.Her departman, yönetim konusunda eğitim almış, konusunda uz- 3,61±1,19 3,70±1,16 3,31±0,95 3,40±1,07 3,18±0,95 0,272
manlaşmış kişilerce yönetilmekte.
12.Hastane yönetimince, uzmanların ve yöneticilerin terfisinde liya- 3,77±1,11 3,90±1,10 3,88±1,09 3,70±1,34 3,94±0,90 0,973
kat, bilgi, beceri, rekabet, performans vb. koşullar dikkate alınır.
13.Yönetim tarafından hastane
içinden de yönetici yetiştirilmesi 3,77±1,21 3,78±1,00 3,63±1,09 3,80±1,03 3,88±1,05 0,943
sağlanmaya çalışılmaktadır.
14.Yönetim tarafından, hastane yönetimi ve diğer mesleki konularda- 3,89±1,10 3,88±0,97 4,19±0,66 4,00±0,82 4,12±0,99 0,809
ki tüm gelişmeler, yenilikler takip
edilir.
15.Yöneticilerin kendilerini mesleki
anlamda, yönetim konusunda, ge- 3,87±1,09 3,88±1,02 4,06±0,77 4,20±0,92 3,24±1,15 0,151
liştirmelerine imkan tanınmaktadır.
16.Yönetim tarafından, aynı veya
benzer işleri yapan personeller
arasındaki eğitim ve tecrübe fark- 3,76±1,15 3,75±1,03 3,50±1,26 3,70±1,25 3,71±0,85 0,965
lılıklarını gidermek adına, rotasyon,
hizmet içi eğitim ve sertifika programları düzenlenmektedir.
17.Hastane yönetimi tarafından
bilgi akışının seri ve şeffaf olması 3,95±1,11 3,85±1,08 3,63±1,15 3,70±0,82 3,71±1,10 0,624
için gerekli tedbirler alınmaktadır.
18.Yönetim tarafından, ekip çalışması ve takım ruhu kavramları 4,03±1,04 4,03±1,00 4,13±0,72 3,90±1,10 3,82±1,13 0,948
benimsetilmeye çalışılmaktadır.
19.Yönetici personel seçilirken işe 3,73±1,18 4,08±0,83 3,75±1,29 3,90±0,88 3,71±1,26 0,812
göre adam alınmaktadır.
20.Hastaneyi profesyonel hastane
yöneticiliği eğitimi de almış doktor 3,34±1,46 4,08±1,19 3,19±1,47 3,40±1,58 3,41±1,37 0,102
yönetmelidir.
4,12±1,17
3,88±1,09
21.Hastaneyi tümü ile profesyonel 3,65±1,31
0,017
2,98±1,39
3,30±1,49
*
hastane yöneticileri yönetmelidir.
*
*
Doktor olmaları gerekmez.
∗ 6-10 yıl grubu ile arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı (p<0,05).
153
Tablo 16: Araştırmaya Katılan Yöneticilerin, Çalışmakta Olduğu Özel Hastanenin, Faaliyet
Süresine Göre, Yönetimin Profesyonelleşmesi İlgili İfadelere Verdiği Cevapların Dağılımı
Devamı
1-5 yıl
(n=62)
İfadeler
6-10 yıl
(n=40)
11-15 yıl
(n=16)
16-25 yıl
(n=10)
26 yıl ve
üstü
(n=17)
P
22.İş ahlak (etik) ve normlarına
yönetim olarak uyulması için gere- 4,16±0,93 3,93±1,05 4,19±0,66 4,00±0,82 4,29±0,85 0,608
ken tedbirler alınmıştır.
23.Yönetimin denetimi yapılmak- 3,55±1,30 3,78±1,12 3,94±0,68 4,10±0,88 4,24±0,83 0,328
tadır.
HO3: Kurumun faaliyet süresi ile yöneticilerin yönetimin profesyonelleşmesiyle ilgili görüşleri arasında, istatistiksel olarak anlamlı fark
yoktur.
H13: Kurumun faaliyet süresi ile yöneticilerin yönetimin profesyonelleşmesiyle ilgili görüşleri arasında, istatistiksel olarak anlamlı fark
vardır.
Tablo
16’ya
göre,
kurumun
faaliyet
süresi
ile
yöneticilerin
profesyonelleşmeyle ile ilgili görüşleri arasında, 2 ve 21 numaralı ifadeler için,
istatistiksel olarak fark anlamlı bulunmuştur (p<0.05). Bu durumda H13
hipotezi kabul edilmiştir. Diğer ifadeler için reddedilmiştir.
Özel hastanenin faaliyet süresine göre gözlemler sınıflandırıldığında,
gruplar arasında, “Kontrol ve yönetim yalnızca aile, belli grup ve kişiler
elindedir.”
ve
“Hastaneyi
tümü
ile
profesyonel
hastane
yöneticileri
yönetmelidir. Doktor olmaları gerekmez.” ifadelerinden elde edilen cevaplar,
yapılan Kruskal Wallis çoklu karşılaştırma analizi sonucunda, istatistiksel
olarak anlamlı farklılık göstermektedir. Söz konusu farkın kaynağı, 2 numaralı
ifade için, 1-5 yıl aralığında faaliyet gösteren ve 26 yıldan daha fazla süre
faaliyet gösteren hastanede çalışan yöneticilere göre, faaliyet süresi 6-10 yıl
olan hastane çalışanlarından elde edilen sonuçların, istatistiksel anlam
bakımından daha yüksek olmasıdır. 6-10 yıl grubu dışındaki, faaliyet süresine
sahip özel hastane yöneticileri, “Kontrol ve yönetim yalnızca aile, belli grup ve
kişiler elindedir.” ifadesine daha düşük düzeyde katılmışlardır. 21 numaralı
ifade içinse farkın kaynağı, 6-10 yıl grubu dışındaki, faaliyet süresine sahip
154
özel hastane yöneticilerinin, bu ifadeye daha yüksek düzeyde katılım
göstermesidir.
6-10 yıl süreyle faaliyet gösteren özel hastanelerde, doktorlar
yoğunluklu olabilir. Bu gruptan kaynaklanan farklılığın bir başka nedeni,
yıllara göre yöneticilerin dağılımımda dengeli bir yapının olmaması olabilir.
3.4.8. Özel Hastanelerde Yöneticilerin, Çalışmakta Olduğu Kurumun,
Faaliyet Süresine Göre, Kurumsallaşma İle İlgili İfadelere Verdiği
Cevapların Dağılımı
Tablo 17: Araştırmaya Katılan Yöneticilerin, Çalışmakta Olduğu Özel
Hastanenin, Faaliyet Süresine Göre, Kurumsallaşma İle İlgili İfadelere Verdiği
Cevapların Dağılımı
İfadeler
1-5 yıl
(n=62)
6-10 yıl
(n=40)
11-15 yıl
(n=16)
16-25 yıl
(n=10)
26 yıl ve
üstü
(n=17)
p
1.Hastanemiz bir aile kuruluşu olup,
aile ile iş etkileşimini netleştiren, 2,90±1,39 3,05±1,26 2,63±1,02 2,40±1,51 2,59±1,28
ilişkileri belli bir sistematiğe oturtan
bir yasamız bulunmaktadır.
0,478
2.Yönetim tarafından, paylaşılan
değerler bütünü (örgüt kültürü) oluşturulmakta ve çalışanlara benimset- 3,61±1,11 3,55±0,96 3,69±1,08 3,50±1,18 3,65±1,06
mek amacıyla çalışmalar yürütülmektedir.
0,976
3.Standartlar, hedefler, objektiflik,
kurum politikalarına bağlılık önemli 3,79±0,94 3,95±0,75 3,81±0,98 3,70±0,95 3,53±1,01
olup, bunlar da personele benimsetilmektedir/benimsetilmiştir.
0,729
4.Hastanemizde kalite standartları
önemli olup, toplam kalite yönetimi 3,63±1,19 3,75±1,10 3,88±0,89 3,60±0,97 3,65±1,37
uygulanmaktadır.
0,965
5.Hastane yönetimi tarafından alınan kararlar takip edilirken, hasta ve 3,87±1,11 3,93±0,89 4,19±0,75 3,90±0,32 4,12±1,11
çalışanların tepkileri izlenmektedir .
0,531
6.Hastane yönetiminde yetki devri 3,77±1,11 3,73±1,01 3,63±0,96 3,40±0,84 3,76±1,03
uygulanmaktadır
0,703
7.Hastane
yönetimi
tarafından,
sağlık ve hastane yönetimi ile ilgili
yasal ve mevzuat değişiklikleri 4,06±1,08 4,13±0,76 4,50±0,52 4,30±0,67 4,41±0,51
izlenmekte, sosyal sorumluluk bilinci
ile gerekli düzenlemeler zamanında
yapılmaktadır.
0,549
155
Tablo 17: Araştırmaya Katılan Yöneticilerin, Çalışmakta Olduğu Özel Hastanenin, Faaliyet
Süresine Göre, Kurumsallaşma İle İlgili İfadelere Verdiği Cevapların Dağılımı Devamı
İfadeler
1-5 yıl
(n=62)
6-10 yıl
(n=40)
11-15 yıl
(n=16)
16-25 yıl
(n=10)
26 yıl ve
üstü
(n=17)
p
8.Çevreden gelen tepki ve bildirimler hastane yönetimi tarafından 4,16±0,99 4,30±0,79 4,31±0,79 4,50±0,53 4,35±0,61
değerlendirilmektedir.
0,952
9.Hastane etik kurulu oluşturulmuştur ve çalışmalarını etkin bir 3,56±1,17 3,50±1,20 3,19±1,33 3,00±1,25 4,18±1,01
şekilde yürütmektedir
0,081
10.Hastane yönetimi “katılımcı yö- 3,85±1,07 3,68±1,02 3,81±0,91 3,80±0,92 3,82±1,01
netim” yaklaşımını benimsemektedir
0,877
11.Hastanede sunulan sağlık hizmetleriyle ilgili standartlar belirlen- 3,87±1,05 4,05±0,88 4,06±0,68 3,60±0,84 3,82±1,13
miştir.
0,665
12.Hastanenin faaliyetleri hakkında, bağımsız denetim kurumlarınca, 3,15±1,24 3,23±1,27 2,38±1,15 2,80±1,62 3,29±1,26
belli periyotlarda raporlar yayımlanmaktadır
0,169
13.Hastane yönetimi tarafından, diğer hastanelerin piyasadaki durum- 3,77±1,17 3,75±1,13 3,94±0,85 3,30±1,42 4,24±0,75
ları yakından takip edilmektedir.
0,412
14.Organizasyonla ilgili el kitaplarımız, organizasyon şemalarımız, iş 3,63±1,32 3,78±1,10 3,56±1,15 3,90±0,88 3,76±1,39
akış şemalarımız vardır.
3,41±1,33
15.Hastane sahibi bugün vefat etse 2,94±1,11 3,13±1,22
2,69±1,25
1,70±0,95
∗
yerine geçecekler için önceden bir
*
*
yazılı düzenleme yapılmıştır.
0,919
0,009
16.Yeni personel ve işten çıkanla- 3,29±1,46 3,45±1,40 4,00±1,10 3,20±1,75 3,47±1,12
rın sayısı dikkat çekici düzeydedir.
0,519
17.Hastanenin en aşağı 5 yıl sonra
ulaşmak istenilen amaçları, hedef- 3,77±1,15 3,45±1,08 3,50±1,32 2,80±1,32 3,41±1,00
leri tanımlanmıştır
0,118
18.Yönetim tarafından birincil he-def
daha görkemli mekanlarda hizmet 3,47±1,43 3,65±1,41 3,94±0,93 3,00±1,56 3,59±0,87
vermek, yeni şubeler açmaktır,
insana yatırıma ise önem verilmez.
0,589
19.Hastanemizin, kurumsal vizyonu,
geleceğe ışık tutabilecek, şimdi ve 3,87±1,08 3,78±0,97 3,63±0,96 4,20±0,79 3,94±0,97
geçmişten nicel ve nitel göstergeler
vasıtasıyla hedefleri bulunmaktadır.
0,593
20.Hastane yönetimi, toplantılarda
raporlara dayanarak, yönetim kurulu
mantığı ile belli bir gündem
çerçevesinde, kurmaylarına (profes- 3,73±1,10 3,93±0,86 3,44±0,89 3,80±1,32 3,59±1,12
yonellere) danışarak hızlı ve doğru
bir şekilde karar alma, yetisine
sahiptir.
0,429
∗
16-25 yıl grubu ile arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı (p<0,01).
156
Tablo 17: Araştırmaya Katılan Yöneticilerin, Çalışmakta Olduğu Özel Hastanenin, Faaliyet
Süresine Göre, Kurumsallaşma İle İlgili İfadelere Verdiği Cevapların Dağılımı Devamı
1-5 yıl
(n=62)
İfadeler
6-10 yıl
(n=40)
11-15 yıl
(n=16)
16-25 yıl
(n=10)
26 yıl ve
üstü
(n=17)
p
21.Yönetim tarafından yüksek karlı- 2,84±1,26 2,62±1,27 2,75±1,24 2,80±1,03 2,47±0,80
lık birinci hedef kabul edilmektedir.
0,784
22.Yönetim tarafından, araştırma
projelerine, yeni projelere destek 3,69±1,08 3,58±1,11 3,81±0,91 3,80±0,92 3,41±1,23
verilmektedir.
0,867
23.Yönetim tarafından personel ve
yönetici motivasyonunu arttırıcı 3,53±1,18 3,80±0,99 3,63±0,96 3,70±1,42 3,41±1,12
uygulamalar
sistematik
olarak
uygulanmaktadır.
0,738
24. Kurumsallaşma gereklidir.
0,931
4,53±0,94 4,50±0,93 4,56±0,73 4,80±0,42 4,59±0,62
HO4: Kurumun faaliyet süresi ile yöneticilerin kurumsallaşmayla ilgili
görüşleri arasında, istatistiksel olarak anlamlı fark yoktur.
H14: Kurumun faaliyet süresi ile yöneticilerin kurumsallaşmayla ilgili
görüşleri arasında, istatistiksel olarak anlamlı fark vardır.
Tablo
17’ye
göre,
kurumun
faaliyet
süresi
ile
yöneticilerin
kurumsallaşmayla ilgili görüşleri arasında, 15 numaralı ifade için, istatistiksel
olarak fark anlamlı bulunmuştur (p<0.05). Bu ifade için, H14 hipotezi kabul
edilmiştir. Diğer ifadeler için reddedilmiştir.
Özel
hastanelerin
faaliyet
sürelerine
göre,
gözlemler
sınıflandırıldığında, gruplar arasında 15 numaralı, “Hastane sahibi bugün
vefat etse yerine geçecekler için önceden bir yazılı düzenleme yapılmıştır.”
ifadesinden elde edilen cevaplar, yapılan Kruskal Wallis çoklu karşılaştırma
analizi sonucunda, istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermektedir.
Farklılık gösteren grup, 16-25 yıl arası faaliyet gösteren özel hastanedeki
yöneticilerdir. Bu grup hariç, diğer gruplarda, hastanenin sahibinin vefatı
halinde, özel hastanenin yaşamını devam ettirebilmesi için gerekli tedbirler
alınması ile ilgili ifadeye katılım yüksek düzeyde gözükmektedir.
157
3.4.9. Özel Hastanelerde Yöneticilerin, Öğrenim Düzeylerine Göre,
Yönetimin Profesyonelleşmesi İle İlgili İfadelere Verdiği Cevapların
Dağılımı
Tablo 18: Araştırmaya Katılan Yöneticilerin, öğrenim düzeylerine göre,
Yönetimin Profesyonelleşmesi İle İlgili İfadelere Verdiği Cevapların Dağılımı
Lise ve
Dengi
(n=16)
İfadeler
Önlisans
(n=18)
Lisans
(n=64)
Lisans
Üstü
(n=47)
p
1.Dışarıdan yönetim alanında eğitim almış,
mesleki bilgi birikimine, tecrübeye sahip, 3,19±1,56 3,33±1,28 3,25±1,43 3,51±1,32 0,820
hastane yönetimi alanında profesyonelleşmiş
yönetici alınmaktadır.
2.Kontrol ve yönetim yalnızca aile, belli grup 3,50±1,15 2,39±1,54 2,86±1,38 3,28±1,35 0,052
ve kişiler elindedir.
3.Hastane yönetiminde ve önemli birimlerin
başında hastanenin sahibi ve yakınları da 2,94±1,39 3,00±1,41 3,06±1,28 3,38±1,39 0,450
görev almaktadır, ancak bunlarda yönetim
alanında ihtisas sahibi profesyonellerdir.
4.Hastanemiz bir aile kurumu olarak kurulmuş olup, patronumuz aynı zamanda 3,00±1,51 2,56±1,42 2,72±1,45 2,98±1,58 0,632
yöneticidir.
5.Hastanemizde görevler açık, net olarak 3,81±0,98 3,28±1,53 3,83±1,19 3,60±1,25 0,490
ayrılmıştır ve tanımlaması yapılmıştır.
6.Hastaneyi ilgilendiren
kimseye danışmam.
kararları
alırken 4,31±1,20 4,17±0,86 4,16±1,06 4,04±1,16 0,694
7.Yönetimin etkinleşmesi, uzmanlaşması,
verimin artması adına, yöneticilerin perfor- 3,63±1,36 3,50±1,20 3,69±1,13 3,40±1,26 0,658
manslarının değerlendirmesi yapılmaktadır.
8.Hastane üst ve alt yönetimi arasında
3,94±1,11 3,84±1,31 3,66±1,36
yönetiminde, sıklıkla çatışma, geçimsizlik
0,028
4,69±0,60
*
*
*
yaşanır ve bunlar kişisel, ailevi ilişkilerin
yönetime taşınması şeklindedir ya da patronyönetici sorunları sıklıktadır.
9.Hastane yönetimi tarafından, hastane
yönetiminde veya personeller arası çıkan 4,19±1,33 4,11±1,18 4,14±1,05 4,00±1,16 0,722
çatışmalar, katı kurallarla, güç kullanarak ya
da kayıtsız kalarak geçiştirilmektedir.
10.Hastane yönetimi tarafından personelle
birebir ilgilenilmekte, onların şikayet ya da 3,81±1,47 3,89±1,08 3,97±1,11 3,96±0,93 0,951
taleplerini dile getirecekleri ortamlar yaratılmakta ve iletişime önem verilmektedir.
*
Lise ve dengi grubu ile arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı (p<0,05).
158
Tablo 18: Araştırmaya Katılan Yöneticilerin, öğrenim düzeylerine göre,
Yönetimin
Profesyonelleşmesi İle İlgili İfadelere Verdiği Cevapların Dağılımı Devamı
İfadeler
Lise ve
Dengi
(n=16)
Önlisans
(n=18)
Lisans
(n=64)
Lisans
Üstü
(n=47)
p
11.Her departman, yönetim konusunda
eğitim almış, konusunda uzmanlaşmış kişiler- 3,81±1,22 3,50±1,34 3,50±1,08 3,51±1,08 0,675
ce yönetilmektedir.
12.Hastane yönetimince, uzmanların ve yöneticilerin terfisinde liyakat, bilgi, beceri, reka- 4,06±1,12 3,89±0,83 3,83±1,13 3,74±1,11 0,675
bet, performans vb. koşullar dikkate alınır.
13.Yönetim tarafından hastane içinden de
yönetici yetiştirilmesi sağlanmaya çalışılmak- 4,06±1,00 3,50±1,20 3,80±1,09 3,74±1,11 0,529
tadır.
14.Yönetim tarafından, hastane yönetimi ve
diğer mesleki konulardaki tüm gelişmeler, 4,31±0,60 3,67±1,08 3,92±1,10 3,98±0,87 0,345
yenilikler takip edilmektedir.
15.Yöneticilerin kendilerini mesleki anlamda,
yönetim konusunda, geliştirmelerine imkan 3,81±1,17 3,61±0,98 3,81±1,13 3,98±0,94 0,573
tanınmaktadır.
16.Yönetim tarafından, aynı veya benzer
işleri yapan personeller arasındaki eğitim ve
tecrübe
farklılıklarını
gidermek
adına, 3,88±1,31 3,56±1,15 3,75±1,10 3,68±1,02 0,683
rotasyon, hizmet içi eğitim ve sertifika
programları düzenlenmektedir.
17.Hastane yönetimi tarafından bilgi akışının
seri ve şeffaf olması için gerekli tedbirler 3,88±1,26 3,72±1,07 3,81±1,15 3,91±0,93 0,919
alınmaktadır.
18.Yönetim tarafından, ekip çalışması ve
takım ruhu kavramları benimsetilmeye 4,25±1,00 3,89±0,90 3,88±1,16 4,15±0,78 0,444
çalışılmaktadır.
19.Yönetici personel seçilirken işe göre adam 4,00±0,73 3,72±1,18 3,73±1,17 3,96±1,06 0,731
alınmaktadır.
20.Hastaneyi profesyonel hastane yöneti- 3,81±1,42 3,39±1,58 3,30±1,35 3,83±1,39 0,148
ciliği eğitimi de almış doktor yönetmelidir.
21.Hastaneyi tümü ile profesyonel hastane
yöneticileri yönetmelidir. Doktor olmaları 2,75±1,69 3,83±1,20 3,69±1,19 3,43±1,39 0,158
gerekmez.
22.İş ahlak (etik) ve normlarına yönetim
olarak uyulması için gereken tedbirler alın- 4,38±1,02 3,89±0,90 4,06±1,01 4,15±0,75 0,235
mıştır.
23.Yönetimin denetimi yapılmaktadır.
3,81±0,98 3,83±0,92 3,75±1,17 3,77±1,24 0,994
HO5: Yöneticilerin öğrenim düzeyleri ile yöneticilerin yönetimin
profesyonelleşmesiyle ilgili görüşleri arasında, istatistiksel olarak
anlamlı fark yoktur.
159
H15: Yöneticilerin öğrenim düzeyleri ile yöneticilerin yönetimin
profesyonelleşmesiyle ilgili görüşleri arasında, istatistiksel olarak
anlamlı fark vardır.
Özel hastanelerde, ankete katılan yöneticilerin, öğrenim düzeylerine
göre, gözlemler sınıflandırıldığında, yalnızca 8 numaralı ifade için, gruplar
arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Bu ifade, “Hastane
üst ve alt yönetimi arasında yönetiminde, sıklıkla çatışma, geçimsizlik yaşanır
ve bunlar kişisel, ailevi ilişkilerin yönetime taşınması şeklindedir ya da patronyönetici sorunları sıklıktadır.” dir. Elde edilen cevaplar, yapılan Kruskal Wallis
çoklu karşılaştırma analizi sonucunda, istatistiksel olarak anlamlı farklılık
göstermektedir. Söz konusu farkın kaynağı, lise ve dengi okullardan mezun,
özel hastanedeki yöneticilerin vermiş oldukları cevapların, diğer öğrenim
düzeylerindeki yöneticilerin cevaplarına göre farklılık göstermiş olmasıdır. Bu
grup bu ifadeye daha çok katılırken, diğer gruplar, daha düşük düzeylerde
katılmışlardır.
Tablo
18’e
göre,
yöneticilerin
öğrenim
düzeyleri
ile
profesyonelleşmeyle ilgili görüşleri arasında, 8 numaralı ifade için, istatistiksel
olarak fark anlamlı bulunmuştur (p<0.05). Bu ifade için, H15 hipotezi kabul
edilmiştir. Diğer ifadeler için reddedilmiştir.
3.4.10. Özel Hastanelerde Yöneticilerin, Öğrenim Düzeylerine Göre,
Kurumsallaşma İle İlgili İfadelere Verdiği Cevapların Dağılımı
Tablo 19: Araştırmaya Katılan Yöneticilerin, Öğrenim Düzeylerine
Göre, Kurumsallaşma İle İlgili İfadelere Verdiği Cevapların Dağılımı
İfadeler
Lise ve
Dengi
(n=16)
Ön lisans
(n=18)
1. Hastanemiz bir aile kuruluşu olup, aile ile
iş etkileşimini netleştiren, İlişkileri belli bir 3,06±1,29 2,50±1,25
sistematiğe oturtan bir yasamız bulunmaktadır.
Lisans
(n=64)
Lisans
Üstü
(n=47)
p
2,72±1,28
3,06±1,37
0,325
160
Tablo 19: Araştırmaya Katılan Yöneticilerin, Öğrenim Düzeylerine Göre, Kurumsallaşma İle
İlgili İfadelere Verdiği Cevapların Dağılımı Devamı
Lise ve
Dengi
(n=16)
Lisans
(n=64)
Lisans
Üstü
(n=47)
p
2.Yönetim tarafından, paylaşılan değerler
bütünü (örgüt kültürü) oluşturulmakta ve 3,81±0,98 3,56±0,98
çalışanlara benimsetmek amacıyla çalışmalar yürütülmektedir.
3,42±1,10
3,79±1,02
0,239
3.Standartlar, hedefler, objektiflik, kurum
politikalarına bağlılık önemli olup, bunlar da 4,13±0,62 3,89±0,83
personele
benimsetilmektedir/benimsetilmiştir.
3,73±0,98
3,74±0,90
0,537
4.Hastanemizde kalite standartları önemli o- 3,75±1,06 3,61±1,33
lup, toplam kalite yönetimi uygulanmaktadır.
3,77±1,18
3,60±1,04
0,771
5.Hastane yönetimi tarafından alınan kararlar takip edilirken, hasta ve çalışanların 4,31±0,79 3,94±0,87
tepkileri izlenmektedir .
3,84±1,13
3,98±0,82
0,420
6.Hastane yönetiminde yetki devri uygulan- 4,00±0,97 3,56±0,86
maktadır
3,69±1,08
3,72±1,06
0,502
7.Hastane yönetimi tarafından, sağlık ve
hastane yönetimi ile ilgili yasal ve mevzuat
değişiklikleri izlenmekte, sosyal sorumluluk 4,25±0,68 4,06±0,87
bilinci ile gerekli düzenlemeler zamanında
yapılmaktadır.
4,09±1,02
4,34±0,70
0,640
8.Çevreden gelen tepki ve bildirimler hasta- 4,19±0,75 4,28±0,57
ne yönetimi tarafından değerlendirilmektedir
4,16±0,96
4,43±0,80
0,303
9. Hastane etik kurulu oluşturulmuştur ve 4,00±1,03 3,78±1,06
çalışmalarını etkin bir şekilde yürütmektedir
3,42±1,23
3,45±1,25
0,294
10.Hastane yönetimi “katılımcı yönetim” 3,94±1,12 3,56±0,98
yaklaşımını benimsemektedir.
3,72±1,06
3,94±0,92
0,350
11.Hastanede sunulan sağlık hizmetleriyle 3,94±1,12 3,89±0,76
ilgili standartlar belirlenmiştir
4,02±1,02
3,79±0,91
0,359
12.Hastanenin faaliyetleri hakkında, bağımsız denetim kurumlarınca, belli periyotlarda 3,44±1,26 3,17±1,10
raporlar yayımlanmaktadır
3,05±1,30
2,96±1,33
0,620
13.Hastane yönetimi tarafından, diğer
hastanelerin piyasada ki durumları yakın- 3,69±1,35 3,78±1,00
dan takip edilmektedir.
3,78±1,12
3,89±1,07
0,914
14.Organizasyonla ilgili el kitaplarımız,
Organizasyon şemalarımız, iş akış şema- 3,69±1,35 3,33±1,28
larımız vardır .
3,92±1,15
3,53±1,21
0,143
15.Hastane sahibi bugün vefat etse yerine
geçecekler için önceden bir yazılı 3,38±1,02 3,00±1,08
düzenleme yapılmıştır
2,83±1,22
2,89±1,34
0,444
16.Yeni personel ve işten çıkanların sayısı 3,87±1,36 3,39±1,42
dikkat çekici düzeydedir.
3,44±1,28
3,28±1,54
0,504
17.Hastanenin en aşağı 5 yıl sonra ulaşmak istenilen amaçları, hedefleri tanım- 3,69±1,30 3,67±1,08
lanmıştır
3,44±1,14
3,60±1,19
0,669
İfadeler
Ön lisans
(n=18)
161
Tablo 19: Araştırmaya Katılan Yöneticilerin, Öğrenim Düzeylerine Göre, Kurumsallaşma İle
İlgili İfadelere Verdiği Cevapların Dağılımı Devamı
İfadeler
Lise ve
Dengi
(n=16)
Ön lisans
(n=18)
Lisans
Üstü
(n=47)
Lisans
(n=64)
p
18.Yönetim tarafından birincil hedef daha
3,42±1,43
∗
görkemli mekanlarda hizmet vermek, yeni 4,37±1,02 3,61±1,20*
3,43±1,26
*
şubeler açmaktır, insana yatırıma ise önem
verilmez.
0,039
19.Hastanemizin, kurumsal vizyonu, geleceğe ışık tutabilecek, şimdi ve geçmişten 3,94±1,18 3,83±1,10
nicel ve nitel göstergeler vasıtasıyla hedefleri bulunmaktadır.
3,80±1,03
3,89±0,89
0,896
20.Hastane yönetimi, toplantılarda raporlara dayanarak, yönetim kurulu mantığı ile
belli bir gündem çerçevesinde, kurmayla- 4,13±0,72 3,89±0,90
rına (profesyonellere) danışarak hızlı ve
doğru bir şekilde karar alma, yetisine
sahiptir.
3,61±1,16
3,72±0,97
0,447
21.Yönetim tarafından yüksek karlılık birinci 2,56±1,21 2,61±1,24
hedef kabul edilmektedir.
2,83±1,20
2,68±1,18
0,692
22.Yönetim tarafından, araştırma proje- 3,75±1,06 3,83±1,04
lerine, yeni projelere destek verilmektedir.
3,64±1,07
3,55±1,10
0,786
23.Yönetim tarafından personel ve yönetici
motivasyonunu
arttırıcı
uygulamalar 4,00±0,89 3,78±1,06
sistematik olarak uygulanmaktadır.
3,53±1,25
3,53±1,00
0,440
4,56±0,51
4,52±0,96
4,79±0,46
∗
∗
∗
24. Kurumsallaşma gereklidir.
4,00±1,26
0,021
HO6: Yöneticilerin öğrenim düzeyleri ile yöneticilerin kurumsallaşmayla
ilgili görüşleri arasında, istatistiksel olarak anlamlı fark yoktur.
H16: Yöneticilerin öğrenim düzeyleri ile yöneticilerin kurumsallaşmayla
ilgili görüşleri arasında, istatistiksel olarak anlamlı fark vardır.
Özel hastanelerde, ankete katılan yöneticilerin öğrenim düzeylerine
göre, gözlemler sınıflandırıldığında, yalnızca 18 ve 24 numaralı ifadelerde
gruplar arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur.
∗
Lise ve dengi grubu ile arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı (p<0,05).
162
Söz konusu ifadeler, “Yönetim tarafından birincil hedef daha görkemli
mekanlarda hizmet vermek, yeni şubeler açmaktır, insana yatırıma ise önem
verilmez.”, “Kurumsallaşma gereklidir.”dir. Bu ifadelere verilen cevap
düzeylerine göre, Kruskal Wallis analizi uygulanmış, istatistiksel olarak
anlamlı farklılık bulunmuştur. Farkın kaynağı, 18 numaralı ifade için, lise ve
dengi okullardan mezun, özel hastanedeki yöneticilerin vermiş oldukları
cevapların, diğer öğrenim düzeylerindeki yöneticilerin cevaplarına göre
farklılık göstermesidir. Bu grup, diğer gruplara göre, söz konusu ifadeye daha
yüksek düzeyde katılmışlardır. 24 numaralı ifade için farkın kaynağı ise, lise
ve dengi okullardan mezun, özel hastanedeki yöneticilerin vermiş oldukları
cevaplar ile lisansüstü öğrenim düzeyine sahip yöneticilerin verdiği
cevapların arasında farklılık görülmesidir. Lise ve dengi öğrenim düzeyine
sahip olan yöneticiler, “Kurumsallaşma gereklidir” ifadesine diğer gruplara
nazaran daha az bir katılım göstermiştir.
Tablo 19’a göre, yöneticilerin öğrenim düzeyleri ile kurumsallaşmayla
ilgili görüşleri arasında, 18 ve 24 numaralı ifadeler için, istatistiksel olarak fark
anlamlı bulunmuştur (p<0.05). Bu ifadeler için, H16 hipotezi kabul edilmiştir.
Diğer ifadeler için reddedilmiştir.
Buradan kurumsallaşmanın anlaşılmasını ve öneminin kavranmasını,
öğrenim düzeyiyle de ilişkilendirmek doğru olacaktır.
3.4.11. Özel Hastanelerde Yöneticilerin, Hastanedeki Konumlarına Göre,
Yönetimin Profesyonelleşmesi İle İlgili İfadelere Verdiği Cevapların
Dağılımı
Tablo 20: Araştırmaya Katılan Yöneticilerin, Hastanedeki Konumlarına
Göre, Yönetimin Profesyonelleşmesi İle İlgili İfadelere Verdiği Cevapların Dağılımı
İfadeler
Yönetim
kurulu
başkanı/
yardımcısı
(n=11)
Genel
Müdür/
Yardımcısı
(n=13)
Başhekim/
Yardımcısı
(n=22)
Başhemşir
e/
Yardımcısı
(n=15)
Hastane
müdürü/
yardımcısı
(n=25)
Diğer
(n=59)
1.Dışarıdan yönetim alanında eğitim almış, mesleki bilgi birikimine, tecrübeye sahip, hastane 4,09±1,14 3,54±1,27 3,36±1,36 2,60±1,40 3,28±1,40 3,36±1,40
yönetimi alanında profesyonelleşmiş yönetici alınmaktadır.
p
0,150
163
Tablo 20: Araştırmaya Katılan Yöneticilerin, Hastanedeki Konumlarına Göre, Yönetimin
Profesyonelleşmesi İle İlgili İfadelere Verdiği Cevapların Dağılımı Devamı
İfadeler
Yönetim
kurulu
başkanı/
yardımcısı
(n=11)
Genel
Müdür/
Yardımcısı
(n=13)
Başhekim/
Yardımcısı
(n=22)
Başhemşir
e/
Yardımcısı
(n=15)
Hastane
müdürü/
yardımcısı
(n=25)
Diğer
(n=59)
p
2.Kontrol ve yönetim yalnızca a- 2,55±1,44 2,38±1,39 3,32±1,39 3,20±1,26 3,32±1,55 2,93±1,32
ile, belli grup ve kişiler elindedir.
0,245
3.Hastane yönetiminde ve önemli birimlerin başında hastanenin sahibi ve yakınları da 3,73±1,35 3,00±1,41 3,23±1,45 2,87±1,19 3,36±1,25 3,02±1,37
görev almaktadır, ancak bunlarda yönetim alanında ihtisas
sahibi profesyonellerdir.
0,492
4.Hastanemiz bir aile kurumu
olarak kurulmuş olup, patronu- 3,45±1,37 3,23±1,88 3,09±1,57 2,53±1,46 2,44±1,29 2,63±1,46
muz aynı zamanda yöneticidir.
0,373
5.Hastanemizde görevler açık,
net olarak ayrılmıştır ve tanım- 3,91±0,70 4,08±0,86 3,86±1,21 2,93±1,28 3,76±1,16 3,64±1,36
laması yapılmıştır.
0,183
6.Hastaneyi ilgilendiren karar- 4,45±0,69 3,85±1,07 3,82±1,40 4,40±0,83 4,32±0,95 4,12±1,10
ları alırken kimseye danışmam.
0,568
7.Yönetimin etkinleşmesi, uzmanlaşması, verimin artması adına, yöneticilerin performansla- 3,91±1,04 4,00±0,58 3,50±1,22 3,47±1,19 3,52±1,23 3,47±1,32
rının değerlendirmesi yapılmaktadır.
0,818
8.Hastane üst ve alt yönetimi
arasında yönetiminde, sıklıkla
çatışma, geçimsizlik yaşanır ve
bunlar kişisel, ailevi ilişkilerin 4,00±1,34 4,08±1,26 3,27±1,61 4,40±0,91 4,20±1,12 3,80±1,20
yönetime taşınması şeklindedir
ya da patron-yönetici sorunları
sıklıktadır.
0,133
9.Hastane yönetimi tarafından,
hastane yönetiminde veya personeller arası çıkan çatışmalar, 4,18±1,25 4,38±0,96 3,77±1,38 4,23±1,11 4,32±0,90 3,98±1,12
katı kurallarla, güç kullanarak ya
da kayıtsız kalarak geçiştirilmektedir.
0,465
10.Hastane yönetimi tarafından
personelle birebir ilgilenilmekte,
onların şikayet ya da taleplerini 4,36±0,92 4,38±0,51 3,95±1,00 3,73±1,22 4,16±0,80 3,71±1,26
dile getirecekleri ortamlar yaratılmakta ve iletişime önem
verilmektedir.
0,303
11.Her departman, yönetim
konusunda eğitim almış, konu- 3,55±1,04 3,62±1,12 3,64±1,00 3,33±1,29 3,60±0,96 3,51±1,24
sunda uzmanlaşmış kişilerce
yönetilmektedir.
0,992
12.Hastane yönetimince, uzmanların ve yöneticilerin terfisinde liyakat, bilgi, beceri, reka4,45±0,69 4,15±0,90 3,64±1,14 3,80±1,15 3,92±0,95 3,69±1,18
bet, performans vb. koşullar
dikkate alınır.
0,271
164
Tablo 20: Araştırmaya Katılan Yöneticilerin, Hastanedeki Konumlarına Göre, Yönetimin
Profesyonelleşmesi İle İlgili İfadelere Verdiği Cevapların Dağılımı Devamı
Yönetim
kurulu
başkanı/
yardımcısı
(n=11)
İfadeler
Genel
Müdür/
Yardımcısı
(n=13)
Başhekim/
Yardımcısı
(n=22)
Başhemşir
e/
Yardımcısı
(n=15)
Hastane
müdürü/
yardımcısı
(n=25)
Diğer
(n=59)
p
13.Yönetim tarafından hastane
içinden de yönetici yetiştirilmesi 4,18±0,75 4,08±1,12 3,59±1,05 3,20±1,37 3,96±0,79 3,76±1,16
sağlanmaya çalışılmaktadır.
0,248
14.Yönetim tarafından, hastane
yönetimi ve diğer mesleki konu- 4,18±0,87 4,00±1,00 4,18±0,73 3,60±0,91 4,16±0,94 3,81±1,11
lardaki tüm gelişmeler, yenilikler takip edilmektedir.
0,265
15.Yöneticilerin kendilerini mesleki anlamda, yönetim konusun- 4,36±0,81 4,00±1,00 3,95±0,90 3,53±1,30 3,92±0,91 3,71±1,13
da, geliştirmelerine imkan tanınmaktadır.
0,458
16.Yönetim tarafından, aynı
veya benzer işleri yapan personeller arasındaki eğitim ve
tecrübe farklılıklarını gidermek 3,64±0,81 3,92±0,64 4,05±0,90 3,13±1,36 3,80±0,91 3,68±1,25
adına, rotasyon, hizmet içi
eğitim ve sertifika programları
düzenlenmektedir.
0,392
17.Hastane yönetimi tarafından
bilgi akışının seri ve şeffaf 4,27±0,65 4,15±0,55 3,91±0,97 3,47±1,25 4,08±1,04 3,66±1,20
olması için gerekli tedbirler
alınmaktadır.
0,312
18.Yönetim tarafından, ekip
çalışması ve takım ruhu kav- 4,18±0,87 4,23±1,09 3,95±0,90 3,80±1,21 4,12±0,83 3,95±1,07
ramları benimsetilmeye çalışılmaktadır.
0,768
19.Yönetici personel seçilirken 4,18±0,60 4,08±0,86 3,73±1,39 3,80±0,94 3,84±1,03 3,76±1,16
işe göre adam alınmaktadır.
0,931
2,62±1,39 4,18±1,01 3,47±1,46 3,12±1,33 3,51±1,49
20.Hastaneyi profesyonel has*
*
#
*,#
tane yöneticiliği eğitimi de almış 4,55±0,69
*,×
doktor yönetmelidir.
0,003
21.Hastaneyi tümü ile profesyo3,92±1,26 3,80±1,23
3,92±1,44
nel hastane yöneticileri yönet- 2,91±1,38
<0,001
2,68±1,21 3,07±1,39 *,×,•
*,×
*,×
melidir. Doktor olmaları gerekmez.
*
22.İş ahlak (etik) ve normlarına
yönetim olarak uyulması için 4,36±0,50 3,92±0,86 4,14±0,77 3,73±1,10 4,08±0,91 4,19±0,99
gereken tedbirler alınmıştır.
0,409
23.Yönetimin
maktadır.
0,445
denetimi
yapıl-
3,45±1,37 3,92±1,04 4,00±1,02
3,67±0,82
4,12±0,83
3,59±1,30
Yönetim kurulu başkanı/Yönetim kurulu başkan yardımcısı grubu ile arasındaki fark istatistiksel
olarak anlamlı (p<0,05).
# Genel Müdür/Genel müdür yardımcısı grubu ile arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı (p<0,05).
× Başhekim/Başhekim yardımcısı grubu ile arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı (p<0,05).
• Başhemşire/Başhemşire yardımcısı grubu ile arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı (p<0,05).
165
HO7: Yöneticilerin
kurum
içersindeki
konumlarıyla,
yöneticilerin
yönetimin profesyonelleşmesiyle ilgili görüşleri arasında, istatistiksel
olarak anlamlı fark yoktur.
H17: Yöneticilerin
kurum
içersindeki
konumlarıyla,
yöneticilerin
yönetimin profesyonelleşmesiyle ilgili görüşleri arasında, istatistiksel
olarak anlamlı fark vardır.
Özel hastanelerde, ankete katılan yöneticilerin, hastane yönetimindeki
konumlarına göre gözlemler sınıflandırıldığında, yalnızca 20 ve 21 numaralı
ifadelerde gruplar arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur.
20 numaralı, “Hastaneyi profesyonel hastane yöneticiliği eğitimi de
almış doktor yönetmelidir.” ifadesinden elde edilen cevap düzeylerine göre,
yapılan Kruskal Wallis analizi sonucunda, istatistiksel olarak anlamlı farklılık
bulunmuştur. Genel müdür/genel müdür yardımcısı, başhemşire/başhemşire
yardımcısı, hastane müdürü/hastane müdür yardımcısı ve diğer diye
isimlendirdiğiniz ve diğer (fonksiyonel yöneticiler)yönetici grubundakiler, bu
ifadeye, yönetim kurulu başkanı/yönetim kurulu başkan yardımcısı ve
başhekim/başhekim yardımcısı konumundakilere nazaran daha düşük
düzeyde bir katılım göstermiştir. Buradan şu sonuca ulaşılabilir: Yönetim
kurulu başkanı, başkan yardımcısı, başhekim, başhekim yardımcılarının
çoğunlukla doktorlardan oluştuğu söylenebilir.
21 numaralı, “Hastaneyi tümü ile profesyonel hastane yöneticileri
yönetmelidir. Doktor olmaları gerekmez.” ifadesinden elde edilen cevap
düzeyleri, Kuruskal Wallis testi sonuçlarına göre, istatistiksel olarak anlamlı
farklılık göstermektedir. Genel müdür/genel müdür yardımcısı, başhemşire/
başhemşire yardımcısı, hastane müdürü/hastane müdür yardımcısı ve diğer
diye isimlendirdiğiniz diğer (fonksiyonel yöneticiler) yönetici grubundakiler,
söz konusu ifadeye, daha yüksek düzeyde katılmışlardır. Yönetim kurulu
başkanı/yönetim
kurulu
başkan
yardımcısı,
başhekim/başhekim
yardımcısı,başhemşire/başhemşire yardımcısı konumundakileri bu ifadeye,
diğerlerine nazaran, daha düşük düzeyde bir katılım göstermiştir. Bunun
nedeni, doktorlardan meydana gelen, yönetim kurulu başkanı, yönetim kurulu
166
başkan yardımcısı, başhekim ve yardımcılarının doktor olmalarından, ayrıca
yönetim hususuna bakış açılarından kaynaklanıyor olabilir.
Buna göre, p<0.05 olduğundan, H17 numaralı ifade, “Yöneticilerin
kurum içersindeki konumlarıyla, yöneticilerin yönetimin profesyonelleşmesiyle
ilgili görüşleri arasında, istatistiksel olarak anlamlı fark vardır.” Bu hipotez, 20
ve 21 numaralı ifadeler için kabul edilmiştir. Diğer ifadeler için reddedilmiştir.
3.4.12. Özel Hastanelerde Yöneticilerin, Hastanedeki Konumlarına Göre,
Kurumsallaşma İle İlgili İfadelere Verdiği Cevapların Dağılımı
Tablo 21: Araştırmaya Katılan Yöneticilerin, Hastanedeki Konumlarına
Göre, Kurumsallaşma İle İlgili İfadelere Verdiği Cevapların Dağılımı
İfadeler
Yönetim
kurulu
başkanı/
yardımcısı
(n=11)
Genel
Müdür/
Yardımcısı
(n=13)
Başhekim/
Yardımcısı
(n=22)
Başhemşire/
Yardımcısı
(n=15)
1.Hastanemiz bir aile kuruluşu olup, aile ile iş etkileşimini
netleştiren, ilişkileri belli bir
sistematiğe oturtan bir yasamız bulunmaktadır.
2,18±1,40
2,77±1,36
3,18±1,44
3,00±1,25
2,80±1,32 2,83±1,25
0,466
2.Yönetim tarafından, paylaşılan değerler bütünü (örgüt
kültürü) oluşturulmakta ve çalışanlara benimsetmek amacıyla çalışmalar yürütülmektedir.
3,82±0,75
3,92±0,86
3,82±1,10
3,47±0,99
3,68±0,95 3,41±1,16
0,448
3.Standartlar, hedefler, objektiflik, kurum politikalarına bağlılık önemli olup, bunlar da
personele benimsetilmektedir
benimsetilmiştir
3,91±0,54
4,00±1,00
3,77±0,97
3,93±0,88
3,88±0,78 3,68±0,97
0,762
4.Hastanemizde kalite standartları önemli olup, toplam
kalite yönetimi uygulanmaktadır.
3,73±0,79
3,38±1,33
3,68±0,99
3,60±1,12
3,60±1,08 3,81±1,24
0,766
5.Hastane yönetimi tarafından alınan kararlar takip edilirken, hasta ve çalışanların
tepkileri izlenmektedir .
4,09±0,54
4,00±1,08
3,91±0,87
4,00±0,93
3,84±0,99 3,97±1,08
0,958
6.Hastane yönetiminde yetki
devri uygulanmaktadır
4,27±0,79
4,00±0,82
3,68±0,99
3,73±0,96
3,64±1,04 3,59±1,13
0,439
7.Hastane yönetimi tarafından, sağlık ve hastane yönetimi ile ilgili yasal ve mevzuat
değişiklikleri izlenmekte, sosyal sorumluluk bilinci ile
gerekli düzenlemeler zamanında yapılmaktadır.
4,36±0,50
4,15±0,90
4,36±0,79
3,87±0,99
4,32±0,69 4,12±0,98
0,641
Hastane
müdürü/
yardımcı
sı
(n=25)
Diğer
(n=59)
p
167
Tablo 21: Araştırmaya Katılan Yöneticilerin, Hastanedeki Konumlarına Göre, Kurumsallaşma
İle İlgili İfadelere Verdiği Cevapların Dağılımı Devamı
İfadeler
Yönetim
kurulu
başkanı/
yardımcısı
(n=11)
Genel
Müdür/
Yardımcısı
(n=13)
Başhekim/
Yardımcısı
(n=22)
Başhemşire/
Yardımcısı
(n=15)
8.Çevreden gelen tepki ve
bildirimler hastane yönetimi
tarafından değerlendirilmektedir.
4,55±0,69
4,31±0,85
4,23±1,07
4,27±0,70
4,28±0,68 4,20±0,91
0,845
9.Hastane etik kurulu oluşturulmuştur ve çalışmalarını etkin bir şekilde yürütmektedir
4,27±0,79
3,46±1,27
3,55±1,10
3,27±1,22
3,56±1,04 3,47±1,33
0,422
10.Hastane yönetimi “katılımcı yönetim” yaklaşımını benimsemektedir.
4,18±0,60
4,15±0,69
3,91±0,87
3,53±1,30
3,84±0,94 3,64±1,11
0,514
11.Hastanede sunulan sağlık
hizmetleriyle ilgili standartlar
belirlenmiştir.
4,00±0,77
3,92±0,76
3,91±0,81
3,67±1,11
3,92±1,00 3,97±1,05
0,881
12.Hastanenin
faaliyetleri
hakkında, bağımsız denetim
kurumlarınca, belli periyotlarda raporlar yayımlanmaktadır
3,00±1,48
2,54±1,27
3,05±1,36
2,73±1,28
3,28±1,21 3,22±1,25
0,435
13.Hastane yönetimi tarafından, diğer hastanelerin piyasadaki durumları yakından
takip edilmektedir.
3,91±0,94
4,00±1,00
3,68±1,17
3,40±1,40
4,24±0,88 3,71±1,11
0,254
14.Organizasyonla ilgili el kitaplarımız, Organizasyon şemalarımız, iş akış şemalarımız vardır.
4,00±1,10
3,85±0,90
3,50±1,06
3,40±1,30
3,80±1,08 3,71±1,39
0,680
15.Hastane sahibi bugün vefat etse yerine geçecekler için
önceden bir yazılı düzenleme
yapılmıştır.
2,09±1,04
3,08±1,26
3,14±1,32
2,53±0,92
3,36±1,15 2,90±1,24
0,073
16.Yeni personel ve işten çıkanların sayısı dikkat çekici
düzeydedir.
3,64±1,57
3,85±1,07
2,82±1,53
3,60±1,40
3,56±1,12 3,42±1,45
0,371
17.Hastanenin en aşağı 5 yıl
sonra ulaşmak istenilen amaçları, hedefleri tanımlanmıştır
3,36±1,36
4,00±1,08
3,64±1,22
3,33±1,18
3,56±1,16 3,49±1,14
0,614
18.Yönetim tarafından birincil
hedef daha görkemli mekanlarda hizmet vermek, yeni şubeler açmaktır, insana yatırıma ise önem verilmez.
3,82±1,40
3,69±1,32
3,18±1,37
4,13±0,99
3,40±1,41 3,53±1,34
0,353
19.Hastanemizin,
kurumsal
vizyonu, geleceğe ışık tutabilecek, şimdi ve geçmişten nicel ve nitel göstergeler vasıtasıyla hedefleri bulunmaktadır.
4,18±0,75
4,00±0,82
3,86±0,94
3,67±0,98
3,72±1,02 3,85±1,11
0,784
20.Hastane yönetimi, toplantılarda raporlara dayanarak,
yönetim kurulu mantığı ile belli bir gündem çerçevesinde,
kurmaylarına (profesyonellere) danışarak hızlı ve doğru
bir şekilde karar alma, yetisine sahiptir.
3,91±0,70
3,85±0,99
3,82±1,01
3,60±0,99
3,80±1,04 3,66±1,14
0,951
Hastane
müdürü/
yardımcı
sı
(n=25)
Diğer
(n=59)
p
168
Tablo 21: Araştırmaya Katılan Yöneticilerin, Hastanedeki Konumlarına Göre, Kurumsallaşma
İle İlgili İfadelere Verdiği Cevapların Dağılımı Devamı
İfadeler
Yönetim
kurulu
başkanı/
yardımcısı
(n=11)
Genel
Müdür/
Yardımcısı
(n=13)
Başhekim/
Yardımcısı
(n=22)
Başhemşire/
Yardımcısı
(n=15)
21.Yönetim tarafından yüksek
karlılık birinci hedef kabul
edilmektedir.
3,09±1,04
3,23±1,09
2,64±1,14
2,60±1,12
2,68±1,18 2,63±1,29
0,461
22.Yönetim tarafından, araştırma projelerine, yeni projelere destek verilmektedir.
3,45±0,93
3,77±0,93
3,64±0,90
3,67±1,18
3,44±1,19 3,75±1,12
0,784
23.Yönetim tarafından personel ve yönetici motivasyonunu
arttırıcı uygulamalar sistematik olarak uygulanmaktadır.
3,64±0,92
3,92±0,95
3,68±0,95
3,53±0,99
3,72±1,14 3,49±1,26
0,887
24. Kurumsallaşma gereklidir.
4,45±0,52
4,54±1,13
4,77±0,43
4,20±1,21
4,64±0,64 4,54±0,92
0,384
HO8: Yöneticilerin
kurum
içersindeki
Hastane
müdürü/
yardımcı
sı
(n=25)
konumlarıyla,
Diğer
(n=59)
p
yöneticilerin
kurumsallaşmayla ilgili görüşleri arasında, istatistiksel olarak anlamlı
fark yoktur.
H18: Yöneticilerin
kurum
içersindeki
konumlarıyla,
yöneticilerin
kurumsallaşmayla ilgili görüşleri arasında, istatistiksel olarak anlamlı
fark vardır.
“Yöneticilerin
kurum
içerisindeki
konumlarıyla,
yöneticilerin
kurumsallaşmayla ilgili görüşleri arasında, istatistiksel olarak anlamlı fark
yoktur.” Buna göre,
kurumsallaşma ile ilgili verilen bütün ifadelere,
yöneticilerin konumlarına göre katılım açısından istatistiksel olarak anlamlı
fark bulunmamıştır. Bu durumda
kabul edilmiştir.
H18 hipotezi reddedilmiş, HO8 hipotezi
169
3.4.13. Özel Hastanelerde Yöneticilerin, Çalışmakta Olduğu Hastanenin
Herhangi Bir Kalite Belgesine Sahip Olup Olmadığına Göre, Yönetimin
Profesyonelleşmesi İle İlgili İfadelere Verdiği Cevapların Dağılımı
Tablo 22: Araştırmaya Katılan Yöneticilerin, Çalışmakta Olduğu
Hastanenin Herhangi Bir Kalite Belgesine Sahip Olup Olmadığına Göre,
Yönetimin Profesyonelleşmesi İle İlgili İfadelere Verdiği Cevapların Dağılımı
İfadeler
Kalite Belgesi
Yok (n=67)
Kalite Belgesi
Var (n=78)
p
1.Dışarıdan yönetim alanında eğitim almış, mesleki bilgi
birikimine, tecrübeye sahip, hastane yönetimi alanında
profesyonelleşmiş yönetici alınmaktadır.
3,31±1,36
3,36±1,40
0,803
2.Kontrol ve yönetim yalnızca aile, belli grup ve kişiler
elindedir.
3,04±1,41
2,97±1,39
0,758
3.Hastane yönetiminde ve önemli birimlerin başında
hastanenin sahibi ve yakınları da görev almaktadır, ancak
bunlarda yönetim alanında ihtisas sahibi profesyonellerdir.
3,19±1,31
3,10±1,38
0,688
4.Hastanemiz bir aile kurumu olarak kurulmuş olup,
patronumuz aynı zamanda yöneticidir.
2,72±1,45
2,90±1,53
0,572
5.Hastanemizde görevler açık, net olarak ayrılmıştır ve
tanımlaması yapılmıştır.
3,28±1,23
4,03±1,14
<0,001
6.Hastaneyi ilgilendiren kararları alırken kimseye danışmam.
4,09±1,07
4,18±1,09
0,426
7.Yönetimin etkinleşmesi, uzmanlaşması, verimin artması
adına, yöneticilerin Performanslarının değerlendirmesi
yapılmaktadır.
3,33±1,08
3,77±1,27
0,006
8.Hastane üst ve alt yönetimi arasında yönetiminde,
sıklıkla çatışma, geçimsizlik yaşanır ve bunlar kişisel,
ailevi ilişkilerin yönetime taşınması şeklindedir ya da
patron-yönetici sorunları sıklıktadır.
3,78±1,28
3,99±1,26
0,211
9.Hastane yönetimi tarafından, hastane yönetiminde veya
personeller arası çıkan çatışmalar, katı kurallarla, güç
kullanarak ya da kayıtsız kalarak geçiştirilmektedir.
3,93±1,21
4,24±1,03
0,099
10.Hastane yönetimi tarafından personelle birebir ilgilenilmekte, onların şikayet ya da taleplerini dile getirecekleri
ortamlar yaratılmakta ve iletişime önem verilmektedir.
3,85±1,05
4,01±1,12
0,172
11.Her departman, yönetim konusunda eğitim almış,
konusunda uzmanlaşmış kişilerce yönetilmektedir.
3,39±1,14
3,67±1,10
0,136
12.Hastane yönetimince, uzmanların ve yöneticilerin
terfisinde liyakat, bilgi, beceri, rekabet, performans vb.
koşullar dikkate alınır.
3,66±1,04
3,99±1,11
0,024
13.Yönetim tarafından hastane içinden de
yetiştirilmesi sağlanmaya çalışılmaktadır.
yönetici
3,69±1,08
3,85±1,12
0,270
14.Yönetim tarafından, hastane yönetimi ve diğer mesleki
konulardaki tüm gelişmeler, yenilikler takip edilmektedir.
3,70±1,04
4,17±0,89
0,004
15.Yöneticilerin kendilerini mesleki anlamda, yönetim
konusunda, geliştirmelerine imkan tanınmaktadır.
3,58±1,09
4,06±0,97
0,005
170
Tablo 22: Araştırmaya Katılan Yöneticilerin, Çalışmakta Olduğu Hastanenin Herhangi Bir
Kalite Belgesine Sahip Olup Olmadığına Göre, Yönetimin Profesyonelleşmesi İle İlgili
İfadelere Verdiği Cevapların Dağılımı Devamı
İfadeler
Kalite Belgesi
Yok (n=67)
Kalite Belgesi
Var (n=78)
p
16.Yönetim tarafından, aynı veya benzer işleri yapan
personeller arasındaki eğitim ve tecrübe farklılıklarını
gidermek adına, rotasyon, hizmet içi eğitim ve sertifika
programları düzenlenmektedir.
3,51±1,06
3,90±1,10
0,016
17.Hastane yönetimi tarafından bilgi akışının seri ve şeffaf
olması için gerekli tedbirler alınmaktadır.
3,63±1,08
4,03±1,04
0,015
18.Yönetim tarafından, ekip çalışması ve takım ruhu
kavramları benimsetilmeye çalışılmaktadır.
3,82±1,00
4,17±0,99
0,014
19.Yönetici personel seçilirken işe göre adam alınmaktadır.
3,67±1,09
3,97±1,08
0,059
20.Hastaneyi profesyonel hastane yöneticiliği eğitimi de
almış doktor yönetmelidir.
3,52±1,31
3,55±1,50
0,706
21.Hastaneyi tümü ile profesyonel hastane yöneticileri
yönetmelidir. Doktor olmaları gerekmez.
3,51±1,30
3,53±1,39
0,797
22.İş ahlak (etik) ve normlarına yönetim olarak uyulması
için gereken tedbirler alınmıştır.
3,88±0,88
4,29±0,91
<0,001
23.Yönetimin denetimi yapılmaktadır.
3,48±1,09
4,03±1,12
<0,001
HO9:
Kurumun bir kalite belgesine sahip olması ile, yöneticilerin
yönetimin profesyonelleşmesiyle ilgili görüşleri arasında, istatistiksel
olarak anlamlı fark yoktur.
H19: Kurumun bir kalite belgesine sahip olması ile, yöneticilerin
yönetimin profesyonelleşmesiyle ilgili görüşleri arasında, istatistiksel
olarak anlamlı fark vardır.
Tablo 22’ye göre, özel hastanelerde, ankete katılan yöneticilerin,
hastanelerinin kalite belgesi olup olmaması durumuna göre,
yönetimin
profesyonelleşmesiyle ilgili görüşleri arasında, 5, 7, 12, 14, 15, 16, 17, 18, 22
ve
23
numaralı
ifadeler
için,
istatistiksel
olarak
anlamlı
fark
bulunmuştur(p<0.05). Bu durumda H19 numaralı hipotez kabul edilmiştir.
Diğer ifadeler için reddedilmiştir.
Farklılık bulunan ifadeler; 5 numaralı, “Hastanemizde görevler açık,
net olarak ayrılmıştır ve tanımlaması yapılmıştır.”, 7 numaralı, “Yönetimin
etkinleşmesi,
uzmanlaşması,
verimin
artması
adına,
yöneticilerin
171
performanslarının değerlendirmesi yapılmaktadır.” , 12 numaralı, “Hastane
yönetimince, uzmanların ve yöneticilerin terfisinde liyakat, bilgi, beceri,
rekabet, performans vb. koşullar dikkate alınır.”, 14 numaralı, “Yönetim
tarafından, hastane yönetimi ve diğer mesleki konulardaki tüm gelişmeler,
yenilikler takip edilmektedir.”, 15 numaralı, “Yöneticilerin kendilerini mesleki
anlamda, yönetim konusunda, geliştirmelerine imkan tanınmaktadır.”, 16
numaralı, “Yönetim tarafından, aynı veya benzer işleri yapan personeller
arasındaki eğitim ve tecrübe farklılıklarını gidermek adına, rotasyon, hizmet
içi eğitim ve sertifika programları düzenlenmektedir.”, 17 numaralı, “Hastane
yönetimi tarafından bilgi akışının seri ve şeffaf olması için gerekli tedbirler
alınmaktadır.”, 18 numaralı, “Yönetim tarafından, ekip çalışması ve takım
ruhu kavramları benimsetilmeye çalışılmaktadır.”, 22 numaralı, “İş ahlak (etik)
ve normlarına yönetim olarak uyulması için gereken tedbirler alınmıştır.”, 23
numaralı, “Yönetimin denetimi yapılmaktadır.”dir. Bu ifadelere, kalite belgesi
olan bir hastanede çalışan yöneticiler, kalite belgesi olmayan bir hastanede
çalışan yöneticilere nazaran, daha yüksek düzeyde katılmışlardır.
Çıkan
bu
sonuçlardan
da,
kalite
belgesi
ve
yönetimin
profesyonelleşmesi arasında, profesyonelleşmenin göstergeleri bakımından,
pozitif bir ilişki olduğunu söylemek mümkündür. Diğer yandan, kalite
belgesinin getirmiş olduğu bir takım yükümlülüklerde, hastaneleri yönetimsel
açıdan olumlu değişikliklere zorlamaktadır.
172
3.4.14. Özel Hastanelerde Yöneticilerin, Çalışmakta Olduğu Hastanenin
Herhangi
Bir
Kalite
Belgesine
Sahip
Olup
Olmadığına
Göre,
Kurumsallaşma İle İlgili İfadelere Verdiği Cevapların Dağılımı
Tablo 23: Araştırmaya Katılan Yöneticilerin, Çalışmakta Olduğu
Hastanenin Herhangi Bir Kalite Belgesine Sahip Olup Olmadığına Göre,
Kurumsallaşma İle İlgili İfadelere Verdiği Cevapların Dağılımı
Kalite
Belgesi Yok
(n=67)
Kalite Belgesi
Var (n=78)
p
1.Hastanemiz bir aile kuruluşu olup, aile ile iş etkileşimini
netleştiren, ilişkileri belli bir sistematiğe oturtan bir
yasamız bulunmaktadır.
2,73±1,23
2,94±1,38
0,402
2.Yönetim tarafından, paylaşılan değerler bütünü (örgüt
kültürü) oluşturulmakta ve çalışanlara benimsetmek
amacıyla çalışmalar yürütülmektedir.
3,63±0,93
3,58±1,15
0,878
3.Standartlar, hedefler, objektiflik, kurum politikalarına
bağlılık önemli olup, bunlar da personele benimsetilmektedir/benimsetilmiştir.
3,67±0,86
3,91±0,93
0,056
4.Hastanemizde kalite standartları önemli olup, toplam
kalite yönetimi uygulanmaktadır.
3,00±1,04
4,28±0,84
<0,001
5.Hastane yönetimi tarafından alınan kararlar takip
edilirken, hasta ve çalışanların tepkileri izlenmektedir .
3,70±1,06
4,17±0,84
0,007
6.Hastane yönetiminde yetki devri uygulanmaktadır.
3,39±1,06
4,00±0,93
<0,001
7.Hastane yönetimi tarafından, sağlık ve hastane yönetimi ile ilgili yasal ve mevzuat değişiklikleri izlenmekte,
sosyal sorumluluk bilinci ile gerekli düzenlemeler zamanında yapılmaktadır.
4,03±0,97
4,32±0,76
0,072
8.Çevreden gelen tepki ve bildirimler hastane yönetimi
tarafından değerlendirilmektedir.
4,12±0,96
4,38±0,72
0,117
9.Hastane etik kurulu oluşturulmuştur ve çalışmalarını
etkin bir şekilde yürütmektedir
3,22±1,14
3,81±1,20
0,002
10.Hastane yönetimi “katılımcı yönetim” yaklaşımını
benimsemektedir.
3,67±0,93
3,90±1,08
0,079
11.Hastanede sunulan sağlık hizmetleriyle ilgili standartlar belirlenmiştir.
3,52±0,97
4,26±0,81
<0,001
12.Hastanenin faaliyetleri hakkında, bağımsız denetim
kurumlarınca, belli periyotlarda raporlar yayımlanmaktadır
2,63±1,18
3,46±1,25
<0,001
13.Hastane yönetimi tarafından, diğer hastanelerin
piyasadaki durumları yakından takip edilmektedir.
3,55±1,16
4,03±1,02
0,010
14.Organizasyonla ilgili el kitaplarımız, Organizasyon
şemalarımız, iş akış şemalarımız vardır.
3,22±1,17
4,10±1,11
<0,001
15.Hastane sahibi bugün vefat etse yerine geçecekler
için önceden bir yazılı düzenleme yapılmıştır.
2,67±1,09
3,15±1,29
0,024
16.Yeni personel ve işten çıkanların sayısı dikkat çekici
düzeydedir.
3,10±1,33
3,71±1,40
0,005
İfadeler
173
Tablo 23: Araştırmaya Katılan Yöneticilerin, Çalışmakta Olduğu Hastanenin Herhangi Bir
Kalite Belgesine Sahip Olup Olmadığına Göre, Kurumsallaşma İle İlgili İfadelere Verdiği
Cevapların Dağılımı
Kalite
Belgesi Yok
(n=67)
Kalite Belgesi
Var (n=78)
p
17.Hastanenin en aşağı 5 yıl sonra ulaşmak istenilen
amaçları, hedefleri tanımlanmıştır
3,16±1,12
3,87±1,10
<0,001
18.Yönetim tarafından birincil hedef daha görkemli
mekanlarda hizmet vermek, yeni şubeler açmaktır, insana
yatırıma ise önem verilmez.
3,33±1,20
3,74±1,42
0,016
19.Hastanemizin, kurumsal vizyonu, geleceğe ışık
tutabilecek, şimdi ve geçmişten nicel ve nitel göstergeler
vasıtasıyla hedefleri bulunmaktadır.
3,55±1,06
4,10±0,88
0,002
20.Hastane yönetimi, toplantılarda raporlara dayanarak,
yönetim kurulu mantığı ile belli bir gündem çerçevesinde,
kurmaylarına (profesyonellere) danışarak hızlı ve doğru
bir şekilde karar alma, yetisine sahiptir.
3,46±1,06
3,97±0,95
0,003
21.Yönetim tarafından yüksek karlılık birinci hedef kabul
edilmektedir.
2,69±1,20
2,76±1,20
0,714
22.Yönetim tarafından, araştırma
projelere destek verilmektedir.
yeni
3,43±1,02
3,83±1,09
0,013
23.Yönetim tarafından personel ve yönetici motivasyonunu arttırıcı uygulamalar sistematik olarak uygulanmaktadır.
3,39±1,09
3,81±1,11
0,019
24. Kurumsallaşma gereklidir.
4,51±0,91
4,59±0,80
İfadeler
projelerine,
0,491
H010: Kurumun bir kalite belgesine sahip olması ile, yöneticilerin
kurumsallaşmayla ilgili görüşleri arasında, istatistiksel olarak anlamlı
fark yoktur.
H110: Kurumun bir kalite belgesine sahip olması ile, yöneticilerin
kurumsallaşmayla ilgili görüşleri arasında, istatistiksel olarak anlamlı
fark vardır.
Tablo 23’e göre, özel hastanelerde, ankete katılan yöneticilerin,
hastanelerinin
kalite
belgesi
olup
olmaması
durumuna
göre,
kurumsallaşmayla ilgili görüşleri arasında 4, 5, 6, 9, 11, 12, 13, 14, 15, 16,
17, 18, 19, 20, 22, 23 numaralı ifadeler için, istatistiksel olarak anlamlı fark
bulunmuştur(p<0.05). Bu durumda H110 numaralı hipotez kabul edilmiştir.
Diğer ifadeler için reddedilmiştir.
Farklılık
bulunan
ifadeler;
4
numaralı,
“Hastanemizde
kalite
standartları önemli olup, toplam kalite yönetimi uygulanmaktadır.”, 5 numaralı
174
“Hastane yönetimi tarafından alınan kararlar takip edilirken, hasta ve
çalışanların tepkileri izlenmektedir”, 6 numaralı, “Hastane yönetiminde yetki
devri uygulanmaktadır”, 9 numaralı “Hastane etik kurulu oluşturulmuştur ve
çalışmalarını etkin bir şekilde yürütmektedir”, 11 numaralı “Hastanede
sunulan sağlık hizmetleriyle ilgili standartlar belirlenmiştir.”, 12 numaralı
“Hastanenin faaliyetleri hakkında, bağımsız denetim kurumlarınca, belli
periyotlarda raporlar yayımlanmaktadır.”, 13 numaralı, “Hastane yönetimi
tarafından,
diğer
edilmektedir.”,
hastanelerin
14
numaralı
piyasadaki
durumları
“Organizasyonla
ilgili
yakından
el
takip
kitaplarımız,
Organizasyon şemalarımız, iş akış şemalarımız vardır.”, 15 numaralı
“Hastane sahibi bugün vefat etse yerine geçecekler için önceden bir yazılı
düzenleme yapılmıştır.”, 17 numaralı “Hastanenin en aşağı 5 yıl sonra
ulaşmak
istenilen
amaçları,
hedefleri
tanımlanmıştır”,
19
numaralı
“Hastanemizin, kurumsal vizyonu, geleceğe ışık tutabilecek, şimdi ve
geçmişten nicel ve nitel göstergeler vasıtasıyla hedefleri bulunmaktadır.”, 20
numaralı “Hastane yönetimi, toplantılarda raporlara dayanarak, yönetim
kurulu
mantığı
ile
belli
bir
gündem
çerçevesinde,
kurmaylarına
(profesyonellere) danışarak hızlı ve doğru bir şekilde karar alma, yetisine
sahiptir.”, 22 numaralı, “Yönetim tarafından, araştırma projelerine, yeni
projelere destek verilmektedir.”, 23 numaralı “Yönetim tarafından personel ve
yönetici
motivasyonunu
arttırıcı
uygulamalar
sistematik
olarak
uygulanmaktadır.” dir. Bu ifadelere, kalite belgesi olan bir hastanede çalışan
yöneticiler, kalite belgesi olmayan bir hastanede çalışan yöneticilere nazaran,
daha yüksek düzeyde katılmışlardır.
Diğer yandan 16 “Yeni personel ve işten çıkanların sayısı dikkat çekici
düzeydedir.” ve 18 numaralı, “Yönetim tarafından birincil hedef daha görkemli
mekanlarda hizmet vermek, yeni şubeler açmaktır, insana yatırıma ise önem
verilmez.” ifadelerine ise, olumsuz ifadeler olmalarına rağmen, kalite belgesi
olan bir hastanede çalışan yöneticiler, kalite belgesi olmayan bir hastanede
çalışan yöneticilere nazaran, yinede katılım göstermişlerdir. Ancak yinede,
kalite belgesi olmayanların cevaplarıyla, kalite belgesi olanların cevapları
birbirine daha yakındır.
175
Tüm tablodan elde edilebilecek sonuç şudur ki, kalite belgesi sahibi
hastanelerde kurumsallaşma ifadelerine katılım yüksektir. Bu da, kalite
belgesi sahibi olmak ile kurumsallaşma arasındaki güçlü ilişkiyi ortaya
koymaktadır. Elbette ki, kalite belgesi sahibi olmak, bir takım gerekleri de
beraberinde getirecek, bunun sonucunda da kurumsallaşma artacaktır.
3.4.15.
Araştırmaya
Katılan
Özel
Hastanelerde,
Yönetimin
Profesyonelleşmesinin Kurumsallaşma Üzerine Etkisinin İncelenmesi
Özel hastanelerde yönetimin profesyonelleşmesinin kurumsallaşma
üzerindeki etkisini ölçmek için, bağımsız gruplar içerisinde profesyonelleşme
ve kurumsallaşma sorularından elde edilen puanlar arasında istatistiksel
olarak anlamlı doğrusal ilişkinin olup olmadığı, Spearman Korelasyon testi ile
incelenmiştir. Ayrıca, Wilcoxon İşaret Testi ile yönetimin profesyonelleşmesi
soruları ile kurumsallaşma sorularından elde edilen ortalama puanlar
arasında, istatistiksel olarak anlamlı bir fark olup olmadığı incelenmiştir.
Buna göre, ankete katılan özel hastane yöneticilerinin, yönetimin
profesyonelleşmesi ile ilgili ifadelere verdiği cevapların dağılımı tablosuna
(tablo 12) bakıldığında, yönetimin profesyonelleşmesiyle ilgili tüm sorulardan
elde
edilen
ortalama
puanın
(X :
3,69)
olduğu,
diğer
yandan,
kurumsallaşmayla ile ilgili cevaplarıın dağılımı tablosuna (tablo 13)
bakıldığında da, kurumsallaşmayla ilgili tüm sorulardan elde edilen ortalama
puanın ( X : 3.64) olduğu tespit edilmiştir. Söz konusu genel ortalamalar,
olumsuz ifadeler, olumlu şekilde gerekli sayısal dönüştürme işlemleri
yapılarak hesaplanmıştır.
Kurumsallaşma
sorularından
elde
edilen
ortalama
puanlar
ile
profesyonelleşme sorularından elde edilen ortalama puanlar arasında,
istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık görülmemiştir.(p=0,060).
Yapılan
Spearman Korelasyon Testine göre,
Kurumsallaşma
sorularından elde edilen ortalama puanlar ile profesyonelleşme sorularından
176
elde edilen ortalama puanlar arasında istatistiksel pozitif yönlü anlamlı
doğrusal ilişki saptanmıştır (rho=0,821 ve p<0,001).
5,0
Kurumsallaşma ortalama puanı
4,0
3,0
2,0
1,0
1,0
2,0
3,0
4,0
5,0
Profesyonelleşme ortalama puanı
Grafik 2: Profesyonelleşme ve Kurumsallaşma İfadelerinden Elde
Edilen Puanlar Arasındaki Noktasal Dağılım
İlişki katsayısının 0,80’in üzerinde olması kurumsallaşma ile yönetimin
profesyonelleşmesi arasında istatistiksel olarak, yüksek düzeyde doğrusal
ilişkinin olduğu ve kurumsallaşma üzerindeki toplam değişimin, yaklaşık
%65’lik
kısmının
yönetimin
profesyonelleşmesi
ile
açıklanabildiğini
göstermektedir. Buradan, yönetimin profesyonelleşmesinin kurumsallaşmayı
etkilediği sonucuna varılabilir.
3.4.16. Araştırmaya Katılan Özel Hastane Yöneticilerinin Meslek, Eğitim,
Hastane Kurucusu Olup Olmamaları ve Kurucu İle Akrabalıklarını
Belirleyen Tabloya İlişkin Verilerin Yorumlanması
Hastane
kurucularına
ait
bilgileri
içeren
tablo
incelendiğinde,
yöneticilerden büyük çoğunluğunun, bu kısmı cevaplamaktan kaçındıkları
177
görülmüştür. Özel hastanelerdeki yönetimsel yapıyı incelemek için yapılan,
anket sorularının son bölümündeki tablodan elde edilen veriler, şu şekilde
yorumlanmıştır:
Tablo 24 incelendiğinde, yönetim kurulu başkanlarının mesleklerinin,
genelde doktorlardan oluştuğunu söylemek mümkündür. Yönetim kurulu
başkanı pozisyonunu oluşturan kişilerin meslekleri ise, mühendis, öğretmen,
esnaf ve ticaret erbabıdır.
Tablo
24:
Özel
Hastanelerde
Yönetim
Kurulu
Başkanlarının
Mesleklerinin Dağılımı
MESLEK
Yönetim Kurulu
Başkanı
- Doktor
- İktisadi İdari Bilimler
Mezunu
- Eczacı
- Mühendis
- Diğer
- Cevapsız
n= 145
%
69
47,6
6
4,2
12
2
13
43
8,2
1,4
9,0
29,6
Yönetim kurulu başkan yardımcısı pozisyonunda ise, mesleği doktor
olanların çokluğu göze çarpmaktadır. Yönetim kurulu başkanlarında olduğu
gibi, başkan yardımcılarında da doktorları, eczacılar, mühendisler, iktisadi
idari bilimler fakültelerinden mezun olanlar, tekstilciler, asker kökenliler
izlemektedir.
178
Tablo 25: Özel Hastanelerde Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılarının
Mesleklerinin Dağılımı
MESLEK
Yönetim Kurulu Başkan
Yardımcısı
- Doktor
- İktisadi İdari Bilimler
Mezunu
- Eczacı
- Mühendis
- Diğer
- Cevapsız
n= 145
%
67
46,4
5
3,6
2
6
10
55
1,5
4,2
6,4
37,9
Yönetim kurulu üyelerine baktığımızda ise, yine bir çok meslek
grubundan kişiyi bir arada görmek mümkündür. Tabloda bu bölümü
cevaplayan sayısı ise, 75 kişidir. Belirtmek gerekir ki, yoğunluk yine
doktorlarındır. 54 doktor, %38’e denk gelmektedir. Bu meslek grubunu
eczacı, iktisatçı, muhasebeci, mühendis, mimar, serbest meslek erbabı
izlemekle beraber, üyeler arasında yüksek lisans öğrencisi, ev hanımı,
sosyolg, işçilerde bulunmaktadır.
Başhekim pozisyonunda bir biyokimya uzmanı haricinde tamamı
doktorlardan oluşmaktadır. Doktorların ise önemli bir kısmı uzman veya
lisans üstü unvana sahip olup, gerisi pratisyen doktorlar oluşturmaktadır.
Başhekim yardımcıları içinde ise uzman doktor ve lisans üstü bir
dereceye sahip doktor ve pratisyen doktorlar yer almaktadır.
Hastane Müdürü/Mesul Müdür pozisyonlarındaysa, 22 doktor, % 15,2
dilimi oluşturmakta, geri kalanların meslekleri ise, mali müşavir, biyolog,
asker kökenli, mühendis, eğitimci, işletmeci, iktisatçı, sağlık memuru, sağlık
idarecisi, mimardır.
Hastane müdür yardımcıları içinde ise doktorlar o kadar ön planda
olmamakla beraber, yine mesleksel bir karma söz konusudur.
Son grupta diğer yöneticiler olup, fonksiyonel yönetici sınıfına giren,
muhasebe, pazarlama, halkla ilişkiler, satın alma ve diğer birim yöneticilerinin
mesleklerinde ise dikkat çekici hususlar şöyledir: Muhasebe müdürü içinde
179
mesleği muhasebe olmayan kişiler bulunmaktadır. Bunlar fizikçi, tekstilcidir.
Diğer yandan, insan kaynakları müdürü içinde, asker kökenli, hemşire,
anestezi teknisyeni, asıl mesleği güvenlik olan kişiler vardır. Halkla ilişkiler
müdürlerinin içinde ise, cam seramik, almanca öğretmeni, asker kökenliler,
lise mezunu, Japon dili ve edebiyatı mezunu, sigortacılık mesleği sahibi
kişiler dikkat çekmektedir.
Araştırmaya katılan özel hastanelerde yönetim kadrolarını işgal eden
yöneticilerin eğitim durumlarına baktığımızda, genel bir ifade ile, yönetim
kurulu başkanlarının içerisinde 9 lise mezunu % 6,2 paya sahip olup, bir
ilkokul mezunu bulunmaktadır. Geri kalanı ise en az lisans düzeyinde eğitime
sahiptir. Yönetim kurulu başkan yardımcılarına baktığımızda ise, 3 lise, 1 ön
lisans mezunu bulunmaktadır ve gerisi lisans ve üstü eğitime sahiptirler.
Başhekim ve başhekim yardımcıları en az lisans düzeyinde eğitime
sahiptirler.
Tablo 26: Özel Hastanelerde Yönetim Kurulu Başkanlarının ve
Başkan Yardımcılarının Öğrenim Düzeylerinin Dağılımı
EĞİTİM
Yönetim Kurulu
Başkanı
- Lisans Üstü Eğitim
- Lisans
- Ön Lisans
- Lise ve Dengi
- Diğer
- Cevapsız
Yönetim Kurulu Başkan
Yardımcısı
- Lisans Üstü Eğitim
- Lisans
- Ön Lisans
- Lise ve Dengi
- Diğer
- Cevapsız
n= 145
%
36
57
9
1
42
24,8
39,3
6,2
0,7
29,0
n=145
%
25
62
1
3
54
17,2
42,8
0,7
2,1
37,2
Araştırmaya katılan özel hastanelerde, çalışan yöneticilerin, hastane
kurucusu olup olmamaları yönünden elde edilen verilere göre, yönetim kurulu
180
başkanlarının 90’ı yani % 62,1’i, yönetim kurulu başkan yardımcılarının 75’i,
%51,7’si, yönetim kurulu üyelerinin 42 si %29,7’si, başhekimlerin 42’si yani %
29’u, başhekim yardımcılarının 16’sı % 11’i, hastane müdürlerinin 19’u %
13,1 i, hastane müdür yardımcılarının, 9’u % 24,8’i, diğer yöneticilerinde
(halkla ilişkiler, insan kaynakları, reklam pazarlama, finans, muhasebe, satın
alma v.b.) küçük bir kısmı kurucudur.
Kurucu
ile
akrabalık
ilişkisi
yönünden
elde
edilen
sonuçlara
bakıldığında ise, tabloyu dolduran yöneticilerin çalıştıkları özel hastanelerin
durumları şöyledir: Yönetim kurulu başkanları açısından 86 (% 59,3) özel
hastanede yönetim kurulu başkanı zaten kendisi (tabloyu doldurmayan 50
kişi bulunmakta), yönetim kurulu başkan yardımcısı pozisyonunda ise
(doldurmayan 75 kişi) 25’i (%17,2) akraba, yönetim kurulu üyeleri açısından
bakıldığında (doldurmayan 87 kişi), 16 kişi (% 20) akraba, başhekim
pozisyonu açısından (doldurmayan 67 kişi), 14 (% 6,2) kişi hastanede kurucu
ile akraba, başhekim yardımcısı açısından (79 kişi doldurmamış) 5 (% 3,4)
kişi akraba, hastane müdürü açısından ( 69 kişi doldurmamış) 13 kişi (% 8,3),
hastane müdür yardımcısı açısından (111 kişi doldurmamış) 3 kişi (% 2,1)
akrabadır. Diğer yöneticiler açısından incelendiğinde de, dikkat çekici
sonuçlar şöyledir: Satın alma müdürleri kadrosu açısından, 13 hastanede
satın alma müdürü ve kurucu arasında akrabalık ilişkisi bulunmaktadır.
181
SONUÇ
Bugün, özel sağlık kuruluşlarında, profesyonel yönetici ihtiyacı gittikçe
artmıştır. Profesyonel yönetici ihtiyacının nedenleri arasında, değişimi
yönetmek, çağdaş yönetim tekniklerini uygulamak, çağın gereklerine ayak
uydurmak gibi pek çok sebep sayabiliriz. Bugün, özel hastanelerin artışı da,
profesyonel yönetici arayışını hızlandırmıştır. Özel hastaneler arasında
yaşanan, kıyasıya rekabet, rakiplerin önüne geçebilme arzusu ile özel
hastanenin köklü bir hastane halini alarak, gelecek nesillere de ulaşması
arzusu özel hastanelerde, yeni yönetimsel açılımlara yönelmeyi gerekli
kılmıştır.
Hastaneler her ne kadar büyük yatırımlar gerektiren teknik donanıma
sahip olsalar ve bu teknolojiden yoğun şekilde yararlansalar da amaçlarına
emek yoğun teknoloji kullanarak ulaşan işletmelerdir. Özel hastanelerin,
yönetimlerinin
yeterince
profesyonel
yöneticilerden
oluşması
halinde,
düzgün, istikrarlı, başarılı bir şekilde çalışmaları söz konusu olabilecektir. Bu
açıdan, dışarıdan yönetim alanında profesyonelleşmiş kişilerin hastanede
yönetici vasfıyla çalıştırılması, yine içerde yönetici olarak yeni kişilerin
yetişmesinin sağlanması, tecrübe ve bilgi birikimi edinmeleri için insana
yatırım
yapılması,
görev
dağılımlarının
bilimsel
bilgi
çerçevesinde
gerçekleştirilmesi gerekmektedir ki, özel hastaneler kurumsallaşma yolunda
adımlar atabilsin. Aile işletmesi şeklinde kurulmuş ya da işletme sahipliği ile
yöneticiliğin birbirinden ayrılmadığı özel hastanelerde kurumsallaşabilmek
için ve yönetimde köklü değişimlerin gerçekleştirilmesi için, dinamik,
değişimci, profesyonel kadrolar kurmak gerekmektedir. Bunun için de aileden
birilerinin mutlaka yönetim konusunda eğitim almaları sağlanmalıdır. Aksi
halde, çağın gerisinde kalmış hastane, rekabet edebilmek şöyle dursun,
yaşamını bile devam ettiremeyecektir.
“Aile işletmesi şeklinde kurulmuş ya da sermaye sahibi girişimcilerin
bir araya gelerek açtıkları özel hastaneler kurumsallaşamaz” şeklinde bir
söylemde yanılgı olacaktır. Çünkü, sermaye sahibi kişiler, yönetim alanında
profesyonelleşemez ya da yönetsel alanda bilgi ve beceri kazanamazlar
182
şeklinde bir yargı son derece yanlıştır. Günümüzde sağlık kurumları yönetimi
alanında, 17 üniversitede örgün eğitim, bir üniversitede de uzaktan eğitim ile
lisansüstü eğitim verilmektedir. Bu kurumlardan eğitim alınabilir.
Kurumsallaşma demek, hastaneyi kurallara boğmak, prosedürlerle,
gereksiz yazışmalarla durumu karmaşıklaştırmak, süreçleri uzatmak demek
de
değildir.
Kurumsallaşma,
davranışlar
ve
değerler
bütünüdür.
Kurumsallaşma, hizmet kalitesinin, hastanede yapılan işlerin tamamının,
usulüne uygun yapıldığının güvencesidir ve kurumsallaşmanın aktörleri
profesyonel yöneticilerdir.
Araştırmadan elde edilen önemli bulgular aşağıda sıralanmıştır:
• Yatak sayıları bakımından, araştırmanın uygulandığı özel
hastanelerin % 89’unun 1 ile 100 arasında yatak sayısına sahip oldukları
belirlenmiştir. 100 yatak sayısını geçen hastanenin azınlıkta kalması (% 10,3)
dikkat çekicidir.
• Faaliyet süresi bakımından, köklü özel hastane sayısının 27 (%
18,6) olduğu gözlemlenmiştir. Bu sayının azlığını, Türkiye’de özel hastane
sektörü tarihinin çok eskilere dayanmamasına bağlayabiliriz.
• Bir başka önemli bulgu da, kurumsallaşmanın göstergelerinden
biri olan kalite belgesine sahiplik olup, araştırmanın uygulandığı özel
hastanelerden 78’inde (% 53,8), herhangi bir kalite belgesinin olduğu
gözlemlenmiştir. Bu sayının yarıya yakın olması dikkat çekicidir.
• Araştırmaya katılan yöneticilerin, genç ve orta yaş aralığında
yoğunluk kazandığı tespit edilmiş olup, yönetim kadrolarında gençlerin
yerlerini aldığı gözlemlenmiştir. 25-45 yaş aralığında yönetici sayısı, 121 (%
83,4) olup, bunun da yüksek bir sayı olduğunu söylemek mümkündür. Genç
kadroların daima dinamik, yeniliklere açık, daha araştırmacı, yüksek stres ve
hızlı tempoya daha uyumlu bir yapıya sahip olabileceklerini söylemek
imkanlıdır.
• Ankete gönüllü olarak katılan hastane yöneticilerinin, %76,5 i
üniversite mezunudur. Bu oran, ankette görüşlerine başvurulan yöneticilerin,
yüksek öğrenim düzeyine sahip olduklarını göstermektedir.
183
• Hastane yöneticilerinin, yönetimin profesyonelleşmesine dair
ifadelerde, katılma oranları yüksek bulunmuştur (Tablo 12). Bu sonuçlar,
hastane
yöneticilerinin,
yönetimde
profesyonelleşmeye
karşı,
olumlu
düşüncelere sahip olduklarını göstermektedir. Yöneticilerin, kurumsallaşma
ifadelerine verdikleri cevaplardan da, olumlu ifadelere katılma oranlarının
yüksek olduğu görülmektedir (Tablo 13).
• Hastane
yöneticilerinin,
kurumsallaşma
ve
çalıştıkları
hastanenin yatak sayısı karşılaştırıldığında, toplanan veriler bakımından ve
toplam puan yönünden istatistiksel olarak, bazı ifadelerle anlamlı ilişki olduğu
tespit edilmiştir(Tablo 15). Yatak sayısı arttıkça, kalite standartlarına verilen
önem artarken, yine yatak sayısındaki artma ile hastanede yapılan
değişiklikler ve yeni uygulamalar, çalışan tepkilerini izleme, çalışana değer
verme anlamlı farklılık göstermiştir. Yatak sayısı fazla olan hastanelerde,
kurumsallaşmanın göstergelerinden olan, organizasyon şemalarının varlığı,
iş akış şemalarının varlığı yönünde anlamlı ilişki bulunmuştur. Ayrıca, etik
kurulları oluşturulduğunun ve araştırma projelerine destek verildiği yönünde
de anlamlı ilişki tespit edilmiştir. Buradan yola çıkarak, hastane büyüklüğü
arttıkça, yatak kapasitesi fazlalaştıkça, hastanenin daha karmaşık bir yapıya
kavuştuğu, yönetimsel açıdan zorluklar yaşandığı bilinmektedir. Hastanenin
yatak sayısı arttıkça, yönetimsel ihtiyaçlar ve sektörde yarışabilmek
bakımından, kurumsallaşmanın da arttığını düşünebiliriz.
• Yöneticilerin,
yönetimin
profesyonelleşmesine
ve
kurumsallaşmaya verdikleri ifadeler ile özel hastanenin faaliyet süresi
arasında da, toplanan veriler ve toplam puan açısından, istatistiksel olarak
anlamlı ilişki bulunmuştur (Tablo 16-17). Profesyonelleşme ile faaliyet süresi
arasındaki anlamlı ilişkiler, “yönetimin belli grup ve kişiler elinde olması”
ifadesi ile “hastaneyi tümüyle profesyonel hastane yöneticileri yönetmelidir ve
doktor olmaları gerekmez” ifadesinde ortaya çıkmaktadır (Tablo 16). 6-10 yıl
süreyle hizmet veren hastane yöneticileri, diğer gruplara nazaran, ifadeye
daha düşük düzeyde katılmışlardır. Bu, yöneticilerin profesyonel eğitim almış
kişilerden oluşmasının gerekliliğini vurgulayan bir ifadedir. Genel eğiliminde
184
faaliyet süreleri açısından, yönetim alanında profesyonel eğitim almış kişilerle
çalışmak olduğunu görmekteyiz. Kurumsallaşma ifadelerine verilen cevaplar
doğrultusunda, faaliyet süresi ile “hastane sahibi bugün vefat etse yerine
geçecekler için önceden bir yazılı düzenleme yapılmıştır.” ifadesi arasında
anlamlı bir ilişki bulunmuştur (Tablo 17). Katılım oranı bu ifade için yüksek
olup, 16-25 yıl aralığında faaliyet gösteren özel hastanelerin yöneticileri bu
ifadeye katılmamışlardır. Türkiye’nin özel hastaneler açısından tarihi dikkate
alındığında, 16-25 yıl arasında faaliyet gösteren özel hastaneler, Türkiye için
en eski özel hastaneler sınıfına sokulabilir. Ancak, henüz böyle bir
düzenlemeye ihtiyaç duymamış olabilirler ya da profesyonel hastane
yöneticileri tarafından yönetiliyorlardır ve kurucu-sermayedar yönetim işlerini
profesyonellere terk etmiş olabilir.
• Yöneticilerin,
yönetimin
profesyonelleşmesine
ve
kurumsallaşmaya verdikleri ifadeler ile öğrenim düzeyleri arasında da,
toplanan veriler ve toplam puan açısından, istatistiksel olarak bazı ifadeler
için anlamlı ilişki bulunmuştur (Tablo 18-19). Profesyonelleşmeye verilen
cevaplar ve yöneticilerin öğrenim düzeyleri arasındaki ilişkinin bulunmasına
yönelik yapılan çalışma sonucunda, “çatışmaların patron-yönetici çatışması
şeklinde sıklıkla yaşandığı, sermaye sahipleri ile yaşanan sorunların
yönetime taşındığı” şeklindeki ifadeye verilen cevaplar yönünden, lise ve
dengi öğrenim düzeyine sahip olan yöneticiler ile diğerleri arasında
istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmıştır (Tablo 18). Bu grup söz
konusu ifadeye yüksek düzeyde katılım gösterirken, diğerleri daha düşük
düzeyde katılım göstermiştir. Buradan, lise ve dengi düzeyde öğrenim
görmüş yöneticilerin, bu soruya cevap verirken, daha samimi / daha az
samimi olabilecekleri düşünülebilir. Öte yandan, çatışma olarak algılanan
olaylar konusunda farklı bir algılama biçimleri olabilir veya onlara bu
çatışmaların yansıması daha etkili şekilde gerçekleşiyor olabilir.
Kurumsallaşmaya verilen cevaplar ve yöneticilerin öğrenim düzeyleri
arasındaki ilişkinin bulunmasına yönelik yapılan çalışma sonucunda, “insana
yatırım yapılmadığı, görkemli mekanlarda hizmet vermenin daha önemli
olduğu” yönündeki ifadeye lise ve dengi öğrenim düzeyindeki yöneticilerin
185
yüksek
düzeyde
katıldıkları
gözlenirken,
“kurumsallaşmanın
gerekli
olduğu”na dair ifadeye verilen cevaplarda, lise ve dengi öğrenim düzeyindeki
yöneticilerin daha düşük düzeyde katıldığı dikkat çekicidir (Tablo 19).
Buradan,
lise
ve
dengi
düzeyde
eğitim
görmüş
yöneticilerin,
“kurumsallaşmanın gerekli olduğu” görüşüne düşük düzeyde katılımlarını,
kurumsallaşmanın anlam ve öneminin çok iyi anlaşılmamasına bağlayabiliriz.
Bu
da
gösteriyor
ki,
kurumsallaşmaya
giden
yolda,
yönetimin
profesyonelleşmesi gereklidir ve bu kaçınılmazdır. Eğitim düzeyi arttıkça,
kurumsallaşma düzeyinin, kurumsallaşmanın hastaneler ve yönetimleri için
öneminin
arttığı
söylenebilir.
Nitekim
araştırmada
bu
sonucu
desteklemektedir.
• Yöneticilerin, yönetimin profesyonelleşmesine verdikleri ifadeler
ile hastanedeki konumları arasında, toplanan veriler ve toplam puan
açısından, istatistiksel olarak bazı ifadeler için anlamlı ilişki bulunmuştur
(Tablo 20) Profesyonelleşmeye verilen cevaplar ve yöneticilerin konumları
arasındaki ilişkinin bulunmasına yönelik yapılan çalışma sonucunda,
“hastaneyi profesyonel yöneticilik eğitimi almış doktor yönetsin” ifadesiyle,
“doktor olmasa da olur, yeter ki yöneticilik eğitimi almış profesyonel yönetici
olsun” ifadesinde elde edilen sonuçlarda anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir.
“Hastaneyi profesyonel yöneticilik eğitimi almış doktor yönetsin” ifadesine
başhekim/başhekim yardımcısı, yönetim kurulu başkanı/başkan yardımcısı
pozisyonunda görev yapanların diğer yönetici gruplarına nazaran, daha çok
katıldıkları tespit edilmiştir. Bunun nedeni, yönetim kurulu başkanı, yönetim
kurulu başkan yardımcısı, başhekim ve başhekim yardımcılarının tıp kökenli
kişiler olması olabilir.
“Hastaneyi tümü ile profesyonel hastane yöneticileri
Doktor olmaları gerekmez.”
yönetmelidir.
ifadesine, yönetim kurulu başkanı, yönetim
kurulu başkan yardımcısı, başhekim ve başhekim yardımcılarının, diğer
yönetici gruplarına nazaran, daha az katıldıklarını görmekteyiz. Burdan,
genel müdür/genel müdür yardımcısı, müdür/müdür yardımcısı ve diğer
yönetici kadrolarının başka meslek gruplarından kişilerce de temsil
edilebiliyor olması sonucu çıkarılabilir.
186
Öte yandan, doktorların özel hastanelerin yönetimleri hususunda,
biraz daha tutucu oldukları söylenebilir. Özellikle hastanede, yönetimin her
alanında
söz
sahibi
olma
arzusunda
oldukları,
diğer
yöneticilerin
yeterliliklerine kuşkuyla baktıkları düşünülebilir. Bu araştırma, bugüne kadar
hep tartışıla gelmiş, “yönetici doktor mu olmalı ya da profesyonel yöneticiler
mi olmalı” sorusunun cevabını araştırmamaktadır. Bu araştırma, “yönetici kim
olursa olsun, yöneticiler profesyonelleşmiş olmalı” görüşünü savunmaktadır.
• Özel hastanenin, herhangi bir kalite belgesine sahip olup
olmamasıyla, ankete katılan yöneticilerin, yönetimin profesyonelleşmesi ve
kurumsallaşmaya vermiş oldukları cevaplar karşılaştırılmış bir çok ifade ile
ilgili anlamlı ilişkiler tespit edilmiştir (Tablo 22-23). Profesyonelleşmeye
verilen cevaplar ve özel hastanelerin bir kalite belgesine sahip olması
arasındaki ilişkinin bulunmasına yönelik yapılan çalışma sonucunda, kalite
belgesine sahip olanlar,
-
Görevlerin net ve açık şekilde belirlendiği,
-
Yönetimin performansının değerlendirildiği,
-
Yöneticilerin
terfisinde
liyakata,
bilgi-beceri,
performans
değerlerine bakıldığı,
-
Yönetim alanında ve hastane yönetimi alanında, mesleki
alanda yeniliklerin takip edildiği,
-
Yöneticilerin kendilerini mesleki anlamda ve yöneticilik alanında
geliştirme konusunda desteklendiği
-
Yönetim tarafından, aynı veya benzer işleri yapan personeller
arasındaki eğitim ve tecrübe farklılıklarını gidermek adına,
rotasyon, hizmet içi eğitim ve sertifika programları düzenlendiği
-
Hastane yönetimi tarafından bilgi akışının seri ve şeffaf olması
için gerekli tedbirler alındığı
-
Yönetim tarafından, ekip çalışması ve takım ruhu kavramları
benimsetilmeye çalışıldığı
-
İş ahlak (etik) ve normlarına yönetim olarak uyulması için
gereken tedbirler alındığı
187
-
Yönetimin denetimi yapıldığı yönündeki ifadelere, belge sahibi
olmayanlara nazaran daha çok katılmışlardır. (Tablo 22)
Buradan çıkan sonuçlardan, kalite belgesi almış özel hastanelerin
yönetimlerinin
de
profesyonelleşme
yolunda
ilerlediklerini,
yönetimin
profesyonelleşmesine pozitif baktıklarını ve desteklediklerini söylemek
mümkündür. Kalite belgesini alıp, sadece duvara asmayan, o belgenin
öngördüğü gerekleri uygulayan ve yerine getiren özel hastanelerde,
yönetimlerin profesyonelleşmiş olduğunu söylemek de mümkün olabilir.
Kurumsallaşmaya verilen cevaplar ve özel hastanelerin bir kalite
belgesine sahip olması arasındaki ilişkinin bulunmasına yönelik yapılan
çalışma sonucunda, kalite belgesine sahip olanlar,
-
Kalite standartları önemli olup, toplam kalite yönetiminin
uygulandığı
-
Alınan kararlar takip edilirken, hasta ve çalışanların tepkilerinin
izlendiği
-
Hastane yönetiminde yetki devri uygulandığı
-
Hastane etik kurulu oluşturulduğu ve çalışmalarını etkin bir
şekilde yürüttüğü
-
Sunulan sağlık hizmetleriyle ilgili standartların belirlendiği
-
Faaliyetler hakkında, bağımsız denetim kurumlarınca, belli
periyotlarda raporlar yayımlandığı
-
Diğer hastanelerin piyasadaki durumlarının yakından takip
edildiği
-
Organizasyonla ilgili el kitaplarının, organizasyon şemalarının,
iş akış şemalarının olduğu
-
Hastane sahibi bugün vefat etse yerine geçecekler için
önceden bir yazılı düzenleme yapıldığı
-
Hastanenin en aşağı 5 yıl sonra ulaşmak istediği amaçları ve
hedeflerinin tanımlandığı
-
Kurumsal
vizyonu,
geleceğe
ışık
tutabilecek,
şimdi
ve
geçmişten nicel ve nitel göstergeler vasıtasıyla hedeflerin tespit
edildiği,
188
-
Toplantılarda raporlara dayanarak, yönetim kurulu mantığı ile
belli bir gündem çerçevesinde, kurmaylara (profesyonellere)
danışarak hızlı ve doğru bir şekilde karar alındığı,
-
Araştırma projelerine, yeni projelere destek verildiği,
-
Personel ve yönetici motivasyonunu arttırıcı uygulamaların
sistematik
olarak
uygulandığı
ifadelerine,
belge
sahibi
olmayanlara nazaran daha çok katılmışlardır (Tablo 23).
Diğer yandan, bazı olumsuz ifadelerle, kalite belgesi olup olmaması
arasında anlamlı ilişki bulunmuştur. Burada da, kalite belgesi olanlar
olmayanlara
nazaran
bu
ifadelere
daha
yüksek
düzeyde
katılım
göstermişlerdir. Bu ifadeler şöyledir:
-
Yeni
personel
ve
işten
çıkanların
sayısı
dikkat
çekici
düzeydedir.
-
Yönetim tarafından birincil hedef daha görkemli mekanlarda
hizmet vermek, yeni şubeler açmaktır, insana yatırıma ise
önem verilmez.
Bu ifadeler kurumsallaşma ile tezat gösteren ifadeler olup, kalite
belgesine sahip olmalarına rağmen, özel hastanelerin kurumsallaşma
konusunda yanlış anladıkları hususlar olduğuna işaret ediyor olabilir. Özetle,
ifadelerin, kalite belgesine sahip olanlarca desteklendiği görülmüş olup,
kurumsallaşma alanında araştırmaya katılan özel hastanelerin gayretli
olduklarını, bu kavramı desteklediklerini göstermektedir. Kısacası, kalite
belgesine sahip olmakla kurumsallaşma arasında sıkı bir ilişki vardır ve kalite
belgesi ve uygulamalarına sadakat kurumsallaşmanın gereklerinden biridir.
•
Son olarak da, yönetimin profesyonelleşmesinin kurumsallaşma
üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Buradan da, ankete katılan yöneticilerin,
profesyonelleşmeyle
ilgili
sorulara
vermiş
oldukları
cevaplarla,
kurumsallaşmaya verilen cevaplar arasında, yüksek düzeyde (rho=0,821 ve
p<0,001) pozitif bir ilişki tespit edilmiştir. Bu anlamda da, yönetimde
profesyonelleşme düzeyi arttıkça, kurumsallaşma eğiliminin de arttığı
söylenebilir. Nitekim araştırma da bu sonuçları desteklemektedir.
189
Araştırmanın sonuçlarına göre, ankete katılan özel hastanelerin
yöneticilerinin, yönetimin profesyonelleşmesi ve kurumsallaşması ile ilgili
görüşlerinin
olumlu
olduğunu
söylemek,
bu
yönde
adımlar
atmaya
çalıştıklarını söylemek mümkündür.
Türkiye’de,
sağlık
sektöründe
ki
yeni
oluşumlar,
yeni
yasal
düzenlemeler, özel hastanelerin teşviki yönündeki uygulamalar ve daha pek
çok nedenle rekabetin artmasından dolayı, özel hastaneler yönetimsel alanda
daha farklı arayışlar içine girmişlerdir. Sektörde , her geçen gün artan özel
hastane sayısı, her birini farklılaşmaya itmektedir. Bunun doğal sonucu
olarak da, özel hastaneler, yönetimlerinin profesyonellerden oluşmasını
sağlama
ihtiyacını
şiddetle
duymaktadırlar
ve
bunun
yanında
kurumsallaşmanın gerekliliğine inanmaktadırlar.
Yukarıda sıralanan bulgular ışığında şu öneriler sıralanabilir:
• Özel hastaneler, öncelikle yönelimlerinin profesyonelleşmesi
konusunda, gerekli girişimlerde bulunmalıdırlar.
• Yönetim alanında tıp kökenlilerinde bilgi ve beceri kazanmaları,
hastane
işletmeciliği
alanında
eğitim
almaları,
özel
hastanelerin
yönetimlerinin profesyonelleşmesine katkı sağlayacak, özel hastanelerde
kurumsallaşmayı da yönlendirecek kadroları oluşturacaktır.
• Özel hastanelerin yönetim kadrolarını oluştururken, profesyonel
yönetici istihdamında seçici, objektif ve adil davranılarak işin niteliğine göre
yönetici alınmalıdır.
• Mevcut yöneticilerin, mesleki alanda eğitimleri, gelişimleri
sağlanmalıdır. Kurum içinden de yönetici yetiştirilmeye çalışılmalıdır.
• Yönetimde yetki devrinden kaçınılmamalıdır. Bu, günümüz
hastane
yöneticilerine
zaman
kazandıracak,
onları
ayrıntılardan
uzaklaştıracak ve yerine yönetici yetişmesini sağlayabilecek bir uygulamadır.
• Hastane yöneticiliğinin meslekleşmesi konusunda da, atılması
gereken adımlar vardır. Bunların başında, hastane yöneticiliğinin meslek
halini alabilmesi için, mesleki etik standartların oluşması, meslek birliği
kurulması gelmektedir.
190
• Özel hastanelerde, organizasyon el kitaplarının iş planlarının ve
iş akışlarının kullanılması, görev ve yetkilerin net olarak belirlenmesi, kalite
standartlarının belirlenerek, toplam kalite yönetimi uygulamaları, profesyonel
yöneticilerce benimsetilmeli ve uygulanması sağlanmalıdır.
• Diğer yandan, kurumsallaşmanın yapı taşlarından olan örgüt
kültürü oluşturulmalı, bu çalışanlara profesyonel yöneticilerin, etkin ve verimli
çalışmaları sayesinde benimsetilmelidir.
• Katılımcı
yönetim
anlayışı,
her
zaman
kurumsallaşmış
işletmelerin bir göstergesi olmuştur. Özel hastanelerde de uygulanmalıdır. Bu
aynı zamanda, katılımı sağlanan çalışanların, kendilerini önemli hissettirecek,
kuruma bağlılıklarını arttıracak bir uygulamadır. Diğer yandan, alınan kararlar
ve uygulamaların geri bildirimleri alınmalı, bu hususta ciddi gözlemlemelerde
bulunulmalıdır. Bu sonrasında, geç kalınabilecek bazı durumların önüne
geçmeyi sağlayabilir.
• Yönetim
daima
çevredeki
değişiklikleri
izlemeli
ve
bu
değişimlere ayak uydurmalıdır. Ayrıca araştırma projeleri desteklenmelidir.
Yönetici ve çalışanların, yeniliklerin takibi amacıyla yurt içi ve yurt dışındaki
kongre ve seminerlere, eğitimlere katılımı sağlanmalıdır. Bu husus
kurumsallaşmanın
bir
gereğidir.
Ancak
bunun
gerçekleştirilmesi
ise,
profesyonel yöneticilerin marifetidir. Yasal düzenlemelerin takibi, teknolojik
gelişmelerin takibi, hastane yönetimi alanındaki değişimlerin izlenmesi, bu
durumlar karşısında da gerekli tedbirlerin alınması hayati önem taşır. Yapılan
değişiklikler hastane çevresini, hastaları, çalışanları da etkileyebilir. Bu
değişiklikler takip edilirse, bu hususta sosyal sorumluluk ve insana değer
bilinciyle
hareket
edilirse,
gerektiğinde
sosyal
projelere
veya
kar
getirmeyecek ama toplum yararına gerçekleştirilen projelere iştirak edilirse,
kurumsallaşma gereklerinden biri daha gerçekleştirilmiş olur ki, bu duyarlılık
hastanenin toplumda saygın bir yer edinmesini, saygın bir isim halini almasını
da sağlayacaktır.
• Özel hastaneler, içinde bulundukları yoğun rekabet ortamında,
diğer özel hastanelerin durumlarını ve yeni uygulamalarını da yakından
191
izlemelidir. Elde edeceği bilgiler ışığında, kendi güçlü ve zayıf yanlarını, fırsat
ve tehditleri gözden geçirerek daha güçlü olmak, hayatta kalabilmek ve
kurumsallaşmak adına, gerekli tedbirleri zamanında almalıdır.
• Eğer, özel hastane bir aile işletmesiyse ya da girişimcisermayedarlar
aynı
zamanda
yöneticiyse,
hastanenin
kalıcılığını
sağlayabilmek adına, aile anayasası veya buna benzer yasal düzenlemelerin
varlığı sağlanmalıdır. Ayrıca, toplantılar belli aralıklarla gerçekleşmeli,
raporlara,
tablolara
dayanarak,
danışarak
hızlı
ve
doğru
kararlar
çıkabilmelidir. Acil durumlarda, acil ve önemli kararlar çıkarılıp, hemen
uygulamaya konabilecek çevikliğe ve esnekliğe sahip olunmalıdır.
• Hastaneler, yönetici ve çalışanlarına değer vermeli, sağlam ve
güçlü bir yapı kurmalıdırlar. Hastane yönetimleri, çalışanlarının sosyalleşmesi
yönünde de adımlar atmalıdır. Çalışanların motivasyonunu arttırma yönünde
olduğu kadar, yöneticilerinde motivasyonlarının artması verimi ve etkinliği
beraberinde getirecektir. Bu yönde uygulamalar geliştirilmelidir. Ayrıca ödül
ve ceza mekanizmaları kurulmalıdır. Hastane çalışanlarının yaratıcılığı teşvik
edilerek, hastanenin sürekli iyileşmesi ve gelişmesi adına, katılımlarını
sağlayacak
kendilerini
uygulamalar
güvende
geliştirilmelidir.
hissetmesi
Çalışanların
sağlanmalıdır.
ve
Verilen
yöneticilerin,
sözlere
sadık
kalınmalıdır. Günümüzde, baktığımızda, çalışanların ve yöneticilerin, büyük
ve isim yapmış, markalaşmış kurumları öncelikle tercih nedeni, güven
kaynaklıdır. Güvence, hizmet alıcıları içinde önemlidir ve onlarda çalışanlar
gibi güven ararlar. Onlar içinde kurumsallaşmışlık, aldıkları hizmetin garantisi,
verdikleri paranın karşılığıdır.
• Hastane, kurumsal vizyon ve misyonunu geleceğe ışık
tutabilecek şekilde, şimdi ve geçmişten nitel ve nicel göstergeler vasıtasıyla
belirlemelidir ve çalışanlarına benimsetmelidir. Ama burada, önemli olan da,
bunları yazıp duvara asmak değil, gerçekleştirilebilir hedefler haline
getirebilmektir.
• Kurumsallaşma,
bir
anlayış,
kimlik,
karakter
ve
ruhtur.
Kurumsallaşma ruhu benimsenmeli ve benimsetilmelidir. Ayrıca, bu ruh
192
beslenmelidir.
Tüm sayılanlar kurumsallaşmayı besleyecek, hastaneye
karakter kazandıracaktır.
• Özel hastaneler, kurumsallaşma sürecini, planlama, örgütleme,
yürütme, koordinasyon ve denetim fonksiyonlarını, ancak profesyonel
yöneticiler aracılığıyla, bu fonksiyonların etkin ve verimli bir şekilde
kullanılması yoluyla aşabilirler.
• Kurumsallaşmış bir hastane, hesap verilebilirlik temeline
oturmuş bir hastanedir. Her şey şeffaf, açık olmalıdır.
Tüm
bunların
kullanılabilmesiyle
gerçekleştirilmesi,
mümkündür.
yönetim
Hastaneyi
nasıl
alanındaki
bilgilerin
yöneteceğini
bilmek,
babadan kalma bilgilerin kuşaktan kuşağa aktarılmasıyla mümkün değildir.
Bu sınırlı çalışmadan elde edilen bulgular, gelecekte bu alanda
yapılacak çalışmalara yardımcı olabilir. Bu çalışma genellenerek, hastane
yöneticileri değil, çalışanlarda araştırmaya dahil edilebilir ve hatta sağlık
kuruluşları olarak konu ele alınabilir ya da bir hastane incelenecek şekilde
çalışma
tasarlanabilir.
Gelecekte,
yönetimde
profesyonelleşme
ve
kurumsallaşmanın, Türkiye’de özel hastanelerde daha da yaygınlaşması,
benimsenmesi
bütünüdür
ve
ve
benimsetilmesi
profesyonelleşme
gereklidir.
ise,
Kurumsallaşma,
davranış
biçimidir.
süreçler
Yönetimin
profesyonelleşmesi, kurumsallaşma üzerinde olumlu etkiler yaratarak,
kurumsallaşma süreçlerinin sağlıklı bir şekilde geçilmesini sağlayacaktır.
193
KAYNAKÇA
AK, Bilal; Hastane Yöneticiliği, Ankara, Özkan Matbaacılık Sanayi,1990.
AK, Mehmet; Firma/Markalarda Kurumsal Kimlik ve İmaj, İstanbul, Işıl
Ofset, 1998
AKAT, İlter, ATILGAN, Turan; “Sanayi İşletmelerinde Kurumlaşma ve
Şirket Kültürü”, Ekonomik ve Sosyal Sorunlar-Çözüm Önerileri Dizisi,
226. Sayı, No:4, Ankara, TOBB Yayınları, Ekonomik, 1992
AKAT, İlter, BUDAK, Gönül, BUDAK, Gülay; İşletme Yönetimi, İzmir,
Fakülteler Kitabevi, 2002.
AKIN, H. Bahadır, “Küçük İşletmelerde Büyüme ve Örgütsel Sorunlar”,
Selçuk Üniversitesi Karaman İktisadi Ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Sayı
3, Karaman, 2002, s.14-27.
AKSAKALOĞLU, Onur; “Sağlık Yönetiminde Eğitim İhtiyacı”, Dilaver
Tengilimoğlu Röportajı, Hospital News: Hastane Dergisi, t.y.
AKWAHLE, Willis; “An Urgent Call to Professionalize Leadership and
Management in Health Care Worldwide”, Management Sciences
For
Health, sayı 4, 2006, s.1-21.
ATAMAN, Göksel, Göksel Ataman; İşletme Yönetimi: Temel Kavramlar ve
Yeni Yaklaşımlar, İstanbul, Türkmen Kitabevi, 2001.
Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu; Türkçe Sözlük, II. Cilt, Ankara,
1988
AYTÜRK, Nihat; Yönetim Sanatı Başarılı Yönetim ve Yöneticilik
Teknikleri, Ankara, Yalçın Emel Yayınevi, 4. Baskı, 2003.
BALİ, Nesrin; İşletme Yönetiminde Profesyonelleşme, İstanbul, İstanbul
Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Uluslar arası İşletmecilik Yüksek
Lisans Programı, 1995.
BARANSEL, Atilla; Çağdaş Yönetim Düşüncesinin Evrimi: Klasik ve Neo
Klasik Yönetim ve Örgüt Teorileri, Cilt 1, İstanbul , y.y.,1979.
BARUTÇUGİL, İsmet; Yöneticinin Yönetimi, İstanbul, Kariyer Yayıncılık,
2006.
194
BIÇAKÇI, Ulaş, Başarının Olmayan Rotası: İş Yaşamında Kişisel Kalite
ve Profesyonel Düşünce ve Davranış, İstanbul, Rota Yayınları, 3.Baskı,
1999.
BURROWS, Maurice v.d.; Management for Hospital Doctors, Oxford,
Jordan Hill, Linacre House, 1994
CONLOW, Rick; Yönetimde Mükemmellik: İnsanlardaki En İyiyi Nasıl
Ortaya Çıkarırsınız?, çev, Can İkizler, İstanbul, Alfa Kitabevi, 1999.
ÇAKIROĞLU, Evren; Sağlık Kurumlarında Yönetim ve Liderlik, İstanbul,
Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Sağlık
Kurumları
Yöneticiliği Anabilim Dalı Dönem Projesi, 2006.
ÇATALCA,
Huriye;
“Türkiye’deki
Hastane
Organizasyonu
Yapısına
Karşılaştırmalı Bir Bakış”, İstanbul, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi
Dergisi, Cilt 16, Sayı 2, Kasım, 1987, s.154.
ÇOBAN,
Serkan;
Yönetici
Yetiştirme
ve
Geliştirme
Eğitimlerinin
İşletmeler Üzerindeki Etkisi: Sigorta Şirketlerinde Bir Uygulama, Ankara,
Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, İşletme Eğitimi Anabilim
Dalı
Yüksek Lisans Tezi, 2006.
DAFT, Richard L.; Management, Fort Wort, The Dryden Pres, 3. Baskı,1994
DALBAY, Özkan; ISO - 9001:2000 Kalite Yönetim Sistemi ve Kamu
Hastanesi’nde Uygulamaya Yönelik Model Önerisi, İstanbul, İstanbul
Teknik Üniversitesi Sosyal bilimler Enstitüsü Doktora Tezi, 2002.
DİKEN, Ahmet; Profesyonel ve İşletme Sahibi Yöneticilerin Başarı ve Erk
Güdüleri: Teorik ve Ampirik Bir Araştırma, Konya, Selçuk Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletme Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi,1993.
DİLBAZ,
Sümeyra;
Büyüme
ve
Kurumsallaşma
Sürecinde
Aile
Şirketlerinde Yönetim. Karaman Örneği, Konya, Selçuk Üniversitesi
Sosyal Bilimler
Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı Yönetim Organizasyon
Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, 2005.
DUYGULU, Ethem; Kurumsallaşma Olgusu (Analitik Bir Yaklaşım), İzmir,
Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletme Anabilim Dalı
Doktora Tezi, 1998.
195
EFİL, İsmail; İşletme Yönetimi: Yönetim Düşüncesi Fonksiyonları ve Yeni
Yönetim Teknikleri, İstanbul, Aktüel Yayınları, 2004.
ELÇİ, Elif; Aile İşletmelerinde Kurumsallaşma: Örgüt Geliştirme Aracı,
Ankara, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletme Anabilim Dalı,
Yönetim Organizasyon Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, 2004.
EMEK, Hikmet; Sağlık Örgütlerinin Kurumsal Dinamikleri, Afyon,Afyon
Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, 2002.
ERDOĞAN, İlhan; İşletmelerde Davranış, No:272, İstanbul, İstanbul
Üniversitesi İşletme Fakültesi, Yayınları, 1997.
ERDOĞMUŞ, Nihat; Aile İşletmeleri: İkinci Kuşağın Yetiştirilmesi,
İstanbul, İGİAD Yayınları, 2004.
EREN, Erol; Örgütsel Davranış ve Yönetim Psikolojisi, İstanbul, Beta
Basım Yayım Dağıtım, 6. Baskı, 2000.
EREN, Erol; Yönetim ve Organizasyon Çağdaş ve Küresel Yaklaşımlar,
İstanbul, Beta Yayınları, 6. Baskı, 2003,
EREN, Erol; Stratejik Yönetim ve
İşletme Politikası, İstanbul, Beta
Yayınları, 7. Baskı, 2005.
ERSOY, Korkut; “Sağlık Kurumları (Hastane) Yönetimi”, GATA III. Baştabip
Oryantasyon Kurs Kitabı, Ankara, 1998.
ERTAŞ, Aysel;
Hastanelerin Kurumsallaşma Düzeyine Yönelik Bir
Araştırma, İstanbul, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Hastane
ve Sağlık Kuruluşları Yönetim Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, 1996.
ERYILMAZ, Feray Ayral; Özel Hastanelerde Kurumsallaşma Düzeyi İle
Algılanan Örgüt Kültürü Arasındaki İlişkiyi Ele Alan Bir Araştırma,
İstanbul, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Hastane ve Sağlık
Kuruluşlarında Yönetim Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, 2002
FINDIKÇI, İlhami; Aile Şirktlerinde Yönetim ve Kurumsallaşma, İstanbul,
Alfa Yayınları, 2005
HELRIEGEL, Don,
JACKSON,
Susan
E.,
SLOCUM,
John W.;
Jr,Management, Ohio, South-Western College Publishing, 8.Baskı, 1999.
İstanbul
Ticaret
Odası;
İstanbul
Ticaret
Odası
Özel
Araştırması, İstanbul, İstanbul Ticaret Odası Yayınları, 2000.
Hastaneler
196
KARABULUT, Kerem; Türkiye’de Sağlık Sektörü Sağlık Harcamaları
Üzerine Bir Uygulama, Erzurum, Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler
Enstitüsü, 1998.
KARAHAN, Atilla; Hastane İşletmelerinde Örgütsel Yapıdan Kaynaklanan
Çatışmalar ve Afyon Kocatepe Üniversitesi Araştırma
Ve
Uygulama
Hastanesi Örneği, Afyonkarahisar, Afyon Kocatepe Üniversitesi
Sosyal
Bilimler Enstitüsü Doktora Tezi, 2007.
KARASU, Koray; Profesyonelleşme Olgusu ve Kamu Yönetimi, Ankara,
Mülkiyeliler Birliği Vakfı Yayınları, 2001.
KARPUZOĞLU,
Ebru;
Büyüyen
ve
Gelişen
Aile
Şirketlerinde
Kurumsallaşma, İstanbul, Hayat Yayınları, 4. Baskı, 2004.
KAVUNCUBAŞI,
Şahin;
Hastane
ve
Sağlık
Kurumları
Yönetimi,
Ankara,Siyasal Kitabevi, 2000.
KAYA, Yalçın; Başhekim ve Hastane Müdürlerinin Mevcut, Özerk ve Özel
Hastane Modelleri Konusundaki Görüş, Tutum ve Beklentileri, Ankara,
Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 1996.
KAYAHAN,
Cantürk;
Hastane
Yöneticilerinin
Hastane
Başarısına
Etkisi,Afyon, Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek
Lisans Tezi, 2002,
KILIÇ, Mustafa; Profesyonellerin Yönetiminde Örgüt-Çalışan İlişkilerinin
Düzenlenmesinde Mesleki Özerklik Sorunu: Hastane-Hekim İlişkileri,
Ankara Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Doktora
Tezi,
1998.
KISA, Adnan; Sağlık Ekonomisine Giriş, Ankara, Usta Matbaacılık, 1999.
KLITGOARD,
Robert,
“İnstitutional
Adjustment
and
Adjusting
to
İnstitutions”,Work Bank Discussion Paper, Washington, 1995.
KOÇEL, Tamer; İşletme Yöneticiliği: Yönetici Geliştirme, Orgaznizas- yon
ve Davranış, Bela Yayıncılık, 5. Baskı, 1995.
LIEBLER, Gratta, LEVINE, Ruth Ellen, ROTHMAN, Jeffrey; Management
Principles For Health Professionals, 2. Baskı, Gathersburg, Maryland, An
Aspen Publication, 1992.
197
LONGEST Beaufort B., DARR, Fache Kurt; The Management Process and
Managerial Roles, Baltimore, Maryland, Health Professions Pres, 1992.
MARGERISON, Charles; Nasıl Bir Yöneticisiniz? Yönetim Tarzınızı Nasıl
Değerlendirirsiniz?, çev, Yakut Güneri, İstanbul, İlgi Yayıncılık, 1989,
MUCUK, İsmet; Modern İşletmecilik, İstanbul, Der Yayınları, 5. Baskı, 1993.
ÖZALP, İnan; Yönetim ve Organizasyon, Eskişehir, Birlik Ofset Yayıncılık,
cilt 1, 1996.
ÖZÇELİK,
Zübeyir;
Aile
İşletmelerinde
Profesyonelleşme
İle
Uluslararasılaşma Sürecine Geçiş: Kayseri Örneği, Ankara, Gazi
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yönetim Organizasyon Anabilim Dalı,
2006.
PRAHALAD, C.K., “Büyüme Stratejileri”, Geleceği Yeniden Düşünmek, çev.
Sinem Gül, İstanbul, Sabah Yayınları, 1997
RAELIN, Joseph A.; “Let’s Not Teach Management As İf It Were A
Profession”, Business Horizons, Mart-Nisan, 1990, s.1-6.
Sağlık Bakanlığı; 18. Sağlık Bakanlığı Tedavi Kurumlan İstatistik Yıllığı,
Sağlık Bakanlığı Yayınlan, Ankara, 2001,
SARVAN, Fulya; “Gelişmiş Ülkelerde ve Türkiye’de Sağlık Hizmetleri
Yöneticiliği Meslek ve Eğitimi”, Hikmet Seçim, Hastane İşletmeciliği,
Seçme Yazılar, Eskişehir, Anadolu Üniversitesi Yayınları, Açık Öğretim
Fakültesi, 1995
SEÇİM,
Hikmet;
Hastane
Yönetim
ve
Organizasyonu,
Eskişehir,Anadolu Üniversitesi Yayınları, Açık Öğretim Fakültesi
No:130,
Yayınları,
1985.
SEÇİM,
Hikmet;
Hastane
Yönetim
ve
Organizasyonu,
No:152
İstanbul,İşletme İktisadi Enstitüsü Yayını, 1991.
SEZER, Ahmet; Sağlık Hizmetlerinde Pazarlama Stratejilerinin Müşteri
Tatmini Yaratmaya Etkileri, Afyon, Afyon Kocatepe Üniversitesi,
Sosyal
Bilimler Enstitüsü, 1999.
SÖZEN, Cemil; Sağlık Hizmetlerinde Yönetim, Ankara, Nobel Yayın
Dağıtım, 1999.
198
SWICK, H.M.; “Definitions of Professionalism-Medical Organisations”,
American Board of Internal Medicine, y.y. 1999, s.192.
ŞİMŞEK, M. Şerif, Yönetim ve Organizasyon, Konya, Günay Ofset,7.Baskı,
2002.
TANK, Öner; ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi Açısından Bir Aile
Şirketinin Kurumsallaşma Modeli, İstanbul, İstanbul Üniversitesi Fen
Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2005
TAŞ, Yunus; Hastane Organizasyonlarında Kurumsallaşma
Yönelimli
Örgüt Kültürünün Stratejik Yönetim Yaklaşımı ile Tasarımı,
Kocaeli,
Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletme Anabilim
Dalı
Yönetim Organizasyon Bölümü Doktora Tezi, 2002.
TEKİN (ÇELİKEL), Emine; Hastane Yönetimi, Sorunları ve Bir Model
Önerisi, İstanbul, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu
Yönetimi İdaresi İle Girişimcilik, Yüksek Lisans Tezi, 1990.
TENGİLİMOĞLU, Dilaver, ÇITAK, N.; Yönetici ve Tıp Sekreterliği, Ankara,
Seçkin Yayıncılık, 2003.
TOKER, Fikriye; “Kocaeli İli Sağlık Hizmetleri Yöneticilerinin ‘Sağlık
Hizmetleri Yöneticiliği’ne Bakış Açılarının Tespitine Yönelik Bir Araştırma”, III.
Ulusal Sağlık ve Hastane Yönetimi Sempozyumu Uluslar arası Katılımlı
Bildiriler Kitabı, Ed., Nilgün Sarp, Özgü Evirgen, Ankara, Tübitak,
Semor
Yayınları, 2000.
TOSUN, Kemal; İşletme Yönetimi, Ankara, Savaş Yayınları, 1982.
URAL, Ayhan, KILIÇ, İbrahim, Bilimsel Araştırma Süreci ve SPSS İle Veri
Analizi, 2. Baskı, Ankara, Detay Yayıncılık, 2006.
UZUNÇARŞILI, U., Meral Toprak ve Oğuz Ersun, Şirket Kültürü ve İş
Prensipleri, İstanbul, İstanbul Ticaret Odası Yayın, 2000.
WALPER, Lawrence F.; Health Care Administration Principles Practies
Structure and Delivery, Gaithersburg Maryland, An ApsenPublishers
Inc.,
2. Baskı, 1995.
WHITELLEY Sara, ELLIS, Richard, BROOMFIELD, S.; Health and Social
Care Management a Guide To Self Development, London, Arnold
Publishers, 1996.
199
VELİOĞLU, Perihan; Hemşirelikte Yönetim, Ankara, Meteksan Matbaacılık
ve Teknik Sanayi Tic. Ltd. Şti., 2. Baskı ,1982.
YENİÇERİ, Özcan; Yönetimde Yeni Yaklaşımlar, Ed., Deniz Saraç, İstanbul
IQ Kültür Sanat Yayıncılık, 2006
YILDIRIM,
Konusunda
Selami;
Sağlık
Profesyonel
Meslekleri
Hastane
Yöneticilerinin
Mensuplarının
Nitelikleri
Önkabulleri,
Ankara,
Hacettepe Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Sağlık Kurumları Yönetimi
Programı, Bilim Uzmanlığı Tezi, 1993.
YOZGAT, Osman; İşletme Yönetimi, İstanbul, Nihat Sayar Yayın ve
Yardım Vakfı Yayınları, 6. Baskı, 1984.
ZAMAN, Mehmet; Yönetim, İstanbul, Hayat Yayınları, 2000.
BIÇAKÇI, Ulaş; “Profesyonel Olmak, Nasıl Bir Profesyonellik?”, (Erişim)
http://www.yontek com/basin/eo10proolmak.htm, 11.04.2007
BLUMBERG, Nancy, MASTERS, Simon, “The Non-Family Members Of A
Family Business.”, 1998, (Erişim)
http://www.fambiz.com/contprov.crm?ContProvCoac=other&ID=952,
15.04.2004
ÇATALCA,
Huriye;
“Hastane
Hizmetlerinde
Kalite
Sağlamada
ve
Değerlemede Komitelerin Rolü”, (Erişim),
www.sabem.saglik.gov.tr/Akademik_Metinler/goto.aspx?id=1351,
08.09.2007
EREN, Berna; “Bir Hekim Organizasyonu Olarak Hastane”, (Erişim),
http://www.merih.net/m1 /wberner21.htm, 07.08.2007
GÖKÇORA, İsmail Haluk; “Profesyonelliğe Saygı”, (Erişim)
http://www.universite-toplum.org/ text.php3? id=249, 10.10.2006.
Hastane Yönetimi; (Erişim)
http://www.bisohbet.com/form/tr-konu-6106.0hastane-yonetimi.html,
07.06.2007
HAYRAN, Osman; “Sağlık Hizmetlerinde Profesyonelleşme”, (Erişim)
http://www.merih.net/ m1/ wosmhay18.htm, 05.10.2007.
HAYRAN, Osman; “Hekimler mi, Profesyonel Yöneticiler mi?”, (Erişim)
http://www.merih.net/m1/wosmhay21.ht, 01.12.2007
200
KIZMAZ, Şenay; “Yönetiminde Modern Yöntemler”, (Erişim)
http://www.hastanedergisi. com/sayi15/ busayida4. asp , 07.07.2006
KLAES, Jim, “The Realities Of Family Business Conflicts”, (Erişim)
http://www.fambiz.com/contprov.crm?ContProvCoac=Utexas&ID=10/14.
01.2006
ORTA,
Bülent,
“Girişimcilik
Ne
Kadar
Risk
Almaktır?”,
(Erişim)
http://www.isguc.org/?avc=arc_view.php&ex=59&pg=ks, 07.07.2007.
ÖZDEMİR, Mahmut; (Erişim)
http://mahmutozdemir.com/mahmutozdemir/2007/03/01/turkiyedehastaneler icin-yeni-organi- zasyon-modeli-ihtiyaci/2007,05.06.2007
ÖZKAN, Mehmet; “Kurumsallaşma ve Stratejik Yönetim Danışmanlığı”,
(Erişim)
http://danismendcom/ dankur.htm, 08.08.2007
Sağlık Bakanlığı, İstatistikler, İstatistik Yıllıkları; (Erişim)
http://www.saglik.gov.tr/TR/Default.aspx?, 10.08.2007
Sağlık tanımı; (Erişim)
http://www.tdk.gov.tr , 26.02.2007.
Sağlık
Mevzuatı,
Özel
Hastaneler
Yönetmeliği;
(Erişim)
http://www.istabip.org.tr/YASA/hastyon.html+%C3%B6zel+hastanelein+
%C3%B6zellikleri&hl=en&ct=clnk&cd=14, 08 .08.2007
SEÇİM,
Hikmet;
“Organizasyon
Açısından
Hastanelerin
Özellikleri”,
(Erişim) http://www.merih.net/m1/ hastmod2.htm, 31.08.2007
SUR Haydar, ŞAHİN, Tahir Kemal; “Sağlık Hizmetlerinin Örgütlenmesinde,
Bilinmesi Gereken Bazı Kavram Ve Yaklaşımlar”, (Erişim)
http://www.sabem.saglik.gov.tr/Akademik_Metinler/linkdetail.aspx?id=3
037, 21.10.2007
SUR, Haydar; “Asacaksın Bu Başhekimleri”, (Erişim)
http://www.saglikplatformu.com/arastirmalar/ default.asp,07.07.2007.
SWICK,H.M.; “Definitions Of Professyonalism-Medical Literature- Toward a
normative definition of medical professionalism.”, Academic Medicine, 2000,
(Erişim)
http://www.annals.edu.sg/pdf/34VolNo8200509/V34N8p486.pdf,
201
05.06.2007,.
ŞAHİN, Ümit; “Hastane İşletmeciliği”, (Erişim)
http://www.kaliteofisi.com, 20.10.2007
TAŞ, Yunus, AKDEMİR, Ali; “Hastane Organizasyonlarında Kurumsallaşma
ve Bunu Etkileyen Faktörler”, 4.Ulusal Sağlık ve Hastane
Yönetimi
Sempozyumu, (Erişim),
http://www.sabem.saglik.gov.tr/Akademik_Metinler/pageview.aspx?tab=
&catid=20&subid=144, 06.11.2006.
TEMEL, Türkan; “Özel Hastaneler Sektör Profili”, (Erişim)
http://www.ito.org.tr/ITOPortal/ Dokuman/ 15.41.pdf, 09.10.2007
Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği; (Erişim)
http://www.saglik.gov.tr/TR/dosya goster.aspx?, 20.10.2007
202
EK 1. Anket Formu
Sayın Katılımcı,
Gazi
Üniversitesi
Sosyal
Bilimler
Enstitüsünde
yapmakta
olduğum,”Özel
Hastanelerde Yönetimin Profesyonelleşmesinin, Kurumsallaşma Süreci Üzerindeki
Etkisini Belirlemeye Yönelik Alan Çalışması” isimli tez çalışması için hazırlanmış
olan bu anket soruları, günümüzde gittikçe önem kazanan profesyonelleşme ve
kurumsallaşma kavramlarının birbirleriyle etkileşimini irdelemeye çalışan ve bu
doğrultuda görüşlerinizi belirlemek amacıyla hazırlanmıştır. Bu araştırmada
belirteceğiniz görüşler bilimsel bir araştırmada veri olarak kullanılacaktır, kesinlikle
başka hiçbir amaç için kullanılmayacaktır. Ankete isim, soyad gibi bilgiler
yazılmayacaktır. Anket sorularını cevaplarken sizin için doğru olan cevabı
işaretleyiniz. Bu çalışma için ankete değerli zamanınızı ayırıp anketi cevapladığınız
için teşekkür ederim. Saygılarımla…
İlkem ŞAHMAN
T.C. Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü
İşletme Ana Bilim Dalı Hastane
İşletmeciliği Bilim Dalı Yüksek Lisans
Öğrencisi
EK 1: ÖZEL HASTANELERDE
YÖNETİMİN
PROFESYONELLEŞMESİNİN,
KURUMSALLAŞMA SÜRECİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİNİ BELİRLEMEYE YÖNELİK
ANKET FORMU
1. HASTANE HAKKINDA GENEL BİLGİLER
1. Özel Hastanenin kuruluş Yılı:
2. Hastanenin faaliyet alanı
1 ( ) Genel Hastane
2 ( ) Özel Dal Hastanesi
3. Hastanenin Statüsü
1 ( ) Özel Hastane
2 ( ) Vakıf Hastanesi
4. Hastane yatak sayısı
1 ( ) 1-100
2 ( ) 101-200
3 ( ) 200 ve üzeri
5.Hastanenin faaliyette bulunduğu il
1 ( ) Ankara
4 ( ) Diğer
2 ( ) İzmir
3 ( ) İstanbul
203
6. Hastanenin faaliyet süresi
1 ( ) 1 yıl - 5 yıl
2 ( ) 6 yıl - 10 yıl
3 ( ) 11 yıl - 15 yıl
4 ( ) 16 yıl - 20 yıl
5 ( ) 21 yıl – 25 yıl
6 ( ) 26 yıl ve üstü
7. Hastanenin sahip olduğu kalite belgeleri hangileri?
1 ( ) İSO 9001-2000
2 ( ) İSO-OHSAS 18001
3 ( ) HACCP
4 ( ) İSO 14001
5 ( ) Diğerleri…………………………………
2. ANKETE KATILAN YÖNETİCİ HAKKINDA KİŞİSEL BİLGİLER
8.Yaşınız?
1 ( ) 25-35
2 ( ) 36-45
4 ( ) 56-65
5 ( ) 65 ve üstü
3 ( ) 46-55
9.Cinsiyetiniz?
1 ( ) Bayan
2 ( ) Erkek
10. Mesleğinizi kaç yıldır icra etmektesiniz?
11. Öğrenim durumunuz
1 ( ) Lise ve dengi
2 ( ) Ön Lisans
3 ( ) Lisans
4 ( ) Lisans Üstü
12. Mezun olduğunuz okul
1 ( ) İktisadi İdari Bilimler Fakültesi
2 ( ) Tıp Fakültesi
3 ( ) Sağlık İdaresi Yüksek Okulu
4 ( ) Hukuk
5 ( ) Diğer(Lütfen belirtiniz……………………………………………………)
13. Hastane içindeki konumunuz (pozisyonunuz) nedir?
1 ( ) Yönetim kurulu başkanı/Yönetim kurulu başkan yardımcısı
2 ( ) Genel Müdür/Genel müdür yardımcısı
3 ( ) Başhekim/Başhekim yardımcısı
4 ( ) Başhemşire/Başhemşire yardımcısı
5 ( ) Hastane müdürü/Hastane müdür yardımcısı
6 ( ) Diğer(Lütfen belirtiniz…………............................................................)
14.Hastanede çalışmış olduğunuz süre ile ilgili olarak uygun olan seçeneği
işaretleyiniz.
1 ( ) Bir yıldan az
2 ( ) 1 Yıl - 3 Yıl
3 ( ) 4 Yıl - 6Yıl
4 ( ) 7 Yıl ve Üstü
204
3-PROFESYONELLEŞMEYİ SAPTAMAYA YÖNELİK SORULAR
Hastanenizdeki yönetimle ve yöneticilerle ilgili profesyonelleşme
unsurunu tespit etmeye yardımcı olacak, aşağıdaki ifadeler konusundaki
değerlendirmelerinizi belirtiniz.
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
Dışarıdan yönetim alanında eğitim almış, mesleki
bilgi birikimine, tecrübeye sahip, hastane yönetimi
alanında profesyonelleşmiş yönetici alınmaktadır.
Kontrol ve yönetim yalnızca aile, belli grup ve kişiler
elindedir.
Hastane yönetiminde ve önemli birimlerin başında
hastanenin sahibi ve yakınları da görev almaktadır,
ancak bunlarda yönetim alanında ihtisas sahibi profesyonellerdir.
Hastanemiz bir aile kurumu olarak kurulmuş olup,
patronumuz aynı zamanda yöneticidir.
Hastanemizde görevler açık, net olarak ayrılmıştır
ve tanımlaması yapılmıştır.
Hastaneyi ilgilendiren kararları alırken kimseye
danışmam.
Yönetimin etkinleşmesi, uzmanlaşması, verimin artması adına, yöneticilerin performanslarının değerlendirmesi yapılmaktadır.
Hastane üst ve alt yönetimi arasında yönetiminde,
sıklıkla çatışma, geçimsizlik yaşanır ve bunlar
kişisel, ailevi ilişkilerin yönetime taşınması şeklindedir ya da patron-yönetici sorunları sıklıktadır.
Hastane yönetimi tarafından, hastane yönetiminde
veya personeller arası çıkan çatışmalar, katı kurallarla, güç kullanarak ya da kayıtsız kalarak geçiştirilmektedir.
Hastane yönetimi tarafından personelle birebir
ilgilenilmekte, onların şikayet ya da taleplerini dile
getirecekleri ortamlar yaratılmakta ve iletişime önem
verilmektedir.
Her departman, yönetim konusunda eğitim almış,
konusunda uzmanlaşmış kişilerce yönetilmektedir.
Hastane yönetimince, uzmanların ve yöneticilerin
terfisinde liyakat, bilgi, beceri, rekabet, performans
vb. koşullar dikkate alınır.
5=Kesinlikle
Katılıyorum
4=Katılıyorum
3=Kararsızım
2=Katılmıyorum
İfadeler
1=Kesinlikle
Katılmıyorum
(1= Kesinlikle Katılmıyorum 2= Katılmıyorum 3= Kararsızım 4=
Katılıyorum 5= Kesinlikle Katılıyorum 6=Fikrim Yok)
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
5=Kesinlikle
Katılıyorum
4=Katılıyorum
3=Kararsızım
İfadeler
2=Katılmıyorum
1=Kesinlikle
Katılmıyorum
205
Yönetim tarafından hastane içinden de yönetici
yetiştirilmesi sağlanmaya çalışılmaktadır.
Yönetim tarafından, hastane yönetimi ve diğer mesleki konulardaki tüm gelişmeler, yenilikler takip edilmektedir.
Yöneticilerin kendilerini mesleki anlamda, yönetim
konusunda, geliştirmelerine imkan tanınmaktadır.
Yönetim tarafından, aynı veya benzer işleri yapan
personeller arasındaki eğitim ve tecrübe farklılıklarını gidermek adına, rotasyon, hizmet içi eğitim
ve sertifika programları düzenlenmektedir.
Hastane yönetimi tarafından bilgi akışının seri ve
şeffaf olması için gerekli tedbirler alınmaktadır.
Yönetim tarafından, ekip çalışması ve takım ruhu
kavramları benimsetilmeye çalışılmaktadır.
Yönetici personel seçilirken işe göre adam alınmaktadır.
Hastaneyi profesyonel hastane yöneticiliği eğitimi de
almış doktor yönetmelidir.
Hastaneyi tümü ile profesyonel hastane yöneticileri
yönetmelidir. Doktor olmaları gerekmez.
İş ahlak (etik) ve normlarına yönetim olarak uyulması için gereken tedbirler alınmıştır.
Yönetimin denetimi yapılmaktadır.
4-KURUMSALLAŞMA TESPİT FORMU
Hastanenizin
kurumsallaşıp
kurumsallaşmadığını
tespit
etmeye
yardımcı olacak, aşağıdaki ifadeler konusundaki değerlendirmelerinizi
belirtiniz.
(1= Kesinlikle Katılmıyorum 2= Katılmıyorum 3= Kararsızım 4=
Katılıyorum 5= Kesinlikle Katılıyorum)
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
Hastanemiz bir aile kuruluşu olup, aile ile iş
etkileşimini netleştiren, ilişkileri belli bir sistematiğe
oturtan bir yasamız bulunmaktadır.
Yönetim tarafından, paylaşılan değerler bütünü
(örgüt kültürü) oluşturulmakta ve çalışanlara
benimsetmek amacıyla çalışmalar yürütülmektedir.
Standartlar, hedefler, objektiflik, kurum politikalarına bağlılık önemli olup, bunlar da personele
benimsetilmektedir/benimsetilmiştir.
Hastanemizde kalite standartları önemli olup,
toplam kalite yönetimi uygulanmaktadır.
Hastane yönetimi tarafından alınan kararlar takip
edilirken, hasta ve çalışanların tepkileri izlenmektedir .
Hastane yönetiminde yetki devri uygulanmaktadır
Hastane yönetimi tarafından, sağlık ve hastane
yönetimi ile ilgili yasal ve mevzuat değişiklikleri
izlenmekte, sosyal sorumluluk bilinci ile gerekli
düzenlemeler zamanında yapılmaktadır.
Çevreden gelen tepki ve bildirimler hastane yönetimi tarafından değerlendirilmektedir.
Hastane etik kurulu oluşturulmuştur ve çalışmalarını etkin bir şekilde yürütmektedir
Hastane yönetimi “katılımcı yönetim” yaklaşımını
benimsemektedir.
Hastanede sunulan sağlık hizmetleriyle ilgili standartlar belirlenmiştir.
Hastanenin faaliyetleri hakkında, bağımsız denetim kurumlarınca, belli periyotlarda raporlar yayımlanmaktadır
Hastane yönetimi tarafından, diğer hastanelerin
piyasada ki durumları yakından takip edilmektedir.
Organizasyonla ilgili el kitaplarımız, Organizasyon
şemalarımız, iş akış şemalarımız vardır .
Hastane sahibi bugün vefat etse yerine geçecekler
için önceden bir yazılı düzenleme yapılmıştır
Yeni personel ve işten çıkanların sayısı dikkat çekici düzeydedir.
Hastanenin en aşağı 5 yıl sonra ulaşmak istenilen
amaçları, hedefleri tanımlanmıştır
Yönetim tarafından birincil hedef daha görkemli
mekanlarda hizmet vermek, yeni şubeler açmaktır,
insana yatırıma ise önem verilmez.
Hastanemizin, kurumsal vizyonu, geleceğe ışık
tutabilecek, şimdi ve geçmişten nicel ve nitel
göstergeler vasıtasıyla hedefleri bulunmaktadır.
5=Kesinlikle
Katılıyorum
4=Katılıyorum
3=Kararsızım
2=Katılmıyorum
İfadeler
1=Kesinlikle
Katılmıyorum
206
20
21
22
23
24
5=Kesinlikle
Katılıyorum
4=Katılıyorum
3=Kararsızım
İfadeler
2=Katılmıyoru
m
1=Kesinlikle
Katılmıyorum
207
Hastane yönetimi, toplantılarda raporlara dayanarak, yönetim kurulu mantığı ile belli bir gündem
çerçevesinde, kurmaylarına (profesyonellere) danışarak hızlı ve doğru bir şekilde karar alma, yetisine
sahiptir.
Yönetim tarafından yüksek karlılık birinci hedef
kabul edilmektedir.
Yönetim tarafından, araştırma projelerine, yeni projelere destek verilmektedir.
Yönetim tarafından personel ve yönetici motivasyonunu arttırıcı uygulamalar sistematik olarak
uygulanmaktadır.
Kurumsallaşma gereklidir.
Hastaneniz yönetimine ilişkin aşağıdaki tabloyu doldurunuz.
Meslek
Yönetim Kurulu Başkanı
Yönetim Kurulu Başkan
Yardımcısı
Yönetim Kurulu Üyeleri
Başhekim
Başhekim Yardımcısı
Hastane Müdürü
Hastane Müdür Yard.
Muhasebe Müdürü
Personel Müdürü
Halkla İlişkiler Müdürü
Reklam ve Pazarlama Md.
Satın Alma Sorumlusu
Eğitim
Hastane
Kurucusu Olup
Olmadığı
Kurucu ile
akrabalığı
208
ÖZET
ŞAHMAN,
Özel
İlkem,
Profesyonelleşmesinin, Kurumsallaşma
Hastanelerde
Süreci
Yönetimin
Üzerindeki
Etkisini
Belirlemeye Yönelik Alan Çalışması, Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2008
Günümüzde özel hastanelerin sayısı ve aralarındaki rekabet gittikçe
artmaktadır. Buna bağlı olarak özel hastanelerin, nasıl ve kimler tarafından
yönetileceği sorusu da sıkça gündeme gelmektedir. Bunun yanında,
kurumsallaşma, yani özel hastanelerde en alt düzeyden, en üste kadar tüm
çalışanlar tarafından benimsenmiş, işletmenin kimliğini yansıtan, değerlerin,
kuralların, standartların uygulanması tartışılmaz olmuştur. Kurumsallaşma
sayesinde, özel hastanenin çevresi tarafından kabul edilmesi, özel
hastanenin diğerleri arasından ayırt edilebilmesi ve hastanenin bir kimlik
kazanması
söz
konusu
olmaktadır.
Bu,
kurumsallaşma
sürecini
yönlendirecek, işletmeye bu ruhu benimsetebilecek, profesyonel yöneticilere
ihtiyaç gün geçtikçe artmaktadır.
Bu çalışma, özel hastanelerde yönetimin profesyonelleşmesinin,
kurumsallaşma süreci üzerindeki etkisini araştırmak amacıyla yapılmıştır.
Araştırma, anket yöntemi ile Türkiye’deki özel hastane yöneticilerine yapılmış
olup; yönetim kurulu başkanı, başkan yardımcısı, başhekim, başhekim
yardımcısı, müdür, müdür yardımcıları, başhemşire, başhemşire yardımcısı
ve fonksiyonel yönetici sıfatındaki kişilere yapılmıştır. Araştırmanın evreni
Türkiye’de hizmet veren özel hastanelerdir. 2006 yılında Sağlık Bakanlığı
verilerine göre Türkiye’deki özel hastane sayısı 332 olarak tespit edilmiştir.
Araştırmada örneklem seçilmemiş, tüm evrene ulaşılmaya çalışılmış olup,
hatırlatma mektuplarına rağmen, ancak, 145 özel hastaneden geri dönüşüm
sağlanabilmiştir. Veriler anket yoluyla, yüz yüze görüşülerek ve posta yoluyla
toplanmıştır.
Araştırma
sonucunda
özel
hastane
yöneticilerinin,
yönetimde
profesyonel kadrolarla çalışmanın gerektiğine inandıkları bu konuda da
önemli adım attıkları sonucuna varılmıştır. Aynı zamanda, kurumsallaşma
209
kavramına bakış açılarının olumlu olduğu ve bu konuda çabaları olduğu
sonucuna varılmıştır. Özel hastane yöneticilerinin, profesyonel yönetim ve
kurumsallaşma anlayışına dair bakış açıları ve değerlendirmeleri kurumun
yatak sayısı, kurumun faaliyet süresi, yöneticilerin öğrenim düzeyleri,
yöneticilerin hastanedeki konumları, özel hastanenin sahip olduğu kalite
belgesine göre değerlendirilmiştir ve anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Özel
hastane yöneticilerinin vermiş olduğu cevaplar ve anket sonuçlarına göre
aldıkları puanlar,
yönetimin profesyonelleşmesini ve kurumsallaşmayı
desteklediklerini göstermektedir. Yine aynı şekilde sonuçlar yönetimin
profesyonelleşmesinin kurumsallaşma üzerindeki etkisinin olumlu yönde
olduğunu göstermektedir.
Anahtar Kelimeler:
1. Özel hastane,
2. Profesyonelleşme,
3. Kurumsallaşma,
4. Yönetim
5. Yönetici
210
ABSTRACT
ŞAHMAN, İlkem, A Field Study Related to Determine the Effect of
Professionalism of Private Hospital Management on Institutionalization
Process, Masters Thesis , Ankara, 2008
Nowadays, the number of private hospitals and the rivalry between
them are gradually increasing. Whereupon, the question of management of
private hospitals by whom and how is coming up to our agenda frequently.
Furthermore, institutionalization, that is to say the practice of values, rules
and standards reflecting the identity of the enterprise adopted by whole staff
from low level to high level have become indisputable. Thanks to
institutionalization, the appropriation of private hospital by the business
environment, the discrimination of it from the other hospitals and the
identification of it has been possible. The need of professional managers who
direct the process of institutionalization and adopt the enterprise this mood is
increasing day by day.
This study aims to investigate the effect of professionalism of
management in private hospitals on institutionalization process. The research
is applied on to the managers of private hospitals in Turkey with
questionnaire method such as chairperson of the board of managers, vice
chairperson, head physician, vice head physician, manager, co manager,
head nurse, vice head nurse and the staff who have functional manager
quality. The scope of the research is the private hospitals servicing in Turkey.
In 2006, according to the data of Ministry of Health, there are 332 private
hospitals in Turkey. No sampling method is used in this study, the aim was to
achieve the whole universe, but even reminding letters has been sent, we
could only receive feedbacks from 145 hospitals. Data are collected with
questionnaires, face-to-face interviews, and mails.
As a result of research, it is concluded that the managers of private
hospital took crucial step forward at this issue of necessity of working with
professional staff. At the same time, it is concluded that they have positive
211
viewpoint to the concept of institutionalization and they have endeavors at
this issue. The viewpoint and the evaluation of managers of private hospitals
concerning the professional management and institutionalization are
evaluated according to the bed number of the enterprise, activity period of
the enterprise, the standard of learning of the managers, the positions of the
managers at hospital, the quality certificate of the hospital; and significant
differences are found. The answers of the managers of the private hospital
and the points that they got according to questionnaire connotes that they
support the professionalism and institutionalization of the management.
Similarly, the results point out that the effect of professionalism of
management on institutionalization is positive.
Keywords:
1. Private hospital,
2. Professionalism,
3. Institutionalization,
4. Management,
5. Manager
Download