Sağlık pazar Haftanın Haftanın dİyetİ ? NedeN su tOplaNır Uzman Diyetisyen Simge ÇITAK i Tıp Fakültesi Kafa içi, göğüs, karın, kalp Hacettepe Üniversilartes a Bilim Dalı An ı lık Göğüs Hasta Hastalıklar ojik zarı ve eklemler gibi Alerji ve İmmünol esi Kafa içi, göğüs, karın, Bilim Dalı Öğretim Üy r vücudun birçok boşluk kalp zarı, eklemle un Prof. Dr. Ali gibi vücudumuz yerinde kayganlık e nd ri ye uk şl bo ok birç sağlamak üzere çok az Fuat Kalyoncu sıvı birikebilir sıvı bulunur. Ancak su Siz sorun, uzmanlar yanıtlasın... toplanması; kanser, damar Y AŞAM R EÇETELERİ tıkanıklığı gibi bazı nedenlerle de ortaya çıkar anırım Dünya’da dondurma sevmeyen insan yoktur ya da ben hiç tanımadım. Benim en sevdiğim tatlıdır... Beslenmeci olarak da en çok önerdiğim tatlı. Hijyenik şartlarda üretildiği, paketlendiği ve tüketildiği takdirde hem tatlı olarak doğru bir seçimdir hem de besleyici olarak dengelidir. Protein ve karbonhidratın yanı sıra A, B, C, D ve E vitaminleri, kalsiyum, potasyum, fosfor, magnezyum, sodyum, demir ve çinko gibi mineralleri içeren dondurma özellikle süt grubunu tüketmeyen çocuklarda ve yetişkinlerde iyi bir alternatif olabilir. Tabii ki her şeyin azı yarar çoğu zarar mantığını koruyarak dozunda dondurma tüketiyorum ve tüketilmesini öneriyorum. S [email protected] B iyolojik evrimsel süreçte, dört ayaktan iki ayak üzerine kalkıp yürüyebilmek, vücudumuzun tamamıyla ilgili bazı özellikler gerektirir. Örneğin kocaman gövdesiyle filin rahat nefes alabilmesi için, akciğer zarları silikon gibi bir maddeyle yapışıktır ve dolayısıyla fil de göğüste sıvı veya hava toplanması gibi durum- HEM DÜŞÜK KALORİLİ, HEM DE SERİNLETİCİ Haftaya Ramazan başlıyor. Yine çok sıcak günlerde oruç tutulacak. Ramazan ayında uzun sureli açlık döneminden sonra vücudun isteği bol enerjili ve kalorili yiyecekler olabiliyor. Ancak bu dönemde yavaşlayan metabolizmalarımız için uygun tatlı alternatifleri büyük önem kazanıyor. Hem kalsiyum içeriği, hem porsiyon kontrolü ile birlikte diğer tatlılara kıyasla düşük kalori miktarı ile hem de serinletici etkisiyle dondurma en iyi tatlı alternatiflerinden biridir diyebiliriz. Dört mevsim iyi bir atıştırmalık ve ara öğün alternatifi olan dondurmayı, kışın da kendinizi mahrum bırakmadan yeterli ve dengeli beslenme düzeninize dahil edebilirsiniz. Türkiye dondurma tüketiminde sezonsallığın en fazla olduğu ülkelerden biridir. Bunun nedeni ise kışın dondurma yemenin üst solunum yolu enfeksiyonuna yol açtığı yaygın bir inanıştır. Kişi başı dondurma tüketimi İsveç, Kanada, Finlandiya, Norveç gibi soğuk ülkelerde Türkiye‘nin yaklaşık 3 katıdır ve yaz-kış devam etmektedir. Örneğin kişi başı dondurma tüketimi Türkiye’de 3,5 lt iken, en çok kar ve soğuk havaya maruz kalan ülkelerden Finlandiya’da 9 litredir. ÖZELLİKLE KİMLERİN TÜKETMESİ GEREKİR? Hijyenik koşullarda üretilmiş, paketli dondurma yeniyorsa ve yiyen kişinin boğazında yerleşik bir mukozal hastalık yoksa; dondurma boğazda ağrı, ateşlenme gibi sorunlara yol açması mümkün değildir. Soğuğun hücre düzeninde tahribat yapması için, hücre özsuyunun donarak genleşmesi ve hücre çeperinin yırtılması gerekir. Hücre suyunun donması ise ancak hücreyle temas eden ortamın ısısının sıfırın altında olmasıyla mümkündür. Oysa değil dondurma, ağıza bir buz parçası alındığında bile, ısı anında +4º ila +8º C yükselir. Özellikle kalsiyum gereksiniminin arttığı ergenlik, gebelik ve menopoz dönemlerinde uygun miktarlarda tüketilen dondurmanın beslenmemize katkısı olabilmektedir. Hamileliğin ilk aylarında anne adaylarının bulantı ve kusma durumlarında da soğuk, hafif ve kokusuz gıdalar tavsiye edilmektedir. Bu nedenle bulantısı olan gebelerin bir kısmı dondurma ile bulantılarının hafiflediğini belirtmektedir. BEYİNDEKİ KEYİF BÖLGELERİNE ETKİ EDİYOR Ancak süt ürünlerinin, çabuk bozulan ve yararlılıklarını hızla yitiren gıdalar olduğu unutulmamalıdır. İşte bu yüzden, sağlık koşullarına uygun ortamda üretilen, gerektiği şekilde korunan ve satışa sunulan dondurmalar tüketilmelidir. Dondurmalarınızı buzdolabınızın derin dondurucu bölümünde 18° C´de saklayabilirsiniz. Eğer dolabınızda derin dondurucu bölümü yok ve sadece buzluk varsa, ürünlerin birkaç saat içerisinde tüketilmesi tavsiye edilir. Yapılan bir araştırmada, katılımcıların dondurma yediklerinde beyinlerinde hangi bölgelerinde aktivasyon olduğu izlenmiştir. Sonuçta dondurmanın beyindeki keyif bölgelerine etki ederek insanları mutlu ettiği gözlenmiştir. Büyük kitleler üzerinde gerçekleştirilen tüketici araştırmalarında da kişilerin dondurmayı keyiflenmek ve sosyalleşmek adına yedikleri de görülmüştür. Keyifli bir Ramazan geçirmeniz dileğiyle. 11 vücudumuzda uieuui uieuui uieuui uieuui uieuui uieuui Ramazanı dondurmayla karşılayın Pazar, 14 HAZİRAN 2015 lar olmaz. Ama insanın akciğer zarları arası sadece kayganlık olacak kadar ıslak ve kaygandır, yaşam boyu her soluk alıp vermede, zarlar birbiri üzerinde hareket ederler. Bazı hastalıklar sonrasında akciğer üzerinde iki kat olarak bulunan bu zarlar birbirine yapışır. Zarların yapışması, altta bulunan organın çalışmasını bazı durumlarda kısıtlar. Bu nedenle çok sık olmamakla birlikte, akciğer veya kalp zarı bazen ameliyatla soyulabilir. Ancak aynı durum eklemde olduğunda, durum eklem protezine kadar gidebilir. aslıNda ÖNemli bir saĞlık sOruNu STEFAN Zweig’ın Yıldızın parladığıanlar isimli kitabında, yazar kendisine göre, insanlık tarihindeki bazı önemli olaylardaki kritik anları anlatır. Tıp tarihinde de böyle durumlar vardır. İnsanlar varolduklarından beri, vücut boşluklarında su toplanabileceğini bilirler. Doktorlar da, kabaca genel nedenlerini bildikleri bu durumun, o kişide neden olduğunu araştırıp buluyorlardı. Ama bu durum tıbbın zor olaylarından biriydi. Amerikalı Dr. Richard Light, 1968 yılındaJohns Hopkins Tıp Fakültesinden mezun olduktan sonra, aynı yerde Dahiliye Uzmanlığı’nı tamamladı. 1972 yılında Johns Hopkins Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nde görev alan Dr. Light, matematiğe özel bir ilgi duyuyordu. Asistanlığı sırasında, vücutta toplanan sıvıların önemli bir sağlık sorunu olduğu ve teşhisin çok zaman aldığını yakın olarak yaşamıştı. Gözlemleri ve kendi geliştirdiği matematiksel yaklaşımla, vücut sıvılarının ayırımı için son derece basit üç kaide geliştirdi. Günümüzde Light Kriterleriolan olarak bilinen bu ayırım sayesinde, teşhiste önemli kolaylıklar yaşanmıştır. Halen hayatta olan ve en son 2013 te davetle ülkemize de gelen Dr.Light, meslek hayatı boyunca asistanlıktaki bu buluşu üzerinde çalışmıştır. Temelde akciğer zarları hastalıkları ile ilgili 12 kitap yazmış, 350 nin üzerinde araştırma makalesi yayınlamıştır. sebepleri Nelerdir? KAFA içinde beyin, göğüs boşluğunda akciğerler, kalp boşluğunda kalp, karın boşluğunda iç organlarımız, testislerimiz, eklemlerimiz vs hem rahat çalışmak hem de korunma amacıyla çift katlı zarlar içindedir. Kabaca; iltihap, kanser, damar tıkanıklığı, çeşitli organ yetmezlikleri ve ek olarak birçok nedenden dolayı, vücut boşluklarında sıvı toplanır. Aşağı yukarı her insan hayatında en az bir kere zatürre (pnömoni-akciğer iltihabı) olur. Zatürre olanların üçte birinde göğüste su toplanır, ancak uygun bir tedavi ile bu suyun önemli bir kısmı kendiliğinden geçer. BAZEN NEDENİ BULUNAMAZ Ama bunların bir kısmında toplanan sıvı, ampiyem dediğimiz kötü bir duruma kadar gidebilir. O zaman, Hipokrat’ın değişmeyen kaidesi devreye girer ve oraya bir dren (boru, tüp) takılarak iltihap boşaltılır. Bir diğer önemli iltihabi neden tüberkülozdur (verem). Hâlâ bütün dünyada önemli bir hastalık ve ölüm sebebi olan bu hastalık, her zaman doktorların aklının bir köşesindedir. Akciğer damarlarında tıkanıklık, çeşitli kanserler, kalp yetmezliği, siroz, böbrek yetmezliği diğer önemli nedenlerdir. Bütün her inceleme yapıldıktan sonra dahi ender olarak sıvının nedeni bulunamayabilir. Ancak tıbbi izleme alınan hastanın, bir süre sonra, sıvı yaratan nedeni bulunur. ÖZGÜ NedeNler var Ne ZamaN tedavi tÜrkiye’ye ANADOLU’da birçok yerleşim merkezi treile beraberdir. Bu kişilerde bazı kanserler daha edilmeli? Sıvıyı oluşturan neden tedavi edilmelidir. Sıvı bir hastalık değil, bir sonuçtur. Ancak bazen iltihap, kanser vs. gibi nedenlerle baş etmek kolay olmayabilir. O zaman göğüsten bir veya birkaç delik ile aletler yardımıyla içeri girilip, ileri tetkik ve tedavi amaçlı girişimler yapılabilir. Bazı ilaçlar ile boşluk zarları birbirine yapıştırılabilir. Ender olarak ameliyatla o bölge zarları, tamamen çıkartılabilir. molit tipte asbest içeren aktopraklı bölgeler üzerine kuruludur. Veya aktoprak çatıya izolasyon amacıyla serilmek, evlerin badanası, bebeklere alt toprağı gibi nedenlerle günlük yaşamda sık olarak temas edilir. Kapadokya bölgesinin bazı köylerinde asbest olmayan ama aynen asbeste benzeyen erionite (zeolite) benzer biçimde hayatın içindedir. Bu köylerde yaşayanların ortalama beşte birinde akciğer zarlarında az miktarda sıvı veya kalınlaşma bulunur. Bu kalınlaşma bazen organ esnekliğini bozan yoğun kireçlenmeler bebekleriN içe basması normal mi? BEBEKLERİN fiziksel gelişim süreçlerindeki en önemli etkenlerden biri de emekleme ve yürüme evresidir. Çoğu bebek 7-8. aydan itibaren emekleyerek etrafta gezinmeye ve bu yepyeni deneyimle etrafı keşfetmeye başlarlar. Emekleme sürecini tamamlamaya başlayan bebekler ise yavaş yavaş ilk adımlarını atmaya başlar. Bebeğin gelişimi boyunca attığı ilk adımlar oldukça önemlidir. Bebeğin sağlıklı ayak gelişimi için ilk adımları ebeveynleri tarafından yakından takip edilmelidir. Emsey Hospital’dan Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Atilla Polat, bu konuda şu bilgileri verdi: Çocukların ortalama yüzde 70’inde düztabanlık ve hafif içe basma problemi görülebilmektedir. Birçok çocuğun ayaklarında içe dönüklük vardır. İçe bas- CMYK mak; ayakların tam olarak düz ve karşıya bakması gerekirken içe doğru bakmasıdır. Eğer çocuk yürürken içe basıyorsa bu durum çocuğun dengesini sağlayabilmesi için yaptığı normal bir harekettir. İlk adımlarıyla birlikte ortaya çıkan içe basarak yürüme, genellikle çocuk iki yaşına geldiğinde kendiliğinden düzelecektir. Ancak ayaktaki şekil bozuklukları durumunda ayaktaki tarak kemiklerinden itibaren ayak içe dönüktür. Genellikle tedavisi cerrahi olarak mümkündür. Uzman bir ortopedi doktoru tarafından takip edilmesi gereken sorunlu ayak gelişimi sürecinde şikayetin durumuna göre özel tabanlık ya da özel üretilmiş ortopedik ayakkabılar kullanılabilir. Ancak yapılan incelemelerde bir düzelme gözlemlenmiyorsa hastaya cerrahi müdahale gerekebilir. sık görülür. Bu nedenle böyle bölgelerde yaşayanların, özel sağlık programlarına alınması gerekir. Ülkemizdeki bu sağlık sorunu, 2013 yılında kaybettiğimiz rahmetli Prof. Dr. Y.İzzettin Barışhocamız başkanlığında yapılan ve yıllar süren araştırma dizileri neticesinde aydınlatılmıştır. Kendisi bu araştırmalarıyla ulusal ve uluslararası birçok ödülün sahibi olarak, akciğer hastalıkları ile ilgili 20 kitap yazmış, 80 nin üzerinde uluslararası araştırma makalesi yayınlamıştır. Bu kanserli köylerin yerlerinin devlet öncülüğünde değiştirilmesi gerekmektedir. Onu düz yatakta yatırmayıN! Ne zaman doktora başvurulmalı? BU yüzden uzun süren ve tekrarlayan öksürük ile kusmalarda zaman kaybetmeden doktora başvurmak çok önemli. Ancak en önemlisi, ebeveyn olarak bebeklerde reflüyü tetikleyen hatalardan kaçınmak gerekiyor. Acıbadem Fulya Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Yunus Emre Mercan, ebeveynlerin sıkça yaptıkları ve reflüyü tetikleyen hataları şöyle sıraladı: 1. Bebeği ilk 1 yaşta en az 30 derecelik açıda bir yatakta yatırmayıp, düz bir yatakta yatırmak. 2. Besledikten hemen sonra yatış pozisyonuna getirmek. 3. Yatmadan hemen önce beslemek. 4. Beslenme sonrasında gazını çıkartmamak. 5. Mide kapasitesini aşacak şekilde aşırı derecede beslemek. 6. Beslenme sonrası bebeğin ağlama ile gülme gibi karın kaslarını hareket ettiren ve hava yutmasına yol açan hareketler yaptırmak. MİDE içeriğinin herhangi bir nedene bağlı olarak yemek borusuna doğru geri kaçması olarak tanımlanan reflü yetişkin hastalığı olarak bilinse de, aslında bebeklerde ve çocuklarda daha sık görülüyor. En sık da ilk 1 yaşta ortaya çıkıyor. Bunun nedeni ise bu dönemde mide ile yemek borusu arasındaki sfinkter denilen kaslı yapının gelişmemiş olması ve bunun da geriye doğru kaçaklara yol açması... Fizyolojik reflü 1 yaşına kadar çocuklarda genellikle çok hafif derecede ve günde birkaç kez oluyor ve bu durum normal kabul ediliyor. Bebeklik döneminde başlayan reflünün yüzde 80 gibi büyük bir oranı zaten kendiliğinden ortadan kalkıyor. Ancak hastalığa dönüştüğü takdirde astım benzeri hava yolu duyarlılıklarına, yemek borusunda tahribata ve tekrarlayan orta kulak iltihapları ile zatürree’ye neden olabiliyor.