Özet 11 Krizin Kadınlar Üzerindeki Etkisi: Bölgeler Arasında Başlıca Ortak Eğilimler Natalie Raaber 11. ÖZET Krizin Kadınlar Üzerindeki Etkisi: Bölgeler Arasında Başlıca Ortak Eğilimler Kalkınmada Kadın Hakları Derneği (AWID) tarafından yayınlanmıştır. 215 Spadina Avenue, Suite 150, Toronto, M5T 2C7, Kanada. Salina Cruz 34, Colonia Roma Sur, C.P. 06760, DF, Meksika. A6 Waverley Court, 7 Kotzee Road, Mowbray, 7925, Cape Town, Güney Afrika. www.awid.org Copyright © Kalkınmada Kadın Hakları Derneği (AWID), 2010 Koordinatörler: Cecilia Alemany ve Alejandra Scampini Yazar: Natalie Raaber Editörler: Cindy Clark ve Alejandra Scampini Yayına hazırlık: Michele Knab Son okuma: Karen Murray Tasarım ve mizanpaj: Storm. Design + Communication Yeniden basılması konusunda izin almak için lütfen [email protected] adresine yazınız. Her hakkı saklıdır ® Krizin Kadınlar Üzerindeki Etkisi, krizin kadın ve kadın hakları üzerindeki etkisine ilişkin farklı perspektifler sunan bir dizidir. Kadın hakları uzmanları, aktivistler ve toplumsal cinsiyet savunucularından gelen yerel analizleri sunan ilk 10 özet Kalkınmada Kadın Hakları Derneği (AWID) tarafından hazırlatılmıştır. Bu özetler 2009’un başlarında kaleme alınmıştır, krizin başlamasından iki yıl sonra başka etkileri ve mevcut yeni verileri değerlendirmek üzere 2010 ortalarında gözden geçirilecektir.* Dizide yayına hazırlanan özetler, kadın hakları, kalkınma, küresel yönetişim ve yürürlükteki çok boyutlu krizin kesişimlerini inceleyecektir. Bu dizi h k ı n da ak * Rapor 2010’da yayınlanmıştır (ç.n.) rizin Kadın Haklarına K Etkisi: Alt-bölge Perspektifleri Özet Rapor 6 Batı Afrika Küresel Finans Krizi ve Batı Afrika’daki Kadınlar: Gelişen Etkiler ve Üretilen Politika Cevaplarının Sonuçları Haz. Dzodzi Tsikata Özet Rapor 1 Latin Amerika Ekonomik Krizin Sosyal ve Toplumsal Cinsiyete Dayalı Etkileri Haz. Alma Espino & Norma Sanchís Özet Rapor 7 Batı Avrupa Krizin Batı Afrika’daki Kadınlara Etkisi Haz. Wendy Harcourt Özet Rapor 2 Karayipler Krizin Karayipler’de Kadınlara Etkisi Haz. Rhoda Reddock & Juliana S. Foster Özet Rapor 8 Doğu Avrupa Krizin Orta ve Doğu Avrupa’da Kadınlara Etkisi Haz. Ewa Charkiewicz Özet Rapor 3 Asya Krizin Gelişen Asya’da Kadınlara Etkisi Haz. Jayati Ghosh Özet Rapor 9 Amerika Birleşik Devletleri Krizin Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Kadınlara Etkisi Haz. Rania Antonopoulos ve Taun Toay Özet Rapor 4 Pasifik Adaları Krizin Pasifik Adası Kadınlarına Etkisi: Bir Gözlem Haz. Karanina Sumeo Özet Rapor 10 Doğu Afrika Krizin Doğu Afrika’daki Kadınlara Etkisi Haz. Zo Randriamaro Özet Rapor 5 Orta Asya Krizin Orta Asya’da Kadınlara Etkisi Haz. Nurgul Djanaeva Özet Rapor 11 Krizin Kadınlar Üzerindeki Etkisi: Bölgeler Arasında Başlıca Ortak Eğilimler Haz. Natalie Raaber İçindekiler 1. Giriş: Kriz Sistematik ve Çok Boyutludur 2. Krizin İnsan Onuruna Yakışır Çalışma Koşullarına ve Bakım Hizmetleri Ekonomisine Etkisi: Kısırdöngü 6–8 9 – 11 3. Krizin Ticarete Etkileri: Kadınların Calıştığı Sektörler ve Bölgesel Etkiler 12 – 13 4. Kırsal Kalkınma ve Ağırlaşan Gıda Krizi 14 – 15 5. Göç ve Döviz Girdileri: Zincirin Her İki Tarafında Etkilenen Kadınlar 16 – 17 6. Kadına Yönelik Şiddet: Kriz Zamanlarında Yükseliş 18 – 19 7. İlerlerken: İnsan Haklarına Dayalı bir Kalkınma Alternatifine Çağrı 19 – 20 Kaynakça 21 – 23 1 Giriş: Kriz Sistematik ve Çok Boyutludur Mevcut finans krizi ve ekonomik durgunluk gıda, enerji, su çevre, iş ve bakım hizmetlerindeki krizle iç içe geçmiştir; bu durum krizin sistemik doğasını öne çıkarmaktadır. Bu kriz yalnızca ekonomik hayatı değil, toplumun siyasal ve toplumsal kurumlarını da etkilemektedir. Krizler hiç de yeni olmamakla birlikte (aslında Doğu ve Güneyin çoğunluğu geçtiğimiz otuz yıl boyunca krizdeydi), mevcut finans krizi var olan bu krizleri daha da ciddileştirmiş, sonuç olarak geçtiğimiz on yılın gelişmeye dönük zayıf kazanımlarını tehdit altına sokmuştur. Gıda krizi (iklim değişikliği ve hava koşullarından, temel ürünlerde biodizel talebinin ateşlediği fiyat spekülasyonuna karmaşık bir dizi faktöre bağlı olarak) artan ücretlerle en temel gıdaları bile birçokları için satın alınamaz hale getirerek devam edegelmektedir. Petrol rekabeti, doğal gaz ve diğer enerji konuları uluslararası gündemde öne çıkarak güvenlikle (mesela, nükleer silahlara sahip olma ve kalkınma) ilişkili diğer başlıca meseleler etrafında jeopolitiği büyük ölçüde belirlemektedir. Mevcut küresel enerji krizi (bu kriz tekrarlanan felaketler ve tayfun, sel, çölleşme ve yükselen deniz seviyesinin ürettiği insani krizlerle katlanmıştır) yakıcı çevre sorunlarını ele almanın aciliyetini arttırmaktadır. Yoksulların zaten gıda ve enerji fiyatlarının 2008’te çarpıcı bir şekilde artmasından olumsuz olarak etkilenen hayat koşulları kötüye gitmiştir. Krizden ötürü açlığın sona erdirilmesi ve yoksulluğu azaltma gibi alanlardaki ilerleme yavaşlamış veya tamamen tersine dönmüştür.1 Aslına bakılırsa, krizin kriz öncesi tahminlere kıyasla 73 ila 103 milyon insanı daha yoksul bırakması veya 48 düşük gelirli yoksulluğa düşmesiyle sonuçlanması beklenmektedir.2 ülkeden 43’ü Üstelik, dünyanın en yoksul ülkeleri vatandaşlarını krizden yoksullardan yana korumayı başaramamaktadır; tahminen 48 düşük gelirli ülkebir hükümet teşviği den 43’ü yoksullardan yana bir hükümet teşviği sağlamaktan sağlamaktan acizdir acizdir.3 Bu bağlam HIV/AIDS ve her tür şiddet biçiminin artan seviyeleri gibi var olan toplumsal krizlerle baş etme çabalarını daha da çetrefilleştirmektedir. Krizin Etkileri Son Derece Toplumsal Cinsiyetçi Boyutlara Sahiptir Krizin erkeklere nazaran kadınlar üzerindeki ayrıksı etkisi ülkelere göre değişmektedir.4 Krizin toplam ve kadınlara özgü etkileri, yalnızca her ülkedeki toplumsal cinsiyete dayalı iş ayrımcılığına bağlı olmayıp, mesela döviz girdilerine bağımlılık, ticaret, doğrudan yabancı yatırım düzeyi ve dış kalkınma yardımıyla ilişkili olarak her bir ülkenin özelliklerine de bağlı olacaktır. Bir ülkenin uluslararası rezerv düzeyi, para biriminin değeri, cari açık ve gayri safi yurtiçi hasılası da krizin etkilerini şekillendirmede rol oynayacaktır.5 lberdi, I. (2009) “The World Economic and Financial Crisis: What Will It Mean for Gender Equality?” Kadın ParlaA mento Sözcülerinin Beşinci Yıllık Toplantısında yapılmış konuşma, Viyana, Avusturya, 13 Temuz 2009. 2 AWID (2009) “The impact of the crisis on women in Central and Eastern Europe,” haz. Ewa Charkiewicz, s.3. 3 World Bank (2009), “Migration and Development Brief 11,” Dünya Bankası, Vaşington, ABD; şu adresten erişilebilir: http://econ.worldbank.org/WBSITE/EXTERNAL/EXTDEC/EXTDECPROSPECTS/0,,contentMDK:21122856~pagePK: 64165401~piPK:64165026~theSitePK:476883,00.html 4 Gıda ve Tarım Örgütü (2009) “The State of Food Insecurity in the World 2009: Economic Crises – impacts and lessons learned,” Roma, İtalya. 5 AWID (2009) “The Global Financial Crisis and Women in West Africa: Developing Impacts and the Implications of Policy Responses,” haz. Dzodzi Tsikata. 1 6 Krizin etkilerini tam anlamıyla kavramak için hâlâ çokça araştırma ve analiz yürütülmekle birlikte, bugüne kadar toplanan anekdotlar ve geçmiş kriz deneyimlerinden öğrenilenler, toplumsal cinsiyete dayalı yerleşik eşitsizlik ve yeterli sosyal güvence ağlarının yokluğu da dahil, mevcut yapısal eşitsizliklerin kadınların (özellikle kırsal ve yerli kadınlar, göçmen kadınlar, seks işçileri, queer bireyler ve HIV/AIDS pozitif kadınlar gibi yoksul ve marjinalleştirilmiş kadınların) bu krizden orantısız bir şekilde etkilenmesi sonucunu getireceğine işaret etmektedir. Olumsuz sonuçlar çoğu zaman kuşaklar boyu sürmektedir. BM Kadına Yönelik Şiddet, Sebepleri ve Sonuçları Özel Raportörü Yakın Ertürk de mevcut krizin ölçek ve etkisinin büyük ölçüde bilinmemesine rağmen, gerek gelişmiş gerek gelişmekte olan ülkelerdeki kadın ve kız çocukların işten çıkarma, geçim araçlarının kaybı, hayatlarının tüm alanlarında fazlalaşan sorumluluklar, artan sosyal ve ev içi şiddet riskinden özellikle etkileneceklerini belirtmiştir.6 Kötü beslenmenin bir sonucu olarak yoksulluk seviyesinde yaşayan insanların sağlık durumu bozulmaya yüz tutmaktadır. Kadın ve kız çocukları (tüketim açısından kesintiye ilk gidilenler) erkekler ve oğlan çocuklardan muhtemelen daha çok sarsılacak, sağlık hakları orantısız bir şekilde etkilenecektir. Eğitim açısından ulusal bütçe daraldıkça, eğitime dönük ulusal harcama payı (çoğunlukla eğitime kaydolanların sayısında iyileşmeyle bağlantılı olarak) düşebilmektedir. Yoksul aileler okula göndermek yerine başka etkinlikleri (ücretli emek veya ücretsiz ev içi emek gibi) önceledikçe, en yoksul hanelerdeki çocuklar, özellikle kız çocuklar okuldan alınmakta veya hiç gönderilmemektedir.7 Bu davranış, gelecekte daha düşük kazanç ihtimali, süreğen yoksulluk8 ve daha fazla bakım sorumluluğundan ötürü kadınlar üzerindeki çalışma yükünün artmasıyla sonuçlanmaktadır. Bunlara ek olarak hükümet bütçeleri küçüldükçe, sosyal hizmetler ve sosyal güvenliğe ayrılan ödenek azalacaktır. Devlet geri çekildiğinde kadınlar bir güvenlik ağı olarak işlev görür, ailenin ihtiyaçlarına cevap vermek için hem ücretli hem ücretsiz çalışma payları artar.9 Bu ikili (veya üçlü) çalışma yükü kadının eğitim, sağlık hizmeti ve emek piyasasına eşit erişim hakkını (diğerleri arasında) daha fazla tehdit altına sokmaktadır. Neoliberal Modelin Başarısızlığı: İnsan Hakları Temelli Alternatif Vizyonlar için Bir Fırsat Mariama Williams ve Yves Conze’nin belirttiği gibi: “Bu krizin altında yatan şey, piyasa ve önemli piyasa aktörlerini toplumsal ve ekonomik iyinin başlıca arabulucuları olarak tayin eden çürütücü bir köktenci ekonomik ve toplumsal ideolojinin her yere nüfuz eden, yıkıcı etkisidir.”10 Bu model “iş yapma hakkı” ve kar maksimizasyonunu devletin saygı gösterme, koruma ve insan hakları yükümlülüklerini yerine getirme görevlerinin üstüne çıkarmıştır. Zenginliğin “aşağı katmanlara da yayıldığı”, kalkınmanın yalnızca ülkenin gayri safi yurtiçi hasılasıyla ölçülebileceği yönündeki su götürür varsayıma dayanarak, serbestleştirilmiş uluslararası ticaret, yabancı yatırım, makroekonomik istikrar ve “etkin” özel sektör, ulusal kalkınma ve zenginliğe ulaşmada en E rtürk Yakın (2009) “UN Special Rapporteur on Violence against Women calls on women and men to unite in times of economic crisis,” 6 Mart 2009, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, Cenevre, İsviçre. 7 Birleşmiş Milletler (2009) “Report of the independent expert on the question of human rights and extreme poverty,” haz. Magdalena Sepúlveda Carmona, 11 Ağustos 2009, A/64/279. 8 Age. 9 AWID (2009) “The Impacts of the Financial and Economic Crisis on Women’s Rights in Eastern, Southern and Central Africa: Trends and Issues”, haz. Zo Randriamaro. 10 Williams, M. ve Yves Conze (2009) “Towards A Gender, Development and Climate sensitive framework for exploring solutions to the present Global Economic and Financial Crises”. 6 7 iyi araçlar olarak tanıtılmaktadır. Bu süreçte bu tutumların insanların geçim kaynaklarına veya devletlerin uluslararası insan hakları yükümlülüklerini yerine getirme kabiliyetine etkisine pek dikkat edilmemektedir. Neoliberal büyüme ve kalkınma modelinin kısıtlarına ek olarak, topluluk ve bireyler sosyal hareketlerin insan hakları sözleşmeleri ve standartlarının barındırdığı geniş gündem ve kazanımların çoğunu budayan Milenyum Deklarasyonu ve bununla gelen Milenyum Kalkınma Hedefleri altında çok taraflı dar bir kalkınma gündemiyle karşı karşıya kalmaktadır. Kaldı ki jeopolitik durum, BM’nin kalkınma, makro-iktisat ve ticarete ilişkin rolünü marjinalleştiren eşitsiz bir küresel yönetişim sistemine şekil vererek hızla değişmektedir. Kadın hakları grupları ve ilerici toplumsal hareketler neoliberal çerçeveyi onlarca yıldır reddetmektedir. Birçok kadın hakları savunucusu ve diğerlerinin işaret ettiği üzere, kriz hem eski mesele ve eleştirileri gündeme getirmek için bir fırsat hem de çoğu kadın ve kadın hakları aktivistleri tarafından önerilip gündelik hayatlarında kullanılan yeni mesele ve alternatif kalkınma vizyonlarının öne sürüleceği bir alandır. Krize İnsan Hakları Yaklaşımı: Temel Bileşenleri • Kadın hakları grupları (ve diğer sivil toplum kuruluşları) daha içerici, hesap verebilir ve demokratik bir uluslararası sistemi savunmuştur. Krize insan hakları temelli (kadın haklarını da dahil eden) bir yaklaşım krize cevap verecek ekonomik, finansal ve diğer politikaların tasarlanması ve uygulanmasında rehberlik edecek bütünlükçü ve herkesçe kabul gören bir çerçeve sunmaktadır.1 Devletler saygı göstermeli, korumalı ve insan hakları yükümlülüklerini yerine getirerek krize cevapların da aynısını gerçekleştirmesini sağlamalıdır. • İnsan haklarına riayet etme yükümlülüğü hükümetlerin herkesin haklarından bütünüyle yararlanıp aşamalı olarak gerçekleştirebilmesi için gerekli koşulları yaratmasını gerektirir. Karşılığında bu da krizin mesela politika üretir veya yatırım kararı alırken toplumsal yeniden üretimin (burada ağırlıkla kadınlar tarafından yapılan, insan hayatını yeniden canlandırıp sürdüren –gerek ücretli gerek ücretsiz- çalışma kastedilmektedir) dikkate alınması zorunlu kılan toplumsal cinsiyete dayalı bir açıdan incelenmesini gerektirir.2 • Buna ek olarak krize insan hakları yaklaşımı hükümetlerin temel asgari sosyal ve ekonomik hakları güvence altına almasını, ana çocuk sağlığını koruyan, gıda yardımında bulunan, önlenebilir hastalık ve kötü beslenmeyle mücadele eden veya zorunlu eğitime erişimi garanti eden mevcut programların korunmasını gerektirir.3 Ayrımcılık yapmama ve temel eşitlik elzemdir, toplumun dezavantajlı üyelerinin bir öncelik durumu olarak korunması gereklidir. E SCR-Net (2009) “Statement on the Financial Crisis and Global Economic Recession: Towards a Human Rights Response,” s. 2. 2 AWID (2009) “Cross-Regional Analysis on the Impact of the Crisis on Women and Women’s Rights,” Arka Plan Yazıları, Kasım 2009, haz. Cecilia Alemany, Graciela Dede, Natalie Raaber ve Anne Schoenstein, s. 11. 3 ESCR-Net (2009). 1 8 2 Krizin İnsan Onuruna Yakışır Çalışma Koşullarına ve Bakım Hizmetleri Ekonomisine Etkisi: Kısırdöngü Kriz, milyonları işsizliğe, eksik istihdam ve/veya güvencesiz istihdama iterek insan onuruna yakışır çalışma koşullarına ciddi biçimde gölge düşürmüştür. Bazı sektör ve bölgelerde kadınlar işsizlikten etkilenenlerin çoğunluğunu oluşturmaktadır. Eşit şartlar altında, krizler olduğunda (ve hükümetler tipik bir şekilde sosyal harcamaları kestiğinde) kadınlar toplumsal yeniden üretime dönük ücretsiz çalışmada giderek daha orantısız bir pay üstlenmektedir. Ücretsiz çalışma gerek makro-ekonomik politika ve tartışmalarda gerek krize cevapların çoğunluğunda görünmezdir. Bu yüzden kadının çalışmasının kadınların insan haklarından yararlanabilmesine ilişkin bu yönünü öne çıkarmak can alıcıdır. Ücretli ve Ücretsiz Çalışmada Yaygın Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Toplumsal cinsiyet eşitsizliği hem ücretli (piyasa) çalışma hem ücretsiz (toplumsal üretim) çalışmadan oluşan çalışma dünyasında her zaman kendini gösteren bir mesele olarak durmaktadır. Küresel açıdan emek piyasalarının durumunda kadınlar pek çok dezavantaja maruz kalmaktadır: • Üretici emek ve toplumsal üretime dönük emeğin bölüşümünde toplumsal cinsiyete dayalı eşitsizlikler • Üretken kaynaklara (özellikle toprak, sermaye ve emek) eşitsiz erişim ve eşitsiz kontrolü • Eşit olmayan ücret ve sosyal güvenlik hakları • Bir bütün olarak emek piyasasına eşitsiz erişim ve yüksek işsizlik oranları.11 Kadınlar ayrıca çalıştıkları sektörler ve karşılaştıkları çalışma koşulları açısından da kısıtlamalarla yüz yüze kalmaktadır.12 Krizlerde bu dezavantajlar çoğunlukla ağırlaşmaktadır. Küresel çapta işsiz insan sayısının 2009’da 24 ila 44 milyon arasında artış göstermesi beklenmektedir13; bunun kadınların küresel işsizlik oranını %7,3’e, erkeklerinkini %6,6’ya taşıyacağı tahmin edilmektedir.14 Keza işini korumayı başaran kadınlar arasında, ücret ve diğer istihdam koşullarının kötüleşmesi beklenmektedir.15 Buna ek olarak, çalışan yoksul sayısı (yarısından çoğu kadın) krizin etkilerinin yayılmasıyla artmıştır.16 Küresel çapta işsiz insan sayısının 2009’da 24 ila 44 milyon arasında artış göstermesi beklenmektedir WID (2009), haz. Dzodzi Tsikata, s.2. A Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) (2009) “Global Employment Trends for Women,” Mart 2009, Cenevre: ILO, s. 6. 13 Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) (2010) “Global Employment Trends,” Ocak 2010, Cenevre: ILO, s.47. 14 Age. s.46. 15 Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) (2009) “Global Employment Trends for Women,” s.6. 16 Çalışan Yoksul, üyeleri iki uluslararası yoksulluk sınırından birinin (günde 1.25$ veya 2$’ın) altında olduğu tahmin edilen bir hanede yaşayan, istihdam edilmiş kişilerin oranı olarak tanımlanır. 11 12 9 Kadın İşçiler Krizden Orantısız Bir Şekilde Etkilenmektedir İhracata dönük imalat sanayindeki işgücünün %60-80’ini oluşturan kadınlar Güneyde krizin şiddetli bir şekilde vurduğu sanayiler (tekstil, elektronik, ev içi üretim ve hizmetler) için öncelikli emek kaynağıdır.17 Buna ek olarak kadınlar çoğunlukla düşük ücretli, vasfı düşük ve geçici istihdamda çalıştırılmaktadır, bu durum da onları kriz zamanları özellikle kırılgan kılar.18 Hem kadınlar hem erkekler işten çıkarmalardan etkilenirken, kadınlar çoğunlukla işine ilk son verilenlerdir. Formel sektörde çalışanların enformel ekonomiye itilmesiyle, zaten düşük olan ücretler iyice baskılanıp19 halihazırda enformel emek içinde olanların çoğunluğunu oluşturan kadınları orantısız bir şekilde etkilemektedir. Bölgelerden Enstantaneler • Latin Amerika ve Karayiplerde çalışan yoksul oranının (1998-2008 arasında %27,7’den %15,3’e düştükten sonra) 2009’da %21,3’e çıktığı tahmin edilmektedir.1 Trinidad ve Tobago’da sendikalar hamile kadınların işlerini ilk kaybedenler olduğu, yeni geliştirilen bir uygulama keşfettiler. Bu eylem o ülkedeki Annelik İzni Yasası’nı doğrudan ihlal etmektedir.2 • Asya-Pasifik bölgesinde işsizliğin 2007-2009 arasında 3,2 milyondan 14,5 milyon işçiye ulaşmış olabileceği düşünülüyor3; istihdama en büyük darbe 2008 yılında ihracata yönelik imalat sektöründe, kadınların hakim olduğu birçok alanda görülmüştür.4 • Serbest ihracat bölgeleri birçok Afrika ülkesinde (mesela Zimbabwe, Madagaskar, Kenya, Lesoto, Swaziland, Zambiya) yoksul kadınların başlıca iş kaynağı olmuş, yüksek iş güvencesizliği ve ekonomik durgunluğa özel duyarlılık bu yerlerin ayırt edici niteliği haline gelmiştir.5 • Güneydoğu Asya’da bazı ülkelerde zaten yüksek seviyelerden başlayıp artması beklenen oranlarla ve toplumsal cinsiyet ekseninde ayrışmış genç işsizliği başlı başına bir sorundur. • 2009’un son çeyreğinde ABD’deki resmi işsizlik %9,7 oranını veya 14,8 milyon işsiz insanı bulmuştur.6 Ülkenin bazı kısımları, özellikle temel sosyal haklardan yoksun topluluklar %25’i aşan işsizlik oranlarıyla yüz yüzedir. Uluslararası Çalışma Örgütü (2010) “Global Employment Trends,” s.46. AWID (2009) “Impact of the Crisis on Women in the Caribbean,” haz. Rhoda Reddock ve Juliana S. Foster, s.6. 3 Uluslararası Çalışma Örgütü (2010) “Global Employment Trends,” s.46 4 Uluslararası Çalışma Örgütü (2010) “Global Employment Trends,” s.56. 5 BM Asya ve Pasifik Ekonomik ve Sosyal Komisyonu (UN ESCAP) (2009) “Economic and Social Survey of Asia and the Pacific 2009: Addressing Triple Threats to Development,” s. 13. 6 Çalışma İstatistikleri Bürosu (2010) “News Release: The Employment Situation – January 2010,” Vaşington: ABD Çalışma Bakanlığı. 1 2 rown, Caren (2009) “Gender Dimensions of the Economic/Financial Crisis”. G Şu kaynakta atıfta bulunulmaktadır: Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) (2009) “Jobs – the Path to Recovery, How employment is central to ending the global crisis,” s.20. 19 S irimanne, S. (2009) “Emerging issue: The gender perspectives of the financial crisis,” BM Kadının Statüsü Komisyonu’na 17 18 yazılı beyan, 53. Oturum, 3-15 Mart 2009, New York, ABD, s. 5. 10 Bakım Hizmetlerindeki Kriz Mevcut Ekonomik ve Finansal Kriz Tarafından Ağırlaştırılmıştır “Bakım hizmetlerindeki kriz” mevcut finansal ve ekonomik krizden uzun zaman önce ortaya çıkmıştır. Bir toplumun çocukları, yaşlıları ve hastalarına nasıl baktığı hükümet, piyasa, toplum (hizmet) ve hanenin sağladığı bakım hizmetleri arasındaki dengenin sonucudur.20 Öncelikle sosyal hizmetlerin artan özelleşmesi ve bununla ilgili masraflara bağlı olarak geçtiğimiz 25 yılda bakımla ilgili yükün sürekli olarak haneye ve hane içinde kadınlara kaydığı görülmüştür. Hükümetler bakım ekonomisindeki rollerini azaltmayı sürdürdükçe, krizden etkilenen aile ve bireyler bakım hizmetlerini piyasada satın almada gittikçe daha fazla zorlanacaktır. Daha da fazla bakım işi eve ve kadınların omuzlarına taşındıkça kadınlar orantısız bir yükü sırtlanacaktır.21 Bakım Ekonomisi Bakım ekonomisi “üretici” emek gücünü oluşturan birey, aile ve topluluklara bakmak, korumak ve geliştirmek gibi “yeniden üretici” çalışmayı anlatmaktadır. İnsan hayatı, toplumun işleyişi ve “üretici” ekonominin temelini hazırlar. Bakım hizmetleri emek gücünün sağlıklı ve beslenmiş olmasını sağlar, gelecek emek gücünü yetiştirir. Bu işler öncelikle ev içi alanda görülür ve ağırlıkla kadınlar tarafından gerçekleştirilir. Tahminlere göre ücretsiz çalışmanın değeri bir ülkenin gayri safi yurtiçi hasılasının en azından yarısına eşdeğerdir.1 Bakım hizmetleri krizi çoğu zaman neoliberal politikaların bir sonucu olarak devletlerin giderek bakım masraflarını aile ve bireylere (özellikle ve büyük bir çoğunlukla kadınlara) yıkmasından kaynaklanmaktadır. Giderek borçlanan hükümetlerin bütçelerini dengelemek için sosyal programları kısmasından ötürü (kadının ücretsiz bakım emeğini daha çok arttırarak), bakım hizmetlerinin ve bakım masraflarının bu şekilde özelleştirilmesi mevcut kriz tarafından daha da alevlendirilmektedir.2 E lson, D. (1999) “Gender-neutral, gender-blind, or gender-sensitive budgets? Changing the conceptual framework to include women’s empowerment and the economy of care,” İngiliz Milletler Topluluğu Sekreteryası, Toplumsal Cinsiyete Dayalı Bütçe İnisiyatifi – Arka Plan Yazıları içinde, Londra: İngiliz Milletler Toplululuğu 2 Bakker, I. (2009). 1 Ekonomik kriz tam anlamıyla toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifinden kavranacaksa, toplumsal yeniden üretime etkisi incelenmelidir.22 Gelgelelim, bakıma yönelik çalışma büyük ölçüde ekonomik ve sosyal politikaları belirleyen makro-iktisat modellerinde görünmez kalmaktadır. Aslına bakılırsa, hükümetler “üretici” sektörü etkileyen krize yönelik cevaplara odaklanmıştır. Bu durum, krizin toplumsal cinsiyet temelinde ayrışan etkilerini, kadınların birçoğunun yüklenmek zorunda kaldığı ek yükleri karanlıkta bırakmaktadır. Bu yük gelişmekte olan ülke hükümetlerine sürekli olarak mesela Uluslararası Para Fonu (IMF) gibi politika şartlılık ilkelerinin empoze edilmesiyle daha da karmaşıklaşmaktadır. Böyle koşullar kadınlar üzerinde yukarıda açıklanan etkilere sahip bütçe açıklarını azaltmak için hükümetlerin tipik olarak kamu harcamalarını kısması veya kamu hizmetlerini özelleştirmesini gerektirir. irway, I. (2005) “Integrating Unpaid Work into Development Policy,” Unpaid Work and Economy: Gender, Poverty H and Millennium Development Goals başlıklı konferansta sunulan tebliğ, Levy İktisat Enstitüsü’nde düzenlenmiştir, Bard College, New York, 1-3 Ekim 2005. 21 Bakker, I. (2009) “The Global Financial Crisis and Care: Context and Gender Aware Responses,” WIDE, “Report of the WIDE Annual Conference 2009, WE CARE! Feminist responses to the care crises,” içinde, 18–20 Haziran 2009, Basel Üniversitesi, Basel, İsviçre. 22 King, R. ve Caroline Sweetman (2009) “Gender Perspectives on the Global Economic Crisis,” OXFAM Uluslararası Tartışma Yazıları, Şubat 2010. 20 11 3 Krizin Ticarete Etkileri: Kadınların Çalıştığı Sektörler ve Bölgesel Etkiler Krizin istihdama (özellikle serbest ihracat bölgelerinde istihdam edilen kadınlara) en birincil ve doğrudan etkisi ticaretin inişe geçmesiyle görülmüştür. Aynı derecede, ticaret krizin (aslında, neoliberal büyüme ve kalkınma modelinin krizi) yayıldığı başlıca alanlardan birisidir. Dolayısıyla ticaretin bireylerin insan haklarına kavuşabilmesi açısından her yöne sızan etkisinin altını çizmek önemlidir. Ticaret: Hem Krizin Yayılma Aracı Hem De Krizden Etkilenen Başlıca Alan Ticaret krizi tüm dünyaya sıçramasına katkıda bulunup krizi yayan başlıca kanallardan biri olarak işlev görmüş, ihracatın azalmasıyla istihdam üzerinden birincil ve doğrudan etkisi olmuştur. Aldo Caliari tarafından belirtildiği üzere, “gelişmekte olan ülkelerin bilhassa 1990’ların sonundan itibaren ihracata bağımlılıklarının arttığı dikkate alındığında, ticaret ve ticaretle ilişkili kanalların finansal krizin gelişmekte olan ülkelere etkisi açısından bir mecra olarak taşıdığı ağırlık şaşırtıcı değildir.”23 Uluslararası Toplumsal Cinsiyet ve Ticaret Ağı’na (IGTN) göre, serbest ticaret anlaşmaları veya Ekonomik Ortaklık Anlaşmaları ve finans hizmetlerinin deregülasyonu krizin hem müsebbibi hem hızlı yayılmasında merkezi roldeydi.24 Sivil toplum grupları, özellikle de kadın grupları serbest ticaret ve ekonomik ortaklık anlaşmalarından faydalanılmasına direnmiştir. Zira bu anlaşmaların faydaları bazen yoksul bölge, toprak ya da üreticileri olumsuz etkilerle birlikte güçlü ekonomilere eşitsiz bir şekilde sunulmaktadır. Serbest İhracat Bölgelerinde Kadın İstihdamı Çarpıcı Biçimde Azalmaktadır Kriz başlangıcında Güneydeki finansal piyasalar daha fazla regülasyon ve yönetime bağlı olarak zehirli aktiflere Kuzeye göre nispeten daha az maruz kalmıştı. Böylelikle krizin Güneydeki etkisi öncelikli olarak finans piyasaları aracılığıyla değil, Güneyde imal edilen ürünlere Kuzeyde talebin azalmasıyla kendini hissettirdi. Gerçekte Dünya Ticaret Örgütü 2009’da küresel talepteki düşüşün ihracat harcamalarında yaklaşık %9’luk bir düşüşle sonuçlanacağını tahmin etmektedir.25 Kadınların gelişmekte olan ülkelerin en önemli ihracat sektörlerinden bazılarında, mesela tekstil sektöründe istihdam edilenlerin %80’ini oluşturan aktif işgücü olmasından ötürü azalan talep onları orantısız bir şekilde etkilemiştir.26 Buna ek olarak, ihracatçıların ürünleri için giderek sınırlanan piyasa arayışından dolayı rekabet güçlenecek, en azından gelişmiş ülkelerde doğal kaynak ve ucuz emeğin, özellikle kadın emeğinin daha fazla sömürülmesiyle sonuçlanacaktır.27 Aynı zamanda ticaret finansı (benzinin sınır aşırı alınıp satılmasını sağlayan para), azalan talebin etkisini daha da arttırarak gitgide pahalı hale gelmiş ve küçülmüştür. aliari, A. (2009) “The Financial Crisis and Trade in Asia: Towards an Integrated Response in Asia,” BM Asya-Pasifik C Ekonomik ve Sosyal Komisyonu Bölgesel Yüksek Düzey, “Asya-Pasifikte Küresel Finans Krizine Cevapları Güçlendirmek: Para, Maliye ve Dış Borç Politikalarının Rolü” başlıklı Atölyede yapılan sunum, Dhaka, Bangladeş, 27-30 Temmuz 2009. 24 AWID ve BM Kadınlar Kalkınma Fonu (2009) “Highlights from the strategy meeting to follow-up efforts on aid effectiveness, gender equality and the impact of the crisis on women,” 6-7 Ağustos 2009, New York, s. 2 ve 21. 25 Dünya Ticaret Örgütü (2009) “WTO sees 9% global trade decline in 2009 as recession strikes,” Basın Bülteni, 23 Mart 2009. 26 BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) (2009) “As trade declines from widening Global Crisis, meeting considers effects on Women´s jobs, empowerment,” Bilgi Notu, 10 Mart 2009. 27 Rodríguez, G. (2009) “The Global Crisis Revisited,” IGTN Bülteni içinde, cilt 9, sayı 2, Ocak-Haziran 2009, s. 2. 23 12 Yurtiçi sübvansiyonlar, koruyucu gümrük tarifleri ve zengin uluslarca konan diğer ticaret bariyerleri (bu önlemleri uygulayan ülkelerdeki çiftçilere –ister erkek ister kadın- çiftçilere potansiyel olarak fayda sağlamakla birlikte) gelişmekte olan ülkelerdeki çoğu kadın olan çiftçilere zarar vermektedir.28 Tarımda ihracata yönelik geniş ölçekli üretim yoluyla ticaretin liberalizasyonu, küçük üretici olan kadın çiftçilerin zaten güçbela alabildiği kredileri daha da azaltmış, gıda güvencesizliğini daha fazla kötüleştirmiştir.29 Tarımda liberalizasyon çoğunlukla küçük üretici çiftçinin uluslarararası piyasalarda rekabet etmeyi imkânsız bulması demektir. Diğer durumlarda, ithalata dayalı olarak rekabet eden sektörler ve küçük ölçekli işletmeleri çalıştıran kadınlar da yabancı mallarla rekabet edemeyip istihdam kaybetmektedir.30 Gelişmekte olan birçok ülkede mevcut olan bu ihracat yönelimli üretim modeli genel olarak söylemek gerekirse insan onuruna yakışır işler yaratmamaktadır ve bunların sürdürülebilirliği çok sayıda kadın hakları grubu ve ilerici hareketler tarafından güçlü bir şekilde sorgulanmaktadır. Krizin ihracat yapan ülkelerin ticaret koşullarına da olumsuz etkisi olmuştur; bu ülkeler devlet gelirleri akışını azaltıp istihdamı düşürmek zorunda kalmıştır. Afrika’daki mineral kaynaklara bağımlı ekonomiler (Botswana, Güney Afrika, Zambiya, Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Zimbabwe gibi) bunu birincil örnekleridir.31,32 Ticarette Bölgesel Eğilimler – Bazı Örnekler • O rta ve Doğu Avrupa’da Avro bölgesinden daha düşük talep gelmesi öncelikle endüstriyel üretim ve üretilen malların ihracatını etkilemiştir.1 Azalan ihracattan dolayı gelirlerin düşmesiyle (bunlara yabancı yatırımların azalması ve borç faizlerinin artan harcamaları da eklenir) Orta ve Doğu Avrupa hükümetlerinin yeni bir borç tuzağına düşmesi muhtemeldir. Mesela birkaç ülke (Macaristan, Ukrayna ve Baltık devletleri) iflasından eşiğine gelmiş, borçlarını arttırma ve muhtemelen sosyal harcamalarda kısıtlamaya gidilmesi pahasına IMF’nin mali kurtarma operasyonunu gerektirmiştir. • M evcut kriz Orta Asya’da kadınlardan yana yükselişe geçen girişim fırsatlarını azaltmıştır.2 Ticaret ve ihracat talebindeki azalma tekstil üretiminde düşüşe yol açmıştır. Bu endüstriye kadınların hakim olmasından ötürü, düşüş kadınları iş güvencesizliğinin artması, gelirde önemli bir daralma, toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılık karşısında artan savunmasızlık, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimde azalma yoluyla orantısız bir şekilde etkilemektedir.3 • A frika’da azalan talep ve düşen meta fiyatları (özellikle tarımsal hammadde ve minerallerde) Afrika’nın 2005’ten beri büyümesinin ana etmeni olan ihracatlarına zarar vermektedir. Dahası, azalan talebin etkilerine karşı savunmasızlık, birçok Afrika ülkesinde (Zimbabwe, Kenya, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Madagaskar, vb.) siyasal krizler ve sivil çatışmaların yıkıcı etkileriyle birleşen borç yükü ve yardım bağımlılığıyla da şiddetlenmektedir.4 BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı (2009) “Trade and Development Report 2009,” New York ve Geneva: Birleşmiş Milletler, s. 38. 2 AWID (2009) “Impact of the global crisis on women in Central Asia,” haz. Nurgul Djanaeva, s. 3. 3 Age. 4 AWID (2009), haz. Zo Randriamaro, s. 1. 1 Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) (2009) “Global Employment Trends for Women.” Aguiar, D. (2009) “A gendered analysis on the global economic crisis – its causes and its multiple impacts,” IGTN, Rio de Janeiro, Brezilya. 30 Williams, M. (2009) “Unlocking the Development Box: Markers Along the way towards a gender sensitive Development Agenda,” Bekletici Mesele Kararı, IGTN, Ekim 2009. 31 Tsiko, Sifelani (2009) “Global Financial Crisis: Africa Bears the Brunt,” Pan-African News Wire, 23 Ocak 2009. 32 AWID (2009) haz. Zo Randriamaro, s. 5. 28 29 13 4 Kırsal Kalkınma ve Ağırlaşan Gıda Krizi Kırsal kalkınma gıda güvencesi ve egemenliği, iklim değişikliği ve yerli nüfuslarla çok yakından ilgilidir. Bununla birlikte, kalkınma süreci ve pratiklerinde çoğu zaman marjinalleştirilirler. Yerli halkların çoğunluğu kırsal bölgelerde yaşamaktadır. Dünya nüfusunun yalnızca %4’ünü kapsamasına karşın yerli halklar dünyadaki 900 milyon aşırı yoksul kırsal nüfusun yüzde %33’ünü oluşturmaktadır.33 Yerli halklar dünyadaki 900 milyon aşırı yoksul kırsal nüfusun yüzde %33’ünü oluşturmaktadır Kırsal geçim kaynakları (ki gıda güvencesizliği, sosyal koruma önlemlerinin yoksunluğu ve iklim değişikliğiyle zaten darbe almıştır) krizle birlikte daha çok tehlikeye girmiştir. Kırsaldaki kadınlar gıda üretiminin büyük kısmından sorumlu olup çalışan yoksul çoğunluğu oluşturduğu için mevcut finansal/ ekonomik krizin ağırlaştırdığı gıda krizinden orantısız bir şekilde etkilenmektedirler. Ekonomik ve Finansal Kriz Gıda Krizini Ağırlaştırmıştır Ekonomik ve finansal krizin toplumun en kırılgan grupları, özellikle kırsal ve marjinalleşmiş kentsel alanlardakiler için gıda, sağlık ve eğitime erişim açısından zararlı etkileri olmuştur. Mevcut krize durgunluktan kaynaklı gelirde azalmaya ek olarak, özellikle gıda ve tarımsal girdilerin yüksek fiyatları dahil olmak üzere, son derece değişken meta fiyatları damgasını vurmuştur. Fiyatlarda ani artışın ana sebepleri hükümetin ihracat kısıtlamaları, Amerikan dolarının değer kaybetmesi ve küresel çapta muazzam likidite fazlasının ışığında artan meta spekülasyonudur.34 Bu durum, çok yakın geçmişte gördüğümüz açlık sarmalı küresel çapta az mahsul alınması sonucu değil, neoliberal paradigmadan kaynaklanan krizlerin etkileşimi eseridir. Açlık Krizi Gıda ve Tarım Örgütü’ne göre, 1,02 milyar insan yeterli besin alamamaktadır. 2006’da kronik açlık çekenlerin %60’ı kadındı.1 Bu rakam krizin derinleşmesiyle birlikte artma eğilimdedir. Dünyanın az beslenen nüfusunun hemen tamamı gelişmekte olan ülkelerde yaşamaktadır: Asya ve Pasifik’te tahminen 642 milyon; Sahra Altı Afrika’da 265 milyon; Latin Amerika ve Karayipler’de 53 milyon; Yakın Doğu ve Kuzey Afrika’da 42 milyon; gelişmiş ülkelerde toplamda 15 milyon kişi kronik açlık çekmektedir.2 Asya-Pasifik’te 41 milyon ve Sahra Altı Afrika’da krize bağlı olarak açlığa düşmüştür. ABD’de 38 milyondan fazla insan sofralarına 2006’dan beri yiyecek koyabilmek için mücadele etmektedir3; bu rakam şüphesiz büyümüştür. Dünya Gıda Programı (2009) “Hunger Statistics,” Roma, İtalya. Gıda ve Tarım Örgütü (2009) “1.02 billion people hungry: One sixth of humanity undernourished – more than ever before,” Gıda ve Tarım Örgütü Medya Merkezi, 16 Haziran 2009. 3 Karl, M. (2009) “Inseparable: The Crucial Role of Women in Food Security Revisited,” Isis International, EYLEMDEKİ KADINLAR Dizisi, No.1, s. 9. 1 2 33 34 14 luslararası Tarımsal Kalkınma Fonu (IFAD) “Factsheet on indigenous people,” . U Gıda ve Tarım Örgütü (2009) “Food Outlook December 2009,”. Ekonomik Krizden Çıkış Gıda Hakkını Öncelemelidir Mevcut krizler açlığa karşı mücadeledeki başarı şansını zedelemiştir. Krizin kırsal bölgelerdeki olumsuz etkilerini hafifletmek için programlar var olmakla birlikte, minimal ve zayıftırlar. Mesela nakit transfer programları, yoksul topluluklar açısından gıdaya kavuşmalarını sağlayarak ve yerel ekonomileri canlandırmaya yardım ederek bazı ülkelerde başarıyla uygulanmıştır. Gelgelelim, birçok ülke krize bu oranda cevap üretmekte ciddi kısıtlarla karşı karşıyadır: Yatırım yapıp yerel ekonomileri canlandıracak kaynak eksikliğinin yanı sıra tarım sektöründe tarımsal üretimi arttırmak için ihtiyaç duyulan kurumsallaşma noksanlığı. Kırsaldaki kadınların durumunda bu kısıtlar doğal kaynaklara sınırlı erişimle daha da ciddileşip, gıda güvencesizliğinin artmasıyla sonuçlanmaktadır.35 Kadınlar Gıda Krizinden En Büyük Darbeyi Alanlar Arasındadır Kadınların gıda üretimi, dağıtımı, tedarik edilmesi ve pişirilmesindeki katkıları onları çeşitli dezavantaj biçimlerine maruz bırakarak yükselen gıda fiyatlarının ateş hattına yerleştirir. Kırsaldaki kadınlar tek başına dünyadaki gıdanın yarısını, gelişmekte olan ülkeler arasında ön sıralarda yer alanların gıdasının %60 ila 80’ini üretir. Oysa çiftçilere sağlanan kredilerin %10’undan azını elde ederler.36 Geçmiş krizlerden öğrenilenler dünyanın çeşitli yerlerinde halihazırda yüksek olan bebek ölümleri oranlarının artabileceğini, kız çocukların bundan erkeklere nazaran etkilenmeye daha açık olduklarını göstermektedir.37 Buna ek olarak, yurtiçi gıda fiyatları sonunda eski düzeyinde dönse bile, yüksek fiyat dönemi potansiyel olarak okul bırakmaları (bu yük genelde orantısız bir şekilde kız çocukları tarafından taşınır), sağlık hizmetinde aksamaları, bilhassa kız çocuk ve kadınlara yönelik şiddeti ve seks trafiğini arttırarak yoksul hanelere etkisi geçmek bilmeyecektir.38 Yine de gıdadaki fiyat artışının tüketicilere olumsuz etkileri olmakla birlikte, üreticilere, özellikle tarım sektöründeki kadınlara olumlu etkileri olabildiğini belirtmek gerekir. Ne var ki çiftçi kadınlar üretimden yararlanmada üretim kaynaklarının mülkiyet ve kontrolüne sahip olmamak gibi engellerle karşılaşmaktadır: Afrika’daki kadınların %1’i toprak sahibidir39, Latin Amerika’da kadınlar %25’ine sahiptir. Orta Asya’daki kadınlar şu anda ekonomik ve mali kaynaklara ve karar alma pozisyonlarına eşitsiz erişimle karşı karşıyadır. (Bu durum kadınların üretimden fayda sağlamasını neredeyse imkânsız kılar.)40 lejandra Scampini ile Gıda ve Tarım Örgütü’nün Latin Amerika ve Karayipler ofisinde toplumsal cinsiyet alanınA dan sorumlu Marcela Ballara arasındaki enformel bir konuşmadan alınmıştır. 36 AWID (2009) haz. Dzodzi Tsikata, s. 7. 37 BM Kalkınma Programı, BM Nüfus Fonu, UNICEF and Dünya Gıda Programı (2010) “Recovering from Economic and Financial Crisis: Food Security and Safety Nets,” Kalkınma Programı/BM Nüfus Fonu, UNICEF and Dünya Gıda Programı Yönetim Kurulları Ortak Toplantısı için Arka Plan belgesi, Ocak 2010, New York, ABD. 38 Age. 39 Espey, J. (2009) “Food and Commodity Price Crises; Gendered Vulnerabilities and Social Policy Responses,” Denizaşırı Kalkınma Enstitüsü’nün (ODI) Toplumsal Cinsiyet ve Ekonomik Kriz konulu Oxfam Konferansı’ndaki tebliği, Eylül 2009. 40 AWID (2009) haz. Nurgul Djanaeva, s. 4. 35 15 5 Göç ve Döviz Girdileri: Zincirin Her İki Tarafında Etkilenen Kadınlar Ekonominin krize bağlı olarak küçülmesiyle göçmenler insan onuruna yakışır bir iş bulmakta/ işi sürdürmekte giderek zorlanmaktadır. Krizlerde iş azaldıkça göçmenler (özellikle kadın göçmenler) kötüleşen, daha güvencesiz çalışma koşullarıyla yüz yüze kalmaktadır. Buna ek olarak gelişmekte olan bazı ülkelerin gayrisafi yurtiçi hasılalarının önemli bir bölümünü oluşturan döviz akışları dünyanın büyük çoğunluğunda düşmüş, hane gelirlerini düşürüp yoksul insanların zaten kırılgan olan geçim koşullarını tehdit eder hale gelmiştir. Yabancı düşmanlığı belli bölgelerde artmış, göçmenlerin güvenliğine ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Kadınlar Göçmen İşçiler ve Döviz Geliri Alıcıları Olarak Etkilenmektedir Kadınlar Afrika ve Latin Amerika’dan göçmen işçi akışının en az %50’sini, Güney ve Güneydoğu Asya bölgelerinden gelenlerin yaklaşık %80’ini oluşturur.41 Ekonomik çöküş ve artan rekabet sözgelimi Birleşik Krallık, Almanya ve Hollanda’da göçmenlerin özellikle formel sektörde iş bulma güçlüğünü arttırmıştır.42 Döviz akışlarının küresel düzeyde %6’dan fazla düşüş gösterdiği43, bundan dolayı toplam hane gelirini azaltıp geçim koşullarını tehdit ettiği tahmin edilmektedir.44 Bu yüzden göç, yoksulluğu azaltma yönünde bir baş etme stratejisi olarak daha elverişsiz hale gelmiştir.45 Ayrıca göçmenler, özellikle göçmen kadınlar çoğunlukla sömürülebilir ve harcanabilir, ucuz, uysal ve esnek bir emek kaynağı olarak görülmüştür46; krizlerde iş azaldıkça göçmenler (özellikle kadın göçmenler) kötüleşen, daha güvencesiz çalışma koşullarıyla yüz yüze kalmaktadır. lberdi, I. (2009) “The World Economic and Financial Crisis: What Will It Mean for Gender Equality?” Beşinci Yıllık A Kadın Parlamento Sözcüleri Toplantısında yapılan konuşma, Viyana, Avustralya, 13 Temmuz 2009. 42 AWID (2009) “The impact of the crisis on women in Central and Eastern Europe,” haz. Ewa Charkiewicz, s.3. 43 Dünya Bankası (2009) “Migration and Development Brief 11,” World Bank, Vaşington, ABD. 44 Gıda ve Tarım Örgütü (2009) “The State of Food Insecurity in the World 2009: Economic Crises – impacts and lessons learned,” Roma, İtalya. 45 AWID (2009) haz. Ewa Charkiewicz, s.3. 46 Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) (2009) “The impact of the financial crisis on migrant workers,” ILO’nun Rusya Federasyonu ile Orta Asya ve Kafkaslardaki Bağımsız Devletler Topluluğuna Emek Göçü konulu Üçlü Konferansı’na verilen tebliğ, Moskova, 22-23 Haziran 2009. 41 16 Bir Enstantane – Döviz Girdilerine İlişkin İstatistik Bilgileri • G öçmenlerden gelen döviz akışları kalkınmada hayati önemdedir, yardım miktarının üç katından fazlasını oluşturur (2009’da 317 milyar$) ve ülkenin gayrisafi yurtiçi hasılasının önemli bir kısmını oluşturabilir.1 Karayipler’de (Guyana, Haiti ve Jamaika’nın ulusal gelirlerinin %12 veya daha fazlasını döviz girdilerinden oluşmaktadır)2 kriz göçün bölgedeki ekonomik sıkıntıları hafifletme gücünü azaltmıştır.3 • K riz döviz akışlarını olumsuz etkilemiş, döviz girdileri 2008’e kıyasla %6,1 oranında düşmüştür.4 Dzodzi Tsikata’nın belirttiği üzere, “hanelere döviz girdilerindeki düşüşün [krizin diğer etkilerini] arttırması muhtemeldir. … Gerek gıda gerek gıda harici tüketiciye dönük ithal ürünlerde artan fiyatlar karşısında birçok kadın ve aileleri yalnızca gıda tüketiminde kısıtlamayla değil, bir dizi tüketim kalemine dönük harcamada, eğitim ve sağlıkta açıkla yüz yüzedir”.5 • F arklı bölgeler krizden farklı etkilenir. Mesela 2008 yılı boyunca Güney Asya’ya döviz akışları güçlüydü. Diğer taraftan, hem Latin Amerika ve Karayipler hem Ortadoğu ve Kuzey Afrika göçmen işçilerin ailelerine deniz aşırı desteklerini sürdürememesinden ötürü döviz akışlarında kesintiye tanık oldu.6 Tonga, döviz girdilerinin gayrisafi yurtiçi hasılanın yaklaşık %38’ini kapsadığı bir örnektir7: Döviz girdileri düştükçe, birçok aile için (bilhassa kırsal alanlarda) gelir kaybı gündelik rollerinde kadınların sıkıntılarını arttırmaktadır.8 • “Göçmenlerin deniz aşırı emek piyasalarına erişiminin daralmasının, sağlık sektöründe bakıcı veya hemşire yardımcısı olarak geçici çalışma vizesiyle çalışan Pasifik kadınlarını etkilemesi muhtemeldir.”9 • Ç ek Cumhuriyeti’nde Çek yetkililer işsiz göçmenlerin eve dönmeye teşvik etmek için ücretsiz havayolu bileti ve nakit 500 Avro sunmaktadır.10 Başka ülkelerde (mesela, gayrisafi yurtiçi hasılanın %40’ını döviz girdilerinin oluşturduğu Tacikistan ve Moldova Cumhuriyeti) krizin önemli bir etkisi olmuştur. Moldova göçmenlerinin %56’sı kadındır; göç alan ülkelerde iş imkânlarının tükenmesinden dolayı bu kadınlar muhtemelen onları içine alamayacak emek piyasalarına dönmeye mecbur kalmaktadır.11 • B elirli koşullarda döviz akışları tersine bile çevrilir. Mesela Meksika’daki yetkililer para gönderilen grupların şimdi krizi atlatıp başka iş bakmayı sürdürmelerine yardımcı olması için daha önce ABD’ye göç eden işsiz aile üyelerine para yolladıkları kırsal mikrobankaların yaygınlaşma eğilimine dikkat çekmektedir.12 ünya Bankası (2009) “Migration and Development Brief 11” D AWID (2009) “Impact of the Crisis on Women in the Caribbean,” haz. Rhoda Reddock ve Juliana S. Foster, s. 7. 3 Age. 4 Dünya Bankası (2009) “Migration and Development Brief 11” 5 AWID (2009) haz. Dzodzi Tsikata, s. 7. 6 Dünya Bankası (2009) “Migration and Development Brief 11” 7 Age. 8 AWID (2009) “Impact of the Global Economic Crisis on Pacific Island women: A Snapshot,” haz. K. Sumeo, s. 3. 9 Age. 10 AWID (2009) haz. Ewa Charkiewicz, s.3. 11 BM Radyosu (2009) “Financial crisis impacts women’s progress in Europe,” Patrick Maigua interviews Malinka Koparanova, Senior Social Affairs Officer at the UN Economic Commission for Europe, 22 Aralık 2009, Cenevre, İsviçre. 12 González, Susana (2009) “Se revierte flujo de remesas; familias de migrantes les mandan dinero a EU,” La Jornada. 1 2 17 6 Kadına Yönelik Şiddet: Kriz Zamanlarında Yükseliş Kadına yönelik şiddetin kalkınmaya muazzam bir tehdit oluşturan, kamu sağlığını ilgilendiren bir mesele ve insan haklarının ihlali olduğu giderek daha çok kabul görse de, şiddete uluslararası kalkınma gündemine yersiz bir şekilde düşük öncelik verilmeye devam edilmektedir.47 Kriz zamanlarında kadına yönelik şiddet artarak geçim koşullarını tehdit eder, kadınların topluma tam ve eşit katılabilmesi de dahil, insan haklarını aşındırır. Çatışma ve çatışma sonrası koşullarda yaşayan (zaten yüksek seviyede emniyetsizlik ve şiddetle karşı karşıya kalan) kadınlar genelde kriz zamanlarında artış görmektedir. Zorluk dönemlerinde kadınlar ve kız çocuklar daha fazla şiddet riskine maruz kalmaktadır.48 Gıda ve benzin fiyatları arttıkça (ailelere baskı yükleyerek) kadına yönelik şiddet olayları artmaktadır. Bunlara ek olarak bu krizde bebek ölümleri toplumsal cinsiyet temelinde farklılaşarak artış gösterir.49 Dünya Bankası politika önerileri sunduğu özet raporunda erkek ve kız çocukları genelde kişi başı gayrisafi yurtiçi hasıladaki ani iyileşmelerden eşit şekilde yararlanmakla birlikte, ani düşüşlerin kız çocuklara erkeklerden çok daha fazla zarar verdiği aktarılmaktadır: “Gayrisafi yurtiçi hasıladan bir birim veya daha fazla düşüş, kız çocuklar için ortalama bebek ölümlerini 1.000’de 7,4 oranında, erkek çocuklar için 1.000’de 1,5 oranında arttırmaktadır.”50 Kadına Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Komitesi krizin dünya çapında kadın ve kız çocukların insan haklarının tam anlamıyla gerçekleştirilmesine etkisi üzerinde durmaktadır. Komite, krizin kadınlara diğer muhtemel etkileri arasında kadına yönelik toplumsal ve ev içi şiddetin potansiyel olarak arttığını tespit etmiştir.51 2009 Mayıs’ında ABD’deki 600’den fazla barınma merkezinde yapılan bir araştırma, %75’inin ekonomik çöküşün ülkede en açık şekilde hissedilmeye başladığı 2008 Eylül’ünden bu yana yardım arayan kadınlarda artış olduğunu bildirdiğini bulgulamıştır. Rahatsızlık veren başka bir eğilim de artan kadın ticareti tehlikesini içermektedir.52 1997 Doğu Asya finans krizi bir örnek oluşturmaktadır: Hem Kuzey Çin sınırından kadın ticaretinin arttığı hem de kadınlara yönelik ev içi şiddetin yükseldiği rapor edilmiştir; Güney Kore’de tahminen yedi kadından biri krizden bir yıl sonra seks ticaretine dahil olmaktadır.53 Çatışma ve çatışma sonrası durumlarda emniyetsizlik ve şiddet (halihazırda yüksek) tipik bir şekilde kriz zamanlarında yükselmektedir. Yoksul ve kırılgan olanlar, özellikle yoksul kadın ve çocuklar orantısız bir şekilde etkilenmektedir. ünya Sağlık Örgütü (WHO) (2005) “Addressing Violence Against Women and Achieving the Millennium DeveD lopment Goals,” Cenevre: WHO. 48 BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Pillay, N. (2009) “Statement to mark International Women’s Day,” 6 Mart 2009, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, Cenevre, İsviçre. 49 Birleşmiş Milletler (2009) “Report of the independent expert on the question of human rights and extreme poverty.” 50 Dünya Bankası (2009) “The Global Financial Crisis: Assessing Vulnerability for Women and Children”. 51 Birleşmiş Milletler Basın Bildirisi, 6 Şubat 2009. 52 Deen, T. (2009) “Food Crisis To Impact Women and Children Heavily,” IPS, 30 Nisan 2008. 53 Çocuk Hakları Bilgi Ağı (2008) “Violence: Tackling violence against women and girls: High in rhetoric, low in practice?” Londra, Birleşik Krallık. 47 18 Pasifik ve Brezilya’da Şiddet Uluslararası Af Örgütü’nün 2009 raporuna göre Pasifik’teki belirli ülkelerde ekonominin kötüye gitmesiyle kadına yönelik cinsel sömürü ve fiziksel şiddette artış vardır. Liman bölgelerinde, tomrukçuluk şirketlerinin yerlerinde ve kırsal alanlarda kadınların fuhuşa zorlanmasının arttığı ileri sürülmektedir.1 Brezilya’nın durumunda sosyoekonomik eşitsizlikten en çok etkilenenler, özellikle Brezilya’nın Afrika kökenli nüfusu aynı zamanda şiddet mağduru, bilhassa ölümcül şiddet kurbanı olması en muhtemel kesimdir. İstatistikler partnerleri tarafından en yüksek öldürülme riskini taşıyan Brezilyalı kadınların sadece “yoksul” olmayıp, “genç” ve “siyah” olduklarını da göstermektedir.2 Buna eşlik eden başka bir unsur, cinsel hastalıklara maruz kalma tehlikesinin artmasıdır. Tarihsel olarak ekonomik kriz dönemlerinde sağlık, eğitimdeki temel hizmetlerin finansmanı ve kadınlar için diğer şiddet karşıtı destekler gözden çıkarılabilir olarak değerlendirilmiştir ve çoğunlukla kadınları bu hayati güvenlik ağlarından yoksun bırakarak ilk kısılacaklar arasındadır. luslararası Af Örgütü (2009) “Amnesty International Report 2009: The state of the world’s human U rights,” Londra, Birleşik Krallık: Uluslararası Af Örgütü. 2 Ulusal Erkek ve Kız Sokak Çocukları Hareketi (MNMMR) ve İşkenceye Karşı Dünya Örgütü (OMCT) (2009) “Brazil The Criminalisation of Poverty: A Report on the Economic, Social and Cultural Root Causes of Torture and Other Forms of Violence,” Right to Food and Nutrition Watch: Who controls The Governance of the World Food System? İçinde, Brot für die Welt, Kiliseler Arası Kalkınma İşbirliği Örgütü (ICCO) ve FIAN International tarafından yayımlanmıştır. 1 7 İlerlerken: İnsan Haklarına Dayalı bir Kalkınma Alternatifine Çağrı Mevcut sistemik krizin kadınlara ve haklarına kavuşmalarına etkileri değişkendir, kadının koşulları ve durumunun çeşitli, spesifik gerçekliklerine bağlıdır. Bu özet raporda tanımlanan etki alanlarını (gerçek hayatta ne ayrı ne birbirinden farklı olan kategorileri) ele almak, insan hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı açık bir kalkınma vizyonu, devletlerin bu güçlükleri kendi başına alt edecek kapasiteye sahip olmadığı bu yerlerde bölgesel koordinasyonla birlikte sağlam bir siyasi irade ve güçlü bir kamu politikası cevabı gerektirir. Kadın hakları grupları ve diğer toplumsal hareketlerin küresel dengesizlikler, yoksulluk ve eşitsizliğin sistemik sebepleri üzerinde durmak için gerçekleştirdiği güçlü girişimlerin altı mevcut ekonomik modelden beslenmeye ihtiyaç duyanlar tarafından sürekli oyulmaktadır. 19 Canlandırma paketleri, kurtarma planlarına ek olarak ekonomi ve finans yapıları, küresel yönetişim mekanizmaları toplumsal cinsiyete duyarlı olmalı, kadın haklarını teşvik etmelidir. Buna erişilmesi için cevapların insan hakları yükümlülükleriyle aynı doğrultuda olması gerekir. Cevapların tasarım, uygulama, izleme ve değerlendirmede çeşitli kadın hakları gruplarının perspektifini içermesi, en azından bakım, toplum hizmetleri, eğitim, sağlık, toplumsal cinsiyete dayalı bütçe inisiyatiflerine ve kadının siyasi liderliğine yatırım yapması gerekir. Ayrıca cinsel farklılık da dahil, kadınları (ve erkekleri) farklılıklarıyla dikkate almak zorundadırlar.54 Mevcut sistemik kriz kadınların makroekonomiye katılımının ne kadar önemli olduğunun küresel çapta kabulünü gerektirmektedir. Kadınlar makroekonomik politikaların pasif öznelerinden ibaret değildir; başlı başına siyasal özne ve kalkınma aktörleridir. Dolayısıyla makroekonomik politikaların tasarım, uygulama ve değerlendirilmesine ciddi anlamda dahil olmalıdırlar. Yıkıcı olmakla birlikte, kriz insan haklarında temellenmiş, içerici, hesap verebilir ve sürdürülebilir bir ekonomik modeli öne çıkarmak için fırsat sunar. Kadın hakları aktivistleri, toplumsal cinsiyet eşitliği savunucuları ve feminist iktisatçılar bunun yaratılmasına katılmalıdır. Tüm kadınların haklarının güvence altına alınıp desteklenmesi, tarihsel olarak ayrımcılığa uğrayanlar dahil, herkesin yararına yeni bir kalkınma modelinin oluşturulmasında hayati önemdedir. 54 20 AWID (2009) “The Impact of the Crisis on Women in West Europe,” haz Wendy Harcourt, s.2 Kaynakça Aguiar, D. (2009) “A gendered analysis on the global economic crisis – its causes and its multiple impacts,” Rio de Janeiro, Brezilya: IGTN. Alberdi, I. (2009) “The World Economic and Financial Crisis: What Will It Mean for Gender Equality?” Beşinci Yıllık Kadın Parlamento Sözcüleri Toplantısında yapılan konuşma, Viyana, Avustralya, 13 Temmuz 2009. AWID (2009) “Alternative development models and practices from feminist perspectives: Debate Issues” haz. Natalie Raaber, Cecilia Alemany ve Anne Schoenstein. AWID (2009) “Cross-Regional Analysis on the Impact of the Crisis on Women and Women’s Rights,” Arka Plan Makalesi, Kasım 2009, haz. Cecilia Alemany, Graciela Dede, Natalie Raaber ve Anne Schoen-stein. AWID (2009) “Impact of the Crisis on Women in the Caribbean,” haz. Rhoda Reddock ve Juliana S. Foster. AWID (2009) “Impact of the global crisis on women in Central Asia,” haz. Nurgul Djanaeva. AWID (2009) “Latin America: Social and Gender Impacts of the Economic Crisis,” haz. Alma Espino ve Norma Sanchis. AWID (2009) “The Global Financial Crisis and Women in West Africa: Developing Impacts and the Implications of Policy Responses,” haz. Dzodzi Tsikata. AWID (2009) “The Impact of the Crisis on Women in Developing Asia,” haz. Jayati Ghosh. AWID (2009) “The Impact of the Crisis on Women in the United States of America,” haz. Rania Antonopoulos & Taun Toay. AWID (2009) “The Impact of the Crisis on Women in West Europe,” haz. Wendy Harcourt. AWID (2009) “The Impacts of the Financial and Economic Crisis on Women’s Rights in Eastern, Southern and Central Africa: Trends and Issues,” haz. Zo Randriamaro. AWID (2009) “The impact of the crisis on women in Central and Eastern Europe,” haz. Ewa Charkiewicz. AWID (2009) Impact of the Global Economic Crisis on Pacific Island women: A Snapshot,” haz. Karanina Sumeo. AWID ve BM Kadın Kalkınma Fonu (UNIFEM) (2009) “Highlights from the strategy meeting to follow-up efforts on aid effectiveness, gender equality and the impact of the crisis on women,” 6-7 Ağustos 2009, New York. Bakker, I. (2009) “The Global Financial Crisis and Care: Context and Gender Aware Responses,” WIDE içinde, Yıllık WIDE 2009 Konferans Raporu, WE CARE! Feminist responses to the care crises, 18–20 Haziran 2009, Basel Üniversitesi, Basel, İsviçre. Bello, A. ve Marta Rangel (2002) “La equidad y la exclusion de los pueblos indígenas y afrodescendientes en América Latina y el Caribe,” Revista de la CEPAL 76 içinde, Nisan 2002. BM (2009) “Report of the independent expert on the question of human rights and extreme poverty,” haz. Magdalena Sepúlveda Carmona, 11 August 2009, A/64/279. BM (2009) “World Economic Situation and Prospects 2009: update as of mid-2009,” Birleşmiş Milletler: New York. BM Asya ve Pasifik Ekonomik ve Sosyal Komisyonu (UN ESCAP) (2009) “Economic and Social Survey of Asia and the Pacific 2009: Addressing Triple Threats to Development.” BM Ekonomik ve Sosyal İşler Dairesi (UN DESA) (2009) “State of the World’s Indigenous Peoples,” Birleşmiş Milletler: New York. BM Haber Merkezi (2009) “Economic and food crises threaten recent development gains – UN report,” 6 Temmuz 2009. BM Haber Merkezi (2009) “Financial crisis to deepen extreme poverty, increase child mortality rates,” 3 Mart 2009. BM Kadına Yönelik Şiddet, Sebepleri ve Sonuçları Özel Raportörü, Yakın Ertürk (2009) “UN Special Rapporteur on Violence against Women calls on women and men to unite in times of economic crisis,” 6 Mart 2009, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Ofisi, Cenevre, İsviçre. BM Kalkınma Programı, BM Nüfus Fonu, UNICEF and Dünya Gıda Programı (2010) “Recovering from Economic and Financial Crisis: Food Security and Safety Nets,” Kalkınma Programı/BM Nüfus Fonu, UNICEF and Dünya Gıda Programı Yönetim Kurulları Ortak Toplantısı için Arka Plan belgesi, Ocak 2010, New York, ABD. BM Radyosu (2009) “Financial crisis impacts women’s progress in Europe,” Patrick Maigua Malinka Koparanova’yla röportajı, BM Avrupa için Ekonomik Komisyon’da Sosyal İşlerden Sorumlu Kıdemli Yönetici, 22 Kasım 2009, Cenevre, İsviçre. 21 BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) (2009) “As trade declines from widening Global Crisis, meeting considers effects on Women’s jobs, empowerment,” Bilgi Notu, 10 Mart 2009. BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) (2009) “Trade and Development Report 2009,”New York ve Cenevre: Birleşmiş Milletler. Caliari, A. (2009) “The Financial Crisis and Trade in Asia: Towards an Integrated Response in Asia,” BM Asya ve Pasifik Ekonomik ve Sosyal Komisyonu (UN ESCAP) “Strengthening the Response to the Global Financial Crisis in Asia-Pacific: The Role of Monetary, Fiscal and External Debt Policies” konulu Yüksek Düzey Atölyesinde verilen tebliğ, 27-30 Temmuz 2009, Daka, Bangladeş. Çalışma İstatistikleri Bürosu (2010) “News Release: The Employment Situation – January 2010,” Washington: ABD Çalışma Bakanlığı. Çocuk Hakları Bilgi Ağı (2009) “Violence: Tackling violence against women and girls: High in rhetoric, low in practice?” Londra, Birleşik Krallık: Çocuk Hakları Bilgi Ağı. Deen, T. (2009) “Food Crisis To Impact Women and Children Heavily,” IPS, 30 Nisan 2008. Dünya Bankası (2009) “Migration and Development Brief 11,” Vaşington: Dünya Bankası. Dünya Bankası (2009) ”The Global Financial Crisis: Assessing Vulnerability for Women and Children.” Dünya Gıda Programı (2009) “Hunger Statistics,” Roma, İtalya: Dünya Gıda Programı. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) (2009) “Global Database on Body Mass Index.” Dünya Sağlık Örgütü (WHO) (2005) “Addressing Violence Against Women and Achieving the Millennium Development Goals,” Cenevre: WHO. Dünya Ticaret Örgütü (2009) “WTO sees 9% global trade decline in 2009 as recession strikes” Elson, D. (1999) “Gender-neutral, gender-blind, or gendersensitive budgets? Changing the conceptual framework to include women’s empowerment and the economy of care,” “Commonwealth Secretariat, Gender Budget Initiative – Background Papers” içinde, Londra: İngiliz Milletler Topluluğu Sekretaryası. ESCR-Net (2009) “Statement on the Financial Crisis and Global Economic Recession: Towards a Human Rights Response.” Espey, J. (2009) “Food and Commodity Price Crises; Gendered Vulnerabilities and Social Policy Responses,” Denizaşırı Kalkınma Enstitüsü’nün (ODI) Toplumsal Cinsiyet ve Ekonomik Kriz konulu Oxfam Konferansı’ndaki tebliği, Eylül 2009. Gıda ve Ticaret Örgütü (FAO) (2008) “The State of Food Insecurity in the World 2008,” FAO, Roma, İtalya. Gıda ve Ticaret Örgütü (FAO) (2009) “1.02 billion people hungry: One sixth of humanity undernourished – more than ever before,” FAO Basın Merkezi, 16 Haziran 2009. 22 Gıda ve Ticaret Örgütü (FAO) (2009) “Food Outlook December 2009.” Gıda ve Ticaret Örgütü (FAO) (2009) “The State of Food Insecurity in the World 2009: Economic Crises – impacts and lessons learned,” Roma, İtalya. Ayrıca bkz. FAO (2010) “Food Price Index.” González, Susana (2009) “Se revierte flujo de remesas; familias de migrantes les mandan dinero a EU,” La Jornada. Grown, Caren (2009) “Gender Dimensions of the Economic/Financial Crisis.” Hirway, I. (2005) “Integrating Unpaid Work into Development Policy,” Unpaid Work and Economy: Gender, Poverty and Millennium Development Goals başlıklı konferansta sunulan tebliğ, Levy İktisat Enstitüsü’nde düzenlenmiştir, Bard College, New York, 1-3 Ekim 2005. Hopenhayn, M., Álvaro Bello ve Francisca Miranda (2006) “Los pueblos indígenas y afrodescendientes ante el nuevo milenio,” CEPAL, Serie Políticas Sociales 118, Nisan 2006. IFAD (2009) “Indigenous People.” IFAD “Factsheet on indigenous people.” Iorio, Maria Rosaria, “Global Governance, International Development Discourses and National PolicyMaking: Highlights of Critical Issues,” IGTN tarafından hazırlanmıştır. Karl, M. (2009) “Inseparable: The Crucial Role of Women in Food Security Revisited,” Isis International, Eylemde Kadınlar Dizisi, No.1. King, R. ve Caroline Sweetman (2009) “Gender Perspectives on the Global Economic Crisis,” OXFAM Uluslararası Müzakere Dokümanı, Şubat 2010. Morris, J. (2009) “Decent work, decent life for women: Trade Unions taking the lead for economic and social justice & equality. Discussion Guide,” Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu Dünya Kadın Konferansı: “Gender Equality, a Key to Tackling the Crisis”, Brüksel. Pillay, N. (2009) “Statement to mark International Women’s Day,” 6 Mart 2009, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Ofisi, Cenevre, İsviçre. Rodríguez, G. (2009) “The Global Crisis Revisited,” IGTN Bülteni içinde, Cilt. 9, No. 2, Ocak-Haziran 2009. Seguino, Stephanie (2009) “The Global Economic Crisis, Its Gender Implications, and Policy Responses,” Kadının Statüsü Komisyonu Elli Üçüncü Oturumunda “Gender Perspectives on the Financial Crisis” konulu panele hazırlanan makale, Birleşmiş Milletler, 7 Mart 2009. Sirimanne, S. (2009) “Emerging issue: The gender perspectives of the financial crisis,” Kadının Statüsü Komisyonuna verilen yazılı beyan, Elli Üçüncü Oturum, 3-15 Mart 2009, New York, ABD. Tsiko, S. (2009) “Global Financial Crisis: Africa Bears the Brunt,” Pan-African News Wire, 23 Ocak 2009. Ulusal Erkek ve Kız Sokak Çocukları Hareketi (MNMMR) ve İşkenceye Karşı Dünya Örgütü (OMCT) (2009) “Brazil The Criminalisation of Poverty: A Report on the Economic, Social and Cultural Root Causes of Torture and Other Forms of Violence,” Right to Food and Nutrition Watch: Who controls The Governance of the World Food System? İçinde, Brot für die Welt, Kiliseler Arası Kalkınma İşbirliği Örgütü (ICCO) ve FIAN International tarafından yayımlanmıştır. Uluslararası Af Örgütü (2009) Amnesty International Report 2009: The state of the world’s human rights, Londra, Birleşik Krallık: Uluslararası Af Örgütü. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) (2009) “Global Employment Trends for Women,” Mart 2009, Cenevre: ILO. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) (2009) “The impact of the financial crisis on migrant workers,” ILO’nun Rusya Federasyonu ile Orta Asya ve Kafkaslardaki Bağımsız Devletler Topluluğuna Emek Göçü konulu Üçlü Konferansı’na verilen tebliğ, Moskova, 2223 Haziran 2009. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) (2010) “Global Employment Trends 2010,” Ocak 2010, Cenevre: ILO, s.47. Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) (2009) “Jobs – the Path to Recovery, How employment is central to ending the global crisis,” Eylül 2009, ITUC. Williams, M. (2009) “Unlocking the Development Box: Markers Along the way towards a gender sensitive Development Agenda,” Bekletici Mesele Kararı, IGTN, Ekim 2009. Williams, M. Ve Yves Conze (2009) “Towards A Gender, Development and Climate sensitive framework for exploring solutions to the present Global Economic and Financial Crises.” 23 özet h Bu kında ak 11. Özet krizin kadın haklarına etkisinin bölgeler arası analizinden çıkarılan belli başlı eğilimleri yansıtmaktadır. Bölgeler arasında ana hatlarıyla hem benzerlikler hem de farklılıklar çıkarılmıştır. Bu özette ele alınan meselelerin derinlemesine analizi için lütfen AWID’in krizin arka planı hakkında Cecilia Alemina, Graciela Dede, Natalie Raaber ve Anne Schoenstein tarafından yazılan “Cross–Regional Analysis on the Impact of the Crisis on Women and Women’s Rights” makalesine bakınız.