2. balkankongresi icindekiler

advertisement
103
BALKANLAR NEREDED‹R?:
DE⁄‹fiMEKTE OLAN ESK‹ B‹R
G Ü V E N L ‹ K PARAD‹GMASI
T ü m g e n e r a l ( E . ) D r. Mihail E. IONESCU
Romanya Milli Güvenlik Bakanl›¤›, Savunma ve Askeri Tarih
Araflt›rmalar› Siyasi Bilimler Enstitüsü Baflkan›
Balkan bölgesine dair araflt›rma yapmak isteyen güvenlik bilimleri veya
uluslararas› iliflkiler ö¤rencileri, kendilerine ilk olarak flu soruyu sormal›:
“Balkanlar nerededir?” De¤iflmeleri tart›flma konusu bile olmayan co¤rafi konumlar›n ötesinde, Balkanlar› tan›mlayan farkl› etmenler bulunuyor: jeopolitik, ekonomik ve kültürel etmenler.
O halde, kiflinin tan›mlay›p araflt›raca¤› Balkanlar hangisi olmal›d›r? Pek
çok tarih bilimci ve stratejik araflt›rmalar uzman›na göre, Balkanlar buhran ve
ihtilaf›n eksik olmad›¤› tarihi bir topos niteli¤i tafl›maktad›r. Avrupal› anlay›fla
göre Balkanlar, ço¤u kez savafla temayül sendromuyla ba¤daflt›r›larak Avrupa’n›n “barut f›ç›s›” olarak an›lm›flt›r. Bu bölgede s›kça yaflanan ihtilaf dönemleri de göz önünde bulundurulursa, Avrupa Balkanlar’›n “savafl esiri” olarak görülmektedir, t›pk› 1914’te ve 1991 ila 1995’te oldu¤u gibi.
Bu bölge, Orta Ça¤’dan 20. yüzy›la uzanan zaman diliminde, imparatorluklar ile küçük krall›klar, H›ristiyanlar ile Müslümanlar ve birbirine düflman
dini/etnik gruplar aras›nda yaflanan birçok çat›flmaya sahne olmufltur.
“Geleneksel” anlamda Balkanlar, Avrupal› Bizans ve Türklerin geride b›rakt›¤› imparatorluk miras›na iflaret eder. “‹kinci Roma” olarak da an›lan Bizans’›n yerini Osmanl›lar›n almas›, iki k›tan›n (Avrupa ile Asya) kesiflme noktas›ndaki imparatorlu¤un devam›n› sa¤lam›flt›r.
Öte yandan, So¤uk Savafl’›n atlat›lmas›ndan sonra Balkanlar, tarihi miras›ndan ve bu mirasa atfedilen kötü ça¤r›fl›mlardan kurtulmaya çal›flm›fl, bunun
için genifl çapl› bir yeniden yap›lanma sürecine girmifltir.
104 3. Uluslararas› Balkan Kongresi / 3rd International Balkan Congress
1 . B a l k a n l a r ’›n Ta n › m ›
Avrupa’n›n her bölgesi gibi, Balkanlar’› da tam anlam›yla kapsayarak
karmafl›k, fiziksel, co¤rafi ve sosyal bir bölgesel gerçekli¤i ifade edebilecek
bir tan›m bulmak güçtür.
Co¤rafi anlamda, Balkan Yar›madas› kolayl›kla yeri tespit edilebilir bir
bölge olup yar›madan›n belkemi¤ini oluflturan Karpat ile Balkan Da¤lar›’n›n
s›n›rlar› aç›kça belirgindir: Tuna Bölgesi ve Güneybat› Karadeniz, Adriyatik
ve Do¤u Akdeniz, Bat› ve Güney. Bu alan hem bölünmez hem de parçalanm›fl
bir çeflitlilik bölgesidir.
Co¤rafi yap› olarak tek ve bölünmez, halklar›n ve devletlerin tarihi deneyimleri bak›m›ndan bir örnek olan Balkanlar, ayn› zamanda her bir elementinin siyasi, ulusal ve dini duruflu aç›s›ndan en parçalanm›fl bölgelerden biri olma özelli¤i tafl›r. Bu co¤rafi bölgeyi ve onun Avrupa tarihinde edindi¤i yeri anlamaya yönelik hiçbir yaklafl›m, ço¤unlukla bu co¤rafi birimin konum ve koflullar›na dayand›r›lan mevcut çeflitlili¤ini ve farkl›l›klar›n› göz önünde bulunduran bir tan›m üretme gereksinimini yads›yamaz.
Bu çok boyutlu de¤iflkenleri analiz etmek, bölgenin kaydetti¤i siyasi ve
tarihi ilerlemeyi ve Avrupa’n›n tarih sürecine olumlu katk›lar›n› anlamam›za
yard›mc› olaca¤› gibi, yak›n geçmiflte bölgedeki geliflmelerden kaynaklanan
güvenlik sorun ve tehditlerini de kavramam›z› kolaylaflt›racakt›r.
Dikkate flayan bir di¤er nokta ise, Balkanlar bölgesinde hem ihtilaf hem
de dayan›flma içerisinde bulunan devletlerin ayn› zaman ve uzamda bir arada
var olmalar›d›r. O halde, geçmiflte ve halen iflbirli¤i ile ihtilaf, Balkan devlet
ve topluluklar›n› hem birlefltiren hem de bu bölen tutars›z iliflkinin iki ayr› yüzü olmufltur.
Öncelikle ele al›nmas› gereken, sözü edilen terimin kayna¤›d›r. Balkan
Da¤lar›’na veya daha tarafs›z olmak gerekirse Güneydo¤u Avrupa bölgesine
atfedilen bu isim Türkçe’den gelmekte olup özgün anlam›yla Tuna Nehri’nin
güneyindeki da¤l›k bölgeyi adland›rmak için kullan›lm›flt›r. Yap›lan hatalara
ve yanl›fl anlafl›lmalara ra¤men, Osmanl›lar›n on dördüncü yüzy›lda bölgeye
varmalar›ndan itibaren, yaz›flmalarda bu isim kullan›lm›flt›r.
Güneydo¤u Avrupa’n›n sahip oldu¤u stratejik konum, buradaki bölgesel
güvenli¤in ve bölge devletlerinin güvenlik ç›karlar›n›n do¤rudan do¤ruya,
Yafll› K›ta’n›n bir ucunda, gizil veya aleni gerilimlere sahne olan ve çok çeflitli co¤rafi ve siyasi uzamlar›n kesiflme noktas› olan alanda sürdürdü¤ü duruma
ba¤l› oldu¤unun alt›n› çizmifltir. Bu bölge, 20. yüzy›l›n son 10 senesi boyunca
gerek Avrupa gerekse Avro-Atlantik halk› için emniyetsizlik ve istikrars›zl›¤›n
Balkanlar Nerededir? 105
ana kayna¤› olmufltur. Orta Avrupa bölgesel güvenlik bileflkesi kayda de¤er bir
istikrar sergilerken, NATO geniflleme sürecinin sonucu olarak Polonya, Çek
Cumhuriyeti ve Macaristan’›n ittifaka kabul edilmesinin ard›ndan, Avrupa’n›n
Güneydo¤u ucunda güvenli¤e dair tehlike, risk ve tehditler art›fla geçmiflti.
Ancak NATO’nun 1999’da Kosova için verdi¤i mücadele ve 2004’te yaflad›¤›
büyük geniflleme sonras›nda bir fleyler gerçek anlamda daha iyi hale geldi.
Avrupa’n›n Güneydo¤u k›sm›n› çevreleyerek içine alan bölge, yani geleneksel anlam›yla Balkanlar, co¤rafi s›n›rlar› Orta Do¤u, Orta Avrupa ve Kafkaslar da dahil olmak üzere Genifl Karadeniz bölgesine dayanan bir ‘Bermuda
fieytan Üçgeni’nin parças›d›r.
Güneydo¤u Avrupa’n›n So¤uk Savafl sonras›nda sahip oldu¤u belirli
özellikler, afla¤›daki belli bafll› etmenler taraf›ndan belirlenmifltir: Eski Yugoslavya’n›n da¤›lmas›; bölge ülkelerinde yeni kurulan demokratik rejimler; ekonomik dengesizli¤in artmas› ve kitlesel yoksulluk; birbirine z›t etnik ve dinî
grup çat›flmalar›; toprak ayr›l›kç›l›¤› (Kosova örne¤indeki gibi); geçmiflten kalan etnik-toprak çekiflmeleri; toplumsal ve kurumsal iç dayan›flman›n bozulmas›; sistemin büyük güçleri aras›ndaki siyaseten etki alt›nda b›rakma ortam›n›n yeniden canlanma e¤ilimi; Avrupa ve Avro-Atlantik yap›lar›n›n geniflleme
sürecinde yaflanan duraksama.
Bu temel etmenlerin bir araya gelmesi ve ihtilaf meselelerini h›zla azaltmas› gerekirken Avrupa ile uluslararas› toplumun önerdi¤i birtak›m önlemlerin etkisiz kalmas›, Avrupa’n›n bu bölgesinde daha da büyük bir krize yol açt›. Bu krizin giderilmesi için uluslararas› toplumun planl› bir flekilde ve derhal
harekete geçmesi gerekti. Fakat 1991’den 1999’a dek süren Balkan savafllar›n›n bir sonucu olarak Güneydo¤u Avrupa’n›n o k›sm›nda bir güvenlik a盤›
oluflmufltu ve bafllang›çta AB ile NATO bu a盤›n içine girip onu doldurmakta tereddüt yaflad›.
So¤uk Savafl’›n sona ermesinden sonra ve özellikle 11 Eylül 2001’in ard›ndan, dünya haritas› büyük ve stratejik bir yeniden düzenlemeye tabi tutulmufltur. Konumuzla alakal› olan yeni jeopolitik “kes-yap›flt›r” bölgeler aras›nda flunlar› sayabiliriz: Büyük Ortado¤u, Büyük Karadeniz, Bat› Balkanlar, Ortado¤u Avrupa, Genifl/Do¤u Akdeniz. Dünya haritas›n›n yeni sunum biçiminden dolay› ortaya at›lan teoriler (al›flk›n olunmayan yeni tehditler ile asimetrik
risklerin kayna¤› ve büyüme alan›), yak›n tarihte benzer örne¤ine rastlanmam›fl birtak›m jeopolitik ‘birim’lerin mevcudiyetini vurgulamaktad›r.
Geleneksel bir co¤rafi bak›flla, Balkanlar’›n bünyesinde bulundurdu¤u
ülkeler Bulgaristan, Türkiye, Romanya, Yunanistan, S›rbistan, Arnavutluk,
H›rvatistan, Slovenya, Karada¤, Moldova Cumhuriyeti (Romanya’n›n eski
106 3. Uluslararas› Balkan Kongresi / 3rd International Balkan Congress
parças›), Makedonya ve sonradan eklenen Kosova’dan oluflmaktad›r. Balkanlar’›n, Avrupa’n›n yeni co¤rafi mimarisini belirlemifl olan AB ve ABD’nin
nezdinde makro-bölge olma özelli¤ini 2001’den sonra yitirmesi, bu bölgeye
duyulan alakan›n belli ölçüde azalmas›na neden oldu. AB hükümetleri 2003’te
düzenlenen Selanik zirvesinde Balkan devletlerinin eninde sonunda entegrasyona dahil edileceklerini taahhüt etmiflse de, an itibariye bu öngörü gerçeklere uzak görünüyor. Yine de 2004’te Bulgaristan ve Romanya, ard›ndan ise Arnavutluk ve H›rvatistan NATO’ya girdi; bölgedeki di¤er ülkelerin de ayn›s›n›
yapmas› bekleniyor.
Peki, Balkanlar’da 2001’den sonra ne oldu?
Kan›mca, AB ve ABD için “Balkanlar”, geleneksel anlamda bir co¤rafi
birim olmaktan art›k ç›km›fl durumda. K›tan›n geleneksel olarak Balkanlar’›
da içeren bu genifl k›sm› için AB ve ABD’nin farkl› bir vizyonu var. Art›k Büyük Karadeniz Bölgesi’nden, Balkanlar’dan ve Do¤u Akdeniz’den bahseder
olduk.
ABD’ye göre bu bölge, yeni stratejik koflullar sebebiyle afla¤›daki gruplara bölünmüfl görünmektedir:
(1) Büyük Karadeniz Bölgesi (Romanya, Bulgaristan, Türkiye, Gürcistan, Azerbaycan, Ermenistan, Rusya, Ukrayna ve Moldova)
(2) Bat› Balkanlar (Bosna Hersek, S›rbistan, H›rvatistan, Arnavutluk,
Makedonya ve Kosova)
ABD, bu bölgeleri Do¤u Akdeniz’le (Yunanistan, K›br›s, Türkiye, ‹srail,
Filistin Yönetimi, Suriye, Lübnan ve Ürdün) birbirine ba¤lam›flt›r. Öte yandan, AB’ye göre bu sahan›n ayr›ld›¤› parçalar flunlard›r:
(1) Üye ülkeler (Romanya, Bulgaristan, Slovenya, Yunanistan);
(2) Bat› Balkanlar;
(3) Akdeniz Birli¤i (Do¤u Akdeniz’i oluflturan devletleri içerir).
Ancak, ortada sorulmas› gereken önemli bir soru var. Balkanlar önemli
ve belirgin bir jeopolitik birim olma özelli¤ini kaybetti mi?
So¤uk Savafl dönemi boyunca, SSCB’nin güney ve bat› bölgesi Bat›l› bak›fl aç›s›yla Do¤u Avrupa’ya, yani Komünist Blok’a benzetilmiflti. Do¤u Avrupa’n›n ayr›flmas› ise seksenli y›llarda bafllam›flt›r. Üç Do¤u Avrupa muhalifi bir
araya gelerek Orta Avrupa kavram›n› ortaya att›. Czeslaw Milosz, V. Havel ve
Milan Kundera, Çekoslovakya, Polonya ve Macaristan’dan oluflan bir saha olarak Orta Avrupa bölgesinin kültürel ve tarihi anlamda tan›m›n› yapt›. Bu girifli-
Balkanlar Nerededir? 107
min amac›, sözü edilen üç ülkeyi Sovyet Bloku’ndan kavramsal boyutta ay›rmak
ve Orta Avrupa’n›n kimliksel olarak Komünist Blok’tan ziyade Bat› medeniyetinin bir parças› oldu¤u fikrine Bat› Avrupa siyaset arenas›n› ikna etmekti.
Orta Avrupa So¤uk Savafl’›n ard›ndan, biraz da Do¤u Avrupa’ya ekonomik ve co¤rafi anlamda yak›n olan en geliflmifl bölge oldu¤u için, Bat› bünyesince h›zl› biçimde özümsendi. Bu durum, di¤er Do¤u Avrupa ülkelerine kendilerinin de yeni bir kimlik üstlenmeleri gerekti¤ini gösterdi: Güneydo¤u Avrupa kimli¤i.
Co¤rafi aç›dan Güneydo¤u Avrupa, bugünkü Bat› Balkanlar (eski Yugoslavya devletleri), Arnavutluk, Türkiye, Yunanistan ve art›k Büyük Karadeniz
Bölgesi (GBSA) üyesi olan Bulgaristan ile Romanya topraklar›yla tan›mlanmaktad›r. Öte yandan, 1990’l› y›llarda Romen yetkililerince dile getirilen, Romanya’n›n aslen Orta Avrupa’n›n parças› oldu¤u görüflü bir süre münakafla
edilmiflti.
Tarihsel aç›dan ise, Avrupa’n›n bir Güneydo¤u bölgesine dair göndermeler ‹kinci Dünya Savafl›’ndan bile önceki dönemlerde bafllam›flt›. 19. yüzy›l
sonlar›nda Balkan bölgesi önerisinin ilk kez ortaya at›lmas›ndan itibaren, “Güneydo¤u Avrupa” kavram› bu fikrin alternatifi oldu. “Balkanlar” terimi, özünde tarafs›z, siyasal veya ideolojik e¤ilimler tafl›mayan bir co¤rafi s›fatland›rma idiyse de, zaman içinde Nazilerin 1930’lardaki jeopolitik tasavvurlar›yla
ba¤daflt›r›lmaya baflland›. Yine de, bu terim hiçbir zaman gerçekten Nazi anlam›nda kullan›lmad›, zira bireysel olarak o döneme ait farkl› dilsel geleneklerin içinden ç›km›flt›. ‹kinci Dünya Savafl›’ndan beri “Balkanlar” s›n›fland›rmas›yla alternatifli biçimde kullan›lan Güneydo¤u Avrupa terimi, her fleye
ra¤men, siyasi ve sembolik önem tafl›m›yor denemez. Balkanlar’›n aksine bu
bölgenin belirlenmifl s›n›rlar›n›n net ve kesin olmas› Avrupa’daki yerinin saptanmas›na olanak tan›rken, ayn› zamanda bölgeyi Avrupa medeniyetiyle ayn›
co¤rafi ve ahlaki evrene dahil etmektedir.
Örnek vermek gerekirse, So¤uk Savafl y›llar› s›ras›nda Romanya, Güneydo¤u Avrupa Araflt›rmalar Merkezi faaliyetlerini kuvvetle desteklemiflti çünkü
bu kurumun genel sekreterli¤i, uzun süredir tan›nm›fl Romen akademisyen
Emil Condurachi taraf›ndan yürütülmekteydi. Balkanlar yerine “Güneydo¤u
Avrupa” ifadesini kullanan bu kurumun varl›¤› iki türlü yorumlanabilir: Bunlardan ilki, eski “Balkanlar” unvan›n›n kullan›lmas›n›n önüne geçildi¤i, di¤eriyse Balkanlar’da birbirlerine karfl› mücadele veren askeri bloklar›n (NATO
ve Varflova Pakt›) çat›s› d›fl›nda kalacak flekilde konufllanm›fl bir bölgesel kimli¤in mevcudiyetidir. Ancak ne flekilde yorumlan›rsa yorumlans›n, bölgenin
co¤rafi anlam›yla ba¤daflm›fl güçlü bir siyasi içeri¤i oldu¤u aç›k bir gerçektir.
108 3. Uluslararas› Balkan Kongresi / 3rd International Balkan Congress
Güneydo¤u Avrupal› kimli¤ini üstlenme sürecini destekleyen iki etmen
daha vard›. Bunlardan ilki, Balkanlar’daki kanl› çat›flmalar oldu. “Bosna,
‘Balkanlar’›n bir parças› olarak de¤erlendirildi¤inde, Avrupa-d›fl› ve stratejik
önemi düflük topraklarda konufllanm›fl olmas› sebebiyle Bat›’n›n sorumluluk
alan›n›n kolayl›kla d›fl›nda kalmaktad›r. Güneydo¤u Avrupa’n›n bir parças›
olarak de¤erlendirildi¤inde ise, ‘Bat›’ya gerçekte yak›n olmad›¤› ve ‘bizim’
stratejik sorumluluk alan›m›zda yer ald›¤› anlafl›lmaktad›r. Netice itibariyle,
burada istikrar› sa¤lama almak çok daha acil ve bask›n bir önceliktir çünkü
‘onlar›n’ düflündü¤ünün aksine Bosna ‘Avrupa’n›n ve ‘bizim’ bir parçam›zd›r”
(Todorova, 1997, s. 43-68).
Güneydo¤u Avrupa kimli¤inin kuvvetlenmesine yol açan etmenlerden
ikincisi ise, bölgenin Avrupa’ya ve Avro-Atlantik güvenlik sistemine entegrasyonunu üstlenen uluslararas› organlar›n faaliyetleri oldu. NATO’ya, AB’ye ve
di¤er kurumlara göre, yarar›na giriflimler ve programlar gelifltirilecek olan
yekpare bir bölgeyle ilgilenmek, içinde yer ald›¤› büyük sahan›n menfaatini
gözetmeksizin kendi ç›karlar›n›n peflinden giden birçok kimlikle ilgilenmekten daha kolayd›.
Güneydo¤u Avrupa, etnik aç›dan oldukça çeflitli bir bölgeyi temsil etmekte ve dünyadaki iki ana dini ak›m›n kesiflme noktas›nda yer almaktad›r.
Bölgenin temel etnik topluluklar› flöyledir: Yunanlar (10,8 milyon), Türkler
(Türkiye’nin yaln›zca Avrupa bölgesinde olmak üzere 9,2 milyon), S›rplar
(8,5 milyon), Bulgarlar (7 milyon), Arnavutlar (3,3 milyonu Arnavutluk’ta olmak üzere toplam 6 milyon), H›rvatlar (4,5 milyon), Bosnal›lar (2,4 milyon),
Makedon Slavlar› (1,9 milyon), Romenler (23 milyon) ve Moldoval›lar (yaklafl›k 3,5 milyon).
Bafll›ca dinlerden söz edecek olursak, Güneydo¤u Avrupa’da H›ristiyanl›k
(hem Do¤u Ortodoks hem de Katolik mezhepleri) ve ‹slam inançlar› görülmektedir. Do¤u Ortodoks inanc› Bulgaristan, Yunanistan, Romanya ve S›rbistan’da,
Katolik inanc› H›rvatistan ve Slovenya’da, ‹slam inanc› ise Arnavutluk (%70’i
Müslüman olmak üzere) ve Türkiye’de ana din olarak kabul edilmifltir. ‹lginç
olan, kar›fl›k dini geçmifllere sahip bölgelerin varl›¤›d›r. Arnavutluk’un geçmiflinde ‹slam, Do¤u Ortodokslu¤u ve Katolikli¤in üçüne de rastlan›r.
Uluslararas› sistemin yeniden kurulmas› için NATO zemininde oldu¤u
kadar belli bafll› sektörlerde de uygulamaya dair iflbirli¤inde bulunan Bat›, buna ra¤men Orta Avrupa ve Balkanlar bölgesinde kendi jeopolitik alt-sistemlerini çoktan oluflturmufl durumdad›r. Daha belirgin biçimde aç›klamak gerekirse, Balkanlar’›n iki büyük devleti Bulgaristan ve daha çok da Romanya’n›n
aleni NATO yanl›s› yönelimleri ile Arnavutluk’un Bat› bileflkesine tam enteg-
Balkanlar Nerededir? 109
rasyonu hesaba kat›ld›¤›nda, NATO ve AB’nin Balkan Yar›madas›’n› fiilen
kontrol alt›nda tuttu¤u gözler önüne serilmektedir.
Sovyetler Birli¤i’nin pay›na ise on befl devletten ayr›lmak düflmüfltür. Bu
devletler, üç jeosisteme da¤›lm›fl durumdad›r: Estonya, Letonya, Litvanya,
Belarus, Ukrayna ve Moldova’dan oluflan Do¤u Avrupa jeosistemi; Gürcistan,
Ermenistan ve Azerbaycan’dan oluflan Kafkas jeosistemi; Rusya (Rusya Federasyonu). Geçmiflte Sovyetler Birli¤i’ne ait olan co¤rafi bölgede yarat›lm›fl
olan bu jeosistemlerden Kafkas jeosistemi, Avrupa’n›n do¤u s›n›rlar›nda yeni
bir gerçeklik kurulmas› sürecinde en önemli rolü üstlenmektedir. Jeostratejik
aç›dan bakacak olursak, Kafkas jeosistemi Avrupa’n›n “do¤u s›n›r›” dinamiklerini artt›rmaktad›r, zira So¤uk Savafl döneminde Sovyet Birli¤i’nin bu s›n›ra
komflu olan tek devlet olmas›n›n aksine günümüzde s›n›rdaki devletler birden
fazlad›r. Bu devletler Rusya, Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan’d›r. Dahas›, e¤er bu Kafkas cumhuriyetleri Avrupa’n›n bir parças›ysa, Güneydo¤u Avrupa’y› yekpare bir parça haline getirerek bölgeyi bat› uçtaki Romanya’dan en
do¤udaki Azerbaycan’a kadar geniflletmekte ve Karadeniz’i de içine almaktad›r diyebiliriz.
Avrupa’n›n gerek bu yeni yekpare yap›s› gerekse “orta” ve güneydo¤u”
bölümlerindeki yeni co¤rafi ve siyasi kimlikler, geleneksel Balkanlar’›n da ait
oldu¤u genifl alandaki yeni jeopolitik gerçeklikleri aç›kça ortaya koymaktad›r.
Sözü edilen yeni gerçeklikler, bölgenin güç dengelerindeki de¤iflimin önemi
göz önünde bulundurularak ortaklafla incelenmelidir.
Bat› Balkanlar, 1990’lar›n sonunda, So¤uk Savafl döneminin ard›ndan türetilmifl bir terimdir ve flu ülkeleri kapsar: Arnavutluk, Bosna Hersek, H›rvatistan, Karada¤, S›rbistan ve sonradan kat›lan Kosova. ‘Bat› Balkanlar’ terimi,
Federal Yugoslavya’n›n yerini alan devletleri tan›mlarken Slovenya’y› hariç
ve Arnavutluk’u dahil etmifl, böylece Romanya, Bulgaristan ve H›rvatistan gibi AB ile NATO’ya girme yolunda veya aday konumunda olan devletler bafl›ndan itibaren bu tan›m›n d›fl›nda kalm›flt›. Günümüzde ise bu Bat› Balkan
devletleri yaln›zca “komflu” olmaktan ç›k›p bizzat AB üyesi olma potansiyeline eriflmifltir.
Bu bölgeyi incelerken görüyoruz ki, Bat› Balkanlar jeopolitik bir ‘kes-yap›flt›r’dan öte olup hakiki bir alt-bölgesel güvenlik bileflkesidir ve Yugoslavya’n›n zorlu da¤›lma süreci, bölgesel istikrars›zl›k, yerel savafllar ve etnik/dini tasfiyeler ortam›nda yarat›lm›flt›r. NATO ile AB, bu bölgedeki geniflleme
politikas›n› desteklemektedir: Arnavutluk ve H›rvatistan - NATO üyeleri; geriye kalanlar Bar›fl Ortakl›¤› ve Akdeniz Eylem Plan› ülkeleri; AB ile Ortakl›k
Anlaflmas›; H›rvatistan - AB’ye üyelik müzakereleri.
110 3. Uluslararas› Balkan Kongresi / 3rd International Balkan Congress
Kaplad›¤› 420.000 km2’lik alanla dünya haritas›nda Avrasya’n›n ortas›nda s›k›fl›p kalm›fl orta büyüklükte bir göle benzese de, Karadeniz veya Pontus
Euxinus da tüm bunlardan müstesna de¤ildi. “La Mer Noire. Des origins á la
conquête ottomane” bafll›kl› yaz›s› kötü ün kazanm›fl olan büyük Romen tarihçisi Gheorghe I. Bratianu’nun de¤erlendirmesine göre, Karadeniz yüzy›llard›r
“etkisi Balt›k k›y›lar›na, Basra Körfezi’ne, Orta Asya’ya ve elbette yak›ndan
ba¤l› oldu¤u Akdeniz havzas›na de¤in ulaflan, uluslararas› siyasetin en faal oldu¤u merkezlerden biri” olmufltur (Bratianu, 1988, 23).
GBSA ve bu bölgede So¤uk Savafl sonras› dönemde evrilen bölgesel güvenlik ortam›, ancak uzun zaman sonra ba¤›ms›z bir araflt›rma konusu haline
geldi ve di¤erlerinin ilgi alan›na girdi. GBSA kavram›, Büyük Orta Do¤u gibi
benzer kavramlardan yola ç›kan tan›nm›fl araflt›rmac›lar Ronald D. Asmus ve
Bruce P. Jackson taraf›ndan 2004’te yaz›lan bir incelemede lanse edilmiflti.
Günümüzde ise uzmanl›k literatürü, 11 Eylül 2001’den sonra ortaya ç›kan yeni güvenlik ortam› gerçekliklerine ve uluslararas› sistemin yeni yap›s›na karfl›l›k verebilmek için, iyi iflleyen kavramlar›n yeniden tan›mlanmas› gereksinimi içindedir.
Sözü edilen kavramsal yeniden tan›mlamalar, Karadeniz bölgesi ile onun
So¤uk Savafl sonras› dönemdeki komflular›na ve özellikle de 11 Eylül 2001’in
ard›ndan yaflanan sürece atfedilmifl araflt›rmalardan oluflan koca bir dosyan›n
yaln›zca son sayfas›d›r. Uluslararas› sistemi ve Avrupa’n›n güvenlik ortam›n›
yap›land›ran esas vektörler (örne¤in AB devletlerinin Hazar Denizi’nden sa¤lanan enerji kaynaklar›na kolay ulafl›m› sa¤lama yönündeki hayati menfaati;
AB’nin komflu ülkelerde istikrarl› ve tutarl› bir güvenlik ortam› yaratma ihtiyac›; ABD ve onun uluslararas› terör karfl›t› güç birlikleri bünyesindeki müttefiklerinin, Irak ve Afganistan’da teröre karfl› kampanyalar yürütmek için kilit saha olarak bu bölgeyi kullanma istekleri) aç›s›ndan bak›lacak olursa, jeopolitik ve stratejik konumu dolay›s›yla bölge uluslararas› güvenlik gündeminde önemli bir öncelik edinmifltir. So¤uk Savafl döneminde bafl gösteren süper güç olma rekabeti s›ras›nda siyasetçiler ve analistler, uluslararas› sistemi
siyasi, askeri ve ekonomik iki ayr› blo¤a ay›ran fikri ve co¤rafi haritalarla hareket etti. Demir Perde’nin düflüflünün ard›ndan, bölgesel boyut dünya siyasetinde çok daha önemli hale geldi. Ortaya ç›kan yeni siyasi ve ekonomik haritan›n ise de¤iflmez s›n›rlar› veya istikrarl› demokrasileri bulunmamakta ve baflar›l› ekonomiler istikrars›zl›k deniziyle çevrelenmifl durumdad›r.
2001 ila 2004’te yaflanan terör sald›r›lar›, So¤uk Savafl döneminden farkl› olan ve bölgeleri ile güvenlik sistemleri özel ihtimam gerektiren bir dünya
düzeni haritas›n›n varl›¤›n› su yüzüne ç›karm›fl ve hatta kan›tlam›flt›r. Bunlar›n aras›nda, literatüre GBSA olarak geçen Karadeniz sistemini de sayabiliriz.
Balkanlar Nerededir? 111
Bu bölge, NATO’ya üye olan Bulgaristan, Romanya ve Türkiye, ba¤›ms›zl›klar›n› yeni kazanm›fl CIS üyeleri Moldova, Ukrayna ve Rusya ile üç Güney
Kafkas ülkesi Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan’dan oluflmaktad›r. Geleneksel jeopolitikan›n ve yeni jeoekonomilerin ana hatlar›n› çizdi¤i Karadeniz
sistemi, Avrupa ile tüm Avro-Atlantik alan›n›n makro bölgesel dinamiklerinde
rol sahibidir.
Karadeniz’e has “kapal›” olma özelli¤i, Ermenistan ve Azerbaycan gibi
ülkelerin neden bölgeye dahil edildi¤ine yan›t niteli¤indedir; zira bu ülkeler
deniz k›y›s›nda olmasalar dahi, enerji aktar›m›, s›n›r ötesi tehlikeler ve Büyük
Ortado¤u ba¤lant›s› hususlar›nda bölgeye stratejik biçimde ba¤l›d›r.
So¤uk Savafl’›n sonunda bafllat›lan 1990’lar›n büyük tarihi projesi, Balt›k
Denizi’nden Karadeniz’e dek uzanan Orta ve Do¤u Avrupa ülkelerinin uyum
sürecini baflar›l› biçimde tamamlamalar›yla sona ermifltir. Terörist sald›r›lar ve
terörle mücadele, yeni yüzy›l›n tehlikelerine vurgu yapm›fl, gerek Kuzey Amerika gerekse Avrupa’ya yönelik en büyük tehditlerin art›k daha uzak topraklardan ve farkl› k›talardan, özellikle de Büyük Ortado¤u’dan ç›kmas›n›n muhtemel oldu¤unun alt›n› çizmifltir. Bu olaylara bir de NATO ve AB’nin 2004’teki
büyük genifllemesi eklenince, Karadeniz bölgesi Bat› ilgisinin merkezine do¤ru kaymaya bafllam›flt›r. Sözü edilen olaylar ayn› zamanda, günümüzde Bat›’n›n bu bölgeye dair tutarl› ve anlaml› bir stratejisi olmad›¤›n›n da alt›n› çizmektedir. AB ve ABD’dekilerin ço¤u, Karadeniz’i veya en az›ndan kimi k›s›mlar›n› (örne¤in Güney Kafkaslar), kendi yak›nl›k ve kaynaklar›n› hak etmeyecek kadar co¤rafi ve kültürel aç›dan uzak bulmufl ve Avro-Atlantik halk›na
yabanc› olarak görmüfltü. Bruce Jackson’a göre bu bir hatad›r ve “Avro-Atlantik’in güvenli¤inden bahsedilirken Adriyatik, Karadeniz ve Hazar Denizi de
konuflulmal›d›r”.
Nitekim 11 Eylül 2001’den sonra, GBSA yeni bir bölgesel güvenlik bileflkesi olarak tan›mland›. Güvenlik uzmanlar›, Büyük Karadeniz ile Büyük
Ortado¤u aras›ndaki enerji, kitle imha silahlar›n›n yay›lmas›, modern tehlikeler (uyuflturucu kaçakç›l›¤›, terörizm, organize suçlar…) ve benzeri meselelere dayal› ba¤lant›n›n üzerinde duruyor.
Yukar›da ifade etti¤imiz görüflleri özetlemek gerekirse, yüzy›llard›r var
olan eski Balkanlar jeopolitik biriminin, ‹kinci Dünya Savafl›’ndan sonra ve
özellikle de So¤uk Savafl’›n ard›ndan yok olmas›yla anlam›n› yitirmeye bafllad›¤›n› düflünmekteyiz. Uluslararas› arenada vuku bulan geliflmeler, jeopolitik
ve stratejik dünya haritalar›n› etkilemifltir. Bunun sebebi, bu geliflmelerin hem
yeni “kes-yap›flt›r” ve güvenlik bileflkelerinin do¤mas›na hem de riskler, tehlikeler ve zay›f noktalar aç›s›ndan benzerlik tafl›mayan yeni kimlik aray›fllar›-
112 3. Uluslararas› Balkan Kongresi / 3rd International Balkan Congress
na (Büyük Karadeniz, Bat› Balkanlar, Do¤u Akdeniz vb.) geçit vermifl olmas›d›r. Ayr›ca NATO ile AB’nin nihayet geçirdi¤i geniflleme sürecinden sonra
Do¤u ve Orta Avrupa’da da ayn› fley vuku bulmufltur.
2. Yeni Güvenlik Bileflkesinin Gerilim ve Çekiflmeli Noktalar›
2. 1. Bosna-Hersek’teki Durum
Bosna-Hersek’teki durum göz önünde bulunduruldu¤unda, Dayton Anlaflmas› sayesinde ülkenin üç etnik grubu aras›ndaki ihtilaflar› sona erdirmek
mümkün olmufl, en önemlisi de “tek devlet, iki entite, üç etnik topluluk” prensibini temel alan bir devletin kurulmas›na giden yol aç›lm›flt›. Dahas›, demokratik bir toplum yaratma sürecinin bafllamas›na da bu anlaflma önayak olmufltu. Günümüzde ise Dayton Bar›fl Anlaflmas›’na halen riayet edilmektedir, zira
Bosna anayasas› bu belgeyi esas alarak haz›rlanm›flt›r, fakat bu üç etnik topluluktan (Müslümanlar, S›rplar ve H›rvatlar) her birinde bölünme arzular›ndan
vazgeçmemifl radikaller bulunmaktad›r.
Mevcut durum, iktidar›n federal ve kurumsal organlar›n›n yürüttü¤ü faaliyetlerin halen daha düflük tesirli oldu¤u gerçe¤ini gözler önüne sererken, iki
entite içinde ve aras›nda yükselen z›tl›klar sebebiyle istikrars›zl›k atmosferi giderek yo¤unlaflmaktad›r. S›rp Cumhuriyeti’nde yap›lan son seçimlerin sonucunda muhafazakar ulusalc› yap›laflmalar yeniden iktidara geldi ve siyasi çevrelerdeki gerilim daha da yükse¤e t›rmand›. Bu esnada ekonomik kriz giderek
büyümekte, Bosna-Hersek halk›n›n refah›n› makbul seviyede tutabilmek için
Bat› devletlerinin yard›m›na ihtiyaç duymaktad›r.
Uluslararas› toplumun Bosna-Hersek’te bar›fl›n sa¤lanmas› ve devam ettirilmesi yönündeki baflar›s›na ra¤men, anlaflmazl›klar› yeniden bafllatarak
bölge güvenli¤inde ciddi tesir yaratabilecek baz› sorunlar henüz çözülememifltir. Bu sorunlar› teflkil eden a¤›rl›kl› etmenler flunlard›r: Mültecilerin eski ikamet bölgelerine geri dönmeleri, mülklerin sahiplerine iadesi, savafl suçlular›,
Brcko ile Mostar’a dair her iki taraf› da memnun edecek çözümler bulman›n
imkan dahilinde olmamas›, etnik ve dini gruplar aras›nda yürütülen arabuluculuk faaliyetlerinde baflar›l› olunamamas›, vb. Ayr›ca, afl›r› din taraftarl›¤› da
varl›¤›n› sürdürmektedir; El Kaide’nin Bosna’daki varl›¤› ve bizzat bu ülkedeki radikal dinci faaliyetler ile derneklerin türlü olanaklar›ndan yararland›¤› güvenilir raporlarca saptanm›flt›r.
‹htilaf bölgesinin dolay›nda yer alan Romanya, güvenlik ç›karlar›n›n
olumsuz bir geliflmeden etkilenme olas›l›¤›ndan dolay›, sözü edilen krizin çözülmesi hususunda oldukça ilgilidir. Romanya’n›n, sahip oldu¤u uluslararas›
yükümlülükler do¤rultusunda hareket ederek, bahsi geçen ihtilaf yönetimine
Balkanlar Nerededir? 113
katk›da bulunmufl olmas› bir yana, flimdi de 200 askerlik bir mühendis taburu,
21 askerlik bir askeri polis müfrezesi, 10 askerlik ulafl›m ve yak›t takviye k›tas› ve CIMIC yetkilileri ile bu sürecin içinde yer almaktad›r. Romanya ayn›
zamanda SFOR için de stratejik ihtiyat niteli¤inde 400 askerlik bir piyade taburunu haz›r bulundurmaktad›r.
Romanya’n›n taraf›ndan bakacak olursak, mevcut durumun denetim alt›nda tutulmas› için SFOR birlikleri uzun süre zarf›nca (3 ila 5 y›l) Bosna-Hersek’te kalmal›d›r. Bölgedeki siyasi ve askeri durum için küresel bir çözüm bulma yoluyla ve ilgili tüm taraflar›n kat›l›m›yla Bosna krizinin çözülmesinin
mümkün olaca¤›n› öngörmekteyiz.
2. 2. Kosova
Kosova’daki krizin geçmifli, S›rplar ve Arnavutluk aras›nda yaflanan toprak kavgalar›na dayanmaktad›r. Zira eski dönemlerde bu topraklar hem Arnavutluk hem de S›rbistan’a ait olmufltu. Belgrat bu alan› S›rplar›n ruhani ve
maddi medeniyetlerinin befli¤i olarak de¤erlendirmekte ve kendi bölgesel kal›t›n›n dahili bir parças› olarak görmek iste¤indedir.
Krizin 1996’dan bu yana ilerleme göstermesiyle Arnavutluk’un eylemleri daha radikal bir hal ald› ve Kosova Kurtulufl Ordusu (KKO) S›rp polisi ile
silahl› kuvvetlerine yönelik sald›r›lar bafllatt›. Bu esnada polis güçleri ve askeri birlikler KKO’yu etkisiz hale getirmeye bafllad›. Bilindi¤i üzere, Rambouillet bar›fl müzakereleri konuya bir çözüm getirememifl, ihtilaf›n sona ermesi
NATO’nun Yugoslavya’ya karfl› bafllatt›¤› hava kampanyas›yla gerçekleflmiflti. S›rp kuvvetleri Kosova’dan geçici bir süreli¤ine çekilmifl, Bat› ise Kosova’n›n yeni bir devlet olarak ortaya ç›kmas›na engel olamam›flt›. 2009’dan
sonra Romanya, Kosova’n›n karasal ayr›l›¤›n› fliddetle k›nad› ve modern devletler dahilindeki etnik az›nl›klar›n bölünüp ayr›lmas›n› yasaklayan Uluslararas› Hukuka riayet edilmesi gerekti¤ini beyan etti. Nitekim Bükrefl, yeni Kosova devletini resmen tan›mad›.
Görüneni yorumlad›¤›m›zda, üzerinde uzlafl›lm›fl bir çözüm bulunsa dahi
bunun uzun sürmeyece¤ini tahmin ediyoruz, çünkü çözülmeden üstü kapat›lm›fl etnik meseleler ihtilaf› her an yeniden bafllatabilir. Bu krizin üstesinden
gelmenin yolu, benzer kriz durumlar›n› çözmek için denenmifl emsallerle
mümkün olacakt›r.
2. 3. Yu n a n i s t a n - M a k e d o n y a
Yunanistan ile Eski Yugoslav Makedonya Cumhuriyeti (EYMC) aras›nda
“Makedonya” isminin kullan›m›na dair uzun süreli bir anlaflmazl›k bulunmaktad›r. EYMC’de yaflayan Makedonlar›n nüfusu 2 milyonu biraz geçer ve bu
114 3. Uluslararas› Balkan Kongresi / 3rd International Balkan Congress
nüfusun %64’ünü Slavlar, %25’ini Arnavutlar, %4’ünü Türkler ile Bosnal›lar
ve yaln›zca %1-2’sini Yunanlar oluflturur. Yunanistan’la aralar›nda yaflanan
anlaflmazl›k, Makedonya’y› Türkiye’yle imtiyazl› iliflkiler kurmaya sevk ederken, Arnavut az›nl›klar meselesi sebebiyle Arnavutluk’tan uzak tutmufltur.
Makedonya, Atina’yla olan bu ihtilaf yüzünden, 2008’de Bükrefl’te düzenlenen Ortakl›k Zirvesinde NATO üyesi olamam›flt›r ve AB üyeli¤i flans› da k›sa
vadede oldukça düflüktür. 2010 y›l›nda Yunanistan ve Makedonya Cumhuriyeti, diplomatik bir çözüm üretmeye haz›r olduklar›n› duyurdular ancak Haziran
2010’a kadar ortaya hiçbir fley ç›kmad›.
3. Yeni Bir Alt-Bölgesel Güvenlik Bileflkesi Olarak Do¤u Akdeniz:
B a l k a n l a r ’a A ç › l a n B i r ‹ l e t i fl i m K a p › s › M › ?
Do¤u Akdeniz bölgesi, Balkanlar ve Büyük Karadeniz Bölgesi ile birbirine ba¤l›d›r. Bölgesel aktörlerin ve büyük d›fl güçlerin hepsi, bu bölgeye dair
kendi vizyon ve yaklafl›mlar›n› gelifltirmifltir. Üye ülkelerinden Fransa, ‹talya,
‹spanya ve Portekiz’in bu genifl saha üzerinde do¤rudan menfaat sahibi olmas› nedeniyle AB, 2008 ila 2009’da Akdeniz ‹çin Birlik projesini bafllatm›flt›r.
ABD’nin en sevdi¤i bölge ise hem Fas’tan Pakistan’a uzanan alandaki
hem de Do¤u ve Güney Akdeniz’deki ülkeleri kapsayan “Büyük Ortado¤u”
olmufltur.
Genifl Akdeniz, yani Mediterranea Elargata, bir ‹talyan kavram› olup
Karadeniz bölgesini içine dahil etmemifltir. Do¤u Akdeniz ayn› zamanda Türkiye, Yunanistan, Suriye, ‹srail, Lübnan, K›br›s, M›s›r ve di¤er ülkeler için de
ciddi önem tafl›maktad›r. Türkiye, Büyük Karadeniz Bölgesi, Büyük Ortado¤u
ve Do¤u Akdeniz aras›nda bir köprü (merkezi devlet) olarak görülse de, Yunanistan’la aralar›ndaki jeopolitik ve karasal ayr›l›klar Avro-Atlantik bölgesinde
bir “gerilim noktas›” oluflturmaktad›r.
Güneydo¤u Avrupa’n›n bölgesel güvenli¤i incelenirken Yunanistan ile
Türkiye aras›ndaki fikir ayr›l›klar› da hesaba kat›lmal›d›r. Bu ayr›l›klar›n temeli, özellikle flunlara dayanmaktad›r:
(1) K›ta platformu, kara sular› s›n›rlar› ve Ege Denizi üzerindeki hava sahas› husular›nda tak›n›lan farkl› tutumlar;
(2) Berlin Art› Anlaflmas›’n›n uygulanmas›n› engelleyen (AB ve NATO)
K›br›s sorunu;
(3) Türkiye’nin Avrupa Birli¤i’ne kat›lmas›na Yunanistan’›n uzun süredir
karfl› ç›kmas›;
(4) K›br›s “S-300” hava savunma füzesi edinme kontrat›.
Balkanlar Nerededir? 115
‹ki ülke aras›nda yak›n zamanda al›nan karfl›l›kl› güven tedbirleri, örne¤in geçmifl anlaflmalar›n uygulamaya konmas›n›n kabulü, iki taraf›n da askeri
tatbikat ve hamleleri önceden haber verme mecburiyetini yüklenmesi, yaz dönemi boyunca ve iki ülkenin ulusal bayramlar›nda Ege Denizi’nde askeri uygulamalar›n durdurulmas› ve Türkiye’nin Avrupa Birli¤i ile olan iliflkilerinin
iyileflmesi, durumun yat›flmas› ad›na gerçek bir sürecin bafllamas› sonucunu
beraberinde getirmifltir.
Yeni küresel ekonomik kriz sebebiyle gerek Yunanistan gerekse Türkiye,
GSMH’lerinin %4 ila %6’s›na dek ç›kan savunma harcamalar›n› düflürmek iste¤i içindedir.
Öte yandan, Türkiye son üç senedir Orta Do¤u’da da oldukça faal bir görünüm sergilemifltir. S. Larrabee’nin de belirtti¤i gibi, “on y›llar süren hareketsizlikten sonra Türkiye, Orta Do¤u’da önemli bir diplomatik aktör olma yolunda ilerlemektedir. Geçti¤imiz birkaç sene içerisinde Ankara, 1980’lerde ve
1990’larda gergin iliflkiler yürüttü¤ü ‹ran ve Suriye ile yak›n ba¤lar kurdu, Filistinlilerin flikayetlerine yönelik daha aktif bir yaklafl›m benimsedi ve en çok
da Arap dünyas›yla iliflkilerini ilerletti” (Larrabee 2007). Türkiye’nin iste¤i,
Orta Do¤u, Akdeniz ve Balkanlar’› stratejik aç›dan birbirine ba¤lamakt›r. D›fliflleri Bakan› Ahmet Davuto¤lu’nun yak›n geçmiflte ifade etti¤i üzere, Türkiye’nin resmi siyasi düsturu “komflularla s›f›r sorun” fleklinde belirlenmifltir.
4. Büyük Karadeniz Bölgesi’nde Ç›kmaza Sürüklenmifl A n l a fl m a z l › k l a r
(1) Transdinyester
(2) Gürcistan
(3) Da¤l›k Karaba¤
Bahsi geçen anlaflmazl›klar, bu s›n›r bölgesindeki Moldoval›lar (etnik
Romenler) ile Ruslar; Gürcüler ile Abhazalar ve Osetler; Ermeniler ile Azeriler aras›nda uzun zamand›r var olan gerginlikleri kullanan d›fl aktörlerin müdahaleleri ile bafl göstermifltir. Bu anlaflmazl›klara yönelik bar›flç›l ve müzakere edilmifl bir çözüm bulmak günümüze de¤in oldukça güç olmufl, Rusya Gürcistan’›n ayr›l›k yanl›s› bölgelerinde ve Moldova’da bulunan kuvvetlerini geri çekmemifltir. 2008’de Gürcistan Cumhurbaflkan›’n›n kaybedilmifl topraklar›
yeniden kazanma giriflimi, Rusya-Gürcistan Savafl› ve bu iki ehntitenin zorlu
ayr›lmas› ile sonuçlanm›flt›. Savafl›n ürünü olan iki yeni devlet Güney Osetya
ile Abhazya, Rusya taraf›ndan tan›nd› ve 1975 Helsinki Anlaflmas›’nda belirlenen uluslararas› hukukun karasal ilkeleri ile dünya haritas› üzerinde flok etkisi yaratt›.
Bu savafl Gürcistan’› ciddi anlamda zay›f düflürürken, bir yandan da dün-
116 3. Uluslararas› Balkan Kongresi / 3rd International Balkan Congress
yan›n Rusya alg›s›n› sarst›. Buna eklenen küresel ekonomik kriz, Rusya ekonomisinin rand›man›na büyük darbe vurdu. Rusya-Gürcistan Savafl› ayn› zamanda NATO ile AB içerisindeki dayan›flmay› ölçmek ad›na gerçek bir s›nav
niteli¤indeydi. Nitekim bu kurumlar›n üyeleri aras›nda tam bir anlaflmaya var›lmam›fl oldu¤u su yüzüne ç›kt›. AB üyelerinden Almanya ve Fransa, Rusya
ile yeniden ortakl›k kurulmas›n› en çok destekleyen ülkelerdi. Kimi analiz uzmanlar›n›n ifadesine göre, A¤ustos 2008’de yükselen olaylar›n tam teflekküllü
bir savafla dönüflmüfl olmas›ndan yola ç›k›l›rsa, sözü edilen ç›kmaza sürüklenmifl anlaflmazl›klar› “kilitli” tutmak, onlar› askeri araçlar yard›m›yla açmaktan
daha iyi olacakt›r. Bölgeye uzun ömürlü bar›fl› ancak ve ancak bar›flç›l ve üzerinde mutabakata var›lm›fl bir anlaflma getirebilir.
Transdinyester’deki genel durum ise kötüye gitmektedir; kald› ki bu topraklar halihaz›rda organize suçlar, rüflvetçilik, hafif silah kaçakç›l›¤› ve siyasi
istikrars›zl›¤›n befli¤i niteli¤indedir. Moldova, Transdinyester, Rusya, Ukrayna, OSCE, ABD ve AB’nin 5+2 çerçevesinde yürüttü¤ü müzakerelere Romanya dahil de¤ildir. Ne var ki, Moldova ile Transdinyester aras›nda yüz yüze görüflmeleri içeren 5+2 toplant›lar›, 2009 itibariyle yaln›zca iki kez düzenlendi.
Moldova’n›n fiubat 2006’daki son toplant›dan sonra kendini geri çekmesi, geliflme kaydedilemedi¤inin delilidir. Avrupa Entegrasyon ‹ttifak›, 2009’da Kiflinev yönetimini devrald›¤›nda müzakere sürecini yeniden bafllatacak bir yol
haritas› aç›klayarak AB’nin deste¤ini istedi. Geçti¤imiz dönemde ise Almanya Baflbakan› A. Merkel, Rusya’n›n haz›rlad›¤› Avrasya Güvenlik Örgütü tasar›s›n› kabul etmeleri karfl›l›¤›nda, söz verildi¤i üzere Transdinyester’deki
kuvvetlerin geri çekilmesini istedi.
5. So¤uk Savafl’›n A r d › n d a n G e l e n ‹ l k Y › l l a r d a B a l k a n l a r : B a fl l › c a ‹ fl birli¤i Giriflimleri
So¤uk Savafl’›n sonras›nda yaflanan dönem, Balkanlar ve Büyük Karadeniz Bölgesi’nde, diplomatik gerilimlerden düflük yo¤unlukta çat›flmalara ve
tam teflekküllü savafla uzanan bir yelpazede pek çok ihtilafa geçit verdi. Öte
yandan bu zorlu süreç, büyük güçleri ve bölgesel aktörleri, bölgelerin devletleri aras›nda iflbirli¤i ve karfl›l›kl› güven ba¤lar› kurulmas› yönünde çözüm
aramaya teflvik etti. fiu halde, SSCB’nin da¤›lmas›n›n ard›ndan gelen 20 y›ll›k
süreç, ihtilaf ve ittifak ortam›yla kar›fl›k geçmifl olup NATO’nun Yugoslavya’ya savafl açt›¤› 1999 y›l›ndan sonra dayan›flma mant›¤› taraf›ndan domine
edilmifltir.
Balkanlar’daki çok tarafl› iflbirliklerine iyi bir örnek olarak, 14-15 Aral›k
1995’te Bosna-Hersek’teki bar›fl konferans›nda bafllat›lan ‹stikrar ve ‹yi Komfluluk Pakt›’n› sayabiliriz. Yine de, iflbirli¤i ad›na haz›rlanan en kapsaml› ve
Balkanlar Nerededir? 117
karmafl›k ortak çerçeve hiç flüphesiz ki, 30 Temmuz-1 A¤ustos 1995 tarihlerinde Saraybosna’da düzenlenen zirve s›ras›nda Avrupa Birli¤i, ABD, Dünya
Bankas›, OSCE ve BM taraf›ndan faaliyeti bafllat›lan Güneydo¤u Avrupa ‹stikrar Pakt›d›r.
Ayr›ca, bu makalenin ilifli¤inde Güneydo¤u Avrupa’daki en önemli iflbirli¤i çerçevelerinin yer ald›¤› bir ek bulunmaktad›r.
Yeni alt-bölgesel güvenlik bileflkelerindeki iflbirli¤i ve istikrar sa¤lama çabalar›n›n birbiriyle iç içe geçen etkileri, ortak bölgesel güvenlik bak›m›ndan
“eski” Balkanlar’› flekillendirmektedir. Sözü edilen iflbirli¤i yap›lanmalar›n›n
iflleyifline bak›ld›¤›nda, flu koflullar›n mevcut olmas› gerekti¤i görülmektedir:
Ba¤›ms›z bir bölgesel güvenlik alan›nda yeni alt-bölgesel güvenlik bileflkelerindeki istikrar, güvenlik ve refah; ekonomide yaflanan gelgitler, kirlilik, organize suçlar›n azalt›lmas›, ulafl›m ve enerji altyap›s› inflaat› benzeri uluslarafl›r›
meseleler; hukukun üstünlü¤ünün, genç demokratik kurumlar›n ve piyasa ekonomilerinin sa¤lamlaflt›r›lmas›; AB ve NATO üyeli¤i hedefi gibi ortak ç›karlar.
Öyleyse, “eski” Balkan ülkeleri ad›na konuflacak “tek ses” hangisidir?
Peki, Balkanlar’›n bu yeni “tek sesi” ne derece meflrudur? Demokrasi, hukukun üstünlü¤ü ve insan haklar›na sayg›, Bat› entegrasyonundan yana durmak
için yeterli midir?
Di¤er yandan, iflbirli¤i sürecini yavafllatan olas› engeller de mevcuttur;
örne¤in karfl›l›kl› güven eksikli¤i konusundaki atalet, birbirinden farkl› ulusal
ve dini/mezhep yönelimleri, milli ekonomilerin düflük tamamlay›c›l›¤› ve ç›kmaza girmifl bir tak›m anlaflmazl›k ve uyuflmazl›klar, yani Kosova, K›br›s,
Makedonya-Yunanistan, etnik bölünme taraftarl›¤› endiflesi. Tüm bunlar, NATO ve AB’nin geniflleme “yorgunlu¤u” dönemini uzatm›fl ve koflulluluk yoluyla berrak bir gelecek sunmay› baflaramam›flt›r.
Balkanlar’›n gelece¤ini, bölgeye siyasi istikrar› getirerek ve ihtilaf noktalar›ndan kaç›narak, karfl›l›kl› diyalog ve iflbirli¤i arac›l›¤›yla güven ba¤lar›
kurarak nas›l flekillendirmek gerekir? Hukukun üstünlü¤üne ve insan haklar›na riayet edilmesini sa¤layarak oluflturulacak istikrar ve iflbirli¤i çerçevesi yard›m›yla tarihi miras› yenmek de ayr›ca önemlidir. Balkanlar’daki insan haklar› meselesi hayati önem tafl›maktad›r, zira bu bölge renkli bir kültür yelpazesi
ve milletler mozai¤ini içinde bar›nd›r›r. Bu do¤rultuda, ifllevsel piyasa ekonomileri yaratmak halklar›n yarar›na olacakt›r.
Genç nesillerin tarihi travmalar›n üstesinden gelmesini, milli söylem ve
simgeleri yeni Avrupal› muadilleriyle harmanlayarak de¤iflime u¤ratmas›n›
yürekten umuyoruz. Balkanlar’›n ulusalc›lara de¤il vatanseverlere, insani de-
118 3. Uluslararas› Balkan Kongresi / 3rd International Balkan Congress
¤erlere etnik/dini de¤erlerden daha ba¤l› olan insanlara ihtiyac› vard›r. Ulusal
de¤erler kademeli olarak post-modern Avrupa de¤erleriyle yer de¤ifltirmelidir!
AB ve NATO genifllemesi, sayd›¤›m›z bölgelerin tümünde hayati bir rol oynayacakt›r.
6. Önümüzdeki Yol: Geliflim Senaryolar›
Son olarak, gelecekteki geliflmelere dair 2 olas› senaryo öngördü¤ümü
belirtmek isterim:
(1) “Eski” Balkanlar’›n NATO ile AB çat›s› alt›nda yeniden bir araya getirilmesi: Bat› Balkanlar’›n Avro-Atlantik’e, Türkiye’nin ise AB’ye entegrasyonuyla sonuçlanacak Avro-Atlantik genifllemesi.
(2) Bafll›ca sonuçlar› Türkiye’nin AB’ye entegre olamamas› ve “eski”
Balkanlar’›n günümüzde k›s›mlara bölünmüfl halinin devam etmesi fleklinde
görülecek olan Avro-Atlantik genifllemesinin gecikmesi; böylelikle Türkiye,
eksenini Orta Do¤u’ya kayd›rma e¤iliminde olacak, ‹ran ve Suriye ile yak›n
ba¤lar kuracak ve Rusya’yla olan iliflkilerini art›rarak hususi bir ortakl›k oluflturman›n pefline düflecektir.
(3) Bunlardan en ideali, uyum ve iflbirli¤inden güç alan, ortak bölgesel
kimlik ile medeniyet benzerliklerine dayal› olan ilk senaryodur.
Balkanlar Nerededir? 119
E k : B a l k a n l a r ve Karadeniz Bölgelerindeki Bafll›ca Kurum ve Ya p › lanmalar
120 3. Uluslararas› Balkan Kongresi / 3rd International Balkan Congress
Balkanlar Nerededir? 121
‹stikrar
‹flbirli¤ini
Kaynakça
Apostolov, Mario, Religious minorities, nation states and security: five
cases from the Balkans and Eastern Mediterranean, Ashgate, Aldershot, 2001.
Asmus, Ronald D., Konstantin Dimitrov, Joerg Forbrig (editors), O noua
strategie euro-atlantica pentru regiunea Marii Negre (A new Euro-Atlantic
strategy for the Black Sea Region), Romanian Institute for International Studies and the German Marshall Fund, Bucharest, 2004.
Asmus, Ronald D., Bruce Jackson, The Black Sea and the Frontiers of
F reedom, in ‘Policy Review’, June 2004.
Balcanii –Ieflirea Din Trecut, Institutul de Studii Internationale fli Strategice, Bucureflti, 1999.
Bennett, Christopher, Yugoslavia’s Bloody Collapse. Causes, Course and
Consequences, Hurst & Company, London, 1995.
Bratianu, Gheorghe, Marea Neagra. De la origini fli pâna la cucerirea
otomana, vol. 1, Editura Meridiane, Bucureflti, 1988.
Carmichael, Cathie, Ethnic cleansing in the Balkans: nationalism and the
destruction of tradition, Routledge, London, New York, 2002.
Clément, Sophia, Conflict prevention in the Balkans: case studies of Kosovo and the FYR of Macedonia, Institute for Security Studies, Western European Union, Chaillot Papers, nr. 30, Paris, December 1997.
Cotey, Andrew (ed.), New security challenges in postcommunist Europe:
securing the Europe’s East, Manchester University Press, Manchester, 2002.
Gallagher, Tom, The Balkans after the Cold Wa r. From tyranny to tragedy, Routledge, London, New York, 2003.
Glenny, Misha, The Balkans, 1804-1999. Nationalism, War and Great
Powers, Granta Books, London, 1999.
122 3. Uluslararas› Balkan Kongresi / 3rd International Balkan Congress
Heppel, Muriel, Norris, Harry, Religious quest and national identity in
the Balkans, Palgrave & School of Slavonic and East European Studies, New
York, 2001.
Jackson, Bruce P., ‘The Archeology of Modern Europe’, Strategic Issues
Review, NATO Studies Center, Bucharest, 2004.
Larrabee, Stephen, “Turkey Rediscovers the Middle East”, Foreign Affairs, July/August 2007.
Larrabee, F. Stephen, Lesser, Ian O., “Turkish Foreign Policy in an Age
of Uncertainty”, RAND Corporation, 2003.
Pavliuk, Oleksandr, Klympush-Tsinsadze, Ivanna (eds), The Black Sea
Region. Cooperation and Security Building, East West Institute, New York,
London, 2004.
Todorova, Maria, Balcanii fli balcanismul, Editura Humanitas, Bucureflti,
2000.
Todorova, Maria, “Hierarchies of Eastern Europe - East Central Europe
versus the Balkans”, Balkan Review, vol. 11, 1997.
Tudoroiu, Theodor, Dimensiunea balcanica a securitatii europene, Editura Lucretius, Bucureflti, 1999.
Download