ÖZET: Son yıllarda Orta Asya Türk Cumhuriyetleri içinde ekonomik ve siyasi alanlarda güçlenen Kazakistan yaklaşık 18 milyon nüfusu barındırmaktadır. Bağımsızlığının 24. Yılında karmaşık etnik ve dini yapıya sahip olmasına rağmen Kazakistan toplumsal barışı, siyasi ve ekonomik istikrarı sağlamıştır. Önemli doğal zenginlik kaynaklarına sahip olduğu gibi, zengin insan kaynaklarına da sahiptir. Yetişmiş ve vasıflı işgücü potansiyeline sahip ülkedir. Bu potansiyel ülkenin geleceği adına önemli bir umut taşımaktadır. Bulunduğu coğrafyada ise her geçen zaman diliminde yıldızı parlamaktadır. Anahtar Kelimeler: Kazakistan, Türkiye, Ekonomik İlişkiler, Orta Asya ABSTRACT: Kazakhstan with population of approximately 18 million has become prominent among other central Asian Turkish republics with its growing economy and advances in politics recently. Kazakhstan has managed to provide political and economic stability as well as social peace despite its ethnic and religious diversity. On the other hand Kazakhstan possesses significantly rich natural resources and human resources. The country pledges a bright future and hope with its well-educated and qualified labour force. In this sense, Kazakhstan flashes in the region of central Asia. Key words: Kazakhstan, Turkey, Economic Relations, Central Asia Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 55 TÜRKİYE – KAZAKİSTAN EKONOMİK İLİŞKİLERİ Kazakistan Cumhuriyeti Kimliği Resmi Adı: Kazakistan Yönetim Biçimi: Cumhuriyet Bağımsızlık Tarihi: 16 Aralık 1991 (Sovyetler Birliğinden) Başkent: Astana Başlıca Önemli Şehirleri: Almatı, Karaganda, Çimkent, Kızılorda, Aktöbe, Aktau, Pavlodar, Petropavlovsk, Semipalatinsk İdari Yapı: 14 Vilayet, 2 Şehir İdaresi Nüfusu: 17,5 Milyon (IMF 2014) Yüzölçümü: 2. 724,9 Bin km2 (Yüzölçümü bakımından dünyanın en büyük 9. Ülkesi) Resmi Dili: Kazakça (Devlet Dili), Rusça (Resmi Dil) Etnik Yapı: Kazak (% 53.4), Rus (% 30), Ukraynalı (% 3.7), Özbek (% 2.5), Alman (% 2.4), Uygur (% 1.4), Diğer (% 6.6) Komşuları: Rusya, Çin, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan Para Birimi: Tenge (1 USD Doları 350 Tenge) KDV Oranı: % 12 Kurumlar Vergisi: % 20 GSYİH: 212.260 (2014 yılı Milyar Dolar) Doğal Kaynaklar: Petrol, doğalgaz, kömür, demir, bakır Orta Asya’nın Parlayan Yıldızı Kazakistan Kazakistan 2 milyon 725 bin kilometrelik yüzölçümü ve yaklaşık 18 milyonluk nüfusu ile Asya kıtasının ortalarında bulunmaktadır. Rusya Federasyonu, Çin Halk Cumhuriyeti, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan sınır komşularını oluşturmaktadır. Ülke etnik bakımdan oldukça karışıktır. Dünyada hangi etnik kimliğe sahip millet varsa, hepsinin Kazakistan’da mevcut olduğu söylenebilir. Kazakistan halkı uzun yıllar Sovyetler Birliği içinde, kendi kültürlerini ve dilini korumayı başarmıştır. Kazakistan yeraltı ve üstü zenginlik kaynaklarıyla Türk Cumhuriyetler içinde ve bulunduğu bölgede yıldızı parlayan ve gelecek vaat eden önemli bir ülke konumundadır. Bağımsızlığına kavuşmasından bu yana ulaştığı ekonomik ve siyasi başarılarla gurur duyulabilecek ülkedir. Gerçekleştirdiği reformlarla da kabuğunu kırmış ülke konumundadır. Ekonomik ve siyasi istikrarın devamlılığı, ülkeye yabancı sermayenin düzenli girişi ve komşularıyla iyi ilişkiler kurması ülkenin ilerlemesinde önemli rol oynamaktadır. Kazakistan ekonomiye, siyasete önem verdiği kadar milli kültür ve tarihine de önem vermektedir. Ülkenin Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev ulu kazak bozkırının geçmiş ve geleceğini düşünerek şu şekilde açıklamıştır. “Amacımız; muazzam milli kültürümüzü yeni bir dönüş noktasında tarihin sayfalarına sığdırabilmektir. Aynı zamanda, bu büyük ve dinamik “modernleşme yolunda” hareket etmek, eski yöntemleri kullanmamıza izin vermemektedir. Aksi halde, geçmişi ararken geleceğimizi kaybedebiliriz ” diye ifade etmiştir. Bu ifadelerinde milli kültürün korunmasına ve modernleşmesine de ayrı bir önem vermektedir. Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 56 Kazakistan’ın Bağımsızlığı ve İlk Resmi İlişkiler Mustafa Kemal Atatürk, cumhuriyetin ilk yıllarında Sovyetler Birliğindeki soydaşlarımızı düşünerek şöyle söylemektedir. “Bugün Sovyetler Birliği, dostumuzdur; komşumuzdur, müttefikimizdir. Bu dostluğa ihtiyacımız vardır. Fakat yarın ne olacağını kimse bu günden kestiremez. Tıpkı Osmanlı gibi, tıpkı Avusturya-Macaristan gibi parçalanabilir, ufalanabilir. Bugün elinde sımsıkı tuttuğu milletler avuçlarından kaçabilirler. Dünya yeni bir dengeye ulaşabilir. İşte o zaman Türkiye ne yapacağını bilmelidir… ” (Kara, 2012: 37). 1985 yılında Sovyetler Birliğinin başına geçen Gorbaçov zamanın ekonomik ve teknik ilerleyişine ayak uyduramamakla, Atatürk’ün bu sözlerini sanki doğrulamıştır. Ve çok kısa süre içinde SSCB topraklarının yüzde 23’ünü kaybetmiştir. Kazak gençlerinin 1986 yılı Aralık ayında ayaklanmaları, Kazakistan’ın bağımsızlığına zemin hazırlamaktadır. Kazak gençlerinin başlattığı bu olaylar 150 yıl öncesinde 1837 – 1847 yıllarında Kenesarı Kasımoğlu’nun Çarlık Rusya’sına karşı yapmış olduğu mücadelenin devamı olarak kabul etmek mümkündür. Netice itibarıyla bu ayaklanma hareketi tarihe 1986 Almatı olayları olarak geçmiştir. Bu olaylardan beş yıl sonra,Kazakistan 25 Ekim 1990 yılında egemenliğini, 16 Aralık 1991 yılında da resmen bağımsızlığını ilan etmiştir. Türkiye’ye ilk resmi ziyareti Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinden Kazakistan Cumhurbaşkanı Nur Sultan Nazarbayev 25 Eylül 1991 yılında 5 günlük ziyaret ile bir ilki gerçekleştirmiştir. Bu ziyaret esnasında Nazarbayev’in çantasında iki ülke arasında her alanda ilişkileri güçlendirecek çok sayıda öneri ve projeler bulunmaktadır. Özet olarak bu öneriler, İstanbul – Almatı arası direkt uçuşlar, tüketim malları üretimi ve ortak yatırımlar gibi birçok işbirliklerini kapsamaktadır. Yine daha Almatı’dan ayrılmadan önce Nazarbayev yapmış olduğu yazılı açıklamada serbest piyasa ekonomisine geçme temellerini attıkları bu dönemlerde, Türkiye’nin çağdaş ve kaliteli kadroları yetiştirme, yabancı yatırımcıları ülkeye çekme tecrübesinden ve ekonomik kalkınma ve büyüme tecrübelerinden yararlanmak istediklerini belirtmiştir (Kara, 2012: 142-145). Kazakistan lideri Nazarbayev’in bu ziyaret,Türk yöneticileri ve muhalefeti açısından ayrı bir önem taşımaktadır. Ziyaretinin iki gününü Ankara’da geçiren Nazarbayev, dönemin Türkiye Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile başta karşılıklı ticaret olmak üzere birçok alanlarda karşılıklı mutabakat zaptı imzalamışlardır (Kara, 2012: 147). Günümüzdeki iyi ilişkilerin temelleri o dönemlerde atılmıştır. 16 Aralık 1991 bağımsızlığını ilan eden Kazakistan’ı yine bağımsızlıktan kısa bir süre sonra (1,5 saat sonra) Türkiye resmen tanıyan ilk ülke olmuştur. Sovyetler Birliği döneminde güçlü adam konumunda olan Nazarbayev’in Türkiye ziyareti diğer Türk Cumhuriyetlerinin de Türkiye tarafından ilk tanınan ülke olması açısından ayrı bir önem arz etmektedir. kımından gelişmiş Tablo 2. Kazakistan’ın Dış Ticaretinde Başlıca Ülkeler (2011, % olarak) ülkelere yaklaşİHRACAT İTHALAT ması beklenmek% olarak No: Ülke % olarak tedir. Günümüzde No: Ülke 1 Çin 18.8 1 Rusya Federasyonu 42.8 yapılmakta olan İtalya 17.2 2 Çin 13.3 sosyal ve ekono- 2 3 Rusya Federasyonu 8.5 3 Almanya 5.6 mik reformlar devHollanda 7.6 4 Ukrayna 4.7 let kontrolünden 4 5 Fransa 6.0 5 İtalya 3.0 serbest piyasa 6 İsviçre 5.7 6 Türkiye 2.0 ekonomisine tam olarak geçişin ha- Kaynak: Kazakistan Cumhuriyeti İstatistik Ajansı Kazakistan Ekonomisine zırlıkları yapılmakğu) ülkeleri içinde Rusya FederasyoGenel Bakış tadır. Tarım ülkesi olan Kazakistan’ın nundan sonra en büyük yüzölçümüne Geniş petrol ve doğalgaz ya- 20 yıl sonra Asya kıtasının büyük teksahip ve topluluğun % 13,3’lük kıstaklarının yanı sıra birçok çeşit ma- noloji merkezi olması hedeflenmektemını oluşturmaktadır. Zengin doğal den ve metal kaynaklarına sahip olan dir. Ekonomideki katma değerin bükaynaklara sahip olan ülke, diğer BDT ülke, tarım ve hayvan yetiştiriciliği yük bir kısmını petrol ve türevi ürünler ülkelerine nazaran stratejik olarak bakımından da büyük potansiyele sa- oluşturmaktadır1. kalkınma ve ilerleme şansına sahip hiptir. 2030 yılı tahmini verilere göre Sahip olduğu yüzölçümü itiba- ülkedir. Sovyetlerden sonra bağımsızKazakistan ekonomik göstergeler ba- rıyla BDT (Bağımsız Devletler Toplululını ilan eden ülkelerin hiçbiri; nüfusu Tablo 1. Kazakistan’a Ait Temel Makro Ekonomik Göstergeler 2008 2009 2010 2011 GSYİH (Milyon Dolar) 133.4 115.3 148.1 180.1 Kişi Başına Düşen Milli Gelir (Dolar) 8.514 7.164 9.070 11.00 Reel Büyüme Oranı (%) 3.3 1.2 7.3 7.5 5.5 6.0 Enflasyon Oranı TÜFE (%) 9.5 6.2 7.8 7.4 6.0 - 71.184 43.196 59.544 Toplam İthalat (Milyon Dolar) 37.889 28.409 30.438 Dış Ticaret Hacmi (Milyon Dolar) 109.073 71.605 89.982 1 İşsizlik Oranı (%) Toplam İhracat (Milyon Dolar) 5.8 Kaynak: Kazakistan Cumhuriyeti İstatistik Ajansı 2012 2013 2014 212.260 12.183 4.3 5.2 88.118 38.039 126.157 1 Gayri Safi Yurt İçi Hasıla 1 IMF, OECD, World Bank düşük olup, bu kadar miktarda doğal kaynak rezervlerine sahip değildir. Kazakistan ekonomisi büyük ölçüde Rusya Federasyonuna ile sıkı ilişkiler içindedir. İthalatının büyük kısmını (2012 verilerine göre % 40) bu ülkeden gerçekleştirmektedir. Ekonomi ve ticari ilişkiler bakımından hala Rusya Federasyonuna bağımlılığın büyük oranda olduğunu söylemek mümkündür. Özellikle 2000’li yıllardan sonra liberalleşme ve dışa açık politikalara önem vermektedir. Günümüzde zengin doğalgaz ve petrol yataklarına sahip olan ülke, dünya enerji piyasasının önemli Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 57 ve hayvansal ürünler oluşturmaktadır2. Kazakistan dış ticaretinin büyük bir kısmını; Rusya Federasyonu, Çin ve İtalya ile gerçekleştirmektedir. Ülkenin yatırım hareketliliğine müsait olması, ekonomi sektörlerinin başarılı reformlardan geçmesi ve ekonominin çağdaş taleplere cevap verme olanaklarının olması BDT ülkeleri içinde Rusya Federasyonundan sonra ikinci durumdadır. ülkelerinden biri olarak kabul edilmektedir. Bağımsızlıktan sonra başta ABD olmak üzere Avrupa ülkeleri ve Türkiye ile ilişkileri kuvvetlendirmeyi başarmıştır. Ticari ortak olarak da Rusya Federasyonunu da ihmal etmemiştir. Kazakistan’da 2005 yılında 3.700 ABD doları olan kişi başına düşen milli gelir, kısa sürede (2014 yılında) 12. 000 ABD doları aşmıştır. Bu rakamlarla eski SSCB ülkeleri içinde en fazla kişi başına düşen milli gelire sahip ülkedir.Reel ekonomik büyüme ise küresel ekonomik kriz yılları hariç, yıllık ortalama olarak yüzde 7’nin üzerinde geçekleşmiştir. 2005 yılında 45 milyar dolar olan dış ticaret hacmi 2011 yıllarında 130 milyar doları geçmiştir. Dış ticaret dengesi 2005 yılından itibaren hep fazla vermektedir. Günümüzde Kazakistan hammadde ve yarı mamul ihracatçısı olan bir ülkedir. Başlıca ihracat kalemlerini, petrol ve ürünleri, doğal gaz, demirli metaller, kömür, kimyasal maddeler, makineler, tahıl, tarım iki ülke arasındaki dış ticaret hacmi 4 milyar doları geçmiştir. 2013 ve 2014 yıllarında iki ülke arasındaki ticaret hacminde biraz azalma görülse de, iki ülke açısından pek fazla önem arz etmemektedir. İki ülke arasındaki ticaret hacmi hedefi 2020 yılında 10 milyar dolardır. Türkiye’nin Kazakistan’a ihracat kalemleri arasında, makine ve cihazlar, plastik ürünleri, elektrikli makine, aksam ve parçaları, demir ve çelikten eşya, mobilyalar, aydınlatma ve reklam lambaları oluşturmaktadır. İthalat kalemlerini ise bakır, demir – çelik, çinko, hububat, alüminyum, kurşun, organik ve inorganik bileşikler ve mineral yakıtlar oluşturmaktadır3. Türkiye – Kazakistan arasındaki karşılıklı ticaret ve yatırımlara bakıldığında her geçen gün gelişmekte olduğu açık olarak görülmektedir. Kazakistan’daki yabancı şirket sayılarına bakıldığında Türkiye’nin üçüncü sırada yer almaktadır. Son yıllarda Türkiye’deki Kazakistanlı yatırımcıların sayısında da önemli artışların olduğu bilinmektedir. Türk müteahhitlerinin yurtdışında gerçekleştirdiği toplam projeler içinde Kazakistan dördüncü sırada yer almaktadır. Başkent Astana’nın inşaat projelerinin yüzde 70’i Türk şirketler tarafından hayata geçirilmektedir. Her iki ülkenin hayat tarzları, ihtiyaçlara cevap verme tarzı göz önüne alındığında; tarım, hayvancılık, gıda, tekstil, enerji, inşaat, otomotiv, mobilya, finans ve bankacılık sektörlerinin önem arz ettiği karşımıza çıkmaktadır. Türkiye – Kazakistan Ekonomik İlişkiler Türkiye ve Kazakistan arasındaki ticari ve ekonomik ilişkiler, Kazakistan’ın bağımsızlığından sonra başlamıştır. İlk yıllar oldukça düşük olan karşılıklı ticaret hacmi, 2001 yılında 210 milyon dolar olan karşılıklı ticaret, 2005 yılın- Sonuç Kazakistan’da devletin kurulda ise 1 milyar doları aşmıştır. 2012 yılı ma aşamaları, serbest piyasaya geçiş, ekonomik ve sosyal yapıdaki değişim 2 Kazakistan Cumhuriyeti İstatistik Ajansı’ndan derlenmiş ve yorumlanmıştır. başarıyla sağlanmıştır. Sovyetler Birliği döneminden kalma ekoTablo 3. 2007 – 2014 Yılları arası Türkiye’nin Kazakistan ile dış ticareti (Milyon Dolar) nomik ve siyasi anlayışların birYıllar 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2014-2013 % çoğu ortadan kalkmıştır. Kısacası Değişim siyasi ve iktisadi mantalite genel İhracat 1.080 890,6 633,4 818,9 947,8 1068,6 1039,4 977,8 -6 olarak değişmiştir. Ülke her türlü İthalat 1.284 1.861,1 959,5 2.471,0 3.020,0 3.371,0 3.106,1 2.453,4 -21 konularda uluslararası arenada Ticaret 2.364 2.751,7 1.592,9 3.289,9 3.967,8 4.439,6 4.145,5 3.431,3 -17 varlığını kanıtlamasını bilmiştir. Hacmi Denge -204 -970,5 -326,1 -1.652,1 -2.072,2 -2.302,4 Kaynak: TÜİK, T.C. Ekonomi Bakanlığı, DEİK Ülke Raporu Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 58 -2.066,8 -1.475,6 -29 3 TÜİK ve Kazakistan Cumhuriyeti İstatistik Ajansı’ndan derlenmiştir. Ülkede toplumsal barışın sağlanması, ekonomide gelişme ve büyüme olarak yansımıştır. Kazakistan, bağımsızlıktan günümüze kadar birçok uluslararası kurum ve kuruluşlara üye olmayı başarmıştır. Sağlam devlet temellerinin atılmış olması, siyasi ve ekonomik istikrarın sağlanması Kazakistan halkının geleceğe umutla bakmasına vesile olmaktadır. Bağımsızlıktan günümüze kadar sorunsuz olarak ilerleyen Türkiye – Kazakistan ekonomik ilişkileri bulundukları bölgelerde güçlü ülke profilleri oluşturma adına büyük bir kazanımdır. Yapılan tetkik ve analizlerde karşılıklı ticari ve ekonomik ilişkilerin yeterli olmadığı, fakat geliştirmeye müsait olduğu görülmektedir. Yeni oluşum ve gelişim gösteren Kazakistan ekonomisindeki avantajların Türkiye tarafından fark edilmesi, her iki ülke için büyük kazanım olacağı kaçınılmazdır. Dolaysıyla da ikili ticari ve ekonomik ilişkilere pozitif olarak yansıyacaktır. ÖZKAN, G. (2013) “Uluslararası Sistemde Orta Asya Dış Politika ve Güvenlik”, USAK YAYINLARI, 1. Baskı Şubat 2013, Ankara ER, Ö. “Değişim Sürecinde Kazakistan Ekonomisinin Yeni Parametreleri ve Türkiye ile Ticari Ekonomik İlişkiler”, İzmir Ticaret Odası KALETAEV, D. A. “Ulusal Lider Etkeni” Kazakistan, Geleceğe Yol Alan Ülke KARA, A. (2012) “Turgut Özal ve Türk Dünyası”, IQ Kültür Sanat Yayıncılık, 1. Baskı Eylül 2012, İstanbul KAZAKİSTAN, İstanbul Başkonsolosluğu, (2008) “KAZAKİSTAN; DÜNYADAKİ YATIRIMIN YENİ MERKEZİ” Türk İşadamları ve Yatırımcıları İçin Kazakistan Rehberi, İstanbul SOMUNCUOĞLU, A. “Bağımsız Kazakistan: Gök Bayrağın Altında 20 Yıl” 21. Yüzyıl, Kasım’11, Sayı: 35, s. 14-16 TURAN, G. (2006) “Sovyet Sonrası Orta Asya Sosyalist Devletten Sosyal Devlete Geçiş” Tasam Yayınları,İstanbul YAYAR, R. , DEMİR, Y. ve BİROL, Y.E. (2012)“Geçiş Ekonomileri Bağlamında Türkiye-Kazakistan Dış Ticaretine Uygulamalı Bir Bakış”, INTERNATIONAL CONFERENCE ON EURASIAN ECONOMIES 2012, s. 253-254 http://www.kazakhstan-turkey.com/ devletkurumlari.htm www.kazakhstan-turkey.com/siyasi. htm Kazakistan Cumhuriyeti İstatistik Ajansı, http://www.stat.kz/Pages/default. aspx. TÜİK, www.tüik.gov.tr WTO, 2011Annual Report Kaynakça DEİK (2012) “Kazakistan Ülke Bülteni” EDİTÖRLER, DEMİRTEPE, M. T. ve Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 59