giriş olgu sunumu tartışma sonuç

advertisement
POTT "PUFFY" TÜMÖRÜ –
SİNÜZİTİN NADİR BİR KOMPLİKASYONU
Özge Yendur1, Selim Öncel2
Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı, Kocaeli
2Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı, Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı, Kocaeli
1Kocaeli
GİRİŞ
Pott "puffy" tümörü, “frontal sinüzit sonrası gelişen osteomiyelite eşlik eden subperiostal apse” olarak tanımlanmaktadır. Nadiren mastoid sinüsle de
bağlantılı olabilmektedir. Akut ve kronik sinüzit sonrası sıklıkla olmak üzere, nadiren travma ya da böcek ısırığı ve intranazal kokain/amfetamin
kullanımı ile kraniyotomi sonrası gelişebilmektedir. Daha çok adolesanlarda görülmekle birlikte antibiyotiklerin yaygın kullanımı nedeniyle görülme
sıklığı giderek azalmıştır. Subdural ampiyem, menenjit, epidural abse ve beyin apsesi gibi kafa içi ciddi komplikasyonlar için risk oluşturması nedeniyle,
hastalığın erken tanı ve tedavisi yaşamsal önem arz etmektedir.
İlk kez Sir Percivall Pott tarafından 1775'te Pott "puffy" tümörü olarak adlandırılmış olan ve nadir görülen bu hastalığı anımsatmak ve önemini
vurgulamak istedik.
OLGU SUNUMU
On bir yaşındaki kız hasta, alın orta kısmında şişlik yakınmasıyla acil servisimize getirildi. Bir hafta önce başlayan baş ağrısı ve ateş şikayetiyle bir
hastanenin acil servisine götürülen ve orada postnazal akıntı saptanan hastaya sinüzit tanısıyla amoksisilin-klavülanat önerildiği öğrenildi.
Hastanın genel durumu iyiydi. Vücut sıcaklığı 38,7°C, kalp tepe atımı 108 atım/dak., kan basıncı 115/65 mmHg, solunum sıklığı 28/dak. idi. Konjonktiva
ve skleralar doğal görünümdeydi, göz hareketleri doğaldı. Proptozis ve görme alan defekti saptanmadı. Frontal orta bölgede yaklaşık 4-5 cm çapında
şişlik mevcuttu. Nazal konjesyon vardı. Orofarenks hiperemikti. Hemoglobin 12,5 g/dL, ortalama korpüsküler hacim 85,7 fL, beyaz küre 13,8x10³/μL,
trombosit sayısı 358x 10³/μL, C-reaktif protein 16,1 mg/dL, eritrosit sedimantasyon hızı 38 mm/saat olarak saptandı. Periferik yaymada %84
polimorfonükleer lökosit hakimiyeti ile sola kayma mevcuttu. Rutin biyokimya tetkikleri normaldi. Kraniyal manyetik rezonans görüntülemede sağ
maksiller, etmoid, sfenoid ve frontal sinüzit; sağ frontal kemikte ve frontal sinüs komşuluğunda osteomiyelit lehine değerlendirilen kontrast tutulumu ve
T2 sinyal artışı; ayrıca sağ frontal sinüs anteriorunda milimetrik defekt ve anterior komşuluğunda cilt altı yumuşak dokuda milimetrik hava değerinin
eşlik ettiği apse saptandı.
Kraniyal MR- Sagittal T2 ağırlıklı incelemede
frontal kemikte inflame alan
Kontrastlı Kraniyal MR- T1 sagittal kesitte frontal
sinüs kemik duvarlarında kontrast tutulumu –
osteomiyelitle uyumlu
Alın orta kısımda şişlik*
( *Hastanın izniyle )
Hastamıza sinüzit komplikasyonu olarak gelişmiş frontal osteomiyelit tanısı ile ampisilin-sulbaktam başlandı. Kulak-burun-boğaz danışımında
subperiostal apse drenajına gerek görülmedi. Hastaya semptomatik tedavi önerildi. Hastanın yatışının dokuzuncu gününde şişlikte belirgin bir azalma
olduğu izlendi. Tedavinin 13. gününde çekilen paranazal sinüs bilgisayarlı tomografisinde cilt altı apsesi gerilemiş, yumuşak doku bulguları hafiflemişti.
İki hafta ampisilin-sulbaktam tedavisini alan hasta, muayene ve görüntüleme ile değerlendirilmek, tedavisi sekiz haftaya tamamlanmak üzere
amoksisilin-klavülanat reçete edilerek taburcu edildi.
TARTIŞMA
Pott "puffy" tümöründe en sık karşılaşılan semptomlar hastamızda olduğu gibi baş ağrısı, frontal bölgede şişlik, periorbital ödem ve ateştir. Kusma
veya letarji de bulunabilir. Hastalık, frontal sünüslerin gelişme yaşına bağlı olarak hastamız gibi büyük çocuklarda ve ergenlerde daha sık görülmektedir.
Ayırıcı tanıda preseptal sellülit göz önünde bulundurulmalıdır. Subperiostal apse drenajı açısından cerrahi danışımı istenmelidir. Her ne kadar
antibiyoterapiye yeterli yanıt alınması nedeniyle endoskopik sinüs cerrahisine gerek görülmediyse de, hastamızda cerrahi müdahale ile daha hızlı bir bir
iyileşme ve daha düşük bir yineleme riski sağlayabilecek olduğumuzu düşünüyoruz.
SONUÇ
.
Pott "puffy" tümörü, frontal sinüzitin komplike hale gelmiş enfeksiyonudur. Uzun süreli uygun antibiyoterapi yanısıra cerrahi tedavi gerektirmektedir.
Tanıda klinik şüphe önceliklidir ve kontrastlı kraniyal görüntüleme ile doğrulanmalıdır. Erken tedavi sonuçları yüz güldürücü ve ileri komplikasyon
risklerini azaltıcıdır.
Frontal bölgede şişlikle başvuran bir hastada Pott "puffy" tümörü mutlaka düşünülmelidir.
Download