Mustafa SELÇUK - Tarihin Peşinde

advertisement
TARİHİN PEŞİNDE THE PURSUIT OF HISTORY ‐ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ‐ ‐INTERNATIONAL PERIODICAL FOR HISTORY AND SOCIAL RESEARCH‐ Yıl: 2016, Sayı: 15 Sayfa: 301‐327 Year: 2016, Issue: 15 Page: 301‐327
TARAFLARIN BASININDA KUTÜ’L AMARE ZAFERİ Akın ÇELİK ‐ Mustafa SELÇUK Öz Birinci Cihan Harbi’nde Irak Cephesi’nde 1915’in sonları ve 1916’nın ilk yarısında İngiliz kuvvetlerini General Townshend, Osmanlı kuvvetlerine ise Irak Ordusu Komutanı Albay Nureddin ve daha sonra Albay Halil Bey komuta etti. Bu cephede gerçekleşen Kutü’l Amare kuşatması İngilizlerin tarihinde en uzun kuşatmadır. Kuşatmanın beşinci ayında İngiliz ordusu teslim olmak zorunda kaldı. 29 Nisan 1916 günü gerçekleşen bu olayda 13.300 kişilik İngiliz ordusu harp esiri olarak teslim alındı. Kutü’l Amare kuşatması, hem kuşatma boyunca hem de zafer kazanıldıktan sonra Türk ve yabancı basınında geniş bir şekilde yer aldı. İngiliz ordusunun yenilgi sebepleri sorgulandı. Bu çalışmada kuşatma‐
nın askeri tarihi özetlenerek Osmanlı’nın kazandığı zaferin tarafların basınındaki yankıla‐
rı incelenmeye çalışıldı. Anahtar Sözcükler Osmanlı Devleti, Osmanlı ordusu, I. Dünya Savaşı, Kutü’l Amare kuşatması, Basın THE TRIUMPH OF KUT’ÜL AMARE IN THE PARTIES’ PRESS Abstract In the World War I, at the end of 1915 and the first half of 1916, in the Iraqi front General Towns‐
hend was in command of British forces and firstly Colonel Nureddin then Colonel Halil Bey com‐
manded Ottoman forces. The Kutü’l Amare siege which took place in this front was the longest siege in the history of England. British forces had to give up the struggle in the fifth month of the siege. On 29th April, 1916, 13 300 British soldiers were delivered as a prisoner of war. Kutü’l Amare siege appeared in Turkish and foreign press widely both during the siege and after the victory. The defeat of the British forces was questioned by the press. In this study we, firstly, tried to summarize the history of the military stage of the siege and then study how the victory of Otto‐
man forces took place in the press of both side. 
Yrd. Doç. Dr., İstanbul Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Öğretim Üyesi, İstanbul/Türkiye.
[email protected]

Doç. Dr., İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi, İstanbul/Türkiye.
[email protected]
302 • THE PURSUIT OF HISTORY INTERNATIONAL PERIODICAL FOR HISTORY and SOCIAL RESEARCH • 8/15
Keywords Ottoman State, Ottoman Army, World War I, Kut’ül Amare Siege, Press 8/15 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 303
GİRİŞ Basra, Bağdat, Musul gibi Osmanlı Devletinin kadim vilayetlerini içeren Ortadoğu topraklarında 20. yüzyılın başında rekabet olabildiğince artmıştı. Zengin petrol kaynaklarının yer aldığı bu topraklar stratejik ve jeopolitik bakımdan son derece önem arz etmekteydi. Büyük güçlerin iştahını kabar‐
tan Irak bölgesi, Ortadoğu’yu Uzakdoğu’ya bağlayan yollar üzerinde olma‐
sından dolayı İngilizlerin ilgisini çekmekteydi1. Birinci Dünya Savaşı’nda İngilizler bölgeyi tamamen ele geçirmek için planlı bir şekilde hareket etmiş‐
ler ve bu harekâtı Mezopotamya seferi olarak adlandırmışlardı. İngiltere, Osmanlı Devleti savaşa girmeden önce, Basra Körfezi’nde yığınak yapmaya başlamıştı. Aslında İngilizlerin bu teşebbüsü savaşın gidişatına dair öngörü‐
lerini de ortaya koymakta idi. Nitekim Kasım 1914’de Hindistan’dan getir‐
dikleri birlikleri Fav adasına çıkararak Basra’ya doğru ilerleyen İngilizlere, Irak Cephesi’nde yeterli birlikler bulundurmayan Osmanlı Devleti engel olamamıştı. İngilizler fazla dirençle karşılaşmadan Basra’yı ele geçirmiş ve ileri harekâta devam ederek 9 Aralık 1914’te Fırat ve Dicle nehirlerinin bir‐
leştiği Kurna Mevkii’ni işgal etmişlerdi2. İngilizlerin kuzeye doğru ilerleme‐
si karşısında alarma geçen Osmanlı Genelkurmayı bölgeye Süleyman As‐
kerî Beyi gönderdi3. Daha sonra Kafkas Cephesi’nden Teşkilat‐ı Mahsusa birliklerinden “Osmancık” taburu bölgeye kaydırıldı. Ayrıca bölgedeki aşi‐
retlerin organize edilmesi hedeflendi4. İngilizler, 1915 yılı boyunca Bağdat’ı ele geçirmek üzere planladıkları Mezopotamya seferi çerçevesinde Kurna, Şuaybe, Amare, Nasıriye ve Ku‐
tü’l Amare savaşlarını kazanarak bu bölgeleri işgal etmişlerdi. Gün geçtikçe kritik bir hal alan Irak Cephesi’nde İngiliz ilerleyişini durdurmak için Os‐
manlı yetkilileri daha fazla birlik sevk etmek zorunda kaldı. Nitekim Albay Nureddin Bey’in Irak ve Havalisi Komutanı5 olarak bölgeye gelmesinden sonra İngilizler Selmanpak muharebelerinde ancak durdurulabildi6. Irak Cephesi, irili ufaklı bir dizi muharebenin içeren son derece karışık bir cephedir. Bu cephede zaman zaman kesintiler olsa da muharebeler sava‐
1
İngilizlerin bölge üzerindeki emelleri için bakınız: Sezai Dumlupınar, Birinci Dünya Savaşı’nda Basra Körfezi’nde
Osmanlı İngiliz Nüfuz Mücadelesi, İstanbul Ünv. SBE, Yayımlanmamış Doktora Tezi, İstanbul 2015; David Fromkin, A
Peace to End All Peace, Henry Holt Books, New York 2009. Ayrıca Süleyman Nazif, Süleyman Askeri Bey’i anlattığı
yazısında İngilizlerin bölge üzerindeki hedeflerine vurgu yapmaktadır: Süleyman Nazif, “Süleyman Askeri Bey”, Harb
Mecmuası, nr. 9, Mayıs 1332, s. 130-131.
2
Zekeriya Türkmen, “Birinci Dünya Harbinde Irak Cephesinde Türk-İngiliz Mücadelesi”, 1914’ten 2014’e 100’üncü
Yılında Birinci Dünya Savaşı’nı Anlamak Sempozyumu, (Sempozyum Bildirileri), Harp Akademileri Komutanlığı, İstanbul 2015, s. 393-395.
3
BOA. İ. HB. 163-69, (1333 S 05).
4
Zekeriya Türkmen, agm., s. 396.
5
Miralay Nureddin Bey’in Irak ve Havalisi Kumandanlığına tayini için bakınız: BOA. İ. HB. 168-16, (1333 C 05).
6
Bağdat’a Doğru, Bağdat'ın Zabtındaki Muvaffakiyetsizlik, (Tercüme: Hüsameddin), Matbaa-i Amire, İstanbul 13331917, s. 20-25.
304 • THE PURSUIT OF HISTORY INTERNATIONAL PERIODICAL FOR HISTORY and SOCIAL RESEARCH • 8/15
şın sonuna kadar devam etti. Irak Cephesi’nde savaşan tarafların (Osmanlı‐
İngiltere) ordularında, komuta kademesinde sık sık değişiklikler yaşanmıştı. Bölgeye Cavit Paşa’dan sonra Süleyman Askeri, Nureddin Bey ve Halil Bey gibi komutanlar gönderilmiş7 en son buradaki birlikler 1915 sonbaharında teşkilatlanmasını tamamlayan 6. Ordu’nun çatısı altında birleştirilmiş ve Ordu komutanlığına Alman General Colmar von der Goltz Paşa atanmıştı. Aynı şekilde bölgede birçok İngiliz komutan sırasıyla görev almıştı. İngiliz‐
ler Şubat ayında Mısır’dan 12. İngiliz Fırkası’nı Basra’ya göndermişler ve Irak Seferî Kuvvetleri’ni kolordu seviyesine çıkarmışlardı.8 Nisan 1915’te sağlık nedeniyle ayrılan General Barret’in yerine General Sir Charles V.F. Townshend atanmıştı.9 İngiliz ilerleyişinin Selmanpak’da durdurulmasın‐
dan sonra General Townshend komutasındaki İngiliz birlikleri Kut Kale‐
si’ne çekilmişti10. A. KUT MUHASARASI (3 ARALIK 1915–29 NİSAN 1916) Aralık 1915’in ilk haftasından itibaren başlayan Kut kuşatması11 yakla‐
şık beş ay devam etmişti. Yaklaşık iki aylık erzak stoku bulunan General Townshend’a, çevredeki İngiliz birliklerinden beklediği yardım bir türlü ulaşamamıştı. Kış aylarında hava şartlarının kötü olması, Dicle nehrindeki taşkınlar ve sel baskınları İngiliz ordusunun direncini iyice azaltmıştı. Bir‐
çok kere tekrarlanan huruç harekâtı büyük kayıplarla neticelenmişti. Türk tarafında ise Nureddin Bey’in planını devam ettiren Halil Bey’in çevreden gelecek yardımları engellemeye yönelik kuşatma stratejisi sonuç vermeye başlamıştı. Kut şehrinde sıkışmış Townshend’a yardıma gelen General Aylmer komutasındaki İngiliz birlikleri ile Türkler arasında en şiddetli mu‐
harebeler Felâhiye’de yaşanmıştı. Ancak bu saldırılar her defasında püskür‐
tülmüştü12. Mart 1916’dan itibaren yardım umutları tükenen İngiliz ordu‐
7
Bölgede görev yapan komutanların kısa biyografileri için bakınız: Orhan Avcı, “Irak’ta Türk Cephesi (1914-1918)” Birinci
Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti, (Ed. A. Arslan & M. Selçuk), Kitabevi Yay., İstanbul 2015, s. 207-228.
8
Serdar Sakin, “Birinci Dünya Savaşı’nda Irak Cephesinde Osmanlı Devleti ile İngiltere Arasındaki Çarpışmalar”, Gazi
Akademik Bakış, Cilt: 4, Sayı 7, Kış 2010, s. 136-137.
9
Z. Türkmen, “Birinci Dünya Harbinde Irak Cephesinde Türk-İngiliz Mücadelesi”, s. 399; Charles V.F. Townshend, Irak
Seferi ve Esaret, (Sadeleştiren: Recep Ahıskalı), Yeditepe Yay., İstanbul, 2007. s. 64-65.
10
Irak Cephesi ve İngiltere’nin Mezopotamya seferi hakkında geniş bilgi için bakınız: C.V.F. Townshend, My Campaign in
Mesopotamia, London 1920; F.J. Moberley, The Campaign in Mesopotamia 1914–1918, Vol.1-2, The Imperial War
Museum, London 1997; Ronald Millar, Death of an Army: the Siege of Kut 1915–1916, Houghton Mifflin, Boston 1970;
A.J. Barker, The Bastard War: The Mesopotamian Campaign of 1914-1918, The Dial Press, New York 1967; Russell
Braddon, The Siege, Viking Press, New York 1970; E. Candler, The Long Road to Baghdad, Vol. I, Cassell and Company Ltd., London 1919; Jons S. Galbraith, “No Man’s Child: Campaign in Mesopotamia, 1914-1916”, The International
History Review, VI, 3, August 1984, p. 333-506.
11
Kutü’l Amere’de kuşatmanın başlangıcı ile ilgili literatürde farklı tarihler verilmektedir. Kuşatmanın kısa tarihçesinin
anlatıldığı bir yazıda 5 Aralık 1916’dan itibaren başladığı ifade edilmektedir: “Kutü’l Amare Muhasarasının Tarihçesi”,
Tesvîr-i Efkâr, nr. 1761, 30 Nisan 1916, s. 1.
12
Birinci Dünya Harbi’nde Türk Harbi: Irak-İran Cephesi 1914-1918, 3’ncü Cilt, 1’nci Kısım, ATASE Yay., Ankara, 1979,
s. 610-615.
8/15 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 305
sunun komutanı General Townshend, askerlere dağıtılan günlük iaşe mik‐
tarını azaltsa da açlık tehlikesi baş göstermişti. Yeterli beslenemediği için direnci azalan askerlerde çeşitli psikolojik ve salgın hastalık vakaları mey‐
dana gelmişti. Her gün ölüm oranı yükseliyordu. Özellikle ordunun yarı‐
dan fazlasını oluşturan Hintli askerlerin durumu daha kötüydü. Bu askerler bir yandan Osmanlı propagandasına maruz kalıyor bir yandan da kendi komutanları tarafından at ve katır eti yemeye zorlanıyordu. General Townshend, askerlerini beslemek için süvari birliğinin atlarını ve nakliye hizmetlerine ait hayvanları kestirerek askerlere dağıtmıştı. Hintli askerlerin tepkilerini azaltmak için de Hindistan sömürge yönetimi vasıtasıyla Hintli askerlerin savaşta at ve katır eti yemesi için dini otoritelerden izin alınmış‐
tı13. Bu arada Nisan ayı içerisinde Osmanlı komuta kademesinde önemli bir gelişme yaşanmıştı. Tifüse yakalanan 6. Ordu komutanı 72 yaşındaki Goltz Paşa 18‐19 Nisan 1916 gecesi Bağdat’ta vefat etmiş14, yerine ise vekâleten Halil Bey atanmıştı15. Doğrudan yardım ve erzak ulaştıramayan çevredeki İngiliz birlikleri, General Townshend’ın ısrarlı yardım çağrıları karşısında, yeni bir çare olarak uçaklar ile havadan ikmal yapmaya çalışmışlardı16. Ha‐
vadan ikmal denemelerini oluşturan bu faaliyetler genelde tam isabetli ol‐
mamıştı. Hatta 16 Nisan’da başlayan bu ikmal teşebbüslerinde erzak çuval‐
larının Türk tarafına düştüğü İngiliz hatıralarında da geçmektedir17. Bu arada Türkler tarafından birkaç İngiliz uçağı düşürülmüştü18. Türk tarafının ateşine maruz kalan İngiliz pilotlar daha yüksekten uçmuşlar ancak bu sefer de rüzgârın etkisiyle yere bıraktıkları un çuvalları ve diğer erzaklar çoğu zaman karşı tarafa düşmüştü19. Irak Cephesi’nde kuşatmaya bizzat katılan yedek subay Abidin Efendi, 16 Nisan 1916 tarihli günlüğünde İngiliz tayya‐
resinin sabahtan akşama kadar erzak ve un taşıdığını ifade etmiş, bir tayya‐
renin üç çuval taşıyabildiğini bunlardan da ikisinin Türk tarafına düştüğü‐
nü kaydetmişti20. İsmail Hakkı Efendi ise bazı un çuvallarının tahkimat böl‐
gesine yani tarafsız bölgeye düştüğünü bu torbaların İngilizler tarafından 13
İngiliz ordusundaki İngiliz askerlerin yaşadığı psikolojik sorunlar için bakınız: İsmet Üzen, “Türklerin Kut’ül-Amare
Kuşatması Sırasında İngiliz Ordusunda Bulunan Hintli Askerlerin Tutumu (Aralık 1915 - Nisan 1916), Gazi Akademik
Bakış, Cilt: 2, Sayı:3, Kış 2008, s. 81-102.
14
Ali İhsan Sâbis, Harp Hatıralarım: Birinci Dünya Harbi, Cilt: 3, Nehir Yay., İstanbul 1991, s. 157. Almanya ile Osmanlı
yöneticileri arasında karşılıklı taziye mesajları için bakınız: BOA. HR. SYS. 2419-101.
15
Birinci Dünya Harbi’nde Türk Harbi: Irak-İran Cephesi 1914-1918, Cilt: 3/1, s. 834; Kutü’l Amare Kahramanı: Halil Kut
Paşa’nın Hatıraları, (Haz. E. Çifci), Timaş Yay., İstanbul 2015, s. 151.
16
Townshend, age., s, 559-564.
17
Edward O. Mousley, The Secrets of a Kuttite, London 1922, s. 143; Townshend, Irak Seferi ve Esaret, s. 559.
18
Z. Türkmen, agm., s. 420.
19
Ali İhsan Sâbis, age., Cilt: 3, s. 166; Şükrü Kanatlı, Irak Muharebelerinde 3’üncü Piyade Alayı Hatıraları, ATASE Yay.,
Ankara 2006, s. 24.
20
Abidin Ege, Çanakkale, Irak ve İran Cephelerinden Harp Günlükleri, Türkiye İş Bankası Kültür Yay., İstanbul 2011, s.
294.
306 • THE PURSUIT OF HISTORY INTERNATIONAL PERIODICAL FOR HISTORY and SOCIAL RESEARCH • 8/15
alınmaması için durmadan ateş açtıklarını ifade etmişti21. Yine tayyareden atılan un çuvallarından ikisinin, 103. Alay, 3. Tabur’un siperlerine düştüğü‐
nü ve tabur efradı beyaz halis undan ekmek yaparak afiyetle yediklerini de 13. Kolordu Komutanı Albay Ali İhsan hatıralarında bahsetmişti22. Türk tarafının tüm engellemelerine rağmen Kraliyet Hava ve Deniz gücüne ait uçaklar tarafından 16‐29 Nisan tarihleri arasında içerisinde erzak, ilaç ve balık ağlarını içeren 8 ton kadar malzeme muhasara altındaki İngiliz birlik‐
lerine ulaştırılmıştı. Bu sınırlı ikmal kuşatmanın gidişatını değiştirmemişti ancak gelebileceğine dair umutların var olmasına katkı sağlamıştı23. Bu ara‐
da İngilizlerin çektiği açlık ve sefalet hali karikatürlere de yansımıştı. Örne‐
ğin Servet‐i Fünûn dergisinin Alman mizah basınından iktibas ettiği aşağı‐
daki karikatürde General Townshend açlıktan “zayıf ve bîtâb” düşmüş şek‐
linde tasvir edilirken askerleri de “bir farenin peşinde” şeklinde gösterilmiş‐
ti24. Kutü’l Amare’de İngilizlerin son günleri (Servet‐i Fünûn, 21 Nisan 1332) 21
İsmail Hakkı Süerdem, Anılarım (Osmanlı’dan Cumhuriyet’e), (Haz. O. Avcı), Bilge Yay., Ankara 2004, s. 44.
22
Ali İhsan Sâbis, age., Cilt: 3, s. 166.
23
Edward J. Erickson, Dünya Savaş Tarihi: I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti, 1914-1918, Cilt: 4, Timaş Yay.,
İstanbul 2011, s. 141.
24
Servet-i Fünûn, nr. 1298, 21 Nisan 1332, s. 295.
8/15 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 307
Hava ikmal denemeleri devam ederken İngiliz yardım kuvvetleri son bir yardım umudu olarak 24‐25 Nisan tarihlerinde Dicle filosunda yer alan en hızlı ulaştırma gemisi Julnar ile muhasara altındaki birliklere yardım ulaştırmayı planlamışlardı. Ancak bu plan da başarılı olamadı ve 270 tonluk erzak yüklü gemi Türkler tarafından personeli ile birlikte ele geçirilmişti25. Nisan ayında İngiliz kuvvetleri Kut’ta kuşatma altındaki birliklerini kurtarmak için dört kez saldırı yapmıştı. Bu saldırılarda Osmanlı tarafı 9 bin zayiat verirken İngilizlerin kaybı 20 bine çıkmıştı. Nihayet hatıratında “elin‐
de dayanacak bir peksimet bile kalmadığını” ifade eden General Townshend’ın teslim olmaktan başka çaresi kalmamıştı26. Ancak bunun hemen öncesinde Tesvîr‐i Efkâr gazetesinin 24 Nisan 1916 tarihli nüshasında Kut’taki kuşat‐
madan dolayı İngiliz basınında ve parlamentoda hükümete yönelik ciddi eleştirilerin olduğu dile getirilmişti. İngiliz basını ve milletvekilleri hükü‐
metten küçümsedikleri Türklere karşı “ …koca İngiltere’nin, o bitmez tükenmez vesaiti, binihaye silahları, topları, tüfekleri ile neden bu kadar âciz ve nâçar kaldığı‐
nı” soruyorlardı. Nitekim Sömürge Bakanı Chamberlain yaptığı açıklamada Irak’taki başarısızlığın müsebbibinin eski Irak Başkumandanı General John Nixon olduğunu beyan etmişti. Ayrıca yardıma gönderilen kuvvetlerin başarısızlığı nedeniyle Kutü’l Amare’nin düşmesinin beklendiği de tahmin ediliyordu27. Nihayet Halil Bey’le gerçekleşen birkaç görüşme sonunda ko‐
şulsuz olarak Kut kasabasındaki tüm İngiliz birlikleri 29 Nisan 1916 tarihin‐
de teslim olmuşlardı. Böylece Britanya tarihinde 1781 Yorktown bozgunun‐
dan beri ilk kez bu kadar yüksek miktarda bir birlik teslim olmuştu28. Bu arada İngilizler esaretten kurtulmak için para teklifinde bulunmuşlarsa da bu tekliflerin hiçbirisi kabul edilmemişti29. Halil Paşa, Irak Valisi ve 6. Ordu Kumandan Vekili sıfatıyla 29 Nisan 1916 tarihinde Dâhiliye Nezareti’ne gönderdiği telgrafta beşi general olmak üzere beş yüz subay ve on üç bin İngiliz askerini esir aldığını bildirmişti30. Kut kasabasını 3. Piyade Alayı teslim almıştı. Albay Nazmi (Solak) ko‐
mutasında ve bandonun çaldığı marşlar eşliğinde şehre giren Osmanlı as‐
kerleri şehirde güvenlik tedbirleri aldıktan sonra İngiliz askerlerinin tahliye ve esir alma işlemleri gerçekleştirilmişti31. Günlerdir aç kalan İngiliz askerle‐
rine ilk planda yiyecek, içecek ve sigaranın yanı sıra Hintli askerlere ayrıca 25
Ali İhsan Sâbis, Harp Hatıralarım: Birinci Dünya Harbi, Cilt: 3, s. 167-169.
26
Charles V.F. Townshend, Irak Seferi ve Esaret, Yeditepe Yay., İstanbul 2007, s. 568.
27
“Mes’ul-i Hakiki Kim imiş?”, Tesvir-i Efkâr, nr. 1755, 24 Nisan 1916.
28
Edward J. Erickson, Dünya Savaş Tarihi: I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti, 1914-1918, s. 143.
29
Kutü’l Amare Kahramanı: Halil Kut Paşa’nın Hatıraları, 160.
30
BOA. DH. KMS. 38-18; Halil Paşa’nın basında çıkan telgrafı için bakınız: Tanin, nr. 2651, 30 Nisan 1916.
31
Şükrü Kanatlı, Irak Muharebelerinde 3’üncü Piyade Alayı Hatıraları, s. 11-39.
308 • THE PURSUIT OF HISTORY INTERNATIONAL PERIODICAL FOR HISTORY and SOCIAL RESEARCH • 8/15
koyun eti ikram edilmişti32. General Townshend başta olma üzere diğer komuta kademesi ve subayların teslim alınması ile ilgili bizzat Halil Bey de işlemlere nezaret etmişti. Generalin kılıç ve silahı kendisine iade edilip esir değil Osmanlı Devletinde padişahın misafiri olduğu ifade edilmişti33. Nite‐
kim bu sözde kalmayarak üç yıl boyunca kendisine rahat bir esaret hayatı yaşatılacaktı ve General Townshend da hatırlarında Türklere olan minnet‐
tarlığını ifade edecekti. Generalin özellikle İstanbul hayatı son derece renkli ve ilginçtir. Kuşatma boyunca yanından ayrılmayan ve kendisine çok sadık köpeği “spot”u da memleketine gönderilmesi için Halil Paşa’dan ricada bulunmuş bu isteği de geri çevrilmeyerek General Townshend’ın köpeği İngiltere’ye gönderilmişti34. B. ZAFERİN TARAFLARIN BASININA YANSIMASI Osmanlı Devleti, Irak Cephesi’nde son derece hazırlıksız yakalanmıştı. Ancak bölgedeki zayıf askeri gücüne ve sınırlı imkânlarına rağmen, Çanak‐
kale’den sonra, İngilizlere ikinci bir darbe indirmişti. Dünyanın en güçlü devletinin bir tümen askerinin kayıtsız şartsız teslim alınması İngilizler açı‐
sından gurur kırıcı idi. Bununla birlikte, Osmanlı Devleti açından da büyük bir onur ve sevinçti. Dolayısıyla Osmanlı yetkilileri böyle bir zaferi kazan‐
maktan duydukları sevinci tüm dünyaya ilan etmişlerdi. Osmanlı ordusunun Çanakkale’de yazdığı destanın bir yenisi Irak Cep‐
hesi’nde gerçekleşmişti. Askeri yetkililer cephedeki askerin kahramanlığını yaşatmak ve diğer harp bölgelerindeki askerleri ve halkı motive etmek için bu destanları basının ve propaganda unsurlarının imkânları ile değerlen‐
dirmeyi ihmal etmemişti. Çanakkale’de kazanılan tecrübe ve Almanların verdikleri teknik desteklerle zafer görsel alanda ve yazılı basında olabildi‐
ğince yer almıştı35. Başkumandanlık Vekâleti bu projeyi desteklemekteydi. Halil Paşa bir gecede tüm ülkede ve müttefik başkentlerde kahraman ilan edilmişti. Irak Cephesi’nden kazanılan bu başarı ve zafer vakit kaybedil‐
meksizin bütün imkânlarla basında duyuruldu. Genelkurmayın işin mutfa‐
ğında olduğu Harp Mecmuası’nın Nisan 1332 sayısında Kutü’l Amare Zaferi hemen işlendi. 6. Ordu Komutanı Goltz Paşa’nın resmi kapaktan verildi. İkinci sayfada tam sayfa olarak Halil Paşa’nın resmi yer aldı36. Aynı şekilde Nureddin Bey, diğer komutanların ve esir alınan başta General Townshend olmak üzere İngiliz komutanların resimlerine yer verildi ve çerçeve yazıla‐
32
Ş. Kanatlı, age., s. 27.
33
Kutü’l Amare Kahramanı: Halil Kut Paşa’nın Hatıraları, s. 162-163.
34
Charles V.F. Townshend, Irak Seferi ve Esaret, s. 578.
35
Osmanlı askeri ve mülki makamlarının Çanakkale Kahramanlığını yaşatmak için yaptığı faaliyetler hakkında detaylı
bilgi için bakınız: Mustafa Selçuk, Çanakkale Seferberliği, Savaş, Eğitim, Cephe Gerisi, Kitap Yayınevi, İstanbul 2016.
36
Halil Paşa’nın resmi için bakınız: Ek-1.
8/15 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 309
rında zaferin nasıl kazanıldığı ve Osmanlı ordusunun fedakârlığı, kahra‐
manlığı ve azmi vurgulandı37. Günlük gazeteler de bölgeden aldıkları ha‐
berleri ve genel karargâhın resmi tebliğlerini yayınladı. Özellikle Mayıs ayı boyunca Kut Zaferi ile ilgili birçok yazı, yorum, makale ve resim yayınlandı. Gazetelerin bir kısmı 29 Nisan günü telgrafın Başkumandanlık Vekâlet’ine gelmesinden sonra akşam için ilave baskı yaptıkları anlaşılmaktadır. Tanin gazetesi 30 Nisan tarihli nüshasında “dün akşam neşrettiğimiz ilavemizin sure‐
tidir” şeklinde başlık atarak aynı haberi tekrar vermişti38. Irak Cephesi’nde 29 Nisan 1916 tarihinde kazanılan Kutü’l Amare Zafe‐
ri, Harb‐i Umumi’de Osmanlı ordusunun zor şartlar altında ve imkânsızlık‐
lar içerisinde, Çanakkale’den sonra İngilizlere karşı kazandığı ve bir İngiliz tümeninin bütün personeli ile birlikte esir alındığı bir zaferdir. Kut Zaferi yerli ve yabancı basında geniş bir şekilde yer bulmuştu. Basında önce mu‐
harebenin sonucu ve İngiliz ordusunun tümüyle esir edildiği kamuoyuna resmi tebliğle duyurulmuştu39. Mayısın ilk günlerinden itibaren kuşatmanın detayları, zaferin nasıl kazanıldığı, İngiliz yardımlarının nasıl engellendiği, Osmanlı ordusunun kahramanlıkları, komuta kademesinin savaşın idare‐
sindeki kabiliyetleri, başta General Townshend olmak üzere İngiliz asker ve subaylarının esir ediliş süreçleri ve toplu olarak esir fotoğrafları yer almıştı. Osmanlı basınında ilerleyen günlerde 6.Ordu komutanı ve erkânına gönde‐
rilen tebrik telgrafları yer almıştı. Özellikle Halil Paşa ve Enver Paşa’ya mec‐
lis, padişah ve diğer hükümet üyeleri tarafından tebrik telgrafları gönderil‐
miş ve bunlar cevapları ile birlikte basında yer almıştı. “Kutü’l Amare’nin Muzafferiyeti Etrafında” başlığı ile çıkan haberlerde müttefik devletler impa‐
ratorlarının Osmanlı yetkililerini kutlama mesajları ve onlara verilen cevabi telgraflar aynen verilmişti. Tebrik ve takdir mesajları günlerce yayınlanmış‐
tır. Kut haberleri verilirken öncelikle başkent İstanbul’da ve taşrada yapılan kutlama törenleri, fener alayları ile halkın sevinci paylaşılmıştı. Anadolu ve Balkan şehirlerinde yapılan kutlamalar neticesinde zaferi kazanan askeri ve mülki erkâna tebrik telgrafları gönderilmişti40. Bu kutlamalara en güzel örnek kuşatmanın meşakkatine aylarca katlanan Bağdat ahalisinin yaşadığı sevinçtir. 6. Ordu karargâhının bulunduğu Bağdat’ta üç gün üç gece yapılan kutlamaların detayları Sabah gazetesinde yer almıştı41. Sabah’ta çıkan “Kutü’l Amare’nin Sükûtundan Sonra” başlıklı haberde Osmanlı ordusunun kazandığı Kutü’l Amare Zaferi’nin bütün dünya mat‐
37
Harb Mecmuası, nr. 8, Nisan 1332, s. 113-118.
38
Tanin, nr. 2651, 30 Nisan 1916, s. 1.
39
“Tebliğ-i Resmi”, Tanin, nr. 2651, 30 Nisan 1916, s. 1.
40
Z. Türkmen, agm., s. 425.
41
Sabah, nr. 9525, 26 Mayıs 1916, s. 2.
310 • THE PURSUIT OF HISTORY INTERNATIONAL PERIODICAL FOR HISTORY and SOCIAL RESEARCH • 8/15
buatında haber olduğu ve konunun ehemmiyetine dair haberler çıktığı ifade edildikten sonra hadisenin Bağdat’ta duyulması ile birlikte halkta bir sevinç tufanı meydana geldiği ve parlak bir tezahürat yapıldığı bildirilmişti42. Bağ‐
dat’ta çıkan yerel gazeteleri kaynak olarak veren Sabah gazetesi şehirde üç gün üç gece şenlik yapıldığını belirtmişti. Belediyenin organize ettiği şenlik‐
lerde fener alayları, kayık tenezzühleri, müsamereler ve öğrencilerin gösteri‐
leri yer almıştır. Bağdat’ta neşredilen Sada‐yı İslam gazetesinin detaylarını verdiği törende 6. Ordu komutanı ve askerleri sevinç gösterileri arasında selamlanmıştı. Goltz Paşa’nın mezarı başında bir anma töreni düzenlenmiş‐
ti. Mülki ve askeri makamların nutukları ile tören sona ermişti43. Buna ilaveten, daha önce Sada‐yı İslam’da çıkan “Kutü’l Amare Muhasa‐
rası” başlıklı makale Servet‐i Fünunʹun 25 Mayıs 1916 tarihli sayısında tekrar yayınlanmıştı. Makalede İngilizlerin teslim oluş süreci anlatıldıktan sonra ilginç tespitlerde bulunulmuştu. Bunlardan ilki: “…günde dört buçuk milyon sterlin sarf eden zengin İngiliz milletine mensup bir ordunun, İngilizlerin âleme tatbik etmek istedikleri (aç bırakmak) politikasının bir ceza‐yı manevisi olarak açlık‐
tan terk‐i silah eyle[diği]” yönündeydi. Diğeri ise İngilizlerin Kutü’l Amare yenilgisinin batı cephesindeki başarısızlıklarına kıyasen daha maliyetli ol‐
duğu şeklindeydi. Bu maliyeti anlatmak için de şu iddialı cümleye yer ve‐
rilmişti: “Kutü’l Amare mağlubiyeti, İngiliz cihangirliğinin Fatiha‐i indirası ola‐
caktır”. Yani Kutü’l Amare Zaferi İngilizlerin dünya hükümdarlığına son verecek olayın ilk adımı olarak değerlendirilmişti. Bunun dışında dikkat çekilen bir husus da böyle bir zaferin Hazreti Peygamberin doğum gününe rast gelmesi idi44. 30 Nisan akşamı, Başkent İstanbul’da haber duyurulur duyulmaz İtfai‐
ye ve Merkez Muhafaza Tabur mensupları, ellerinde meşaleler ile askeri bando eşliğinde Harbiye Nezareti’nin önünde Beyazıt Meydanında topla‐
narak Osmanlı ordusunun Kutü’l Amare’deki başarısını kutlamışlar45; İs‐
42
Sabah, nr. 9525, 26 Mayıs 1916, s. 2.
43
Sabah, nr. 9525, 26 Mayıs 1916, s. 2. Kaymakam Refik Bey Goltz Paşa’nın mezarı başında Paşa’ya şöyle seslenmişti:
“Müşir-i Muhterem Büyük Kumandan!
Cesed-i muazzezin Osmanlı toprağına tevdi, hatıra-i kıymetdarın Osmanlı kalbine defnedildiği gün, Senin erkân-ı harbiye reisin, başının ucunda durup ulvî ruhuna karşı bir enin-i tehammurle(?) irad ettiği hitabede (aşağıda çarpışan muzaffer ordunun Kut’ül Amere’yi yakında alacak ve sana zafer çelengi yapacaktır.) demişti.
Muhterem kumandan! Sana müjdeler olsun, ordun mev’ud zaferi kazandı. Beş general, beş yüz zabit 13 bin esir askerle beraber Kut’ül Amare’yi aldı. Düşmanın kemiyetine faik seyyar ordusunu, eğilmez süngüsü önünden uzaklaşmaya
mecbur etti… hayatın kadar sevdiğin Osmanlı ordusu Canab-ı Hakkın avnî ve inayeti ile düşmanı yakında bütün
Irak’tan çıkaracak ve Ey müttefik orduların muhterem müşiri, Osmanlı ordusunun dahi-i malumu? Makberin önünde
senin ruhunu şad edecek olan bu gibi zafer müjdeleri arz ve iblağa çalışacaktır. Muazzez ruhun müsterih olsun muhterem büyük kumandan”, Sabah, gösterilen yer.
Bağdat şenliklerine dair Sada-yı İslam’dan yapılan alıntılar için ayrıca bakınız: “Bağdat’ta Şenlikler” Servet-i Fünûn, nr.
1301, 12 Mayıs 1332, s. 3.
44
“Kutü’l Amare Muhasarası”, Servet-i Fünûn, nr. 1301, 12 Mayıs 1332, s. 3.
45
İstanbul’da yapılan kutlamalar için bakınız: “Kutü’l Amare’nin Zabtı Etrafında”, Tesvîr-i Efkâr, nr. 1763, 2 Mayıs 1916, s.
1; “Dün Geceki Tezahürat”, Tanin, nr. 2652, 1 Mayıs 1916, s. 4.
8/15 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 311
tanbul halkı da bu gösteriye katılarak töreni icra edenleri coşkuyla alkışla‐
mışlardı46. 1 Mayıs akşamı da Üsküdar’daki çeşitli okul talebeleri tarafından “muhteşem bir fener alayı” tertip edilmiş, halkın ve memurların katılımı ile bando eşliğinde caddelerden geçilerek hükümet konağı, belediye dairesi ve Selimiye Kışlası önünde tezahürat yapılarak Osmanlı ordusu tebrik edilmiş ve başarılarının devamı temenni edilmişti47. İstanbul’da ve taşrada48 yapılan kutlamalar ile birlikte Osmanlı’nın I. Dünya Savaşı’nda kader birliği yaptığı müttefikleri de bu sevince ortak olmuşlardı. Özellikle Viyana, Berlin ve Sof‐
ya gibi başkentlerde ve diğer şehirlerde günlerce sevinç gösterileri yapılarak Osmanlı ordusunun kazandığı büyük zafer kutlanmıştı. Bu gösteri ve kut‐
lamalara dair haberler, Osmanlı basınında sıklıkla yer almıştı49. Başkumandan Vekili ve Harbiye Nazırı Enver Paşa Mabeyn‐i Hümayun vasıtasıyla Sultan V. Mehmed Reşad’a Kut muhasarasının başarıyla sona erdiğini ve General Townshend’ın komutasındaki 13.300 mevcutlu İngiliz ordusunun harp esiri olarak teslim alınmaya başlandığını ifade ederek Os‐
manlı ordusunun kazandığı bu zaferden ordular başkumandanı padişahı haberdar etmiş ve daha pek çok zaferler kazanmayı Cenab‐ı Allah’tan niyaz ederek tebriklerini sunmuştu. Sultan Reşad da aynı gün Kutü’l Amare Zafe‐
ri’ni müjdeleyen telgrafı aldığını ve aylardan beri düşman karşısında meta‐
netle savaşan Osmanlı ordusunun askerinden kumandanına kadar bütün fertlerini tebrik ettiğini ve başarılarının devamı için duacı olduğunu ifade etmişti50. Meclis‐i Mebusan Reisi Hacı Adil Bey, Kutü’l Amare Zaferi’ni kazanan 6. Ordu Kumandan Vekili Halil Paşa’ya telgraf göndererek samimi tebrik ve dualarını ifade etmişti. Enver Paşa’nın Kutü’l Amare Zaferi ile ilgili telgrafı mecliste okunarak meclisin orduya olan şükranları ifade edilmişti51. İlerle‐
yen günlerde kuşatmayı başarıyla yürüten 6. Ordu personeline, kahraman‐
lık gösteren birliklere ve kumandanlık erkânına çeşitli ödüller takdim edil‐
mişti52. Osmanlı idarecilerinin ve ordu mensuplarının karşılıklı tebrik ve kutla‐
malarından sonra müttefik devletlerin askeri ve mülki makamlarından da çeşitli kutlama mesajları gelmiş ve bu mesajlar basında genişçe yer bulmuş‐
46
“Kutü’l Amare’nin Sukûtu Hakkında, Kahraman Ordumuzu Tesîd”, İkdam, nr. 6903, 1 Mayıs 1916, s. 1; Tarık Saygı,
İngiliz Generalı Townshend ve Türkler, Paraf Yay., İstanbul 2011, s. 123.
47
“Kutü’l Amare Muzafferiyeti Münasebetiyle”, İkdam, nr. 6904, 2 Mayıs 1916, s. 1.
48
Kastamonu, Konya, Gerede, İzmir, Bursa ve Tekirdağ’da yapılan kutlamalar için bakınız: “Vilayâtta Sürûr”, İkdam, nr.
6904, 2 Mayıs 1916, s. 1.
49
“Kutü’l Amare’nin Sükûtu Hakkında”, İkdam, nr. 6903, 1 Mayıs 1916, s. 1.
50
“Kutü’l Amare Muzafferiyeti”, Servet-i Fünûn, nr. 1298, 21 Nisan 1332, s. 286; “Kutü’l Amare Muzafferiyeti- Takdirât ve
Tebrikât”, Tesvîr-i Efkâr, nr. 1762, 1 Mayıs 1916, s. 2; “En Son Haberler”, İkdam, nr. 6903, 1 Mayıs 1916, s. 2.
51
“Harb-i Umumi: Tebrik Telgrafları”, İkdam, nr. 6904, 2 Mayıs 1916, s. 1.
52
Z. Türkmen, agm., s. 425-426; T. Saygı, age., s. 124.
312 • THE PURSUIT OF HISTORY INTERNATIONAL PERIODICAL FOR HISTORY and SOCIAL RESEARCH • 8/15
tu. Alman imparatoru II. Wilhelm Sultan Reşad’a gönderdiği telgrafta Ku‐
tü’l Amare’nin geri alınmasından duyduğu sevinci dile getirmiş ve bu zafe‐
rin de tıpkı Gelibolu gibi tarih boyunca Alman‐Osmanlı dostluğunun bir göstergesi olarak anılacağını belirtmiştir53. Alman İmparatoru’ndan sonra Alman Genelkurmay Başkanı General Falkenhaym da Enver Paşa’ya gön‐
derdiği mesajında Türk ordusu ile iftihar ettiğini ifade etmişti54. Milli Ajans’ın geçtiği haberlere göre Bulgar Genelkurmay Başkanı General Jekov, Enver Paşa’ya gönderdiği tebrik telgrafında Bulgar ordusu namına kazanı‐
lan zaferden duyduğu sevinci ifade etmiş ve kahraman Osmanlı ordusunu tebrik etmişti55. Avusturya‐Macaristan İmparatorluğu’ndan Karl Pollak Ra‐
inhenberg şehrinden Dâhiliye Nezareti’ne tebrik telgrafı göndermişti56. Aynı şekilde Viyana Belediye Başkanı da tebriklerini iletmiştir57. Saksonya Kralı da Berlin Sefareti aracılığıyla tebriklerini ve Osmanlı ordusu hakkındaki övgülerini iletmişti58. Müttefik ve tarafsız devletlerin askeri ve mülki idare‐
cileri ve basın temsilcileri Kutü’l Amare’deki Osmanlı zaferini tebrik etmiş‐
ler ve Osmanlı Devleti ile müttefik olduklarından dolayı duydukları sevinci paylaşmışlardı. Berlin Sefareti, Berlin’de zaferin duyulmasından sonra “iti‐
barlı” birçok kişinin bizzat sefarethaneye gelerek ya da yazılı olarak tebrik‐
lerini ilettiğini İstanbul’a bildirmişti59. Bu tebrik mesajları Mayıs’ın ilk iki haftası boyunca devam etmişti. Kutü’l Amare başarısından sonra Osmanlı müttefikleri arasında yer alan Prusya’nın Konningberg şehrinde askeri or‐
kestra müdürü Paul İvan tarafından Kutü’l Amare Zafer Marşı bestelenmiş ve padişah Sultan Reşad’a takdim edilmişti60. 53
BOA. HR. SYS. 2419-128; “Zat-ı Hazret-i Hilafetpenahiye”, İkdam, nr. 6904, 2 Mayıs 1916, s. 1; T. Saygı, age., s. 125126.
54
“General Falkenhaym'den Enver Paşa Hazretlerine”, Servet-i Fünûn, nr. 1299, 28 Nisan 1332, s. 298.
55
“Kutü’l Amare Muzafferiyeti- Takdirât ve Tebrikât”,Tesvîr-i Efkâr, nr. 1762, 1 Mayıs 1916, s. 2.
56
BOA. DH. KMS. 64-42.
57
BOA. HR. SYS. 2420-65.
58
Sakyonya Krallığı Berlin’deki maslahatgüzarını Berlin Sefaretine bizzat göndererek tebriklerini iletmiştir. BOA. HR. SYS.
2420-31. Bu tebrike padişahın verdiği cevap için bakınız: BOA. HR. SYS. 2420-32.
59
BOA. HR. SYS. 2420-18.
60
BOA. HR. SYS. 2425-46; BOA. İ. DUİT. 16-91.
8/15 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 313
Resim: Avusturya’dan Talat Paşa’ya Gönderilen Tebrik Kartı Osmanlı basınında Kut kuşatması ile ilgili her gün yeni haber ve bilgiler yer almıştı. 6. Ordu erkânının resimleri ve kuşatmaya dair harita ve çizim‐
lerle süslenen haberlerde Osmanlı ordusunun İngilizler karşısındaki müca‐
delesi anlatılmıştı. Sabah, İkdam, Tanin, Tesvîr‐i Efkâr, Tercüman‐ı Hakikat, Servet‐i Fünûn gibi Osmanlı gazeteleri resmi tebliğlerle beslenen haber ve yorumlarında Irak Cephesi’nde yaşanan olayları mercek altına almışlardı61. Yunus Nadi, Ağaoğlu Ahmet gibi önde gelen yazarlar da konu ile ilgili ma‐
kaleler kaleme almıştı. Kutü’l Amare’nin zabtı etrafında, muhasaranın tarih‐
çesi, hakiki mesul kim?, Townshend ve onu yanıltan siyasi memurlar, rüş‐
vet teklifi, Irak’ın düşüşü, zaferden sonra gibi haber, yorum ve başlıklarla konu ele alınmıştı. Başkumandanlık Vekâleti, Karargâh‐ı Umumi basında yer alacak haber‐
leri hem kontrol ediyor hem de resmi tebliğlerle kamuoyunu bilgilendiri‐
yordu62. Kutü’l Amare Zaferi ile ilgili yukarıda bahsedilen haberlerin kay‐
61
Osmanlı basınındaki yansımaları için bakınız: Mücahit Özçelik, “Kut’ül Amare Zaferi'nin Türk Basınına Yansımaları”,
Turkish Studies, Volume 10/9 Summer 2015, s. 367-388.
62
Seferberlik günlerinde İstihbarat Şube’de görevli olan Kazım Karabekir anılarında basının “milli menfaatlere uygun bir
şekilde” neşriyat yapması için alınan tedbirlerden bahsetmektedir. Kâzım Karabekir, Birinci Dünya Savaşı Anıları, YKY,
İstanbul 2011, s. 230-233.
314 • THE PURSUIT OF HISTORY INTERNATIONAL PERIODICAL FOR HISTORY and SOCIAL RESEARCH • 8/15
nağı; 30 Nisan 1916 tarihinde hazırlanan ve 17 Nisan 1332 tarihli kaydıyla 1 Mayıs günü gazetelerin birinci sayfasında yer alan “tebliğ‐i resmi” yazısıdır63. Bütün gazetelerde yer alan bu bilgilendirme yazısında; Kut kuşatmasının kısa tarihçesi, İngilizlerin hedefleri, İngilizlerin her ne pahasına olursa olsun Townshend ve ordusunu kurtarmak için gayretleri, Rusların ve diğer müt‐
tefiklerinin yardım etme düşünceleri, Felâhiye’ye yapılan baskınlar, yardım için yapılan havadan ve nehirden destek faaliyetleri, General Townshend’ın kurtulmak için ileri sürdüğü çeşitli teklifler, rüşvet teklifi ve sonunda bütün ümitlerin tükenmesi neticesinde İngilizlerin teslim olmaktan başka çareleri‐
nin kalmaması, bu arada Osmanlı birliklerinin de kuşatma boyunca çetin kış ve iklim şartları ile mücadele etmek zorunda kalması, resmi tebliğde ifade edildiği gibi askerlerin yarı bellerine kadar bataklık içinde mücadele etme‐
sine yer verilmişti. Kuşatmanın her türlü zorluğuna ve İngilizlerin çevreden yaptıkları tacizler karşısında Osmanlı ordusunun yılmadan sabırla kuşat‐
mayı sürdürmesi ve sonunda başarıya ulaşması anlatılmıştı64. Karargâh‐ı Umumi subayları matbuat için hazırladıkları Irak Cephe‐
si’ndeki gelişmeler ile ilgili bilgi notlarını farklı başlıklar altında fakat aynı içerikle gazetelerde yer almasını sağlamıştı. 2 Mayıs tarihli Tanin’de çıkan “Townshend ve Siyasi Memurlar” başlıklı yazı65 ile aynı gün İkdam’da çıkan “Townshend Nasıl Kaybetti?” başlıklı66 ve yine Tesvîr‐i Efkâr ’da çıkan “Kutü’l Amare’nin Zabtı Etrafında”67 ve 11 Mayıs 1916’da neşredilen Servet‐i Fünûn’da yer alan “Kutü’l Amare Esirleri: General Townshend ve Siyasi Memur‐
lar”68 yazılarının içeriği baştan sona aynıdır, kaynak olarak da Milli Ajans gösterilmişti. Bu yazıda İngiliz komutan Townshend’ın Osmanlı ordusun‐
dan gördüğü askeri ilgi ifade edilmiş, İngiliz ordusu kumandanının kuşat‐
ma öncesi ve esnasında elinden geleni yaptığı, Kut Kalesi’ne çekilirken de fazla zayiat verdirmeden başarılı bir şekilde geri çekildiği ifade edilmişti. General Townshend’ı yeterli kuvvet ve lojistik olmadan Bağdat üzerine yürümeyi ve bu şehri ele geçirmeye zorlayanlar ise onun çevresinde bulu‐
nan siyasi memurlar olduğu ifade edilmiş ve bu kişilerin askeri bilgilerden yoksun ve bölge gerçeklerinden habersiz olarak generali yanlış yönlendikle‐
ri ifade edilmişti. Yine bu kişilerin marifetiyle bölge halkı üzerinde kötü tesirleri olacak bir takım faaliyetler yaptıkları izah edilmişti. 63
Tebliğ-i Resmi’nin Osmanlıca orijinali için bakınız: Ek-2.
64
“Tebliğ-i Resmi”, Tesvîr-i Efkâr, nr. 1762, 1 Mayıs 1916, s. 1; “Tebliğ-i Resmi”, İkdam, nr. 6903, 1 Mayıs 1916, s. 1;
“Tebliğ-i Resmi”, Tanin, nr. 2652, 1 Mayıs 1916, s. 1; “Tebliğ-i Resmi”, Sabah, nr. 9500, 1 Mayıs 1916, s.1.
65
“Townshend ve Siyasi Memurlar”, Tanin, nr. 2653, 2 Mayıs 1916, s. 2.
66
“Townshend Nasıl Kaybetti?, İkdam, nr. 6904, 2 Mayıs 1916, s. 1.
67
“Kutü’l Amare’nin Zabtı Etrafında”, Tesvîr-i Efkâr, nr. 1763, 2 Mayıs 1916, s. 1.
68
Servet-i Fünûn, nr. 1299, 28 Nisan 1332, s. 299.
8/15 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 315
Tanin’de çıkan 30 Nisan 1916 tarihli “Irak’taki Sukût” başlıklı yazıda “Ku‐
tü’l Amare’nin sukûtu bizim için ne kadar büyük bir muvaffakiyet ise düşmanları‐
mız için (de) o kadar mühim bir darbe‐i izmihlaldir.” şeklinde ifade edilmişti. Yazının devamında İngilizlerin Çanakkale’de kaçmayı başardıkları ancak bu sefer kaçamadıkları ifade edilerek İngilizlerin bu yenilgi ile Mezopotam‐
ya’daki bütün varlık ve nüfuzlarını kaybettikleri belirtilmişti. İngilizler onurlarını kurtarmak için bir milyon sterlin teklif etmişlerse de kabul edil‐
memişti69. Harp Mecmuası ise Nisan 1332 (Rumi) sayısını muhtemelen biraz gecikti‐
rerek bu zaferi kapağına taşımıştır70. 8. sayının kapağında “bizi çok seven ve bu sevgi uğrunda toprağımızda ordumuzun başında can veren büyük asker” Goltz Paşa’nın resmi yer alırken ilk sayfada tam boy 6. Ordu Kumandanı Halil Paşa’nın resmi verilmiştir. Resmin üstüne de “Allah’dan nusret ve yakın bir yardım” anlamını içeren Saff suresinin 13. ayeti yerleştirilmiştir71. Resmin altında yer alan notta İngiliz basınında çıkan bir yazıya gönderme yapılarak çerçevenin içerisine General Townshend’ın resminin olduğu tabloda “Irak Fatihi Townshend” ifadesinin yer aldığı ve buraya asıl yakışan kahramanın eklendiği belirtilmişti72. Harp Mecmuası’nın İngiliz basınında çıkan bir yazı şeklinde belirtilen haberin künyesine Tesvîr‐i Efkâr gazetesi ulaşmıştı. Irak Cephesi hakkında epey görsel kullanan Tesvîr‐i Efkâr, İngiliz kamuoyunda General Towns‐
hend’ın Irak Kahramanı olarak gösteren resim ve yazıyı tespit ederek bunu haberleştirmişti73. Tesvîr‐i Efkâr’ın 9 Mayıs tarihli nüshasında birinci sayfada verilen haberde İngiltere’de neşredilen haftalık resimli Grafik gazetesinin 15 Nisan 1916 tarihli sayısında Bağdat’ın minarelerine asılmış bir mahyada “General Townshend: The Man in Mesopotamia” şeklindeki üst yazıyla genera‐
lin bir resmine yer vermişti. Haberin detayında İngiliz gazetesinin kendile‐
rini ve okuyucularını aldattıkları ifade edilmiştir. Esaretten 15 gün evvel Irak Kahramanı74 olarak sunulan generalin Kutü’l Amare’de durumu ‐yukarıdaki satırlarda da ifade edildiği üzere‐ son derece kritik idi. Nisan ayının ortala‐
rında yayınlanan bu yazının İngiliz kamuoyunu etkilemeye yönelik olduğu 69
“Irak’taki Sükût”, Tanin, nr. 2651, 30 Nisan 1916, s. 1.
70
Harb Mecmuası, nr. 8, Nisan 1332, s. 112.
71
Harb Mecmuası, nr. 8, Nisan 1332, s. 114.
72
Harb Mecmuası, nr. 8, Nisan 1332, s. 113-114. Bu sayıda ayrıca Kut şehrinden görüntüler ile birlikte Irak Cephesi’nde
bulunan Türk ve İngiliz kumandanların resimlerine yer verilmiştir. Yine esir İngiliz askerlerinin resimleri yer almıştır
(age., s. 115-118).
73
“Sukûttan On Beş Gün Evvel”, Tesvîr-i Efkâr, nr. 1770, 9 Mayıs 1916, s. 1.
74
Tasvîr-i Efkâr’ın haberinde “The Man in Mesopotamia” cümlesindeki “The man” kelimesi İngilizceden tercüme edilirken
bu ifadenin savaşın devam ettiği bir bölgeye izafeten kullanıldığı için “Irak adamı” değil de “Irak Kahramanı” şeklinde
anlam verilmesinin daha uygun olacağı ifade edilmiş ve bu şekilde çevrilmiştir. “Sukûttan On Beş Gün Evvel”, Tesvîr-i
Efkâr, nr. 1770, 9 Mayıs 1916, s. 1.
316 • THE PURSUIT OF HISTORY INTERNATIONAL PERIODICAL FOR HISTORY and SOCIAL RESEARCH • 8/15
aşikârdı. Nitekim Tesvîr‐i Efkâr’da haberin içeriğinde bu hususa vurgu yap‐
mıştı. Grafik gazetesinin aslında İngiltere’de son derece itibarlı bir basın or‐
ganı olduğu ifade edilen yazıda “manasız hülyalar” ile İngiliz kamuoyunun oyalandığı ve aldatıldığı ifade edilmişti75. Grafik gazetesinde çıkan resim, (Tesvîr‐i Efkâr, 9 Mayıs 1916) Harp Mecmuası’ndan sonra Perşembe günleri yayınlanan Servet‐i Fünûn gazetesi de 4 Mayıs 1916 tarihli sayısında Halil Paşa’yı kapaktan vererek Kut Zaferi ile ilgili birkaç günden beri gazetelerde çıkan haber ve resmi teb‐
liğlere yer vermişti. Servet‐i Fünûn haftalık olarak hazırlandığı için resimler ve haberler daha özenli çıkmaktaydı. Önceki sayısında Goltz Paşa’ya geniş yer ayıran gazetenin 21 Nisan 1332 (4 Mayıs 1916) tarihli sayısında ise Kut Zaferi’nin yankıları ele alınmıştı76. Bunların yanı sıra, Milli Ajans muhabiri General Townshend ile bir mü‐
lakat gerçekleştirmiş ve Bağdat’tan 2 Mayıs’ta göndermişti. Bu mülakatında General Towsnhend Türk ordusuna övgüler dizmiş ve Türk ordusunun kahramanlığının daha önce Gelibolu’da da görüldüğünü dile getirmişti. 75
“Sukûttan On Beş Gün Evvel”, Tesvîr-i Efkâr, nr. 1770, 9 Mayıs 1916, s. 1.
76
Servet-i Fünûn, nr. 1298, 21 Nisan 1332, s. 285-292.
8/15 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 317
Townshend Türk askerinin özelliklerini şu sözlerle tarif etmişti: “Aşk‐ı vatan‐
la meşhûn (dolu) olan Türk askeri memleket uğrunda feda‐yı nefsi gaye‐i saadet biliyor. Bundan maada askeriniz kanaatkâr ve fedakâr insanlardır. Türklerin aynı zamanda alicenab insanlardan olduklarını teslim mecburiyetinde kaldıktan sonra öğrendim.” General Townshend ayrıca Halil Paşa için övgü dolu şu sözleri söylemişti: “ … müteselli olduğum bir cihet varsa o da bana galebe çalan ordu kumandanının Halil Paşa gibi seciye‐i kemaleyi haiz bir zat olmasıdır.” Ayrıca, Halil Paşa’nın Townshend ve maiyetine karşı davranışı da memnuniyet oluşturmuştu77. Kutü’l Amare Zaferi Osmanlı‐Türk basınında geniş yankı bulduğu gibi başta müttefik devletler olmak üzere İngilizler ve diğer tarafsız memleketle‐
rin kamuoylarında da yer almıştır. Zaferin duyulmasının ardından hemen gazetelerde geniş bir şekilde haberler yer almaya başlamıştı. Osmanlı’nın büyük müttefiki ve stratejik ortağı olan Alman İmparator‐
luğu şehirlerinde çeşitli kutlamalar ve sevinç gösterileri yapılmıştı. Almanlar Türklerin kazandığı zaferi önemsemiş hatta biraz da sahiplenmişlerdi. Ku‐
şatma günlerinde bölgede bulunan ve 6. Ordu’nun kumandanlığını yürüten Goltz Paşa’nın bu zaferi göremeden vefat etmesine çok üzülmüşlerdi. Ber‐
lin’deki Osmanlı büyükelçiliği önünde çeşitli gösteriler yapılmış ve Türk ordusu selamlanmıştı. Milli Ajans’ın Alman basınından derlediği haberler‐
de78; zorlu ve çetin iklim şartlarını hüküm sürdüğü Irak Cephesi’nde devam eden harp silsileleri içerisinde Kutü’l Amare Zaferi’nin Osmanlı askerinin metaneti ve kahramanlığı sayesinde kazanıldığı vurgulanmıştı. Alman mat‐
buatında zafere dair geniş makaleler neşredilmiş ve İngiliz gururunun nasıl kırıldığı ifade edilmiştir79. Berliner Tageblatt gazetesi Osmanlı ordusunu teb‐
rik ettikten sonra “Türklerin, en büyük düşmanlarını çölün kum deryalarına ve Dicle nehrinin bataklıklarına gömdüklerini” ve böyle bir milletle müttefik ol‐
maktan duydukları memnuniyeti ifade etmişti. Frankfurter Zeitung gazetesi ise “müstesna bir deha tarafından komuta edilen Osmanlı ordusunun askerleri olağanüstü cesaretleri ve hür türlü zorluğu aşan metanetleri sayesinde Çanakkale’de olduğu gibi Irak’ta da kahramanca savaşması sayesinde bu zafer kazanılmıştır ifade‐
lerine” yer vermişti80. Bulgar basınında çıkan haberleri Ali Fethi Bey’in Bulgaristan Sefiri ol‐
duğu günlerde81 sefaret personeli tarafından derlenip İstanbul’daki Hariciye 77
“General Townshend ile Mülakat- Türk Ordusu Hakkında Takdirat”, Servet-i Fünûn, nr.1300, 5 Mayıs 1332, s. 311-312.
78
“Kutü’l Amare Muzafferiyeti- Takdirât ve Tebrikât”, Tesvîr-i Efkâr, nr. 1762, 1 Mayıs 1916, s. 2.
79
Alman matbuatında çıkan haber ve yorumların bir değerlendirmesi için bakınız: “Almanya’daki Tesirâtı”, Tesvîr-i Efkâr,
nr. 1762, 1 Mayıs 1916, s. 1.
80
“Almanya’daki Tesirâtı”, Tesvîr-i Efkâr, nr. 1762, 1 Mayıs 1916, s. 1.
81
Fatih M. Sancaktar, “Ali Fethi (Okyar) Bey'in Bulgaristan Sefirliği Dönemindeki Faaliyetleri (Ekim 1913-1917)” Atatürk
Araştırma Merkezi Dergisi, Sayı:27, Yıl 2011, s. 243-259.
318 • THE PURSUIT OF HISTORY INTERNATIONAL PERIODICAL FOR HISTORY and SOCIAL RESEARCH • 8/15
Nezareti’ne gönderilmişti. Sofya Sefareti Maslahatgüzarı Mustafa Celil Efendi tarafından 5 Mayıs 1916’da hazırlanan raporda hükümet yanlısı yarı resmi gazetelerde çıkan haberler özetlenmiş muhalif basında çıkanlar ise verilmemişti82. 3 Mayıs tarihli yarı resmi Voenni İzvestiya gazetesi, Çanakkale Zaferi’nden sonra kahraman Türk ordusunun yeni bir zafer daha kazanma‐
sını müttefiklerin başarı siciline parlak bir zafer olarak eklendiğini ifade etmiş ve İngilizlere karşı kazanılan zaferin zamanlamasında dikkat çekmişti. Çünkü bu günlerde Britanya İmparatorluğu İrlanda İhtilalı ile boğuşmak‐
taydı. Kutü’l Amare Zaferi ile İngilizlerin Küçük Asya’yı ele geçirme ve Ayasofya’yı işgal etme planları da akamete uğramıştı83. Bulgaristan’da İstanbulistler Fırkasının naşir‐i efkârı olan Nov Vek (Yeni Asır) gazetesi 2 Mayıs tarihli nüshasında Kutü’l Amare’nin geri alındığı duyulduğunda büyük bir sevinç yaşadıklarını ve General Townshend’ın teslim alınmasının İslam Dünyası’nda büyük bir tesir icra edeceğini ifade etmişti84. Balkanska Posta gazetesinin 2 Mayıs tarihli nüshasında Kutü’l Ama‐
re’nin geri alınması başkent Sofya’da yaşayan Türkler tarafından sevinçle karşılandığını ve onlar üzerinde pek tesirli olduğunu yazmıştı. Cihan Harbi Türklere pek pahalıya mal olmuş fakat bu fedakârlık Osmanlı İmparatorlu‐
ğu’nun istikbali için yapılmıştı. İngilizlerin El‐Cezire’de mağlup olmaları Yeni Türkiye için gelişimi için en önemli manzaralardandır şeklinde yorum‐
lamıştı. Aynı gazetenin 1 Mayıs tarihli nüshasında da zafer ile ilgili haberle‐
rin yer aldığı ifade edilmişti85. Yarı resmi Narodni Prava gazetesinde 3 Mayıs tarihli başmakalede Kutü’l Amare Zaferi için Osmanlı Devleti tebrik edile‐
rek İngiltere’nin iç isyanlarla uğraştığı bir dönemde böyle bir yenilginin anlamlı olduğu ifade edilmişti86. Stockholm ve Kopenhag Sefareti General Townshend’ın Osmanlı mat‐
buatında çıkan bir mülakatını İskandinavya basınında neşrettirmiş ve bu yazı üzerine çıkan yorumları da Hariciye Nezareti’ne rapor halinde takdim etmişti. Bu yorumlarda özellikle General Townshend’a yapılan misafir mu‐
amelesinin çok dikkat çektiği ve Türklerin düşmanlarına bile nazik davran‐
dığı ifade edilmişti. Sefir, Osmanlı Devletinin teceddüt ve terakki sahaların‐
da kaydettiği ilerlemeleri de ilgili basında yer almasını sağlamıştı87. 82
BOA. HR. SYS. 2420-24, lef 1.
83
BOA. HR. SYS. 2420-24, lef 2; Hariciye Nezareti’ne gönderilen bilgi basında da yer almıştır: “Kutü’l Amare Muzafferiyeti Etrafında”, Tesvîr-i Efkâr, nr. 1766, 5 Mayıs 1916, s. 1.
84
BOA. HR. SYS. 2420-24, lef 2.
85
BOA. HR. SYS. 2420-24, lef 2.
86
BOA. HR. SYS. 2420-24, lef 3.
87
BOA. HR. SYS. 2423-52, lef 1.
8/15 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 319
İngiliz basını da kuşatma ve sonrasına dair haberleri kamuoyu ile pay‐
laşmıştı88. İngilizlerin The Times gibi önde gelen gazeteleri konuyu mümkün olduğu kadar bir mağlubiyet değil de doğa ve coğrafi şartların elverişsizliği gibi sebepler üzerinde durarak kamuoyunu yönlendirmeye yönelik yayınlar yapmıştı89. The Times gazetesinin 1 Mayıs 1916 tarihli nüshasında “Kut’un Hikâyesi” başlıklı haberde Kut’ta yapılan savunma için “Kahramanca Müda‐
faa” (Heroic Defence) alt başlığı kullanılmış ve kuşatmanın uzunluğuna dikkat çekmek adına üçüncü bir başlık olarak da “Kuşatma Altında Beş Ay” (Five Months Under Siege) ifadesine yer verilmişti. Yazının devamında özellikle İngiliz yardım kuvvetlerinin başarısız olma nedenlerini Dicle neh‐
rindeki taşkına bağlıyorlardı90. Kutü’l Amare ile ilgili bilgilerin de yer aldığı yazıda mezkûr yerin tek dikkat çeken özelliğinin mavi camlı minareli bir cami olduğu dile getirilmişti. Bu sürecin hikâyesi anlatılırken Sir Mark Sykes’in Kut’taki İngiliz askerlerinin ne kadar zor şartlar altında görevlerini yaptıklarına dair izlenimlerine de yer verilmişti91. Bunun yanı sıra İngiliz Savaş Bakanlığı (War Office) tarafından yapılan açıklamada General Townshend’ın erzakının bitmesi nedeniyle teslime mecbur olduğu belirtil‐
miş ayrıca Townshend’ın teslim olmadan önce silahları ve mühimmatı tah‐
rip ettiği ifade edilmişti. Savaş Bakanlığı Townshend’ın emri altında bulu‐
nan asker sayısını 2.970’i İngiliz askeri 6.000’i de Hintli asker olmak üzere 8.970 olarak vermişti92. Gazete Türk tarafının resmi açıklamasını da okuyu‐
cularına aktarmıştı. Türk kaynaklarında esir sayısı 13.300 olarak belirtilmiş‐
ti. Böylelikle İngiliz kamuoyu da resmi tebliğlerle bildirilen bu sayılar ara‐
sındaki farkı görmekteydi93. The Times gazetesinin dikkat çektiği bir başka husus da Alman gazetelerinin Kut’taki Türklerin başarısını Mareşal von der Goltz’un daha önceki hazırlığına bağlamaları idi. Böylelikle Almanlar başa‐
rıyı sahiplenmiş oluyorlardı. Gazetenin okuyucularına aktardığı diğer bir konu ise Alman Vossische Zeitung gazetesinde Kut’taki başarısızlığın İngilte‐
re açısından ağır bir darbe olarak değerlendirildiği ve diğer gazetelerinde benzer yaklaşım içinde olduğu idi94. The Times gazetesi General Towns‐
88
İngiliz basınında çıkan haberler için bakınız: Mahir Küçükvatan, “İngiliz Basınında Osmanlının Kut’ül Amare Zaferi”,
Çağdaş Türkiye Araştırmaları Dergisi, Cilt: 13, Sayı: 26, Bahar 2013, s. 55-85.
89
İngiltere’de basın-hükümet ilişkileri üzerine detaylı analizler için bakınız: Niall Ferguson, The Pity of War 1914-1918,
Penguin Books, New York 1999, p. 212-247.
90
Dicle Nehri’nin kış ve bahar aylarındaki taşkınları Türk ve İngiliz kaynaklarında sıklıkla vurgulanır. Türk tarafı resmi
bildirisinde askerlerin “yarı bellerine kadar” su içinde kuşatmayı sürdürdükleri ifade edilirken [“Tebliğ-i Resmi”, İkdam, nr.
6903, 1 Mayıs 1916, s. 1] kale içinde mahsur kalan İngiliz askerleri de hatıralarında taşkın sel baskınlarından bahsetmektedir. İngiliz askerlerin Dicle Nehri izlenimleri için bakınız: H. Ahmet Kara-Ertan Erol, “100. Yılında Kut’ül Amare Savaşı’nı Hatırlamak: İngiliz Askerlerinin Hatıralarında Kut’ül Amare’de Savaşın Ötesinde Yaşananlar”, Turkish Studies,
V.10/13, Fall 2015, p. 123-140.
91
“Story of Kut”, The Times, May 1, 1916, p. 7.
92
“Gen. Townshend Surrenders- 9000 Troops Captured- Guns Destroyed”, The Times, May 1, 1916, p. 8.
93
“The Turkish Report”, The Times, May 1, 1916, p. 8.
94
“The Turkish Respor- Credit Claimed by German”, The Times, May 1, 1916, p. 8.
320 • THE PURSUIT OF HISTORY INTERNATIONAL PERIODICAL FOR HISTORY and SOCIAL RESEARCH • 8/15
hend’in hayat hikâyesini “Kut’un Kahramanı” (The Hero of Kut) başlığı ile vermişti95. Yapılan açıklamalarda Mezopotamya bölgesinin iklim şartlarının zorluğundan, nehir taşkınlarından bahsedilmesinin, hatta General Towns‐
hend’in kahraman olarak sunulmasının nedeni bu yenilgiye kamuoyunu inandırıcı bir bahane oluşturma çabası idi. Ayrıca Alman gazetelerinde bu başarıyı kendilerine mal etme çabası aslında Türklerin burada ne kadar büyük bir zafer elde ettiğinin bariz bir ispatı idi. Kutü’l Amare’de İngiliz ordusunun teslim olması ilerleyen günlerde İn‐
giliz kamuoyunda tartışmalara neden olacaktı. Nitekim 31 Mayıs 1916 tari‐
hinde The Times gazetesinde işin sorumluluğuna dair yapılan eleştirel sor‐
gulamaların yanı sıra “affedilemez hatalar” nedeniyle Kut’ta başarısız olun‐
duğu ileri sürülecek ve Kut’u kurtarmak için yapılan girişim de “pahalı başa‐
rısızlık” (costly failure) olarak tanımlanacaktı96. İngiliz basınında Irak seferi ile ilgili görseller özenle seçilirken başarısız‐
lığı ortaya koyacak resimler, haberler genelde tercih edilmezken orta ve alt sınıflara hitap eden yüksek tirajlı tabloid tarzlı Daily Mail ve Daily Express gazetelerinde çıkan bir fotoğraf ise İngiliz yetkilileri harekete geçirmiştir. General Townshend’ın kuşatmadan sonra esir olarak İstanbul’a getirildiği günlerde Türk yetkililerle birlikte çekilmiş bir fotoğrafı97, 1 Temmuz 1916 tarihli Daily Mail’in birinci sayfasında yer almıştır98. Daily Mail’de haber verilirken resim altı yazılarda “Kut Kahramanı İstanbul’da, Kutü’l Amare’de görkemli‐cesur bir direniş gösterdi ...” şeklinde gayet yumuşak bir üslupla ve‐
rilmişti99, ancak bu haber, Ortadoğu’yu dizayna memur ve o günlerde Şerif Hüseyin isyanını100 hızlandırmakla meşgul Mark Sykes’ın dikkatinden kaçmamıştı. Bir milyonu geçen tirajlarıyla Ortadoğu coğrafyasına da yayı‐
lan gazetelerden haberdar olan Arap halkının bu haberden olumsuz etkile‐
neceği ve İngiltere’nin Ortadoğu’da yaptığı faaliyetlerin bu gibi haberlerle heba edileceği belirtilmişti. Mark Sykes tarafından İngiliz dışişlerine iletilen şikâyet notunda adı geçen basınla ile ilgili gerekli uyarıların yapılması talep edilmişti. Mark Sykes, yazısında şöyle demekteydi101: “eğer bizim gazeteleri‐
mizde sürekli Türk destekçisi propaganda basılırsa Arap politikasını sürdürmek çok 95
“The Hero of Kut-General Townshend’s Record”, The Times, May 1, 1916, p. 8.
96
“The Responssibility fort the Baghdad Advance”, The Times, 31 May 1916, p. 9.
97
General Townshend’ın İstanbul’a getirilişi ve konunun İngiliz basınına yansıması ile ilgili ayrıntılı bilgi için bakınız: Ü.
Gülsüm Polat, “Esir Kut Komutanı Townshend’ın İstanbul’a Getirilişi ve İngiliz Savaş Basınına Müdahale”, Akademik
Orta Doğu, Cilt: 9, Sayı: 2, 2015, s. 131-145.
98
Daily Mail, 1 Temmuz 1916, s. 1. [Aktaran: Ü. Gülsüm Polat, agm., s. 135].
99
Ü. Gülsüm Polat, “Esir Kut Komutanı Townshend’ın İstanbul’a Getirilişi ve İngiliz Savaş Basınına Müdahale”, s. 134.
100
I. Dünya Savaşı’nda Arap ayaklanması için bakınız: İsmail Gümüş, Şerif Hüseyin İsyanı, İstanbul Ünv. SBE, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2013.
101
TNA, FO, 371-2778; 122654; [Aktaran: Ü. Gülsüm Polat, agm., s. 138].
8/15 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 321
zordur.” Mark Sykes, İngiliz basınında çıkan bu tarz haber ve yorumların Ortadoğu’daki İngiliz menfaatlerine zarar vereceğini ifade etmekteydi. İngilizlerin Kutü’l Amare’deki başarısızlığına dair müttefiki Fransa’dan da eleştirel bir ses yükselmişti. Servet‐i Fünûn’un “Victorie” gazetesinin 1 Mayıs 1916 tarihli nüshasından iktibas ettiği makalede Fransız sosyolog Gustove Herve “Türkiye[‘nin], bu muharebe esnasında, İngiliz dostları[nın] baht‐
ı şerefini kırdı[ğını]” ileri sürmüştü. Yazar Gelibolu’daki yenilgiden sonra Kutü’l Amare’de teslim oluşun İngilizlerin kara savaşlarındaki tecrübesizli‐
ğinin bir göstergesi olduğunu ve İngiliz savaş kurmaylarının Gelibolu’da yaptıkları hataları Kutü’l Amare’de de tekrar ettiklerini iddia etmişti102. Amerikan basını da Irak Cephesi’nde devam eden mücadeleye kayıtsız kalmamış ve Kut kuşatması ile ilgili haberleri okuyucuları ile paylaşmıştı. Kutü’l Amare’de teslim alınan İngiliz esrilerinin sayısı ile ilgili tarafların kamuoyuna yansıttığı rakamlar arasında bir tutarsızlık olmuştu. Türk tarafı esir sayısını 13.300 olarak açıklarken İngilizler 8.970 olarak belirtiyordu. The New York Times gazetesi de verilen rakamlar arasındaki farka dikkat çeki‐
yordu103. The New York Times’ın 30 Nisan 1916 tarihli nüshasındaki bir de‐
ğerlendirmede General Townshend’ın Bağdat’ı almak için acele davrandı‐
ğının altını çiziliyordu. Gazete, generalin koşulsuz bir şekilde teslim olması‐
nı “İngilizlerin gururunu kırıcı bir olay” olarak tanımlanıyordu. Aynı zaman‐
da bu olayın askeri açıdan tam bir başarısızlık olmadığı da belirtiliyordu. Generalin teslim olmasının nedenlerinin irdelendiği yazıda gerek İngiliz destek kuvvetlerinin gerekse Rusların gerektiği kadar Bağdat’a yaklaşma‐
ması nedeniyle Türklerin başarılı olduğu değerlendirmesi yapılıyordu. Dik‐
kat çekilen bir başka husus da Türklerin akıllıca davranarak düşmanlarının zayıf noktasına yüklendikleri idi. Türklerin, Ruslarla mukayese edildiğinde, İngilizlere karşı daha büyük bir kuvvetle karşı koydukları ifade ediliyordu. Bunların dışında, meteorolojik ve fiziksel engellerin de İngilizlerin başarısız‐
lıklarındaki payı vurgulanıyordu. Bu yazıda Çanakkale’deki İngiliz başarı‐
sızlığının “İngilizlerin prestijine bir darbe” olduğu dile getiriliyordu. Buna ilaveten, Bağdat’ın neden önemli olduğuna dair kısa bir değerlendirmeye de yer veriliyordu104. General Townshend, 1916‐1918 yılları arasında İstanbul’da geçirdiği esaret günlerinde sıkça Amerikan büyükelçiliğine gitmiş ve burada elçilik personelinin çok yardımlarını görmüştü. Ailesi ve hükümeti ile irtibat dı‐
102
“Irak Seferi”, Servet-i Fünûn, nr.1300, 5 Mayıs 1332, s. 311.
103
“Turks Report That the Kut Garrison Numbered 13.300 and That Surrender Was Made Without Conditions” The New
York Times, April 30, 1916, p. 1.
104
“Haste That Failed”, The New York Times, April 30, 1916, p.18.
322 • THE PURSUIT OF HISTORY INTERNATIONAL PERIODICAL FOR HISTORY and SOCIAL RESEARCH • 8/15
şında İngiliz gazetelerini de takip etmek imkânı bulmuştu105. Türk yetkilile‐
rinin hoşgörülü tutumu sayesinde Amerikan elçiliği faaliyette olduğu dö‐
nemde İngiliz generali ile yakından ilgilenmiş ve bu ilgi savaş sonunda da devam etmişti. 1920 yılında Amerika’yı ziyaret eden General Townshend için The New York Times gazetesi “Kutü’l Amare Kahramanı” başlığını kullan‐
mıştı106. Amerikan basını olayı daha soğukkanlı ele almış ve yardım ulaştırı‐
lamamasının nedenleri üzerinde durmuştu. SONUÇ Yaklaşık beş ay boyunca devam eden Kutü’l Amare kuşatması, İngiliz‐
lerin 13 bin civarında askerinin komutanlarıyla birlikte Osmanlı ordusu tarafından koşulsuz bir şekilde teslim alınması, İngiliz askeri tarihinde sar‐
sıcı etkilere neden olmuştu. Bu zaferin yankıları dönemin basınında geniş bir şekilde yer almıştı. Çanakkale’de kazanılan başarının adeta taçlandırıl‐
ması şeklinde algılanan zafer, Osmanlı kamuoyunda mümkün olduğu ka‐
dar Türk askerinin kahramanlığını ortaya koyacak şekilde işlenmişti. Dö‐
nemin teknik imkânsızlıklarına rağmen mümkün olduğu kadar görsel mal‐
zeme kullanılmıştı. Müttefik basın ise Mayıs ayı boyunca çeşitli tebrik, kut‐
lama ve gösteri faaliyetleri şeklinde konuyu işlemişti. Gazetelerde İngilizle‐
rin Ortadoğu’daki prestijlerinin sarsıldığı gururlarının kırıldığı şeklinde ele alınmıştı. Osmanlı Devletinin çok mücadeleler ve zorluklar çektiği ancak bu yapılan fedakârlıkların hepsi kendi geleceği için olduğu ifade edilmişti. Müttefikler Türkler ile kader birliği yapmaktan duydukları sevinci paylaş‐
mışlardı. Tarafsız devletler basını ise daha çok esirler, coğrafi etkiler gibi biraz daha farklı pencereden konuyu ele almışlardır. İngiliz basını mümkün olduğu kadar yaşanan hezimeti halkına hissettirmeden tali konularla konu‐
yu geçiştirmeye çalışsa da ilerleyen günlerde muhalif basın konunun peşini bırakmayarak yaşanan mağlubiyette rolü olanlar hakkında çeşitli yorumlara yer vermişti. Amerikan basını olayı daha serinkanlı ele almış ve daha çok esir sayıları, General Townshend gibi konuları öne çıkarmıştı. Irak Cephesi’nde kazanılan Kutü’l Amare Zaferi İngiliz gururunu kırsa da İngiltere, Ortadoğu üzerindeki planlarından vazgeçmemişti. Kutü’l Amare yenilgisi kendileri için bir ders olmuş ve Türkler zafer duyguları ile bölgedeki kuvvetlerini gereksiz yere İran coğrafyasına ve farklı bölgelere kaydırırken İngilizler bölgedeki kuvvetlerini takviye etmeye devam etmiş‐
lerdi. 10 ay gibi kısa bir süre sonra yenilenmiş İngiliz kuvvetleri 1917’de 105
Charles V.F. Townshend, Irak Seferi ve Esaret, s. 630-642.
106
“Gen. Townshend Here for A Visit”, The New York Times, April 17, 1920, p. 12; “Socila Notes”, The New York Times,
April 27, 1920, p. 9.
8/15 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 323
Bağdat’ı ele geçirmişlerdi. Mütareke’ye kadar İngiliz ilerleyişi devam etmiş‐
ti. Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devletinin bütün Ortadoğu toprakları kaybedilmişti107. 107
Mondros Mütarekesi ve uygulanması konusunda ayrıntılı bilgi için bakınız: Savaş Açıkkaya-Akın Çelik, Bir Devrin Sonu
Mondros, İskenderiye Yay., İstanbul 2014.
324 • THE PURSUIT OF HISTORY INTERNATIONAL PERIODICAL FOR HISTORY and SOCIAL RESEARCH • 8/15
KAYNAKÇA Başbakanlık Osmanlı Arşivi (İstanbul) ‐Dâhiliye Kalem‐i Mahsus (DH. KMS.) ‐Dosya Usulü İradeler (İ. DUİT) ‐Hariciye Siyasi (HR. SYS.) ‐İrade Harbiye (İ. HB.) Süreli Yayınlar ‐Harb Mecmuası ‐İkdam ‐Sabah ‐Servet‐i Fünûn ‐Tanin ‐Tesvîr‐i Efkâr ‐The New York Times ‐The Times Araştırma‐İnceleme Eserler ve Hatıratlar ‐Açıkkaya, Savaş‐Akın, Çelik, Bir Devrin Sonu Mondros, İskenderiye Yay., İstanbul 2014. ‐Avcı, Orhan, “Irak’ta Türk Cephesi (1914‐1918)” Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti, (Ed. ‐A. Arslan & M. Selçuk), Kitabevi Yay., İstanbul 2015, s. 207‐228. ‐Bağdat’a Doğru, Bağdat’ın Zabtındaki Muvaffakiyetsizlik, (Tercüme: Hüsameddin), Matbaa‐i Amire, İstanbul 1333‐1917. ‐Barker, A.J., The Bastard War: The Mesopotamian Campaign of 1914‐1918, The Dial Press, New York 1967. ‐Birinci Dünya Harbi’nde Türk Harbi: Irak‐İran Cephesi 1914‐1918, 3’ncü Cilt, 1’ nci Kı‐
sım, ATASE Yay., Ankara, 1979. ‐Bishop, H.C. W., A Kut Prisoner, London: John Lane, 1920. ‐Braddon, Russell, The Siege, Viking Press, New York 1970. ‐Candler, E., The Long Road to Baghdad, Vol. I, Cassell and Company Ltd., London 1919. ‐Dumlupınar, Sezai, “Birinci Dünya Savaşı’nda Basra Körfezi’nde Osmanlı İngiliz Nüfuz Mücadelesi”, İstanbul Ünv. SBE, Yayımlanmamış Doktora Tezi, İstanbul 2015. ‐Ege, Abidin, Çanakkale, Irak ve İran Cephelerinden Harp Günlükleri, Türkiye İş Bankası Kültür Yay., İstanbul 2011. ‐Erickson, Edward J., Dünya Savaş Tarihi: I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti, 1914‐
1918, Cilt: 4, Timaş Yay., İstanbul 2011. ‐Ferguson, Niall, The Pity of War 1914‐1918, Penguin Books, New York 1999. ‐Fromkin David, A Peace to End All Peace, Henry Holt Books, New York 2009. ‐Galbraith, Jons S., ʺNo Man’s Child: Campaign in Mesopotamia, 1914‐1916ʺ, The Interna‐
tional History Review, VI, 3, August 1984, p. 333‐506. ‐Gümüş, İsmail, Şerif Hüseyin İsyanı, İstanbul Ünv. SBE, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2013. ‐Kanatlı, Şükrü, Irak Muharebelerinde 3’üncü Piyade Alayı Hatıraları, ATASE Yay., Ankara 2006. ‐Kara, H. Ahmet‐Erol, Ertan, “100. Yılında Kut’ül Amare Savaşı’nı Hatırlamak: İngiliz Askerlerinin ‐Hatıralarında Kut’ül Amare’de Savaşın Ötesinde Yaşananlar”, Turkish Studies, V.10/13, Fall 2015, p. 123‐140. ‐Karabekir, Kâzım, Birinci Dünya Savaşı Anıları, YKY, İstanbul 2011. 8/15 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 325
‐Kutü’l Amare Kahramanı: Halil Kut Paşa’nın Hatıraları, (Haz. E.Çifci), Timaş Yay., İs‐
tanbul 2015. ‐Küçükvatan, Mahir, “İngiliz Basınında Osmanlının Kut’ül Amare Zaferi”, Çağdaş Tür‐
kiye Araştırmaları Dergisi, Cilt: 13, Sayı: 26, Bahar 2013, s. 55‐85. ‐Millar, Ronald, Death of an Army: the Siege of Kut 1915–1916, Houghton Mifflin, Boston 1970. ‐Moberley, F.J., The Campaign in Mesopotamia 1914–1918, Vol.1‐2, The Imperial War Museum, London 1997. ‐Mousley, Edward O., The Secrets of a Kuttite, London 1922. ‐Özçelik, Mücahit, “Kut’ül Amare Zaferinin Türk Basınına Yansımaları”, Turkısh Studıes, Volume 10/9 Summer 2015, s. 367‐388. ‐Polat, Ü. Gülsüm, “Esir Kut Komutanı Townshend’ın İstanbul’a Getirilişi ve İngiliz Savaş Basınına Müdahale”, Akademik Orta Doğu, Cilt: 9, Sayı: 2, 2015, s. 131‐145. ‐Sâbis, Ali İhsan, Harp Hatıralarım: Birinci Dünya Harbi, Cilt: 3, Nehir Yay., İstanbul 1991. ‐Sakin, Serdar, “Birinci Dünya Savaşı’nda Irak Cephesi’nde Osmanlı Devleti ile İngiltere Arasındaki Çarpışmalar”, Gazi Akademik Bakış, Cilt: 4, Sayı 7, Kış 2010, s. 133‐152. ‐Sancaktar, Fatih M., “Ali Fethi (Okyar) Beyʹin Bulgaristan Sefirliği Dönemindeki Faaliyet‐
leri (Ekim 1913‐1917)” Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Sayı:27, Yıl 2011, s. 243‐
259. ‐Saygı, Tarık, İngiliz Generalı Townshend ve Türkler, Paraf Yay., İstanbul 2011. ‐Selçuk, Mustafa, Çanakkale Seferberliği, Savaş, Eğitim, Cephe Gerisi, Kitap Yayınevi İstanbul 2016. ‐Süerdem, İsmail Hakkı, Anılarım (Osmanlı’dan Cumhuriyet’e), (Haz. O. Avcı), Bilge Yay., Ankara 2004. ‐Süleyman Nazif, “Süleyman Askeri Bey”, Harb Mecmuası, nr. 9, Mayıs 1332, s. 130‐131. ‐Townshend, C. V.F., Irak Seferi ve Esaret, (Sadeleştiren: Recep Ahıskalı),Yeditepe Yay., İstanbul 2007. ‐Townshend, C.V.F., My Campaign in Mesopotamia, London 1920. ‐Türkmen, Zekeriya, “Birinci Dünya Harbinde Irak Cephesi’nde Türk‐İngiliz Mücadele‐
si”, 1914’ten 2014’e 100’üncü Yılında Birinci Dünya Savaşı’nı Anlamak Sempozyu‐
mu, (Sempozyum Bildirileri), Harp Akademileri Komutanlığı, İstanbul 2015, s. 381‐
433. ‐Üzen, İsmet, “Türklerin Kut’ül‐Amare Kuşatması Sırasında İngiliz Ordusunda Bulunan Hintli Askerlerin Tutumu (Aralık 1915‐Nisan 1916), Gazi Akademik Bakış, Cilt:2, Sa‐
yı:3, Kış 2008, s. 81‐102. 326 • THE PURSUIT OF HISTORY INTERNATIONAL PERIODICAL FOR HISTORY and SOCIAL RESEARCH • 8/15
Ek‐1: Harb Mecmuası’nda 6. Ordu Kumandanı Halil Paşa 8/15 • ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ TARİHİN PEŞİNDE • 327
Ek‐2: Kutü’l Amare Zaferi’nin Basına Resmi Tebliğle İlan Edilmesi (1 Mayıs 1916 tarihli gazeteler) 328 • THE PURSUIT OF HISTORY INTERNATIONAL PERIODICAL FOR HISTORY and SOCIAL RESEARCH • 8/15
Download