TRİKOMONAS VAJİNİTİ,SİFİLİS,KLAMİDYA,HEPATİT,GONORE

advertisement
TRİKOMONAS VAJİNİTİ
Trikomonas vajinit yapan bir parazittir cinsel yolla bulaşır.
Sık rastlanır. Trichomonas vaginalis adlı parazit ile meydana
gelir. Hem kadın hem erkekte enfeksiyon yapar. Bulaştıktan 4
ila 20 gün sonra şikayetler başlar.
Belirtiler:
Kadında vajinit olur:
Bol köpüklü yeşil – sarı akıntı
Cinsel temas sırasında ağrı,
Kaşıntı, koku,
İdrar yaparken yanma olur.
Erkekte hemen hiç şikayet olmaz. Çok nadiren peniste hafif
beyaz akıntı, kaşıntı ve idrarda yanma yapar.
Trikomonas teşhisi nasıl konur?
Hastalık vajinal örneğin incelemesi ve kültürü ile teşhis
edilir. Erkekte üretral akıntıdan alınan örneğin incelenmesi
ile teşhis edilir.
Trikomonas tedavisi:
Trikomonas enfeksiyonu cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyondur,
bu nedenle her iki eşinde aynı zamanda tedavi edilmesi
gerekir. Erkeklerde şikayet olmasa da her cinsel temasta
hastalığı bulaştırır. Trikomonas tedavisinde antibiyotikler
kullanılır. Tek doz tedavi yeterlidir.
Trikomonas komplikasyonları:
Trikomonas vajiniti tedavi edilmez ise birçok komplikasyona
neden olur.
• Vajinit olan hasta cinsel yolla bulaşan hastalıkları çok
kolay kapar. Hepatit, HİV, Herpes, gonore ve diğer
enfeksiyonlar daha kolay kapılır.
• Tedavi edilmemiş trikomonas enfeksiyonu gebelerde erken
doğuma ve düşük doğum tartısına neden olur.
• Pelvik inflamatuar hastalığa, dış gebeliklere ve kısırlığa
neden olabilir.
Trikomonas dan korunma:
Trikomonas tedavisinde eşlerin aynı zamanda tedavi edilmesi
önemlidir. Trikomonas vajiniti tekrarlar. Tedavi süresince
cinsel temastan kaçınmak gerekir. Kondom kullanımı trikomonas
bulaşmasını engeller.
Referanslar:
1- Centers for Disease Control and Prevention. Sexually
transmitted diseases treatment guidelines 2006. MMWR 2006: 55
(No. RR-11)
2- Krieger JN and Alderete JF. Trichomonas vaginalis and
trichomoniasis. In: K. Holmes, P. Markh, P. Sparling et al
(eds). Sexually Transmitted Diseases, 3rd Edition. New York:
McGraw-Hill, 1999, 587-604.
3- Weinstock H, Berman S, Cates W. Sexually transmitted
disease among American youth: Incidence and prevalence
estimates, 2000. Perspectives on Sexual and Reproductive
Health 2004; 36: 6-10
SİFİLİS
Frengi; Lues;
Sifilis cinsel yolla bulaşan bulaşıcı mikrobik enfeksiyon
hastalığıdır. Tedavi edilmez ise beyin, sinir, göz ve iç
organlarda ciddi hasarlar yaparak ölüme neden olur.
Sifilis Treponema pallidum bakterisi ile meydana gelir.
Hastalık sifilis yaraları ile direk temas sonucu bulaşır. En
sık bulaşma yolu:
Hasta kişi ile cinsel temas,
Gebelerde anneden bebeğe geçiş ( konjenital Sifilis ),
Kan teması ile bulaşır.
Sifilis kimlerde görülür?
Sifilis korunmasız cinsel temasta bulunan herkes de ve her
yaşta görülebilir en sık:
Hasta kişiler il cinsel temasta bulunanlarda,
Birden fazla cinsel partneri olanlarda,
Korunmasız cinsel ilişkide bulunanlarda,
Sifilis lezyonlarına dokunan kişilerde,
Başka cinsel yolla bulaşan hastalığı olan kişilerde
daha sık görülür.
Sifilis belirtileri nelerdir?
Sifilis 4 devrede seyreder:
1- Primer Sifilis,
2- Sekonder Sifilis,
3- Latent Sifilis,
4- Tersiyer sifilis.
Primer Sifilis ( birinci dönem ) :
Hastalık kapıldıktan sonra genellikle genital bölgede tek veya
birden çok lezyon ortaya çıkar. Yaralar hastalık bulaştıktan
10 ila 90 gün içinde ortaya çıkar. Hastalık nerden bulaştıysa
yara da orda çıkar. Genellikle cinsel temasla bulaştığından
genital bölgede çıkar, ancak rektal bölgede, anüste, dilde,
ağızda, dudakta, vücudun her yerinde görülebilir.
İlk çıkan bu yaraya şankr denir, ağrısız, sert, deriden
kabarıktır, zamanla ülserleşir, ortası çukurlaşır, akıntılı
hal alır. Bu ilk lezyon 1 ila 5 hafta içinde kendi kendine
iyileşir. Ülser kaybolur. Hasta bu dönemde tedavi edilmez ise
hastalık 2. Döneme ilerler.
Sekonder Sifilis (ikinci dönem ):
Primer Sifilisden aylar sonra ortaya çıkar.
Vücutta pembe- kırmızı döküntüler görülür, kaşıntı
yoktur, döküntüler birden fazla bölgede görülür, 2–6
hafta sürer.
İsilik tarzında,
Ciltte küçük lekeler tarzında,
Kasık bölgesi ve genital bölgede siğiller
şeklinde,
Ağızda üzeri beyaz plaklar şeklinde,
Bozuk para büyüklüğünde batık plaklar şeklinde,
Avuç içi ve ayak tabanında hafif kabarık
döküntüler şeklinde olabilir.
Bu döküntülerin hepsinde bakteri vardır ve
hastalık bulaşabilir.
Boğaz ağrısı olur,
Lenf bezleri şişer,
Baş ağrısı,
Gripal şikayetler,
Ateş,
Yorgunluk, halsizlik,
Genel vücut ağrıları,
Tüm vücutta şişmiş lenf bezleri görülür.
Hasta bu dönemde tedavi edilmez ise hatalık üçüncü döneme
girer.
Latent Sifilis ( sessiz dönem ):
Bu dönemde hastalık ilerlemeye devam eder ancak hiçbir
şikayete neden olmaz. Bu dönem birkaç yıl sürebilir. Bu
dönemde Sifilis testleri pozitiftir. Bu dönem de kendi içinde
ikiye ayrılır:
a- Erken latent dönem: ilk iki dönemden sonraki bir yılı
kapsar ve hastanın hastalığı en çok bulaştırdığı
dönemdir.
b- Geç latent dönem: bu dönemde hastalar hastalığı çok
bulaştıramazlar, ancak hamile kadınlarda hastalık bebeğe
bulaşabilir.
Bu dönemde yakalanıp tedavi edilemeyen hastalarda hastalık 4.
Ve son döneme girer.
Tersiyer Sifilis ( son dönem ):
Bu dönemde hastalık ilerlemeye devam eder. İlk enfeksiyondan
aylar yıllar sonra ortaya çıkar. Günümüzde gelişmiş ülkelerde
nadir görülmektedir. Bu dönemde sifilis iç organlara zarar
verir en sık:
Beyin ve sinir hastalıkları,
Göz,
Kalp ve damar hastalıkları,
Karaciğer,
Kemik ve eklem hastalıklarına yol açar.
Sifilisin neden olduğu iç organ hasarları ölüme neden olacak
kadar ciddi ve ilerleyicidir. Bu dönemde en sık görülen
şikayetler:
Cilt, kemik ve iç organlarda ortaya çıkan şişlikler (
gumma),
Kalp ve damar problemleri,
Körlük,
Beyin hasarı, nöron hasarı sonucu;
Güçsüzlük,
Yürüme zorluğu,
Dengesizlik,
Hafıza güçlüğü,
Hezeyanlar,
Deliryum,
İdrar kaçırma gibi şikayetler görülür.
Konjenital Sifilis ( doğumsal sifilis) :
Ana karnında bebeğe mikrop bulaşması sonucu ortaya çıkan
tablodur. Sifilis mikrobu anne karnında bebeğe çok zarar
verir. Günümüzde doğum öncesi yapılan testler sayesinde bu
hastalık erken dönemde yakalanmakta ve tedavi edilmektedir.
Yakalanamaz ise konjenital Sifilis tablosu ortaya çıkar,
Sifilis doğmamış bebekte:
Sağırlık,
Diş problemleri,
Burun problemlerine neden olur.
Sifilis teşhisi nasıl konur?
Sifilis kan testleri ile kolayca teşhis edilir. Lezyonlar ve
fizik muayene teşhiste yardımcıdır.
Teşhis için:
Kan testleri:
VDRL, RPR,
TPHA-İ
FTA-ABS
Lezyonlardan alınan örneklerin incelenmesi teşhis
koydurur.
Sifilis tedavisi:
Penisilin halen sifilis tedavisinde kullanılan temel ilaçtır.
Penisiline
dirençli
Sifilis
vakaları
henüz
daha
bildirilmemiştir. Penisilin bakteriyi öldürerek hastalığın
ilerlemesini kesin olarak durdurur.
Sifilis öyküsü 1 yıldan az olan kişilere 1 doz depo
penisilin,
Sifilis öyküsü 1 yıldan uzun ise 2- 3 doz depo
penisilin,
Kongenital Sifilis de bebeğe 10 gün kristalize
penisilin tedavisi yeterlidir.
Penisiline alerjik kişilerde
Doksisiklin,
Ceftriakson,
Tetrasiklin,
Azitromisin tedavi amacıyla verilebilir.
Sifilis teşhis edilen kişilerin tedavileri tamamlanana dek
cinsel temastan kaçınmaları gerekir. Tüm cinsel partnerlerinin
testten geçirilmesi gerekir.
Sifilis den korunma:
Sifilis en sık cinsel temas ile bulaşır. Hastalığın büyük
kısmında hastanın görünür hiçbir lezyonu yoktur ve hastalığı
bulaştırır. Bu nedenle kimin hasta olduğunu anlamak güçtür.
Korunmasız, cinsel temasta bulunmamak,
Şüpheli cinsel temastan kaçınmak,
Çok eşli olmamak,
Şüpheli durumda kondom kullanmak,
Şüpheli her durumda doktora başvurmak gerekir.
Referanslar:
1. American Social Health Association
http://www.ashastd.org/
2. Centers for Disease Control and Prevention, National
Prevention Information Network
http://www.cdc.gov/
3. Canadian Health Network
http://www.canadian-health-network.ca/
4. Sex Information and Education Council of Canada
http://www.sieccan.org/
5. Centers for Disease Control and Prevention. Sexually
Transmitted Diseases Treatment Guidelines, 2010. MMWR
2010;59(No. RR-12):1-110.
6. Ferri. Ferris Clinical Advisor: Instant Diagnosis and
Treatment . 8th ed. Mosby, An Imprint of Elsevier; 2006
KLAMİDYA
Chlamidya;
Klamidya cinsel yolla bulaşan bakteriyel bir enfeksiyon
hastalığıdır. Erkeklerde ve kadınlarda kısırlığın en büyük
sebeplerindendir.
Hastalık:
Cinsel temasla bulaşır, ayrıca doğdum kanalından
geçerken anneden bebeğe bulaşabilir.
Klamidya sinsi bir enfeksiyon hastalığıdır. Birçok
hastada ağrı ve akıntıya pek neden olmadığından hasta
doktora gitmez.
Özellikle kadınlarda üreme organlarına zarar vererek
kısırlığa yol açar.
Teşhis etmek zordur.
Antibiyotikler ile tedavi edilir
Erken tanısı ve tedavisi önemlidir.
Klamidya nedir ?
Klamidya bir bakteridir insandan insana cinsel yolla bulaşır.
Özellikle kadınlarda kısırlığın en başta gelen sebeplerinden
biridir.
Klamidiya Belirtileri nelerdir?
Klamidya sinsi hastalık yapar. Hastalığı kapan kadınların
dörtte üçünde ve erkeklerin yarısında hiç şikayet olmaz.
Hastanın şikayetleri başladığında ise genellikle bakteri
vücuda hasar vermiştir.
Erkeklerde : klamidya bulaşan erkeklerin yarısında
şikayet olmaz. En çok görülen şikayetler:
Peniste akıntı,
Penis ucunda yanma,
İdrar yaparken yanma,
Penis ucunda kaşıntı,
Testislerde ağrı
görülebilir.
ve
şişme
şikayetleri
Kadınlarda : kadınların ancak dörtte birinde şikayet
olmaktadır. En çok görülen şikayetler:
Vajinal akıntı,
İdrar yaparken yanma,
Hastalık uterus ve tüplere ilerler ise
Alt karın ağrısı,
Bulantı,
Ateş,
Adet arası kanamalar,
Cinsel ilişki sırasında ağrı şikayetleri
görülür.
Klamidya nın kuluçka süresi ne kadardır ?
Hastalık bulaştıktan
başlayabilir .
1
ila
3
hafta
sonra
şikayetler
Klamidya nasıl teşhis edilir?
Hastalığın tespitinde iki laboratuvar testi kullanılmaktadır.
Birincisinde klamidyanın yerleştiği bölgeden alınan ( penis ve
cervix ) örneklerde bakteri araştırması yapılır. İkincisinde
ise erkeklerde idrar örneğinden nükleik asidi araştırılır. Her
iki test de doğru örnekleme yapıldığında büyük oranda doğru
sonuçlar verir.
Klamidya kimde görülür?
Birden fazla seksuel partneri olmak ,
Korunmasız cinsel temasta bulunmak,
Genç olmak ( Klamidya genç kızlarda ve genç kadınlarda
daha fazla enfeksiyon yapar ) enfeksiyon riskini
arttırır.
Klamidya tedavisi nasıldır?
Klamidya antibiyotiklerle kolayca tedavi edilebilen bir
enfeksiyon hastalığıdır. Enfeksiyonunun tedavisinde erken tanı
önemlidir. Tedavide eşin de aynı zamanda antibiyotik alması
gerekir yoksa yeniden bulaşır. Hastalık anatomik yapıyı
bozarak kısırlığa neden olur. Klamidyanın neden olduğı
kısırlık antibiyotik ile düzelmez.
Klamidya tehlikeli bir hastalık mıdır?
Tedavi edilmemiş yada teşhisi gecikmiş klamidya
organlarına zarar verir, kısırlığa neden olur.
üreme
Erkeklerde :
Üretrit,
Epididimit,
Epidididmo orşite (testis iltihabı) ve kısırlığa
neden olabilir.
Kadınlarda :
Cervisite,
Fallop tüplerinin iltihabına ve tıkanmasına,
Pelvik iltihabi hastalığa ( PID ),
Kronik pelvik ağrılara,
Kısırlığa,
Dış gebeliğe,
Hamile kadında ise erken doğuma ve
Doğumda
bebeğe
bulaşarak
yenidoğanda
enfeksiyonlara neden olur.
Doğumda bebeğe bulaşırsa :
Yenidoğanda göz iltihaplarına,
Solunum yolları enfeksiyonlarına ve zatüreye
neden olur.
Klamidya yagınmıdır?
Evet özellikle gençler arasında yaygın ve sık görülen bir
hastalıktır. Hastalık sinsi seyrettiği için birçok insan
hastalığı bilmeden bulaştırır. Klamidya genellikle üreme
çağında kısırlık araştırması sırasında fark edilmektedir.
Klamidyanın neden olduğu kısırlık antibiyotikler ile düzelmez.
Hastalığın tespitinde düzenli doktor kontrolü ve şikayet
olmasada vajinal kültürlerin rutin tekrarı çok önemlidir.
Klamidya nasıl önlenir
Genç kızlıktan itibaren düzenli doktor kontrolü ve
düzenli vajen kültürü erken tanıda önemlidir.
Vajinal akıntı, kaşıntı, idrarda yanma, ateş, bulantı,
karın ağrısı, cinsel ilişki sırasında ağrı var ise
mutlaka doktora gidilmelidir,
Erkeklerde Peniste akıntı, Penis ucunda yanma, İdrar
yaparken yanma, Penis ucunda kaşıntı, Testislerde ağrı
ve şişme şikayetleri var ise mutlaka doktora
gidilmelidir.
Tedavide eşin de tedavi görmesi gerekir.
Tedaviniz bitene dek kimseyle cinsel temasta
bulunulmamalıdır.
Tedavi için verilen ilaçların bitirilmesi gerekir.
Klamidya erkeklerde ve kadınlarda kısırlığın en büyük
sebeplerindendir ve erken teşhis kısırlıktan kurtarır.
HEPATİT
Hepatit;
Sarılık;
Kronik
Hepatit;
Bulaşıcı
Hepatit;
Hepatit karaciğerin iltihabi hastalığıdır. Birçok bakteri ve
virüslerle oluşabilirse de en sık ve en tehlikeli olanları
viral hepatit virüsleri denilen A, B, C, D ve E virüsleri ile
olanlarıdır.
Viral Hepatitler nelerdir?
Viral hepatit, Hepatit A, B, C, D ve E virüslerinin neden
olduğu, karaciğere ağır hasarlar verebilen bir enfeksiyon
hastalığıdır. Kronikleşme tehlikeleri ve yaygınlıkları nedeni
ile en önemlileri Hepatit B ve Hepatit C dir.
Hepatit B ve C Ne Kadar Sık Görülür ?
Dünyada 2 milyar kişinin Hepatit B virüsü ile enfekte olduğu,
350 milyondan daha fazla kişide ise hastalığın kronikleştiği
tahmin edilmektedir. Türkiyede 3-4 milyon kişinin Hepatit B
ile enfekte olduğu sanılmaktadır.
Tüm dünyada yaklaşık 180 milyon kişinin Hepatit C virüsü ile
enfekte olduğu, siroz ve kanser riski ile karşı karşıya kalan
130 milyon kişide de hastalığın kronikleştiği tahmin
edilmektedir.
Her yıl 3-4 milyon yeni kişi HCV ile enfekte olurken, %70inde
hastalık kronikleşmektedir. Türkiyede yaklaşık 600 bin kişinin
hepatit C virüsü ile enfekte olduğu tahmin edilmektedir.
Kronik Hepatit Tedavi Edilmezse Ne Olur ?
Kronik Hepatitler ölümcül olabilen ağır karaciğer
yetersizliğine, karaciğer sirozuna ve karaciğer kanserine
dönüşme riski taşır. Bu yüzden kronik hastalığın tedavisi ve
doktor kontrolü büyük önem taşımaktadır.Hepatit tehlikeli
sonuçlara yol açabilen önemli bir hastalıktır.
GONORE
Belsoğukluğu;
Gonore yada halk arasındaki adıyla bel soğukluğu cinsel yolla
bulaşan mikrobik bir enfeksiyon hastalığıdır. Etkeni Neisseria
gonorrhoeae adında bir bakteridir. Genital bölge, anüs, idrar
yolları, ağız, boğaz ve gözlerde hastalık yapar. Sık görülür
kolay bulaşır. Dünyada giderek yayılmaktadır. Cinsel yolla
bulaşır dış ortamda uzun süre yaşamaz, havludan, havuzdan, vb.
bulaşmaz. Temas ile bulaşır, anneden çocuğuna bulaşır.
Hastaların birçoğunda şikayetler hafif seyrettiğinden
hastaneye başvurmazlar ancak hastalığı bulaştırmaya devam
ederler.
Bel soğukluğu kimlerde görülür?
Gonore her yaşta görülebilir. Cinsel aktif olan her insanda
olabilir. Korunmasız cinsel temas, birden fazla cinsel
partner, diğer cinsel yolla bulaşan hastalıkları olanlarda
daha fazla görülür.
Bel soğukluğu nasıl bulaşır ?
Gonore: penis, vajina, ağız, anüs’e dokunmakla insandan insana
geçer. Sperm gerekmez. Cinsel temasla, öpüşmeyle, dokunmayla
bulaşır. Doğum sırasında anneden bebeğe bulaşabilir. Gonore
tekrarlayabilir. Tedaviden sonra gonore taşıyan kişi ile temas
edilirse tekrar bulaşır.
Bel soğukluğunun belirtileri nelerdir?
Gonore tehlikeli bir hastalıktır. Bazı erkeklerde hemen hiç
şikayet olmaz, bu insanlar hastalığı taşırlar. Hastalık
kapıldıktan 2- 5 gün sonra şikayetler başlar;
Erkeklerde en sık görülen şikayetler:
İdrarda yanma,
Penisten beyaz, sarı yada yeşil akıntı,
Nadiren testislerde şişlik kızarıklık ağrı olur.
Kadınlarda gonore şikayetleri çok hafiftir, birçok kadın
hasta olduğunu bile fark etmez. Şikayetler sistit
vajinit şikayetleri ile karışır, hastaların çoğu bu
şikayetleri önemsemez. Kadınlarda en sık görülen
şikayetler :
İdrarda yanma,
Vajinal akıntı,
Adet arası kanamaları dır.
Gonore bu hafif şikayetlere rağmen çok ciddi hasarlar verir.
Boğazda yerleşir ise boğaz ağrısı, yutma güçlüğü yapar.
Rektumda yerleşir ise rektal akıntı makatta kaşıntı yapar.
Gonore tehlikeli bir hastalık mıdır?
Tedavi edilmemiş gonore hem erkek hem kadınlarda ciddi kalıcı
hasara, hastalıklara neden olur.
Tedavi edimemiş gonore kadınlarda :
Kısırlığa,
Dış gebeliğe,
Pelvis de iltihabi hastalığa ( PID) neden olur,
ciddi pelvis ağrılarına ve ateşe yol açar, apse ve
kronik pelvis ağrılarına neden olabilir.
Tedavi edilmemiş gonore erkeklerde:
Testis iltihaplarına,
Prostat iltihaplarına,
Kısırlığa neden olur.
Gonore kan yoluyla tüm vücuda yayılırsa ölümcül olabilir.
Gonore kadınlarda kısırlığın en sık sebeplerinden birisidir.
Hamilelerde gonore :
Hamilelerde gonore erken doğum ve düşük doğum tartısına yol
açabilir. Gonore doğum sırasında bebeğe bulaşırsa: Bebekte göz
iltihaplarına, eklem iltihaplarına yada çok ciddi sepsise
neden olabilir. Hamilelik sırasında rutin kültürler ile gonore
taraması yapılmalı varsa tedavi edilmelidir.
Bel soğukluğu nasıl teşhis edilir?
Gonore teşhisi kültür ile konur. Erkeklerde akıntı, ürethra
kültürü. Kadınlarda cervix, ürethra ve vajen kültürleri, her
iki cinste boğaz, rektum kültürleri ile teşhis konur. Gonore
hızlı testleri kültür kadar hassas değildir.
Bel soğukluğu nasıl tedavi edilir?
Gonore tedavisinde antibiyotikler kullanılır. Günümüzde
antibiyotiklere direnç kazanmış ve tedavisi zor gonore
vakaları görülmeye başlanmıştır. Gonore hastalarının çoğunda
diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve klamidya da
görülmektedir.
Bu
hastalıkların
tedavisi
birlikte
yapılmalıdır. Gonore tespit edilen hastalarda diğer cinsel
yolla bulaşan hastalıklar da araştırılmalıdır.
Tedavide dikkat edilmesi gereken hususlar:
İlaçların dozunda ve zamanında alınması,
Tedavi süresine dikkat edilmesi, iyileşince tedavinin
erken kesilmemesi,
Tedaviden cevap alınamaz ise aynı doktora durumun
bildirilmesi,
Tedavi gonoreyi öldürür ancak yaptığı hasarı düzeltmez.
Gonore testis, over hasarı ve kısırlık yaptıysa bu
tedaviyle iyileşmez.
Tedavi tekrar gonore kapmanıza engel olamaz, tedavi
bittikten sonra gonore taşıyan biri ile temas ederseniz
tekrar hastalık kaparsınız,
Tedavide eşlerin birlikte ve aynı zamanda tedavi
olmaları, tedavi süresince cinsel temastan kaçınmaları
gerekir,
Kondom kullanmak gonore riskini azaltır,
Size gonore teşhisi kondu ise cinsel ilişkiniz olan
herkese durumu bildirmeniz gerekir.
Genital bölgede herhangi bir akıntı, yanma, idrarda yanma,
kızarıklık, şişlik, döküntü cinsel yolla bulaşan hastalık
habercisidir ve mutlaka doktor kontrolü gerekir.
Referanslar:
1. Centers for Disease Control and Prevention. Sexually
Transmitted Diseases Treatment Guidelines, 2010. MMWR
2010;59(no. RR-12).
2. Centers for Disease Control and Prevention. Sexually
Transmitted Disease Surveillance, 2009. Atlanta, GA: U.S.
Department of Health and Human Services, November 2010.
3. Hook EW III and Handsfield HH. Gonococcal infections in the
adult. In: K. Holmes, P. Sparling, P. Markh et al (eds).
Sexually Transmitted Diseases, 3rd Edition. New York: McGrawHill, 1999, 451-466
GENİTAL HERPES
Genital herpes cinsel yolla bulaşan viral bir hastalıktır.
Sebebi Herpes simplex virüs tür. Genital bölgede içi sıvı dolu
kesecikler ( uçuk ), ağrı ve kaşıntıya neden olur. İlk seferde
iyileşmesi 3- 4 hafta sürer. Herpes virüs vücutta saklanır,
sıklıkla alevlenir ve şikayetler tekrar eder, her seferinde
süre ve şiddeti azalarak sürer. İyileşme dönemlerinde hasta
bulaştırıcıdır.
Gençlerde sık görülür, sıklığı giderek artmaktadır. Herpes
simplex virüsün 2 tipi vardır: tip 1 daha çok dudak; tip 2 ise
genital bölgede çıkar. Kadınlarda daha sık görülür. Cinsel
yolla bulaşır, dış ortamda uzun süre canlı kalamaz. Görünür
lezyon olmasa da taşıyıcılar hastalığı bulaştırabilirler.
Herpes lezyonları kanamalı ve ülserli lezyonlardır, diğer
cinsel yolla bulaşan hastalıkların kapılma şansını da
arttırır.
Genital herpes belirtileri nelerdir?
Herpes hastalarının çoğu hasta olduklarının bile farkında
değillerdir. Şikayetleri çok hafif olur, böcek ısırığı
sanılır. Herpes bulaşan her hasta da şikayet ortaya çıkmaz,
ancak bu insanlar hastalığı taşır ve bulaştırırlar. Şikayeti
olan hastalarda ise özellikle ilk atak oldukça sıkıntılı
geçer. Hastalık mikrobun kapılmasından 2 hafta sonra başlar ve
iyileşmesi 3-4 hafta kadar sürer.
Genital bölge ve anüs etrafında kızarıklık,
İçi sıvı dolu kesecikler,
Kaşıntı,
Ağrı, sızlama,
Lenf bezlerinde şişme,
Halsizlik,
Ateş,
Grip benzeri şikayetler olur,
Kesecikler patladıktan sonra o bölgede ülserler olur(
aft gibi ),
İlk atağı takiben bir yıl içinde 4 -5 atak daha geçirilir. Her
atakta şikayetler ve süre biraz daha hafifler. Yıllar içinde
atakların süresi ve şiddeti azalarak sürer.
Genital herpes komplikasyonları:
Genital herpes erişkinlerde ağrılı Genital lezyonlara yola
açar, immün sistemi zayıf kişilerde şikayetler çok ağır ve
şiddetli olabilir.
İmmün sistemin zayıfladığı durumlarda beyin, beyin zarı
iltihabına ( meningo-ansefalit ) yola açabilir.
Genital herpes doğum kanalından bulaşırsa bebeklerde beyin
iltihaplanmasına neden olabilir, bu çok ciddi ve ölümcül bir
durumdur. Gebelik sırasında herpes atakları bu nedenle
tehlikelidir. Özellikle gebelik sırasında herpes kapılması ve
ilk atağın gebelik sırasında geçirilmesi bu riski daha da
arttırır. Doğumda aktif Genital herpesi olan hastaların bu
nedenle sezaryen ile doğum yapmaları bebeğin korunması
açısından önemlidir.
Hastalığın ve atakların şiddetinden bağımsız olarak herpes
atakları sırasında hastada psikolojik stres, depresyon
görülür.
Genital Herpes nasıl teşhis edilir?
Genital herpes şikayetleri kişiden kişiye çok farklı
olabilmektedir, kimi insanda hiçbir şikayet olmazken kimi
insanda şiddetli lezyonlar ortaya çıkmaktadır. Lezyonların
varlığında hastalığı klinik olarak teşhis etmek kolaydır.
Lezyondan alınan örnek laboratuarda incelenerek kolayca teşhis
konur( HSV PCR ). Ancak lezyon olmayan veya ataklar arasında
şikayeti olmayan insanlarda ancak kan testleri ile genital
herpes varlığı gösterilebilir. Kan testleri ile herpes virüs
antikorları ( HSV 1 ve HSV 2 ) gösterilir.
Genital herpes nasıl tedavi edilir?
Herpesi tamamen ortadan kaldıracak bir tedavi yoktur. Ancak
antiviral ilaçlarla hastalığı, süresini, şiddetini azaltmak ve
atak sayısını azaltmak mümkündür. Ayrıca uzun süreli
süpressyon tedavileri cinsel partnere bulaşma şansını azaltır.
Genital herpesten nasıl korunulur?
Kondom kullanımı genital herpes bulaşma şansını azaltır.
Görünür lezyon varlığı bulaşma şansını çok arttırır ancak
birçok hasta görünürde lezyon olmasa da hastalığı bulaştırır.
Çok eşlilik, cinsel yolla bulaşan bir hastalığı olmak Genital
herpes kapma şansını arttırır.
Referanslar:
1. Centers for Disease Control and Prevention. Genital
herpes—CDC fact sheet. Centers for Disease Control and
Prevention
website.
Available
at:
http://www.cdc.gov/std/herpes/stdfact-herpes.htm . Updated
March 3, 2010. Accessed July 29, 2010.
2. Centers for Disease Control and Prevention. Sexually
Transmitted Diseases Treatment Guidelines, 2010. MMWR.
2010;59(No. RR-12):1-110.
3. Engelberg R, Carrell D, Krantz E, Corey L, Wald A. Natural
history of genital herpes simplex virus type 1 infection. Sex
Transm Dis. 2003;30(2):174-177.
4. Frequently asked questions about genital herpes. The
National Women’s Health Information Center website. Available
at: http://www.4woman.gov/faq/stdherpe.pdf . Accessed July 18,
2005.
5. Genital herpes fact sheet. Centers for Disease Control and
Prevention
(CDC)
website.
Available
at:
http://www.cdc.gov/std/Herpes/STDFact-Herpes.htm
July 18, 2005.
.
Accessed
6. Genital herpes: the facts. International Herpes Alliance
website.
Available
at:
http://www.herpesalliance.org/resources_03.htm . Accessed July
18, 2005.
7. Health matters fact sheet: genital herpes. National
Institute of Allergy and Infectious Diseases website.
Available at: http://www.niaid.nih.gov/factsheets/stdherp.htm,
Accessed July 18, 2005.
8. Herpes: get the facts. American Social Health Association
website. Available at: http://www.ashastd.org/hrc/educate.html
. Accessed July 18, 2005.
9. Mindel A, Marks C. Psychological symptoms associated with
genital herpes virus infections: epidemiology and approaches
to management. CNS Drugs . 2005;19(4):303-312
EPİDİDİMİT
Epididimo
İltihabı;
Orşit;
Epididymo-orchitis;
Testis
Testiste yer alan epididim bölgesinin iltihabıdır. Epididim
testislerin üzerinde tüp şeklinde uzantıdır ve sperm
hücrelerinin saklanmasını ve transportunu sağlayan kısımdır.
Akut epididimit ani gelişen ağrılı iltihap halidir. Üç aydan
uzun sürerse kronik epididimit denir.
Epididimit neden olur?
Epididim iltihaplarının en
enfeksiyonlardır, özellikle:
büyük
sebebi
bakteriyel
İdrar Yolu Enfeksiyonları,
Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar
Gonore,
Sifiliz
Chlamidya,
Mycoplazma,
Üreoplazma,
Kabakulak ( Mumps),
Üretrit,
Prostatit,
Tüberküloz en sık rastlanan epididimit sebepleridir.
Enfeksiyonlar dışında en sık görülen epididimit sebepleri ise:
Travmalar,
Genital anormallikler,
Amiodaron ilaç kullanımı (kalp ritim bozukluklarında
kullanılan bir ilaçtır),
Kemoterapi ilaçları,
O bölgeye uygulanan radyoterapi;
Mesane tümörü,
Brakiterapi vb.
Epididimit in en sık rastlanan sebepleridir.
Epididimit kimlerde olur?
Aşağıdaki durumlar kişide epididim iltihabı gelişme şansını
arttırır:
15 – 30 yaş arası yada 60 yaş üstü olmak,
Gençlerde cinsel yolla bulaşan hastalıklar yaşlılarda
ise idrar yolu iltihapları en sık sebeptir,
Genito üriner bölge iltihapları;
Ürethrit,
Mesane ( sistit),
Böbrek ( piyelonefrit),
Prostat ( prostatit),
Testis ( orşit) iltihaplarının olması epididimit
riskini arttırır,
Ürethra darlığı,
İdrar kateteri olması,
Prostat büyüklüğü olması,
Mesanenin tam boşalamaması,
Genital bölgeye yeni yapılmış cerrahi girişimler (
prostat, mesane, üretra operasyonları),
Doğumsal genital anormaliler,
Korunmasız cinsel temas,
İmmün sistemin zayıf olması,
Epididimit çocuklarda hatta bebeklerde bile görülebilir.
Beraberinde idrar yolu iltihabı olmadan ortaya çıkabilir.
Epididimit belirtileri nelerdir?
Epididimit şikayetleri genellikle bir gün içinde başlar. En
sık görülen şikayetler:
Testislerde ağrı,
Testislerde ani şişme ve kızarıklık,
Testiste sertlik, kitle, ağrı, kızarıklık,
Diğer testiste hassasiyet,
Kasık ağrısı,
Ateş, üşüme, titreme,
Üretra da inflamasyon,
Cinsel temas sırasında ve boşalma sırasında ağrı,
İdrar yaparken yanma ve ağrı hissi,
Dışkılama sırasında testis ağrısı,
Alt karın ağrısı,
Peniste akıntı,
Epididimit teşhisi nasıl konur?
Hastanın şikayetleri ve muayene bulguları teşhise yardımcı
olur. Laboratuar incelemeleri teşhisi destekler. Epididimit
düşünülen hastalardan aşağıdaki testler istenir:
İdrar tahlili: idrarda iltihabi reaksiyon olup
olmaması, idrarda lökosit ve bakteri bulunması teşhisi
destekler,
İdrar kültürü,
Penis akıntısı var ise kültürü,
Tam kan sayımı,
Sedimantasyon,
CRP (iltihabi reaksiyon varlığını gösterir),
Ultrason ( daralma, tıkanma, mesanede idrar birikimi,
doğumsal anormallikleri gösterir) testis ultrasonu
epididimin durumunu gösterir.
Epididimit tedavisi:
Tedavide amaç epididimde ki enfeksiyon ve inflamasyon un
durdurulmasıdır.
Yatak istirahatı: testislerin hareketini önleyerek
iyileşmeyi hızlandırır. Şişlik inmeye başlayana kadar
yatak istirahatı gerekir,
Antibiyotik: bakteriyel kökenli epididimitlerin
tedavisinde antibiyotik gerekir. Epididimitlerin çoğu
bakteriyel enfeksiyonlara bağlıdır. Bakteriyel olanların
çoğu da cinsel yolla bulaşan hastalıklara bağlıdır.
Bunların içinde ise en sık görülen Chlamidya
enfeksiyonlarıdır. Eğer chlamidya enfeksiyonuna bağlı
bir epididimit ise partnerin de tedavi olması gerekir.
Ağrı kesici ilaçlar: hem ağrı kesici hem de anti
inflamatuar özelliğinden dolayı ibuprofen tercih edilir,
şişlik ve ağrının azalmasını sağlar,
Testis elevasyonu: bu amaçla kullanılan supposituarlar
testislerin yukarıda durmasını, aşağıya sarkarak ağrı
yapmasını engellerler. Atletik supposituarların birkaç
hafta kullanılması gerekir.
Cerrahi girişim: ciddi ve tekrarlayan kronik epididimit
vakalarında
gerekebilir.
cerrahi
olarak
epididimin
çıkarılması
Cinsel partner de tedavi olmadan ve tedavi tamamen
bitmeden cinsel ilişkiye girmemek gerekir.
Epididimit den korunma:
Epididimitten korunma yollarından en önemlisi cinsel yolla
bulaşan hastalıklardan korunmaktır. Mesanede idrar tutmamak,
sık idrara gitmek, düzenli prostat kontrolünden geçmek,
düzenli check up yaptırmak epididimit ten korunmanın en iyi
yoludur.
Referanslar:
1. National Kidney Foundation
http://www.kidney.org/
2. UrologyHealth.org
http://www.urologyhealth.org/
3. Canadian Health Network
http://www.canadian-health-network.ca/
4. The Kidney Foundation of Canada
http://www.kidney.ab.ca/
5. Centers for Disease Control and Prevention. Sexually
Transmitted Diseases Treatment Guidelines, 2010. MMWR
2010;59(No. RR-12):1-110.
6. Centers for Disease Control and Prevention. Sexually
transmitted diseases treatment guidelines 2006: epididymitis.
Centers for Disease Control and Prevention website. Available
at: http://www.cdc.gov/std/treatment/2006/epididymitis.htm .
Updated April 12, 2007. Accessed July 15, 2010.
7. Centers for Disease Control and Prevention. Sexually
transmitted diseases treatment guide: 2006. MMWR. 2006;55.
Centers for Disease Control and Prevention website. Available
at:
http://www.cdc.gov/std/treatment/2006/rr5511.pdf
Accessed February 5, 2008.
.
8. Hori S, Sengupta A, Shukla CJ, Ingall E, McLoughlin J.
Long-term outcome of epididymectomy for the management of
chronic epididymal pain. J Urol . 2009 Oct;182(4):1407-1412.
9. The Merck Manual Diagnosis & Therapy . 17th ed. Rahway, NJ:
Merck & Co; 1999.
10. Santillanes G, Gausche-Hill M, Lewis RJ. Are antibiotics
necessary for pediatric epididymitis? Pediatr Emerg Care .
2011 Feb
HİV ve AİDS
HİV virüsü; AİDS hastalığı; Human İmmunodeficiency
Virüs; Acquired İmmunodeficiency Syndrome; Edinsel
İmmün Yetmezlik Sendromu.
HİV virüsünün neden olduğu bulaşıcı hastalıktır. İmmün sistemi
(bağışıklığı) bozar. İmmün sistem mikroplarla, tümörlerle
savaşmamızı sağlayan sistemdir, bozulursa vücut mikroplarla
savaşamaz. HİV virüsü immün sistemin anahtar hücresi olan T
lenfositlerinin içinde yerleşir ( CD4 T Lenfositleri). HİV
virüsü bu hücreleri öldürmeye başlar bu 2 ila 10 yıl kadar
sürebilir. T Lenfositleri ölünce immün sistem mikropları,
tümörleri tanıyamaz ve savaşamaz, sürekli iltihabi hastalıklar
ve tümörler ortaya çıkmaya başlar, bu duruma AİDS hastalığı
(Edinsel İmmün Yetmezlik Sendromu) denir. AİDS; HİV
enfeksiyonu nun son dönemidir, immün sistemin tamamen
çöktüğünü vücudun mikroplarla savaşamadığını gösterir. Normal
insanlarda hastalık yapmayan mikroplar sürekli hastalığa neden
olmaya başlar.
HİV
virüsü nasıl bulaşır?
HİV virüsü hasta insanların kan ve vücut sıvılarıyla temas ile
bulaşır. Kan, semen, vajinal salgı, anne sütüyle temas ile
bulaşır.
• Cinsel temas,
• Manikür pedikür,
• Dövme,
• Vücut deldirme,
• Kirli aletler ile yapılan cerrahi müdahaleler,
• Kirli iğneler,
• Diş müdahaleleri vb. ile ve
• Anneden bebeğe, ana karnında, doğumda veya anne sütü ile
bulaşır.
HİV bulaşma riskini yükselten sebepler:
• Çok eşli cinsel yaşam,
• Korunmasız cinsel yaşam,
• HİV pozitif yada yüksek riskli insanlar ile cinsel ilişkiye
girmek,
• Damardan ilaç bağımlılığı,
• Kan ve vücut sıvıları ile sürekli temas gerektiren işte
çalışmak ( laboratuar, kan merkezi, klinik, cerrahi ),
• HİV pozitif bir anneden doğmak,
• Kontrol edilmemiş; kan, doku, organ veya artifisyel
inseminasyon yaptırmak,
• HİV pozitifliğinin yoğun olduğu bölgede yaşamak HİV
pozitifliği için risk faktörleridir.
HİV enfeksiyonunda şikayetler:
1- Akut HİV enfeksiyonu:
HİV virüsü bulaştıktan sonra ilk bir iki ay içinde olur. HİV
virüsü bulaştıktan sonra ilk bir – iki ay içinde hafif
şikayetler olur ve bu şikayetler bir- iki haftada düzelir buna
akut HİV enfeksiyonu denir, en sık görülen şikayetler:
Kilo kaybı,
Kuru öksürük,
Boğaz ağrısı,
Ateş,
Gece terlemesi,
Halsizlik, yorgunluk, çabuk yorulma,
Lenf bezlerinde şişme,
Dil, ağız boğazda pamukçuklar, beyaz noktalar,
Baş ağrısı,
Işıktan rahatsız olma,
Döküntü,
Depresyon,
Huzursuzluk, Hafıza bozuklukları ve nörolojik
şikayetler olur,
bu şikayetler hafiftir ve uzun sürmeden kendi kendine düzelir.
Hasta grip geçirdiğini sanır.
2- İyilik dönemi:
Daha sonra HİV virüsü uzun yıllar hiçbir şikayete neden olmaz.
Şikayet olması için T Lenfositlerin belli bir sayının altına
düşmesi gerekir, bu zaman alır. HİV virüsünün T Lenfositleri
öldürmesi aylar – yıllar sürebilir. Bu süre içinde çoğu insan
hasta olduğunun bile farkında değildir, çünkü hastanın hiçbir
şikayeti yoktur, ancak hastalığı bulaştırmaya devam eder.
3- AİDS hastalığı:
T Lenfositleri sınır değerin altına inmeye başlayınca hastada
şikayetler görülmeye başlar. Akut HİV enfeksiyonunu takiben
Aylar – yıllar sonra şikayetler görülmeye başlar, şikayetlerin
ortaya çıkışı 1-3 yılı bulur. En sık görülen şikayetler:
Tüm vücutta lenf bezlerinde şişme,
Ağız ve tırnaklarda mantar hastalıkları,
Sık tekrarlayan vajinit,
Siğillerin çıkması,
Önceden geçirilmiş hastalıkların alevlenmesi; zona,
Herpes, egzema, psöriazis vb.
Gece terlemeleri,
Kilo kaybı,
Kronik ishal dir.
HİV enfeksiyonu nun AİDS hastalığına dönmesi bazen 10 yılı
bulur. İleri dönemlerde fırsatçı enfeksiyonlar, tümörler ve
komplikasyonlar görülmeye başlanır. En sık görülenler:
Ağızda pamukçuk ( kandida enfeksiyonu )
Zatürre ( özellikle normal insanda zatürre yapmayan P.
Carini zatürresi),
Beyin ve akciğerlerde mantar enfeksiyonları,
Toksoplazma enfeksiyonu,
Tüberküloz,
Viral beyin enfeksiyonları,
Koposi sarkomu ( birçeşit tümördür) ,
Lenfoma,
Cervikal kanser,
Viral göz hastalıkları,
Ciddi barsak hastalıkları ( salmonella, şigella vb.)
Kilo kaybı,
Deri döküntüleri,
İlaçlara karşı tahammülsüzlük,
Depresyon ve demans gibi nöro-psikolojik rahatsızlıklar
görülür.
HİV ve AİDS laboratuar testleri:
HİV enfeksiyonunun teşhis HİV testleri ile konur. Bu testler
hızlı sonuç veren testlerdir.
1- ELİSA testi bu amaçla yapılan ve kabul görmüş
standart testtir.
o ELİZA HİV 1+2 VİRÜS testi şüpheli temastan en erken 14 gün
sonra pozitif olmaya başlar,
o Şüpheli temastan 3 ay sonra yapılan ELİZA testi % 95
oranında doğru sonuç verir,
o Şüpheli temastan 6 ay sonra yapılan ELİZA testi % 99
oranında doğru sonuç verir.
o ELİZA pozitifliği her zaman HİV pozitifliği anlamına
gelmez,
o ELİZA pozitif ise western blot testi ile bu sonucu
doğrulamak gerekir.
2- WESTERN BLOT testi: ELİZA testi ni doğrulamak
amacıyla kullanılır.
HİV enfeksiyonunda tedavi:
İlaçlar ile HİV pozitif kişilerde AİDS hastalığının ortaya
çıkışı geciktirilmekte ve durdurulabilmektedir. HİV pozitif
hastaların hayat kalitelerini ve sürelerini normale getiren
ilaçlar ve tedavi protokolleri mevcuttur. HİV pozitiflik ne
kadar erken yakalanır ise tedavi o kadar başarılı olmaktadır.
HİV virüsünden korunma:
HİV virüsü sosyal ilişki ile bulaşmaz. Sosyal anlamda öpüşme,
el sıkışma, kucaklaşma ile bulaşmaz. HİV den korunmak için
Korunmasız cinsel temastan kaçınmak,
Çok partnerli olmamak,
Riskli cinsel temas sırasında kondom kullanmak,
Kesici delici alet ( şırınga, manikür pedikür seti,
jilet, traş bıçağı vb. ) paylaşmamak,
Temizliğinden şüphe duyduğunuz alet ve cihazlar ile diş
ve cerrahi müdahale yaptırmamak,
Temiz olmayan aletler ile dövme, body piercing ve kulak
deldirme yaptırmamak en önemli korunma önlemleridir.
Referanslar:
1- American Foundation for AIDS Research
http://www.amfar.org/
2- Centers for Disease Control and Prevention
http://www.cdc.gov/
3- AIDS Committee of Toronto
http://www.actoronto.org/
4- Canadian AIDS Society
http://www.cdnaids.ca/
5- Adult male circumcision significantly reduces risk of
acquiring HIV [press release]. National Institutes of Health
website.
http://www3.niaid.nih.gov/news/newsreleases/2006/AMC12_06.htm
.
6- AIDS Info. Guidelines for the use of antiretroviral agents
in HIV-1-infected adults and adolescents. AIDS Info website.
http://aidsinfo.nih.gov/contentfiles/AdultandAdolescentGL.pdf
.
7- Berkow R. The Merck Manual of Medical Information . New
York, NY: Simon and Schuster, Inc.; 2000.
8- Centers for Disease Control and Prevention. Sexually
Transmitted Diseases Treatment Guidelines, 2010. MMWR.
2010;59(No. RR-12):1-110.
9- HIV/AIDS A-Z index. Centers for Disease Control and
Prevention website.http://www.cdc.gov/hiv/az.htm .
10- National Center for HIV/AIDS, Viral Hepatitis, STD, and TB
Prevention. Centers for Disease Control and Prevention
website. http://www.cdc.gov/nchstp/od/nchstp.html .
11- Rey D, Krebs M, Partisani M, Hess G, et al. Virologic
response of zidovudine, lamivudine, and tenofovir disoproxil
fumarate combination in antiretroviral-naive HIV-1-infected
patients. J Acquir İmmüne Defic Syndr . 2006;43: 530-534.
12- Ross LL, Parkin N, Gerondelis P, et al. Differential
impact of thymidine analogue mutations on emtricitabine and
lamivudine susceptibility. J Acquir İmmüne Defic Syndr .
2006;43(5):567-570.
13- 3/8/2007 DynaMeds Systematic Literature Surveillance
DynaMeds Systematic Literature Surveillance : Auvert B,
Taljaard D, Lagard E, Sobngwi-Tambekou J, Sitta R, Puren A.
Randomized, controlled intervention trial of male circumcision
for reduction of HIV infection risk: the ANRS 1265 Trial. PLoS
Med. 2005;2(11):e298. Epub Oct 25, 2005.
14- Bailey RC, Moses S, Parker CB, et al. Male circumcision
for HIV prevention in young men in Kisumu, Kenya: a randomised
controlled trial. Lancet. 2007 Feb 24;369(9562):643-656.
Gray RH, Kigozi G, Serwadda D, et al. Male circumcision for
HIV prevention in men in Rakai, Uganda: a randomised trial.
Lancet. 2007 Feb 24;369(9562):657-666.
15- 2/21/2008 DynaMeds Systematic Literature Surveillance
DynaMeds Systematic Literature Surveillance : Mallal S,
Phillips E, Carosi G, et al. HLA-B5701 screening for
hypersensitivity to abacavir. N Engl J Med. 2008;358:568-579.
16- 6/11/2010 DynaMeds Systematic Literature Surveillance
DynaMeds Systematic Literature Surveillance : Del Romero J,
Castilla J, Hernando V, Rodríguez C, García S. Combined
antiretroviral treatment and heterosexual transmission of
HIV-1: cross sectional and prospective cohort study. BMJ.
2010:c2205
Download