kur`an-ı kerim`in temel eğitici nitelikleri

advertisement
78
4.
ÜNİTE
KUR’AN-I KERİM’İN TEMEL
EĞİTİCİ NİTELİKLERİ
ÜNİTEMİZE HAZIRLANALIM
1. “Rab ve vahiy” kelimelerinin anlamlarını sözlükten bulunuz.
2. Kur’an-ı Kerim’in meali ve tefsirlerinden neden faydalanmamız gerektiğini öğreniniz.
3. Kur’an’dan bir ayetin meali nasıl bulunabilir? Araştırınız.
4. Allah’ın, insanlara niçin kitap gönderdiğini araştırıp elde ettiğiniz bilgileri defterinize yazınız.
79
4.
ÜNİTE
1. İslam Dininin Temel Kaynağı: Kur’an
“Sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Şüphesiz sen, dosdoğru yoldasın.”
Zuhruf suresi, 43. ayet.
Yukarıdaki ayette hangi düşünce vurgulanmaktadır?
Kur’an-ı Kerim, Allah tarafından son peygamber Hz. Muhammed’e gönderilen
son kitaptır. İslam dininin temel kaynağıdır. Kur’an, hiç değişmeden ve güvenli bir
şekilde bize kadar ulaşmıştır. O, bütün insanlara hitap eden evrensel bir kitaptır. İnsanların dünyada mutlu bir hayat sürmelerini ve ahirette de mükâfata ulaşmalarını
sağlayacak ilkeleri kapsar. İnsanları doğru ve güvenilir bilgilerle aydınlatır.
Kur’an, insanları karanlıktan aydınlığa çıkarır. İnsanlara inanç, ibadet ve ahlak konularında sorumluluklarını hatırlatır. Konuyla ilgili olarak bir ayette şöyle denilmiştir:
“Allah, inananların dostudur, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır...”1
İnsan, kendisi ve yaratılışı ile ilgili bilgi sahibi olmak ister. Hayatın amacı, ölümden sonra ne olacağı ve diğer canlılarla ilişkilerinin nasıl olması gerektiği hususunda
sürekli sorular sorar. İşte bu ve benzeri soruları, en güzel şekilde Kur’an cevaplar.
Kur’an, insanın dünyada imtihan edildiğini ve yapıp ettiklerinden sorumlu tutulacağını bildirir. Kur’an’da bu konu şöyle ifade edilir: “O ki hanginizin daha güzel davranacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratmıştır...”2
Kur’an, inanç, ibadet ve ahlak ile ilgili pek çok konuda bilgiler içerir. Kur’an, özellikle inanç konularında tek ölçüdür ve bu konuda açıkladığı esaslarla insanı başıboşluk ve kararsızlıktan kurtarır. Doğru ve güzel olana yönlendirir.
1 Bakara suresi, 257. ayet.
2 Mülk suresi, 2. ayet.
80
KUR’AN-I KERİM’İN
TEMEL EĞİTİCİ
NİTELİKLERİ
Kur’an, ibadet konusunda da temel kaynaktır. Allah’a nasıl ibadet edeceğimizi
Kur’an’dan öğreniriz. İbadetler, insanın iyiliği içindir ve onun güzel bir hayat sürmesine yardımcı olur. Kur’an’da, Allah’ın insanı yarattığı ve ona çeşitli imkânlar verildiği
açıklanır. Bunun karşılığında da insanın, Allah’ı tanıyıp ona iman ve ibadet etmesi
gerektiği bildirilir.
Ahlak konusunda da temel kaynak Kur’an’dır. İnsanın kendisiyle ve çevresiyle
iyi ilişkiler içinde olması gerekir. Ahlaklı olmak, insan için vazgeçilmez bir özelliktir.
Kur’an’da, insanın kendisine ve çevresine karşı sorumlulukları bildirilmiştir. Allah, yaptığımız her işte güzel ahlaklı olmamızı ister ve buna uygun davranışlarda bulunmamızı
öğütler. Bir ayette şöyle buyrulur: “Doğrusu Kur’an, sana ve toplumuna bir öğüttür.
İleride ondan sorumlu tutulacaksınız.”1
Kur’an, anlaşılmak için gelmiş ve
BİLGİ KUTUSU
anlaşılsın diye de kolaylaştırılmıştır.
Kur’an, dinin anlaşılıp yaşanması için
Kur’an’da Kamer suresinin 32. ayetinde
en temel ve en güvenilir kaynaktır.
bu konu şöyle ifade edilir: “Andolsun
ki biz Kur’an’ı, anlaşılıp öğüt alınması
Kur’an’ı okumak ve anlamaya çalışiçin kolaylaştırdık. O hâlde düşünüp
mak bir ibadettir.
öğüt alan yok mu?” Kur’an, ilk muhatapları Arapça konuştuğundan, onlar
tarafından anlaşılsın diye, Arapça olarak indirilmiştir. Arapça bilmeyen milyonlarca Müslüman ise Kur’an’ı anlayabilmek
için meallerden faydalanmaktadır. Kur’an ayetlerinin, yaklaşık anlamıyla başka bir
dile çevrilmesine “meal”, açıklamalarına ise “tefsir” denir. Mealler, Kur’an’ın anlaşılması için gereklidir. Kur’an, dünyanın belli başlı bütün dillerine çevrilmiştir. Türkçede
de birçok meal ve tefsir vardır. Bizim de Kur’an’ı anlayabilmemiz için meallerden ve
tefsirlerden faydalanmamız gerekir.
1 Zuhruf suresi, 44. ayet.
81
4.
ÜNİTE
Bizler, İslam dininin temel kaynağı olarak Kur’an’ı dikkate almalıyız. Dinimizin temel
ilkelerini Kur’an’dan öğrenirsek hem yanlış anlaşılmalara engel olur hem de batıl
inanç ve hurafelerden uzaklaşmış
ş ş oluruz.
TARTIŞALIM
Allah, kitaplar ve peygamberler göndermeseydi ne olurdu? Arkadaşlarınızla tartışınız.
2. Kur’an İyiye ve Güzele Yönlendirir, Kötülüklerden Sakındırır
“Görmedin mi Allah nasıl bir misal getirdi: Güzel
bir sözü, kökü (yerde) sabit, dalları gökte olan güzel bir ağaca (benzetti). (O ağaç), Rabb’inin izniyle
her zaman yemişini verir. Öğüt alsınlar diye Allah
insanlara misaller getirir. Kötü bir sözün misali,
gövdesi yerden koparılmış, o yüzden ayakta durma imkânı olmayan (kötü) bir ağaca benzer.”
İbrahim suresi, 24-26. ayetler.
Yukarıdaki ayette anlatılmak istenen nedir?
Kur’an’a göre iyi ve güzel olan şeyler, Allah’ın yapılmasını istedikleridir. Allah’ın iyi
ve güzel gördüğü her şey, bizler için faydalıdır.
Allah, hayır yapmaya ve hayır işlerinde yarışmaya önem verir. Çalışkan cömert ve
iyi bir insan olmayı öğütler. Kur’an’da Âl-i İmrân suresinin 92. ayetinde, “Sevdiğiniz
şeylerden (Allah yolunda) harcamadıkça iyiliğe eremezsiniz. Her ne harcarsanız, Allah onu hakkıyla bilir.” denilerek sevdiğimiz şeyleri, ihtiyacı olanlarla paylaşmak, gerçek iyilik olarak tanımlanır. İnsanlar, birbirlerine severek ve isteyerek yardım
etmelidir.
Kur’an, her zaman, insan haklarına saygı gösterilmesini ister. Kur’an’da başkalarının mallarına zarar vermek yasaklanmıştır. Ayrıca kimse sahibinin izni olmadan başkasının eşyalarını almamalıdır. İnsanlara zarar vermekten kaçınmalıdır. Bütün bunlar,
Kur’an’ın insanı doğruya, güzele ve faydalı olana yönlendirdiğini göstermektedir.
Kur’an; kardeşliği, dostluğu, yardımseverliği öğütler. Sevgi, merhamet ve hayâ
(utanma) duygusunu öne çıkarır.
82
KUR’AN-I KERİM’İN
TEMEL EĞİTİCİ
NİTELİKLERİ
YAZALIM
“...İyilik ve (Allah’ın yasaklarından) sakınma (takva) üzerinde yardımlaşın,
günah ve düşmanlık üzerinde yardımlaşmayın...”
Mâide suresi, 2. ayet.
Yukarıdaki ayetten anladıklarınızı yazınız.
Kur’an yol göstericidir. İnsanları doğruya iletir. Özellikle peygamberleri; dürüstlükleri, güvenirlikleri ve temiz ahlaklarıyla bize örnek göstererek güzel davranışlar sergilememizi ister.
İnsan, verdiği sözü yerine getirmelidir. Örneğin insan yapmayacağı şeyleri söylememelidir. Kur’an’da konuyla ilgili olarak şöyle buyrulmaktadır: “...Verdiğiniz sözü
yerine getirin. Çünkü verilen söz sorumluluk gerektirir.”1
İnsanın, içinde yaşadığı topluma ve diğer insanlara karşı birtakım sorumlulukları
vardır. Kur’an-ı Kerim, insanların bu sorumluluklarını yerine getirmelerini ister.
Allah, günahlardan kaçınmayı ve günah işlemeyi alışkanlık hâline getirenlerden
uzak durmayı öğütler. Tövbe etmeyi tavsiye eder. Ayrıca Kur’an’da, “…İyilikler, kötülükleri (günahları) giderir…”2 denilerek iyilik yapmamız istenir. Kur’an, iyi ile kötüyü
ayırır ve insanın iyi olanı seçmesinde ona yardımcı olur.
İnsan, yaptığı iyiliklerin Allah tarafından ödüllendirileceğini de bilmelidir. Bu konuda Kur’an’da şöyle buyrulur: “…O, önce (yoktan) yaratır, sonra da iman
edip iyi işler yapanlara adaletle mükâfat vermek için (onları huzuruna) geri
çevirir…”3 Ancak, iyiliğin ve güzelliğin karşılığının sadece bu dünyada değil, ahirette de beklenmesi gerektiğini söyler. İnsanın iyi düşüncelerinin, davranışlarına da
yyansımasını ister.
SÖYLEYELİM
“Mallarını Allah yolunda harcayanların durumu, yedi başak
bitiren ve her başakta yüz dane bulunan bir tohum gibidir.
Allah, dilediğine kat kat verir. Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.”
Bakara suresi, 261. ayet.
Yukarıdaki ayette anlatılmak istenen nedir? Söyleyiniz.
1 İsrâ suresi, 34. ayet.
2 Hûd suresi, 114. ayet.
3 Yûnus suresi, 4. ayet.
83
4.
ÜNİTE
3. Kur’an’ın Açıklayıcılığı ve Yol Göstericiliği
Ya açar Nazm-ı Celil’in bakarız yaprağına;
Yahut üfler geçeriz bir ölünün toprağına
İnmemiştir hele Kur’an, şunu hakkıyla bilin:
Ne mezarlıkta okunmak ne de fal bakmak için.
Mehmet Âkif ERSOY
Yukarıdaki şiirde Kur’an’ın hangi yönüne dikkat çekilmiştir?
Allah, insanlara gönderdiği kitaplar ve peygamberlerle doğru yolu göstermiştir.
Kur’an da bu amaçla gönderilen bir kitaptır. Dünya ile ahiret dengesini kurmamıza ve iyiyle kötüyü, doğru ile yanlışı ayırt etmemize yardımcı olur. İyiliklere özendirir
ve kötülüklerden sakındırır. Yüce Allah, Nahl suresinin 89. ayetinde şöyle buyurur:
“...Sana bu kitabı (Kur’an’ı) her şeyi açıklayan ve Müslümanlara yol gösterici,
rahmet ve müjde olarak indirdik...”
Kur’an, sorumluluk sahibi olmamızı ister.
PAYLAŞALIM
Hem bireysel hem de toplumsal yaşamı-Kur’an’ın günlük hayatımızmızda ihtiyaç duyacağımız ilkeleri belirtir. Bu
u
daki yeri ve önemi ile ilgili öryönüyle Kur’an, açıklayıcı ve yol gösterici-nekler bulup sınıfta arkadaşladir. Doğruyu arayan ve bulmaya çalışanlar,,
rınızla paylaşınız.
onun ilkelerine uyduklarında mutlu ve huzurlu
u
bir yaşama kavuşurlar.
Allah, uyarılarını dikkate alıp doğruyu bulmak için gayret gösterenlere yardım
eder. Fakat doğru yolu araması ve bulması gereken insanın kendisidir. Kur’an, insanı
güzel davranışlar edinmeye teşvik edip yönlendirir. Ankebût suresinin 69. ayetinde
bu konu şöyle dile getirilir: “…Hiç şüphe yok ki Allah, iyilik yapanlarla beraberdir.”
NOT EDELİM
KUR’AN
niçin
indirilmiştir?
?
Okumamız,
Anlamamız,
Düşünmemiz,
Doğru yolu bulmamız,
Yaşayıp mutlu olmamız için.
84
KUR’AN-I KERİM’İN
TEMEL EĞİTİCİ
NİTELİKLERİ
BİLGİ KUTUSU
Yaratır.
İnanır.
Nimet verir.
Şükreder.
Yol gösterir.
Tercih eder.
Allah, gönderdiği vahiylerle kendisini insanlara tanıtmıştır. Kur’an’a göre Allah her
şeyi işitir, görür ve bilir. Hiçbir şeyi unutmaz ve hiçbir şey ona zor gelmez. Kimse onun
dengi, eşi ve benzeri değildir. O, mutlak güç ve hikmet sahibidir ve doğru yolu seçenlerle beraberdir.
Allah, her şeyi insan için yaratmış ve onun hizmetine sunmuştur. Bize sayısız nimetler vermiştir. Allah’ın bizim her türlü ihtiyaçlarımızı karşılayabileceğimiz bir dünya
yaratması da onun bize olan sevgisinin bir işaretidir. İnsan, kendisi için yaratılan şeyleri, Allah’ın bir lütfu olarak görmelidir. O, insanlardan kaldıramayacakları bir şey de
istememiştir. Bu konuda şöyle buyurmuştur: “Allah, kimseye gücünün üstünde bir
şey yüklemez…”1 İnsan, yalnızca Allah’a inanmalı, ibadet etmeli ve dua ederek
ondan yardım istemelidir.
Allah, insanın içinde bulunduğu nimetleri hatırlamasını ve nankör olmamasını ister. İnsan, kendisine sunulan
imkânlar karşısında, teşekkür etmeyi ihmal etmemelidir. Allah, şükrün karşılığı olarak
da nimetlerini artıracağını
İbrahim suresinin 7. ayetinde şöyle ifade etmektedir: “...Eğer şükrederseniz, elbette size
(nimetlerimi) artıracağım…”
1 Bakara suresi, 286. ayet.
85
4.
ÜNİTE
LİSTELEYELİM
Kur’an’ın bireylerden nasıl bir insan olmalarını istediği konusu tartışarak
ulaştığınız sonuçları listeleyiniz.
•
Kur’an; İyilik yapan kötülüklerden uzak duran bir insan olmamızı ister.
•
...........................................................................................................
•
...........................................................................................................
•
...........................................................................................................
Allah, insanı yaratıp onu tek başına bırakmamıştır. İnsanların bir arada huzurlu
yaşamalarını sağlayacak öğütler göndermiştir. İnsanları kendi aralarında uyumu bozacak davranışlardan sakındırmıştır.
Dostluk, kardeşlik ve arkadaşlık
içerisinde yaşamalarını öğütlemiştir. Kırıcı söz ve davranışlardan uzak durmalarını istemiştir.
Kur’an’da, “Söyle o kullarıma: Hep en güzel sözleri söylesinler...”1 denilerek insanlar arasındaki iyi ilişkilerinin
bozulmaması için
kişilerin sözlerine
dikkat etmeleri
emredilmiştir.
1 İsrâ suresi, 53. ayet.
86
KUR’AN-I KERİM’İN
TEMEL EĞİTİCİ
NİTELİKLERİ
Kan bağışı, insanlar arasındaki yardımlaşmanın en güzel örneklerinden biridir.
Kur’an, her konuda iyi ve güzeli tercih etmemizi ister. Bu nedenle bizler de birbirimize ön yargılı davranmamalı ve hoşgörülü olmalıyız. Kendimize yapılmasını istemediğimiz şeyleri başkalarına da yapmamalıyız. Nitekim Kur’an’da, başkalarını
kötü isimle çağırmanın, alay etmenin, küçümsemenin ve hakaret etmenin doğru
olmadığı ifade edilir.
Kur’an; güçsüz, yetim, yoksul ya da engelli insanların da toplumun bir parçası
olduğunu söyler. Onlarla yardımlaşmayı ve paylaşmayı emreder. Hatta kendi ihtiyacı olduğu hâlde başkalarının ihtiyaçlarını düşünüp onları kendilerine tercih edenleri
över.
Kur’an, insanın insanla ilişkilerinde rehberlik ettiği gibi evrenle ilişkilerinde de yol
gösterir. Kur’an-ı Kerim, insanı evren hakkında düşünmeye ve ondan yararlanmaya
çağırır. İnsan, evreni iyice gözlemlediğinde her şeyin kendisi için yaratıldığını ve hiçbir şeyin boş ve anlamsız olmadığını fark eder.
Kur’an’da insanın, evreni tanıması ve ondan ölçülü bir şekilde yararlanması öğütlenir. İbrahim suresinin 32-34. ayetlerinde şöyle buyrulur: “(O öyle lütufkâr) Allah’tır
ki gökleri ve yeri yarattı, gökten suyu indirip onunla rızık olarak size türlü meyveler çıkardı, izni ile denizde yüzüp gitmeleri için gemileri emrinize verdi, nehirleri
de sizin (yararlanmanız) için akıttı. Düzenli seyreden güneşi ve ayı size faydalı
kıldı, geceyi ve gündüzü de emrinize verdi. O, size istediğiniz her şeyden verdi.
Allah’ın nimetini sayacak olsanız sayamazsınız…”
Allah, evreni bir düzen ve uyum içinde yaratmıştır. İnsan, evrenin bu işleyişini ve
ahengini bozacak davranışlardan uzak durmalıdır. İnsan kendisi için yaratılan nimetlerden yararlanırken aşırılıklardan kaçınmalıdır. İhtiyaçlarını abartarak israfta bulunmamalıdır.
87
4.
ÜNİTE
Bütün evren, Allah’ın belirlediği yasalara göre hareket etmekte ve onun emrine
boyun eğmektedir. Allah’ın yarattığı tabiatın yasalarında bir değişme olmaz. Onun
bilgisi olmadan bir yaprak dahi düşmez. Evrendeki her şey, Allah’ın kendileri için
takdir ettiği görevi aksatmadan sürdürür. Örneğin ağaçlar fotosentez yapar, suyun
kaldırma kuvveti vardır.
Allah, Neml suresinin 64. ayetinde, “Peki, yaratılışı ilk defa başlatan ve sonra
da onu aralıksız devam ettirip yenileyen kimdir?..” diyerek insanı yaratılışı düşünmeye ve anlamaya davet eder. Hatta insanın, bu ilk yaratılışını, ahiretteki dirilişin
delili olarak görmesini ister. Başka bir ifadeyle ilk defa yaratan yeniden yaratmaya
da kadirdir.
Evren ve içindeki varlıkların bir başlangıcı olduğu gibi bir sonu da vardır. Evren,
sonsuz değildir. Her şey varlığını ve varlığının devamını Allah’a borçludur. Zamanı
geldiğinde Allah’ın dilemesiyle son bulacaktır. Kur’an’da her şeyin bir süresi ve sonu
olduğu Rûm suresinin 8. ayetinde şöyle açıklanır: “Kendi kendilerine, Allah’ın, gökleri, yeri ve ikisinin arasında bulunanları ancak bir hakikat olarak ve belirli bir
süre için yarattığını hiç düşünmediler mi?..”
KONUŞALIM
“Ya içtiğiniz suya ne dersiniz? Buluttan onu siz mi indirdiniz, yoksa
indiren biz miyiz? Dileseydik onu tuzlu yapardık. Şükretmeniz gerekmez mi?”
Vâkı’a suresi, 68-70. ayetler.
Yukarıdaki ayetlerde verilmek istenen mesaj nedir? Arkadaşlarınızla
konuşunuz.
88
KUR’AN-I KERİM’İN
TEMEL EĞİTİCİ
NİTELİKLERİ
4. Allah’ı Arayan İnsan: Hz. İbrahim
Hz. İbrahim ismi size neler çağrıştırıyor?
Allah, insanlara doğru yolu göstermesi için birçok peygamber gönBİLGİ KUTUSU
dermiştir. Hz. İbrahim Kur’an’da hayatı
Hz. İbrahim güzel huylu, iyilikgenişçe anlatılan peygamberlerden
sever ve cömert biriydi. Misafirbiridir. Hz. İbrahim’in peygamber olalerini ağırlamayı, onlara ikramı
rak görevlendirildiği toplum, güneşe,
ve yoksullara yardım etmeyi çok
aya, yıldızlara ve kendi elleriyle yaptıkseverdi.
ları putlara tanrı diye tapıyordu.
Hz. İbrahim, peygamber olmadan
önce bir gece gökyüzündeki yıldızlara
ve aya bakarak, “Nasıl oluyor da insanlar bunlara tanrı diye tapıyor?” diye düşündü.
Geceleri ışıl ışıl parlayan yıldızlar ve gökyüzünün güzel süsü olan ay, gündüz olunca
kayboluyordu. “Bir görünüp bir kaybolan ay ve yıldızlar benim Rabb’im olamaz.” dedi.
Sürekli düşünüyordu. Bir sabah alaca karanlıkta kalktı ve güneşin doğuşunu seyretti.
NOT EDELİM
İnsan, evrende meydana gelen
olayları düşündüğünde bunları gerçekleştiren bir yaratıcının var olduğunu anlar.
89
4.
ÜNİTE
Gün boyunca güneşi izleyip durdu. Güneş akşamüzeri sessizce süzülerek kayboldu.
İbrahim, güneşin de insanların Rabb’i olamayacağını düşündü. İnsanları anlamakta
güçlük çekiyordu. Her şeyi; insanları, güneşi, ayı, yıldızları yaratan ve varlığı sonsuz
olan yüce bir yaratıcı olmalıydı. Günlerce bunları düşündü. Sonunda evrenin yaratıcısı olan Allah’a inandığını açıkladı.
Hz. İbrahim’in babası da puta tapıyordu. Bu duruma çok üzülen İbrahim, bir gün
babasını, “Babacığım, işitmeyen, görmeyen ve sana hiçbir faydası olmayan bu
putlara neden tapıyorsun?” diyerek uyardı. Bu duruma çok kızan babası, İbrahim’i
yanından uzaklaştırdı.
İbrahim Peygamber, halkına bıkmadan usanmadan yalnızca bir olan Allah’a
inanmaları ve ona ibadet etmeleri gerektiğini anlattı.
SÖYLEYELİM
“Gecenin karanlığı onu kaplayınca (İbrahim) bir yıldız gördü, ‘Rabb’im
budur.’ dedi. Yıldız batınca, ‘Batanları sevmem.’ dedi.
Ayı doğarken görünce ‘Rabb’im budur.’ dedi. O da batınca, ‘Rabb’im
bana doğru yolu göstermezse elbette yoldan sapan topluluklardan olurum.’ dedi.
Güneşi doğarken görünce de ‘Rabb’im budur, çünkü bu daha büyük.’
dedi. O da batınca şöyle dedi: ‘Ey kavmim! Ben sizin (Allah’a) ortak koştuğunuz şeylerden uzağım. Ben içtenlikle yüzümü, gökleri ve yeri yoktan var edene çevirdim ve ben asla Allah’a ortak koşanlardan değilim.”
En’âm suresi, 76-79. ayetler.
Hz. İbrahim; yıldızlar, ay ve güneşin tanrı olamayacağını halkına nasıl anlatmıştır? Yukarıdaki ayetleri okuduktan sonra düşüncelerinizi söyleyiniz.
90
KUR’AN-I KERİM’İN
TEMEL EĞİTİCİ
NİTELİKLERİ
Hz. İbrahim’in yaşadığı ülkenin kralı Nemrut adında biriydi. Hz. İbrahim bir gün
Nemrut’a giderek onu Allah’a inanmaya çağırdı.
Nemrut kendini beğenmiş bir tavırla,
—Bu ülkenin tanrısı benim. Senin tanrın da kim? dedi.
İbrahim,
—Benim Rabb’im Allah’tır. O öldürür ve yeniden diriltir, deyince,
Nemrut,
— Ben de öldürür ve diriltirim, dedi. (Nemrut iki mahkûmu yanına çağırtarak birini
öldürtmüş ve diğerini de serbest bırakarak güya kendisinin hem öldürmeye hem de
diriltmeye gücü yettiğini ispatlamaya çalışmıştı.)
İbrahim,
— Allah güneşi doğudan getiriyor, sen de batıdan getirsene? dedi.
Nemrut bu sözler üzerine şaşırıp kaldı. Ne diyeceğini bilemedi. Ancak yine de
Allah’a inanmadı.
LİSTELEYELİM
“Hatırla ki İbrahim şöyle demişti: Rabb’im! Bu şehri (Mekke’yi) güvenli
kıl, beni ve oğullarımı putlara tapmaktan uzak tut.”
İbrahim suresi, 35. ayet.
“Ey Rabb’im! Beni ve soyumdan gelecekleri namazı devamlı kılanlardan eyle. Ey Rabb’imiz! Duamı kabul et! Ey Rabb’imiz! (Amellerin) hesap
olunacağı gün beni, anne babamı ve müminleri bağışla!”
İbrahim suresi, 40, 41. ayetler.
Hz. İbrahim duasında hangi istekleri dile getirmiştir? Listeleyiniz.
•
Bağışlanmayı
•
...............................
•
...............................
91
4.
ÜNİTE
BİLGİ KUTUSU
İbrahim Peygamber, oğlu İsmail ile
birlikte, ilk defa Hz. Âdem zamanında
yapılan Kâbe’yi aynı yerinde yeniden
yapmıştır.
Kâbe’nin temsilî resmi
Okuma Metni
Ateşte Gül Bahçesi
Hz. İbrahim sürekli halkına putlara tapmanın tutarsızlığını anlatmaya çalıştı.
Ancak halkı Hz. İbrahim’in sözlerini anlamıyor veya anlamak istemiyordu. Hz.
İbrahim halkını daha farklı yöntemlerle uyarmaya devam etti.
Hz. İbrahim’in yaşadığı şehirde putların bulunduğu büyük bir tapınak vardı.
İnsanlar buraya gelerek putlara hediyeler sunar ve onlara dileklerini yerine getirmeleri için dua ederlerdi. Bir bayram günü bütün halk eğlenceye daldığı bir vakitte İbrahim Peygamber gizlice tapınağa girdi. Elindeki baltayla büyük put hariç,
bütün putları bir bir kırdı. Sonunda baltayı büyük putun boynuna asarak kimseye görünmeden tapınaktan ayrıldı. İnsanlar geri döndüğünde putların kırıldığını
görünce dehşete kapıldılar. Hz. İbrahim’in putlara inanmadığını bildikleri için ondan şüphelendiler. Hemen onu tapınağa çağırıp putları kimin kırdığını sordular.
Bu durum Kur’an-ı Kerim’de şöyle anlatılır: “Belki onu şu büyükleri yapmıştır,
konuşabiliyorlarsa onlara sorun, dedi. Bunun üzerine, kendi vicdanlarına dönüp (kendi kendilerine) ‘Zalimler sizlersiniz, sizler!’ dediler. Sonra tekrar eski
inanç ve tartışmalarına döndüler ve ‘Sen de bilirsin ki bu putlar konuşamaz.’
diye karşılık verdiler. Hz. İbrahim, ‘Peki o hâlde ne diye Allah’ı bırakıp da size
hiçbir faydası ve zararı dokunmayan bu cansız varlıklara tapıyorsunuz. Size
de Allah’ı bırakıp taptıklarınıza da yazıklar olsun! Hâlâ akıllanmayacak mısınız?’
dedi.”1
Dönemin kralı Nemrut, verecek bir cevap bulamadı. Etrafında bulunan kişilerden bazıları, “Eğer iş yapacaksanız, onu yakın da tanrılarınıza yardım edin!”2
dediler.
Sonunda kocaman bir ateş yaktılar. Peygamberi de alev alev yanan ateşin
ortasına attılar. Herkes nefesini tutmuş olanları izliyordu. Ateş bir anda gül bahçesine dönüverdi. Çünkü Allah, “Ey ateş! ‘İbrahim için serinlik ve esenlik ol!’
dedik.”3 buyurarak ateşe Hz. İbrahim’i yakmamasını emretmişti. Her şeyi yakan
ateş, Hz. İbrahim’e serin bir gül bahçesi olmuştu. Hz. İbrahim bu mucize karşısında Allah’a yürekten teşekkür etti.
Dr. Ahmet EKŞİ
(Bu kitap için hazırlanmıştır.)
1 Enbiyâ suresi, 63–67. ayetler.
2 Enbiyâ suresi, 68. ayet.
3 Enbiyâ suresi, 69. ayet.
92
KUR’AN-I KERİM’İN
TEMEL EĞİTİCİ
NİTELİKLERİ
KISSADAN ANLADIKLARIMIZ
•
•
•
•
Kıssanın adı: .............................................................................................
Kıssanın kahramanları: .............................................................................
Kıssanın ana fikri: .....................................................................................
Kıssadan çıkarılabilecek dersler: ...............................................................
Okuduğunuz kıssayı göz önünde bulundurarak yukarıdaki boşlukları doldurunuz.
5. Fil Suresi ve Anlamı
Bu sureye niçin böyle bir isim verilmiş olabilir? Düşününüz.
Fil suresi, Kur’an-ı Kerim’in 105. suresidir. Toplam beş ayettir. Mekke’de inmiştir. Adını birinci ayette geçen “fil” kelimesinden almıştır. Surede “Fil Olayı” anlatılmaktadır.
Fil Olayı şöyledir: Habeşistan (Etiyopya) Krallığı’nın Yemen valisi Ebrehe, Hristiyanlığı Arabistan’da yaymak ve insanların Kâbe’yi ziyaret etmelerini engellemek için bir
kilise yaptırmıştır. Ancak insanlar bu kiliseye fazla ilgi göstermeyince Kâbe’yi yıkmaya
karar vermiştir. Fillerle desteklediği ordusuyla Mekke’yi kuşatmıştır. Mekke’nin yöneticileri ise “Kâbe’nin sahibi Allah’tır. Onu sahibi koruyacaktır.” diyerek Ebrehe’nin ordusuna karşı koymamışlardır. Ebrehe’nin ordusu Kâbe’ye yaklaşınca göklerde beliren
sürü sürü kuşlar, ordunun üzerine taşlar yağdırarak onları yerle bir etmişlerdir. Böylece
Allah Kâbe’yi düşmanlara karşı korumuştur.1
Okunuşu
Bismillâhirrahmânirrâhîm
1. Elem tera keyfe feale rabbüke bieshâbi’l-fîl.
2. Elem yec’al keydehüm fî tadlîl.
3. Ve ersele aleyhim tayran ebâbîl.
4. Termîhim bi-hicâratin min siccîl.
5. Fe-cealehüm ke-asfin me’kûl.
Anlamı
Rahman ve Rahîm Allah’ın adıyla
1. (Ey Muhammed! Kâbe’yi yıkmaya gelen)
fil sahiplerine Rabb’inin ne ettiğini görmedin
mi?
2. Onların tuzaklarını boşa çıkarmadı mı?
3. Onların üstüne, sürü sürü kuşlar gönderdi.
4. Onlara çamurdan sertleşmiş taşlar atıyorlardı.
5. Sonunda onları yenilmiş ekin gibi yaptı.
KONUŞALIM
Fil suresinin anlamı üzerinde arkadaşlarınızla konuşunuz.
1 Elmalılı M. Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, C 9, s. 449.
93
4.
ÜNİTE
ÜNİTEMİZİ DEĞERLENDİRELİM
A. Aşağıdaki açık uçlu soruları cevaplayınız.
1. “Doğrusu Kur’an, sana ve toplumuna bir öğüttür ve ondan sorulacaksınız.”
(Zuhruf suresi, 44. ayet.) ayetiyle anlatılmak istenen nedir? Yazınız.
2. Kur’an, İslam’ın temel kaynağıdır.” sözünü açıklayan kısa bir paragraf oluşturunuz.
3. Kur’an hangi konularda bizlere aydınlatıcı bilgiler verir? Açıklayınız.
B. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruların doğru seçeneklerini işaretleyiniz.
1. Aşağıdakilerden hangisi iyi bir insan için söylenemez?
A) Cömert
B) Yardımsever
C) Merhametli
D) Bencil
2. Hz. İbrahim’in peygamber olarak gönderildiği toplum daha önceleri aşağıdaki
inançlardan hangisine sahipti?
A) Müslüman
B) Yahudi
C) Hristiyan
D) Putperest
3. İnsanın sıkıntılarla baş etmesine ve sıkıntılara sabretmesine yardımcı olan şey aşağıdakilerden hangisi olamaz?
A) Dua
B) Dostluk
C) Arkadaşlık
D) Tembellik
4. Aşağıdakilerden hangisi insanlar arası iyi ilişkilere örnek verilebilir?
A) Paylaşmak
B) Alay etmek
C) Hakaret etmek
D) Küçümsemek
C. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri verilen kelimelerden uygun olanları ile doldurunuz.
(Fil, Kur’an, Hz. Muhammed, Hz. İbrahim.)
1. İnmemiştir hele ………………, şunu hakkıyla bilin.
Ne mezarlıkta okunmak ne de fal bakmak için.
2. ………………, bir gün Nemrut’a giderek onu Allah’a inanmaya çağırdı.
3. Kur’an-ı Kerim’in 105. suresi ……………… suresidir.
Ç. Aşağıdaki bilgilerin doğrularını “D”, yanlışlarını “Y” ile işaretleyiniz.
(...) İnsan- evren ilişkisinde sorumlu olan insandır.
(...) Kur’an insanları sadece ibadetler konusunda aydınlatır.
(...) İnsan, ihtiyaçlarını abartarak israf etmemelidir.
(...) Üstünlük, sadece ‘soy’dadır.
94
KUR’AN-I KERİM’İN
TEMEL EĞİTİCİ
NİTELİKLERİ
ÖZ DEĞERLENDİRME
“Kur’an’da Kıssalar” ünitesinin sonunda neleri ne kadar öğrendiğinizi anlamak için
kendinizi değerlendiriniz. Bunun için aşağıdaki soruları cevaplandırmalısınız. Sorulardan size uygun olan seçenekleri (X) işareti koyunuz.
ÖZ DEĞERLENDİRME
Bunu çok iyi
yapabiliyorum.
Bunu kısmen
yapabiliyorum.
Bunu
yapamıyorum.



Kur’an’ın İslam dinindeki önemini yorumlayabilirim.
Kur’an’ın hayatımızdaki yerini
önemini ifade edebilirim.
ve
Kur’an’ın iyiye ve güzele yönlendirip
kötülüklerden sakındırdığını örneklerle açıklayabilirim.
Kur’an’ın yol göstericiliğinin ne alama
geldiğini açıklayabilirim.
Hz. İbrahim’in Allah’a inanç konusunda ne tür çabalar gösterdiğini anlatabilirim.
Fil suresini ezbere okur ve anlamını
söyleyebilirim.
Buharî, Fezailü'l-Kur'an, 21.
Download